Edirne'yi Her Yönü İle Tanıyalim |
08-03-2012 | #31 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Edirne'yi Her Yönü İle TanıyalimAinos`tan bugüne: Enez Antik Çağda Ainos olarak bilinen Enez’in kuruluşuna ait, tarihi kaynaklarda farklı kayıtlar bulunmaktadır Ainos adına ilk kez Homeros’un ünlü eseri İliada Destanında rastlanmaktadır Homeros, bu eserinde Enez’den bir Trak şehri olarak söz etmektedir Enez ilçesinin 21 kilometre kuzeyinde İpsala , 60 kilomtre doğusunda Keşan ilçesi, güneyde ve batıda Ege Denizi ve Yunanistan ile mülki ve milli sınır ile çevrilmiş olup, toplam 30 kilometre deniz, 44 kilometre mülki sınırlara sahiptir Yüzölçümü 473 km²’dir İstanbul'a 285 kilometre, Edirne'ye 177 kilometre uzaklıktadır Enez Meriç Irmağı’nın Ege Denizi’ne döküldüğü bir yarımadanın üzerinde yer alır 2000 yılı nüfus sayımına göre ilçede 11920 kişi yaşamaktadır Bölge halkı genellikle tarım ve ticaret ile uğraşmakta olup, merkez ve sahil köylerinde balıkçılık yapılmaktadır Topraklarında buğday, ayçiçeği, arpa ve susam ekilir Az miktarda da pirinç, fasulye, nohut, şeker pancarı, elma, armut yetiştirilir ve bağcılık yapılır Hayvancılıkta koyun ve sığır yetiştirilir Peynir üretimi, bir tür kaşar peyniri olan kaşkaval ihraç ürünlerinin başında gelmektedir Hem bir liman kenti olması açısından, hem de Meriç nehri ve Gala Gölüyle çevrili olmasından adeta bir yarım ada görünümünde kalan Enez'de balıkçılık önemli gelir kaynaklarından biridirMeriç nehrinin hemen yanı başındaki Enez'de hem nehirde hem de Gala gölünde tatlı su balıkçılığı da yapılmaktadır Saros Körfezi'nin büyük yerleşimlerinden biri olan Enez yaz aylarında ciddi bir yoğunluk yaşamakta nüfusu 50000'ler seviyesine gelmektedir Enez ekonomisine ciddi bir katkı sağlayan sahil turizmi hızla gelişmektedir Tarihçesi Enez’de tarihin erken dönemlerinden itibaren yerleşmeler peş peşe birbirini izlemiştir Anadolu’dan başlayarak kıyı boyunca Balkanlara ulaşan kara yolu üzerindeki bu yerleşim, aynı zamanda Batı Karadeniz kıyı kentleriyle Anadolu arasındaki ulaşımı sağlamıştır Bütün bunların yanı sıra Taşoz’dan Çanakkale’ye kadar uzanan bölgenin tek doğal limanı olma özelliğine de sahiptir Antik Çağda Ainos olarak bilinen Enez’in kuruluşuna ait, tarihi kaynaklarda değişik kayıtlar bulunmaktadır Ainos adına ilk kez Homeros’un ünlü eseri İliada Destanında rastlanmaktadır Homeros, bu eserinde Enez’den bir Trak şehri olarak söz etmektedir Aynı şekilde Antik Çağ yazarlarından Strabon, Homeros’un görüşüne katılarak, Enez’in Trak kralı Poltys’ten dolayı, Poltyobria olarak adlandırıldığını yazmaktadır İlçenin akropolünü oluşturan bugünkü kale içinde yapılan arkeolojik kazılarda MÖ4000-3000 yıla tarihlenen çömlek kalıntıların bulunması, buradaki yerleşimin Kalkolitik çağa kadar gittiğini kanıtlamaktadır Ancak, Antikçağ tarihçilerine ve kaynak niteliğindeki diğer belgelere göre Enez (Ainos), ilk kez Aioller, daha sonra Mitilene (Midilli) ile Kymeliler tarafından koloni olarak kurulmuş ve MÖVIIyüzyıldan itibaren Eski Yunan kültürü çerçevesinde bir şehir devleti (Polis) olarak gelişmiştir Bazı antik kaynaklar Ainos’un Odesseus’un arkadaşı Gencus’un kardeşi tarafından, diğerlerinde ise, Aineas şehrin kurucusu (Eponoymos) olarak gösterilmektedir 1971 yılından itibaren kale içinde ve dışında yapılmaya başlanan kazı ve sondaj çalışmalarından ele geçen çeşitli buluntular ile kale girişinin 30 metre doğusunda yapılan inşaat temeli kazısında, MÖ VIyüzyılın sonlarına doğru dört adet Aiol sütun başlığının bulunmuş olması, söz konusu edilen tarihi bilgilerin en önemli kanıtlarıdır Enez, MÖVIyüzyılın sonlarında, Pers Kralı Darius’un 513 tarihinde yaptığı İskit seferinden sonra kısa bir süre için Pers egemenliğine girmiştir MÖ Vyüzyılda Pers-Yunan savaşlarında Kserkes Çanakkale Boğazı’ndan Trakya’ya geçtikten sonra ordusu ile birlikte Enez üzerinden Yunanistan’a yürümüştür Bu tarihe kadar bağımsız bir şehir devleti olan Enez, Salamis savaşından sonra (MÖ480479) Attik-Delos Deniz Birliğine girmiştir Enez’in Eski Çağda erişmiş olduğu kültür düzeyini M Ö Vyüzyılda bastırdığı sikkeler, plastik eserler ve keramik eserlerde de görmek mümkündür Zenginlik ve kültür düzeyinin bütün Antik Çağ boyunca koruduğunu, Geç Antik Çağda da bu seviyenin düşmediği, günümüze ulaşan kalıntılardan anlaşılmaktadır Enez, Lala Şahin Paşa’nın Rumeli seferinden sonra, bağımsızlığını bir süre daha devam ettirmiştir Çevresindeki kentler Osmanlı egemenliğine girmiş, ancak Enez’e dokunulmamıştır Büyük olasılıkla Enez, Osmanlılara haraç vermiş ve böylece bağımsızlığını korumuştur İstanbul’un fethinden sonra Yunus Bey komutasındaki Türk donanması Enez’e doğru yelken açmış, Fatih Sultan Mehmet de kara ordusu ile gelerek kenti kuşatmıştır Karadan ve denizden kuşatılan Enez 1456’da teslim olmuştur Osmanlı yönetiminde Enez zengin bir ticaret kenti olmuştur Kaledeki Ayasofya, camiye çevrilmiş, kentteki diğer kiliseler burada yaşayan Hıristiyan halkın ibadeti için olduğu gibi bırakılmıştır Venedikli Nichola da Canala 14 Temmuz 1469’da Selanik kıyılarına Limni ve İmroz adalarına oradan da Enez’e saldırmıştır Enez’deki Türk ve Hıristiyanlar öldürülmüş, şehir yağmalanmış ve yakılmıştır Sultan IIBeyazıt zamanında yeniden Osmanlı topraklarına katılmıştır Enez, 1953 yılında ilçe durumuna getirilmiştir Coğrafya ve İklim Oldukça geniş tabanlı vadiler ve bunların etrafındaki alçak tepelerden oluşur İlçenin doğusunda batıya doğru uzanan Işıklar dağının uzantısı olan Koru Dağları, bu arazi ortasında yeniden yükselir ve 385 metre yüksekliğindeki Hisarlık dağını oluşturur İlçenin en önemli akarsuyu Türkiye ile Yunanistan arasındaki doğal sınırı oluşturan Meriç Nehri’dir İlçe topraklarının büyük bir bölümü alüvyonlarla kaplıdır Bu vadilerde yer yer küçük ovalar bulunmaktadır Bu ovaların en büyüğü Yenice Ovası ile, bir bölümü Enez topraklarında bulunan İpsala Ovası’dır Ayrıca ilçe topraklarında irili ufaklı göller bulunmaktadır Zaman zaman bataklığa dönüşen bu göllerin başında Gala Gölü gelmektedir Dalyan, Taşaltı, Tuzla ve Bücürmene de diğer göllerdir Enez ilçesinde genelde Akdeniz iklimi mevcuttur İlkbahar ve sonbahar ayları yağışlı, kışları sert ve kuru geçer Kışın az kar yağmakla birlikte nemli bir hava hüküm sürer Tarihi Eserler ve Turizm Enez her yönüyle gezilecek, bir tarihi ve arkeolojik bulgulara ve doğal güzelliklere sahip şirin bir ilçedir Enez’de günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; akropolde kurulan Enez Kalesi, Kale içerisindeki Bazilika planında Ayasofya Kilisesi (Fatih Camisi), Has Yunus Kaptan Türbesi, Deveci Hanı, Roma Yolu kalıntıları, ilçedeki çeşitli kilise kalıntıları, nekropol alanı, Osmanlı kervansarayı bulunmaktadır Enez sahil kervansarayı, tarihi değeri açısından görülmesi gereken bir değer olarak ziyaretçilerini beklemektedir Yıllardır askeri yasak bölge kapsamında olması nedeniyle Yabancı turizme açılamayan Enez, yakın zamanda yasak bölge kapsamından çıkarılmıştır Enez'de her yıl Temmuz ayı içerisinde bir Av ve Balık Festivali düzenlenmektedir |
Edirne'yi Her Yönü İle Tanıyalim |
08-03-2012 | #32 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Edirne'yi Her Yönü İle TanıyalimEdirne`nin en küçük ilçesi: Süleoğlu XIVyüzyılın ortalarında Süleymanoğlu Süle ve Hacı Sinanoğlu Süle Çelebi tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır ve ismini bu sayede kazanmıştır Edirne ilinin kuzey yarısında ve Lalapaşa yaylası üstündedir Doğuda Kırklareli ili, batıda Edirne merkez ilçesi, kuzeyde Lalapaşa ve güneyde Havsa ilçeleriyle komşudur Yüzölçümü, 250 km² kadardır Bu bakımdan Edirne’'de dokuzuncu ilçe durumundadır Edirne merkeze uzaklığı 33 kilometredir İlçenin nüfusu, son nüfus sayımına göre 11927’'dir Süloğlu nüfus bakımından, Edirne’'nin sekizinci ilçesidir Çoğunluğu köylerde oturan halk, tarım ve hayvancılıkla geçinir İlçede çeşitli tahıllar, endüstri bitkileri, meyveler, küçük ve büyük baş hayvanlar yetiştirilir Linyit ve taşocağı bulunur, iyi cins kireç üretilir Endüstri gelişmemiştir ama ulaşım olanakları bakımından elverişlidir Cuma günleri pazar, Ağustos aylarında panayır kurulur Tarihçesi XIVyüzyılın ortalarında Süleymanoğlu Süle ve Hacı Sinanoğlu Süle Çelebi tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır İsmini de bu şekilde kazanmıştır Fatih Sultan Mehmet zamanında seçkin devlet adamlarının dirliği olarak kayıtlara geçmiştir Dirlikle ilgili eski kayıtlarda Süleymanoğlu Süle ve Hacı Sinan Oğlu Süle Çelebi, Süle Ovası, Süle Yaylası adları geçer XV yüzyıl ve sonrasında, ilçeyi de kapsayan geniş bir yöreye, Anadolu’'dan getirilen Yörükler yerleştirildi Osmanlı İmparatorluğu döneminde rahat yaşayan ilçe, 19 yüzyıl birinci ve ikinci yarılarında, kısa sürelerle Rusların eline geçmiş Balkan Savaşı’nda yörede Bulgarlarla savaşılmış, IDünya Savaşı öncesinde de Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir Kurtuluş Savaşı’ndan sonra 22 Kasım 1922’de bu işgalden kurtarılmıştır 19 yüzyılda köy olarak Havsa’'ya Cumhuriyet dönemi başlarında bucak olarak Edirne merkez ilçesine bağlanan Süloğlu, 12091991 tarihinde ilçe oldu Coğrafya ve İklim İlçede az yükseltili yayvan tepeler bulunmaktadır İlçeyi de içeren Lalapaşa Yaylası, Doğu Trakya yontukdüzünün bir parçasıdır Yontukdüz denen aşınmış yayla, dalgalı düzlük görünümündedir Başlıca vadisi, Süloğlu Deresine aittir Bunun derinliği ve yamaçlarının eğimi azdır Vadi tabanındaki düzlük, bir ova görünümü verir İlçenin başlıca akarsuyu, Ergene Irmağının bir kolu olan Süloğlu Deresidir Bu dere üstündeki baraj gölünün suyu tarlalara ve Edirne kentine gönderilir İlçe, Akdeniz iklimine bağlı Trakya geçit tipi ikliminin alanındadır Bu iklim, epey sert bir kara iklimidir Rüzgarlar, daha çok kuzey yönlerden eser İlçe yağış bakımından yarı nemlidir Doğal bitki örtüsü, kuru ormandır İlçede meşe korusu ve fundalık vardır Ağaçlandırmalar da yapılmıştır Ormanların ortadan kaldırıldığı yerlerde bozkır oluşmuştur Bu bozkır tarla ve otlak olarak kullanılır Tarihi Eserler ve Turizm Bekçitepe denen yerde, Traklardan kalma olduğu sanılan kurganlar vardır İlçenin düzgün yolları varsa da konaklama yerleri yoktur Baraj gölü çevresi bir piknik yeri olarak ilgi çeker Önemli iç turizm olayları, uçar ve kaçar avcılığı ile panayırıdır |
Edirne'yi Her Yönü İle Tanıyalim |
08-03-2012 | #33 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Edirne'yi Her Yönü İle TanıyalimTEM otobanı, oldukça modern ve kaliteli bir yol olmasından dolayı İstanbul’dan direkt olarak Edirne’ye ulaşmak isteyenlerin birinci tercihi durumundadır Kendi aracıyla seyahat edecek olanlar için TEM otobanı dışında E5 (D100) karayolu da diğer bir alternatiftir KARAYOLU İSTANBUL - EDİRNE GÜZERGAHI İstanbul-Edirne karayolu ulaşımında TEM otobanı ve E5 (D100) karayolu tercih edilebilir TEM otobanından Edirne (İstanbul / Mahmutbey-Edirne mesafesi) 228 kilometre, E5 (D100) karayolu üzerinden (İstanbul /Topkapı-Edirne mesafesi) 217 kilometredir TEM otobanı, oldukça modern ve kaliteli bir yol olmasından dolayı İstanbul’dan direkt olarak Edirne’ye ulaşmak isteyenlerin birinci tercihi durumundadır Kendi aracıyla seyahat edecek olanlar için TEM otobanı dışında E5 (D100) karayolu da diğer bir alternatiftir Rahat bir yol olmasının yanı sıra, İstanbul Esenler otogarına yakınlığı nedeniyle, İstanbul-Edirne güzergâhında transit sefer düzenleyen otobüs şirketlerinin birinci tercihi de TEM otobanıdır D100 karayolu üzerinden İstanbul-Edirne arasında sefer düzenleyen otobüs şirketleri de vardır Ayrıca bazı otobüs şirketlerinin, İstanbul Anadolu yakasındaki Harem Otogarı’ndan Edirne yönüne hareket eden seferleri de mevcuttur Harem-Edirne istikametinde hizmet veren otobüsler, Haremden hareket ettikten sonra Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçerek, Esenler Otogarı’na uğramakta ve bu merkezden aldığı yolcularla Edirne yönündeki seferine devam etmektedir Esenler Otogarı’ndan Edirne yönüne sabah 0700’de başlayan ve her yarım saatte bir düzenlenen otobüs seferleri gece saat 2100’e kadar devam etmektedir Harem çıkışlı seferler ise saat 08:15 civarında başlayıp, belli aralıklarla 1830 civarına kadar devam etmektedir (Sefer saatleri ve sefer sayıları şirketlere göre değişiklik gösterebilir Bu nedenle, kesin kalkış saatleri için İrtibat Rehberi bölümümüzde yer alan otobüs şirketlerini arayarak bilgi almanızı tavsiye ederiz) Otobüsle İstanbul’dan Edirne’ye ulaşım Esenler Otogarı’ndan yaklaşık 2 saat 15 dakika, Haremden ise 3 saat 15 dakika sürmektedir Bilet fiyatları şirketlere göre farklılık göstermekle birlikte, Nisan 15 itibariyle Harem-Edirne seferleri için kişi başı 16 YTL, Esenler-Edirne seferleri için kişi başı 14 YTL civarındadır KENDİ ARACINIZLA İSTANBUL - EDİRNE YOLCULUĞU İstanbul’dan Edirne’ye kendi aracınızla gitmek isterseniz, Mahbutbey gişelerinden TEM otobanına girmeniz gerekiyor Mahmutbey, Avcılar, Hadımköy, Çatalca, Kumburgaz, Selimpaşa, Silivri, Kınalı, Çerkezköy, Çorlu, Saray, Lüleburgaz, Babaeski, Havsa çıkışlarını geçtiğinizde, Edirne gişelerine ulaşmış olursunuz 4,5 YTL olan otoban ücretini ödeyerek (ya da OGS/KGS kartınızı kullanarak) gişeleri geçtiğinizde, gişelerden sonraki ilk çıkış sizi Edirne merkezine yönlendirir Gişeleri geçtikten sonra sağdaki ilk çıkışı tercih etmeyip, direkt olarak yola devam ederseniz, biraz daha ilerdeki Edirne-Lalapaşa çıkışını kullanarak da Edirne yönüne sapabilirsiniz Bu çıkış da sizi Kıyık semti üzerinden Edirne merkezine ulaştıracaktır (Edirne-Lalapaşa sapağından çıkmadan direkt devam ederseniz, bu yol sizi Kapıkule sınır kapısına ulaştırır) Sürüş açısından oldukça rahat bir yol olan TEM otobanında yaz aylarında (özellikle Cuma akşamları) Kınalı (Tekirdağ) çıkışına kadar yoğun bir trafikle karşılaşmanız olasılık dahilindedir Mahmutbey gişelerinden 62 kilometre uzaklıktaki Kınalı çıkışına kadar otoban genelde 2 veya yer yer 3 şerit olarak devam eder Ancak Kınalı çıkışından sonra otoban yolu hem 3 şeride çıkar, hem de trafik yoğunluğu oldukça azalır İstanbul-Edirne TEM otoban geçiş ücreti binek otomobiller için 4,5 YTL’dir TEM otobanında halen hem gidiş, hem de geliş istikametinde sadece 1 adet benzin istasyonu ve bu benzin istasyonuna bağlı küçük çaplı alışveriş ihtiyaçlarınızı temin edebileceğiniz birer market bulunmaktadır Bunun dışında genellikle tırların mola verdiği park alanları ve bu park alanlarında küçük çaplı büfeler ve WC’ler mevcuttur Otobanının hizmet vermeye başladığı ilk dönemlerde, benzin istasyonu ve dinlenme tesislerinin sayısı daha fazlaydı ancak şu anda bu işletmelerden sadece 1 tanesi (gidiş ve geliş istikameti olarak her iki yönde) faaliyet göstermektedir Kapanan işletmelerin girişlerini belirtmek için daha önce yerleştirilen yön tabelalarının üzerleri şu anda boyanarak kapatılmış ve girişlerine bariyer yerleştirilmiştir Bu nedenle özellikle gece yolculuklarında bu tabelaların sizi şaşırtmaması için dikkatli olmanızı öneririz KARAYOLU DİĞER GÜZERGAHLARDAN EDİRNE’YE ULAŞIM D-110 devlet karayolu da İpsala'yı Tekirdağ üzerinden İstanbul'a bağlamaktadır Ayrıca Edirne ili, devlet karayolu ile Çanakkale üzerinden Ege Bölgesi'ne açılmaktadır Edirne, İstanbul ve Çanakkale üzerinden Anadolu şehirleri ile düzenli bir ulaşıma sahiptir Edirne'de 275 kilometre devlet yolu, 418 kilometre il yolu ve 61 kilometre otoyol mevcuttur Kapıkule ve Hamzabeyli Bulgaristan, Pazarkule ve İpsala da Yunanistan geçişlerinde kullanılan karayolu sınır kapılarıdır Edirne, Kapıkule ve Uzunköprü Garlarından gerek yurtiçi gerekse yurtdışına yük ve yolcu taşımaları yapılmaktadır Demiryolu ile Avrupa yönü ithalat ve ihracatımız bu iki kapı ile sağlanmaktadır Osmanlı imparatorluğu, Sultan Abdulaziz dönemi 1868 yılında Avusturyalı Baron Hirsch'e Rumeli demiryolları imtiyazı verildi Baron Hirsch tarafından 1869 yılında Rumeli - Şark demiryolları kumpanyası kuruldu Bu imtiyaz 2000 Km lik yolun yapımı ve işletilmesini kapsıyordu Yolun 20 Km civarında bulunan yer altı ve yerüstü zenginliklerinin kullanım imtiyazıda dahildi Dönemin Nafıa Nazırı Davut paşa ile Baron Hirsch,Avusturya Şümendifer direktörü Alfons Rochild Paris' te bir araya gelerek 17041869 tarihinde demiryolunun Selanik-İstanbul bölümünün inşası sözleşmesi imzalandı Demiryolunun inşasına 1870 yılında İstanbul'dan başlandıİstanbul-Uzunköprü-Pityon-Karaağaç güzergahı tamamlanarak, Uzunköprü ve Karaağaç küçük gar binası ile birlikte 18 Haziran 1873'te hizmete girdi Halen Rektörlük olarak hizmet veren Karaağaç büyük gar binasına 1907 de başlanıp, 1dünya savaşı ve Lozan Antlaşmasından sonra devam edilerek 1930 yılında hizmete girdi 33 km'lik demiryolu bölümü Demirköprü-Karaağaç arası Yunanistan topraklarında kaldığından çeşitli zorluklarla karşılaşıldı Bunun üzerine Pehlivanköy-Kapıkule bölümü 67 Km demiryolu yeniden yapılarak Edirne ve Kapıkule Garları ile birlikte 1 Kasım 1971 yılında hizmete girdi Demiryolu tesisleri Edirne il sınırları dahilinde bulunan demiryo¬lunun; Pehlivanköy-Uzunköprü-Hudut (Demir-köprü) kısmı 28 Km olup, Elektriksiz ve sinyalizasyonsuzdur Pehlivanköy-Edirne-Kapıkule-Hudut kısmı 67 Km Elektrikli ve sinyalizasyon sistemlidir Uzunköprü'den Yunanistana, Kapıkule'den Bulgaristan'a demiryolu bağlantısı sağlanmaktadır Demiryolu taşımaları Edirne, Kapıkule ve Uzunköprü Garlarından gerek yurtiçi gerekse yurtdışına yük ve yolcu taşımaları yapılmaktadır Demiryolu ile Avrupa yönü ithalat ve ihracatımız bu iki kapı ile sağlanmaktadır İstanbul-Kapıkule-İstanbul arası iki Bölgesel ekspres ile dahili yolcu (700 yolcu kapasiteli) İstanbul-Uzunköprü-İstanbul arası bir Ekspres ve iki bağlantı ile dahili yolcu (500 yolcu) İstanbul-Uzunköprü-Selanik-İstanbul arası Dostluk/ Filia Ekspresi ile uluslar arası yolcu İstanbul-KKule-Bükreş-İstanbul arası Bosfor Ekspresi ile uluslararası yolcu taşınmaktadır Ayrıca yaz sezonlarında Edirne-Avusturya (villach) - Edirne arasında gurbetçilerimize yönelik otomobilleri ile birlikte yolcu taşıması (otokuşet taşımacılığı) yapılmaktadır Yıllık ortalama 17500 Otomobil, 50000 yolcu taşınmaktadır Kapıkule demiryolu hudut kapısından günlük ortalama gayrisafi 6000 ton yük giriş , 3500 ton yük çıkış yapmaktadır Demiryolları iletişim Edirne Devlet Demir Yolları 235 26 71 Kapıkule Devlet Demir Yolları 238 20 36 238 23 12 Oto Kuşet Demir Yolları 235 26 29 235 25 99 Uzunköprü Devlet Demir Yolları 513 48 05 |
Edirne'yi Her Yönü İle Tanıyalim |
08-03-2012 | #34 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Edirne'yi Her Yönü İle TanıyalimEdirne vilayet sınırları içinde konaklayabileceğiniz hotel, pansiyon, motel ve kamp merkezleri: EDİRNE(MERKEZ) AÇIKGÖZ OTEL ** Tüfekçiler Çarşısı No: 76 EDİRNE Tel: (0284) 213 19 44 Faks: (0284) 213 45 16 EFE HOTEL ** Maarif Cd No:13 EDİRNE Tel: (0284) 213 61 66 Faks : (0284) 213 61 66 BALTA OTEL ** Talatpaşa Asfaltı No:97 EDİRNE Tel: (0284) 225 52 10 – 11 Faks: (0284) 225 35 29 PARK OTEL ** Maarif Cd No: 2 EDİRNE Tel: (0284) 213 52 76 - 225 46 10 Faks: (0284) 225 46 35 SULTAN OTEL ** Londra Asfaltı No:42 EDİRNE Tel: (0284) 225 13 72 - 225 33 33 Faks: (0284) 225 57 63 ŞABAN AÇIKGÖZ OTEL ** Tahmis Meydanı Çilingirler Çarşısı No:9 EDİRNE Tel: (0284) 213 03 13 Faks: (0284) 213 45 16 KERVANSARAY OTEL (Özel Belgeli Tesis) Çilingirler Çarşısı, Tahmis yanı Tel : (0284) 2126119-2252195 Faks: (0284) 2120462 KARAM OTEL (özel) Maarif Caddesi No:15 EDİRNE Tel: (0284) 225 15 55 Faks: (0284) 225 15 56 FİFİ MOTEL (M2) Edirne-İstanbul yolu 9km Edirne Tel: (0284) 212 01 01 Faks: (0284) 212 98 88 FİFİ CAMPING (K2) Edirne-İstanbul yolu 9km Edirne Tel: (0284) 212 01 01 Faks: (0284) 212 98 88 AKSARAYLI PANSİYON Alipaşa Ortakapı No:9 EDİRNE Tel: (0284) 212 60 35 Faks: (0284) 225 39 01 SUSESİ MOTEL M Edirne-İstanbul yolu Hadımağa Mevkii EDİRNE Tel: (0284) 226 00 97 - 235 26 51 Faks: (0284) 226 00 95 SAROS KÖRFEZİ İŞÇİMEN OTEL ** Erikli/Keşan/Edirne Tel: (0284) 737 30 22 GELİBOLU MARTI OTEL ** Güneyli/Gelibolu/Çanakkale Tel: (0286)572 65 25 BALCI MOTEL ** Enez/Edirne Tel: (0284) 821 44 25 EGE OTEL ** Enez/Edirne Tel: (0284) 811 60 33 GALA MOTEL ** Enez/Edirne Tel: (0284) 821 43 38 İNCİ MOTEL ** Enez/Edirne Tel: (0284) 821 53 53 / 821 47 67 MURAT OTEL ** Enez/Edirne Tel: (0284) 811 60 83 DANİŞMENT ORMAN KAMPI Enez/Edirne Tel: (0284) 797 98 38 KEŞAN ŞAPÇILAR OTEL *** Demirciler Cd No:18 KEŞAN/EDİRNE Tel: (0284) 7143660-61 Faks: (90 284) 7145755 ÇETİN OTEL Borsa Geçidi No3 Tİş Bankası Bitişiği 22800 Keşan/Edirne Tel: (0284) 714 23 23 HOTEL ÜREK ** Demirciler CadNo:4 Keşan/Edirne Tel: (0284) 714 11 28 / 714 01 36 SAROZ OTEL** Keşan/Edirne Tel: (0284) 715 00 73 ŞAPÇI PRESTIGE HOTEL *** Demirciler Cad No:18 Keşan/Edirne Tel: (0284) 714 36 60/61 UZUNKÖPRÜ ERGENE HOTEL ** Tel: (0284) 513 54 38 - 39 İPSALA SEBAT HOTEL ** Tel: (0284) 616 36 86 SÜLOĞLU EFES HOTEL ** Tel: (0284) 311 30 29 |
Edirne'yi Her Yönü İle Tanıyalim |
08-03-2012 | #35 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Edirne'yi Her Yönü İle TanıyalimEdirne'deki gezilesi, görülesi mekanları, tadılası lezzetleri ve alınası hediyelikleri Sizin için en iyi 22'de topladık Şehir girişinden Selimiye İstanbul - Edirne otobanı kısa bir bağlantı yoluyla E-5 karayoluna ulaşılır Bu yol üzerinden şehre doğru ilerlerken, şehir siluetindeki hakimiyetini açıkça hissettiren ve sadece iki minaresi görünen Selimiye Camii Edirne’ye yaklaştığınızı müjdelercesine size hoşgeldiniz diyecektir Şehir merkezine yaklaşırken git gide büyüyen Selimiye Camii görkemli yapısı, şehir merkezine vardığınızda birden karşınıza çıkar İhtişamı ile büyüler ve sizi kendisine doğru çeker Selimiye'nin kubbesi Selimiye Camii dış avlusuna 4 farklı yöndeki kapıların birinden girebilirsiniz Girdiğinizde ilk olarak minarelerin birinin yanına varıp, gökyüzüne doğru baktığınızda, ilk şaşkınlığınızı yaşarsınız Caminin içine girdiğinizde ise bambaşka bir dünyaya ve mekâna ayak basarsınız Farklı bir sükûnet ve huzuru içinde barındıran Selimiye sizi adeta içine çeker ve bir daha bırakmaz Selimiye Camii'nin orta noktasına yakın bir yere gelip, kubbeye doğru başınızı kaldırdığınızda, sanki gökyüzüne ve açık bir denize baktığınızda hissedebileceğiniz sonsuzluk hissine kapılırsınız Sonra Mimar Sinan gelir aklınıza; nasıl bir yaratıcılığın böyle bir yapıyı inşa edebileceğini düşünür ve kendinizi onunla konuşur bulursunuz: “Nasıl yaptın bu camiyi, ey mimarların piri, Koca Sinan Eski Cami'nin yazısı Eski Cami'ye girdiğinizde, ilk bezemeleri ve büyük yazıları görünür ama buraya girdiğinizde Fatih Sultan Mehmet’in, babası Sultan II Murad’ın kılıç kuşanışlarını hayal eder bulursunuz kendinizi Ve daha bir çok kahramanı görür gibi olursunuz Onlarla tanışma telaşına düşersiniz Üç Şerefeli'nin kapısı Üç Şerefeli ise uzaktan farklı gelecektir biraz, birbirinden farklı minareleri ile Yaklaştığınızda ise sadece kapısının debdebesi yetecektir anlamanıza, bir başka dünyaya ve başka yaşanmışlıklara yol veren olduğuna İçine girdiğinizde belki alışmışsınızdır süslemelere ve bezemelere ama bilin ki o ondan sonra yapılan bir çok eserin atası ve bir çok mimarın da esin kaynağıdır Sonra insanlara kulak kesilirsiniz etrafınıza bakarsınız ama yanınızda kimsenin olmadığı görürsünüz Çok tiyatro, çok sinema görmüşsünüzdür ama Üç Şerefeli'deki akustiği ilk defa göreceksiniz Ali Paşa'nın tarihi Üç Şerefeli Cami’den çıkıp da karşıya geçtiğinizde Ali Paşa’nın ön kapısını görürsünüz İçeriye doğru adım atmanızla beraber uzun bir tünelde sanırsınız kendinizi Geçmişte altın, gümüş satan esnafın bir arada toplanıp 100 bekçi tarafından korunduğu Ali Paşa'daki yolculuğunuzda siz de o esnaftan farklı; yazın sıcaklığından, kışın soğukluğundan kaçıp barınırsınız Ali Paşaya Kaleiçi evlerinin estetiği Ölümsüz Kaleiçi evlerinin estetik ve zarif görünümleri karşısında yaşayacağınız huzur, belki de sizin Edirne'ye yerleşme isteğinizi sağlayacak Meriç köprüsü'nün Seyir Köşkü Sabahları şehir uyanmadan nefes açmak için gidilirken Söğütlüğe, durup bir mola vermek gerekir Meriç Köprüsü'ndeki Seyir Köşkünde ki o an güneş doğmaktadır Meriç Nehri üzerinden yavaş yavaş Müze zaman yolculuğu Osmanlı ve Osmanlı öncesi dönemlerine giden zaman yolculuğunu Arkeoloji ve Etnografya ya da Balkan Savaşımüzelerinde yapmak mümkündür Edirnekari sanatıyla yapılan ahşap eşyalardan, Roma ve Bizans dönemlerine ait yazıtlara kadar derin bir tarihi barındıran bu müzeler sayesinde o günleri yaşamak sizi biraz efkârlandıracak Şifahane II Bayezid Külliyesi Darüşşifası'nı ziyaretinizde, (bugün konu mankenleriyle müzeye dönüştürülmüş mekanda) Osmanlı döneminde müziğin ruh hastalıklarına derman olmasının yanı sıra, fiziksel tedaviler için nasıl kullanıldığını ayrıntılarıyla keşfedeceksiniz Edirne seyri Havanın kararmasına yakın çıktığınızda Hıdır Baba tabyasına, Edirne’yi avucunuza alıp doya doya seyir ederken sadece bugüne bakıyor olmayacaksınız Işıklar içindeki şehirden ayrımlar yapmaya başlarsınız tek tek, önce parıltılı bir Selimiye süzersiniz sonra yansımalı bir Bayezid Lozan Ağaçlarla çevrili arnavut kaldırımlı Karaağaç yolunun kulaklarda bıraktığı hoş tıkırtı henüz geçmeye başlamışken, Lozan Anıtı ve Lozan Müzesine varırsınız Lozan antlaşmasında kazanılan zaferin anısına dikilen bu yüksek anıt, üzerindeki sembollerle tüm ziyaretçilerine barışın önemi anlatmaktadır Lozan Müzesi gezintinizde ise Lozan Antlaşmasının yazılı belgelerini görerek bu barışın aslında nasıl büyük bir zafer olduğunu daha iyi anlayacaksınız Saraçlar'da gezinti İster kar yağsın ister güneş yaksın, Saraçlar Caddesi'ndeki gezinti her yönüyle apayrıdır Edirne’nin sıcak insanını tanımanın en kolay yoludur, volta edasıyla bir aşağı bir yukarı dolaşmak Saraçları Alış-veriş için girerseniz bir dükkana, her şeyiyle doğal bir esnaf karşılar sizi, hiçbir şey almasanız da, gülen yüzler uğurlar sizi Eğribük ferahlığı Sabah güneş ağarırken çıkmak gerek balık avına ki tutmalı yayının en güçlüsünü sonra bir Pazar günü kaçıp şehrin gürültüsünden gitmeli Eğribük boylarına, çocuklarla çocuk olup ip atlamalı, top oynamalı ağaçlar arasında, mangalda ağır ağır pişen sıcakların yanına yengenin yaptığı soğanlı salata ve sonrasında başlayınca kuşların eşliğinde muhabbet serpiştirilen fasıla gün bitsin istenmeyecek Kırkpınar zamanı Kırkpınarzamanıysa eğer, akşam üzeri güreşlerden sonra kuş sesleri arasında, hışırdayan söğüt ağaçlarının altında ve üfür üfür esen rüzgarın şarkısıyla, kır sofrasına oturup, çevirme yemeli, soğuk bir şeyler içmelisiniz Ciğer yemeli Yemek seçiminde ilk sırayı Edirne Ciğeri alır kuşkusuz Hiç ciğer yememiş biriyle ciğeri çok seven birinin tek ortak görüşüdür; Edirne ciğerinin lezzeti Çok pişmişi çıtır olur, az pişmişi bol vitaminli Kuru biber ısırığındaki çıtırtı cacık veya ayranla bütünleşir damağınızda Ve sonrasında tanıdıklarınıza anlatacak bir konu daha olmuştur bu derin Edirne gezinizde Tatlı: Badem ezmesi Badem ezmesidiye bir şey duydunuz mu? Adını duyduysanız eğer, mutlaka başında bir de Edirne duymuşsunuzdur Şekerleme çeşidine giren badem ezmesinin her ısırığı ağzınızda dağılarak size bambaşka bir tatlıyı keşfettirecek Söğütlük Söğütlükte dönmek mümkündür, çocukluk günlerine mesela erik ağacına dalın, elinizi yüzünüzü ağaç dalları çizsin ya da bir ip fırlatıp iki dal arasına, yastık serip, bir salıncak kurun, söğüt ağaçlarının gidip-gelmesini seyredin, başınızı göğe doğru dikin, yaprakların arasından süzülen ışık hüzmeleri gözlerinizi kamaştırsın Hıdırellez günleri Sarayiçi Sarayiçi'ndekutlanmalı Hıdırellezin gelişi, bir çiçekle, bir dalla süslenen başınız, neşeli, kıpır kıpır bir dünyanın içinde dolaşırsınız en büyük ateşi bulursanız, sıraya geçin hemen eski bir gelenektir bu, aşı yerine geçermiş ateş Siz de atlarsanız 3 kez, günahlardan arınmış, bulaşıcı hastalıklara karşı korunmuş olursunuz Sarayiçi'nde tarihi gezinti Sarayiçi’nde gezinirken nehir boylarına doğru yaklaştığınızda aklınıza II Bayezid gelsin II Bayezid’in, bulunduğunuz yerden Tunca’daki kayıklara binip de namaz kılmak için Bayezid külliyesine gittiği anlar canlansın gözünüzde Edirne geceleri Gece eğlenmek isterseniz, size İstanbul gecelerini aratmayacak barları tavsiye ederiz Canlı müzik eşliğinde arkadaşlarınızla ya da tek başınıza asla sıkılmayacağınız, insanların iç içe olduğu mekanlarda dost canlısı bir ortam sizi bekliyor Hatıra Artık dönmek gerekse yaşadığınız şehre, anlatacaklarınızın ve fotoğraflarınızın yanında bir de sevdikleriniz için Edirnekari götürülmeli bizce Hediyelik Ya da kendinize bir ev hediyesi almak isterseniz, Edirne hatırası mis sabunlarını mutlaka gör |
Edirne'yi Her Yönü İle Tanıyalim |
08-03-2012 | #36 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Edirne'yi Her Yönü İle TanıyalimBen bu kadar yazıyı okurken sıkılırım diyenler videoları izleyebilirler Videoyu Göremeyenler Tıklayınız TC Edirne Belediye Başkanlığı Edirne Tanıtım Videosu - Bölüm 1 Videoyu Göremeyenler Tıklayınız TC Edirne Belediye Başkanlığı Edirne Tanıtım Videosu - Bölüm 2 Videoyu Göremeyenler Tıklayınız TC Edirne Belediye Başkanlığı Edirne Tanıtım Videosu - Bölüm 3 Videoyu Göremeyenler Tıklayınız TC Edirne Belediye Başkanlığı Edirne Tanıtım Videosu - Bölüm 4 Videoyu Göremeyenler Tıklayınız TC Edirne Belediye Başkanlığı Edirne Tanıtım Videosu - Bölüm 5 Videoyu Göremeyenler Tıklayınız TC Edirne Belediye Başkanlığı Edirne Tanıtım Videosu - Bölüm 6 Videoyu Göremeyenler Tıklayınız TC Edirne Belediye Başkanlığı Edirne Tanıtım Videosu - Bölüm 7 |
|