Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anadolu’da, başkent, fethettiği, trabzon, trapezus, türklerin

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)





Türklerin Anadolu’da Fethettiği Son Başkent





Doğu Karadeniz Bölgesinde yer alan Trabzon Kafkasların ve İran transit yolunun başlangıcında yer alır Karadeniz'e kıyısı olan diğer ülkelerin limanlarıyla bağlantısı bulunmaktadır Tarihi ve doğa güzellikleri ile dört mevsim gezip görülebilecek turizm şehridir






Trabzon ili, doğudan Rize, batıdan Giresun, güneyden Gümüşhane ve kuzeyden Karadeniz ile çevrilir Trabzon ilinin doğu-batı yönünde uzunluğu 100 km ve genişliği 46 km'dir Arazi tamamen dağlık ve volkaniktir Hemen deniz kenarından başlayarak içeriye doğru birden yükselen dağlar kısa bir zamanda 400-500 metre yüksekliğe ulaşır İlin güney sınırı 2000-3000 metre yükseklikteki tepelerle son bulur







Bu tepeler doğuda Çoruh nehrinde başlayarak Ordu-Samsun istikametinde son bulmaktadır Trabzon ili; üzerine oturtulmuş tepeler, oldukça dik versanlar ve denize dökülen irili ufaklı bir çok dere ile düzlüğü bozulmuş, dalgalı yırtık görünümlü bir yapıdadır Kaynağını ilin güneyindeki dağ silsilesinden alarak denize dökülen dereler araziyi oldukça sık ve derin vadilere bölmüştür









Trabzon ilinin ilçeleri; Akçaabat, Araklı, Arsin, Beşikdüzü, Çarşıbaşı, Çaykara, Dernekpazarı, Düzköy, Hayrat, Köprübaşı, Maçka, Of, Sürmene, Şalpazarı, Tonya, Vakfıkebir ve Yomra'dır









Yunan mitolojisi'nde Lycaon’un oğlu Trapezeus'un Arkadya'daki adaşına ismini verdiği bilindiğinden, Karadenizdeki Trabzon'un da bu mitolojik kahramandan adını aldığı düşünülebilir

Evliya Çelebi'nin 2500 yıllık bir Yunan kentinin adını 17 yüzyılda Türkçe halk etimolojisine dayandırarak verdiği Tuğra-bozan adı da kimi çevrelerce ciddiye alınmıştır









Hamilton, şehrin güney doğusunda dik yamaçlarla yükselen, fakat üstü düz olan Boztepe’nin görünüşüne bağlamış, antik Trabzon sikkelerindeki "masa" çiziminden de aldığı destekle, kente görümünden dolayı Yunanca Trapezus "masa" adının verildiğini iddia etmiştir

Özhan Öztürk, Lazların ataları olan Kolhis ve Kafkasya'dan getirilen kölelerin Yunanistan anakarasına taşındığı liman kenti olan Trabzon'un adının Trapezus'un eski Yunanca metinlerde geçen mecaz kullanımı "köle satılan düz platform” olabileceğini ileri sürmüştür






































Alıntı Yaparak Cevapla

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)



İlin Tarihçesi






Kent merkezi kuzeyde denizden, güneyde Boztepe’nin üzerine kadar düzgün olmayan teraslar halinde yükselir Değirmendere, Kuzgundere (ya da Tabakhane) ve Zağnos dereleri yerleşimi güneyden kuzeye derin boğazlarla bölmüştür Tabakhane ve Zağnos dereleri arasında kalan ve düzgün olmayan yüksek bir masa formundaki alan üzerinde, kentin bilinen eneski yerleşim kalıntıları tespit edilmiştir İşte bu nedenle Trabzon adının eski Grekçe masa ya da trapez/yamuk biçimi karşılığı olarak “trapezos” kelimesinden geldiği görüşü ağırlık kazanmaktadır Trabzon adına, Trapezos olarak ilk kez, Yunanlı komutan Kesnophon tarafından kaleme alınan, MÖ 4 Yüzyılda geçen olayların anlatıldığı “Anabasis” adlı antik kaynakta rastlanmaktadır








İyon kökenli Miletoslular Batı Anadolu’dan sonra MÖ 7 Yüzyılda Karadeniz’e de gelerek kıyılarda koloni kentleri kurmuşlardır Trabzon da, merkezi Sinop olan bu kolonilerin arasında sayılmaktadır ve birçok araştırmacı, kentin ilk kuruluşu olarak bu dönemi göstermektedir Oysa Kolkhlar, Driller, Makronlar gibi yerli kavimler Trabzon civarında çok daha önceden beri yaşamaktaydılar







Aynı yüzyılda Karadeniz Bölgesi Kafkasya’dan gelen Kimmerler ve onların ardından İskitlerin akınlarına uğramıştır Ancak bu akımların kolonilerin kuruluşundan önce mi yoksa sonra mı olduğu konusu tartışmalıdır MÖ 6 Yüzyılda ise Trabzon Perslerin egemenliğine girerek, Pont Kapadokyası adı verilen satraplık içinde kalmıştır








Makedonya Kralı Büyük İskender MÖ 334 yılında tüm Anadolu’da Pers hakimiyetine son vermiştir İskender’in ani ölümünden sonra oluşan karışıklık sırasında Pont satrabı II Ariantes’in oğlu Mithridates, yerli halkın desteğiyle Karadeniz’de Pontus Devletini kurmuştur Trabzon, MÖ 280 yılında merkezi Amasya olan Pontus devletinin sınırları içinde kalmıştır







MÖ I Yüzyılda batıda güçlenen Romalılar Anadolu’yu da işgal etmeye başlamışlardır Roma kralı Pompeius’un Pontus Kralı V Mithridates’i Kelkit vadisinde bozguna uğratması üzerine Pontus Krallığı dağılmıştır Böylece Trabzon , MÖ 66 yılında Roma yönetimine girmiştir Roma’da Avgustus’la birlikte MÖ 27 yılından itibaren imparatorluk dönemi başlamıştır







Avgustus’un idari düzenlemesi sonucu Trabzon, Pontus Polemoniacus adı verilen vasallık içinde yer almış, İmparator Tiberius zamanında (MS 14-37), diğer bir idare bölüm olan Kapadokya Eyaleti sınırları içinde kalmıştır İmparator Nero döneminde ise (54-68) serbest kent olma ayrıcalığına kavuşturulmuştur Trabzon bu dönemde “ünlü” ve “zengin” kent tanımlamasıyla tarihçilerin kitaplarında yer alır Roma İmparatorluğunun doğu sınırının savunmasına önem veren Vespasian zamanında (69-79) Trabzon, Kapadokya -Galatya Eyaletine dahil edilmiştir








Ünlü Roma İmparatoru Hadrian Döneminde (117-138) tüm imparatorlukta olduğu gibi Trabzon’da da önemli imar etkinliklerinde bulunulmuş, birçok dini ve askeri binalar ile yollar, su kemerleri ve yakın zamana kadar kalıntıları görülebilen yapay bir liman inşa edilmiştir Hadrian’dan sonra Trabzon’un parlak dönemi sona ermiş, 244 yılında para basma yetkisi elinden alınmıştır Roma Döneminde basılan Trabzon sikkelerinin ön yüzlerinde Roma İmparatorlarının büstü olmakla birlikte, arka yüzlerinde Pontus Krallığı döneminden beri süregelen kendi mitolojik figürlerine yer verilmiş ve Grekçe yazı kullanılmıştır








Trabzon, 276 yılında tüm Doğu Karadeniz Bölgesine akınlar yapan Gotların saldırısına uğramış, bu saldırıda tüm kent yakılıp yıkılmıştır Roma İmparatorluğunun son dönemlerinde 4 Yüzyılın başında Diocletian Maximian, Constantinius ve Galerius’tan oluşan dörtlü idare zamanında Trabzon’da yeniden bir takım imar etkinliklerinde bulunulduğunu Trabzon Müzesindeki Latince bir kitabeden anlıyoruz







Roma İmparatorluğu 395 yılında ikiye ayrılınca Trabzon, merkezi İstanbul olan Doğu Roma / Bizans İmparatorluğunun sınırları içinde kalmıştır Bizans İmparatoru Justinianus (527-564) Trabzon’da kent surlarını restore ettirerek yeni bir imar etkinliğini başlatmıştır Heraclius zamanında (610-641) imparatorluk askeri bölgelere ayrılmaya başlanmış, Trabzon, Teophilos zamanında (829-842) kurulan Khaldia Temasının merkezi olmuştur







Müslüman Araplar 8 Yüzyılın başlarından itibaren Anadolu’ya düzenledikleri baskınlarda Doğu Karadeniz ve Trabzon’a gelmişlerdir
Bizans İmparatorluğunun 1204 de IV Haçlı seferleriyle gelen Latinlerin eline geçmesi üzerine, imparator I Andronikos Komnenos’un İstanbul’dan kaçan torunları Alexios ve David, Gürcü Kraliçesi Tamara’nın da yardımıyla Trabzon’da 1204 yılında bağımsız olarak Komnenos Krallığını kurmuşlardır Anadolu Selçukluları ile evlilik bağı oluşturarak ve vergi ödeyerek siyasi varlıklarını sürdürebilen Komnenos Krallığı, I Manuel Komnenos zamanında (1238-1265) en parlak dönemini yaşamıştır Gümüşhane’deki gümüş madenlerinin etkisiyle de ekonomik olarak güçlenen Manuel I’in sikkeleri üzerinde “en mutlu” ünvanı yer almaktadır








I Bayezid’in 1398 de Samsun yöresini almasından sonra Trabzon Komnenos Krallığı Osmanlı Devletine yıllık vergi ödemek zorunda bırakılmıştır David Komnenos, iktidarı döneminde (1458-1461) vergi ödemeyi durdurarak, önceden ödediklerini de Akkoyunlu Devleti Sultanı Uzun Hasan aracılığıyla geri istemiş, Osmanlılara karşı Avrupa’daki büyük devletlere ittifak önerisinde bulunmuştur Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet’in öncülüğündeki Osmanlı Kuvvetleri Bölgeyi kuşatarak, 1461 yılında Trabzon’u ele geçirmiş ve Komnenosların egemenliğine son vermiştir







Trabzon, Osmanlı Döneminde önce eyalet ve sancak olarak şehzade ve mutasarrıflar tarafından idare edilmiştir İlk sancak beyi Hızır Bey’dir 1470 yılında sancak beyliği küçük yaşta Şehzade Abdullah’a verilmiş; Abdullah, annesi Şirin Hatunla birlikte 1479 yılına kadar Trabzon’da yaşamıştır Yavuz Sultan Selim de şehzadeliği sırasında (1491-1512) Trabzon’da Sancak Beyi olarak bulunmuş, sonradan Kanuni ünvanı alacak olan oğlu Sultan Süleyman burada doğmuştur







Trabzon 16 yüzyılda, merkezi Batum olan Lazistan Sancağı ile birleştirilerek eyalete dönüştürülmüş ve bu yeni idari birimin merkezi olmuştur 1867 yılında Trabzon’da büyük bir yangın çıkmış, bir çok kamu binası da bu sırada yanmış ve kent daha sonra yeniden düzenlenmiştir 1868 yılında vilayet olmuş, merkez sancağı dışında Lazistan, Gümüşhane, Canik Sancakları da buraya bağlanmıştır








Birinci Dünya Savaşı sırasında, Ruslar Trabzon’a saldırır (14 Nisan 1916) Trabzonlulardan oluşan vurucu güçler (Milis), bu saldırı sırasında gerilla savaşı verirler Bu sıralarda, cepheye gönderilmek üzere Hamidiye Zırhlısının desteğinde Trabzon Limanına gelen cephane Trabzonlu gençlerce büyük bir heyecan içinde boşaltılıp Maçka’ya taşınır







Çaykara’da Sultan Murat Yaylasında (10 Haziran 1916), Of’ta Baltacı, Arsin’de Yanbolu Derelerinde Ruslara karşı başarılı savaşlar verilmiş, ancak o yıllardaki koşullar altında düşmanın Trabzon’a girmesine engel olunamaz ve Ruslar 14 Nisan l916 yılında Trabzon’a girer Rusların Trabzon’da kaldığı bir yıl, on ay, on günlük süre içinde özellikle Rumlar ve Ermeniler, yerli halka büyük işkenceler yaparlar; sayısız insan öldürürler







1917′de Rusya’da “Bolşevik Devrimi” olur, Çarlık Yönetimi yıkılır Bunun üzerine Rus ordusunda büyük bir panik başlar Bu Rusların Trabzon’dan çekilmesine de yol açar Öte yandan, batıdan doğuya doğru kayan ve Karadağ’da toplanan Türk Çeteleri, Akçaabat’a inerek Yüzbaşı Kahraman Bey’in komutasında üç koldan Trabzon’a doğru yürürler ve 24 Şubat 1918 tarihinde Trabzon’a girer








Ulu Önder Atatürk, Cumhuriyet döneminde Trabzon’a üç kez gelir; 1924, 1930 ve 1937 yıllarında, ilk geldikleri 15 Eylül 1924 günü, Trabzonlularca “ATATÜRK GÜNÜ” olarak kabul edilir ve bu kendisine bir telle bildirilir








Alıntı Yaparak Cevapla

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)



Atatürk’ün Trabzon’a Gelişi



Trabzon’da Ağırlandıkları Köşkün Önünde Eşiyle
(15 Eylül 1924)




Atatürk'ün Trabzon'a 15-17 Eylül 1924 Tarihlerinde İlk Ziyaretini Gerçekleştirdi 15 Eylül 1924 tarihinde geminin iskeleye yanaşmasıyla birlikte Mustafa Kemal Paşa Eşi Latife Hanım ve yanındaki İstanbul Milletvekili Hamdullah Suphi Bey, Gaziantep Milletvekili Kılıç Ali Bey ve Bozok Milletvekili Salih Bey ile birlikte karaya çıktığında iskeledeki mahşeri kalabalık tarafından coşkun tezahüratlarla karşılanmıştı Mustafa Kemal Paşa, sevgi gösterileri arasında ilk olarak Belediyeyi ziyaret etti Belediyeden beraberindekilerle birlikte Halk Fırkası'na hareket eden Gazi Mustafa Kemal Paşa, Halk Fırkası binasında bir müddet dinlendikten sonra hükümet binasına geçerek binadaki kuruluşları gezdi ve çalışmalar hakkında bilgi aldı Daha sonra kendisi için hazırlanan eski karargah binasına (şimdiki Trabzon Müzesi) geçti Aynı günün akşamı ise Trabzon Belediye Başkanı Kazazzade Hüseyin Efendi'nin onuruna verdiği yemeğe katıldı

İkinci gün Adalet Bakanlığı mensuplarını kabul ederek onlardan çalışmaları hakkında bilgi alan Mustafa Kemal Paşa daha sonra Ziraat Müdürü ve Milli Eğitim Müdürü'nü kabul ederek, sorunlarını dindi Trabzon Lisesi ve ardından Öğretmen Okulu'na giden Büyük Önder, burada öğretmenlerle sohbet ederek sorunlarını yakından dinledi Son gün ise Trabzon Tüccar ve Esnafını dinleyerek Hamidiye Kruvazörü ile Rize'ye gitmek üzere uğurlandı








27 Kasım 1930 Perşembe Günü Ulu Önder yanında İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve Başyaver Rasuhi Beyleri alarak Trabzon'a ikinci ziyaretini gerçekleştirdi Atatürk arkadaşları ile birlikte Kendisi için hazırlanan Türk Ocağı'na geçti Daha sonra vilayet binasına geçen Mustafa Kemal Paşa, gerekli incelemelerden sonra Belediye'ye geçerek Belediye Başkanı Temel Nücumi Bey'den Trabzon'un sorunları hakkında bilgiler aldı

Mustafa Kemal Paşa, ikinci gün öğleden önce Şükrü Kaya, Hasan Saka, Recep Peker ve Salih Omurtakla bir süre baş başa görüştükten sonra, saat 1400'de Cumhuriyet Halk Fırkası'na geçti Burada bir süre yetkililerden Trabzon'un sorunları hakkında bilgi aldıktan sonra salondakilerle uzunca sohbet etti Daha sonra topluluğa hitaben yaptığı konuşmada, kuruluşu ve başkanı bulunduğu Halk Fırkası ile olan gönül bağının sonsuz ve sınırsız olduğunu belirterek sözlerini "Başlangıçtan beri birlikte çalıştık, sonsuza kadar da beraber çalışacağız" diye sürdürdü

29 Kasım 1930 Cumartesi günü öğle saatlerinde iskeleye hareket eden Mustafa Kemal Paşa, bir kez daha Trabzon'dan uğurlandı








Atatürk'ün Trabzon'a yaptığı son ziyaretini 7 yıllık bir aradan sonra 10 Haziran 1937 Perşembe günü gerçekleştirdi

Atatürk halkın büyük ve coşkun tezahüratları arasında Trabzonlular tarafından kendisine hediye edilen Soğuksu'daki köşke giderek bir süre dinlendi Üçüncü Genel Müfettiş Tahsin Üzer tarafından onuruna verilen akşam yemeğine katıldı

İkinci gün saat 16:00'da İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Genel Müfettiş Tahsiz Uzer, Ordu Müfettişi Orgeneral Kazım Orbay ve Korgeneral Muzaffer Ergüder olduğu halde Vilayet Makamını ziyaret ederek şehrin sorunları hakkında bilgi aldıktan sonra Halk Fırkası'na geçti Daha sonra Halkevi binasında incelemeler yapan Atatürk Belediye Başkanı Cemal Turfan'dan kentin sorunları hakkında bilgi aldı Belediye'den Kalepark'a geçen Mustafa Kemal Paşa liman hakkında bilgi aldıktan sonra Erdoğdu'daki askeri kışlaya geçerek bazı küçük tatbikatlar yaptırdı ve daha sonra kendilerine teşekkür ederek köşke geçti









Akşam saat 1830'da köşkte Genel Müfettiş Tahsin Uzer Atatürk onuruna gece şöleni düzenlendi Şölene katılanlar, bu mutlu anı adeta halk şenliğine dönüştürmüştü Atatürk Özel Kalem Müdürü Süreyya'yı yanına çağırarak "Bu geceki duygularımı; Başbakan ismet inönü'ye, onun güzel okuyuşuyla Millet Meclisi'ne ve bütün dünyaya duyurulmasını bildirmek isterim Söyleyeceğim sözleri not ediniz" emrini verdi








'Trabzon Özel İdaresi'nin bana kıymetli bir hediyesi olan köşküme gittim Orada da beni yalnız bırakmadılar Her türlü yüksek misafirperverlik örneği ile karşılaştım Geceyi çok rahat ve huzur içinde geçirdim Bugün (Cuma günü) Genel Müfettiş Tahsin Uzer'in yaptığı programı izledim Valilik makamını, Halkevi'ni, Belediye'yi, kumandanlık makamını, Askeri Garnizon'u ziyaret ettim Bu makamların her birinde karşılaştığım heyetler bana, sana, Cumhuriyet hükümetine ve bütün Türk milletine ister istemez gurur ve yücelik, kuvvet ve heyecan verecek yüksek değerde ve erdemde idilerBelediye dairesinde, kendi arzularıyla halkın içine girmiş olan yabancı ülke konsolosları da bulunuyordu Onları da görmekle ayrıca mutlu olduğumu belirtmeliydim"







Köşkteki bu tarihi gecede Mustafa Kemal Atatürk tüm mal varlığını canından çok sevdiği Türk ulusuna bağışlama kararını verdi ve bunu Trabzon'dan tüm Türk Halkına duyurdu

12 Haziran 1937 Cumartesi günü sabah saatler 330'u gösterdiği sırada Köşkten, kendisiyle birlikte olanlarla hareket emrini verdi







Alıntı Yaparak Cevapla

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)



İlin Coğrafi Yapısı





4664 km2 yüzölçüme sahip Trabzon ili, Doğu Karadeniz Dağlarının oluşturduğu yayın ortasındaki Kalkanlı dağlık kütlesinin kuzeye bakan yamaçlarında 38° 30′ – 40° 30′ doğu meridyenleri ile 40° 30′ – 41° 30′ kuzey paralelleri arasında yer almaktadır







Kuzeyinde Karadeniz, güneyinde Gümüşhane ve Bayburt, doğusunda Rize, batısında Giresun ili bulunmaktadır






Bitki Örtüsü





Sahanın dikey boyutta değişken olan ılıman ve her mevsim yağışlı iklim şartları, farklı türlerden oluşan bitki örtüsü, farklı türlerden oluşan bitki örtüsü kuşaklarını meydana getirmiştir Buna göre; 0-300 m yükseltilerinden Akdeniz bitki türlerinin sokulduğu psöudomaki (Trabzon hurması, akçaağaç, şimşir, karayemiş, defne, prekanta, muşmula, katran ardıcı, kocayemiş … gibi) elemanları dağılış gösterirken, kıyıya yakın kesimlerden itibaren geniş yapraklı etek ormanları yer almaktadır (kızılağaç, kestane, meşe türleri, dışbudak, ıhlamur, adi fındık, beyaz söğüt, kavak, doğu çınarı … gibi)









Bu katın üzerinde geniş yapraklıların hakimiyetindeki geniş-iğne yapraklı karışık ormanlar (Avrupa kestanesi, adi kızılağaç, adi gürgen, adi fındık, doğu gürgeni, meşe, akçaağaç, üvez, çitlenbik, defne, mor çiçekli ormangülü, kayın, ladin ve köknar) ve daha yukarıda da iğne yapraklıların hakimiyetindeki ormanlar (sarıçam, ladin, mor çiçekli ormangülü ve bazı çalı türleri) dağılış göstermektedir







Aşağı kuşağın kıyı kesimlerinde orman örtüsünün tamamına yakınında, daha üst yükselti seviyelerde ise yer yer yerleşim ve tarım alanı açmalarıyla oluşan kesintilere rağmen, 500-1850 m yükseltileri arasında hala zengin ve sık bir orman örtüsü varlığını sürdürmektedir Daha yukarı seviyeler ise fizyolojik bakımdan ağaç yetişmesine müsait olmayan Alpin çayır alanlarıdır







Kış mevsiminde sert iklim şartları nedeniyle hiçbir ekonomik faaliyetin yapılamadığı, daimi yerleşim merkezlerine pek uzak olmayan bu geniş saha, yöre insanlarına hayvancılık bakımından son derece elverişli bir potansiyel sunar Bu kattaki hayvacılığın diğer alanlardakinden ayrılmasının en önemli nedeni, otların yaz mevsimi boyunca yeşil kalabilmesidir







Çünkü denizden gelen su buharı sayesinde otlar canlılığını yitirmemekte ve hatta korunmaya alındığında çayır haline gelebilmektedir Böylece yöre hayvancılığı içerisinde büyükbaş hayvan (sığır) besleyiciliği önem kazanmış ve daimi yerleşim alanlarının yetersiz ekip-biçme fonksiyonunu destekleyerek, çoğunda alternatif geçim kaynağı haline gelmiştir







Alıntı Yaparak Cevapla

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)



Jeomorfolojik Özellikler





Trabzon ilinin başlıça yeryüzü şekilleri; güneyde su bölümü çizgisi boyunca Doğu-Batı doğrultusunda uzanan dağlık alanlar, bunların ana akarsuyun kolları arasına, Kuzeye doğru sokulan ve gittikçe alçalan tepelik sahalar ile sahadaki mevcut şekillenlenmeyi sağlayan önemli dış etmen olan Solaklı, Yomra, Değirmendere, Sera, Kalenima, Foldere gibi akarsuların oluşturduğu vadiler ve deltalardır







Jeolojik oluşumu; stratigrafi bakımından alttan üste doğru üst kretase yaşlı, tortul ara katkılı volkanik seriler, konglomera, kumaşı, marn, kil ve kireç taşlı denizsel üst miosen ve serileri; çakıllı, kumlu, siltli ve killi, kuaterner yaşlı taraça dolguları ile çakıllı kumlu, siltli, killi, killi akarsu ve kıyı alüvyonları şeklindedir






Vadiler, Yamaçlar, Akarsu ve Göller






Akarsuların oluşturduğu vadiler özellikle ikinci dereceden kolların ve onlara karışan yan derelerin bulundukları kısımlarda oldukça dardırlar Bu özellik sahanın büyük kısmında hakimdir Yörenin nemli iklim karakteri, havzaların hızlı akışlı olması ve fazla yük taşımaları, derine aşındırmada başlıça rolü oynamıştır Aşınmaya karşı dayanıksız olan tüf, aglomera ve kalkerli yapılarda, derine aşındırma hızlanarak bir taraftan konsekant kollar gelişirken dik “V” şekilli vadiler oluşmuş, diğer taraftan da bu vadilerin yamaçlarında meydana gelen tali kollar arttırdıkları aşındırma faaliyetleri ile yamaçları iyice parçalamışlardır












Böylece sahada bugün görülen dantritik drenaj ağının oturduğu muntazam denize doğru alçalan vadi sistemi meydana gelmiştir Dar bir alana sahip olsa bile erozyonla taşınan molozların vadi tabanına yakın alçak yamaçlarda birikmesiyle, düşük eğimli kısmi düzlükler oluşmuştur Aynı zamanda bu tür alanlar taşıma elverişlidir










Trabzon ilindeki en gelişmiş vadiler, batıda güney-kuzey yönünde uzanan Foldere Vadisi, Değirmendere akarsuyunun kurulu olduğu güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda Karadere Vadisi ve doğudaki güney-kuzey uzanış gösteren Solaklı Deresi vadisidir











Güneyde 1900 m yükseltisindeki Horos ve Kalkanlı dağlarının su bölümü çizgisine yakın, kuzeye bakan yamaçlarından başlayan Değirmendere Vadisi giderek derinleşerek Maçka’ya kadar uzanır Burada vadi tabanı yaklaşık 270 m’ye kurulmuş ve 30 km mesafede 1630 m’lik yükselti farkını kat eden yüksek eğimi ortaya çıkmıştır Maçka’da aniden daralan vadi, buradan kuzeye doğru hem yana hem de derine doğru genişler, Esiroğlu yakınlarında ortadan kalkarak aşağı çığıra geçer










Trabzon ilinin batısındaki Foldere ve Değirmendere’nin doğusunda kalan Karadere ve Solaklı dereleri kaynaklarını Horos, Soğanlı ve Haldizen Dağları’ndan almaktadır Foldere, Değirmendere, Karadere ve Solaklı Deresi’nin yukarı havzaları güneyde birbirleriyle kavuşurken, daha küçük havzalar halindeki Kalenima Deresi, Yanbolu Deresi, Küçükdere ve Manahos Deresi, kısa boyları ve hızlı akışlarıyla oldukça dar vadiler meydaa getirirler










Yamaçların farklı kayaçlardan meydana gelmesi de engebeyi kuvvetlendiren diğer bir faktördür Tortul ve volkanik sediman karakteri taşıyan yüzeyler kolay aşınırken, volkanik kayaçlar yamaç boyunca yer yer ortaya çıkarak normal yamaç seviyesinden yüksek satıhları oluşturmuşlardır

İlimizdeki göller, Uzungöl heyelan seti gölü, Balıklı Göl, Aygır Gölü, Kara Göl ve Haldizen Dağları’ndaki büyüklü, küçüklü diğer buzul gölleri ile Sera heyelan seti gölüdür














Alıntı Yaparak Cevapla

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)



Deltalar







Karadeniz’e dökülen akarsular, Pleistosen esnasında deniz seviyesinin alçalıp yükselmesi dolayısıyla, kıyılardaki aşındırma ve biriktirme faaliyetleri üzerinde de önemli etkilerde bulunmuşlardır Yataklarını 90 m kadar yarmışlar, son post-glasyal dönemde deniz seviyesinin yükselmesine bağlı olarak aktıkları vadiler boğulmuş, deniz, vadi ağızlarında karaya doğru girinti yapmıştır Daha sonra akarsuların getirdiği alüvyonlar, dolu bir vadi şeklinin gelişmesine neden olmuştur









Bunlardan en önemlisi olan Değirmendere Deltası’nın günümüzdeki kıyı uzunluğu yaklaşık 4 km, vadi içine uzantısı 3,5 km ve alanı 7 km2 civarındadır Diğer deltalar ise Fol Deresi’nin Vakfıkebir, Sera Deresi’nin Yıldızlı, Kalenima Deresi’nin Söğütlü, Yomra Deresi’nin Yomra, Yanbolu Deresi’nin Yalıboyu, Karadere’nin Araklı, Küçük Dere’nin Aşağı Çavuşlu, Manahos Deresi’nin Sürmene ve Solaklı Deresi’nin Of yakınlarında oluşturdukları daha dar alüvyal düzlüklerdir





İklimi







Trabzon ili, kuzeydeki kutbi hava kütleleriyle, güneydeki tropikal hava kütlelerinin geçiş sahası üzerinde yer alır Kışın, güneşim zahiri hareketlerine bağlı olarak, Tropikal Yüksel Basınç’ın güneye inmesiyle, genellikle kuzeyden gelip Anadolu yüksek kara parçası üzerine yerleşmiş bulunan Sibirya Antisiklonu’nun ve kuzeyde Doğu Avrupa üzerinde yer alan kutbi kava kütlelerinin etkisindeki bir konverjans sahası özelliği taşır Ancak, yeryüzüne yakın kısımlarda, kış sıcaklıkları, kuzeyde Karadeniz’in varlığı ve kıyıya yakın mesafede set gibi uzanan Doğu Karadeniz Dağları’nın bulunuşu nedeniyle, aynı enlemlerdeki diğer sahalara göre oldukça ılıman hale gelir









Yağışlar, kıyıya yakın alanlarda yağmur, orta ve yüksek kesimlerde ise genellikle kar şeklindedir Yazın ise yeryüzüne yakın atmosfer bölümlerinde Azor Yüksek Basınç Alanı’nın uzantıları ve Basra Alçak Basınç Merkezi arasında gelişen kuzey sektörlü hava akımları ile Karadeniz üzerinden taşınan nemli kara kütleleri, kıyı kesiminde orografk yağışlara yol açmakta, zaman zaman yine kuzeyden sokulan serin hava baskınları ile soğuk cephe sağanak yağışları da sık sık görülmekte, yüksek seviyelerin soğuk hava damla durumlarında büyük kararsızlık ve önceden kestirilemeyen gelişmeleri ile bol yağışlar düşmektedir Bölgede bu mevsimde ortalama sıcaklık 18,8°C civarındadır








Bahar mevsimleri kış ve yaz arasında yumuşak bir geçişi sağlamakta ve bol yağmurlarıyla dikkati çekmekte, özellikle kıyıya yakın alanlar bu aylarda yoğun ekip-dikme faaliyetlerine sahne olmaktadır İlkbahar mevsimi Mart ayından itibaren kendini göstermeye başlar, Nisan ve Mayıs aylarını içine alır Bu mevsimde aylık ortalama sıcaklıklar 15 °C’nin üzerine çıkar Sonbahar mevsimi ise yaklaşık üç aylık bir dönemi kapsar ancak Eylül ayı kısmen yaz, Kasım ayı da nispeten kış mevsimi özelliklerini taşır









Aktüel basınç değerlerinin Trabzon için yıllık gidişine bakıldığında toplam 1011,1 mb’lık bir değerin olduğu görülür Yaz aylarında basınç diğer aylara göre düşüktür, oysa kış aylarında yıllık ortalamanın üzerine çok az çıkar
İlimizde rüzgar yönü frekansları, sahada etkili olan basınç merkezlerinin yıl içindeki hareketleri, yer şekli özellikleri ve Karadeniz’in etkisi altındadır Karadan ve denizden esen meltem rüzgarları kuzey ve güney yönlü rüzgarların hakimiyetini hissetmektedir Deniz kıyısına yakın kesimlerde güney ve güneybatıdan esen rüzgarlar daha etkilidir Fön rüzgarları Şubat, Mart ve Nisan aylarında görülmekte ve yılda ortalama on iki günü bulabilmektedir









Trabzon ilinde yıllık yağış miktarı ve yıl içindeki gidişi, sahanın Karadeniz’e cephe olması nedeniyle yağış şartlarının oluşumunda, hemen kıyıdan itibaren artan bir eğimle yükselen kara sathı ile Karadeniz’in sıcaklığa bağlı ilişkisi etkili temel faktördür Yağış şartlarının kısa mesafelerde değişiklik göstermesi (mikroklima alanları) yöremizin önemli bir özelliğidir Bu nedenle İlimizde gerek kıyı boyu ve gerekse iç kesimler arasında farklılıklar gösterir








Yörede nisbi nem oranlarının yaz mevsiminde yüksek olduğu ve özellikle iç kısımlara doğru arttığı görülmektedir Bu mevsimde Karadeniz kuzeyinden olan buharlaşmanın, havanın sakin olduğu zamanlarda kıyıya yakın kesimleri etki altında bulundurması ve zamanla güneydeki yüksek alanlarda oluşan alçak basınç merkezine doğru yönelen Meltem rüzgarları sayesinde, nemin doğrudan buralara taşınması nedeniyle, yayla alanlarında çoğu zaman öğleye kadar devam eden açık-berrak bir hava hali ardından vadiler boyunca yükselen su buharı, sahayı tamamen kaplamakta ve bazen günlerce çekilmemektedir









Alıntı Yaparak Cevapla

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)



Dağlık Alanlar








Dağlık alanlar, Doğu-Batı doğrultusunda uzanmakta olup, Kuzeyinde Karadeniz kıyılarını gören yay gibi bir antiklinal ekseni oluştururlar Bölgenin yüksek dağ karakteri, permiyen sonundan itibaren oluşan ve üst kretase sonuna kadar süren kara rejiminde ve üst Pliyosen’deki vertikal hareketler sonucunda teşekkül etmiş, Pleistosen’de son şeklini almıştır









Doğu-Batı yönünde uzanan su bölümü hattının en yüksek bölümü doğudaki Haldizen Dağları’dır Bu dağlar aynı zamanda Doğu Karadeniz Dağları’nın en yüksek bölümü olan Kaçkarlar’ın batıya doğru olan son uzantılarıdır Üst Kretase yaşlı kayaçlardan meydana gelirler Önemli yükseltileri; Demirkapı (3376 m), Kayışkıran (3156 m) ve Karakaya (3139 m) tepeleridir









Buzul vadilerinden zirvelere doğru çıkıldıkça hemen her vadide dağılış gösteren yirmiye yakın, bazıları peş peşe birer gideğenle birbirine bağlı, alanları 100-1900 m2 genişliğinde değişen buzul gölleri yer almaktadır Karagöl, Sarıgöl, Balıklı Göl ve Aygır gölleri en önemlileri olarak sayılabilir Demirkapı, Sağ ve Multat dereleri kaynaklarını bu dağların Kuzey yamaçlarından alırlar Her biri buzul vadilerine kurulu cılız akarsulardır Yan dereleri almaya başladıkları yaklaşık 2000 m seviyelerinden itibaren taşıma güçlerinin artmasıyla birlikte Kuzeye doğru flüviyal topoğrafya kendini iyice belli etmeye başlar Solaklı Deresi’nin doğudaki önemli kolu olan Haldizen Deresi, Demirkapı, Sağ ve Multat derelerinin katılımıyla Kuzeyde 1150 m Seviyelerinde Uzungöl’e ulaşır Buradan itibaren Solaklı Deresi adı altında devam ederek Karadeniz’e karışır









Daha batıda yer alan Soğanlı dağlık kütlesi bir bindirme fayından itibaren aralarına üst kretase –eosen yaşlı riyolit ve porfiridasitlerin sokulduğu dasitik lavlardan meydana gelmiştir Solaklı Deresi’ni oluşturan Büyük Dere ile Haldizen Deresi arasında ortalama 2500 m Yüksekliğinde çok geniş bir plato düzlüğü yer almakta, Soğanlı Dağları’nın alçaldığı bu kesimlerde kıyıyı iç kesimlere bağlayan Of-Çaykara-Bayburt karayolu geçidi bulunmaktadır Su bölümü hattı batıya doğru Kemerlik Dağı (2746 m) ve Ziyaret Tepesi (2850 m) ile devam eder









Bu hat aynı zamanda Karadere’nin güneyindeki su bölümü çizgisini de teşkil etmektedir Karadere’nin Yağmurdere koluyla birleştiği kesime doğru kuzeye girinti yapan su bölümü çizgisi, bu kolu içine alacak şekilde güneybatıya doğru uzanarak Değirmendere Havzası su bölümü hattına ulaşır Karadeniz sahil yolundan güneye, Karadere boyunca ayrılan Araklı-Dağbaşı karayolu, bu bölgede Taşköprü civarında alçalan su bölümü hattından güneye doğru Gümüşhane’ye ulaşır









Su bölümü çizgisi Değirmendere Havzası güneyi boyunca Kostan Dağı ( 2582 m ) üzerinden Deveboynu (3082 m ) ve Kolat Dağları’nı alçalan bir şekilde aşarak Zigana Dağları’nda bir omuz oluşturur Burası, 2000 m seviyesi, Karadeniz kıyılarını iç bölgelere bağlayan önemli bir jeo-stratejik geçit olan Trabzon-İran transit karayoluna zemin oluşturur Trabzon ili sınırları bu bölümde dağ zirvelerinden güneye doğru girinti yapmıştır









Dağlık alanların batı kısmını Kalkanlı ve Horos Dağları oluşturmakta ve genel yükselti seviyesi giderek düşmektedir Viran Kilise Tepesi (1784 m), Taşoluk Tepesi (2420 m), Ayeser Tepesi (2423 m) yayın batı kanadını, Kalkanlı Tepesi (2193 m) ise doğu kanadını meydana getirir Bu yaya bütünüyle Kalkanlı Dağları adı verilir Kuzeybatı-Güneydoğu yönünde uzanan Horos Dağları 10° – 15° lik eğime sahiptir Değirmendere ana akarsuyuna güneybatıdan karışan Maçka Deresi, Çeşmeler Deresi adı ile kaynağını Taşoluk Tepesi’nin güney eteklerinden alırken, yeser Deresi, Horos Dağları’nın su bölümü hattından doğarak, kuzeye doğru derin olmayan “V” şeklindeki bir vadi ile Uçurum (2349 m) ve Ayeser tepelerini birbirinden ayırır









Bu dağlık kütlenin tamamı 2000 m’nin üzerindedir Zirvelere yakın kısımlardan itibaren etkili olan akarsuların mekanik aşındırması dışında özellikle 2400 m’nin üzerinde yer alan konjelifraksiyon hakimiyeti vardır Uçurum Tepesi’nin kuzey yamaçlarında eğimin yükselmesi dolayısıyla akarsuların mekanik tesirleri de artmıştır İl sınırları bu bölgede yaklaşık 2000 m seviyelerinden geçer Horos Dağları zirvelerinden batıya doğru giderek alçalan bu bölümü hattı Erikbeli Yaylası’na kadar devam eder









Alıntı Yaparak Cevapla

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)



Tepelik Alanlar







Dağlık kütlenin kuzeye doğru devam eden vadiler arası bölümleri giderek daralmış ve yan derelerle önemli ölçüde parçalanmışlardır Bu nedenle tepelik alanlar, yükseltileri güneyden kuzeye doğru giderek alçalan komşu havzalarla olan su bölümü çizgilerini takip eder










Doğudan batıya doğru başlıça tepeler olan Haldizen ile Karadere akarsuları arasındaki Mador Tepesi (2742 m), Polot Tepesi (2880 m), Ziyaret Tepesi (2829 m), Seslikaya Tepesi (2117 m), Gümüşki Tepesi (2375 m), Karadağ (1946 m), Oba Tepesi (1951 m), Güzelyayla Tepesi (1945 m) ve Yankaya Tepesi (1410 m) havzaların iç kısımlarında, akarsu kolları aralarına doğru sokulan bir dağılış göstermektedirler Batıdaki akarsu kollarının az oluşu, bu alanın daha az parçalanmasına neden olmuştur










Trabzon ilinin Jeomorfolojik unsurlarından birisi de kütle hareketleridir Bunlar büyüklüklerine göre heyelanlar, toprak akması ve soliflüksiyondur Trabzon ilinin şekillenmesinde son derece önem taşıyan kütle hareketlerinin oluşmasının temel nedeni zeminin yapısıdır Hakim materyaller olan lavlar ve tüfler bünyelerindeki yarık ve çatlaklarından dolayı az çok su geçirme özelliğine sahiptir Yine yaygın halde bulunan tüfler büyük ölçüde gözenekler ihtiva ederler










Yörenin oldukça fazla yağış alması, sıcak ve nemli oluşu, kayaçların derinliklerine kadar ayrışmasına sebep olurken, genel yamaç eğimlerinin 25° – 30° nin üzerinde oluşu ve yıl içerisindeki belli aylarda alınan toplam yağışın uç değerlere yakın miktarlara ulaşması da kütle hareketlerini teşvik etmektedir Günümüze kadar meydana gelmiş olan heyelanların en önemlileri; Çaykara-Ulucami (1929, 146 ölü), Sera (1949), Maçka-Çatak (1988, 63 ölü), Sındıran (1990) ile Karakaş ve Kavak heyelanlarıdır










Toprak akmalarında örnek olarak Maçka’nın kuzeybatısındaki Ormanüstü Köyü’nün Maçka Deresi’ne bakan yamaçlarının eteklerindeki ve biraz daha güneyindeki sahaları verilebilir

Yamaç Soliflüksiyonu ise en çok yüksek eğimli ve vadi yamaçları ile yayla ve mezralardır









Nüfusu






Türkiye’de ilk nüfus sayımının yapıldığı 1927 yılında 293055 olan Trabzon İli Nüfusu 2009 yılı Adrese Dayalı nüfus sayımına kadar geçen 82 yıllık süre içerisinde yaklaşık 2,6 kat artarak 765127′ye ulaşmıştır Aynı dönem içerisinde ise Türkiye Nüfusu yaklaşık 5,3 kat artarak 13648270′den 72561312′e ulaşmıştır










2009 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre 765127 olan nüfusun 378602’si (%49,43) erkek, 386525′i (%50,57) kadındır Şehirler nüfusu 408103 (% 53,34), köyler nüfusu ise 357024 (% 46,66)’dir Merkez İlçe nüfusu 292254′dür

2009 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre Trabzon 81 İl içinde toplam nüfus itibariyle 26′ncı sırada yer almakta ve Türkiye nüfusunun %1,05′ini teşkil etmektedir






Nüfusun Eğitim Durumu








Trabzon İlinde Okuma ve yazma bilen nüfusun oranı Türkiye genelinde olduğu gibi her iki cinsiyet için de sürekli artış göstermiştir 1935 yılında erkeklerin % 28′i, kadınların % 3,7’si okuma yazma bilirken, bu oran 2008 yılında erkeklerde % 975′e, kadınlarda % 838′e yükselmiştir










Trabzon’da Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2008 Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre, okuma yazma bilenlerin oranı % 90,56 olup, okuma yazma bilmeyenlerin oranı ise % 9,44′dür Okuma yazma bilen nüfusun (587498) % 52,94′ü erkek, % 47,06’sı kadın olup, okuma yazma bilmeyen nüfusun (61242) % 12,99′u erkek ve % 87,01′i ise kadındır









Alıntı Yaparak Cevapla

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)





Akçakale







Trabzon’un 18 km batısında bulunan Akçakale’de denize hâkim bir terasta ilçeye ismini veren kale yer almaktadır Kalenin 1297-1330 yılları arasında İmparator Aleksios11 tarafından Selçuklulara korunmak amacıyla yaptırıldığı sanılmaktadır Trabzon’un fethinden sonra Kale yedi yıl daha savunulmuş ve sonra Fatih Sultan Mehmed’in komutanlarından Mahmut Paşa tarafından ele geçirilmiştir Kuşatma sonunda şehit düşen Mahmut Paşa da kaleye gömülmüştür Osmanlı döneminde onarım geçiren ve bazı yeni ilavelerle genişletilen kale önemli bir askeri üs olma özelliğini yüzyılımızın başlarına kadar korunmuştur









Moloz ve kesme taştan yapılan kalenin birçok bölümü yıkılmış olmasına rağmen yinede orijinal görünümünden pek fazla uzaklaşmamıştır Ancak katlar arasının ahşap oluşu bu bölümlerin günümüze ulaşmasını engellemiştir





Trabzon Kalesi







Büyük bir bölümü ayakta kalan surlar şehrin eski yapılarını oluştururlar Bugünkü surların en eski bölümü Roma devrine MS 5 yüzyıla tarihlenmektedir Surların daha eski safhaları hakkında tarihi kaynaklar bilgi verirler 5 yüzyılda şehri gören Kesenefon surların varlığından sözetmektedir Trabzon surları Yukarı Hisar, İçkale, Orta Hisar ve Aşağı Hisar olmak üzere üç bölüme ayrılmaktadır










Yukarı Hisar ile Orta Hisar, Kuzgun Dere ile İmaret (İskeleboz ) deresi arasındaki yüksek kaya kitlesi üzerine kurulmuştur Bu bölüm kalenin en eski bölümünü meydana getirmekte ve kaba olarak bir yamuğa benzemektedir Şehrin adı bu Trapez-Trabezus yamuk şeklinden gelmektedir





Cephanelik




İreni ve Fatih kulesi olarak bilinen yapının Yıldız Sarayı albümlerindeki resminin altında H1305 yılında yaptırıldığı yazılıdır Kapısı üzerinde IIAbdülhamit tuğrası ve kitabe de bunu doğrular Cephaneliğin 1887 yılında yaptırıldığı kesin olarak anlaşılmaktadır








Yaklaşık 25-40 m çapında iç içe dairevi iki bölümden oluşmaktadır İç bölüm dört, dış bölüm ise üç katlıydı İç ve dış yapılarda oval kemerli üçer adet pencere bulunmaktadır Yüksek bir koruma duvarı içine alınmış olup batı yakınında ise karakol hanesi vardı 1916-1918 Rus işgali sırasında mühimmat deposu olarak kullanılmış ve 9 Temmuz 1919′da bir patlamayla örtüsü yıkılmıştır








Günümüzde özel sektör tarafından aslına uygun olarak restore edilmektedir









Alıntı Yaparak Cevapla

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)



Küçük Ayvasıl Kilisesi






Şehrin en eski kiliselerinden birisidir Üç nefli bir bazilikadır Narteksi yoktur Nefler içten ve dıştan yuvarlak planlıdır Zemininde kriptası bulunur Naosta T şekilli iki ayak ile iki İon başlıklı sütün bulunur Giriş kapısında bir Bizans kabartması ile 884-885 tarihinde I Basil zamanına ait onarım kitabesi bulunmaktadır İçerisinde daha geç dönemlere ait fresk kalıntıları bulunmaktadır






Santa Maria Kilisesi






Sultan Abdülaziz’in müsaadeleriyle inşaatına başlanılan Merkez Kemerkaya Mahallesinde bulunan tarihi tescilli yapı, Vatikan idaresi tarafından 1852-1874 yılları arasında yaptırılmıştır
Etrafı yüksek duvarlarla çevrili bahçe içerisindeki kilise, lojman ve ek binalarla oluşan bir komplekstir Ayrıca, Samsun’daki katolik kilisesi içerisinde asılı bulunan tarihçede Trabzon’daki katolik kilisesinin yapımı için 1845′de bir heyet oluşturulmuş, evin inşaasına 1852 yılında başlanıldığı, kilisesinin ise 1869-1974 yıllar arasında yapıldığı belirtilmektedir






Alıntı Yaparak Cevapla

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)



Konaklar ve Evler



Çakırağa Konağı







Trabzon’un Of ilçesi’nin Sarıağaç köyünde bulunan konak İsmail ağa tarafından H1237 (1821) yılında yaptırılmıştır Konağın zemin katı kesme taş olup, kış odası, kiler ve ambar burada yeralmaktadır Ahşap Bağdadi kaplamalı ikinci kattaki oda sayısı tam olarak bilinmemektedir
Çakırağa konağı, 1979 yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce onarılarak günümüze kadar ulaşmıştır






Kundupoğlu Evi






Yarımbıyıkoğlu evinin güneyinde yer alır Sadece bir kısmı ayakta kalmıştır Zamanında dar sofalı planlıydı Bugün onarılan fevkani, üst oda alçı, ahşap oyma ve kalem işi süslemelere sahiptir 18 yüzyıla tarihlenmektedir






Memişoğlu (Kastel) Konağı






Sürmene ilçesinin 4 km doğusunda ana yolun üzerinde yer almaktadır İki katlı büyük bölümü taştan yapılmış ve ahşap işçiliği ile ünlüdür Yapılış tarihi bilinmemekle birlikte 18 Yüzyıla tarihlenmektedir





Nemlizade Konağı






Gazi Paşa Mahallesi’nde, Nemlizade Hacı Ahmet Efendi tarafından yapımına başlanmış,1892 yılında tamamlanmıştır Haremlik Selamlık bölümlerden oluşan dört katlı, dönemin Avrupai üsluplarını yansıtan bir yapıdır Haremlik bölümünün zemin kat salon ve odalarında Kütahya çinileriyle oluşturulmuş panolar bulunmaktadır






Ortahisar Evleri






Eski Türk evlerini ön plana çıkartan en önemli unsur geleneksel mimari tarzındaki fonksiyonellik ve estetiktir Bu evler bir yandan kentsel konumları ile diğer yandan mimarileriyle dikkate değerdirler Eski Türk evleri yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünün günümüzde yaşamaya devam eden en önemli yapı taşlarıdır





Orta Mahalle Evleri






Anadolu’nun kimi bölgeleri “Örnek Evler” niteliğini taşıyan yerleşme örnekleri açısından günümüze kadar önemli değişiklikler geçirmeden gelebilmiştir Bu yerleşmeler arasında Akçaabat-Orta Mahalle Evleri Karadeniz Bölgesinde en önde gelenlerden birisi olarak sayılabilir





Yarımbıyıkoğlu Evi






Pazarkapı Mahallesinde Kundupoğlu sokaktadır 2 katlı dış sofalı planlı bir evdir Kötü onarımlarla süsleme özelliklerini yitirmiştir Kitabesinden 1706 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır




































Alıntı Yaparak Cevapla

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)



Müzeler


Atatürk Köşkü






Köşk, 19 yüzyıl başlarında Trabzon’a hakim Soğuksu Sırtlarında Konstantin Kabayanidis tarafından yazlık olarak yaptırılmıştır Avrupa ve Batı Rönesans mimarisinin etkilerini taşıyan binada büyük ve gösterişli Avrupa simgeleri kullanılmıştır Bununla birlikte Köşkün dış cephesinde taş işçiliği kullanılmış olup, bahçesi çam ağaçlarıyla çevrilidir İç cephede tuğla kullanılmış merdivenler ahşap ve korkulukludur Katlarda karo kullanılmış ve tavanlar ampir tarzda alçı süslemelidir Su ve ısı tesisatı ise zamanın ileri teknolojisiyle döşenmiştir Atatürk Köşkü, bodrum katıyla birlikte 4 katlı tesçilli bir yapıdır Giriş katında oturma odası, dinlenme odası, yemek odası ve misafir odası bulunmaktadır








Kattaki mekanlara geçit veren giriş katı salonunda Atatürk’ ün 15 Eylül 1924 tarihi akşamı Belediyece verilen yemekte yaptığı konuşmalarının metni asılıdır Salonun ortasında bilardo masası bulunur Tavana asılı porselen gövdeli avize Nemlizade Konağı’ ndan temin edilmiştir Salonun kuzey girişindeki dinlenme odasında büyük önder mal varlığının büyük bir bölümünü millete armağan etme kararını imzalamıştır








Birinci katta çalışma odası, büyük yatak odası, bekleme odası ve toplantı odası vardır Bu odalara geçit veren salon duvarlarında Atatürk’ün değişik yurt gezilerine ait fotoğrafları ve bizzat kendi kurşun kalem işaretlerinin bulunduğu Türkiye haritası bulunmaktadır İkinci katta ise salon ve salona açılan iki oda bulunmaktadır








Büyük önder Atatürk Trabzon’u üç kez ziyaret etmiştir Atatürk Eylül 1924 tarihinde Trabzon’a ilk ziyaretini gerçekleştirdi 15 Eylülde Trabzon Belediyesi’ne ve 3 Genel Müfettişliği ziyaretlerinden sonra Soğuksu’ ya gezi amaçlı götürülmüş ve burada dinlenmek için durmuştur Atatürk ikinci kez Kasım 1930′da Trabzon’u tekrar onurlandırdığında Köşk’te ağırlanmış ve çok memnun kalmıştır Büyük Önder Haziran 1937 tarihinde Trabzon’u üçüncü kez ziyaretlerinde kendisi için hazırlanan Köşkte iki gece kalmıştır 11 Haziran gecesi Köşk’te bütün mal varlığını, canından çok sevdiği Türk Ulusuna armağan etme kararı almış olan Atatürk mal varlığının bir listesini hazırlayarak gereğinin yapılması için Başbakan’ a göndermiştir








Atatürk Trabzon’daki Köşk’ ten mal varlığını milletine adarken şöyle diyordu: “İnsanın serveti manevi kişiliğinde olmalıdır Mal ve mülk bana ağırlık veriyor Bunları milletime vermekten ferahlık duyuyorum

Bilinmeyen bir sebepten dolayı Soğuksu’daki Köşk Türk Ulusuna armağan edilen mal varlığı listesinde yoktu ve ölümünden sonra kız kardeşi Makbule BOYSAN’ a kaldı
Bütün mal varlığını Ulusuna bağışlama kararı alan Atatürk’ün Başbakanlığa gönderdiği listede Köşk’ ün yer almaması konusunda değişik görüşler ileri sürülmüştür









8 Temmuz 1942′de Trabzon Belediyesi BOYSAN’dan Köşk’ü 10000 lira karşılığında satın almıştır Trabzon İcra Memurluğu tarafından binanın yevmiyesi yapılmış ve aynı yıl Köşk halka açık müze haline dönüştürülmüştür Atatürk Köşkü Trabzon’a gelen ziyaretçilerin çoğunluğu tarafından ziyaret edilen tarihi bir mekandır




















Alıntı Yaparak Cevapla

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)



Ayasofya Müzesi







Trabzon Ayasofya Müzesi, Trabzon'un Yenimahalle semtinde bulunan tarihi müzedir
İstanbul'un Latinler tarafından işgal edilmesinden sonra kaçan ve Trabzon'da 1204 yılında yeni bir devlet kuran Komnenos ailesinden Kral IManuel (1238-1263) tarafından 1250-1260 yılları arasında yaptırılan ve bir manastır kilisesi olan Ayasofya adı "Kutsal Bilgelik" anlamına gelir










Geç Bizans Kiliselerinin en güzel örneklerinden biri olan yapı, kapalı kollu haç planlı olup, yüksek kasnaklı bbir kubbeye sahiptir Kuzey, batı ve güneyinde revaklı üç kirişi bulunmaktadır Yapı ana kubbenin üzerine değişik tonozlarla örtülmüş ve çatıya farklı yükseltiler verilerek kiremitle örtülmüştür










Üstün bir işçiliğin görüldüğü taş plastiklerde Hıristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu Dönemi İslam sanatının da etkileri görülmektedir Kuzey ve batıdaki revak cephelerinde görülen geometrik geçmeli bezemeleri içeren madalyonlarla, batı cephesinde görülen mukarnaslı nişler Selçuklu taş işlemelerindeki özellikleri taşımaktadır










Binanın en görkemli cephesi güneyidir Burada Adem'le Havva'nın yaratılışı kabartma olarak bir friz halinde anlatılmıştır
Güney cephesindeki kemerin kilittaşı üzerinde Trabzon'da 257 yıl hüküm süren Komnenos Hanedanı'nın sembolü olan tekbaşlı kartal motifi bulunmaktadır











Kubbede ana tasvir İsa, onun tanrısal yönünü aksettiren Hristos Pantokrator (Herşeye kâdir İsa) tarzıdır Bunun altında bir kitabe kuşağı, daha altta ise melekler frizi bulunur Pencere aralarında oniki havari tasvir edilmiştir Pandantiflerde değişik kompozisyonlar yer almaktadır İsa'nın doğumu, vaftizi, çarmıha gerilişi, kıyamet günü gibi sahneler betimlenmiştir











Fatih Sultan Mehmed'in 1461 yılında Trabzon'u fethiyle camiye çevrilmiş ve vakıf eser olmuştur 1868 yılında Bursa'lı Rıza Efendi'nin teşvikleriyle yeni baştan onarılmıştır

I Dünya Savaşı yıllarında Ruslar tarafından işgal edilen Ayasofya, askeri karargâh, hastane, depo ve savaştan sonra yine cami olarak kullanılmıştır 1958-1962 yılları arasında Edinburgh Üniversitesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü işbirliği ile restore edilerek, 1964 yılında müzeye çevrilmiştir
















Alıntı Yaparak Cevapla

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)



Cevdet Sunay Müzesi






İlimiz Çaykara İlçesine 21 km uzaklıkta bulunan, Çaykara-Sultan Murat Yaylası yolu üzerindeki Ataköy beldesindedir
1900 yılında Ataköy’de doğan, Genelkurmay Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 5 Cumhurbaşkanlığı ve Kontenjan senatörlüğü yaptıktan sonra 1982 yılında ölen İlimizin yetiştirdiği devlet adamı Cevdet SUNAY’ın doğduğu ev, restore edilerek 2001 yılında Cevdet Sunay Evi-Müzesi olarak ziyarete açılmıştır










Yapı iki katlı tipik bir köy evi olup dış duvarları kesme taştan, iç bölmeler ahşaptan yapılmıştır Alt kat depo olarak kullanılmaktadır Müze olarak düzenlenen zemin katın doğu-batı istikametinde iki kapısı vardır










Girişte geniş bir salon yer almakta olup, geleneksel köy evinin oturma mekanı olarak aslına uygun biçimde düzenlenmiştir Duvarlar Cevdet SUNAY’ın yaşamından kesitleri yansıtan fotoğraflarla dekore edilmiştir










Çalışma odası olarak düzenlenen mekanda; Cevdet SUNAY’ın kitapları, fotoğrafları, şilt, berat ve diğer belgelerle birlikte çalışma masası ve koltuklar yer almaktadır Yatak odası, kendi kullandığı karyola, komidin ve diğer özel eşyalarla, misafir odası da yine kendisine ait özgün eşyalarla düzenlenmiştir










Cevdet Sunay Evi-Müzesi; gerek burada sergilenen birbirinden kıymetli özel eşyaların gerekse Sultan Murat Yaylası Yolu üzerinde bulunan Ataköy’ün doğal güzelliklerinin yakından görülmesi ve hissedilmesi açısından görülmeye değer bir yerdir










Cevdet Sunay Evi-Müzesi Pazar günü hariç haftanın diğer günlerinde ziyarete açıktır

































Alıntı Yaparak Cevapla

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)

Eski 08-04-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)



Trabzon Müzesi







Trabzon Müzesi olarak düzenlenen konak, Zeytinlik Caddesinde, 1900’lü (1898-1913) yılların başlarında Banker Kostaki Teophylaktos tarafından konut olarak yaptırılmıştır Konağın mimarlarının ismi tespit edilememiştir Ancak mimarlarının İtalyan olduğu belirlenen yapıda kullanılan bir çok malzemenin İtalya’dan getirildiği bilinmektedir









Kostaki Teophylaktos 1917 yılında iflas edince, bu yapıyla birlikte bütün mal varlığına haciz konulmuş ve konak Nemlioğlu ailesi tarafından satın alınmıştır

Milli mücadele yıllarında karargah binası olarak kullanılan yapı, 1924 yılında Atatürk’ün Trabzon’u ilk ziyaretinde konaklaması için düzenlenmiştir 15-17 Eylül tarihlerinde Atatürk, eşi Latife Hanım ve beraberlerindekiler bu konakta kalmışlardır








Trabzon Valisi Ali GALİP Bey zamanında 1927-1932 yıllarında 25000-TL bedelle kamulaştırılarak 1927-1931 yılları arasında Hükümet Konağı, 1931-1937 yılları arasında müfettişlik binası olarak kullanılmıştır

1937 yılında Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edilen yapı, 50 yıl Kız Meslek Lisesi olarak hizmet vermiş, 1987 yılında müze olarak düzenlenmek üzere Kültür Bakanlığına tahsisi yapılmıştır








Ülkemizin sayılı sivil mimarlık örnekleri arasında yer alan konağın bodrum kat hariç tüm kat duvarları tamamen kalem işi süslüdür
1988-2001 yılları arasında Kültür Bakanlığınca restorasyonu tamamlanan konak 22 Nisan 2001 tarihinde Trabzon Müzesi olarak ziyarete açılmıştır








Konağın bodrum katı; Arkeolojik Eserler Seksiyonu, zemin katı; Konak Teşhiri, birinci katı; Etnoğrafik Eserler Seksiyonu ve asma katı; İdari Bölüm olarak düzenlenmiştir








Arkeolojik Eserler
Bu bölümde; Eski Tunç, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans Dönemi Mermer, Bazalt, Pişmiş Toprak, Metal ve Cam Eserlerle birlikte Sikkelere yer verilmiştir

Konak Eserleri
Müzenin 2katı Konak yaşantısını yansıtmak üzere düzenlenmiştir Bu kat Barok tarzına yaklaşan kalem işi süslemeleri ile Kostaki Konağı’nı ülkemizin sayılı Sivil mimarlık örnekleri arasına katmaktadır

Etnoğrafik Eserleri
Bu bölümde; Yöresel özellik arz eden eserlerin yanı sıra İslami Eserler ve Osmanlı Dönemi Eserlere yer verilmiştir

















Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.