Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kastamonuda, tatil

Kastamonuda Tatil

Eski 11-04-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kastamonuda Tatil



Kastamonu Külliyeleri

İsmail Bey Külliyesi (Merkez)



Kastamonu İsmail Bey Mahallesinde, Şeyhinşah kayası diye tanınan bir tepe üzerinde, meyilli bir arazide bulunan İsmail Bey Külliyesi cami, imaret, medrese, sıbyan mektebi, türbe, han ve hamamdan meydana gelmiştir Vakfiyesinde ayrıca kütüphane, ambar, mutfak ve fırın gibi yapıların da bulunduğu belirtilmektedir Külliye Candaroğulları beylerinden Kemaleddin İsmail Bey (1443-1461) adına XVyüzyılda yapılmıştır

Külliyeyi oluşturan yapılar caminin konumuna göre yerleştirilmiştir Cami, imaret, medrese ve han birbirlerine duvarla bağlanan bir avlu oluşturmaktadır Türbe de bu avlunun içerisindedir Külliyenin hamamı avlu dışında ve külliyenin batısında ayrı bir arsa üzerinde yapılmıştır

Cami:
Selçuklu nesihi ile yazılmış kitabesinden öğrenildiğine göre 1454 yılında İsmail Bey tarafından yaptırılmıştır Cami Erken Osmanlı mimarisinde görülen zaviyeli veya tabhaneli plan tipindedir Peş peşe aynı yükseklikte iki büyük kubbe ve öndeki kubbenin iki yanında ibadet mekanına birer küçük kapı ile açılan tonozlu mekanlardan meydana gelmiştir Mihrap önündeki kubbeli bölüm diğerine göre daha küçüktür Yan mekanlardan doğudaki, önündeki kubbeli mekanın genişliğine yakın ölçüdedir Batıdaki yan mekan ise güneye doğru biraz daha uzatılmış, birbirinden duvarla ayrılan iki bölümden meydana gelmiştir Bunların da üzeri sivri kemerlerle örtülüdür İbadet mekanını örten kubbeler sekizgen tuğla kasnaklar üzerine oturtulmuştur Caminin önünde beş kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır Bu kubbeler dört sütunla iki paye üzerine sivri kemerlerle oturtulmuştur Son cemaat yerinden ibadet mekanına giriş kapısının köşeleri duvara dayalı sütunlarla hareketlendirilmiş, kapının alınlığına da üç satırlı Arapça bir kitabe yerleştirilmiştir

İbadet mekanındaki peş peşe iki kubbeli mekan arasında zemin kotu farkı bulunmaktadır Bu bölümler 935x935 m ölçüsündedir Kubbeye geçişler de mukarnas dolgulu trompların yardımı iledir Mihrap oldukça sade ve alçıdan yapılmıştır Yine alçıdan yapılmış olan minberde de bezeme görülmemektedir

Caminin kuzeybatı köşesinde yer alan kesme taş minarenin gövdesi altta sekizgen, üstte de onaltıgen olarak yükselmektedir Tek şerefeli minarenin petek kısmı silindirik olup, üzeri basık bir külahla örtülmüştür

İmaret:
Caminin doğu ve batı yönüne, camiye bitişik olarak yapılan imaret ayrı bölümlerden meydana gelmiştir Bunlardan doğudaki büyük tonozlu bölüm külliyenin vakfiyesinde de belirtildiği gibi, misafirlerin yatması için yapılmıştır Yapının güney ve doğu duvarlarında alt sırada birer pencere, güneyinde üst sırada bir mazgal bulunmaktadır Kuzeybatı köşesindeki basık kemerli kapı ile de sofayla bağlantısı sağlanmıştır İmaretin batı tarafındaki mekan da mutfak, ambar ve fırın olarak iki bölümden meydana gelmiştir

Medrese:



Caminin kuzeyinde bulunan Medrese kesme taş ve moloz taştan yapılmış, tek katlı, açık avlulu ve iki eyvanlı bir plan tipi göstermektedir Medresenin kapısı üzerinde üç satırlı Arapça kitabesinden, Ebcet hesabına göre 1457 tarihi çıkarılmaktadır Avlunun güneyinde yer alan eyvanın üzeri kubbe ile örtülmüştür Batıdaki giriş eyvanı ile avluyu üç yönden çeviren odalar beşik tonozlarla örtülmüştür Avlu çevresindeki on hücrenin içerisinde birer ocak nişleri bulunmakta, ayrıca dışarıya da birer pencere ile açılmaktadır Medrese önündeki ahşap revaklar yıkıldığından günümüze gelememiştir

Sıbyan Mektebi:
Candaroğlu İsmail Beyin türbesinin kuzeybatısında bulunan sıbyan mektebi 1450x1450 m ölçüsünde ayrı bir avlu içerisinde yapılmıştır Avlu kapısı üzerinde 1514 tarihli bir kitabe bulunmaktadır Bu tarihe dayanan bazı araştırmacılar sıbyan mektebinin Osmanlı döneminde yapıldığını ileri sürmektedirler

Sıbyan mektebi iki sıra kesme taş, iki sıra tuğlanın örülmesi ile meydana gelmiş bir duvar yapısına sahiptir Kare planlı, kubbeli olan sıbyan mektebinde kubbeye geçiş istiridye kabuğu şeklindeki tromplarla sağlanmıştır Sıbyan mektebi 1514, 1766-1767 yıllarında onarılmıştır Bu onarımlar sırasında da orijinalliğinden kısmen uzaklaşmıştır

Türbe:
Caminin kuzeybatısında bulunan türbeyi, Candaroğlu İsmail Bey kendisi ve yakınları için yaptırmıştır Ancak, Fatih Sultan Mehmet tarafından Filibeye gönderildiğinden buraya gömülememiştir Bu nedenle de kapısı üzerindeki kitabe yeri boş bırakılmıştır

Türbe kesme taştan 980x980 m ölçüsünde kare planlıdır Üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür Silmeler ile dikdörtgen çerçeve içerisine alınan giriş kapısının köşeleri duvara yapışık küçük sütunlarla yumuşatılmıştır Giriş kapısı basık kemerlidir Türbe duvarlarında birer dört köşe pencere ile kubbe kasnağında da dört küçük mazgal penceresi bulunmaktadır Türbe içerisinde on bir mezar bulunmaktadır Bunlardan beşi, Seyyid Alaaddin, Mevlana Safiyuddin, Emir İshak Bey, Aşre Hatun ve Azade Hatuna aittir Diğer mezarların kitabeleri bulunmamaktadır

Han:
İsmail Bey Külliyesinin kuzeyinde yer alan ve halk arasında Deve Hanı olarak isimlendirilen bu hanın kitabesi bulunmamaktadır Ancak vakfiyesi göz önüne alınırsa, bu hanın 1454-1457 yıllarında yapıldığı sanılmaktadır

Kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılmış, 1375x2095 m ölçüsünde dikdörtgen planlıdır İki bölümlü olan yapıda her bölümün üzeri örtülüdürGüney cephesinin ortasında basık kemerli bir kapısı olup, burada aydınlık feneri olan bir kubbe ile örtülü mekana geçilmektedir İki yanında zeminden yüksek, kare planlı, üzerleri sivri tonozla örtülü iki ayrı mekan bulunmaktadır Güney yönündeki ocak nişleri ve bacası ile yolculara ayrılmıştır Girişin ekseninden sivri kemerli kapı ile de kuzeydeki dikdörtgen planlı, kapalı ahıra geçilmektedir

Hanın 1952 yılında çatısı yenilenmiş, 1990-1992 yıllarında da restore edilmiştir

Hamam:
İsmail Bey Külliyesine gelir sağlamak için yaptırılmış olan hamamın kitabesi bulunmamaktadır Ancak vakfiyesi dikkate alındığında 1454-1457 yıllarında yapıldığı sanılmaktadır Külliyenin batısında yer alan bu hamam, doğu-batı doğrultusunda arsaya yerleştirilmiştir

Kesme taş duvarlı olan hamamın üst örtüsü tuğladandır Hamam soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Bu üç bölüm de 630x670 m ölçüsünde, içten kubbeli, ahşap tavanlı olup, kiremitli bir çatı ile de üzeri örtülmüştür Soyunmalık kısmı eski ev mimarisini yansıtmaktadır Ilıklığın ortasında küçük bir kubbe, yanlarında da sivri kemerli tonozlar bulunmaktadır Sıcaklık bölümü iki eyvanlıdır Batısına kare planlı ve kubbeli iki halvet hücresi eklenmiştir Bunların arkasına dikdörtgen planlı, tonoz örtülü külhan yerleştirilmiştir

Hamam 1990-1993 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir

Nasrullah Külliyesi (Merkez)



Kastamonu il merkezinde bulunan bu külliye, Sultan IIBeyazıt döneminde Nasrullah Kadı tarafından 1506 yılında yaptırılmıştır
Bu cami büyük olasılıkla daha önce burada bulunan Selçuklu dönemine ait bir ulu caminin yerine yapılmış olmalıdır Bu konuda araştırma yapan YrdDoçZKenan Biliciye göre; Selçuklu devrinde yapılmış olan bu cami ya büyük ölçüde tahrip olmuş, ya da bir süre sonra ihtiyaca cevap verememiştir Bunun üzerine XVIyüzyılda arsası üzerine bugünkü yapı yapılmıştır

Zamanla yapı topluluğu bazı eklerle genişletilmiştir Külliye içerisinde başta Münire (Bayraklı) Medresesi olmak üzere şadırvan ve köprü bulunmaktadır Tapı topluluğu 1746,1876 yıllarında onarılmış, 1945te de alçı pencereleri tümüyle değiştirilmiştir



Kastamonunun önemli yapılarından olan külliyenin camisi; çok kubbeli ulu cami tipinde Osmanlı yapılarından bir örnektir Moloz ve kesme taştan yapılan caminin kuzeyinde on sütunlu, yedi kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır İbadet mekanı ilk yapıldığı zaman altı kubbe ile örtülü iken, sonradan cami genişletilmiş üç kubbe daha ilave edilerek bugün dokuz kubbesi bulunmaktadır Bu kubbeler pandantiflerin yardımıyla sivri kemerler üzerine oturmuştur Caminin mihrabı oldukça sade, minberi ise Kastamonuya özgü ağaç işçiliğinden güzel bir örnektir Üzeri birbirine geçme geometrik motiflerle bezenmiştir XVIIIyüzyılda cami iki büyük onarım geçirmiş, XIXyüzyılda son cemaat yeri yenilenmiştir

Caminin kuzeyinde bulunan şadırvanı Kadı Nasrullah yaptırmıştır Kadı Nasrullahın aynı zamanda Kastamonuda Nasrullah Köprüsü ile Araba pazarında bir de çifte hamam yaptırıp bu camiye vakfettiği vakfiyelerinden öğrenilmektedir Şadırvan köşe payeleri ve sütunlar üzerine oturan dikdörtgen bir yapı olup, kasnaklı iki ayrı kubbesi ile dikkati çekmektedir



Yapı topluluğunun medresesi caminin güneyinde yer almakta olup, Reis-ül Küttap Hacı Mustafa Efendi tarafından 1824 yılında yaptırılmıştır

Kesme taştan yapılmış olan bu medrese at nalı şeklindeki avlu etrafında sıralanmış 23 odadan meydana gelmiştir İki katlı medresenin üzeri çatı ile örtülüdür Odaların içerisinde ocak, baca ve avluya açılan birer kapısı vardır Medresenin günümüzde alt katına dükkanlar sıralanmıştır İkinci katta yuvarlak kemerli odalar bulunmaktadır Önü revaklı ve kubbeli olan bu medrese yakın tarihlerde onarılmış ve turizm amaçlı El Sanatları Çarşısına dönüştürülmüştür

Yakup Ağa Külliyesi (Merkez)

Kastamonu Alaca Mescit Mahallesinde bulunan Yakup Ağa Külliyesini Kanuni Sultan Süleymanın Kilercibaşısı Yakup Ağa 1547 yılında yaptırmıştır Yapı topluluğu cami, medrese, sıbyan mektebi, imaret ve misafirhaneden meydana gelmiştir

Külliyenin camisi, kesme taştan kare planlıdır Üzeri pandantifler üzerine oturmuş, merkezi bir kubbe ile örtülüdür Caminin önünde üç kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır Son cemaat yerinden cami içerisine açılan portal dikdörtgen çerçeveli olup, silmelerle sınırlanmış, yuvarlak kemerli ve üzeri stalaktitlidir Kastamonu camileri arasında gösterişli portali olan bir yapıdır Portalin üzerinde de kitabesi bulunmaktadır Caminin kapıları ve pencere kapakları Kastamonuya özgü ağaç işi örneklerindendir

Caminin yanındaki taş kaide üzerinde yuvarlak gövdeli, tek şerefeli minaresi bulunmaktadır

Caminin kuzeyinde bulunan medrese, kesme taştan yapılmış, avlu etrafında sıralanmış odalardan meydana gelmiştir Bu plan üslubu Osmanlı mimarisinde belirli bir tipe uymamaktadır Avluyu çeviren revaklar mermer sütunlu ve yuvarlak kemerlidir Medrese girişinde üzeri kubbeli dört oda, güneyinde de tonoz örtülü sekiz odası bulunmaktadır

Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi (Merkez)

Kastamonu Mustafa Fakih Mahallesinde, Hisarardı Mevkiinde bulunan bu yapı topluluğunu Sultan IIIMuradın hocası Şücaiddün Efendi 1575 yılında yaptırmıştır Yapı topluluğu cami, türbe, şadırvan, kütüphane ve bir de ahşap konaktan meydana gelmiştir

Yapı topluluğu değişik zamanlarda yapılan eklerle tümüyle özgünlüğünü yitirmiştir

Kesme taş ve tuğladan yapılmış olan topluluğun camisi, dikdörtgen planlı, üzeri ahşap çatılıdır Mihrap ve minberi bir özellik göstermemektedir Cami önünde şadırvanı bulunmaktadır

Benli Sultan Külliyesi (Merkez)

Kastamonu il merkezine 30 km uzaklıkta Ahlatköyünde (Lat Köyü) benli Sultan Mahallesinde bulunan bu külliyeyi, Yavuz Sultan selim döneminde yaşamış olan Mutasavvıf Benli Sultan 1515-1520 yıllarında yaptırmıştır Yapı topluluğu cami, türbe, medrese, kütüphane ve misafirhaneden meydana gelmiştir Bu yapılardan medrese ile kütüphane günümüze ulaşamamıştır

Yapı topluluğu moloz taş ve tuğladan yapılmıştır Cami kare planlı olup, üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür Kubbeye geçiş Türk üçgenleri ile sağlanmıştır Önünde son cemaat yeri bulunmaktadır Mihrap ve minberi orijinalliğinden uzaklaşmıştır Caminin yanında taş kaide üzerinde, yuvarlak gövdeli kesme taştan tek şerefeli minaresi bulunmaktadır

Caminin önünde bulunan Benli Sultanın türbesi kesme taş ve tuğla dizili olup, kare planlı üzeri de kubbe ile örtülüdür Misafirhane özelliğini yitirmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Kastamonuda Tatil

Eski 11-04-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kastamonuda Tatil



Kastamonu Bedesteni

Cem Sultan (Karanlık) Bedesten (Merkez)

Kastamonuda eski Tellal Pazarında, günümüzde İç Terziler Sokağında bulunan bu bedesteni Fatih Sultan Mehmetin oğlu Cem Sultan Kastamonuda Sancak Beyi olarak bulunduğu sırada, XVyüzyılın sonlarına doğru yaptırmıştır

Karanlık Bedesten aynı zamanda Cem Sultan Hanı olarak da anılmaktadır Han moloz taş ve kesme taştan yapılmış, kare planlı bir yapıdır Hanın iç kısmı kütlevi iki ayak ve kemerlerle kare planlı birbirinin eşi dokuz bölüme ayrılmıştır Her bölümün üzeri birer kubbe ile örtülmüştür Bedestenin iç ve dış duvarlarındaki dükkanların büyük bir bölümü ortadan kalkmış ve günümüze gelememiştir Yapının restorasyonu halen sürmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Kastamonuda Tatil

Eski 11-04-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kastamonuda Tatil



Kastamonu Hamamları

Frenkşah Hamamı (Merkez)

Kastamonu Çarşısı içerisindeki bu hamamı Frenkşah Cemalettin Efendi 1262 yılında yaptırmıştır

Hamam kadın ve erkekler kısmı olarak çifte hamam düzeninde bir planda yapılmıştırKesme taş ve moloz taştan yapılan bu hamam günümüzde harap durumdadır Günümüze gelebilen ve büyük bir kısmı toprak altında bulunan kalıntılarından soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden oluştuğu, kadın ve erkekler bölümlerinin aynı plan düzeninde olduğu anlaşılmaktadır

Vakıf Hamamı (Merkez)

Kastamonuda bulunan Vakıf hamamını Yavuz Sultan Selimin hocası Halim Çelebi 1514 yılında yaptırmıştır

Moloz taş ve kesme taştan yapılmış olan hamam, soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Her bölümün üzeri pandantifli tuğladan ayrı ayrı kubbelerle örtülmüştür Kubbelerin dışında kalan bölümler tonozlarla kapatılmıştır Külhan kısmı ise günümüze gelememiştir

Araba Pazarı Hamamı (Merkez)

Kastamonuda bulunan Araba Pazarı hamamı, Nasrullah Camisinin vakfı olarak Nasrullah Paşa tarafından çifte hamam plan düzeninde yaptırılmıştır

XVIyüzyılın ilk yarısına tarihlenen bu hamam moloz taştan yapılmıştır Erkekler kısmının soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümleri pandantifli kubbelerle ile örtülmüştür Kadınlar kısmının soğukluğu tonozla, diğer bölümleri de kubbe ile örtülmüştür

İsmail Bey Hamamı (Devrekani)

Kastamonu Devrekani ilçesi, İsmail Bey Mahallesinde, İsmail Bey Camisinin yanında bulunan bu hamamı, Candaroğullarından İsmail Bey (1443-1461) yaptırmış ve camiye vakfetmiştir

Hamam moloz taştan yapılmış, soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Soğukluk bölümü 320x320 m ölçüsünde kare planlı olup, üzeri kubbe ile örtülmüştür Buradan ılıklığa ve sıcaklık bölümüne geçilmektedir Sıcaklık bölümünün üzeri de kubbe ile örtülüdür İç kısımdaki eyvanlara halvet hücreleri yerleştirilmiştir

Hamam Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinden mahkeme ile Devrekani Belediyesi mülkiyetine geçmiştir Günümüzde harap ve kullanılmaz durumdadır

Çayırcık Hamamı (Devrekani)

Kastamonu Devrekani ilçesi, Çayırcık Köyünde bulunan bu hamamın ne zaman yapıldığı bilinmemektedir Halk arasında Gelin hamamı olarak isimlendirilen hamam, soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden oluşmuştur

Moloz taştan yapılmış olan hamamın 900x800 m ölçüsünde, kareye yakın dikdörtgen planlı ahşap bir soyunmalık bölümü bulunmaktadır Buradan 2,5 m uzunluğundaki bir girişten sonra 900x800 m ölçüsünde sıcaklık bölümüne geçilmektedir Sıcaklığın üzeri kubbeli olup, yine üzerleri kubbeli üç halvet burada yer almaktadır Hamam günümüzde özel mülkiyette olup, harap durumdadır

Şişmanoğlu Hamamı (Devrekani)

Kastamonu Devrekani ilçesinde bulunan bu hamamın kitabesi bulunmadığından yapım tarihi ve banisi bilinmemektedir Günümüzde yıkık ve harap durumdadır

Hamamın moloz taştan yapılmış olması dışında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır

Muzafferüddin Bey Hamamı (Taşköprü)

Kastamonu Taşköprü ilçesinde bulunan bu hamamı XIIIyüzyılda Çobanoğulları döneminde Muzaferüddin Yavlak Aslan yaptırmıştır Daha sonra bu hamam oradaki cami ve medreseye vakfedilmiştir

Hamam moloz taştan yapılmıştır Soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Soğukluktan sonra girilen ılıklık kısmının ortası kubbeli, yanları da tonozludur Sıcaklık kısmı birbirini izleyen iki kubbe ile örtülmüştür Hamam günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir

Yeni Hamam (Taşköprü)

Kastamonu Taşköprü ilçe merkezinde bulunan bu hamamı kimin ve ne zaman yaptırdığı konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır

Moloz taştan yapılan bu hamam soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiş olup, üzeri kubbe ile örtülü idi Hamamın soğukluk kısmı 420x270 m ölçüsünde olup ahşaptandır Hamam günümüzde halen işlevini sürdürmektedir

Kastamonuda bu hamamlar dışında il merkezinde Ferhat Paşa Hamamı, Yeni Hamam, Saray Hamamı, Kale Hamamı ve Yakup Ağa Hamamı bulunmaktadır Taşköprü Tabakhane Mahallesindeki Muzaferüddin Yavlak Aslanın yaptırdığı hamam ise günümüze gelememiştir

Tekke Hamamı (Tosya)

Kastamonu Tosya ilçesi, Hocaimat Mahallesinde bulunan bu hamamı Şeyh İsmaili Rumi yaptırmıştır Hamam XVIIyüzyılın ortalarına tarihlendirilmektedir

Klasik Osmanlı hamamları arasında tek hamam olarak nitelendirilen gruptandır Moloz taştan yapılmış olan hamam, soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Hamam içerisindeki taştan bir aslan ağzından suların akması başlıca özelliğidir Ayrıca hamama Şeyh Kurnası adı verilen bir de oda eklenmiştir

Büyük Hamam (Tosya)

Kastamonu Tosya ilçesinde, çarşı içerisindeki bu hamamın, Candaroğullarından İbrahim Beyin yaptırdığı sanılmaktadır

Moloz taştan yapılmış olan hamam, soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Hamam 1932 yılında yanmış, 1943 yılında depremden zarar görmüş, orijinalliğini bütünü ile yitirmiştir Günümüzde onarılmış olup halen kullanılmaktadır

Küçük Hamam (Vıkvık Hamamı) (Tosya)

Kastamonu Tosya ilçesinde, çarşı içersisinde bulunan bu hamamın ne zaman yapıldığı konusunda bir bilgi bulunmamaktadır Rastlantı sonucu, kazı sırasında bulunan hamam Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiş ve orijinalliğini bütünüyle yitirmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Kastamonuda Tatil

Eski 11-04-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kastamonuda Tatil



Kastamonu Sivil Mimari Örnekleri



Kastamonu sivil mimarisi, kent dokusu, tarihi yapıları ve evleri ile birlikte Osmanlı yerleşimini günümüze kadar koruyabilmiştir Kastamonuda Selçuklu, Candaroğulları ve Osmanlı dönemlerine ait yapılar bir arada toplanmıştır Kentin vadi yamaçlarına yayılan sivil mimari örneklerinin sıralandığı sokaklar, doğal konuma uygun olarak bazen basamaklar halinde, bazen de dar yollar halindedir Bu alanlarda sıralanan evlerin önleri veya arkaları bahçeler içerisine bakmaktadır Böylece yerleşim doğa ile bütünleşmiştir

Kastamonu evleri geleneksel pederşahi Osmanlı aile tipine uygun biçimde, çok odalı olarak yapılmışlardır Çoğu kez üç kuşağın birlikte yaşadığı bu evlerde en az altı oda bulunmaktadır Kastamonu evleri Anadolu evleri ile İstanbul evleri arasında bir geçiş olarak da nitelenmektedir



Kastamonuda günümüze gelen evlerin çoğunluğu iki katlı yapılar halindedir Bunların % 80i ahşap, % 10u yığma tuğladır Ancak günümüzde il merkezi ile Dereboyu arasındaki kesimlerde Kastamonu Deresinin doğusundaki son yıllarda yapılan betonarme, çok katlı yapılar kentin eski dokusu ile büyük çelişki yaratmaktadır Kastamonu evlerinde ahşabın çokça kullanılmış olmasına karşılık temeller taştandır ve ilk katlar dışa kapalıdır Üst katlarda duvarlar yer yer kerpiç ve tuğlaların arasında dikey ve yatay hatlarla desteklenmiştir Evlerin ikinci katları ve üçüncü katları çoğunlukla çekme kat biçiminde olup, dışarıya doğru çıkıntılıdır Kastamonu evlerinin bir özelliği de üçgen biçimli saçak altı katlarıdır



Evlerin zemin katları odunluk, ahır ve düz yaygı yapımının ve dokumacılığın ağırlık kazanmasından ötürü de atölyelere ayrılmıştır Arka bahçede ise fırın, kümesler ve kuyu bulunmaktadır Çoğu kez fırınlar zemin kattan dışarıya çıkıntı yapan bir bölüm halindedir Üst katlar günlük yaşama ayrılmış, oturma ve yatak odaları burada sıralanmıştır Odaların tümü geniş bir sofaya açılırlar Odalar kare veya dikdörtgen planlı olup, ahşap tavanları oldukça yüksektir Odalar içerisinde yüklükler, gusülhaneler ve ocaklar bulunmaktadır Başoda denilen odada ocakların en büyüğü, diğerlerinde de daha küçük olanları bulunmaktadır Mutfakta ise ısınma veya yemek pişirme amaçlı ayrı büyük bir ocak vardır



Evlerin dışa açılan yüzlerine pencereler, silmeler, çıkmalar ve geniş saçaklar yerleştirilmiştir Kiremit örtünün altı tahta döşelidir Saçak uçlarında kiremitlerin kaymaması için yelkovan denilen destekler yapılmıştır Çoğunlukla üst katlarda pencerelerin çok daha fazla olduğu görülmektedir Bu pencereler ince ve uzun şekillerdedir Bunların bazıları dikdörtgen, bazıları da yuvarlak kemerler içerisine alınmıştır Katlar arasında silmeler, çıkmalar ve dışarıya çıkıntı yapan bölümleri taşıyan konsollar da bulunmaktadır

Evlerin hemen hemen bütünü kiremit örtülü çatı ile kaplıdır Geniş saçaklar yöre evlerinin en belirgin özelliğidir Ayrıca Kastamonu yöresinin yağışlı olmasından ötürü de yağmur oluklarına ayrı bir önem verilmiştir Çörten diye isimlendirilen bu olukların üzerleri veya uçları hayvan başı geometrik ya da bitkisel motiflerle bezenmiştir



Kastamonu yöresinde ağacın bol olmasından ötürü oldukça geniş bir ağaç işçiliği ile karşılaşılmaktadır Evlerin ana girişlerindeki kapılar, pencere kanatları, katları birbirinden ayıran silmeler, çıkma ve balkonlar, saçak altları ve köşe direkleri de ağaç işçiliğinin ortaya koyduğu en güzel bezemelerle süslenmiştir Evlerin içerisinde kapı kanatları, dolaplar, ocak çevreleri, tavanlar, basamaklar, tırabzanlar, parmaklıklarda da yaygın biçimde bezemeye rastlanmaktadır Ayrıca yörede bunların yanı sıra maden işçiliği de oldukça gelişmiş olup, kapı kilitleri ve tokmaklar da kendine özgü birer sanat eseri niteliğindedir

Kastamonu evlerinin bir başka özelliği de, evler üzerindeki uğur niteliğinde nazarlıkların sıkça kullanılmış olmasıdır Evlerin saçaklarında, saçak köşelerinde ve dış kapıların üstünde değişik biçimlerde dinsel amaçlı nazarlıklar görülmektedir Bunların yanı sıra saçak altlarında Besmele, Kelime-i Şehadet, Allah, Muhammed, Ya Hafız, Maşallahü kâne, Hâza min Fazl-ı Rabbi gibi levhalar da bulunmaktadır



Kastamonu il merkezi dışındaki ilçelerde Tosyada, Cide, Dadayda, İneboluda, Taşköprüde bunlardan farklı ancak kendine özgü sivil mimari örnekleri de görülmektedir Kent dışında yazlık diye isimlendirilen bağ evleri çoğunluktadır Bu evler ahşap çatkılı, kerpiç dolgulu yapılar olup, iklimin nemine göre bağdadi tekniğinde yapılar ağırlık kazanmıştır Bununla beraber ilçe merkezlerinde ahşap ve kagir teknikte iki katlı yapılmış konutlara da rastlanmaktadır Çoğunlukla bu evler iki katlı olup, ağaç dikmelerle desteklenmiş yığma taştan ve kerpiçten yapılmışlardır Zemin katında depo, mutfak, kiler ve fırın gibi günlük yaşamla ilgili bölümlere yer verilmiştir Üst katlarda sofanın iki yanında sıralanmış odalar bulunmaktadır Bu odalardan büyüklerine “Büyük Yazlık”, “Hire Yazlık (Küçük Yazlık)”, “Kış Odası”, “Kahve Ocağı” isimleri verilmiştir Bu evlerdeki bir diğer özellik de pencere üzerlerinde ikinci bir sıra halinde alçı vitraylı tepe pencerelerine yer verilmesidir Bu tepe pencerelerinde bitkisel ve geometrik bezemeye ayrı bir önem verilmiştir



Kastamonuda Eşraf Evleri diye isimlendirilen sivil konutların ayrı bir yeri bulunmaktadır Bu evlerin başında Burhan Küçük Evi, Dadaydaki Köpekçioğlu Konağı, Balaban Konağı, Sirkeli Konağı, Kırkodalı Konak, Toprakçılar Konağı, Sepetçioğlu Konağı, Tahir Ağa Konağı, Liva Paşa Konağı, Zinciroğlu Konağı, Ellezler Konağı, Uğurlu Konak, Nalbantoğlu Konağı, İnebolu Türkocağı Binası, Azdavay'da Rıfat Ilgaz Evi, Küre'de bulunan Ahşap Evler, Tosya'da İşcanlar Evi, Eseroğlu Evi, Kastamonu Hükümet Konağı, Beyçelebi Mahallesindeki 1883 yılında yapılan evler, Akmescit Mahallesindeki evler, Cebrail Mahallesindeki evlerin sivil mimari yönünden ayrı önemleri bulunmaktadır

Bu evlerden Burhan Küçük Evi, iç ve dış yapısındaki mimari ve bezeme özellikleri ile dikkati çekmektedir Zemin katın üzerinde iki kat olarak yapılan evin ikinci katı çıkmalarla hareketli bir cephe görünümünü sergilemektedir Kültür Bakanlığı tarafından 1990 yılında koruma altına alınan bu ev haremlik ve selamlık olmak üzere iki bölüm halindedir Evin ikinci katında sofaya açılan odaların kapılarının üst kısmı ve içi pahlı yüzeylere bölünmüş ve kent içerisinde bezeme yönü ile özel bir örnek olarak korunmaktadır Aynı zamanda bu ev XIXyüzyılda yapılmış olup, günümüze ulaşabilen örnek evlerden birisidir



Dadaydaki Köpekçiköyü Ağası Çil Abdullahın yaptırdığı Köpekçioğlu Konağı, haremlik ve selamlık olmak üzere iki bölüm halindedir Bu nedenle de ön ve arka cephelerinde iki ayrı kapısı bulunmaktadır Zemin kat üzerinde iki normal kat ve bir de çatı katından meydana gelmiştir Evin girişindeki demir korkuluklu, kesme taştan merdivenlerle birinci katın önündeki balkona çıkılmaktadır Ahşap sütunlar halinde düzenlenen evin girişindeki bu çıkıntı ile ikinci katın balkonu tamamen taştan yapılmıştır Girişteki çıkıntılar, kapılar ve pencereler, duvarlar, tavanlar kalem işleri ile bezenmiştir Ayrıca katların ve pencerelerin arası yazı ve süsleme motiflerini içeren panolarla çevrilmiştir

Dadaydaki Balaban Konağı, yaklaşık 200 yıl önce yapılmıştır Dadayda Hacı İsmail Ağa Çiftliği içerisindeki bu konak koruluk bir tepenin yamacında bulunmaktadır Konak içerisinde Özlem Ataoğuzun tespitine göre, 1642 yılında yapıldığını gösteren bir tarih bulunmaktadır Evin pencereleri üzerinde bir de 1756 tarihine rastlanmaktadır Bu da tepe pencerelerinin evin yapımından çok daha sonra yapıldığına işaret etmektedir Konağın büyük yazlık modasında olan bu tarihe göre belki de bu ev, tarihi saptanabilen en eski Türk evlerinden bir örnektir



İki kat halinde ahşap kagirden yapılan evin geniş bir saçağı bulunmaktadır Zemin katında depo, kiler, mutfak ve fırın vardır Birinci katta geniş bir sofanın çevresinde Büyük Yazlık, Küçük Yazlık, Kışlık ve Kahve Ocağı diye isimlendirilen dört oda bulunmaktadır

Kastamonu Akmescit Mahallesinde şehre hakim bir tepe üzerinde bulunan Kırkodalı Konağı, 1881 yılında Papaz Mektebi olarak yapılmış, sonraki yıllarda hastane, Vakıflar Öğrenci Yurdu olarak kullanılmıştır 1977 yılında yapının onarım ve restorasyonu Kastamonu Valiliği tarafından yapılmış olup, günümüzde Kültür ve Sanat Evi olarak kullanılmaktadır

Kastamonunun sivil mimari örneklerinin başında gelen evlerden biri olan Toprakçılar Evinin yapılış tarihi bilinmemekle beraber, kesme taş, ahşap ve kerpiçten yapılan bu ev turizme yönelik olarak kullanılmaktadır



Kastamonu Gökdere Caddesinde bulunan Sepetçioğlu Konağının giriş kapısı üzerinde 1884 tarihi bulunmaktadır Kareye yakın dikdörtgen planlı olan bu konak bodrum, zemin ve birinci kattan meydana gelmiştir Uzun süre kendi haline bırakılan bu yapı İl Özel İdaresi tarafından 1999 yılında onarılmıştır Günümüzde sosyal ve kültürel etkinliklerde kullanılmaktadır

Kastamonu da 1935-1936 yıllarında yapılan Konyalı Konağı yakın tarihlerde yapılmış olmasına karşılık geleneksel Kastamonu konakları örnek alınarak yapılmıştır Bu konağın onarımı kamulaştırıldıktan sonra Kastamonu Valiliği tarafından yapılmıştır

Kastamonunun en eski yapılarından olan Tahir Ağa Konağı zemin ve birinci kattan ibaret olup, XVIIIyüzyılın sonlarında yapıldığı sanılmaktadır Konağın tepe pencereleri, vitrayları, kündekari tekniğinde yapılmış oda ve dolap kapakları, ocak nişlerindeki alçı bezemeler ile dikkati çeken bir sivil mimari örneğidir Bu konak Kastamonu Valiliği tarafından 1990da kamulaştırılmış ve sonra da Turizm Bakanlığına tahsis edilmiştir



Kastamonu sivil mimari örneklerinden biri de Eflanili Konağıdır Bu konağın yapılış tarihi bilinmemekle beraber, yapı üslubundan XXyüzyılın başlarına ait olduğu sanılmaktadır Bu konak Sağlık Bakanlığı Çevre Koruma Vakfı tarafından 1999 yılında Eflanili ailesinden satın alınmış olup, günümüzde Yöresel Yemekler ve El Sanatları Uygulama Merkezi olarak kullanılmaktadır

Kastamonu İnebolu ilçesinde bulunan Türkocağı Evi, Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbuldan İtalyan gemileri ile gizli olarak gelen ve savaşa katılmak isteyenlerin geçici olarak barındıkları bir yapıdır Kurtuluş Savaşından ötürü de Türkocağı Evinin tarihte ayrı bir yeri vardır Mimari yönden XIXyüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır Savaş sonrası Halk Evi olarak kullanılmış, daha sonra da Kültür Bakanlığı ve Kastamonu Valiliğine tahsis edilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Kastamonuda Tatil

Eski 11-04-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kastamonuda Tatil



Kastamonu Anıt ve Şehitlikleri

Atatürk Anıtı (Merkez)

Kastamonu il merkezinde Kışla Parkında bulunan Atatürk Anıtı, Kastamonu Valiliği 100 Yıl İl Kutlama Komitesince yaptırılmıştır Anıt Kastamonuda gerçekleştirilen Şapka İnkılabı kutlamalarının 75Yıl dönümünde 23 Ağustos 1982de açılmıştır

Atatürk Heykelinin projesi Heykeltıraş Metin Haseki tarafından hazırlanmış, Kışla parkındaki yerleşim projesini de Mete Ünsal hazırlamıştır

Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı (Merkez)



Kastamonu Cumhuriyet Meydanında, Cumhuriyetin kuruluşundaki mücadeleyi tanımlayan heykel grubu ile Kurtuluş Savaşı sırasında Kastamonulu kadınların İneboludan Ankaraya kağnılarla silah ve malzeme taşımalarını simgeleyen anıt bulunmaktadır Bu anıt Heykeltıraş ProfTankut Öktem tarafından yapılmış ve 1990 yılında da meydandaki yerine konulmuştur

Bu anıtta tasvir edilen Şehit Şerife Bacı Seydilerde dünyaya gelmiş, Milli Mücadele sırasında İneboludan Ankaraya malzeme taşıyan kadınlar grubuna katılmıştır Aralık 1921de zorlu kış şartlarının hüküm sürdüğü günlerde sırtında çocuğu, önünde kağnısı ile İneboludan cephane taşırken Kastamonu kışlası önünde donarak şehit olmuştur

Şerife Bacının bu anıttan başka, doğum yeri olan Seydiler Belediye Başkanlığının önüne Cumhuriyetin 50Yılında (1973) röliyefi yaptırılmış, ayrıca ana caddeye de ismi verilmiştir Kastamonudaki Öğretmen Evi başta olmak üzere bazı kurumlara Onun ismi verilmiştir

Şehitler Anıtı (Merkez)



Kastamonuda Cumhuriyetin 60Yılı kutlaması anısına 1983 yılında yapılmış ve parkın ortasındaki bir alana yerleştirilmiştir Anıtın tasarımını Mimar Kenan Uğurlu çizmiştir Anıtın üzerinde; “İstiklal Savaşında şehit düşen 1988 Kastamonulunun Anısına” yazılıdır

Anıt mermerden, çokgen kaideli olup, üzerini sütunlar üzerinde geniş saçaklı bir çatı örtmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Kastamonuda Tatil

Eski 11-04-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kastamonuda Tatil



Kastamonu Çeşmeleri

Tarakçılar Çeşmesi (Merkez)

Kastamonu Püre Mahallesi, Tarakçılar Sokağında bulunan bu çeşme bir meydan çeşmesi olup, ön cephesi sivri kemerlidir Kesme taştan çeşmenin üzerindeki yazıttan 1766 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır

Kitabe:

Bais-i carî olan bu çeşmeden ma-i leziz hak tealâ eylesün hayrın füzun ruzin münif
Aynıdır ma-i zülâl hem can fezadır lulesi gelse kef-i vezne ta cümle sulardandır hafif
Oldu bu çeşmedir ki güzel yerde bina gele gelse ruberu diller döker durmaz zarif
Güya oldu lulesi aynen tüsemma selsebil iç Hüseyin aşkına bu çeşmeden zat-i şerif
İki leb deme de kararî teşne iç tarihile âfiyetler ola bismillâhla iç âb-ı latif h1168 (1766)

Bu kitabenin üzerinde, kitabenin Nakkaş Ali tarafından yazıldığı belirtilmektedir

Saray Çeşmesi (Merkez)

Kastamonu Cebrail Mahallesinde, Sucuoğlu Sokağında bulunan bu çeşme, Saray Camisine bitişik bir evin cephesine yerleştirilmiştir Banisi belirlenemeyen bu çeşme, 1772 yılında yapılmıştır

İsmail Bey Çeşmesi (Merkez)

Kastamonu İsmail Bey Mahallesi, Aşağı İmaret yolu üzerinde bulunan bu çeşmeyi İsmail Bey 1798-1799 yıllarında yaptırmıştır Çeşme 1890-1891 yıllarında onarılmıştır

Dikdörtgen çerçeve içerisine alınmış çeşmenin ayna taşı sivri kemerli bir niş içerisindedir

Miralay MNedim Çeşmesi (Merkez)

Kastamonu il merkezinde, Vakıf Öğrenci Yurdu olarak kullanılan Eski Rum Mektebinin kuzey girişinin karşısında bulunan bu çeşmeyi 131Alay Komutanı Miralay MNedim 1931 yılında yaptırmıştır

Kesme taştan yapılmış olan çeşmenin ön cephesinde iki, ayna taşının yanına da birer sütunçe yerleştirilmiştir

Arslanlı Çeşme (Merkez)

Kastamonu İsmail Bey Mahallesi, Aşağı İmaret yolu üzerinde bulunan bu çeşme, 1891-1892 yıllarında Vali Faik Bey tarafından yaptırılmıştır

Kare planlı meydan çeşmesi olan çeşmenin üç yüzünde sivri kemer ve yalak, dördüncü yüzünde de hazne girişi bulunmaktadır

Hepkebirler Çeşmesi (Merkez)

Kastamonu il merkezinde Saylav Sokakta bulunan bu çeşme, Hepkebirler Camisinin bitişiğindedir Kitabesinden öğrenildiğine göre; 1829-1830 yılında yaptırılmıştır Şeriyye Sicillerine göre de çeşme Kastamonu Mütesellimi Memiş Ağa tarafından 1870-1871 yılında onarılmıştır

Düzgün olmayan bir plandaki çeşme beşgen biçimindedir Üç cephesi yola, bir cephesi de yanındaki caminin haziresine dönüktür Beşinci cephesi camiye bitişiktir Sivri kemerli bölümleri olan çeşmenin her bölümü içerisine ayna taşı yerleştirilmiştir

Yanık Han Çeşmesi (Merkez)

Kayseri Yanık Hanının avlusu içerisindeki bu çeşme, Yanıkzade Hacı İsmail Ağa tarafından 1730-1731 yılında yaptırılmıştır

Kitabesi:

Sahib-ül hayratı vel hasenat
Yanıkzade el hac İsmail Ağa
1143 (1730-1731)

Taş Çeşme (Merkez)

Kastamonu İsmail Bey Mahallesi, Taş Çeşme Sokağında bulunan bu çeşmeyi; kitabesinden öğrenildiğine göre Hacı Mehmet 1761-1762 yılında yaptırmıştır

Kesme taştan sivri kemerli çeşme üzerinde rozetler ve hayat ağacı motifleri bulunmaktadır Günümüzde çimento ile sıvandığından orijinalliğini kaybetmiştir

Haydar Çeşmesi (Devrekani)

Kastamonu Devrekani ilçesi İsmail Bey Camisinin yakınında bulunan bu çeşme yapım tarihi bilinmemektedir Üzerindeki kitabeden 1763 yılında çeşmenin mütevellisi Ahmet Bey tarafından onarıldığı öğrenilmektedir Bu kitabe 060x040 ölçüsünde nesih yazılıdır

Kitabe;
Harab oldu Haydar çeşmesi
Tamir eyledi Elhac Mehmed Mütevellisi
Kim Bu Madan şurbederse desün üç kere Bismillah
Dahi salis Hamdu lillah desun derdi resulüllah
Tamir eyledi Ahmed Mütevellisi H1177 (1763)

Çeşme moloz taştan yapılmış olup, 6 m yüksekliğinde, 2 m genişliğindedir Cephesinde ayna taşı ve yalağı bulunmaktadır

Hacı Sofu Çeşmesi (Devrekani)

Kastamonu Devrekani ilçesi, İsmail Bey Camisinin arka tarafında bulunan bu çeşmenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Üzerindeki Rıka yazılı 060x070 m ölçüsündeki kitabeden Hacı Sofuoğlu Mustafa tarafından 1801 yılında onarıldığı öğrenilmektedir

Kitabe;
Sahib ul-hayrat vel-hasenat
Kim Bu madan şurbederse
Üç kere Bismillah dahi salis Hamdu illah
Desün derdi resulullah harabe meyi
Eyledi çeşme Hacı Sof muvaffak ola
Tamir mütevelli oğlu Mustafa Abdullah H1216 (1801)

Çeşme moloz taştan yapılmış olup, cephesinde iki kemer içerisinde ayna taşı alınmıştır Önünde yalak taşı bulunmaktadır Çeşme günümüzde harap durumdadır

Ali Osman Ağa Çeşmesi (Tosya)

Kastamonu Tosya ilçesi Harsat Mahallesi, Kelleci Sokağında bulunan bu çeşmeyi, kitabesinden öğrenildiğine göre Destanı Ağanın eşi Şerife Hanım 1800 yılında yaptırmıştır

Çeşme sivri kemerli olup, değişik toplama taşlardan yapılmıştır Cephesinde ayna taşı ve yalak taşı bulunmaktadır

Karasu Çeşmesi (Tosya)

Kastamonu Tosya ilçesi, şeyh Mahallesi, Çaybaşı Sokağındaki bu çeşmeyi kitabesinden öğrenildiğine göre; Hacı İbrahim Efendi yaptırmıştır

Kitabe:
Ali Paşa ki Mısır, Kahire Valisi Gazi'nin çırağı hassı ibrahim Efendi Ahmet ve Ekrem O Bahr-i atıfet çeşmeyi yaptı lütfetti zülâlıkıldı icrafı sebilillah olup tamam vere cemete âbi selsebil ve kevserde Diyarı Tosya'da bu çeşmeden bir su içen adam dedim tarih dilen-yi aynı getirdi Hacı İbrahim Efendi içmeğe zemzem

Çeşme moloz taştan yapılmış olup, ön yüzünde ayna taşı ve yalak kısmı bulunmaktadır

Halim Baba Çeşmesi (Tosya)

Kastamonu Tosya ilçesi İlyas Bey Mahallesindeki bu çeşme, kitabesinden öğrenildiğine göre Karabacakzâde Hacı Abdullah tarafından 1796 yılında yaptırılmıştır

Kitabe:
Sahibül hayrat-vel hasenat Karabacak Zade Esseyit el hac-Abdullah Ağa Serdengeçtiyan Ruhuna fatiha H1211 (1796) yılında Karabacak Zade Hacı Abdullah Ağa yaptırmıştır

Moloz taştan yapılmış olan çeşmenin kitabesi altında ayna taşı ve yalağı bulunmaktadır

Dere Çeşmesi (Tosya)

Kastamonu Tosya ilçesi Dilküşah Mahallesi, Zopturoğlu Sokağında bulunan Dere Çeşmesi kitabesinden öğrenildiğine göre El Hac Ahmet Bey tarafından 1781 yılında yaptırılmıştır

Moloz taştan yapılan çeşmenin ayna taşı ve yalağı bulunmakta olup, günümüze iyi bir durumda gelmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Kastamonuda Tatil

Eski 11-04-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kastamonuda Tatil



Kastamonu Dergâhları

Mevlevi Dede Sultan Dergâhı (Merkez)

Kastamonu İsfendiyar Mahallesi, Gaybılar Deresi yolu üzerinde bulunan Kastamonunun tek Mevlevi dergâhı olup, bugün yerinde İmam Hatip Lisesi bulunmaktadır Dergâha ismini veren dede Sultanın kim olduğu bilinmemektedir Haziresindeki mezar taşlarından biri üzerinde 1514 tarihinin bulunuşuna dayanılarak dergâhın XVIyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır

Dergâhın 1916 yılında çekilmiş bir fotoğrafına dayanılarak kareye yakın dikdörtgen planlı, üzerinin de kırma bir çatı ile örtülü olduğu anlaşılmaktadır 1935 yılı öncesinde bir süre Kız Ortaokulunun jimnastik salonu olmuş, 1952 yılında da tamamen yıkılmıştır

Celveti Kırkçeşme Şeyh Mustafa Dergâhı (Merkez)

Kastamonu Kırkçeşme Mahallesinde bulunan bu dergâh, cami, türbe, kütüphane ve dergâh evinden meydana gelmiş idi Cami ve türbe günümüze harap bir durumda gelmiş, diğerlerinden ise herhangi bir iz bulunmamaktadır Bu dergâhın bir vakfiyeye dayanılarak 1650 yılından önce yapıldığı sanılmaktadır

Halveti Şaban-ı Veli Dergâhı (Merkez)

Kastamonu Hisarardı Mahallesinde bulunan dergâh, Şeyh Şaban-ı Veli tarafından XVyüzyılın ortalarında yaptırılmıştır Mescit, türbe, kütüphane, matbah ve dergâh evinden meydana gelmiştir Dergâh 1925 yılına kadar faaliyetini sürdürmüş ve günümüze gelememiştir

Kastamonuda bir Mevlevi, üç Kadiri, bir Celveti, beş Halveti, üç Rufai, iki Nakşibendi, dört Sadi ve bir de Bayrami tekkesi bulunuyordu Günümüze bunlardan yalnızca Halveti tarikatından şeyh Şaban-ı Veli tekkesi dışında hiç birisi gelememiştir Bu dergâhlar; Kadiri Yılanlı Tekkesi, Kadiri Hasan Çelebi Dergâhı, Celvveti Kırkçeşme Şeyh Mustafa Tekkesi, Ryfai Honsalar Tekkesi, Rufai Molla Sait Tekkesi, Rufai Cevkâni Camisi Tekkesi, Nakşibendi-Halidi Ahmet Dede Sultan Tekkesi, Nakşibendi Karanlık Evliya Mescidi Tekkesi, Sadi Sığırpazarı Şuca Tekkesi, Sadi Cebeci Tekkesi, Sadi Ayıcılar Gikay Baba Tekkesi, Sadi Hacı Muharrem Tekkesi, Bayrami Atabey Camisi Tekkesi, Kalenderhane Zaviyesi, Mütevelli Mehmet Ağa Tekkesi, Ak Tekke ve Dai Sultan Zaviyesidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Kastamonuda Tatil

Eski 11-04-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kastamonuda Tatil



Kastamonu Kütüphaneleri

Kastamonuda Osmanlı döneminde yedi kütüphane yapılmıştır Bunlardan yalnızca dört tanesi günümüze ulaşabilmiştir Bu kütüphanelerin dışında bazı kütüphaneler daha bulunuyorsa da bunlar diğer yapıların içerisinde kalmıştır

Şaban-ı Veli Kütüphanesi (Merkez)

Kastamonu Mustafa Fakıh Mahallesi, Hisarardı Mevkiinde bulunan Şaban-ı Veli Külliyesinin bir bölümünü oluşturan kütüphane bugün caminin ibadet mekanına eklenmiştir Kütüphane Şaban-ı Veli Türbesi ile birlikte 1611-1612 yılında yapılmıştır

Kendine özgü bir yapı olup, kare planlıdır Üzeri aynalı tonozla örtülmüştür Batı duvarındaki giriş kapısı doğu ve batı duvarlarında da birer penceresi bulunmaktadır

Münire Medresesi Kütüphanesi (Merkez)

Kastamonu il merkezinde Nasrullah Külliyesinin bir bölümünü oluşturan Münire Medresesinin bahçesinde bulunmaktadır Reisül Küttap Hacı Mustafa Efendi tarafından 1746 yılında yaptırılmıştır

Kütüphane beşgen planlı, kâgir olup, üzeri 320 m çapında bir kubbe ile örtülmüştür Kütüphanenin içerisi duvarlarındaki birer pencere ile aydınlatılmıştır

Numaniye Kütüphanesi (Merkez)

Kastamonuda günümüze gelemeyen Numaniye Medresesinin bir bölümünü oluşturan kütüphane Müderris Çorukzade Hacı Ahmet Efendi tarafından XIIyüzyılda yaptırılmıştır Daha sonra Cecelizade Numan Efendi tarafından da 1800-1801 yılında onarılarak genişletilmiştir

Kütüphane 5x5 m ölçüsünde kare planlı olup, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır Kütüphanenin üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür Kütüphanenin güneyinde giriş kapısı ve iki pencere, doğu cephesinde de iki penceresi bulunmaktadır

Bu kütüphaneler dışındaki Merdiye Kütüphanesi, Semhiye Medresesi Kütüphanesi ve Halidiye Kütüphanesi günümüze gelememiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.