Atasözleri: |
06-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Atasözleri:Bir fikri, bir öğüdü mecaz yolu ile kısa ve kesin olarak anlatan, eskiden beri söylene gelmiş veciz sözlerdir Asıl atasözleri yanında, fıkra türünde söylenmiş olanlar da vardır Bunlar, çok kısıtlanmış hikâye yapısındadırlar Karşılıklı konuşmayı belirten iki simetrik yan cümleyi içine alırlar Aşağıdaki örneklerde görüldüğü gibi genellikle geçmiş zamanla kullanılır: Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al: Nasıl parçasına bakarak bir kumaşın niteliğini anlamak olası ise, bir kızın niteliğini de annesine bakarak anlamak olasıdır Çünkü; kızının yetişip kişilik edinmesinden annesinin büyük etkisi vardır Bu bakımdan kızlar, birçok yönleriyle annelerine benzerler Evlenecekler, bir kız hakkında fikir edinmek isteyenler, annesini incelerlerse yanılma payları azalır Baba malı tez tükenir, evlât gerek kazana: Çoklukla insanlar bir emek vererek kazanmadıkları malın değerini pek bilmezler, meğer ki bu baba malı ola Babadan kalan mal, mülk ya da para hazır olduğu, değeri de pek bilinmediği için kolay ve çabuk harcanır; tez biter Bu bakımdan babadan kalan mirasa güvenip çalışmamak, bir kazanç yolu tutmamak son derece sakıncalıdır Kişilik sahibi olan kimse ise baba malına güvenmez, alın teri dökerek kazanmaya çalışır, kazandığının değerini de bilir, ona sahip çıkar, dolayısıyla onu dikkatle harcar Cahile söz anlatmak, deveye hendek atlatmaktan zordur: Cahil kişi, okuyup öğrenim görmemiş, bilgisiz ve deneyimsiz kimsedir Bu bakımdan söylenen bir sözün ne maksatla söylendiğini, hangi anlama geldiğini kavramakta zorluk çeker O ne biliyorsa, doğru onlardır Ne kadar uğraşırsanız uğraşın kendi doğrularından başka bir doğru kabul etmez Öyle de inatçıdır ki deve nasıl hendek atlamamak için direniyorsa, o da görüşünden vazgeçmemek için direnip durur Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur: İnsanlar gezen, dolaşan, hareket eden varlıklardır Bir yerden kalkıp başka bir yere gidebilirler Arkadaşlar, dostlar, tanıdıklar birbirlerinden ne kadar uzakta olurlarsa olsunlar, günün birinde, bir yerde karşılaşabilirler; hatta hiç karşılaşmayacaklarını sanan insanlar dahi birbirlerine kavuşabilirler Ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane: Her canlı gibi insan da yaşar ve ölür Her insanın da Yüce Allah tarafından takdir edilmiş bir ömrü vardır İnsan bunu ne uzatabilir ne de kısaltabilir Ecel saati gelen kimse bir nedenle ölür Ancak ölüm nedeni olarak gösterilen hastalık, kaza gibi bir şeyler aslında bir bahanedir Asıl neden kişinin kendisine takdir edilen yaşam süresinin dolmasıdır Fare (sıçan) deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna (kıçına) kabak bağlamış: 1) Yapamayacağı kadar ağır bir iş varken başka bir iş daha yüklenmek son derece sakıncalıdır İnsan önce kendi işini yapıp düzlüğe çıkmalı, daha sonra başkalarının yükünü omuzlamayı düşünmelidir 2) Kendisi sığıntı durumunda iken yanına bir kişi daha almak yanlış ve tutarsız bir davranıştır Gafile kelâm, nafile kelâm: Çevresindeki gerçekleri görmeyen, sezmeyen, bilgisiz, dalgın kimseye ne söylense kâr etmez O, bildiği gibi hareket eder Dolayısıyla ona söylenecek her söz boşa gider Hacı hacı olmaz gitmekle Mekke`ye, dede dede olmaz gitmekle tekkeye: Bir işte asıl olan iyi niyet, samimiyet ve içtenliktir Bunlar olmadan bir işi görünüşte ve şeklen yapmakla o iş gerçekten yapılmış olmaz Böyle yapılırsa gerçekten iyi sonuç alınıp amaca ulaşılamaz Irmak kenarına çeşme yapılmaz: Bir yerde ihtiyacı karşılayan bir şey varsa, onun yanına yine aynı ihtiyaca yönelik ve üstelik de daha küçük bir şeyi yapmak gereksizdir; ayrıca bu, boşuna bir çabadır; geri durmak gereklidir Karaya sabun, deliye öğüt neylesin: Esası, özü bozuk olan şeyi düzeltmek hemen hemen imkânsızdır İnsanlar için de durum aynıdır Kimi akılsız, anlayışsız, yoldan çıkmış kimseleri de doğru yola getirmek mümkün değildir Lâfla peynir gemisi yürümez: Yalnız konuşarak, yaparım ederim diyerek bir yere varılmaz ve hiçbir iş gerçekleştirilemez Atıp tutmaktan ziyade harekete geçip uygulamak ve çalışmak lâzımdır |
|