Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm SözlüğüY economy class Ekonomi sınıfı Yabancı bağımsız tur Foreign independent tour Yaklaşık yatırım maliyeti Approximately investment cost Yalnız gidiş Single journey yanlış gönderilen bagaj ing: misrouted baggage fra: bagage égaré alm: fehlgeleitetes Gepäck yolcunun gitmekte olduğu uçak yerine farklı bir yere giden bir başka uçağa yanlışlıkla yüklenen valiz Yap-işlet modeli Build-operate model Yap-işlet-devret modeli Build-operate-transfer model Yapımı devam eden tesis Facility under construction Yardımcı Hizmet Tesisleri Auxilliary service Facility Yarı hazır karışım Promix Yarım pansiyon Demi pension Yatak kahvaltı ile öğle veya akşam yemeklerindne birini içeren konaklama tarifesi yaşam tarzı etüdü ing: lifestyle study fra: étude de train de vie alm: Untersuchung der Lebensart kimlerin ne amaçla seyahat ettiklerinin araştırıldığı etüd Yat (ing: yacht fra: yacht alm: Yacht) Yat gezi ve spor amacıyla yararlanılan taşıyacakları yolcu sayısı 36'yı geçmeyen yük ve yolcu gemisi niteliğinde olmayan tonilato belgelerinde "ticari yat" veya "özel yat" olarak belirtilen deniz aracıdır Yat çekek yeri Deniz üzerinde yapılaşma zorunluluğu olmayan ve yatlara kışlama karada muhafaza bakım ve küçük onarım (tersane ve büyük onarım tesisleri hariç) hizmetlerini verebilecek niteliklerle Turizm Bakanlığı'nca belirlenen tesis ve techizata sahip olan tesisleri ifade eder Yat işletmeleri Yat işletmeleri sahip oldukları veya kiraladıkları yerli ve yabancı bayraklı yatları mürettebatlı veya mürettebatsız olarak Yat Turizm Yönetmeliği çerçevesinde belirlenen şartlarla gezi eğlence ve spor amaçlı olarak kullanmaları için yatçıların geçici kullanımına vererek faaliyet gösteren Turizm Bakanlığı'nca belgelendirilmiş tesisleri ifade eder Yat kayıt belgesi Yatçıların gümrük pasaport sıhhi muamele liman yatçı mihmandar eşya ve diğer beyanları ve bu beyanlara göre görevlilerce yapılan giriş ve çıkış kayıt işlemlerini (transit log) kapsayan belgedir yat-otel (yatel) (ing: yacht hotel fra: yacht hôtel alm: Yachthotel) yat yolcularının kısa sürede dinlenmesini sağlamak üzere deniz kıyısında inşa edilmiş sınırlı yatak kapasitesine sahip tesis Yat tipleri Yatları başlıca üç grupta toplamak mümkündür a) Yelkenli (rüzgar gücü ile seyreden bunun yanında acil durumlarda kullanılmak üzere motor da olan) yatlar b) Motor gücüyle hareket eden motorlu yatlar c) Yelkenli ve motorlu yatların özelliklerini taşıyan karma yatlar Yat Turizmi Yönetmeliği 08061983 tarih ve 83/6708 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla kabul edilen ve 04081983 tarih ve 18125 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yat Turizmi Yönetmeliği Yat turizmi Yat limanı işletmeciliği ve yat işletmeciliğinin yönlendirilmesi ve geliştirilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması ile işletmecilerin kamu görevlilerinin ve yatçıların uyacakları kuralları belirler Yatçılık Bölgesi Yatçılık bölgesi deyimi yat turizmi potansiyeline sahip bölgeleri ifade eder Türkiye'de Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu uyarınca belirlenmiş ve belirlenecek olan askeri yasak bölgeler ile Genelkurmay Başkanlığı'nca yat turizmi yapılması sakıncalı görülen bölgeler dışında ülke sahillerinin tamamı (2565 sayılı kanunun geçici 1 Maddesi hükmü saklı kalmak kaydıyla)yatçılık bölgesi olarak ilan edilmiştir Yatak doluş oranı Bir otelin müşterilere satışa çıkartılan odalarının önemli bir kısmı çift yataklı odalardan müteşekkil olabilir Böyle bir durumda otelin doluş oranını yataklar üzerinden hesaplamak daha yararlıdır Yatak Doluş Oranı =Müşteri sayısı/ Yatak Sayısı Yatak ve kahvaltı Bed and breakfast (B/B) Yatak ve standart kahvaltı kahvaltı dahil fiyat Yatay Bütünleşme Turizm endüstrisinde arzı oluşturan ve aynı iş kolunda faaliyet gösteren işletmelerin kendi aralarında meydana getirdikleri birliklerdir Yatay bütünleşme turistik ürünü oluşturan ulaştırma şirketleri konaklama tesisleri tur operatörleri seyahat acentaları ve hatta ülkeler arasında da gerçekleşebilir Yatırım Investment Yatırım izni Investments allowance Yatırım projesi Investment project Yatırım süreci Investment process Yatırım zaman tablosu Investment time table Yatırımcı Investor Yatırım Finansman Fonu Investment Finance Fund Kurumların yatırım harcamalarını karşılamak üzere ayırdıkları meblağlar üzerinden Kurumlar Vergisi ertelemelerinden yararlanmalarını sağlayan bir teşvik tedbiridir Finansman fonunundan yatırım indiriminden yararlanan firmalar faydalanabilirlerSöz konusu tedbir 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nda öngörülmüştür Yatırım teşvik belgesi Investment incentive certificate Yatırımları ve Döviz kazandırıcı İşlemleri Teşvik Tebliği (93/4000 Sayılı) Decree for the Encouragement of İnvestments and foreign Currency Earning Yayınlanmış fiyat Marked rate yaz tarifesi ing: summer schedule fra: tarif estival alm: Sommerfahrplan yaz süresince geçerli olan tarife Yazlıkçı ing: summer house vacationist fra: estivant alm: Sommerhaus- Urlauber tatilini yazlıkta geçiren kimse yedek aşçı ing: assistant chef fra: cuisinier tournant alm: Hilfskoch izinde hastalıkta tatil günlerinde birim şefleri ya da bir aşçı olmadığı zaman onların yerine çalışan aşçı yeme-içme-eğlence sektörü ing: *******ments and entertainment fra: secteur restauration-loisirs alm: Restaurations- und Unterhaltung yeme- içme eğlence ihtiyacını karşılayan kuruluşlar kesimi Yeme-içme faaliyeti Board activity yemek servis endüstrisi ing: catering industry fra: industrie de la restauration co alm: Catering- Industrie sipariş üzerine toplu olarak yemek hazırlayıp dağıtım ve servisini konu alan iş ve bu konuda çalışan işletmelerin tümü yemek tarifi ing: recipe fra: recette alm: Kochrezept bir yemek türünün hazırlanması için malzemeleri miktarlarını ve bu malzemelerin karışım sıralarını belirleyen metod Yemek Kartı Oda satışlarının pansiyon dahil şeklinde yapıldığı durumlarda müşterinin restoranlardan yiyeceğini (pansiyonunu) alabilmesi amacıyla kullanılan bir belgedir Giriş yapan müşteriye kahvaltı öğla akşam yemeklerinden hangisini alacak ise o bölümler boş olarak verilir Müşterinin yemek almayacağı öğünler ise iptal edilir Müşteri bu belge ile restorana gider ve yemeğini alır yeniden teyit ing: reconfirmation fra: reconfirmation alm: Rückbestätigung bir rezervasyonun kullanılacağının yeniden teyidi Yer ayırtma rezervasyon Reservation booking Yer hizmetleri Ground operations Yer hizmetleri operatörü Ground operator Yerel incoming acentası Transfer agent Yerel tur operatörü Local tour operator Yerli turist Domestic tourist Bir ülke içinde gerçekleşen turizm hareketine katılan o ülke vatandaşları YK Bed and breakfast Yatak kahvaltı yer bileti ing: seat reservation ticket fra: coupon de siège alm: Platzkarte taşıt aracında oturulacak yeri belirleyen ve asıl biletle beraber geçerli olan bilet yer görevlisi ing: usher fra: ouvreuse alm: Platzanweiser tiyatro sinema veya düğünlerde yer gösteren görevli yer hizmetleri ing: ground handling fra: services au sol alm: touristische Dienstleistungen bir turiste veya turist grubuna gezmek için seçtiği yere ulaştıktan sonra verilen servisin tümü yer hizmetleri binası ing: ground handling building fra: aérogare alm: touristisches Dienstleistungsge turist veya turist grubu ile ilgili hizmetlerin verildiği bina yer operatörü ing: ground operator fra: opérateur de terrain alm: Bodenoperateur turizm merkezinde ulaşım transfer yerel gezi sağlayan hizmet sunucu yere inme ing: landing fra: atterissage alm: Landung uçağın piste inmesi yerel el sanatı ing: local handicraft fra: artisanat local alm: lokales Kunsthandwerk belirli bir yöreye özgü el sanatı türü yerinde bilgilendirme ing: on-site information fra: interprétation alm: Information an Ort und Stelle turizmin olumsuz sosyokültürel etkilerini azaltmak üzere ziyaret merkezinde yapılan tanıtım yerli seyahat acentası ing: domestic travel agency fra: agence de voyages nationale alm: einheimisches Reisebüro yurtiçi seyahat acentası yerli turist ing: domestic tourist fra: touriste national alm: einheimischer Tourist ikametgâhının bulunduğu ülke sınırları içinde asıl ikametgâhı dışındaki bir yere para karşılığı bir iş yapmaksızın ve bir yıldan kısa süreli seyahat eden kişi yerli ürün paketi ing: domestic package tour fra: produit touristique national alm: inländisches Tourismusprodukt aynı tur programı kapsamında farklı turizm türlerine yer veren ülkesel ya da yöresel tur yeşil alan ing: green area fra: espace vert alm: Grünzone bir imar plânında park bahçe orman gibi bitkilerin yetişmesi ve insanların gezi dinlenme temiz hava alma ihtiyaçlarının karşılanması için ayrılan alan yıl boyu turizm ing: yearlong tourism fra: tourisme permanent alm: ganzjähriger Tourismus yılın on iki ayına yayılan turizm faaliyetleri Yıldız ing: star fra: étoile alm: Stern belgeli konaklama tesislerinde kategori ve kaliteyi gösteren işaret yılın en çok trafiği olan ayı ing: peak month fra: mois de pointe alm: verkehrsreichster Monat des Jah turist trafiğinin en yoğun olduğu ay yiyecek - içecek ing: food and beverage fra: produits alimentaires alm: Verpflegung yemeye ve içmeye elverişli olan her şey yiyecek -içecek tesisi ing: *******ments facility fra: établissement de restauration alm: Restaurationseinrichtung yeme içme ihtiyacını karşılayan kuruluş yiyecek- içecek sektörü ing: food and beverage sector fra: restauration alm: Lebensmittel-und Getränkesektor kişilerin beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasına dönük faaliyetlerde bulunan değişik tür ve yapıdaki işletmelerin tamamı yoğun kullanım zamanı ing: peak use period fra: période de pointe alm: Höchstleistungsperiode olanakların günün haftanın ya da mevsimin en fazla kullanıldığı zamanı yoğun turist akını ing: tourist influx fra: affluence touristique alm: hoher Touristenzufluß bir ülkeye belli bir zaman kesitinde sayısal olarak normal girişlerin çok üzerinde olan turist girişi Yolcu Passenger Yolcu konşimentosu Passenger manifest Yolculuk Journey Yönetici Manager Yönetim Management Yükleme faktörü Load factor Uçağın doluluk oranı Yüzer Ev Genellikle motorsuz olup daha ziyade nehir göl ve bazen de deniz kenarına bağlı olarak inşa edilen ve normal bir evin tüm kolaylıklarına sahip olan bir konaklama türüdür Bu tür konaklama tesisleri özellikle İsviçre Macarietan ve Çek Cumhuriyet'nde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır yöresel tanıtım ing: local information fra: promotion locale alm: ortsbezogene Bekanntmachung yöre ile ilgili tanıtım yüksek kalite düzeyi ing: benchmark fra: haute qualité de production alm: qualitativ hohes Niveau müşteri talebine uygun olarak yüksek kaliteli üretim düzeyi yüksek sezon ing: high season peak season fra: haute saison alm: Hochsaison turist trafiğinin en yoğun fiyatların en yüksek olduğu zaman yüksek yoğunluk ing: peak density fra: fréquentation maximale alm: hohe Übernachtungsdichte yoğun dönemde konaklama yapan kişilerin sayısal yoğunluğu yumuşak turizm ing: soft tourism fra: tourisme doux alm: Sanfter Tourismus doğayla birleşebilen turizm yunus simgesi ing: dolphin symbol fra: label de dauphin alm: Delphinsymbol çevreye duyarlı yatlara verilen belge ve plâketteki sembol yurt içi tur ing: domestic tour fra: circuit touristique intérieur alm: Inlandreise bir noktadan başlayıp aynı noktaya dönebilen bir programa bağlı bir ya da fazla gecelemeyi içine alan taşıma ve konaklama tesislerinin standartları önceden belirtilen organizasyon yüzer lokanta ing: floating restaurant fra: restaurant flottant alm: schwimmendes Restaurant Türk karasularında veya limanlarında turizm amaçlı olarak yeme-içme hizmeti verebilecek nitelikteki kendiliğinden hareket etme kabiliyetine sahip veya bir römorkör vasıtasıyla çekilen denize elverişlilik belgesi bulunan deniz aracı yüzer otel ing: floating hotel fra: hôtel flottant alm: schwimmendes Hotel Türk karasularında veya limanlarında turizm amaçlı olarak konaklama hizmeti verebilecek nitelikteki kendiliğinden hareket etme kabiliyetine sahip veya bir römorkör vasıtasıyla çekilen denize elverişlilik belgesi olan deniz aracı yüzer tesis ing: floating establishment fra: établissement flottant alm: schwimmende Anlage bir ülkenin karasularında veya limanlarında turizm amaçlı olarak konaklama ve/veya yeme- içme hizmeti verebilecek nitelikteki kendiliğinden hareket etme yeteneğine sahip veya bir römorkör vasıtasıyla çekilen deniz aracı yüzme havuzu ing: swimming pool fra: piscine alm: Schwimmbad spor sağlık ve eğlence amacıyla kullanılan yüzme mahalli |
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm SözlüğüV - W Varış (ing: arrival fra: arrivée alm: Ankunft) ulaşma Vanş Yeri Destination Seyahat eden kimsenin ulaşmak istediği ülke veya bölge Varlık (ing: wealth fra: patrimoine alm: Reichtum) bir ülkenin sahip olduğu zenginlik Varlıklar aktifler Assets Bilançonun aktifinde yer alan varlıklar VC (Bkz Değişken maliyetler) vejeteryan mutfağı (ing: vegetarian cuisine fra: cuisine végétarienne alm: vegetarische Küche) et yemezlere hitap eden bitki ağırlıklı yemek çeşitleri vejeteryan restoran (ing: vegetarian restaurant fra: restaurant végétarien alm: vegetarisches Restaurant) müşterilerine bitkiye dayalı spesiyaliteler sunan lokanta Vergi resim ve harç istisnası Tax duty and fee exemption Tam kapasiteyle üretime geçtikten sonra normal yörelerde 200 bin dolar gelişmiş yörelerde 300 bin dolar kalkınmada öncelikli yörelerde ise 100 bin dolar ihracat yapıp beş yıl içinde elde edilen dövizi Türkiye'ye getirmeyi taahhüt eden firmalara şirket kuruluşu açılacak orta ve uzun vadeli yatırım ve işletme kredileri ile döviz kredileri sermaye artırımı ipotek vb işlemlerde vergi resim ve harç istisnası tanınabilmektedir Vergi resim harç istisnası kredinin alınması ve vadesinde tasfiye edilmesine ilişkin her türlü banka noter vb işlemler nedeniyle ödenmesi gereken vergi resim ve harçları kapsamaktadır Aynı şekilde yatırımlarla ilgili şirket kuruluşu ve sermaye tezyidi (gayri menkullerin sermaye olarak konulması) halinde tapu sicil işlemleri de dahil olmak üzere vergi resim ve harç istisnasından yararlanacaktır Vergi resim ve harç istisnasından yararlanabilmek için teşvik belgesinin olması yeterlidir vize talep beyannamesi ing: visa application form fra: demande de visa alm: Visumantrag vize alınması gerekli durumlarda doldurulup ilgili ülkenin büyükelçiliğine veya konsolosluğuna teslim edilen belge W ile with W/c Hoşgeldiniz welcome WL Bekleme listesi wait list WTO (BkzDünya Turizm Örgütü) WTO (BkzDünya Ticaret Örgütü) |
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm SözlüğüU - Ü UIOTO (Bkz Uluslararası Turizm Kamu Teşekkül lleri Birliği) Uçak ing: aircraft fra: avion alm: Flugzeug kanatlı ve motorlu hava taşıtı Pass bilet ing: on duty free pass fra: permis de circulation gratuite alm: Dienstausweis bir uçak şirketinde görev yapanlara verilen ücretsiz bilet uçak kiralama anlaşması ing: chartering agreement fra: contrat d'affrètement d'avion alm: Flugzeug- Mietvertrag uçak kiralama işinde karşılıklı yükümlülükleri belirten resmî belge ücretsiz konaklama ing: complimentary accommodation fra: hébergement de faveur alm: Gratisübernachtung turistik tesislerde hiç ücret ödemeden geceleme şekli üçüncü yaş ing: senior citizen third age fra: troisieme âge alm: Seniorenalter genellikle 60 yaşın üzerindeki kişileri kapsayan bir pazar tanımı üçüncü yaş turizmi ing: senior citizen tourism third age tourism fra: tourisme du troisième âge alm: Seniorentourismus belirli yaş ve gelir grubundaki yaşlı ve emekliler için düzenlenen turizm faaliyetlerinin tümü uçuş numarası ing: flight number fra: numéro de vol m alm: Flugnummer yolcunun bineceği uçağın uçuş numarası uçuş sırasında uçakta bulunanlar ing: souls on board fra: nombre de passagers à bord alm: Anzahl der Personen an Bord uçuşa katılan yolcu sayısı uçuş süresi ing: actual flying time fra: durée de vol alm: aktuelle Flugzeit uçak seyahatlerinde kalkış ve iniş yapılan iki yer arasındaki uçakta geçirilen süre ucuz otel ing: budget hotel fra: hôtel bon marché alm: Billigunterkunft özellikle sırt çantalı turistlerin geceyi geçirmek amacıyla kaldıkları yatak banyo duş gibi temel ihtiyaçların karşılanması dışında konforu bulunmayan düşük fiyatlı tesis Ucuzluk ing: sale discount fra: soldes fpl alm: Verbilligung bir malın benzerlerine veya her zamanki fiyatına göre daha düşük fiyattan satılması durumu ulaşım vergisi ing: transportation taxes fra: taxes de transport alm: Verkehrssteuer çıkıştan girişten fazla bagajdan ve biletten alınan tüm vergiler Ulaştırma ing: transportation fra: transport alm: Transportverkehr kara deniz ve hava yoluyla yük ve insan taşınmasına yönelik hizmet sektörü ulaştırma aracı ing: transportation means fra: moyen de transport alm: Verkehrsmittel tarifeli ya da tarifesiz insan taşımacılığı hizmeti vermek için kullanılan araç ulaştırma kuruluşu ing: transportation company fra: compagnie de transport alm: Verkehrsunternehmen kara hava deniz ulaştırma araçları ve demiryolu ile hizmet veren kuruluşların genel adı ülke düzeyinde turizm plânlaması ing: tourism planning at national le fra: planification du tourisme au ni alm: Tourismusplanung auf nationaler ulusal kalkınma plânlarında yer alan veya belirli yörelere öncelik veren özel projelerde belirtilen turizm ağırlıklı gelişme etkinlikleri ülkesel turizm örgütleri ing: nationwide tourism organization fra: organisations nationales de tou alm: das ganze Land umfassende Touri turizm endüstrisinin etkinliklerini düzenleyen millî turizm kuruluşları ulusal bayram ve tatiller ing: national holidays fra: jours fériés alm: nationale Feiertage bir ulusun millî ve dinî bayram günleri ile çalışma günleri dışında kalan ve yasal izinli sayılan günler ulusal turizm ing: national tourism fra: tourisme national alm: nationaler Tourismus ülke sınırları içinde ikamet eden vatandaşların yurt içindeki ve yurt dışına yönelik seyahatlerinden doğan faaliyet ve hizmetlerin bütünü ulusal turizm örgütü ing: national tourism organization fra: organisation nationale de touri alm: nationale Tourismusorganisation bir ülkenin turizmle ilgili hizmetlerini yürütmek üzere kurulmuş olan en üst düzeydeki resmî kuruluşu Uluslararası Çevre Koruma Merkezi ing: International Environmental Pro fra: Agence Internationale de Protec alm: Internationales Umweltschutz-Ze dünyada çevre ile ilgili örgütleri birleştirmek destekleyici kuruluş olarak Birleşmiş Milletler Çevre Programı çalışanlarıyla etkin stratejiler belirlemek amacıyla 1975 yılında Nairobi'de kurulan örgüt uluslararası çocuk etkinlikleri ing: international children activities fra: activités internationales pour alm: internationale Kinderaktivitäte çocuklar için düzenlenen uluslararası etkinlikler Uluslararası Dağcılık Örgütü ing: International Union of Mountain fra: Union Internationale des Associ alm: Internationale Union der Alpini dağcılığın geliştirilmesi yayılması için çalışmalar yapan dağcıların yardım araçları ve yöntemlerini geliştiren merkezi Cenevre'de bulunan örgüt uluslararası havale ing: international money order fra: mandat international alm: internationale Überweisung bir ülkedeki bir bankadan gönderilen paranın yine aynı para cinsinden bir başka ülkedeki bir bankadan çekilmesi Uluslararası İmar ve Kalkınma Birliği ing: International Bank for Reconstr fra: Banque Internationale pour la R alm: Internationale Bau- und Entwick turizm konuları da dahil olmak üzere kalkınma projelerini kredilendiren uluslararası yatırım kuruluşu Uluslararası İşçi Seyahat Örgüt ing: International Federation of Wor fra: Fédération Internationale des A alm: Internationale Föderation für A Avrupa'da işçiler için geziler düzenleyen örgütlerin oluşturduğu federasyon Uluslararası Otel ve Restoran Görevlileri Birliği ing: Hotel And Restaurant Employees fra: Union Internationale des Employ alm: Internationaler Verband für Hot ağırlama endüstrisi görevlilerinin meslek birliği Uluslararası Turist Merkezleri ing: Federation of International Tou fra: Fédération Internationale des C alm: Internationale Föderation für T üyeleri arasında işbirliğini geliştirmek sosyal turist ofislerine ve danışma bürolarına yayın ve teknik doküman sağlamak üzere 20 Avrupa ülkesinin üyesi bulunduğu federasyon uluslararası turizm geliri ing: international tourism income fra: recettes touristiques internati alm: internationale Tourismuseinnahm uluslararası turizm faaliyetlerinden kazanılan gelir uluslararası turizm kuruluşu ing: international tourism organizat fra: organisation de tourisme intern alm: internationale Tourismusorganis turizm alanında ülkeler arasında işbirliği ve koordinasyonun sağlanması amacıyla oluşturulan hükümetler üstü kuruluş türü umuma açık yer ing: public place fra: lieu public alm: öffentlicher Platz herkesin izin almaksızın ve herhangi bir bedel ödemeksizin giriş yapabildiği yer üretim fazlası ing: oversupply fra: surproduction alm: Überproduktion mal ve hizmetin mevcut talebin üzerinde olması ürün çeşitlendirmek ing: product diversification fra: diversification de produit tour alm: Produktdiversifizierung turizm hizmet ve türlerinin çeşitlendirilmesi ürün geliştirme ing: product development fra: développement de produit alm: Produktentwicklung mevcut turizm hizmet ve türlerinin iyileştirilmesi yanında yeni hizmet ve türlerin geliştirilmesi Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği International Airport Association IATA uçak şirketleri ile seyahat acentaları arasındaki pazarlama ilişkilerini belli yönetmelik ve tüzüklerle yürütmektedir Bu teşkilat 1948 yılında Havana^da kurulmuştur IATA genellikle bilet fiyatlarının tarifelerin ve komisyonların belirlenmesinde önemli rol oynar Tüm ulusal havayolu şirketleri IATA üyesidir Uluslararası Otel Rehberi International Hotel Guide (IHG) Uluslararası Otelciler Birliği'nin yayınladığı otel rehberi Uluslararası Seyahat Sözleşmesi Uluslararası taşımacılık alanındaki çeşitli kontratlar bugüne kadar değişik uluslararası anlaşmalarla sağlanmıştır Seyahat kontratına ilişkin uluslararası anlaşma da 1965 yılında hazırlanmış ve 1976 yılında yürürlüğe girmiştir Uluslararası Turizm International Tourism Uluslararası turizmin gelişmesinde şu faktörlerin önemli etkisi olmuştur: Turist gönderen ülkelerdeki ekonomik büyüme milli gelirin ve harcanabilir gelirin artması Boş zaman artışına paralel olarak seyahate ayrılan zamanın artması Uluslararası seyahatın (ulaştırmanın) ucuzlaması Hızla artan paket turlar ve bunların çok sayıda uluslararası bölgeyi kapsaması İnsanların tatili yaşamlarının bir parçası ya da beklentisi olarak görmesi Seyahat ile ilgili işlemlerin kolaylaşması seyahat süresinin kısalması ulaştırma araçlarının kalitesinin ve güvenilirliğinin artması Yaşam eğrisinin ve buna bağlı olarak emeklilik süresinin uzaması çocuksuz aile sayısının çoğalması kadınların çalışma hayatına daha çok ölçüde girmesi vBulletin demografik değişim Seyahat özgürlüğünün artması sınırların bir ölçüde kalkması (AB ülkelerinde olduğu gibi) Uluslararası Turizm Kamu Teşekkülleri Birliği (UTKTB) Union of Internatıonal Official Tourism Organizations (UIOTO) Ulaşılabilirlik Accessibilitiy Geniş anlamda ulaşılabilirlik turizm tesislerine sahip ve çekiciliği olan merkezlerin kendisine bir pazar oluşturabilecek yeterli büyüklükteki kentlere yakınlığı anlamına gelir Bu kavram aynı zamanda kolay ve ekonomik ulaşım olanaklarının varlığını da içerir UTKTB (Bkz Uluslararası Turizm Kamu Teşekkülleri Birliği) Uygulanan fiyat mevsim dışı fiyat Low season price Uzman tur operatörü Specialist tour operator Ücretsiz Free Üçüncü yaş turizmi Third age tourism senior age tourism Üçüncü yaş turizmi yaşlıların özellikle 65 ve daha yukarıdaki yaştakilerin yaşam biçimi ve gerksinimlerine yanıt veren bir turizm biçimidir Üçüncü yaş turizmi bir edilgin dinlenme yaşamından çok etkin insanı geliştirici yaşamı renklendirici bir eğilim taşır Üretim Production Üretim hattı Production line Ürün Product Ürün hattı Product line Üstyapı Superstructure Üst yapı yatırımları Superstructure investments Turizm sektöründe üst yapı (konaklama) yatırımları otel motel kamping tatil köyü pansiyon apart otel oberj ve marinalardan oluşan konaklama yatırımlarını ifade eder Üvalizm Bazı yörelerin belli başlı ürünü olan meyve ve sebzelerle yapılan kür (tedavi) yöntemi veya bundan hoşlananlara sunulmasıdır |
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğütren istasyonu ing: railway station fra: gare f alm: Bahnhof trenlerin gidiş ve geliş yolunda önceden belirlenmiş durma noktası Trimaran ing: trimaran fra: trimaran alm: Trimaran üç gövde üzerine oturtulmuş tekne Triptik ing: triptyque fra: triptyque alm: Triptique içinde sürücünün adı adresi ve arabasının özelliklerinin yer aldığı geçerlilik süresi üç ay ile bir yıl arasında değişen belge Tur ing: tour fra: circuit alm: Tour başladığı noktada bitebilen bir programa bağlı olara k yapılan ve bu programda öngörülen hizmetleri kapsayan seyahat organizasyonu< r> tur bilgi formu ing: tour information sheet fra: information sur le circuit alm: Informationsformular turun ve rehberin adının rehberin kaldığı odanın grubun sayısının günlere göre kahvaltı öğle ve akşam yeme klerinin belirtildiği form tur düzenleme ing: tour organization fra: organisation des circuits alm: Tourenorganisation ülke içine vey a dışına gecelemeli veya gecelemesiz olarak gezi spor eğlence dinî sağlık eğitim kültürel bilimsel ve meslekî inceleme teşvik veya destek amaçlı seyahat ve bunun içinde yer alan hizmetlerin organizasyonu tur güzergâhı ing: tour route fra: itinéraire alm: Tourenroute turda geçilen yol boyu ve üzerinde bulunan gezilecek yerlerin tümü tur kataloğu ing: tour catalogue fra: catalogue des produits alm: Tourenkatalog tur düzenleyicilerinin satış için turlarının tarihi süresi programı ve fiyatı gibi detayları belirttikleri ve büyük miktarlar halinde bastırarak dağıttıkları kapsamlı yayın türü tur kuponu ing: tour coupon fra: coupon de voyages alm: Reisebon turda sunulan hizmetlere karşılık geçerli belge tur lideri ing: tour leader fra: courrier alm: Reiseleiter turistik gezilerde çeşitli yönetim sorumlulukları olan görevli tur operatörü ing: tour operator fra: tour opérateur alm: Reiseveranstalter bir seyahat programını taşıt konaklama yeme-içme eğlence rehberlik şehir turları dahil olmak üzere tek fiyat üzerinden hazırlayan ve perakendeci seyahat acentaları ya da tarifeli hava yolu şirketleri kanalı ile pazarlayan kişi veya kuruluş tur refakatçisi ing: escort fra: accompagnateur alm: Reisebegleiter turistlere bütün seyahat boyunca refakat etmek üzere görevlendirilmiş kişi tur toptancısı ing: tour wholesaler fra: grossiste de circuit alm: Tourenveranstalter konaklama ve gezi sunuculardan hizmet toplayarak pazarlayan kişi veya şirket turing kulübü ing: touring club fra: club touring alm: Touringclub turizmi geliştirme ve uluslararası otomobil haklarından yararlanma amacıyla kurulan kulüp turist eğilim araştırması ing: tourist tendency research fra: étude des tendances des visiteu alm: touristische Meinungsumfrage turist gönderen ülke ya da yörede yaşayan insanların yapacakları seyahatin türü ve hedef alacağı destinasyonu belirlemeye yönelik daha çok anket tarzı yoklamaya dayanan araştırma turist gönderen ülke ing: tourist originating country fra: pays émetteur alm: Ursprungsland der Touristen bir ülke ya da yöreye gelen turistlerin devamlı olarak yaşadığı ülke turist kabul eden ülke ing: tourist accepting country fra: pays récepteur alm: Aufnahmeland der Touristen turistin gittiği ülke turist profili ing: tourist profile fra: profile touriste alm: Touristenprofil turistin sosyo-ekonomik konumu ve davranış özelliklerinin ifadesi Turist Rehberleri Birliği (TUREB) ing: Union of Tourist Guides fra: Union des Guides Touristiques alm: Fremdenführerverband İstanbul Profesyonel Rehberi Esnaf Odası İzmir Turist Rehberleri Odası ile Ankara ve Kapadokya Profesyonel Turist Rehberi Derneklerini tek çatı altında temsil etmek üzere 1998 yılında kurulan meslekî birlik turistik depliyan ing: travel folder fra: dépliant touristique alm: Reisefaltplan bir ülke bölge kent veya bir otel acenta gibi işletmelerin tanıtımını yapan resimli ve birkaç sayfa halinde katlanmış basılı yayın turistik gezi ing: tourist travel fra: voyage touristique alm: touristische Reise ticarî amaç dışındaki gezi turistik harita ing: tourist map fra: carte touristique alm: touristische Karte turistik cazibe merkezleri tarihî doğal ve arkeolojik zenginlikleri topoğrafik işaret ve resimlerle gösteren plân turistik talep ing: tourist demand fra: demande touristique alm: touristische Nachfrage bir kimsenin turistik amaçlı hizmet ya da mal satın almak için duyduğu ve yeterli satın alma gücü ile desteklediği arzusu turistik tren ing: cruise train fra: train en croisière alm: Vergnügungszug bir turistik programa göre bazı demiryolları idareleri tarafından sefere konulan yurtiçi ve yurtdışına sefer yapan özel tren turizm amaçlı sportif faaliyet ing: tourism intended sports activit fra: activité sportive à but tourist alm: sportliche Aktivität im Tourism herhangi bir spor disiplininin veya birden fazla spor dalının kurallarının tamamen veya kısmen uygulandığı turizm etkinliği turizm ana plânı ing: tourism master plan fra: plan directeur de tourisme alm: touristischer Masterplan turizm kalkınmasının insan kaynakları çevresel sosyal ve kültürel etkileri gibi ayrıntılı gelişme boyutlarını da ele alan stratejik plân turizm arzı ing: tourism supply fra: offre de tourisme alm: touristisches Angebot bir ülke ya da yörenin potansiyel turistlerin yararlanmasına sunabileceği her türlü doğal tarihî kültürel arkeolojik değerlerle tesis ve hizmetlerin tümü turizm bilinci ing: tourism consciousness fra: conscience de tourisme alm: Fremdenverkehrskenntnis turizmin ülke ekonomisine katkıları ve diğer yararları konusunda temel bilgi temel görüş turizm bölgesi ing: tourism region fra: région touristique alm: Fremdenverkehrsgebiet Turizmi Teşvik Kanunu'na göre sınırları TC Turizm Bakanlığı'nın önerisi ve Bakanlar Kurulu Kararı ile tespit ve ilân edilen bölge turizm büyümesi ing: tourism growth fra: croissance touristique alm: touristisches Wachstum konaklama imkânı veren yatak sayısındaki veya bir bölgeye gelen ziyaretçi sayısındaki istatistikî artış turizm çekim merkezi ing: tourism attraction center fra: centre touristique m alm: touristischer Anziehungspunkt turistler tarafından en fazla tercih edilen turistik merkez turizm coğrafyası ing: tourism geography fra: géographie du tourisme alm: Tourismusgeographie turizm bakımından önemli bölgeleri bütün detaylarıyla inceleyen özelliklerini ve gelişmelerini belirleyen bilim dalı turizm derneği yöresel bölgesel veya ülkesel düzeyde kurularak amacı turistik varlık ve zenginlikleri koruyup değerlendirmek olan bu konuda amatör ya da uzman kişilerden oluşan kuruluş ing: tourism association fra: association de tourisme alm: Tourismusverband m turizm dövizi girdisi ing: tourism foreign exchange income fra: rentrées de devises touristique alm: touristische Deviseneinnahmen turizm hizmetleri nedeni ile ülkeye giren yabancı ülke parası turizm dürtüsü ing: tourism motivation fra: motivation de tourisme alm: touristische Motivierung turistlerin belirli bir hedef dışında bilinçaltı arzular veya gizli nedenlerle seyahate karar vermesi turizm gideri ing: tourism expenditure fra: dépenses touristiques alm: Tourismusausgaben ülke vatandaşlarının yurt dışında bir yılı aşmayan süreli seyahatlerinde yapmış oldukları harcamaların toplamı turizm işbirliği anlaşması ing: tourism cooperation agreement fra: accord de tourisme alm: Abkommen über Zusammenarbeit im bir ülkenin bir başka ülke ile turizm alanında işbirliği yapmak üzere imzaladığı uluslararası bağıt Turizm İşleri Yüksek Koordinasyon Kurulu ing: Supreme Coordination Council of fra: Conseil Supérieur de Coordinati alm: Hoher Rat zur Koordinierung tou Turizmi Teşvik Kanunu'nun öngördüğü yönetmelik çıkıncaya kadar turizm bölgeleri turizm alanları ve turizm merkezlerini belirlemiş olan ve 1982 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı'yla ihdas edilen kurul turizm işletme belgesi ing: tourism operation license fra: licence d'activité touristique alm: touristische Betriebsgenehmigun turizm sektöründe faaliyet gösteren turizm işletmelerine TC Turizm Bakanlığı'nca verilen belge turizm işletmesi ing: tourism establishment fra: entreprise touristique f alm: Fremdenverkehrsbetreibung turizm sektörü içinde faaliyet gösteren işletme turizm meslek eğitimi ing: vocational tourism training fra: formation professionelle de tou alm: touristische Berufsausbildung turizm sektöründe çalışmakta olan ya da çalışacaklara meslekî bilgi ve beceri kazandırma uygulamaları ve süreçlerinin tümü turizm meslek kuruluşu ing: organization of tourism profession fra: organisation professionnelle de alm: touristische Berufsorganisation turizm alanındaki firmaların faaliyetlerini geliştirmek ve aralarında dayanışma sağlamak üzere devlet öncülüğünde kurulan işleyişi yasal kurallara bağlanmış olan örgüt türü turizm mevzuatı ing: tourism legislation fra: législation du tourisme alm: Tourismusgesetzgebung turizmi ilgilendiren yasa tüzük yönetmelik kararname tebliğ gibi hukukî metinlerin bütünü turizm olanakları ing: tourism facilities fra: équipement touristique alm: touristische Anlagen bir turistik yörede insan gücü ile yaratılan altyapı ve üstyapı tesisleri turizm olgusu ing: tourism fact fra: phénomène touristique alm: Tourismusfaktor tüm turizm hizmetlerinin dayandığı nedenler veya bu nedenlerin yol açtığı sonuçlar turizm patlaması ing: tourist boom fra: boom touristique alm: Tourismusboom turizmde bir durgunluğun arkasından talepte meydana gelen büyük ölçekli artış turizm pazarı ing: tourism market fra: marché de tourisme alm: Tourismusmarkt turizm hizmetlerinin satıcıları ile bunları satın almak isteyenlerin taleplerinin karşılaştığı ve fiyatların oluştuğu ortam turizm pazarlaması ing: tourism marketing fra: marketing touristique alm: Tourismusvermarktung bir turizm ürününün satışını geliştirmek için yapılan plânlama fiyatlandırma tanıtım dağıtım gibi işlemlerin bütünü turizm polisi ing: tourism police fra: police de tourisme alm: Tourismuspolizei bir ülkenin güvenlik örgütünde özellikle turistlerin güvenliğini sağlamak için ayrılmış görevliler turizm politikası ing: tourism policy fra: politique de tourisme alm: Tourismuspolitik bir ülkede genel ekonomi politikasına uygun olarak iç ve dış turizmin geliştirilmesi yönlendirilmesi turizmin gelir getirici ve istihdam yaratıcı fonksiyonlarından yararlanılması için kamu tarafından alınan önlemlerin belirlendiği yöntem turizm potansiyeli ing: tourism potential fra: potentielle touristique alm: Tourismuspotential bir ülke ya da yörenin turist çekme yetenekli değerlerinin tümü turizm sektörü ing: tourism sector fra: secteur touristique alm: Tourismussektor turizm alan ve konularında faaliyet gösteren hizmet dallarının tümü Turizm Sektörü Ana Plânı (TUSAP) ing: Tourism Sector Master Plan fra: Plan Directeur du Secteur Touri alm: Masterplan für den Tourismusber turizm sektöründe uzun vadede ulaşılacak hedefleri ve bunlara ulaşmak için kullanılacak araç ve yöntemleri belirlemek üzere TC Turizm Bakanlığınca geliştirilen temel çerçeve karar destek sistemi turizm sezonu ing: tourism season fra: saison touristique alm: Tourismussaison yerli ve yabancı turistlerin tarihî ve turistik yerlerdeki seyahatlerinin yoğunluk kazandığı genellikle ilkbaharda başlayıp sonbaharın sonuna kadar devam eden dönem turizm ürünü ing: tourism product fra: produit touristique alm: touristisches Produkt turiste sunulan tek veya toplu mal veya hizmet turizm yatırım belgesi ing: tourism investment license fra: licence d'investissement touris alm: touristisches Investmentszertif turizm sektöründe yatırım yapan girişimciye tesbit edilen yatırım dönemi için TC Turizm Bakanlığı'nca verilen belge turizmde profesyonellik ing: professionalism in tourism fra: professionalisme en tourisme alm: Professionalität im Tourismus turizmle bir meslek dalı uğraş alanı kazanç getirici bir olgu olarak ilgilenilmesi turizmde talep tahmini ing: tourism demand forecasting fra: Google Page Rankingévision de la demande tourist alm: Nachfragevermutung turizm talebinde ileri bir dönemde meydana gelebilecek gelişmelerin bilimsel yöntemlerle araştırılması turizme engeller ing: obstacles to tourism fra: barrières au tourisme alm: touristische Hindernisse artan zaman ve çoğalan gelire karşılık turizmin gelişmesini güçleştirici coğrafî uzaklık ve hükümetlerin koyduğu yasal güçlük gibi zorlaştırıcı genel faktörler Turizmi Geliştirme Fonu ing: Tourism Development Fund fra: Fonds de Développement du Touri alm: Touristischer Entwicklungsfonds turizm alan bölge ve merkezlerindeki turizm yatırımlarını kredilerle desteklemek ve dış pazarlama imkânlarının geliştirilmesi için harcama yapmak üzere TC Turizm Bakanlığı emrinde yasa ile kurulmuş fon Türk bayraklı yat ing: Turkish flagged yacht fra: yacht sous pavillon turc alm: Yacht unter türkischer Flagge Türk limanlarından sicil kaydı alan yat Türk lokumu ing: Turkish delight fra: loukoum alm: Türkischer Honig şekerli nişasta eriyiğini pişirip hafif ağdalaştırarak yapılan küçük küp biçimindeki Türk şekerlemesi Türk misafirperverliği ing: Turkish hospitality fra: hospitalité turque alm: türkische Gastfreundschaft Türk insanının konukseverliği Türk mutfağı ing: Turkish cuisine fra: cuisine turque alm: Türkische Küche geleneksel Türk yemeklerinin tümü Türkiye Kamp Karavan Derneği ing: Turkish Association of Camping fra: Association Turque de Camping alm: Türkischer Zelt- und Wohnwagenv üyeleri arasında dayanışmayı sağlamak ve meslekî sorunlara çözümler getirmek üzere 1966 yılında kurulan dernek Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu ing: Touring and Automobile Club of fra: Club de Touring et d'Automobile alm: Türkischer Touring- und Automob 1923 yılında kurulan Cumhuriyetin ilk yıllarında ülke turizmini yönlendiren daha sonra ülkeye otomobille seyahat edenlere hizmet veren özellikle İstanbul'da tarihî eserlerin restorasyonu ve işletilmesinde önemli rol oynayan kurum Türkiye Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği ing: Association of Tourism Writers fra: Association des Ecrivains et Jo alm: Verband türkischer Reiseschrift turizm yazarları ve gazetecileri arasındaki meslekî dayanışmayı sağlamak sektörde yazar ve gazetecilerin etkinliğini arttırmak yeni gelişmelerden üyelerini haberdar etmek ve turizmde verimliliği arttırmak için çalışmalarda bulunmak üzere kurulan dernek Turnuva ing: tourney fra: tournoi alm: Turnier oyuncu veya sporcular arasında sırayla yapılan yarışma dizisi Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım(TÜYAP) ing: Tüyap Fairs and Exhibitions Org fra: Tüyap Organisation des Foires alm: Tüyap Organisation für Messen yurt içinde çok değişik sektör ve iş kollarına ilişkin fuar ve sergiler yurt dışında ülkemiz ürünlerini tanıtacak fuarlar açmak amacıyla 1979 yılında kurulan işletme tüzel kişi ing: legal entity corporate body fra: personne morale alm: juristische Person gerçek kişilerden oluşan fakat yasaya göre onlardan ayrı ve aynen gerçek kişiler gibi hak ve yükümlülükleri olan kuruluş Tali yat limanı Tali yat limanları tabii veya yapılmış kapalı bir su alanına sahip olan uzun süreli kalış ve onarım imkanları yanında Yat Turizmi Yönetmeliği'nde yer alan özelliklere sahip tesisleri ifade eder Tamgün şehir gezisi Full day city sightseeing tour (FDCSST) Tam pansiyon (TP) Full board (FB) Tanıtım ziyareti Sales call Tanıtma Gezisi Familiarization trip (fam trip) Tur operatörleri · seyahat acentaları ve havayolları mensupları için düzenlenmiş ücretsiz veya indirimli tarife ile yapılan ve konuklara bir ülke ya da bölgeyi tanıtmak ve böylece turist akımını artırmayı amaçlayan gezi Tarifede belirlenen fiyat Tariff price Taşınmaz mallar (Bkz Gayrimenkul mallar) Tatil turu Sejour tour Techizat Equipment Techizat planlaması Equipment planning Tedarikçi Supplier Turizm endüstrisinde turizm arzının herhangi bir bölümünü satışa arz eden kişi veya kuruluş Örneğin otelci gezi organizatörü vBulletin Tek kişilik oda Single room Tek kişilik ilave yatak fiyatı Single supplement price Tek Merkezli Tur Belli bir ülkede veya turistik çekim merkezinde belirli bir süre konaklama dinlenmek eğlenmek güneş ve denizin sağladığı imkanlardan yararlanmak amacına yönelik tur Teknik alt yapı Technical infrastructur Elektrik havagazı içme ve kullanma suyu kanalizasyon ve her türlü ulaştırma haberleşme ve arıtma gibi servislerin temini için yapılan tesisler ile açık ve kapalı otopark kullanışlarına verilen genel addır Termal kür (tedavi) merkezi Thermal cure center Termal otel (BkzKaplıca oteli) Termal tedavi merkezi Thermal therapy center Termalizm Thermalism Bilinen en eski tedavi yöntemlerinden birisi oalan termalizm kaplıca ılıca içmeler gibi şifalı su kaynaklarının sağlık kurallarına uygun bir biçimde tedavi aracı olarak kullanılmasıdır Teşvik turizmi (Bkz Özendirme turizmi) Teyit Confirmation Teyit edilmiş rezervasyon Confimed reservation Bir konaklama tesisi veya taşıyıcı tarafından bir rezervasyonun onaylanmasını ifade eder THY Turkish Airlines Türk Hava Yolları TP (Bkz Tam pansiyon) TPL Triple Üçlü Trafik konferansı Traffic conference (TC) Trafik konferansı IATA kurallarına göre kurulmuş olan ve dünyayı üç bölgeye ayıran havayolu kurumlarını ifade eder Transfer fiyatı Transfer price Transit yolcu Yasal olarak ülkeye giriş yapmayan gemi veya uçak personeli ile uğrak yapan ancak destinasyonu geçtiği ülke olmayan ziyaretçiye transit yolcu denir Trf Transfer Trprt Transport Ulaşım Trvl Travel Seyahat Tur broşürü tour brochure Tur dosyası Tour shell Tur tanıtımı için hazırlanmış resimli ve yazısı standart dosya Tur lideri Tour leader Turlarda yolculara refakatçı olarak bulunan yabancı şirketin çalışanı Tur operatörü Tour operator (Tur op) Tur operatörü bir seyahat acentasının hukuki statüsüne sahip olarak kurulan ve en ince ayrıntısına kadar programlanmış olarak seyahate çıkıştan geri dönüşe kadar seyahati konaklmayı yeme-içmeyi eğlenceyi rehberlik hizmetlerini şehir turlarını da içeren tek ve ucuz bir fiyat üzerinden götürü seyahat hazırlayan ve bu turları doğrudan veya seyahat acentaları aracılığıyla satan kuruluşlardır Tur programı Itinerary Tur simsarı tur Brokerı Tour broker Tur operatörlerinin satmayı başaramadığı paket turları daha ucuza satan kuruluş Turist gönderen bölge Turist gönderen bölge seyahatin başladığı ve bitttiği yer olan aktif ya da potansiyel turistlerin sürekli olarak yaşadığı yerleşim yerlerini ifade eder Turistlerin seyahat öncesi motivasyonları burada oluşmakta seyahat kararları burada alınmakta ve seyahat planları burada hazırlanmaktadır Turist kabul eden bölge Turistlerin tatil deneyimlerini kazandıkları bölge halkınca "turist" olarak kabul edildikleri ve giriş yerlerinde istatistiklere "turist " olarak kaydedildikleri bölgeye turist kabul eden bölge adı verilir Turizm ile ilgili bütün planlama ve çalışmalar bu bölgede edinilen deneyimlerin üzerine inşa edilmektedir Turistik Touristic Turizm sektöründe sık kullanılan bir kavram olan turistik kısaca turizmle ilgili bütünleşme olarak ifade edilebilir Batı dillerinde turistik lüks olmayan ucuz ve ekonomik halk tipi işletme demektir Dilimizde turistik deyimi pahalı lüks yüksek nitelikli anlamına gelen bir sıfat olarak kullanılmaktadır Bir olayın turistik olması doğrudan turizm faaliyetlerini ilgilendirmesi turistlerin o olay ile ilişkilerinin olması anlamına gelir Kısaca turizm faaliyetlerini kapsayan her olay mal ve hizmetler tesisler turistik kavramı ile ifade edilebilir Turistik fonksiyon oranı Touristic Function ratio Turistik fonksiyon oranı herhangi bir ülka veya yörenin (T) zamanında turistlerin emrine sunabileceği toplam konaklama kapasitesi ile o ülke veya yörenin sürekli nüfusu arasındaki ilişkiyi ifade eder Turistik fonksiyon oranı Tf (t) Toplam konaklama potansiyeli (Yatak sayısı) L Sürekli nüfus P ile gösterildiğinde Turistik fonksiyon oranı= Tf(t) = L x 100/P olur Turistik fonksiyom oranı konaklama potansiyeline katkıda bulunacak bir yatırım kararının önemli kriterlerinden biridir Çünkü turizm ile demografik koşullar arasında ilişkiyi ortaya koymaktadır Turizm (İngtourism Fra tourisme Almtourismus) Asıl ikametgâhı dışındaki başka bir yere eğlence tatil kültür arkadaş ve akraba ziyareti aktif spor toplantı görev iş öğrenim sağlık transit vBulletin amaçlarla seyahat etmenin doğurduğu olayların bütünü Turizm alanı Tourism area Turizm alanı güçlü çekim unsurlarına ulaşım olanaklarına turistik donanıma sahip olan bu nedenle turistik sayahatlarin hedefi olan gelirleri çoğunlukla turizm faaliyetlerinden kaynaklanan yerlerdir Öte yandan Turizm Teşvik Kanunu'nda turizm alanı "Turizm bölgeleri içinde öncelikle geliştirilmesi öngörülen mevkii ve sınırları Turizm Bakanlığı'nın önerisi Bakanlar Kurulu kararı ile tespit ve ilan edilen doğal veya sosyo-kültürel değerlerin yoğunlaştığı alanlardır" şeklinde ifade edilmiştir Turizm arz esnekliği Turizmde arz esnekliği kavramı arzın fiyat değişmeleri karşısındaki duyarlılığını açıklamak için kullanılmakadır Başka bir ifadeyle fiyatlar arttıkça arzın kısa sürede bu artışa uyum sağlayıp sağlayamaması anlamına gelmektedir Örneğin mikro boyutta yeni odaların yapımı restorana ek masalar sağlanmaı makro boyutta ise bir turizm bölgesindeki yatak kapasitesinin artırılması gibi Öte yandan turizm sektöründe bazı arz kaynakları vardır ki bunların azaltılıp çoğaltılması hiçbir zaman mümkün olmayacaktır Turizmde arz esnekliği katsayısı Turizm de arz esnekliği katsayısı şu formül yardımıyla hesaplanır: Es= Arzedilen miktardaki % değişme (Ds)/ Ürün fiyatlarındaki % değişme (Dp) Turizmde kısa dönem analizlerinde yuakrıdaki eşitlik ile yapılan hesaplamalarda bireysel olarak işletmelerin dolayısıyla endüstri toplam arzının esnekliği katıdır (inelastik) Başka bir deyişle birim esneklikten(1'den) küçüktür Turizm arzı Arzedilen miktardaki % değişme (Ds)Turizm arzı ekonomik olarak belirli bir piyasada belirli bir fiyata ya da bedelsiz olarak turistik tüketicilere sunulan mal ve hşizmetlerin bütünüdür Bir başka ifade ile turizm arzı turistik tüketim talebini karşılamak için gerekli mal ve hizmetlerin tedarik edilmesini içeren üretime dayalı işlemlerin tümüdür Turizm arzının özellikleri Turizm sektöründe arzın oluşturulması büyük yatırımları gerektirir Turim arzı diğer turistik bölgelerdeki fiyatların etkisi tüketici eğilimlerindeki farklılıklar gibi dış faktörlerin etkisi ile sunulan mal ve hizmetler açısından da farklılıklar gösterir Başka bir ifadeyle turizm sektöründe arz mal ve hizmetlerin her turist tipinin ayrı özelliklerine uygun olarak sunulmasını gerektirir Turizm sektöründe üretilen mal ve hizmetlerin ya da kazanılan deneyimlerin stok edilmesi mümkün değildir Turizm arzının temel özelliği diğer hizmet sektörlerinde olduğu gibi emek-yoğun üretime dayalı olmasıdır Turizm arzı kısa dönemde elastik olmayan bir özelliğe sahiğtir Talepte meydana gelen değişmeye göre turizm arzını kısa sürede artırmak mümükn olmayabilir Turizm arzının bulunduğu yer aynı zamanda tüketim yeridir Yani turistik tüketici turizm faaliyetlerinden yararlanabilmek için üretim yerine gitmek zorundadır Turizm arzı çok değişik alanları ilgilendiren bir özelliğe sajiptir Bir bölgedeki fizik doğal kültürel ve insani özellikler o bölgeyi ziyaret eden turistin aklında bir bütün olarak yer almakta ve turistin tatil deneyiminin oluşmasına bir bütün halinde katkıda bulunmaktadır Turizm bölgeleri Tourism regions Arzedilen miktardaki % değişme (Ds) Turizm bölgesi turizm tarafından etkilenmiş bir görünüme sahip olan turizm coğrafyası açısından bir mekan ünitesi oluşturan ekonomik yapısı ve yaşamı turizmin etkilerini taşıyan yerleri ifade eder Öte yandan Turizm Bölgesini "Sınırları Turizm Bakanlığı'nın önerisi ve Bakanlar Kurulu kararı ile tespit ve ilan edilen doğal veya sosyo-kültürel değerlerin yoğunlaştığı bölgelerdir" diye ifade edebiliriz Turizm bölgelerinin temel kaynakları Turizm bölgelerinin temel kaynaklarını başlıca iki grupta toplayabiliriz: 1)- Birincil kaynaklar: İklim çevre kültür vBulletin 2)-İkincil kaynaklar: Konaklama ulaştırma eğlence işletmeleri vBulletin Turizm coğrafyası Turizmin mekansal açıklamasıyla ilgilenen bilim dalıdır Turizm çeşitleri Turizm olgusunun daha açık ve doğru bir biçimde ele alınabilmesi amacıyla çeşitli kriterlere göre gruplandırılması zörunludur Turizm çeşitleri değişik kriterlere göre gruplanabilir Örneğin; Turistin geldiği yere göre turizm (iç turizm dış turizm) Turistin sayısına göre turizm (bireysel kollektif ve kitle turizmi) Amacına göre turizm (dinlenme sağlık sportif kültürel Dinsel Ekonomik Politik Kongre aile turizm) Seçilen zamana göre turizm (yaz turizmi kış turizmi) Kapsanan süreye göre turizm (kısa süreli uzun süreli turizm) Sosyal niteliklere göre turizm (yaş kriterlerine göre gelir düzeyine göre) Ulaşım araçlarına göre turizm (yat turizmi gemi turizmi karavan turizmi demiryolu turizmi) Organizasyon şekline göre turizm (kişilerin doğrudan seyahat etmeleri kişilerin seyahat acentası veya tur operatörörleri ile yaptıkları seyahatler) Konaklama şekline göre turizm (otel motel tatil köyü vBulletin) Turizm ekonomisi Tourism economics Turizm ekonomisi turizm olayının nedenlerini mahiyetini gelişme koşullarını sonuçlarını neden ve sonuçlar arasındaki ilişkileri bilimsel yöntemlerle ekonomik açıdan araştırarak bağlı olduğu yasa ve ilkeleri ortaya koyan bir bilimdir Turizm endüstrisi Tourism ındustry Turizm endüstrisi kar amacı gütmeyen turizm organizasyonu pazarlama konaklama ulaştırma hizmetleri yiyecek-içecek faaliyetleri perakende satış mağazaları ve diğer çeşitli etkinlikler gibi birbirinden farklı hizmet ve faaliyetleri bir şemsiye altında toplayan bir endüstridir Turizm-enflasyon ilişkisi Turizm-enflasyon ilişkisi başlıca iki açıdan değerlendirilmektedir 1) Turizmin enflasyona etkisi:Turizm sektörünün herhangi bir ülkede enflasyon yaratıcı bir etkiye sahip olup olmadığı aşağıda gösterilen ölçütlere bağlıdır: Turizm sektörünün sağladığı net döviz kazançları bu sektörün dağıttığından daha az ise turizm sektörü enflasyonist bir etkiye sahiptir Turizm faaliyetlerinin ulusal para karşılığı elde edilen net döviz kazançları elde edilen net döviz kazancından fazla ise yani gerçek döviz kuru 1'den küçük ise turizm sektörünün enflasyonist olduğu söylenebilir Turizm sektörünün ulusal ekonomi içindeki payı gözardı edildiğinde diğer sektörlerde çalışanlar turizm sektörünü bir pilot sektör olarak düşünerek bu sektörde çalışanların elde ettiği kazançtan pay alma ya da faydalanma eğilimi gösteriyorlarsa bu durum turizm sektörünün enflasyonist bir baskı meydana getirmesine yol açacaktır 2) Enflasyonun turizm sektörüne etkisi: Turizm sektörünün enflasyondan etkilenmesi başlıca üç şekilde olur: İç turizm açısından enflasyonist ortamda artan fiyatlar turizm talebinin satın alma gücü üzerinde olumsuz etki yaparak gerçek gerirlerde düşme meydana getirir Bu da iç turizmde ve turistik tüketim harcamalrında düşmeye yol açar Dış turizm açısından ise ulusal paranın değeri enflasyon oranına paralel olarak düşürüldüğü sürece dış turizm talebinin fazlaca etkilenmeyeceği söylenebilir Ancak enflasyon oranı ülke parasının değer kaybından yüksek olursa dış turizm talebinde de fiyata bağlı bir gerileme görülür Turistik mal ve hizmet üretiminde kullanılan girdi fiyatlarının maliyet enflasyonundan etkilenerek artması faktör maliyetlerinin artmasına ve böylece turizm sektörünün etkilenmesine yol açacaktır Özellikle lüks turizme yönelik ve zengin dış turistlere hizmet veren tesisler açısından yapılacak yatırımlar için dış alım zorunludur Bu da dış alım yapılan ülkelerdeki enflasyonist etkilerin ekonomiye ve turizm sektörüne yansımasına yol açar Turizm geliri Tourism revenue Turizmin bir ekonomi içinde gelirlere etkisi üç şekilde ortaya çıkar: Turistlerin doğrudan yaptıkları harcamalar dolayısıyla elde edilen gelirler (doğrudan gelirler) Birinci aşamaya bağlı olarak işletmeler arası işlemler için yapılan harcamalardan dolayı elde edilen gelirler (dolaylı gelirler) Turizmden elde edilen gelirin sekörde istihdam edilen ya da turzimden kazanç sağlayan diğer kişilerce harcanması nedeniyle elde edilen gelirler (uyarılmış gelirler) Turizm gelirlerinin çarpan etkisi Turizm gelirlerinin çarpan etkisi turizm sektöründe elde edilen her bir birim gelirin ekonomi içinde el değiştirerek diğer kişi ve işletmeler için yaratmış olduğu miktarın başlangıçtaki miktara oranlanmasıyla elde edilir Elde edilen katsayı turizm gelirlerinin çarpan katsayısı olarak ifade edilir Çarpan katsayısı ekonomide turizmin fazladan ne kadar gelir yarattığını ya da turizm gelirlerinin ne kadar etkin olduğunu ölçmek için kullanılır Turizm Harcamaları Foksiyonu Tourism purchases function Potansiyel turistlerin seyahat için harcamaya ayıracağı para hacmiyle bu paranın ulaştırma ve konaklama harcamaları arasındaki ilişkileri ifade eden bir fonksiyondur M = S + K Formülde; (M) seyahat için harcamaya ayrılan para hacmini (S) ulaştırmaya (K) ise konaklamaya ayrılan para hacmini gösterir Diğer taraftan bu analize kullanılabilecek boş zaman (Z) da eklenebilir Turizm İşletme Belgesi Tourism estableshment certificate Turizm sektöründe faaliyet gösteren turizm işletmelerine Turizm Bakanlığı'nca verilen belge Turizm işletmeleri Tourism estableshments Turizm işletmelri turistik ihtiyaçların karşılanması amacıyla üretim unsurlarının sürekli ve bilinçli olarak biraraya getirilerek kar elde etmek için turizmle ilgili mal ve hizmetlerin ekonomik prensiplere uygun olarak hazırlandığı üretildiği arz edildiği ve sonunda katma değerin yaratıldığı ekonomik birimlerdir Bir başka deyişle Turizm işletmeleri Türk veya yabancı uyruklu; gerçek veya tüzel kişilerce birlikte veya ayrı ayrı gerçekleştirilen ve turizm sektöründe faaliyet gösteren ticari işletmeleri ifade eder Turizm tesisleri genellikle kendileri turist akımı yaratmayan fakat olmamaları halinde de turistin çekiciliği olan yer ve olayları aramayacağı turizm ürünleri unsurlarıdır Tesisler çekici yer ve olayları bütünlerler Turizm merkezi Tourism center "Turizm bölgeleri içinde veya dışında; yeri mevkii ve sınırları Turizm Bakanlığı'nın önerisi Bakanlar Kurulu kararı ile tespit ve ilan edilen turizm yönünden önem taşıyan yerler veya bölümlerdir" Turizm pazarı Tourism market 1-Potansiyel turistlerin bulunduğu kaynak ülke veya ülkeler 2-Turizm pazarı bir turizm ürününe yönelen taleptir veya turistik mal ve hizmetleri arz edenlerle talep edenlerin karşılaştığı yerdir Turizm pazarının özellikleri Turizm pazarının üç temel özelliği vardır 1) Turizm pazarı içerdiği gruplar sektörlerle birlikte süreklilik arzeder Çok yavaş bir tempo ile değişikliğe uğrar 2) Turizm pazarı coğrafi bir çevreyi lapsar 3) Turizm pazarında coğrafi bölgeler arasında içsel bir ilişki akım vardır Bu akım pazarın dinamik unsuru olan turist hareketleridir: Turizm pazarlaması Tourism marketing Turistik mal ve hizmetlerin doğrudan veya turizm aracıları yardımıyla üreticiden son tüketici olan turist akışı ve yeni turistik tüketim gereksinimlerinin ve arzularının karşılanmasıyla ilgili faaliyetlerin tümüdür Bir başka ifadeyle turizm pazarlaması turizm arzının turizm talebine uygunluğunu sağlamak suretiyle tüketici tatminini esas alır Turizm pazarlamasının özellikleri Seyahat endüstrisinde üretilen hizmet ürünleri pazarlaması diğer endüstri ürünlerine göre bazı farklılıklar gösterir Bu farklılıkları iki grupta toplayabiliriz: Sektörel Nitelikteki Genel Farklılıklar: Hizmetlerin görünmez (soyut) özelliği Turizmde satılan çoğunlukla hizmettir ve fiziksel bir değerlendirme yapmak imkansızdır Farklı üretim yöntemleri: Hizmet ürünleri diğer endüstriyel ürünlere göre farklı şekillerde üretilir Hizmet üretimi insanlar arasında karşılıklı ilişkiker çerçevesinde gerçekleşir Bu farklılık iki yönde sonuç verir: · a)-Endüstri ürünlerinin üretimi sırasında kalite kontrolu yapılabilir Hizmet ürünlerinde bu kontol zordur ya da olanaksızdır · b- Hizmet ürünlerinin üretimi sırasında tüketiciler üretim sürecinin bizzat içindedir Bu nedenle üretim sırasında meydana gelen aksaklıkların giderilmesi zordur Kolay bozulabilirlik: Hizmet ürünlerinin üretildiği anda ya da zamanda satılması zorunludur bu nedenle bekletilemez Bir uçak koltuğu otel odası ya da restoran masası satılmadığı zaman işletmenin zararınadır Daha fazla duygusal ve irrrasyonel satın alma: Turistik mal ve hizmetlerin genellikle insenlar için lüks tüketim olarak algılanması nedeniyle gösteriş statü marka imajı ve modanın etkisi gibi irrasyonel davranışlar daha ağır basar Bunun yanısıra yoğun olarak insan unsuruna dayandığı için hizmet sunanların tüketiciyi etkileme gücü daha fazladır Ayırdedilmezlik:Hizmetlerin bir diğer özelliği de tüketcilerin bu hizmetlerden çoğunlukla birlikte yararlanması ve üretim ile tüketim sürecinin birbirinden ayrılamamasıdır Örneğin restoran hizmetleri yalnızca bir tüketiciye değil aynı zamanda işletmeye gelen çok sayıdaki diğer tüketicilere de verilir ve restoranda hizmet üretimi ile hizmet tüketimi aynı süreçte gerçekleştirilir Statü ve marka imajı:Sektörde ancak büyük ya da zincir işletmelr marka ve statü imajı yaratabilri Küçük işletmeler nu imajı yaratamadıkları için olumsuz etkilenirler Tamamlayıcı işletmelere bağımlılık: Sektörde çeşitli işletmelerce üretilenm mal ve hizmetler bir btü olarak sunulur ve bu nedenle de her işletme büyük ölçüde birbirine bağımlıdır Bir işletmede hizmetin aksaması diğer işletmeleri de etkiler Hizmetlerin taklit edilme kolaylığı: Turistik mal ve hizmetler topluma açık oplarak üretilir Bu nedenle üretim sırları uzun süre saklanamaza bu da hizmetlerin kolayca taklit edilmesine yol açar Dağıtım kanallarının yapısı:Pek az bir istisna ile turizm sektöründe endüstriyel ürünlerin tersine bir dağıtım akışı vardır ve tüketici hizmetin üretildiği yere taşınmak zorundadır Faaliyetlerin dönemsel özelliği ve arz-talep dengesizliği: Turistik işletmelerin büyük çoğunluğu faaliyetlerini mevsimlik olarak yürütürler Bu nedenle hizmet işletmelrinde çoğunlukla arz ve talep arasında ideal bir denge kurmak zorlaşır Hizmet ürünlerinin pazarlamasındaki farklılıklar: Pazarlama faaliyetlerinin alanı Hizmet üretimi yapan işletmelerin pazarlama faaliyetleri işletmenin küçük bir ara birimince yürütülür Bu birimin faaliyetleri de reklam satış geliştirme kişisel satış ve halkla ilişkiler çabalarından oluşur Oysa pazarlama daha geniş fonksiyonları kapsar Örneğin fiyatlandırma yeni ürün ve hizmet anlayışlarının geliştirilmesi yeni pazarlara açılma gibi fonksiyonlar işletmenin üst düzey yöneticileri tarafından yürütülür Pazarlama faaliyetlerinin etkinliği:Turizm sektöründe bireylerin pazarlama becerilerinin ve etkinliklerinin ölçülmesi zordur ve pazarlama çalışmaları yalnızca bu bölümdeki elemanlarla sınırlandırılamaz Bu nedenle işletmede çaılşan elemanların hemen hepsinin pazarlama ile doğrudan ilgili olduğu kabul edilri ve en alt düzeydeki elemandan en üst düzeydeki yöneticiye kadar bütün personel pzarlama departmanı ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilidir Turizm işletmelerinin farklı yapıları: Turizm sektöründe birbirinden farklı yapı ve büyüklüjkte çok sayıda işletme vardır Bu işletmeler birbirinden çok farklı özelliklere sahiptir Rakip firmaların pazar etkinlikleri; Ekonominin diğer sektörlerinde birçok tüketim malı için rakip firmaların satışları konusunda çok sayıda veri elde etmek mümkündür Turizm sektöründe ise marka bağımlılığı nispeten az olduğu için pazardaki rakiplerin etkinlikleri konusunda sağlıklı veri elde etmek çok zordur Devlet müdahalesi: Turizm sektöründe işletmeler belli sınıflara ve gruplara ayrılır ve bu grupların nitelikleri yönetmeliklerle gösterilri Bu nedenle devletin sektörde sürekli denetimi vardır Kar amacı taşımayan kuruluşların etkisi ve dolaylı rekabet: Diğer sektörlerden farklı olarak devletin turizm büroları yerel turizm dernekleri ve çeşitli gönüllü kuruluşlar turizm pazarlaması konusunda büyük öneme sahptir Bazı kamu kuruluşlarının sağladığı sosyal turizm olanakları da işletmelerin pazarlama faaliyetlerini etkiler Ayrıca turistik mal ve hizmetler özellikle zorunlu nitelik taşımayan diğer mal ve hizmetlerle dolaylı bir rekabet içindedir Turizm Planlaması Tourism planning Turizm planlaması bir dönemde turizm sektöründe ulaşılmak istenen amaçları bu amaçlara ualaşabilmek için yararlanılabilecek araçları parasal ve fiziksel olanakları yapılacak işleri işlerin kim tarafından ne zaman ve ne kadar sürede gerçekleştirleceğini gösteren disiplinli bir düzenlemedir Turizm Politikası Tourism policy Turizm politkası bir ülkede genel ekonomi politikasına uygun olarak bir yandan iç ve dış turizmin geliştirilmesi ve yönlendirilmesi turizmin gelir ve döviz sağlayıcı istihdam yaratıcı fonksiyonlarından en rasyonel şekilde yararlanılması gib ekonomik hedeflere diğer yandan kültür sağlık vBulletin ekonomi ötesi amaçlara ulaşnak için kamu yönetimince alınan önlemlerin ve yapılan müdahalelelerin tümüdür Dığer bir deyişle turizm politikası örgütlenmiş toplumlarda özellikle devlet tarafından turistik gelişmeye bilinçli olarak müdahale etmektir Turizm politikasının amaçları 1)- Turizm politikası turizmin arz ve talep yönündeki durumunun ve mevcut kosulların islahının gerektiren nedenleri belirler 2)- Turizm politikası turizm alanında uygulanmakta olan ve önerilen müdahalelerini alınacak önlemlerin yapacağı etkileri araştırı 3)-Turizm politikası turizmin gelişmesi için yeni hedefleri araçları ve olanakları ortaya koyar Türkiye'nin turizm politikasını üç ana başlıkta toplamak mümkündür: 1)-Uluslararası pazarda rekabet gücü yüksek ve verimli bir turizm ekonomisi meydana getirmek 2)-Yerli ve yabancı turistler ile yerleşik nüfusun gereksinimlerini karşılamak sosyal turizm tesislerini geliştirmek turizmin yarattığı ekonomik yararı halka yaygınlaştırmak 3) Doğal varlıkların ve kültürel değerlerin sürekliliğini sağlamak Turizm talebi Tourism demand Turizm talebi yeterli satın alma gücü ve boş zamana sahip olup belirli bir zaman diliminde belirli bir hedef doğrultusunda turistik mal ve hizmetlerden faydalanan veya faydalanmak isteyen kişi ve kişiler grubudur Turizm tesisi Tourism facility Turizm teşekkülü Tourism organization Turizm teşekkülleri turistik mal ve hizmetlerin üretimi satışı finansmanı ve yönetimi ile ilgili faaliyetleri koordine ederek ö rgütlendiren kuruluşlardır Turizm teşekkülleri üç grupta yer alır 1)- Turizm kamu teşekkülü 2)- Turizm teşekkülü 3)- Turizm işletmeleri Turizm ulaştırması Tourism transport İnsanların turistik amaçlarla yaptıkları seyahatlerde ekonomik prensiplere uygun olarak turizm pazarlarından turistik çekim merkezlerine hızlı güvenli ve düzenli bir şekilde taşınmasına sayılan hizmetlerin tümüne turizm ulaştırması denir Bir başka deyişle turizm ulaştırmasının ekonomik fonksiyonlarından en önemlisi insanların kişisel işler eğlence ya da seyahatleri için bir yerden bir yere taşınmasıdır Turizm ürünü Tourism product Turizm ürünü turistin seyahat ve geçici konaklamasından doğan ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikte olan mal hizmet veya mallar ve hizmetlerin karışımı veya her ikisinin birden karışımından oluşan tüm kapasiteyi ifade eder Turizm sektöründe mallar objektif nitelik taşır hizmetler ise subjektif karakterdedir Turizm ürünü çekicilik yararlılık kolay elde edilebilirlik faktörlerinin bir bileşimidir Turizm ürünü şu iki bölümde gruplandırabiliriz: 1)-Kaynağa bağlı turizm ürünü 2)-Kullanıma bağlı turizm ürünü Turizm Ürününün Kaynakları Ekonomistler ekonomideki kaynakları genel olarak iki kategoride değerlendirirler Bunlardan birincisi herhangi bir çaba göstermeden elde edilen "serbest" kaynaklar ikincisi ise arzı genellikle sınırlı ve insan gayreti ile artırılmaya çalışılan "kıt" kaynaklardır Kıt kaynaklar da kendi içinde aşağıdaki şekilde alt kategorilere ayrılır; Doğal kaynaklar - arazi mineraller madenler su biyolojik kaynaklar vBulletin · İşgücü - insan emeği ve girişim Sermaye - diğer kaynakların ve özellikle doğadan elde edilen kaynakların geliştirilmesi Bazı ekonomik analizler bu kıt kaynakların üretimi ve gereksinim alanlarına tahsisi ile ilgilidir Bu kıt kaynakların tahsisi ya da insan kullanımına sunulması ile ilgili kararlar da toplumdaki çeşitli organlar ya da örgütler tarafından alınır Türizmde kaynak kullanımı ve birleşimi konusunda çak sayıda liste yapılmıştır Bu listeler aaşğıdaki gibi özetlenebilir Kıt kaynaklar:İşgücü - Girişim Sermaye:Kamu - Özel Sektör Doğa;Plajlar - Kayak alanları - Su alanları Serbest Kaynaklar: İlim - Kültür - Tarihsel miras - Yaşam tarzları Bu arada bazı yazarlar ise turizm ürününün tiplerini belirlemek için "kaynağa dayalı" ve "kullanıma dönük" deyimlerini kullanmışlardır Turizm yatırımı Tourism investment Turizmde yatırım turizm işletmesinin amacı olan faaliyetlerin tatmin edici koşullar içinde yürütülmesi geliştirilmesi rekabet gücünün korunabilmesi vBulletin için bir yıldan uzun süre kullanılabilecek sermaye mallarının (sabit varlıklar) temin edilmesi ve faaliyetlerin aksamadan sürdürülebilmesi için gerekli döner sermaye (işletme sermayesi) varlıklarının satın alınmasıdır Yukarıdaki tanımlamalara göre turizm endüstrisinde aşağıdaki işlemler yatırım olarak kabul edilebilir a)-Turistik tesis bina ve müştemilatının inşası b)-Tesisin kapasitesini genişletmek için yapılan harcamalar c)-Turistik tesis binasının satın alınması d)-Hizmet niteliğinin geliştirilmesi veya değiştirilmesi amacıyla yapılan harcamalar e)-Maliyetleri ve riskleri azaltmak üzere yapılan harcamalar f)-Eskimiş ve rasyonelliğini kaybetmiş tesis ve donatımın değiştirilmesi yenilenmesi için yapılan harcamalar g)-Endüstriyel ve mesleki donatım için yapılan harcamalar h)-Büyük onarımlar Turizm yatırımı tanımıyla özellikle üst yapı yatırımları olarak adlandırılan otel motel kamping tatil köyü apart otel oberj ve pansiyon gibi konaklama işletmeleri ifade edilmektedir Turizm yatırım belgesi Tourism investment certificate Turizm sektöründe yatırım yapana tespit edilen yatırım dönemi için Turizm Bakanlığı'nca verilen belgedir Turizm Yatırım ve İşletmelerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik Regulation on the Required Qualities of Tourism İnvestments and Establishments Turizmde karşılaştırmalı üstünlük ilkesi Bir ülkenin belirli mallarının daha etkin üretimi konusunda diğer bir ülkeye karşı bir üstünlüğü olması durumunda bu iki ülke arasındaki ticaretin yararlı olacağı varsayımına dayanan karşılaştırmalı üstünlük ilkesi turizm için de geçerlidir Çünkü bazı ülkeler turistik kaynaklar ve çekicilikler açısından diğer ülkelere göre daha avantajlıdır Uluslararası turizmin devamı için gerekli nedenleri de ortaya koyan bu avantajları şöyle sıralayabiliriz: Bazı ülkelerde temel turistik çekicilik yaratan ve başka ülkelerde benzeri olmayan kaynaklar bulunabilir Örneğin Fransa'da Eyfel Kulesi Mısır'da piramitler Türkiye'de Kapadokya gibi Böylelikle bölgeler (ülkeler) arasındaki karşılıklı avantajlar karşılıklı turist akımını yaratacaktır Bazı ülkeler turistik ürün üretiminde çok yönlü üstünlüklee sahiptir Örneğin çekici doğal kültürel varlıklari düşük işgücü maliyeti vBulletin sunmak Turist kabul eden ülkenin konumu turist gönderen ülke için çekici bir faktör olabilir Bu faktör diğer endüstrilerden transfer edilebilir kaynakların turizme aktarılmalarını sağlar ve böylece sektörden daha fazla verim alınabilir Örneğin ABD karşısında Karayip ülkeleri Turizmi Teşvik Kanunu the Law for the Encouragement of Tourism Turizmin Altyapı Üzerine Etkisi Bir ülkede ya da bölgede turizmin gelişmesiyle birlikte altyapı olanaklannda da belirgin bir iyileştirme ve düzelme görülür Bununla birlikte altyapısı belirli bir düzeye ulaşamamış olan bölgelerin de turizm açısından gelişme şansları olduğu söylenemez Altyapı harcamaları devlet için oldukça ağır maliyet gerektiren harcamalardır Gelişmekte olan ülkelerdeki altyapı olanakları uluslararası turizmin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu için bu ülkelerin altyapı olanaklarını turist gönderen ülkelerdeki altyapı düzeyine çıkarmaları zorunludur Turizmin altyapı üzerindeki net etkisini ya da katkısını hesaplamak ya da ortaya koymak çok zordur Çünkü bölgeye yapılan altyapı yatırımlarının ne kadarının turizm amaçlı ne kadarının da bölge halkının yararlanması için yapıldığını belirlemek olanaksızdır Ancak yapılan bu tür yatırımlar her iki amaca da hizmet edeceği için turistik gelişmenin altyapıyı geliştirici ve yönlendirici bir etki gösterdiği bir gerçektir Turistik altyapıya ek olarak yine altyapı kavramı içerisinde değerlendirilen kamu idarelerinin turizm nedeni ile yapmış oldukları faaliyetler ürettikleri mal ve hizmetler ve üretime katkıda bulanan araç ve tesisler de turizm sayesinde gelişme gösterir Turizmin Ekonominin Diğer Sektörleri Üzerine Etkileri Turizm gelirlerinin bir bölge ya da ülke ekonomisi için yaptığı olumlu katkılar turizmle ilgili sanayi tarım ve hizmetler sektörlerinde de etkisini gösterir Çoğunlukla turizmin bir bölgede gelişmesi bölgenin ekonomik yapısındaki değişmelerle birlikte endüstriyel üretimde de değişmeler olduğunu ortaya koymuştur Endüstrileşme ile turizm aslında birbirleriyle çelişir görünmekle birlikte; endüstrileşme çağdaşlaşmanın gerekli bir unsuru olduğuna göre turistik gelişme endüstrileşmeyi teşvik edecektir Bir çok kırsal ekonomide tarımsal üretim tarzından meydana gelen değişmeler yalnızca turizm nedeni ile gerçekleşmez Çoğunlukla bu tip değişimlerin temel nedenleri; demografik baskılar teknolojik gelişmeler toprak mülkiyetinin değişmesi ve tarım sektörü dışındaki istihdam alanlarının artmasıdır Turizm her zaman değişimin temel nedeni değilse bile çoğunlukla bu tür değişimlerin hızlanmasına katkıda bulunmaktadır Tarım sektöründe meydana gelen temel lür değişiıtı de tarımsal alanlanndaki insa ların meslek değiştirmesi olmuştur Bir çok çiftçi ve ücretli çalışan turizm endüstrisinde ya da inşaat sektöründeki datıa fazla kazançlı işi toprağa tercih ederek aynlmıştır Tarımdan turizrne doğru yapısal değişim toprak kullanım özelliklerinde değişmeler yapar Turizm toprağa olan talebi ve toprak için rekabeti de artırır Böylece arazi fiyatlan yükselerek enflasyonu etkiler Turizm ayrıca hizmetler sektöıü üzerinde de önemli etkilerde de bulunarak bu sektörün yapısı üzeı-inde değişimler yaratabilir Ürneğin ulaşım Turizmin Reel(Gerçek) Ekonomik Etkileri Turizmin doğrudan doğruya gelir ve gider unsuru olarak kullanılan para hareketlerine olan etkilerinin yanı sıra ekonomideki iş hacminin genişlemesi vesektörlerin canlandırılması gibi makro ekonomik özellik taşıyan ve ticari işlemlerin yoğunlaşmasına yol açan ve bunun yanı sıra ülkede fıziksel ve kurumsal altyapının gelişmesine katkıda bulunmak gibi reel ekonomik etkileride vardır Bir ülke ekonomisi için turizm bir kazanç kaynağı ve döviz girdisi sağlayan olay olarak ne kadar önemli ise bölgeler arası dengesizliğin giderilmesi gelişmekte olan ülkelerde yeni iş ve meslek alanlarının açılması sayesinde işsizliğin azaltılması tarım ulaştırma hizmetler ve diğer turizmle doğrudan ve dolaylı olarak ilgili bulunan ticari faaliyetlerin canlılık kazanmasıüretimin artırılması gibi parasal olmayan gelişmeler de o kadar önemlidir Turizmin bir ülke ekonomisine yaptığı bu tip etkiler üç ana başlık altında incelenmektedir; istihdam etkisi ekonomideki diğer sektörler üzerindeki etkisi altyapı ile üstyapı etkisi Turizmin İstihdam Etkisi Turizm sektörü bilindiği üzere emek yoğun üretim tekniğinin hakim olduğu bir sektör olarak kabul edilir Bu nedenle turistlerin yapmış olduklantüketim harcamalarının turizm sektörüne doğrudan bu sektöre girdi veren diğer sektörlere de dolaylı istihdam olanaklan yaratma etkisi vardır Bunun sonucu olarak; turizm ekonomide yarattığı genel istihdam etkisiyle ülkedeki toplam istihdamı etkilemektedir İstihdam ve Turizmin Sektörel Üzelliği Turizm sektörünün yapısal özellikleri diğer sektörlerden farklı olması sonucunu doğurmaktadır Turizm sektöründe makineleşme ve otomasyon bazı bilgisayar sistemlerinin kullanımı dışında oldukça sınırlıdır Bu nedenle turizm sektörde emek yoğun üretimin hakim olması nedeniyle yüksekoranda doğrudan istihdam etkisi yaratırken sektöre mal ve hizmet veren diğer yan sektörlerde yeni iş olanakları sağlayarak istihdam etkisi yaratır Bir ülke ekonomisinde ve turizm sektöründe turizm sayesinde artan üç tip istihdam vardır Bunlar; 1 Otel motel restoran gibi turizm sektöıvnde yer alan tesislerdeki turist harcamalan nedeni ile bu tesislerde yaratılan doğrudan istihdam 2 Turizm sektörünün arz bölümünde yer alıp turistik harcamalar sonunda oluşmayan fakat turizmle ilgili sektöre girdi veren diğer sektörlerde oluşan dolaylı istihdam 3 Bölge halkının turizmden kazandığı gelirin yeniden harcanması sayesinde ve bir bakıma turizm çarpanının etkileri sonucu ortaya çıkan ek istihdam ya da uyarılmış istihdam Turizmin Temel Ögeleri Turizmi kuramsal olarak değişik olaylardan ayıran temel ögeler sunlardır: a)- Turizm karmaşıklığı nedeniyle tek bir olay veya bağıntıdan ziyade bir çok küçük olaylar ve bağıntılar bileşimidir b)- Bu olay ve bağıntılar insanların çeşitli turistik hedeflere hareketinden ve o hedeflerde kalmalarından kaynaklanmakta ve burada dinamik öge "ulaştırma" ile statik öge "konaklama" yer almaktadır c)- Ulaştırma ve konaklama normal ikamet ve işyerlerinin dışındaki hedeflere yönelik bir faaliyetdir Böylece turizm turistin seyahat ettiği ve konakladığı yerlerin çalışan ve ikamet eden nüfusunun faaliyetlerinden daha değişik nitelikteki faaliyetleri ortaya çıkarır d)- Bu hedeflere olan hareket geçici ve kısa vadeli bir karaktere sahip olup birkaç gün hafta veya aydan sonra geri dönme amacını taşır e)- Bu hedefler ücretli bir işle ilgili olmayan yani bir yerde iş bulma ve ticari veya mesleki nedenler dışındaki amaçlarla ziyaret edilirler Turizmin Üstyapı Üzerine Etkisi Turizmin gelişmesi için önem taşıyan ve gelişmesi ile birlikte değer kazanan diğer bir faktör de üstyapı olanaklarıdır Üstyapı denilince genellikle turistik tesisler akla gelir Altyapı olanakları temelde tüm sektörlerin ortaklaşa yararlandıkları kaynaklardır ve bu kaynaklar turizm olsa da olmasa da vardır Turizm sektörü ekonomide bir üstyapı kurumu olarak yer alır Turistik üstyapının varlık nedeni turistlerin barınma beslenme ve eğlenme gibi ihtiyaçlannı karşılamalarıdır Ancak turizm alanında bunlar birbirinden farklı düzenlemeler şeklinde ortaya çıkarlar Bu farklılığın nedenleri ise aşağıdaki gibi sıralanmaktadır; Turistlerin ihtiyaçları ve beklentileri arasındaki farklılıklar · Turistik çekim kaynaklan arasındaki farklılıklar Turistlerin seyahat amaçları toplumsal düzeyleri gelir durumları arasındaki farklılıklar Bu üç etken üstyapıyı kendi içerisinde çeşitlendirir ve turizm endüstrisinde otel tatil köyü motel botel oberj kaplıca-içmece pansiyon çadır karavan kamping vd şeklindeki konaklama tesislerini meydana getirir Bu konaklama türlerine restoranlar eğlence ve alışveriş merkezleri rekreasyon alanları spor alanları gibi üstyapı elemanlarını da dahil etmek mümkündür konaklamaya ve yeme-içme ve eğlenceye yönelik bu tip tesisler turizmin birincil üstyapısını meydana getirir Birincil üstyapı yanında turist akımını çeken varlıklara yer değiştirıne hareketine neden olan ihtiyaçlan karşılayıcı doğrultuda biçim veren içerik ve nitelik kazandıran ya da varlıklara ulaşmayı sağlayan yapısal ve kurumsal bir ikincil üstyapı mevcuttur İkincil üstyapı turizm sektörünü kendi altyapısı ile bütünleştirir Birincil üstyapı ile organik bağı göz önüne alınarak ikincil üstyapı çeşitleri şu şekilde sıralanabilir; 1 Ulaşım sistemi(ulaşım araçlan) 2 Taşıt bakım ve tamir istasyonları 3 Jeo-ekonomik varlıklar alanındaki ikincil üstyapı; · Kıyı turizminde plaj ve sudan yararlanmayı sağlayan donatım ve araçlar · Dağ turizminde teleferik dağcılık donanımı · Kış turizminde kayak donanımı · Termal turizmde sağlık tesisleı~i ve sağlık hizmetleri personeli 4 Tarihsel nitelikteki varlıklara alanındaki ikincil üstyapı · Restorasyon Müze düzenlemesi ve hizmetleıx · Ses ışık düzenlemesi 5 Boş zaman değerlendirmeye yönelik donatım ve düzenlemeler · Turistin sportif faaliyetlere katılımını sağlayıcı düzenlemeler · Görsel işitsel düzenlemeler Kültürel alandaki düzenlemeler Hediyelik eşya ve gümrüksüz satış mağazalan · Şans oyunlan 6 Sağlık güvenlik ve günlük yaşamla ilgili ikincil üstyapı · Sağlık hizmetleı~i Çocuk bakım yerleri · Çocuk oyun alanları · P'T'T hizmetleri Giyim eşyası onarım ve temizlik yerleri Tutundurma promosyon Promotion Tutundurma işletmenin ürettiği mal veya hizmetlerin varlığını |
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm SözlüğüT tabiat anıtı ing: natural monument fra: monument naturel alm: Naturdenkmal tabiatın ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özelliklere ve bilimsel değere sahip millî park esasları dahilinde korunan tabiat parçası Tabiat koruma bölgesi ing: natural conservation area fra: réserve naturelle alm: Naturschutzgebiet Çevre kirlenmesi ve bozulmasına karşı belirli yöreleri korumak doğal güzellikleri ve tarihi kalıntıların gelecek nesillere intikalini güvence altına almak amacıyla ilan edilen bölgelerdir Tabiat koruma alanı (Bkz Tabiatı koruma bölgesi) tabiat parkı ing: natural park fra: parc naturel alm: Naturpark bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip manzara bütünlüğü içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçası tabiat varlığı ing: natural assets fra: patrimoine naturel alm: Bodenschätze jeolojik devirlerle tarih öncesi ve tarihî devirlere ait olup ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli yer üstünde yer altında veya su altında bulunan değerler tahliye simidi ing: life buoy fra: bouée de sauvetage alm: Rettungsring kazaya uğrayan gemi yolcularının ve gemi adamlarının denizde kullandıkları halka biçiminde cankurtaran aracı Tanrı misafiri ing: unexpected guest of God fra: hébérge au nom de Dieu alm: von Gott gesandter Besucher çağrılmadan gece yatısına gelen konuk tatil destinasyonu ing: holiday destination fra: destination de vacances alm: Urlaubsziel tatil için seçilen yer tatil eğilim anketi ing: vacation tendency survey fra: enquétes alm: Umfrage zu Urlaubsgewohnheiten turizmde hizmet sunucuların kararlarını etkileyecek tüketici davranışlarının saptanmasına imkân veren bilimsel araştırma tatil günü ziyaretçisi ing: leisure day visitor fra: visiteurs alm: Feiertagsbesucher konulu park vBulletin eğlence amaçlı yerleri sadece haftanın tatil günlerinden birinde ziyaret eden tatil köyü ing: holiday village fra: village de vacances alm: Feriendorf doğal güzellikler içinde veya ören yerlerinin yakınında kurulu konaklama yanında çeşitli spor eğlence ve satış hizmetlerinin de sağlandığı dağınık yerleşme düzenindeki en fazla üç katlı yapılardan oluşan tesis tatil yeri ing: resort fra: villégiature alm: Erholungsort ziyaretçilere çeşitli hizmetin eğlence konaklama ve kullanım imkânlarının sunulduğu coğrafî alan Tatilci ing: holiday maker fra: vacancier alm: Urlauber genellikle evinden uzakta bir yerde tatilde olan kişi Tatlı ing: dessert fra: dessert alm: Nachtisch yemek sonrası verilen meyve ya da tatlı tatlı büfesi ing: dessert buffet fra: buffet dessert alm: Nachtischbüffet pasta tatlı ya da meyve ikramı yapılan büfe Taverna ing: tavern fra: taverne alm: Kneipe meyhane çalgılı kulüp Tazmin ing: compensation fra: compensation alm: Entschädigung para ya da eş değer karşılığı ile bir hizmet ya da eşya zararını ödeme tedavi havuzu ing: cure pool fra: piscine de cure alm: Kurbecken yalnız tedavi amaçlı termal su kullanılan havuz Tehir ing: delay fra: retard alm: Verspätung ulaşım araçlarının önceden ilân edilen zamanda kalkmaması ya da gelmemesi gecikme tek aşamalı dağıtım sistemi ing: one-stage distribution system fra: système de distribution directe alm: einstufiges Vertriebssystem yolcunun havayolu şirketinden bilet satın alması gibi mal veya hizmetin sunucudan tüketiciye doğrudan ulaştığı dağıtım sistemi tek düzey satış örgütlenmesi ing: single-level sales organization fra: vente a niveau unique alm: Verkaufsorganisation auf einer mal ve hizmet sunucunun tüketiciye hiyerarşik bir karar mekanizmasına gerek kalmadan ulaşabildiği satış organizasyonu tek kişilik ing: single fra: personne seule alm: Einzelzimmer bir konaklama tesisi vapur veya trende tek kişilik oda kamara veya kompartman tek yolcu bileti ing: single passenger ticket fra: billet simple alm: einfache Fahrkarte bir yolcu için geçerli bilet tek yönlü seyahat ing: one way trip fra: aller simple alm: Hinreise satın alındığı sırada dönüş şekli belirlenmemiş genellikle ticarî taşıt gidiş bileti ile yapılan seyahat teknolojik boyut ing: technologic dimension fra: dimension technologique alm: technische Dimension bir konunun örneğin turizm hizmetlerinin teknik yenilikler yönü ile ele alınması tele pazarlama ing: telemarketing fra: télémarketing alm: Tele- Vermarktung satıcının telefonla pazarlama yapması Teleferik ing: teleferic fra: téléphérique alm: Schwebebahn değişik yükseklikteki iki noktayı gidip-gelen kabinleriyle bağlayan motorlu tesis Telekabin ing: telecabin fra: télécabine alm: Kabinenlift taşıyıcı ve çekici bir kablo üzerinde değişik sayıda ve kapalı kabinlerden oluşan iki ilâ dört kişilik kapasitede mekanik yukarı çıkarma cihazı Telekomünikasyon ing: telecommunication fra: télécommunication alm: Telekommunikation haber yazı resim sembol veya her çeşit bilginin tel radyo optik ve başka elektromanyetik sistemlerle iletilmesi bunların yayımı veya alınması Telekonferans ing: teleconference fra: téléconférence alm: Telekonferenz telefon ile uzak merkezlerden konuşmacıları konferans yerine bağlayarak gerçekleştirilen görüşme Telerehber ing: automatic guide fra: guide enrégistré alm: automatischer Reiseführer önceden kayda alınan bilginin cihaz aracılığı ile ilgiliye sunulma şekli Telesiyej ing: chair lift fra: télésiège alm: Sessellift kayakçıları ve turistleri taşıyıcı ve çekici uzun bir kablo yardımıyla oturma yerlerinde taşıyan bir tür mekanik cihaz Teleski ing: teleski fra: téléski alm: Skilift kişileri tutunmalı veya oturmalı bir şekilde taşıyan kablolu motorize sistem Teletreno ing: telesledge fra: télétraîneau alm: Schlittenaufzug 15-20 kişi kapasiteli toprak düzeyinde gidiş-geliş kablosuna bağlı insanları karlı bir yamaçtan yukarı doğru belirli bir noktaya çıkarmaya ya da aşağı indirmeye yarayan kızak Teras ing: terrace fra: terrasse alm: Terrasse açık havada dinlenmek yemek yemek veya kahvaltı yapmak için kullanılan yer Tercüman ing: translator fra: interprète alm: Übersetzer otel tur operatörü veya benzeri işletmeler tarafından müşterilerin dil sorunlarını çözmek için görevlendirilen bir kaç dil bilen kişi termal havuz ing: thermal pool fra: piscine thérmale alm: Thermalbecken serbest tedavi veya dinlenme ve eğlenme amacıyla termal suyun kullanıldığı havuz Teşebbüs ing: enterprise fra: entreprise alm: Unternehmen mal ve hizmet üretimi için kurulan işletme firma şirket Teşhir ing: exhibiting exposition fra: exposition alm: Ausstellung sergileme teyidi yapılmış bilet ing: confirmed ticket fra: billet confirmé alm: bestätigte Fahrkarte üzerinde 'OK' yazılı olan ve tekrar tasdik ettirilmesine gerek olmayan bilet teyit etmek ing: confirm fra: confirmation alm: bestätigen rezervasyon yapıldığını doğrulama teyitli rezervasyon ing: confirmed reservation fra: réservation confirmée alm: Reservierungsbestätigung bir konaklama tesisi veya ulaştırma aracı tarafından yapılan bir rezervasyona sadık kalınacağının ifadesi throw away ing: throw away fra: consommation partielle alm: teilweise Nutzung bir tur paketinin kullanılan kısmının ödenmesi bir kısmının kullanılmaması ticarî reklâmcılık ing: professional advertising fra: publicité commerciale alm: Handelswerbung kâr sağlama amacıyla yapılan reklâmcılık etkinlikleri Tilt ing: tilt fra: tilt alm: Tilt elektrikli bir makinede madenî bir topun çeşitli engellere çarpmasıyla puan kazanma esasına dayanan zaman zaman da kendi kendine elektrik devresini kapatarak oyuna son veren xxxxx cihazı Tirbuşon ing: corkscrew fra: tire-bouchon alm: Korkenzieher genellikle mantardan yapılan tıpaları çekmeye yarayan burgu toplam maliyet ing: total cost fra: coût total alm: Gesamtkosten bir malın çeşitli üretim ve dağıtım dönemlerinde o döneme kadar yapılmış olan harcamaların tümü toplam seyahat süresi ing: total travel time fra: durée de voyage alm: Reisezeit yolda geçen mola süreleri dahil bir noktadan diğer bir noktaya ulaşmak için geçen tüm zaman Toplantı ing: meeting fra: réunion alm: Versammlung çeşitli amaçlarla karşılıklı fikir alış verişinde bulunmak üzere kişilerin bir araya gelmesi toplantı oteli ing: convention hotel fra: hôtel avec la salle de congrès alm: Tagungshotel genellikle büyük merkezlerde ve havalimanları yakınında toplantı düzenlenmesine uygun konaklama tesisi toplantı plânlayıcısı ing: meeting planner fra: organisateur de congrès alm: Tagungsorganisator özellikle yer değiştirme gerektiren toplantı organizasyonunda çeşitli sorumluluklar üstlenen görevli toplu gösteri ing: serial show fra: représentations cinématographiq alm: programmierte Aufführungen der bir sanatçıya ya da film yönetmenine ait eserlerin bir mekânda belli bir zaman dilimi içinde programlı olarak topluca gösterimi toplu işlem ing: bulk clearance fra: dédouanement collectif alm: Gruppenabfertigung yolculukta belli bir gruba ait giriş işlemlerinin topluca yapılması Trafik ing: traffic fra: trafic alm: Verkehr bir yerden başka yere hareket eden mallar yolcular veya bunları taşıyan araçlar trafik polisi ing: traffic police fra: agent de circulation alm: Verkehrspolizei ulaşım yollarını ve araçlarını denetleyen görevli trafik şeridi ing: lane fra: lignes de trafic alm: Fahrspur taşıtların bir dizi halinde güvenle seyredebilmeleri için yolun işaretle ayrılmış bölümü trafik tıkanıklığı ing: traffic jam fra: embouteillage alm: Verkehrsstau şehrin belirli kesimlerinde belirli saatlerde trafiğin işleyemez hale gelmesi train ferry ing: train ferry fra: transbordeur de train alm: Eisenbahnfähre yolcuların vagonlardan çıkmasına lüzum kalmaksızın trenleri bir limandan başka bir limana taşımak için raylarla donatılmış vapur Tramvay ing: tramcar fra: tramway alm: Straßenbahn yol üzerinde çıkıntı yapmayacak biçimde döşenmiş özel raylarda hareket eden yolcu taşıtı Transfer ing: transfer fra: transfer alm: Transfer yolcuları limanlardan gar veya oto istasyonundan bir konaklama tesisine ya da tersine konaklama tesisinden istasyonlara taşıma hizmetlerinin tümü transfer memuru ing: transfer officer fra: agent de transfer alm: Transferangestellter bir seyahat acentasında çalışan ve yolcuların otele getirilmesi eşyalarının kaydı ile görevli personel Transit ing: transit fra: correspondance alm: Transit yolcunun bir ülke veya şehirden beklemeksizin ya da kısa bir süre içinde uçak vapur tren veya otokar değiştirmek suretiyle geçişi transit geçiş ing: transit pass fra: transit m alm: Transitverkehr bir yerden veya bir ülkeden durmadan beklemeden yolcu ya da malların geçiş yapması transit salonu ing: transit passenger lounge fra: salle de transit alm: Transitsaal hava limanlarında transit yolcuların bekleme ve dinlenmelerini temin amacıyla ayrılmış salon transit yolcu ing: transit passenger fra: passager en transit alm: Transitreisender hedeflenen yere ulaşmadan önce belli bir programa göre yapılan seyahat sırasında bir veya daha fazla mola veren bu molalarda uçağından ayrılan veya uçak değiştiren kişi Traverten ing: travertine fra: travertin alm: Travertin kaynak sularındaki kireç birikiminden doğan sünger görünümlü kalker tortu pamuktaş Tren ing: train fra: train alm: Zug katarlara bağlı bir veya birkaç lokomotif tarafından çekilen vagonlar dizisi |
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm SözlüğüS - Ş Sabit maliyet Fix cost (FC) Scanion Planı Scanion's Plan Turizm sektöründe sıkça kullanılan bir yönetim felsefesi ve aynı zamanda bir tür örgüt kuramıdır Scanion Planı kişilerin kendilerini ifade etme gereksinimlerinin olduğu varsayımına dayanarak bu ifade güdüsünün işin yorumunda gerçekleşebileceği savıdır Bu felsefeyi izleyen kuram ise "Bir örgütün bütün bireyleri o örgütün faaliyetlerine tam anlamıyla katılabilirlerse katkıları oranında ödüllendirlmelidir" şeklinde ifade edilebilir Scanion Planı'nın uygulanması işletmelerin örgüt yapısına göre değişiklikler arz eder ancak tüm uygulamalarda üç ana ilkeden hareket edilir: Katılma sistemi Eşitlik sistemi Özdeşlik sistemi Seçimlik isteğe ve onaya bağlı opsiyonlu Optional Serbest zaman Leisur Kişilerin iş dışındaki zamanı Kişinin dinlenme ve eğlenmeye ayırdığı boş zaman Gün içindeki serbest zaman hafta içindeki serbest günler ay içindeki serbset hafta yıl içindeki serbest ay yedi yılda bir alınabilen serbest bir yıl (Sabbatical Year) olarak tanımlanabilir Seyahat acentası Travel agency Seyahat acentaları kâr amacıyla turistlere turizmle ilgili tüm hizmetleri sunan tur operatörlerinin ya da kendilerinin doğrudan meydana getirdikleri paket turları satan ve bunları satın alan turistlere gittikleri yerler hakkında bilgi sunan aracı kuruluşlardır Seyahat çeki Traveller cheuque Seyahat danışma el kitabı Travel informatin manuel Çok geniş ve kapsamlı bir belgedir İçindeki bilgiler günü gününe takip edilir Aylık olan bu yayın dünyadaki 200 ülke hakkında bilgiler verir Yolcular için gerekli belgeler sağlık gümrük kanunları ve döviz konusunda gerekli açıklamalar da vardır Seyahat işletmeleri Üretici ile tüketici arasında ilişki kuran hizmeti oluşturan hizmeti sunan pazarlayan ve satan veya bu tür işlemler için aracı olan kuruluşlara seyahat işletmeleri adı verilir Seyahat işletmeleri turistik ürünü oluşturan ve/veya dağıtımını yapan belirli örgütsel yapıları olan ticari kuruluşlardır Seyahat işletmeleri aracı olacağı gibi hizmetleri oluşturarak bir bütün olarak da sunabilir Örneğin bir uçak biletinin acenta tarafından kesilmesi aracılıktır Konaklama ulaşım gezi yeme-içme gibi hizmetlerin bir araya getirilerek tur paketi olarak sunulması ise hizmetin bir bütün halinde sunulmasıdır Seyahat kontratı (Bkz Seyahat sözleşmesi) Seyahat sözleşmesi Seyahat kontratı Seyahat kontratı (anlaşması) seyahat eden kişi (turist) ile seyahat boyunca gerekli hizmetleri sağlayacak ulaştırma konaklama yiyecek-içecek işletmeleri arasında yapılan sözleşme demektir Bu kontrat müşteri ile tur-seyahat düzenleyicisi arasında olmasına rağmen bir çok kontratı da kendi etrafında toplar Uluslararası bir özellik arzedecek ve uygulanabilecek bir seyahat kontratı örneği henüz yapılmamıştır Seyahat kontratları çoğunlukla yurtdışı gezi veya paket turlar için hazırlanır ve iki bölümden oluşur: Genel satış koşulları İstisnai haller SİMO Şeması SIMO Chart Simo kelimesi İngilizce'deki "simultaneous movement cycles (simultane hareket devresi)" tanımının baş harflerinden oluşmuştur Ellerin ayakların başın veya vücudun başka unsurlarının hareketlerinin kayda alınmasıdır Genellikle sağ ve sol elin hareketlerini göstermek için çizilir SİMO şemasının en önemli fonksiyonu etkin olmayan hareket modellerinin boş zamanın ziyan edilen hareketin saptanmasına yardımcı olmasıdır Turizm sektöründe özellikle iş akım planlamasında kullanılan bir tekniktir SİT Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup yaşadıkları devirleri sosyal ekonomik mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları önemli tarihi olayların cereyan ettiği yerler ve tesbiti yapılmış tabiat güzellikleri ile korunması gerekli alanlardır SOF Service order form Son onay tarihi Option date Son dakika satışları Last minute sales Otelde oda veya yatak uçakta koltuk olarak önceden rezervasyon olmadan son gün yapılan satışlar Sosyal alt yapı Social infrastructure Sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacıyla yapılması gereken eğitim sağlık din kültür vb yapılar ile park çocuk bahçeleri ve yeşil alanların genel ismidir Sosyal turizm kitle turizmi Social tourism Sosyal turizm satın alma gücü az veya sınırlı olan halk gruplarının özel bazı önlem ve teşviklerle turizm olayına girmesidir Başka bir deyişle sosyal turizm gelir düzeyi düşük satın alma gücü zayıf halk gruplarıın turizm faaliyetlerinen yararlanabilmesi için yapılan çalışmaların toplamıdır Stand by fare Yolcunun uçakta boş yer kaldığı takdirde binebileceğini bildiren indirimli tarife Standart fiyat Standart price Herkese uygulanan fiyat STO Speciality Tour Operator Özelliği olan turları düzenleyen tur operatörü Sunlust Güneşci tatilci Su sporları Water sports Sürdürülebilir turizm Sustainable tourism Çevre ile sıkı bağlantısını göz ardı etmeyen varlığı için gerekli unsurları tehdit etmeksizin işlev gören; hem şimdiki hem de gelecek kuşakların gereksinimlerini karşılayabilmeyi ön gören turizm endüstrisi saat değiştirme ing: time conversion fra: conversion de temps alm: Zeitumstellung doğuya veya batıya seyahat edilmesine göre saat ilâve etme veya çıkarma işleminin taşıt hareket ve rezervasyon saatlerine yansıması sabah banliyösü ing: milk run fra: service ferroviaire matinal alm: morgendlicher Pendelverkehr çok duraklı bu nedenle ulaşımda uzun zamanı gerektiren sabah erken saatlerde görülen tarifeli ulaşım şekli sabit fiyat ing: fixed price fra: prix fixe alm: Festpreis değişmez fiyat sağlık sigortası ing: health insurance fra: assurance-maladie alm: Krankenversicherung hastalık dolayısıyla gerekebilecek muayene tedavi ve bakım giderlerini karşılamaya yönelik sigorta sistemi sağlık turizmi ing: health tourism fra: tourisme de santé alm: Gesundheitstourismus bir takım hastalıkların iyileştirilmesi için içmeler kaplıcalar ılıcalar deniz dağlar mağaralar sanatoryumlar prevantoryumlar ve benzerlerinden yararlanmak üzere yapılan seyahatler sağlıklı yaşam merkezi ing: fitness center fra: centre de mise en formem alm: Fitness-Zentrum kişilere beden hareketleri doğru ve uygun beslenme yolu ile sağlıklı yaşam alışkanlığı kazandıran merkez sahibi tarafından alınmayan eşya ing: unclaimed luggage office fra: dépôt des objets non réclamés alm: Fundbüro yasalara göre saptanan sürenin bitiminde yolcunun almadığı eşyasının saklamaya alındığı yer Sahil ing: coast fra: côte alm: Küste deniz göl ve nehirlerin kıyısı sahil güvenlik ing: coast guard fra: garde-côte alm: Küstenschutz kıyılardaki güvenlikten sorumlu idare sahil şeridi ing: coastal band fra: bande côtiere alm: Küstenstreifen deniz tabiî ve sunî göl ya da akarsularda kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yerin özelliğine ve imar durumuna göre 100 metreye kadar çeşitli derinliklerdeki kara şeridi Sakin ing: inhabitant fra: habitant alm: Einwohner bir yöre köy kasaba veya şehirde ikamet eden kişi sanal gerçeklik ing: virtual reality fra: réalité virtuelle alm: virtuelle Wirklichkeit bilgisayar ortamındaki gezi programı ile belirli bir yerde gerçekten seyahat etme duygusunu taşıma Sanat ing: art fra: art alm: Kunst bir duygunun tasarının ya da güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü ya da bu anlatım sonucu ortaya çıkan üstün yaratıcılık sanat etkinliği ing: art activity fra: activité artistique alm: künstlerische Aktivität sanat çalışması satış araçları ing: sales tools fra: supports de vente alm: Verkaufsinstrumente aralarında müşteriler hakkında özel bilgilerin de bulunduğu satış destekleri satış sarayı ing: hypermarket fra: grand magasin alm: Kaufhaus çok çeşitli malların satıldığı büyük alış veriş merkezi Sauna ing: sauna fra: sauna alm: Sauna buharlı özel banyo odası Sermaye ing: capital fra: capital alm: Kapital bina tesis makine donatım gibi üretimde veya hizmetlerin yürütülmesinde kullanılan değerlerin tümü Sertifikasyon ing: certification fra: certification alm: Zertifikation onaylama sertifikasyon sistemi ing: certification system fra: système de certification alm: Zertifikatisierungssystem turizm bağlamında yatırım ve işletmeler ile diğer faaliyetler için yapılmış olan sınıflandırma ya da gruplandırma sonucuna göre belge düzenlenmesi ile ilgili işlemlerin bütünü Servant ing: service cart fra: chariot alm: Servierwagen yiyecek-içecek işletmelerinde garsonun servis öncesi hazırlıklarına yardımcı olan yedek servis araç ve gereçlerinin hazır biçimde bulundurulduğu dolaplı çekmeceli raflı sabit veya tekerlekli gezer tezgâh Servis ing: service fra: service alm: Dienstleistung müşteriye hizmet veren personel faaliyetlerinin tümü servis ücreti ing: service charge fra: service alm: Trinkgeld otel ve restoranlarda hesaba eklenen personel hizmetinin karşılığı ses ve ışık gösterisi ing: sound and light performance fra: son et lumière alm: Ton- und Lichtvorstellung söz müzik ve ışık oyunlarının bir araya gelmesi ile gece yapılan tanıtım gösterisi Seyahat ing: travel fra: voyage alm: Reise bir noktadan başka bir noktaya yapılan yolculuk seyahat acentalığı işletme belgesi ing: travel agency operation license fra: licence d'agence de voyage alm: Genehmigung zur Betreibung eine seyahat acentalarına konularında faaliyet göstermelerini sağlamak üzere TC Turizm Bakanlığı'nca verilen belge seyahat acentası ing: travel agency fra: agence de voyages alm: Reisebüro kâr amacıyla turistlere ulaştırma konaklama gezi spor ve eğlence olanakları sağlayan turizmle ilgili bilgiler veren bu konuya ilişkin tüm hizmetleri gören turizm ekonomisine ve genellikle ödemeler dengesine katkıda bulunan ticarî kuruluş seyahat acentası sicili ing: travel agency registry fra: registre d'agence de voyages alm: Reiseagenturenregister seyahat acentası için kuruluş işlemleri sonucunda TC Turizm Bakanlığı'nca sicil dosyası açılması seyahat kararı ing: travel decision fra: décision de voyage alm: Reiseentscheidung gelecekte yapılacak seyahatin yerini zamanını süresini ne ile ve nasıl yapılacağını belirleme seyahat öncesi enformasyon ing: pretravel information fra: renseignements pratiques alm: Informierung vor der Reise turistlerin kendilerini kültürel temasa hazırlamak üzere gereksinim duydukları bilgiler seyahat rehberi ing: travel guide fra: guide de voyage alm: Reiseführer bir yöredeki veya ülkedeki konaklama olanakları lokantalar yollar ilgi merkezleri tarihî ve kültürel özellikler hakkında bilgi veren yayın türü seyahat ticareti ing: travel trade fra: commerce de voyage alm: tourismusbedingter Handel turizm endüstrisinde yaratılan ürünlerin kazanç amacıyla alım-satımı seyahat ticareti kuruluşu ing: tourist trade entity fra: entreprise de commerce de voyag alm: touristische Handelsorganisatio turizm ürününün kâr amacıyla alım-satımını yapan kuruluş seyahat yazarı ing: travel writer fra: journaliste de voyage alm: Reiseschriftsteller yayın organlarında basın mensubu müstakil yazar veya sektör temsilcisi sıfatıyla turizm ve seyahat alanında yazı yazan gazeteci seyahate direnç faktörleri ing: travel resistant factors fra: facteurs de résistance au voyag alm: negative Reisefaktoren ulaşma güçlüğü yüksek maliyet politik istikrarsızlık gibi seyahatten caydırıcı faktörler sezon dışı ing: off-season fra: hors-saison alm: tote Saison turist akımı açısından konaklama ve ulaşım araçları fiyatlarında zorunlu indirimlere gidilen devre sınır çıkışlı turizm ing: outbound tourism fra: tourisme émetteur alm: grenzüberschreitender Tourismus yabancı ülkelere çıkış içeren turizm türü sıvı kaybı ing: dehydration fra: déshydratation alm: Flüssigkeitsverlust vücudun su kaybının bir şekilde giderilemediği hali ifade eden tıbbî terim Slogan ing: slogan fra: slogan alm: Slogan kısa ve çarpıcı propaganda sözü sondaj ve kazı ing: sounding and excavating fra: fouille archéologique alm: Sondierung und Ausgrabung taşınır ve taşınmaz eski eserlerin tespiti ve bilimsel yöntemlerle yüzeye çıkarılması için arkeolojik ve tarihî alanlarda yapılan çalışmalar Sörf ing: surfing fra: surf alm: surfen yelkenli ya da yelkensiz tek kişi için yapılmış bir kayma aracıyla su üzerinde herhangi bir araç tarafından çekilmeksizin kayma biçimindeki deniz sporu sorumlu müdür ing: director in charge fra: directeur alm: zuständiger Direktor seyahat acentasının işlemlerinden sorumluluk taşıyan en üst yönetici sorun çözmeli pazarlama ing: problem solving marketing fra: marketing par analyse de situat alm: Problemlösende Vermarktung pazarlamada tüketici sorununun masaya yatırılarak uygun çözüm bulma yöntemi sosyal fon ing: social fund fra: fonds social alm: Sozialfonds ücretli olarak çalışanlar ya da dar gelirliler için belirli sosyal amaçlarla ayrılan tahsisat sosyal ikilem ing: social dualism fra: dualisme social alm: sozialer Dualismus geleneksel davranış biçimi ile endüstrileşmeye bağlı toplum davranışının yanyana görülmesi turizm bağlamında sorun yaratan hal sosyal mesafe ing: social distance fra: distance sociale alm: sozialer Abstand sosyal konum ve deneyimler açısından kişi veya gruplar arasındaki farklılık sosyal sınıf ing: social class fra: classe sociale alm: Sozialstufe bir toplumda yaşama biçimleri psikolojik davranışları fonksiyonları farklı insanların oluşturduğu ve birinden diğerine geçiş olanağı bulunan grup sosyal turizm ing: social tourism fra: tourisme social alm: Sozialtourismus orta gelirli kişilerin sağlanan bazı özel olanaklarla yaptıkları turistik amaçlı gezi türü sosyo-ekonomik gelişme düzeyi ing: socio-economic development leve fra: niveau de développement socio-é alm: sozial- ökonomische Entwicklung sosyal ekonomik ve toplumsal kalkınma düzeyi sosyo-kültürel turizm değerleri ing: socio-cultural tourism assets fra: ressources socio-culturelles de alm: touristisch bedeutende sozio toplum kültürü ile ilgili olup turizm açısından önem taşıyan olay davranış gelenek özellik gibi değerler bütünü sosyo-psikolojik seyahat dürtüsü ing: socio-psychologic travel motive fra: motivations socio-psychologique alm: sozio-psychologische Reisemotiv modern çevreden uzaklaşmak kendini dinleme prestij gerginlikten kurtulma sosyal ilişkilerin geliştirilmesi gibi ekseriya gizli tutulan toplumsal ve psikolojik seyahat dürtüleri Speleoterapi ing: speleotherapy fra: spéléothérapie alm: Speläotherapie mağara ortamından yararlanmak suretiyle yapılan tedavi türü Spesiyal ing: special fra: spécial alm: spezial özel kendine özgü Spesiyalite ing: speciality fra: spécialité alm: Spezialität lokantalardaki özel yemek spor turizmi ing: sports tourism fra: tourisme sportif alm: Sporttourismus spor amacıyla yapılan yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü Sportif Turizm Kurulu ing: Council of Sports Tourism fra: Conseil du Tourisme Sportif alm: Touristischer Sportrat turizm amaçlı sportif faaliyette bulunmak isteyenlerin taleplerini incelemek yeterlik belgesi düzenlemek ve etkinliklerin denetimini yapmak üzere TC Turizm Bakanlığınca gerek görülen yerlerde kurulan komisyon Stüdyo ing: studio fra: studio alm: Studio yataksız ancak yatmaya elverişli divanları bulunan otel veya motel odası su altı sporu ing: underwater sports fra: sport sous-marin alm: Unterwassersport dalgıçlık balık adamlık gibi su altı alemi ile ilgili spor su karnavalı ing: regatta fra: régate alm: Regatta sandal veya yelkenli gemi yarışı su kayağı ing: aquaplane fra: ski nautique alm: Wellenreiten deniz sürat motorlarının arkasına takılarak tahta bir aygıt üstünde yapılan su sporu Suare ing: soiree fra: soirée alm: Abendgesellschaft gece toplantısı sub standartlar ing: substandarts fra: réglement intérieur alm: Substandards bir işletmede bir ürünü çalışma yöntemini üretilecek miktarı veya bütçenin para miktarını vBulletin belirtmek için konulmuş ikincil öncelikli kurallar Suit ing: suite fra: suite alm: Suite birbirine açılan odalardan oluşan otel dairesi suit oturma salonu ing: parlor fra: salon de suite alm: Wohnschlafzimmer einer Suite suitlerde normal olarak oturma odası olarak kullanılıp gerektiğinde yatak odası olarak da kullanılabilen salon sulak alan ing: marshy land fra: marais alm: Sumpfgebiet derinliği 6 metreyi geçmeyen genelde sazlık bitkilerin hakim olduğu önemli biyolojik yaşam alanlarına ve kuş zenginliklerine sahip olan eko sistem alanı Sunucu ing: master of ceremonies fra: maitre de cérémonie alm: Moderator toplantı kongre konferans seminer gece hafta şenlik gibi etkinliklerde programı ziyaretçilere açıklayan kişi Şehir gezisi City sightseeing tour (CSST) |
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm SözlüğüR Rasyo (BkzOran) radyo far ing: beacon fra: balise alm: Signalturm bir uçağa kılavuzluk etmek veya uçağı yönlendirmek amacıyla ışık elektrik sinyali ya da aynı amaçlı başka uyarma türleri yayan istasyon Rafting ing: rafting fra: rafting alm: Rafting özellikle hızlı akan ırmaklarda azgın sular arasında yapılan bot yarışı Ranza ing: berth fra: couchette alm: Etagenbett duvara montajlı alt alta açılır kapanır yatak sistemi Rayiç ing: current value fra: prix courant alm: Marktwert bir malın sürüm değeri piyasa değeri refakat etmek ing: accompanying fra: accompagner alm: begleiten bir kişiye eşlik etmek yanında bulunmak Refakatçi ing: accompanying person fra: accompagnateur alm: Begleiter bir konferansa toplantıya ya da fuara katılacak bir temsilci ile birlikte resmî kimliği ve görevi olmadan gelen kişi refakatli gezi ing: escorted tour fra: voyage organisé accompagné alm: organisierte Reise mit Begleite bir tur görevlisinin tüm ulaşım konaklama bagaj hizmetlerinin düzenli şekilde yerine getirilmesinden sorumlu olduğu masrafın 'her şey dahil' hesaplandığı gezi türü refakatsiz paket gezi ing: unescorted package tour fra: voyage organisé non accompagné alm: organisierte Reise ohne Begleit tura katılanların grup halinde seyahat etmek zorunda olmadıkları peşin ödemeli gezi türü rehber balıkadam ing: guide diver fra: guide plongeur alm: Tauchführer su altı dalışlarında dalgıçlara yol gösteren ilgili kurumdan alınmış yetki belgesi taşıyan kişi usta dalgıç Reklâm ing: advertisement fra: publicité alm: Werbung bir ürünü topluma tanıtmak beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için genellikle basın ve yayın araçları ile toplumun ortak yer ve tesislerinden yararlanılarak yazılı sözlü görüntülü ya da işaretlerle yapılan tanıtım işi reklâm sayısı ing: number of exposures fra: nombre de parutions alm: Zahl der zu wiederholenden Werb tüketici kitlesine ulaşmayı hedefleyen reklâmların tekrarlanma sayısı Reklâmcılık ing: advertising fra: publicité alm: Werbeagentur müşterileri adına reklâm programları hazırlayıp sunma reklâmla ulaşılan tüketici kitlesi ing: reached consumers by advertisem fra: nombre de consommateurs atteint alm: mittels werbung erreichter verb yapılan reklâmı fiilen duyan veya gören tüketici sayısı Rekreasyon ing: recreation fra: récréation alm: Erholung insanların boş zamanlarında eğlence ve tatmin dürtüleri ile gönüllü olarak katıldıkları aktiviteler rekreasyon merkezi ing: recreation center fra: centre de récréation alm: Erholungszentrum eğlenceye yönelik faaliyetler için ekipman ve imkânların bulunduğu alan veya yapı resmî oda fiyatı ing: rack rate fra: tarif homologué alm: offiziell bestätigter Preis konaklama tesisi birimlerinin ilgili hükümet veya yerel yönetim makamlarınca onanmış resmî fiyatı resmî tatil ing: official holiday fra: jour férié alm: öffentliche Feiertage yasa ile belirlenen ve devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan tatil Restitüsyon ing: restitution fra: restitution alm: Restitution ilk şekline getirmek restoranlı vagon ing: restaurant car fra: wagon- restaurant alm: Speisewagen trenlerde yeme-içme ihtiyaçlarının karşılandığı vagon Restorasyon ing: restoration fra: restauration f alm: Restaurierung tarihî değeri olan eski bir yapıda yıkılmış bozulmuş olan yerlerin aslına uygun biçimde onarılması rezervasyon acentası ing: booking agency fra: agence de réservation alm: Buchungsagentur müşterileri adına tiyatro konser otel gibi yerlerden rezervasyon yapan kuruluş rezervasyon ağı ing: reservation network fra: réseau de réservation alm: Reservierungsnetz bir turizm tesisi için rezervasyon yapılabilen nokta yer ve merkezlerin bütünü Rıhtım ing: pier fra: quai alm: Pier bir nehir veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış gemilerin indirme-bindirme veya yükleme-boşaltma yapabileceği yer ring tur ing: circular tour fra: circuit alm: Rundreise aynı yerde başlayıp aynı yerde biten tur Riviyera ing: riviera fra: riviera alm: Riviera lüks yaşam tarzına uygun kıyı tatil mekânı ro-ro taşımacılığı ing: ro-ro transportation fra: transport ro-ro alm: Ro-Ro- Verkehr özel gemilerle yapılan uluslararası taşımacılık türü Rölöve ing: surveying fra: relevé alm: Relevierung bir yapının bütün boyutlarını ölçerek plân kesit ve görünüşünü yeniden çıkarmak Römorkör ing: tugboat fra: remorque alm: Schleppboot yedeğinde başka taşıtları götürmeğe yarayan deniz taşıtı Rota ing: route fra: route alm: Kurs varacağı yere ulaşmak için gemi veya uçakların izledikleri belirli yol Rulet ing: roulette fra: roulette alm: Roulette hızla dönen bir topun döner bir tablodaki renk ve sayılarda durması ile kazananı belirten xxxxx oynama aygıtı rüzgâr sörfü ing: wind surfing fra: planche à voile alm: Windsurf yelken donanımı bulunan tek kişi için yapılmış bir araçla su üzerinde rüzgârın yardımıyla kayma biçimindeki su sporu Rehberli tur Guided tour hosted tour Rehbersiz dış ülke gezisi Foreign independent tour (FIT) Yabancı bir veya birkaç ülkeye turistlerin isteklerine göre düzenlenen ve ücreti peşin alman rehbersiz gezi Rekreasyon Recreation Rekreasyon (Latince recreatic) kelime olarak dinlendirmek eğlendirmek canlandırmak gibi anlamlara gelmektedir Rekrwasyon zorunlu çalışma faaliyetlerinden bağımsız olarak bireyin onarılması ve geliştirilmesi bireyin zamanını dilediği gibi kullanmakta serbest olması insanın fiziksel gücünü onarmaya ve ruhsal kapasitesini zenginleştirmeye yönelik faaliyetler; bireyin isteyerek katıldığı tüm faaliyetler zorunlu faaliyetlere karşıt olarak özgürce seçilen faaliyetler Fiziksel ve sosyal çevrenin değişmesi İnsanın boş zamanlarında yaptığı faaliyet olarak tanımlanabilir Genel rekreasyon faaliyetleri: Kısa dinlenmeler; pilaj kış sporu gibi Hafta sonu gezileri Turizm diye sınıflandırılabilir Organize rekreasyon faaliyetleri: Artistik (edebiyet sinema tiyatro müzik sergi vBulletin) Entellektüle ( Konferanslar radyo-tv vBulletin) Sosyal (Aile fuar kongre toplantı vBulletin) Pratik uğraş (Bahçecilik elişleri vBulletin) Fiziki (Spor av yürüyüş vBulletin) Rekreasyon işletmeleri Recreation esteblashments Rekreasyon işletmeleri kişilerin boş zamanlarını değerlendirmek aynı zamanda eğlence dinlence ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla katıldıkları doğal sportif kültürel ve eğlenceye yönelik etkinlikleri sunan işletmelerdir Rep Temsilci representative Resepsiyon Front desk Rezervasyon Reservation Rezervasyon bölümü Reservation department Müşteri tesise gelmeden önce ilk iletişm kurulan bölümdür Rezervasyonun alınması dosyalanması rezervasyon tablolarına yerleştirilmesi maksimum doluluk oranının sağlanması vBulletin işler ROH Run of the house Konaklama tesisinin elinde kalan ve kategorisi belli olmayan odanın ayrılması (rezervasyonu) RTW Round the World |
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm SözlüğüP Pansiyon Tahakkuk Cetveli Günlük pansiyon haılatını belirlenmesi amacıyla kullanılan ve hangi odalarda konaklayan müşterilere yiyecek (pansiyon) verileceği ve bunun kahvaltı öğle ve/veya akşam yemeği şeklinde dağıtımını gösteren ve hergün için ön büro tarafından düzenlenen bir cetveldir Paket tur Paket turların süresi en az 6 geceleme olmak üzere en çok bir ay olabilir Ancak bu kuralın değişik türde düzenlenen paket turlar açısından dört ayrı istisnası vardır: a) Avrupa ile kuzey Atlantik bölgesi arasında düzenlenen bir paket turda süre en az 14 gündür (Kuzay Atlantik Bölgesi: Alaska Kanada ve ABD (Miami hariç)'yi kapsamaktadır b) Hafta sonu gezileri için düzenlenen paket turların süresi en az 1 en çok 5 gece yatıyı öngörür Bu tür bir gezi en erken Perşembe günü saat 22:00'de başlayıp en geç Salı günü 08:00'de bitmelidir c) Özel gösteriler için düzenlenen turlarda süre tıpkı hafta sonu gezileri gibi en az bir en çok 5 gece yatıyı gerektirmektedir Sadece Avruoa için geçerli olan bu tür düzenlemelere "Cannes Film Festivali" "ITB Berlin Uluslararası Berlin Turizm Boorsası" "Avrupa Futbol Şampiyonası" örnek gösterilebilir d) Charter uçuşları ile düzenlenen Herhangi bir süre sınırlaması yoktur Pasan müşteri Walk in passenger Otele rezervasyonsoz gelen müşteri Pazarlama deneyi Test marketing Pazarın bölümlendirilmesi Segmentation Pazarın bölümlendirilmesi toplam pazarın farklı özelliklere sahip alt kısımlara ayrılamsı anlamına gelir Farklı turizm ürünlerinin varlığı bunlara ayrı ayrı yönelecek mevcut veya potansiyel talebin ayrı ayrı belirlenmesini diğer bir ifadeyle pazarın bölümlendirilmesini gerektirir PCO Professional congress organizer Profesyonel kongre düzenleyicisi PERT Project Evaluation and Rewiev Technique Google Page Ranking (Bkz Halkla ilişkiler) Proje geliştirme Project evaluation Promosyon (Bkz Tutundurma) pm ing: post meridien fra: après midi alm: nachmittags 12 saat zaman dilimi uygulanan ülkelerde öğleden sonrasını ifade eden kısaltma Pasaport ing: passport fra: passeport alm: Reisepaß bir ülkenin uyrukluğunu kanıtlamak üzere yurttaşlarına verdiği dolayısıyla ülkeden çıkmasına veya ülkeye yeniden girmesine izin veren ve kimliği ispata yarayan belge Pasavan ing: safe-conduct pass fra: passavant alm: Passierschein devlet sınırı dışında bahçe bağ ve tarlası bulunan kişilerin serbestçe girip çıkmaları için düzenlenen belge pasta şefi ing: pastry chef fra: chef de pâtissier alm: Konditorchef pasta ve tatlıların hazırlanmasında uzmanlaşmış mutfak elemanı patent hakkı ing: patent right fra: brevet alm: Patentrecht bir şeyin üretim izni Piknik ing: picnic fra: pique-nique alm: Picknick yemekli kır partisi pilot bölge ing: pilot region fra: région pilote alm: Pilotgebiet herhangi bir politikayı veya metodu özel ve sınırlı bir denemeye tabi tutmak amacıyla seçilen bölge Pist ing: runway fra: piste alm: Flugpiste uçakların iniş ve kalkış yapmalarına park yerlerine gidip gelmelerine yarayan şerit piyasa ekonomisi ing: market economy fra: économie de marché alm: Marktwirtschaft turistik ürün ve hizmetlerin satıcılara arzı ile bunları satın almak isteyenlerin taleplerinin karşılaşması ve fiyatların oluşumu Plaj ing: beach fra: plage alm: Strand yüzmeye ve güneşlenmeye uygun deniz göl ve nehir kıyılarındaki tesisli kumsal Plânlama ing: planning fra: planification alm: Plannung belli bir hedefe ulaşmak için aşılan yöntemler sistemi Planör ing: glider fra: planeur alm: Segelflugzeug hava akımlarından yararlanarak uçurulan uçağa benzer hafif motorsuz hava taşıtı Podyum ing: podium fra: podium alm: Podium genellikle atletizm yarışmalarında derece alan atletlerin veya giysileri sergilemek için mankenlerin çıktıkları merdivenli yüksekçe yer pompaj istasyonu ing: pumping station fra: station de pompage alm: Pumpstation genellikle bir toplama haznesi bir ya da birçok pompalama birimi bulunan duru ya da kirli suları basma donanımı porsiyon kontrolü ing: portion control fra: contrôle de portions alm: Portionenkontrolle yiyecek-içecek işletmelerinde müşterilere sunulan yemeklerde fiyat kontrolünü ve miktar eşitliği sağlamak üzere takip edilen usul potansiyel Pazar ing: potantial market fra: marché potentiel alm: potentieller Markt mevcudiyetini ve gücünü kanıtlamış pazar potansiyel talep ing: potential demand fra: demande potentille alm: potentielle Nachfrage mevcut olan satın alma gücü potansiyel turist ing: potential tourist fra: touriste potentiel alm: Potentialtourist bir ülke ya da yöreye seyahat etmeye karar vermiş ya da kısa dönemde edebileceği varsayılan tüketici kesimi prestij kitabı ing: lure book fra: ouvrage de prestige alm: Luxuswerbeband turistleri belli bir bölge veya ülkeye çekmek amacıyla çıkarılan çok yapraklı tanıtıcı yayın Prodüktivite ing: productivity fra: productivité alm: Produktivität girdi ve çıktılar arasındaki oranın verimliliğin ölçümü profesyonel firma ing: professional firm fra: firme professionnelle alm: professionelle Firmaçalışmalarını para karşılığı meslek ya da temel uğraşı konusu olarak yapan firma profesyonel hizmet ing: professional service fra: service professionnel alm: professioneller Dienst bir meslek ve uğraş kolu olarak kazanç elde etmek amacı ile yapılan hizmet profesyonel pazarlama ing: professional marketing fra: marketing professionnel alm: professionelle Vermarktung pazarlamanın para karşılığı meslek ya da temel uğraşı konusu olarak yapılması Pusula ing: compass fra: boussole alm: Kompaß üzerinde kuzey-güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan araç |
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm SözlüğüO - Ö Oda Doluş Oranı Oda doluş oranı bir dönemde satışa arzedilen oda sayısı ile fiili oda satışı arasındaki orandır Oda Doluş Oranı =Satışa arzedilen oda sayısı/Satılan oda sayısı Gerçek Oda Doluş Oranı Otellerde sık sık müşteri odalarının bir kısmının tamirat ve bemzeri nedenlerle müşterilere arzedilmesi mümkün olamayabilir Bu durumda gerçek doluş oranını satışa arzedilemeye müsait olmayan oda sayısı toplam oda sayısından çıkarmak ve fiilen satılan oda sayısısna oranlamak suretiyle bulunur Odalar üzerinden günlük ortalama oran Günlük oda satış gerlirleri ile satılan odalar arasındaki orana Odalar Üzerinden Günlük Ortalama Oran adı verilir ve aşağıdaki formülle gösterilir Odalar Satış Geliri / Müşteri Sayısı Oda Sayım Cetveli Ön büro tarafından günlük olarak dünlük olarak düzenlenen ve -işletmenin hangi odalarının boş veya dolu olduğunu -her bir odada kaç kiinin konakladığını -odaların hangi fiyattan satıldığını -müşteri sayısının grup münferit veya misafir şeklinde sınıflanması eğer gerekli ise yerli yabancı konaklama sayısını -rezervasyon yapıldığı halde müşterice doldurulmayan odalaea ilişkin olarak doğan "no-show" gelirleri gösteren belge ya da rapor Operasyon işletme Operation Oran rasyo Ratio Ortaklaşa charter kiralama Part charter split chater Ortalama koltuk ücreti Average seat rate Otel (ing: hotel fra: hôtel alm: Hotel) yapısı donanımı konforu müşteriye sunduğu hizmetin kalitesi gibi elemanlarıyla uygar bir insanın arzu ettiği nitelikte geçici konaklama yeme-içme ve eğlence gereksinimlerini bir ücret karşılığında sağlayan konaklama tesisi Otelci (ing: hotel keeper fra: hôtelier alm: Hotelier) Konuk kabul eden ya da bir konaklama tesisi işleten kimse Otel çamaşırhanesi Hotel laundry Konaklama tesislerinde otel çamaşırlarının yıkandığı bölüm Otelcilik fonksiyon oranı Bir ülke veya yörenin turistik otellerinin sunabileceği toplam yatak kapasitesi ile o ülke veya yörenin toplam nüfusu arasındaki ilişkiyi ifade eder ve Tf(H) şeklinde ifade edilir Tf (H) = N1x100/ P Nl ülke veya yöredeki tuirtik otellerin toplam yatak sayısının P O ülke veya yörenin toplam yerli nüfusunu gösterir Otel rezervasyon tipleri Types of reservations 1) Garanti rezervasyon otel müşterinin rezervasyonuna göre gelmesi beklenen gün ve saatten itibaren 24 saat süre ile başka bir deyişle o günkü çıkış ssaatine kadar tutmayı taahhüt eder Diğer taraftan müşteri kullanmaması halinde oda kira bedelini ödemeyi taahhüt eder Kredi kartı aracılığıyla verilen kredi Önceden ödeme Seyahat acentası aracılığıyla garanti Şirket garantisi 2)Garantisiz rezervasyon Otel gün içinde belirlerdiği bir saate kadar tüm rezervasyonları tutar O saatten itibaren talep olması halinde rezervasyonları satar Müşteri rezervasyonda belirtilen saatten sonra gelirse ve tesiste yer varsa kendisine yer sağlanabilir 3) Teyitli rezervasyon: Müşteri ile otel işletmesi arasında oda fiyatları konaklama tipi müşteri adeti otele geliş tarihi ve saati üzerinde yazılı olarak mutabakata varılır Teyitli rezervasyon garantili ve garantisiz rezervasyon şeklinde gerçekleşebilir Oteller Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uniform System of Accounts for Hotels Otellerin muhsaebe sisteminin yanısıra gelir getiren departmanları dışında oteller genel yönetim pazarlama teknik hizmetler gibi departmanların giderlerinin nasıl raporlanacağınıa ilikin bir sistem olup Hotel Association of New York City İnc Tarafından hazırlanan ve üyelerine dağıtılan "Uniform System of Accounts for Hotels" isimli eserdeki rapor modelleri yurdumuzda en çok rastlanan modeller olarak dikkati çekmektedir Oturma Yeri Doluş (Kuver) oranı Oturma douş oranı belli bir dönemde restoranın veya benzeri yiyecek-içecek bölümünün müşteri kabul kapasitesi ile o dönemde servis yapıaln yiyecek (kuver) sayısı arasındaki orandır Oturma Yeri Doluş Oranı = Servis Yapılan Kuver Sayısı( Oturma Yeri Kapasitesi Bir restornda günlük olarak öğle ve akşam için iki defa yararlanılacağına göre Servis yapılan Yemek Sayısı/ Günlük kapasite formülü yardımıyla da restorndan günlük ortlama yararlanma katsayısı bulunabilir Outgoing servisi Seyahat acentalarında yurt içinde veya dışında gezecek kişi ve grupların gidecekleri yerlere ait ulaştırma araçlarının otellerin biletlerin temini ve gezilerin düzenlenmesi görevini üstlenen servis öğle yemeği ing: lunch fra: déjeuner alm: Mittagessen genellikle 12:00 - 14:00 saatleri arası yenilen yemek Öğrenci Hava Seyahati Birliği ing: Student Air Travel Association- fra: Association de Voyages Aeriens alm: Verband für Studentenflüge öğrencilerin havayolu seyahatleri ile ilgili olarak gerekli teşvik ve kolaylıkları sağlamak üzere kurulmuş örgüt ölü mevsim ing: dead season off season fra: saison creuse alm: Nachsaison bir turizm merkezinde turist akımının en düşük olduğu dönem olumsuz imaj ing: negative image fra: image négative alm: negatives Image bir ülke kurum ya da kişinin dışa yansıyan fikrî ve şeklî algılanmasının olumsuz olması oluşmamış turizm talebi ing: incipient tourism demand fra: demande naissante de tourisme alm: potentielle Tourismusnachfrage tüketicinin duyduğu gereksinimin henüz farkında olmadığı turizm talebi ön büro ing: front office fra: réception alm: Empfang otele gelen konuğun ilk başvurduğu resepsiyon rezervasyon fatura yazma posta servisi ve ön kasa bölümlerinden oluşan yer ön izin ing: preliminary permission fra: permission Google Page Rankingéliminaire alm: vorläufige Betriebsgenehmigung tesis kurmak amacıyla başvuran kişiye verilen ve belli bir süre içinde işe başlanması şartı taşıyan izin opsiyon öncelikli bölge ing: priority region fra: région prioritaire alm: prioritäre Region bir hizmetin götürülmesinde veya bir yatırımın yapılmasında öncelik tanınan bölge ören yeri ing: ruin fra: vestige alm: archäologische Ruinenstätte doğal olayların ya da savaş yangın etkisiyle yıkılan terk edilen eski antik yerleşme yeri kalıntısı şehir veya kale yıkıntısı harabe ören yeri takviyesi ing: site hardening fra: fortification des sites alm: Absicherung einer Ruine ören yerlerine aşırı ziyaretçi akımının yol açtığı fizikî tahribata karşı merdiven takviye duvarı ikincil yollar gibi mimarî pekiştirme önlemleri örgün turizm eğitimi ing: formal tourism training fra: éducation formelle du tourisme alm: offizielle Tourismusausbildung okul veya okul niteliği taşıyan eğitim kurumlarında yapılan turizm eğitimi örnek birim geliştirme ing: clustering fra: développement en groupe alm: Pilotgruppierung belirli bir yörede benzer özellikli turizm birimleri geliştirme ortalama günlük oda fiyatı ing: average daily room rate fra: prix moyen chambre alm: durchschnittlicher Zimmerpreis konaklama tesislerinde günlük gelirin satılan oda sayısına bölünerek elde edilen fiyat Otel Lokanta Eğlence Yerleri İşçi Sendikası ing: Syndicate of Workers in Hotel fra: Syndicat des Travailleurs d'Hôt alm: Gewerkschaft der Arbeiter in de otel lokanta eğlence yerlerinde çalışan işçilerin sosyal haklarını ve eğitimlerini sağlamak amacıyla oluşturulan sendikal birlik Otoban ing: express way fra: autoroute alm: Autobahn hızlı bir trafik akımını sağlamak amacıyla yapılan 3 veya 4 şeritli çift yönlü geniş yol otomatik bilet makinesi ing: satellite ticket printer fra: machine automotique de ticket alm: Fahrkartenautomat hava alanı ve alış veriş merkezlerinde bilgisayara bağlı olarak rezervasyon kabul eden bilet ve uçuş kartı basan acenta denetiminde makine Otoray ing: railcar fra: autorail alm: Schienenbus m bir veya birkaç römorktan oluşan kısa mesafeli yolcu taşımaya mahsus motorlu demiryolu aracı otostop yapmak ing: hitch-hiking fra: auto-stop m alm: per Anhalter reisen kişinin yoldan geçen vasıtalardan aynı yöne yolculuk için işaretle istekte bulunması oyun salonu ing: gambling hall fra: casino alm: Spielhalle genellikle lüks tatil kompleksi içinde yer alan talih oyunu mekânı özel mutfak ing: national cuisine fra: cuisine nationale alm: Landesküche millî yemekler özel olaylar için tarifesiz sefer ing: special event charter flight fra: vol charter pour des événements alm: Charterflug für Sonderveranstal olimpiyatlar futbol şampiyonaları gibi özel etkinlikler için düzenlenen uçuş özel turistik tren ing: special cruise train fra: train spécial en croisière alm: Sonderzug demiryolu işletmesi tarafından belirli bir turistik programı uygulamak üzere sefere konulan ülke içi veya ülkelerarası yol alan tren özgün kültürel kimlik ing: culturel identity fra: identité culturelle alm: kulturelle Idendität kültürel nitelikleri ile başkalarından ayrı ve üstün olan toplumsal özelliklerin tümü Ödeme emri Voucher Turistik hizmet ödemelerine esas teşkil eden hizmetleri belirten ödeme emri Öncelikli turistik bölge Pilot bölge:turistik prioriteli bölge organize turizm gelişme alanı da denilen öncelikli tuirstik bölge diğer bölgelere oranla gerek kaynaklari ulaştırma gerekse geleceğe dönük olarak en çok umut veren bir bölge olup çok sayıda turist çekme ve turistlerin gereksisnmlerini karşılayabilecek biçimde yatırımların yapılmasına olanak sağlayan bölgedir Ön fizibilite etüdü ing: prefeasibility analysis fra: analyse de faisabilité alm: erste Machbarkeitanalyse f bir projenin ekonomik malî çevresel ve sosyal analizlerini kapsayan maliyet gelir analizi Önlenebilir gecikme Avoidable delay Önlenemeyen gecikme Unavoidable delay Özel fiyat Special price Özel olarak uygulanan fiyat Özel ilgi turu özel ilgi gezisi special interest travel special interest tour Belirli bir konuya ilgi duyanlar için hazırlanmış gezi tur Özendirme gezisi şirketi Incentive house Özendirme turizmi İncentive turizm teşvik turizmi Incentive tourism Şirketlerin çalışanlarını ödüllendirmek için yolladığı teşvik amaçlı tatiller |
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm SözlüğüN Net Bugünkü Değer Yöntemi Net Present Value Method Net bugünkü değer yöntemiyle proje değerlendirilmesinde yatırımın gelecekteki nakit girişlerinin bugünkü değeriyle yatırım maliyeti arasındaki fark bulunmaya çalışılır Buna göre bir yatırım projesinin net bugünkü değeri projenin ekonomik ömrü (kuruluş+işletme dönemi) boyunca sağlayacağı net nakit akışlarının belli bir iskonto oranına göre indirgenmiş değerlerinin toplamıdır Net gezi eğilimi : Net gezi eğilimi bir ülkedeki veya belirli bir yöredeki turizm hareketine katılan nüfusun oaranını belirlemek açaısından önem taşır Net gezi eğilimi = p/P x 100 p= Bir ülkedeki veya belirli bir bölgedeki geziye çıkan bireylerin sayısı P= O ülke veya bölgenin toplam nüfusunu ifade eder Net işletme karı Net operating profit (NOP) Net Kazanç Net rate net turizm geliri ing: net tourism income fra: recettes touristiques nettes alm: touristische Nettoeinnahmen belli bir yörede turistlerin toplam harcamalarından doğrudan ve dolaylı kaçaklar çıktıktan sonra kalan miktar nihaî gezi programı ing: final itinerary fra: programme définitif de voyage alm: endgültige Reiseroute seyahat acentası tarafından hareketten hemen önce yolcuya verilen uçuş veya tren numaralarını kalkış-varış zamanlarını tur güzergâhlarını ve diğer ayrıntıları içeren program No show ing: no show fra: non Google Page Rankingésentation alm: no show Gelmedimüşterinin önceden yaptığı rezervasyona haber vermeksizin uymaması No show ücreti Rezervasyonu yapılan hizmetin kullanılmaması durumunda ödenen ücret |
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm SözlüğüM Makina ve Techizatın Yurt İçinden Alımında KDV Desteği VAT refund on locally procured machinery and equipment 97/2 nolu Hazine Müsteşarlığı Tebliğine göre "Teşvik Belgesine istinaden düzenlenen yerli global listede yer alan yeni olarak temin edilen yurt içinde imal edilmiş olan makina ve techizattan Müsteşarlık'ca proje bazında uygun görülenlerin" gelişmiş yörelerde sadece KDV tutarının kalkınmada öncelikli yörelerde ise KDV+15 puan tutarında bir meblağın fon kaynaklarından yatırımcıya nakit olarak ödenmesine olanak sağlayan bir teşvik tedbiridir Master süreç planı (Bkz Dizgisel şema) MCO Miscellaneoıus charges order Müteferrik ödeme emri Menü Menu Kelime olarak menü "ayrıntılar" olarak tanımlanır Menü satışa sunulacak yiyecek türlerinin ve fiyatlarının saptanıp sıralanmasııdır Esas olarak iki tür menü vardır Birincisi tüm öğünü ve fiks fiyatlı bir kaç yemeği gösteren tabldot (table d'hot)'tur İkincisi her maddenin ayrı ayrı fiyatlandırıldığı alakar (Ala carte)'dır Her iki türün Carte du jour Basit alakart veya tercihli menü (selecktive menu) gibi çeşitli şekillerde bileşimleri de vardır Mesaha şehadetnamesi (Bkz Yat ölçü belgesi) Mevsim dönem sezon Season Mevsim sonu mevsim dışı fiyat Off season price Motel Birliği Master Hosts Motel birliği bir grup motel işletmesi tarafından kurulmuş olan ve kar amacı gütmeyen bir birlik Muhabir acenta Corresponding agent Muhasebe rasyoları Muhasebe rasyoları kazanç zarar ve bilançoyu teşkil eden kalemler arasındaki ilişkiyi göstermek üzere teşkil edilen işletmenin gelişme durumunu açıklayan oranlardır Mümkün olan en uygun fiyat Best possible price Münferit bireysel Individual Müşteri Başına Ortalama Harcama Müşteri başına ortalama harcama servis yapılan yemek sayısı ile bu servisten elde edilen restoran yiyecek ve içecek gelirinin oranlanmasıyla bulunur Müşteri çamaşırhanesi Guest laundry Turizm sektöründe konaklama tesislerinde müşteri çamaşırlarının yıkandığı bölüm Müşteri Hesabı Folio Hesabı ayrıca çıkacak herbir müşteri veya müşteri grubu için kullanılan kartlardır Müşteriye fatura edilecek tüm harcamalar bu belge üzernde toplanır Eğer bir müşteri iki veya daha fazla oda almışsa veya seyahat acentası aracığılıyla gelmiş gruba dahil ise herbir kişi veya oda için ayrı bir folyo açılmaz Sadece grub için bir folio açılır Müşteri Listesi Rooming List Tur operatörünün konaklama işletmesine gönderdiği müşterilerin isimlerini ve oda dağılımlarını gösteriri liste maden suyu ing: mineral water fra: eau minérale alm: Mineralwasser mide rahatsızlıkları ya da sindirim zorluklarında tedavi edici veya rahatlatıcı özelliği olan mineral bakımından zengin içme suyu Mağara ing: cave fra: grotte alm: Höhle canlılar için barınak olarak da işe yarayabilen doğal yer kovuğu mağara turizmi ing: speleological tourism fra: tourisme spéléologique alm: Speläologie-Tourismus mağaraları yer altındaki uçurumları yarıkları oyukları yeraltı akarsularını gezip görmekle ilgili olay ve ilişkilerin bütünü Mağaracılık ing: speleology fra: spéléologie alm: Speläologie mağaraların incelenmesi ile ilgili bilim dalı Mağaza ing: large store fra: grand magasin m alm: großes Geschäft büyük dükkân mahallî para ing: local currency fra: monnaie nationale alm: Landeswährung bir ülkenin tedavüldeki kendi parası mahallî turistik faaliyet ing: local tourism activity fra: activité touristique locale alm: örtliche Fremdenverkehrsaktivit bir yerde yerel düzeyde yapılan turizm ağırlıklı şenlik anma günü gösteri gibi etkinlik malî mesuliyet sigortası ing: financial responsibility insura fra: assurance de responsabilitecivi alm: finanzielle Risikoversicherung işletmecinin tur operatörünün ya da seyahat acentasının hizmet ve organizasyon kusurlarından dolayı turistlerin canına ve malına zarar gelmesi riskine karşı yaptırdığı sigorta türü Manastır ing: monastery fra: monastére alm: Kloster bazı rahip ve rahibelerin dünya ile ilişkilerini keserek yaşadıkları yer Manifesto ing: manifest fra: manifeste m alm: Ladeverzeichnis gönderilecek yükleri gösteren belge Manzara ing: view fra: vue alm: Landschaft farklı ve özel genellikle doğal coğrafî yer görünümü Marina Yatırım ve İşletmecileri Derneği ing: Association of Marina Investors fra: Association des Investisseurs e alm: Verband für Yachthafeninvestore kamu kurumları ile dayanışmayı sektörde disiplin ve birliği sağlamak amacıyla 1991 yılında kurulan marinaların üye olduğu kuruluş misyonerlik kompleksi ing: missionary complex fra: complexe de mıssıonnaire alm: Missionstätigkeitskomplex iş adamlarının veya turistlerin bilerek veya bilmeyerek başka bir ülke insanının yaşam biçimini veya düşünce tarzını değiştirme girişimleri Mit ing: myth fra: mythe alm: Mythe tarih öncesine dayanan efsane masal bazen destan Mitoloji ing: mythology fra: mythologie alm: Mythologie putperest eski çağda inanılan ve saygı duyulan tanrıların yarı tanrıların kahramanların efsane masal ve hayal ürünü öykülerinin doğuşlarını anlamlarını yorumlayan inceleyen bilim müşteri hesabı ing: customer account fra: compte ceients alm: Kundenkonto hizmet gören ve karşılığında ücret ödemesi gereken kişi için alacakları izlemek üzere açılmış bulunan hesap müşteri ilişkileri ing: customer relations fra: relations clientèle alm: Verbraucherbeziehungen satıştan sonra tatmin derecesinin ölçülmesini de kapsayan iletişim yöntemi mutfak işçisi ing: kitchen worker fra: commis de cuisine alm: Küchendiener mutfakta bulaşık yıkama ve sebze ayıklama gibi görevleri yapan işçi bulaşıkçı mutfak şefi ing: executive chef fra: chef de cuisine alm: Küchenchef tüm mutfak görevli ve etkinliklerini yöneten deneyimli aşçı |
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm SözlüğüL Lahit (ing: sarcophagus fra: sarcophage alm: Sarkophag) Taş veya mermerden oyma mezar Lale şeklinde kadeh (ing: tulip styled glass fra: flûte à champagne alm: tulpenförmiges Glas) Genellikle şarap ve şampanya içmek için kullanılan lale şeklindeki kadeh Lanay (ing: lanai fra: lanai alm: Gartenbalkon) Bahçeye bakan odanın balkonu veya verandası Last minute booking agent Tura çok az zaman kala tur rezervasyonu yapan seyahat acentası Latin Amerika Turizm Örgütleri (ing: Confederation of Latin American fra: Confédération des Organisations alm: Konföderation der lateinamerika) Latin Amerika ülkelerindeki seyahat acentaları otelciler ulaştırma şirketlerinin üye olduğu merkezi Buenos Aires'de bulunan ve 1957 yılında kurulmuş olan konfederasyon Lavabo (ing: washbasin fra: lavabo alm: Waschbecken) El ve yüz yıkama yeri Lawson Şeması Lawson's Charte Turizm sektöründe özellikle konnaklama tesislerinde çeşitli fonksiyonlara ayrılan yer ilişkilerinin analiz edilmesini sağlayan ve Fred Lawson tarafından geliştirilmiş bir şemadır LCV (ing: RSVP fra: RSVP alm: uAwg) Davetiyelerde davet edilen tarafın katılıp katılmayacağını bildirmesi için eklenen 'Lütfen Cevap Veriniz' anlamındaki istem notu LDC Uzak mesafe otobüsü Long distance coach LDC with Acc Klimalı uzak mesafe otobüsü Long distance coach with air-condition Lejyoner hastalığı (ing: lejyonellozis legioner disease fra: légionellose alm: Legionärskrankheit) Binaların havalandırma ve ısıtma sistemlerinde üreyen legionelia pneumophilia isimli bakterinin sebep olduğu pnömoni ile birlikte seyreden hastalık Lido (ing: lido fra: lido alm: Lido) Halka açık yüzme havuzu ve çevresindeki alan Liman (ing: harbour fra: port alm: Hafen) Gemilerin barındığı yük ve yolcu indirip bindirdiği doğal ve yapay korunmuş durgun sularda özel tesislerle donatılmış yer Liman ücreti (ing: port charge fra: droit de port alm: Hafengebühren) Liman idaresi tarafından liman tesislerinin bakımı onarımı ve temizliği için yolculardan alınan para Liman turu Shore excursion Kruvaziyer gemileriyle yapılan yolculuklarda uğranılan limanların çevresinde yapılan günübirlik turlar Liman turu düzenleyen acenta Shore excursion agent Liman çevrelerinde yapılan turları dğzenleyen acenta Limuzin ing: limousine fra: limousine alm: Limousine Genellikle özel törenlerde veya lüks servisin gerektirdiği hallerde şoförü ile birlikte kiralanabilen ya da sahip olunan konforlu otomobil türü Linkert Sınıflaması Linkert's Classification Linkert sınıflamasına göre işletme karakteristikleri: 1) Motivasyon güçlerinin karakterleri 2) Haberleşmenin iletişimin üstler tarafından benimsenme derecesi 3) Karşılıklı ilişki etkileme işleminin karakteristikleri 4) Karar işleminin karakteri 5) Amaçları saptama ve gözetme özelliği 6) Denetim işleminin özelliği 7) Performans karakteristikleri Lisans (ing: license fra: licence alm: Lizenz) Yasa tarafından kısıtlanmış veya düzenlenmiş bir işin yapılması veya bir girişimde bulunulabilmesi için kamu otoritesince verilen ve devredilemeyen izin yetkisi veya ruhsatı Lobi (ing: lobby fra: lobby alm: Hotelhalle) Müşteri veya konuk kabul salonu Lobicilik (ing: lobbying fra: intrigue de corridor alm: Lobbying) Bazı ortak çıkarları olan grup temsilcilerinin belirli kişi veya kurumlar nezdinde girişimlerde bulunması Loca (ing: lodge fra: loge alm: Loge) Sinema ve tiyatro gibi eğlence yerlerinde parlamento salonlarında ayrılan özel bölümler Logo (ing: logo fra: logo alm: Logo) Tanıtıcı simge Lokanta (ing: restaurant fra: restaurant alm: Restaurant) Tabldot alakart veya özel yemek ve bu yemeklere uygun servisler ile yeme-içme ihtiyaçlarını karşılayan işletme Lokantacı (ing: restaurateur fra: restaurateur alm: Restaurantbesitzer) Lokantanın sahibi veya yöneticisi Lüks (ing: luxury fra: luxe alm: Luxus) Harcamada giyimde yaşantıda gereklilik sınırlarını aşan aşırıya gitme gösteriş Lüks kabin (ing: luxury cabin fra: cabine luxe alm: Luxuskabine) Özellikle yolcu vapurlarında donanımı gösterişli bölüm Lüks mal (ing: luxury goods fra: article de luxe alm: Luxusware) Zorunlu ihtiyaçları karşılayıcı nitelik sınırının üzerinde olan mal Lüks turizm (İng: luxury tourism fra: tourisme de luxe alm: Luxustourismus) Gelir düzeyleri çok yüksek olan kişilerin katıldığı ve lüks tüketime yönelik turizm türü Loading card Kruvaziyer yolculuğunda gemilerin uğradıkları limanlarda yolcuların karaya çıkabilmesi için verilen pasaport yerine geçen kart |
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm SözlüğüK Kahya Stewarding Konaklama tesislerinin yiyecek-içecek bölümünde satın alma üretim ve bulaşık mahallerinin yıkanması üretim alanının düzenlenmesini gerçekleştiren alt bölüm Kamara yatağı Berth Gemilerde kamara yatağı Kamu Arazisinin Tahsisi Al******** of Public Land Land al******** Turizm yatırımlarının ülke ekonomisine uygun biçimde ve uygun yerlerde yapılmasını sağlamak ve yatırımcılara yardımcı olmak amacıyla hazine ve orman arazilerinin uzun sürelerle turistik tesis yatırımlarına tahsisi mümkün olabilmektedir Turizm konaklama tesisi yatırımları için en çok 49 yıl kampingler için en çok 20 yıl süreyle kamu arazisi tahsisi yapılabilmektedir Kamu Arazisinin Turizm Yatırımlarına Tahsisine İlişkin Yönetmelik Regulation for the Al******** of Public land for Tourism Investments Kapasite Capacity Kapı müşterisi Walk-in Konaklama tesisine önceden rezervasyonu olmadan gelen müşteri Kaplıca maden suyu kaynağı Spa Kaplıca oteli termal otel Thermal hotel Kapsamlı bireysel tur (BT) Individual inclusive tour (IT) Kapsamlı charter turu Inclusive tour charter (ITC) Kapsamlı tur All inclusive package Turistlerin gezilerini yapabilmeleri için gerekli tüm ihtiyaçlarının karşılandığı bir tur şekli Kapsamlı grup turu Group inclusive toru Kapsamlı tur ücreti Inclusive tour basing fare Kar-zarar tablosu Profit-lost statetment Kasiyer Raporu Birden çok satış noktası olan turistik işletmelerde eğer yazarkasa kullanılmıyorsa herbir satış noktasında doğan hasılatın özet şekilde hazırlanmasını ve muhasebeye intikalini sağlayan rapor Başlangıç noktası adisyon fişi olan bu raporda satışların türü ile birlikte satışlardan yapılan indirimlerine bedelinin ne şekilde tahsil edildiğine ilişkin bilgiler de bulunmaktadır Kasiyer raporu herbir gelir getiren ünite için ayrı ayrı düzenleneceği gibi sabah öğle ve akşam satışları için de ayrı ayrı düzenlenebilir Kat hizmetleri bölümü Housekeeping Konaklama tesislerinde odalar bölümünün en faal kısmı olan Kat hizmetleri bölümü olup odaların ve kat hizmetleri mekanlarının dekorasyonubakımı temizliği ve düzeninden sorumludur Konaklama tesislerinde odaların yeni güne ve yeni müşterilere hazırlanmasından sorumlu bir bölümdür Kat hizmetleri bölümünün fonksiyonları: Kat hizmetlerinin fonksiyonlarını bir konaklama tesisinde odalar bölümünün temizliğinin temizliğin sürekliliğinin sağlık kurallarına uygunluğunun konukların kendi evlerindeki rahatlığını ve güvenliğini gerçekleştirecek şekilde sesizlikle yürütülmesi olarak tanımlanabilir Kat Hizmetlerinin organizasyon yapısı: Kat hizmetlerinin yapısı işletmenin büyüklüğü ile yakından ilişkilidir çünkü işletme büyüdükçe çalışan personel sayısı fazlalaşacak ve buna bağlı olarak örgütsel yapı da genişleyecektir Büyük bir işletmede kat hizmetleri şu personelden oluşur: -Genel Kat Yöneticsi (Executive Housekeeper-Erkekse Executive Gourvemant) -Genel Kat Yöneticisi Yardımcısı (Assitant Housekeeper veya Assistant Gourvenant) -Kat Şefleri (Floor Supervisor) -Bayan Kat Görevlisi (Maide) -Erkek Kat Görevlisi (Vale) -Meydancı (Houseman) -Çamaşırhane Şefi (Linen Room Keeper) -Yıkayıcılar ( Washers) - Ütücüler ve diğerleri (Amendants) -Merkalayıcılar ( Seamstrees) -Taşıyıcılar (Valet) Kat mülkiyeti Comdonium Katma Değer Vergisi Ertelemesi VAT deferral on imported machinery and equipment Yatırım mallarının ithalinde ödenmesi gereken KDV'nin indirilmesinin mümkün olduğu tarihe kadar ertelenmesine olanak veren bir teşvik tedbiridir Gümrük ödemeden yapılan yatırım mallarının ithalinde teşvik belgesi yoksa malın gümrükten çekilmesi sırasında KDV ödenmesi gerekmektedir Teşvik belgesi varsa ithal sırasında KDV ödenmemekte Gümrük İdaresine ödenecek vergi tutarı kadar teminat gösterilmekte ve teminat karşılığında ödenecek KDV ertelenmektedir Erteleme yatırımcının Türkiye'de yaptığı yatırım harcamalar için vergi dairesine ödediği KDV'lerin ertelenen KDV tutarına ulaşmasına kadar sürmektedir Vergi dairesine ödenen KDV tutarı ithalat sırasında ertelenen KDV tutarına ulaştığında vergi dairesinden bu durum belgelendirilmekte ve alınan belge ile gümrük idaresine başvurularak teminat geri alınmaktadır Kervansaray Caravansarai Kırsal rekreasyon Kırsal rekreasyon faaliyetleri aslında kırsal kökenli değil tersine şehirden çıkmış ancak geniş arazi kullanımı ve bazı doğal özellikler gerektirdiğinden kırsal alanlarda yapılan rekreasyon faaliyetleridir Açık havada yapılabilen ancak doğal ortamdan ayrılan tenis golf vBulletin faaliyetler de şehir içi faaliyetlerden farklıdır Kış sporları ve kayak merkezi Winter sports and skiing center Kıyı çizgisi Deniz tabii ve suni göl ve akarsularda taşkın durumları dışında suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgidir Kıyı kenar çizgisi Deniz tabii ve suni göl ve akarsularda kıyı çizgisinden sonra bunların tamamlayıcısı olarak kara yönünde devam eden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk çalılık taşlık sazlık ve bataklık alanların doğal sınırıdır Kıyı bandı kıyı şeridi Coastal band Kıyı Regulation Concerning the İmplementation of the Coastal Law Kitle turizmi mas turizm (Bkz Sosyal turizm) Klimatizm Climatism Açık ve temiz havanın şifa verici etkisinden yararlanmak için dağ istasyonlarında ve deniz kenarında uygulanan bir tedavi yöntemidir Temiz hava tedavisi de denilmektdir Know-How Know-How Know-how insanoğlunun hem çalışma hem de dinlenme yaşamını en fazla etkileyen bir üretim faktörü olmuştur Turizmde know-how turistik mal ve hizmet üretmek için kullanılan yöntem işlem makina ve techizattan oluşan sistemlerdir Koltuk başı maliyet Seat cost Konaklama Belgesi Registration Card Bir tesise konaklamak için gelen müşteriye ilk doldurtulan ve mşterinin ilk tanındığı belgedir Kartın ön yüzü müşteriyi tanıtmakla birlikte arka yüzüne kendisine yapılacak olan özel işlemler de not edilebilir İndirim oranları veya özel fiyatlar vBulletin Konaklama Endüstrisi Hotellier accomodation industry Konaklama endüstrisi insanların kendi konutlarının bulunduğ yer dışında değişik nedenlerle yaptıkları seyahatlerde birinci planda geçici konaklama ikinci planda yeme-içme gibi zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması için mal ve hizmet üreten ticari nitelikteki işletme faaliyetleridir Konaklama işletmeleri Konaklama işletmeleri turistlerin geçici konaklama yeme-içme kısmen eğlence ve diğer sosyal ihtiyaçlarını karşılayan işletmelerdir Turistlerin seyahat şekilleri gelir düzeyleri zevkleri ve turizm şekilleri ile işletmelerin kurulacakları mahallerin farklılıkları konaklama işletmelerinin farklılaşmasına yol açar Kontenjan anlaşması Contigent rate agreement tour series aggrement Koruma alanları Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre içinde korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu alanlardır Kritik Yol (Yörünge) Yöntemi Critical Path Method (CPM) Kruvaziyer Belirli bir süre içinde yolcuların gezme eğlenme dinlenme ihtiyaçlarını birlikte sağlayan ve kapsamlı bir örganizasyonu gerektiren gemi turu Kuruluş yeri Site of estableshment Turizm işletmelerinin kuruluş yerinin tayininde rol oynayan f aktörler beş grupta toplanabilir: Doğal faktörler Ekonomik ve sosyal faktörler Hukuki faktörler Psikolojik faktörler Toplanma (aglomerasyon) koşulları Kuruluş yeri teorisi ******** theory Kurumlar vergisi istisnası Corporation tax exemption Kurumlar vergisi istisnası turizm işletmesi sahibi olan kurumların elde ettikleri döviz hasılatının belli bir oranının kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına olanak veren bir teşvik tedbiridir Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca "turizm müessesesi" veya "seyahat acentası" işletme belgesi almış olan kurumların döviz olarak elde ettikleri hasılatın yüzde 20'si söz konusu dövizlerin yetkili banka veya müessseselere bözdurulduğunun belgelenmesi koşuluyla on yıl süreyle kurumlar vergisinden müstesna tutulmaktadır Küçük ölçekli tesis düşük kapasiteli tesis Small-size facility Kültür varlıkları Tarih öncesi ve tarihi devirlerlera ait bilim kültür d in ve güzel sanatlarla ilgili olan yer üs tünde yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınamaz varlıklardır Kürist Tedavi olmak veya zindelik kazanmak amacıyla turizm hareketine k atılan kimse Kafe ing: coffee shop fra: café alm: Café gün boyu açık kahve çay ya da hafif yiyecek satılan yer Kafeterya (ing: cafeteria fra: cafétéria alm: Cafeteria) süratli temiz kaliteli yeme-içme hizmetinin müşteriye garson servisi olmaksızın sunulması Kahvaltı (ing: breakfast fra: petit déjeuner alm: Frühstück) meyve suyu süt sütlü kahve kahve çay veya kakao ufak ekmek veya tost tere yağ reç el veya bal peynir zeytin isteğe göre yumurtadan oluşan sabah ya da iki öğün arası v erilen hafif yemek Kahvehane ing: cafe fra: maison de café a lm: Kaffehaus çay kahve çeşitli meşrubatlar içilen tav la ve kağıt oyunları oynanan yer kahve Kale ing: castle fra: citadelle alm: Burg düşmana karşı savunma amacıyla ana yollar üzerinde ken tlerde geçit ve boğazlarda yapılan kalın duvarlı burçlu ve mazgallı yapı kalıcı göçmen ing: permanent immigrant fra: immigrant p ermanent alm: permanenter Immigrant bir ülkede göçmen olarak bulunan ve kalma k durumunda olan kişi Kalite ing: quality fra: qualité alm: Qualität turistik deneyimd e turistik ürün ve yaşamda nitelik Kambiyo ing: currency exchange f ra: change alm: Devisenhandel dövizin veya dövizle yazılı senetlerin alım satım ı ve değiştirilmesi işlemleri kambiyo bürosu ing: exchan ge office fra: bureau de change alm: Wechselstube yabancı paralar ın değiştirildiği yer Kamp ing: camp fra: camp m alm: Lager açık alanlarda kısa süreli kalmak veya yaşamak için kurulu çadır Kampanya ing: campaign fra: campagne alm: Kampagne propaganda amacıyla belli bir dön em için sürdürülen her türlü siyasî ya da ekonomik girişim Kampçı ing: camper fra: campeur alm: Camper kamp yapan turist kampçı pikabı ing: camper pickup fra: pickup de campeur alm: Lieferwagen für Campzu behör gerektiğinde yatmaya elverişli ve kamp gereçlerinin muhafaza edilebildiği özel arka bölümü bulunan ulaşım aracı türü Kamping ing: camping fra: camping alm: Camping karayolları güzergâhı ve yakın çevrelerinde kent girişlerinde deniz göl dağ gibi doğal güzelliği olan yerlerde ku rulan ve genellikle turistlerin kendi imkânlarıyla geceleme yeme-içme dinlenme eğ lence ve spor ihtiyaçlarını karşıladıkları tesis kamping alanı ing : campsite fra: terrain de camping alm: Campingplatz çadır kurmaya elveriş li açık alan Kamu ing: public fra: public alm: Öffentlichkeit halkın ve devletin bütünü kamu arazisi ing: public land fra : terrain public alm: staatliches Land devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazi kamu işletmesi ing: public enterprise fra: entreprise publi que alm: Staatsunternehmen sermayesinin tamamı veya çoğunluğu devlete ait yönetimi devletin elinde bulunan işletme kamu kampı ing: state ow ned holiday establishme fra: établissement de vacances des A alm: öffentliche Ferie n- und Sportei kamu kurumlarına ait bu kurumların personelinin düşük ücretle tati l yapmaları için kurulmuş yazlık tesis kaplıca izni ing: thermal spring exploitation fra: licence d'exploitation des sour alm: Th ermalquellen- Konzession bir termal kaynağın tedavi amaçlı b ir tesiste kullanımı için TC Sağlık Bakanlığı'nca verilen izin Kâr ing: profit fra: profit alm: Profit herhangi bir ekonomik olayda bir av antaj kazanç yarar veya maddî değerdeki artışı ifade eden kavram Karantina ing: quarantine fra: quarantaine alm: Quarantäne bulaşıcı bir h astalığın yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan tecrit Karasuları ing: territorial waters fra: eaux territoriales alm: Hoheitsgewässer bir devletin kıyıları boyunca egemenliği altında tuttuğu su şeridi Karavan ing: caravan fra: caravane alm: Wohnwagenanhänger ev şekl inde düzenlenmiş açık havada kalmaya elverişli römorku bulunan veya motorla çekilebil en turizm taşıt aracı karayolu haritası ing: road map fra: c arte routiére alm: Straßenkarte yerleşim yerlerini aralarındaki mesafeleri v e ulaşım yollarını gösteren bir düzlem üzerine basılmış harita Kargo ing: cargo fra: cargaison alm: Fracht genellikle uçak ya da öteki taşıt araçları ile gönderilen ufak paket veya eşya kargo etiketi (ing: cargo label fra: étiquette de cargaison alm: Frachtetikett) kargonun üzerine yapıştırılan konşimento numarasının ağırlığının ve varış noktasını n belirtildiği etiket kargo uçağı ing: cargo plane fra: avion cargo alm: Frachtflugzeug yük nakleden kısmen yolcu da taşıyan uçak karşılıksız turizm talebi ing: latent tourism demand fra: demande latente de tourisme alm: offenbleibende Tourismusnachfra karşılayacak uygun bir ürün bulu nmayan turizm talebi kart anahtar ing: keycard fra: passe magnét ique alm: Schlüsselkarte kredi kartlarına benzeyen manyetik özelliği olan o tel odaları veya gemi kabinleri için güvenlik nedeni ile anahtar yerine kullanılan küçü k plastik kart Kartografya ing: cartography fra: cartographie alm: Kartographie haritacılık Kartpostal ing: postcard fra: c arte postale alm: Postkarte ince kartondan yapılmış bir yüzü resimli diğer yüzü not ve adres yazmak için açık bırakılmış posta kartı kat görevlisi ing: roommaid or valet fra: femme de chambre fi valet de c alm: Etagend iener otellerde odaları temizleyen ve düzenleyen bayan veya erkek eleman katalitik turizm kalkınması ing: catalytic tourism development fra: développement de tourisme catal alm: katalysierende Tourismusentwick belirli bir kişi veya kuruluşun yatırımı esas alınarak onun çevresinde geliştirilen girişimler bütünü Katalog (ing: catalogue fra: catalogue alm: Katalog) kitaplıktaki yayınları veya belli bir daldaki gereçleri nitelikleri bakımından tanıtmak ve arandıklarında bulunmalarını sağlamak için yer numaralarını belirterek h azırlanmış kitap defter veya fişten oluşan bütün fihrist Katamaran (ing: catamaran fra: catamaran alm: Katamaran) iki gövde üzerine o turtulmuş tekne katı atık ing: solid waste fra: déchet solide alm: Festabfall katı özelliklerini taşıyan her türlü atık madde katılım bildirgesi (ing: itinerary participation instruc fra: confirmation du p rogramme alm: Teilnehmerinstruktion) yolculara veya temsilcilere gönderilen seyahat organizasyonuna ilişkin tarih zaman ve diğer ayrıntılı bilgileri teyit eden mektup katlı otopark ing: floor parking fra: parking à étages alm: Parkhaus otomobillerin park etmesi için özel olarak yapılmış çok katlı yapı katma değer ing: value added fra: valeur ajoutée alm: Mehr wert bir kuruluş için ürettiği mal veya hizmet fiyatının o mal veya hizmeti kendisine devredenlere ödediği miktarı aşan kısmı katma değer vergisi ing: value added tax fra: taxe sur la valeur ajoutée alm: Mehrwerts teuer hizmet veya bir malın üretim ve dağıtım safhalarında her bir aşama iç in eklenen değere idarenin getirdiği vergi katma değer yaklaşımı ing: value added approach fra: partenariat pour le produit tou alm: Annäherungsmethode für Mehrwert turizm ürününün tek bir kaynaktan oluşturulması yerine bölgesel katkılarla zenginleştirilmesi yöntemi kaya mezarlığı ing: rock cemetery fra: tombe rupestre alm: Felsengrab eski çağlarda kayalara oyula rak yapılmış mezar topluluğu veya bunların kalıntıları kayak asansörü ing: ski lift fra: remonte-pente alm: Skilift kış sporları istasyonl arında kayakçının tek ya da çift yayla asılarak karlı bir yamacı zahmetsizce çık masına yarayan sistem kayak pisti ing: ski run fra: piste de s i alm: Skipiste kar üstünde sportif amaçla düzenlenmiş iniş yolu kayak turizmi 'kayak' denilen eskimo tipi tekne ile yapılan su sporunu konu alan özel ilgi seyahatlerinin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü Kayık hane ing: boathouse fra: garage à bateaux alm: Boothaus kayı kların çekildiği korunduğu üstü örtülü yer kayıp eşya ing: lost property fra: objet trouvé alm: verlorengegangener Gegenstand kayıp çalınmış veya yanlış adrese gönderilmiş eşya kılavuz arabası ing: leading car fra: car-pilote alm: Leitwagen kişi veya grupla ra yol gösteren ve içinde bir rehberin bulunduğu araba Kilim ing : kilim woven matting fra: kilim alm: Kelim döşeme divan gibi yerlere serilen genellikle desenli havsız kalın kıl veya yün dokuma kına ing: henna night fra: soirée de henné dans la traditi alm: Henna-Nacht düğünden bir gece önce bayanların kendi aralarında gelinin parmaklarına k ına yakarken kız evinde yapılan geleneksel eğlence kır oteli (ing: countryside hotel fra: gîte rural alm: regional/bäuerlich eingerichtet) bölgesel ya da kırsal nitelikteki otel kır yemeği ing: picnic fra: piquenique alm: Picknick dışarıda genellikle kırda çimler üzerine oturularak yenilen yemek Kiralamak ing: leasing fra: ******** alm: mieten kira ile tutmak kiralık oto hizmeti ing: rent a car service fra: service de ******** de voitures alm: Le ihwagendienst belirli bir süre için bir sözleşme çerçevesinde şoförlü veya şoförsüz olarak tutulan taşıt kiralık otobüs servisi ing: rent a bus service fra: service de ******** de cars alm: Leihbusdienst şoförlü veya şoförsüz minübüs veya otobüslerin bir sözleşme ile özel olarak kiralanması işi kırılacak eşya (ing: fragile fra: fragile alm: zerbrechliche Ware) kolay ve çabuk kırılan eşya Kirlilik (ing: pollution fra: pollution alm: Verschmutzung) insan yaşamının gerektirdiği faaliyetler sonunda halkın yoğun olduğu yerlerde çevrenin havanın suyun yiyeceklerin kirlenmesi gürültü ve kötü kokuların oluşması kırmızı halı uygulaması (ing: red carpet treatment fra: dérouler le tapis rouge alm: rotokollstufe Roter Teppich) protokol gereği özel formalite biçimi kırsal turizm (ing: rural tourism fra: tourisme rural alm: Ruraltourismus) gelişmiş ülkelerin modern yaşamından bunalanlar için bir alternatif olarak ortaya çıkan kış şartlarına uyum sağlamayı ve kırda yaşayanlarla birlikte üretim faaliyetleri etkinliklerine katılmayı esas alan turizm türü kısa mesafe mekik servisi ing: shuttle service fra: service de nave te alm: Pendelverkehr iki yakın nokta arasında sürekli taşıma hizmeti verme şekli kısa süreli ikamet (ing: transient stay fra: halte alm: Kurzau enthalt) asıl destinasyona giderken güzergâh üzerindeki bir yerde yapılan kısa süreli mola kısa tatil (ing: short break fra: vacances court es fpl alm: Kurzurlaub) sadece birkaç gün süreli tatil kitle iletişimi (ing: mass communication fra: communication de masse alm: Ma ssenkommunikation) halka basın yayın yoluyla bilgi dağıtma kitle iletişim aracı (ing: mass communication means fra: moyen de communication de masse alm: Massenkommunikationsmittel) bir toplumda kişilerin haber almasını sağlayan televizyon radyo gazete dergi İnternet gibi araçlar bütünü kitle iletişim kurumu (ing: mass communication institution fra: institution de communication de mass alm: Institution für Massenkommunika) bir toplumda kişilerin haber almasını sağlayan televizyon radyo gazete dergi gibi araçları işleten kurum kitle turisti (ing: mass tourism co nsumer fra: consommateur de tourisme de mas alm: Massentourismusverbrauc her) tur operatörleri tarafından kitle turizm esasına göre düzenlen en turlara katılan kişi kitle turizmi (ing: mass tourism fra: tour isme de masse alm: Massentourismus) önceden organize edilmiş her şey dahil götürü fiyatı belli grup halinde ve devamlı olarak belirli yerlere seyahat organiz atörü firmalarca düzenlenen turizm türü kitle ulaştırma kurumu (ing: mass transportation institution fra: entreprise de transport communication alm: Mas sentransportorganisation) bir toplumda insanları toplu halde bir yerden başka bir yere taşıyan vapur tren otobüs metro uçak gibi araçları işleten kurum kıyı kenar çizgisi ing: shore edge line fra: ligne de rivage alm: natürliche Küstenbildung deniz tabiî ve sunî göl ve akarsularda kıyı çizgisinden sonraki kara yönünden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk çakıllıkkayalık taşlık sazlık bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı kıyı oteli (ing: resort hotel fra: hôtel balnéaire alm: Strandhotel) dinlenmek deniz ve güneşten yararlanmak isteyenlerin konakladıkları otel türü kıyı turizmi (ing: coastal tourism fra: tourisme balnéaire alm: Küstentourismus) denize bakan arazilerin gelişmesini etkileyen deniz suyu etkinliklerinden yararlanma turizmi konaklama sektörü (ing: accommodation sector fra: hôtellerie alm: Beherbergungssektor) otel motel pansiyon tatil köyü vBulletin işletme sektörünün tümü kongre merkezi (ing: congress center fra: palais de congrès alm: Kongreßzentrum) kongre vBulletin toplantıların düzenlendiği yer kongre öncesi veya sonrası tur (ing: pre/post convention tour fra: extension alm: Vor/Nachkongreßtour) kongre ana programının önüne veya sonuna eklenen istekliler tarafından ekstra bir ödemeyi gerektiren tur kongre turizmi (ing: convention tourism fra: tourisme de congrès alm: Kongreßtourismus) kongre konferans seminer toplantı gibi amaçlarla yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü Konjonktür (ing: conjuncture fra: conjoncture alm: Konjunktur) ekonomik hayatın yükselme ve alçalma yönünde gösterdiği inişli çıkışlı dalgalı hareketlerin tümü Konkord ing: concorde fra: concorde alm: Concorde supersonic yolcu uçağı Konşimento ing: airway bill bill of lading fra: connaissement alm: Frachtkostenrechnung kargo sevk belgesi Konsolos ing: consul fra: consul alm: Konsul yabancı ülkelerdeki vatandaşların belirli konulardaki başvurularının gerektirdiği işlemleri yapmak üzere devletin yurtdışına atadığı görevli Konsolosluk ing: consulate fra: consulat alm: Konsulat konsolosluk işlemlerinin yürütüldüğü bina konsome kâse ing: consomme cup fra: tasse à consommé alm: Suppenschale et suyu ya da tanesiz çorbaların servisinde kullanılan iki kulplu porselen kap Konteyner ing: container fra: container alm: Container içerisine kargoların konduğu her türlü kap kontinental kahvaltı ing: continental breakfast fra: petit déjeuner continental alm: Kontinentalfrühstück sıcak içeceklerden biri meyve suyu tereyağı reçel ve ekmekten oluşan kahvaltı kontrol kulesi ing: control tower fra: tour de contrôle alm: Kontrollturm uçakların iniş ve kalkışlarını düzenleyen kule Konvoy ing: convoy fra: convoi alm: Konvoi aynı yere gitmekte olan taşıt araçları veya yolcu grubu kafile KöGoogle Page Rankingü ing: bridge fra: pont alm: Brücke bir engelle birbirinden ayrılmış iki yakayı birleştiren veya trafik akımının diğer bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan yapı Koruma ing: conservation fra: conservation alm: Konservierung tarih veya sanat değeri taşıyan yapıların ya da kent parçalarının yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli önlemleri alma koruma amaçlı imar plânı ing: reconstruction plan for protect fra: plan de reconstruction à but de alm: wertschützender Bebaungsplan kültür ve tabiat varlıklarının korunması mevzuatına göre korunmaları ilân edilen yerlerde yapılan imar plânı koruma bölgesi ing: protection area fra: zone de protection alm: Naturschutzgebiet kültür ve tabiat varlıklarının korunması mevzuatına göre koruma altına alınan alan Köşk ing: pavillion fra: pavillon alm: Villa bahçe içinde yapılmış gösterişli ev Kozmopolit ing: cosmopolitan fra: cosmopolite alm: Kosmopolit çeşitli uluslardan insanları barındıran kritik kitle ing: critical mass fra: masse critique alm: Massenkriterium turizmde uygulanabilirlik ve kârlılık gereği ulaşılması gereken niteliksel ve niceliksel talep düzeyi kritik yoğunluk kavramı ing: critical mass concept fra: concept de masse critique alm: Massenkonzeptkriterium doğal değerlerin turizmde kullanımında yerel makamların alacakları kararları etkilemesi gereken yoğunluk limiti kruvaziyer turizmi ing: cruise tourism fra: tourisme de croisière alm: Kreuzfahrttourismus gemiler ile iki veya daha fazla liman arasında yapılan turistik gezi Kubbe ing: dome fra: coupole alm: Kuppel bir yapının küresel tavanı Küçük Asya ing: Asia Minor fra: Asie Mineure alm: Kleinasien Anadolu küçük destinasyon ing: mini destination fra: mini destination alm: Zwischenziel ulaşılması hedeflenen mekâna gitmeden önce turisti bir süre oyalayabilecek kısıtlı imkân ve aktiviteleri olan yer küçük ölçekli işletme ing: small business fra: petite entreprise alm: Kleinbetrieb iş hacmi belli bir büyüklüğün üzerine çıkmayan aile geçimini sağlayacak boyutta işletme kudret mesafesi ing: power distance fra: distance de pouvoir alm: Machtabstand kültürler ev sahibi ve ziyaretçi toplulukları arasında güç ve statü farklılıklarını koruma ve özendirme derecesi Kulaç ing: fathom fra: brasse alm: Faden 1830 cm lik özellikle suyun derinliğini ölçmek için kullanılan uzunluk ölçü birimi kulaktan kulağa reklâm ing: word -of-mouth advertising fra: bouche à oreille alm: Werbung von Mund zu Mund tüketicilerin olumlu izlenimlerini anlatmaları yoluyla ürün ve hizmetlere talebin artması kullanan öder-kirleten öder ilkesi ing: who uses pays who pollutes pay fra: principe de pollueur payant alm: Verbraucher und Verschmutzer bir yerdeki çevre kirlenmesinin giderilmesi için gerekecek maddî yükün o yeri kullanana ve çevreyi kirletene ait olması ilkesi Külliye ing: social complex fra: complexe à but social alm: Moscheenkomplex bir camiin etrafında cami ile birlikte yapılmış medrese imaret sebil kütüphane hastane gibi yapıların tümü Kültür ing: culture fra: culture alm: Kultur tarihî ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddî ve manevî değerler ile bunları yaratmada sonraki nesillere iletmede kullanılan araçların bütünü kültür değişimi ing: cultural exchange fra: échange culturel alm: Kulturaustausch kendi kültüründen değişik kültürlere sahip yer yöre ve ülkelere seyahat yapan insanlarla onların gittikleri yerdeki insanların birbirlerinin kültürlerinden etkilenmeleri durumu kültür evi ing: cultural center fra: centre culturel alm: Kulturzentrum kültür merkezi kültür iletişimi ing: cultural communication fra: communication culturelle alm: kulturelle Kommunikation kültürel haberleşme kültür şoku ing: cultural shock fra: choc culturel alm: Kulturschock turistlerin ya da yöre halkının karşı tarafın davranış biçimine gösterdikleri tepkilerin bütünü kültür turizmi ing: cultural tourism fra: tourisme culturel alm: Kulturtourismus değişik kültürleri tanımak tarihî yer ve olayları incelemek için yapılan özel ilgi seyahatlerinin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü kültür varlığı ing: cultural assets fra: patrimoine culturel alm: Kulturbesitz tarih öncesi ve tarihî devirlere ait bilim kültür din ve güzel sanatlarla ilgili yer üstünde yer altında ve su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklar kültür ve sanat eserlerinin kastı ing: vandalism fra: vandalisme alm: Vandalismus turistlerce müze ve ören yeri ziyaretinde tarihî değeri olan eserlerin kasıtlı olarak yaralanması veya çalınması kültürel kibir ing: cultural arrogance fra: arrogance culturelle alm: kulturelle Arroganz turistlerin yöre halkının adetlerini hor görerek kendi kültürel kurallarını sürdürme ısrarı kültürel kimlik ing: cultural identity fra: identité culturelle alm: kulturelle Identität bir kişi bir yer bir olay ya da bir eşya üzerindeki kültür özelliklerinin bütünü kültürel miras ing: cultural heritage fra: héritage culturel alm: Kulturerbe bir ulusun nesilden nesile geçen tarihî ve toplumsal kalıntıları kültürel tanıtım ing: cultural information fra: promotion culturelle alm: kulturelle Bekanntmachung bir ulusun nesilden nesile geçen tarihî ve toplumsal değerlerinin tanıtımı Kümbet ing: large tomb fra: monument funéraire alm: kleiner Kuppelbau dört köşeli çok köşeli veya yuvarlak biçimli içten kubbe dıştan piramit veya konik külâhlı çadır sanatının mimariye geçmiş mezar yapıtı küme yaklaşımı ing: cluster approach fra: approche de groupe alm: Gruppenannäherung ortak bir amaca yönelik değişik projelerin önceliklerinin gerçekleştirilmesi yolu ile toplu yarar sağlanması Kür ing: cure fra: cure alm: Kur bazı hastalıkların tedavisinde belli yerde belirli bir süre kalmak suretiyle kullanılan yöntem ve tekniklerin tümü küresel ısınma ing: global warming fra: réchauffement global alm: globale Erwärmung dünya yüzeyindeki ısının 'sera etkisi' sonucunda giderek artması ve buna bağlı olarak önemli iklim değişiklikleri meydana gelmesi şeklindeki coğrafî oluşum Küreselleşme ing: globalization fra: globalisation alm: Globalisierung dünya üzerindeki ulusların ekonomi politika ve iletişim bakımlarından birbirine yakınlaşması bütünleşmeye doğru gitmesi Kürsü ing: lectern fra: chaire alm: Sprechpult konferans salonlarında konferansı veren kişilerin konuşma yaptıkları üzerine konuşma notları vBulletin dökümanlarını koydukları konum olarak yüksekte bulunan konuşma yeri Kurutma ing: drying fra: drainage alm: Austrockung deniz göl ve ırmak kıyılarına kanal set ve benzeri yapay engeller koymak yoluyla sığ yerlerdeki suların çekilmesini sağlama işi Kurye ing: courier fra: courrier alm: Kurier turist gruplarına seyahatlerde eşlik eden ya da düzenlemeler yapan görevli kuş gözlemciliği ing: bird watching fra: ornithologie alm: Vogelbeobachtung kuşların toplu olarak yaşadıkları yerlerde uzaktan özel gözetleme araçlarıyla onların günlük yaşamlarını inceleme ve bunun için yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü Kuşet ing: couchette fra: couchette alm: Liegebett gemi veya trenlerde uygulaması olan duvara gömülü biçimde pratik bir yöntemle açılan yatak türü Kutup Yıldızı ing: North Star fra: Etoile Polaire alm: Polarstern gök küresinin kutbuna en yakın olan Küçük Ayı takım yıldızının en ucunda bulunan kuzeyi belirleyen yıldız Kuver ing: cover fra: couvert alm: Gedeck yemek düzenine göre masanın üzerine konulan servis malzemelerine verilen ad kuver tabağı ing: service plate fra: assiette de service alm: Servierplatte yemek servisinden önce her kişi için masaya konulan büyük düz tabak Kuzey Batı Avrupa Ülkeleri Bölgesi ing: Regional Conference of North West fra: Conférence Regionale des Pays d alm: Regionale Konferenz der Nordwes bölgedeki gelişmeleri plânlamak turizm alanında bölgesel yönetimler enstitüler arası işbirliği ve koordinasyonu sağlamak amacıyla 1955 yılında altı Benelux ülkesi arasında kurulan örgüt Kuzey Kutbu ing: North Pole fra: Pôle du Nord alm: Nordpol dünyanın en kuzey noktası Kuzeyli ing: nordic fra: nordique alm: nördlich İskandinav ülkelerinden olan |
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm SözlüğüJ Jakuzi ing: jacuzzi fra: jacuzzi alm: Jakuzzi basınçlı su fışkırtan geniş küvet jamboree cümbüş Eğlenti İngilizce'de daha çok izcilerin uluslararası ölçekteki büyük toplantıları için kullanılmaktadır JATA Japon Seyahat Acenteleri Birliği jet uyumsuzluğu ing: jet lag fra: desequilibre causee par le voya alm: Jetlag vücut ritminin seyahatte zaman dilimlerine uyumsuzluk göstermesi Joging ing: jogging fra: jogging alm: Jogging idman için yavaş koşma junior suite junior süiti Yatakla oturulacak kısımların bir paravanayla birbirinden ayrıldığı büyük otel odası Junket Talih oyunları amacıyla düzenlenen paket tur seyahat terimi olarak şirket ödenekleri ile veya devlet imkanları ile yapılan keyif gezilerine verilen isim Kumarhane terimi olarak bol para harcayan müşterilere verilecek ücretsiz hizmetler örnek: ücretsiz otel odası vBulletin |
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü |
06-26-2012 | #15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm SözlüğüI IATA Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği IATAN Uluslararası Havayolları Seyahat Acente Ağı IBTA Uluslararası İş Seyahati Birliği ICCA Uluslararası Kongre ve Konferans Birliği IFTO Uluslararası Tur Operatörleri Federasyonu IFTTA Uluslar arası Seyahat ve Turizm Müdafileri Forumu IFTWO Uluslar arası Kadın Seyahat Organizasyonları Federasyonu IIT Bağımsız Kapsamlı Tur Standart paketlerle ihtiyacı karşılanamayan müşteri için yapılan "kişiye özel" düzenleme ILAM Boş Vakit ve Keyif Yönetimi Enstitüsü ITAA İrlanda Seyahat Acenteleri Birliği ITM Seyahat İşletmeciliği Kurumu incentıve Tour Teşvik gezisi inclusive Tour Charter Paket gezi müşterilerini taşıyan kiralanmış uçak inclusive Tour Discount Yemek ve otel gibi hizmetleri de içine alan bir taşıyıcı ya da tur düzenleyicisi tarafından tur dökümanı ile organize edilen ve tanıtılan tura başlamadan önce karşılığı ödenen seyahat için yapılan indirim incoming Services Seyahat acentalarınca dışarıdan gelen grupların ve kişilerin transferini yapmak konaklama birimlerine yerleştirmek yiyecek ve içecek ihtiyaçlarının karşılanması sırasında yardımcı olmak ülke içindeki turları düzenlemek ve bu arada günlük şehir içi turları organize etmek ve rehberlik hizmetleri vermek gibi işlerin yürütülmesi infant 2 yaşın altındaki yolcu bebek Ücretin %10'u ödenir veya hiç ücret ödenmez ingoing Services Seyahat acentalarınca yurt içindeki turistler için yine yurt içine seyahatler organize edilmesi Yurt içinde düzenlenen değişik süreli turların ulaştırma konaklama yeme-içme günlük şehir turlarının ve rehberlik gibi hizmetlerin sunulması interline Accounting Hava taşıyıcıları arasındaki hesap işlemi internal Havaalanlarında uçakların dış hat seferlerini gösterir international Provions Bir taşıyıcının kendi ülkesi ile başka bir ülkeye ya da ülkeler arasındaki taşımalarına ilişkin koşullar intraline Bir hava yolu servisinde aynı havayolunun başka bir hizmet servisine transferi issuing Carrier Bilet düzenleyen taşıyıcı |
|