11-03-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ben De Yazdım (2. Cilt) - Kitap Özeti
Ben de Yazdım (2 Cilt) kitap özeti
Celal Bayarın “Ben de Yazdım” kitabı, Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarında, 31 Mart 1909 irtica hareketleriyle başlayan ve memleketi felakete götüren iç didişmelerin çok yoğun olarak yaşandığı bir dönemde vuku bulan olayları günümüze nakleden çok önemli bir eserdir
Yazar bu eserinde, Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında gerçekleşen bazı vakaların bugün içinde bulunduğumuz durumla karşılaştırmasının yapılmasının biz yeni nesillere faydalı olacağına inancını belirtmektedir
31 Mart 1909 tarihindeki olayda önderimiz Mustafa Kemal Atatürk Kurmay Başkanı Kolağasıydı
Bu irticai ve kanlı askeri ihtilalden meşrutiyet dönemi çok büyük zararlar görmüş 1 nci Mebusan Meclisi II Abdulhamidin vasıtasıyla kapatılmıştır
Bu durum Selanikte bulunan Hareket Ordusunu aktive etmiştir Bu ordu, Meşrutiyet Hükümetini hiçbir kuvvetin sarsamayacağını göstermek, Kanun-i Esâsinin üstünde hiçbir kanun bulunmadığını vatan ve millet hainlerine göstermek için harekete geçmiş, İstanbula şiddetli saldırılar düzenleyerek şehre girmiş, II Abdulhamidin şahsına bağlı kuvvetlerin çarpışmaya dahi girmeden teslim olmalarını sağlamıştır
Meşrutiyetin yeniden ilanıyla Meclis yeniden toplanmıştır Meclis sıkıyönetim ilan ederek meşrutiyet aleyhtarı kişileri cezalandırmıştır Bu dönemde II Abdulhamid tahtan indirilerek yerine kardeşi Reşat efendi, V Sultan Mehmet Han adıyla Osmanlı tahtına çıkarılmıştır V Sultan Mehmet Han meşrutiyete bağlılığını ifade etmiştir
İttihat ve Terakki partisi Meclis grubundan oluşan Meclis, Türk, Arap, Arnavut, Rum, Ermeni, Yahudi, Ulah, Bulgar ve Sırp milletvekillerinden oluşan bir karmaydı Böyle bir karmada kısa bir zaman sonra görüş ayrılığı belirmiş, ırk ve milliyet ihtirasları, parti içindeki mutaassıp ve muhafazakar unsurlar karşı karşıya gelerek memleketi felakete götüren iç didişmelerin kaynağı haline gelmiştir
İttihat ve Terakki Cemiyeti, Türk olmayan unsurların milli programlarında fedakarlık yapmak istemediklerini kısa bir zamanda anlamıştır İlk kuruluş devrinde bağlandıkları Osmanlılık fikri zaafa uğramaya başlamış, bunun üzerine cemiyet, ancak yalnız Türk unsuruna dayanan kuvvetli bir hükümetin, Osmanlı İmparatorluğunu parçalanmaktan kurtarabileceğine inanmış ve gayretlerini bu emel üzerine toplamıştır Bu olayda netice olarak Ziya Gökalpin temsilciliğini üstlendiği Turancılık ve Osmanlıcılık akımının oluşmasına etken olduğu dile getirilmiştir
Meclis içerisindeki görüş ayrılıkları Turancılık karşıtı kişiler arasında muhalefet fikrini olgunlaştırdı Bu hava içinde Hürriyet ve İtilaf Partisinin kurulduğu, bu partinin kısa süre içinde ümmetçi bir zihniyet sergileyerek ordu subaylarından bazılarında içine alarak bir intikam partisi haline geldiği anlatılmıştır
Bu esnada Meclis içerisinde bulunan Türk olmayan milletvekilleri kendi milliyetçilik düşüncelerini ortaya koyarak ihtilal sinyalleri veriyordu Balkan ve Arap milletvekilleri de Osmanlıdan ayrılma isteklerini açıkça Mecliste dile getiriyorlardı
Meclis normal çalışamaz duruma gelmişti ve feshedildi Gidilen yeni seçimleri yine İttihat ve Terakki Cemiyeti kazandı Seçimlerde yaşanan olaylar, dinin siyasete alet edilmesi ve ordu personelinin siyasetle uğraşmaları Mustafa Kemal Atatürkün yaptığı inkilap hareketlerinin ne kadar yerinde olduğunun göstergeleridir
Bu durum böyle gergin bir ortamı fırsat bilen İtalyanların sömürgecilik anlayışı doğrultusunda Trablusgarbın işgaline zemin hazırlamıştır Kitap burada, önderimiz Mustafa Kemal Atatürkün Trablusgarptaki mücadelesi konu ediyor Mustafa Kemal Atatürkün sadece cephelerde savaşarak ülkeyi bulunmuş olduğu durumdan kurtarmaya çalışmıyordu Aynı zamanda Meclis bünyesinde görevler alıyor, düşünce ve görüşleriyle kendisini gösteriyordu Bu dönemde ordu mensuplarının siyasetle meşgul olmalarının meni hakkındaki kanunun çıkarılmasında düşünce ve görüşleriyle dikkatleri üzerinde topladığı belirtilmiştir
Memleketin bu halinden ve iç didişmelerinden tüm dünya haberdardı Disiplinli bir ordu kalmamıştı ve disiplinsiz bir ordunun ise harp kabiliyetini ve kudretini kaybetmiş olacağı açıktı Ayrıca hükümet de şahıs ihtirasları, post kavgaları yüzünden otoritesi sarsılmış, iş göremez hale gelmiş ve bu durum da Osmanlı ülkesinde yaşayan Türk olmayan unsurların milliyetçiliklerini sergileyerek ayaklanmalarını kolaylaştırmıştır
İşte böyle kritik bir dönemde Atatürkün vatansever bir şahsiyet olarak hiçbir zaman perde arkasına çekilmediği, hiçbir zaman ferdi suikastlere katılmadığı kitabın bu bölümünde anlatılmıştır Ordu kumandanlarının pekçoğu şahsına ve davasına bağlılıklarını gösterdikleri halde o üstün asker ve kumandan, saltanat ve askeri hakimiyeti aklına bile getirmeyip, “Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir ” ilkesini ülke topraklarında egemen kılmaya çalışmıştır
Son olarak böyle kritik bir durumda Osmanlıyı kendi aralarında yaptığı anlaşmalarla kağıt üzerinde paylaşan düşmanları faaliyete geçmiş, ülke topraklarından olan Mısırın İngilizler tarafından işgal edilişi de eserde konu edilmiştir
|
|
|