Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
genel, karaman, tanitimi

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



Karaman Genel Bilgi



İç Anadolu Bölgesinde yer alan Karamanın kuzeyinde Konya, güneyinde Mersin, doğusunda Ereğli, güneydoğusunda Silifke, batısında Antalya bulunmaktadır İl topraklarının büyük bölümü Konya kapalı havzasının dalgalı güney kesiminde yer almaktadır Toros Dağları ilin güneyini engebelendirir En önemli yükseltisi, aynı zamanda sönmüş bir yanardağ konisi olan Karadağ (2271 m) ile Yunt Dağı (3227 m)dir İç Anadoluyu Akdenize bağlayan Sertavul Beli (Sertavul Geçidi)dir Sönmüş bir yanardağ konisi olan Karadağ, andezit ve dazit intifalarından meydana gelmiş ve bunun sonucu olarak da lavlar yüzey şekillerini oluşturmuştur Karaman-Konya-Ereğli havzasında yer alan Karadağ, yöredeki kraterlerin en büyüğü olup, büyük bir kısmı tahrip olan Mihaliç konisi üzerindedir Bölgedeki diğer volkanik koniler trakit, andezit ve hematit tüflerinden oluşmuştur Göksu Nehrinin iki ana kolu Orta Toroslarla birleşerek, dik ve derin uçurumlu Taşeli platosunu oluşturmaktadır



Karamanın iki önemli ovası bulunmaktadır Bunlar Karaman Ovası ile Ayrancı Ovasıdır İl merkezinden Konya ve Ereğliye doğru, deniz seviyesinden 1000-1050 m yükseklikteki Karaman Ovası hafif engebeli, 600 km genişliğindedir Ayrancı Ovası ise deniz seviyesinden 1010-1026 m yüksekliğinde olup, 375 km genişliğindedir

İl topraklarını sulayan Göksu Nehri, 296 km uzunluğunda olup, bunun 47 km si il toprakları içerisindedir Yüzlük Dağından kaynaklanan Gödet Çayı ise, 81 km sonra Gödet Barajında son bulur Ayrıca Ermenek Çayı, Göksu Nehrinin bir kolu olup, Mut yakınlarında Pirinç Suyu ile birleşir 112 km uzunluğundaki Ermenek Çayının 56 km Karaman il sınırları içerisindedir Bunların dışında Maraşpoli Suyu, Bahçegözü Suyu, Balkusan Çayı, Nadire Değirmenleri Suyu, Zeyve Çayı, Deliçay, Eskiçay ve Kocadere ilin diğer belli başlı
akarsularıdır



İl topraklarının %21,2si ormanlık, bunun dışında kalan alanlar ise, makilerle örtülüdür Ormanların büyük bir kısmı tahrip edilmiştir Günümüze ulaşan ormanlarda meşe, çam, ladin, sedir, katran ve ardıç ağaçları bulunmaktadır Ayrıca Toros Dağları arasında dar ve sulanabilen uzun vadi tabanlarında söğüt, kavak ve yabani meyve ağaçları da görülmektedir

Ayrancı ilçesi sınırları içerisindeki Akgöl 298 km olup, en derin noktası 2 mdir Ancak Ereğlinin tahliye sularının buraya karışması ile göl bataklığa dönüşmüştür Aynı zamanda doğal bir kuş cenneti olan bu gölede av yasağı getirilmiş olup Milli Park kapsamına alınmıştır
Süleymanhacı Köyü yakınlarındaki Acıgöl, 17 km genişliğinde olup, en derin yeri 4 mdir Ayrıca ilde Dokuzyol Göleti Ayrancı ilçesi içerisinde olup, sulama amaçlı yapılmıştır Gödet Çayı



üzerinde kurulan Gödet Barajı, Kocadere üzerindeki Ayrancı Barajı ve Deliçay Barajı tarım alanlarını sulama amaçlı olarak yapılmıştır Yüzölçümü 9393 km2 olup, toplam nüfusu 106165tir
Karamanda Karasal iklim hüküm sürmekte olup, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı geçer İç Anadolunun temel iklim yapısı, burada da görülmektedir Ancak, ilin batı ve güneyinde, Orta Toros Dağlarının Göksu ve kolları tarafından derin bir şekilde yarıldığı vadi tabanlarında, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen Akdeniz İklim özellikleri de görülür Yağış genellikle kış ve ilkbahar aylarında, yağmur ve kar şeklindedir



İlin ekonomisi tarım, hayvancılık ve turizme dayalıdır Yetiştirilen tarımsal ürünler, buğday, arpa, şeker pancarı, nohut, patates, soğan, sanayi bitkileri, meyve ve sebzedir Hayvancılıkta ise, koyun keçi ve sığır yetiştirilir Sanayi tesisleri olarak pamuklu sanayi müessesesi, un fabrikaları, gıda, yem ve içki üreten iş yerleri, soğuk hava depoları bulunmaktadır Yöredeki Bizans döneminden kalma Binbir Kilise, Manazan Mağaraları turizm açısından önemli olup, ekonomisinde önemli yer tutar İl topraklarında magnezit yatakları bulunmaktadır

Karaman yöresinin eski çağ tarihi, çok eski yıllara inmektedir Can Hasan Höyüğünde ele geçen buluntular MÖ6000 yıllarına tarihlendirilmektedir İlk Çağlarda arkeolojik konumu açıklık kazanamamakla beraber Hititler döneminde Arzawa denilen devletin sınırları içerisinde kaldığı sanılmaktadır Karadağ ve Kızıldağda bulunan Hitit kitabe röliyefleri de bunu kanıtlamaktadır



VIIyüzyılda Friglerin, MÖVIyüzyılda Lydialıların egemenliğine girmiş, ardından da Persler bütün Anadolu ile birlikte Karamana da hakim olmuştur O dönemde Laranda olarak bilinen Karaman, Büyük İskenderin egemenliğine geçmiş, Onun ölümünden sonra da Seleukosların, Galatların, Romalıların ve Bizanslıların hakimiyetine girmiştir Bizans döneminde Karadağda bulunduğu sanılan Barata kentinde çok sayıda kilise, manastır ve şapel yapılmıştır Bu yüzden de buraya Binbirkilise ismi verilmiştir

Laranda kenti XIIyüzyıldan önce Danişmendlilerin sonra da Selçukluların yönetimine girmiştir Haçlı yönetiminden sonra Anadolu Beyliklerinden Karamanoğullarının eline geçen yöreye karaman ismi verilmiştir Karamanoğulları 1256-1483 arasında Orta Anadolunun güney kesimine egemen olan bir Türkmen Beyliğidir Oğuzların Afşar boyundan geldikleri ileri sürülen Karamanoğulları, Selçuklu hükümdarı IAlaeddin Keykubat tarafından uç beyliği görevi ile Ermenek yöresine yerleştirilmişlerdir Beyliğin kurucusu olan Kerimeddin Karaman Bey 1256da Anadolu Selçuklu Hükümdarı IVKılıçarslanın izni ile Ermeneki merkez yapmış, yerine geçen oğlu Şemseddin Mehmet Bey Anadolu Selçuklularına karşı ayaklanmıştır

Karamanoğlu Mehmet Bey Konya civarında Moğollarla yaptığı savaşı kazanarak Konyayı moğol işgalinden kurtarmış ve Karamanoğlu Devletinin başkenti yapmıştır O tarihlerde Anadolu Selçuklularının resmi dili Arapça, edebiyat dili Farsça idi Yönetenlerle yönetilenler arasında dil konusunda büyük farklılıklar meydana gelmiş, dil farkı büyük reaksiyonlar doğurmuştur Hacı Bektaş Veli, Tapduk Emre, Yunus Emre, Aşık Paşa, Sarı Saltuk ve Karamanoğlu Mehmet Bey başta olmak üzere daha birçok kültür tarihinin büyük simaları Türk kültür ve medeniyetinin tahrip edilmekte ve yok edilmekte olduğunu görerek, siyasi ve kültürel taarruza geçmişlerdir Karamanoğlu Mehmet Bey, 13 Mayıs 1277 yılında yayınladığı bir fermanla Türkçenin anadil olmasını sağlamıştır Bu fermanla "Bu günden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya" diyerek Türkçeden başka konuşulan ve yazılan dilleri yasaklamıştır

Karamanoğulları, Alaeddin Ali Bey döneminde (1360-1398) yükselme devrini yaşamışlar, Hamitoğlu topraklarının bir bölümünü ele geçirmişlerdir Osmanlılar ile akrabalık ilişkileri kurmuşlarsa da her fırsatta Osmanlı topraklarına saldırmışlardır

Yıldırım Beyazıt, Akçay (1390) Savaşından sonra 1398de Konyaya girmiştir Ancak Yıldırım Beyazıtı esir eden Timur tarafından yeniden Anadoludaki diğer beyliklerle birlikte özerklik kazanmıştır Fatih Sultan Mehmet 1466da Konya ve Karamanı alarak Osmanlıların Karaman Beyliğini oluşturmuştur Karamanoğulları Beyliği yıkıldıktan sonra, Osmanlıların devlet politikaları sonucu, Karamanlılar, başta Rumeli ve İstanbul olmak üzere imparatorluğun değişik bölgelerine yerleştirilmişlerdir Zaman İçinde, bir kısım Karamanlılar da Kıbrıs adasına göç etmişlerdir



Osmanlı döneminde merkezi Konya olmak üzere kurulan karaman eyaletinin sancaklarından biri olmuştur Osmanlı döneminde Larende ismi ile tanınan Karaman, XIXyüzyıl sonlarında Konya vilayetinin merkez sancağına bağlı bir kaza idi Kurtuluş Savaşı sırasında Delibaş Ayaklanması olarak tarihe geçen Konya Ayaklanması, Karamanı da etkilemiştir

Cumhuriyetin ilanından sonra Konyanın bir ilçesi olan Karaman, 1989da il konumuna getirilmiştir

Karamanda günümüze gelen tarihi eserler; Başta Can Hasan Höyüğü olmak üzere, yörede çok sayıda höyük bulunmaktadır Karadağda Binbir Kilise, Madenşehirde Kiliseler, Fisandon Kilisesi, İbrala Kilisesi, Alahan, Karaman Kalesi, Ermenek Kalesi, Mennan Kalesi, Kazım Karabekir Kale Kapısı, Gökçeseki Kaya Mezarları, Manazan ve Gödet Mağaraları, Sadeddin Ali Bey Mescidi (1247), Ağa Cami Aktekke Camisi (1370), Boyalı Kadı-Pir Ahmet Camisi, Çelebi Mescidi, Dikbasan Camisi, Hacı beyler Camisi (1356), Karabaş Veli Külliyesi (Siyaser Veli Camisi), Şeyh Ali Sultan Mescidi, Yunus Emre Camisi, Alaaddin Bey Türbesi, Cambazkadı Türbesi, Demir Gömlek Türbesi, Kaya Halil Türbesi, İbrahim Bey Türbesi, Karabaş Veli Türbesi, Kızlar Türbesi, Emir Musa Paşa Medresesi (günümüze gelememiş, 1927de yıkılmıştır), Hatuniye Nefise Sultan Medresesi, İbrahim Bey İmareti (1433), Hatun Hamamı, Lal Hamamı, Seki Çeşme Hamamı, Süleyman Bey Hamamı, Yeni Hamam, IIİbrahim Bey Çeşmesi Osmanlı döneminde Nuh Paşa Camisi, Yeni Minare Camisi (1522), Halil Efendi Çeşmesi yapılmıştır Ayrıca ilde Osmanlı kültürünü yansıtan ahşap evler bulunmakta olup, büyük çoğunluğu günümüze gelememiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



Karaman Gezgin Gözüyle

Karaman Müzesi




Karaman ve çevresinin zengin arkeolojik ve etnografik verilere sahip olması ve eserlerin yerinde teşhir edilmesi görüşünden yola çıkılarak, 1961 yılında, bazı eserler toplanmaya başlanmış ve ilk müze, İlçe Turizm Derneği ve kütüphanede oluşturulmuştur Toplanan eserler, 1963 yılında, çarşı içinde bir binaya, 1966 yılında İbrahim Bey İmareti'ne, 1968 yılında kiralık bir eve, 1971 yılında da, şimdiki hizmet binasının deposuna taşınmıştır 1980 yılında, bugün hizmet verdiği binada, teşhire açılmıştır

Müze, Karaman'in merkezinde, Hastane caddesinde, Karamanoğulları döneminin şaheser yapılarından birisi olan, Hatuniye Medresesi'nin arkasında bulunmaktadır

Müze binası iki katlıdır Her katta 550 m'lik kullanım alanı bulunmaktadır Alt katta, özgün Karaman evi olarak yapımı devam eden, bir teşhir salonu, depolar, fotoğrafhane, labaratuvar ve kitaplık bulunmaktadır Üst katta, iki seksiyondan oluşan sergi salonu, öğrencilerin ve halkın sa-nantsal çalışmalarının sergilendiği sanat galerisi ve idari kısım bulunmaktadır

Müze koleksiyonunda, Epi Paleolitik dönemden günümüze kadar, her dönemi yansıtan zengin eserler bulunmakta; sergi salonunda, 33 vitrinde, arkeolojik ve etnografik seksiyon olarak, iki bölüm halinde, Neolitik, Kalkolitik, Bronz Çağı, Grek, Roma, Bizans, Selçuklu, Anadolu Beylikleri, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait eserler, en eskiden yeniye doğru sergilenmektedir Sergideki eserlerden en çarpıcı olanları, Canhasan höyük kazılarından elde edilen, Neolitik ve Kalkolitik dönemlere ait buluntulardır

Ayrıca, müze çevresinde bulunan, 2500 m'lik yeşil alan üzerinde, arkeolojik ve etnografik taş eserler sergilenmektedir Taş eserlerin çoğu, mezar stelleri'dir Roma devri'ne aittir Büyük çoğunluğu, Karaman'ın-Muratdede Köyü ile Hadim'in Kabiller Köyünden getirilmiştir

Müze ayrıca oldukça zengin sikke ve elyazması Kuran-ı Kerim ve kitap koleksiyonu ile Karaman evlerinden sökülmüş, Karaman'ın ahşap işçiliğim yansıtan, el sanatı örneklerine sahiptir

Karaman Müzecini 1996 yılında, 118 yabancı ve 11425 yerli turist ziyaret etmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



KALELER

Karaman Kalesi



Karaman il merkezinde Hisar mahallesinde bir höyük üzerinde dış, orta ve iç kale olarak kurulmuştur

Dış kale surları tamamen yok olmuş, orta kale surlarının bazı bölümleriyle, iç kale surları günümüze sağlam olarak ulaşabilmiştir Kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte XI yy sonu XII yy başlarında yapıldığı tahmin edilmektedir Kale Selçuklular ve Karamanoğllları dönemlerinde önemli bir konuma sahip olmuş, XIIIyy'da İlhanlılar ve 1468 yılında, Osmanlılar tarafından tamamen tahrip edildikten sonra yeniden inşa edilmiştir

İç kale batıya açılan tek kapılı, dördü yuvarlak, beşi düz, dokuz burçludur Burçların çoğu ahşap direklerle bölünerek, iki kat haline getirilmiştir Daha önceki onarımlarda duvarda Roma, Bizans ve İslami dönemlere ait bir çok yapı ve mezar taşı kullanılmıştır

Ermenek Kalesi

Ermenek Kalesi, ilçenin kuzeyinde bulunan, çok dik ve yüksek kaya sığınağının, güneyinin kesme taş ve harçla yapılan mazgallı duvarlarla, korunaklı hale getirilmesi ile inşa edilmiştir Kaleye, birisi doğudan kayalar kazılarak yapılmış çok dar, diğeri de, dik kayalığın alt bölümünden, yine kayaya oyularak yapılmış, 72 basamaklı merdivenle çıkılan iki giriş bulunmaktadır

Karamanoğulları tarihinde önemli bir yeri olan kale, Gedik Ahmet Paşa tarafından alınarak Osmanlı topraklarına katılmıştır

Kazımkarabekir Kale Kapısı

Kazımkarabekir ilçesi (Gaferiyat-Kasaba) beylikler döneminde, tamamen bölgenin taşıyla (kasaba taşı) yapılmış bir kale çevreliyordu Bu kalenin Karaman Kapısı, Hisar Kapısı, Küçük Kapı adıyla bilinen üç kapısı vardı Günümüze kaleden, 21 adet zıvanalı taş ile, kemer halinde yapılmış olan Karaman Kapısı kalmıştır

Mennan Kalesi

Kale Ermenek ilçesi, Görmeli köyü sınırları içerisinde, Açıkkır Dağı'nın doğusunda kuzey, güney ve doğusu çok dik, ulaşımı çok zor olan tepe üzerinde kurulmuş, Karamanoğulları döneminde kullanılmıştır

Tepenin batısında, kesme taştan, dikdörtgen planlı, beşik tonoz örtülü, güneybatı ve kuzeybatı köşelerinde iki kulesi olan bir yapı, halen ayaktadır Ayrıca birçok sarnıç ve yıkılmış yapı kalıntıları bulunmaktadır

Karaman'ın Yollarbaşı Kasabası'nda da, eski kaynaklarda bir kale bulunduğu yazılı olmasına rağmen, günümüze ulaşabilmiş herhangi bir kalıntısı yoktur

Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



HÖYÜKLER ve ÖREN YERLERİ

Pınarbaşı Ören Yeri

Karaman ili, merkez ilçeye bağlı Süleymanhacı köyünün 55 kmgüneyinde, Ali dağı ile Hotamış bataklığı arasındadır Örenyeri, Hotamış bataklığı'na yanmada şeklinde çıkıntı yapan bir burun ve Ali dağı tarafından 5 adet kaya altı sığınağından oluşmaktadır

1994 yılında Karaman Müze Müdürlüğü ve İskoçya Edinburgh Üniversitesi işbirliği ile başlatılan bilimsel kazıların ilk sonuçlarına göre, Pınarbaşı'nda Roma, Bizans, Erken Bronz Çağı, Neolitik ve Epi Paleolitik dönemlere ait buluntular elde edilmiştir Taş aletler, özellikle Niğde bölgesinden getirilmiş olabilecek, obsidiyen (volkan camı) ve silexten (çakmak taşı) yapılmıştır

Daha önceki yıllarda, Irak ve Suriye'de saptanan Epi Paleolitik, ya da tarım öncesi kültürünün, tarihin ilk çağlarından bu yana, insan yaşamına elverişli olan yurdumuzda da bulunuyor olması gerekmekteydi Pınarbaşı bu açıdan önem taşımaktadır

Epi Paleolitik dönem, (yaklaşık olarak M010000-8000), insanların henüz bilinçli olarak tarım yapmadıkları, hayvanları evcilleştirmedikleri, avcı ve toplayıcı yaşam biçimini sürdürdükleri dönemdir İnsanlar henüz metali tanımamakta, kilden çanak çömlek yapmayı bilmemektedir Avcılıkta, toplayıcılıkta ve günlük kullanımda gerekli olan aletler taş, kemik ve odundan yapılmaktadır İnsanların bu dönemde, bazı basit barınaklar yaparak yerleşik hayata geçmeye başladıkları da düşünülmektedir

Canhasan Höyüğü

Karaman'a 13 km uzaklıktaki Canhasan (Alacan) köyünde I, II ve III olarak adlandırılmış, birbirine yakın üç höyük bulunmaktadır I ve III numaralı höyüklerde, 1961-1970 yılları arasında, İngiliz uyruklu David H French başkanlığında bilimsel kazılar yapılmıştır

Canhasan III; seramik öncesi (A Keramik) bir yerleşim'dir Yaklaşık 100 m çapında bir höyüktür M06500 yıllarına tarihlendirilmiştir

Dikdörtgen planlı evler taş temeli olmayan kerpiç duvarlarla örülmüştür Ağaç destekler kullanılmıştır Duvar ve tabanlar çamur sıva ile kaplanmış; bazen bu sıvalar kırmızı aşı boyası ile boyanmış, bazen de sert zemin üzerine, çakıl taşlarının kuvvetle bastırılması ile dekore edilmiştir

Bu höyükte bazı büyük baş hayvanlar ve küçükbaş hayvanlar ile, yabani hayvanlar besin olarak tüketilmiştir Ekmek buğdayı, arpa, mercimek, burçak, ceviz vb buluntulardan, burada ziraata dayalı bir ekonominin olduğu söylenebilir

Niğde bölgesinden gelmiş olabilecek obsidiyenden yapılmış aletler, bizler, saplı bıçaklar, çok sayıda kemik aletler, büyük kaşıklar, iğne ve spatulalar, boru şeklinde kemikten yapılmış kolyeler, höyükten elde edilen küçük buluntulardır



Canhasan I Höyüğü : 380-400 m çapındadır Kazılarda, 7 yapı katı tespit edilmiştir Bunlardan 7-4 arası Geç Neolitik (MÖ6000), 3-1 arası katlar Kalkolitik döneme (MÖ5500-3000) aittir

Canhasan I'de kerpiç kullanılarak, dikdörtgen veya kare odalar inşa edilmiştir İnşa tekniğinde, ağaç destek veya payanda duvarları kullanılmıştır Evlerin diğer bir özelliği; her evin kendisine ait duvarları olmasıdır Evlerde duvar ve tabanlar çamur sıva ile sıvanmış; üzerine kırmızı aşı boyası ile boyanmıştır Payanda duvarları çok gelişmiştir Evler iki katlıdır, alt kat depolama faaliyetlerinde, üst kat günlük yaşamda kullanılmıştır

Kalkolitik dönem yapı katlarında, bakır madeni bulunmuştur Gri veya açık siyah renkli zemin üzerine, kazıma tekniğinde motiflerle bezenmiş, seramik, açık renk üzerine, kırmızı renkte boya ile bezenmiş seramik ve koyu kahverengi veya koyu kırmızı renkte düz parlatılmış seramik bol olarak kullanılmıştır

Küçük buluntular içinde, kıymetli taşlardan gerdanlık, midye kabuğundan kolyeler, kemikten yapılmış bilezik ve süs eşyaları ile figürinler bulunmaktadır

Burada yaşayan insanların yakın doğu ve Mersin bölgesi ile ilişkileri saptanmıştır Tarıma ve hayvancılığa dayalı bir ekonomilerinin olduğu bilinmektedir

Höyük MÖ4300 tarihlerinde terk edilmiş, uzun bir süre boş kaldıktan sonra, Hellenistik, Roma ve İlk Bizans çağlarında yeniden yerleşime sahne olmuştur

Sidemara (Ambar) Höyüğü



Karaman ili, Ayrancı ilçesinin 18 km kuzeydoğusundaki Ambar köyünün içindedir Özellikle Roma dönemine ait buluntuları önemlidir

Burada bulunan ve arkeoloji literatüründe, Sidemara Lahidi olarak tanınan lahid, İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir Lahid 3 m'yi aşan yüksekliği ile, bu tipin en büyük örneğidir Uzun ve kısa yüzlerdeki figürler, yüksek kabartma, bazıları tam plastik heykel görünümünde işlenmiştir Bu figürler, korint düzeninde sütunlarla ayrılmış nişler içinde dururlar

Bu lahidin dışında, buradan ele geçmiş, Konya Arkeoloji Müzesi'nde ve Karaman Müzesi'nde birer lahid daha bulunmaktadır

Manazan Mağraları

Manazan Mağaraları Karaman'ın doğusunda (Karaman'a 40 km) Yeşildere ile Taşkale Kasabaları arasındaki vadinin kuzey yamaçlarında, Bizans dönemine ait, killi kireç taşı içine oyulmuş, beş katlı toplu meskenler halindedir Katlar, giriş, kum kale, at meydanı ve ölüler meydanı olarak adlandırılmışlardır

Her katın ortasında büyük galeriler ve bu galerilere açılan odalar bulunmaktadır Katlar arasında çıkış, karşılıklı el ve ayak tutunma yerleri oyulmuş olan, dik oyma bacalarla sağlanmıştır Yine killi kireç taşı, bir de şapel bulunmaktadır

Alttaki bölümde, bir çok mezar odası ve son katta, bir çok ceset parçası bulunmaktadır Buradan çıkan ve çürümeden korunarak günümüze ulaşan bir ceset, Karaman Müzesi'nde sergilenmektedir Arazi yapısı olan killi kireç taşının, sabit ısı tutmasından ve hava içerisinde nem olmadığından, organik maddeler uzun süre bozulmadan kalabilmektedir

Karadağ Binbir Kilise



Karaman ilinin kuzeyinde, yaklaşık 35 Km uzaklıkta, volkanik bir dağ kitlesi olan Karadağ üzerinde (en yüksek noktası Mahalaç Tepesi 2288 m), IV ve IX yy'lar arasında (Bizans Devri) yapılmış bir çok kilise, manastır, bazilika, konut ve mezarlık bulunmaktadır

Bölge XVIIyylardan itibaren yerli ve yabancı pek çok seyyah tarafından ziyaret edilmiştir Karadağ kitlesinin büyük küçük bir çok tepesinde ve eteklerinde Bizans Devrine ait yapı kalıntıları bulunmakla birlikte, Karaman'a 37 Km uzaklıktaki Madenşehir köyünde, ve buraya 7 Km uzaklıktaki Yukarı Değle'de, bu yapılar yoğunluk gösterir Karadağ'ın tepelerine ve eteklerine yayılmış olan yapılarda, Erken Hristiyanlık mimari özellikleri, yerli sanat üslubuyla karışmıştır



Ayrıca ovada, aniden yükselen bu dağ kitlesi üzerinde, Hititler'den kalma hiyeroglif yazıt ve sunaklar; buraların Hititler tarafından da kutsal alanlar olarak kullanıldığını göstermektedir

Gökçeseki Kaya Mezarları

Ermenek, Sarıveliler ve Basyayla ilçelerinin sınırları içerisinde yer alan Göksu Irmağı'nın kuzeyinde ve güneyindeki dik yamaçlarda, arazi yapısı olan kireç taşı içlerine oyulmuş, Hellenistik, Roma ve Bizans Devirlerine ait, yüzlerce kaya mezarı bulunmaktadır

Bunlardan yoğunluk oluşturan bir grup, Ermenek ilçesi Gökçeseki (Çamlıca) köyünün ku zeyindeki, kayalık alanda bulunmaktadır Burada, kayalara oyulmuş üç ayrı mezar tipi vardır Birinci grup tek odalı, dikdörtgen planlı, üzeri kemer şeklinde oyulmuştur İkinci grup, çok odalı veya tek odalı olarak, dikdörtgen ve kare planlı oyulmuş, tavan düzdür Her iki grupta da, kayanın yüzeyi düzeltilmiştir İçlerinde bir veya daha çok sayıda setler halinde, mezar bölümü hazırlanmış ve üzerleri yine kireç taşından, tek parça yatar vaziyette arslan heykelleriyle kapatılmıştır Bazılarının girişlerinde kitbe ve mezar sahiplerinin kabartma tasvirleri de yer almaktadır Üçüncü grupta, arazide bulunan iri blok kayalara, sadece mezar oyulmuş ve üzerleri yine arslan heykelleri ile kapatılmıştır

Buranın ProfWRamsay'ın Anadolu'nun Tarihi Coğrafyası adlı kitabında belirttiği, Dalisandes olması gerekmektedir

Göktepe Köristan Ören Yeri

Göktepe kasabasının yaklaşık 5 km güneybatısında klasik devirlere ait bir yerleşim yeri ve kaya mezarları bulunmaktadır

Burada mezarlar, genelde kaya yüzeyi düzeltildikten sonra, kireçtaşı içine, odalar halinde oyulmuştur Giriş üzerleri genelde üçgen alınlıklıdır Bazı mezarlıkların alınlıklarına, mezar sahiplerinin kabartma resimleri yapılmıştır Bazı mezarların üçgen alınları içerisinde, Medusa (Yunan Mitolojisinde saçları yılanlarla örtülü, korku verici görünümde olan üç kızkardeşten biri) başı ve aslan figürleri işlenmiştir Mezar girişleri, sağlı sollu yarım sütuncuklar ve yuvarlak sütunlarla dekore edilmiştir Bazılarının üzerinde kitbesi bulunmaktadır Bir kaç mezar, kaya yüzeyi kare formda düzeltildikten sonra, basık kemer şeklinde 1 m kadar bir derinlikte tekrar düzenlenmiş ve kare şeklinde küçük giriş yapılmıştır

Gödet Mağar Kasabası

Karaman ilinin 45 km güneydoğusunda Güldere (Gödet) köyünün Ernek mevkiinde, akarsu vadisinde, Bizans Devri'ne ait bir mağara kasabası vardır Büyük olan mağaranın önü yıkılmış olduğundan, burada 7-8 kata kadar kayaya oyulmuş meskenler görülebilmektedir

Yine aynı meskenlerin daha basit olanları, aynı bölgedeki Paşabağı ve Gökçe köyünde de bulunmaktadır

İbrala (Yeşildere) Kilise Cami

Karaman'ın doğusunda, Yeşildere (İbrala) kasabasının içinde, günümüzde cami olarak kullanılan, Bizans Devri'ne ait bir kilise bulunmaktadır Kilise dört sütunlu tipte olmakla beraber, bir dikdörtgen meydana getiren dış duvarları ve cephelerinin kapalı oluşu ile, bu bölgenin yerli üslubunun bir temsilcisidir M1649 yılında camiye dönüştürülmüştür

Dereköy (Fisandon) Kilise Cami

Karaman'ın 7 Km güneyinde Dereköy (Fisandon) köyü içinde, bir kaya kütlesinin içinde yapılmıştır Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, IX-X yy içinde yapılmış olduğu tahmin edilmektedir Kilise, İstanbul'un Yunan Haçı biçimindeki klasik planına sahip olmakla birlikte, üst yapısının İstanbul Mimarisinden tamamen değişik bir uygulama ile yapıldığı görülür Yalnız taş kullanılmakla beraber, ortasında bir kubbe bulunan bu binanın dış yüzeyleri; bazıları kör, bazılarının içlerinde pencereler açılmış, dizi halindeki kemerlerle hareketlendirilmiştir Kilise bu özellikleri ile, Bizans Mimarisinin genel kurallarından ayrılan, yerli üslubun değerli bir sanat eseridir

Çeşmeli Kilise

Karaman il merkezinde, Tapucak mahallesindedir Kilise Binbir Kilisede bulunan küçük bazilikaların bir örneğidir Uzunlamasına üç sahınlı, kesme taştan bir yapıdır Günümüze kadar bir çok onarım geçirmiş en son cezaevi olarak kullanılmıştır Bu nedenle iç süsleme ve freskoları yok olmuştur

HANLAR

Gelindi Hanı

Karaman'a bağlı İhsaniye Köyü'nün yaklaşık 1 km güneydoğusundadır Han uzunlamasına dört kemer, üç sahından oluşmaktadır Sağlı sollu dörder hücre mekanın girişi, kemer şeklindedir Hanın yapılış tarihi bilinmemekle birlikte, Karamanoğulları döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir

Atlashan

Karaman Ayrancı arasında, Hüyükburun Köyü yakınlarında, tarihi İpek Yolu üzerindedir Han, doğu batı yönünde altı kemerle, üç sahına ayrılmıştır Devşirme malzeme ve harçla yapılmıştır Kitbesi yoktur

Kozak Hanı

Karaman Mut yolu üzerinde, Karaman'a 30 Km uzaklıktadır Karamanoğulları dönemine ait olan han, dört kemere oturan, beşik çatılı bir yapıdır Kitbesi yoktur

Sertavul Hanı

Karaman Mut yolu üzerinde, Sertavul Geçidi'nde, Şeyh Yunus Tepesi yanındadır Karamanoğulları dönemine ait olan hanın kitbesi yoktur

Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



CAMİ ve MESCİDLER

Sadettin Ali Bey Mescidi

Karaman merkez Hastane Caddesinde bulunan mescit, tamamen kesme taştan yapılmış Selçuklu dönemi eseridir Kitbesine göre, M1247 yılında, Ebu Bekir oğlu Sadettin Ali Bey tarafından yaptırılmıştır

Yapı türbe ve mescid kısımları olarak iki bölümlüdür Girişin karşısında stelaktitli taş mihrabın yanlarında spiral sütunçeler yer almaktadır

Aktekke (Mader-i Mevlana) Cami



Karaman il merkezinde, Karamanoğulları Dönemi'ne ait olan cami, merkezi tek kubbeli, yüksek minareli bir yapıdır Yapılış tarihi 1371'dir Caminin son cemaat yerini, iki mermer sütun ve yan duvarların üzerine dayanan üç kubbe örter Giriş kapısının sağında ve solunda iki mihrpçık vardır Giriş kapısında, mermer kemerin üzerine bir Mevlevi sikkesi işlenmiştir

Cami içerisinde, sol tarafta ayrılmış mekanda, Mevlana'nın annesi ve yakınlarına ait, 21 adet taştan yapılmış sandukalı mezar bulunmaktadır

II İbrahim Bey İmareti

Karaman İmaret Mahallesinde yer alan, kesme tastan, merkezi kubbeli, kapalı avlulu, iki katlı bir yapıdır Kitbesinde, Karamanoğlu II İbrahim Bey taraflıdan, 1433 yılında bir külliye şeklinde yaptırıidığı yazar Yapıda kapalı avlunun iki tarafında tonozlu odalar, kıble yönünde bir eyvan ve iki yanında kubbeli odalar vardır



Cepheden, sağ tarafında iki renkli kesin taştan yapılmış şerefe altı stelaktitli, gövdesi freze, turkuaz renkte çiniler ve geometrik biçimli palmet firizi halat motifleri ile dekore edilmiş yüksek minaresi, batısında da türbesi yeralır

Çinili mihrabı, İstanbul Çinili Köşkte, geometrik bitkisel motiflerle süslü, ortasında arslan ve insan figürü bulunan iki kanatlı ahşap kapısı, istanbul Türk İslam Eserleri Müzesi'ndedir

Dikbasan Cami

Karaman Mansurdede Mahallesinde bulunan cami, enine plan gösteren küfe tipinde bir yapıdır Karamanoğulları döneminde, M1493 yılında yapılmıştır Üst örtü, daha önceleri yığma sütun ve kemerler üzerine, düz toprak damlı iken, sonraları kiremit çatı yapılmıştır Düz tavan doğrudan 12 sütun üzerine oturur Kemerleri taşıyan sütunların yan taraflarına konsol ve stelaktitler işlenmiştir

Minberi ahşap malzeme ile birbirine geçmeli olarak geometrik tezyinlidir Şerefesinin altı, mukarnas süslü, tuğla minaresi sonradan yapılmıştır 1901 yılında tamir edilmiştir

Araboğlu Cami

Karaman Tapucak Mahallesinde bulanan cami, 1374-1420 yılları arasında inşa edilmiştir Kare sütunlar üzerine düz çatı ile örtülü enine küfe planlı, kısa minarelidir Düz çatı sonradan kiremitle örtülmüştür

Batıda bulunan portalde, kemer üstünde yer alan bitkisel süslemeli kemer, altında da devam eder Kitbe 4 satırdır Portalin iki tarafına helvacı küreği işlenmiştir

İstelaktitli mihrabı taştandır Kenarında sülüs yazı vardır Yağmur sularını akıtmaya yarayan ejder başlı çörtenlerden günümüze bir tanesi kalmıştır (6 adet olmalıdır)

Hacı Beyler Cami

Karaman merkez Külhan Mahallesinde, Aktekke Cami'sinin yanındadır Seyfeddin Hacıbeyler tarafından, MS1356 yılında yaptırılmıştır Küfe tipinde, enine üç sahınlı sütunlar üzerine oturan kiremit çatı ile örtülüdür

Batı cephesi biraz geri çekilirken, orjinal kesme taşları ile yeniden inşa edilmiştir Basık kemerli portalinde kitbesinin çevresi halat motifi ile dekore edilmiş; bunun altı grift bitkisel ağ süs ile doldurulmuştur

Karabaş Veli Külliyesi-Siyaser Veli Cami

Siyaser Mahallesinde yer alan kesme taştan cami, tekke, imret ve türbeden meydana gelen iki bölümlü bir yapıdır Karamoğulları dönemine aittir

Soldaki birinci bölüm olan cami; üç sıra halinde kemerli sütunlar üzerine oturan düz damlıdır Giriş kapısının üzerinde, IIAbdülhamit'e ait bir tuğra vardır

Kuzey duvarına bitişik imret bölümü; tonozlarla örtülü, üç eyvanlı, merkezi büyük kubbeli bir yapıdır Mekanın tam ortasında 12 kenarlı şadırvan yer alır Diğer iki eyvanın sağında ve solunda bulunan iki pencere, tonozlu küçük hücrelere açılır Girişin solunda, iki sütunlu üç küçük kubbeli bölüm yer alır

Yunus Emre Cami

Karamanoğulları dönemine ait cami, Kirişçi Mahallesinde, kesme taştan, merkezi kubbeli bir yapıdır Son cemaat yerinde dört sütun üzerinde, ortada oval, yanlar da yuvarlak kubbeler vardır

Kubbeye, içten dört köşede yarımşar kubbe ile geçilir Stelaktitli alçı mihrabı, geometrik süs, kıvrık dal motifi ve nesih yazı ile dekore edilmiştir Merkezi kubbenin sağında, iki kemer açıklıklı dikdörtgen planındaki zikir yerine, buradan da Yunus Emre'ye ait türbeye geçilir Daha önce bir çok onarımla orjinalliği bozulan cami, 1994 yılında aslına uygun olarak yeniden restore edilmiştir

Boyalı Kadı-Hisar Cami

Karamanoğulları dönemine ait olan cami, Hisar Mahallesindedir Kesme taştan inşa edilmiştir Kare planlı merkezi büyük kubbelidir Son cemaat yeri de, üç küçük kubbe ile örtülmüştür

Kapısının söveleri üzerine, değişik renkte zıvanalı mermerle sivri bir kemer yapılmıştır Stelaktitli mihrabı taştandır

Çelebi Mescidi

Gazidükkan Mahallesinde bulunan yapı Karamanoğulları dönemine aittir Kesme taştan kare planlı, merkezi tek kubbelidir Kubbesi tuğladan yapılmıştır Son cemaat yerindeki yığma sütunlardan, yapıldığı dönemde buranın da küçük kubbelerle örtülü olduğu anlaşılmaktadır

Kapısı mor mermerden çerçeve içine alınmış basık kemerlidir

Şeyh Ali Sultan Mescidi

Celtek Mahallesinde, kesme taştan, kare planlı, merkezi tek kubbeli yapı, Karamanoğulları dönemine aittir

Yapıda içten kubbeye geçiş, Selçuklu üçgenleri ile sağlanmış, kare mekanla kubbe arasında, kasnak sekizgen olarak yapılmıştır

Nuh Paşa Cami

Koçakdede Mahallesinde bulunan, Osmanlı dönemine ait cami, 1596 yılında Nuh Paşa tarafından yaptırılmıştır Kesme taştan inşa edilmiştir Son cemaat yerinde, üç küçük kubbesi olan, merkezi büyük kubbeli bir yapıdır Kubbeye geçiş, dıştan sekizgen tambur, içten, Selçuklu üçgenleri ile sağlanmıştır

Yeni Minare Cami

Karaman merkez, Ahiosman mahallesindedir Kesme taştan, merkezi büyük kubbelidir Sütunlar üzerinde bulunan üç küçük kubbeli son cemaat yerinin kubbeleri yıkılmış; düz çatı yapılmıştır Merkezi kubbeye geçiş, dıştan sekizgen tambur, içten, Selçuk üçgenleri ile sağlanmıştır

Kitabesi bulunmamakla birlikte, 1522 yılında Cambazzade Kadı Abdurrahman Efendi tarafından yaptırılmıştır

Akçaşehir Cami

Karaman Akçaşehir kasabasında, Karamanoğulları dönemine ait, kesme taştan bir yapıdır Kıble duvarına paralel olarak uzanan sahınlar, küfe plan gösterir Alçı mihrabı, zengin stelaktit süslüdür Tavanın mihrap önüne rastlayan bölümünde, renkli ve tezhipli bir göbek yapılmıştır Son cemaat yeri, 6 yığma sütun üzerine oturur

Yollarbaşı Ulu Cami (Cami-Kebir)

Karaman'a 15 Km uzaklıkta Yollarbaşı kasabasında bulunan cami, Karamanoğulları döneminden kalma, kesme taştan, enine planlı, küfe tipte bir yapıdır

Caminin bitişiğinde, küçük bir mescit yer alır Yapıda, eski biçiminde, çıkkın olarak yapılmış son cemaat yerinde, başlıkları stelaktitli, taş kaideli üçü önde, ikisi arkada olmak üzere, beş ahşap sütun yer alır Giriş kapısı cevizdendir Ayrıca sedef kakmalıdır Stelaktitli alçı mihrabın üzerinde, iki mavi göbek çinisi ile, 7-8 parça halinde Karamanoğulları çinileri yer alır

Kazımkarabekir Büyük Cami (Nevruzoğlu Cami)

Karaman'a 25 Km uzaklıktaki Kazımkarabekir ilçesinde yer alır Enine plan gösteren ve ilçeye özgü bir taş ile inşa edilmiş, Karamanoğulları döneminin en güzel eserlerinden birisidir Üst örtüyü tutan silindir ve kare formlu sütunlar, kıble duvarına üç paralel şahın halinde uzanır Son cemaat yeri ahşap örtülü ve 7 taş kaideli, ahşap sütunludur Minberin korkulukları ajur tekniğinde işlenmiş; bunların yanına nesih yazılar yazılmıştır Caminin mihrabı, kesme sıraltı mozaik tekniği, geometrik bezemeli çinilerle kaplanmış; etrafına da altı köşeli çiniler yerleştirilmiştir

Davgandos Cami

Karaman'a 15 Km uzaklıktaki Davgandos (Çiğdemli) köyündedir Düzgün kesme taştan yapılmış olan caminin kubbesi taş kaplamadır Üç kubbeyle örtülü son cemaat yeri, üç kemer gözlüdür Mihrp ve minberi taştan olan cami, XVIyy'ın ilk yarısına tarihlenen bir Osmanlı yapısıdır

Ermenek Ulu Camii

Ermenek ilçesi, Gülpazar Mahallesindedir Kesme taştan cami, 1302 tarihinde Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır 1543 yılında İshak Bey Zade Hacı Şeydi Ali tarafından, bazı eklemeler yapılmıştır Çınar ağacından yapılmış olan kapının üzerinde, güzel hat sanatı örneği vardır Kabartamalarla süslü alçı mihrabına, muhtelif şekilli mavi çiniler serpiştirilmiştir

Ermenek Akça Mescid

Ermenek ilçesi, Akçamescid mahallesindedir M1300 yılında, Hacı Ferruh tarafından yaptırılmıştır Çınar ağacından iki kanatlı kapısı, Karamanoğulları döneminin tahta işçilik sanatının güzel bir örneğidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



TÜRBELER



Alaeddin Bey Türbesi

Karaman Hisar mahallesinde bulunan türbe tamamen kesme taştan planlı, içten kubbe, dıştan dilimli külah ile örtülüdür Kubbesinin hemen altında dış duvarı çepeçevre bir ayet firizi dolanır Stelaktitli portali, yanları burma sütunçeli, basık geçme kemerli, girişin üzerinde grift bitkisel ağ ve nesih yazı ile dekore edilmiştir Portalin altında mumyalık girişi vardır Türbe, 1388 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından idam ettirilmiş olan, Karaman Hükümdarı, Alaeddin Bey'için yaptırılmıştır

Cambaz Kadı Türbesi

Karaman Fenari Mahallesinde bulunan türbe, kesme taştan, kare planlı, sekizgen kasnak üzerine yuvarlak taş kubbelidir İçinde nesih yazılı mermer bir lahid bulunmaktadır Türbe Karaman Bey'lerinden IIİbrahim Bey'in bir yakınına aittir

Demir Gömlek Türbesi

Karaman Abbas Mahallesinde bulunan türbe, tamamen kesme taştan, sekizgen planlı ve kubbeli olarak inşa edilmiştir Giriş portali basık kemerli pencereler, sivri kemerlidir Karamanoğulları'nın son emirlerinden Emnüdiddin Bey adına yapıldığı tahmin edilmektedir

Kaya Halil Türbesi

Karaman Abbas Mahallesinde bulunan türbe, kesme taştan, kare formlu, üst örtüsü pramidal çatılıdır Karamanoğlu IIİbrahim Bey'in baş kadısı olan Kaya Halil adına, 1409'da yapılan manzumesi içinde yer alır Türbede Kaya Halil ve karısı yatmaktadır

İbrahim Bey Türbesi

Karaman imaret Mahallesinde, İbrahim Bey İmareti'nin sağ duvarına bitişik olarak, kesme taştan, dört köşe kaide üzerine, sekizgen tamburla yükselen, üzeri pramidal kubbe ile örtülü bir yapıdır Zengin stelaktitli portalinde giriş, beyaz mermerden basık kemerli olarak yapılmıştır İki yanında iki sütunce ile dekore edilmiş, bitkisel ağ motifleri kullanılmıştır Türbenin içinde, ortada Karamanoğlu II İbrahim Bey ile sağda Kasım Bey'in, solda Alaattin Bey'in alçıdan lahidleri bulunmaktadır Asıl mezar bölümüne, portalin altından girilir

Karabaş Veli Türbesi

Karaman Siyaser Mahallesindedir Karabaş Veli Külliyesi arkasında yer alan türbe, kesme taştan, sekizgen planlı olarak yapılmış, üst örtüsü çökmüştür Külliyeye adını veren Alaaddin Ali'ye ait, 1465 tarihli baklava biçimli mezar taşı ile, oğlu Şeyh Nusrettin'e ait mezar taşı, Karaman Müzesi'ndedir

Kızlar Türbesi

Karaman şehir mezarlığında yer alan türbe, kesme taştan, sekizgen planlı, yuvarlak kubbeli olarak yapılmıştır Dış yüzey beyaz ve kırmızımtrak taşların birbirine zıvalanınası ile dekore edilmiştir Karamanoğlu II İbrahim Bey'in oğlu olan İshak Bey'in kızı için yapıldığı sanılmaktadır

Yunus Emre Türbesi



Karaman Kirişçi Mahallesinde Yunus Emre Cami'sinin bitişiğinde yer alan türbe, kesme taştan, üstü tonoz kubbelidir Batıya bakan yekpara taş kemerle kapısı basıktır İçinde 4 sanduka bulunmaktadır Sandukalarda Yunus Emre, Taptuk Emre, Yunus Emre'nin oğlu İsmail ve kızına ait olduğu bilinmektedir

Karaman Bey Türbesi

Ermenek ilçesine 18 Km uzaklıktaki Balgusan Köyünde bulunan türbe cami, imret ve medreseden oluşan bir mamurenin geri kalan tek yapısıdır Kesme taştan inşa edilen türbe bölümünün üzeri kubbeli, önündeki bölüm beşik örtülüdür

Türbenin çevresi mezarlıktır Türbe içinde yer alan mezarlardan birisi Karaman Bey'e diğer dördü de yakınlarına aittir

Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



HAMAMLAR

Süleyman Paşa Hamamı

Karaman İmaret Mahallesindedir Süleyman Paşa tarafından Mevlana'nın annesinin zaviyesi için gelir olarak vakfedilmiştir XIVyy ortalarında yapıldığı tahmin edilmektedir Kesme taştan yapılmıştır Girişte merkezi bir kubbenin örttüğü soğukluk yer alır Buradan kubbelerle örtülü ılıklık ve yıkanma bölümlerine girilir Bir göbektaşı etrafında dört açık, dört kapalı yıkanma yeri ve 12 kurnası vardır Birkaç kez onarım yapılmış ve halen faaldir

Lal Hamamı

Karaman Gazidükkan mahallesinde, Karamanoğulları dönemine ait olan hamam kesme taştan inşa edilmiştir Önünde bulunan soyunma yeri, sonradan yapılmıştır Ilıklık bölümüne basık kemerli taş bir kapıdan girilir Ilıklık bölümünün ortasında, taştan bir fıskiye vardır; üzeri tonozla örtülüdür Sıcaklık bölümünde, çok kenarlı mermer kaplı göbek taşı yer alır Sıcaklık bölümünde, yıkanma yerlerinin üstü taştan kubbe şeklindedir Açık yıkanma yerlerinin üstü, tonozla örtülüdür 1988 yılında onarılarak faaliyete geçirilmiştir

Bunların dışında Karaman merkezde, Seki Çeşme Hamamı, Alp Gazi Hamamı, Kale Hamamı-Hatun Hamamı, Nasuh Bey Hamamı, Yeni Hamam; Kazımkarabekir ilçesinde, Kazımkarabekir Hamamı; Yollarbaşı Kasabı'nda; Yollarbaşı Hamamı, Yeşildere Kasabası'nda, Yeşildere (İbrala) Hamamı; Ermenek ilçesinde; Karamanoğlu Hamamı bulunmaktadır Ancak bu hamamlar kullanılmamaktadır Çoğu harap haldedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



MEDRESELER

Hatuniye Medresesi



Karaman merkez Hastane Caddesi üzerinde yer alır Hatuniye Medresesi, Osmanlı Sultanı Murat Hüdavendigar'ın kızı, Karamanoğlu Alaaddin Bey'in karısı Nefise Sultan tarafından, 1382 yılında yaptırılmıştır, portalindeki kitbesine göre mimarı, Numan Bin Hoca Ahmet'tir

Yapı, kapalı avlulu, tek eyvanlı; avlunun sağında ve solunda öğrenci hücreleri ve revakları bulanan bir medresedir (avlunun üzeri günümüzde açıktır) Kuvvetle ileri fırlayan selaktitli portali beyaz mermerden yapılmıştır Geometrik tezyinatlı yazı ve bitkisel dekorludur Sağda ve solda, bitki motifli iki sütunçe ile, içte iki mihrp nişi, portalin ortasında, yukarıda stelaktitler içerisinde kanatlarını açmış bir (orjinali kaldırılmış, yerine onarımda yeni bir kuş işlenip koyulmuş) kuş figürü bulunmaktadır Kapı mor ve beyaz mermerden, kilitleme tekniğinde yapılmış basık kemerlidir

Eyvanda kalan izlerden, buranın 2 m yüksekliğe kadar altıgen formlu, turkuaz ve siyah renkli çinilerle kaplı olduğu anlaşılmaktadır Avlunun revak sütunları yuvarlak ve oval biçimlidir Yapının çeşitli yerlerinde, ilmi öven yazılar bulunmaktadır Eyvanın sağında ve solunda bulunan kubbeli büyük odaların (birisi dershane diğeri mezar odası) giriş kapıları da, portal gibi grift kabarık bitki ve geometrik desenlerle süslenmiştir

Tol Medrese

Ermenek ilçesi Çınarlı Mahallesindedir Karamanoğulları dönemi'nde yaptırılan ilk büyük medresedir Karamanoğlu Hükümdarlarından Bedreddin Mahmut Bey'in oğlu Emir Musa Bey tarafından 1339 tarihinde yaptırılmıştır

Açık revaklarla çevrili dörtköşe bir avlu ile, iki tarafta medrese odaları, güney tarafında bir eyvan ve bunun sağında ve solunda kubbeli kısımlar, medhal kısmının iki tarafında da diğer tonozlu odalar yer alır Eyvanın sağ tarafında bulunan türbede, medreseyi yaptıran Emir Musa Bey ile ailesinden bazı kimseler gömülüdür

Medresenin part nişinin üst tarafında, zengin bir mukarnas dekoru, bunun altında kitbe yer almaktadır Portal üzerinde bir pencere bulunmaktadır İki tarafta bulunan yan nişler, zengin bir dekorla işlenmiştir Burada mukarnas dolguların etrafını çeviren sivri kemer üzerinde ağaç işlemeler ve mihrplarda kullanılan tezyini motiflerin, taş üzerine işlenmiş bir örneği görülmektedir Köşe dolgularına grift geçmeler ve üst kısma da, dört iri kabare motifi ile daha yukarıda tekrar mukarnas dolgular işlenmiştir Konsolların üzerinde halat gibi birbirine örülmüş sütuncuklar bu lunmaktadır

Emir Musa Medresesi

Hisar Mahallesinde yer alan medrese 1927 yılında tamamen yıkılmıştır Medrese Karamanoğulları döneminde, kesme taştan inşa edilmiş kapalı avlulu, bir eyvanlı, tek minareli, zengin portali stelaktitlerle ve kufi yazılarla süslenmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



ÇEŞMELER

Karaman merkez ve çevresinde XVIII ve XIX yylarda yapılmış bir çok çeşme bulunmaktadır Ancak bu çeşmelerden çoğu, son yıllarda fonksiyonunu yitirmesi ve yeni yol açma gibi faaliyetler sonucunda yok olmuştur Günümüze kadar ulaşabilenleri koruma altına alınmıştır Şehir imar plan gereği kaldırılması zorunlu olanlar, okulların bahçelerine ve parkların uygun yerlerine taşınmaktadır

İbrahim Bey İmareti önündeki zengin dekorlu çeşmeyi saymazsak, Karaman çeşmeleri genellikle sivri kemerli, duvar nişleri halinde, üzerinde çok az rölyef taşıyan sade yapılar olarak karşımıza çıkar Biçim ve süslemede birbirinin benzeridir Karaman'da tescil edilerek koruma altına alınmış 24, Ermenek ilçesinde de 14 çeşme bulunmaktadır Bunlardan birkaç örnek verecek olursak:

II İbrahim Bey Çeşmesi

İmaret Mahallesinde, Ilİbrahim Bey İmareti'nin karşısında, kesme taştan, sivri kemerli, derin niş halinde üzeri bitkisel ağ süsleme ile dekore edilmiş abidevi bir çeşmedir

Üst örtü kenarlarda silmelidir Çeşmenin iç yüzeyleri işlemesiz, düz olarak yapılmıştır Sivri kemerinin iki tarafında, ileri doğru fırlayan iki kabara motifi yer alır Kemerinin çevresi halı gibi, yüzeysel olmayan bir teknikle ve bitkisel ağla dekore edilmiştir Bu tür işleme Karamanoğulları dönemi taş işçiliğinde yeni bir üsluptur M1433'de imret ile birlikte inşa edilmiştir

Halil Efendi Çeşmesi

Abbas Mahallesinde yer alan, tamamen kesme taştan, iç içe iki sivri kemer nişli, pirinçten iki lüleli bir çeşmedir Yol genişleme çalışmalarında biraz geri alınmıştır Üzerindeki nesih yazılı kitbesinde, 1906 yılına ait onarım kitbesi yer alır Halil Efendi manzumesine daha sonradan eklenmiştir

Hamam Çeşmesi

Hisar Mahallesinde yer alan, adını yakınındaki Hatun Hamamı'ndan alan, kesme taştan, sivri kemer nişli, tek ülüklü bir çeşmedir Kilit taşının üzeri bitkisel kabartma süs ile tezyin edilmiştir Üzerinde iki kitbesi vardır Kitbenin birinden anlaşıldığına göre, çeşmeyi ilk yaptıran Mehmet Reşit Efendi'dir Diğer kitbede ise M1809 yılında Hacı Ahmet Ağa tarafından onarımı yapıldığı yazılıdır

Hoca Mahmut Çeşmesi

Hoca Mahmut Mahallesinde, aynı adı alan mescidin önünde, kesme taştan, sivri kemer nişli bir çeşmedir Parçalı kemerli derin niş halinde maşrapalığı vardır Üzerinde iki kitbe yer alır Üstteki küçük kitbede, Hacı İsmail tarafından onarıldığı, alttaki büyük kitbede ise, Karamanoğlu İbrahim Bey zamanında, burada bulunan ve daha önce yıkılmış olan Darülhüffazın, Hoca Mahmut tarafından yaptırıldığı yazılıdır Bu, çeşmeye daha sonra koyulduğu anlaşılan bir kitbedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



KÖPRÜLER



Görmel Ala Köprüsü

Ermenek-Anamur-Gülnar üzerinde, Göksu Nehri üzerinde Ermenek'e 18 km uzaklıktadır Köprü tamamen kesme taştan biri büyük, biri küçük iki gözlü olarak inşa edilmiş, başlama ve bitiş noktalan kayalar üzerine oturtulmuştur Eni 716 m, uzunluğu 67 m su seviyesinden yüksekliği 27 mdir

Köprüde iki kitbe bulunmaktadır Bu kitbelere göre Köprü H706, M1306 yılında Karama-noğulları'ndan Mahmut Bey'in oğulları Mirza Halil Bey ve Bedreddin İbrahim Bey'in saltanat yıllarında yapılmıştır Mimarının Yusuf oğlu Süleyman olduğu yazılıdır

Gazalpa Köprüsü

Karaman Gazalpa Mahallesinde, Karamanoğullan dönemine ait birisi tek gözlü, ikincisi dört küçük gözlü iki köprü bulunmaktadır Köprüler kesme taştan yapılmıştır Bazı Karamanoğlu vakfiyelerinde ve Osmanlı kayıtlarında bu köprülerin adı geçmektedir

Akköprü

Karaman-Yeşildere yolunda, Karaman'a 29 km uzaklıkta, Yeşildere Çayı üzerinde yer alan köprü tamamen kesme taştan, tek gözlü olarak inşa edilmiştir Kitbesi bulunmamaktadır

Orta Köprü

Taşkale kasabası, Orta Cami Mahallesinde, Yeşildere Çayı üzerindedir 7 m yüksekliğinde, 25 m uzunluğunda kesme taştan, tek kemerlidir Kitbesi bulunmamakla birlikte ilk dönem Cumhuriyet yapısı olmalıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



MAĞARALAR ve OBRUKLAR

DOĞAL OLUŞUMLAR

Meraspolis Mağarası

Meraspolis mağarası Ermenek kentinin kuzeyindeki dağların kaya bloklarının altında suların kireçli kayaları oyması ile meydana gelmiş çok büyük bir mağaradır Mağara dünyanın en büyük yeraltı suyunu bünyesinde taşımaktadır Bir çok bölme ve katlardan meydana gelen, içinde küçüklü büyüklü sarkıt, dikit bulunan bumağara ilk çağlarda mesken, sığınak ve zindan olarak kullanılmıştır Mağaraya iki yönden giriş vardır Bunlardan birisi ne zaman açıldığı bilinmeyen ilkel bir giriştir Bu giriş doğal bir mağaranın tabanmdadır Genişliği 40x45 cm olan delikten mağaraya inilir Rehbersiz ve ışıksız inilmesi imkansızdır İri kaya parçalarından yapılmış 8-10 ayaklık basit ve dar bir merdivenle aşağıda basık tavanlı bir mağaraya inilir Burada çeşitli yönlere yol vardır Kuzeydoğuya gidilen dehlizlerden birisi ile kademe kademe inilir ve yer altı nehri görülür

İkinci giriş, Başpınar mahallesi Cumma mevkiinde Ermenek Belediyesi tarafından kente tazyikli içme suyu sağlamak için açılmış bir galeridendir 193 m uzunluğundaki bu galeri kuzeydoğu doğrultusunda yer altı nehrine ulaşır Galerinin yer altı nehri ile birleştiği noktaya kadar 150 mlik bir mesafede kuzey-güney yönünde akmakta, galeri deposuna 90 m kala kuzeyde bir noktada 200 m yüksekliğinde bir yer altı şelalesi oluşturmaktadır Nehir yatağı batıya gittikçe daralmakta, düdenlimağara denilen yerde yok olmaktadır

Mağarada bulunan yer altı suyu kentin ve çevre kasabaların içme suyu ihtiyaçlarını karşılamaktadır Ermenek ve çevresine elektirik sağlayan hidroelektirik santralini çalıştıran su da bu mağaradan çıkmaktadır

İncesu Mağarası

Taşkale kasabasının 9 Km güneyinde İncesu Deresi'nin dağlık yamacında bulunan mağara tümüyle yatay gelişmiş, kuru bir fosil mağarasıdır Ancak içinde mevsimlik oluşan küçük göletler bulunmaktadır Uzunluğu 1356 mdir Mağaranın İncesu Deresi'ne açılan ağzı oldukça dardır Bu dar ağızdan sonra 5-10 m genişliğinde ve 4-6 m yüksekliğinde mağara uzanır Mağara tabanı çoğunlukla küçük boyutlu çok sayıda traverter havuzcuklar ile süslü bazı yerlerde kaya ve taş molozlar, yer yer sarkıt ve dikitler ile damla taş sütunlar bulunmaktadır

Ortalama ısısı 11-12 derece ve nem oranı %75-85 olan mağara kültür mantarcılığı ve meyve, tulum peyniri gibi gıda depolamasına uygundur

MTA tarafından fizibilitesi yapılan mağaranın aydınlatma ve yol projesi yaptırılmıştır Sağlık turizmine yönelik çalışmalar sürmektedir İncesu Mağarası l derece doğal sit alanıdır

Aşarini Mağarası

İncesu Mağarasının 350 m güneyinde bulunan Aşarini Mağarası 750 m uzunluğundadır ve iki koldan oluşmaktadır Bir kolunda koloniler halinde yarasalar bu-lunmaktadırMağara, Kültür mantarcılığı ve gıda depolamacılığına uygundur Ayrıca astım-bron-şit gibi solunum yolu hastalıklarını tedavi edici özelliğinden dolayı, sağlık turizmine açılması amacıyla çalışmalar sürdürülmektedir Mağara, birinci derece doğal sit alanıdır

Divle Obruğu

Ayrancı ilçesi, Divle (Üçharman) köyündedir Bu obruk, yurt çapında tanınmaktadır Köyün güneyinde bulunan dağın çatlağının arasındaki boşluktan ibarettir Obruk, dağın 36 m derinliğindedir Obruğa tulum peyniri konmakta ve tulumlar bir makara ile sarkıtıl-maktadır Doğal beslenme özelliği dolayısı ile, dünyanın en lezzetli tulum peyniri buradan çıkmaktadır Obruk, yazın donduracak kadar serin, kışın da ılıktır

Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



KÜLTÜREL VARLIKLAR

Manazan Mağaraları



Manazan Mağaraları Karaman'ın doğusunda (Karaman'a 40 km) Yeşildere ile Taşkale Kasabaları arasındaki vadinin kuzey yamaçlarında; Bizans döneminde yapılmış; killi kireç taşı içine oyulmuş, beş katlı toplu meskenler halindedir Katlar giriş, kum kale at meydanı ve ölüler meydanı olarak adlandırılmışlardır

Her katın ortasında büyük galeriler ve bu galerilere açılan odalar bulunmaktadır Katlar arasında çıkış, karşılıklı el ve ayak tutunma yerleri oyulmuş olan, dik oyma bacalarla sağlanmıştır Yine killi kireç taşına oyulmuş, bir de şapel bulunmaktadır

Alttaki bölümde, bir çok mezar odası ve son katta, birçok ceset parçası bulunmaktadır Buradan çıkan ve çürümeden korunarak günümüze ulaşan bir ceset, Karaman Müzesi'nde sergilenmektedir Arazi yapısı olan killi kireç taşının, sabit ısı tutmasından ve hava içerisinde nem olmadığından, organik maddeler uzun süre bozulmadan kalabilmektedir

Göves Köyü Mağaraları

Göves Köyü Paşabağı mevkiinde bulunan mağaralar, Manazan Mağaraları gibi mesken olarak kullanılmıştır İniş, çıkış için bacalara sahiptir

Yabangülü Saklı Kiliseler

Karaman'a 40 Km mesafede Gökçe köyü civarındadır Kayalık bir tepenin sarp yamaçları üzerinde bulunan mağaralara, oyularak yapılan kilesede, büyüklü küçüklü birbirine geçilen odalar bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



Karaman Cami ve Mescitleri

Aktekke (Mader-i Mevlana) Cami (Merkez)


Karaman il merkezinde bulunan Aktekke (Mader-i Mevlana) Camisi, kitabesinden öğrenildiğine göre Karamanoğulları döneminde, 1370 yılında yaptırılmıştır

Cami kesme taştan kare planlı olarak yapılmış, ibadet mekanının üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür Caminin son cemaat yerinin önünde yan duvarlar ve iki mermer sütunun oluşturduğu üç bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır Son cemaat yerinin üzeri üç ayrı kubbe ile örtülmüştür Giriş kapısının sağına ve soluna da iki mihrapcık eklenmiştir

Caminin giriş kapısı mermer söveli ve iki renkli mermerden yuvarlak kemerlidir Kemerin üst kısmına kabartma olarak bir Mevlevi sikkesi işlenmiştir Burada mermer kemerin üzerinde, beş satırlı kitabesi bulunmaktadır

İbadet mekanının üzerini örten kubbe pandantifli, tam ortada olmayan sağa yönelik mihrabın içerisi stalaktitli, minberi ise daha geç devirde yapılmış olup, herhangi bir özellik taşımamaktadır İbadet mekanı 17 pencere ile aydınlatılmıştır Kubbede ve kubbe eteklerinde, pencere üzerlerinde bitkisel bezemeler bulunmaktadır

Caminin yanındaki minare kare bir kaide üzerine taştan, yuvarlak gövdeli ve tek kubbeli olarak yapılmıştır Ancak bu minare caminin bütünüyle uyuşmayacak biçimde yüksek tutulmuştur

Caminin sol tarafındaki bir mekanda Mevlananın torunlarına ve yakınlarına ait 21 taştan ve üzerleri sıvalı sandukalar bulunmaktadır Burada Mevlananın ilk eşi, Sultan Veledin annesi Gevher Hatun, abisi Alaeddin Çelebi, Karaman Emiri Seyfeddin Süleyman ve Mevlananın ebesi Hediye Sultana ait mezarlar ile diğer Mevlevi büyüklerinin sandukaları bulunmaktadır Bu mezarların sonunda ahşap çıtalarla kafes biçiminde ayrılmış bölmedeki sanduka Mevlananın annesi Mümine Hatuna aittir

Caminin karşısındaki alanda kesme taştan yan yana yedi tane derviş hücresi bulunmaktadır Konya Mevlana Müzesinde olduğu gibi bu camide de Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar medrese eğitimi yapılıyordu Bu hücreler de o döneme aittir Ayrıca güney ve batı tarafındaki mezarlıklarda da Karamanoğulları dönemine ait mezar taşları bulunmaktadır

Sadettin Ali Bey Mescidi (Merkez)


Karaman il merkezinde Hastane Caddesinde bulunan Sadettin Ali Bey Mescidi, kitabesinden öğrenildiğine göre, Sultan IIKeykavus zamanında, Ebubekir oğlu Sadettin Ali Bey tarafından 1247 yılında yaptırılmıştır

Karamanda Selçuklu döneminde yapılmış olan bu yapı, tamamen kesme taştan olup, kare planlıdır Üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür Giriş kapısı mor mermerden yuvarlak kemerli olup, üzerinde de kitabesi bulunmaktadır İbadet mekanının üzerini örten kubbe pandantiflidir Zamanla harap olan kubbe Karaman Müzesi Eski Eserleri Koruma Derneği tarafından 1977 yılında çinko ile kaplatılmıştır

Girişin karşısındaki mihrabın iki yanında duvara dayalı spiral sütuncuklar bulunmaktadır Mihrap stalaktitli olarak tamamlanmıştır Mescidin solunda sonradan açılmış bir kapı ile dikdörtgen planlı türbe bölümüne geçilmektedir Bugün mescidin ayrı bir bölümü olarak kullanılan türbede önceki yıllarda çamurla sıvanmış altı sanduka bulunuyordu Türbenin alt katında da mumyalık kısmı vardır

Ağa Camisi (Merkez)

Karaman Tabucak Mahallesinde bulunan Ağa Camisinin kitabesi bulunmamaktadır Yapı üslubundan Karamanoğulları döneminde, XIVyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır

Cami kesme taştan, dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır İbadet mekanının ortasındaki dört sütunla mihraba paralel iki sahna ayrılmıştır İbadet mekanının üzeri düz ve kiremit çatı ile örtülüdür Girişin karşısına gelen mihrap mor mermerden, yanındaki minberi ise beyaz mermerden yapılmıştır Caminin yanında bulunan minaresi kesme taştan yapılmış, kare planlı kaide üzerindeki pabuç kısmı soğan biçimindedir Yukarıdan aşağıya silmeli olan minare tek şerefelidir

Caminin arka bahçesinde çokgen planlı bir şadırvan bulunmaktadır Ayrıca caminin arkasında günümüze gelemeyen sekizgen planlı bir medrese olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir

Araboğlu Camisi (Merkez)

Karaman Tabucxak Mahallesinde bulunan Araboğlu Camisi, kitabesinden öğrenildiğine göre, Karamanoğlu AHalil Bey tarafından 1374te yapımına başlanmış, Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından da 1420 yılında tamamlanmıştır Bu kitabesi palmet, rumi ve halat motifleri ile bezenmiştir

Cami dikdörtgen planlı olup, ibadet mekanı üç sıra halinde dörder sütunla dört sahna ayrılmıştır İç kısımda bezemeye rastlanmamaktadır Yalnızca yuvarlak kemerli basit batı girişinin kemeri üzerinde bitkisel süslemelere rastlanmaktadır İbadet mekanı iki sıra halinde dikdörtgen pencerelerle aydınlatılmıştır Mihrap, taştan ve stalaktitli olarak sonuçlanmıştır Caminin ibadet mekanı ahşap bir çatı ile örtülmüştür Ancak ejder başlıklı çörtenlerinden yalnızca bir tanesi günümüze gelebilmiştir

Minaresi kare kaide üzerine yuvarlak gövdeli, tek şerefeli olup, boyu oldukça kısadır

Boyalı Kadı (Pir Ahmet) Camisi (Merkez)

Karaman Hisar Mahallesi, Hisar Sokakta bulunan Boyalı Kadı Camisinin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir Ancak mimari yapısından XIVyüzyılda Karamanoğulları zamanında yapıldığı sanılmaktadır

Cami kare planlı ve kesme taştandır İlk yapıldığı zaman üzeri merkezi bir kubbe ile örtülü idi Bu kubbenin çökmesinden sonra yerine düz toprak dam yapılmış, daha sonra da kiremitli bir çatı ile örtülmüştür Bugünkü izlerden kubbenin pandantifli olduğu anlaşılmaktadır

Caminin önünde iki yan duvarların uzantısı ve iki sütundan oluşan üç bölümlü bir son cemaat yeri vardır Giriş kapısı değişik renklerde sivri kemerli ve mermerdendir Mihrap oldukça sade ve stalaktitlidir Yanındaki minberi taştan yapılmıştır Kare kaideli, yuvarlak gövdeli minaresi yıkılmış veya zamanında yarım bırakılmış, sonradan bugünkü şekli ile yenilenmiştir

Caminin kuzeyi hazire olup, burada Karamanoğulları dönemine ait mezar taşları bulunmaktadır

Çelebi Mescidi (Merkez)

Karaman Gazidükkan Mahallesinde bulunan Çelebi Mescidinin kitabesi bulunmamakla beraber yapı üslubundan XIVyüzyılda, Karamanoğulları döneminde yapıldığı anlaşılmaktadır

Kare planlı ve kesme taştan olan caminin üzeri dört trompun yardımı ile merkezi bir kubbeyle örtülmüştür Son cemaat yeri paye ayaklarından anlaşıldığına göre daha önce üç bölümlü ve üç büyük kubbe ile örtülüdür Paye araları sonraki dönemde duvarla örülmüş ve üzeri de ahşap çatı ile kapatılmıştır İbadet mekanına mor mermerden söveleri olan basık kemerli bir kapıdan girilmektedir Duvarlarında altlı üstlü iki sıra halinde yuvarlak ve sivri kemerli ikişer penceresi vardır Mihrap taştan olup, üzeri nesih yazılı bir ayetle çevrelenmiş, içerisi bitkisel motiflerle bezenmiştir

Çelebi Mescidinin minaresi bulunmamaktadır veya günümüze gelememiştir Kubbenin üzerine yalnızca hoparlör yerleştirilmiştir

Dikbasan Camisi (Merkez)

Karaman Mansurdede Mahallesinde bulunan Dikbasan Camisinin kitabesi bulunmamaktadır Bununla birlikte mihrap duvarında bulunan çini bir levha üzerinde 1436 tarihi yazılıdır Bu tarihin cami ile ilgili olup olmadığı da kesin değildir Ancak caminin yapı üslubundan XVyüzyıl Karamanoğulları dönemine ait olduğu bilinmektedir

Cami enine dikdörtgen planlı olup, ibadet mekanı üç sıra halinde dörder paye ile dört sahna ayrılmıştır İslam mimarisinde Kûfe tipi camiler grubundandır Yapının kuzey ve güney duvarları kesme taştan, diğer iki duvarı da taş üzerine kerpiçten yapılmıştır İç mekandaki payeleri birbirine bağlayan kemerlerin yan tarafları, konsollar stalaktitlidir

İbadet mekanının üzeri paye ve kemerlerin taşıdığı düz toprak damla örtülü olmasına rağmen sonradan kiremit çatı ile kaplanmıştır Taştan mihrap çağına uymayan son derece kötü kalem işi ve yağlı boyalarla süslenmiş ve caminin görünümünü bütünüyle bozmuştur Minber kündekâri tekniğinde ahşap olup, geometrik şekillerle bezenmiştir

Minaresi tuğladan, yuvarlak gövdeli ve tek şerefeli olup, 1901 yılında yenilenmiştir

Hacı Beyler Camisi (Merkez)

Karaman Külhan Mahallesinde Aktekke Camisinin karşısında bulunan Hacı Beyler Camisi kitabesinden öğrenildiğine göre, 1358 yılında yapılmıştır

Cami bugünkü yerinden biraz daha önde bulunuyordu Ancak, yol açmak amacı ile caminin girişi, bazı duvar taşları ve mihrabı yerinden sökülerek daha geride ve küçük olarak yapılmıştır Yapımında batı cephesinin orijinal kesme taşları kullanılmıştır Diğer duvarlar taş üzerine kerpiçle inşa edilmiştir

Cami Kûfe tipi camiler grubundan olup, içerisindeki payelerle üç sahna ayrılmıştır Ancak yeni yapımında cami küçültülmüş ve içerisindeki payeler de azaltılmıştır Bugün ibadet mekanında yalnızca dört paye bulunmaktadır Bunlar da birbirlerine kemerlerle bağlanmıştırCaminin il yapımında üzerinin toprak damlı ve düz olduğu sanılmaktadır Günümüzde çatı ile örtülüdür
Caminin giriş kapısı orijinal şekli ile korunmaya çalışılmıştır Kapı dikdörtgen, silmeler içerisine alınmış ve çatının bugünkü yüksekliğini aşan abidevi bir görünümdedir Bu giriş kapısı basık yuvarlak kemerli mermerden olup, üst kısmı örgü motifleri ve bitkisel motiflerle doldurulmuştur

Karabaş Veli Külliyesi (Siyaser Veli Camisi) (Merkez)


Karaman Siyaser Mahallesinde bulunan Karabaş Veli Külliyesinin kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamakla beraber, XVyüzyıl Karamanoğlu dönemi yapısı olduğu açıkça görülmektedir Giriş kapısı üzerinde Sultan IIAbdülhamid zamanında onarıldığını gösteren bir tuğra bulunmaktadır

Yapı topluluğu iki ayrı bölümden meydana gelmiştir Bunlar cami, imaret ve türbeden ibarettir Cami kısmı dikdörtgen planlı olup, üçer sütunlu iki dizi ile üç bölüme ayrılmıştır Üzeri düz toprak damla örtülmüştür Mihrap son dönemlerde yenilenmiş olup, oldukça basittir Minberi çürümüş ve yakın tarihlerde kündekâri tekniğinde ahşaptan yeniden yapılmıştır

Caminin kuzey duvarına bitişik olan imareti üç eyvanlı merkezi kubbeli büyük bir yapıdır Bu kubbeye dıştan sekizgen kasnak, içten de Selçuklu üçgenleri ile geçiş sağlanmıştır Kubbenin altında 12 kenarlı bir şadırvan bulunmaktadır İmaretin eyvanlarının çevresinde irili ufaklı bölümler vardır Bu eyvanlardan birinin altında sivri kemerli bir bodrum; sağ köşedeki iki basamaklı merdivenle de minareye geçilmektedir Caminin minaresi kare kaide üzerinde, yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir

Şeyh Ali Sultan Mescidi (Merkez)

Karaman Çeltek Mahallesinde bulunan Şeyh Ali Sultan Mescidinin yapım tarihi bilinmemektedir Bununla beraber, Karamanoğulları dönemine ait bir camidir Son yıllarda yeni baştan yapılırcasına onarılmış ve özgünlüğünü büyük ölçüde yitirmiştir

Cami kare planlı olup, üzeri kubbe ile örtülüdür Kubbeye geçiş içeriden Türk üçgenleri ile sağlanmıştır Kubbe dıştan sekizgen kasnak üzerine oturtulmuştur Caminin son cemaat yeri ve minaresi bulunmamaktadır Giriş kapısı yuvarlak kemerli ve oldukça basittir Aynı şekilde mihrap da basit ve bezemesizdir

Yunus Emre Camisi (Merkez)

Karaman Kirişçi Mahallesinde bulunan Yunus Emre Camisinin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamış, ancak mimari yapısından XVyüzyıl Karamanoğulları dönemine ait olduğu anlaşılmaktadır

Cami kare planlı olup, kesme taştan yapılmış, üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür İstanbul-Bağdat demiryolunun yapımı sırasında bir Alman mühendis tarafından bugünkü piramidal taş çatı bu kubbeye eklenmiştir Böylece yapının mimari üslubu bütünü ile bozulmuştur İçerisinde, dört köşedeki yarımşar kubbeler ana kubbeyi desteklemektedir

Caminin önündeki son cemaat yeri dört paye ve iki yandaki duvar uzantıları ile beş bölüme ayrılmıştır Bunların üzerleri beş kubbe ile örtülmüştür Sonraki dönemlerde bu kubbelerin üzeri de düz bir dam ve çatı ile örtülmüş, payeler arası da tuğla duvarla kapatılmıştır

Caminin mihrabı alçıdan ve geometrik bezemeler ile kıvrık dal motifleriyle süslenmiştir İbadet mekanının sağındaki dikdörtgen planlı bölümün zikir yeri olduğu sanılmaktadır Buradaki bir kapıdan da Yunus Emre Türbesine geçilmektedir

Caminin yanında kare kaideli, yuvarlak gövdeli tek şerefeli minaresi bulunmaktadır Bu minare sonraki dönemlerde buraya eklenmiştir Cami 1994 yılında Vakıflar genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir

Yeni Minare Cami (Merkez)

Karaman Ahiosman Mahallesinde bulunan Yeni Minare Camisinin kitabesi bulunmamaktadır Vakıf kayıtlarından öğrenildiğine göre Cambazzade Kadı Abdurrahman Efendi tarafından 1552 yılında yaptırılmıştır

Cami kesme taştan, kare planlıdır Üzeri içeriden Türk üçgenleri yardımıyla merkezi bir kubbe ile örtülmüştür Kubbe dıştan sekizgen bir kasnak üzerine oturtulmuştur İbadet mekanında mihrap ve minberin herhangi bir özelliği bulunmamaktadır Son cemaat yeri üç küçük kubbeli iken bu kubbeler yıkılmış ve bunun yerine ahşap bir çatı ile örtülmüştür

Davgandos Cami (Merkez)

Karamana 15 km uzaklıktaki Davgandos (Çiğdemli) Köyünde bulunan Davgandos Camisinin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır Bununla beraber mimari yapısından XVIyüzyılın ilk yarısında yapıldığı sanılmaktadır

Osmanlı dönemi yapılarından olan bu cami düzgün kesme taştan kare planlıdır Caminin önünde üç bölümlü ve üç kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadırİbadet mekanı merkezi bir kubbe ile örtülüdürMihrap ve minberi taştan yapılmıştırYanında taş kaideli, yuvarlak gövdeli tek şerefeli minaresi bulunmaktadır

Akçaşehir Cami (Merkez)

Karaman Akçaşehirde bulunan Akçaşehir Camisinin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı, kitabesi bulunmadığından bilinmemektedir Bununla beraber, caminin mimari yapısından, Karamanoğulları döneminde yapıldığı anlaşılmaktadır

Cami kesme taştan dikdörtgen bir yapıdır Kûfe tipi plan düzeninde olan yapı, kıble duvarına paralel üç sahından meydana gelmiştir Cami ilk yapılışında üzeri toprak damla örtülü idi Caminin mihrabı stalaktik bezemelidir Mihrabın önüne rastlayan üst bölüme teshipli bir göbek yerleştirilmiştir Caminin önünde altı yığma sütunun taşıdığı bir son cemaat yeri bulunmaktadır

Ulu Cami (Cami-Kebir) (Merkez)

Karaman'a 15 km uzaklıkta, Yollarbaşında bulunan Ulu Cami, Karamanoğulları döneminde, XVyüzyılda yapılmıştır Kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesin olarak bilinmektedir

Cami, kesme taştan, enine planlı, küfe tipte bir yapıdır Caminin bitişiğinde, küçük bir mescit yer alır Son cemaat yerinde, başlıkları stalaktitli, taş kaideli üçü önde, ikisi arkada olmak üzere, beş ahşap sütun yer alır Giriş kapısı cevizdendir Ayrıca sedef kakmalıdır Stalaktitli alçı mihrabın üzerinde iki mavi göbek çinisi ile, 7-8 parça halinde Karamanoğulları çinileri yer alır

Nuh Paşa Cami (Merkez)

Karaman Koçakdere Mahallesinde bulunan Nuh Paşa Camisi, Osmanlı döneminde, Nuh Paşa tarafından 1596 yılında yaptırılmıştır

Cami kesme taştan, kare planlı olarak yapılmış, üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür Kubbeye geçiş içten Türk üçgenleri, dıştan da sekizgen bir kasnak üzerindedir

Ulu Cami (Ermenek)

Karaman Ermenek ilçesinde Gülpazarı Mahallesinde, Ermenek Kalesi önünde kente egemen bir yerde bulunan Ulu Caminin ceviz ağacından işlenmiş kapı kitabesine göre; Karamanoğlu Mahmut Bey tarafından 1302 yılında yaptırılmıştır Bununla beraber bu caminin Mahmut Beyin ölümünden sonra oğlu Halil Bey tarafından tamamlandığı bazı kaynaklarda belirtilmiştir Şeyh Seyit Hacı Abdülvahab Efendi 1710 yılında camiyi tamir ettirmiştir

Ermenek camilerinin en büyüklerinden biri olan Ulu Cami dikdörtgen planlı olup, ibadet mekanı mihraba paralel iki sıra halinde altışar sütunla üç sahına ayrılmıştır Buradaki ağır taş payeler birbirlerine sivri kemerlerle bağlanmıştır Üzeri düz toprak damla örtülmüştür İçerisindeki sütunların tavanı desteklemesinde Karamanoğlu sanatında görülen sadelik burada da bulunmaktadır

Caminin batısındaki son cemaat yeri 1543 yılında İshak Beyin oğlu Hacı Seydi Ali tarafından yaptırılmıştır Dört kemerle dışarıya açılan son cemaat yerinin üzeri ibadet mekanında olduğu gibi yine düz bir damla örtülüdür Caminin ibadet mekanı mihrap duvarındaki altı pencere ile son cemaat yerindeki iki pencere ile aydınlanmaktadır Bu nedenle de içerisi oldukça loştur Son cemaat yerindeki ceviz ağacından çift kanatlı kapıları üzerinde caminin yapımı ile ilgili bir yazıt bulunmaktadır Bu kitabede kapı kanatlarının Karamanoğulları döneminde yaptırıldığı belirtilmiştir Caminin iki kanatlı ceviz kapısı geometrik yıldızlar ve küçük palmetlerden oluşan ince bir bordürle çevrelenmiştir Çeşitli yıllarda onarılan caminin alçı mihrabı zamanının en güzel örneklerinden birisidir Mihrabın iki tarafındaki duvara dayalı sütuncukların üzerine dikine konulmuş başlıklar bulunmaktadır Kabartmalarla bezeli olan bu mihrap üzerinde yer yer mavi çiniler bulunmaktadır Mihrap kündekâri tekniğinde olup, altı taş, üzeri de ahşaptır

Ermenek Ulu Camisi mimari yönden basit bir yapı olmasına karşılık Karamanoğlu döneminin önemli eserleri arasındadır

Meydan Camisi (Rüstem Paşa Camisi - Mimar Emir Camisi) (Ermenek)

Karaman Ermenek ilçesi, Meydan Mahallesinde bulunan Meydan Camisinin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır Bununla beraber mimari üslubundan 1440 yılından önce yapıldığı sanılmaktadır Caminin mimarı Emir Rüstem Paşa olup, Onun ismi ile de tanınmaktadır

Cami h900 (1494) yılında onarılmıştır Evliya Çelebi bu cami hakkında şunları söylemektedir: “Emir Camii toprakla örtülü bir camiidir Kıble tarafından mihrap üstünde büyük bir kubbesi ve ziyaretgah vardır Kıble kapısı önünde yolun üzerinde güzel minaresi vardır ki güzelliği tarif olunmaz”

Cami mihrap duvarına paralel iki neften meydana gelmiştir Üzeri ortada merkezi bir kubbe, iki tarafında çapraz tonoz ve girişte de üç çapraz tonoz bulunmaktadır Merkezi kubbe dıştan piramidal bir çatı ile örtülüdür Cami önünde son cemaat yeri bulunmaktadır Kesme taştan minare caminin 12 m kadar önündedir Kare kaideli, yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir Minarenin yanında Meydan Çeşmesi bulunmaktadır

Sipas Camii (Ermenek)

Karaman Ermenek ilçesi, Çınarlısu Mahallesinde bulunan Sipas Camisi, giriş kapısı üzerindeki kitabesinden öğrenildiğine göre XIVyüzyılın ortalarında Karamanoğlu Bedreddin Mahmud Bey oğlu Ebulfeth Alaaddin Halil Bey tarafından yaptırılmıştır Kesin olmamakla beraber, yapım tarihi 1306-1349dur

Cami kareye yakın dikdörtgen planlı olup, dört payeli, üzeri toprak damla örtülü bir yapıdır Ancak XXyüzyılın ilk yarısında büyük ölçüde onarılmış ve yalnızca mihrabı, ceviz ağacından iki kanatlı kapısı ile pencere kanatları orijinalliğini korumaktadır Caminin son cemaat yerinde bulunan orijinal alçı mihrabın çinilerle kaplı olduğu sanılmaktadır Bunu gösteren bazı izler günümüze kadar gelebilmiştir Caminin ceviz ağacından olan kapı kanatlarında, ahşap üzerine Kurandan alınma ayetler yazılmış, yüzeyleri palmet motifleri ve geometrik motiflerle doldurulmuştur

Caminin minaresi 225x225 cm ölçüsünde kare kaide üzerinde, döneminin güzel bir eseri olmasına rağmen günümüze gelememiştir Minarenin yapım tarihi de kesinlik kazanamamıştır

Cami, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1972 yılında onarım amacı ile yıktırılmış ve iki katlı olarak bugünkü konumunda yapılmıştır Bu nedenle de Sipas Camisi özelliğini bütünüyle kaybetmiştir

Akça Mescit (Ermenek)

Karaman Ermenek ilçesinde bulunan Akça Mescit kitabesine göre, Hacı Ferruh tarafından 1300 yılında yaptırılmıştır

Dikdörtgen planlı olan caminin üzeri düz toprak bir tavanla örtülmüştür Bu tavanı ibadet mekanındaki iki direk taşımaktadır Mescidin önünde yazlık denilen bir son cemaat yeri bulunmaktadır ve bunun da üzeri yine toprak damla örtülmüştür Son cemaat yerinin kapısı iç ve dış olmak üzere iki ayrı kapıdan meydana gelmiştir Bu kapılar üzerinde de lotus ve zincir motifleri vardır Ayrıca kapının ortasında büyük bir madalyon, çevresi de geometrik şekiller, yıldızlar ve palmetlerle doldurulmuştur Caminin minaresi ahşap olup, herhangi bir özelliği bulunmamaktadır

Havasıl (Kemeros-u-Kebir) Camisi (Ermenek)

Karaman Ermenek ilçesinde bulunan Havasıl Camisini kitabesinden öğrenildiğine göre Hacı Ali Bey tarafından 1300 yılında yaptırılmıştır

Cami kare planlı olup, üzeri düz toprak damla örtülüdür Üst örtüyü dört paye ve altı kemer taşımaktadır Caminin yanında kapalı bir son cemaat yeri, taş mihrabı bulunmaktadır

Gargara Camisi (Ermenek)

Ermenek ilçe merkezi yakınında bulunan Gargara Camisini Abdüllatif isimli bir kişi yaptırmıştır Yapım tarihi bilinmemektedir Mimari yapısından Karamanoğulları döneminden kaldığı sanılmaktadır Dikdörtgen planlı üzeri toprak damla örtülü basit bir yapıdır Sonraki dönemlerde cami doğuya doğru 4 m daha genişletilmiştir

Musa Paşa Camisi (Ermenek)

Ermenek Lemos Köyünde bulunan Musa Paşa Camisi, Emir Musa Paşa tarafından yaptırılmış basit bir yapıdır Kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır

Moloz ve kesme taştan, dikdörtgen planlı bir yapı olup üzeri toprak damla örtülmüştür

Büyük (Nevruzoğlu) Cami (Kazımkarabekir)

Karaman Kazımkarabekir ilçesinde bulunan Büyük Caminin kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Ancak, mimari yapısından Karamanoğulları döneminde yapıldığı anlaşılmaktadır

Cami dikdörtgen planlı bir yapı olup, yöreye özgü taştan yapılmıştır İbadet mekanının içerisi taş payelerle üç sahna bölünmüştür Bu payeler toprak damlı üst örtüyü taşımaktadır Son cemaat yeri altı taş kaide üzerindeki yedi ahşap sütunlu olup, üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür Minber sıratlı mozaik tekniğinde geometrik bezeli çinilerle kaplıdır Mihrap çevresi de altı köşeli çinilerle bezelidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



Karaman Türbeleri

Alaaddin Bey Türbesi (Merkez)


Karaman Hisar Mahallesinde, orta kalenin dışında Ehmedek yolu üzerinde bulunan Alaaddin Bey Türbesi, Yıldırım Beyazıt tarafından 1388 yılında Konyada idam ettirilmiş olan Karaman Hükümdarı Alaaddin Bey adına yaptırılmıştır Alaaddin Bey, Sultan IMuradın kızı Nefise Sultanın eşi idi

Türbenin kitabesi bulunmamaktadır Bu bakımdan yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır Şikârinin Karamanoğulları isimli kitabında bu türbenin Alaaddin bey tarafından yaptırılan bir camiye bitişik olduğu, bu caminin de Gedik Ahmet Paşa tarafından 1460 yılında yıktırıldığı yazılıdır

Türbe onikigen kaide üzerine kesme taştan 90 cm kalınlığında yapılmış olup, üzeri konik bir çatı ile örtülmüştür Türbeyi camiye bağlayan duvarın bir parçası da halen durmaktadır Türbe içerisinde kubbe kaidesinde boydan boya bir ayet frizi dolaşmaktadır Giriş kapısının üst kısmında sivri bir kemer ve bunun dışında kalan yerler mukarnaslarla doldurulmuştur Birbirine geçme taşlardan ve basık kemerle içeriye açılan türbe giriş kapısının ortasında bir palmet motifi bulunmaktadır Ayrıca giriş kapısı burmalı bir çift sütunla çevrelenmiştir

Türbenin iç duvarları zeminden bir metre yüksekliğe kadar çinilerle kaplı olmasına rağmen günümüze bunlardan herhangi bir iz gelememiştir Türbenin altında bir mumyalık kısmı bulunmakta olup, yuvarlak kemerli bir girişten sonra altı basamakla buraya inilmektedir

Cambaz Kadı Türbesi (Merkez)

Karaman Fenari Mahallesinde bulunan Cambaz Kadı Türbesi, Karaman Beylerinden IIİbrahim Beyin kızının oğlu Cambaz Kadızade Nasuh Beye aittir Türbenin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır Ancak, türbe yanındaki sıbyan mektebine bitişiktir ve bu mektebin üzerinde de 1529 tarihli bir kitabe bulunmaktadır Günümüzde bu kitabe Karaman Müzesindedir Bu sıbyan mektebini de Cambaz Kadızade Nasuh Bey yaptırmıştır

Türbe kesme taştan kare planlı olup, üzeri sekizgen kasnak üzerine oturmuş yuvarlak taş bir kubbe ile örtülmüştür Türbe içerisindeki lahit nesih yazılı idi Türbenin ve sıbyan mektebinin çinileri günümüze gelememiştir

Demir Gömlek Türbesi (Merkez)

Karaman Abbas Mahallesinde bulunan Demir Gömlek Türbesi, Karamanoğullarının son emirlerinden Emnüddin Bey adına yaptırılmıştır Kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır Halk arasındaki yaygın bir inanışa göre; çocuğu olmayanların, geç yürüyen, geç konuşan çocukların anne ve babaları buradaki bir zırhı giydikten sonra dileklerinin olduğuna inanılmıştır Bu yüzden de türbeye Demir Gömlek ismi verilmiştir

Türbe kesme taştan, sekizgen planlı ve üzeri kubbeli olarak yapılmıştır Giriş portali oldukça basık, yuvarlak kemerli, pencereleri de sivri kemerlidir

Kaya Halil Türbesi (Merkez)

Karaman Abbas Mahallesinde bulunan Kaya Halil Türbesi, Karamanoğlu IIİbrahim Beyin Baş Kadısı Kaya Halil adına 1409 yılında yapılmıştır Bu türbenin bir külliyeye ait olduğu ileri sürülmüşse de günümüze yalnızca türbe ve sarnıç gelebilmiştir

Türbe, kesme taştan, kare planlı olup, üzeri piramidal çatı ile örtülmüştür Türbenin alt duvarları köşelerden pahlanmış ve böylece kare plan dıştan sekizgene dönüştürülmüştür Türbede Kaya Halil ile karısı gömülüdür

İbrahim Bey Türbesi (Merkez)

Karaman İmaret Mahallesinde bulunan türbenin kitabesi günümüze gelememiştir Türbe içerisinde İbrahim Bey ile Kasım Beyin, Alaaddin Beyin alçı lahitleri bulunmaktadır

Türbe kare planlı, kesme taştan olup, üzeri piramidal taş kubbe ile örtülüdür Türbenin kapı sahanlığına iki yandan dörder basamaklı merdivenle çıkılmaktadır Bu merdivenlerin altındaki bir kapı da mumyalık kısmına inmektedir Giriş kapısı zengin stalaktitlerle bezeli olup, basık kemerlidir Girişin iki yanında duvara bitişik iki sütun bulunmaktadır Bunların üzeri bitkisel ve kabara motifleriyle bezelidir Bunlardan geriye kalan yüzeyler tümüyle bitkisel motiflerle doldurulmuştur Asıl mezar odası türbenin altındaki mumyalıktadır

Türbenin güney ve batı duvarlarında dikdörtgen şekilli, mermer söveli sütunlar bulunmaktadır

Türbe içerisindeki lahitlerin İbrahim Beye ait olan mezar taşı çalınmıştır Kasım ve Alaaddin beylerin mezar taşları ise Karaman Müzesinde koruma altına alınmıştır

Karabaş Veli Türbesi (Merkez)

Karaman Siyaser Mahallesinde bulunan Karabaş Veli Külliyesinin arkasındadır Külliyeye ismini veren Alaaddin Alinin 1465 tarihli mezar taşı ile Alaaddin Alinin oğlu Şeyh Nurettine ait mezar taşları bugün Karaman Müzesindedir

Türbe kesme taştan, sekizgen planlı olarak yapılmıştır Üst örtüsü tamamen yıkıldığından kubbe veya taş külah ile örtülü olduğu anlaşılamamıştır Sivri kemerlerle dış cephesi hareketlendirilmiştir

Türbe çevresinde Karamanoğulları dönemine ait mezar taşlarını içeren bir hazire bulunmaktadır

Kızlar Türbesi (Merkez)

Karaman şehir mezarlığında bulunan bu türbenin Karamanoğlu IIİbrahim Beyin oğlu İshak Beyin kızı için yapıldığı sanılmaktadır İshak Bey (1463-1487) iki kez Karamanoğullarının hükümdarı olmuştur Türbenin kitabesi bulunmamaktadır Bununla beraber XIVyüzyılda yapıldığı mimari yapısından anlaşılmaktadır

Beyaz ve kırmızı taşların zıvanalarla birbirlerine tutturulmasıyla renkli bir görünümü olan türbe, kesme taştan yapılmış olup, sekizgen planlıdır Üst örtüsü sekizgen bir kasnak üzerine oturan yuvarlak bir kubbe ile örtülüdür İlk yapılışında türbenin girişi önünde iki sütunlu küçük ve tek kubbeli bir revakın olduğu duvardaki izlerden anlaşılmaktadır

Yunus Emre Türbesi (Merkez)


Karaman Kirişçi Mahallesindeki Yunus Emre Camisinin bitişiğinde bulunan türbeye caminin içerisinden geçilmektedir Türbenin kitabesi bulunmamakla beraber bu türbenin de cami ile birlikte XIVyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır

Türbe kesme taştan yapılmış olup, üzeri kubbe ile örtülüdür Türbe içerisinde Yunus Emre, Taptuk Emre, Yunus Emre'nin oğlu İsmail ve kızı gömülü bulunmaktadır

Karaman Bey (Balkusan) Türbesi (Ermenek)


Karaman Ermenek ilçesi, Balkusan Köyünde bulunan Karaman Bey Türbesi, cami, imaret ve medreseden oluşan bir yapı topluluğundan günümüze gelebilen tek yapıdır Kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanmamakla birlikte, XIIIyüzyılın ortalarında yapıldığı sanılmaktadır

Türbe kesme taştan yapılmış, üzeri içten kubbe, dıştan da sekiz bölümlü konik bir külah ile ile örtülmüştür Türbenin girişinde beşik tonozlu dikdörtgen bir bölüm bulunmaktadır Türbe içerisinde Karaman Beyin (1255-1263) ve yakınları ile birlikte beş mezar bulunmaktadır
Türbe Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman Genel Tanitimi

Eski 11-04-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman Genel Tanitimi



Karaman Medreseleri

Hatuniye (Nefise Sultan) Medresesi (Merkez)


Karaman il merkezinde, Hastane Caddesi üzerinde bulunan Hatuniye Medresesini Sultan IMuradın kızı, Karamanoğlu Alaaddin Beyin karısı Nefise Sultan 1382 yılında yaptırmıştır Giriş kapısının sol tarafında bulunan altıgen kitabesinden öğrenildiğine göre de Mimar Numan bin Hoca Ahmedin eseridir Cumhuriyetin ilanına kadar kullanılan medresede Macar Hoca isimli bir kişi tarafından ders verilmesinden ötürü de halk arasında Macar Mektebi olarak da tanınmıştır

Medrese, kapalı avlulu, tek eyvanlı medrese plan tipindedir Kesme taştan yapılmıştır Son derece güzel bir işçiliği bulunmaktadır Giriş portali stalaktitli beyaz mermerden yapılmış, üzeri geometrik bezemeli yazı ve bitkisel dekorlarla hareketlendirilmiştir Girişin sağ ve solunda bitkisel motifli, duvara dayalı iki sütun, iç kısmında iki mihrap nişi, portalin ortasında da stalaktitler arasında kanatlarını açmış bir kuş figürü bulunmaktadır Bu kuş figürü orijinal olmayıp benzerine uyun biçimde yeniden yapılmıştır Medrese girişi mor ve beyaz mermerler alternatif olarak sıralanmış basık kemerlidir


Medresenin avlusunun iki yanında dörder hücre, girişin karşısındaki eyvanın iki yanında üzerleri kubbeli iki mekan bulunmaktadır Buradaki eyvanın sağında yer alan bölüm dershane olup, bunun da giriş kapısı portalde olduğu gibi oldukça girift, kabarık bitkisel ve geometrik bezeme ile süslenmiştir Ayrıca bu portal, palmet ve lotuslu bir bordürle çevrelenmiştir İki satır halindeki Besmele ve Kurandan alınma ayet frizleri burada yer almaktadır Bunların en üstünde de palmet motifleri ile bezeli bir Mührü Süleyman motifi bulunmaktadır Soldaki kubbeli bölüm ise dershanenin kapısı ile aynı bezemeye sahiptir Bu bölüm Nefise Hatunun türbesidir Duvarları çinilerle kaplı idi Ancak bu çinilerin büyük bir kısmı günümüze gelememiştir Türbenin dışındaki merdivenlerden mumyalık kısmına inilmektedir

Ortasında bir havuz bulunan avluda iki kenarda dörder, girişin karşısında da ikişer yuvarlak ve oval kemerlerle birbirine bağlı bir bölüm bulunmakta olup, bunun üzeri bir kubbe ile örtülüdür Buradaki sütunlar antik bir yapıdan getirilmiştir

Medresenin doğusundaki ev ve arsalar Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılmış ve bu alan bir çevre duvarı içerisine alınarak Karaman Müzesinin bahçesi haline getirilmiştir

Emir Musa Medresesi (Merkez)

Ermenek Hisar Mahallesinde bulunan Emir Musa Medresesinin yapım tarihi kesinlik kazanamamakla beraber XIIIyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır Günümüze gelemeyen bu yapı ile ilgili bilgiler kaynaklardan elde edilmiştir

Bu medrese kapalı avlulu medrese plan düzeninde olup, her iki yanında, revakların arkasında dörder hücresi bulunuyordu Girişin karşısında da bir eyvan vardı Kaynaklardan öğrenildiğine göre bu eyvanın duvarları 2 m yüksekliğe kadar çini ile kaplı idi Eyvanın iki yanında da kubbeli birer bölüm bulunuyordu

Medresenin en önemli yeri portali olup, bu portal oldukça gösterişli stalaktitli idi Girişin iki yanında duvara bitişik sütunlar bulunuyordu Ayrıca kûfi yazılı bir friz de portali kuşatıyordu

Emir Musa Medresesi ve karşısındaki hamam harap durumda olduğundan 1927 yılında yıktırılmış ve yerine Gazi İlköğretim Okulu yapılmıştır

Tol Medrese (Ermenek)


Karaman Ermenek ilçesi, Çınarlı Mahallesinde bulunan bu medrese Karamanoğullarından Emir Musa Bey tarafından 1339 yılında yaptırılmıştır

Emir Musa 1339-1340 yıllarında Ermenek Valisi idi Medresenin kitabesinde; “Bu mübarek medreseyi h740 (1339) yılında, gazi, ibadet eden, bilgin ve büyük emir Karamanoğlu Mahmutoğlu din ve dünyanın zineti (Baha-Üddin) Musa yaptırdı” yazılıdır Medrese 1611 yılında onarılmış, sonraki yıllarda da onarım çalışmaları sürdürülmüştür

Karamanoğulları döneminde yapılan ilk büyük medrese olup, tek katlı üç yanı revaklarla çevrili, açık avlulu bir yapıdır Dikdörtgen planlı avlunun iki tarafında medrese odaları, güneyinde bir eyvan ve bu eyvanın iki yanında kubbeli mekanlar bulunmaktadır Eyvanın sağında bulunan mekan medreseyi yaptıran Emir Musa Bey ile ailesine ait türbedir Diğer taraftaki bölüm ise dershane olarak kullanılmıştır Girişin iki yanında da yine iki tonozlu oda yer almaktadır

Medresenin giriş kapısı son derece görkemli olarak yapılmıştır Buradaki zengin mukarnas dekoru ve bunun altında da kitabesi bulunmaktadır Girişin üzerindeki bugün örülmüş bulunan eski bir pencere Selçuklu sanatında görülmeyen bir yeniliktir Girişin iki tarafındaki nişler de aynı şekilde zengin birer dekorla bezelidir Giriş bezemeleri arasında ağaç, mihrabın bezemeleri taş üzerine işlenmiş olup, köşe dolgularında iç içe geçmiş bezemeler, üst kısmında oldukça iri dört kabara ve mukarnaslar bulunmaktadır Medrese üzerinde yapılan araştırmalarda ana eyvanın çinilerle kaplı olduğu öğrenilmiştir Eyvanın yanındaki türbe bölümünde ise çinili alçı lahitler vardır Bu lahitlerdeki firuze renkli altıgen ve üçgen motifli çiniler Karamanoğulları döneminin alçı üzerine çini bezemelerinin özgün örnekleridir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.