Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
astığım, ayrılığın, boynuma, bozuk, künyesi

Künyesi Bozuk Boynuma Astığım Ayrılığın

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Künyesi Bozuk Boynuma Astığım Ayrılığın



Biz aynı coğrafyanın, yalnızlığın, sevdanın çocuklarıyız


Korkma,


istesek de yabancılaşamayız




Yıldızlar şiir örse de saçlarıma, yağmazlardı gökten Sen öyle sanırdın

Öpmezlerdi yokluğunun sebep olduğu yaraları Ya da ben seni kandırırdım


Tüm kutsal kitaplara yüreğimi basmak gibiydi adının ömrüme dolanması Yüzünün çizgileri ayetimdi, gülüşlerime sürülürdün ya


Sökülürdü yamalarım hani, iplik iplik meleklerin kanatlarından, giderken şehirlerimden Mazoşist eylemler yapardım kendime Kırmızıya boyardım sokaklarımın duvarlarını Susardım karanlığına Ecele şirk koşardı adımlarım Yine de ölümleri doğuracak kadar korkak değildim, hüzünlerim gebe kalsa da gecelere Evlat edindiğim yalnızlığa annelik yapma gayretindeydim Çok mu üşüdün? Fark edemedim


Herkesin kaptan olmak istediği denizli bir kentin son konuğuydum kalabalıklarında Kendi dengemizi sağlayamazken rotalarını düşlerimize çevirirlerdi Kırıklarım el açardı dualarına, aldırmazlardı O zamanlar mı vazgeçmiştim peygamberlerden, dinimden imanımdan? Bilmiyorum ki


Çakır keyifti denizin kızları, saltanatı devriliyordu aşkın Süslediğimiz kelimelerle kuşatıyorduk vedalarımızı Yok sayıyorduk yaşanmış ne varsa, tarihe gömmeye alışıktık nasılsa ömürlerimizde biriktirdiklerimizi Kustuklarımız aslımıza ne kadar çok benziyordu, her yitirişte ölüyorduk Morglarda yer kapma telaşındaydı çocuklar, alay ediyorlardı çığlıklarımızla


Bedenini soyduğunda dudakları bükük gençliğime; belindeki işkencenin iziydi aşık olduğum Koyu renklerin kaderden kabul edildiği kimsesizlikleri gizliyordun barınaklarında Görmüştüm! Sözlerinin keskinliğiyle vurabilirdin artık başımı Şahit bırakmak istemeyişinden der, ihbar etmezdim azmettiriciliğini Sense işgal altına almaya tercih etmiştin, acıyla beslenen yeryüzümü Kurak topraklarımı kurtaracak kadar güçlüydü sevgin


Güneşlerinin denizlerime gönüllü battığı mevsimlerde emzirdim sol dehlizime bıraktığın emaneti

Ondan sığamadık hiçbir atlasa, çoğaldık bu kadar!


Aralık kapılarından girerken utangaçtı seslerim Zaman iklimsiz

Uykularım da devretmiyor mıhladığımda aklıma gözlerini


Bu yok(sun)luk sınavdır diyorlar, sınanmak isteyen kim? Susturun şu uğultuyu!

Aldırma isyanlarıma, tarafım bizden yana!


Şimdilerde;

sürme çekiyorum yürüdüğün yollardan kavuştuğum sabahlara

Yeni küfürler öğrendim,

en canıma yakın, yerimi yurdumu viran ederken ıraklığın

Künyesi bozuk boynuma astığım ayrılığın, dağ yamaçlarımda bol sağanaklar beklenirken,

içsel kesimlerim sana ağlıyor



Biz aynı coğrafyanın, yalnızlığın, sevdanın çocuklarıyız


Korkma,


her şeye rağmen;


istesek de azalamayız!



alıntı


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.