Babam Sağ Olsun |
07-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Babam Sağ OlsunBabam Sağ Olsun Yazısı - Babam Sağ Olsun Ozan Muhammet Candan - Ozan Muhammet Candan Yazıları Yer İstanbul/Bakırköy, yıl 2010, saat 11,30, iğne atsanız yere düşmeyecek bir durumdadır bütün bina! - Samet beyyyyy, ayağıma basıyorsunuz, - Çok pardon Hülya Hanım, özür dilerim, Rıza, evladım camı açar mısın, boğulduk havasızlıktan - Müdürüm, cam zaten açık, —13852'yi gören var mı? — Ben az önce gördüm sanki sağ tarafta, köşede çuvallardaki dosyaların içine bakın isterseniz — Bakar mısınız, Cemil Beyyyy, — Efendim Büşra Hanım — Ben 42900'ü bulamıyorum, — Masanın altındaki dosyaların içinde olabilir — Offff, yaaaa, bulamıyorummm! — Bence diğer odaya bakın Büşra Hanım — İyi ama oranın da kapısı açılmıyor dosya kalabalığından, nasıl bulacağım! Yer Çorum / yıl 2010, saat 1130 herhangi bir hukuk bürosu, —Ağabey, sorma ya, adamı bulamıyoruz, çocuğunu da okuldan almış, ne okul kayıtlarında, ne Telekom kayıtlarında izine rastlayamadık — Biliyorum Beşir, benimkiler de sözde boşanmışlar ama aynı evi paylaşıyorlar Bir kaç gün sonra, cinnet getiren bir babanın, önce tüm aileyi katlettiği, sonra da intihar ettiği haberi duyulacaktır! Yer Yozgat yıl 2010, saat 11,30 kamu kurumu, -- Sayın müdürüm telefon size, -- İsmail bey merhaba, bankasından arıyorum, liralık kredi kartı borcunuz var ve ödeme yapmamışsınız -- Evet, bu ay bir kısım daha ödeme yapacağım beyefendi -- Anlıyorum müdür bey, şu durumda bu ay bu borcu kapatabilecek misiniz? -- Nasıl kapatabilirim maaşımın beş katı bir paradan bahsediyorsunuz -- O zaman yasal işlemleri başlatmak durumundayız müdür bey, -- İyi ama zaten maaşımdan kesilen başka paralar da var, siz de bunu yaparsanız, ben ne yaparım! -- Üzgünüm müdür bey ama ya bu parayı ödeyin, ya da -- Anladım beyefendi, iyi günler Bir kaç gün sonra, bir gazetede, yüksek düzey bir genel müdürün "rüşvet almaktan" suçüstü yapıldığı haberi çıkacaktır! Yer Denizli / yıl 2010, saat 1130 Bir telefon görüşmesi, —Mehmet Bey merhaba, Bankasından arıyorum, lira borcunuzu ne zaman ödemeyi düşünüyorsunuz? - Ödeyemiyorum hanım efendi, zaten fabrikamı da kapatmış durumdayım, hiçbir iş yapmıyorum ve ödeme durumum yok, - İyi ama bunu hemen ödemeniz gerekiyor, - Hanım efendi, yok, nasıl ödeyebilirim, - Peki, 2 gün sonra öder misiniz? - Hanım efendi beni duymuyor musunuz? Ödeyemem diyorum! Para yok! - İyi ama beyefendi ödeme yapmalısınız, bize de yukarıdan talimat geliyor ve tahsilât yapmamız isteniyor, ne zaman ödeyeceksiniz? - Hiçbir zaman! Duydunuz mu beni, hiçbir zaman ödeyemem! - Tamam, o zaman, üç gün sonra olarak not alıyorum Mehmet bey Bir kaç gün sonra, bir gazetenin üçüncü sayfasında fabrikatörün intihar haberi yayınlanır! Yer Ankara / yıl 2010, saat 11,30, herhangi bir basın toplantısı! Bu ülkede kriz, mıriz yok arkadaşlar, nereden çıkartıyorsunuz? - Ama efendim, insanlar gerçekten zor durumdalar ve sizden çözüm bekliyorlar, - Ne yapalım yani, işini bilmeyen batar arkadaşlar, - Peki, dükkânını kapatan esnaflar ne olacaklar, bu konuda ne düşünüyorsunuz? - Onlar da kapatıp, çalışsınlar bir yerlerde, herkes ticaretle uğraşacak diye bir şey mi var, arkadaşlar? - Ama sayın bakanım, iş imkânı yok insanlar için, aç mı kalacak bu insanlar! - Ne demek yok arkadaşlar, çalışmak isteyen için var elbette, - Nerede çalışacaklar sayın bakanım? Tüm fabrikalar kapanıyor! Asgari ücretle geçinmek zaten mümkün değil, bu konuda ne düşünüyorsunuz? - Başka sorusu olan var mı arkadaşlar? Bir kaç gün sonra, bir bakanın oğlunun, ülkenin en büyük gayrimenkül yatırımcısı olduğu haberi duyulur! Yer İstanbul / yıl 2010, saat 11,30 bir süpermarket açılışı, konuşmacı baş (bakan) ! —Değerli arkadaşlar, ülkemiz gelişiyor, büyüyor, büyüme sürecimiz hızla devam ediyor, Avrupa birliğine mutlaka gireceğiz, merkez bankası rezervleri ağzına kadar dolu, ekonomik kriz bizi teğet geçecek demiştik, gördünüz işte teğet geçti bile Bir basın mensubu, mikrofon uzatır ve sorar, —Sayın Başbakanım, siz bu süper marketleri açıyor ve destekliyorsunuz ama bakkallar yok oluyorlar, bu konuda ne düşünüyorsunuz? —Onlar da işlerini büyütsünler arkadaşlar —Nasıl büyütecekler sayın başbakanım? —Kredi çeksinler, birleşsinler, Efendim bahsettiğiniz kredilerle insanlar var olan güçlerini de kaybettiler, zaten verilen krediler insanların gelişmesi için değil, yok olması için veriliyor ayrıca yüksek faiz ( Bu arada soruları soran basın mensubunun omzuna baş(bakan'ın) korumalarından birinin eli ilişir) Basın mensubu susar, bir bardak soğuk su ikram edilir! Baş (bakan) devam eder konuşmasına —Başka sorusu olan var mı arkadaşlar? Bir kaç gün sonra bu basın mensubunun, işsizler ordusuna katıldığı duyulacaktır! Yer Rize / yıl 2010, saat 11,30 ve bir alış veriş —Bil"al" Bey, bununla birlikte gemi sayımız 14 olacak, çok akıllıca bir alış veriş yaptık, 10 milyon dolarlık gemiyi 9 milyon dolara aldık, harikasınız — Gülümseyerek açılan lüks arabanın arka koltuğuna oturur Bil"al" Bey! Araç hareket eder, Rize Cumhuriyet Caddesinde yürümekte olan vatandaş Ahmet efendi, yanından geçen aracın tamponunda bir yazı okur! 'Babam sağ olsun' Ozan Muhammet Candan |
|