Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
damar tıkayan kolesterol değil şeker

"Damar Tıkayan Kolesterol Değil, Şeker!"

Eski 08-18-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

"Damar Tıkayan Kolesterol Değil, Şeker!"





"Damar tıkayan kolesterol değil, şeker!"

Gazetelerden kesip buzdolabına astığınız bütün "kibrit kutusu kadar" reçetelerini çöpe atın! ProfDr Kenan Demirkol, Adan Zye akıllı beslenmenin matematiğini anlatıyor Şeker, vücudumuzu, demir paslanır gibi paslandırıyor, eskitiyor; çocuklarımızın hücrelerini 12 yaşında yaşlandırıyor Şekeri, gıda sanayiinden söküp atmak zor ama, işe evlerimizin kapısından başlayabiliriz!



Prof Dr Kenan Demirkol genel cerrah Muayenehanesinin kapısında "prof" yazmıyor "Ben üniversitede hocayım, burada hekim" diyor Söz bir ara "kronometreli doktorlara" geldiğinde, yani 15 dakika muayene süresini aşınca ikinci vizite ücretini alanlara çok şaşırdı Çünkü kendisi saat takmıyor, "dalgınlıkla saatime bakar da hastayı tedirgin ederim" diye Uzmanlık alanı, beslenmeyle yakından ilgili olan sindirim sistemi organları Ancak Demirkol bir "akıllı beslenme" uzmanı Bunu bir insanın tüm bedenine ilişkin olduğu kadar, siyasi ve toplumsal boyutlarıyla da ele alıyor Peki beslenme nedir? İlk aklımıza gelen, şişmanlık-zayıflık Özellikle kadınlarda modasına göre sıfır bedenle, 90-60-90 arasında değişen ölçülerde olmak ya da olmamak Doğru mudur? "Kibrit kutusu kadar" reçetelerini bir yana bırakıp, Demirkola: "Neden düşmandır şu ünlü üç beyaz?" diye sorduk O, şekerle başladı



"ŞEKER TÜKETİMİYLE HASTALIK ARTIŞ EĞRİSİ PARALEL"



DEMİRKOL- Kısmen ya da tümüyle beslenme alışkanlıkları sonucu oluşan kronik, aslında önlenebilir hastalıklar, çok büyük bir toplum sağlığı sorunu haline gelmiştir ABDde 20 yaş üstü erişkinlerin yüzde 65i ya şişman ya daha da ileri aşamada 64 milyon insanın koroner kalp hastalığı, 11 milyon insanın şeker hastalığı, 37 milyonun kolesterol yüksekliği vardır Ülkemizde kalp hastalığı sıklığı bu boyuta henüz gelmemiş gözükse bile, şeker hastası sayısının dört milyon olduğu göz önünde bulundurulursa, yakın zamanda vahim bir tablo ile karşı karşıya kalacağımız açıktır



Ne zaman ki şeker pancarından şeker üretilmesi Avrupada ortaya çıktı, soğuk iklimlerde de şekere dönüşebilecek bir besin maddesi keşfedildi, toplumların şeker tüketimi arttı Toplumların şeker tüketiminin artış eğrisiyle, hastalıkların artış eğrisi bire bir örtüşüyor Çünkü; şeker sadece kalorisiyle, şişmanlatıcı etkisiyle zarar vermiyor, doğrudan kimyasal yapısıyla da çok tehlikeli "Şeker yiyeyim oradan aldığım kaloriyi başka yerden kısarım" demek çok yanlış İnsan vücudunun şeker almasına gereksinim yoktur



"12 YAŞINDA YAŞLANDIRIYOR"



AYDINLIK- Çocukların enerjiye ihtiyacı var diye belli miktarlarda yemeleri doğru değil mi?



DEMİRKOL- Asla doğru değil



AYDINLIK- Peki enerji ihtiyacımızı nasıl karşılayacağız?



DEMİRKOL- Taş devri döneminde insanlar hayvan avlar ve bitki toplar Şeker sadece meyvede var Meyve esas olarak bir kültür bitkisi Doğal ortam sebze ağırlıklıdır İnsan eli ne kadar fazla değmişse bir gıda maddesine, o oranda olumsuzlaşıyor O dönemde, insanların kan şekeri 60 dolayındaymış Bu devirlere geldikçe şekerle tanışıyor ve alışkanlıkları değişiyor Dolayısıyla ortalama kan şekeri de değişiyor Şimdi 100lerdeyiz, 120de şeker hastalığı Biliyorsunuz şimdi şeker hastalığı iki türlü Bir doğumsal genetik özelliklerle alakalı tip 1 diabet Bir de edimsel tip 2 diabet Pankreas organının artık yeterince insülin üretememesiyle ortaya çıkar Yaşlanma süreci olarak kabul edilir 60lı yaşlarda görülmesi beklenir Ama şu anda 12 yaşındaki çocuklarda tip 2 diabet var Sağlıklı beslenmede şekerin hiç yeri yok Tamamen bir damak alışkanlığıdır



"KANSER HÜCRESİ DE ŞEKERLE BESLENİYOR"



AYDINLIK- Ama, beyin sadece glikozla beslenmiyor mu?



DEMİRKOL- Doğru Ancak, bu glikozu her türlü karbonhidrat içeren bitkiden vücut elde ediyor Kanser hücresi de şekerle besleniyor Özellikle kemoterapi gören asla şeker yememeli



Şeker pancarından veya şeker kamışından elde ettiğimiz şeker ?sakaroz, iki ayrı molekülden oluşan bir birleşik moleküldür Sakarozu biz yer yemez vücudumuzda glikoz ve fruktoza ayrışır Glikoz kan şekerimizin de adıdır Hemen kana karışır ve kan şekerini yükseltir Vücudumuz şekerin zararlı olduğunu bildiği için korkudan hemen insülin salgılar Çok fazla miktarda şeker yemişsek, gereğinden fazla insülin salgılanır İnsülin o şekeri hemen alır vücudun bir enerji açığı varsa kısmen enerjiye dönüştürür Ama insan vücudu çok tasarruflu bir biyolojik bünye Çok az enerjiyle çok işler yapabilir Mutlaka yediğiniz şekerde bir fazlalık olacaktır Bu fazla şeker, insülin aracılığı ile ya kas ve karaciğerdeki şeker depolarına götürülecek ki, vücudumuzun şeker deposu 120 gram kadardır Orası da sürekli doludur, hiç boş kalmıyoruz çünkü İnsülin bu şekeri alacak ve yağa dönüştürecek Dolayısıyla sizin yediğiniz şeker vücudun değişik bölgelerinde yağlanmalara sebep olacak İnsülin salgılandığı için bir de tokluk hormonu salgılanır Hiç olmazsa şekerin glikoz bölümü bir derecede tokluk yarattığı için daha fazla şeker yemenizin de önüne geçmiş olur



Şekerin ikinci bölümü olan fruktoz; çok az oranda insülin salgılatır Dolayısıyla sınırsızca yiyebiliriz Fruktoz günde 15 gram kadar vücudumuzda metabolize edilebiliyor Değişik kimyasal süreçlerin içine katılabiliyor Bu da 30 gram şekerdir Günde bundan fazla yenirse karaciğerde trigliserite dönüşür Trigliserit kan yağıdır Bu hem karaciğer yağlanmasına, hem damar sertliğine, hem de vücudumuzun yağlanmasına yol açar Bugün Amerikada *****e bağlı sirozdan daha çok, karaciğer yağlanmasına dayalı sirozdan karaciğer nakli gereksinimi duyuluyor



"MEYVE YİYORSAN, ŞEKER YEME"



AYDINLIK- Yiyeceklere ve içeceklere bunu tercüme edersek



DEMİRKOL- Bir kutu meşrubatta 35 gram; 200 gram meyvede 30 gram şeker vardır İnsanoğlunun 200 gram meyve dışında hiç şeker yememesi gerekir Diyelim ki çok aşerdiniz, 2 parça çikolata yediniz, o gün meyve yemeyin Matematik yapmak zorundayız Elbette, meyveden elde etmiş olduğumuz bir takım vitamin ve antioksidanları da feda etmiş oluyoruz



AYDINLIK- Meyvelerin şeker oranları farklı değil mi?



DEMİRKOL- İncir ve muz en çok şeker içerenler Ama onun dışındaki meyveler aşağı yukarı aynı



AYDINLIK- Okuyucularımız söyleşimizden sonra bir reçete çıkartabilirler mi? Bunu yemeyeceğim, şunu yemeliyim diyebilir mi? Bu sistemin içindeyken, nasıl başaracaklar bunu?



"HAYVANLARA YAPTIĞIMIZ?"



DEMİRKOL- Ben kendim yapmadığım şeyleri topluma anlatamam Ben böyle ve de çok keyifli yaşıyorum Sunulanlar içinde sağlıklı beslenmeyi bir şekilde yapmak mümkün



AYDINLIK- Aslında hayvanlar yapabildiklerine göre



DEMİRKOL- Hayvanlar yapamıyor bu işi, Çünkü; hayvanları biz besliyoruz Tıkıyoruz ahırlara "şunu yiyeceksin" diye hayvanlara hayvanlık yapıyoruz



AYDINLIK- Oysa tavuklar bütün gün eşelenir durur, ihtiyacı olanı seçer yerdi Filler örneğin hastalandığı zaman belli ağacın yapraklarını gider yermiş ilaç niyetine



DEMİRKOL- Evet bu tüm hayvan aleminde var Kaliforniya Valisi bütün o rambo görüntüsüyle Amerikada en aklı başında valilerden biri oldu İki büyük atılımı oldu Bir tanesi; okullarda meşrubat satışını yasakladı İki; patates cipsinin üzerinde, "öldürücüdür" yazısı konuyor



"AMERİKANIN MISIRINI TÜKETECEĞİZ DİYE?"



AYDINLIK- Cips deyince öteki düşmana mı geçiyoruz?



DEMİRKOL- Yok, bir konu daha var Son yıllarda yeni akım mısırdan şeker elde etmek 1920li yıllarda Amerikan başkanı "benim köylüm mısırdan kalkınacak" fetvasında bulundu Gerçekten de çok büyük teşvikler verildi Göz alabildiğince mısır ekildi Dünya mısır ekiminin yüzde 40ı Amerikadadır Bunu sadece hayvan yemi yaparak ya da başka yollarda tüketemeyince değerlendirme yolları arandı Japonlar mısırdan şeker elde etmeyi keşfetti Amerika hemen balıklama atladı bu yöntemin üzerine Artık şeker endüstriyel Sıvı olduğu için paketlenip satılamaz Ama her türlü dondurma, meşrubat, şerbette kullanılıyor Bakıyorsunuz şimdi baklavacı artık şerbetini kendisi yapıp dökmüyor Kartaldan fabrikadan hazır fruktoz şerbeti geliyor



KOLESTEROL DÜŞMANLIĞI



AYDINLIK- Ama bunun daha sağlıklı olduğu yazılıp çiziliyor



DEMİRKOL- Maalesef Şimdi bilgi çağındayız ya! Bence bilgiye ulaşmanın en zor olduğu çağdayız Çünkü, ekonomik kazanç kaygısı her türlü bilginin üzerine binmiş durumda O kadar büyük bir rant var ki, gerçeğe ulaşmanın en zor olduğu dönemi yaşıyoruz



Biraz önce dediğimiz gibi 15 gramdan fazla fruktoz yağa dönüşüyor ve bizi hasta ediyor Nasıl demir paslanınca eskir, bu paslanmanın bilimsel adı oksitlenmedir Vücudumuzdaki hücreler de oksitlenir ve yaşlanır Birtakım gıdalarla oksitleyici, bir de bunu engelleyici maddeler alırız Örneğin, üzüm çekirdeği Gerçekten bu sistem bizim organizmamızın yaşlanmasını belirleyen, hastalanmasını, kanser gelişimini belirleyen ana faktör Bakın bir kolesterol furyası aldı gidiyor Kolesterol anne sütünde, yeni bir hayatın doğması için ana nesne olan yumurtada bolca var Demek ki insan hayatının gelişme döneminde inanılmaz gereksinim var Bakıyorsunuz kolesterol düşmanlığı sarmış ortalığı



"KOLESTEROL MASUM, BİZ SUÇLUYUZ"



AYDINLIK- Kolesterolün ölçüsü de zaman zaman değişiyor Bunun modası olur mu?



DEMİRKOL- Bakıyorsunuz LDL 130a kadar normalde Üç sene sonra 100, şimdi de 60 olsun diyorlar Yakında sıfıra indirecekler Aslında, kolesterol masum Bizler suçluyuz Fruktozu yani tatlı şekeri yiyerek oluşturduğumuz trigliseritler, kolesterolün oksitlenmesine sebep oluyor Yağsız kuzu şiş yediğinizi varsayalım, yanında da meyve suyu içiyorsunuz Sadece kuzu şişi yeseniz bir zararı yok, ama kırmızı etten aldığınız kolesterolü, meşrubattan aldığınız şeker trigliserite dönerek oksitlediğiniz için damar sertliği oluşuyor Biz insanlara "kardeşim kolesterol zararlı değil Ama oksitlenmesine izin verme" diyeceğimize, ilaç firmaları kolesterolü düşürecek ilaç keşfediyor Biz masum olanı indiriyoruz Eğer oksitleyici maddeleri düşüremiyorsak, oksitlenen maddeleri azaltalım Ama esas insan mantığı ne diyor? Oksitleyen maddeleri azalt



Yine oksitleyici bir madde, damar sertliği yapan doymuş yağ asidi Bu madde yapay beslenen hayvanların sütünde var, depo yağlarında var Ama bizim ineğimiz merada otlasa, doğru beslense doymuş yağ asidi sütte ve hayvansal yağda sıfır olacak Dolayısıyla kolesterol oksitlenmemiş olacak



ANTEP YUVALAMASININ FAYDALARI



AYDINLIK- Peki bu mümkün mü? Merada otlayan inek, otlayacak da, süt yapacak da kaç kişiyi besleyecek? Fiyatı yükseltmez mi tüm bunlar?



DEMİRKOL- Çok güzel bir noktaya değindiniz Yıllardır hep böyle aldatılıyoruz "Dünya nüfusu aç Dünyayı besleyebilmemiz için yapay gübreye, yapay yeme ihtiyacımız var" Hayvansal proteini, tek kaynak olarak görürseniz haklısınız Ama insan ekmek yerken bile protein almış oluyor Hububat, baklagillerde bile protein var Şimdi doktorlar bunu okur okumaz itiraz ederler Derler ki "Esansiyel amino asitler vardır" Yani hayvansal gıdada var olan, vücudun üretemediği mutlaka dışardan alınması gereken bazı protein yapı taşları, amino asitler vardır Örneğin; mercimekli bulgur pilavı yaptığınızda bulgurda eksik olanı mercimekten, mercimekte eksik olanı bulgurdan alıyorsunuz Anakız diye bir yemek varmış, ben de yeni gördüm, bulgurdan yapılan küçük köftecikler nohutla birlikte pişiriliyor



AYDINLIK- Antep yöresinin yuvalaması gibi



DEMİRKOL- Bir baklagil ve bir hububat Birbirinin eksiklerini tamamlıyorlar Tam ete eşdeğer protein almış oluyorsunuz Makro nutrientler yağ, protein ve karbonhidrattır Mikro nutrientler ise vitaminler, mineraller, enzimlerdir Bizim süte kalsiyum açısından ihtiyacımız var Eğer merada otlayan bir hayvanın sütüyse içinde bulunan omega-3e ihtiyacımız var Türkiyede biliyorsunuz gençlerde inanılmaz bir demir eksikliği var Kırmızı et doğadaki en önemli demir kaynağıdır Bitkiden demir çok daha az özümsenebilmektedir Dana eti bir demir kaynağıdır, protein kaynağı değildir Ben proteinimi bulgurdan, baklagilden alıyorum zaten Ama yapay yem üreticileri "biz dünyayı nasıl doyuracağız" yalanıyla kandırarak hayvancılığı katlettiler Hayvanları meralardan ahırlara çektiler ve bugün her ahır hayvanı şeker hastası Çünkü neyle besleniyor, pancar küspesiyle, yapay protein yemleriyle, patatesle ve mısırla besleniyor Hızla kan şekerini yükselten, hayvanın yağlanmasına yol açan ve hayvanın şeker hastası olmasına yol açan bir beslenme şekli



İNEK NE YEMELİ?



Doğal beslenen ineğin sütünde omega-3 vardır, yapay beslenende hiç yoktur Doğal beslenen ineğin sütünde damar sertliği yapıcı doymuş yağ asidi yoktur, yapayda vardır Bu asitler fruktoz gibi kolesterolün oksitlenmesine yol açar Doğal beslenen ineğin sütünde dünyanın bugüne kadar bildiği en büyük antioksidan olan alfaminolimik asit vardır Bu maddeyi tüketen kadınlarda meme kanseri yüzde 40 daha az görülmektedir Yapay beslenen ineğin sütünde bu hiç yoktur Yine merada beslenen ineğin sütünde insüline benzer büyüme hormonu vardır Bu gençlik aşısıdır, bütün hücrelerin kendisini yenilemesini sağlayan maddedir Duymuşsunuzdur kırsal alanda 100 yaşını aşmış bazı insanlarda ikinci kalıcı dişler düşer ve onun yerine üçüncü dişler çıkar İşte bu doğal sütün eseridir Doğal sütün maliyetinin çok pahalı olduğu söylenir ama batıda ekolojik hayvancılığın sonucu elde edilen süt ile konvansiyonel üretilen sütün maliyeti arasındaki fark yüzde 10-15i geçmiyor



Ne Türkiye yasalarında ekolojik hayvancılıkla barışığım, ne de ABdekiyle Ekolojik hayvancılık denince akla "ekolojik tarım sonucu elde edilmiş ürünlerle hayvanın beslenmesi" geliyor Affedersiniz ama 2000 yıl önce hayvan nerden patatesi buldu da yedi, ya da pancarı İneğin normal beslenmesinde pancarın, mısırın ve patatesin yeri var mı? Yok



AYDINLIK- Demek Amerikadakilerin varmış



DEMİRKOL- Orada da yok İster ekolojik tarımla, ister normal tarımla elde edilmiş olsun hayvana pancar verilmesi yanlış Zaten hayvanın sütünün kötü olmasının sebebi hayvanın, karbonhidratı zengin, onu yağlandıran tarzda, mısırla beslenmiş olması O yüzden ekolojik hayvancılık dediğimizde yasalarımızın buna göre organize olması gerekiyor Tanımlamamız gereken, türe özgü beslenme Bir inek nasıl beslenir doğada? Öyle beslersek ineğin sağlıklı olmasını sağlarız Dolayısıyla verdiği ürünün de insanlara sağlıklı olmasını sağlarız Bütün doğada kendiliğinden yetişen yeşillikler omega-3 ağırlıklı yağ içerir İnsanların eliyle ekilenler omega-6 içerir



HAMSİYİ HANGİ YAĞDA KIZARTACAĞIZ?



AYDINLIK- Ne fark var arasında?



DEMİRKOL- İnsan vücudunun her hücresinde hücre zarı vardır Bu hücre zarı lipo protein katmanla sarılı Yani bir yağ bir de protein Bu hücre zarındaki yağ ana madde olarak omega-3tür Tek tük omega-6 da içerir Biz yeşillikten uzaklaştıkça ve hayvanımızı da yeşillikten uzaklaştırdıkça elimizde tek bir omega-3 kaynağı kaldı O da doğal deniz balığı; kültür balığı değil Halbuki insanın her gün 1 gram omega-3 alması gerekiyor Omega-6 yağ asitleri ile omega-3 yağ asitleri vücudumuzda aynı enzimlerle metabolize edilir Biz ayçiçeği yağı, soya yağı gibi yağlarla beslenip çok omega-6 aldığımız için artık omega-3e enzim kalmıyor Diyelim ki hamsiyi ayçiçeği yağında kızarttık, o hamsiden artık bize fayda gelmiyor



Bütün yağlar, yağ asitlerinin karışımıdır Onlar da 3e ayrılır Doymuş yağ asitleri, tekli doymamış yağ asitleri, çoklu doymamış yağ asitleri Çoklu doymamış yağ asitleri ikiye bölünür, onlar da omega-3 ve omega-6dır Bundan 40-45 yıl öncesi omega-6 kolesterolü düşürüyor diye tüm topluma söyledik Ayçiçeği ve mısırözü yağlarını tükettirdik Fakat sonra anladık ki bu yağlar iyi kolesterolü de, kötü kolesterolü düşürdüğü oranda düşürüyor Bizim kolesterol açısından sağlıklı olmamızdaki unsur iyi ve kötü arasındaki dengedir İkisini birden düşürürse denge bozulmamış olduğundan herhangi bir iyilik elde etmiş olmuyoruz



DEPRESYONUN ÇARESİ



AYDINLIK- İkisi arasında denge mi, fark mı önemli?



DEMİRKOL- Oran önemli Omega-6yı o kadar fazla alıyoruz ki, almış olduğumuz azıcık omega-3ü de değerlendirmeden vücuttan hemen atıyoruz Omega-3 olmayınca hücre duvarına veremiyorsunuz Hücre duvarı da omega-3ten oluşuyor Vücut da asıl malzemeyi bulamadığı zaman gecekondu yapar gibi ne bulursa onla hücreyi onarıyor Omega-3 yerine, omega-6 yağ asidi olan araşidonik asidi kullanıyor Ama bu asit bütün stres komalarının hammaddesi Gecekondunuzu el bombasıyla örmüş oldunuz Dışardan biri taş atsa havaya uçacak



AYDINLIK- Ama o zaman da ben size stres ilaçları satacağım



DEMİRKOL- Tabii Omega-3ten zengin beslenen toplumlarda depresyon çok az oranda görülüyor Zihinsel performans artıyor Beynimizdeki toplam yağ asidinin yarısı omega-3 olmak zorunda Ama biz vücudumuza bunu sunamıyoruz



ÇAY VE ZEKA



AYDINLIK- Beslenmeyle doğrudan ilişkili öyle mi?



DEMİRKOL- Aynı şey mesela demir için de geçerli Zamanında Türkiyenin yarısı aptaldır lafı çok tepki yarattı Bunu bu şekilde ifade etmek hoş olmadı, ama Türkiyenin yarısında demir eksikliği, kansızlığı var Demir eksikliği zihinsel eksiklik yaratır Sonuçta demir üstünden düşünürsek Aziz Nesin haklıydı



Türkiyede çay tüketiminin de buna katkısı var Demirin emilimini olumsuz yönde etkiliyor Ama diğer taraftan çay iyi bir anti oksidan



AYDINLIK- Yemekten hemen sonra çay içme adetimiz var Doğru mu?



DEMİRKOL- Şekerle içmediğiniz takdirde hiçbir zararı yok Yemekten hemen sonra çay içilebilir



AYDINLIK- Demirin emilimini engellediği için iki saat sonra içmek gerektiği söyleniyor



DEMİRKOL- Üç saat Ben tekrar omega-3e dönmek istiyorum Çünkü hayati bir olay Omega-3ün eksikliği insanları şeker hastalığına itiyor Damarların sertleşmesine yol açıyor Pıhtılaşabilirlik oranın artmasına, dolayısıyla kalp damarının veya beyin damarının pıhtıyla tıkanıp "inme" veya "enfarktüs" olmasına yol açıyor Bir yandan omega-3 kaynaklarımız çok azaldı Toplum olarak zaten balığı çok az tüketiyoruz Omega-6yı çok tükettiğimiz için omega-3ün yolunu kesiyoruz Artık kesin olarak biliyoruz ki, ayçiçeği ve soya yağı kansere sebep olabiliyor Akciğer kanseri, meme kanseri, kalın bağırsak kanseri, şeker hastalığının oluşumunu kolaylaştırıyor



AYDINLIK- Ayçiçeği de bir bitki Neden zararlı? Kimyasal yapısından dolayı mı, üretim hatasından mı?



DEMİRKOL- Kimyasal yapısından Kültür bitkisidir Omega-6 yağ asidi içerdiği için Mesela zeytinyağı omega-9 yağıdır Tekli doymamış yağdır ve omega-3 ün emilimine hiçbir zararı yoktur Ayrıca ayçiçeği yağının bir olumsuzluğu daha var Pişirme esnasında maruz kaldığı ısıdan sonra birtakım yapay yağ asitlerine dönüşüyor Biz bunlara trans yağ asitleri diyoruz Bu yağ asitleri de yine kolesterolu oksitleyerek damar sertliği yapıyor Diğer taraftan trans yağ asidi beyindeki sinir kılıflarına girerek beyindeki iletiyi bozuyor ve parkinson, alzheimer gibi hastalıklara sebep oluyor



"ANNEMİN YEMEKLERİ BAŞKAYDI"



AYDINLIK- Acaba "tadı güzel" dediklerimiz bize dışardan dayatılan bir kavram mı? Güzel nedir?



DEMİRKOL- Eşinizle ilk evlendiğinizde yemek yaptığınız zaman size itiraz etmedi mi, "benim annem böyle yapıyor" diye?



AYDINLIK- Ben güzel yemek yaparım



DEMİRKOL- Ona rağmen itiraz etti İnsan çocukluğundan alıştığı damak tadını arıyor Belki dünyanın en kötü aşçısı annesi, ama insan neye alıştıysa onu arıyor



AYDINLIK- Eski çağlardan bu yana insana dair güzel-çirkin kavramı bile ne kadar çok değişmiş Biz ona böyle bir değer yüklediğimiz için güzel oluyor Toplumda da dayatılan değerler var Kola ya da hamburger için "bak bu güzeldir" deniyor çocuklara



DEMİRKOL- Ben o yüzden üniversitelerde konferans vermeyi tercih ediyorum Çünkü; onlar yakın zamanda anne baba adaylarıdır



SPOTLAR (ÖNEMLİ BİLGİLER)



"Bir kutu meşrubatta 35 gram; 200 gram meyvede 30 gram şeker vardır İnsanoğlunun 200 gram meyve dışında hiç şeker yememesi gerekir Diyelim ki çok aşerdiniz, 2 parça çikolata yediniz, o gün meyve yemeyin Matematik yapmak zorundayız Elbette, meyveden elde etmiş olduğumuz birtakım vitamin ve antioksidanları da feda etmiş oluyoruz"



"Türkiyede gençlerde inanılmaz bir demir eksikliği var Kırmızı et doğadaki en önemli demir kaynağıdır Bitkiden demir çok daha az özümsenebilmektedir Dana eti bir demir kaynağıdır, protein kaynağı değildir Ben proteinimi bulgurdan, baklagilden alıyorum zaten"



"Yapay yem üreticileri ?biz dünyayı nasıl doyuracağız yalanıyla, hayvanları meralardan ahırlara çektiler ve bugün her ahır hayvanı şeker hastası Çünkü, pancar küspesiyle, yapay protein yemleriyle, patatesle ve mısırla besleniyor



Doğal beslenen ineğin sütünde omega-3 vardır, yapay beslenende hiç yoktur Doğal beslenen ineğin sütünde damar sertliği yapıcı donmuş yağ asidi yoktur, yapayda vardır Bu asitler fruktoz gibi kolesterolün asitlenmesine yol açar



Doğal beslenen ineğin sütünde dünyanın bugüne kadar bildiği en büyük antioksidan olan alfaminolimik asit vardır Bu maddeyi tüketen kadınlarda meme kanseri yüzde 40 daha az görülmektedir Yapay beslenen ineğin sütünde bu hiç yoktur



Duymuşsunuzdur kırsal alanda 100 yaşını aşmış bazı insanlarda ikinci kalıcı dişler düşer ve onun yerine üçüncü dişler çıkar İşte bu doğal sütün eseridir Doğal sütün maliyetinin çok pahalı olduğu söylenir ama aradaki fark yüzde 10-15i geçmiyor



Elimizde tek bir omega-3 kaynağı kaldı O da doğal deniz balığı; kültür balığı değil Halbuki insanın her gün 1gram omega-3 alması gerekiyor Diyelim ki hamsiyi ayçiçek yağında kızarttık, o hamsiden artık bize fayda gelmiyor



Zeytinyağı omega-9 yağıdır Tekli doymamış yağdır ve omega-3 ün emilimine hiçbir zararı yoktur Ayrıca ayçiçeği yağının bir olumsuzluğu daha var Pişirme esnasında maruz kaldığı ısıdan sonra birtakım yapay yağ asitlerine dönüşüyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.