Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
beyt, devam, eğer, ehli, kıyamete

Ehl-İ Beyt Kıyamete Kadar Devam Eder..

Eski 07-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ehl-İ Beyt Kıyamete Kadar Devam Eder..



EHLİ BEYT, KIYAMETE KADAR DEVAM EDER; HER MÜ’MlNE ONLARA HÜRMET ETMEK VE HAKLARINI KORUMAK GEREKİR

Hz Resûlullah (sav) Efendimiz buyurmuştur ki:


“Şüphesiz, (âhirete) çağrılıp gitmem yakındır Size iki büyük ve hukuku ağır emanet bırakıyorum Birisi, Aziz ve Celil olan Allah’ın kitabı Kur’an Diğeri de gözümün nuru ehl-i beytimdir Allah’ın kitabı Kur’an; semadan yeryüzüne uzatılmış (ilâhî ve nuranî) bir iptir Lâtif ve Habir olan (her şeyi bilen Rabbim) bana bildirdi ki: Kur’an’la ehl-i beytim (âhirette) Havz-ı Kevser’in başında bana gelene kadar birbirinden ayrılmayacak Öyleyse, sizler (size emanet ettiğim) bu iki şeyde bana nasıl halef olduğunuza (benden sonra onlara nasıl davrandığınıza) iyi bakınız; onların hakkını korumaya dikkat ediniz!”

(Ahmed, Müsned, 111,17;V,182;Tabarânî, el-Mu’cemu’1-Kebir, V, 154 (No:4922, 4923) Bkz: Tirmizî, Menâkıb, 32 (No:3788 Aynı konuda biraz farklı bir rivayet))


Hz Resûlullah’ın (sav) gerçek âşığı Ebû Bekir Sıddîk (ra) demiştir ki:


“Resûlullah’m Ehl-i Beytini sevip memnun ederek Resûlullah’ın (sav) hatırını gözetin Vallahi, Resûlullah’ın yakınlarının haklarını korumak, benim için kendi yakınlarımın haklarını korumaktan daha sevimlidir” (Buhârî, Fedâilü Ashâbi’n-Nebi, 12)


Hz Resûlullah (sav) Efendimiz buyurmuştur ki:


“Sizin en hayırlınız, benden sonra Ehl-i beytime karşı en hayırlı davranan kimselerdir” (Hâkim Müstedrek, III, 311; Ebû Ya’lâ, Müsned, No:5924)


“Allah’a yemin ederim ki, bana ve ehl-i beytime buğzeden ve bizi kızdıran kimse, muhakkak cehenneme girer” (Hâkim, Müstedrek, III, 150; ibnu Hıbbân, el-Ihsân, XV, 435 (No:6978))


“Ehl-i Beytim Nuh’un gemisi gibidir; ona binen kurtulur; uzak duran boğulup helâk olur” (Hâkim, Müstedrek, III, 151; Ahmed, Müsned, III, 157; Tabarânî, el-Kebîr, No:2636-2638)


“Rabbim bana, Ehl-i Beytim içinde kim Allah’ın birliğini ve benim peygamberliğimi kabul ederse ona azap etmeyeceğini vaadetti” (Hâkim, Müstedrek, III, 150)


Şu hâdiseden ibret alalım:


Ashabın hafız ve ileri gelen âlimlerinden Zeyd b Sâbit’e (ra) binmesi için bir hayvan getirildi Abdullah b Abbas (ra) hemen üzengisini tutup binmesine yardımcı olmaya çalıştı Zeyd (ra), “Ey Resûlullah’ın amcaoğlu, lütfen böyle yapma, üzengiyi bırak!” dedi İbn Abbas (ra):


“Biz âlimlerimize ve büyüklerimize karşı böyle davranmakla emrolunduk” dedi Bunun üzerine Zeyd b Sabit (ra), “Elini bana verir misin?” dedi ve İbn Abbas elini uzatınca onu öptü ve, biz de Hz Peygamber’in ehl-i beytine karşı böyle davranmakla emrolunduk” dedi (lbnu Abdilberr, Beyâni’1-tlm, I, 127; Kandehlevî, Hayâtu’s-Sahâbe, II, 440 Son kısmı hâriç bkz: ibnu Hacer, el-lsâbe, No:2888; (Beyrut, 1995); Hâkim, Müstedrek, III, 423)


Müfessir İbn Kesir (rah) demiştir ki: “Ehl-i Beyte karşı hayır tavsiyede bulunan, onlara karşı iyiliği, hürmet ve ikramı emreden kimseyi yadırgamayız Çünkü onlar tertemiz bir zürriyetten gelmektedirler Onlar, övünme, nesep ve itibar yönünden yeryüzündeki en şerefli hanenin evlâtlarıdır Özellikle Hz Rasûlullah’ın şerefli sünnetine tâbi olan ve ondan hiç ayrılmayan Ehl-i Beyt, bu hürmet ve hizmete en lâyık kimselerdir Çünkü Efendimiz (sav) sahih bir hadiste:


“Size iki tane hukuku ağır emanet bırakıyorum Birisi Allah’ın Kitabı, diğeri de Ehl-i Beytimdir Kur’an ve Ehl-i Beytim, kıyamette havzın başında bana kavuşana kadar birbirinden ayrılmayacaktır”

buyurmuştur (Ibnu Kesir, Tefsir, VII, 201 (Riyad, 1997))


Müfessirlerin imamı Fahruddin er-Râzî (rah) demiştir ki:


“Resûlüm onlara de ki: Ben bu davetime karşılık olarak sizden bir karşılık ve ücret beklemiyorum; sadece yakınlarıma sevgi göstermenizi istiyorum”

âyet-i kerimesi (Şûrâ/23) Resûlullah’ın (sav) Eh-i Beytini ve Ashabını sevmenin vacip olduğunu göstermektedir Allah Resûlü (sav) sahih hadislerinde:

“Fatıma benden bir parçadır; onu üzen beni de üzer” (Ibnu Kesir, Tefsir, VII, 201) buyurmuş, Hz Ali’yi, Hasan ve Hüseyin’i sevdiğini belirtmiştir Efendimizin sevdiği kimseleri sevmek, bütün ümmete vaciptir Sonra, her namazın sonunda Hz Peygamberin Ehl-i Beyti’ne salât ve selâm okunması, bütün ümmete emredilmiştir Bu büyük bir makamdır; onlardan başka hiç kimseye nasip olmamıştır Bütün bunlar gösteriyor ki, Hz Peygamberin Ehl-i Beyti’ni sevmek vaciptir


Yukarıdaki âyetin içine Efendimize iman ve itaat eden bütün Sahâbe-i Kiram da girmektedir Onlar da Efendimizin yakınlarıdır Kısaca, Ehl-i Beyt’i ve Ashâb-ı Kiram’ı sevmek vaciptir


Bir hadiste: “Eh-i Beytim Nûh’un gemisine benzemektedir Ona binen kurtulur; binmeyen suda boğulur”

buyrulmuştur Bir diğer hadiste ise: “Ashabım yıldızlar gibidir; hangisine tâbi olursanız doğru yolu bulursunuz” buyrulmuştur Şu anda bizler, ilâhî teklif denizinde bulunuyoruz Bu arada şüphe ve şehvet dalgalan da devamlı bize çarpıp durmaktadır Denizde giden bir kimsenin iki şeye ihtiyacı vardır Birisi, kusuru bulunmayan ve içine su geçilmeyecek şekilde sağlam bir gemi


Diğeri de, yön tayin edecek açık parlak yıldızlar Bir kimse sağlam bir gemiye biner ve parlak yıldızlarla yönünü belirlerse, hedefine selâmet içinde ulaşır Bunun gibi, biz ehl-i sünnet cemaatı da, Hz

Peygamberin Ehl-i Beytinin muhabbet gemisine bindik ve gözlerimizi hidayet semasının yıldızlan olan Ashâb-ı Kirama diktik; böylece yol alıyoruz Bu durumda Allah Teâlâ’dan ümidimiz bizleri dünya ve âhirette selâmete ulaştırmasıdır (Râzî, Tefsir-i Kebir, XXVII, 143)


İmam Şafiî (rah) başka bir sözünde Ehl-i Beyt sevgisinin farz olduğunu şöyle dile getirir:


“Ey Resûlulllah’ın Ehl-i Beyti! Sizi sevmek bize farzdır Allah indirdiği Kur’an’da böyle emretmiştir Size salât okumadan namaz kılanın namazının kabul olmaması, sizin için en büyük bir övünç kaynağıdır ve bu size kâfidir” (Muhammed Afif ez-Za’bî, Divânu’ş-Şâfii, 72)


“Allah ve melekleri devamlı Peygamber’e salât ediyor; ey müminler siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle selâm verin” (Ahzab/56)Âyeti nazil olunca, Ashab’tan bazıları, Rasûlullah (sav) Efendimize gelerek:


“Yâ Rasûlellah! Size nasıl selâm vereceğimizi biliyoruz, fakat size, Ehl-i Beytinize nasıl salât okuyalım?” diye sordular Efendimiz (sav) şöyle buyurdu:


Şöyle deyin:


“Allahım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âline (ailesine ve zürriyetine) salât et Peygamberin İbrahim’e ve âline salât ettiğin gibi Allahım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âline (ailesine ve zürriyetine) bereket ihsan et, onları mübarek kıl Peygamberin İbrâhim’e ve âline bereket verdiğin gibi” (Buhârî, Ehâdisü’l-Enbiyâ, 10; Müslim, Salat, 65-69)


Bu ayet ve hadislerden hareketle İmam Şafiî (rah), namazın son oturuşunda Efendimize salât okumayı namazın farzlarından saymıştır Getirilecek salâtın en kısasının, tercih edilen görüşe göre “Allahümme salli alâ Muhahemmedin ve âlihi” olduğu belirtilmiştir (Şirbînî, Muğni’l-Muhtâc, I, 270 (Beyrut, 1997 Tahriçli Baskı); Zuhaylî, el-Fıkhu’l-Islâmî ve Edilletühû, I, 670)Yukarıda geçen sözle bu kasdedilmiştir


Meşhur şair Ferazdak, Ehl-i Beyt’ten Zeynelâbidin’i tanıtırken bir beytinde şöyle söyler: “O öyle bir ailedendir ki, onları sevmek din, onlara buğzetmek küfürdür Onlara yakınlık kurtuluş ve emniyettir” (Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ, III, 139; Ibnu Hacer el-Heytemî, es-Savâiku’l-Muhrika, II, 574)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.