Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
sözlüğü, turizm

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



Y



economy class
Ekonomi sınıfı

Yabancı bağımsız tur
Foreign independent tour

Yaklaşık yatırım maliyeti
Approximately investment cost

Yalnız gidiş
Single journey

yanlış gönderilen bagaj
ing: misrouted baggage fra: bagage égaré alm: fehlgeleitetes Gepäck
yolcunun gitmekte olduğu uçak yerine farklı bir yere giden bir başka uçağa yanlışlıkla yüklenen valiz

Yap-işlet modeli
Build-operate model

Yap-işlet-devret modeli
Build-operate-transfer model

Yapımı devam eden tesis
Facility under construction

Yardımcı Hizmet Tesisleri
Auxilliary service Facility

Yarı hazır karışım
Promix

Yarım pansiyon
Demi pension
Yatak kahvaltı ile öğle veya akşam yemeklerindne birini içeren konaklama tarifesi

yaşam tarzı etüdü
ing: lifestyle study fra: étude de train de vie alm: Untersuchung der Lebensart
kimlerin ne amaçla seyahat ettiklerinin araştırıldığı etüd

Yat
(ing: yacht fra: yacht alm: Yacht)
Yat gezi ve spor amacıyla yararlanılan taşıyacakları yolcu sayısı 36'yı geçmeyen yük ve yolcu gemisi niteliğinde olmayan tonilato belgelerinde "ticari yat" veya "özel yat" olarak belirtilen deniz aracıdır

Yat çekek yeri
Deniz üzerinde yapılaşma zorunluluğu olmayan ve yatlara kışlama karada muhafaza bakım ve küçük onarım (tersane ve büyük onarım tesisleri hariç) hizmetlerini verebilecek niteliklerle Turizm Bakanlığı'nca belirlenen tesis ve techizata sahip olan tesisleri ifade eder

Yat işletmeleri
Yat işletmeleri sahip oldukları veya kiraladıkları yerli ve yabancı bayraklı yatları mürettebatlı veya mürettebatsız olarak Yat Turizm Yönetmeliği çerçevesinde belirlenen şartlarla gezi eğlence ve spor amaçlı olarak kullanmaları için yatçıların geçici kullanımına vererek faaliyet gösteren Turizm Bakanlığı'nca belgelendirilmiş tesisleri ifade eder

Yat kayıt belgesi
Yatçıların gümrük pasaport sıhhi muamele liman yatçı mihmandar eşya ve diğer beyanları ve bu beyanlara göre görevlilerce yapılan giriş ve çıkış kayıt işlemlerini (transit log) kapsayan belgedir

yat-otel (yatel)
(ing: yacht hotel fra: yacht hôtel alm: Yachthotel)
yat yolcularının kısa sürede dinlenmesini sağlamak üzere deniz kıyısında inşa edilmiş sınırlı yatak kapasitesine sahip tesis

Yat tipleri
Yatları başlıca üç grupta toplamak mümkündür

a) Yelkenli (rüzgar gücü ile seyreden bunun yanında acil durumlarda kullanılmak üzere motor da olan) yatlar
b) Motor gücüyle hareket eden motorlu yatlar
c) Yelkenli ve motorlu yatların özelliklerini taşıyan karma yatlar

Yat Turizmi Yönetmeliği
08061983 tarih ve 83/6708 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla kabul edilen ve 04081983 tarih ve 18125 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yat Turizmi Yönetmeliği Yat turizmi Yat limanı işletmeciliği ve yat işletmeciliğinin yönlendirilmesi ve geliştirilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması ile işletmecilerin kamu görevlilerinin ve yatçıların uyacakları kuralları belirler

Yatçılık Bölgesi
Yatçılık bölgesi deyimi yat turizmi potansiyeline sahip bölgeleri ifade eder Türkiye'de Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu uyarınca belirlenmiş ve belirlenecek olan askeri yasak bölgeler ile Genelkurmay Başkanlığı'nca yat turizmi yapılması sakıncalı görülen bölgeler dışında ülke sahillerinin tamamı (2565 sayılı kanunun geçici 1 Maddesi hükmü saklı kalmak kaydıyla)yatçılık bölgesi olarak ilan edilmiştir

Yatak doluş oranı
Bir otelin müşterilere satışa çıkartılan odalarının önemli bir kısmı çift yataklı odalardan müteşekkil olabilir Böyle bir durumda otelin doluş oranını yataklar üzerinden hesaplamak daha yararlıdır Yatak Doluş Oranı =Müşteri sayısı/ Yatak Sayısı

Yatak ve kahvaltı
Bed and breakfast (B/B)
Yatak ve standart kahvaltı kahvaltı dahil fiyat

Yatay Bütünleşme
Turizm endüstrisinde arzı oluşturan ve aynı iş kolunda faaliyet gösteren işletmelerin kendi aralarında meydana getirdikleri birliklerdir Yatay bütünleşme turistik ürünü oluşturan ulaştırma şirketleri konaklama tesisleri tur operatörleri seyahat acentaları ve hatta ülkeler arasında da gerçekleşebilir

Yatırım
Investment

Yatırım izni
Investments allowance

Yatırım projesi
Investment project

Yatırım süreci
Investment process

Yatırım zaman tablosu
Investment time table

Yatırımcı
Investor

Yatırım Finansman Fonu
Investment Finance Fund
Kurumların yatırım harcamalarını karşılamak üzere ayırdıkları meblağlar üzerinden Kurumlar Vergisi ertelemelerinden yararlanmalarını sağlayan bir teşvik tedbiridir Finansman fonunundan yatırım indiriminden yararlanan firmalar faydalanabilirlerSöz konusu tedbir 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nda öngörülmüştür

Yatırım teşvik belgesi
Investment incentive certificate

Yatırımları ve Döviz kazandırıcı İşlemleri Teşvik Tebliği (93/4000 Sayılı)
Decree for the Encouragement of İnvestments and foreign Currency Earning

Yayınlanmış fiyat
Marked rate

yaz tarifesi
ing: summer schedule fra: tarif estival alm: Sommerfahrplan
yaz süresince geçerli olan tarife

Yazlıkçı
ing: summer house vacationist fra: estivant alm: Sommerhaus- Urlauber
tatilini yazlıkta geçiren kimse

yedek aşçı
ing: assistant chef fra: cuisinier tournant alm: Hilfskoch
izinde hastalıkta tatil günlerinde birim şefleri ya da bir aşçı olmadığı zaman onların yerine çalışan aşçı

yeme-içme-eğlence sektörü
ing: *******ments and entertainment fra: secteur restauration-loisirs alm: Restaurations- und Unterhaltung
yeme- içme eğlence ihtiyacını karşılayan kuruluşlar kesimi

Yeme-içme faaliyeti
Board activity

yemek servis endüstrisi
ing: catering industry fra: industrie de la restauration co alm: Catering- Industrie
sipariş üzerine toplu olarak yemek hazırlayıp dağıtım ve servisini konu alan iş ve bu konuda çalışan işletmelerin tümü

yemek tarifi
ing: recipe fra: recette alm: Kochrezept
bir yemek türünün hazırlanması için malzemeleri miktarlarını ve bu malzemelerin karışım sıralarını belirleyen metod

Yemek Kartı
Oda satışlarının pansiyon dahil şeklinde yapıldığı durumlarda müşterinin restoranlardan yiyeceğini (pansiyonunu) alabilmesi amacıyla kullanılan bir belgedir Giriş yapan müşteriye kahvaltı öğla akşam yemeklerinden hangisini alacak ise o bölümler boş olarak verilir Müşterinin yemek almayacağı öğünler ise iptal edilir Müşteri bu belge ile restorana gider ve yemeğini alır

yeniden teyit
ing: reconfirmation fra: reconfirmation alm: Rückbestätigung
bir rezervasyonun kullanılacağının yeniden teyidi

Yer ayırtma rezervasyon
Reservation booking

Yer hizmetleri
Ground operations

Yer hizmetleri operatörü
Ground operator

Yerel incoming acentası
Transfer agent

Yerel tur operatörü
Local tour operator

Yerli turist
Domestic tourist
Bir ülke içinde gerçekleşen turizm hareketine katılan o ülke vatandaşları

YK
Bed and breakfast
Yatak kahvaltı

yer bileti
ing: seat reservation ticket fra: coupon de siège alm: Platzkarte
taşıt aracında oturulacak yeri belirleyen ve asıl biletle beraber geçerli olan bilet

yer görevlisi
ing: usher fra: ouvreuse alm: Platzanweiser
tiyatro sinema veya düğünlerde yer gösteren görevli

yer hizmetleri
ing: ground handling fra: services au sol alm: touristische Dienstleistungen
bir turiste veya turist grubuna gezmek için seçtiği yere ulaştıktan sonra verilen servisin tümü

yer hizmetleri binası
ing: ground handling building fra: aérogare alm: touristisches Dienstleistungsge
turist veya turist grubu ile ilgili hizmetlerin verildiği bina

yer operatörü
ing: ground operator fra: opérateur de terrain alm: Bodenoperateur
turizm merkezinde ulaşım transfer yerel gezi sağlayan hizmet sunucu

yere inme
ing: landing fra: atterissage alm: Landung
uçağın piste inmesi

yerel el sanatı
ing: local handicraft fra: artisanat local alm: lokales Kunsthandwerk
belirli bir yöreye özgü el sanatı türü

yerinde bilgilendirme
ing: on-site information fra: interprétation alm: Information an Ort und Stelle
turizmin olumsuz sosyokültürel etkilerini azaltmak üzere ziyaret merkezinde yapılan tanıtım

yerli seyahat acentası
ing: domestic travel agency fra: agence de voyages nationale alm: einheimisches Reisebüro
yurtiçi seyahat acentası

yerli turist
ing: domestic tourist fra: touriste national alm: einheimischer Tourist
ikametgâhının bulunduğu ülke sınırları içinde asıl ikametgâhı dışındaki bir yere para karşılığı bir iş yapmaksızın ve bir yıldan kısa süreli seyahat eden kişi

yerli ürün paketi
ing: domestic package tour fra: produit touristique national alm: inländisches Tourismusprodukt
aynı tur programı kapsamında farklı turizm türlerine yer veren ülkesel ya da yöresel tur

yeşil alan
ing: green area fra: espace vert alm: Grünzone
bir imar plânında park bahçe orman gibi bitkilerin yetişmesi ve insanların gezi dinlenme temiz hava alma ihtiyaçlarının karşılanması için ayrılan alan

yıl boyu turizm
ing: yearlong tourism fra: tourisme permanent alm: ganzjähriger Tourismus
yılın on iki ayına yayılan turizm faaliyetleri

Yıldız
ing: star fra: étoile alm: Stern
belgeli konaklama tesislerinde kategori ve kaliteyi gösteren işaret

yılın en çok trafiği olan ayı
ing: peak month fra: mois de pointe alm: verkehrsreichster Monat des Jah
turist trafiğinin en yoğun olduğu ay

yiyecek - içecek
ing: food and beverage fra: produits alimentaires alm: Verpflegung
yemeye ve içmeye elverişli olan her şey

yiyecek -içecek tesisi
ing: *******ments facility fra: établissement de restauration alm: Restaurationseinrichtung
yeme içme ihtiyacını karşılayan kuruluş

yiyecek- içecek sektörü
ing: food and beverage sector fra: restauration alm: Lebensmittel-und Getränkesektor
kişilerin beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasına dönük faaliyetlerde bulunan değişik tür ve yapıdaki işletmelerin tamamı

yoğun kullanım zamanı
ing: peak use period fra: période de pointe alm: Höchstleistungsperiode
olanakların günün haftanın ya da mevsimin en fazla kullanıldığı zamanı

yoğun turist akını
ing: tourist influx fra: affluence touristique alm: hoher Touristenzufluß
bir ülkeye belli bir zaman kesitinde sayısal olarak normal girişlerin çok üzerinde olan turist girişi

Yolcu
Passenger

Yolcu konşimentosu
Passenger manifest

Yolculuk
Journey

Yönetici
Manager

Yönetim
Management

Yükleme faktörü
Load factor
Uçağın doluluk oranı

Yüzer Ev
Genellikle motorsuz olup daha ziyade nehir göl ve bazen de deniz kenarına bağlı olarak inşa edilen ve normal bir evin tüm kolaylıklarına sahip olan bir konaklama türüdür Bu tür konaklama tesisleri özellikle İsviçre Macarietan ve Çek Cumhuriyet'nde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır

yöresel tanıtım
ing: local information fra: promotion locale alm: ortsbezogene Bekanntmachung
yöre ile ilgili tanıtım

yüksek kalite düzeyi
ing: benchmark fra: haute qualité de production alm: qualitativ hohes Niveau
müşteri talebine uygun olarak yüksek kaliteli üretim düzeyi

yüksek sezon
ing: high season peak season fra: haute saison alm: Hochsaison
turist trafiğinin en yoğun fiyatların en yüksek olduğu zaman

yüksek yoğunluk
ing: peak density fra: fréquentation maximale alm: hohe Übernachtungsdichte
yoğun dönemde konaklama yapan kişilerin sayısal yoğunluğu

yumuşak turizm
ing: soft tourism fra: tourisme doux alm: Sanfter Tourismus
doğayla birleşebilen turizm

yunus simgesi
ing: dolphin symbol fra: label de dauphin alm: Delphinsymbol
çevreye duyarlı yatlara verilen belge ve plâketteki sembol

yurt içi tur
ing: domestic tour fra: circuit touristique intérieur alm: Inlandreise
bir noktadan başlayıp aynı noktaya dönebilen bir programa bağlı bir ya da fazla gecelemeyi içine alan taşıma ve konaklama tesislerinin standartları önceden belirtilen organizasyon

yüzer lokanta
ing: floating restaurant fra: restaurant flottant alm: schwimmendes Restaurant
Türk karasularında veya limanlarında turizm amaçlı olarak yeme-içme hizmeti verebilecek nitelikteki kendiliğinden hareket etme kabiliyetine sahip veya bir römorkör vasıtasıyla çekilen denize elverişlilik belgesi bulunan deniz aracı

yüzer otel
ing: floating hotel fra: hôtel flottant alm: schwimmendes Hotel
Türk karasularında veya limanlarında turizm amaçlı olarak konaklama hizmeti verebilecek nitelikteki kendiliğinden hareket etme kabiliyetine sahip veya bir römorkör vasıtasıyla çekilen denize elverişlilik belgesi olan deniz aracı

yüzer tesis
ing: floating establishment fra: établissement flottant alm: schwimmende Anlage
bir ülkenin karasularında veya limanlarında turizm amaçlı olarak konaklama ve/veya yeme- içme hizmeti verebilecek nitelikteki kendiliğinden hareket etme yeteneğine sahip veya bir römorkör vasıtasıyla çekilen deniz aracı

yüzme havuzu
ing: swimming pool fra: piscine alm: Schwimmbad
spor sağlık ve eğlence amacıyla kullanılan yüzme mahalli

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



V - W


Varış
(ing: arrival fra: arrivée alm: Ankunft)
ulaşma

Vanş Yeri
Destination
Seyahat eden kimsenin ulaşmak istediği ülke veya bölge

Varlık
(ing: wealth fra: patrimoine alm: Reichtum)
bir ülkenin sahip olduğu zenginlik

Varlıklar aktifler
Assets
Bilançonun aktifinde yer alan varlıklar

VC
(Bkz Değişken maliyetler)

vejeteryan mutfağı
(ing: vegetarian cuisine fra: cuisine végétarienne alm: vegetarische Küche)
et yemezlere hitap eden bitki ağırlıklı yemek çeşitleri

vejeteryan restoran
(ing: vegetarian restaurant fra: restaurant végétarien alm: vegetarisches Restaurant)
müşterilerine bitkiye dayalı spesiyaliteler sunan lokanta

Vergi resim ve harç istisnası
Tax duty and fee exemption
Tam kapasiteyle üretime geçtikten sonra normal yörelerde 200 bin dolar gelişmiş yörelerde 300 bin dolar kalkınmada öncelikli yörelerde ise 100 bin dolar ihracat yapıp beş yıl içinde elde edilen dövizi Türkiye'ye getirmeyi taahhüt eden firmalara şirket kuruluşu açılacak orta ve uzun vadeli yatırım ve işletme kredileri ile döviz kredileri sermaye artırımı ipotek vb işlemlerde vergi resim ve harç istisnası tanınabilmektedir Vergi resim harç istisnası kredinin alınması ve vadesinde tasfiye edilmesine ilişkin her türlü banka noter vb işlemler nedeniyle ödenmesi gereken vergi resim ve harçları kapsamaktadır Aynı şekilde yatırımlarla ilgili şirket kuruluşu ve sermaye tezyidi (gayri menkullerin sermaye olarak konulması) halinde tapu sicil işlemleri de dahil olmak üzere vergi resim ve harç istisnasından yararlanacaktır Vergi resim ve harç istisnasından yararlanabilmek için teşvik belgesinin olması yeterlidir

vize talep beyannamesi
ing: visa application form fra: demande de visa alm: Visumantrag
vize alınması gerekli durumlarda doldurulup ilgili ülkenin büyükelçiliğine veya konsolosluğuna teslim edilen belge

W
ile with

W/c
Hoşgeldiniz welcome

WL
Bekleme listesi wait list

WTO
(BkzDünya Turizm Örgütü)

WTO
(BkzDünya Ticaret Örgütü)

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



U - Ü


UIOTO
(Bkz Uluslararası Turizm Kamu Teşekkül lleri Birliği)

Uçak
ing: aircraft fra: avion alm: Flugzeug
kanatlı ve motorlu hava taşıtı

Pass bilet
ing: on duty free pass fra: permis de circulation gratuite alm: Dienstausweis
bir uçak şirketinde görev yapanlara verilen ücretsiz bilet

uçak kiralama anlaşması
ing: chartering agreement fra: contrat d'affrètement d'avion alm: Flugzeug- Mietvertrag
uçak kiralama işinde karşılıklı yükümlülükleri belirten resmî belge

ücretsiz konaklama
ing: complimentary accommodation fra: hébergement de faveur alm: Gratisübernachtung
turistik tesislerde hiç ücret ödemeden geceleme şekli

üçüncü yaş
ing: senior citizen third age fra: troisieme âge alm: Seniorenalter
genellikle 60 yaşın üzerindeki kişileri kapsayan bir pazar tanımı

üçüncü yaş turizmi
ing: senior citizen tourism third age tourism fra: tourisme du troisième âge alm: Seniorentourismus
belirli yaş ve gelir grubundaki yaşlı ve emekliler için düzenlenen turizm faaliyetlerinin tümü

uçuş numarası
ing: flight number fra: numéro de vol m alm: Flugnummer
yolcunun bineceği uçağın uçuş numarası

uçuş sırasında uçakta bulunanlar
ing: souls on board fra: nombre de passagers à bord alm: Anzahl der Personen an Bord
uçuşa katılan yolcu sayısı

uçuş süresi
ing: actual flying time fra: durée de vol alm: aktuelle Flugzeit
uçak seyahatlerinde kalkış ve iniş yapılan iki yer arasındaki uçakta geçirilen süre

ucuz otel
ing: budget hotel fra: hôtel bon marché alm: Billigunterkunft
özellikle sırt çantalı turistlerin geceyi geçirmek amacıyla kaldıkları yatak banyo duş gibi temel ihtiyaçların karşılanması dışında konforu bulunmayan düşük fiyatlı tesis

Ucuzluk
ing: sale discount fra: soldes fpl alm: Verbilligung
bir malın benzerlerine veya her zamanki fiyatına göre daha düşük fiyattan satılması durumu

ulaşım vergisi
ing: transportation taxes fra: taxes de transport alm: Verkehrssteuer
çıkıştan girişten fazla bagajdan ve biletten alınan tüm vergiler

Ulaştırma
ing: transportation fra: transport alm: Transportverkehr
kara deniz ve hava yoluyla yük ve insan taşınmasına yönelik hizmet sektörü

ulaştırma aracı
ing: transportation means fra: moyen de transport alm: Verkehrsmittel
tarifeli ya da tarifesiz insan taşımacılığı hizmeti vermek için kullanılan araç

ulaştırma kuruluşu
ing: transportation company fra: compagnie de transport alm: Verkehrsunternehmen
kara hava deniz ulaştırma araçları ve demiryolu ile hizmet veren kuruluşların genel adı

ülke düzeyinde turizm plânlaması
ing: tourism planning at national le fra: planification du tourisme au ni alm: Tourismusplanung auf nationaler
ulusal kalkınma plânlarında yer alan veya belirli yörelere öncelik veren özel projelerde belirtilen turizm ağırlıklı gelişme etkinlikleri

ülkesel turizm örgütleri
ing: nationwide tourism organization fra: organisations nationales de tou alm: das ganze Land umfassende Touri
turizm endüstrisinin etkinliklerini düzenleyen millî turizm kuruluşları

ulusal bayram ve tatiller
ing: national holidays fra: jours fériés alm: nationale Feiertage
bir ulusun millî ve dinî bayram günleri ile çalışma günleri dışında kalan ve yasal izinli sayılan günler

ulusal turizm
ing: national tourism fra: tourisme national alm: nationaler Tourismus
ülke sınırları içinde ikamet eden vatandaşların yurt içindeki ve yurt dışına yönelik seyahatlerinden doğan faaliyet ve hizmetlerin bütünü

ulusal turizm örgütü
ing: national tourism organization fra: organisation nationale de touri alm: nationale Tourismusorganisation
bir ülkenin turizmle ilgili hizmetlerini yürütmek üzere kurulmuş olan en üst düzeydeki resmî kuruluşu

Uluslararası Çevre Koruma Merkezi
ing: International Environmental Pro fra: Agence Internationale de Protec alm: Internationales Umweltschutz-Ze
dünyada çevre ile ilgili örgütleri birleştirmek destekleyici kuruluş olarak Birleşmiş Milletler Çevre Programı çalışanlarıyla etkin stratejiler belirlemek amacıyla 1975 yılında Nairobi'de kurulan örgüt

uluslararası çocuk etkinlikleri
ing: international children activities fra: activités internationales pour alm: internationale Kinderaktivitäte
çocuklar için düzenlenen uluslararası etkinlikler

Uluslararası Dağcılık Örgütü
ing: International Union of Mountain fra: Union Internationale des Associ alm: Internationale Union der Alpini
dağcılığın geliştirilmesi yayılması için çalışmalar yapan dağcıların yardım araçları ve yöntemlerini geliştiren merkezi Cenevre'de bulunan örgüt

uluslararası havale
ing: international money order fra: mandat international alm: internationale Überweisung
bir ülkedeki bir bankadan gönderilen paranın yine aynı para cinsinden bir başka ülkedeki bir bankadan çekilmesi

Uluslararası İmar ve Kalkınma Birliği
ing: International Bank for Reconstr fra: Banque Internationale pour la R alm: Internationale Bau- und Entwick
turizm konuları da dahil olmak üzere kalkınma projelerini kredilendiren uluslararası yatırım kuruluşu

Uluslararası İşçi Seyahat Örgüt
ing: International Federation of Wor fra: Fédération Internationale des A alm: Internationale Föderation für A
Avrupa'da işçiler için geziler düzenleyen örgütlerin oluşturduğu federasyon

Uluslararası Otel ve Restoran Görevlileri Birliği
ing: Hotel And Restaurant Employees fra: Union Internationale des Employ alm: Internationaler Verband für Hot
ağırlama endüstrisi görevlilerinin meslek birliği

Uluslararası Turist Merkezleri
ing: Federation of International Tou fra: Fédération Internationale des C alm: Internationale Föderation für T
üyeleri arasında işbirliğini geliştirmek sosyal turist ofislerine ve danışma bürolarına yayın ve teknik doküman sağlamak üzere 20 Avrupa ülkesinin üyesi bulunduğu federasyon

uluslararası turizm geliri
ing: international tourism income fra: recettes touristiques internati alm: internationale Tourismuseinnahm
uluslararası turizm faaliyetlerinden kazanılan gelir

uluslararası turizm kuruluşu
ing: international tourism organizat fra: organisation de tourisme intern alm: internationale Tourismusorganis
turizm alanında ülkeler arasında işbirliği ve koordinasyonun sağlanması amacıyla oluşturulan hükümetler üstü kuruluş türü

umuma açık yer
ing: public place fra: lieu public alm: öffentlicher Platz
herkesin izin almaksızın ve herhangi bir bedel ödemeksizin giriş yapabildiği yer

üretim fazlası
ing: oversupply fra: surproduction alm: Überproduktion
mal ve hizmetin mevcut talebin üzerinde olması

ürün çeşitlendirmek
ing: product diversification fra: diversification de produit tour alm: Produktdiversifizierung
turizm hizmet ve türlerinin çeşitlendirilmesi

ürün geliştirme
ing: product development fra: développement de produit alm: Produktentwicklung
mevcut turizm hizmet ve türlerinin iyileştirilmesi yanında yeni hizmet ve türlerin geliştirilmesi

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği
International Airport Association
IATA uçak şirketleri ile seyahat acentaları arasındaki pazarlama ilişkilerini belli yönetmelik ve tüzüklerle yürütmektedir Bu teşkilat 1948 yılında Havana^da kurulmuştur IATA genellikle bilet fiyatlarının tarifelerin ve komisyonların belirlenmesinde önemli rol oynar Tüm ulusal havayolu şirketleri IATA üyesidir

Uluslararası Otel Rehberi
International Hotel Guide (IHG)
Uluslararası Otelciler Birliği'nin yayınladığı otel rehberi

Uluslararası Seyahat Sözleşmesi
Uluslararası taşımacılık alanındaki çeşitli kontratlar bugüne kadar değişik uluslararası anlaşmalarla sağlanmıştır Seyahat kontratına ilişkin uluslararası anlaşma da 1965 yılında hazırlanmış ve 1976 yılında yürürlüğe girmiştir

Uluslararası Turizm
International Tourism
Uluslararası turizmin gelişmesinde şu faktörlerin önemli etkisi olmuştur:
Turist gönderen ülkelerdeki ekonomik büyüme milli gelirin ve harcanabilir gelirin artması
Boş zaman artışına paralel olarak seyahate ayrılan zamanın artması
Uluslararası seyahatın (ulaştırmanın) ucuzlaması
Hızla artan paket turlar ve bunların çok sayıda uluslararası bölgeyi kapsaması
İnsanların tatili yaşamlarının bir parçası ya da beklentisi olarak görmesi
Seyahat ile ilgili işlemlerin kolaylaşması seyahat süresinin kısalması ulaştırma araçlarının kalitesinin ve güvenilirliğinin artması
Yaşam eğrisinin ve buna bağlı olarak emeklilik süresinin uzaması çocuksuz aile sayısının çoğalması kadınların çalışma hayatına daha çok ölçüde girmesi vBulletin demografik değişim
Seyahat özgürlüğünün artması sınırların bir ölçüde kalkması (AB ülkelerinde olduğu gibi)

Uluslararası Turizm Kamu Teşekkülleri Birliği (UTKTB)
Union of Internatıonal Official Tourism Organizations (UIOTO)

Ulaşılabilirlik
Accessibilitiy
Geniş anlamda ulaşılabilirlik turizm tesislerine sahip ve çekiciliği olan merkezlerin kendisine bir pazar oluşturabilecek yeterli büyüklükteki kentlere yakınlığı anlamına gelir Bu kavram aynı zamanda kolay ve ekonomik ulaşım olanaklarının varlığını da içerir

UTKTB
(Bkz Uluslararası Turizm Kamu Teşekkülleri Birliği)

Uygulanan fiyat mevsim dışı fiyat
Low season price

Uzman tur operatörü
Specialist tour operator

Ücretsiz
Free

Üçüncü yaş turizmi
Third age tourism senior age tourism
Üçüncü yaş turizmi yaşlıların özellikle 65 ve daha yukarıdaki yaştakilerin yaşam biçimi ve gerksinimlerine yanıt veren bir turizm biçimidir Üçüncü yaş turizmi bir edilgin dinlenme yaşamından çok etkin insanı geliştirici yaşamı renklendirici bir eğilim taşır

Üretim
Production

Üretim hattı
Production line

Ürün
Product

Ürün hattı
Product line

Üstyapı
Superstructure

Üst yapı yatırımları
Superstructure investments
Turizm sektöründe üst yapı (konaklama) yatırımları otel motel kamping tatil köyü pansiyon apart otel oberj ve marinalardan oluşan konaklama yatırımlarını ifade eder

Üvalizm
Bazı yörelerin belli başlı ürünü olan meyve ve sebzelerle yapılan kür (tedavi) yöntemi veya bundan hoşlananlara sunulmasıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



tren istasyonu
ing: railway station fra: gare f alm: Bahnhof
trenlerin gidiş ve geliş yolunda önceden belirlenmiş durma noktası

Trimaran
ing: trimaran fra: trimaran alm: Trimaran
üç gövde üzerine oturtulmuş tekne

Triptik
ing: triptyque fra: triptyque alm: Triptique
içinde sürücünün adı adresi ve arabasının özelliklerinin yer aldığı geçerlilik süresi üç ay ile bir yıl arasında değişen belge

Tur
ing: tour fra: circuit alm: Tour
başladığı noktada bitebilen bir programa bağlı olara k yapılan ve bu programda öngörülen hizmetleri kapsayan seyahat organizasyonu< r>

tur bilgi formu
ing: tour information sheet fra: information sur le circuit alm: Informationsformular
turun ve rehberin adının rehberin kaldığı odanın grubun sayısının günlere göre kahvaltı öğle ve akşam yeme klerinin belirtildiği form

tur düzenleme
ing: tour organization fra: organisation des circuits alm: Tourenorganisation
ülke içine vey a dışına gecelemeli veya gecelemesiz olarak gezi spor eğlence dinî sağlık eğitim kültürel bilimsel ve meslekî inceleme teşvik veya destek amaçlı seyahat ve bunun içinde yer alan hizmetlerin organizasyonu

tur güzergâhı
ing: tour route fra: itinéraire alm: Tourenroute
turda geçilen yol boyu ve üzerinde bulunan gezilecek yerlerin tümü

tur kataloğu
ing: tour catalogue fra: catalogue des produits alm: Tourenkatalog
tur düzenleyicilerinin satış için turlarının tarihi süresi programı ve fiyatı gibi detayları belirttikleri ve büyük miktarlar halinde bastırarak dağıttıkları kapsamlı yayın türü

tur kuponu
ing: tour coupon fra: coupon de voyages alm: Reisebon
turda sunulan hizmetlere karşılık geçerli belge

tur lideri
ing: tour leader fra: courrier alm: Reiseleiter
turistik gezilerde çeşitli yönetim sorumlulukları olan görevli

tur operatörü
ing: tour operator fra: tour opérateur alm: Reiseveranstalter
bir seyahat programını taşıt konaklama yeme-içme eğlence rehberlik şehir turları dahil olmak üzere tek fiyat üzerinden hazırlayan ve perakendeci seyahat acentaları ya da tarifeli hava yolu şirketleri kanalı ile pazarlayan kişi veya kuruluş

tur refakatçisi
ing: escort fra: accompagnateur alm: Reisebegleiter
turistlere bütün seyahat boyunca refakat etmek üzere görevlendirilmiş kişi

tur toptancısı
ing: tour wholesaler fra: grossiste de circuit alm: Tourenveranstalter
konaklama ve gezi sunuculardan hizmet toplayarak pazarlayan kişi veya şirket

turing kulübü
ing: touring club fra: club touring alm: Touringclub
turizmi geliştirme ve uluslararası otomobil haklarından yararlanma amacıyla kurulan kulüp

turist eğilim araştırması
ing: tourist tendency research fra: étude des tendances des visiteu alm: touristische Meinungsumfrage
turist gönderen ülke ya da yörede yaşayan insanların yapacakları seyahatin türü ve hedef alacağı destinasyonu belirlemeye yönelik daha çok anket tarzı yoklamaya dayanan araştırma

turist gönderen ülke
ing: tourist originating country fra: pays émetteur alm: Ursprungsland der Touristen
bir ülke ya da yöreye gelen turistlerin devamlı olarak yaşadığı ülke

turist kabul eden ülke
ing: tourist accepting country fra: pays récepteur alm: Aufnahmeland der Touristen
turistin gittiği ülke

turist profili
ing: tourist profile fra: profile touriste alm: Touristenprofil
turistin sosyo-ekonomik konumu ve davranış özelliklerinin ifadesi

Turist Rehberleri Birliği (TUREB)
ing: Union of Tourist Guides fra: Union des Guides Touristiques alm: Fremdenführerverband
İstanbul Profesyonel Rehberi Esnaf Odası İzmir Turist Rehberleri Odası ile Ankara ve Kapadokya Profesyonel Turist Rehberi Derneklerini tek çatı altında temsil etmek üzere 1998 yılında kurulan meslekî birlik

turistik depliyan
ing: travel folder fra: dépliant touristique alm: Reisefaltplan
bir ülke bölge kent veya bir otel acenta gibi işletmelerin tanıtımını yapan resimli ve birkaç sayfa halinde katlanmış basılı yayın

turistik gezi
ing: tourist travel fra: voyage touristique alm: touristische Reise
ticarî amaç dışındaki gezi

turistik harita
ing: tourist map fra: carte touristique alm: touristische Karte
turistik cazibe merkezleri tarihî doğal ve arkeolojik zenginlikleri topoğrafik işaret ve resimlerle gösteren plân

turistik talep
ing: tourist demand fra: demande touristique alm: touristische Nachfrage
bir kimsenin turistik amaçlı hizmet ya da mal satın almak için duyduğu ve yeterli satın alma gücü ile desteklediği arzusu

turistik tren
ing: cruise train fra: train en croisière alm: Vergnügungszug
bir turistik programa göre bazı demiryolları idareleri tarafından sefere konulan yurtiçi ve yurtdışına sefer yapan özel tren

turizm amaçlı sportif faaliyet
ing: tourism intended sports activit fra: activité sportive à but tourist alm: sportliche Aktivität im Tourism
herhangi bir spor disiplininin veya birden fazla spor dalının kurallarının tamamen veya kısmen uygulandığı turizm etkinliği

turizm ana plânı
ing: tourism master plan fra: plan directeur de tourisme alm: touristischer Masterplan
turizm kalkınmasının insan kaynakları çevresel sosyal ve kültürel etkileri gibi ayrıntılı gelişme boyutlarını da ele alan stratejik plân

turizm arzı
ing: tourism supply fra: offre de tourisme alm: touristisches Angebot
bir ülke ya da yörenin potansiyel turistlerin yararlanmasına sunabileceği her türlü doğal tarihî kültürel arkeolojik değerlerle tesis ve hizmetlerin tümü

turizm bilinci
ing: tourism consciousness fra: conscience de tourisme alm: Fremdenverkehrskenntnis
turizmin ülke ekonomisine katkıları ve diğer yararları konusunda temel bilgi temel görüş

turizm bölgesi
ing: tourism region fra: région touristique alm: Fremdenverkehrsgebiet
Turizmi Teşvik Kanunu'na göre sınırları TC Turizm Bakanlığı'nın önerisi ve Bakanlar Kurulu Kararı ile tespit ve ilân edilen bölge

turizm büyümesi
ing: tourism growth fra: croissance touristique alm: touristisches Wachstum
konaklama imkânı veren yatak sayısındaki veya bir bölgeye gelen ziyaretçi sayısındaki istatistikî artış

turizm çekim merkezi
ing: tourism attraction center fra: centre touristique m alm: touristischer Anziehungspunkt
turistler tarafından en fazla tercih edilen turistik merkez

turizm coğrafyası
ing: tourism geography fra: géographie du tourisme alm: Tourismusgeographie
turizm bakımından önemli bölgeleri bütün detaylarıyla inceleyen özelliklerini ve gelişmelerini belirleyen bilim dalı

turizm derneği
yöresel bölgesel veya ülkesel düzeyde kurularak amacı turistik varlık ve zenginlikleri koruyup değerlendirmek olan bu konuda amatör ya da uzman kişilerden oluşan kuruluş
ing: tourism association fra: association de tourisme alm: Tourismusverband m

turizm dövizi girdisi
ing: tourism foreign exchange income fra: rentrées de devises touristique alm: touristische Deviseneinnahmen
turizm hizmetleri nedeni ile ülkeye giren yabancı ülke parası

turizm dürtüsü
ing: tourism motivation fra: motivation de tourisme alm: touristische Motivierung
turistlerin belirli bir hedef dışında bilinçaltı arzular veya gizli nedenlerle seyahate karar vermesi

turizm gideri
ing: tourism expenditure fra: dépenses touristiques alm: Tourismusausgaben
ülke vatandaşlarının yurt dışında bir yılı aşmayan süreli seyahatlerinde yapmış oldukları harcamaların toplamı

turizm işbirliği anlaşması
ing: tourism cooperation agreement fra: accord de tourisme alm: Abkommen über Zusammenarbeit im
bir ülkenin bir başka ülke ile turizm alanında işbirliği yapmak üzere imzaladığı uluslararası bağıt

Turizm İşleri Yüksek Koordinasyon Kurulu
ing: Supreme Coordination Council of fra: Conseil Supérieur de Coordinati alm: Hoher Rat zur Koordinierung tou
Turizmi Teşvik Kanunu'nun öngördüğü yönetmelik çıkıncaya kadar turizm bölgeleri turizm alanları ve turizm merkezlerini belirlemiş olan ve 1982 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı'yla ihdas edilen kurul

turizm işletme belgesi
ing: tourism operation license fra: licence d'activité touristique alm: touristische Betriebsgenehmigun
turizm sektöründe faaliyet gösteren turizm işletmelerine TC Turizm Bakanlığı'nca verilen belge

turizm işletmesi
ing: tourism establishment fra: entreprise touristique f alm: Fremdenverkehrsbetreibung
turizm sektörü içinde faaliyet gösteren işletme

turizm meslek eğitimi
ing: vocational tourism training fra: formation professionelle de tou alm: touristische Berufsausbildung
turizm sektöründe çalışmakta olan ya da çalışacaklara meslekî bilgi ve beceri kazandırma uygulamaları ve süreçlerinin tümü

turizm meslek kuruluşu
ing: organization of tourism profession fra: organisation professionnelle de alm: touristische Berufsorganisation
turizm alanındaki firmaların faaliyetlerini geliştirmek ve aralarında dayanışma sağlamak üzere devlet öncülüğünde kurulan işleyişi yasal kurallara bağlanmış olan örgüt türü

turizm mevzuatı
ing: tourism legislation fra: législation du tourisme alm: Tourismusgesetzgebung
turizmi ilgilendiren yasa tüzük yönetmelik kararname tebliğ gibi hukukî metinlerin bütünü

turizm olanakları
ing: tourism facilities fra: équipement touristique alm: touristische Anlagen
bir turistik yörede insan gücü ile yaratılan altyapı ve üstyapı tesisleri

turizm olgusu
ing: tourism fact fra: phénomène touristique alm: Tourismusfaktor
tüm turizm hizmetlerinin dayandığı nedenler veya bu nedenlerin yol açtığı sonuçlar

turizm patlaması
ing: tourist boom fra: boom touristique alm: Tourismusboom
turizmde bir durgunluğun arkasından talepte meydana gelen büyük ölçekli artış

turizm pazarı
ing: tourism market fra: marché de tourisme alm: Tourismusmarkt
turizm hizmetlerinin satıcıları ile bunları satın almak isteyenlerin taleplerinin karşılaştığı ve fiyatların oluştuğu ortam

turizm pazarlaması
ing: tourism marketing fra: marketing touristique alm: Tourismusvermarktung
bir turizm ürününün satışını geliştirmek için yapılan plânlama fiyatlandırma tanıtım dağıtım gibi işlemlerin bütünü

turizm polisi
ing: tourism police fra: police de tourisme alm: Tourismuspolizei
bir ülkenin güvenlik örgütünde özellikle turistlerin güvenliğini sağlamak için ayrılmış görevliler

turizm politikası
ing: tourism policy fra: politique de tourisme alm: Tourismuspolitik
bir ülkede genel ekonomi politikasına uygun olarak iç ve dış turizmin geliştirilmesi yönlendirilmesi turizmin gelir getirici ve istihdam yaratıcı fonksiyonlarından yararlanılması için kamu tarafından alınan önlemlerin belirlendiği yöntem

turizm potansiyeli
ing: tourism potential fra: potentielle touristique alm: Tourismuspotential
bir ülke ya da yörenin turist çekme yetenekli değerlerinin tümü

turizm sektörü
ing: tourism sector fra: secteur touristique alm: Tourismussektor
turizm alan ve konularında faaliyet gösteren hizmet dallarının tümü

Turizm Sektörü Ana Plânı (TUSAP)
ing: Tourism Sector Master Plan fra: Plan Directeur du Secteur Touri alm: Masterplan für den Tourismusber
turizm sektöründe uzun vadede ulaşılacak hedefleri ve bunlara ulaşmak için kullanılacak araç ve yöntemleri belirlemek üzere TC Turizm Bakanlığınca geliştirilen temel çerçeve karar destek sistemi

turizm sezonu
ing: tourism season fra: saison touristique alm: Tourismussaison
yerli ve yabancı turistlerin tarihî ve turistik yerlerdeki seyahatlerinin yoğunluk kazandığı genellikle ilkbaharda başlayıp sonbaharın sonuna kadar devam eden dönem

turizm ürünü
ing: tourism product fra: produit touristique alm: touristisches Produkt
turiste sunulan tek veya toplu mal veya hizmet

turizm yatırım belgesi
ing: tourism investment license fra: licence d'investissement touris alm: touristisches Investmentszertif
turizm sektöründe yatırım yapan girişimciye tesbit edilen yatırım dönemi için TC Turizm Bakanlığı'nca verilen belge

turizmde profesyonellik
ing: professionalism in tourism fra: professionalisme en tourisme alm: Professionalität im Tourismus
turizmle bir meslek dalı uğraş alanı kazanç getirici bir olgu olarak ilgilenilmesi

turizmde talep tahmini
ing: tourism demand forecasting fra: Google Page Rankingévision de la demande tourist alm: Nachfragevermutung
turizm talebinde ileri bir dönemde meydana gelebilecek gelişmelerin bilimsel yöntemlerle araştırılması

turizme engeller
ing: obstacles to tourism fra: barrières au tourisme alm: touristische Hindernisse
artan zaman ve çoğalan gelire karşılık turizmin gelişmesini güçleştirici coğrafî uzaklık ve hükümetlerin koyduğu yasal güçlük gibi zorlaştırıcı genel faktörler

Turizmi Geliştirme Fonu
ing: Tourism Development Fund fra: Fonds de Développement du Touri alm: Touristischer Entwicklungsfonds
turizm alan bölge ve merkezlerindeki turizm yatırımlarını kredilerle desteklemek ve dış pazarlama imkânlarının geliştirilmesi için harcama yapmak üzere TC Turizm Bakanlığı emrinde yasa ile kurulmuş fon

Türk bayraklı yat
ing: Turkish flagged yacht fra: yacht sous pavillon turc alm: Yacht unter türkischer Flagge
Türk limanlarından sicil kaydı alan yat

Türk lokumu
ing: Turkish delight fra: loukoum alm: Türkischer Honig
şekerli nişasta eriyiğini pişirip hafif ağdalaştırarak yapılan küçük küp biçimindeki Türk şekerlemesi

Türk misafirperverliği
ing: Turkish hospitality fra: hospitalité turque alm: türkische Gastfreundschaft
Türk insanının konukseverliği

Türk mutfağı
ing: Turkish cuisine fra: cuisine turque alm: Türkische Küche
geleneksel Türk yemeklerinin tümü

Türkiye Kamp Karavan Derneği
ing: Turkish Association of Camping fra: Association Turque de Camping alm: Türkischer Zelt- und Wohnwagenv
üyeleri arasında dayanışmayı sağlamak ve meslekî sorunlara çözümler getirmek üzere 1966 yılında kurulan dernek

Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu
ing: Touring and Automobile Club of fra: Club de Touring et d'Automobile alm: Türkischer Touring- und Automob
1923 yılında kurulan Cumhuriyetin ilk yıllarında ülke turizmini yönlendiren daha sonra ülkeye otomobille seyahat edenlere hizmet veren özellikle İstanbul'da tarihî eserlerin restorasyonu ve işletilmesinde önemli rol oynayan kurum

Türkiye Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği
ing: Association of Tourism Writers fra: Association des Ecrivains et Jo alm: Verband türkischer Reiseschrift
turizm yazarları ve gazetecileri arasındaki meslekî dayanışmayı sağlamak sektörde yazar ve gazetecilerin etkinliğini arttırmak yeni gelişmelerden üyelerini haberdar etmek ve turizmde verimliliği arttırmak için çalışmalarda bulunmak üzere kurulan dernek

Turnuva
ing: tourney fra: tournoi alm: Turnier
oyuncu veya sporcular arasında sırayla yapılan yarışma dizisi

Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım(TÜYAP)
ing: Tüyap Fairs and Exhibitions Org fra: Tüyap Organisation des Foires alm: Tüyap Organisation für Messen
yurt içinde çok değişik sektör ve iş kollarına ilişkin fuar ve sergiler yurt dışında ülkemiz ürünlerini tanıtacak fuarlar açmak amacıyla 1979 yılında kurulan işletme

tüzel kişi
ing: legal entity corporate body fra: personne morale alm: juristische Person
gerçek kişilerden oluşan fakat yasaya göre onlardan ayrı ve aynen gerçek kişiler gibi hak ve yükümlülükleri olan kuruluş

Tali yat limanı
Tali yat limanları tabii veya yapılmış kapalı bir su alanına sahip olan uzun süreli kalış ve onarım imkanları yanında Yat Turizmi Yönetmeliği'nde yer alan özelliklere sahip tesisleri ifade eder

Tamgün şehir gezisi
Full day city sightseeing tour (FDCSST)

Tam pansiyon (TP)
Full board (FB)

Tanıtım ziyareti
Sales call

Tanıtma Gezisi
Familiarization trip (fam trip)
Tur operatörleri · seyahat acentaları ve havayolları mensupları için düzenlenmiş ücretsiz veya indirimli tarife ile yapılan ve konuklara bir ülke ya da bölgeyi tanıtmak ve böylece turist akımını artırmayı amaçlayan gezi

Tarifede belirlenen fiyat
Tariff price

Taşınmaz mallar
(Bkz Gayrimenkul mallar)

Tatil turu
Sejour tour

Techizat
Equipment

Techizat planlaması
Equipment planning

Tedarikçi
Supplier
Turizm endüstrisinde turizm arzının herhangi bir bölümünü satışa arz eden kişi veya kuruluş Örneğin otelci gezi organizatörü vBulletin

Tek kişilik oda
Single room

Tek kişilik ilave yatak fiyatı
Single supplement price

Tek Merkezli Tur
Belli bir ülkede veya turistik çekim merkezinde belirli bir süre konaklama dinlenmek eğlenmek güneş ve denizin sağladığı imkanlardan yararlanmak amacına yönelik tur

Teknik alt yapı
Technical infrastructur
Elektrik havagazı içme ve kullanma suyu kanalizasyon ve her türlü ulaştırma haberleşme ve arıtma gibi servislerin temini için yapılan tesisler ile açık ve kapalı otopark kullanışlarına verilen genel addır

Termal kür (tedavi) merkezi
Thermal cure center

Termal otel
(BkzKaplıca oteli)

Termal tedavi merkezi
Thermal therapy center

Termalizm
Thermalism
Bilinen en eski tedavi yöntemlerinden birisi oalan termalizm kaplıca ılıca içmeler gibi şifalı su kaynaklarının sağlık kurallarına uygun bir biçimde tedavi aracı olarak kullanılmasıdır

Teşvik turizmi
(Bkz Özendirme turizmi)

Teyit
Confirmation

Teyit edilmiş rezervasyon
Confimed reservation
Bir konaklama tesisi veya taşıyıcı tarafından bir rezervasyonun onaylanmasını ifade eder

THY
Turkish Airlines
Türk Hava Yolları


TP
(Bkz Tam pansiyon)

TPL
Triple
Üçlü

Trafik konferansı
Traffic conference (TC)
Trafik konferansı IATA kurallarına göre kurulmuş olan ve dünyayı üç bölgeye ayıran havayolu kurumlarını ifade eder

Transfer fiyatı
Transfer price

Transit yolcu
Yasal olarak ülkeye giriş yapmayan gemi veya uçak personeli ile uğrak yapan ancak destinasyonu geçtiği ülke olmayan ziyaretçiye transit yolcu denir

Trf
Transfer

Trprt
Transport
Ulaşım

Trvl
Travel
Seyahat

Tur broşürü
tour brochure

Tur dosyası
Tour shell
Tur tanıtımı için hazırlanmış resimli ve yazısı standart dosya

Tur lideri
Tour leader
Turlarda yolculara refakatçı olarak bulunan yabancı şirketin çalışanı

Tur operatörü
Tour operator (Tur op)
Tur operatörü bir seyahat acentasının hukuki statüsüne sahip olarak kurulan ve en ince ayrıntısına kadar programlanmış olarak seyahate çıkıştan geri dönüşe kadar seyahati konaklmayı yeme-içmeyi eğlenceyi rehberlik hizmetlerini şehir turlarını da içeren tek ve ucuz bir fiyat üzerinden götürü seyahat hazırlayan ve bu turları doğrudan veya seyahat acentaları aracılığıyla satan kuruluşlardır

Tur programı
Itinerary

Tur simsarı tur Brokerı
Tour broker
Tur operatörlerinin satmayı başaramadığı paket turları daha ucuza satan kuruluş

Turist gönderen bölge
Turist gönderen bölge seyahatin başladığı ve bitttiği yer olan aktif ya da potansiyel turistlerin sürekli olarak yaşadığı yerleşim yerlerini ifade eder Turistlerin seyahat öncesi motivasyonları burada oluşmakta seyahat kararları burada alınmakta ve seyahat planları burada hazırlanmaktadır

Turist kabul eden bölge
Turistlerin tatil deneyimlerini kazandıkları bölge halkınca "turist" olarak kabul edildikleri ve giriş yerlerinde istatistiklere "turist " olarak kaydedildikleri bölgeye turist kabul eden bölge adı verilir Turizm ile ilgili bütün planlama ve çalışmalar bu bölgede edinilen deneyimlerin üzerine inşa edilmektedir

Turistik
Touristic
Turizm sektöründe sık kullanılan bir kavram olan turistik kısaca turizmle ilgili bütünleşme olarak ifade edilebilir Batı dillerinde turistik lüks olmayan ucuz ve ekonomik halk tipi işletme demektir Dilimizde turistik deyimi pahalı lüks yüksek nitelikli anlamına gelen bir sıfat olarak kullanılmaktadır Bir olayın turistik olması doğrudan turizm faaliyetlerini ilgilendirmesi turistlerin o olay ile ilişkilerinin olması anlamına gelir Kısaca turizm faaliyetlerini kapsayan her olay mal ve hizmetler tesisler turistik kavramı ile ifade edilebilir

Turistik fonksiyon oranı
Touristic Function ratio
Turistik fonksiyon oranı herhangi bir ülka veya yörenin (T) zamanında turistlerin emrine sunabileceği toplam konaklama kapasitesi ile o ülke veya yörenin sürekli nüfusu arasındaki ilişkiyi ifade eder

Turistik fonksiyon oranı Tf (t)
Toplam konaklama potansiyeli (Yatak sayısı) L
Sürekli nüfus P ile gösterildiğinde
Turistik fonksiyon oranı= Tf(t) = L x 100/P
olur
Turistik fonksiyom oranı konaklama potansiyeline katkıda bulunacak bir yatırım kararının önemli kriterlerinden biridir Çünkü turizm ile demografik koşullar arasında ilişkiyi ortaya koymaktadır

Turizm
(İngtourism Fra tourisme Almtourismus)
Asıl ikametgâhı dışındaki başka bir yere eğlence tatil kültür arkadaş ve akraba ziyareti aktif spor toplantı görev öğrenim sağlık transit vBulletin amaçlarla seyahat etmenin doğurduğu olayların bütünü

Turizm alanı
Tourism area
Turizm alanı güçlü çekim unsurlarına ulaşım olanaklarına turistik donanıma sahip olan bu nedenle turistik sayahatlarin hedefi olan gelirleri çoğunlukla turizm faaliyetlerinden kaynaklanan yerlerdir Öte yandan Turizm Teşvik Kanunu'nda turizm alanı "Turizm bölgeleri içinde öncelikle geliştirilmesi öngörülen mevkii ve sınırları Turizm Bakanlığı'nın önerisi Bakanlar Kurulu kararı ile tespit ve ilan edilen doğal veya sosyo-kültürel değerlerin yoğunlaştığı alanlardır" şeklinde ifade edilmiştir

Turizm arz esnekliği
Turizmde arz esnekliği kavramı arzın fiyat değişmeleri karşısındaki duyarlılığını açıklamak için kullanılmakadır Başka bir ifadeyle fiyatlar arttıkça arzın kısa sürede bu artışa uyum sağlayıp sağlayamaması anlamına gelmektedir Örneğin mikro boyutta yeni odaların yapımı restorana ek masalar sağlanmaı makro boyutta ise bir turizm bölgesindeki yatak kapasitesinin artırılması gibi
Öte yandan turizm sektöründe bazı arz kaynakları vardır ki bunların azaltılıp çoğaltılması hiçbir zaman mümkün olmayacaktır

Turizmde arz esnekliği katsayısı
Turizm de arz esnekliği katsayısı şu formül yardımıyla hesaplanır:
Es= Arzedilen miktardaki % değişme (Ds)/ Ürün fiyatlarındaki % değişme (Dp)
Turizmde kısa dönem analizlerinde yuakrıdaki eşitlik ile yapılan hesaplamalarda bireysel olarak işletmelerin dolayısıyla endüstri toplam arzının esnekliği katıdır (inelastik) Başka bir deyişle birim esneklikten(1'den) küçüktür

Turizm arzı
Arzedilen miktardaki % değişme (Ds)Turizm arzı ekonomik olarak belirli bir piyasada belirli bir fiyata ya da bedelsiz olarak turistik tüketicilere sunulan mal ve hşizmetlerin bütünüdür Bir başka ifade ile turizm arzı turistik tüketim talebini karşılamak için gerekli mal ve hizmetlerin tedarik edilmesini içeren üretime dayalı işlemlerin tümüdür

Turizm arzının özellikleri
Turizm sektöründe arzın oluşturulması büyük yatırımları gerektirir
Turim arzı diğer turistik bölgelerdeki fiyatların etkisi tüketici eğilimlerindeki farklılıklar gibi dış faktörlerin etkisi ile sunulan mal ve hizmetler açısından da farklılıklar gösterir Başka bir ifadeyle turizm sektöründe arz mal ve hizmetlerin her turist tipinin ayrı özelliklerine uygun olarak sunulmasını gerektirir
Turizm sektöründe üretilen mal ve hizmetlerin ya da kazanılan deneyimlerin stok edilmesi mümkün değildir
Turizm arzının temel özelliği diğer hizmet sektörlerinde olduğu gibi emek-yoğun üretime dayalı olmasıdır
Turizm arzı kısa dönemde elastik olmayan bir özelliğe sahiğtir Talepte meydana gelen değişmeye göre turizm arzını kısa sürede artırmak mümükn olmayabilir
Turizm arzının bulunduğu yer aynı zamanda tüketim yeridir Yani turistik tüketici turizm faaliyetlerinden yararlanabilmek için üretim yerine gitmek zorundadır
Turizm arzı çok değişik alanları ilgilendiren bir özelliğe sajiptir Bir bölgedeki fizik doğal kültürel ve insani özellikler o bölgeyi ziyaret eden turistin aklında bir bütün olarak yer almakta ve turistin tatil deneyiminin oluşmasına bir bütün halinde katkıda bulunmaktadır

Turizm bölgeleri
Tourism regions Arzedilen miktardaki % değişme (Ds) Turizm bölgesi turizm tarafından etkilenmiş bir görünüme sahip olan turizm coğrafyası açısından bir mekan ünitesi oluşturan ekonomik yapısı ve yaşamı turizmin etkilerini taşıyan yerleri ifade eder Öte yandan Turizm Bölgesini "Sınırları Turizm Bakanlığı'nın önerisi ve Bakanlar Kurulu kararı ile tespit ve ilan edilen doğal veya sosyo-kültürel değerlerin yoğunlaştığı bölgelerdir" diye ifade edebiliriz

Turizm bölgelerinin temel kaynakları
Turizm bölgelerinin temel kaynaklarını başlıca iki grupta toplayabiliriz:
1)- Birincil kaynaklar: İklim çevre kültür vBulletin
2)-İkincil kaynaklar: Konaklama ulaştırma eğlence işletmeleri vBulletin

Turizm coğrafyası
Turizmin mekansal açıklamasıyla ilgilenen bilim dalıdır

Turizm çeşitleri
Turizm olgusunun daha açık ve doğru bir biçimde ele alınabilmesi amacıyla çeşitli kriterlere göre gruplandırılması zörunludur Turizm çeşitleri değişik kriterlere göre gruplanabilir Örneğin;
Turistin geldiği yere göre turizm (iç turizm dış turizm)
Turistin sayısına göre turizm (bireysel kollektif ve kitle turizmi)
Amacına göre turizm (dinlenme sağlık sportif kültürel Dinsel Ekonomik Politik Kongre aile turizm)
Seçilen zamana göre turizm (yaz turizmi kış turizmi)
Kapsanan süreye göre turizm (kısa süreli uzun süreli turizm)
Sosyal niteliklere göre turizm (yaş kriterlerine göre gelir düzeyine göre)
Ulaşım araçlarına göre turizm (yat turizmi gemi turizmi karavan turizmi demiryolu turizmi)
Organizasyon şekline göre turizm (kişilerin doğrudan seyahat etmeleri kişilerin seyahat acentası veya tur operatörörleri ile yaptıkları seyahatler)
Konaklama şekline göre turizm (otel motel tatil köyü vBulletin)

Turizm ekonomisi
Tourism economics
Turizm ekonomisi turizm olayının nedenlerini mahiyetini gelişme koşullarını sonuçlarını neden ve sonuçlar arasındaki ilişkileri bilimsel yöntemlerle ekonomik açıdan araştırarak bağlı olduğu yasa ve ilkeleri ortaya koyan bir bilimdir

Turizm endüstrisi
Tourism ındustry
Turizm endüstrisi kar amacı gütmeyen turizm organizasyonu pazarlama konaklama ulaştırma hizmetleri yiyecek-içecek faaliyetleri perakende satış mağazaları ve diğer çeşitli etkinlikler gibi birbirinden farklı hizmet ve faaliyetleri bir şemsiye altında toplayan bir endüstridir

Turizm-enflasyon ilişkisi
Turizm-enflasyon ilişkisi başlıca iki açıdan değerlendirilmektedir
1) Turizmin enflasyona etkisi:Turizm sektörünün herhangi bir ülkede enflasyon yaratıcı bir etkiye sahip olup olmadığı aşağıda gösterilen ölçütlere bağlıdır:
Turizm sektörünün sağladığı net döviz kazançları bu sektörün dağıttığından daha az ise turizm sektörü enflasyonist bir etkiye sahiptir
Turizm faaliyetlerinin ulusal para karşılığı elde edilen net döviz kazançları elde edilen net döviz kazancından fazla ise yani gerçek döviz kuru 1'den küçük ise turizm sektörünün enflasyonist olduğu söylenebilir
Turizm sektörünün ulusal ekonomi içindeki payı gözardı edildiğinde diğer sektörlerde çalışanlar turizm sektörünü bir pilot sektör olarak düşünerek bu sektörde çalışanların elde ettiği kazançtan pay alma ya da faydalanma eğilimi gösteriyorlarsa bu durum turizm sektörünün enflasyonist bir baskı meydana getirmesine yol açacaktır
2) Enflasyonun turizm sektörüne etkisi: Turizm sektörünün enflasyondan etkilenmesi başlıca üç şekilde olur:
İç turizm açısından enflasyonist ortamda artan fiyatlar turizm talebinin satın alma gücü üzerinde olumsuz etki yaparak gerçek gerirlerde düşme meydana getirir Bu da iç turizmde ve turistik tüketim harcamalrında düşmeye yol açar
Dış turizm açısından ise ulusal paranın değeri enflasyon oranına paralel olarak düşürüldüğü sürece dış turizm talebinin fazlaca etkilenmeyeceği söylenebilir Ancak enflasyon oranı ülke parasının değer kaybından yüksek olursa dış turizm talebinde de fiyata bağlı bir gerileme görülür
Turistik mal ve hizmet üretiminde kullanılan girdi fiyatlarının maliyet enflasyonundan etkilenerek artması faktör maliyetlerinin artmasına ve böylece turizm sektörünün etkilenmesine yol açacaktır Özellikle lüks turizme yönelik ve zengin dış turistlere hizmet veren tesisler açısından yapılacak yatırımlar için dış alım zorunludur Bu da dış alım yapılan ülkelerdeki enflasyonist etkilerin ekonomiye ve turizm sektörüne yansımasına yol açar

Turizm geliri
Tourism revenue
Turizmin bir ekonomi içinde gelirlere etkisi üç şekilde ortaya çıkar:
Turistlerin doğrudan yaptıkları harcamalar dolayısıyla elde edilen gelirler (doğrudan gelirler)
Birinci aşamaya bağlı olarak işletmeler arası işlemler için yapılan harcamalardan dolayı elde edilen gelirler (dolaylı gelirler)
Turizmden elde edilen gelirin sekörde istihdam edilen ya da turzimden kazanç sağlayan diğer kişilerce harcanması nedeniyle elde edilen gelirler (uyarılmış gelirler)

Turizm gelirlerinin çarpan etkisi
Turizm gelirlerinin çarpan etkisi turizm sektöründe elde edilen her bir birim gelirin ekonomi içinde el değiştirerek diğer kişi ve işletmeler için yaratmış olduğu miktarın başlangıçtaki miktara oranlanmasıyla elde edilir Elde edilen katsayı turizm gelirlerinin çarpan katsayısı olarak ifade edilir Çarpan katsayısı ekonomide turizmin fazladan ne kadar gelir yarattığını ya da turizm gelirlerinin ne kadar etkin olduğunu ölçmek için kullanılır

Turizm Harcamaları Foksiyonu
Tourism purchases function
Potansiyel turistlerin seyahat için harcamaya ayıracağı para hacmiyle bu paranın ulaştırma ve konaklama harcamaları arasındaki ilişkileri ifade eden bir fonksiyondur
M = S + K
Formülde; (M) seyahat için harcamaya ayrılan para hacmini (S) ulaştırmaya (K) ise konaklamaya ayrılan para hacmini gösterir Diğer taraftan bu analize kullanılabilecek boş zaman (Z) da eklenebilir

Turizm İşletme Belgesi
Tourism estableshment certificate
Turizm sektöründe faaliyet gösteren turizm işletmelerine Turizm Bakanlığı'nca verilen belge

Turizm işletmeleri
Tourism estableshments
Turizm işletmelri turistik ihtiyaçların karşılanması amacıyla üretim unsurlarının sürekli ve bilinçli olarak biraraya getirilerek kar elde etmek için turizmle ilgili mal ve hizmetlerin ekonomik prensiplere uygun olarak hazırlandığı üretildiği arz edildiği ve sonunda katma değerin yaratıldığı ekonomik birimlerdir Bir başka deyişle Turizm işletmeleri Türk veya yabancı uyruklu; gerçek veya tüzel kişilerce birlikte veya ayrı ayrı gerçekleştirilen ve turizm sektöründe faaliyet gösteren ticari işletmeleri ifade eder Turizm tesisleri genellikle kendileri turist akımı yaratmayan fakat olmamaları halinde de turistin çekiciliği olan yer ve olayları aramayacağı turizm ürünleri unsurlarıdır Tesisler çekici yer ve olayları bütünlerler

Turizm merkezi
Tourism center
"Turizm bölgeleri içinde veya dışında; yeri mevkii ve sınırları Turizm Bakanlığı'nın önerisi Bakanlar Kurulu kararı ile tespit ve ilan edilen turizm yönünden önem taşıyan yerler veya bölümlerdir"

Turizm pazarı
Tourism market
1-Potansiyel turistlerin bulunduğu kaynak ülke veya ülkeler
2-Turizm pazarı bir turizm ürününe yönelen taleptir veya turistik mal ve hizmetleri arz edenlerle talep edenlerin karşılaştığı yerdir

Turizm pazarının özellikleri
Turizm pazarının üç temel özelliği vardır
1) Turizm pazarı içerdiği gruplar sektörlerle birlikte süreklilik arzeder Çok yavaş bir tempo ile değişikliğe uğrar
2) Turizm pazarı coğrafi bir çevreyi lapsar
3) Turizm pazarında coğrafi bölgeler arasında içsel bir ilişki akım vardır Bu akım pazarın dinamik unsuru olan turist hareketleridir:

Turizm pazarlaması
Tourism marketing
Turistik mal ve hizmetlerin doğrudan veya turizm aracıları yardımıyla üreticiden son tüketici olan turist akışı ve yeni turistik tüketim gereksinimlerinin ve arzularının karşılanmasıyla ilgili faaliyetlerin tümüdür Bir başka ifadeyle turizm pazarlaması turizm arzının turizm talebine uygunluğunu sağlamak suretiyle tüketici tatminini esas alır

Turizm pazarlamasının özellikleri
Seyahat endüstrisinde üretilen hizmet ürünleri pazarlaması diğer endüstri ürünlerine göre bazı farklılıklar gösterir Bu farklılıkları iki grupta toplayabiliriz:
Sektörel Nitelikteki Genel Farklılıklar:
Hizmetlerin görünmez (soyut) özelliği
Turizmde satılan çoğunlukla hizmettir ve fiziksel bir değerlendirme yapmak imkansızdır
Farklı üretim yöntemleri: Hizmet ürünleri diğer endüstriyel ürünlere göre farklı şekillerde üretilir Hizmet üretimi insanlar arasında karşılıklı ilişkiker çerçevesinde gerçekleşir Bu farklılık iki yönde sonuç verir:
· a)-Endüstri ürünlerinin üretimi sırasında kalite kontrolu yapılabilir Hizmet ürünlerinde bu kontol zordur ya da olanaksızdır ·
b- Hizmet ürünlerinin üretimi sırasında tüketiciler üretim sürecinin bizzat içindedir Bu nedenle üretim sırasında meydana gelen aksaklıkların giderilmesi zordur
Kolay bozulabilirlik: Hizmet ürünlerinin üretildiği anda ya da zamanda satılması zorunludur bu nedenle bekletilemez Bir uçak koltuğu otel odası ya da restoran masası satılmadığı zaman işletmenin zararınadır
Daha fazla duygusal ve irrrasyonel satın alma: Turistik mal ve hizmetlerin genellikle insenlar için lüks tüketim olarak algılanması nedeniyle gösteriş statü marka imajı ve modanın etkisi gibi irrasyonel davranışlar daha ağır basar Bunun yanısıra yoğun olarak insan unsuruna dayandığı için hizmet sunanların tüketiciyi etkileme gücü daha fazladır
Ayırdedilmezlik:Hizmetlerin bir diğer özelliği de tüketcilerin bu hizmetlerden çoğunlukla birlikte yararlanması ve üretim ile tüketim sürecinin birbirinden ayrılamamasıdır Örneğin restoran hizmetleri yalnızca bir tüketiciye değil aynı zamanda işletmeye gelen çok sayıdaki diğer tüketicilere de verilir ve restoranda hizmet üretimi ile hizmet tüketimi aynı süreçte gerçekleştirilir
Statü ve marka imajı:Sektörde ancak büyük ya da zincir işletmelr marka ve statü imajı yaratabilri Küçük işletmeler nu imajı yaratamadıkları için olumsuz etkilenirler
Tamamlayıcı işletmelere bağımlılık: Sektörde çeşitli işletmelerce üretilenm mal ve hizmetler bir btü olarak sunulur ve bu nedenle de her işletme büyük ölçüde birbirine bağımlıdır Bir işletmede hizmetin aksaması diğer işletmeleri de etkiler
Hizmetlerin taklit edilme kolaylığı: Turistik mal ve hizmetler topluma açık oplarak üretilir Bu nedenle üretim sırları uzun süre saklanamaza bu da hizmetlerin kolayca taklit edilmesine yol açar
Dağıtım kanallarının yapısı:Pek az bir istisna ile turizm sektöründe endüstriyel ürünlerin tersine bir dağıtım akışı vardır ve tüketici hizmetin üretildiği yere taşınmak zorundadır
Faaliyetlerin dönemsel özelliği ve arz-talep dengesizliği: Turistik işletmelerin büyük çoğunluğu faaliyetlerini mevsimlik olarak yürütürler Bu nedenle hizmet işletmelrinde çoğunlukla arz ve talep arasında ideal bir denge kurmak zorlaşır
Hizmet ürünlerinin pazarlamasındaki farklılıklar: Pazarlama faaliyetlerinin alanı
Hizmet üretimi yapan işletmelerin pazarlama faaliyetleri işletmenin küçük bir ara birimince yürütülür Bu birimin faaliyetleri de reklam satış geliştirme kişisel satış ve halkla ilişkiler çabalarından oluşur Oysa pazarlama daha geniş fonksiyonları kapsar Örneğin fiyatlandırma yeni ürün ve hizmet anlayışlarının geliştirilmesi yeni pazarlara açılma gibi fonksiyonlar işletmenin üst düzey yöneticileri tarafından yürütülür
Pazarlama faaliyetlerinin etkinliği:Turizm sektöründe bireylerin pazarlama becerilerinin ve etkinliklerinin ölçülmesi zordur ve pazarlama çalışmaları yalnızca bu bölümdeki elemanlarla sınırlandırılamaz Bu nedenle işletmede çaılşan elemanların hemen hepsinin pazarlama ile doğrudan ilgili olduğu kabul edilri ve en alt düzeydeki elemandan en üst düzeydeki yöneticiye kadar bütün personel pzarlama departmanı ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilidir
Turizm işletmelerinin farklı yapıları: Turizm sektöründe birbirinden farklı yapı ve büyüklüjkte çok sayıda işletme vardır Bu işletmeler birbirinden çok farklı özelliklere sahiptir
Rakip firmaların pazar etkinlikleri; Ekonominin diğer sektörlerinde birçok tüketim malı için rakip firmaların satışları konusunda çok sayıda veri elde etmek mümkündür Turizm sektöründe ise marka bağımlılığı nispeten az olduğu için pazardaki rakiplerin etkinlikleri konusunda sağlıklı veri elde etmek çok zordur
Devlet müdahalesi: Turizm sektöründe işletmeler belli sınıflara ve gruplara ayrılır ve bu grupların nitelikleri yönetmeliklerle gösterilri Bu nedenle devletin sektörde sürekli denetimi vardır
Kar amacı taşımayan kuruluşların etkisi ve dolaylı rekabet: Diğer sektörlerden farklı olarak devletin turizm büroları yerel turizm dernekleri ve çeşitli gönüllü kuruluşlar turizm pazarlaması konusunda büyük öneme sahptir Bazı kamu kuruluşlarının sağladığı sosyal turizm olanakları da işletmelerin pazarlama faaliyetlerini etkiler
Ayrıca turistik mal ve hizmetler özellikle zorunlu nitelik taşımayan diğer mal ve hizmetlerle dolaylı bir rekabet içindedir

Turizm Planlaması
Tourism planning
Turizm planlaması bir dönemde turizm sektöründe ulaşılmak istenen amaçları bu amaçlara ualaşabilmek için yararlanılabilecek araçları parasal ve fiziksel olanakları yapılacak işleri işlerin kim tarafından ne zaman ve ne kadar sürede gerçekleştirleceğini gösteren disiplinli bir düzenlemedir

Turizm Politikası
Tourism policy
Turizm politkası bir ülkede genel ekonomi politikasına uygun olarak bir yandan iç ve dış turizmin geliştirilmesi ve yönlendirilmesi turizmin gelir ve döviz sağlayıcı istihdam yaratıcı fonksiyonlarından en rasyonel şekilde yararlanılması gib ekonomik hedeflere diğer yandan kültür sağlık vBulletin ekonomi ötesi amaçlara ulaşnak için kamu yönetimince alınan önlemlerin ve yapılan müdahalelelerin tümüdür Dığer bir deyişle turizm politikası örgütlenmiş toplumlarda özellikle devlet tarafından turistik gelişmeye bilinçli olarak müdahale etmektir
Turizm politikasının amaçları
1)- Turizm politikası turizmin arz ve talep yönündeki durumunun ve mevcut kosulların islahının gerektiren nedenleri belirler
2)- Turizm politikası turizm alanında uygulanmakta olan ve önerilen müdahalelerini alınacak önlemlerin yapacağı etkileri araştırı
3)-Turizm politikası turizmin gelişmesi için yeni hedefleri araçları ve olanakları ortaya koyar


Türkiye'nin turizm politikasını üç ana başlıkta toplamak mümkündür:
1)-Uluslararası pazarda rekabet gücü yüksek ve verimli bir turizm ekonomisi meydana getirmek
2)-Yerli ve yabancı turistler ile yerleşik nüfusun gereksinimlerini karşılamak sosyal turizm tesislerini geliştirmek turizmin yarattığı ekonomik yararı halka yaygınlaştırmak
3) Doğal varlıkların ve kültürel değerlerin sürekliliğini sağlamak

Turizm talebi
Tourism demand
Turizm talebi yeterli satın alma gücü ve boş zamana sahip olup belirli bir zaman diliminde belirli bir hedef doğrultusunda turistik mal ve hizmetlerden faydalanan veya faydalanmak isteyen kişi ve kişiler grubudur

Turizm tesisi
Tourism facility

Turizm teşekkülü
Tourism organization
Turizm teşekkülleri turistik mal ve hizmetlerin üretimi satışı finansmanı ve yönetimi ile ilgili faaliyetleri koordine ederek ö rgütlendiren kuruluşlardır
Turizm teşekkülleri üç grupta yer alır
1)- Turizm kamu teşekkülü
2)- Turizm teşekkülü
3)- Turizm işletmeleri

Turizm ulaştırması
Tourism transport
İnsanların turistik amaçlarla yaptıkları seyahatlerde ekonomik prensiplere uygun olarak turizm pazarlarından turistik çekim merkezlerine hızlı güvenli ve düzenli bir şekilde taşınmasına sayılan hizmetlerin tümüne turizm ulaştırması denir Bir başka deyişle turizm ulaştırmasının ekonomik fonksiyonlarından en önemlisi insanların kişisel işler eğlence ya da seyahatleri için bir yerden bir yere taşınmasıdır

Turizm ürünü
Tourism product
Turizm ürünü turistin seyahat ve geçici konaklamasından doğan ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikte olan mal hizmet veya mallar ve hizmetlerin karışımı veya her ikisinin birden karışımından oluşan tüm kapasiteyi ifade eder Turizm sektöründe mallar objektif nitelik taşır hizmetler ise subjektif karakterdedir Turizm ürünü çekicilik yararlılık kolay elde edilebilirlik faktörlerinin bir bileşimidir

Turizm ürünü şu iki bölümde gruplandırabiliriz:

1)-Kaynağa bağlı turizm ürünü
2)-Kullanıma bağlı turizm ürünü

Turizm Ürününün Kaynakları
Ekonomistler ekonomideki kaynakları genel olarak iki kategoride değerlendirirler Bunlardan birincisi herhangi bir çaba göstermeden elde edilen "serbest" kaynaklar ikincisi ise arzı genellikle sınırlı ve insan gayreti ile artırılmaya çalışılan "kıt" kaynaklardır Kıt kaynaklar da kendi içinde aşağıdaki şekilde alt kategorilere ayrılır;
Doğal kaynaklar - arazi mineraller madenler su biyolojik kaynaklar vBulletin · İşgücü - insan emeği ve girişim
Sermaye - diğer kaynakların ve özellikle doğadan elde edilen kaynakların geliştirilmesi
Bazı ekonomik analizler bu kıt kaynakların üretimi ve gereksinim alanlarına tahsisi ile ilgilidir Bu kıt kaynakların tahsisi ya da insan kullanımına sunulması ile ilgili kararlar da toplumdaki çeşitli organlar ya da örgütler tarafından alınır Türizmde kaynak kullanımı ve birleşimi konusunda çak sayıda liste yapılmıştır Bu listeler aaşğıdaki gibi özetlenebilir
Kıt kaynaklar:İşgücü - Girişim
Sermaye:Kamu - Özel Sektör
Doğa;Plajlar - Kayak alanları - Su alanları
Serbest Kaynaklar: İlim - Kültür - Tarihsel miras - Yaşam tarzları
Bu arada bazı yazarlar ise turizm ürününün tiplerini belirlemek için "kaynağa dayalı" ve "kullanıma dönük" deyimlerini kullanmışlardır

Turizm yatırımı
Tourism investment
Turizmde yatırım turizm işletmesinin amacı olan faaliyetlerin tatmin edici koşullar içinde yürütülmesi geliştirilmesi rekabet gücünün korunabilmesi vBulletin için bir yıldan uzun süre kullanılabilecek sermaye mallarının (sabit varlıklar) temin edilmesi ve faaliyetlerin aksamadan sürdürülebilmesi için gerekli döner sermaye (işletme sermayesi) varlıklarının satın alınmasıdır Yukarıdaki tanımlamalara göre turizm endüstrisinde aşağıdaki işlemler yatırım olarak kabul edilebilir

a)-Turistik tesis bina ve müştemilatının inşası
b)-Tesisin kapasitesini genişletmek için yapılan harcamalar
c)-Turistik tesis binasının satın alınması
d)-Hizmet niteliğinin geliştirilmesi veya değiştirilmesi amacıyla yapılan harcamalar
e)-Maliyetleri ve riskleri azaltmak üzere yapılan harcamalar
f)-Eskimiş ve rasyonelliğini kaybetmiş tesis ve donatımın değiştirilmesi yenilenmesi için yapılan harcamalar
g)-Endüstriyel ve mesleki donatım için yapılan harcamalar
h)-Büyük onarımlar
Turizm yatırımı tanımıyla özellikle üst yapı yatırımları olarak adlandırılan otel motel kamping tatil köyü apart otel oberj ve pansiyon gibi konaklama işletmeleri ifade edilmektedir

Turizm yatırım belgesi
Tourism investment certificate
Turizm sektöründe yatırım yapana tespit edilen yatırım dönemi için Turizm Bakanlığı'nca verilen belgedir

Turizm Yatırım ve İşletmelerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik
Regulation on the Required Qualities of Tourism İnvestments and Establishments

Turizmde karşılaştırmalı üstünlük ilkesi
Bir ülkenin belirli mallarının daha etkin üretimi konusunda diğer bir ülkeye karşı bir üstünlüğü olması durumunda bu iki ülke arasındaki ticaretin yararlı olacağı varsayımına dayanan karşılaştırmalı üstünlük ilkesi turizm için de geçerlidir Çünkü bazı ülkeler turistik kaynaklar ve çekicilikler açısından diğer ülkelere göre daha avantajlıdır Uluslararası turizmin devamı için gerekli nedenleri de ortaya koyan bu avantajları şöyle sıralayabiliriz:
Bazı ülkelerde temel turistik çekicilik yaratan ve başka ülkelerde benzeri olmayan kaynaklar bulunabilir Örneğin Fransa'da Eyfel Kulesi Mısır'da piramitler Türkiye'de Kapadokya gibi Böylelikle bölgeler (ülkeler) arasındaki karşılıklı avantajlar karşılıklı turist akımını yaratacaktır
Bazı ülkeler turistik ürün üretiminde çok yönlü üstünlüklee sahiptir Örneğin çekici doğal kültürel varlıklari düşük işgücü maliyeti vBulletin sunmak
Turist kabul eden ülkenin konumu turist gönderen ülke için çekici bir faktör olabilir Bu faktör diğer endüstrilerden transfer edilebilir kaynakların turizme aktarılmalarını sağlar ve böylece sektörden daha fazla verim alınabilir Örneğin ABD karşısında Karayip ülkeleri

Turizmi Teşvik Kanunu
the Law for the Encouragement of Tourism

Turizmin Altyapı Üzerine Etkisi
Bir ülkede ya da bölgede turizmin gelişmesiyle birlikte altyapı olanaklannda da belirgin bir iyileştirme ve düzelme görülür Bununla birlikte altyapısı belirli bir düzeye ulaşamamış olan bölgelerin de turizm açısından gelişme şansları olduğu söylenemez
Altyapı harcamaları devlet için oldukça ağır maliyet gerektiren harcamalardır Gelişmekte olan ülkelerdeki altyapı olanakları uluslararası turizmin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu için bu ülkelerin altyapı olanaklarını turist gönderen ülkelerdeki altyapı düzeyine çıkarmaları zorunludur
Turizmin altyapı üzerindeki net etkisini ya da katkısını hesaplamak ya da ortaya koymak çok zordur Çünkü bölgeye yapılan altyapı yatırımlarının ne kadarının turizm amaçlı ne kadarının da bölge halkının yararlanması için yapıldığını belirlemek olanaksızdır Ancak yapılan bu tür yatırımlar her iki amaca da hizmet edeceği için turistik gelişmenin altyapıyı geliştirici ve yönlendirici bir etki gösterdiği bir gerçektir Turistik altyapıya ek olarak yine altyapı kavramı içerisinde değerlendirilen kamu idarelerinin turizm nedeni ile yapmış oldukları faaliyetler ürettikleri mal ve hizmetler ve üretime katkıda bulanan araç ve tesisler de turizm sayesinde gelişme gösterir

Turizmin Ekonominin Diğer Sektörleri Üzerine Etkileri
Turizm gelirlerinin bir bölge ya da ülke ekonomisi için yaptığı olumlu katkılar turizmle ilgili sanayi tarım ve hizmetler sektörlerinde de etkisini gösterir Çoğunlukla turizmin bir bölgede gelişmesi bölgenin ekonomik yapısındaki değişmelerle birlikte endüstriyel üretimde de değişmeler olduğunu ortaya koymuştur Endüstrileşme ile turizm aslında birbirleriyle çelişir görünmekle birlikte; endüstrileşme çağdaşlaşmanın gerekli bir unsuru olduğuna göre turistik gelişme endüstrileşmeyi teşvik edecektir
Bir çok kırsal ekonomide tarımsal üretim tarzından meydana gelen değişmeler yalnızca turizm nedeni ile gerçekleşmez Çoğunlukla bu tip değişimlerin temel nedenleri; demografik baskılar teknolojik gelişmeler toprak mülkiyetinin değişmesi ve tarım sektörü dışındaki istihdam alanlarının artmasıdır Turizm her zaman değişimin temel nedeni değilse bile çoğunlukla bu tür değişimlerin hızlanmasına katkıda bulunmaktadır
Tarım sektöründe meydana gelen temel lür değişiıtı de tarımsal alanlanndaki insa ların meslek değiştirmesi olmuştur Bir çok çiftçi ve ücretli çalışan turizm endüstrisinde ya da inşaat sektöründeki datıa fazla kazançlı işi toprağa tercih ederek aynlmıştır Tarımdan turizrne doğru yapısal değişim toprak kullanım özelliklerinde değişmeler yapar Turizm toprağa olan talebi ve toprak için rekabeti de artırır Böylece arazi fiyatlan yükselerek enflasyonu etkiler Turizm ayrıca hizmetler sektöıü üzerinde de önemli etkilerde de bulunarak bu sektörün yapısı üzeı-inde değişimler yaratabilir Ürneğin ulaşım

Turizmin Reel(Gerçek) Ekonomik Etkileri
Turizmin doğrudan doğruya gelir ve gider unsuru olarak kullanılan para hareketlerine olan etkilerinin yanı sıra ekonomideki iş hacminin genişlemesi vesektörlerin canlandırılması gibi makro ekonomik özellik taşıyan ve ticari işlemlerin yoğunlaşmasına yol açan ve bunun yanı sıra ülkede fıziksel ve kurumsal altyapının gelişmesine katkıda bulunmak gibi reel ekonomik etkileride vardır
Bir ülke ekonomisi için turizm bir kazanç kaynağı ve döviz girdisi sağlayan olay olarak ne kadar önemli ise bölgeler arası dengesizliğin giderilmesi gelişmekte olan ülkelerde yeni iş ve meslek alanlarının açılması sayesinde işsizliğin azaltılması tarım ulaştırma hizmetler ve diğer turizmle doğrudan ve dolaylı olarak ilgili bulunan ticari faaliyetlerin canlılık kazanmasıüretimin artırılması gibi parasal olmayan gelişmeler de o kadar önemlidir Turizmin bir ülke ekonomisine yaptığı bu tip etkiler üç ana başlık altında incelenmektedir;
istihdam etkisi
ekonomideki diğer sektörler üzerindeki etkisi
altyapı ile üstyapı etkisi


Turizmin İstihdam Etkisi
Turizm sektörü bilindiği üzere emek yoğun üretim tekniğinin hakim olduğu bir sektör olarak kabul edilir Bu nedenle turistlerin yapmış olduklantüketim harcamalarının turizm sektörüne doğrudan bu sektöre girdi veren diğer sektörlere de dolaylı istihdam olanaklan yaratma etkisi vardır Bunun sonucu olarak; turizm ekonomide yarattığı genel istihdam etkisiyle ülkedeki toplam istihdamı etkilemektedir
İstihdam ve Turizmin Sektörel Üzelliği Turizm sektörünün yapısal özellikleri diğer sektörlerden farklı olması sonucunu doğurmaktadır Turizm sektöründe makineleşme ve otomasyon bazı bilgisayar sistemlerinin kullanımı dışında oldukça sınırlıdır Bu nedenle turizm sektörde emek yoğun üretimin hakim olması nedeniyle yüksekoranda doğrudan istihdam etkisi yaratırken sektöre mal ve hizmet veren diğer yan sektörlerde yeni iş olanakları sağlayarak istihdam etkisi yaratır
Bir ülke ekonomisinde ve turizm sektöründe turizm sayesinde artan üç tip istihdam vardır Bunlar;
1 Otel motel restoran gibi turizm sektöıvnde yer alan tesislerdeki turist harcamalan nedeni ile bu tesislerde yaratılan doğrudan istihdam
2 Turizm sektörünün arz bölümünde yer alıp turistik harcamalar sonunda oluşmayan fakat turizmle ilgili sektöre girdi veren diğer sektörlerde oluşan dolaylı istihdam
3 Bölge halkının turizmden kazandığı gelirin yeniden harcanması sayesinde ve bir bakıma turizm çarpanının etkileri sonucu ortaya çıkan ek istihdam ya da uyarılmış istihdam

Turizmin Temel Ögeleri
Turizmi kuramsal olarak değişik olaylardan ayıran temel ögeler sunlardır:

a)- Turizm karmaşıklığı nedeniyle tek bir olay veya bağıntıdan ziyade bir çok küçük olaylar ve bağıntılar bileşimidir
b)- Bu olay ve bağıntılar insanların çeşitli turistik hedeflere hareketinden ve o hedeflerde kalmalarından kaynaklanmakta ve burada dinamik öge "ulaştırma" ile statik öge "konaklama" yer almaktadır
c)- Ulaştırma ve konaklama normal ikamet ve işyerlerinin dışındaki hedeflere yönelik bir faaliyetdir Böylece turizm turistin seyahat ettiği ve konakladığı yerlerin çalışan ve ikamet eden nüfusunun faaliyetlerinden daha değişik nitelikteki faaliyetleri ortaya çıkarır
d)- Bu hedeflere olan hareket geçici ve kısa vadeli bir karaktere sahip olup birkaç gün hafta veya aydan sonra geri dönme amacını taşır
e)- Bu hedefler ücretli bir işle ilgili olmayan yani bir yerde iş bulma ve ticari veya mesleki nedenler dışındaki amaçlarla ziyaret edilirler

Turizmin Üstyapı Üzerine Etkisi
Turizmin gelişmesi için önem taşıyan ve gelişmesi ile birlikte değer kazanan diğer bir faktör de üstyapı olanaklarıdır Üstyapı denilince genellikle turistik tesisler akla gelir Altyapı olanakları temelde tüm sektörlerin ortaklaşa yararlandıkları kaynaklardır ve bu kaynaklar turizm olsa da olmasa da vardır
Turizm sektörü ekonomide bir üstyapı kurumu olarak yer alır Turistik üstyapının varlık nedeni turistlerin barınma beslenme ve eğlenme gibi ihtiyaçlannı karşılamalarıdır Ancak turizm alanında bunlar birbirinden farklı düzenlemeler şeklinde ortaya çıkarlar Bu farklılığın nedenleri ise aşağıdaki gibi sıralanmaktadır;
Turistlerin ihtiyaçları ve beklentileri arasındaki farklılıklar ·
Turistik çekim kaynaklan arasındaki farklılıklar
Turistlerin seyahat amaçları toplumsal düzeyleri gelir durumları arasındaki farklılıklar
Bu üç etken üstyapıyı kendi içerisinde çeşitlendirir ve turizm endüstrisinde otel tatil köyü motel botel oberj kaplıca-içmece pansiyon çadır karavan kamping vd şeklindeki konaklama tesislerini meydana getirir Bu konaklama türlerine restoranlar eğlence ve alışveriş merkezleri rekreasyon alanları spor alanları gibi üstyapı elemanlarını da dahil etmek mümkündür konaklamaya ve yeme-içme ve eğlenceye yönelik bu tip tesisler turizmin birincil üstyapısını meydana getirir
Birincil üstyapı yanında turist akımını çeken varlıklara yer değiştirıne hareketine neden olan ihtiyaçlan karşılayıcı doğrultuda biçim veren içerik ve nitelik kazandıran ya da varlıklara ulaşmayı sağlayan yapısal ve kurumsal bir ikincil üstyapı mevcuttur
İkincil üstyapı turizm sektörünü kendi altyapısı ile bütünleştirir Birincil üstyapı ile organik bağı göz önüne alınarak ikincil üstyapı çeşitleri şu şekilde sıralanabilir;
1 Ulaşım sistemi(ulaşım araçlan)
2 Taşıt bakım ve tamir istasyonları
3 Jeo-ekonomik varlıklar alanındaki ikincil üstyapı; · Kıyı turizminde plaj ve sudan yararlanmayı sağlayan donatım ve araçlar · Dağ turizminde teleferik dağcılık donanımı · Kış turizminde kayak donanımı · Termal turizmde sağlık tesisleı~i ve sağlık hizmetleri personeli
4 Tarihsel nitelikteki varlıklara alanındaki ikincil üstyapı · Restorasyon Müze düzenlemesi ve hizmetleıx · Ses ışık düzenlemesi
5 Boş zaman değerlendirmeye yönelik donatım ve düzenlemeler · Turistin sportif faaliyetlere katılımını sağlayıcı düzenlemeler · Görsel işitsel düzenlemeler Kültürel alandaki düzenlemeler Hediyelik eşya ve gümrüksüz satış mağazalan · Şans oyunlan
6 Sağlık güvenlik ve günlük yaşamla ilgili ikincil üstyapı · Sağlık hizmetleı~i Çocuk bakım yerleri · Çocuk oyun alanları · P'T'T hizmetleri Giyim eşyası onarım ve temizlik yerleri

Tutundurma promosyon
Promotion
Tutundurma işletmenin ürettiği mal veya hizmetlerin varlığını

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



T

tabiat anıtı
ing: natural monument fra: monument naturel alm: Naturdenkmal
tabiatın ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özelliklere ve bilimsel değere sahip millî park esasları dahilinde korunan tabiat parçası

Tabiat koruma bölgesi
ing: natural conservation area fra: réserve naturelle alm: Naturschutzgebiet
Çevre kirlenmesi ve bozulmasına karşı belirli yöreleri korumak doğal güzellikleri ve tarihi kalıntıların gelecek nesillere intikalini güvence altına almak amacıyla ilan edilen bölgelerdir

Tabiat koruma alanı
(Bkz Tabiatı koruma bölgesi)

tabiat parkı
ing: natural park fra: parc naturel alm: Naturpark
bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip manzara bütünlüğü içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçası

tabiat varlığı
ing: natural assets fra: patrimoine naturel alm: Bodenschätze
jeolojik devirlerle tarih öncesi ve tarihî devirlere ait olup ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli yer üstünde yer altında veya su altında bulunan değerler

tahliye simidi
ing: life buoy fra: bouée de sauvetage alm: Rettungsring
kazaya uğrayan gemi yolcularının ve gemi adamlarının denizde kullandıkları halka biçiminde cankurtaran aracı

Tanrı misafiri
ing: unexpected guest of God fra: hébérge au nom de Dieu alm: von Gott gesandter Besucher
çağrılmadan gece yatısına gelen konuk

tatil destinasyonu
ing: holiday destination fra: destination de vacances alm: Urlaubsziel
tatil için seçilen yer

tatil eğilim anketi
ing: vacation tendency survey fra: enquétes alm: Umfrage zu Urlaubsgewohnheiten
turizmde hizmet sunucuların kararlarını etkileyecek tüketici davranışlarının saptanmasına imkân veren bilimsel araştırma

tatil günü ziyaretçisi
ing: leisure day visitor fra: visiteurs alm: Feiertagsbesucher
konulu park vBulletin eğlence amaçlı yerleri sadece haftanın tatil günlerinden birinde ziyaret eden

tatil köyü
ing: holiday village fra: village de vacances alm: Feriendorf
doğal güzellikler içinde veya ören yerlerinin yakınında kurulu konaklama yanında çeşitli spor eğlence ve satış hizmetlerinin de sağlandığı dağınık yerleşme düzenindeki en fazla üç katlı yapılardan oluşan tesis

tatil yeri
ing: resort fra: villégiature alm: Erholungsort
ziyaretçilere çeşitli hizmetin eğlence konaklama ve kullanım imkânlarının sunulduğu coğrafî alan

Tatilci
ing: holiday maker fra: vacancier alm: Urlauber
genellikle evinden uzakta bir yerde tatilde olan kişi

Tatlı
ing: dessert fra: dessert alm: Nachtisch
yemek sonrası verilen meyve ya da tatlı

tatlı büfesi
ing: dessert buffet fra: buffet dessert alm: Nachtischbüffet
pasta tatlı ya da meyve ikramı yapılan büfe

Taverna
ing: tavern fra: taverne alm: Kneipe
meyhane çalgılı kulüp

Tazmin
ing: compensation fra: compensation alm: Entschädigung
para ya da eş değer karşılığı ile bir hizmet ya da eşya zararını ödeme

tedavi havuzu
ing: cure pool fra: piscine de cure alm: Kurbecken
yalnız tedavi amaçlı termal su kullanılan havuz

Tehir
ing: delay fra: retard alm: Verspätung
ulaşım araçlarının önceden ilân edilen zamanda kalkmaması ya da gelmemesi gecikme

tek aşamalı dağıtım sistemi
ing: one-stage distribution system fra: système de distribution directe alm: einstufiges Vertriebssystem
yolcunun havayolu şirketinden bilet satın alması gibi mal veya hizmetin sunucudan tüketiciye doğrudan ulaştığı dağıtım sistemi

tek düzey satış örgütlenmesi
ing: single-level sales organization fra: vente a niveau unique alm: Verkaufsorganisation auf einer
mal ve hizmet sunucunun tüketiciye hiyerarşik bir karar mekanizmasına gerek kalmadan ulaşabildiği satış organizasyonu

tek kişilik
ing: single fra: personne seule alm: Einzelzimmer
bir konaklama tesisi vapur veya trende tek kişilik oda kamara veya kompartman

tek yolcu bileti
ing: single passenger ticket fra: billet simple alm: einfache Fahrkarte
bir yolcu için geçerli bilet

tek yönlü seyahat
ing: one way trip fra: aller simple alm: Hinreise
satın alındığı sırada dönüş şekli belirlenmemiş genellikle ticarî taşıt gidiş bileti ile yapılan seyahat

teknolojik boyut
ing: technologic dimension fra: dimension technologique alm: technische Dimension
bir konunun örneğin turizm hizmetlerinin teknik yenilikler yönü ile ele alınması

tele pazarlama
ing: telemarketing fra: télémarketing alm: Tele- Vermarktung
satıcının telefonla pazarlama yapması

Teleferik
ing: teleferic fra: téléphérique alm: Schwebebahn
değişik yükseklikteki iki noktayı gidip-gelen kabinleriyle bağlayan motorlu tesis

Telekabin
ing: telecabin fra: télécabine alm: Kabinenlift
taşıyıcı ve çekici bir kablo üzerinde değişik sayıda ve kapalı kabinlerden oluşan iki ilâ dört kişilik kapasitede mekanik yukarı çıkarma cihazı

Telekomünikasyon
ing: telecommunication fra: télécommunication alm: Telekommunikation
haber yazı resim sembol veya her çeşit bilginin tel radyo optik ve başka elektromanyetik sistemlerle iletilmesi bunların yayımı veya alınması

Telekonferans
ing: teleconference fra: téléconférence alm: Telekonferenz
telefon ile uzak merkezlerden konuşmacıları konferans yerine bağlayarak gerçekleştirilen görüşme

Telerehber
ing: automatic guide fra: guide enrégistré alm: automatischer Reiseführer
önceden kayda alınan bilginin cihaz aracılığı ile ilgiliye sunulma şekli

Telesiyej
ing: chair lift fra: télésiège alm: Sessellift
kayakçıları ve turistleri taşıyıcı ve çekici uzun bir kablo yardımıyla oturma yerlerinde taşıyan bir tür mekanik cihaz

Teleski
ing: teleski fra: téléski alm: Skilift
kişileri tutunmalı veya oturmalı bir şekilde taşıyan kablolu motorize sistem

Teletreno
ing: telesledge fra: télétraîneau alm: Schlittenaufzug
15-20 kişi kapasiteli toprak düzeyinde gidiş-geliş kablosuna bağlı insanları karlı bir yamaçtan yukarı doğru belirli bir noktaya çıkarmaya ya da aşağı indirmeye yarayan kızak

Teras
ing: terrace fra: terrasse alm: Terrasse
açık havada dinlenmek yemek yemek veya kahvaltı yapmak için kullanılan yer

Tercüman
ing: translator fra: interprète alm: Übersetzer
otel tur operatörü veya benzeri işletmeler tarafından müşterilerin dil sorunlarını çözmek için görevlendirilen bir kaç dil bilen kişi

termal havuz
ing: thermal pool fra: piscine thérmale alm: Thermalbecken
serbest tedavi veya dinlenme ve eğlenme amacıyla termal suyun kullanıldığı havuz

Teşebbüs
ing: enterprise fra: entreprise alm: Unternehmen
mal ve hizmet üretimi için kurulan işletme firma şirket

Teşhir
ing: exhibiting exposition fra: exposition alm: Ausstellung
sergileme

teyidi yapılmış bilet
ing: confirmed ticket fra: billet confirmé alm: bestätigte Fahrkarte
üzerinde 'OK' yazılı olan ve tekrar tasdik ettirilmesine gerek olmayan bilet

teyit etmek
ing: confirm fra: confirmation alm: bestätigen
rezervasyon yapıldığını doğrulama

teyitli rezervasyon
ing: confirmed reservation fra: réservation confirmée alm: Reservierungsbestätigung
bir konaklama tesisi veya ulaştırma aracı tarafından yapılan bir rezervasyona sadık kalınacağının ifadesi

throw away
ing: throw away fra: consommation partielle alm: teilweise Nutzung
bir tur paketinin kullanılan kısmının ödenmesi bir kısmının kullanılmaması

ticarî reklâmcılık
ing: professional advertising fra: publicité commerciale alm: Handelswerbung
kâr sağlama amacıyla yapılan reklâmcılık etkinlikleri

Tilt
ing: tilt fra: tilt alm: Tilt
elektrikli bir makinede madenî bir topun çeşitli engellere çarpmasıyla puan kazanma esasına dayanan zaman zaman da kendi kendine elektrik devresini kapatarak oyuna son veren xxxxx cihazı

Tirbuşon
ing: corkscrew fra: tire-bouchon alm: Korkenzieher
genellikle mantardan yapılan tıpaları çekmeye yarayan burgu

toplam maliyet
ing: total cost fra: coût total alm: Gesamtkosten
bir malın çeşitli üretim ve dağıtım dönemlerinde o döneme kadar yapılmış olan harcamaların tümü

toplam seyahat süresi
ing: total travel time fra: durée de voyage alm: Reisezeit
yolda geçen mola süreleri dahil bir noktadan diğer bir noktaya ulaşmak için geçen tüm zaman

Toplantı
ing: meeting fra: réunion alm: Versammlung
çeşitli amaçlarla karşılıklı fikir alış verişinde bulunmak üzere kişilerin bir araya gelmesi

toplantı oteli
ing: convention hotel fra: hôtel avec la salle de congrès alm: Tagungshotel
genellikle büyük merkezlerde ve havalimanları yakınında toplantı düzenlenmesine uygun konaklama tesisi

toplantı plânlayıcısı
ing: meeting planner fra: organisateur de congrès alm: Tagungsorganisator
özellikle yer değiştirme gerektiren toplantı organizasyonunda çeşitli sorumluluklar üstlenen görevli

toplu gösteri
ing: serial show fra: représentations cinématographiq alm: programmierte Aufführungen der
bir sanatçıya ya da film yönetmenine ait eserlerin bir mekânda belli bir zaman dilimi içinde programlı olarak topluca gösterimi

toplu işlem
ing: bulk clearance fra: dédouanement collectif alm: Gruppenabfertigung
yolculukta belli bir gruba ait giriş işlemlerinin topluca yapılması

Trafik
ing: traffic fra: trafic alm: Verkehr
bir yerden başka yere hareket eden mallar yolcular veya bunları taşıyan araçlar

trafik polisi
ing: traffic police fra: agent de circulation alm: Verkehrspolizei
ulaşım yollarını ve araçlarını denetleyen görevli

trafik şeridi
ing: lane fra: lignes de trafic alm: Fahrspur
taşıtların bir dizi halinde güvenle seyredebilmeleri için yolun işaretle ayrılmış bölümü

trafik tıkanıklığı
ing: traffic jam fra: embouteillage alm: Verkehrsstau
şehrin belirli kesimlerinde belirli saatlerde trafiğin işleyemez hale gelmesi

train ferry
ing: train ferry fra: transbordeur de train alm: Eisenbahnfähre
yolcuların vagonlardan çıkmasına lüzum kalmaksızın trenleri bir limandan başka bir limana taşımak için raylarla donatılmış vapur

Tramvay
ing: tramcar fra: tramway alm: Straßenbahn
yol üzerinde çıkıntı yapmayacak biçimde döşenmiş özel raylarda hareket eden yolcu taşıtı

Transfer
ing: transfer fra: transfer alm: Transfer
yolcuları limanlardan gar veya oto istasyonundan bir konaklama tesisine ya da tersine konaklama tesisinden istasyonlara taşıma hizmetlerinin tümü

transfer memuru
ing: transfer officer fra: agent de transfer alm: Transferangestellter
bir seyahat acentasında çalışan ve yolcuların otele getirilmesi eşyalarının kaydı ile görevli personel

Transit
ing: transit fra: correspondance alm: Transit
yolcunun bir ülke veya şehirden beklemeksizin ya da kısa bir süre içinde uçak vapur tren veya otokar değiştirmek suretiyle geçişi

transit geçiş
ing: transit pass fra: transit m alm: Transitverkehr
bir yerden veya bir ülkeden durmadan beklemeden yolcu ya da malların geçiş yapması

transit salonu
ing: transit passenger lounge fra: salle de transit alm: Transitsaal
hava limanlarında transit yolcuların bekleme ve dinlenmelerini temin amacıyla ayrılmış salon

transit yolcu
ing: transit passenger fra: passager en transit alm: Transitreisender
hedeflenen yere ulaşmadan önce belli bir programa göre yapılan seyahat sırasında bir veya daha fazla mola veren bu molalarda uçağından ayrılan veya uçak değiştiren kişi

Traverten
ing: travertine fra: travertin alm: Travertin
kaynak sularındaki kireç birikiminden doğan sünger görünümlü kalker tortu pamuktaş

Tren
ing: train fra: train alm: Zug
katarlara bağlı bir veya birkaç lokomotif tarafından çekilen vagonlar dizisi

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



S - Ş


Sabit maliyet
Fix cost (FC)

Scanion Planı
Scanion's Plan
Turizm sektöründe sıkça kullanılan bir yönetim felsefesi ve aynı zamanda bir tür örgüt kuramıdır Scanion Planı kişilerin kendilerini ifade etme gereksinimlerinin olduğu varsayımına dayanarak bu ifade güdüsünün işin yorumunda gerçekleşebileceği savıdır Bu felsefeyi izleyen kuram ise "Bir örgütün bütün bireyleri o örgütün faaliyetlerine tam anlamıyla katılabilirlerse katkıları oranında ödüllendirlmelidir" şeklinde ifade edilebilir Scanion Planı'nın uygulanması işletmelerin örgüt yapısına göre değişiklikler arz eder ancak tüm uygulamalarda üç ana ilkeden hareket edilir:
Katılma sistemi
Eşitlik sistemi
Özdeşlik sistemi

Seçimlik isteğe ve onaya bağlı opsiyonlu
Optional

Serbest zaman
Leisur
Kişilerin iş dışındaki zamanı Kişinin dinlenme ve eğlenmeye ayırdığı boş zaman Gün içindeki serbest zaman hafta içindeki serbest günler ay içindeki serbset hafta yıl içindeki serbest ay yedi yılda bir alınabilen serbest bir yıl (Sabbatical Year) olarak tanımlanabilir

Seyahat acentası
Travel agency
Seyahat acentaları kâr amacıyla turistlere turizmle ilgili tüm hizmetleri sunan tur operatörlerinin ya da kendilerinin doğrudan meydana getirdikleri paket turları satan ve bunları satın alan turistlere gittikleri yerler hakkında bilgi sunan aracı kuruluşlardır

Seyahat çeki
Traveller cheuque

Seyahat danışma el kitabı
Travel informatin manuel
Çok geniş ve kapsamlı bir belgedir İçindeki bilgiler günü gününe takip edilir Aylık olan bu yayın dünyadaki 200 ülke hakkında bilgiler verir Yolcular için gerekli belgeler sağlık gümrük kanunları ve döviz konusunda gerekli açıklamalar da vardır

Seyahat işletmeleri
Üretici ile tüketici arasında ilişki kuran hizmeti oluşturan hizmeti sunan pazarlayan ve satan veya bu tür işlemler için aracı olan kuruluşlara seyahat işletmeleri adı verilir Seyahat işletmeleri turistik ürünü oluşturan ve/veya dağıtımını yapan belirli örgütsel yapıları olan ticari kuruluşlardır Seyahat işletmeleri aracı olacağı gibi hizmetleri oluşturarak bir bütün olarak da sunabilir Örneğin bir uçak biletinin acenta tarafından kesilmesi aracılıktır Konaklama ulaşım gezi yeme-içme gibi hizmetlerin bir araya getirilerek tur paketi olarak sunulması ise hizmetin bir bütün halinde sunulmasıdır

Seyahat kontratı
(Bkz Seyahat sözleşmesi)

Seyahat sözleşmesi Seyahat kontratı
Seyahat kontratı (anlaşması) seyahat eden kişi (turist) ile seyahat boyunca gerekli hizmetleri sağlayacak ulaştırma konaklama yiyecek-içecek işletmeleri arasında yapılan sözleşme demektir Bu kontrat müşteri ile tur-seyahat düzenleyicisi arasında olmasına rağmen bir çok kontratı da kendi etrafında toplar Uluslararası bir özellik arzedecek ve uygulanabilecek bir seyahat kontratı örneği henüz yapılmamıştır Seyahat kontratları çoğunlukla yurtdışı gezi veya paket turlar için hazırlanır ve iki bölümden oluşur:
Genel satış koşulları
İstisnai haller

SİMO Şeması
SIMO Chart
Simo kelimesi İngilizce'deki "simultaneous movement cycles (simultane hareket devresi)" tanımının baş harflerinden oluşmuştur Ellerin ayakların başın veya vücudun başka unsurlarının hareketlerinin kayda alınmasıdır Genellikle sağ ve sol elin hareketlerini göstermek için çizilir SİMO şemasının en önemli fonksiyonu etkin olmayan hareket modellerinin boş zamanın ziyan edilen hareketin saptanmasına yardımcı olmasıdır Turizm sektöründe özellikle iş akım planlamasında kullanılan bir tekniktir

SİT
Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup yaşadıkları devirleri sosyal ekonomik mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları önemli tarihi olayların cereyan ettiği yerler ve tesbiti yapılmış tabiat güzellikleri ile korunması gerekli alanlardır

SOF
Service order form

Son onay tarihi
Option date

Son dakika satışları
Last minute sales
Otelde oda veya yatak uçakta koltuk olarak önceden rezervasyon olmadan son gün yapılan satışlar

Sosyal alt yapı
Social infrastructure
Sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacıyla yapılması gereken eğitim sağlık din kültür vb yapılar ile park çocuk bahçeleri ve yeşil alanların genel ismidir

Sosyal turizm kitle turizmi
Social tourism
Sosyal turizm satın alma gücü az veya sınırlı olan halk gruplarının özel bazı önlem ve teşviklerle turizm olayına girmesidir Başka bir deyişle sosyal turizm gelir düzeyi düşük satın alma gücü zayıf halk gruplarıın turizm faaliyetlerinen yararlanabilmesi için yapılan çalışmaların toplamıdır

Stand by fare
Yolcunun uçakta boş yer kaldığı takdirde binebileceğini bildiren indirimli tarife

Standart fiyat
Standart price
Herkese uygulanan fiyat

STO
Speciality Tour Operator
Özelliği olan turları düzenleyen tur operatörü

Sunlust
Güneşci tatilci

Su sporları
Water sports

Sürdürülebilir turizm
Sustainable tourism
Çevre ile sıkı bağlantısını göz ardı etmeyen varlığı için gerekli unsurları tehdit etmeksizin işlev gören; hem şimdiki hem de gelecek kuşakların gereksinimlerini karşılayabilmeyi ön gören turizm endüstrisi

saat değiştirme
ing: time conversion fra: conversion de temps alm: Zeitumstellung
doğuya veya batıya seyahat edilmesine göre saat ilâve etme veya çıkarma işleminin taşıt hareket ve rezervasyon saatlerine yansıması

sabah banliyösü
ing: milk run fra: service ferroviaire matinal alm: morgendlicher Pendelverkehr
çok duraklı bu nedenle ulaşımda uzun zamanı gerektiren sabah erken saatlerde görülen tarifeli ulaşım şekli

sabit fiyat
ing: fixed price fra: prix fixe alm: Festpreis
değişmez fiyat

sağlık sigortası
ing: health insurance fra: assurance-maladie alm: Krankenversicherung
hastalık dolayısıyla gerekebilecek muayene tedavi ve bakım giderlerini karşılamaya yönelik sigorta sistemi

sağlık turizmi
ing: health tourism fra: tourisme de santé alm: Gesundheitstourismus
bir takım hastalıkların iyileştirilmesi için içmeler kaplıcalar ılıcalar deniz dağlar mağaralar sanatoryumlar prevantoryumlar ve benzerlerinden yararlanmak üzere yapılan seyahatler

sağlıklı yaşam merkezi
ing: fitness center fra: centre de mise en formem alm: Fitness-Zentrum
kişilere beden hareketleri doğru ve uygun beslenme yolu ile sağlıklı yaşam alışkanlığı kazandıran merkez

sahibi tarafından alınmayan eşya
ing: unclaimed luggage office fra: dépôt des objets non réclamés alm: Fundbüro
yasalara göre saptanan sürenin bitiminde yolcunun almadığı eşyasının saklamaya alındığı yer

Sahil
ing: coast fra: côte alm: Küste
deniz göl ve nehirlerin kıyısı

sahil güvenlik
ing: coast guard fra: garde-côte alm: Küstenschutz
kıyılardaki güvenlikten sorumlu idare

sahil şeridi
ing: coastal band fra: bande côtiere alm: Küstenstreifen
deniz tabiî ve sunî göl ya da akarsularda kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yerin özelliğine ve imar durumuna göre 100 metreye kadar çeşitli derinliklerdeki kara şeridi

Sakin
ing: inhabitant fra: habitant alm: Einwohner
bir yöre köy kasaba veya şehirde ikamet eden kişi

sanal gerçeklik
ing: virtual reality fra: réalité virtuelle alm: virtuelle Wirklichkeit
bilgisayar ortamındaki gezi programı ile belirli bir yerde gerçekten seyahat etme duygusunu taşıma

Sanat
ing: art fra: art alm: Kunst
bir duygunun tasarının ya da güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü ya da bu anlatım sonucu ortaya çıkan üstün yaratıcılık

sanat etkinliği
ing: art activity fra: activité artistique alm: künstlerische Aktivität
sanat çalışması

satış araçları
ing: sales tools fra: supports de vente alm: Verkaufsinstrumente
aralarında müşteriler hakkında özel bilgilerin de bulunduğu satış destekleri

satış sarayı
ing: hypermarket fra: grand magasin alm: Kaufhaus
çok çeşitli malların satıldığı büyük alış veriş merkezi

Sauna
ing: sauna fra: sauna alm: Sauna
buharlı özel banyo odası

Sermaye
ing: capital fra: capital alm: Kapital
bina tesis makine donatım gibi üretimde veya hizmetlerin yürütülmesinde kullanılan değerlerin tümü

Sertifikasyon
ing: certification fra: certification alm: Zertifikation
onaylama

sertifikasyon sistemi
ing: certification system fra: système de certification alm: Zertifikatisierungssystem
turizm bağlamında yatırım ve işletmeler ile diğer faaliyetler için yapılmış olan sınıflandırma ya da gruplandırma sonucuna göre belge düzenlenmesi ile ilgili işlemlerin bütünü

Servant
ing: service cart fra: chariot alm: Servierwagen
yiyecek-içecek işletmelerinde garsonun servis öncesi hazırlıklarına yardımcı olan yedek servis araç ve gereçlerinin hazır biçimde bulundurulduğu dolaplı çekmeceli raflı sabit veya tekerlekli gezer tezgâh

Servis
ing: service fra: service alm: Dienstleistung
müşteriye hizmet veren personel faaliyetlerinin tümü

servis ücreti
ing: service charge fra: service alm: Trinkgeld
otel ve restoranlarda hesaba eklenen personel hizmetinin karşılığı

ses ve ışık gösterisi
ing: sound and light performance fra: son et lumière alm: Ton- und Lichtvorstellung
söz müzik ve ışık oyunlarının bir araya gelmesi ile gece yapılan tanıtım gösterisi

Seyahat
ing: travel fra: voyage alm: Reise
bir noktadan başka bir noktaya yapılan yolculuk

seyahat acentalığı işletme belgesi
ing: travel agency operation license fra: licence d'agence de voyage alm: Genehmigung zur Betreibung eine
seyahat acentalarına konularında faaliyet göstermelerini sağlamak üzere TC Turizm Bakanlığı'nca verilen belge

seyahat acentası
ing: travel agency fra: agence de voyages alm: Reisebüro
kâr amacıyla turistlere ulaştırma konaklama gezi spor ve eğlence olanakları sağlayan turizmle ilgili bilgiler veren bu konuya ilişkin tüm hizmetleri gören turizm ekonomisine ve genellikle ödemeler dengesine katkıda bulunan ticarî kuruluş

seyahat acentası sicili
ing: travel agency registry fra: registre d'agence de voyages alm: Reiseagenturenregister
seyahat acentası için kuruluş işlemleri sonucunda TC Turizm Bakanlığı'nca sicil dosyası açılması

seyahat kararı
ing: travel decision fra: décision de voyage alm: Reiseentscheidung
gelecekte yapılacak seyahatin yerini zamanını süresini ne ile ve nasıl yapılacağını belirleme

seyahat öncesi enformasyon
ing: pretravel information fra: renseignements pratiques alm: Informierung vor der Reise
turistlerin kendilerini kültürel temasa hazırlamak üzere gereksinim duydukları bilgiler

seyahat rehberi
ing: travel guide fra: guide de voyage alm: Reiseführer
bir yöredeki veya ülkedeki konaklama olanakları lokantalar yollar ilgi merkezleri tarihî ve kültürel özellikler hakkında bilgi veren yayın türü

seyahat ticareti
ing: travel trade fra: commerce de voyage alm: tourismusbedingter Handel
turizm endüstrisinde yaratılan ürünlerin kazanç amacıyla alım-satımı

seyahat ticareti kuruluşu
ing: tourist trade entity fra: entreprise de commerce de voyag alm: touristische Handelsorganisatio
turizm ürününün kâr amacıyla alım-satımını yapan kuruluş

seyahat yazarı
ing: travel writer fra: journaliste de voyage alm: Reiseschriftsteller
yayın organlarında basın mensubu müstakil yazar veya sektör temsilcisi sıfatıyla turizm ve seyahat alanında yazı yazan gazeteci

seyahate direnç faktörleri
ing: travel resistant factors fra: facteurs de résistance au voyag alm: negative Reisefaktoren
ulaşma güçlüğü yüksek maliyet politik istikrarsızlık gibi seyahatten caydırıcı faktörler

sezon dışı
ing: off-season fra: hors-saison alm: tote Saison
turist akımı açısından konaklama ve ulaşım araçları fiyatlarında zorunlu indirimlere gidilen devre

sınır çıkışlı turizm
ing: outbound tourism fra: tourisme émetteur alm: grenzüberschreitender Tourismus
yabancı ülkelere çıkış içeren turizm türü

sıvı kaybı
ing: dehydration fra: déshydratation alm: Flüssigkeitsverlust
vücudun su kaybının bir şekilde giderilemediği hali ifade eden tıbbî terim

Slogan
ing: slogan fra: slogan alm: Slogan
kısa ve çarpıcı propaganda sözü

sondaj ve kazı
ing: sounding and excavating fra: fouille archéologique alm: Sondierung und Ausgrabung
taşınır ve taşınmaz eski eserlerin tespiti ve bilimsel yöntemlerle yüzeye çıkarılması için arkeolojik ve tarihî alanlarda yapılan çalışmalar

Sörf
ing: surfing fra: surf alm: surfen
yelkenli ya da yelkensiz tek kişi için yapılmış bir kayma aracıyla su üzerinde herhangi bir araç tarafından çekilmeksizin kayma biçimindeki deniz sporu

sorumlu müdür
ing: director in charge fra: directeur alm: zuständiger Direktor
seyahat acentasının işlemlerinden sorumluluk taşıyan en üst yönetici

sorun çözmeli pazarlama
ing: problem solving marketing fra: marketing par analyse de situat alm: Problemlösende Vermarktung
pazarlamada tüketici sorununun masaya yatırılarak uygun çözüm bulma yöntemi

sosyal fon
ing: social fund fra: fonds social alm: Sozialfonds
ücretli olarak çalışanlar ya da dar gelirliler için belirli sosyal amaçlarla ayrılan tahsisat

sosyal ikilem
ing: social dualism fra: dualisme social alm: sozialer Dualismus
geleneksel davranış biçimi ile endüstrileşmeye bağlı toplum davranışının yanyana görülmesi turizm bağlamında sorun yaratan hal

sosyal mesafe
ing: social distance fra: distance sociale alm: sozialer Abstand
sosyal konum ve deneyimler açısından kişi veya gruplar arasındaki farklılık

sosyal sınıf
ing: social class fra: classe sociale alm: Sozialstufe
bir toplumda yaşama biçimleri psikolojik davranışları fonksiyonları farklı insanların oluşturduğu ve birinden diğerine geçiş olanağı bulunan grup

sosyal turizm
ing: social tourism fra: tourisme social alm: Sozialtourismus
orta gelirli kişilerin sağlanan bazı özel olanaklarla yaptıkları turistik amaçlı gezi türü

sosyo-ekonomik gelişme düzeyi
ing: socio-economic development leve fra: niveau de développement socio-é alm: sozial- ökonomische Entwicklung
sosyal ekonomik ve toplumsal kalkınma düzeyi

sosyo-kültürel turizm değerleri
ing: socio-cultural tourism assets fra: ressources socio-culturelles de alm: touristisch bedeutende sozio
toplum kültürü ile ilgili olup turizm açısından önem taşıyan olay davranış gelenek özellik gibi değerler bütünü

sosyo-psikolojik seyahat dürtüsü
ing: socio-psychologic travel motive fra: motivations socio-psychologique alm: sozio-psychologische Reisemotiv
modern çevreden uzaklaşmak kendini dinleme prestij gerginlikten kurtulma sosyal ilişkilerin geliştirilmesi gibi ekseriya gizli tutulan toplumsal ve psikolojik seyahat dürtüleri

Speleoterapi
ing: speleotherapy fra: spéléothérapie alm: Speläotherapie
mağara ortamından yararlanmak suretiyle yapılan tedavi türü

Spesiyal
ing: special fra: spécial alm: spezial
özel kendine özgü

Spesiyalite
ing: speciality fra: spécialité alm: Spezialität
lokantalardaki özel yemek

spor turizmi
ing: sports tourism fra: tourisme sportif alm: Sporttourismus
spor amacıyla yapılan yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Sportif Turizm Kurulu
ing: Council of Sports Tourism fra: Conseil du Tourisme Sportif alm: Touristischer Sportrat
turizm amaçlı sportif faaliyette bulunmak isteyenlerin taleplerini incelemek yeterlik belgesi düzenlemek ve etkinliklerin denetimini yapmak üzere TC Turizm Bakanlığınca gerek görülen yerlerde kurulan komisyon

Stüdyo
ing: studio fra: studio alm: Studio
yataksız ancak yatmaya elverişli divanları bulunan otel veya motel odası

su altı sporu
ing: underwater sports fra: sport sous-marin alm: Unterwassersport
dalgıçlık balık adamlık gibi su altı alemi ile ilgili spor

su karnavalı
ing: regatta fra: régate alm: Regatta
sandal veya yelkenli gemi yarışı

su kayağı
ing: aquaplane fra: ski nautique alm: Wellenreiten
deniz sürat motorlarının arkasına takılarak tahta bir aygıt üstünde yapılan su sporu

Suare
ing: soiree fra: soirée alm: Abendgesellschaft
gece toplantısı

sub standartlar
ing: substandarts fra: réglement intérieur alm: Substandards
bir işletmede bir ürünü çalışma yöntemini üretilecek miktarı veya bütçenin para miktarını vBulletin belirtmek için konulmuş ikincil öncelikli kurallar

Suit
ing: suite fra: suite alm: Suite
birbirine açılan odalardan oluşan otel dairesi

suit oturma salonu
ing: parlor fra: salon de suite alm: Wohnschlafzimmer einer Suite
suitlerde normal olarak oturma odası olarak kullanılıp gerektiğinde yatak odası olarak da kullanılabilen salon

sulak alan
ing: marshy land fra: marais alm: Sumpfgebiet
derinliği 6 metreyi geçmeyen genelde sazlık bitkilerin hakim olduğu önemli biyolojik yaşam alanlarına ve kuş zenginliklerine sahip olan eko sistem alanı

Sunucu
ing: master of ceremonies fra: maitre de cérémonie alm: Moderator
toplantı kongre konferans seminer gece hafta şenlik gibi etkinliklerde programı ziyaretçilere açıklayan kişi

Şehir gezisi
City sightseeing tour (CSST)

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



R


Rasyo
(BkzOran)

radyo far
ing: beacon fra: balise alm: Signalturm
bir uçağa kılavuzluk etmek veya uçağı yönlendirmek amacıyla ışık elektrik sinyali ya da aynı amaçlı başka uyarma türleri yayan istasyon

Rafting
ing: rafting fra: rafting alm: Rafting
özellikle hızlı akan ırmaklarda azgın sular arasında yapılan bot yarışı

Ranza
ing: berth fra: couchette alm: Etagenbett
duvara montajlı alt alta açılır kapanır yatak sistemi

Rayiç
ing: current value fra: prix courant alm: Marktwert
bir malın sürüm değeri piyasa değeri

refakat etmek
ing: accompanying fra: accompagner alm: begleiten
bir kişiye eşlik etmek yanında bulunmak

Refakatçi
ing: accompanying person fra: accompagnateur alm: Begleiter
bir konferansa toplantıya ya da fuara katılacak bir temsilci ile birlikte resmî kimliği ve görevi olmadan gelen kişi

refakatli gezi
ing: escorted tour fra: voyage organisé accompagné alm: organisierte Reise mit Begleite
bir tur görevlisinin tüm ulaşım konaklama bagaj hizmetlerinin düzenli şekilde yerine getirilmesinden sorumlu olduğu masrafın 'her şey dahil' hesaplandığı gezi türü

refakatsiz paket gezi
ing: unescorted package tour fra: voyage organisé non accompagné alm: organisierte Reise ohne Begleit
tura katılanların grup halinde seyahat etmek zorunda olmadıkları peşin ödemeli gezi türü

rehber balıkadam
ing: guide diver fra: guide plongeur alm: Tauchführer
su altı dalışlarında dalgıçlara yol gösteren ilgili kurumdan alınmış yetki belgesi taşıyan kişi usta dalgıç

Reklâm
ing: advertisement fra: publicité alm: Werbung
bir ürünü topluma tanıtmak beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için genellikle basın ve yayın araçları ile toplumun ortak yer ve tesislerinden yararlanılarak yazılı sözlü görüntülü ya da işaretlerle yapılan tanıtım işi

reklâm sayısı
ing: number of exposures fra: nombre de parutions alm: Zahl der zu wiederholenden Werb
tüketici kitlesine ulaşmayı hedefleyen reklâmların tekrarlanma sayısı

Reklâmcılık
ing: advertising fra: publicité alm: Werbeagentur
müşterileri adına reklâm programları hazırlayıp sunma

reklâmla ulaşılan tüketici kitlesi
ing: reached consumers by advertisem fra: nombre de consommateurs atteint alm: mittels werbung erreichter verb
yapılan reklâmı fiilen duyan veya gören tüketici sayısı

Rekreasyon
ing: recreation fra: récréation alm: Erholung
insanların boş zamanlarında eğlence ve tatmin dürtüleri ile gönüllü olarak katıldıkları aktiviteler

rekreasyon merkezi
ing: recreation center fra: centre de récréation alm: Erholungszentrum
eğlenceye yönelik faaliyetler için ekipman ve imkânların bulunduğu alan veya yapı

resmî oda fiyatı
ing: rack rate fra: tarif homologué alm: offiziell bestätigter Preis
konaklama tesisi birimlerinin ilgili hükümet veya yerel yönetim makamlarınca onanmış resmî fiyatı

resmî tatil
ing: official holiday fra: jour férié alm: öffentliche Feiertage
yasa ile belirlenen ve devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan tatil

Restitüsyon
ing: restitution fra: restitution alm: Restitution
ilk şekline getirmek

restoranlı vagon
ing: restaurant car fra: wagon- restaurant alm: Speisewagen
trenlerde yeme-içme ihtiyaçlarının karşılandığı vagon

Restorasyon
ing: restoration fra: restauration f alm: Restaurierung
tarihî değeri olan eski bir yapıda yıkılmış bozulmuş olan yerlerin aslına uygun biçimde onarılması

rezervasyon acentası
ing: booking agency fra: agence de réservation alm: Buchungsagentur
müşterileri adına tiyatro konser otel gibi yerlerden rezervasyon yapan kuruluş

rezervasyon ağı
ing: reservation network fra: réseau de réservation alm: Reservierungsnetz
bir turizm tesisi için rezervasyon yapılabilen nokta yer ve merkezlerin bütünü

Rıhtım
ing: pier fra: quai alm: Pier
bir nehir veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış gemilerin indirme-bindirme veya yükleme-boşaltma yapabileceği yer

ring tur
ing: circular tour fra: circuit alm: Rundreise
aynı yerde başlayıp aynı yerde biten tur

Riviyera
ing: riviera fra: riviera alm: Riviera
lüks yaşam tarzına uygun kıyı tatil mekânı

ro-ro taşımacılığı
ing: ro-ro transportation fra: transport ro-ro alm: Ro-Ro- Verkehr
özel gemilerle yapılan uluslararası taşımacılık türü

Rölöve
ing: surveying fra: relevé alm: Relevierung
bir yapının bütün boyutlarını ölçerek plân kesit ve görünüşünü yeniden çıkarmak

Römorkör
ing: tugboat fra: remorque alm: Schleppboot
yedeğinde başka taşıtları götürmeğe yarayan deniz taşıtı

Rota
ing: route fra: route alm: Kurs
varacağı yere ulaşmak için gemi veya uçakların izledikleri belirli yol

Rulet
ing: roulette fra: roulette alm: Roulette
hızla dönen bir topun döner bir tablodaki renk ve sayılarda durması ile kazananı belirten xxxxx oynama aygıtı

rüzgâr sörfü
ing: wind surfing fra: planche à voile alm: Windsurf
yelken donanımı bulunan tek kişi için yapılmış bir araçla su üzerinde rüzgârın yardımıyla kayma biçimindeki su sporu

Rehberli tur
Guided tour hosted tour

Rehbersiz dış ülke gezisi
Foreign independent tour (FIT)
Yabancı bir veya birkaç ülkeye turistlerin isteklerine göre düzenlenen ve ücreti peşin alman rehbersiz gezi

Rekreasyon
Recreation
Rekreasyon (Latince recreatic) kelime olarak dinlendirmek eğlendirmek canlandırmak gibi anlamlara gelmektedir Rekrwasyon zorunlu çalışma faaliyetlerinden bağımsız olarak bireyin onarılması ve geliştirilmesi bireyin zamanını dilediği gibi kullanmakta serbest olması insanın fiziksel gücünü onarmaya ve ruhsal kapasitesini zenginleştirmeye yönelik faaliyetler; bireyin isteyerek katıldığı tüm faaliyetler zorunlu faaliyetlere karşıt olarak özgürce seçilen faaliyetler Fiziksel ve sosyal çevrenin değişmesi İnsanın boş zamanlarında yaptığı faaliyet olarak tanımlanabilir

Genel rekreasyon faaliyetleri:
Kısa dinlenmeler; pilaj kış sporu gibi
Hafta sonu gezileri
Turizm diye sınıflandırılabilir Organize rekreasyon faaliyetleri:
Artistik (edebiyet sinema tiyatro müzik sergi vBulletin) Entellektüle ( Konferanslar radyo-tv vBulletin)
Sosyal (Aile fuar kongre toplantı vBulletin)
Pratik uğraş (Bahçecilik elişleri vBulletin)
Fiziki (Spor av yürüyüş vBulletin)

Rekreasyon işletmeleri
Recreation esteblashments
Rekreasyon işletmeleri kişilerin boş zamanlarını değerlendirmek aynı zamanda eğlence dinlence ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla katıldıkları doğal sportif kültürel ve eğlenceye yönelik etkinlikleri sunan işletmelerdir

Rep
Temsilci representative

Resepsiyon
Front desk

Rezervasyon
Reservation

Rezervasyon bölümü
Reservation department
Müşteri tesise gelmeden önce ilk iletişm kurulan bölümdür Rezervasyonun alınması dosyalanması rezervasyon tablolarına yerleştirilmesi maksimum doluluk oranının sağlanması vBulletin işler

ROH
Run of the house
Konaklama tesisinin elinde kalan ve kategorisi belli olmayan odanın ayrılması (rezervasyonu)

RTW
Round the World

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



P


Pansiyon Tahakkuk Cetveli
Günlük pansiyon haılatını belirlenmesi amacıyla kullanılan ve hangi odalarda konaklayan müşterilere yiyecek (pansiyon) verileceği ve bunun kahvaltı öğle ve/veya akşam yemeği şeklinde dağıtımını gösteren ve hergün için ön büro tarafından düzenlenen bir cetveldir

Paket tur
Paket turların süresi en az 6 geceleme olmak üzere en çok bir ay olabilir Ancak bu kuralın değişik türde düzenlenen paket turlar açısından dört ayrı istisnası vardır:

a) Avrupa ile kuzey Atlantik bölgesi arasında düzenlenen bir paket turda süre en az 14 gündür (Kuzay Atlantik Bölgesi: Alaska Kanada ve ABD (Miami hariç)'yi kapsamaktadır
b) Hafta sonu gezileri için düzenlenen paket turların süresi en az 1 en çok 5 gece yatıyı öngörür Bu tür bir gezi en erken Perşembe günü saat 22:00'de başlayıp en geç Salı günü 08:00'de bitmelidir
c) Özel gösteriler için düzenlenen turlarda süre tıpkı hafta sonu gezileri gibi en az bir en çok 5 gece yatıyı gerektirmektedir Sadece Avruoa için geçerli olan bu tür düzenlemelere "Cannes Film Festivali" "ITB Berlin Uluslararası Berlin Turizm Boorsası" "Avrupa Futbol Şampiyonası" örnek gösterilebilir
d) Charter uçuşları ile düzenlenen Herhangi bir süre sınırlaması yoktur

Pasan müşteri
Walk in passenger
Otele rezervasyonsoz gelen müşteri

Pazarlama deneyi
Test marketing

Pazarın bölümlendirilmesi
Segmentation
Pazarın bölümlendirilmesi toplam pazarın farklı özelliklere sahip alt kısımlara ayrılamsı anlamına gelir Farklı turizm ürünlerinin varlığı bunlara ayrı ayrı yönelecek mevcut veya potansiyel talebin ayrı ayrı belirlenmesini diğer bir ifadeyle pazarın bölümlendirilmesini gerektirir

PCO
Professional congress organizer
Profesyonel kongre düzenleyicisi

PERT
Project Evaluation and Rewiev Technique

Google Page Ranking
(Bkz Halkla ilişkiler)

Proje geliştirme
Project evaluation

Promosyon
(Bkz Tutundurma)

pm
ing: post meridien fra: après midi alm: nachmittags
12 saat zaman dilimi uygulanan ülkelerde öğleden sonrasını ifade eden kısaltma

Pasaport
ing: passport fra: passeport alm: Reisepaß
bir ülkenin uyrukluğunu kanıtlamak üzere yurttaşlarına verdiği dolayısıyla ülkeden çıkmasına veya ülkeye yeniden girmesine izin veren ve kimliği ispata yarayan belge

Pasavan
ing: safe-conduct pass fra: passavant alm: Passierschein
devlet sınırı dışında bahçe bağ ve tarlası bulunan kişilerin serbestçe girip çıkmaları için düzenlenen belge

pasta şefi
ing: pastry chef fra: chef de pâtissier alm: Konditorchef
pasta ve tatlıların hazırlanmasında uzmanlaşmış mutfak elemanı

patent hakkı
ing: patent right fra: brevet alm: Patentrecht
bir şeyin üretim izni

Piknik
ing: picnic fra: pique-nique alm: Picknick
yemekli kır partisi

pilot bölge
ing: pilot region fra: région pilote alm: Pilotgebiet
herhangi bir politikayı veya metodu özel ve sınırlı bir denemeye tabi tutmak amacıyla seçilen bölge

Pist
ing: runway fra: piste alm: Flugpiste
uçakların iniş ve kalkış yapmalarına park yerlerine gidip gelmelerine yarayan şerit

piyasa ekonomisi
ing: market economy fra: économie de marché alm: Marktwirtschaft
turistik ürün ve hizmetlerin satıcılara arzı ile bunları satın almak isteyenlerin taleplerinin karşılaşması ve fiyatların oluşumu

Plaj
ing: beach fra: plage alm: Strand
yüzmeye ve güneşlenmeye uygun deniz göl ve nehir kıyılarındaki tesisli kumsal

Plânlama
ing: planning fra: planification alm: Plannung
belli bir hedefe ulaşmak için aşılan yöntemler sistemi

Planör
ing: glider fra: planeur alm: Segelflugzeug
hava akımlarından yararlanarak uçurulan uçağa benzer hafif motorsuz hava taşıtı

Podyum
ing: podium fra: podium alm: Podium
genellikle atletizm yarışmalarında derece alan atletlerin veya giysileri sergilemek için mankenlerin çıktıkları merdivenli yüksekçe yer

pompaj istasyonu
ing: pumping station fra: station de pompage alm: Pumpstation
genellikle bir toplama haznesi bir ya da birçok pompalama birimi bulunan duru ya da kirli suları basma donanımı

porsiyon kontrolü
ing: portion control fra: contrôle de portions alm: Portionenkontrolle
yiyecek-içecek işletmelerinde müşterilere sunulan yemeklerde fiyat kontrolünü ve miktar eşitliği sağlamak üzere takip edilen usul

potansiyel Pazar
ing: potantial market fra: marché potentiel alm: potentieller Markt
mevcudiyetini ve gücünü kanıtlamış pazar

potansiyel talep
ing: potential demand fra: demande potentille alm: potentielle Nachfrage
mevcut olan satın alma gücü

potansiyel turist
ing: potential tourist fra: touriste potentiel alm: Potentialtourist
bir ülke ya da yöreye seyahat etmeye karar vermiş ya da kısa dönemde edebileceği varsayılan tüketici kesimi

prestij kitabı
ing: lure book fra: ouvrage de prestige alm: Luxuswerbeband
turistleri belli bir bölge veya ülkeye çekmek amacıyla çıkarılan çok yapraklı tanıtıcı yayın

Prodüktivite
ing: productivity fra: productivité alm: Produktivität
girdi ve çıktılar arasındaki oranın verimliliğin ölçümü

profesyonel firma
ing: professional firm fra: firme professionnelle alm: professionelle Firmaçalışmalarını para karşılığı meslek ya da temel uğraşı konusu olarak yapan firma

profesyonel hizmet
ing: professional service fra: service professionnel alm: professioneller Dienst
bir meslek ve uğraş kolu olarak kazanç elde etmek amacı ile yapılan hizmet

profesyonel pazarlama
ing: professional marketing fra: marketing professionnel alm: professionelle Vermarktung
pazarlamanın para karşılığı meslek ya da temel uğraşı konusu olarak yapılması

Pusula
ing: compass fra: boussole alm: Kompaß
üzerinde kuzey-güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan araç

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



O - Ö


Oda Doluş Oranı
Oda doluş oranı bir dönemde satışa arzedilen oda sayısı ile fiili oda satışı arasındaki orandır Oda Doluş Oranı =Satışa arzedilen oda sayısı/Satılan oda sayısı

Gerçek Oda Doluş Oranı
Otellerde sık sık müşteri odalarının bir kısmının tamirat ve bemzeri nedenlerle müşterilere arzedilmesi mümkün olamayabilir Bu durumda gerçek doluş oranını satışa arzedilemeye müsait olmayan oda sayısı toplam oda sayısından çıkarmak ve fiilen satılan oda sayısısna oranlamak suretiyle bulunur

Odalar üzerinden günlük ortalama oran
Günlük oda satış gerlirleri ile satılan odalar arasındaki orana Odalar Üzerinden Günlük Ortalama Oran adı verilir ve aşağıdaki formülle gösterilir Odalar Satış Geliri / Müşteri Sayısı

Oda Sayım Cetveli
Ön büro tarafından günlük olarak dünlük olarak düzenlenen ve
-işletmenin hangi odalarının boş veya dolu olduğunu
-her bir odada kaç kiinin konakladığını
-odaların hangi fiyattan satıldığını
-müşteri sayısının grup münferit veya misafir şeklinde sınıflanması eğer gerekli ise yerli yabancı konaklama sayısını
-rezervasyon yapıldığı halde müşterice doldurulmayan odalaea ilişkin olarak doğan "no-show" gelirleri gösteren belge ya da rapor

Operasyon işletme
Operation

Oran rasyo
Ratio

Ortaklaşa charter kiralama
Part charter split chater

Ortalama koltuk ücreti
Average seat rate

Otel
(ing: hotel fra: hôtel alm: Hotel)
yapısı donanımı konforu müşteriye sunduğu hizmetin kalitesi gibi elemanlarıyla uygar bir insanın arzu ettiği nitelikte geçici konaklama yeme-içme ve eğlence gereksinimlerini bir ücret karşılığında sağlayan konaklama tesisi

Otelci
(ing: hotel keeper fra: hôtelier alm: Hotelier)
Konuk kabul eden ya da bir konaklama tesisi işleten kimse

Otel çamaşırhanesi
Hotel laundry
Konaklama tesislerinde otel çamaşırlarının yıkandığı bölüm

Otelcilik fonksiyon oranı
Bir ülke veya yörenin turistik otellerinin sunabileceği toplam yatak kapasitesi ile o ülke veya yörenin toplam nüfusu arasındaki ilişkiyi ifade eder ve Tf(H) şeklinde ifade edilir
Tf (H) = N1x100/ P
Nl ülke veya yöredeki tuirtik otellerin toplam yatak sayısının

P O ülke veya yörenin toplam yerli nüfusunu gösterir

Otel rezervasyon tipleri
Types of reservations
1) Garanti rezervasyon otel müşterinin rezervasyonuna göre gelmesi beklenen gün ve saatten itibaren 24 saat süre ile başka bir deyişle o günkü çıkış ssaatine kadar tutmayı taahhüt eder Diğer taraftan müşteri kullanmaması halinde oda kira bedelini ödemeyi taahhüt eder
Kredi kartı aracılığıyla verilen kredi
Önceden ödeme
Seyahat acentası aracılığıyla garanti
Şirket garantisi
2)Garantisiz rezervasyon Otel gün içinde belirlerdiği bir saate kadar tüm rezervasyonları tutar O saatten itibaren talep olması halinde rezervasyonları satar Müşteri rezervasyonda belirtilen saatten sonra gelirse ve tesiste yer varsa kendisine yer sağlanabilir
3) Teyitli rezervasyon: Müşteri ile otel işletmesi arasında oda fiyatları konaklama tipi müşteri adeti otele geliş tarihi ve saati üzerinde yazılı olarak mutabakata varılır Teyitli rezervasyon garantili ve garantisiz rezervasyon şeklinde gerçekleşebilir

Oteller Tekdüzen Muhasebe Sistemi
Uniform System of Accounts for Hotels
Otellerin muhsaebe sisteminin yanısıra gelir getiren departmanları dışında oteller genel yönetim pazarlama teknik hizmetler gibi departmanların giderlerinin nasıl raporlanacağınıa ilikin bir sistem olup Hotel Association of New York City İnc Tarafından hazırlanan ve üyelerine dağıtılan "Uniform System of Accounts for Hotels" isimli eserdeki rapor modelleri yurdumuzda en çok rastlanan modeller olarak dikkati çekmektedir

Oturma Yeri Doluş (Kuver) oranı
Oturma douş oranı belli bir dönemde restoranın veya benzeri yiyecek-içecek bölümünün müşteri kabul kapasitesi ile o dönemde servis yapıaln yiyecek (kuver) sayısı arasındaki orandır
Oturma Yeri Doluş Oranı = Servis Yapılan Kuver Sayısı( Oturma Yeri Kapasitesi
Bir restornda günlük olarak öğle ve akşam için iki defa yararlanılacağına göre Servis yapılan Yemek Sayısı/ Günlük kapasite
formülü yardımıyla da restorndan günlük ortlama yararlanma katsayısı bulunabilir

Outgoing servisi
Seyahat acentalarında yurt içinde veya dışında gezecek kişi ve grupların gidecekleri yerlere ait ulaştırma araçlarının otellerin biletlerin temini ve gezilerin düzenlenmesi görevini üstlenen servis

öğle yemeği
ing: lunch fra: déjeuner alm: Mittagessen
genellikle 12:00 - 14:00 saatleri arası yenilen yemek

Öğrenci Hava Seyahati Birliği
ing: Student Air Travel Association- fra: Association de Voyages Aeriens alm: Verband für Studentenflüge
öğrencilerin havayolu seyahatleri ile ilgili olarak gerekli teşvik ve kolaylıkları sağlamak üzere kurulmuş örgüt

ölü mevsim
ing: dead season off season fra: saison creuse alm: Nachsaison
bir turizm merkezinde turist akımının en düşük olduğu dönem

olumsuz imaj
ing: negative image fra: image négative alm: negatives Image
bir ülke kurum ya da kişinin dışa yansıyan fikrî ve şeklî algılanmasının olumsuz olması

oluşmamış turizm talebi
ing: incipient tourism demand fra: demande naissante de tourisme alm: potentielle Tourismusnachfrage
tüketicinin duyduğu gereksinimin henüz farkında olmadığı turizm talebi

ön büro
ing: front office fra: réception alm: Empfang
otele gelen konuğun ilk başvurduğu resepsiyon rezervasyon fatura yazma posta servisi ve ön kasa bölümlerinden oluşan yer

ön izin
ing: preliminary permission fra: permission Google Page Rankingéliminaire alm: vorläufige Betriebsgenehmigung
tesis kurmak amacıyla başvuran kişiye verilen ve belli bir süre içinde işe başlanması şartı taşıyan izin opsiyon

öncelikli bölge
ing: priority region fra: région prioritaire alm: prioritäre Region
bir hizmetin götürülmesinde veya bir yatırımın yapılmasında öncelik tanınan bölge

ören yeri
ing: ruin fra: vestige alm: archäologische Ruinenstätte
doğal olayların ya da savaş yangın etkisiyle yıkılan terk edilen eski antik yerleşme yeri kalıntısı şehir veya kale yıkıntısı harabe

ören yeri takviyesi
ing: site hardening fra: fortification des sites alm: Absicherung einer Ruine
ören yerlerine aşırı ziyaretçi akımının yol açtığı fizikî tahribata karşı merdiven takviye duvarı ikincil yollar gibi mimarî pekiştirme önlemleri

örgün turizm eğitimi
ing: formal tourism training fra: éducation formelle du tourisme alm: offizielle Tourismusausbildung
okul veya okul niteliği taşıyan eğitim kurumlarında yapılan turizm eğitimi

örnek birim geliştirme
ing: clustering fra: développement en groupe alm: Pilotgruppierung
belirli bir yörede benzer özellikli turizm birimleri geliştirme

ortalama günlük oda fiyatı
ing: average daily room rate fra: prix moyen chambre alm: durchschnittlicher Zimmerpreis
konaklama tesislerinde günlük gelirin satılan oda sayısına bölünerek elde edilen fiyat

Otel Lokanta Eğlence Yerleri İşçi Sendikası
ing: Syndicate of Workers in Hotel fra: Syndicat des Travailleurs d'Hôt alm: Gewerkschaft der Arbeiter in de
otel lokanta eğlence yerlerinde çalışan işçilerin sosyal haklarını ve eğitimlerini sağlamak amacıyla oluşturulan sendikal birlik

Otoban
ing: express way fra: autoroute alm: Autobahn
hızlı bir trafik akımını sağlamak amacıyla yapılan 3 veya 4 şeritli çift yönlü geniş yol

otomatik bilet makinesi
ing: satellite ticket printer fra: machine automotique de ticket alm: Fahrkartenautomat
hava alanı ve alış veriş merkezlerinde bilgisayara bağlı olarak rezervasyon kabul eden bilet ve uçuş kartı basan acenta denetiminde makine

Otoray
ing: railcar fra: autorail alm: Schienenbus m
bir veya birkaç römorktan oluşan kısa mesafeli yolcu taşımaya mahsus motorlu demiryolu aracı

otostop yapmak
ing: hitch-hiking fra: auto-stop m alm: per Anhalter reisen
kişinin yoldan geçen vasıtalardan aynı yöne yolculuk için işaretle istekte bulunması

oyun salonu
ing: gambling hall fra: casino alm: Spielhalle
genellikle lüks tatil kompleksi içinde yer alan talih oyunu mekânı

özel mutfak
ing: national cuisine fra: cuisine nationale alm: Landesküche
millî yemekler

özel olaylar için tarifesiz sefer
ing: special event charter flight fra: vol charter pour des événements alm: Charterflug für Sonderveranstal
olimpiyatlar futbol şampiyonaları gibi özel etkinlikler için düzenlenen uçuş

özel turistik tren
ing: special cruise train fra: train spécial en croisière alm: Sonderzug
demiryolu işletmesi tarafından belirli bir turistik programı uygulamak üzere sefere konulan ülke içi veya ülkelerarası yol alan tren

özgün kültürel kimlik
ing: culturel identity fra: identité culturelle alm: kulturelle Idendität
kültürel nitelikleri ile başkalarından ayrı ve üstün olan toplumsal özelliklerin tümü

Ödeme emri
Voucher
Turistik hizmet ödemelerine esas teşkil eden hizmetleri belirten ödeme emri

Öncelikli turistik bölge
Pilot bölge:turistik prioriteli bölge organize turizm gelişme alanı da denilen öncelikli tuirstik bölge diğer bölgelere oranla gerek kaynaklari ulaştırma gerekse geleceğe dönük olarak en çok umut veren bir bölge olup çok sayıda turist çekme ve turistlerin gereksisnmlerini karşılayabilecek biçimde yatırımların yapılmasına olanak sağlayan bölgedir

Ön fizibilite etüdü
ing: prefeasibility analysis fra: analyse de faisabilité alm: erste Machbarkeitanalyse f
bir projenin ekonomik malî çevresel ve sosyal analizlerini kapsayan maliyet gelir analizi

Önlenebilir gecikme
Avoidable delay

Önlenemeyen gecikme
Unavoidable delay

Özel fiyat
Special price
Özel olarak uygulanan fiyat

Özel ilgi turu özel ilgi gezisi
special interest travel special interest tour
Belirli bir konuya ilgi duyanlar için hazırlanmış gezi tur

Özendirme gezisi şirketi
Incentive house

Özendirme turizmi İncentive turizm teşvik turizmi
Incentive tourism
Şirketlerin çalışanlarını ödüllendirmek için yolladığı teşvik amaçlı tatiller

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



N


Net Bugünkü Değer Yöntemi
Net Present Value Method
Net bugünkü değer yöntemiyle proje değerlendirilmesinde yatırımın gelecekteki nakit girişlerinin bugünkü değeriyle yatırım maliyeti arasındaki fark bulunmaya çalışılır Buna göre bir yatırım projesinin net bugünkü değeri projenin ekonomik ömrü (kuruluş+işletme dönemi) boyunca sağlayacağı net nakit akışlarının belli bir iskonto oranına göre indirgenmiş değerlerinin toplamıdır

Net gezi eğilimi
: Net gezi eğilimi bir ülkedeki veya belirli bir yöredeki turizm hareketine katılan nüfusun oaranını belirlemek açaısından önem taşır
Net gezi eğilimi = p/P x 100
p= Bir ülkedeki veya belirli bir bölgedeki geziye çıkan bireylerin sayısı
P= O ülke veya bölgenin toplam nüfusunu ifade eder

Net işletme karı
Net operating profit (NOP)

Net Kazanç
Net rate

net turizm geliri
ing: net tourism income fra: recettes touristiques nettes alm: touristische Nettoeinnahmen
belli bir yörede turistlerin toplam harcamalarından doğrudan ve dolaylı kaçaklar çıktıktan sonra kalan miktar

nihaî gezi programı
ing: final itinerary fra: programme définitif de voyage alm: endgültige Reiseroute
seyahat acentası tarafından hareketten hemen önce yolcuya verilen uçuş veya tren numaralarını kalkış-varış zamanlarını tur güzergâhlarını ve diğer ayrıntıları içeren program

No show
ing: no show fra: non Google Page Rankingésentation alm: no show
Gelmedimüşterinin önceden yaptığı rezervasyona haber vermeksizin uymaması

No show ücreti
Rezervasyonu yapılan hizmetin kullanılmaması durumunda ödenen ücret

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



M


Makina ve Techizatın Yurt İçinden Alımında KDV Desteği
VAT refund on locally procured machinery and equipment
97/2 nolu Hazine Müsteşarlığı Tebliğine göre "Teşvik Belgesine istinaden düzenlenen yerli global listede yer alan yeni olarak temin edilen yurt içinde imal edilmiş olan makina ve techizattan Müsteşarlık'ca proje bazında uygun görülenlerin" gelişmiş yörelerde sadece KDV tutarının kalkınmada öncelikli yörelerde ise KDV+15 puan tutarında bir meblağın fon kaynaklarından yatırımcıya nakit olarak ödenmesine olanak sağlayan bir teşvik tedbiridir Master süreç planı
(Bkz Dizgisel şema)

MCO
Miscellaneoıus charges order
Müteferrik ödeme emri


Menü
Menu
Kelime olarak menü "ayrıntılar" olarak tanımlanır Menü satışa sunulacak yiyecek türlerinin ve fiyatlarının saptanıp sıralanmasııdır Esas olarak iki tür menü vardır

Birincisi tüm öğünü ve fiks fiyatlı bir kaç yemeği gösteren tabldot (table d'hot)'tur İkincisi her maddenin ayrı ayrı fiyatlandırıldığı alakar (Ala carte)'dır Her iki türün Carte du jour Basit alakart veya tercihli menü (selecktive menu) gibi çeşitli şekillerde bileşimleri de vardır

Mesaha şehadetnamesi
(Bkz Yat ölçü belgesi)

Mevsim dönem sezon
Season

Mevsim sonu mevsim dışı fiyat
Off season price

Motel Birliği
Master Hosts
Motel birliği bir grup motel işletmesi tarafından kurulmuş olan ve kar amacı gütmeyen bir birlik

Muhabir acenta
Corresponding agent

Muhasebe rasyoları
Muhasebe rasyoları kazanç zarar ve bilançoyu teşkil eden kalemler arasındaki ilişkiyi göstermek üzere teşkil edilen işletmenin gelişme durumunu açıklayan oranlardır

Mümkün olan en uygun fiyat
Best possible price

Münferit bireysel
Individual

Müşteri Başına Ortalama Harcama
Müşteri başına ortalama harcama servis yapılan yemek sayısı ile bu servisten elde edilen restoran yiyecek ve içecek gelirinin oranlanmasıyla bulunur

Müşteri çamaşırhanesi
Guest laundry
Turizm sektöründe konaklama tesislerinde müşteri çamaşırlarının yıkandığı bölüm

Müşteri Hesabı
Folio
Hesabı ayrıca çıkacak herbir müşteri veya müşteri grubu için kullanılan kartlardır Müşteriye fatura edilecek tüm harcamalar bu belge üzernde toplanır Eğer bir müşteri iki veya daha fazla oda almışsa veya seyahat acentası aracığılıyla gelmiş gruba dahil ise herbir kişi veya oda için ayrı bir folyo açılmaz Sadece grub için bir folio açılır

Müşteri Listesi
Rooming List
Tur operatörünün konaklama işletmesine gönderdiği müşterilerin isimlerini ve oda dağılımlarını gösteriri liste

maden suyu
ing: mineral water fra: eau minérale alm: Mineralwasser
mide rahatsızlıkları ya da sindirim zorluklarında tedavi edici veya rahatlatıcı özelliği olan mineral bakımından zengin içme suyu

Mağara
ing: cave fra: grotte alm: Höhle
canlılar için barınak olarak da işe yarayabilen doğal yer kovuğu

mağara turizmi
ing: speleological tourism fra: tourisme spéléologique alm: Speläologie-Tourismus
mağaraları yer altındaki uçurumları yarıkları oyukları yeraltı akarsularını gezip görmekle ilgili olay ve ilişkilerin bütünü

Mağaracılık
ing: speleology fra: spéléologie alm: Speläologie
mağaraların incelenmesi ile ilgili bilim dalı

Mağaza
ing: large store fra: grand magasin m alm: großes Geschäft
büyük dükkân

mahallî para
ing: local currency fra: monnaie nationale alm: Landeswährung
bir ülkenin tedavüldeki kendi parası

mahallî turistik faaliyet
ing: local tourism activity fra: activité touristique locale alm: örtliche Fremdenverkehrsaktivit
bir yerde yerel düzeyde yapılan turizm ağırlıklı şenlik anma günü gösteri gibi etkinlik

malî mesuliyet sigortası
ing: financial responsibility insura fra: assurance de responsabilitecivi alm: finanzielle Risikoversicherung
işletmecinin tur operatörünün ya da seyahat acentasının hizmet ve organizasyon kusurlarından dolayı turistlerin canına ve malına zarar gelmesi riskine karşı yaptırdığı sigorta türü

Manastır
ing: monastery fra: monastére alm: Kloster
bazı rahip ve rahibelerin dünya ile ilişkilerini keserek yaşadıkları yer

Manifesto
ing: manifest fra: manifeste m alm: Ladeverzeichnis
gönderilecek yükleri gösteren belge

Manzara
ing: view fra: vue alm: Landschaft
farklı ve özel genellikle doğal coğrafî yer görünümü

Marina Yatırım ve İşletmecileri Derneği
ing: Association of Marina Investors fra: Association des Investisseurs e alm: Verband für Yachthafeninvestore
kamu kurumları ile dayanışmayı sektörde disiplin ve birliği sağlamak amacıyla 1991 yılında kurulan marinaların üye olduğu kuruluş

misyonerlik kompleksi
ing: missionary complex fra: complexe de mıssıonnaire alm: Missionstätigkeitskomplex
iş adamlarının veya turistlerin bilerek veya bilmeyerek başka bir ülke insanının yaşam biçimini veya düşünce tarzını değiştirme girişimleri

Mit
ing: myth fra: mythe alm: Mythe
tarih öncesine dayanan efsane masal bazen destan

Mitoloji
ing: mythology fra: mythologie alm: Mythologie
putperest eski çağda inanılan ve saygı duyulan tanrıların yarı tanrıların kahramanların efsane masal ve hayal ürünü öykülerinin doğuşlarını anlamlarını yorumlayan inceleyen bilim

müşteri hesabı
ing: customer account fra: compte ceients alm: Kundenkonto
hizmet gören ve karşılığında ücret ödemesi gereken kişi için alacakları izlemek üzere açılmış bulunan hesap

müşteri ilişkileri
ing: customer relations fra: relations clientèle alm: Verbraucherbeziehungen
satıştan sonra tatmin derecesinin ölçülmesini de kapsayan iletişim yöntemi

mutfak işçisi
ing: kitchen worker fra: commis de cuisine alm: Küchendiener
mutfakta bulaşık yıkama ve sebze ayıklama gibi görevleri yapan işçi bulaşıkçı

mutfak şefi
ing: executive chef fra: chef de cuisine alm: Küchenchef
tüm mutfak görevli ve etkinliklerini yöneten deneyimli aşçı

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



L


Lahit
(ing: sarcophagus fra: sarcophage alm: Sarkophag)
Taş veya mermerden oyma mezar

Lale şeklinde kadeh
(ing: tulip styled glass fra: flûte à champagne alm: tulpenförmiges Glas)
Genellikle şarap ve şampanya içmek için kullanılan lale şeklindeki kadeh

Lanay
(ing: lanai fra: lanai alm: Gartenbalkon)
Bahçeye bakan odanın balkonu veya verandası

Last minute booking agent
Tura çok az zaman kala tur rezervasyonu yapan seyahat acentası

Latin Amerika Turizm Örgütleri
(ing: Confederation of Latin American fra: Confédération des Organisations alm: Konföderation der lateinamerika)
Latin Amerika ülkelerindeki seyahat acentaları otelciler ulaştırma şirketlerinin üye olduğu merkezi Buenos Aires'de bulunan ve 1957 yılında kurulmuş olan konfederasyon

Lavabo
(ing: washbasin fra: lavabo alm: Waschbecken)
El ve yüz yıkama yeri

Lawson Şeması
Lawson's Charte
Turizm sektöründe özellikle konnaklama tesislerinde çeşitli fonksiyonlara ayrılan yer ilişkilerinin analiz edilmesini sağlayan ve Fred Lawson tarafından geliştirilmiş bir şemadır

LCV
(ing: RSVP fra: RSVP alm: uAwg)
Davetiyelerde davet edilen tarafın katılıp katılmayacağını bildirmesi için eklenen 'Lütfen Cevap Veriniz' anlamındaki istem notu

LDC Uzak mesafe otobüsü
Long distance coach

LDC with Acc
Klimalı uzak mesafe otobüsü
Long distance coach with air-condition

Lejyoner hastalığı
(ing: lejyonellozis legioner disease fra: légionellose alm: Legionärskrankheit)
Binaların havalandırma ve ısıtma sistemlerinde üreyen legionelia pneumophilia isimli bakterinin sebep olduğu pnömoni ile birlikte seyreden hastalık

Lido
(ing: lido fra: lido alm: Lido)
Halka açık yüzme havuzu ve çevresindeki alan

Liman
(ing: harbour fra: port alm: Hafen)
Gemilerin barındığı yük ve yolcu indirip bindirdiği doğal ve yapay korunmuş durgun sularda özel tesislerle donatılmış yer

Liman ücreti
(ing: port charge fra: droit de port alm: Hafengebühren)
Liman idaresi tarafından liman tesislerinin bakımı onarımı ve temizliği için yolculardan alınan para

Liman turu
Shore excursion
Kruvaziyer gemileriyle yapılan yolculuklarda uğranılan limanların çevresinde yapılan günübirlik turlar

Liman turu düzenleyen acenta
Shore excursion agent
Liman çevrelerinde yapılan turları dğzenleyen acenta

Limuzin
ing: limousine fra: limousine alm: Limousine
Genellikle özel törenlerde veya lüks servisin gerektirdiği hallerde şoförü ile birlikte kiralanabilen ya da sahip olunan konforlu otomobil türü

Linkert Sınıflaması
Linkert's Classification
Linkert sınıflamasına göre işletme karakteristikleri:
1) Motivasyon güçlerinin karakterleri
2) Haberleşmenin iletişimin üstler tarafından benimsenme derecesi
3) Karşılıklı ilişki etkileme işleminin karakteristikleri
4) Karar işleminin karakteri
5) Amaçları saptama ve gözetme özelliği
6) Denetim işleminin özelliği
7) Performans karakteristikleri

Lisans
(ing: license fra: licence alm: Lizenz)
Yasa tarafından kısıtlanmış veya düzenlenmiş bir işin yapılması veya bir girişimde bulunulabilmesi için kamu otoritesince verilen ve devredilemeyen izin yetkisi veya ruhsatı

Lobi
(ing: lobby fra: lobby alm: Hotelhalle)
Müşteri veya konuk kabul salonu

Lobicilik
(ing: lobbying fra: intrigue de corridor alm: Lobbying)
Bazı ortak çıkarları olan grup temsilcilerinin belirli kişi veya kurumlar nezdinde girişimlerde bulunması

Loca
(ing: lodge fra: loge alm: Loge)
Sinema ve tiyatro gibi eğlence yerlerinde parlamento salonlarında ayrılan özel bölümler

Logo
(ing: logo fra: logo alm: Logo)
Tanıtıcı simge

Lokanta
(ing: restaurant fra: restaurant alm: Restaurant)
Tabldot alakart veya özel yemek ve bu yemeklere uygun servisler ile yeme-içme ihtiyaçlarını karşılayan işletme

Lokantacı
(ing: restaurateur fra: restaurateur alm: Restaurantbesitzer)
Lokantanın sahibi veya yöneticisi

Lüks
(ing: luxury fra: luxe alm: Luxus)
Harcamada giyimde yaşantıda gereklilik sınırlarını aşan aşırıya gitme gösteriş

Lüks kabin
(ing: luxury cabin fra: cabine luxe alm: Luxuskabine)
Özellikle yolcu vapurlarında donanımı gösterişli bölüm

Lüks mal
(ing: luxury goods fra: article de luxe alm: Luxusware)
Zorunlu ihtiyaçları karşılayıcı nitelik sınırının üzerinde olan mal

Lüks turizm
(İng: luxury tourism fra: tourisme de luxe alm: Luxustourismus)
Gelir düzeyleri çok yüksek olan kişilerin katıldığı ve lüks tüketime yönelik turizm türü

Loading card
Kruvaziyer yolculuğunda gemilerin uğradıkları limanlarda yolcuların karaya çıkabilmesi için verilen pasaport yerine geçen kart

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



K

Kahya
Stewarding
Konaklama tesislerinin yiyecek-içecek bölümünde satın alma üretim ve bulaşık mahallerinin yıkanması üretim alanının düzenlenmesini gerçekleştiren alt bölüm

Kamara yatağı
Berth
Gemilerde kamara yatağı

Kamu Arazisinin Tahsisi
Al******** of Public Land Land al********
Turizm yatırımlarının ülke ekonomisine uygun biçimde ve uygun yerlerde yapılmasını sağlamak ve yatırımcılara yardımcı olmak amacıyla hazine ve orman arazilerinin uzun sürelerle turistik tesis yatırımlarına tahsisi mümkün olabilmektedir Turizm konaklama tesisi yatırımları için en çok 49 yıl kampingler için en çok 20 yıl süreyle kamu arazisi tahsisi yapılabilmektedir

Kamu Arazisinin Turizm Yatırımlarına Tahsisine İlişkin Yönetmelik
Regulation for the Al******** of Public land for Tourism Investments

Kapasite
Capacity

Kapı müşterisi
Walk-in
Konaklama tesisine önceden rezervasyonu olmadan gelen müşteri

Kaplıca maden suyu kaynağı
Spa

Kaplıca oteli termal otel
Thermal hotel

Kapsamlı bireysel tur (BT)
Individual inclusive tour (IT)

Kapsamlı charter turu
Inclusive tour charter (ITC)

Kapsamlı tur
All inclusive package
Turistlerin gezilerini yapabilmeleri için gerekli tüm ihtiyaçlarının karşılandığı bir tur şekli

Kapsamlı grup turu
Group inclusive toru

Kapsamlı tur ücreti
Inclusive tour basing fare

Kar-zarar tablosu
Profit-lost statetment

Kasiyer Raporu
Birden çok satış noktası olan turistik işletmelerde eğer yazarkasa kullanılmıyorsa herbir satış noktasında doğan hasılatın özet şekilde hazırlanmasını ve muhasebeye intikalini sağlayan rapor Başlangıç noktası adisyon fişi olan bu raporda satışların türü ile birlikte satışlardan yapılan indirimlerine bedelinin ne şekilde tahsil edildiğine ilişkin bilgiler de bulunmaktadır Kasiyer raporu herbir gelir getiren ünite için ayrı ayrı düzenleneceği gibi sabah öğle ve akşam satışları için de ayrı ayrı düzenlenebilir

Kat hizmetleri bölümü
Housekeeping
Konaklama tesislerinde odalar bölümünün en faal kısmı olan Kat hizmetleri bölümü olup odaların ve kat hizmetleri mekanlarının dekorasyonubakımı temizliği ve düzeninden sorumludur Konaklama tesislerinde odaların yeni güne ve yeni müşterilere hazırlanmasından sorumlu bir bölümdür
Kat hizmetleri bölümünün fonksiyonları:
Kat hizmetlerinin fonksiyonlarını bir konaklama tesisinde odalar bölümünün temizliğinin temizliğin sürekliliğinin sağlık kurallarına uygunluğunun konukların kendi evlerindeki rahatlığını ve güvenliğini gerçekleştirecek şekilde sesizlikle yürütülmesi olarak tanımlanabilir

Kat Hizmetlerinin organizasyon yapısı:
Kat hizmetlerinin yapısı işletmenin büyüklüğü ile yakından ilişkilidir çünkü işletme büyüdükçe çalışan personel sayısı fazlalaşacak ve buna bağlı olarak örgütsel yapı da genişleyecektir
Büyük bir işletmede kat hizmetleri şu personelden oluşur:

-Genel Kat Yöneticsi (Executive Housekeeper-Erkekse Executive Gourvemant)
-Genel Kat Yöneticisi Yardımcısı (Assitant Housekeeper veya Assistant Gourvenant)
-Kat Şefleri (Floor Supervisor)
-Bayan Kat Görevlisi (Maide)
-Erkek Kat Görevlisi (Vale)
-Meydancı (Houseman)
-Çamaşırhane Şefi (Linen Room Keeper)
-Yıkayıcılar ( Washers)
- Ütücüler ve diğerleri (Amendants)
-Merkalayıcılar ( Seamstrees)
-Taşıyıcılar (Valet)

Kat mülkiyeti
Comdonium

Katma Değer Vergisi Ertelemesi
VAT deferral on imported machinery and equipment
Yatırım mallarının ithalinde ödenmesi gereken KDV'nin indirilmesinin mümkün olduğu tarihe kadar ertelenmesine olanak veren bir teşvik tedbiridir Gümrük ödemeden yapılan yatırım mallarının ithalinde teşvik belgesi yoksa malın gümrükten çekilmesi sırasında KDV ödenmesi gerekmektedir Teşvik belgesi varsa ithal sırasında KDV ödenmemekte Gümrük İdaresine ödenecek vergi tutarı kadar teminat gösterilmekte ve teminat karşılığında ödenecek KDV ertelenmektedir Erteleme yatırımcının Türkiye'de yaptığı yatırım harcamalar için vergi dairesine ödediği KDV'lerin ertelenen KDV tutarına ulaşmasına kadar sürmektedir Vergi dairesine ödenen KDV tutarı ithalat sırasında ertelenen KDV tutarına ulaştığında vergi dairesinden bu durum belgelendirilmekte ve alınan belge ile gümrük idaresine başvurularak teminat geri alınmaktadır

Kervansaray
Caravansarai

Kırsal rekreasyon
Kırsal rekreasyon faaliyetleri aslında kırsal kökenli değil tersine şehirden çıkmış ancak geniş arazi kullanımı ve bazı doğal özellikler gerektirdiğinden kırsal alanlarda yapılan rekreasyon faaliyetleridir Açık havada yapılabilen ancak doğal ortamdan ayrılan tenis golf vBulletin faaliyetler de şehir içi faaliyetlerden farklıdır

Kış sporları ve kayak merkezi
Winter sports and skiing center

Kıyı çizgisi
Deniz tabii ve suni göl ve akarsularda taşkın durumları dışında suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgidir

Kıyı kenar çizgisi
Deniz tabii ve suni göl ve akarsularda kıyı çizgisinden sonra bunların tamamlayıcısı olarak kara yönünde devam eden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk çalılık taşlık sazlık ve bataklık alanların doğal sınırıdır

Kıyı bandı kıyı şeridi
Coastal band

Kıyı
Regulation Concerning the İmplementation of the Coastal Law

Kitle turizmi mas turizm
(Bkz Sosyal turizm)

Klimatizm
Climatism
Açık ve temiz havanın şifa verici etkisinden yararlanmak için dağ istasyonlarında ve deniz kenarında uygulanan bir tedavi yöntemidir Temiz hava tedavisi de denilmektdir

Know-How
Know-How
Know-how insanoğlunun hem çalışma hem de dinlenme yaşamını en fazla etkileyen bir üretim faktörü olmuştur Turizmde know-how turistik mal ve hizmet üretmek için kullanılan yöntem işlem makina ve techizattan oluşan sistemlerdir

Koltuk başı maliyet
Seat cost

Konaklama Belgesi
Registration Card
Bir tesise konaklamak için gelen müşteriye ilk doldurtulan ve mşterinin ilk tanındığı belgedir Kartın ön yüzü müşteriyi tanıtmakla birlikte arka yüzüne kendisine yapılacak olan özel işlemler de not edilebilir İndirim oranları veya özel fiyatlar vBulletin

Konaklama Endüstrisi
Hotellier accomodation industry
Konaklama endüstrisi insanların kendi konutlarının bulunduğ yer dışında değişik nedenlerle yaptıkları seyahatlerde birinci planda geçici konaklama ikinci planda yeme-içme gibi zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması için mal ve hizmet üreten ticari nitelikteki işletme faaliyetleridir

Konaklama işletmeleri
Konaklama işletmeleri turistlerin geçici konaklama yeme-içme kısmen eğlence ve diğer sosyal ihtiyaçlarını karşılayan işletmelerdir Turistlerin seyahat şekilleri gelir düzeyleri zevkleri ve turizm şekilleri ile işletmelerin kurulacakları mahallerin farklılıkları konaklama işletmelerinin farklılaşmasına yol açar

Kontenjan anlaşması
Contigent rate agreement tour series aggrement

Koruma alanları
Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre içinde korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu alanlardır

Kritik Yol (Yörünge) Yöntemi
Critical Path Method (CPM)

Kruvaziyer
Belirli bir süre içinde yolcuların gezme eğlenme dinlenme ihtiyaçlarını birlikte sağlayan ve kapsamlı bir örganizasyonu gerektiren gemi turu

Kuruluş yeri
Site of estableshment
Turizm işletmelerinin kuruluş yerinin tayininde rol oynayan f aktörler beş grupta toplanabilir:
Doğal faktörler
Ekonomik ve sosyal faktörler
Hukuki faktörler
Psikolojik faktörler
Toplanma (aglomerasyon) koşulları

Kuruluş yeri teorisi
******** theory

Kurumlar vergisi istisnası
Corporation tax exemption
Kurumlar vergisi istisnası turizm işletmesi sahibi olan kurumların elde ettikleri döviz hasılatının belli bir oranının kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına olanak veren bir teşvik tedbiridir Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca "turizm müessesesi" veya "seyahat acentası" işletme belgesi almış olan kurumların döviz olarak elde ettikleri hasılatın yüzde 20'si söz konusu dövizlerin yetkili banka veya müessseselere bözdurulduğunun belgelenmesi koşuluyla on yıl süreyle kurumlar vergisinden müstesna tutulmaktadır

Küçük ölçekli tesis düşük kapasiteli tesis
Small-size facility

Kültür varlıkları
Tarih öncesi ve tarihi devirlerlera ait bilim kültür d in ve güzel sanatlarla ilgili olan yer üs tünde yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınamaz varlıklardır

Kürist
Tedavi olmak veya zindelik kazanmak amacıyla turizm hareketine k atılan kimse

Kafe
ing: coffee shop fra: café alm: Café
gün boyu açık kahve çay ya da hafif yiyecek satılan yer

Kafeterya
(ing: cafeteria fra: cafétéria alm: Cafeteria)
süratli temiz kaliteli yeme-içme hizmetinin müşteriye garson servisi olmaksızın sunulması

Kahvaltı
(ing: breakfast fra: petit déjeuner alm: Frühstück)
meyve suyu süt sütlü kahve kahve çay veya kakao ufak ekmek veya tost tere yağ reç el veya bal peynir zeytin isteğe göre yumurtadan oluşan sabah ya da iki öğün arası v erilen hafif yemek

Kahvehane
ing: cafe fra: maison de café a lm: Kaffehaus
çay kahve çeşitli meşrubatlar içilen tav la ve kağıt oyunları oynanan yer kahve

Kale
ing: castle fra: citadelle alm: Burg
düşmana karşı savunma amacıyla ana yollar üzerinde ken tlerde geçit ve boğazlarda yapılan kalın duvarlı burçlu ve mazgallı yapı

kalıcı göçmen
ing: permanent immigrant fra: immigrant p ermanent alm: permanenter Immigrant
bir ülkede göçmen olarak bulunan ve kalma k durumunda olan kişi

Kalite
ing: quality fra: qualité alm: Qualität
turistik deneyimd e turistik ürün ve yaşamda nitelik

Kambiyo
ing: currency exchange f ra: change alm: Devisenhandel
dövizin veya dövizle yazılı senetlerin alım satım ı ve değiştirilmesi işlemleri

kambiyo bürosu
ing: exchan ge office fra: bureau de change alm: Wechselstube
yabancı paralar ın değiştirildiği yer

Kamp
ing: camp fra: camp m alm: Lager
açık alanlarda kısa süreli kalmak veya yaşamak için kurulu çadır

Kampanya
ing: campaign fra: campagne alm: Kampagne
propaganda amacıyla belli bir dön em için sürdürülen her türlü siyasî ya da ekonomik girişim

Kampçı
ing: camper fra: campeur alm: Camper
kamp yapan turist

kampçı pikabı
ing: camper pickup fra: pickup de campeur alm: Lieferwagen für Campzu behör
gerektiğinde yatmaya elverişli ve kamp gereçlerinin muhafaza edilebildiği özel arka bölümü bulunan ulaşım aracı türü

Kamping
ing: camping fra: camping alm: Camping
karayolları güzergâhı ve yakın çevrelerinde kent girişlerinde deniz göl dağ gibi doğal güzelliği olan yerlerde ku rulan ve genellikle turistlerin kendi imkânlarıyla geceleme yeme-içme dinlenme eğ lence ve spor ihtiyaçlarını karşıladıkları tesis

kamping alanı
ing : campsite fra: terrain de camping alm: Campingplatz
çadır kurmaya elveriş li açık alan

Kamu
ing: public fra: public alm: Öffentlichkeit
halkın ve devletin bütünü

kamu arazisi
ing: public land fra : terrain public alm: staatliches Land
devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazi

kamu işletmesi
ing: public enterprise fra: entreprise publi que alm: Staatsunternehmen
sermayesinin tamamı veya çoğunluğu devlete ait yönetimi devletin elinde bulunan işletme

kamu kampı
ing: state ow ned holiday establishme fra: établissement de vacances des A alm: öffentliche Ferie n- und Sportei
kamu kurumlarına ait bu kurumların personelinin düşük ücretle tati l yapmaları için kurulmuş yazlık tesis

kaplıca izni
ing: thermal spring exploitation fra: licence d'exploitation des sour alm: Th ermalquellen- Konzession
bir termal kaynağın tedavi amaçlı b ir tesiste kullanımı için TC Sağlık Bakanlığı'nca verilen izin

Kâr
ing: profit fra: profit alm: Profit
herhangi bir ekonomik olayda bir av antaj kazanç yarar veya maddî değerdeki artışı ifade eden kavram

Karantina
ing: quarantine fra: quarantaine alm: Quarantäne
bulaşıcı bir h astalığın yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan tecrit

Karasuları
ing: territorial waters fra: eaux territoriales alm: Hoheitsgewässer
bir devletin kıyıları boyunca egemenliği altında tuttuğu su şeridi

Karavan
ing: caravan fra: caravane alm: Wohnwagenanhänger
ev şekl inde düzenlenmiş açık havada kalmaya elverişli römorku bulunan veya motorla çekilebil en turizm taşıt aracı

karayolu haritası
ing: road map fra: c arte routiére alm: Straßenkarte
yerleşim yerlerini aralarındaki mesafeleri v e ulaşım yollarını gösteren bir düzlem üzerine basılmış harita

Kargo
ing: cargo fra: cargaison alm: Fracht
genellikle uçak ya da öteki taşıt araçları ile gönderilen ufak paket veya eşya

kargo etiketi
(ing: cargo label fra: étiquette de cargaison alm: Frachtetikett)
kargonun üzerine yapıştırılan konşimento numarasının ağırlığının ve varış noktasını n belirtildiği etiket

kargo uçağı
ing: cargo plane fra: avion cargo alm: Frachtflugzeug
yük nakleden kısmen yolcu da taşıyan uçak

karşılıksız turizm talebi
ing: latent tourism demand fra: demande latente de tourisme alm: offenbleibende Tourismusnachfra
karşılayacak uygun bir ürün bulu nmayan turizm talebi

kart anahtar
ing: keycard fra: passe magnét ique alm: Schlüsselkarte
kredi kartlarına benzeyen manyetik özelliği olan o tel odaları veya gemi kabinleri için güvenlik nedeni ile anahtar yerine kullanılan küçü k plastik kart

Kartografya
ing: cartography fra: cartographie alm: Kartographie
haritacılık

Kartpostal
ing: postcard fra: c arte postale alm: Postkarte
ince kartondan yapılmış bir yüzü resimli diğer yüzü not ve adres yazmak için açık bırakılmış posta kartı

kat görevlisi
ing: roommaid or valet fra: femme de chambre fi valet de c alm: Etagend iener
otellerde odaları temizleyen ve düzenleyen bayan veya erkek eleman

katalitik turizm kalkınması
ing: catalytic tourism development fra: développement de tourisme catal alm: katalysierende Tourismusentwick
belirli bir kişi veya kuruluşun yatırımı esas alınarak onun çevresinde geliştirilen girişimler bütünü

Katalog
(ing: catalogue fra: catalogue alm: Katalog)
kitaplıktaki yayınları veya belli bir daldaki gereçleri nitelikleri bakımından tanıtmak ve arandıklarında bulunmalarını sağlamak için yer numaralarını belirterek h azırlanmış kitap defter veya fişten oluşan bütün fihrist

Katamaran
(ing: catamaran fra: catamaran alm: Katamaran)
iki gövde üzerine o turtulmuş tekne

katı atık
ing: solid waste fra: déchet solide alm: Festabfall
katı özelliklerini taşıyan her türlü atık madde

katılım bildirgesi
(ing: itinerary participation instruc fra: confirmation du p rogramme alm: Teilnehmerinstruktion)
yolculara veya temsilcilere gönderilen seyahat organizasyonuna ilişkin tarih zaman ve diğer ayrıntılı bilgileri teyit eden mektup

katlı otopark
ing: floor parking fra: parking à étages alm: Parkhaus
otomobillerin park etmesi için özel olarak yapılmış çok katlı yapı

katma değer
ing: value added fra: valeur ajoutée alm: Mehr wert
bir kuruluş için ürettiği mal veya hizmet fiyatının o mal veya hizmeti kendisine devredenlere ödediği miktarı aşan kısmı

katma değer vergisi
ing: value added tax fra: taxe sur la valeur ajoutée alm: Mehrwerts teuer
hizmet veya bir malın üretim ve dağıtım safhalarında her bir aşama iç in eklenen değere idarenin getirdiği vergi

katma değer yaklaşımı
ing: value added approach fra: partenariat pour le produit tou alm: Annäherungsmethode für Mehrwert
turizm ürününün tek bir kaynaktan oluşturulması yerine bölgesel katkılarla zenginleştirilmesi yöntemi

kaya mezarlığı
ing: rock cemetery fra: tombe rupestre alm: Felsengrab
eski çağlarda kayalara oyula rak yapılmış mezar topluluğu veya bunların kalıntıları

kayak asansörü
ing: ski lift fra: remonte-pente alm: Skilift
kış sporları istasyonl arında kayakçının tek ya da çift yayla asılarak karlı bir yamacı zahmetsizce çık masına yarayan sistem

kayak pisti
ing: ski run fra: piste de s i alm: Skipiste
kar üstünde sportif amaçla düzenlenmiş iniş yolu

kayak turizmi
'kayak' denilen eskimo tipi tekne ile yapılan su sporunu konu alan özel ilgi seyahatlerinin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Kayık hane
ing: boathouse fra: garage à bateaux alm: Boothaus
kayı kların çekildiği korunduğu üstü örtülü yer

kayıp eşya
ing: lost property fra: objet trouvé alm: verlorengegangener Gegenstand
kayıp çalınmış veya yanlış adrese gönderilmiş eşya

kılavuz arabası
ing: leading car fra: car-pilote alm: Leitwagen
kişi veya grupla ra yol gösteren ve içinde bir rehberin bulunduğu araba

Kilim
ing : kilim woven matting fra: kilim alm: Kelim
döşeme divan gibi yerlere serilen genellikle desenli havsız kalın kıl veya yün dokuma

kına
ing: henna night fra: soirée de henné dans la traditi alm: Henna-Nacht
düğünden bir gece önce bayanların kendi aralarında gelinin parmaklarına k ına yakarken kız evinde yapılan geleneksel eğlence

kır oteli
(ing: countryside hotel fra: gîte rural alm: regional/bäuerlich eingerichtet)
bölgesel ya da kırsal nitelikteki otel

kır yemeği
ing: picnic fra: piquenique alm: Picknick
dışarıda genellikle kırda çimler üzerine oturularak yenilen yemek

Kiralamak
ing: leasing fra: ******** alm: mieten
kira ile tutmak

kiralık oto hizmeti
ing: rent a car service fra: service de ******** de voitures alm: Le ihwagendienst
belirli bir süre için bir sözleşme çerçevesinde şoförlü veya şoförsüz olarak tutulan taşıt

kiralık otobüs servisi
ing: rent a bus service fra: service de ******** de cars alm: Leihbusdienst
şoförlü veya şoförsüz minübüs veya otobüslerin bir sözleşme ile özel olarak kiralanması işi

kırılacak eşya
(ing: fragile fra: fragile alm: zerbrechliche Ware)
kolay ve çabuk kırılan eşya

Kirlilik
(ing: pollution fra: pollution alm: Verschmutzung)
insan yaşamının gerektirdiği faaliyetler sonunda halkın yoğun olduğu yerlerde çevrenin havanın suyun yiyeceklerin kirlenmesi gürültü ve kötü kokuların oluşması

kırmızı halı uygulaması
(ing: red carpet treatment fra: dérouler le tapis rouge alm: rotokollstufe Roter Teppich)
protokol gereği özel formalite biçimi

kırsal turizm
(ing: rural tourism fra: tourisme rural alm: Ruraltourismus)
gelişmiş ülkelerin modern yaşamından bunalanlar için bir alternatif olarak ortaya çıkan kış şartlarına uyum sağlamayı ve kırda yaşayanlarla birlikte üretim faaliyetleri etkinliklerine katılmayı esas alan turizm türü

kısa mesafe mekik servisi
ing: shuttle service fra: service de nave te alm: Pendelverkehr
iki yakın nokta arasında sürekli taşıma hizmeti verme şekli

kısa süreli ikamet
(ing: transient stay fra: halte alm: Kurzau enthalt)
asıl destinasyona giderken güzergâh üzerindeki bir yerde yapılan kısa süreli mola

kısa tatil
(ing: short break fra: vacances court es fpl alm: Kurzurlaub)
sadece birkaç gün süreli tatil

kitle iletişimi
(ing: mass communication fra: communication de masse alm: Ma ssenkommunikation)
halka basın yayın yoluyla bilgi dağıtma

kitle iletişim aracı
(ing: mass communication means fra: moyen de communication de masse alm: Massenkommunikationsmittel)
bir toplumda kişilerin haber almasını sağlayan televizyon radyo gazete dergi İnternet gibi araçlar bütünü

kitle iletişim kurumu
(ing: mass communication institution fra: institution de communication de mass alm: Institution für Massenkommunika)
bir toplumda kişilerin haber almasını sağlayan televizyon radyo gazete dergi gibi araçları işleten kurum

kitle turisti
(ing: mass tourism co nsumer fra: consommateur de tourisme de mas alm: Massentourismusverbrauc her)
tur operatörleri tarafından kitle turizm esasına göre düzenlen en turlara katılan kişi

kitle turizmi
(ing: mass tourism fra: tour isme de masse alm: Massentourismus)
önceden organize edilmiş her şey dahil götürü fiyatı belli grup halinde ve devamlı olarak belirli yerlere seyahat organiz atörü firmalarca düzenlenen turizm türü

kitle ulaştırma kurumu
(ing: mass transportation institution fra: entreprise de transport communication alm: Mas sentransportorganisation)
bir toplumda insanları toplu halde bir yerden başka bir yere taşıyan vapur tren otobüs metro uçak gibi araçları işleten kurum

kıyı kenar çizgisi
ing: shore edge line fra: ligne de rivage alm: natürliche Küstenbildung
deniz tabiî ve sunî göl ve akarsularda kıyı çizgisinden sonraki kara yönünden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk çakıllıkkayalık taşlık sazlık bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı

kıyı oteli
(ing: resort hotel fra: hôtel balnéaire alm: Strandhotel)
dinlenmek deniz ve güneşten yararlanmak isteyenlerin konakladıkları otel türü

kıyı turizmi
(ing: coastal tourism fra: tourisme balnéaire alm: Küstentourismus)
denize bakan arazilerin gelişmesini etkileyen deniz suyu etkinliklerinden yararlanma turizmi

konaklama sektörü
(ing: accommodation sector fra: hôtellerie alm: Beherbergungssektor)
otel motel pansiyon tatil köyü vBulletin işletme sektörünün tümü

kongre merkezi
(ing: congress center fra: palais de congrès alm: Kongreßzentrum)
kongre vBulletin toplantıların düzenlendiği yer

kongre öncesi veya sonrası tur
(ing: pre/post convention tour fra: extension alm: Vor/Nachkongreßtour)
kongre ana programının önüne veya sonuna eklenen istekliler tarafından ekstra bir ödemeyi gerektiren tur

kongre turizmi
(ing: convention tourism fra: tourisme de congrès alm: Kongreßtourismus)
kongre konferans seminer toplantı gibi amaçlarla yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Konjonktür
(ing: conjuncture fra: conjoncture alm: Konjunktur)
ekonomik hayatın yükselme ve alçalma yönünde gösterdiği inişli çıkışlı dalgalı hareketlerin tümü

Konkord
ing: concorde fra: concorde alm: Concorde
supersonic yolcu uçağı

Konşimento
ing: airway bill bill of lading fra: connaissement alm: Frachtkostenrechnung
kargo sevk belgesi

Konsolos
ing: consul fra: consul alm: Konsul
yabancı ülkelerdeki vatandaşların belirli konulardaki başvurularının gerektirdiği işlemleri yapmak üzere devletin yurtdışına atadığı görevli

Konsolosluk
ing: consulate fra: consulat alm: Konsulat
konsolosluk işlemlerinin yürütüldüğü bina

konsome kâse
ing: consomme cup fra: tasse à consommé alm: Suppenschale
et suyu ya da tanesiz çorbaların servisinde kullanılan iki kulplu porselen kap

Konteyner
ing: container fra: container alm: Container
içerisine kargoların konduğu her türlü kap

kontinental kahvaltı
ing: continental breakfast fra: petit déjeuner continental alm: Kontinentalfrühstück
sıcak içeceklerden biri meyve suyu tereyağı reçel ve ekmekten oluşan kahvaltı

kontrol kulesi
ing: control tower fra: tour de contrôle alm: Kontrollturm
uçakların iniş ve kalkışlarını düzenleyen kule

Konvoy
ing: convoy fra: convoi alm: Konvoi
aynı yere gitmekte olan taşıt araçları veya yolcu grubu kafile

KöGoogle Page Rankingü
ing: bridge fra: pont alm: Brücke
bir engelle birbirinden ayrılmış iki yakayı birleştiren veya trafik akımının diğer bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan yapı

Koruma
ing: conservation fra: conservation alm: Konservierung
tarih veya sanat değeri taşıyan yapıların ya da kent parçalarının yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli önlemleri alma

koruma amaçlı imar plânı
ing: reconstruction plan for protect fra: plan de reconstruction à but de alm: wertschützender Bebaungsplan
kültür ve tabiat varlıklarının korunması mevzuatına göre korunmaları ilân edilen yerlerde yapılan imar plânı

koruma bölgesi
ing: protection area fra: zone de protection alm: Naturschutzgebiet
kültür ve tabiat varlıklarının korunması mevzuatına göre koruma altına alınan alan

Köşk
ing: pavillion fra: pavillon alm: Villa
bahçe içinde yapılmış gösterişli ev

Kozmopolit
ing: cosmopolitan fra: cosmopolite alm: Kosmopolit
çeşitli uluslardan insanları barındıran

kritik kitle
ing: critical mass fra: masse critique alm: Massenkriterium
turizmde uygulanabilirlik ve kârlılık gereği ulaşılması gereken niteliksel ve niceliksel talep düzeyi

kritik yoğunluk kavramı
ing: critical mass concept fra: concept de masse critique alm: Massenkonzeptkriterium
doğal değerlerin turizmde kullanımında yerel makamların alacakları kararları etkilemesi gereken yoğunluk limiti

kruvaziyer turizmi
ing: cruise tourism fra: tourisme de croisière alm: Kreuzfahrttourismus
gemiler ile iki veya daha fazla liman arasında yapılan turistik gezi

Kubbe
ing: dome fra: coupole alm: Kuppel
bir yapının küresel tavanı

Küçük Asya
ing: Asia Minor fra: Asie Mineure alm: Kleinasien
Anadolu

küçük destinasyon
ing: mini destination fra: mini destination alm: Zwischenziel
ulaşılması hedeflenen mekâna gitmeden önce turisti bir süre oyalayabilecek kısıtlı imkân ve aktiviteleri olan yer

küçük ölçekli işletme
ing: small business fra: petite entreprise alm: Kleinbetrieb
iş hacmi belli bir büyüklüğün üzerine çıkmayan aile geçimini sağlayacak boyutta işletme

kudret mesafesi
ing: power distance fra: distance de pouvoir alm: Machtabstand
kültürler ev sahibi ve ziyaretçi toplulukları arasında güç ve statü farklılıklarını koruma ve özendirme derecesi

Kulaç
ing: fathom fra: brasse alm: Faden
1830 cm lik özellikle suyun derinliğini ölçmek için kullanılan uzunluk ölçü birimi

kulaktan kulağa reklâm
ing: word -of-mouth advertising fra: bouche à oreille alm: Werbung von Mund zu Mund
tüketicilerin olumlu izlenimlerini anlatmaları yoluyla ürün ve hizmetlere talebin artması

kullanan öder-kirleten öder ilkesi
ing: who uses pays who pollutes pay fra: principe de pollueur payant alm: Verbraucher und Verschmutzer
bir yerdeki çevre kirlenmesinin giderilmesi için gerekecek maddî yükün o yeri kullanana ve çevreyi kirletene ait olması ilkesi

Külliye
ing: social complex fra: complexe à but social alm: Moscheenkomplex
bir camiin etrafında cami ile birlikte yapılmış medrese imaret sebil kütüphane hastane gibi yapıların tümü

Kültür
ing: culture fra: culture alm: Kultur
tarihî ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddî ve manevî değerler ile bunları yaratmada sonraki nesillere iletmede kullanılan araçların bütünü

kültür değişimi
ing: cultural exchange fra: échange culturel alm: Kulturaustausch
kendi kültüründen değişik kültürlere sahip yer yöre ve ülkelere seyahat yapan insanlarla onların gittikleri yerdeki insanların birbirlerinin kültürlerinden etkilenmeleri durumu

kültür evi
ing: cultural center fra: centre culturel alm: Kulturzentrum
kültür merkezi

kültür iletişimi
ing: cultural communication fra: communication culturelle alm: kulturelle Kommunikation
kültürel haberleşme

kültür şoku
ing: cultural shock fra: choc culturel alm: Kulturschock
turistlerin ya da yöre halkının karşı tarafın davranış biçimine gösterdikleri tepkilerin bütünü

kültür turizmi
ing: cultural tourism fra: tourisme culturel alm: Kulturtourismus
değişik kültürleri tanımak tarihî yer ve olayları incelemek için yapılan özel ilgi seyahatlerinin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

kültür varlığı
ing: cultural assets fra: patrimoine culturel alm: Kulturbesitz
tarih öncesi ve tarihî devirlere ait bilim kültür din ve güzel sanatlarla ilgili yer üstünde yer altında ve su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklar

kültür ve sanat eserlerinin kastı
ing: vandalism fra: vandalisme alm: Vandalismus
turistlerce müze ve ören yeri ziyaretinde tarihî değeri olan eserlerin kasıtlı olarak yaralanması veya çalınması

kültürel kibir
ing: cultural arrogance fra: arrogance culturelle alm: kulturelle Arroganz
turistlerin yöre halkının adetlerini hor görerek kendi kültürel kurallarını sürdürme ısrarı

kültürel kimlik
ing: cultural identity fra: identité culturelle alm: kulturelle Identität
bir kişi bir yer bir olay ya da bir eşya üzerindeki kültür özelliklerinin bütünü

kültürel miras
ing: cultural heritage fra: héritage culturel alm: Kulturerbe
bir ulusun nesilden nesile geçen tarihî ve toplumsal kalıntıları

kültürel tanıtım
ing: cultural information fra: promotion culturelle alm: kulturelle Bekanntmachung
bir ulusun nesilden nesile geçen tarihî ve toplumsal değerlerinin tanıtımı

Kümbet
ing: large tomb fra: monument funéraire alm: kleiner Kuppelbau
dört köşeli çok köşeli veya yuvarlak biçimli içten kubbe dıştan piramit veya konik külâhlı çadır sanatının mimariye geçmiş mezar yapıtı

küme yaklaşımı
ing: cluster approach fra: approche de groupe alm: Gruppenannäherung
ortak bir amaca yönelik değişik projelerin önceliklerinin gerçekleştirilmesi yolu ile toplu yarar sağlanması

Kür
ing: cure fra: cure alm: Kur
bazı hastalıkların tedavisinde belli yerde belirli bir süre kalmak suretiyle kullanılan yöntem ve tekniklerin tümü

küresel ısınma
ing: global warming fra: réchauffement global alm: globale Erwärmung
dünya yüzeyindeki ısının 'sera etkisi' sonucunda giderek artması ve buna bağlı olarak önemli iklim değişiklikleri meydana gelmesi şeklindeki coğrafî oluşum

Küreselleşme
ing: globalization fra: globalisation alm: Globalisierung
dünya üzerindeki ulusların ekonomi politika ve iletişim bakımlarından birbirine yakınlaşması bütünleşmeye doğru gitmesi

Kürsü
ing: lectern fra: chaire alm: Sprechpult
konferans salonlarında konferansı veren kişilerin konuşma yaptıkları üzerine konuşma notları vBulletin dökümanlarını koydukları konum olarak yüksekte bulunan konuşma yeri

Kurutma
ing: drying fra: drainage alm: Austrockung
deniz göl ve ırmak kıyılarına kanal set ve benzeri yapay engeller koymak yoluyla sığ yerlerdeki suların çekilmesini sağlama işi

Kurye
ing: courier fra: courrier alm: Kurier
turist gruplarına seyahatlerde eşlik eden ya da düzenlemeler yapan görevli

kuş gözlemciliği
ing: bird watching fra: ornithologie alm: Vogelbeobachtung
kuşların toplu olarak yaşadıkları yerlerde uzaktan özel gözetleme araçlarıyla onların günlük yaşamlarını inceleme ve bunun için yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Kuşet
ing: couchette fra: couchette alm: Liegebett
gemi veya trenlerde uygulaması olan duvara gömülü biçimde pratik bir yöntemle açılan yatak türü

Kutup Yıldızı
ing: North Star fra: Etoile Polaire alm: Polarstern
gök küresinin kutbuna en yakın olan Küçük Ayı takım yıldızının en ucunda bulunan kuzeyi belirleyen yıldız

Kuver
ing: cover fra: couvert alm: Gedeck
yemek düzenine göre masanın üzerine konulan servis malzemelerine verilen ad

kuver tabağı
ing: service plate fra: assiette de service alm: Servierplatte
yemek servisinden önce her kişi için masaya konulan büyük düz tabak

Kuzey Batı Avrupa Ülkeleri Bölgesi
ing: Regional Conference of North West fra: Conférence Regionale des Pays d alm: Regionale Konferenz der Nordwes
bölgedeki gelişmeleri plânlamak turizm alanında bölgesel yönetimler enstitüler arası işbirliği ve koordinasyonu sağlamak amacıyla 1955 yılında altı Benelux ülkesi arasında kurulan örgüt

Kuzey Kutbu
ing: North Pole fra: Pôle du Nord alm: Nordpol
dünyanın en kuzey noktası

Kuzeyli
ing: nordic fra: nordique alm: nördlich
İskandinav ülkelerinden olan

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



J


Jakuzi
ing: jacuzzi fra: jacuzzi alm: Jakuzzi
basınçlı su fışkırtan geniş küvet

jamboree
cümbüş
Eğlenti İngilizce'de daha çok izcilerin uluslararası ölçekteki büyük toplantıları için kullanılmaktadır

JATA
Japon Seyahat Acenteleri Birliği

jet uyumsuzluğu
ing: jet lag fra: desequilibre causee par le voya alm: Jetlag
vücut ritminin seyahatte zaman dilimlerine uyumsuzluk göstermesi

Joging
ing: jogging fra: jogging alm: Jogging
idman için yavaş koşma

junior suite
junior süiti
Yatakla oturulacak kısımların bir paravanayla birbirinden ayrıldığı büyük otel odası

Junket
Talih oyunları amacıyla düzenlenen paket tur seyahat terimi olarak şirket ödenekleri ile veya devlet imkanları ile yapılan keyif gezilerine verilen isim Kumarhane terimi olarak bol para harcayan müşterilere verilecek ücretsiz hizmetler örnek: ücretsiz otel odası vBulletin

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



I


IATA
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği

IATAN
Uluslararası Havayolları Seyahat Acente Ağı

IBTA
Uluslararası İş Seyahati Birliği

ICCA
Uluslararası Kongre ve Konferans Birliği

IFTO
Uluslararası Tur Operatörleri Federasyonu

IFTTA
Uluslar arası Seyahat ve Turizm Müdafileri Forumu

IFTWO
Uluslar arası Kadın Seyahat Organizasyonları Federasyonu

IIT
Bağımsız Kapsamlı Tur Standart paketlerle ihtiyacı karşılanamayan müşteri için yapılan "kişiye özel" düzenleme

ILAM
Boş Vakit ve Keyif Yönetimi Enstitüsü

ITAA
İrlanda Seyahat Acenteleri Birliği

ITM
Seyahat İşletmeciliği Kurumu

incentıve Tour
Teşvik gezisi

inclusive Tour Charter
Paket gezi müşterilerini taşıyan kiralanmış uçak

inclusive Tour Discount
Yemek ve otel gibi hizmetleri de içine alan bir taşıyıcı ya da tur düzenleyicisi tarafından tur dökümanı ile organize edilen ve tanıtılan tura başlamadan önce karşılığı ödenen seyahat için yapılan indirim

incoming Services
Seyahat acentalarınca dışarıdan gelen grupların ve kişilerin transferini yapmak konaklama birimlerine yerleştirmek yiyecek ve içecek ihtiyaçlarının karşılanması sırasında yardımcı olmak ülke içindeki turları düzenlemek ve bu arada günlük şehir içi turları organize etmek ve rehberlik hizmetleri vermek gibi işlerin yürütülmesi

infant
2 yaşın altındaki yolcu bebek Ücretin %10'u ödenir veya hiç ücret ödenmez

ingoing Services
Seyahat acentalarınca yurt içindeki turistler için yine yurt içine seyahatler organize edilmesi Yurt içinde düzenlenen değişik süreli turların ulaştırma konaklama yeme-içme günlük şehir turlarının ve rehberlik gibi hizmetlerin sunulması

interline Accounting
Hava taşıyıcıları arasındaki hesap işlemi

internal
Havaalanlarında uçakların dış hat seferlerini gösterir

international Provions
Bir taşıyıcının kendi ülkesi ile başka bir ülkeye ya da ülkeler arasındaki taşımalarına ilişkin koşullar

intraline
Bir hava yolu servisinde aynı havayolunun başka bir hizmet servisine transferi

issuing Carrier
Bilet düzenleyen taşıyıcı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.