Depresyonda Hayatlar 2 |
07-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Depresyonda Hayatlar 2Depresyonda Hayatlar 2 hikayesi - Şule meryem canpolat hikayeleri Günler birbirini kovalıyor, hızla akan zaman, ömrünü ipe asmış bedbahtları takmadan sürüyordu atınıHerkes yarına kalmış işlerini toparlamaya çalışırken pencerenin önünde oturmuş, hiç olmayanları sayıyordu SühendanHiç yaşanmamışlıkları ve yaşanılabilesi şeyleriHep ihtimalleri, hep kurgularıArada maziye lanet okumayı da ihmal etmeden, somurtuyordu zamana SühendanZaman da çaresizdi artık ne yazık ki Sühendan'ları anlamaktaÇağın hastalığı olarak nitelendirilen depresyonla, hayat acımasızca akmakta "Gelecek en çok şimdiki zamandan geçiyorduBu yüzden, bugünlerimiz yarınlarımızın tatlı mazisiydi şimdidenMaziye sürekli sövenler, aslında bugünlerini kendilerine zehredenlerdi birazİnsan en çok neyi tutku haline getirmişse onunla sınanırdı bir şekilde" Sühendan alışveriş yapmayı, takıp takıştırmayı çok severdiAslında fazlaca tutumlu, uygun olanı almada ve pazarlık yapmada mahir, fakat isteklerinde sınırsızdıAldığı şeyler bir türlü onu tatmin etmeye yetmiyorduHer aldığı şeyde, acaba değiştirip diğerini mi alsam diye geçirirdi içinden?Yine de kararsızlığını, bir kararlılık rayına oturtamadan alışverişini tamamlar, hep bir şeyler ukde olarak kalırdı içindeVitrindeki kız, aynı ceketi aldıkları ve ona daha çok yakıştığını düşündüğü arkadaşı ve pazarlık yaparak almayı düşündüğü diğer şeyler Yazacak o kadar çok şey vardıki Sühendan içinO söylemesi gereken en son sözü en ilk söyleyenlerdendiKeşkeleri tren gibiydi bu yüzdenVagonlarında hayatın gam yüküVe ümitsizlik ki rayları çatırdatır şiddeti Sühendan iyi olmamak için yemin etmişti ya, arkadaşları, ailesi ne yapsa çare olamıyordu onaYapılan dualar, O güzel şeyleri istemediği için, daha ulaşmadan göğe, asılı kalıyordu tepedeHerşey bekliyorduGeçmek bilmeyen zaman ve acele gelmesi istenen gelecekSühendan bekliyorduKöşedeki kedi ve minik fare bekliyorduAdeta durmuş zamanUykuya dalmış kainat ve insan "Biz hareket etmeyince, hareket etmeyecekti belki de zamanBiz kalkmayınca yerimizden, yer oynamayacaktı yerinden" Sühendan biraz inatçılığın verdiği, biraz da kararsızlıkla gelen hissiyatla sabitlenmişti yerindeZamanla depresyona dönüşen uyuma nöbetlerinden, tüm gayretini ve yaşama sevincini sokaktaki çocuklara emanet vermiş bir kız kalmıştı geriyeHazindi Sühendan'ın haliHazindi, ümitsizlik ektiği yatak Oysa; köydeki çoban, çöp toplayan Fatma nine ve cam şişeleri toplayan şu arkadaş grubu daha hayat doluydu Sühendan'danKansere yenik düşmemek için çabalayan Hatice hanım ve diyalize giren Mehmet beyHepsi ama hepsi umut doluydu tüm kaybettiklerine rağmen Köyde olsaydım belki daha mutlu olurdum dedi Sühendan içindenKöy çocuğu olsam, daha iyi olurdumYine belkiler ve yine keşkelerKeşkeleri geceye verip, gündüze doğru yürümesi gerektiğini idrak edememişti hala SühendanTüm aksaklıklarına rağmen hayatın, yürümesi gerektiğini de Yemiyordu, içmiyordu uzun uyku nöbetlerindeYemenin bir zaruriyet olduğunu unutuyorduZayıf olduğunu bildiği halde, kendine direniyordu SühendanHırslarına yeniliyordu bir kez dahaOlmasını istediği şeyler olmadığı için, başka herşeyi reddediyorduHayata küsmek böyle bir şeydiGizli isyanlar kaplıyordu dört yanınıKadere fırlattığı büyük çığlıklarla o asi susuşları seçiyorduHep bir isyan vardı halindeHep bir haşinlikDünyaya gelişinin bile suçlusu olarak gördüğü insanlarla, yaşaması zor bir hayat Tek bir şeyi unutuyordu Sühendan, içini yakan isyanlar içindeSevgisizlikten örülmüş ruhunun, girdapları içindeBütün insanlar ondan nefret etse, onu Yaratanın sevgisi, herşeye değerdiSühendan Önce kendini sevmeliydiKendisine değer vermeyi öğrenmeliydiElbette sevgisizlik büyük yaralar açar her kalpteSevgiyi özümseyememiş yürekler aç kalır, açıkta kalır meydanlarda Uzun düşüncelerinden sıyrıldı SühendanPencerenin önünden doğruldu anidenKime gideceğini, kimden isteyeceğini bilmeden haykırdı içindeki varlığa derindenYüzü buruşmuş, ağlama hali gelmişti işte yineAmaçsız gözyaşlarına bile kızıyordu, gereksiz döküldükleri içinSühendan herşeyi ve herkesi gereksiz görüyorduAğlamayı bile konduramıyordu, kurumuş göz pınarlarınaOysa ağladıkça içten, dökülür kederlerİnsanların sıcak bir bakışıyla kaybolur tüm perdelerÇözümsüzlüğe kilitlenmek, en büyük cezadır kişinin kendine verdiğiİnanmak ve tebessüm etmek kırar ancak bu kalın zinciri Zorla da olsa kahvaltı yapmaya karar verdi SühendanKendisini yememeye bir defacıkAcı bir çayda demlenmeye başladı, oturduğu sandalyedenKendini attığı boşluktan uyandı sadece bir kez Köşedeki kedi uyandı birdenFare koşmaya başladı anidenSokak köpeği havlamaya başladıEkmek alan çocuk kaldırımdan eşlik etti bu manzarayaSaat ilerlemeye başladıVakit öğleydiAslında hiçbir şey için geç değildiOrtasındaydık hayatınVe hayat tüm tazeliğiyle ellerimizdeydiBeni yaşa der gibi bakıyordu kainatDikkatli bakınca göz kamaştırıyordu bu serenatİşte güneş tam tepedeYüreğini ışığa tutanları beklemekte Güneşin gülümsemesine izin verdi SühendanDeğişmese de bakış açısı, engellemedi bu defa ışığı Şule Meryem Canpolat |
|