İstiklal Marşı |
03-27-2011 | #1 |
Şengül Şirin
|
İstiklal Marşıİstiklal marşı İSTİKLÂL MARŞI Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül Ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl; Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim: Bendimi çiğner, aşarım; Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım Garbin âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar; Benim îman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar, "Medeniyyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakkin Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ? Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ! Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ, Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ Ruhumun senden ilâhî şudur ancak emeli: Değmesin ma'bedimin göğsüne nâ-mahrem eli; Bu ezanlar — ki şehâdetleri dînin temeli — Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli O zaman vecd ile bin secde eder — varsa — taşım; Her cerihamdan, ilâhî, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır rûh-l mücerred gibi yerden na'şım! O zaman yükselerek Arş'a değer, belki, başım Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl Mehmet Âkif Ersoy istiklal marşıJPG İstiklal marşı, Türkiye Cumhuriyetinin ulusal marşı Sözleri, Kurtuluş savaşı sırasında, Mehmet Akif (Ersoy) tarafından yazıldı (1921) Garp cephesi erkânı harbiye reisi İsmet Bey'in (inönü) önerisi üzerine, Maarif vekâleti tarafından bir güfte yarışması açıldı, kazanan şiirin sahibine 500 lira ödül verileceği bildirildi Yarışmaya 724 şiir katıldı Bunlardan hiçbiri ulusal heyecanı, bağımsızlık savaşının ruhunu yansıtacak güçte görülmedi Mehmet Akif, para ödülü konduğu için, yarışmaya katılmamıştı Maarif vekili Hamdullah Suphi (Tan-rıöver), Akif'e bir mektupla başvurdu (18 şubat 1921), yarışmaya katılmasını engelleyen sebebin giderilebileceğini bildirdi Akif, istenen marşı kırk sekiz saat içinde yazdı (20 şubat 1921) Marş, Büyük Millet Meclisi'nin 12 mart 1337 (25 mart 1921) tarihli toplantısının öğleden sonraki oturumunda "ekseriyet-i azime (büyük çoğunluk) ile" resmi marş olarak kabul edildi, kabulden sonra Maarif vekili Hamdullah Suphi tarafından Meclis kürsüsünde okunarak ayakta dinlendi; 17 şubat (2 mart) 1921'de Hâkimiyet-i milliye gazetesi ile Sebilürreşat dergisinde yayımlandı Daha sonra açılan beste yarışmasına 24 besteci katıldı, o sırada savaşın şiddetlenmesi yüzünden yarışma sonuçlanamadı Savaştan sonra, Maarif vekâleti'n-de toplanan bir kurul, Ali Rıfat'ın (Çağatay) bestesini uygun buldu (1924), bu marş altı yıl çalındı Geleneksel türk marşları üslubuyla yapılmış olan bu beste, 1930'da, Osman Zeki Ungör'ün batı marşları tarzındaki bestesiyle değiştirildi "istiklal marşı" adı verilen şiir, aruz vezninin en yaygın kalıbı olan "Feilâtün (fâi-lâtün) feilâtün feilâtün feilün (fa'lün)" kalıbıyla yazılmıştır Dörder dizelik 10 bentten oluşmaktadır (son bent beş dizedir) Her bentte bütün dizeler kendi aralarında kafiyelidir: aaaa bbbb oocc Marşta, bayrak, millet, kahraman ırk, istiklal (bağımsızlık), hürriyet (özgürlük), yurt, vatan, hak, din, iman, şehit olma temaları işlenir Savaşın henüz sonuçlanmadığı dönemde yazılan şiir, Batinin çelik silahına karşı iman dolu göğüsle yurt sınırlarının savunulacağını, "medeniyet denilen tek dişi kalmış canavarın böyle bir imanı boğama-yacağını" (maddi güce karşı manevi gücün üstün geleceğini) bildirir ve savaşın kazanılacağını müjdeler: "Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın, / Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın" Daha önceki bazı şiirlerinde (Süleyma-niye kürsüsünde, Hakkın sesleri) "islam birliği" görüşünü savunan şair, istiklal marşinda ulusçuluk düşüncesini benimser: "O, benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; / O, benimdir; o, benim milletimindir ancak / Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal: / Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal" Mehmet Akif, istiklal marşı'nı "Kahraman ordumuza" armağan etmiş, Safahat adını verdiği kitaplarına almamıştır; sebebi sorulduğunda, "O artık milletindir, milletin eseridir, milletin malıdır" demiştir Şiir, Akif'in ölümünden sonra, toplu halde basılan Safahat'ların sonuna eklenmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|