Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kısa, sohbetler

Kısa Sohbetler

Eski 08-02-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kısa Sohbetler




Müslümanların Dertleriyle Dertlenmek

Cenâb-ı Hak bir âyet-i kerimede şöyle buyurur:

“…Mü’minlere kol kanat ger” (Hicr, 88)

* * *

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyururlar:

“Müslümanların dertleriyle dertlenmeyen onlardan değildir” (Taberânî, el-Mu’cemu’s-sağîr, II, 131/907; Beyhakî, Şuab, VII, 361)

* * *

Seriyy-i Sa*ka*tî -kud*di*se sir*ruh- Hazretleri şöyle anlatır:

“Bir gün Bağdat çarşısı yanmıştı Birisi koşarak bana geldi ve:

«–Bütün Bağdat çarşısı yandı, bir tek sizin dükkânınız kurtuldu Gözünüz aydın!» dedi

Ben de diğer dükkânı yanan kardeşlerimi düşünmeden kendi nefsim adına:

«–Elhamdülillah!» dedim

Ancak otuz yıldan beri bu gaflet ânım için istiğfar ederim (İbn-i Hallikan, Vefeyât, II, 357; Hatîb el-Bağdâdî, Târih, IX, 188; Zehebî, Siyer, XII, 185, 186)

Alıntı Yaparak Cevapla

Kısa Sohbetler

Eski 08-02-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kısa Sohbetler




Helak Sahilinden, İlim Hakikatine

İmamı Gazali Hazretleri ilmin zirvesinde iken kendini anlatır:"Aklî ve şer'î ilimlerle iştigaldeydim Çok talebelerim vardı Halimi düşündüm Gördüm ki, çeşitli iptilalar ile sarılmışım İlimdeki niyetimi düşündüm Halis Allah’ın rızası için olmayıp, makam sevdaları ve şöhretlerle karışık buldum Yakînen anladımki, helak sahilindeyim Uçurumun kenarındayım” Kendi kendime:

"Hadi çabuk ol, ömründen çok az kaldı Kazandığın ilim hakîkate geçmez ise, bir aldatmacadan ibarettir Şimdi gereksiz alakaları kesmez, engelleri kaldırmaz isen sonun ne olacak?" dedim

“O zaman bir hal oldu Dünya ve dünyacılardan kaçmak, dünya arzuları ve Ahiret isteği arasında hayret vadisinde altı ay şaşkın, inler ve ağlar halde kaldım Kalbim muzdarib oldu Aczimi gördüm ve anladım İhtiyarınını bütün sükütunu ve düşüşünü seyrettim Devasız derde, çaresiz hastalığa duçar olan bir kimse gibi Allah'a yanarak, yalvararak ve sızlanarak iltica ve tazarruda bulundum

Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmede şöyle buyurur:
"Muzdar olan (sıkıntıya düşen) kimse dua ettiği zaman, onun duasını kabul edip fenalığı kaldıran" (Neml, 62) buyurulduğu gibi, Allah duamı kabul buyurup kalbimi uyandırdı İçimdeki mal, makam arzusu kaldırıldı Hepsine yüz çevirdim

İmamı Gazali Hazretleri'nin bazı nasihatları:
"Allah'ın verdiği nimetleri, O'nun yolunda harcamak şükür, sevmediği yerde harcamak küfranı ni'mettir"

"Bela ancak günah ve küfürdedir Musibetler asıl bela değildir İçinde senin bilemediğin hayırlar vardır"

"Bir sözü söyleyeceğin zaman düşün Söylemediğin zaman mes'ul olacaksan söyle Aksi halde sus"

"Akıllı olan kimse nefsine demelidir ki:

'"Benim sermayem yalnız ömrümdür Çıkan her nefesin geri gelmesi mümkün değildir Nefesler sayılıdır Azalmaktadır O halde gününü istikamet üzere kullanmamaktan daha büyük zarar olur mu?

Yarın ölecekmiş gibi azalarını haramdan koru

"Tevbe ederim, ameli salih işlerim" dersen, ölüm daha evvel gelebilir Pişman olur, kalırsın Yarın tevbe etmeyi bugün tevbe etmekten daha kolay zannediyorsan, yanılıyorsun"

(Osman Nuri Topbaş)

Alıntı Yaparak Cevapla

Kısa Sohbetler

Eski 08-02-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kısa Sohbetler




İman İle Ölebilmek

Cenâb-ı Hak bir âyet-i kerîmede şöyle buyurur:

“Ey îman edenler! Allah’a karşı, O’na yaraşır şekilde takvâ sahibi olun ve ancak müslümanlar olarak can verin!”

(Âl-i İmrân, 102)


Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuşlardır:

“Kimin son sözü, «Lâ ilâhe illallah: Allah’tan başka ilah yoktur» olursa, o kişi cennete girer

(Ebû Dâvûd, Cenâiz 20/3116; Ahmed, V, 247; Hâkim, I, 503)


Bir defasında Süfyan-ı Sevrî Hazretleri ağladı ve bayıldı Ona:

“–Neden ağlıyorsun?” denildiğinde:

“–Bir zamanlar işlediğimiz günahlara ağlardık, şu anda ise sahip olduğumuz İslâm’ın bizden alınması korkusuyla ağlıyoruz

Ebû Hanife Hazretleri der ki:

“Ölüm ânında insanlardan en çok zorla çekilip alınan şey, îmândır

Alıntı Yaparak Cevapla

Kısa Sohbetler

Eski 08-02-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kısa Sohbetler




Zulüm Payidar Olmaz



Ayet-i kerimede bildirildiği üzere kavmi Nuh’a şöyle demiştir;

“…Ey Nuh! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bil ki, taşlanmışlardan olacaksın!”

(Şu’arâ, 116)


Rasûlullah (sav) buyuruyor:

“Zulüm yapmaktan sakının Çünkü zulüm kıyamet gününde zâlime zifirî karanlık olacaktır

(Müslim, Birr 56)


Mâşıta’ya yaptığı zulümden sonra Âsiye vâlidemiz, Firavun’a çok kızdı, öfkelendi ve hattâ tavır koyarak hakâret etti Bunun üzerine Firavun, Âsiye vâlidemizin de Mûsâ -aleyhisselâm-’a îmân ettiğini anladı Âsiye vâlidemiz de, bu hakîkati artık saklamadı ve ikrâr etti:

“–Evet, ben de Mûsâ’nın Rabbine îmân ettim!” dedi

Rivâyet edildiğine göre Firavun, Âsiye’yi dört direğe bağlattı Sırt üstü yatırdı Üzerine bir değirmen taşı koydurdu Çeşitli zulüm ve işkencelerle şehîd etti

Bir defasında Mûsâ (as), işkence mahallinden geçerken Âsiye vâlidemize çok ağır işkenceler yapıldığını gördü Âsiye vâlidemiz, ıztırâbını ifâde etmek için Hazret-i Mûsâ’ya işâret etti O da duâ etti Bundan sonra Âsiye vâlidemiz, acı ve ıztırap duymaz oldu

[Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi-2]

Alıntı Yaparak Cevapla

Kısa Sohbetler

Eski 08-02-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kısa Sohbetler




Günahlardan Yüz Çevirmek

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden tövbe edenlerin tövbesidir İşte Allah bunların tövbelerini kabul buyurur Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir” (Nisâ, 17)


Rasûlullah (sav) buyuruyor:

“Kimin gözü bir kadının güzelliğine takılır da hemen gözünü ondan çevirirse, Allah ona, kalbinde halâvetini hissedeceği bir ibadet sevâbı ihsân eder” (Ahmed, V, 264; Heysemî, VIII, 63)


İmanın tadını alabilmenin en mühim şartlarından biri de, günahlardan yüz çevirmektir Görünüşte tatlı ve hoş görünen, lâkin hakikatte zehir ve pislikten başka bir şey olmayan günahlardan korunmasını bilen mü’minlere Cenâb-ı Hak öyle bir iman lûtfeder ki, onun doyumsuz tadını daha bu dünyada iken kalplerinde hissederler Böylece hem iblisin zehirli okundan korunmuş, hem sevap kazanmış, hem de imanlarını kuvvetlendirip güzelleştirmiş olurlarBir müslüman, günahlardan kaçıp ibadetlere sarılmak ve takvâ sahibi olmak sûretiyle imanın tadını aldıktan sonra artık onu muhâfaza etmeye ve geliştirmeye gayret sarfetmelidir (Murat Kaya, Efendimizden Hayat Ölçüleri)

------------------------------------
Çağırın Bakalım 2009’u Geri Gelecek mi?

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Dünya ve ahiret hakkında (lehinize olan davranışları düşünün ve ona göre hareket edin) Sana yetimler hakkında soruyorlar De ki: Onları iyi yetiştirmek (yüz üstü bırakmaktan) daha hayırlıdır Eğer onlarla birlikte yaşarsanız, (unutmayın ki) onlar sizin kardeşlerinizdir Allah, işleri bozanla düzelteni bilir Eğer Allah dileseydi, sizi de zahmet ve meşakkate sokardı Çünkü Allah güçlüdür, hakîmdir” (Bakara, 220)


Rasûlullah (sav) buyuruyor:

“Sevininiz ve sizi sevindirecek şeyler ümid ediniz Allah’a yemin ederim ki, sizler için fakirlikten korkmuyorum Fakat ben, sizden öncekilerin önüne serildiği gibi dünyanın sizin önünüze serilmesinden, onların dünya için yarıştıkları gibi sizin de yarışa girmenizden, dünyanın onları helâk ettiği gibi sizi de helâk etmesinden korkuyorum” (Buhârî, Rikak 7; Müslim, Zühd 6)


İnsan ömrü, güneş altındaki buza benziyor İnsan farkında ise, ömür de, bir kum saatindeki kumların sürekli akması gibi, ya da buzun erimesi gibi eriyor Tutamıyorsunuz, durduramıyorsunuz Elinizde değil İşte bir yıl daha gitti Çağırın bakalım, bir gün, bir saat, bir saniye geri gelecek mi? Gelmez Geçmiş bir yılda her güne, her saate, her saniyeye sığan şeyler var

-Hadi onların iyilerini ve kötülerini ayıkla dense ne yapardık?

-Kime göre iyi, kime göre kötü? Önce bu soruyu sorardık değil mi?

Tevbe var İslam’da… Geçmişte yapılanların kirlerinden arınma fırsatı… Niyet var İslam’da… Gelecekte yapılanları Allah için kılma fırsatı… Hepsi yaşanan zamanın içinde… Zaman büyük bir mesele… İnsan farkında olsa, avucunun içinden kayıp giden “hayati” bir nesneye sahip olabilmek için çırpındığı gibi çırpınır eriyen ömrün anlamlı kılınması için… Hayati bir nesne zaman… Hatta hayatın taa kendisi… Geride ne kadar nefes kaldı? Bilemezsiniz ki… Ya bugüne kadar verilenlerin içi gerçekten dolu değilse? Dolu şeyler yapmak lâzım Ve o nefesleri bize ikram eden Kudret’in huzurunda “dolu” diye kabul edilecek şeyler yapmak lâzım Dileriz rızasına uygun bir hayat olur önümüzdeki ömür süresi…

Alıntı Yaparak Cevapla

Kısa Sohbetler

Eski 08-02-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kısa Sohbetler




Allah’ın Sırlarından Bir Sır

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı, ve insan "Ne oluyor buna!" dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır,” (Zilzâl, 1234 )


Rasûlullah (sav) buyuruyor:

“Onun haberleri, her erkek ve kadının yeryüzünde neler yaptığına şâhitlik ederek, sen şu günde şöyle yapmıştın, demesidir İşte yerin haberleri budur” (Tirmizi, Kıyamet 7)




Kader hakkında bir kimse Hz Ali (ra)‘a sordu;

Hz Ali (ra) buyurdu ki:

"O karanlık bir yoldur, ona girme!"

Tekrar soruldukta:
"O derin bir denizdir, ona dalma!"

Tekrar soruldukta:
"O Allah'ın sırlarından bir sırdır ki, onu sana gizlemiştir, fazla araştırma!"


--------------------------------------------------------------------------------------------------------


Öfkeden Uzak Yaşamak

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlara danış Kararını verdiğin zaman da artık Allah'a dayanıp güven Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever” (Âl-i İmrân, 159)

Rasûlullah (sav) buyuruyor:
“…Şüphesiz ki Allah her işte yumuşaklığı sever” (Müslim, Selâm 10-11)

Ömer b Abdülaziz valisine yazdığı mektupta:
“-Kızdığın bir adamı hiddet anında murakabe etme Onu tevkif et Hiddetin geçtikten sonra suçu nispetinde cezasını ver On beş kırbaçtan fazlaysa sakın vurdurma Öfke ve hırstan korunmuş olan kurtulmuştur, demiştir

Ali İbn Zeyd şöyle der:

“-Kureyş'ten birisi Ömer Bin Abdülaziz'e, ağır sözler söyledi Ömer uzun bir müddet sustuktan sonra:”

"-Saltanat gururu ile şeytanın, beni titretip harekete geçirmesini ve yarın senin benden alacağını bugün benim senden almamı istedin dedi"
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.