Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
etkileri, fethine, istanbulun, lorenzo, olayi, valla

Lorenzo Valla Olayi Ve İstanbul'un Fethine Etkileri

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Lorenzo Valla Olayi Ve İstanbul'un Fethine Etkileri



15 yüzyıl açısından başta İtalya olmak üzere tüm Katolik âlemi uzun yıllardır sürmekte olan "Büyük Hizipleşme" diye bilinen Papalık kurumunun varoluşuyla ilgili tartışmalarla çalkalanmaktaydı Bu yüzyılın başlarında Hıristiyan dünyasında bir değil tam üç papa vardı ve her biri de kendisinin gerçek papa olduğunu öne sürmekteydi Çeşitli nedenlerle -başta da iktisadi çıkarlar olmak üzere- bu üç papayı da destekleyen krallar prensler ve soylular vardı ama halk şaşkındı Bu papalar sırasıyla John XXIII adını alan Baldessare Cassa; Gregory XII diye bilinen (1406-1415) Marco Kardinal Angelo Correr ve Alexander V adıyla tanınan Pietro Philargi (1409-10) idi Birincisi gerçekte hiçbir dini eğitimi olmayan korsanlıktan yetişme fırsat ve kadın düşkünü zorba bir adamdı İkincisi dini eğitim almış olmasına rağmen ileri yaşı nedeniyle beceriksizleşmiş bir asilzadeydi Üçüncüsü ise Yunan asıllı bir Giritli'ydi Küçük yaşta Venedikli Fransiskenler tarafından eğitime alınmış ve Oxford ve Paris'te okutulmuştu Bilgili bir adamdı Ama bu iki kültürlü din adamı gelmiş geçmiş en gaddar hilebaz ve şehvetperest papa sayılan XXIII John'un karşısında tutunamamışlardı

İşte ilk kez bu dönemde Katolik Kilisesi'ni derinden etkileyen ve değiştiren bir tartışma başladı Kökleri 13 yüzyıldaki "Realizm/Nominalizm" karşıtlığındaydı ve bunun uzantısı olan "Hümanizm" savunucuları tarafından başlatılmıştı Soru şuydu: "Katolik âleminde Kilise konsillerinin kararları mı yoksa papanın yayınladığı bildiriler (Bull encyclical vs) mi en üst otoritedir?" Sonuçta "Ekümenik" konsil kararlarının Papaların bildirilerinden daha yetkin oldukları inancına varıldı Konsil büyük zorluklara rağmen üç papayı da denetim altına alabildi ; Kiliseye istikrar getirildi Bu sonucun alınmasında artık dayanılmaz boyutlara ulaşmış olan papaların saltanatlarından bunalmış olan soyluların da büyük katkıları oldu soylular papalara karşı Konsil'i desteklediler Ve bu gelişmeler sonucunda Katolik âleminde artık papalar değil Konsil yetkilerini doğrudan İsa'dan alır hale geldi Böylece Konsil en üst "Yetkili Kurul" oldu Ünlü engizisyon mahkemelerini de daha sonra hep Konsil yönetti ve yönlendirdi

Nihayet 1417'de biri sahtekâr üç papa Konsil tarafından atıldılar ve Konsil her Romalı'dan daha Romalı diye bilinen ve Romalı bir senatörün torunu olan Velabro Kardinali Odo Colonna'yı V Martin adıyla Papa seçti Bu papa tam 14 yıl saltanat sürdü ve ilk kez onun döneminde Papalığın "Seküler Gücün" yani kralların üstünde bir güç olmadığı kabullenildi Bu papa döneminde papalık yitirdiği prestijini ve onurunu yeniden kazanmanın yollarını aradı Bunun için de öncelikle muhalif aydınlarla ilişkiler kurdu onların üstündeki baskıları kaldırdı onlara imkânlar sağladı Böylece Roma'daki kültür hayatı yeniden canlandı

Bu dönemde Papalık kurumunun en önemli komşusu Aragon Krallığı'ydı Kral V Alfonso o sırada Napoli üzerinde hak iddia ediyordu ve sonunda da Napoli'yi müzakereler yoluyla ele geçirdi

V Martin 1431'de öldü Yerine XII Gregory'nin yeğeni Gabriel Coldulmer IV Eugenius (1431-47) adıyla Papa seçildi Bu yeni papanın döneminde Avrupa'da Fransız-İngiliz savaşları ve Almanya Çek ve Moldova'da da yakılarak idam edilmiş olan ünlü Çek din adamı Jan Hus'un başlattığı "Ön-Protestanlık" savaşları sürüyordu Hus'un taraftarları tüm Almanya Avusturya Prusya isviçre Polonya Çek ve Slovakya'da gizli yeraltı örgütleri kurarak daha sonra Protestanlık ve Anabaptizm diye bilinecek olan yeni bir mezhebi yayıyorlardı Ve işte ne olduysa bu papanın döneminde oldu Papalık ile Bizans arasındaki münasebetleri radikal olarak etkileyecek olan bir keşif tüm Hıristiyan âlemini derinden sarstı; Papalık şaşırdı Bizans umutlandı Bu keşfi yapan Lorenzo Valla adında bir din bilginiydi Onun "inanılmaz" diye tanımlanan bu keşfiyle birlikte Avrupa'da Rönesans Papaları diye bilinen yeni bir dönem açıldı (1447-1521)

Alıntı Yaparak Cevapla

Lorenzo Valla Olayi Ve İstanbul'un Fethine Etkileri

Eski 11-25-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Lorenzo Valla Olayi Ve İstanbul'un Fethine Etkileri



15 YÜZYILIN BAŞINDA BİZANS

15 yüzyılın başında Bizans artık hareket alanını ve siyasal ve dinsel etkisini yitirmek üzere olan bir "Site-Devleti" haline gelmişti Müslüman-Türk tehdidini ve genişleme hızını sezen ilk İmparator V John Paleolog olmuştu ve henüz 1368'de bu tehliaaae karşı direnebilmek için bütün dinsel ayrılıkları (Katolik/Ortodoks çekişmesi) bir kenara bırakarak Papa V Urban'ın ayağına kadar gitmiş ve ondan Müslüman Türklere karşı yeni bir "Haçlı Seferi" başlatması için ricacı olmuştu Nedir ki Bizans halkı Ortodoks İmparatorun Katolik Papa'ya yalvarmasından hiç hoşnut olmamıştı Papazların ve Keşişlerin kışkırtmasıyla ayaklanmalar çıkmış ve devlet bunları güçlükle bastırabilmisti

15 yüzyılda Bizans'ta bu kez VIII John Paleolog imparatordu Müslüman-Türklerin ilerleyişi ve genişlemesi daha da hızlanmıştı Bu imparator da tıpkı büyük dedesi gibi düşündü ve Türklere karşı yeni bir "Haçlı Seferi'nin" başlatılması için 1434'te Papalığa başvurmak zorunda kaldı Nedir ki bu kez karşısında Katolik Kilisesi'nde dizginleri elinde tutan Basel Konsili vardı Papa yoktu İmparator'un Konsil'e yolladığı heyet Konsille görüşme bile yapamadan İstanbul'a geri döndü Katolik Konsil açıkça söylenmese de Ortodoks Kilisesi'yle ve onun imparatoruyla ve kaygılarıyla hiç ilgilenmemişti

Bu yüz kızartıcı olaya rağmen İmparator bizzat Papa'nın ayağına gidebileceğini açıkladı Konsil İmparator'un resmi başvurusunu tam üç yıl beklettikten sonra 1437'de gündemine aldı İmparator'a Papa'yla ünlü Avignon kentinde görüşme yapabileceğini bildirdi Konsil bu kararını Papa'ya danışmadan almıştı

Nedir ki IV Eugenius çok kurnaz ve diplomasiyi çok iyi bilen bir papaydı Kendi gıyabında gelişen bu olayları ilkin hiç ilgilenmeden pasif bir bekleyişle izledi Ama Papa'nın müthiş bir planı vardı Bizans'ın Türk korkusunu kullanarak hem Ortodoks Kilisesi'nden hem de Konsil'den kurtulmayı kuruyordu Ve planını da başarıyla uyguladı

Papa önce Konsil’n kendisinden habersizce İmparator'la görüşme kararı almasının "Tanrı'nın Buyruğuna" aykırı olduğunu açıklayan sert bir Bull (papalık fetvası) yayınladı Burada İmparator'la görüşmenin "Ruhani" değil "Seküler" bir olay olduğunu Konsil'in ise sadece "Ruhani" konularda kararlar alabileceğini vurguladı Papa yazdığı metni Konsil'e iletmeden Bizans'a gizli bir heyet yolladı ve İmparatoru bizzat kendisi davet etti Bu Papa'nın planındaki en ince diplomatik manevraydı Böylelikle hem İmparatorun onurunu "kurtarıyormuş" gibi görünüyordu hem de Konsil'e bir fait a cornpli (oldu bitti) yapıyordu Ama Papa'nın gerçek amacı bu manevrayla İmparatordan çok önemli tavizler koparmaktı Ve kurnaz Eugenius bunu da başardı

İmparator beraberinde patrik ve 700 din ve bilim adamından oluşan bir heyetle 1438'de İtalya'ya geldi Konsil'in gücünü kırmış olan Papa IV Eugenius kendinden emin bir şekilde İmparator'u ve Patriği müthiş bir baskı altına aldı Onlardan "kendi otoritesinin tartışılmaz üstünlüğünü kabul etmelerini" istedi Ve ekledi: "İşte Büyük Konstantin'in vasiyeti yüzyıllardır elimizdedir Konstantin kendi eliyle yazdığı bu vasiyetnamesinde başta İstanbul olmak üzere kendisine ait olan tüm İmparatorluk haklarını ve topraklarını bize vasiyet etmiştir İstanbul Roma'nın malıdır" Türk korkusuyla titreyen İmparator ve patrik gerçekte kendi idam fermanları olacak olan bu "zorlamayı" da kabullendiler Bunun üzerine Paris 1438'de resmi bir açıklama yaparak Büyük Konstantin'in vasiyeti gereği Bizans'ın Roma tarafından korunacağını bildirdi

Nedir ki Dimyat'a pirince gitmekte olan İmparator elindeki bulgurdan da oldu Bizans'ta halk papazların kışkırtmasıyla ayaklandı Kilise papazlarıyla manastır keşişleri isyanlar başlattılar İşte tarihçi Ducas'ın yazdığı o ünlü slogan ilk kez 1438'de Bizans sokaklarında yankılanmaya başladı: "Bizans'ta Latin mitrası (papaların dini törenleri için giydikleri kaftan tipi giysi) görmektense Müslüman Türklerin türbanlarını görmeyi tercih ediyoruz"

Bizans'taki ayaklanmaları yöneten papazların sivil halk arasından seçtikleri iki laik lider vardı Bunlardan biri Marc Eugenikos diğeri de Gennade Scholarios idi Birincisi daha sonra İmparator'un askerleri tarafından susturuldu diğeri ise İstanbul'un Fethi'nden sonra Eatih Sultan Mehmet tarafından kendisinin ilk Ortodoks Patriği yapıldı Bu nedenle de imparatorluk tarafından Gennade'nin Sultan'ın Bizans'a yerleştirdiği "Kışkırtıcı-Ajan" olduğu ileri sürüldü

Alıntı Yaparak Cevapla

Lorenzo Valla Olayi Ve İstanbul'un Fethine Etkileri

Eski 11-25-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Lorenzo Valla Olayi Ve İstanbul'un Fethine Etkileri



LORENZO VALLA'NIN KEŞFİ

Lorenzo Valla -ya da Laurentius Valla- 15 yüzyılda yetişmiş en önemli din bilginlerinden biridir 1407'de İtalya'da doğan Valla çok iyi bir eğitim aldı Köklü bîr aileden gelen Valla sanat felsefe ve ilahiyat dallarında üstün dereceler elde etti Ancak Valla'nın esas uzmanlık alanı eski metinler belgeler ve kaynak araştırmalarıydı Ünlü Norninalist Willıam Oacham'ın ilk kez 13 yüzyılda ortaya attığı "Tekil-Birey" vardır "Tümel=Universal" sadece bir "Addır" görüşünü Aziz Paul'un "İnsan" anlayışıyla özdeşleştirdi Hatta yazılarında "Ben de Aziz Paul'um" diye yazdı Hümanizmi ve ilk kez "Bireyciliği =İndividualizm"i savundu Bu girişimlerinin sonucunda Kilise'nin tepkisini çekti Aforoz edilmekle tehdit edildi Bunun üzerine Aragon Kralı tarafından korunmaya alındı İşte bu Kral'in himayesinde Lorenzo Valla Hıristiyan âlemini altüst edecek bir keşfini cesaretle açıkladı Yıl 1440'tı Fetih'ten 13 yıl önce Bizans'ın Konstantin'in Vasiyeti'ne binaen Papa'nın egemenliğini kabul edişinden tam bir yıl sonra Lorenzo Valla "Konstantin'in Vasiyeti Üzerine aaaler" adlı kitabını yayınladı Valla kitabında Kilise'yi şoke edecek olan bir açıklama yaptı Papazların yüzyıllardır en güçlü kutsal belge olarak sundukları Konstantin'in Vasiyeti adlı belge GERÇEKTE SAHTEYDİ VE BİZZAT BİR PAPA TARAFINDAN YAZILMIŞTI KONSTANTİN TARAFINDAN DEĞİL

Valla'nın açıklaması tüm Hıristiyan âlemini sarstı Valla bilimsel tarihsel ve mantıksal açıklamalarla papaların elindeki bu belgenin sahte olduğunu kanıtladı Dahası bu sahtekârları doğrudan doğruya bir papanın yaptığını gösterdi Bu durumda Papa IV Eugenios sahte bir belgeyle tüm Hıristiyanlık üzerinde hak talep etmiş oluyordu Skandal Bizans'ı umutlandırdı Belge sahte olduğuna göre demek ki Roma'nın İstanbul üzerinde değil tam tersine Konstantİnopol'un Roma üzerinde haklan vardı Papa'yı "Kutsal" saymak artık gerekmiyordu

VALLA'NIN KEŞFİNİN ETKİLERİ

Valla'nın Konstantin'in Papalık için böyle bir vasiyette bulunmamış olduğunu ortaya çıkarması tüm Avrupa'yı sarstı Önce krallar Papalık kurumunun ne denli "Yozlaşmış" ve "Çürümüş" olduğunu ve bu kurumu artık "Kutsal" sayamayacaklarını yüksek sesle söylemeye başladılar Mademki ortada Hıristiyanlığı kurduğu kabul edilen Büyük Konstantin'in böyle bir "Vasiyeti" yoktu öyleyse Roma'ya tabi olmak zorunluluğu da olamazdı Nitekim Valla'nın keşfiyle birlikte Avrupa'da Papa'dan bağımsız "Milli Kiliseler" kurma fikri gelişmeye başladı Bir süre sonra Martin Luther Almanya'da Protestan hareketini başlattı 24 Şubat 1520'de Luther yaptığı o ünlü konuşmasında aynen şunları söylemişti:

"Elimde Lorenzo Valla'nın Konstantin'in Vasiyeti'nin sahte olduğunu kanıtlayan aaai var Şu işe bakın: Roma'daki karanlığın kötülüklerin ve hilebazlıklann eşi menendi yokmuş meğer Papalar yüzyıllardır sözde kilise şeriatını uyguladıklarını söylüyorlardı oysa hepsi yalandı Ve bu yalanlarını bizlere 'İman Amentüsü' yaptırmışlardı Şu anda öyle bir durumdayım ki bu Papalığın beklenen Deccal (Anti-Christ) olduğundan hiç şüphem kalmadı"

Valla'nın keşfi kısa süre sonra İngiltere'de de etkili oldu Ünlü 8 Henry papalığın etkisini kırarak Avrupa'daki ilk resmi "Milli Kiliseyi" (Anglikan Kilisesi) kurdu

Valla'nın keşfinin en yakıcı etkisi Bizans'ta oldu Papalık bu skandaldan sonra bir yıl önce Bizans'la yaptığı anlaşmaya sadık kalmaktansa Bizans'ın Türklerin eline geçmesinin kendisi açısından daha hayırlı olacağını planladı Ne olur ne olmaz ilerde Bizans güçlenir ve Roma üzerinde hak iddia edebilirdi İkinci olarak Papalık söz verdiği halde Türklere karşı yeni bir "Haçlı Seferi" düzenlenmesini engelledi Ordu göndermek isteyenlere ise destek (Blessing) vermedi Dahası 1447'de Papa seçilen V Nicholas savaş teknolojisinden mahrum olan Müslüman Türklere el altından "Teknoloji" transferi yapılmasını sağladı Örneğin Macaristan'daki sofu Katolik ve Papa'ya bağlılıklarıyla bilinen "Top Döküm" ustaları Osmanlı Ordusu'na katıldılar ve tarihin tanıdığı en büyük topları döktüler Bu toplar Bizans'ın sonunu getirdi Daha ilginci Papa V Nicholas yeni bir Hisar yapılması için (Rumelihisarı) emrindeki en seçkin ve sofu Katolik mimarların Osmanlı Ordusu'na katılmalarına yeşil ışık yaktı Bu İtalyan mimarlar bugün övündüğümüz Rumelili Hisarı'nı inşa ettiler Osmanlı ordusu için!

Papaların Valla'nın ortaya çıkardığı skandaldan sonra Osmanlı sultanlarıyla ilişkileri gizli yazışmalar şeklinde sürdü 1458'de Papalıkla Fatih arasındaki dostane ilişkiler o boyuta ulaşmıştı ki Papa II Pius Fatih'e bir mektup yazarak onu Büyük Konstantin ve Frankların Hıristiyan dinine intisab ederse onun İmparatorluk tacını bizzat kendisinin elleriyle başına oturtacağını söyledi II Beyazid döneminde ise tüm Avrupa Papa VIII Innocent'in Sultan'ın paralı memuru (pansiyoner) olduğunu konuşuyordu

İlginçtir ki Katolikliğin kalesi Viyana'nın kuşatılmasına kadar Osmanlı hiçbir şekilde Papa'ya bağlı kalmış olan Katolik krallara ve doğrudan doğruya Roma'ya saldırmamıştır Papalarla sultanlar arasındaki zorunlu "Dostluk" hep sürmüştür

Lorenzo Valla'ya gelince; Erasmus'un övgüler yağdırdığı bu dürüst cesur ve inançlı din bilgini İstanbul'un fethinden 4 yıl sonra 1457'de henüz 50 yaşındayken beklenmedik bir şekilde öldü Katolik Kilisesi'ni sarsan bu yürekli aydın himayesinde olduğu Aragon Kralı'nın gerçek niyetini nereye kadar biliyordu bunu bilemiyoruz Valla'nın cesur çıkışını Aragon Kralı desteklemişti Bu Kral daha önce Napoli üzerinde hak iddia etmişti ama asıl amacı Bizans'a "İmparator" olmaktı Gelenek gereği Hıristiyan bir imparatoru yine Hıristiyan (Katolik) bir kral olarak düzenlenecek olan bir "Haçlı Seferiyle" imparatorluğa yürüyeceğini hesaplamıştı Ama hiçbiri olmadı! Genç Fatih usta bir diplomasiyle Bizans'ın tek hâkimi oldu Bizans'ın fethinden sonraki diplomatik gelişmeler Fatih'i yüceltti

Katolik Kilisesi 1590'a kadar Valla'nın keşfini onaylamadı ve İstanbul üzerindeki haklarından vazgeçmedi Ancak 1592'de iddiayı kabullendi ve bu sahte belgenin Ecclesiastical Annales'den (Kilise Belgeleri) çıkartılmasını onayladı Böylece Katolik Kilisesi yaklaşık 600 yıl kullandığı belgenin SAHTE olduğunu kabullendi ve İstanbul üzerindeki dinsel ve teritoryal tüm haklarından vazgeçmiş oldu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.