Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gerçek, kılar, özgür

Gerçek Bizi özgür Kılar

Eski 08-05-2010   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Gerçek Bizi özgür Kılar




Evlerimiz varsa, yıkılabilir Huzurumuzun sütunları devrilebilir Umutlarımızın çatısı çökebilir Özlemlerimizin tül perdeleri yırtılabilir Mutluluğumuza açılan kapılar kapanabilir

Sevdiklerimiz varsa, gidebilirler ve gidebiliriz Yolumuzu ayrılıklar kesebilir Kalbimizden kan çekilebilir Göğsümüzde aşk sönebilir

Paramız varsa, tükenebilir Eksilebilir elde ettiklerimiz Ayakkabılarımız çekilebilir ayaklarımızın altından Yokluğun kollarına düşebilir bileziklerimiz Yangına kaptırabiliriz şehrimizi

Canımız varsa, çıkabilir Yaralanabiliriz her ölüm haberinde Hüzün toprağına bulanır ruhumuz toprağa verdiklerimizin donuk gözlerinde İsmimiz silikleşebilir ömür defterinden yüzümüzdeki her kırışığın çentiğiyle

Yıkılmışsa evimiz, devrilmişse huzurun sütunları, kaybedebiliriz diye üzerine titrediklerimizin prangasından kurtarırız kalbimizi Ne suyun kesilmesi üzer bizi, ne kahvaltının keyifsizliğine takarız Tek bir nefese indirgenmiş varlığımızı yeniden keşfederiz tükenmişliğin avuç içlerinde Küflü raflar arasında hiç umulmadık zamanda bulunmuş bir mücevher gibi pırıl pırıl bir huzurun dizi dibinde buluruz kalbimizi Köşeyi döndüğümüzde bir teselli bekler belki bizi Hep yürüdüğümüz sokakta sek sek oynayan kız çocukları Epeydir selamlaşmadığımız komşumuzun telaşsızca caddeye açılan penceresi Azıcık ürktüğümüz sokak köpeğinin hırıltısı Yan daireden sızıveren kızartılmış ekmek kokusu Mutluluk olduğunu unuttuğumuz mutluluklar taze bir bebe çığlığı olup yeniden doğar bıkkınlığın rahminden Sütunları ayakta tutmaya çalışırken unuttuğumuz, odamızı genişletme arzusuyla bir kenara ittiğimiz kuru ekmek tadını yeniden keşfederiz Yıkılabilir olan yıkılmışsa, yıkılacakların korkusuyla yaşamaktan kurtuluruz Yıkılmışlıktan sıyrılır ruhumuz

Çekip gitmişse sevdiklerimiz, yitirmişsek yitirilecekleri, yalnızlığın buzdan odasında göğsümüzü inip kalkarken gördüğümüzde, belki ilk defa yaşatıldığımızı fark ederiz Sayabiliriz nefeslerimizi Gürültüler bittiğinde, koşturmalar kesildiğinde, çamurlar silinip tozlar dağıldığında, bir yudumcuk soğuk suya hazırlandığını hissederiz çatlak dudaklarımızın Belki ilk defa su içeriz

Çökmüşse duvarlar, dağılmışsa oyuncaklar, ezilmişse şehrimizin yüzü bir titreyişte, titreye titreye yeniden eve döneriz Sabaha ertelenmiş sıradan bir öpücük serinliği, duymazdan gelinmiş öylesine bir “anne!” çağrısı, nasılsa vakit var diye yüz üstü bırakılmış tek kırıntılık bir sevgi ifadesi, hiç yoktan eve geç kalındığı için ıskalanmış bir kapı arkası kız çocuğu neşesi yaldızla yazılır sıradanlığın defterine Büyüttüklerimizin üstünü çizeriz bir anda, küçük gördüklerimizin altı çizilir gönlümüzde Ters yüz ettiğimiz dünya düzelir Alt üst ettiğimiz önceliklerimiz hak ettikleri yere yerleşir

Paramız geçersizse artık bir ölümün eşiğinde, ne pazarlık iştahımız kalır ne kaybetme endişemiz Paranın hayat etmediğini görürüz ilk defa Biriktirme hevesi kayıp gider parmaklarımızın arasından Sahip olma arzumuz küllenir dudak uçlarımızda Çoğaltma hırsımız cansız düşüp yığılır ayak diplerine Tuz buz olur güvendiklerimiz Toza çamura bulanır allayıp pulladığımız hayallerimiz Delik deşik olur inandıklarımız Yeni baştan yazarız kalbimizi Paraların çekildiği boşlukta, hırsların süpürüldüğü köşede, kaybedilecek hiçbir şeyin kalmadığı ıssızlıkta, nefesimizle baş başa kalırız İlk defa
Can çekilmişse tenden, bir heveslik arzu kalmamışsa gözlerde, bir nefeslik durak kalmamışsa yüzde, ne güzel teslim ederiz toprağa sevdiklerimizi Bir gün bizim de toprağa güzelce teslim edilesi “sevdikler”den olacağımızı hesaba katmadan severiz, sevilmeyi bekleriz

Sevdiklerimize acı ve beklenmedik bir “sensizlik” çoğaltıyoruz her adımımızda Evlerimizde hazin yıkıntılar, ürkütücü viraneler ağırlıyoruz yiyip içtikçe Ceplerimize ellerin iteceği, gözlerin savuracağı geçersiz paralar koyuyoruz her defasında Canımızı acıta acıta kopacağımız, yüreğimizi yırta yırta ayrılacağımız bağlılıklar büyütüyoruz tattığımız her mutlulukta

Yıkılmasından korktuklarımızın yıkılmasının üzerinden, yitirilmesin diye üzerine titrediklerimizin yitirilmesinin ardından nice sabahlar geçti Ve o sabahtan bu sabaha, her sabah bir melek kulağımıza şöylece fısıldadı: “lidû li’l mevti, vebnû li’lharâb”*
Bir bilebilseydik keşke, “gerçek bizi özgür kılar”…

(*) “Ölmek için doğuyorsunuz, harab olsun diye binalar yapıyorsunuz

Senai Demirci

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.