Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Bebek & Çocuk

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bakımı, bebek, hakkında, herşey

Bebek Bakımı Hakkında Herşey

Eski 05-31-2007   #1
90burcu
Varsayılan

Bebek Bakımı Hakkında Herşey



Bebeğiniz doğduktan sonraki birinci yıl içinde ne gibi gelişmeler gösterecek?

1-3 aylıkken:
Bebeğiniz yeni doğduğunda yandaki gibi dış dünyaya ilgisiz gözükse de kısa zamanda yavaş hareket eden nesnelere, yüzlere ve eşyalara bakmaya ve onları incelemeye başlar


6 haftadan itibaren nesneleri kendi arzusuyla tutar Nesneleri daha dikkatlice incelemeye başlar ve hafızasına aldıklarını sonradan tanır

ses duyduğunda sesin geldiği yere yönelir

Yenidoğan bebekler çıkardıkları sesleri kontrol edebilme yetisine sahip olmamakla beraber ses çıkarmayı bir iletişim aracı olarak henüz erken dönemlerden itibaren kullanmaya başlarlar Ses duyduklarında ve tanıdık ya da yeni insanlarla karşılaştıklarında sesler çıkarırlar Ağladıklarında annelerinin yanlarına geleceğini en kısa zamanda öğrenirler

bu dönemde kas tonusu oluşmaya başlar ve bebeğiniz yavaş yavaş başını tutmaya başlar

bebeğiniz bu ilk üç aylık dönemde haftada ortalama 170-227 gram kilo alır

4-6 ay arası:

bu dönemde bebeğiniz yuvarlanma hareketi yapmayı öğrenir ve yavaş yavaş oturmayı da öğrenir

sık sık el ve ayaklarıyla oynar, nesnelerin çoğunu ağzına alarak niteliklerini bu şekilde çözmeye çalışır

parmaklarıyla dokunmayı, nesneleri tutmayı ve incelemeyi öğrenir Nesneleri tutabilme kabiliyetini geliştirmesine paralel olarak, bu nesneleri önceden uzun uzun inceler

sesler artık ona daha anlamlı gelmeye başlar Annesinin ses tonundan onun duygularını anlayabilme yeteneği geliştirir Sesleri birbirinden daha rahat ayırdetmeye ve seslerin geldiği yönü daha iyi belirlemeyi öğrenir

kendi sesi hoşuna gitmeye başlar Bazen kendi kendine konuşarak kendi sesini duymaktan aldığı haz onu o kadar meşgul eder ki, annesi ona konuştuğunda bir anne olarak ihmal ediliyor hissine kapılabilir

kendini ifade etme yeteneği giderek artar Çıkardığı seslerle uzun uzun "anlamlı cümleler" kurar, sanki adeta ilgisini çeken nesnelerle konuşuyormuş izlenimi verir Gülme sesleri çıkarmaya başlar

7-9 ay:

oturmayı ve emeklemeyi bu dönemde öğrenir

ev eşyalarının kenarlarına tutunarak ayakta durmayı öğrenir

nesneleri bir elinden diğer eline aktarır Elleri ve gözleriyle nesneleri daha derinlemesine ve daha ayrıntılı olarak incelemeye başlar

konuşan kişinin ağzına bakarak dudak hareketlerini inceler

bazı heceleri söylendiğinde tekrarlayabilir

10-12 ay:

emekleme giderek daha koordine olur ve hızlanır

eşyaların kenarlarına tutunarak daha uzun süre ayakta kalabilir ve bu eşyalara tutunarak hareket edebilir Elinden tutulduğunda birkaç adım atabilir

ufak bazı nesneleri baş ve işaret parmaklarının ucuyla tutabilir

eşyaları elinden bırakmayı ve atmayı öğrenir

kendi ismini ve iyi tanıdıklarının ismini artık tanımaya başlar




Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 05-31-2007   #2
90burcu
Varsayılan


Yeni doğmuş bebek ve bakımı

Ağırlığı

Ortalama bebek ağırlığı 34 kg‘ dır Erkek bebeklerin ağırlığı kız bebeklere göre daha fazladır

45 kg Üzerinde doğum ağırlığı olan bebekler normalden ağır olarak kabul edilirler Bilinenin tersine bu bebekler ekstra sağlıklı olarak kabul edilmezler Şeker hastası olan annelerin bebekleri normalden daha ağır olabilirler

Eğer bebeğin doğum ağırlığı 25 kg dan daha az ise, düşük doğum ağırlıklı bebekler olarak isimlendirilir Normal bebeklerden tek farkı daha sık beslenmeye ihtiyaç duymalarıdır Bebeğin ağırlığı 23 ile 25 kg arasında ve sağlıklı görünüyor olsa bile önlem olarak özel bakıma alınabilme riski vardır Bu bebeklerde rastlanan genel problemler- nefes alma, emme problemleri ve vücut sıcaklığı gibi sorunlarıdır

Bebekler 23 kg Altında bir doğum ağırlığında ise özel bakıma alınırlar

Prematüre bebekler: Gebeliğin 40 Haftasından önce doğan bebekler için düşük doğum ağırlığına sahiptir diyebiliriz

Vaktinden önce olan doğumlara bir takım gelişme aşamalarını atlamak anlamına gelir 36-38 haftalardan sonra olan doğumlarda görülen ekstra sıcaklık, ekstra oksijen ve sık beslenmekle hallolan sorunlar bulunabilirFakat vaktinden evvel doğan bebeklerde daha çok yadıma ihtiyaç vardır Bu şekilde doğan bebeklere burunlarından takılan bir tüple beslemek ve nefes almasına yardımcı olacak bir takım cihazlarla destek olunur

Zamanına göre küçük bebeklerde rahim içi gelişme geriliği denen ve beklenenden daha az büyüme anlamına gelen bir ifade kullanılır Bu bebekler ana rahminde 40 hafta kalmalarına karşın doğumda akranlarına göre küçük olabilirler Bu bebeklere yapılan uygulamada prematüre bebeklere yapılana benzemektedir Zamanına göre küçük doğan bebekler rahimde yeterince beslenememiş demektir Genellikle bebeğin “küçük “ olması gelecekte sorunları olacağı anlamına gelmez Rahim içi gelişme geriliğinin fetusun kalori ihtiyacını azaltan bir koruma mekanizması olduğu düşünülmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 05-31-2007   #3
90burcu
Varsayılan


İlk Muaynesi

Doğumdan 24 saatlik süreci geçince bebek tıbbi bir kontrolden geçirilir Bu muayenede sırasıyla bebeğin kilosu, ve vücut ölçümleri (baş çevresi,boyu), kalp ve akciğerleri dinlenmekte, iç organlarının elle muayenesi , Ayakları, bacak boyu, kalça çıkığı muayenesi ayrıca yapılmaktadır Daha sonra erkek çocuklarda testislerin yerinde olup olmadığı kontrol edilmektedir En sonda bebeğin omurgası ve makatı kontrol edilmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 05-31-2007   #4
90burcu
Varsayılan


Bebek doğduktan sonraki ilk evrede, deri normal renginden daha morumsu görülebilir Daha sonra beğinizin cildi yetişkinlere göre daha pembe ve daha hassastır Doğumdan sonraki ilk günlerde bebeğin cildinde sarı bir alan bulunan kırmızı lekeler olabilir, lekeler yaşamın ilk günlerinde ortaya çıkar ve 15 günde kendiliğinden yok olur,bu lekeler tamamen zararsızdırlar

Bebeğinizin görme ve duyma yeteneği

Bebekler doğum anlarından itibaren görme, işitme, koku ve tat alma yeteneğine sahiptir ve ilk birkaç gün içinde annesini bu duyuları ile tanımayı öğrenecektir 15 ila 20 cm’den arası bir şekilde, daha uzaktan ise siluet şeklinde görebilirler Bebeklerin genelinde ise göz yaşı 2 ayda başlar

Bebeğinizin neden ağlıyor

Bebekler herzaman kendini ağlayarak ifade eder, doğal ve olmasını beklediğimiz bir davranış şeklidir Genellikle acıktığında, altı kirlendiğinde ya da gazı olduğunda ağlar, bu ağlamalar anneye haberı niteliği taşır

Bazende sadece duygusal nitelikli ağlamalar olabilir Bunu karşılamak için , sadece kucağınıza alıp, şefkat, sevgi ve o sıcaklığı hissettirerek ,ben yanındayım duygusunu yaşatmak yeterli olur

Bebeğinizin yatma şekli nasıl olmalı

Dikkat etmeniz gereken bebeğin yatağı ne çok sert nede çok yumuşak olmalıdır İsterseniz bebğin başını koyacak ince bir yastık kullanabilirsinizBesleme sonrası ve özelikle sizin takip edemeyeceğiniz gece uyku saatlerinde sırtını ince bir yastıkla destekleyerek, yan tarafına yatırmanız gerekir Bebeğiniz yoruldukça sağ-sol yan olarak pozisyonunu değiştirebilirsiniz Gündüz ve sizin gözle takip edebileceğiniz zamanlarda kısa aralıkla yüz üstü başını yana çevirecek şekilde yatırabilirsiniz

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 05-31-2007   #5
90burcu
Varsayılan


Yeni doğmuş bebeğin hareketleri

Çenede titreme, alt dudakda içe dönme, hıçkırık, düzensiz solunum, öksürme, hapşırma, esneme, sesli uyuma, irkilme, ağlarken el ve kollarının titretme, ağladığında ve üşüdüğünde morarma gibi durumlar olabilir bu gibi durumlarda paniğe kapılmanıza gerek yok

Bebeğinizin vücut yapısı

Genel özellik olarak yenidoğan bebeklerin kafası bedene oranla daha iridir ve normal doğan bebeklerde kafa şekli doğum kanalından geçtiği için bozuk olabilir Kafasında yumuşak kısımlar yani bıngıldak denilen kısım vardır Bacaklar içe doğru kıvrık olabilir, çenesinde ve burun çevresinde yağ kabarcıkları yani milia olabilir, kuyruk sokumu bölgesinde morluklar yani mongol lekesi olabilir bunlar normaldir ve sizi korkutmasın

Bebeklerde kilo azalması

İlk birinci haftada, doğduğu kilosunun %10’unu geçmeyecek oranda kilo azalmasıi normaldir, daha sonra kilo almaya başlamalar Doktoru kontrollerinde bunun takibi yapaacaktırSizdede Bunla ilgili karnesi olacaktır

Bebeklerin ilk idrarı ve gaetası

Bebekler günde 6-8 defa idrar ve yapmaları ve kilo alımları da iyi normal ise anne sütünün yaradığının göstergesidirlk gaetası siyahımsı koyu yeşil ve yapışkandır ve bu gaetaya mekonyum denir 3-5 gün sonra anne sütü aldıkça gaetası sulu, hardal sarısı rengine almaya başlar

Bebeklerin vajinal kanaması, akıntı ve memelerinde şişlik olamsı

Anneden kaynaklanan gebelik hormonu nedeniyle, kız ve erkek bebeklerin göğüslerinden süt gelmesi, şişlik ve sertlik oluşması, bunların ovulmaması, sıkılmaması gerekir Kız bebeklerde vajinal akıntı hatta kanama bile olabilir, bu durum anneden bebeğe geçen hormonlardan kaynaklanmaktadır ve normaldir Erkek bebeklerin yumurtalıklarını örten deri şiş görülebilir 6-12 aylarda bu durum düzelir Erkek bebeklerin % 3’ünün testisleri henüz inmemiştir Bu durum doktoru tarafından takip gerektirir


Bebek odası ısı ayarı

Oda ısısının 21-25 derece arasında olması uygundu

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 05-31-2007   #6
90burcu
Varsayılan


Bebeklerde uyku düzeni



Bazı bebeklerde uyku düzeninde herhangi bir sorun yaşanmazken bazı bebeklerde ise bu sorun ailelerin en büyük problemidir ilk aylarda uykusuzluk sorunu hem aileyi hem bebeği mutsuz ederYapılacak şey bebeğin normal koşullara göre uyuyup uyumadığını takibidir

Doğumdan 3aya kadar bebeklerin günlük uyuma süresi 17-18 saat civarındadır Ancak bebekler hiç bir zaman derin bir uykuya sahip değillerdirBelli sıklıkla beslenmesi gerektiği yada altı kirlendiği için uykuları bölünür Zaten bebekliğin bu döneminde bebeğin, 2-3 saatten fazla kesintisiz uykuda bırakılmaması önemlidir Fakat 2 haftalıktan itibaren bebeğe gece gündüz kavramını öğretmek gerekir Gündüz uyku aralarında bebekle konuşabilir, oyun oynayabilirsiniz Ancak gece uyandığında, loş bir ortamda , sessiz konuşarak ona gece olduğu öğretilir

3ayda itibaren ise bebeğin uykusu günde 15 saatlere düşecektir Bu uykunun büyük kısmı gece, 4-5 saatlik bölümü ise gündüz olacaktır Artık ilk aylardaki sıklıkla uyanmayacaktır Geceleri birkaç kez uyandırılıp beslenmelidir Ancak bu gece beslenmesi yavaş yavaş azaltılmalıdır Gündüzleri ise 2-3 kez uyuyarak 5 saati dolduracaktır Bu ikinci 3 aylık dönemde artık bebeğin uyku düzeni belirmeye başlayabilir Onu yatırmaya alıştırmak istenen saatten önce (20:00-20:30 uygun olabilir) yapılacak aktiviteleri belirlemek gerekir Örneğin pijamalarını giydirip, hafif müzik eşliğinde ona hikaye okumak bir yol olabilir Banyo düzeni de yatmadan önce olarak ayarlanabilir Böylece bu aktiviteler başladığında bebek uykuya hazırlanacaktır

6 ve 9aylar arasında ise yaklaşık 14 saatlik bir günlük uyku ihtiyacı vardır Bunun 7 saatinde bebek hiç uyanmayabilir Bu period başladığında artık gündüz uykuları da düzenlenebilir Sabah ve öğleden sonra olmak üzere 2 kez uykuya yatırılması gece uykusu düzenine de uyacaktır Bu dönemde bebek, alıştığı uyku öncesi aktiviteler varsa onlar başladığında uyuması gerektiğini kabul edecektir

9aydan sonra uyku ihtiyacının büyük kısmı gece karşılanırken gündüz uykuları biraz kısalabilir Gündüz yarım ile 2 saat arasında 2 kez uyurken , gece 10-12 saatlik uyku zamanı normaldir Önemli olan uyku öncesi aktivitelerini bozmadan devam ettirmek ve kendi kendine uyumasını sağlamaya çalışmaktır

12aydan sonra artık gündüz uykusu tek sefer olarak öğleden sonra gerçekleşebilir 18aya kadar gündüz 2 kez uyku sonrasında da 1 keze çevirmek iyi olacaktır Bu aylarda artık bebeği kendi kendine uyumaya alıştırmak, süregelen düzensizlikleri varsa bunları ortadan kaldırmaya çalışmak çok önemlidir

Bebeklerde görülen huzursuzlukların bir nedeni de uyku problemleridir Bu nedenle ilk aylardan itibaren uyku düzenini belirlemeye ve bebeği bu düzene uydurmaya çalışmak hem bebek hem de annenin düzeni açısında çok sağlıklı olacaktır

Bu düzeni oturtmakta en büyük yardımcı uykuyu bölen sebepleri bulmaktır İlk aylarda bu sebep gaz sancısı, açlık gibi nedenler olurken ilerleyen aylarda bazı kavramların karşılığı olabilir Bunun için bebeğe mutlaka yemek ve uyuma zamanının, oyun ve uyuma zamanının, gece ve gündüzün farklı olduğunun hissettirilmesi gerekir Ayrıca 12 aydan sonra bebekleri yavaş yavaş kendi kendine uyumaya alıştırmak da 2 yaş ve sonrasında yaşanabilecek yalnız uyuyamama problemlerini engeller

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 05-31-2007   #7
90burcu
Varsayılan


Yenidoğanda cilt ve gözaklarının (sklera) sarı bir renk almasıdır Kan bilirubin düzeylerinin yükselmesi ile oluşur Yaşlanmış ve bozulmuş kırmızı kan hücreleri tarafından üretilen sarı pigmente bilirubin denir Biluribin normalde karaciğer tarafından barsak sistemine verilerek atılır Ancak karaciğer bilirubini yeterli oranda barsağa veremezse kanda birikir ve sarılık oluşur



"Sarılığın Sebepleri"

1 Fizyolojik (normal) sarılık:

Fizyolojik sarılık vaktinde doğan bebeklerin yaklaşık % 50 sinde, erken doğan bebeklerde ise daha yüksek oranlarda görülür İlk 24 saatten sonra, genellikle doğumdan sonraki 2veya 3 günde ortaya çıkar Karaciğerin henüz olgunlaşmaması ve yeterince bilirubin atamamasına bağlı olarak sarılık oluşur Genellikle ilk bir-iki hafta içinde kendiliğinden kaybolur ve bilirubin düzeyleri zararsızdır

2Yetersiz anne sütü alımına bağlı sarılık:

Yetersiz anne sütü alımına bağlı olarak yenidoğanların yaklaşık % 5-10 unda gelişir Belirtileri fizyolojik sarılığınkine benzer ancak biraz daha şiddetlidir

3Anne sütüne bağlı sarılık:

Anne sütü alan bebeklerin yaklaşık % 1-2 sinde görülür Bazı annelerin sütlerinde ürettikleri özel bir inhibitör madde sebep olmaktadır Bu madde ( enzim ) bebeğin barsaklarından normalden çok daha fazla bilirubini geri emmesine sebep olur Bu tip sarılık doğumdan sonraki 4-7 günde başlar ; 3-10haftaya kadar sürebilir Genellikle zararsızdır

4Kan grubu uyuşmazlığı: ( Rh veya ABO uyuşmazlığı)

Rh negatif (-) bir kadının bebeği Rh pozitifse (+) gebelik esnasında bebeğe ait eritrositlerin plasentayı aşarak anne kanında bağışıklık cevabına yol açması ile oluşur Bu bağışıklık cevabı ancak Rh pozitif bir bebeğin doğumundan veya yapılan düşükten sonra ortaya çıkar Bağışıklık cevabının şiddeti bundan sonra yapılacak her doğumla birlikte giderek artar

ABO uyuşmazlığında ise hemen her zaman anenin kan grubu O, bebeğin kan grubu ise A veya B dir ( Anti A duyarlılığı daha sık, Anti B duyarlılığı daha ağır seyirlidir)

Kan grubu uyuşmazlığında annenin kanında oluşan antikorlar bebeğin kanını yabancı madde olarak algılar ve eritrositlerini parçalar Eritrositlerin parçalanması ile bol miktarda bilirubin oluşur ve bu da sarılığa sebep olur Sarılık fizyolojik sarılıktan farklı olarak ilk 24 saatte başlar Çok ağır tablolara sebep olabilir Ancak ilk yapılan doğum veya düşükten sonraki 72 saat içinde RhoGam enjeksiyonunun yapılması daha sonra doğurulacak bebeklerin yaşamını tehlikeye atacak antikorların oluşmasını engelleyebilmektedir


"Tedavi"

1Fizyolojik sarılıkta tedavi:

Eğer bebeğinizi biberonla besliyorsanız her 2-3 saatte bir beslemeyi deneyin

2Yetersiz anne sütüne bağlı sarılıkta tedavi:

Asıl tedavi anne sütü miktarını arttırmak olmalıdır Bebek daha sık emzirilmelidir( Her saat gibi ) Böylece mide barsak sisteminin hareketliliği arttırılır ve bilirubinin gaita yolu ile vücuttan daha çabuk atılması sağlanır
Uyuyan bebeğin de 4 saatlik aralarla uyandırılıp beslenmesi faydalı olacaktır Sık sık kilo alımı kontrol edilmelidir Anne sütünün yetmediği durumlarda bir miktar formül mama verilebilir ancak şekerli suyun faydası yoktur

3Anne sütüne bağlı sarılıkta tedavi:

2-3 gün için anne sütünü keserek formül mama ile beslemek yararlı olabilir Ancak bu süre içerisinde anne sütünün azalmasını engellemek için annenin göğsü sağılmalıdır Hiçbirzaman için sarılığı engellemek için anne sütü tam olarak kesilmez 2-3 gün sonra tekrar anne sütüne başlanır Şekerli suyun formül mamadan daha fazla bilirubin uzaklaştırıcı etkisi olduğu kanıtlanmamıştır

4Ağır sarılıklarda tedavi: ( Kan uyuşmazlıklarında tedavi)

Kandaki bilirubin seviyesinin 20 mg/dl nin üzerine çıkması sağırlık beyin felci ( cerebral palsy) veya beyin harabiyetine neden olabilir Bu kadar yüksek seviyeler genellikle kan grubu uyuşmazlıklarında görülür

Bu komplikasyonlar fototerapi uygulanarak önlenebilir Mavi ışık deride biriken bilirubini parçalar ve bilirubin düzeylerini düşürür

Bazı nadir durumlarda ise kan değişimine gitmek gerekebilir Bebeğin kanı taze kan ile değiştirilir Ancak fizyolojik sarılıklar bu kadar ağır duruma dönüşmezler

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 05-31-2007   #8
90burcu
Varsayılan


Bebek Bakımı

Bir yaşından önce düşme en sık rastlanan kazadır
Bebek tek başına kundak veya bakım masasında yalnız bırakılmamalıDÜŞEBİLİR
Eğer odadan çıkmak gerekiyorsa, bebekle birlikte çıkmak alışkanlık haline getirilmeli
Yüksek sandalyelere veya oturma gurublarına bebek gözetimsiz bırakılmamalıDÜŞEBİLİR
Bebek çocuk arabasına mutlaka bağlanarak oturtulmalı DÜŞEBİLİR
Bebeği marketlerdeki alışveriş arabalarında taşıma halinde çok dikkat edilmeli
Mikro dalga fırınında ısınmaya bırakılmış biberon tehlikeli olabilirBiberon soğuk olsa bile içindeki sıvının çok sıcak olabileceği unutulmamalı AĞZI YANABİLİR Biberonlar ve kavanozlardaki yiyecekler mikro dalgada ısıtılmamalı
Sıcak bir içecekle bebek aynı anda birlikte taşınmamalı
Banyo musluklarından çok sıcak akan su ciddi kazalara yol açabilirSu sıcaklığı 50 derecenin altında tutulmalıHAŞLANABİLİR İmkan varsa termostat taktırılmalı
Bebeğin banyosuna daima önce soğuk sonra sıcak su eklenmeli
Ütü yaparken bebeğin kızgın ütüye yaklaşmamasına özen gösterilmeliYANABİLİR
Bebeğin yatağında ve erişebileceği mesafede ağzına alabileceği hiç bir şey olmamasına dikkat edilmeliÇekip alabilir YUTUP BOĞULABİLİR(Örneğin zincir kolyeler )
Plastik torbalar ortalıkta bırakılmamlıBAŞINA GEÇİRİP BOĞULABİLİR
Bebek ,ne kadar iyi huylu olursa olsun hiçbir zaman bir ev hayvanı ile odada yalnız bırakılmamalı
Islak zeminlerde bebeğin oynamasına izin verilmemeli KAYABİLİR
Bebekler özellikle banyo ve mutfakta asla yalnız bırakılmamalı
Bebeğin ağızından küçük oyuncak bulundurulmamalıYUTABİLİR
15 cm den daha uzun ip veya ipi olan bir oyuncak bebeğe verilmemeliEmziğe ip bağlanmamalıPlastik kısa bağlantılı malzemeler seçilmeli
Sönük veya patlamış balonlar bebeğin elinden hemen alınmalıYUTUP BOĞULABİLİR Boya ve cilasının zehirli olmadığından ,üzerinde tahriş edici kıymık ,çivi bulunmadığından emin olunmuyan hiç bir oyuncak veya eşya bebeğe verilmemeliBEBEK MUTLAKA AĞZINA ALACAKTIR

İşitme testini ihmal etmeyin

Bebeğinize, altı aydan önce yaptıracağınız işitme testiyle konuşma özürlü olmasını engelleyebilirsiniz

İzmir Dr Ekrem Hayri Üstündağ Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi İşitme Tarama Ünitesi Sorumlusu Dr Tülay Düzalan, yapılan araştırmalarda, her bin bebekten 5’inin işitme özürlü doğduğuna dikkati çekerek, “Bebeğinize, altı aydan önce yaptıracağınız işitme testiyle konuşma özürlü olmasını engelleyebilirsiniz” dedi Düzalan, hastanelerinde doğan her bebeğe bu testi yaptıklarını belirterek, günde ortalama 40 bebeğin kendi hastanelerinde dünyaya geldiğini, yapılan testle bunlardan 8-10 tanesinde işitme özrü tespit ettiklerini söyledi

Bu bebeklerin Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildiğini ifade eden Düzalan, “Bu hastanede ileri testlerden geçirilen bebeklere cihaz takılıyor Bu cihaz sayesinde duyabilen bebekler konuşmayı öğreniyor ve konuşma engelli olmuyorlar” diye konuştu

SADECE 3 DAKİKA
Düzalan, özellikle ailesinde işitme engeli bulunanların, bebeklerine ilk altı ayda mutlaka bu testi yaptırması gerektiğini belirterek, sadece 3 dakika süren bu test sayesinde, konuşma özrünün ortadan kaldırılabileceğini kaydetti

6 AYDAN SONRA KONUŞAMIYORLAR
Kısa süren bu testin, maliyetinin de az olduğunu ifade eden Düzalan, şunları söyledi:
“Yeni doğan her bebeğe işitme testi yapılması gerekiyor Bütün ailelerin bu konuda duyarlı olması gerekiyor İlk altı ay içinde cihaz takılırsa çocuklar konuşabiliyor Altı aydan sonra takılan cihazla çocuklar, biraz duyabilir ama konuşamaz Özellikle ailede konuşma, işitme özürlü kişiler bulunuyorsa bu testi mutlaka yapın


Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 05-31-2007   #9
90burcu
Varsayılan


Bebeğinizi Ağlarken Sakinleştirmenin Püf Noktaları


Eğer bebeğinizin ağlama nedenini bulamıyorsanız, aklınızda kendinize bir kontrol listesi hazırlayın Önce en son ne zaman karnını doyurduğunuzu düşünün, üç saat kadar önce doyurdunuzsa yemek yedirmeyi deneyin Eğer daha yeni yediyse, bezini kontrol edin Bezi temizse o an içinde bulunduğu ortamdan uzaklaştırmayı deneyin Bu şekilde ağlama nedenlerini eleyerek neden ağladığını bulabilirsiniz

Bebeğinizi Sakinleştirmenin Püf Noktaları: Ona emmesi için bir şey verin! Bebeğinizi emzirebilirsiniz, biberon, emzik ya da diş kaşıyıcı verebilirsiniz

Bebeğinizi hareket ettirin! Bebeğinizi sallamak, onu rahatlatacaktır Kucağınızda sallayabilir, sallanan koltuğa oturarak birlikte sallanabilirsiniz Bebek arabasıyla ya da otomobille yolculuk da ona iyi gelebilir Bebeğinizle birlikte dansetmeyi de deneyebilirsiniz

Bebeğinize masaj yapın! Bebeğinizin karnını ovabilir ya da karnını üzerine yatırarak sırtını sıvazlayabilirsiniz Eğer gaz sancısı varsa bu masaj onu rahatlatacaktır

Bebeğinize yakın olun! Bazı durumlarda ona sarılmanız, tek ihtiyacı olan şeydir Kanguruyla bebeğinizi kendinize yakın tutmak, iyi bir çözüm olabilir Bebeğiniz çok ağladığı zaman, ona sarılarak karanlık bir odaya gidip ona masal anlatarak ya da bir ninni söyleyerek onu sakinleştirebilirsiniz Kalp atışlarınızı duymak, yeni doğanlar için oldukça sakinleştiricidir

Bebeğinizi yalnız bırakmayı deneyin! Eğer yukarıdaki çözümler işe yaramamışsa, bebeğiniz içinde bulunduğu ortamı çok gürültülü, çok kalabalık ya da çok ışıklı bulmuş olabilir Bu durumda onu karyolasına ya da portbebesine yatırıp ışığı kapatarak başında bekleyebilir ve sakinleşip uyumasına tanık olabilirsiniz

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 05-31-2007   #10
90burcu
Varsayılan


Kendine Güvenen Çocuklar Yetiştirin

Çocukların hayatında aileler çok önemli bir role sahip Bu nedenle aileler çocuklarının her türlü gereksinimini en iyi şekilde karşılamalıdırlar Ancak bahsettiğim bu gereksinimler çocuğunuza sağlayacağınız maddi imkanlarla sınırlandırılamaz, çocuğunuzun en önemli gereksinimi duygusal alanda sağlayacağınız destektir Sağlayacağınız duygusal destek hem çocuğunuzun duygusal zekasını olumlu yönde etkileyecek hem de çocuğunuzla aranızdaki ilişkinin pekişmesini sağlayacaktır

Eğer çocuğunuz yeni bir okula gitmeye ya da hiç tanımadığı bir ortamda yaşamaya başlamışsa sizin desteğinize her şeyden çok ihtiyaç duyacaktır Çünkü bu tip dönemlerde çocuklar kendilerini yalnız hissetme eğilimi içine girerler ve kendilerine olan güvenleri oldukça azalır Yaşadığı bu problemleri en az etkileneceği şekilde atlatabilmesi için her zaman onların yanında olduğunuz hissini çocuğunuza verin ve yanında olun!!!

“Ben zaten onun yanındayım, ama bu durum ne kadar sürebilir ki?” diyenleriniz aranızda mutlaka ki vardır Kesinlikle sizlere hak veriyorum Bu durumda yapmanız gereken tek şey var, o da çocuğunuza bir an önce özgüven kazandırmak

Nedir özgüven dediğimiz şey?

Uzmanlara göre özgüven insanın kendi için hissettiği bütün iyi duygulardır, bir kişi kendi hakkında ne kadar iyi duyguya sahipse ve kendinde var olan potansiyelin ne kadar farkında ise o kadar özgüvene sahiptir

Neden özgüvene sahip olmak çok önemli?

Çünkü özgüven sayesinde insanlar kendilerini ve yapabileceklerini tanıma fırsatı bulurlar, sadece başka insanların bir şeyler yapabileceği düşüncesinden sıyrılır ve kendi kararlarını uygulamak için çabalarlar Aksi takdirde kendi görüşlerini ifade edemeden , başka insanların boyundurlukları altında ömürlerini geçirirler ve hiç bir zaman kendilerini tanıma fırsatını elde edemezler

Neler Yapabilirsiniz?

● Çocuğunuzun özgüven problemini tetikleyecek en önemli unsur çocuğunuzu bir başkasıyla kıyaslamaktır Asla çocuğunuzu bir başkasıyla özellikle de kardeşiyle kıyaslamayın

● Çocuğunuzun kapasitesini anlamaya çalışın ve onu yapamayacağı şeyler için zorlamaya çalışmayın

● Çocuğunuzun yaptığı şeyleri takdir edin ve onu ödüllendirin

● Çocuğunuzla iyi bir iletişim kurmaya çalışın ve özgüven problemi yaşadığını hissettiğiniz anlarda ona destek olun

● Çocuğunuza çeşitli görevler verin ama bu görevlerin onun kapasitesini zorlamadığından emin olun Örneğin beraber araba yıkamak, yemek masasını hazırlamak çocuğunuz için özgüvenini pekiştireceği aktiviteler olabilir Ancak bu aktivitelerden sonra onu takdir eden sözler söylemeyi unutmayın!

● Çocuğunuzla beraber yapacağınız bir aktivite için ona danışmayı unutmayın Ona fikrini sorduğunuzda çocuğunuz hem kendisine verdiğiniz önemi anlayacak hem de kendini ifade edebilmeyi öğrenecektir

● Çocuğunuzun yanlışları ya da eksikleri hakkında, kimsenin özellikle de arkadaşlarının yanında konuşmayın Bu davranışınızla çocuğunuzu rencide etmekle kalmayacak ayrıca onun size olan güvenini de kaybetmiş olacaksınız

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 05-31-2007   #11
90burcu
Varsayılan


Dikkat Bebekler herşeyi anlıyorlar !!!

Almanya’daki Heinrich Heine Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikosomatik ve Psikoterapi Kürsüsü ile halen çalıştığı Düsseldorf Psikanaliz Enstitüsü kurucularından Doç Dr Celal Odağ, İzmir’de kurduğu Halime Odağ Psikanaliz ve Psikoterapi Vakfı’nda, bebeklik çağına ilişkin araştırmalar hakkında bilgi verdi

Bu dönemin, 30 yıl öncesine kadar “duymaz, duyumsamaz, anlamaz” şeklinde düşünüldüğünü belirten Dr Odağ, 1970’li yıllardan bugüne yapılan araştırmaların, bebeklerin birçok mesajı son derece iyi şekilde duyumsadığını, çok duyarlı olduklarını, duygular arasındaki farklılıkları ayrımsadıklarını ortaya koyduğunu kaydetti
Bebekler verilen ve verilmeyen, sömüren ve sömürmeyen, özerklik tanıyan ve tanımayan sevgi arasındaki farklılığı algılayabiliyor

Bebeklerin, verilen ve verilmeyen sevgi arasındaki farklılığı algılayabildiklerini belirten Dr Odağ, “Sömürenle sömürmeyen, özerkliği tanıyanla tanımayan sevgiler arasındaki farkları tanıyabiliyorlar Yalnız bu farkları tanımakla kalmayıp, bunun sınırlarını da tanıyorlar” dedi

Son 30 yıldaki araştırmalara göre, bebeklerin en azından anne kadar etkin canlı varlık olduklarının belirlendiğini ifade eden Dr Odağ, anne ve bebeğin sürekli etkileşim içinde bulunduklarını, bebeğin hiç bir zaman edilgen, pasif varlık şeklinde görülemeyeceğini vurguladı Dr Odağ, anne bebek ilişkisinde, bebeğin de etkin olduğunu belirtti

Dr Celal Odağ, “Bebeklerin de dürtüleri ve sevilme, korunma, beslenme, sıcaklık alma gibi gereksinimleri var Bütün bu gereksinimlerindeki her türlü dengesizlik, bebek tarafından engellenme olarak anlaşılır ve bu aynı zamanda şiddetin de kaynağıdır” dedi

Dr Odağ, bu dönemin özelliklerinin çok iyi bilinmesi gerektiğini, bebek ve çocukların haklarına dikkat edilmediği yerlerde oyun oynamasını, içinde bulundukları dönemi öğrenememelerinin, en önemli şiddet nedenleri arasında sayılabileceğini kaydetti


Bebek koltuğu arka ortada olmalı


Almanya’da Berlin Teknik Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, arabalardaki bebek koltuğunun yaygın düşüncenin aksine arka koltuğun sağına ya da soluna değil, tam ortaya konulmasının daha güvenli olduğu sonucunu ortaya koydu Araştırma, 4 yıl boyunca yaklaşık 100 çarpışmanın test edilmesiyle gerçekleştirildi

Araştırmaya göre, arka koltuğun orta kısmı camlara ve kenarlara uzak olduğu için bebeğin kazayı, hasarsız ya da az hasarla atlatması mümkün Ağır kazalarda dahi bebeklerin en az zarar gördükleri yer arka koltuğun tam ortası
Berlinli araştırmacıların tezini Türk uzmanlara sorduk Doğuş Otomotiv Eğitim Şefi Engin Bekem bebek koltuklarıyla ilgili sorularımızı yanıtladı

Arka koltuğun ortası neden güvenli?
Çünkü bu bölge tehlikelerden uzak bir bölge Ortada oturan bebeğin çarpma anında camdan fırlayacağı yönünde yanlış bir kanı vardır Eğer bebek koltuğu arka ortaya doğru bir teknikle monte edilir, emniyet kemeriyle doğru sabitlenirse çocuğun kaza esnasında ön camdan fırlaması söz konusu olmaz Bu açıdan bebek koltuğunun ortada olması daha güvenlidir Ancak koltuğun çok iyi monte edilmesi ve emniyet kemerinini doğru bağlanması gerekir Çünkü arka ortada ISOFIX yani sabitleme kancası yoktur, bebek emniyet kemeriyle sabitlenir Ancak iki çocuk varsa o zaman ISOFIX kancası ile sabitlenebilir Çünkü bebek koltuğunu bu kancalara çok iyi oturtalabiliyorsunuz

Türkiye’de bebek koltuklarına yeterince önem veriliyor mu?
Hayır, bebek koltuğu satanlar bile bilinçsiz Zaten ülkemizde çocuk koltuğu kullanımı da yeterli değil Örneğin, Amerika’da doğum yaptığınız hastaneden çıkarken aracınızda ana kucağı yoksa sizi taburcu etmiyorlar, Türkiye’de ise böyle bir şey sözkonusu bile değil
Türkiye’de bu konuda bilincin ne düzeyde olduğunu anlamak için seyir halindeki araçlara bakmak yeterli oluyor Bir bakıyorsunuz bir adam kucağına çocuğunu almış, ona araba kullandırıyor Geçtiğimiz günlerde böyle bir kaza yaşandı ve çocuk hayatını kaybetti Çocuğunu kucağına oturtarak araba kullandıran baba, bu davranışının bedelini çocuğunun canıyla ödedi

Bebek koltuğu arka ortaya nasıl bağlanır?
Tekniğine uygun bağlamak gerek, aksi halde bu durum, çok daha büyük tehlike yaratır Çünkü doğru bağlanmayan arka orta koltuk, çocuğun ön cama doğru fırlamasına neden olur Ailelere bebek koltuğu satanlar tarafından eğitim verilmeli Bu eğitimlerde çocuğun kaç yaşına kadar ön koltuğa oturtmaması gerektiği de anlatılmalı Ailelere uygulamalı olarak nasıl bağlayacakları ve nelere dikkat etmeleri gerektiği öğretilmeli

Bebek Yada Çocuklarda Ateşlenme
Bebeğin Yahutta Çocuğun Rahatsızlanması Durumunda Yapılması Gerekenler

Bebeklik ve çocukluk çağında anne ve babaları en çok endişelendiren durumların başında ateş geliyor

Acıbadem Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr Murat Kandemir "Ateş, vücudun farklı virüs, bakteri ve diğer mikroorganizmaları tanımlama ve onlarla savaşın nedeni ile ortaya çıkar" diyor Ateşin en sık görülen sebebi enfeksiyonlardır

Ateşten şüphelenildiğinde, çocuğun mutlaka vücut ısısı ölçülmelidir Alnına dokunularak hissedilen vücut ısısı güvenilir değildir, bu yüzden termometre kullanmak gerekir

Dr Kandemir "Eğer çocuğunuzun vücut ısısı makattan 38 C üzerinde, kulaktan 378 C, koltuk altından 372 C üzerinde ise, ateşli kabul edilebilir" diyerek aileleri uyarıyor

Ne yapabilirsiniz?
- Susuzluğu engellemek için, vücut sıvısını eksik bırakmamak gerekir Su, çorba, meyve suları verilebilecek iyi seçeneklerdir

- Okula giden çocuklar ateş 24 saat yükselmeyinceye dek evde istirahat etmelidir

- Alın, şakaklar, koltuk altı, kasıklar ve bacak arkalarına ıslak ve ılık kompres uygulanması, ateşi düşürmede oldukça etkili bir yöntemdir Soğuk su ve alkol, ateşte daha fazla yükselmeye sebep olabilecek titreme yaratacağından, kullanılmamalıdır Uygulanan kompresler sık sık deşiştirilmelidir

- Aşırı kıyafet giydirme, ateşin daha fazla yükselmesine neden olabileceğinden, çocukları çok az giydirmeli, uyuturken giysiler daha da azaltılmalıdır

- Reye sendromu olarak bilinen ani karaciğer ve beyin hasarı ile seyreden hastalığa neden olduğu için, 12 yaş ve altındaki çocuklarda aspirin, ateş düşürücü olarak önerilmemektedir

- Doktora danışmadan ilaç verilmemelidir

Bebekte otistik Bozukluk


Otistik bozukluğun genel anlamda belirgin belirtileri olmasına karşın, bazı durumlarda anne babalar tarafından geç farkedilebilmektedir Otistik bozukluk, ilk 36 ayda bazı belirtiler vererek yavaş yavaş kendini göstermeye başlar Normalde bebeklerin gelişim dönemleri içerisinde bebeklerin anne veya diğer insanlar ile iletişim ve etkileşim şekli önemlidir Bebek ilk doğduğu andan itibaren etrafı ile iletişim ve etkileşime girmek ister Bu iletişim ve etkileşim; göz ile nesneleri ve insanları takip ederek, agulama ile sinyal vererek, karşısındakine gülümsemede bulunarak, göz kontağı kurarak olabilir Otistik bozukluğun başlangıcının, ilk 36 aydaki belli bir normal gelişim döneminden sonra görülebileceği gibi, doğumdan itibaren bazı belirtiler ile birlikte de görülebilir
Otistik bozukluğu olan çocuklarda üç temel belirti vardır Bunlardan birincisi iletişim alanındadır Yani konuşma, jest ve mimikler vb, araçlar ve etraf ile iletişimin olmaması veya çok kısıtlı ve sınırlı olmasıdır Aileler çoğunlukla çocuklarını ''konuşmuyor'' diye kulak-burun-boğaz hekimine veya çocuk hastalıkları hekimine götürürler Daha sonra da, yapılan tetkiklerin normal çıkması ile çocuk psikiyatristlerine giderler İkinci bozulan alan ise çevre ve diğer insanlar ile etkileşim alanıdır Yani çocuk başkaları ile duygularını, başarılarını, sevinçlerini paylaşmaz ve etrafındaki insanlar ile karşılıklı etkileşime girmek istemez Zaten otizmin kelime anlamına uygun olarak '' kendi halinde, kendi kabuğunda” davranır İnsanların duygusal değişiklikleri ve sinyalleri onları etkilemez veya çok sınırlı olarak etkileşim görülür Yaşıtlarının yanına gitmez, onlar ile ilgilenmezler Üçüncü temel bozulma alanı ise ısrarla tekrarlayan davranışlar ( dönme, sallanma, zıplama vb) ve çok sınırlı olan ilgi alanıdır Bu durumdaki bir çocuk çamaşır makinasının dönen merdanesi karşısında saatlerce oturup bakabilir veya bir arabanın tekerleğini saatlerce çevirebilir veya bir eşyanın parçası ile saatlerce oturup uğraşabilir
Ek olarak ayak ucunda yürüme, yandan bakış, ağrıya dayanıklılık, yemek konusunda gıda seçimi vb belirtiler ile otistik çocuk diğer çocuklardan kolaylıkla ayırt edilir Otizmin temel tedavisi eğitim olmakla birlikte erken tanı ve hastalığa başka sorunların eşlik edip etmediği önemlidir
Önemli olan anne babaların bu konuda uyanık olarak erken tanı ve tedavi açısından bilgili olmalarıdır
Milyonlarca bebekte 'ciddi' doğum kusuru

Doğum kusurunda, annenin bebeğin sağlığıyla yeterince ilgilenmemesi de rol oynuyor
Dünyada her yıl yaklaşık 8 milyon bebeğin doğum kusurlarıyla dünyaya geldiği belirtilinmekteDoğumunda kusur görülen bebeklerin birçoğu ölüyor ya da sakat kalıyor
Doğumdan gelen kusurların yüzde 70'inin önlenebilir, tedavi edilebilir ya da düzeltilebilir olduğu beliliniyor
Yılda 79 milyon bebek, kısmen genetik nedenler, gebelik sırasında annenin geçirdiği rahatsızlıklar ve alkol kullanımı gibi faktörler nedeniyle kusurlu doğuyor5 yıl süren araştırmalarda, her yıl beş yaş altında 33 milyon çocuğun doğum kusuru nedeniyle öldüğü, 32 milyonunun da zihinsel veya bedensel engelli kaldığı ortaya çıktı
Doğum kusurunda, annenin bebeğin sağlığıyla yeterince ilgilenmemesi, yaşı büyük anneler ve akraba evliliği gibi faktörlerin önemli rol oynadığı bilinmekte
Afrika, Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Asya'da yaşayanların, Akdeniz anemisi ve Glikoz 6 Fosfat Dehidrogenaz Eksikliği (G6PD) gibi ortak miras olan hastalıklar nedeniyle daha fazla risk altında oldukları, ciddi bir doğum kusuruna sahip bebek dünyaya getirme oranının her anne adayı için yaklaşık yüzde 5 olduğu da bilinmektedir

Çocuğunuzun Omurga Gelişimine Dikkat Ediyormusunuz?


SKOLYOZ : Omurga 3 boyutlu eğimidirNormal omurga önden veya arkadan bakıldığında düzdür Yine normal olarak yanlardan bakıldığında omurga göğüs bölgesinde, arkaya “kifoz” bel bölgesinde öne “lordoz” doğru eğimlidir Skolyozda yukarıdan aşağıya bakıldığında tüm vertebralar sırt veya bel bölgesinde bir yöne doğru eğilmişlerdir Omurganın merkezinden üstten aşağıya bakıldığında omurgaların bir kısmı bükülmüşlerdir Bu da “genelde sağ” kaburgaların çıkınıtılı olması sonucunu doğurur Skolyoz ailenin birden fazla üyesinde aynı veya farklı kuşaklarda ortaya çıkabilir “skolyoz, çocuğun veya ailesinin yaptığı veya yapamadığı bir şey nedeni ile gelişemez” Kötü vücut postürü veya ağır çanta taşımak Skolyoza neden olmaz Skolyoz genelde buluğ çağında ortaya çıkan bir omurga deformitesidir Nasıl Fark Edilir?Skolyozun en çok görülen bulgularından birisi sağ tarafta belirginleşen kürek kemiği çıkıntısıdır Bir omuz diğerinden daha yüksek olabilir ve çocuk bir tarafa eğilmeye eğilimlidir Kalça kemikleri simetrik olmayabilir ve biri diğerinden daha yüksekmiş gibi görünür Skolyozu bozuk duruş ile karıştırmamak gerekir Sıklıkla skolyozun ilk belirtilerinden biri daha önce giyilebilen giysilerin vücuda tam oturmamasıdır Bu kızlarda eteğin veya giysinin çizgilerinin asimetrik olması ile belirginleşir En çarpıcı bulgulardan birisi skolyozlu bir çocuğun öne eğilmesi ile ortaya çıkan kaburga çıkıntısının ortaya çıkmasıdır

Skolyoz Tedavi Edilebilir mi?


Şu anda ne skolyoz başlangıcını önleyecek ne de skolyozu cerrahi olmayan yöntemlerle tedavi edilebilecek bir yöntem mevcut değil Skolyoz tespit edildiğinde doktor hastayı değerlendirme ve tedavi için ortopedik spinal cerrah göndermelidir Böylelikle hasta ayakta çekilen omurga röntgeni ve periodik kontrol muayeneleri şeklinde takibe alınır Eğer skolyoz erken teşhis edilirse büyük eğilimler bile Breyslerle önlenebilir Ciddi eğimler cerrahi gerektirebilir
Skolyozun Değişik Tipleri Var mıdır?
Skolyozun pek çok nedeni vardır Hastaların %80-85’inde idiopatik tip skolyoz mevcuttur İdiopatik kelimesinin anlamı belirli bilinen bir nedeni olmayışıdır İdiopatik skolyoz sıklıkla aileseldir Ve genetik (kalıtsal) faktörlere bağlı gibi gözükmektedir Asıl anlamadığımız, eğimin gelişmesini tetikleyen faktörlerdir Diğer bir deyişle neden bazı eğimler hızla ilerler de bazıları yavaş ilerler Skolyoz tam anlamıyla sağlıklı çocuklarda gelişebileceği gibi, beyin felçli (serebral palsi) kas hastalıklı, çocuk felçli, çocuklarda oluşabilir Doğumsal omurga anormallikleri ve bağ dokusu hastalıkları da sebebler arasındadır Mongolizm (Down) sendromu da sebebler arasındadır Skolyozun nedenini erken teşhis, uygun tedaviye yardımcı olabilir
Buluğ çağında skolyoz ağrı yapmaz ve tespit edilmesi zordur ve skolyozun fark edilmesinden birkaç yıl önce başlamış olabilir Skolyozun tespitindeki en kolay yollardan biri öne eğilme muayenesidir Çocuğun omurgasını büyüme tamamlanıncaya kadar düzenli olarak kontrol etmelidir Çünkü skolyoz buluğ çağ içindeki herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkabilir


Skolyozun Erken Tesbiti İçin Basit Ev Testi :
Evet Hayır
Bir omuz diğerinden yukarıda mı?Kürek kemiklerinden biri diğerinden belirgin mi?Kalça kemiklerinde asimetri var mı?Kollar yavaşça öne sarkıtıldığında, bir taraf diğer tarafla karşılaştırıldığında kol ve vücut arasında daha fazla mesafe mi mevcut? Çocukta abartılı bir artmış bel öne eğimi mevcut mu?Çocukta abartılı bir sırt kamburu mevcut mu? Belin bir tarafında diğer tarafa nazaran daha büyük bir doku kıvrımı mevcut mu?Çocuk bir tarafa doğru eğik mi görülüyor?Çocuğu muayene ederken diz seviyesinde ellerin ve avuç içlerinin birbirine değecek şekilde kolların gevşekçe yanlara sarkmasını sağla Bu pozisyonda iken;Kaburgalarda bir çıkıntı var mı?Kalçada veya belde bir asimetri var mı?
Eğer bir tane bile evet yanıtı var ise veya çocuğun ağabeyi, kız kardeşi, ailesi veya diğer yakın akrabalarından bir tanesinde skolyoz mevcutsa aile doktorunuz veya ortopedistiniz ile görüşün

Normal : Üst ve alt sırt her iki tarafta eşit ve simetrik
Muhtemel Skolyoz : Üst ve alt sırt veya her ikisinin birden asimetrisi
Ayrıca Kifozda (Kanburluk) araştırılmalı
Normal : Düzgün, simetrik, sırt kavsı
Muhtemel Kifoz : (Aşırı Kamburluk) Muhtemel sırt kavsinin olmayışı ile beraber omuzların belirginleşmesi ve kamburluk
Skolyoz Araştırması : Eğer bir veya daha fazla fiziksel özellik skolyoz veya kifoz düşündürüyorsa profesyonel kişiler ile görüşmeli

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 05-31-2007   #12
90burcu
Varsayılan


Balık yemek doğacak bebek için yararlı


Bilimadamlarının yaptığı bir araştırma, hamilelerin balık yemesinin doğacak bebek için yararlı olduğunu ortaya koydu

Bu araştırma ile Amerikan sağlık kuruluşlarının, civa riskine karşı hamile kadınların balığı az tüketmeleri yönündeki tavsiyesi geçersiz kaldı

ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri'nden Joseph Hibbeln ve İngiltere'deki Bristol Üniversitesi'nden arkadaşları, İngiltere'de 1991-1992'de 11 bin 875 hamilenin beslenme alışkanlıklarını, daha sonra da 8 yaşına dek çocuğun nörolojik ve davranışsal gelişimini inceledi

Bilimadamları, hamile kadınların sinir sistemini güçlendiren Omega-3 yağ asidinin bolca bulunduğu balığı tüketmesinin doğacak bebeğe yararlı olduğu sonucuna vardı

İngiliz tıp dergisi The Lancet'de yayımlanan araştırma, hamilelerin haftada üç porsiyondan fazla balık tüketmesinin çocuğun sinirsel ve davranışsal gelişimini olumsuz etkilediği yönündeki iddialara da kanıt bulamadı

Bununla beraber araştırmada hamilelerin, haftada 340 gramdan fazla balık yemesinin çocuğun nörolojik gelişimine olumlu etkisi olduğu ortaya çıktı

Araştırmada hangi balık türlerinin tüketildiğine ilişkin bilgiyse verilmedi Fransa'da doktorlar haftada en az iki defa balık tüketilmesini tavsiye ederken, Fransız Sağlık Ürünleri İçin Sağlık Güvenliği Ajansı, hamilelerin, emzirenlerin ve küçük çocukların, önlem olarak kılıç balığı gibi yırtıcı balıkları tüketmemeleri konusunda uyarıyor

2004 yılı mart ayında Amerikan sağlık kuruluşları, kimi balık türlerinin yenilmesinin, hamile olan ya da olması muhtemel kadınlarla çocuklar için sakıncalı olduğunu açıklamıştı

Fazla miktarda civa içerdiği belirtilen köpekbalığı, büyük uskumru, kılıç ve kiremit balıklarının, doğacak çocukta merkezi sinir sistemine hasar verebileceği ve beynin gelişmesini yavaşlatabileceği bildirilmiş, ancak yakın zamanda bu balık türlerini yiyen kadınların paniğe kapılmaması gerektiği, tehlikenin bu türlerin uzun dönem sürekli tüketilmesiyle oluşabildiği kaydedilmişti

Farklı balık türlerinin, farklı dozda civa içerdiğine işaret eden Amerikan sağlık kuruluşları, hamile olan ya da olması muhtemel kadınlara, haftada 340 gramdan fazla (üç porsiyon) balık yememelerini tavsiye etmişti

Televizyon, anne karnındaki bebeği etkiliyor

Annenin televizyonda izlediklerinin, karnındaki bebeğin ruh halini de etkilediği bildirildi Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof Dr Ayşe Avcı, çocuğun, çevresinden daha anne karnında etkilenmeye başladığını bildirdi Prof Dr Avcı, şunları söyledi:

''Diyelim ki anne gebelikte bir korku filmi seyrediyor, bu bile fetusun korku ile ilgili hormon sistemini uyaracaktır Bu nedenle her yaşta çocuk, çevrenin olumsuzluğundan etkilenir Bu yalnızca şiddet içeren çizgi filmlerle de olmayabilir Çok masum sanılan klip kanallarının da 12 aydan sonra uzun süre izlendiğinde çocuğun ruhsal ve akıl gelişimini etkilediğini (otistik) dediğimiz durumlara yol açtığını görüyoruz'' Şiddet içeren çizgi filmlerin farklı yapıdaki çocukları farklı etkilediğinin düşünüldüğünü belirten Prof Dr Avcı, şöyle konuştu:

''Çünkü çocuklar boş beyaz defterler gibi doğmuyorlar ki üzerine aile ve çevre istediği gibi bir şeyler yazsın Genetik olarak getirdikleri ve değiştirilmesi pek de olası olmayan yapısal özellikleri var Diyelim ki ailede şiddet öğeleri var, büyüdüğü çevrede de şiddet öğeleri var, yapısal olarak da buna eğilimli ise bu tür çizgi filmleri izlemeye daha fazla yönelebiliyor Burada binlerce değişken de işin içine giriyor Eğer çocuk kreşe gidiyorsa buradaki ortamdan etkileniyor Ailenin boş zamanlarını değerlendirmekteki yaratıcılığı, ya da bakıcıların çocukla yalnız kaldıklarında yaratıcı ve oyuna yönelik tutumları çocukta etki yaratıyor Şunu da biliyoruz ki küçük yaştan bu yana televizyonda hiç ayırımsız o anda var olanı seyreden ve televizyonlarını sürekli açık tutan ailelerde tüm bireyler televizyonun olumsuz yanlarını daha fazla alıyorlar''

'Alışkanlıklarınızı değiştirin'

Prof Dr Ayşe Avcı, anne babaların da çocukları için kendi televizyon seyretme alışkanlıklarını değiştirmeleri gerektiğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bir belgeseli çocuğunuzla konuşarak küçük yaştan bu yana birlikte izliyorsanız olumlu alışkanlıklar kazanılabilir Ama anneler dizileri babalar da maç veya diğer filmleri seyretmekten kaçınmıyorlarsa televizyon ailenin ortak kullanabildiği bir alan olamıyor, herkes bireysel davranıyorsa sonuçta anne mutfakta, baba salonda, çocuk da odasında televizyon ile kalacaktır Ekonomik düzey düşükse tüm aile birden televizyon kirliliğinden tek kutudan pay alacaktır''

bebeğin anne karnındaki gelişimi ve ultrason görüntüleri



İlk canlı taslağı ana rahmine düştükten sonra yaklaşık 40 hafta boyunca burada barınacak,beslenecek ve korunacaktırBu uzun süre boyunca gelişimini tamamlayarak, yeni dünyaya uyum sağlayabilecek hale gelecektirKırk hafta içinde neler olduğunu merak mı ediyorsunuz? Bu kısa yazı ile size bu konuda genel bir bilgi verirken ultrasonografi görüntüleri ile de bu bilgileri desteklemeyi amaçladık
Bilindiği gibi gebelik süresi ortalama 40 haftadırBebeğin gelişimi ve gebliğin fizyolojisi bakımından bu süreyi 3 bölümde incelemek alışa gelmiştirBu bölümlerin her biri 3 er aylık dönemlerdir ve sırasıyla 1 2 ve 3 trimestri diye adlandırılır
1trimestri ( ilk 3 aylık dönem ) :
Döllenmeden yaklaşık 1 ay sonra embryo içinde basit bir kan deveran sistemi çalışmaya başlarSpinal kord (omuriliğin ilk taslağı) kapalı ve embriyo yaklaşık 4 mm uzunluğundadır 2ayın sonunda kalbin kapakçıkları ve dört odacığı oluşur ve çalışır hale gelirDoppler ultrasonografi ile kalp sesleri duyulmaya başlarBu sırada sinir sistemi de gelişmeye başladığından motor aktivite de başlar3 ayda fetus hareket edebilir hale gelirMinicik bacaklarını ve kollarını oynatmaya başlar3ayın sonunda yaklaşık 21 grkadar, yani bir mektup zarfı ağırlığındadır



Uterus içinde gestasyonel sac ve 9 mm boyundaki 6 w lık normal seyirli gebelik ;



Fetal kalp sesi gelişen teknoloji ile birlikte 6-7 haftalardan itibaren duyulmaktadırDaha büyüdüğünde ultrasonografide kalp hareketleri de gözle görülür hale gelir ;

2trimestri ( ikinci 3 aylık dönem ) :

4 ayın ortalarına doğru fetüs yaklaşık 15 cm uzunluğuna ulaşırKollar ve bacaklar,tırnaklarıyla birlikte,artık tamamen şekillenmiştirSaçları çıkmaya başlar5ay başladığında sese karşı reaksiyon gösterirSaçı renklenir6ay içinde boyu 30 cm ye kadar ulaşırİç kulak yapısal olarak çalışmaya uygun hale gelmiştirBaşparmak yakalayama kabiliyetini kazanmıştır



12haftalık fetus,yüz yavaş yavaş şekillenmiş,özellikle alın,göz çukurluğu ve burun fark ediliyordikkat edildiğinde sol elini ağzına götürmüş olduğu fark edilebilir ;



16 haftadaki fetüsün yüzü yaklaşık olarak 4 cm kadar olmuşturVe yüz net olarak görülebilmektedir ;



ikinci trimestri de fetal ön kolda, ulnar ve radial arterlerdeki kan akımının renkli doppler ultrasonografide görünümü ;



Sıvı hareketini algılayabilen ileri teknoloji ultrasonlarla fetusun idrar yapışı ( miksiyon ) yakalanabilir ;



0 haftalık fetus Fetal kardiak sistem,akciğerler,karaciğer,böbrekler,sindirim sistemi ve genital organlar gibi tüm sistemler büyük oranda değerlendirilebilmektedir ;


3trimestri ( üçüncü 3 aylık dönem ) :
7ayda ( muhtemelen ) tat alma duyusu oluşmuşturBu dönemde yaklaşık olarak 33 cm kadar olan boy daha da artarak doğuma kadar 50 cm civarına kadar ulaşırKilosu ise 3 kat kadar artar8 ay içinde akciğerler gelişimini tamamlar ve dış dünyaya uyum sağlayabilecek yetiye sahip olur15 gün önce ya da sonra da olabilmekle birlikte ortalama 40 haftada doğum gerçekleşirKüçük insan yeni dünyaya merhaba der



10 – 12 haftalık fetus



16 – 18 haftalık fetus



28 – 30 haftalık fetus



38 – 40 haftalık fetus

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.