Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
etmesin, imtihan, sesle

Sesle İmtihan Etmesin

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sesle İmtihan Etmesin



Sesle İmtihan Etmesin Yazısı - Sesle İmtihan Etmesin İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları

Zor işmiş romana soyunmak Bunca yıldır kaçtığım kadar varmış Çok büyük anlamlar yükleyerek özendirici bir öykünün bir kahramanı yapacak değilim kendimi (Çok zorlanıyorum, yazar tıkanması yaşıyorum, perişanım filan demeyeceğim Ama benzer bir şey diyebilirim)


Dayanamadığın ses nedir diye sorun bana


Evet sorun


Söylüyorum:


Matkap sesi!!!


Nişantaşı civarına taşınmakla “matkap sesiyle” nişanlanmak arasındaki kader bağını bilmiyordum ben İlçede hemen hemen tamamı eski olan apartmanların hemen hemen her dairesinde hemen hemen Allah’ın her günü bir tadilat olur mu kardeşim? Bütün apartmanlar birbirine bitişik olduğu için biri biter biri başlar, biri biter biri başlar, biri biter biri başlar mı?


Benim yaşadığım apartmanda da Allah sizi inandırsın bir daire var, beş aydır bitiremediler tadilatı Bir de nazik yazılar yazıp yollamışlar “Çok özür dileriz, öyledir böyledir”, filan diye Bir şey de diyemiyorsun Yahu o matkapla her gün sadece bir tane mi kapının vidasını sıkıyor sizin usta ne yapıyor?


***



Bu uzun “matkap” girişini neden yazdım size?


Şu anda sözünü ettiğim kitabı yazmak için evden çıkarken dedim ki, “Ben gelene kadar bu apartmandaki bütün tadilatlar da bitmiş olur inşallah!!!”


Geldiğim yer de dünyanın en gürültülü şehirlerinden biri ama görece sessiz köşelerinden birini seçtim GÜYA!!!


Tuttuğum daireye gece yerleştim Sonra sabah yedide bir gümbürtüyle uyandım Ne oluyor demeye kalmadı, yerimden fırladım, pencereden bir baktım ki Şehrin en büyük DÖRT inşaatının ortasındaki binadayım ve artık yapabileceğim hiçbir şey yok


***



Son iki kitabımın editörü Tolga Meriç’e bir mail yazdım:


“Tolgacım


Geldim Hava çok sıcak Gel gör ki yazmak için seçtiğim mekân şehrin tam dört büyük inşaatının ortasında Nedir bu şimdi? Nedir? Nedir Allah aşkına?


Yine de bir şeyler karalıyorum


Ne yaptığımı bilmez bir haldeyim


Tolga’dan gelen yanıt şöyleydi:


“Merhaba İclalcim


() Gürültü bizi her yerde bulur Mektubunu sabah okudum aslında Hemen sonrasında, alt katta doğalgaz boruları gibi bir şey yapıldığından, ev inşaat alanına döndü Matkaplar beynimi oymaya başladı, çekiç sesleri çürük diş gibi zonklamaya başladı kafamın içinde ve kendimi dışarı, sahile attım Dört saat yürüdükten sonra, mektubunu ikinciye okurken, en azından yorgunluktan uyuşmuş durumdayım şimdi Gürültüye aldıracak halim kalmadı Bitirdim yani kendimi Mahallede her gün onca sela neden okunuyor ve bu inşaatçı ruhlular hiç mi nasibini almıyor selalardan, bilmiyorum


Sema Kaygusuz’un yeni çıkan anlatısı Karaduygun’u okuyorum bugünlerde Şair Birhan Keskin’in anlatının kahramanlarından biri olduğu kitabı Bu kitapta da hem Birhan Keskin hem de anlatıdaki birçok kişi günlere gürültülerle uyanıyorlar :-)


Eleştirmen Ömer Türkeş şöyle yazmış kitap hakkında:


‘Hüzünle kedere neşenin çok az eşlik edebildiği anlatı boyunca insanın uygarlıkla ilişkisini sorgulamış Birhan ve anlatıcıyı rahatsız eden uygarlık ürünü kentlerin insan doğasına aykırılığı En katlanılmazı, işkenceye dönüşeni ise biteviye maruz kalınan sesler, uğultular, çığlıklar Ne de olsa ses, ışıktan da seyrek bir varlık Soğukta yavaşlayıp sıcağı bulur bulmaz konik dalgalar halinde hareket eden mahlukata dönüşüyor Sesler ister istemez cisimleşiyor sonra İmgelemde katılaşan bütün görüntüler, elbette Birhan gibilerin zihninde ürüyor sadece Birhan gibiler derken, dünyanın uğultusunu içinden duyan karaduygun insanlardan söz ediyorum Aşkın bir duyarlılığı sıska bacaklarıyla taşıyan bu yeryüzü sürgünleri, nasıl ki seslerin cismaniliğini derinden biliyorlarsa, başlarındaki ağrıyı ucundan tutup iplik gibi yumağından çözebileceklerini de sanıyorlar Her şeyi dokunulur kılan imgesel bir âlemde, kendi hatıralarıyla yeniden tasarlıyorlar dünyayı O yüzden onların hayal kırıklığı başkalarınınki gibi limoni değil, genelde kan tadında oluyor Rahatsızlık seslerden kaynaklanıyor demek yanlış aslında; o seslerle içeriye sızan kalın bir duyarsızlıktır asıl katlanılmaz olan


***



Sonunda şunu anladım gerçekten


Neden kaçıyorsan yemin ediyorum onunla sınanıyorsun!!!


Allah büyük keder dert vermesin, sınavım matkabın acı sesiyle olsun da


Ben şimdi eleştirmen Ömer Türkeş gibi “Soğukta yavaşlayıp sıcağı bulur bulmaz konik dalgalar halinde hareket eden mahlukata dönüşen, ister istemez cisimleşen sesler, imgelemde katılaşan bütün görüntüler” filan gibi güzel kelimeler kullanamayacağım


Şöyle ifade etmek istiyorum kendimi: Matkap sesi benim anamdan emdiğim sütü burnumdan getiriyor hocam!


Ama kurban olduğum Allah’ım dağına göre kar veriyor


Üç haftadır 24 saat süren, evet, 24 saat süren bu inşaat sesleri eşliğinde hayatımın ilk romanını yazıyorum! Dayan yiğit diyor içimden bir ses Ve ben artık bu sesleri duymuyorum Yiğidin sesle imtihanını geçmişimdir inşallah Darısı başınıza


İclal Aydın

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.