Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilmiyorum, diyebilmek

Bilmiyorum Diyebilmek

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bilmiyorum Diyebilmek



Bilmiyorum Diyebilmek Yazısı - Bilmiyorum Diyebilmek Elif Şafak - Elif Şafak Yazıları

Sahi niye bir türlü "bilmiyorum" diyemiyoruz şu hayatta hemen hemen hiçbir konuda? En bilmediğimiz zamanlarda bile bilirmiş gibi yapmalarımız neden? Basit bir adres de sorsalar, kapsamlı siyasi ya da felsefi analizler yapmamızı da isteseler verdiğimiz tepki aynı: Bilirmiş gibi yapmak


Geçenlerde Ankara'da bir sokakta gençten bir adama yakınlardaki bir yerin adresini sordum Dakikalarca düşündü, kem küm etti, bir o tarafı gösterdi, bir bu tarafı Sonunda sorduğum adresle ilgisi olmayan bir yönü gelişigüzel işaret ediverdi Kafadan attığı o kadar barizdi ki, dayanamadım soruverdim "Tarif ediyorsun ama aslında sorduğum yerin neresi olduğunu bilmiyorsun, değil mi?" Önce boş boş baktı Sonra yarı mahcup gülümsedi, çocukça bir tebessümle durumu kabul etti "Doğrudur abla," dedi "Peki öyleyse niye garip garip tarifler uydurmak yerine açıkça 'Bilmiyorum' demiyorsun?" diye sordum Bu seçenek hiç aklına gelmemiş gibi şaşkın baktı yüzüme Söyleyecek laf kalmadı Sustuk karşılıklı


Sahi niye bir türlü "bilmiyorum" diyemiyoruz şu hayatta hemen hemen hiçbir konuda? En bilmediğimiz zamanlarda bile bilirmiş gibi yapmalarımız neden? Basit bir adres de sorsalar, kapsamlı siyasi ya da felsefi analizler yapmamızı da isteseler verdiğimiz tepki aynı: Bilirmiş gibi yapmak Gözümüzü yumup başlıyoruz konuşmaya Kelimeler köşeli bir uçurtma gibi çıkıyor boğazımızdan Kuyruğu uzun mu uzun bir uçurtma, git git bitmiyor Her konuda habire bir şeyler söylüyor, tanımadığımız şahıslar hakkında gayet iyi tanırmış gibi ileri geri konuşuyoruz Bazen konuşmakla kalmayıp yazıyoruz da Bilmeden ama bildiğimizi zannederek Bildiğimiz izlenimini vererek


Bilgi çağında yaşıyoruz Yarım yamalak bilgiler çağında Kitap okumak veya derinlemesine sabırla araştırmak yerine, internetten üstünkörü bir şeyler öğreniveriyoruz Yetiyor Televizyon kanallarında her akşam habire tartışma üstüne tartışma izliyoruz Sanki her konuda zıt fikirlerde olmak ve çatır çatır tartışmak durumundayız Bu 'mevzilenme arayışı' beraberinde 'düşünsel sabitlenmeyi' getiriyor Kendimizi hep bir öteki üzerinden tanımladığımız için adeta çivi çakıyoruz bulunduğumuz yere İşte o zaman 'fikir sahibi' olmaktan çıkıp 'sabit fikir sahibi' olmaya doğru yol alıyoruz, pupa yelken Şu basit hakikati bile söyleyemiyoruz kendi kendimize: "Bugün, şu anda filanca konuda böyle düşünüyorum Ama yarın fikirlerim değişebilir Ben değişebilirim Başka bir açıdan bakabilirim Bir ihtimaldir İhtimal güzel şeydir Belki değişirim"


Cahilin cehaleti kötüdür Hamdır Koftur İçi boştur Ama daha da kötüsü 'bilen'in gafletidir aslında Bilgiyle gelen cesaret ve cehalet karışımıdır Bazen bilgi sadece bir perdedir İner gözümüzün üstüne, kapatır gönlümüzü Çok bilenin çok daha iyi anladığını sanmak hata olur "Bildiklerini unut," diyor Dost "Gel al eline bir silgi, şu yeni başlayan güne bilgilerini silmekle başla Zihnimin tahtasında kargacık burgacık harfler, ne çok kelimeler var Alıyorum kumaş silgiyi Tahtayı siliyorum boydan boya Bir temizlik, bir hafiflik, bir ferahlık hali ki değmeyin gitsin


"Zanlarını, yargılarını, ön yargılarını ve dahi tüm genellemelerini koy bir çuvala ve hepten terk et Gıybet etme sakın, bil ki dedikodu denilen şey mıknatıs gibi kötü enerji çeker Kimsenin aleyhine konuşma, uzaktan atıp tutma, insanları kem dille yargılama, bil ki yanılırsın Birini ne kadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar Kâinatın matematiğidir Bir koyar bir alır insan Bilmeden kendi hesabını dürer"


Dinliyorum sessizce "Hiçbir konuda yüzde yüz emin olma," diyor Dost "Kendini ayrıcalıklı sayma Konumuna ya da mevkine, ismine veya şöhretine güvenme Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir Nazlı nazlı yükselir köpük, derken pat diye sönüverir Her zaman başkalarından öğrenmeye açık ol En iyi bildiğin konularda bile köşeli düşünme, büyük konuşma Cümlelerinin sonuna nokta değil, ünlem değil, virgül yahut üç nokta koy Açık bir kapı bırak daima Ne kadar bilsen de hiçbir zaman yeterince bilemeyeceğini unutma Tevazudan şaşma Ancak o zaman kurtulabilirsin bilginin cehaletinden" Bu yüzden Tebrizli Şems nam bir güzel insanın tutup da Hazreti Mevlânâ'nın tüm kitaplarını tek tek suya atması Bu yüzden kendinden "Ümmi" diye bahsetmesi Yunus Emre'nin Bu yüzden tasavvuf tarihi boyunca pek çok hakikat ehlinin "Cahilim, bilgisizim, ben bilemem" demesi Yoksa hakikaten okur yazar olmadıklarından değil Dün de zordu ama içinde yaşadığımız "enformasyon çağı"nda artık daha da zor "Bilmiyorum" kelimesini telaffuz edebilmek Halbuki bir söyleyebilsek şunu hafifleyeceğiz Berraklaşacağız Duru ve yalın Bir kelimenin idrakı değiştirecek bakışımızı, duruşumuzu Güzel şey, "Bilmiyorum, bilmiyorum, bilmiyorum" diyebilmek


Elif Şafak

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.