Benlik : |
09-06-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Benlik :BENLİK : “Ben” ya da “Benlik” , kişiliğin temel özelliklerini verir Benlik ve kişilik arasında, gelişme ve yapı bakımından, kesin bir sınır çizmek çok zordur Benlik ile kişilik iç içe olmakla birlikte, benlik kişilikten farklı özellikler taşır İnsan, kişiliğinin karakter ve mizaç gibi kimi özelliklerinin bir bölümünden ya da bütününden haberdar olmayabilir Bunlara ilişkin bilgisi ya yoktur, ya da az ve hatalıdır Kişiliğinin dışarıya yansıyan, başkaları tarafından değerlendirilen yanlarını bilmez, tanımaz Benlik, insanın kendi kişiliğine ilişkin kanılarının toplamı, insanın kendisini tanıma ve değerlendirme biçimidir Yani benlik, kişiliğin öznel yanıdır, insanın iç varlığını oluşturur Benlik, kişilik gibi anlaşılması güç ve karmaşık bir kavramdır Bu kavramın anlaşılması ve yapısını oluşturan öğelerin çözümlenmesi için, insanın kendi kendisine sorduğu sorulara içtenlikle cevap araması gerekir Böylece insan, kim olduğu, amacının ne olduğu, ne yapabileceği, nelere değer verip inanıp bağlanacağı sorularına yanıt arayarak benliğini tanır Aslında, benliğin gelişmesi, oluşması ve yapısı, bütün yaşam boyu bu sorulara bilerek ya da bilmeden, bilinçli ya da bilinçsiz olarak cevap aramakla geçer İnsanın duygusu, düşüncesi, davranışı, tutumu, eylemi bu soruların yanıtını bulmaya yönelmiştir O halde benlik, insanın özellikleri, amaç ve beklentiler, yetenek ve olanakları, değer yargıları ve inançlarından oluşan, durağan olmayan, her an değişen bir yapıdır Gerçek ve İdeal Benlik Bireyin kendi fizyolojik, psişik ve sosyo-psişik özellikleri ile tüm yetenekleri hakkındaki kanıları, genel olarak “gerçek benlik” olarak adlandırılır Bunun yanında, bireyin toplumdan kendine göre edindiği bir değer sistemi vardır Güncel yaşamında neyi yapacağına, neyi yapamayacağına karar verirken, birey bu öznelleşmiş değer sistemine başvurur İşte kişinin bu değerleri algılama biçimi ile, yaşamına yön veren hedef ve idealleri üzerindeki kanıları da “ideal benlik”tir Benlik gelişmesi doğuştan başlar Doğumdan sonra, önce bedensel, sonra da ruhsal ve toplumsal gelişme, benliğin oluşmasını etkiler Başlangıçta kendi varlığının bilincinde olmayan çocuk, “ben” ile “ben olmayanı” , yani kendisiyle ilgili ve bağlantılı olanla olmayanı ayıramaz Çocuğun kendi benliğinde olanla olmayanı ayırabilmesi, üç yaşından sonra başlar Benliğin gelişmesinde içe yansıtma, birleştirme ve özdeşleşme düzenleri önemli rol oynar Bu gelişmede, insanın çocukluktan başlayarak, tüm yaşam boyu, çevresinde bulunan kişilerle kurduğu ilişkiler, iletişim ve etkileşim, bir yandan bireyin toplumsallaşmasını, öte yandan kendi benliğini tanımasını sağlar İnsanın başkaları tarafından değerlendirilişi, bu değerlendirmenin kişilik tarafından algılanışı ve benimsenmesi, benlik kavramının değer sistemini saptar Bütün bunlar, insanın çevresindeki olaylara, nesnelere, kişilere karşı oluşturduğu tutumu, davranışı, eylemi biçimlendirir ve renklendirir Benlik, çeşitli deneyimler sonunda öğrenilen ve sürekli olarak gelişen, kişiyi kendi içinden gözetleyen, yargılayan,değerlendiren ve davranışlar üzerinde düzenleyici ve yönetici bir etkisi olan potansiyel bir olgu, bir süreçtir Ruhbilimciler, kişinin benliği ve özellikle ideal benliği ile gerçek yaşamı ve deneyimleri arasında bir uyum ve tutarlılık bulunmasının önemini vurgulamışlardır Kişi kendi benliği ile ilgili kanılarına ne kadar uygun davranışlarda bulunursa, kendini o ölçüde rahat ve bağımsız hisseder Aksine, ideal benliği ile çelişen deneyimler yaşadığı oranda, huzursuz ve kaygılı olur Kendi değer yargılarına, hedef ve ideallerine uyumlu bir biçimde davranmak, insanın kendine olan saygınlığını, güven ve mutluluğunu arttırır |
|