Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Köşe Yazıları

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilinçli, edilişi, tarımın, yok

Tarımın Bilinçli Yok Edilişi - 8

Eski 01-05-2008   #1
[KAPLAN]
Icon47

Tarımın Bilinçli Yok Edilişi - 8













Yöresel toprak ağaları yerine
Küresel toprak holdingleri!
Devletin çok kıymetli tarım arazilerini yıllarca köylüye yâr etmeyip, şimdi de holding patronlarına altın tepside sunanlar, köylüyü köleleştirme dönemini başlattılar

Ulu önder Atatürk’ün “Memlekette topraksız çiftçi bırakılmamalıdır” sözüne yıllarca kulak tıkayıp, devletin arazisini ekip biçen köylüye o araziyi çok görenler, şimdi bu topraklara “ulus ötesi holdingler” talip olunca, onlara “kırsalın kapılarını” sonuna kadar açtılar Üstelik bir de teşvikler vererek, Anadolu’daki “ağa” kavramını, “küresel toprak holding”i statüsüne çıkardılar Peki ya yüzyıllardır o toprakları eken, biçen, işleyen çiftçiler Köylü olan bu çiftçiler, yıllardır kendilerine uygulanan dış mahreçli yıldırma politikalarıyla “üretici” olmaktan soğutulup, şehre göç etmeye zorlanıyorlar Ya köylerde kalacak olanlar? Atatürk’ün “efendilik” payesi verdiği bu insanlar, bu payelerini yitirip, “köleliğe” doğru adım adım yaklaşıyorlar

Sanayici işadamlarımız çiftçi oluyor
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) birçok üyesi, son birkaç yıldır , “sanayici işadamı” payelerine ilaveten “çiftçi” payesini de katmaya karar verip, ciplerine atladılar ve Anadolu’daki topraklara “yatırım hamleleri” başlattılar Devlet arazilerinin özelleştirilmesiyle hız kazanan ve AB tarım politikalarına uyumlu teşviklerle daha da artan bu yatırımlar, “Para parayı çeker Parası olmayan çeker gider” sözünün tarımda da artık geçerli olduğunu ortaya koydu Sanayi, finans, iletişim ve enerji özelleştirmelerinde ihalelere katılan ve artık “ulus ötesi” olarak nitelenen birçok holding, özellikle organik tarımın geleceğini aydınlık görünce, bu sektöre de el atmaya karar verdiler

Tarım stratejisi de TÜSİAD’a emanet!
Hükümet de yıllardır bu toprakları işleyen gerçek çiftçiye “Ananı da al git” muamelesini sürdürürken, tarımın gelecek planlarını bu “küresel toprak holding” leri ile yapmaya başladı
TÜSİAD’ın internet sitesinde “Sektörel ve Bölgesel Politikalar” başlığı altında “Tarım ve Gıda Politikaları” na ayırdığı sayfada aynen şunlar yazıyor: “TÜSİAD’ın Avrupa Birliği’ne üyelik perspektifi içerisinde önümüzdeki dönemde faaliyetlerinin en öncelikli konularından birisi Türkiye için bir ulusal tarım stratejisi oluşturulmasıdır Bu çevrede, TÜSİAD Tarım ve Gıda çalışma grubu, Türkiye’nin uluslararası planda rekabet gücünü artırmak, AB’ye uyum sürecinde özel sektörü olumsuz etkileyebilecek sonuçların önüne geçebilmek ve resmi kuruluşların çalışmalarına katkıda bulunabilmek amacıyla, tarım sektöründe alınması gereken önlemler ve uygulanması gereken politikalar üzerinde çalışmakta ve bu konularda TÜSİAD görüşü oluşturmaktadır

Ders kitaplarındaki meslek tarifleri değişmeli!
Coğrafya derslerinden hatırlarsınız Bir ülkenin ekonomisini öğrenirken tarım- hayvancılık, sanayi ve turizm diye gruplara ayırırdık Tarım ve hayvancılık, stratejik olarak da hepsinden daha önemliydi Bu derece önemli bir sektör, yıllardır göz göre göre baş aşağı edildi ve o coğrafya derslerinden “pekiyi” alanların bile bu yapılanlar karşısında “gıkı” çıkmadı Hatta, “Türkiye kendi kendine yeten bir tarım ülkesidir ve öyle kalmalıdır” diyenler, “küresel enteller” tarafından yıllarca alay konusu olup, hatta “çağdışı” olmakla itham edildiler! Öte yandan yine ilkokuldan hatırlarsınız Meslekler öğretilirken işçi, memur, çiftçi, tüccar, sanayici, esnaf gibi ayrımlar yapılırdı Bu bile artık değişiyor Hem sanayici, hem tüccar olan insanlar, artık çiftçi de olup, bu kitapları yeniden yazılacak hale getiriyorlar


Onlar Anadolu’nun Kunta Kinteleri olacak
Ekonomik zorluklar karşısında pes etme raddesine gelen köy kökenli çiftçiler, ödeyemedikleri kredilerle icralık olup, tarlalarını birer birer kaybediyorlar Peki çocuklarının geleceği ne olacak? Onlar artık çiftçi değil, büyük küresel sermayenin işletmelerinde çağdaş köleler yani Kunta-Kinteler olarak, boğaz tokluğuna çalışacaklar Onlara “istihdam” sağlayanlar da, o yörelerin “kurtarıcıları” gibi kucaklanacak

Alışıldık çiftçiden çok farklılar
Doğan Holding’in sahibi Aydın Doğan’ın kızı olan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Yalçındağ Doğan’ın AB Komisyonu’nun Gelişmeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’i Belçika’da ziyaret etmesi veya Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi onlar için sıradan birer iş görüşmesi olsa gerek Oysa köy kökenli çiftçinin bu insanlarla görüşebilmesi mümkün mü?

İşte Türkiye’nin küresel biyo-çiftçileri
Daha önce ziraat ile hiç ilgisi olmayıp, son birkaç yıldır organik tarıma ve hayvancılığa el atan holdinglere, gruplara baktığımızda, karşımıza ilk etapta şu küresel toprak holdingleri çıkıyor:

Koç Grubu:
Bu konuda ilk yatırımı kuşkusuz Koç grubu yaptı Koç, önce Ata grubu ve sonra onlara katılan Sancak grubu ile GAP’ın en büyük Tarım ve Besicilik işletmesini Urfa’da açtı Bununla yetinmeyen grup, 2005’te de Denizli Acıpayan’da kiralama yoluyla özelleştirilen ve Tarım İşletme Müdürlüğü ismiyle geçen devlet üretme çiftliğini aldı Koç, geçtiğimiz yıl, ortaklarının elindeki hisseleri satın alarak, Anadolu’daki besicilik zincirinin tek sahibi durumuna geldi

Doğan Holding:

Koç, besicilik ve tarım konusuna ilk adımını atarken, Aydın Doğan da kendi doğduğu yörede aynı hamleyi yaptı Doğan Holding Kelkit’te açtığı Doğu Anadolu’nun en büyük hayvan besi çiftliği ile AB tarafından ödüllendirildi Böylece, IPARD Ajansı kurulur kurulmaz, AB’nin vereceği Kırsal Kalkınma İçin Katılım Öncesi Mali Yardım’dan ilk yararlanacakların başında olmaya ciddi anlamda hak kazandı AB Genel Sekreterliği’nden aldığımız bilgiler de, bu tip yardımların öncelikle büyük süt-et üreticilerine verileceği yönünde (Doğan Holding, TEKEL’e de talip olduğunu açıkladı Yabancı Citi Group ile ihaleye girecek olan Doğan Holding, TEKEL’in Sigara İdaresi’ni satın alması halinde, Türk tütüncülüğünün de kaderini günahı-sevabıyla elinde bulunduracak)

Cıngıllıoğlu Holding:

Cıngıllıoğlu Holding de, Niğde’nin Bor ilçesinde yaptığı 22 milyon dolarlık organik tarım yatırımı ile, hükümetten teşvik almaya hak kazanırken, AB hibelerine aday zengin çiftçiler arasında şimdiden yerini aldı

Arıkanlı Holding:

Fizik öğretmeni olarak iş yaşamına MEF dersanelerini açarak atılan İbrahim Arıkan, yıllar içinde farklı iş kollarına atılarak, Arıkanlı Holding’i kurdu Halen bünyesinde MEF Eğitim Kurumları ve Yurtiçi Kargo gibi 11 şirketi barındıran Arıkanlı Holding, son olarak faaliyetlerine çiftçiliği de ekledi İbrahim Arıkan, Silivri’de 418 dönümlük arazide organik şarap üretimine soyundu

Esas Holding:

Şevket Sabancı’nın kızı Emine Sabancı Kamışlı ve erkek kardeşi Ali Sabancı, kurdukları Esas Holding bünyesindeki iki şirketle organik tarımla uğraşıyorlar Çoban yoğurtlarını üretip satan kardeşler, City Farm Organik Gıda adlı şirket aracılığıyla da yerli ve ithal organik ürün perakendeciliği yapıyorlar

Silkar Holding:

Turizm sektörünün duayenlerinden Burhan Silahtaroğlu, Silkar Holding Şirketler Grubu çatısı altında hizmet veren Taral firmasıyla, tarım makine ve aletleri üretiyor

Global Menkul Kıymetler:

Global Menkul Kıymetler’in kurucu ortağı Erol Göker de, sermaye piyasasından elde ettiği kaynakla, Balıkesir Burhaniye’de 500 başlık bir hayvan işletmesi kurdu Yaprak AŞ adlı işletmede, hayvan bakımından, sağım sistemlerine ve embriyo transferine kadar işletmenin her faaliyetinde modern teknikler kullanılıyor

Saray Halı:
Saray Halı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Necati Kurmel, 2005 yılında Kayseri Develi’de açılan Saray çiftliğini basına tanıtmıştı Avrupa standartlarında üretim yapılan çiftlikte o zamanın rakamlarına göre 11 bin büyükbaş hayvan bulunuyor ve hayvan başına ortalama 30 kilo süt verimi alınıyordu
Ramsey Giyim:
Peki ya erkek giyim dünyasının ünlü markalarının sahiplerine ne demeli? Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın da yakın dostu olan Ramsey Giyim’in sahibi Remzi Gür geçen yıl Kastamonu’da devlete ait 480 dönümlük Çakallar Hindi Çiftliği’ni “organik tarım çiftliği” kurmak üzere, yaklaşık 300 bin YTL’ye satın aldı

Orka Group:

Erkek giyiminde Damat& Tween markasının da sahibi olan Orka Group Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da, Erzincan’da kiraz ve üzüm üretimi yapıyor

Söktaş Holding

Armani, Hugo Boss, Marks and Spencer, Prada, Versace, Zara gibi dünyaca tanınmış birçok markaya kumaş üreten Söktaş, Aydın Söke’de hizmet veriyor Firmanın sahibi Muharrem Kayhan, şimdi de aynı yerde hayvancılık işine girişti


Bugünün gelişi, o günlerden belli miydi?
Özal dönemi ve sonrasında peş peşe çıkarılan yasalar ve arsa satar gibi yapılan özelleştirmelerde (Özellikle Et - Balık Kurumu ve SEK Süt Fabrikaları) pek sesini çıkarmayanlar, şimdi öldü denilen hayvancılığa ve tarıma yeniden şekil veriyorlar!
Tabii ki yabancı yatırımcılarla birlikte!Demek ki, gerçek sahiplerinin bu toprakları ve bu işleri bırakmaları için bu sektörün önce batması
gerekiyormuş


:: Serpil ÖZKAYNAK ::

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.