Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dünyasında, islâm, tarih

İslam Dünyasında Tarih

Eski 01-27-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

İslam Dünyasında Tarih



İslam Dünyasında Tarih




İslam öncesi dönemde Araplar arasında tarihle ilgili tek bilgi ilmü'l-ensab (soybilgisi) idi İslamiyet'in ortaya çıkmasından sonra soyla övünme yasaklandıysa da, bu yolla gelen birikimden özellikle hadislerin doğruluğunun saptanmasında yararlanıldı Hadis rivayet etmeye yetkili kişilerin yaşamöyküleri ve birbirleriyle ilişkileri ayrıntılı biçimde yazıldı Bu bakımdan ilk İslam tarihçileri hadis bilginlerinin (muhaddisler) arasından yetişti İlk İslam tarihçileri ayrıca Hz Muhammed'in yaşamı ve savaşları konusunda da ayrıntılı çahşmalar yaptılar

Bu alanda yapıt veren tarihçilerin en ünlüleri Urve bin Zübeyr (644-711), Müneb-bih (ölümü 732), Âsim bin Ömer (ölümü 739), İbn İshak (yaklaşık 704-767) ve İbn Hişam'dır (ölümü 834) Emeviler döneminde (661-750) yaygınlaşan çalışmalar Abbasiler döneminde (750-1258) çeşitlenerek sürdü İslam dünyasınırı genişlemesine paralel olarak fetihlerin tarihi yazılmaya başlandı Bu alandaki en önemli yapıtlar Vakidi'nin (747-823) Fûtunu'ş-Şam'ı, İbn Abdülhakem'in (ölümü 870) Fütuhu'l-Mısr ve'l-Magrib'i ve Belazuri'nin (ölümü 892) Fü-tuhü'l-Büldan'ıdır Abbasiler döneminde ilk kez Yakubi (ölümü 897) başka kavimlerin tarihiyle de ilgilendi Taberi (839-923) genel bir dünya tarihi yazdı Ayrıca Şam, Bağdat, Halep, Kahire gibi önemli kentlerin ayrıntılı tarihleri yazıldı Abbasiler döneminde İslam dünyasında yer alan öbür devletlerden Gaz-neliler'de Utbi, Fatımiler'de Mesudi (doğumu 9 yüzyıl-957), Zengiler'de Ebu Şame (1203-68) gibi ünlü tarihçiler yetişti

iran'da İslam dininin yerleşmesine paralel olarak Farsça'nın değişikliğe uğraması ve edebiyat geleneğinin güçlü etkisiyle tarihçilik oldukça geç gelişti Önemli ilk iranlı tarihçi Beyhaki'dir (996-1077) tranda tarihçilik Büyük Selçuklular (1038-1157), İlhanlılar (1256-1353) ve Timurlular (1370-1506) zamanında olgunluk dönemini yaşadı Ravendi, Cüveyni, Reşideddin, Fazlullah, Şerefeddin Ali Yezdi, Mirhand gibi ünlü tarihçiler yetişti Abbasiler'den sonra Arap tarih yazımı büyük ölçüde Memlûklar elinde gelişti Memlûk tarihçileri gelenekselleşen türler yanında, "havadis" denen, olayları günü gününe yazma biçimini geliştirdiler Tarihsel olayları edebi bir üslupla, fıkra ve Öykülerle süsleyerek anlatma tarzı olan "muhadarafa da katkıda bulundular Anadolu Selçuklularında tarihçilik fazla gelişmemişti 13 yüzyılda yetişen İbn Bibi, Kerimeddin Aksarayi gibi tarihçiler de İran etkisindeydiler, yapıtlarını da Farsça kaleme almışlardı Halk arasında bütün canlılığıyla anlatılagelen Oğuz Kağan Destanı gibi tarihsel nitelikli öyküler ise ancak 14 yüzyılda yazıya geçirilmiştir

Osmanlılar'da da tarihçilik geç başlamıştır Oysa öbür Anadolu Beylikleri'nde oldukça gelişkin bir tarih yazımı vardı İlk Osmanlı tarihçisi sayılan Ahmedi (1334-1412) de Ay-dınoğullan ve GermiyanoğuUan saraylarında bulunduktan sonra Osmanlılar'ın hizmetine girmiştir 1390'da bitirdiği İskendername adlı yapıtının sonuna eklediği manzum Dâsitân-ı Tevarih-i Mülûk-ı Âl-i Osman ilk Osmanlı tarihidir 14-15 yüzyıllarda yazılmış kısa açıklamalı takvimler (kronolojiler), ünlü kişilerin yaşam öykülerini söylencelerle karışık biçimde anlatan menakıbnameler ve savaşları destansı tarzda betimleyen gazavatnameler Osmanlı tarihlerinin ilk kaynaklarını oluşturur 15 yüzyılda kaleme alınan ve yazan bilinen ya da anonim Osmanlı tarihlerinin tümü bu kaynaklara dayanır Bu gelenek 15 yüzyıl sonunda Âşıkpaşazade'nin yazdığı Tevarih-i Âl-i Osman'la olgun bir düzeye ulaşmıştır 16 yüzyıl tarihçiliğinde bu geleneğin izleri sürmekle birlikte, edebiyatta Farsça'nın ve Arapça'nın etkisi artmış, tarih yazımında da sanatlı düzyazı görülmeye başlanmıştır Gelibolulu Mustafa Ali'nin Künhü'l-Ahbafı ile Hoca Saded-din'in Tacü't-TevariK'i bu tür tarihlerin ilk örnekleridir

Gene 16 yüzyılda İran etkisiyle, şehnameci adı altında saray tarihçileri görevlendirildi Ayrıca bir tek padişahın dönemini ele alan Selimname, Süleymanname gibi türler ortaya çıktı 1663'te IV Mehmed'in buyruğuyla dönemin tarihini yazma görevi verilen Abdurrahman Abdi Paşa vakanüvis tarzı tarihçiliği başlatmışsa da, vakanüvis sıfatını resmen kullanan ilk tarihçi Naima'dır (bak NAİMA) Vakanüvislik Raşid'le (1714-23 arasında görev yaptı) süreklilik kazanmış ve Osmanlı Devleti'nin sonuna kadar devam etmiştir Son vakanüvis Abdurrahman Şeref Efendi'dİr (1853-1925) Vakanüvislerin dışında kalan tarihçiler de ilgi alanlarına göre özel ve genel birçok yapıt kaleme almışlardır Bu tarihçilerin en ünlüsü Kâtip Çelebi'dir (bak KÂTİP ÇELEBİ) Tanzimat'tan sonra geleneksel tarihçilik sürerken eğitimdeki yenileşmeye paralel olarak batı tarihçiliğindeki gelişmeler de, özellikle okul kitapları yoluyla etki göstermeye başlamıştır Hatta bu etkiyle, o zamana kadar yıl yıl olayları sıralamanın ötesine geçmeyen vakanüvislik bile değişmeye başlamıştır

Bunun en belirgin örneği Cevdet Paşa'dır (bak Cevdet Paşa) Ayrıca milliyetçilik gibi akımlar tarihçiliği de etkilemiş, geçmişteki olaylar yeni bir gözle değerlendirilmiş, ulusallığa temel olabileceği düşünülenler öne çıkarılmaya çalışılmıştır İslam öncesi Türk tarihinin varlığının keşfedilmesi de milliyetçiliğin tarih alamna yarısı masınırı önemli sonuçlarından biri olmuştur Batı tarihçiliğinin önemli yapıtları gene bu dönemde Türkçe'ye kazandırılmaya başlanmıştır

Böyle bir tarihçilik mirası devralan Cumhuriyet döneminde ulusal bir devlet ve toplum yaratma çabalan yeni tarih anlayışını da biçimlendirmiştir 1931'de kurulan Türk Tarih Kurumu, Türk tarihini uygarlığın yaratıcısı sayılan Sümerler'le başlatan bir tarih tezini ortaya atmış, bu tez doğrultusunda Anadolu'nun eski uygarlıklarını tanımaya yönelik birçok çalışma yapılmıştır Özellikle kazılar sonucunda elde edilen bulgularla Anadolu tarihinin bilinmeyen yönleri aydınlatılmıştır Üniversitelerde yapılan tarih çalışmaları ise daha çok Türk tarihinin çeşitli dönemleri (İslam öncesi, Selçuklu, Osmanlı) üzerinde yoğunlaşmıştır Siyasal tarih yanında toplumsal ve ekonomik yapıyı ele alan, devlet örgütlenmesini, kurumlan inceleyen yapıtlar ortaya konmuştur Cumhuriyet dönemi tarihçiliğini görüşleriyle en çok etkileyen kişi Fuad Köprülü olmuştur (bak Köprülü, Fuad)

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.