Kadın Bakış Açısından Tck Kampanyası

Yeni Türk Ceza Kanunu, 26 Eylül 2004 tarihinde TBMM tarafından kabul edildi Kadın hareketinin 2002-2004 yılları arasında yürüttüğü Kadın Bakış Açısından TCK kampanyası sayesinde yeni kanun, kadın erkek eşitliğinin sağlanması, kadınların ve çocukların bedensel ve cinsel haklarının yasal olarak korunabilmesi için son derece önemli 30’dan fazla değişiklik içeriyor Kampanyanın başından itibaren kadın grupları kadının insan haklarını, bedensel ve cinsel hak ve özgürlüklerini güvenceye alabilmek için, ceza kanununun felsefe ve prensiplerinin bütünsel bir yaklaşımla değiştirilmesini talep ettiler
İlk maddesinde amacı “kişilerin hak ve özgürlüklerini korumak” olarak tanımlanan yeni Türk Ceza Kanunu cinsel suçlarla ilgili tanımları genişletip cezaları ağırlaştırıyor Yeni ceza kanunu evlilik içi tecavüzü suç olarak düzenliyor, namus cinayetlerinde ceza indirimi uygulamalarını engelleyen tedbirler içeriyor, edep, töre, ırz, namus, ahlak, ayıp, edebe aykırı davranış gibi ataerkil ve ayırımcı ifadeleri ortadan kaldırıyor, “evli-bekar” ve “bakire-bakire olmayan” kadınlar arasında ayırımcılık yapmıyor, tecavüz ve kadın kaçırma vakalarında öngörülen ceza indirimlerini kaldırıyor, iş yerinde cinsel tacizi suç olarak tanımlıyor ve kolluk kuvvetleri tarafından yapılan cinsel saldırıyı ağırlaştırıcı neden olarak kabul ediyor
2001 yılında gerçekleştirilen Türk Medeni Kanunu reformunun hemen ardından Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Vakfı, Kadın Bakış Açısından Türk Ceza Kanunu Reformu Çalışma Grubu’nu oluşturdu Çalışma grubu içerisinde Türkiye’nin her bölgesinden sivil toplum kuruluşu temsilcileri, barolardan hukukçular ve akademisyenler yer aldı Çalışma grubu 1 yıl boyunca yürürlükte olan TCK?yı ve hazırlanan yeni tasarıyı inceledi ve somut talepler geliştirdi İncelemenin sonunda 30’dan fazla eleştiri ve öneri, yeni maddeler şeklinde kelime kelime formüle edilerek rapor olarak yayınlandı Hazırlanan rapor tüm Milletvekillerine, STK’lara ve basına gönderildi Bunun ardından 2003 yılı başında TCK reformunda kadın erkek eşitliğinin sağlanması amacıyla geniş çaplı bir ulusal kampanya başlatıldı Türkiye’nin her yerinden 30 örgütün katılımı ile oluşan TCK Kadın Platformu 2 yıl boyunca ulusal ve yerel düzeyde savunuculuk ve lobicilik faaliyetlerini sürdürdü Kampanya kapsamında taleplerimizi içeren bir kitapçık basıldı, çeşitli toplantılar ve basın konferansları düzenlendi, TBMM’de bireysel olarak Milletvekilleri ile görüşmeler sürdürüldü ve TCK Alt Komisyonu ve Adalet Komisyonu çalışmaları yakından izlendi ve taleplerimiz iletildi Medya mensupları devamlı olarak faaliyetler konusunda bilgilendirilerek kampanyanın yaygınlaşması sağlandı Kampanya TBMM’ye yönelik faks ve telefon kampanyaları ile desteklendi Bunların yanı sıra kampanya süresince Türkiye’nin farklı illerinde geniş katılımlı yürüyüşler düzenlendi
Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Vakfı tarafından üç yıl boyunca kordinasyonu yürütülen bu geniş kampanya ceza kanununun bakış açısını değiştirdi, eski kanunda erkeklere, aileye ve topluma kadın bedeni ve cinselliği üzerinde tasarruf hakkı veren bakış açısı yerine, kadınların cinsel ve bedensel özgürlüklerini koruyan, bedenleri üzerinde tasarruf hakkını kadınlara veren bir bakış açısına dönüştürdü Kadınların taleplerinin büyük bir çoğunluğu, Kadın Bakış Açısından TCK Reformu Kampanyası?nın sonucunda kabul edildi

YENİ TÜRK CEZA KANUNUNDA KABUL EDİLMEYEN TALEPLERİMİZ VE DÜZELTİLMESİ GEREKEN MADDELER
Kadın Bakış Açısından TCK Kampanyası genel anlamda büyük başarı ile sonuçlanmış olsa da, bazı taleplerimiz kabul edilmedi Kabul edilmeyen taleplerimiz yeni ceza kanununun eşitlikçi ve hak ve özgürlükleri koruyan felsefesine ters düşmektedir Kadının hakları ihlallerini meşrulaştıran tüm düzenlemelerin tamamen ortadan kaldırılabilmesi için yeni ceza kanununda aşağıdaki düzenlemeler yapılmalıdır:

• Sadece “töre cinayetleri” değil, namus adına işlenen tüm cinayetler insan öldürme suçunda ağırlaştırıcı neden olarak düzenlenmelidir,
• Cinsel yönelime dayalı ayırımcılık kanunda açıkça yasaklanmalı ve suç olarak tanımlanmalıdır,
• Üçüncü kişilerin şikayeti ile 15 – 18 yaşlarındaki gençlerin karşılıklı rızaya dayalı cinsel ilişkilerinin cezalandırılmasını öngören madde kaldırılmalıdır,
• Hangi koşul altında olursa olsun, bekaret kontrolü açık bir biçimde yasaklanmalı ve suç olarak tanımlanmalıdır,
• “Müstehcenlik” maddesi, “müstehcen” davranışları ifade özgürlüğüne tehdit oluşturmayacak, özel hayata müdahaleyi ve cinsel yönelime dayalı ayırımcılığı meşrulaştırmayacak biçimde düzenlenmelidir,
• Yasal kürtaj süresi 12 haftaya uzatılmalıdır

ALINTIDIR-