Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
sadrazamlar

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Talat Paşa (1874 - 1921)





Mehmet Talat Paşa (1874-1921) İttihat ve Terakki kurucularından ve önde gelen siyasetçilerindendir Meclis Vekilliği, Dahiliye Nazırlığı, Posta Vekilliği ve 1912'de Sadrazamlık yapmıştır



Talat Paşa, 1874 yılında Edirne'de doğdu İlk öğrenimini Vize ilçesinde yaptı Edirne Askeri Rüştiyesini bitirdikten sonra Edirne Posta ve Telgraf idaresinde katiplik, Alyans İsrail Mektebi'nde Türkçe öğretmenliği görevlerinde bulundu Çok genç yaşlarda siyasetle ilgilenmeye başladı, Sultan İkinci Abdülhamid Han’a karşı mücadele eden jöntürklerin çalışmalarına katıldı Bir süre sonra tutuklandı Selanik'te Posta ve Telgraf Müdürlüğünde memurluk ve başkatiplik yaptı



İttihat ve Terakki Fırkası adını alan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'ni kurdu Selanik’te mason locasına girdi Masonların ve onlar arasındaki yahudi ve Sabetaycı dönmelerin etkisini İttihad ve Terakki örgütlenmesi için kullandı İttihad ve Terakki kışkırtıcılığını geniş alanlara yaydı İki defa İstanbul'a giderek İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin şubesini kurdu ve teşkilatlandırdı



İkinci Meşrutiyet'in ilanında milletvekili oldu Hüseyin Hilmi Paşa kabinesinde İçişleri Bakanlığı’na getirildi, Babıali Baskını’nı düzenleyenler arasında yer aldı Edirne'nin Bulgarlar tarafından ele geçirilmesinden sonra ordunun harekete geçerek şehri geri almasından sonra Bulgarlarla İstanbul'da yapılan barış görüşmesini birinci delege olarak katıldı 1917 yılında sadrazamlığa yani başbakanlığa getirildi



Birinci Dünya Savaşı'ndan çekilen Rusya ile Breslitowsk'da yapılan barış antlaşmasına Osmanlı Devleti adına katıldı Temmuz 1918'de sadrazamlıktan ayrıldı Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlı Devleti için büyük bir yenilgi ile sonuçlanmasından sonra Ahmed İzzet Paşa'ya bıraktığı mektupta, millete karşı hesap vermek üzere geri geleceğini, gerekirse mahkemeye de çıkacağını bildirerek ülkeden ayrıldı



15 Mart 1921'de bir Ermeni tarafından Berlin'de öldürüldü ve Berlin'deki Türk Mezarlığına gömüldü 1943'te kemikleri İstanbul'a getirilerek Şişli'de Hürriyet-i Ebediye tepesinde toprağa verildi Talat Paşa'nın Meşrutiyet ve I Dünya Savaşı yıllarını ele alan anıları ölümünden sonra "Talat Paşa'nın Hatıraları"(1958), "Talat Paşa'nın Anıları" (1986, 1990) adı altında yayımlandı



Talat Paşa'nın Masonluğu

Türkiye Büyük Locası'nın ilk Büyük Üstadı olan Talat Paşa, Masonluğa, İttihat ve Terakki hareketinin başladığı ve kurucuları ile üyelerinin büyük kısmının bulunduğu Selanik'teki Macedonia Risorta Locası'nda 1903 yılında başlar Bir sene sonra, Veritas Locası'na geçer ve burada II Nazırlık görevinde bulunur Veritas Locası, 23 Temmuz 1909'da İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra Selanik'te yapılan kutlamalara regalyalarıyla katılmış bir locadır



1909 yılında, 33dereceye yükseltilir ve Türkiye Yüksek Şurası'nın başına getirilir Bu esnada İstanbul'da çalışan Vatan Locası'nın kurucuları arasında yer alır Aynı yıl içinde kurulan Türkiye Büyük Locası'nın Büyük Üstatlığına da getirilen Talat Paşa, bu görevini artan siyasi görevleri ve hazırlandığı Sadrazamlık vazifesi sebebiyle 1910 yılında devreder



Sadrazam olduğu dönemde kendisine Mason olduğu yönünde yapılan sataşmalara, kürsüden şöyle yanıt vermiştir:



" Şahsım hakkında bir itham da Mason olduğumdur Evet, Masonum Nasıl Bektaşiliği, milli bir tercih yolu olarak kucakladımsa, Masonluğu da alem şümul bir beşeri muhabbet ve uhuvvetin bütün insanlık için saadet ve huzuru temin ve tesis edecek yolun, daha çok fikri irşat membalarından telakki ve kabul ettim Böylesine alem şümul muhabbet ve uhuvvete milletimi layık ve bu faziletin onun zatında mündemiç olduğuna inanarak, Osmanlı Masonluğu'nun Maşrık-ı Azamlığını kemal-i fahr ile kabul ve ifa ettim

Alıntı Yaparak Cevapla

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Köprülü Mehmed Paşa ( - 1661)



Köprülü Mehmed Paşa, Osmanlı tarihinin en sarsıntılı döneminde iş başına geçip, 35 yıl devleti başarıyla yöneten Köprülü soyundan gelmiş, büyük sadrazamlardan ilkiydi Samsun'un ilçesi Vezirköprü'de doğdu İktidarının ilk yıllarında çok fazla kan dökmüş olmakla beraber, memleketin içinde bulunduğu karışık durum, yaptıklarına hak verilmesini sağlamıştı Padişahla anlaşarak yaptığı akit sonrası 75 yaşında sadrazam oldu


Devletin iç işlerini düzenledikten sonra, güçlü bir donanma oluşturarak Çanakkale ağzını tutmuş, Venedik deniz kuvvetlerini yenilgiye uğratıp boğazı açmıştır Bozcaada ve Limni'yi kurtardı İsyan eden Erdel Beyini yola getirdi Anadolu'daki Abaza ayaklanmalarını bastırıp, vilayetleri gözü dönmüş zorbalardan temizleyip iç düzen ve güvenliği sağladı Bütçe sorunlarını ele alıp, bu konuda yolsuzluğu görülen kişileri ortadan kaldırdı Avrupa devletleriyle yeni bir savaşa hazırlandığı sırada, 1661'de Edirne'de öldü Vasiyeti gereği yerine oğlu Fazıl Ahmet Paşa getirildi

Alıntı Yaparak Cevapla

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Alemdar Mustafa Paşa (1765 - 1808)



Alemdar Mustafa Paşa 1765 yılında Hotin'de doğdu Babası Rusçuk yeniçerilerinden Hacı Hasan Ağa'dır Önce Yeniçeri Ocağına intisap etti Daha sonra Rusçuk'ta hayvancılık ve ziraatla uğraşmaya başladı Bu sırada yörenin en güçlü ayanı olan Tirsinkli İsmail Ağa'nın hizmetine girdi Rumeli ayanlarından asi Pazvandoğlu'na karşı verilen mücadelede gösterdiği başarılar üzerine çeşitli rütbeler alarak ismini duyurmaya başlayan Alemdar Mustafa Paşa, Pazvandoğmu'nun, önde gelen adamlarını ele geçirmesi üzerine, kapıcıbaşılık rütbesi ile taltif edildi Bir müddet sonra da Hezargad ayanlığına tayin edildi Tirsinkli İsmail Ağa'nın ani ölümü, Alemdar Mustafa Paşa'nın hayatında bir dönüm noktası oldu Rusçuk'a gelen Alemdar Mustafa Paşa "ayanlar ayanı" seçildi



Merkezi hükümet, istemeyerek de olsa Tirsinki'nin kontrolündekinden daha büyük bir bölgeyi, onun hakimiyetine vermek zorunda kaldı Aynı yıl başlayan Osmanlı-Rus savaşında Alemdar Mustafa Paşa çok büyük yararlılıklar gösterdi Bu sırada patlak veren Kabakçı Mustafa isyanı sonunda, birçok ıslahata imza atmış olan Sultan Üçüncü Selim tahttan indirilerek, yerine Sultan Dördüncü Mustafa çıkarıldı Alemdar Mustafa Paşa bu isyana karşı çıktı Sultan Üçüncü Selim'in öldürüleceğini haber alan Alemdar Mustafa Paşa, alelacele İstanbul'a gitti Ancak Sultan Dördüncü Mustafa'nın emri ile eski padişah Sultan Üçüncü Selim katledildi Bu sırada ancak Şehzade Mahmud kurtarılabildi ve tahttan indirilen Sultan Dördüncü Mustafa'nın yerine tahtta geçirildi



Bu arada sadrazam seçilen Alemdar Mustafa Paşa, ilk iş olarak Sultan Üçüncü Selim'in katillerinin cezalandırılmasını sağladı Alemdar Mustafa Paşa'nın dört ay süren sadrazamlığı sırasındaki en önemli icraatları Sened-i İttifak'ı imzalatması ve kaldırılmış olan Nizam-ı Cedid'in yerine Sekban-ı Cedid askeri ocağını kurması oldu Her şeye hakim görünen Alemdar Mustafa Paşa, tedbiri elden bırakmak ve yeniçeri tehlikesini küçümsemek gibi iki önemli hata yapınca, 15 Kasım 1808 gecesi büyük bir isyan patlak verdi Alemdar Mustafa Paşa, kuşatılan köşkünde mahsur kaldı Yardımın da gecikmesi üzerine umudu kalmayan Alemdar Mustafa Paşa, cephaneliği ateşe vererek, hem kendisinin hem de isyancıların bir kısmının ölümüne yol açtı Cesedi zorbalar tarafından Yedikule dışında kör bir kuyuya atılan Alemdar Mustafa Paşa'nın, kemikleri Yeniçeri Ocağının ilgasından sonra oradan çıkartılarak Yedikule surları civarına gömüldü İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra da Zeyneb Sultan Camii haziresine nakledildi

Alıntı Yaparak Cevapla

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Karamani Mehmed Paşa ( - )



Karamani Mehmed Paşa, Mevlana'nın torunlarındadır 1458'de vezir, 1464'te nişancı, 1478'de sadrazam oldu Fatih Kanunnamesi'nin hazırlanmasında önemli rol oynadı Nişani takma adı ile düz yazılar ve şiirler de yazan Karamani Mehmed Paşa'nın en önemli eseri "Osmanlı Sultanları Tarihidir" Fatih Sultan Mehmed'in ölümünden sonra, Cem Sultan'ı tahta çıkarmak istedi, ancak Sultan İkinci Bayezid taraftarlarınca öldürüldü Mezarı, Kumkapı'daki Karamani Mehmed Paşa Caminin avlusundadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Tevfik Paşa (1845 - 1936)



Tam adı AHMED TEVFİK PAŞA Son Osmanlı sadrazamı, Anadolu'da Mustafa Kemal (Atatürk) önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı'na yakınlık duymuştur Kırımlı Ferik İsmail Hakkı Paşa'nın oğluydu Davutpaya 2 Süvari Alayı'nda subayken askerlikten ayrılarak (1865) babıali Tercüme Odası'na girdi 1872'den sonra çeşitli dış görevlerde bulundu; bu arada Atina ve Berlin'de elçilek yaptı 1895'te hariciye nazırı oldu 1908'de IIMeşrutiyet'in ilanından sonra Meclis-i Ayan üyeliğine atandı


31 Mart Olayı (13 Nisan 1909) olarak bilinen ayaklanma sırasında istifa eden Hüseyin Hilmi Paşa'nın yerine sadrazamlığa getirildi (14 Nisan) Ayaklanmayı yatıştırmaya ve Selanik'te toplanan Hareket Ordusu'nn İstanbul'a girişini engellemeye çalıştı Hareket Ordusu'nun İstanbul'a girerek denetimi eline geçirmesi ve II Abdülhamid'in tahttan indirilerek yerine V Mehmed'in geçirilmesinden sonra istifa etti (5 Mayıs); daha sonra Londra elçiliğine atandı


Osmanlı Devleti'nin I Dünya Savaşı'na girmesinden sonra İstanbul'a dönerek Meclis-i Ayan üyeliğine atandı Ahmet İzzet Paşa'nın istifasının ardından ikinci kez sadrazamlığa getirildi (11 Kasım 1918) Bu sırada I Dünya Savaşı'ndaki yenilginin ardından Osmanlı topraklarının itilaf güçlerince kısmen işgalini öngören Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) imzalanmıştı İtilaf donanması ve Yunan gemileri 13 Kasım'da İstanbul'a girdi Padişah Aralık 1918'de Meclis-i Mebusan'ı dağıttı



Tevfik Paşa 13 Ocak 1919'da padişaha yakın kişilerden oluşan yeni bir hükümet kurdu 24 Subat'ta hükümeti yenileyerek kabineye İngiliz ve Fransız yanlılarını da aldı Ama bu değişikliklerin Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nı yeterince tatmin etmemesi üzerine 3 Mart 1919'da istifa etmek zorunda kaldı Paris Barış Konferansı'nda (1919) Osmanlı heyetine başkanlık ettikten sonra 21 Ekim 1920'e Damat Ferit Paşa'nın yerine yeniden sadrazamlığa getirildi Bu görevdeyken Ankara Hükümeti'yle ilişki kurmaya çalıştı


Ve Londra Konferanksı'na (*) (21 Şubat-12 Mart 1921) birlikte katılmayı önerdi, ama Mustafa Kemal'in bunu reddetmesi üzerine konferansta Ankara Hükemeti'ni Bekir Sami Bey, İstanbul Hükümeti'ni ise Tevfik Paşa'nın başkanlığındaki heyetler temsil etti Tevfik Paşa konferansta Türkiye'nin tek temsilcisini Ankara heyeti olduğun söyleyerek sözü Bekir Sami Bey'e bıraktı Mart 1922'de hariciye nazırlığı görevini de üstlenen Tevfik Paşa, TBMM'nin 1 kasım 1922'de saltanatı kaldırmasından sonra istifa etti (4 kasım 1922) 1934 soyadı Kanunu'ndan sonra Oktay soyadını aldı

Alıntı Yaparak Cevapla

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Talat Paşa (1874 - 1921)





Mehmet Talat Paşa (1874-1921) İttihat ve Terakki kurucularından ve önde gelen siyasetçilerindendir Meclis Vekilliği, Dahiliye Nazırlığı, Posta Vekilliği ve 1912'de Sadrazamlık yapmıştır



Talat Paşa, 1874 yılında Edirne'de doğdu İlk öğrenimini Vize ilçesinde yaptı Edirne Askeri Rüştiyesini bitirdikten sonra Edirne Posta ve Telgraf idaresinde katiplik, Alyans İsrail Mektebi'nde Türkçe öğretmenliği görevlerinde bulundu Çok genç yaşlarda siyasetle ilgilenmeye başladı, Sultan İkinci Abdülhamid Han’a karşı mücadele eden jöntürklerin çalışmalarına katıldı Bir süre sonra tutuklandı Selanik'te Posta ve Telgraf Müdürlüğünde memurluk ve başkatiplik yaptı



İttihat ve Terakki Fırkası adını alan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'ni kurdu Selanik’te mason locasına girdi Masonların ve onlar arasındaki yahudi ve Sabetaycı dönmelerin etkisini İttihad ve Terakki örgütlenmesi için kullandı İttihad ve Terakki kışkırtıcılığını geniş alanlara yaydı İki defa İstanbul'a giderek İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin şubesini kurdu ve teşkilatlandırdı



İkinci Meşrutiyet'in ilanında milletvekili oldu Hüseyin Hilmi Paşa kabinesinde İçişleri Bakanlığı’na getirildi, Babıali Baskını’nı düzenleyenler arasında yer aldı Edirne'nin Bulgarlar tarafından ele geçirilmesinden sonra ordunun harekete geçerek şehri geri almasından sonra Bulgarlarla İstanbul'da yapılan barış görüşmesini birinci delege olarak katıldı 1917 yılında sadrazamlığa yani başbakanlığa getirildi



Birinci Dünya Savaşı'ndan çekilen Rusya ile Breslitowsk'da yapılan barış antlaşmasına Osmanlı Devleti adına katıldı Temmuz 1918'de sadrazamlıktan ayrıldı Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlı Devleti için büyük bir yenilgi ile sonuçlanmasından sonra Ahmed İzzet Paşa'ya bıraktığı mektupta, millete karşı hesap vermek üzere geri geleceğini, gerekirse mahkemeye de çıkacağını bildirerek ülkeden ayrıldı



15 Mart 1921'de bir Ermeni tarafından Berlin'de öldürüldü ve Berlin'deki Türk Mezarlığına gömüldü 1943'te kemikleri İstanbul'a getirilerek Şişli'de Hürriyet-i Ebediye tepesinde toprağa verildi Talat Paşa'nın Meşrutiyet ve I Dünya Savaşı yıllarını ele alan anıları ölümünden sonra "Talat Paşa'nın Hatıraları"(1958), "Talat Paşa'nın Anıları" (1986, 1990) adı altında yayımlandı



Talat Paşa'nın Masonluğu

Türkiye Büyük Locası'nın ilk Büyük Üstadı olan Talat Paşa, Masonluğa, İttihat ve Terakki hareketinin başladığı ve kurucuları ile üyelerinin büyük kısmının bulunduğu Selanik'teki Macedonia Risorta Locası'nda 1903 yılında başlar Bir sene sonra, Veritas Locası'na geçer ve burada II Nazırlık görevinde bulunur Veritas Locası, 23 Temmuz 1909'da İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra Selanik'te yapılan kutlamalara regalyalarıyla katılmış bir locadır



1909 yılında, 33dereceye yükseltilir ve Türkiye Yüksek Şurası'nın başına getirilir Bu esnada İstanbul'da çalışan Vatan Locası'nın kurucuları arasında yer alır Aynı yıl içinde kurulan Türkiye Büyük Locası'nın Büyük Üstatlığına da getirilen Talat Paşa, bu görevini artan siyasi görevleri ve hazırlandığı Sadrazamlık vazifesi sebebiyle 1910 yılında devreder



Sadrazam olduğu dönemde kendisine Mason olduğu yönünde yapılan sataşmalara, kürsüden şöyle yanıt vermiştir:



" Şahsım hakkında bir itham da Mason olduğumdur Evet, Masonum Nasıl Bektaşiliği, milli bir tercih yolu olarak kucakladımsa, Masonluğu da alem şümul bir beşeri muhabbet ve uhuvvetin bütün insanlık için saadet ve huzuru temin ve tesis edecek yolun, daha çok fikri irşat membalarından telakki ve kabul ettim Böylesine alem şümul muhabbet ve uhuvvete milletimi layık ve bu faziletin onun zatında mündemiç olduğuna inanarak, Osmanlı Masonluğu'nun Maşrık-ı Azamlığını kemal-i fahr ile kabul ve ifa ettim

Alıntı Yaparak Cevapla

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Köprülü Mehmed Paşa ( - 1661)



Köprülü Mehmed Paşa, Osmanlı tarihinin en sarsıntılı döneminde iş başına geçip, 35 yıl devleti başarıyla yöneten Köprülü soyundan gelmiş, büyük sadrazamlardan ilkiydi Samsun'un ilçesi Vezirköprü'de doğdu İktidarının ilk yıllarında çok fazla kan dökmüş olmakla beraber, memleketin içinde bulunduğu karışık durum, yaptıklarına hak verilmesini sağlamıştı Padişahla anlaşarak yaptığı akit sonrası 75 yaşında sadrazam oldu


Devletin iç işlerini düzenledikten sonra, güçlü bir donanma oluşturarak Çanakkale ağzını tutmuş, Venedik deniz kuvvetlerini yenilgiye uğratıp boğazı açmıştır Bozcaada ve Limni'yi kurtardı İsyan eden Erdel Beyini yola getirdi Anadolu'daki Abaza ayaklanmalarını bastırıp, vilayetleri gözü dönmüş zorbalardan temizleyip iç düzen ve güvenliği sağladı Bütçe sorunlarını ele alıp, bu konuda yolsuzluğu görülen kişileri ortadan kaldırdı Avrupa devletleriyle yeni bir savaşa hazırlandığı sırada, 1661'de Edirne'de öldü Vasiyeti gereği yerine oğlu Fazıl Ahmet Paşa getirildi

Alıntı Yaparak Cevapla

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Alemdar Mustafa Paşa (1765 - 1808)



Alemdar Mustafa Paşa 1765 yılında Hotin'de doğdu Babası Rusçuk yeniçerilerinden Hacı Hasan Ağa'dır Önce Yeniçeri Ocağına intisap etti Daha sonra Rusçuk'ta hayvancılık ve ziraatla uğraşmaya başladı Bu sırada yörenin en güçlü ayanı olan Tirsinkli İsmail Ağa'nın hizmetine girdi Rumeli ayanlarından asi Pazvandoğlu'na karşı verilen mücadelede gösterdiği başarılar üzerine çeşitli rütbeler alarak ismini duyurmaya başlayan Alemdar Mustafa Paşa, Pazvandoğmu'nun, önde gelen adamlarını ele geçirmesi üzerine, kapıcıbaşılık rütbesi ile taltif edildi Bir müddet sonra da Hezargad ayanlığına tayin edildi Tirsinkli İsmail Ağa'nın ani ölümü, Alemdar Mustafa Paşa'nın hayatında bir dönüm noktası oldu Rusçuk'a gelen Alemdar Mustafa Paşa "ayanlar ayanı" seçildi



Merkezi hükümet, istemeyerek de olsa Tirsinki'nin kontrolündekinden daha büyük bir bölgeyi, onun hakimiyetine vermek zorunda kaldı Aynı yıl başlayan Osmanlı-Rus savaşında Alemdar Mustafa Paşa çok büyük yararlılıklar gösterdi Bu sırada patlak veren Kabakçı Mustafa isyanı sonunda, birçok ıslahata imza atmış olan Sultan Üçüncü Selim tahttan indirilerek, yerine Sultan Dördüncü Mustafa çıkarıldı Alemdar Mustafa Paşa bu isyana karşı çıktı Sultan Üçüncü Selim'in öldürüleceğini haber alan Alemdar Mustafa Paşa, alelacele İstanbul'a gitti Ancak Sultan Dördüncü Mustafa'nın emri ile eski padişah Sultan Üçüncü Selim katledildi Bu sırada ancak Şehzade Mahmud kurtarılabildi ve tahttan indirilen Sultan Dördüncü Mustafa'nın yerine tahtta geçirildi



Bu arada sadrazam seçilen Alemdar Mustafa Paşa, ilk iş olarak Sultan Üçüncü Selim'in katillerinin cezalandırılmasını sağladı Alemdar Mustafa Paşa'nın dört ay süren sadrazamlığı sırasındaki en önemli icraatları Sened-i İttifak'ı imzalatması ve kaldırılmış olan Nizam-ı Cedid'in yerine Sekban-ı Cedid askeri ocağını kurması oldu Her şeye hakim görünen Alemdar Mustafa Paşa, tedbiri elden bırakmak ve yeniçeri tehlikesini küçümsemek gibi iki önemli hata yapınca, 15 Kasım 1808 gecesi büyük bir isyan patlak verdi Alemdar Mustafa Paşa, kuşatılan köşkünde mahsur kaldı Yardımın da gecikmesi üzerine umudu kalmayan Alemdar Mustafa Paşa, cephaneliği ateşe vererek, hem kendisinin hem de isyancıların bir kısmının ölümüne yol açtı Cesedi zorbalar tarafından Yedikule dışında kör bir kuyuya atılan Alemdar Mustafa Paşa'nın, kemikleri Yeniçeri Ocağının ilgasından sonra oradan çıkartılarak Yedikule surları civarına gömüldü İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra da Zeyneb Sultan Camii haziresine nakledildi

Alıntı Yaparak Cevapla

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #24
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Karamani Mehmed Paşa ( - )



Karamani Mehmed Paşa, Mevlana'nın torunlarındadır 1458'de vezir, 1464'te nişancı, 1478'de sadrazam oldu Fatih Kanunnamesi'nin hazırlanmasında önemli rol oynadı Nişani takma adı ile düz yazılar ve şiirler de yazan Karamani Mehmed Paşa'nın en önemli eseri "Osmanlı Sultanları Tarihidir" Fatih Sultan Mehmed'in ölümünden sonra, Cem Sultan'ı tahta çıkarmak istedi, ancak Sultan İkinci Bayezid taraftarlarınca öldürüldü Mezarı, Kumkapı'daki Karamani Mehmed Paşa Caminin avlusundadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #25
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Tevfik Paşa (1845 - 1936)



Tam adı AHMED TEVFİK PAŞA Son Osmanlı sadrazamı, Anadolu'da Mustafa Kemal (Atatürk) önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı'na yakınlık duymuştur Kırımlı Ferik İsmail Hakkı Paşa'nın oğluydu Davutpaya 2 Süvari Alayı'nda subayken askerlikten ayrılarak (1865) babıali Tercüme Odası'na girdi 1872'den sonra çeşitli dış görevlerde bulundu; bu arada Atina ve Berlin'de elçilek yaptı 1895'te hariciye nazırı oldu 1908'de IIMeşrutiyet'in ilanından sonra Meclis-i Ayan üyeliğine atandı


31 Mart Olayı (13 Nisan 1909) olarak bilinen ayaklanma sırasında istifa eden Hüseyin Hilmi Paşa'nın yerine sadrazamlığa getirildi (14 Nisan) Ayaklanmayı yatıştırmaya ve Selanik'te toplanan Hareket Ordusu'nn İstanbul'a girişini engellemeye çalıştı Hareket Ordusu'nun İstanbul'a girerek denetimi eline geçirmesi ve II Abdülhamid'in tahttan indirilerek yerine V Mehmed'in geçirilmesinden sonra istifa etti (5 Mayıs); daha sonra Londra elçiliğine atandı


Osmanlı Devleti'nin I Dünya Savaşı'na girmesinden sonra İstanbul'a dönerek Meclis-i Ayan üyeliğine atandı Ahmet İzzet Paşa'nın istifasının ardından ikinci kez sadrazamlığa getirildi (11 Kasım 1918) Bu sırada I Dünya Savaşı'ndaki yenilginin ardından Osmanlı topraklarının itilaf güçlerince kısmen işgalini öngören Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) imzalanmıştı İtilaf donanması ve Yunan gemileri 13 Kasım'da İstanbul'a girdi Padişah Aralık 1918'de Meclis-i Mebusan'ı dağıttı



Tevfik Paşa 13 Ocak 1919'da padişaha yakın kişilerden oluşan yeni bir hükümet kurdu 24 Subat'ta hükümeti yenileyerek kabineye İngiliz ve Fransız yanlılarını da aldı Ama bu değişikliklerin Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nı yeterince tatmin etmemesi üzerine 3 Mart 1919'da istifa etmek zorunda kaldı Paris Barış Konferansı'nda (1919) Osmanlı heyetine başkanlık ettikten sonra 21 Ekim 1920'e Damat Ferit Paşa'nın yerine yeniden sadrazamlığa getirildi Bu görevdeyken Ankara Hükümeti'yle ilişki kurmaya çalıştı


Ve Londra Konferanksı'na (*) (21 Şubat-12 Mart 1921) birlikte katılmayı önerdi, ama Mustafa Kemal'in bunu reddetmesi üzerine konferansta Ankara Hükemeti'ni Bekir Sami Bey, İstanbul Hükümeti'ni ise Tevfik Paşa'nın başkanlığındaki heyetler temsil etti Tevfik Paşa konferansta Türkiye'nin tek temsilcisini Ankara heyeti olduğun söyleyerek sözü Bekir Sami Bey'e bıraktı Mart 1922'de hariciye nazırlığı görevini de üstlenen Tevfik Paşa, TBMM'nin 1 kasım 1922'de saltanatı kaldırmasından sonra istifa etti (4 kasım 1922) 1934 soyadı Kanunu'ndan sonra Oktay soyadını aldı

Alıntı Yaparak Cevapla

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #26
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Talat Paşa (1874 - 1921)





Mehmet Talat Paşa (1874-1921) İttihat ve Terakki kurucularından ve önde gelen siyasetçilerindendir Meclis Vekilliği, Dahiliye Nazırlığı, Posta Vekilliği ve 1912'de Sadrazamlık yapmıştır



Talat Paşa, 1874 yılında Edirne'de doğdu İlk öğrenimini Vize ilçesinde yaptı Edirne Askeri Rüştiyesini bitirdikten sonra Edirne Posta ve Telgraf idaresinde katiplik, Alyans İsrail Mektebi'nde Türkçe öğretmenliği görevlerinde bulundu Çok genç yaşlarda siyasetle ilgilenmeye başladı, Sultan İkinci Abdülhamid Han’a karşı mücadele eden jöntürklerin çalışmalarına katıldı Bir süre sonra tutuklandı Selanik'te Posta ve Telgraf Müdürlüğünde memurluk ve başkatiplik yaptı



İttihat ve Terakki Fırkası adını alan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'ni kurdu Selanik’te mason locasına girdi Masonların ve onlar arasındaki yahudi ve Sabetaycı dönmelerin etkisini İttihad ve Terakki örgütlenmesi için kullandı İttihad ve Terakki kışkırtıcılığını geniş alanlara yaydı İki defa İstanbul'a giderek İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin şubesini kurdu ve teşkilatlandırdı



İkinci Meşrutiyet'in ilanında milletvekili oldu Hüseyin Hilmi Paşa kabinesinde İçişleri Bakanlığı’na getirildi, Babıali Baskını’nı düzenleyenler arasında yer aldı Edirne'nin Bulgarlar tarafından ele geçirilmesinden sonra ordunun harekete geçerek şehri geri almasından sonra Bulgarlarla İstanbul'da yapılan barış görüşmesini birinci delege olarak katıldı 1917 yılında sadrazamlığa yani başbakanlığa getirildi



Birinci Dünya Savaşı'ndan çekilen Rusya ile Breslitowsk'da yapılan barış antlaşmasına Osmanlı Devleti adına katıldı Temmuz 1918'de sadrazamlıktan ayrıldı Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlı Devleti için büyük bir yenilgi ile sonuçlanmasından sonra Ahmed İzzet Paşa'ya bıraktığı mektupta, millete karşı hesap vermek üzere geri geleceğini, gerekirse mahkemeye de çıkacağını bildirerek ülkeden ayrıldı



15 Mart 1921'de bir Ermeni tarafından Berlin'de öldürüldü ve Berlin'deki Türk Mezarlığına gömüldü 1943'te kemikleri İstanbul'a getirilerek Şişli'de Hürriyet-i Ebediye tepesinde toprağa verildi Talat Paşa'nın Meşrutiyet ve I Dünya Savaşı yıllarını ele alan anıları ölümünden sonra "Talat Paşa'nın Hatıraları"(1958), "Talat Paşa'nın Anıları" (1986, 1990) adı altında yayımlandı



Talat Paşa'nın Masonluğu

Türkiye Büyük Locası'nın ilk Büyük Üstadı olan Talat Paşa, Masonluğa, İttihat ve Terakki hareketinin başladığı ve kurucuları ile üyelerinin büyük kısmının bulunduğu Selanik'teki Macedonia Risorta Locası'nda 1903 yılında başlar Bir sene sonra, Veritas Locası'na geçer ve burada II Nazırlık görevinde bulunur Veritas Locası, 23 Temmuz 1909'da İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra Selanik'te yapılan kutlamalara regalyalarıyla katılmış bir locadır



1909 yılında, 33dereceye yükseltilir ve Türkiye Yüksek Şurası'nın başına getirilir Bu esnada İstanbul'da çalışan Vatan Locası'nın kurucuları arasında yer alır Aynı yıl içinde kurulan Türkiye Büyük Locası'nın Büyük Üstatlığına da getirilen Talat Paşa, bu görevini artan siyasi görevleri ve hazırlandığı Sadrazamlık vazifesi sebebiyle 1910 yılında devreder



Sadrazam olduğu dönemde kendisine Mason olduğu yönünde yapılan sataşmalara, kürsüden şöyle yanıt vermiştir:



" Şahsım hakkında bir itham da Mason olduğumdur Evet, Masonum Nasıl Bektaşiliği, milli bir tercih yolu olarak kucakladımsa, Masonluğu da alem şümul bir beşeri muhabbet ve uhuvvetin bütün insanlık için saadet ve huzuru temin ve tesis edecek yolun, daha çok fikri irşat membalarından telakki ve kabul ettim Böylesine alem şümul muhabbet ve uhuvvete milletimi layık ve bu faziletin onun zatında mündemiç olduğuna inanarak, Osmanlı Masonluğu'nun Maşrık-ı Azamlığını kemal-i fahr ile kabul ve ifa ettim

Alıntı Yaparak Cevapla

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #27
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Köprülü Mehmed Paşa ( - 1661)



Köprülü Mehmed Paşa, Osmanlı tarihinin en sarsıntılı döneminde iş başına geçip, 35 yıl devleti başarıyla yöneten Köprülü soyundan gelmiş, büyük sadrazamlardan ilkiydi Samsun'un ilçesi Vezirköprü'de doğdu İktidarının ilk yıllarında çok fazla kan dökmüş olmakla beraber, memleketin içinde bulunduğu karışık durum, yaptıklarına hak verilmesini sağlamıştı Padişahla anlaşarak yaptığı akit sonrası 75 yaşında sadrazam oldu


Devletin iç işlerini düzenledikten sonra, güçlü bir donanma oluşturarak Çanakkale ağzını tutmuş, Venedik deniz kuvvetlerini yenilgiye uğratıp boğazı açmıştır Bozcaada ve Limni'yi kurtardı İsyan eden Erdel Beyini yola getirdi Anadolu'daki Abaza ayaklanmalarını bastırıp, vilayetleri gözü dönmüş zorbalardan temizleyip iç düzen ve güvenliği sağladı Bütçe sorunlarını ele alıp, bu konuda yolsuzluğu görülen kişileri ortadan kaldırdı Avrupa devletleriyle yeni bir savaşa hazırlandığı sırada, 1661'de Edirne'de öldü Vasiyeti gereği yerine oğlu Fazıl Ahmet Paşa getirildi

Alıntı Yaparak Cevapla

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #28
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Alemdar Mustafa Paşa (1765 - 1808)



Alemdar Mustafa Paşa 1765 yılında Hotin'de doğdu Babası Rusçuk yeniçerilerinden Hacı Hasan Ağa'dır Önce Yeniçeri Ocağına intisap etti Daha sonra Rusçuk'ta hayvancılık ve ziraatla uğraşmaya başladı Bu sırada yörenin en güçlü ayanı olan Tirsinkli İsmail Ağa'nın hizmetine girdi Rumeli ayanlarından asi Pazvandoğlu'na karşı verilen mücadelede gösterdiği başarılar üzerine çeşitli rütbeler alarak ismini duyurmaya başlayan Alemdar Mustafa Paşa, Pazvandoğmu'nun, önde gelen adamlarını ele geçirmesi üzerine, kapıcıbaşılık rütbesi ile taltif edildi Bir müddet sonra da Hezargad ayanlığına tayin edildi Tirsinkli İsmail Ağa'nın ani ölümü, Alemdar Mustafa Paşa'nın hayatında bir dönüm noktası oldu Rusçuk'a gelen Alemdar Mustafa Paşa "ayanlar ayanı" seçildi



Merkezi hükümet, istemeyerek de olsa Tirsinki'nin kontrolündekinden daha büyük bir bölgeyi, onun hakimiyetine vermek zorunda kaldı Aynı yıl başlayan Osmanlı-Rus savaşında Alemdar Mustafa Paşa çok büyük yararlılıklar gösterdi Bu sırada patlak veren Kabakçı Mustafa isyanı sonunda, birçok ıslahata imza atmış olan Sultan Üçüncü Selim tahttan indirilerek, yerine Sultan Dördüncü Mustafa çıkarıldı Alemdar Mustafa Paşa bu isyana karşı çıktı Sultan Üçüncü Selim'in öldürüleceğini haber alan Alemdar Mustafa Paşa, alelacele İstanbul'a gitti Ancak Sultan Dördüncü Mustafa'nın emri ile eski padişah Sultan Üçüncü Selim katledildi Bu sırada ancak Şehzade Mahmud kurtarılabildi ve tahttan indirilen Sultan Dördüncü Mustafa'nın yerine tahtta geçirildi



Bu arada sadrazam seçilen Alemdar Mustafa Paşa, ilk iş olarak Sultan Üçüncü Selim'in katillerinin cezalandırılmasını sağladı Alemdar Mustafa Paşa'nın dört ay süren sadrazamlığı sırasındaki en önemli icraatları Sened-i İttifak'ı imzalatması ve kaldırılmış olan Nizam-ı Cedid'in yerine Sekban-ı Cedid askeri ocağını kurması oldu Her şeye hakim görünen Alemdar Mustafa Paşa, tedbiri elden bırakmak ve yeniçeri tehlikesini küçümsemek gibi iki önemli hata yapınca, 15 Kasım 1808 gecesi büyük bir isyan patlak verdi Alemdar Mustafa Paşa, kuşatılan köşkünde mahsur kaldı Yardımın da gecikmesi üzerine umudu kalmayan Alemdar Mustafa Paşa, cephaneliği ateşe vererek, hem kendisinin hem de isyancıların bir kısmının ölümüne yol açtı Cesedi zorbalar tarafından Yedikule dışında kör bir kuyuya atılan Alemdar Mustafa Paşa'nın, kemikleri Yeniçeri Ocağının ilgasından sonra oradan çıkartılarak Yedikule surları civarına gömüldü İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra da Zeyneb Sultan Camii haziresine nakledildi

Alıntı Yaparak Cevapla

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #29
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Karamani Mehmed Paşa ( - )



Karamani Mehmed Paşa, Mevlana'nın torunlarındadır 1458'de vezir, 1464'te nişancı, 1478'de sadrazam oldu Fatih Kanunnamesi'nin hazırlanmasında önemli rol oynadı Nişani takma adı ile düz yazılar ve şiirler de yazan Karamani Mehmed Paşa'nın en önemli eseri "Osmanlı Sultanları Tarihidir" Fatih Sultan Mehmed'in ölümünden sonra, Cem Sultan'ı tahta çıkarmak istedi, ancak Sultan İkinci Bayezid taraftarlarınca öldürüldü Mezarı, Kumkapı'daki Karamani Mehmed Paşa Caminin avlusundadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Sadrazamlar

Eski 06-23-2012   #30
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadrazamlar



Tevfik Paşa (1845 - 1936)



Tam adı AHMED TEVFİK PAŞA Son Osmanlı sadrazamı, Anadolu'da Mustafa Kemal (Atatürk) önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı'na yakınlık duymuştur Kırımlı Ferik İsmail Hakkı Paşa'nın oğluydu Davutpaya 2 Süvari Alayı'nda subayken askerlikten ayrılarak (1865) babıali Tercüme Odası'na girdi 1872'den sonra çeşitli dış görevlerde bulundu; bu arada Atina ve Berlin'de elçilek yaptı 1895'te hariciye nazırı oldu 1908'de IIMeşrutiyet'in ilanından sonra Meclis-i Ayan üyeliğine atandı


31 Mart Olayı (13 Nisan 1909) olarak bilinen ayaklanma sırasında istifa eden Hüseyin Hilmi Paşa'nın yerine sadrazamlığa getirildi (14 Nisan) Ayaklanmayı yatıştırmaya ve Selanik'te toplanan Hareket Ordusu'nn İstanbul'a girişini engellemeye çalıştı Hareket Ordusu'nun İstanbul'a girerek denetimi eline geçirmesi ve II Abdülhamid'in tahttan indirilerek yerine V Mehmed'in geçirilmesinden sonra istifa etti (5 Mayıs); daha sonra Londra elçiliğine atandı


Osmanlı Devleti'nin I Dünya Savaşı'na girmesinden sonra İstanbul'a dönerek Meclis-i Ayan üyeliğine atandı Ahmet İzzet Paşa'nın istifasının ardından ikinci kez sadrazamlığa getirildi (11 Kasım 1918) Bu sırada I Dünya Savaşı'ndaki yenilginin ardından Osmanlı topraklarının itilaf güçlerince kısmen işgalini öngören Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) imzalanmıştı İtilaf donanması ve Yunan gemileri 13 Kasım'da İstanbul'a girdi Padişah Aralık 1918'de Meclis-i Mebusan'ı dağıttı



Tevfik Paşa 13 Ocak 1919'da padişaha yakın kişilerden oluşan yeni bir hükümet kurdu 24 Subat'ta hükümeti yenileyerek kabineye İngiliz ve Fransız yanlılarını da aldı Ama bu değişikliklerin Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nı yeterince tatmin etmemesi üzerine 3 Mart 1919'da istifa etmek zorunda kaldı Paris Barış Konferansı'nda (1919) Osmanlı heyetine başkanlık ettikten sonra 21 Ekim 1920'e Damat Ferit Paşa'nın yerine yeniden sadrazamlığa getirildi Bu görevdeyken Ankara Hükümeti'yle ilişki kurmaya çalıştı


Ve Londra Konferanksı'na (*) (21 Şubat-12 Mart 1921) birlikte katılmayı önerdi, ama Mustafa Kemal'in bunu reddetmesi üzerine konferansta Ankara Hükemeti'ni Bekir Sami Bey, İstanbul Hükümeti'ni ise Tevfik Paşa'nın başkanlığındaki heyetler temsil etti Tevfik Paşa konferansta Türkiye'nin tek temsilcisini Ankara heyeti olduğun söyleyerek sözü Bekir Sami Bey'e bıraktı Mart 1922'de hariciye nazırlığı görevini de üstlenen Tevfik Paşa, TBMM'nin 1 kasım 1922'de saltanatı kaldırmasından sonra istifa etti (4 kasım 1922) 1934 soyadı Kanunu'ndan sonra Oktay soyadını aldı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.