03-12-2011
|
#1
|
MustafaCilasun
|
Sen Vazgeçilmeyen Bir Serdin!
Ey hicranım biliyorum ki sen benimsin
Halimin en sessiz bulunan bir ahengisin
Sukutumun tek şahidisin kalan renksin
Sen ruhumun dirliğinde hazanın yelisin
Nice gönüller var ki bir naçarlığı yaşar
Sevdaların rengini aşk kuşatmazsa akar
İnsan bu hilkatinden uzaklaşarak kaçar
Hak âşıkları nazar ile melali mezar yapar
Ruhum ötelerin şevkiyle meşki arzular
Mizan kim için o haşyeti kalplerde sunar
Akıl, izan var edilen vesselam ne uzuvlar
Neye şahitlik yapar kan içinde coşku var
Nazar eylediğim her nebatatta ki hikmet
Haşaratlarda gizlenir bilinmeyen o kıymet
İklimlerde bulunur türlü sunulan o bereket
Şükret kadrin sahibine meylet onda kuvvet
Ne yıldız, ne yaprak ne bir karınca kadrince
Ne nasip edilmişse zaman geçimi mühletince
Gayretler rızayı bari hükmünce sevk edilince
Aşklar bir enginliğin içinde çekilir nice sancılar
Yazmak, değimlidir maksadı anlaşılır bulunmak
O vakit şarttır şekliyetten muhakkak kaçınmak
Verilen nefeslerin refakatiyle yazmayı anlamak
Hale bakmak, manayı kuşanmak hükmü tanımak
Melalimde, her dalı bırakan bir yaprak yardır
Akdedilirse onda nice hikmetler aşkla saklıdır
Onu anlamak, fikreden için muhakkak farktır
Yaşamak bu manada bir sanattır onunla şarttır
Artık hak hukuk kimin derdi namertler türedi
Akideler dünyevileşti hevesler nefse hükmetti
Ten emre amade uzuvlar sende artık ne bahane
Sen zevklerin içinde salındın oldun birde kepaze
Mustafa CİLASUN
__________________
Aşk; halin demidir!
|
|
|