Yetim - Yetâma - Yetimeyn - Yetm - Yütm - Sıfat-ı Müşebbehe |
04-18-2010 | #1 |
Şengül Şirin
|
Yetim - Yetâma - Yetimeyn - Yetm - Yütm - Sıfat-ı MüşebbeheTekil, çoğul (yetâma) ve ikil (yetimeyn) halde 20 küsur yerde geçer Bütün kullanımları yetimin malına musallat olmamak, yetimi korumak, ona merhamet ve şefkatle davranmak espri ve direktifi taşır Yetim, küçük canlının annesinden ve çocuğun babasından yoksun kalması anlamındaki yütm ve yetm kökünden sıfattır Kip olarak, Arap dilinde sıfat-ı müşebbehe adını alır Bu kalıp daima yoğunluk, ileri derecelik ifade ettiğine göre, yetimin ayrılığı ve kimsesizliği derinliğine ve zorlu bir mahrumiyet olacaktır Kocasından yoksun kalan kadına da yetim denir Hukuksal anlamda yetimlik, buluğ çağında sona erer Yetim kelimesinin Ta ile yapılan şekli (yetime) tek, biricik, yalnız gibi anlamlara gelmektedir Kısacası yütm kökünde hakim nitelik yalnızlıktır Ve yetim, en içli, en acılı yalnızdır Nitekim Kur'an'ın yetimle ilgili beyanları bunu açıkça gösteriyor Her şeyden önce yetim, Yaratıcı Kudret'in ihsan (bk İhsan mad) ile muameleyi yani kendisine aşk mertebesinde bir rahmet ve şefkati gerekli gördüğü bir varlıktır Yetime ihsan, Allah'ın temel buyruklarından biridir (Bakara 83; Nisa, 36) Dini yalan sayan kimdir? sorusuna Kur'an'ın verdiği cevabın ilk cümlesi şudur: "O kişidir ki yetimi itip—kakar, azarlar" (Mâûn 1-2) insanın nankörlüklerinin en belirginlerinden biri de yetime ikramda bulunmamaktadır (Fecr, 17) Böyle olunca, kâmil iman ve insanın özelliklerinden biri de yetimi yedirir doyurmak ve onu derin bir sevgiyle korumaktır (İnsan, 8) Bu yüzden Kur'an, yetime kucak açıp onu korumayı, Allah yolundaki engellerin birini aşmak olarak gösterir (Beled 15) Bu içten ve sevgiye dayalı yaklaşımdan yoksun olanlar, yetime musallat olabilirler Kur'an bu noktada, hukuksal -müeyyideli korumayı devreye sokar: Yetim malına el sürmemek, hatta yaklaşmamak emredilir (En'**, 152; İsra, 34) Ganimet türü gelirlerin bir kısmı yetimlere ayrılacaktır (Enfal, 41; Haşr, 7) Nihayet, Kur'an'ın en korkutucu tehditlerinden biri, yetim malını yiyenlere yöneltilir: Yetim malı yiyenler, karınlarına ateş doldurmaktan başka bir şey yapmış değillerdir (Nisa, 10) Hz Peygamber -ki o da bir yetimdir ve insanlığın en büyük, en onurlu yetimidir- yetimlerle ilgili beyanlarında çok hassastır Bir yerde şöyle buyuruyor: "Yetimin ağlamasından arş titrer" Bir yerde de şöyle diyor: "Ben ve yetime arka çıkan, cennette şu iki parmağım gibi yan yana olacağız" (B Talak, 26; MZiihd, 42; Tbirr, 14)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|