Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dudaktan, kalbe, kitap, özeti

Dudaktan Kalbe (Kitap Özeti)

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dudaktan Kalbe (Kitap Özeti)



KİTABIN ADI DUDAKTAN KALBE
KİTABIN YAZARI REŞAT NURİ GÜNTEKİN
YAYIN EVİ VE ADRESİ İNKILAP KİTAP YAYIN SANAYİ VE TİC AŞ ANKA BASIM MATBAĞACILARSİTESİ NO:38 BAĞCILAR-İSTANBUL
BASIM YILI 21 Baskı


1 KİTABIN KONUSU:
"Kınalı Yapıncak", Lamia'nın bestekâr Kenan'la yıllarca süren acı ve tatlı aşklarının öyküsü

2 KİTABIN ÖZETİ:

DUDAKTAN KALBE

Hüseyin Kenan ;ince, uzun, mavi gözlü, esmer tenli, durgun, çekingen bir gençtiKüçük yaşta babasini kaybetmisti Anesi,kiz kardesi ve kendisi dayilarinin yanin da kalirlar Zorlukla Mühendislik mektebini bitirmistir Fakat küçüklügünden beri musikiye aşıktır Dayilarin yanında Reji katipliğini yapan Mesut Bey`den keman dersleri alır Onyedi yasindadirMühendislik Mektebine giderken dayilarin komsusu Leyla isminde bir kıza asık olur Çok çekingen oldugundan bunu kalbine gömer Okulu bitirdikten sonra bir arkadaşının yardımıyla Avrupaya gider Orada kemanını çok ilerletir ve güzel eserler verir O artik ünlü bir Virtüoz dür
Bu arada kız kardesi Afife evlenmistirAneside bir yil sonra Afife`nin yanına giderHem onları hemde dayisini görmek için Seydi köye gider

Istanbul’dan İzmir`e gemi ile giderGemide Münir Bey, Prens Vefik Paşa ve kızı Prens Cavidanla beraberdir Dayisinin komşusu Münir Bey Kenan`nın cavidanla evlenmesini ister ve nişanlanırlar

Kenan Izmir`de Bozyaka`da Lamia adlı bir kızla tanısırLamia’nını annesi babası ölmüş amcalarının yanında kalan sakin uysal birdir Ayrica bir yüz başıyla nişanlıdırKenan ona yüzündeki çillerden dolayi Kınalı Yapıncak ismini takarAralarında maceraya benzeyen bir ilişki olur Her akşam buluşmaktadırlar Kenan çocuk denecek bir kızla beraber olduğu için kendine kızmakta fakat yanlız kaldıklarında kendine hakim olamamaktadirBu beraberlik duyulur ve dedikodular baslar Dedikodular yüzünden Amcası Şükrü Bey Lamia`yı dayisi Rıza Bey`in yanına Kütahya`ya göderirTrende Lamia Makbule isimli birkizla tanisirKendinden habersiz hayata küskün bir şekilde Kütaya`da yaşamaya başlarYengesi ona kendini düşünmüyorsan doğocak çocuğunu düsün der

Lamia değişirLamia'nin bir kız çocuğu olurAdıni Mebrure koyar
Dayisinin kizi Mahmure üç çocukla ve kocasıyla babasının evinde kalırFakat bir Çavuş'u sevmiştir ve kocasının bundan haberi olmuştur Mahmure kurnazlıkla kendisini değilde Lamia'nın Çavuşla görüştüğünü söyler Böylece Lamia olayi üstlenmiş olur Mahmureyi de kocasından ayrılmaktan kurtarırBuarada Mahmure'nin kocası Resih Bey Lamia’ya saldirirLamia'da onu öldürürMahkemede beratine karar verilir
Dayısı Rıza Bey onu bir tanıdığının evine teslim ederOrada ziyerete ilk gelen MakbuledirMakbule’nin babası onu ister ve evlenmeye karar verirler Lamia ondokuz yasındadır
Kemal Beylerin evlerine Istanbul'daki kızkardeşinin oğlu Doktor Vedat gelirIstanbul'dan Kütahya'ya sürgün olarak gelmiştirLamia'nın genç ve güzel olması,dayısınında yaslı olması Vedat'ı düşündürür

Lamia'nın söylediği bir şarkı Kenan'ı tanıdığını haber verirKenan'ı İstanbul'dan tanıyan Vedat Lamia'ya Kenan'dan ve Cavidan'dan behseder
Birgün Vedat Bey bir avda vuruldu diye duyulurBunu öğrenmeye giden Lamia Hanımın ev saybınin hazırladiği kömür közünden Vedat Beyle birlikte zehirlenirlerDedikodular yine başlamiştirKemal Bey'de onun evden ayrılmasını isterVedat Bey olaylardan dolayı çok üzgündürLamia'ya evlenme teklifi ederLamia kabul etmez

Vedat'ın sürgün görevi Kütahya’da bitmiş İstanbul'a gitmiştir
Bu arada Kenan Cavidan'la evlenmiştirÜç yıldan beri ilk defa Lamia'yı düşünür Aşk değil bir gönül oyuncaği dudaklarımızın eğlencesi ibaret diyen Kenan şimdi bu aşkın zehir gibi dudaklarından kalbe indiğini anlar ve Kınalı Yapıncagı yanında olmasını çok isterCavidan'la mutludeğildir Cavidan'la İzmir'e Bozyaka'ya giderler Cavidanla birlikte orada Lamia'yı göreceğini ümit eder Fakat göremez ve çok üzülür

Kenan Bey'ler İstanbul'a giderlerBu arada Lamia'da İstanbul'a kalkmIstIrKenan Bey'le Prenses Cavidan ayrılırlarEski arkadaş olan Vedat Bey'le Kenan karşılaşırlarVedat onu muaynanesine çağırırOrada tesadüfen Kenan Lamia ile karşılasırTekrar görüşmek için mektup yazar Lamia'da o bir yaz rüyasıydı der konuyu kapatır
Kenan'ın kemanının sesinden çıkan büyülü aşk sevdası böylece bitmiştirKenan'da bütün ümitlerini yitirmiştir

Lamia Vedat'la evlenmeğe razı olur ve evlenirler Kenan Bey hayata küsmüştür Seydiköy'e annesinin mezarına gider ve kardeşini dolaşir Alti ay sonra ölür


2 KİTABIN ANA FİKRİ:

Gerçek mutluluğun şandave şöhrette olmadığıdır

4 KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Hüseyin Kenan:
Babasınıküçük yaşta kaybetmiş müzmim bir genç Müzikte başarılı olduktan sonra çocukluğunu ve gençnliğini yaşamak istemiştir
Nail Bey:
Hüseyin Kenan’ın babası
Melek Hanım:
Kenan’ın annesi Babasından habersiz evlenmiştir Genç yaşta dul kalmıştır
Münir Bey:
Kenan beyin dayısı, kendini üzüm bağlarına vermiştir
Vefik Paşa:
Mısırlıdır, tahsilini Paris’te yapmıştır
Prenses cavidan:
Vefik Paşanın kızıdır Esaslı bir tahsili yoktur, babası gibi sanata düşkündür Çok güzeldir
Rıza Bey:
Lamia’nın Kütahya’daki dayısı
Kemal Bey:
Lamia’nın ilk nikahlı eşidir
Makbule Hanım:
Kemal beyin kızıdır Lamia ile baştan beri dosthane bir tavır içindedir
Vedat Bey:
Kumral, şen, neşeli, canı istedikçe iş yapan, çok akıllı birisi


5 KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:

Akıcı bir kitap insan sanki kendi yaşıyormuş gibi anlatılmış


6 KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:

Reşat Nuri Güntekin

İstanbul'da doğmuş (1889), ilk öğrenimini Selimiye ve Çanakkale mahalle mektebinde tamamladıktan sonra (1909), Galatasaray Lisesi'nde ve İzmir Frere'ler okulunda okumuştur Daha sonra İstanbul Darülfünunu Edebiyat Şubesi'ne (Fakültesine) girmiş ve buradan mezun olmuştur (1912) Bursa Lisesi'nde, İstanbul'da Vefa, İstanbul Erkek, Çamlıca, Kabataş, Galatasaray, Erenköy liselerinde edebiyat öğretmenliği ve müdürlük yapmıştır Daha sonra Milli Eğitim Müfettişliğine getirilmiştir (1927) Güntekin daha sonra Çanakkale milletvekili seçilmiş (1939), sonra yeniden Millî Eğitim'e dönmüş (1943), başmüfettiş olmuştur (1947) Bu görevdeyken UNESCO'nun Türkiye temsilcisi ve öğrenci müfettişi sıfatıyla aynı yıl Paris'e gitmiştir Daha sonra emekliye ayrılan (1954) Güntekin yurda dönüşünde İstanbul Şehir Tiyatroları Edebî Kurul üyeliğine seçilmiştir Reşat Nuri Güntekin, hastalanması üzerine tedavi için gönderildiği Londra'da ölmüştür (1956)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.