Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Nesil Bilinçlendirme Kampı > Nerden & Nasıl Geldik

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
basan, büyük, cin, kişiyle, kürşad, sarayını, türk

40 Kişiyle Çin Sarayı'nı Basan Büyük Türk: Kürşad

Eski 03-27-2009   #1
KRDNZ
Varsayılan

40 Kişiyle Çin Sarayı'nı Basan Büyük Türk: Kürşad



Kürşad, Göktürk hanedanindan 10 büyük Türk hakani olan Çuluk Kagan'in küçük ogludur,635 yılında vefat etmiştirBabası,bir Çin prensesi olan, üvey annesi İçing Hatun (Katun) tarafından zehirletildiBabasının yerine amcası Kara Kağan geçiyor Kara Kağan, kendinden önce hakan olan ağabeysini zehirleyen Çinli yengesiyle evlenmekte mahzur görmüyor ve bu katil kadının fettanlığının esiri olarak Çinlilere alet oluyor Bu yüzden Göktürk devleti, birçok parlak muharebelere rağmen yıkılıyor ve o bölgede bulunan Türkler Çinlilere esir düşüyor Çinliler Türkleri Çin'e hicret ettirerek şehirlere dağıtıyorlar Bu arada Kara Kağan'la kardeşinin iki oğlunu ve diğer Türk ileri gelenlerini Çin'in merkezi bulunan SÎYANGFU şehrine götürerek orada ikamete memur ediyorlar Çok geçmeden Kara Kağan orada tutsak olarak ölüyor Bunun üzerine Çinliler rehine olarak Kara Kağan'ın kardeş çocuklarından Tung Yabgu'yu Çin sarayına hapsediyorlar Serbest bulunan Kara Kağan'ın diğer yeğeni KÜRŞAD ise her gün Türkleri kurtarmak için çareler arıyor
Tam bu sırada diğer Türk beyleri de gizli toplantılar yaparak, Çinlilere isyan edip Çin împaratorunu öldürmeye ve böylece, yere düşen gök bayrağı yeniden yükseltmeye karar veriyorlar Bunun için çok yiğit olan herkes tarafından çok sevilen KÜRŞAD'I kendilerine Hakan seçiyorlar Fakat bunu duyan KÜRŞAD ihtilale baş olmayı, saldıranların en önünde dövüşmeyi kabul etmekle beraber Hakanlığı reddediyor, '"Millet için dövüşmek ve bu uğurda gerekirse Ölmek bana yeter Hakanlık sarayda hapis bulunan amcamın oğlunun hakkıdır" diyor Birçok yalvarmalara rağmen Hakanlığı kabul etmiyor Böylece herkes, uzun tartışmalardan sonra KÜRŞAD'in feragat örneği olan ısrarı karşısında onun teklifini kabul etmek zorunda kalıyor Ertesi akşam saraydan dışarıya gezmeye çıkacak olan Çin Hükümdarım öldürmeye ve hep beraber Çin sarayım basarak Tung Yabgu'yu kurtarıp Hakan ilan etmeye ve yeni bir Türk devleti kurmaya karar veriyorlar Baskın gecesi sözleşilen zamanda, Çin sarayının etrafında toplandıkları vakit, aksi bir talih eseri olarak bardaktan boşanır gibi bir yağmur yağmaya başlıyorYağmurun altında biraz bekledikten sonra, Çin Hükümdarının bu akşam dışarı çıkmaktan vazgeçtiğini öğreniyorlar Bunun üzerine, Çinlilerin bu teşebbüsten herhangi bir şekilde haberdar olmaları ihtimaline karşı, baskının başka bir akşama bırakılmasını doğru bulmuyorlar Bu ihtimali önlemek için, baskının geciktirilmeden hemen o gece yapılmasını uygun görüyorlar
KÜRŞAD arkadaşlarının adlarını bir,bir okuyarak hepsini yoklama ediyor Türk milletinin en ileri gelenlerinden 40 Bey'in orada hazır olduklarım görüyor Artık daha fazla beklemeden Çin İmparatorunun sarayına saldırıyorlar En önde yalnız KÜRŞAD yürüyor Sarayı binlerce Cin askeri muhafaza etmektedir Saldıranlar ise yalnız kırk kişi Yıldırım gibi düştüğü yeri yakan, kasırga gibi önüne geleni süpüren 40 kişi Birkaç dakikada dış kapıdaki muhafızları tepelediler, sarayın bahçesine doldular ve oradan iç kapıya yüklendiler Orayı da geçtiler Şimdi İmparatorun dairesine doğru yürüyorlar Fakat bu Çinli askerler ne kadar da çok İlerden, geriden sürü, sürü saldırıyorlar
40 kahramandan ikişer, üçer yaralanıp düşenler var İşte nihayet İmparatorun dairesine ulaşabildiler Fakat odalar bomboş Hiç kimseler yok Acaba İmparator bu kadar çabuk nasıl da kaçabilmiş?
Ne ise uzun boylu düşünmeğe meydan yok Geri dönmek lazım KÜRŞAD, "ahırlara doğru çekileceğiz" diye buyruk veriyor ve ahırlara doğru yol alıyorlar Fakat her adımda karşılarında yüzlerce Çinli peyda oluyor, dövüşe dövüşe yürüyorlar Beş on Çinli yıkılıyor ve bizden de bir kahraman devriliyor Nihayet kırklardan ancak ondördü ahırlara ulaşıyor Kendileri yürüyüp gidinceye kadar vakit kazanmak için, üç kişi, ahır kapılarında artçı olarak bırakılıyor Diğer onbir kişi atlara binerek Vey Irmağına doğru dörtnala koşuyorlar Yorgun ve yaralı onbir kişi, ırmağın kenarına vardıkları zaman, akşamdan beri yağan yağmurlar yüzünden kabaran suların köprüleri söküp götürdüğünü görüyorlar Sekiz saat önce, geçit veren sular, şimdi geçilmez olmuştur Düşman durmadan yaklaşıyor, saldıranlar sürüler halinde binlerle geliyorlar Karşılarında yalnız onbir kişi var Yağmur durmadan yağıyor Ara sıra çakan şimşekler gerilmiş yüzlerini, büyümüş gözlerini aydınlatıyor Ellerinde kılıçları, Türk'e yaraşan bir fütursuzlukla atlarının üstünde dimdik duruyorlar ve ölünceye kadar çarpışmak üzere düşmanın yaklaşmasını bekliyorlar
Artık düşman yaklaşmıştır Göğüs göğüse atılıyorlar ve çarpışmaya başlıyorlar Onbir kahramandan her biri birer birer devriliyor En son da KÜRŞAD gün doğarken 40 yarasından kanlar sızarak can veriyor ve gözleri açık olarak cesedi atının üstünde dimdik kalıyor Bu esnada Vey Irmağının suları deli deli akıyor ve yağmur yağmaya devam ediyordu
Bu kahramanlık menkıbesi birkaç gün içinde Çin'de bulunan bütün Türklere yayılıyor ve onlar arasında bir kurtuluş ruhu ve bir ihtilal havası yaratıyor Çok geçmeden de hepsi birden isyan ederek KÜRŞAD'ın yolundan hürriyet ve istiklale kavuşuyorlar ve Göktürk Devleti'ni yeniden kuruyorlar Türk tarihi, uzak ve yakın böyle kahramanlık olaylarıyla doludur Kahramanlık Türklüğün başlıca vasıflarından biridir



Kürşad'ın temsili resmi


Not :Kür Şad bazı kesimlerce Türklerin bugüne kadar gelebilmesinin ilk ve en büyük nedeni olarak kabul edilmektedir


Büyük Türk kahramanı Kürşad ve arkadaşları için yazılmış şiir;

KÜRŞAD VE KIRK ÇERİSİ


Bu yer Çin Seddi'dir,
Bozkurtlar da düşecektir esir,
Bu yer Çin Seddi'dir,
Bozkurtların da kahır gecesidir
Bir elleri ateş tutar,
Bozkurt ufkudur
Bir elleri kılıç tutar,
Kahramanlığın sembolüdür
Gökyüzünde özgürlüğün havası,
Yaralı Bozkurtların kanar yarası,
Yiğitlik inkar edilmez,
Teke tek dövüşte yenilmediler
Bin yıllardan bu yana,
Gel haberi nerden verek
Korkak takımı değil bu,
Gökte ay burcu değil,
Kırk bir kılıçlı yürek,
Kırk bir kan pınarı,
Akmaz
Göl olmuş Ney Irmağında,
Derenin kenarından kalktı Kürşad,
Kollarında kan,
Yüreğinde ok yarası,
Sanki iki canlı kahraman,
Tövbeye getirir insanı,
Tenhaydı, tenhaydı vakitler,
Çırılçıplak kusursuz bir yağmurdu yağan,
Baktı gerilerden Bozkurtlar,
Karnında açlığın ağır boşluğu
Kınlarında kılıç,
Baktı kolları vurulu
Cehennem yürekli bir yiğit,
Baktı bir garip Ötügene,
Bir gerilere,
Düştü geride bıraktığı yavruları aklına,
Düştü, Kürşad'ın oğlu aklına,
Düştü, gerilerde bıraktığı Tay'ı
Nasıl uçarlardı Çin Seddi'nde
Şimdi böyle çaresiz ve bağlı,
Böyle kaderinde esirlik,
Sığana bilirdi Tanrı Dağlarına,
Bu dağlar kardeş dağlardır,
Nice Bozkurtlar doğurandır,
Bu dağlar utandırmaz adamı,
At koşturan kahramanları,
Bir atımda Çinli vuran,
Usta elleri utandırmaz,
Bu oklar bir kere bile faka basmadı,
Çinliydi karşısındaki korkup kaçmadı,
Esir düşse de kırk bir kahraman asla yılmadı
Yamtar bir devdi,
Oturunca bir sürü et yerdi,
Güreşte yere gelmezdi sırtı,
Karnı tokken, bir vuruşta Çinli sererdi,
Ne yazık ki bu esirlik onu da bitirdi

Kıtlık başlayalı,
Ay üçe bölüneli,
Acaba Tanrı Türklere mi kızmıştı?
Bozkurtlar esir düşmüştü,
Kara Kağan kahrından ölmüştü,
Şimdi ne olacaktı,
Çıktı kırk birlerden biri,
Baktı sonu gelmez bu esirliğin,
Vakitlerden bir güneş doğumu,
Düşündü Kürşad,
Düşü gecelerden kara,
Bir hayra yoran çıkmaz,
Yer bitirir bu esirlik adamı,
Sığdıramaz kaygısını kainata,
Düşünür Kürşad, sorgusuz sualsiz,
Ey Türküm! Hallarımı aynen böyle yaz,
Rivayet sanılır belki,
Rüya değil, bu bir gerçek,
Paramparça olmuşum,
Okumuzu, atımızı ve avımızı
Töremizi, kağanımızı alıp gittiler,
Hepside armağandı bize Ötügen’den,
Düşmanımızdı, kanlımızdı,
Çin Seddi'yle komşuydu sınırlarımız,
Kız alıp vermişiz yılar boyu
Komşuyuz yaka yakaya,
Birbirine karışırdı insanlarımız,
Bilmezlikten değil,
İyi niyetten,
Budur katlimize sebep suçumuz,
Yoktur Türk'ten başka dostumuz,
Gayri barbara çıkar adımız,
Kavgacıya,
Türküm! Hallarımı aynen böyle yaz
Öğüt sayılır belki,
Rüya değil,
Bir destan, bir kahramanlık,
Vurun ulan! Vurun dedi Kürşad,
Ben kolay kolay ölmem,
Özümde yiğitlik,
Kavmime verilmiş sözüm var,
Halden bilene,
Nice kan döktük,
Ömrüne doymadan
Nice Kağanlar yitirdik,
İçing Katun denen bir illete yenildik,
Kalleşçe hayınca Çinli'ye yakışır şekilde,
Arkadan
Dağlardan, tepelerden, at üstünden
Çocuk, çoluk, ana, bacı, Bozkurtlar
Çin baskınına karşı koyanda,
Yaşları daha on yedi de,
Çinli vuranda,
Bizim genç Bozkurtumuz Kürşad
Yakışıklı, kahraman
Vurun yiğitler vurun! demiş,
Namus günüdür,
ve şaha kaldırmış atını,
Türküm! Hallarımı aynen böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Rüya değil bu
Gerçek
Kırk bir yürekli yiğit saldırmış,
Kürşad, Yamtar, Gök Böğü, Bögü Alp, Yumru,
ve daha niceleri
Gök çökse, yer delinse vazgeçmem demiş yiğitler,
Tanrı kızmış mı acaba Türklere,
Bu fırtına, bu yağmur, bu rüzgar
Nasıl yağardı, nasıl boşalırdı bardaktan,
Bir hayra yoran çıkmaz,
Bir bilseniz!
Kala kala kalmıştı on üç kılıçlı yürek,
Çıkmış içlerinden Kara Ozan,
Kılıçsız, kopuzuyla gider Kara Ozan
Oyalamak için çalarda bir türkü,
Çinli almak istemiz kopuzu,
Demiş Kara Ozan;
Çin Sarayını versen de değişmem kopuzumu,
Çin çekerde kılıcı ozana,
Fırsat vermeden vurur kafasına,
Vey Nehrine varınca,
Çare yok,
Barmarkal ve Çobayıkmış
Suya atlayacak,
İpi tutacak,
İki canlı kahraman uçmağa varacak
Vurun, vurun! dedi Kürşad;
Namus günüdür,
Kaldırmış kılıcı havaya,
Birer birer yıkılırken Bozkurtlar toprağa,
Kalan varsa ayakta, o da Kürşad,
'Yirmi ok yesem de düşmem' dedi Kürşad,

Siz uçmağa varsanız da, yaşayacaktır Budun,
Kanımızın son damlasına kadar kanlanır Yurdun,
Gözün arkada kalmasın,
Yüce Kürşad Başbuğum

__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : 40 Kişiyle Çin Sarayı'nı Basan Büyük Türk: Kürşad

Eski 03-27-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : 40 Kişiyle Çin Sarayı'nı Basan Büyük Türk: Kürşad



Gerçekten bir numara
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : 40 Kişiyle Çin Sarayı'nı Basan Büyük Türk: Kürşad

Eski 03-27-2009   #3
Aragorn561
Varsayılan

Cevap : 40 Kişiyle Çin Sarayı'nı Basan Büyük Türk: Kürşad



bunu tarih dersinde öğretmen anlatmıştı(ama bu daha ayrıntılı)


teşekkürler

__________________
BU İMZAYA ERİŞİM ENGELLENMİŞTİR
Ankara 1 Sulh Ceza Mahkemesi, 30-10-2008 tarih ve 2008/666 nolu kararı gereği bu imza TELEKOMÜNİKASYON İLETİŞİM BAŞKANLIĞI'nca engellenmiştir
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.