Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
huzur, mutluluk

Huzur Ve Mutluluk

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Huzur Ve Mutluluk



Aşkın ve sevginin ayrı anlamlar ifade ettiği gibi, huzur ve mutluluk da

ayrı şeylerdir


Huzur; sükûnet, ağız tadı gibi yaşamın aranan birer gerçeği olan

kavramlarla ifade edilebilirken, mutluluk ondan çok daha farklıdır Huzur da mutluluk da hiçbir zaman bir diğeri için garanti vermez insana


Küçük şeylerle mutlu olabildiğini söyleyen insanların yasadığı,

mutluluktan ziyade bir iç huzurudur Gerçek mutluluk; genelde acının kol gezdiği, çilenin, ıstırabın, kederin ve hasretin en uç noktalarda yaşandığı

ilişkilerin bir getirisidir Kolay elde edilemez o Bedeli ağırdır

Ve her beden, her yürek bu yükü kaldıramaz


Önce, azla yetinmemeyi sonra gizemli ve tehlike dolu bilinmezlere doğru

yelken açacak cesareti üzerinde barındırmayı gerektirir


Bir çok şeyde olduğu gibi, istemekle başlayan bu süreç, insanin, insan

olduğunun farkına varmasıyla gelişme kaydeder Anlayabilme ya da

kavrayabilme kapasitesince anlamlar yüklenir, eşyalara, mekanlara ve

olaylara


Mevla’nın kuluna lütfu denilebilecek bir yazgıyla, kişi karsısına

çıkarılan ruh eşi ile tanışır Yüreği kıpır kıpırdır artik o insanin

Anlayabilme ya da kavrayabilme kapasitesince anlamlar yüklenir,

eşyalara, mekanlara ve olaylara Ve her şeye bir kutsaliyet kazandırılır


Birlikte dinlenilen bir şarkı, beraber yenen ilk yemek, sonraki günlerin

detaylarını belirlediği gibi, ölümsüz aşkların, ömür boyu unutulmayan

film karelerini de oluşturur Nedensiz ve niçinsiz bir dünyadır bu hayat

tarzı

Seven, sadece sever Seksiz, şüphesiz, her şeye rağmen sever


Bir müddet sonra birinin çektiği acıyı diğeri de hissetmeye baslar O

kederliyse diğeri de kederlenir Kederle birlikte neşede paylaşılır Ve

kimin teselliye ihtiyacı varsa, onu diğerinde arar


Aradığını bulamadığı zamanlarda çoktur "Beni neden anlamıyor?"; sorusu sık

sık gündeme gelir Sonrasında seven, görevinin, kendisini değil, sevdiğini mutlu etmek olduğunun farkına varır


Öyle içten davranışlar sergilemeye başlar ki seven insan, beklemedik

anda,beklemedik yerde olmalar, umulmayan zamanlarda aramalar İlgilisinin

dahi hatırlayamadığı özel günleri hatırlama ve özel bir şeyler yapma çabası

alır başını gider


Lakin sevdiğinden ya azar işitir böyle zamanlarda, ya da aman sende, tarzında ilgisizlik görür Bu kez kendine kahretmeye baslar

Damarlarının ve kaslarının sinirden kaskatı kesildiği günler yasar Sara

nöbetlerinden daha beter nöbetler bekler asığın yüreğini Bağırmak istese sesi çıkmaz, ağlamak istediğinde ağlayamaz


"Ben neyi yanlış yapıyorum?"sorusu, bazı şeylerin mesafe alabilmesi

için zamana ihtiyacı olduğunu öğrenmesine vesile olur Olduğu gibi

kabullenmekten ve sabretmekten başka çaresi olmadığını görür


Bir müddet sonra , çok alakadar olduğu, her şeyini düşündüğü kişinin

kendisinden uzaklaşma arzusuyla karsılaşır Ve anlar ki, sevdiğini

mutlu etmeye tek başına bir sevgi de yetmemektedir


Bu kez sevginin önüne "saygı”yı da koyması gerektiğini kavrar O'na,

fikirlerine, yasam tarzına, kılık-kıyafetine ve her şeyine saygı

Sevgi de olduğu gibi, hesapsız kitapsız bir saygı olmalıdır bu


Bazen de kıskançlık duyguları kabarır seven insanda Sevdiğini bütün

insanlardan kıskanır Ve bu kıskançlığı elinde olmayacak şekilde dışa

vurmaya baslar Sevilen öyle olmadığını anlatmak ister ama, nasıl ifade

edeceğini bilemez ve seveni kendi kafasında kurduklarıyla baş başa

bırakır


Bu aşamada devreye giren düşünme dönemiyle birlikte seven, sevgi ve

saygısının yanına bir de "güven" duygusunu yerleştirmesi gerektiğinin

farkına varır Güven En azından kendisine güvenilmesi gerektiği kadar güven


Sevginin emek verenin olduğu ortaya çıkar bir müddet sonra

Sahiplenme duygusu yerini hak teslimine bırakır Kimsenin diğerine muhtaç ya da mahkum olmadığı bir anlayış hakim olur ilişkiye


Anlaşmak için konuşmaya bile gerek kalmaz Telefondaki ses bile verir insani ele Ne dert gizlenebilir Ne neşe saklanabilir Her şey ama her şey paylaşılır Gözler karşı karşıya geldiğinde ise sevgi pompalar yüreklere


Koşulsuz sevgi, sınırsız sabır, sonsuz saygı ve sonuna dek güven

mefhumlarının olgunlaştırdığı ilişki de, karşılıklı iki insanin tüm inanç

ve değerleri birbirlerini beslemeye baslar


Tek beden ve tek ruhta bütünleşmeye doğru yol alırlar Bir elmanın iki yarısı gibidirler Ne birisi bir adım önde, ne diğeri bir adım geridedir

Hep eşit, hep yan yana, can cana


Mutluluk; karşılık beklemeden yapılan iyilik gibidir Sevilenin, sahip

olunsun olunmasın, her şart altında mutluluğunu isteme ve o yönde çaba

sarf etmektir


Mutluluk; Ateştir Kahırdır AzaptırIstıraptır Çiledir Belki

de ömür boyu sürecek bir hasrettir Kısacası mutluluk zordur Ve ancak

zora talip olanlar mutlu olmak hakkına sahiptirler



Alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.