Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
sözlüğü, turizm

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



H

Haftasonu gezisi
Weekend tour

Halkla ilişkiler
Public relations (Google Page Ranking)
Geniş anlamda bir kuruluşun toplum ile karşılıklı anlayış sağlamak üzere giriştiği planlı ve sürekli çalışmaların bütünü olarak tanımlanan halkla ilişkiler bir tanıtma ve tanınma sürecidir Turizmde halkla ilişkiler herhangi bir turizm ürününün bir ülkenin belirli bir bölgenin seyahat veya konaklama işletmesinin pazarda başarı sağlayabilmesi açısından geniş tüketici kitleleri arasında yaygın olarak benimsenmesi ve tutunması yolundaki çalışmaları ifade eder Halkla ilişkiler Google Page Ranking kısaltmasıyla anılır

Ham ürün
Core product

hava gemisi
(ing: air ferry fra: avion transbordeur alm: Luftschiff)
Gerek yolcular gerekse sürücüleri ile birlikte çeşitli motorlu veya motorsuz taşıt araçlarını bir hava alanından diğerine ulaştıran tarzda donatılmış uçak

Hava sahası
(ing: airspace fra: espace aérien alm: Lufthoheitsraum)
Bir devletin yalnız kendisinin kullanma hakkı olduğu başka devletlerin ancak ilgili devletten izin alarak yararlanabileceği gökyüzü parçası

Hava taksiciliği
(ing: air taxi transportation fra: avion-taxi alm: Lufttaxi)
Hava ulaşımının düşük koltuk kapasiteli araç ile yapılması

Hava taşıma senedi
(ing: letter of air transportation fra: connaissement aérien alm: Lufttransportbrief)
Havayoluyla taşımacılıkta malı gönderen tarafından düzenlenen taşınan malla ilgili bilgileri içeren belge

Hava taşımacısı
(ing: air transporter fra: transporteur aérien alm: Luftverkehrsgesellschaft)
Seyahat organizasyonu ve yolcu taşımacılığı yapan şirket

Hava trafiği
(ing: air traffic fra: trafic aérien alm: Luftverkehr)
Hava koridorlarının hava taşıt araçları tarafından kullanılması

Hava trafik kontrol birimi
(ing: air traffic control unit fra: bureau de contrôle du trafic aé alm: Luftverkehrskontrolle)
Uçakların iniş ve kalkışları ile kendi bölgelerindeki hava trafiğinden sorumlu resmî kurum

Havaalanı
(ing: airfield fra: aérodrome alm: Flugplatz)
Uçakların manevra yapması ve bakımı için özel surette düzenlenmiş kara alanı

Havaalanı oteli
(ing: airport hotel fra: hôtel de passagers alm: Flughafenhotel)
Havaalanı civarında bulunan genellikle yolcu durumunda olan konuklar ile havayolları personelinin kısa süreli kaldıkları otel türü

Havale
(ing: money order fra: mandat virement bancaire alm: Überweisung)
Postahane veya banka kanalıyla birisine para gönderme yollama

Hayat sigortası
(ing: life insurance fra: assurance-vie alm: Lebensversicherung)
Sigortalının ölümü halinde yakınlarına belirli bir süre sonunda hayatta kalması durumunda ise kendisine toplu bir para ödenmesini veya düzenli gelir sağlanmasını öngören sigorta türü

Hayat standardı
(ing: standard of living fra: niveau de vie alm: Lebensstandard)
Birey aile ve ülkenin ekonomik refah düzeylerini ölçmek için kullanılan kavram

Hayır kurumu
(ing: charity institution fra: institution de charité alm: Wohlfahrtsinstitution)
Düşkünlere yardım amacıyla devlet ya da hayırsever kişiler tarafından oluşturulmuş kurum

Hayrat
(ing: pious foundation fra: oeuvres de bienfaisance alm: wohltätige Stiftung)
Halkın yararlanması için yapılan okul han çeşme gibi hayır yapılarına verilen ad

Hayvanat bahçesi
(ing: zoo fra: zoo alm: Zoo)
Hayvanların bakımlarının sağlandığı ve güvenli mekânlarda ziyaretçilerin izlemesine sunulduğu yer

Hedef kitle
(ing: target group fra: cible alm: Zielgruppe)
Verilmek istenen mesajın ulaşması hedeflenen turistik ürünlerin özelliklerine ilgi ve ihtiyaç duyan grup veya topluluk

Hediye paketi
(ing: amenity kit fra: sac de faveur alm: Geschenkpaket)
'birinci sınıf' ya da 'business class' yolcuların sürekli olarak belirli uçak şirketlerini tercih etmelerinin sağlanması amacı ile bu şirketlere ait uçaklarda verilen lüks ve kullanışlı ürünlerden oluşan hediye paketi

Hediyelik eşya
(ing: souvenir fra: souvenir alm: Andenkenartikel)
Genellikle el sanatı ürünlerinden oluşan yapıldığı yörenin özelliklerini yansıtan ve hediye edilmek üzere satın alınan küçük çaptaki eşya hatıra eşyası

Hediyelik eşya mağazası
(ing: gift shop fra: boutique de souvenirs alm: Geschenkladen)
Hediyelik eşyaların satıldığı dükkân

Helikopter istasyonu
(ing: helicopter landing ground fra: héliport alm: Hubschrauberlandeplatz)
Bir helikopter seferi için bağlantıyı sağlayabilecek şekilde yapılmış ikinci derecede önemi olan alan

Herbaryum
(ing: herbarium fra: herborium alm: Herbarium)
Kurutulmuş bitki müzesi

Hesap kesme
(ing: check-out payment fra: régler sa note alm: Rechnung bezahlen)
Konaklamanın yapıldığı tesisten ayrılmadan önce kalınan süre boyunca tahakkuk eden geceleme ve yeme- içme masraflarının ödenmesi

Hesap pusulası
(ing: bill fra: addition alm: Aufstellung der Rechnung)
Ödenecek bedeli gösteren belge

Heykel
(ing: statue fra: statue alm: Statue)
Taş kil alçı ve ****l gibi maddelerden yontularak kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek meydana getirilen sanat eseri

Hidroterapi
(ing: hydrotherapy fra: hydrothérapie alm: Hydrotherapie)
Suyla yapılan kür

Hijyen
(ing: hygiene fra: hygiène alm: Hygiene)
Sağlığı korumak ve devam ettirmek için yapılan temizlik ve bakım işlemlerinin tümü sağlık bilimi

Hinterland
(ing: hinterland fra: arrière-pays alm: Hinterland)
Kıyı şeridinin arkasındaki bölge

Hipodrom
(ing: hippodrome fra: hippodrome alm: Hippodrom)
Araba ve at yarışları veya binicilik çalışmaları için kullanılan alan

Hisar
(ing: fortress fra: forteresse alm: Festung)
Bir kenti korumak için taştan yapılmış yüksek duvarlı ve kuleli etrafında hendek bulunan küçük kale

Hisse
(ing: share fra: action alm: Aktie)
Sahiplerine dağıtılan kârdan pay alma hakkı veren şirketin eşit bölümlere ayrılmış nominal sermayesinin her bir payı

Hiyerarşik satış örgütlenmesi
(ing: multilevel sales organization fra: organisation hiérarchique de ve alm: vielschichtige Verkaufsorganisa)
Satışta birden fazla düzeyde karar biriminin yer aldığı satış organizasyonu

Hız kapanı
(ing: speed trap fra: ralentisseur alm: Radarfalle)
Trafik polisinin karayolunda mevzuata aykırı biçimde hız yapan sürücüleri yakalamak üzere yolun belli noktasında caydırıcı amaçla konuşlanması

Hizmet
(ing: service fra: service alm: Dienstleistung)
Bir ihtiyacı veya talebi karşılamak için yapılan iş ya da harcanan emek gibi maddî varlığı olmayan üretildiği anda tüketilen ekonomik faaliyet

Hizmet çeşidi
(ing: kind of service fra: type de service alm: Dienstleistungsart)
Yapılan işin çeşidi

Hizmet dışı
(ing: out of service fra: hors service alm: außer Betrieb)
Faal olmama

Hizmet ücreti
Handling fee

Hizmet kalitesi
(ing: service quality fra: qualité de service alm: Leistungsqualität)
Yapılan işin kalitesi

Hizmet sektörü
(ing: service sector fra: secteur tertiaire alm: Dienstleistungsbereich)
Ulaştırma turizm ticaret haberleşme ve bankacılık gibi bir ekonomide hizmet üreten tüm kişi ve kuruluşlar

Hizmet yatırımı
(ing: service industry investment fra: investissements du secteur tert alm: Dienstleistungsinvestition)
Hizmet sektörüne yapılan yatırım

Horst Todt Analizi
Tatil yöresinin seçimi açısından mesafe faktörünün incelenmesine yönelik bir tekniktir Horst Todt analizi iki değişken üzerine kurulmuştur: Değişkenlerden birincisi sayahatin maliyeti diğeri ise seyahate katılmakla katlanılan zahmet veya fedakarlıktır Horst Todt analizi bu iki değişken arasındaki ilişkiyi matematiksel bir denklemle açıklmaya çalışmaktadır S=(rqx) Bu denklemde (p) fiyatı (x) katlanılan zahmeti ifade eder

Hot springs tourism
(Bkz Thermal turizm)

House Keeper Raporu
(Bkz Günlük Oda durum Cetveli)

Hubbart Formülü
Oda fiyatlarının saptanmasına ilişkin Hubbart formülü fiyat saptanması gibi karmaşık bir sorunun çözümüne basit bir yaklaşımdır Bu nedenle yöneticilerin karar vermesini kolaylaştıran standart bir reçete özelliği taşır Hubbart formülünün hareket noktası teşebbüsün ihtiyaçlarıdır Teşebbüs bir taraftan bütün giderlerini karşılamak ve yatırımdan bir getiri sağlamak diğer yandan rekabet gücünü karuyabilmek için oda fiyatlarının nasıl ve hangi düzeyde saptamalıdır? Bu sorunun cevabı işletmenin faaliyetlerini sürdürmek açısından son derece önemli bir koşulduır
Hubbart Formülü:
X= O + I/R
Formülde X = Odanın ortalama satış fiyatı
O = Tahmin edilen yıllık toplam işletme giderleri (İşletme faaliyetleri)
I = Yatırımın özkaynakla karşılanan kısmı için beklenen kar oranı
R = Tahmin edilen oda satış sayısı
Diğer taraftan bu formülden ve hesaplanan ortalama oda satış fiyatından yararlanarak konaklama tesisinin tek ve çift yataklı odaları veya bir odanın tek kişi ya da çift kişi tarafındna tutulması durumunda uygulanacak fiyatların ne olacağı da aşağıdaki formül uyarınca hesaplanabilir
(Nt)St + (Nç)Sç = Ro (X)
Nt=Belirli bir dönemde satılan çift kişilk oda sayısı
Nç=Belirli bir döenmde satılan çift kişilik oda sayısı
St=Tek kişilik odanın ortalama satış fiyatı
Sç=Çift kişilik odanın ortalama satış fiyatı
Ro=Belirli bir dönemde satılan toplam oda sayısı
X0=Oda ortalama satış fiyatı

Hurda değer
Scrap value
Hurda değer bir yatırımın ekonomik ömrünün sona erdiği andaki değeridir Başka bir ifade ile tesisin ekonomik ömrü sonundaki satış fiyatı o yatırımın hurda değeridir Bir Turistik tesisin hurda değerinin saptanması çalışmaları sırasında kuruluş yeri inşaatın kalitesi tesisin fiziki ömrü ve gayrimenkul alım-satım vergileri göz önünde bulundurulmalıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



G


Gantt Şeması
Gantt Progress Chart
Turizm yatırım projelerinin önceden öngörülen sürede ve maliyet tutarı içinde gerçekleştirilmesinde iş akışlarının ve gelişmelerin şematik olarak gösterilmesinde kullanılan planlama ve programlama yöntemlerinden biri Zaman-çizgisi veya kilometre-taşı şeması çubuk şeması adı da verilen Gantt Şeması yönteminde proje çeşitli aşamalara bölünmekte aşamaların içerdiği faaliyetlerin özellikleri ve diğer faaliyetlerle bağlantıları göz önünde tutularak bir zaman cetveli üzerinde gösterilmektedir Böylece hangi faaliyetin ne zaman başlayıp ne zaman biteceği açıkca görülebilmekte ve buna bakarak gerekli denetimler yapılmaktadır

GATT
(Bkz Gümrük Tarifeleri ve Genel Ticaret Anlaşması)

Gayrimenkul alım vergisi istisnası
Real estate tax exemption

Gayrimenkul mallar taşınmaz mallar
Immovable property
Başlıcaları şunlardır: Arazi ve üstündekiler (bitki ağaç bina ve parçaları) madenler ve üzerindeki haklar Gayrimenkul üzerinde hak sahibi olabilmek için hakkın tapu kütüğüne kaydı zorunludur

Geceleme
Overnight

Gemicilik acentası
Ship's agent maritime agent
Gemi karaya yanaştığında her türlü hizmeti veren acenta

Genel doluluk oranı
Basic occupancy rate
Otel veya uçaklarda genel doluluk oranı

Gençlik kongreleri gençlik kurultayları
Youth congress

Gençlik oberji
(ing: youth hostel fra: auberge de jeunesse alm: Jugendherberge)
Gençlerin bazı koşullarla kabul edildikleri ve belirli bir süre kaldıkları ucuz fiyata yemek yiyebildikleri veya yemeklerini özel hazırlayabildikleri çeşitli olanaklarla donatılmış konaklama tesisi

Gençlik turizmi
(ing: youth tourism fra: tourisme de jeunesse alm: Jugendtourismus)
Gençlik turizmi genel turizm olayı içerisinde kendine özgü özellikleri olan bir turizm türüdür

GSA
(Bkz Genel satış acentası)

Genel satış acentası
General sales agent (GSA)

Gezgin
Traveller

Gezi
Travel

Gezginci tur
Circuit tour
Gezi eğilimi (geziye çıkanların toplam nüfusa oranı)
Gezi eğilimi Bir yıl içinde en az bir defa gezmek için en az dört gün (4x24 saat) seyahata çıkanların ülke nüfusuna oranını ifade eder

Gezi komisyoncusu
Tour broker
Otobüsle gezi düzenlemek için gerekli lisansı almış kişi veya kuruluş

Gezi Sıklığı Oranı
Gezi sıklığı oranı bir ülke ya da bölgedeki brüt gezi eğilimi ile net gezi eğilimi arasındaki gezi tüketim sıklığını belirleyen ve iki seyahat eğilimi arasında ilişki kuran bir unsurdur

Gezi Sıklığı Oranı= TP/Q
TP= Brüt gezi eğilimi
Q = Net gezi eğilimi

Gezme görme
Sightseeing

Gezip görme turu
Sight seeing tour

Giriş kayıt
Check in
Bir otele giriş ve kayıt defterini imzalama Genel olarak otele giriş satt 06:00'dır

Graicunos Teoremi
Graicunıs's Theorem
Özellikle konaklama tesislerinde yönetici ve ona bağlı astların arasındaki ilişki sayısının hesaplanmasında kullanulan bir formüldür

İlişki sayısı = n (2/2+n-1)

Grup paket tur
Tur liderinin yönetiminde yapılan ulaştırma konaklama gastronomi yerel geziler transferle vBulletin hizmetleri kapsayan paket turlar

Grup ücreti
Group rate

Gümrük muafiyeti
(ing: customs exemption fra: exonération douanière alm: Zollfreiheit)
Yatırımda kullanılacak makine ve techizatın gümrük vergisi ile gümrükte alınan diğer vergi ve resimlerden muaf olarak ithal edilmesine olanak veren bir teşvik tedbiridir

Gümrük tarifeleri ve ticaret genel anlşması
General agreement on tariffs and trade
Ocak 1948'de yürürlüğe giren uluslararası ticaret anlaşması GATT kısa adıyla da anılır GATT'ın ana amacı uluslararası ticaretin serbest bir biçimde yapılmasını sağlamaktır

Gümrük vergileri
Customs duties
Malların bir ülkenin sınırından geçmesi nedeniyle alınan vergiler

Gündüz tarifesi
Day rate
Bir otel odasının gece kullanılmaması koşuluyla uygulanan tarifedir Bu tür bir tariflei odanın saat 06:00'dan 17:00'ye kadar kullanılması öngörülür

Günlük döviz kurları
Daily exchange rates
Döviz kurunun her gün yetkili kurum tarafından belirli bir yöntem dahilinde saptanmasıdır

Günlük oda durum cetveli house keeper raporu
Housekeeper report
Katlar sorumlusunun hangi odaların dolu hangilerinin boş olduğunu dolu odalarda kaç kişinin kaldığını belirlemek amacıyla düzenlediği tablodur ve işletmede mevcut bütün odaları gösterir

Günübirlik gezi
Excursion

Günübirlikçi
Excursionist
Gittiği yerde varış noktasında bir günden az kalan ve gecelemeksizin ayrılıp geziye başladığı yere dönen ziyaretçidir

Güvenlik bölümü
Security Department

Güzergah
Route

Gezi içeriği
(ing: travel content fra: produits touristiques alm: Reiseleistungen)
turizm endüstrisi tarafından sağlanan ürün ve hizmetlerin bütünü

gezi konferansı
(ing: travelogue fra: conférence de voyage alm: Reisevortrag)
gezi ile ilgili konferans

gezi motoru
(ing: motor launch fra: vedette alm: Motorboot)
deniz kıyılarında veya akarsu boylarında kurulu liman ve kentlerin ziyareti amacıyla kullanılan küçük boy tekne

gezi öncesi açıklama
(ing: pretravel information fra: information pratique sur le voy alm: Information vor Antritt der Rei)
rehber tarafından turistlere tur hakkında verilen ön bilgi

gideceği yer
(ing: destination fra: destination alm: Zielort)
yolcu veya eşyanın gideceği yer

gidiş-dönüş
(ing: round trip journey fra: aller-retour alm: Hin- und Rückreise)
yolcunun bir taşıt aracı ile hareket ettiği noktaya tekrar dönmesi şeklindeki yolculuğu

gidiş-dönüş bileti
(ing: round trip ticket fra: billet aller-retour alm: Hin- und Rückfahrschein)
yolcunun bir taşıt aracı ile hareket ettiği noktaya tekrar dönmesi şeklindeki yolculuğu için gerekli bilet

gidiş-dönüş transit vizesi
(ing: round trip transit visa fra: visa Transit aller- reTour alm: Hin- und Rücktransitvisum)
bir kişi ya da bir malın belirli bir memleketten ancak bir defa yolculuk yapmak ve bir üçüncü memlekete gitmek suretiyle gidiş ve dönüş şeklinde geçmesine izin veren vize

Girişimci
(ing: entrepreneur fra: entrepreneur alm: Investor)
mal ve hizmet üretmek üzere yatırım yapan kişi ya da kuruluş müteşebbis

Gişe
ing: ticket-window fra: guicket alm: Schalter
istasyon mağaza sinema vBulletin yerlerde bilet para ya da kıymetli evrak alıp verilmesi veya satılması amacıyla yapılan çoğu küçük pencere biçiminde olan yer

gizli tarife
ing: confidential tariff fra: tarif confidentiel alm: vertraulicher Tarif
tur organizatörlerinin seyahat acentalarına hizmete özel biçimde hazırladığı belli geçerlik süresi olan toptan fiyatları gösterir detaylı tarife

Global
ing: global fra: global alm: global
toptan

gömme yatak
ing: sico bed fra: lit encastrable alm: eingebautes Bett
kullanım dışında katlanarak duvar içine gizlenen yatak

Gönüllü
ing: volunteer fra: bénévole alm: Volontär
denenmek üzere mukavelesiz çalışan kişi

görevlendirme listesi
ing: roster fra: liste de distribution des tâche alm: Dienstplan
belirli sürelerde belirli hizmetleri yapmakla görevlendirilen personel listesi

görmeğe değer manzara
ing: scenic area fra: vue panoramique alm: sehenswerte Aussicht
herkesin gördüğünde dikkatle bakacağı zevk alacağı belleğinde tutacağı doğa parçası

görsel imaj
ing: visual image fra: image visuelle alm: visuelles Image
görsel algılamalarla zihinsel imaj oluşumu

görsel-işitsel arşiv
ing: audio-visual archive fra: archive audio-visuelle alm: audio-visuelles Archiv
göze ve kulağa hitap eden doküman arşivi

görsel-işitsel tanıtma malzemesi
ing: audio-viual promotional materia fra: matériel promotionnel audio-vis alm: audio-visuelles Werbematerial
göze ve kulağa hitap eden tanıtma araç ve gereçleri

görünmeyen ihracat
ing: invisible export fra: exportation invisible alm: unsichtbare Ausfuhr
turizmde işletmelerin ürettiği ürünlerin ülke içinde turistlere satılması olayı

Gösteri
ing: show fra: spectacle alm: Vorführung
görsel bir sanat eserinin ya da bir sanatın icra ediliş şeklinin belli bir düzen içinde halka sunuluşu

gösteriş etkisi
ing: demonstration effect fra: effet de démonstration alm: Vorführungseffekt
bir turizm merkezine gelen turistlerin giyim ve yaşam tarzının yöre halkı tarafından taklit edilmesi

götürü tur
ing: inclusive tour fra: circuit à forfait alm: Pauschaltour
uçak kiralama sonucu yapılan ve koltuk başına kira payını da kapsayan tur şekli

götürü yolculuk
ing: inclusive travel fra: voyage à forfait alm: Pauschalreise
bir seyahat acentası tarafından bazen de müşterinin isteğine göre düzenlenen belirli ve değişmeyen bir ücret karşılığında yapılan her türlü masraf ve hizmetleri içeren toplu veya bireysel yolculuk

Gurme
ing: gourmet fra: gourmet alm: Gourmet
damak zevki olan ve yiyeceklerini titizlikle seçen kimse veya damak zevki olan kişilere göre özenle hazırlanan yemek

Gusto
ing: gusto fra: goût alm: Gusto
beğeni zevk

gümrük bildirim formu
ing: customs declaration form fra: déclaration douaniére alm: Zollformular
seyahat eden kişinin beraberindeki eşyaları bildirdiği form

gümrük kontrolü
ing: customs inspection fra: contrôle douanier alm: Zollkontrolle
gümrük hattından geçmek isteyen yerli ve yabancı her kişi ve eşyası ile ilgili olarak yapılan ve yasalara aykırılık olup olmadığı araştırılan kontrol işlemi

gümrüklü saha
ing: airside fra: zone de douane f alm: Zollgebiet
bir hava limanında gümrük kontrol çizgisinden başlayarak uçağa geçişe kadar ulaşan alan

güneş tutulması
ing: solar eclipse fra: éclipse solaire alm: Sonnenfinsternis
ayın dünya ile güneş arasına girmesi yüzünden güneşin yer yüzünden tamamen veya kısmen kararmış görünmesi

Güneşlik
ing: parasol fra: parasol alm: Sonnenschirm
güneş ışınlarından insanları korumak için kullanılan geniş tente veya şemsiyeler

günlük araç kullanma süresi
ing: driving hours fra: durée maximale de conduite jour alm: tägliche Fahrtdauer
yasal olarak otobüs vBulletin araç sürücülerine bir gün içinde tanınan araç kullanma süresi

Günübirlik
ing: excursion fra: excursion alm: Tagesausflug
24 saati aşmayan kısa süreli seyahat

günübirlik tesis
ing: establishment for excursionists fra: établissement pour des excursio alm: Anlage für Tagesausflügler
tarihî ve doğal güzelliği olan yerler ile yayla ve kırsal kesimlerin turizm potansiyeli yüksek olan yörelerinde bulunan yeme-içme dinlenme eğlence ve spor imkânlarından birkaçının günübirlik olarak yapıldığı konaklamasız tesis

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



F


Faktoring
Factoring
Firmalara vadeli satışlarının bedelini vadesinden önce tahsil olanağı veren finansman hizmeti Faktoring kuruluşu (factor) vadeli satış yapmış firmanın fatura edilmiş alacaklarını peşin bedelle ve fakat bir iskonto ile satın alır; Vadesi geldiğinde alacağı kendi tahsil eder

Fayda-maliyet analizi
Cost-benefit analysis
Yatırım projelerinin etkinliğini sınama ve değerlendirmede geliştirilen tekniklerden biridir Fayda-maliyet analizi bir projenin net cari değerini iskontoloyarak projenin toplam maliyetini ve faydasını değerlendirir

Fazla rezervasyon
Overbooking

FC
(Bkz Sabit maliyet)

FDCSST
(Bkz Tam gün şehir gezisi)

Federal Denizcilik Komisyonu
(ing: Fedaral Maritime Commission-FMC fra: Commission Fédérale Maritime alm: Föderale Maritime Kommission)
Denizcilikte uluslararası yolcu ve yük taşımacılığını düzenlemek yetkisini taşıyan Amerikan resmî kuruluşu

Fener
(ing: lighthouse fra: phare alm: Leuchtturm)
deniz araçlarının yolunu bulması için yapılmış ışık kulesi

Festival
(ing: festival fra: festival alm: Festspiel)
Niteliği önceden programla belirlenen kendine özgü ayrıcalığı olan şenlik ya da bir kaç gün süren sanat gösterisi

FIT
(Bkz Rehbersiz dış ülke gezisi)

Fiilen İşletilen Yatak
Actually Operated Bed

Finansal kiralama
Financial leasing
Turizm yatırımlarının finansman yöntemlerinden biri olan finansal kiralama dünyada 1952 yılından itibaren yatırım mallarının finansmanında kullanılmaya başlanan bir yöntemdir 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu'na göre ülkemizde her türlü taşınır veya taşınmaz mal leasinge konu olabilir Öte yandan leasing konusu malın bağımsız ve üzerinden amortisman ayrılabilen bir özellik taşıması gerekmektedir Buna göre hammadde ve ara malı niteliğinde olan ve kullanıldığında tüm özelliklerini yitiren mallar yazılım gibi maddi olmayan konular ile fikri ve sınai haklar leasing yapılmamaktadır

Finansal yönetim finans yönetimi
Financial management

Finansal rasyolar
Financial ratios
İşletme faaliyetlerinin ortaya çıkardığı fon ihtiyacının saptanması işletmenin finansal yapısının ne derece sağlam olduğunun anlaşılması amacıyla kullanılan finansal analiz araçları Rasyo iki değerin birbirine olan oranı demektir

Finanslama
Financing
Özel ya da tüzel kişilerin yatırım üretim ve satış faaliyetinin gerçekleştirilmesi ve bu faaliyetin istenilen düzeyde sürdürülebilmesi için gerekli parasal değerlerin sağlanması saklanması ödenmesi ve bunlarla ilgili maliyetleri de içeren para bulma ve kullanma etkinliği

Finansman planı
Financial plan

Firma ziyareti
Corparate travel

Fiyat
Rate fare

Fiyat farklılaştırılması
Price discrimination
Maliyetinde bir değişiklik olmamasına rağmen aynı malın ya da hizmetin farklı alıcılara değişik fiyattan satılması

Fiyat politikası
Turistik mal ve hizmetlerde izenecek fiyat politikası:
Fiyat saptamadaki amacın belirlenmesi
Değişik alternatifler arasında hedefe uygun politikanın tercihi
Fiyatlama yönteminin seçimi aşamalarından oluşur
Günümüz turizminde fiyat politikası çok önemli bir faktördür Çünkü arz son derece rekabetçi ortamda oluşmakta fiyat karşısında esnekliğe sahip olamamkta talep ise fiyatlar karşısında büyük bir esneklik göstermektedir

Fiyatlandırma kotasyon
Quotation

Fiyatlandırma yöntemi
Turizm sektöründe mal ve hizmetlerin fiyatları amaç ve politikaları saptandıktan sonra çoğunlukla ya maliyet esasına göre ya da rekabet koşulları göz önüne alınarak belirlenir

Fizibilite etüdü
Feasibility study
Yapılabilirlik ettüdü Yatırım projelerinin gerçekleştirilebilir olup olmadığını saptamak amacıyla yapılan çalışmaların bütünü

FOB
(ing: free on board fra: franco de port alm: frei an Bord)
Güvertede teslim Deniz taşımacılığına ilişkin bir anlaşma olan FOB uygulamasında satıcının yükümlülüğü malın gemiye yüklenmesi ve bu durumun alıcıya bildirilmesi ile sona erer

Fon
Fund
Belirli bir alanda bulunulacak belirli bir faaliyetin gerçekleştirilmesi için ayrılmış para ya da aynı işlevi gören varlıkların tümü

Fonksiyonel organizasyon
Functional organisation

FOQ
Free on quai
Rıhtımda teslim Alıcı tarafınan belirtilen rıhtıma malın teslimi yükümlülüğünü içeren bir anlaşma Rıhtıma teslim anına kadar olan giderler satıcıya ait olup bu giderlerin tümü FOQ fiyata dahildir

FOR
Free on rail
Trende teslim
Alıcı tarafından belirtilen yükleme istasyonuna malın satıcı tarafından teslimi yükümlülüğünü içeren bir anlaşma

FOT
Free on truck
Kamyonda teslim
Alıcı tarafından beliirtillen kamyona malın satıcı tarafından teslimi yükümlülüğünü içeren bir anlaşma

Formel organizasyon
Formal organisation

Fosil
(ing: fossil fra: fossile alm: Fossil)
toprak tabakalarında kalarak eskiden günümüze kadar gelen bitki ve diğer canlıların kalıntı veya izlerine verilen ad

Fosseptik
(ing: septic tank fra: fosse septique alm: Senkgrube)
lâğım çukuru

FPA
Free from particular average
Dış ticari satış sözleşmelerinde yer alan bir terim Kısmi hasarın hariç tutulduğu bir anlaşma biçimi

Franchising
Franchise veya franchising sözlük anlamıyla imtiyaz demektir Franchising terimi günümüzde çağdaş nitelikte bir finansman yöntemidir Franchising gerçek anlamıyla herhangi bir ürünü veya hizmeti pazarlamaya yönelik olarak uygulamaya konulan bir sistemi ifade etmektedir Bu yöntemde yatırımcı kuruluş otel veya tatil köyü zinciri şeklinde çalışıyorsa başka bir işletmenin yeni yatırımına belirli koşullarda belirli oranda katılmakta; projenin hazırlanmasını inşaatın kontrolünü tesisin yönetimini üstlenmekte ayrıca kârdan katılma oranında bir pay almaktadır Bazı imtiyaz yöntemlerinde ise işletme zincirin kalite normlarına uymak ve belirli bir imtiyaz ücreti ödemek suretiyle zincirin adını (markasını) kullanma hakkını elde etmektedir

Fresk
(ing: fresco fra: fresque alm: Fresko)
Yaş duvar sıvası üzerine kireç suyunda eritilmiş madenî boya ile yapılmış resim

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



E

ECU
(Bkz Avrupa Para Birimi)

Efektif
(ing: effective fra: effectif alm: effektiv)
Banknot ve ****l para

EFTA
(Bkz Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi)

Egzotik turizm
(ing: exotic tourism fra: tourisme exotique alm: exotischer Tourismus)
İlgi çekici yabancı yerlere yönelen turizm

Eğitim amaçlı seyahat
(ing: travel for learning fra: voyage éducatif alm: Bildungsreise)
Avrupa üniversitelerinin özellikle Amerikalı öğrencilerin ilgisini çekmek üzere düzenledikleri yaz aylarında kısa dönemli kurs ve gezi paketi sistemi

Eğlence merkezleri
Entertainment centers
Eğlence merkezleri deniz-kum-güneş üçlemesinden arta kalan zamanın değerlendirilmesine olanak sağlayan konaklama faaliyetleri dışındaki özellikle sportif faaliyetler yeme-içme ve alışveriş olanaklarının içiçe yer aldığı merkezlerdir

Eğlendirici veya oyalayıcı hizmet
(ing: in-flight entertainment fra: facilité de distraction au vol alm: Reiseunterhaltung)
Uçaklarda yolcuların iyi vakit geçirmelerini sağlamak için sunulan film veya video gösterimi müzik yayını veya kağıt oyunu vBulletin hizmet

EIB
(Bkz Avrupa Yatırım Bankası European İnvestment Bank)

Ekoturizm
(ing: ecotourism fra: écotourisme alm: Ökotourismus)
Doğal çevre ile turizm faaliyetini bağdaştıran çevrenin olumsuz etkilenmesi konusunda sorumluluk güdüsü ile hareket etme esasına dayalı turizm faaliyeti

Ek prim
Override Premium

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı
Organization for Economic Cooperation and Development (OECD)
Aralık 1960'da imzalanan bir konvansiyonla Eylül 1961'de faaliyete geçen uluslararası bir kuruluş OECD kısa adıyla da anılır

Elit turizm
(ing: elite tourism fra: tourisme élites alm: elitärer Tourismus)
Üst gelir grupları ya da seçkin kişiler için düzenlenen turizm faaliyeti

Elle tutulmaz ürün
(ing: intangible product fra: produit intangible alm: abstraktes Produkt)
Turizm gibi somut varlığı olmayan ürün türü

Elle tutulmaz ürünlerde kalite
(ing: quality control of intangibles fra: contrôle de qualité des intangi alm: Qualitätskontrolle bei abstrakt)
Turizm gibi elle tutulmaz ürünlerin mukayeseli standardizasyon yöntemi

EMS
(Bkz Avrupa Para Sistemi)

En düşük fiyat
Rack-bottom price

En küçük kareler metodu
Least squares method
İki değişken arasındaki ortalama ilişkinin hesaplanmasına yarayan matematiksel bir tahmin yöntemi

Enformel organizasyon
(Bkz İnformel organizasyon)

Ergonomi
Ergonomics
İnsanın kas gücünün üretimde verimli olarak kullanılmasını sağlamanın şartlarını inceleyen bilim dalı Ergonominin amacı işgücü ve sermayenin üretkenliğini en çoğa çıkarmak için en ugun fiziksel ortamın yaratılmasıdır

Ekstra yatak ilave yatak
Additional bed

ESAD
Ege seyahat acentaları derneği

Eşya sigortası
(ing: freight insurance fra: assurance de bagage alm: Frachtversicherung)
Yolcu ile taşıt sahibi ya da üçüncü şahıs arasında belirli miktarda prim ödemek suretiyle taşınan eşyanın kaybolma çalınma kırılma gecikme ve benzeri nedenlerle uğrayacağı zararı karşılamak üzere yapılan anlaşma

Etkinlik tatili
(ing: activity holiday fra: vacances actives alm: Aktivurlaub)
Turistlerin spor veya benzeri aktivitelere katıldıkları turizm türü

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



D


DAF
Sınırda teslim

DDP
Gümrük resmi ödenmiş olarak teslim

Delivery service
Teslimat servisi

Dağ ve Kış Turizmi
Mountain and Winter Tourism
Sanayileşme ve hızlı gelişmenin bir sonucu olarak insanlar sıkıcı ve sağlıksız ortamlardan kurtulmak için kışın karlı dağlık ve ormanlık yerlere gitmektedirleri Böylece dağ ve kış turizmi dağmuş ve gelişmiştir

Dağcılık
(Alpinism alpinisme Bergsteigerung)

Dalyan
(ing: fish trap fra: bordique alm: Fischreuse)
deniz göl ve ırmaklarda kıyılara yakın yerlerde kazık ve tellerle yapılan balık avlama yeri

Davet
(ing: invitation fra: invitation alm: Einladung)
bir göreve veya bir aktiviteye katılma çağrısı

Day-rate
Gündüz Tarifesi
Bir otel odasının gece kullanı1maması koşuluyla uygulanan tarifedir Bu tür bir tarifede odanın saat 0600 dan 1700'ye kadar kullanılması öngörülür

Değişken maliyet
Variable cost (VC)

Demi-Pension :
Yarım Pansiyon
Yatak kahvaltı ile ögle veya akşam yemeklerinden birini içeren konaklama tarifesi

Demografi
(Demography démographie Demographie
İnsan topluluğunun belirli niteliklerinin ölçülmesiyle ilgili bir bilim dalı Nüfusun büyüklüğü cinsiyeti mesleklere yaşa vb unsurlara göre tanıdığı özellikler ve bunların zaman içindeki eğilimleri demografinin ilgi alanınagirer

Denetleme gezisi
Inspection trip

Deniz kürü
Marine cure

dessert
tatlı
Genellikle ana yemek üzerine yenen şekerle hazırlanan yiyecek

Destination
(BknzVarış yeri)

Destek veren kuruluşlar
Consolidator
Özellikle tarifeli uçak seferleri yapan ve kruvaziyer seferleri yapan tur operatörlerinden toplu olarak özel ve iskontolu fiyatlarla kontenjan alan ve ucuza aldıkları bu ürünleri diğer tur operatörü ve seyahat acentalarına uygun kar payıyla satan kuruluşlar

Deniz otobüsü
(ing: hydrofoil fra: hydrofoil alm: Seebus)
özel hava yastıkları üzerinde hız kazanan ve suya derinlemesine temas etmeden hızla seyreden yolcularını kapalı mekân içerisinde taşıyan deniz taşıtı

Deniz tedavisi
(ing: thalassotherapy fra: thalassothérapie alm: Thalassotherapie)
deniz veya deniz klima etkisi ile hastalıkların tedavisi

Deniz termal ve sağlıklı yaşam
(ing: sea thermal and health center fra: centre de thalassothérapie et d alm: Thalassotherapie-Zentrum)
deniz termal koşullarını taşıyan kıyı yörelerinde kurulan turizm merkezi

Deniz turizmi
(ing: sea tourism fra: tourisme de mer alm: Meerestourismus)
su sporları yatçılık deniz ve kum banyosu gibi denizde yapılan faaliyetleri konu alan turizm organizasyonlarının doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Deniz tutması
(ing: sea sickness fra: mal de mer alm: Seekrankheit)
deniz yolculuğunda dalgaların etkisiyle sallantıların yarattığı rahatsızlık

Deniz tutmasına karşı direnç
(ing: sea legs fra: avoir le pied marin alm: Wiederstandsfähigkeit gegen See)
deniz yolculuğunda fırtınalı havalardaki sallantılara karşı dayanabilme gücü

Deniz uçağı
(ing: seaplane fra: aquavion alm: Wasserflugzeug)
su üzerinden havalanabilecek ve uçuştan sonra yine su üstüne inebilecek şekilde tasarlanmış hava taşıtı

Deniz ürünü
(ing: seafood fra: fruits de mer alm: Meeresfrüchte)
deniz canlılarından hazırlanan yiyecek türü

Deniz altı turizmi
(ing: marine tourism fra: tourisme sous-marin alm: Unterwassertourismus)
Su altı sporları yapmak zevk ya da seyir amacıyla su altında yüzmek vBulletin faaliyetleri konu alan turizm organizasyonlarının doğurduğu olay ve ilişkilerin tümü

Denizciliğe ait
(ing: nautical fra: nautique alm: nautisch)
denizle gemi işletmesiyle ilgili

Denizyolları temsilcisi
(ing: maritime agent fra: agent maritime alm: Schiffahrtsvertreter)
armatörlerin kendi adlarına herhangi bir limanda deniz taşıtlarının hareketi yolcu ve eşyanın gelişi gidişi ve gereken diğer ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla görevlendirdikleri kişi

Departure delay insurance
kalkış gecikme sigortası
Yer ayırtılmış bir taşıtın gecikmesini kapsayan sigorta Sigorta ödemesini iki şekilde yapar Birincisi neden olunan olumsuzluklardan dolayı üzerinde anlaşılmış bir tutar ödenir İkicisi de seferin iptal edilmesi ve ilave bir sefer gerekiyorsa iptal ücreti; yolculuğu tamamlamak için konaklama gerekiyorsa konaklama masrafı gibi masraflar dahil belirli kayıpları tazmin etmek amacıyla yapılan ödemeler

Departure tax
yurt dışına çıkış vergisi
seyahat ağır şekilde vergilendirilen bir hizmettir Yolcuların çoğu da bilet ücretinin ne kadarının hükumetçe yutulduğunun farkında değildir İki ana vergi çeşidi vardır Biletin satın alınması esnasında alınan bilet vergisi ve tahmin edileceği üzere yurt dşına çıkış esnasında alında yurt dışına çıkış vergisi

Depozito tahsil ihbarnamesi (DCA)
Bir müşterinin depozitosunun alındığını konfirme eden ve seyahat acentelerince çıkarılan bir doküman Acenteler toplanan depozitoların toplam değerleri üzerinden üzerinde anlaşılmış belirli dönemlerle faturalanırlar Elektronik ödeme sistemleri yaygınlaştıkça DCA'lar kullanımdan düşmektedir

Depozito
(ing: deposit fra: dépôt de garantie alm: Depositum)
bir taahhüt sırasında güvence için ya da bağlanma nedeni ile oda yer veya bilet ücretlerinin küçük bir miktarının peşin ödenmesi

Depozitolu rezervasyon
(ing: deposit reservation fra: reservation cautionnée alm: Reservierung unter Hinterlegung)
bir konaklama tesisinin en az bir gecelik ücretini peşin tahsil ettiği rezervasyon

deregulation
serbestleştirme
Taşımacılıkta devlet kontrollerinin tedricen kaldırılması için kullanılan terim Çok çeşitli tarifelerin ve özel anlaşmaların ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur

Derinlik işareti
(ing: depth marking fra: marque de profondeur alm: Tiefenmarkierung)
yüzme havuzu çevresinde havuzun derinliklerini gösteren işaretler

Devlet taşımacılığı
(ing: public transportation fra: transport public alm: öffentliche Verkehrsmittel)
ilgili kamu kuruluşlarının sorumluluğunda yapılan taşımacılık hizmeti

Devre-mülk
(ing: timesharing fra: multipropriété alm: Umlauf-Immobilien)
alıcıya belli sayıdaki yılların belli sürelerinde bir konuttan müstakil yararlanma hakkı veren sistem

Dışa yönelik turizm
Outbound tourism

Dikey bütünleşme
(ing: vertical integration fra: integration verticale alm: vertikale Integration)
bir şirketin birbirini tamamlayan hizmetleri hiyerarşik olarak bünyesinde toplaması

Dinî bayram
(ing: religious holiday fra: féte réligieuse alm: religiöser Feiertag)
dinî bakımdan önemli olan ve kutlanan gün

Dinlence
(ing: recreation fra: récréation alm: Erholung)
boş vakit etkinliklerinin kişiliği geliştirici ve dinlendirici şekilde plânlanması

Dinlence köyü
(ing: recreational town fra: village de retraite alm: Erholungsstadt)
emekliler için belirli bir yaşam tarzı gereklerine göre inşa edilmiş küçük yerleşim yeri

Diplomat
(ing: diplomat fra: diplomate alm: Diplomat)
bir ülkenin dış ülkelerdeki resmî temsilcisi

direkt hat
(ing: hot line fra: ligne directe alm: Direktverbindung)
doğru bilgi alınması rezervasyon sağlanması ve çeşitli şikâyet konularının ilgililere iletilmesi açısından hız sağlayan telefon hattı

Direkt tren
(ing: direct train fra: train express alm: durchgehender Zug)
kısa veya orta mesafeler arasında önemsiz istasyonlara uğramayan bazen de çıkış ve varış istasyonları arasında durmayan tren türü

Dış turizm geliri
(ing: tourism receipts tourism incom fra: recettes de tourisme internatio alm: ausländisches Tourismuseinkomme)
bir ülkede yabancı ziyaretçilerin bir yılı aşmayan süreli ziyaretlerinde yapmış oldukları harcamalar toplamı

Doğa sporları
(ing: nature sports fra: sports en plein air alm: sportliche Aktivitäten in freie)
doğada yapılan spor aktiviteleri

Doğa yürüyüşü
(ing: nature walk fra: randonnée alm: Wanderung)
doğanın güzellik ve zenginliklerini görmek amacıyla yapılan kısa ve uzun süreli yürüyüş

Doğal kaynak
(ing: natural resource fra: ressource naturelle alm: Bodenschatz)
tabiatın düzeninde kendiliğinden var olan doğa tarafından insanoğlunun kullanımına sunulan her türlü kaynak

Doğal turizm değeri
(ing: natural tourism asset fra: ressource naturelle de tourisme alm: natürliche touristischer Wert)
turizm açısından önem taşıyan doğal kaynak

Dönem
(ing: period fra: période alm: Periode)
birbirini izleyen başlangıcı ve sonu belirlenmiş zaman aralığı

Dönüşü açık bilet
(ing: open date return ticket fra: billet open alm: offene Rückfahrkarte)
gidiş-dönüş olarak alınan biletlerde dönüşü istenilen bir tarihte yapılabilen bilet

Dört mevsimlik tatil tesisi
(ing: four season resort fra: établissement de tourisme perma alm: ganzjährige Ferienanlage)
ılıman iklimlerde 12 ay hizmet verebilecek tatil merkezi

Dörtlü turizm gelişmesi
(ing: four-way tourism development fra: développement de tourisme à qua alm: vierstufige touristische Entwic)
turizm merkezlerinin dört çekim unsuru olan doğal güzellik coğrafî konum uluslararası ün ve yaratıcılık etkenleri öne çıkarılarak geliştirilmesi stratejisi

Döviz
(ing: foreign currency unit fra: devise étrangère alm: Devise)
yabancı para birimi

Döviz bürosu
(ing: exchange office fra: bureau de change alm: Wechselstube)
para değiştirme işlemlerinin yapıldığı yer döviz alınan yer

Döviz kuru
(ing: foreign exhange rate fra: cours de change alm: Devisenkurs)
bir yabancı para ile ulusal para arasındaki değişim oranı

Döviz piyasası
(ing: foreign exchange market fra: marché de devises international alm: Devisenmarkt)
ulusal paraların birbirine dönüştürülmesini sağlayan döviz borsası

Duhuliyesiz
(ing: free admission fra: entrée libre alm: freier Eintritt)
giriş ücreti olmayan

Dünya Çevre Geliştirme Komisyon
(ing: World Commission on Environment fra: Commission Mondiale de Développ alm: Weltkommission für Umweltentwic)
ekonomik gelişmeyi yadsımayan ancak dünya çevresini tehdit etmeyen çevre ve enerji politikalarının benimsenmesi gerekliliğini savunan Brundtland Raporunu hazırlayan Birleşmiş Milletler'in oluşturduğu bir komisyon

Dünya Sağlık Örgütü
(ing: World Health Organization-WHO fra: Organisation Mondiale de Santé alm: Weltgesundheitsorganisation)
toplumu ilgilendiren hastalıkları izleyerek hükümetlere tavsiyelerde bulanan Birleşmiş Milletler Teşkilâtı bünyesindeki kurum

Dünya turizm geliri
(ing: world tourism receipts fra: recettes de tourisme mondial alm: Welteinkommen aus dem Fremdenve)
uluslararası turizm amaçlı seyahatlerde yapılan harcamalar toplamı

Dünya turizm pazarı
(ing: world tourism market fra: marché international de tourism alm: Welttourismusmarkt)
turizm arz ve talebinin buluştuğu uluslararası piyasa

Dünya vatandaşı
(ing: stateless person fra: apatride alm: Weltbürger)
herhangi bir devletin uyruğunda olmayan kişi

Durak
(ing: stop fra: arrêt alm: Haltestelle)
taşıt araçlarının yolcu alma ve bırakma amaçlı kısa bir süre için durdukları yol üzerinde işaretlenmiş belli bir nokta

Durma-binme
(ing: stopover fra: halte alm: Reiseunterbrechung)
hava taşıtında seyahati bir ara uğrak yerinde keserek bu seyahati aynı hattın ilerideki bir seferinde bitirme

Duty-free
(ing: duty-free fra: hors-taxe alm: zollfrei)
gümrük vergisi muafiyeti

Duty free shop
Uluslararası sulardan transit geçişte veya havaalanlarında vergilendirilmemiş malların satıldığı dükkanlar

Duyarlı çevre
(ing: environmentally sensitive area fra: espace sensible alm: sensible Zone)
doğallığının sürdürülmesi ve korunması ancak bilinçli ve özel önlemlerin alınmasıyla mümkün olabilen hassas ekosistemli alan

Dürtü araştırması
(ing: motivation research fra: recherche de motivation alm: Motivierungsforschung)
bir turizm merkezi ile ilgili imajın potansiyel ziyaretçiler tarafından algılanması araştırması

Düşük faizli tatil kredisi
(ing: low interest holiday loan fra: chèque-vacances alm: niedrigverzinster Urlaubskredit)
dar gelirlilerin tatil yapmalarına yardımcı olmak üzere faizi düşük borç para verilmesi

Düşük sezon
(ing: low season fra: basse saison alm: Vor- Nach- Zwischensaison)
turist trafiğinin ve genellikle fiyatların en düşük olduğu dönem düzenli sefer
(ing: regular service fra: service régulier alm: fahrplanmäßige Verbindung)
bir anlaşma uyarınca önceden saptanmış gün ve saatlerde süresi belli taşıt servisi

Dikey bütünleşme
Aynı sektörde ancak farklı üretim dallrında faaliyet göstren firmalrın faaliyetlerini birleştirmeleridir Turizm sektöründe bir hava yolu şirketinin tur operatürleri konaklama tesisleri vBulletin ile yapacağı işbirliği dikey bütünleşmeye örnek gösterilebilir

dinghy
dingi
Genellikle gemilerin çektiği küçük sandal

Discriminatory
Ayırım Gözeten
Belirli kimselere örneğin askerlere ögrencilere çocuklara uygulanan indirimli tarifeler

Dizgisel şema Master süreç şeması
Sequental chart
İşletmelerin analizinde önemli fonksiyonu olan tüm planın incelenmesini kapsayan bir tür şemadır Master süreç şeması olarak da adlandırılır Çünkü ayrı fonksiyonlaeın süreç şemalarının sentezidir Bu fonksiyon grafikler kronolojik sıraya konularak bütün işletmedeki iş materyal ve personel akımı saptanır

Doğal kaynaklar
Naturel sources
Üretim sürecinin değil doğanın sağladığı mallar değerler Yenilenebilir doğal kaynaklar ve yenilenemeyen doğal kaynaklar olarak sınıflandırılır

Doğal tedavi merkezi
Naturel therapy center

Doğrusal organizasyon doğrusal örgütle(n)me
Linear organisation

Dönem
(Bkz Mevsim)

Dünya Turizm Örgütü (DTÖ)
World Tourism Organisation (WTO)

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)
World trade organisation (WTO)

Dünya seyahat acentaları birlikleri federasyonu
the universal federation of travel agencies associations

Düşük kapasiteli tesis
(Bkz Küçük ölçekli tesis)

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



C Ç


Cari oran
Current rate
Paraya çevrilebilir değerlerin kısa vadeli borçlara bölünmesiyle ortaya çıkan oran Cari oranını yükselmesi ödeme gücünün arttığını ifade eder İşletmenin kısa vadeli borçlarıını ölçmek ve net işletme sermayesinin yeterlilik düzeyini saptamak için kullanılır

Catering
(ing: catering fra: restauration alm: Verpflegung)
Yolcuların beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için genellikle vapur ve uçak gibi uzun yol taşıtlarına ya da özel isteklilere verilen yiyecek-içecek hizmeti

CEAC
(Bkz Avrupa Sivil Havacılık Teşkilatı)

CF
Car ferry
Otomobil taşıyan feribot

CF
Cost and freight
Satıcının malı belirli bir noktaya kadar taşımayı taahhüt ettiği ve malın fiyatına taşıma giderlerinin da dahil olduğu bir alım-satım biçimi Cf satışlarda satıcı sigorta giderlerini ödemekle yükümlü değildir

Charter flight
Belirli bir grubu taşımak için kiralanmış olan uçak

Charter
Kiralık uçak

Charter Taşımacılığı
Charter transport
1952 yılında Avrupa Sivil Havacılık Teşkilatı uluslararası tarifeli uçuşların özelliklerini aşağıdaki gibi belirlemiştir:

-uçuşlar bir devletin hava sahasından başka bir devlete yapılır
-yolcu yük taşıyan ve belirli ücret ödenen tüm uçuşlar jerkese açıktır
-uçuşlar önceden belirlenen saatlere vd kalkış-varış noktalarına göre gerçekleşir
Yukarıda belirtilen bu üç özellikten birisi gerçekleşmezs bu uçuşa tarifesiz-charter uçuş denir Charter uçuşunu tarifeli seferden ayıran en önemli özellik bir kişi veya grubun biruçağın tüm koltuk kapasitesini satın almasıdır

Charter uçuşları 30 Nisan 1956'da Paris'te imzalanan Uluslararası Ticaret Hukuku Anlaşması'na göre yapılır Buna göre;

a)Yalnız uçuşlar 1 aydan fazla süremez ve 2 uçuş noktasındna başka yere yapılamaz
b)Tarifeli seferlerin yolcu ve uçak bakıından yetersiz kaldığı noktalra yapılırç
c)Charter uçuşu yalnız kiralama yoluyla yapılır
d)Yalnız koltuk trafiği yapılamaz
e)İnterline yolcu posta ve kargo taşıması yapılamaz
f)Paket tur charter uçuşlarında başka tip charter trafiği (Co-mingling) yapılamaz
g)Paket tur charter uçuşlarında Türk göçmen işçilerin taşınması yasaktır

Charterer
Kiralık uçağı kiralayan

Check-in
"Kayıt" Bir otele giriş ve kayıt defterini imzalama Genel olarak otele giriş saati 0600 çıkış "Check-Out" saati ise 1300'tür

CIF
(Cost insurance freight coûter assurance cargaison; kosten Versicherung Transport)
İngilizce bedel sigorta ve navlun sözcüklarının kısaltılmasından oluşan ve ithalatta mal bedelinin üstüne sigorta ve navlun giderlerinin de eklendiğini ifade eden terim CIF satışlarda satıcı sigorta ve navlundna kaynaklanan maliyetlere katlanır Bu uygulamada malı alanın (ithalatçının) belirleyeceği yere kadar götürme sorumluluğu satıcıya aittir

Ciro
(İngEndorsement FraAvenant AlmIndossament)

1 Hak sahibince değerli evrakın arkasına atılan bir imza veya yazılan bir fade ile söz konusu evraktan doğan hakların başkasına devrini sağlayan işlem
2 İş hacmi (turnover)
3 Döner sermayenin miktarı X devir sayısı

Confidental price-tariff
İncoming acenta ile tur operatörü arasında yapılan ve sadece onlar için geçerli olan fiyat

Courier
"Profesyonel Turist Rehberi" Tour leader tour escort veya tour manager olarak da adlandırılır

CPM
(Bkz Kritik Yörünge Metodu)

Cruise
"Kruvaziyer Seyahat" Turizm amacıyla yapılan deniz yolculuğu

CSST
(Bkz Şehir gezisi)

Çamaşırhane
(İng Laundry Fra Linge AlmWäscherei)

Çapraz Satış
(İngCross Selling FraCroix vendre AlmKreuz verkaufen)
Çapraz satış mevcut müşterilere veya aktif olmayan müşterilere ilave ürün veya hizmetlerin sağlanmasıdır Çapraz satış stratejileri ile yeni müşterilerin kazanılması için harcanacak zaman ve paradan çok daha azıyla satışlar yatay veya dikey olarak çarpıcı biçimde artırılabilir Çapraz satışı stratejik öncelik haline getiren her işletme büyük başarılar sağlayabilir Ne var ki etkin olabilmek için çapraz satış şirket kültürünün bir parçası olmalıdır

Çekek Yeri
(Bkz Yat çekek yeri)

Çekicilik
(İng Attraction FraAttraction GerAnziehungskraft)
Çekicilik turistin bir bölgeyi diğerine tercih etmesini etkileyen turizm ürününün unsurları olarak tanımlanabilir Bu unsurlar bir bölgeye turist akımını yaratan faktörlerdir Bölgesel veya yörestel nitelik taşıyan çekicilikler olduğu gibi ulusal nitelik taşıyanlar da vardır
Bu konuda bir başka ayrım çekici olay çekici yer olarak yapılabilir Genellikle yer ve olay tükaticinin tercihinde önemli birer faktör olarak birlikte rol oynarlar

Çevre kirliliği
Environmental pollution
Üretim ve tüketim faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkan katı sıvı gaz biçimindeki artık(atık)ların fizik ve biyolojik ortamı olumsuz yönde etkilemeleri

Çevre yolu
(ing: beltway fra: route périphérique alm: Umgehungsstraße)
Şehir trafiğinin aksamaması amacıyla yerleşim yerinin dışından geçen ve şehir yollarına bağlanan ana yol

Çevresel etki değerlendirmesi
(ing: environmental impact assessment fra: évaluation de l'impact sur l'en alm: Bewertungsanalyse von Umweltein)
Yeni gelişme ve projelerin çevreye olabilecek etkilerinin sosyal sonuçları ve alternatif çözümleri de içine alacak biçimde analizi ve değerlendirilmesi

Çığırtkan
(ing: town crier fra: acoleur alm: Ausrufer)
Turisti belli bir otel veya mağazaya çekmeye çalışan genellikle o yörede yaşayan kişi

Çift kişilik oda
(ing: double room fra: chambre double alm: Doppelzimmer)
Konaklama tesisinde iki kişilik oda

Çift kişilik odada tek konaklama
(ing: single supplement fra: supplément personne seule alm: Einzelzimmerzuschlag)
Özellikle çift kişilik konaklamayı esas alan turlarda tek olarak kalmanın tercihi halinde ilâveten ödenen oda ücreti farkı

Çift kişilik tarife
Double acupation rates
İki kişinin işgal edeceği bir oda için tek kişiden alınan ücret

Çift kişilik yatak
(ing: double bed fra: lit double alm: Doppelbett)
Standart ölçüde çift kişilik yatak

Çifte dağıtım
(ing: dual distribution fra: distribution indirecte alm: Doppelvertrieb)
Bir mal veya hizmetin el değiştirerek tüketiciye ulaşması

Çifte rezervasyon
(ing: overbooking fra: surréservation alm: Überbuchung)
Mevcut koltuk veya oda sayısının üzerinde yapılan rezervasyon

Çiftlik turizmi
(ing: agro-tourism fra: tourisme à la ferme alm: Bauernhofferien)
Tarımsal üretim ve çiftlik yaşamı alışkanlıklarına uygun bir şekilde yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Çini
(ing: glazed tile fra: faience alm: Kachel)
Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan ve genellikle çiçek resimleriyle bezeli pişmiş balçık levha fayans

Çocuk tarifesi
(ing: child fare fra: tarif enfant alm: Kinderfahrpreis)
2-12 yaş arasındaki çocuklar için uygulanan tarife

Çoğaltan etkisi
(ing: multiplier effect fra: effet multiplicateur alm: touristischer Zusatzfaktor)
Turizm harcamalarının yeni ek harcamalara yol açma özelliği

Çok alternatifli ürün
(ing: multialternative tourism produc fra: produit touristique diversifié alm: multialternatives Tourismusprod)
Değişik turizm çeşitleri

Çok amaçlı kullanım
(ing: multipurpose use fra: emploi multiple alm: Vielzweckgebrauch)
Birden fazla gruba veya faaliyet türüne imkân sağlayacak biçimde kullanım

Çok amaçlı yapı
(ing: multipurpose building fra: immeuble polyvalent alm: Vielzweckbau)
Araba park katlarının sokak seviyesinde dükkânların orta katlarda iş yerlerinin ve en üstte konaklama imkânlarının bulunabildiği çok katlı yapı şekli

Çok yönlü eğlence merkezi
(ing: diversifıed entertainment cente fra: centre de loisirs alm: vielfältiges Vergnügunszentrum)
Kurulduğu çevrede değişiklik gösterdiği için cazibesi artan eğlence merkezi

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



B


Back to back tours
Peşpeşe birbirini izleyen turlar

Bagaj Hakkı
Baggage allowance
Yolcu tarafından fazladan ücret ödemeden taşınabilecek yük miktarı

Bagaj sigortası
Baggage insurance

Bağlama yeri
ing: anchorage fra: mouillage alm: Ankerplatz
bir deniz aracının demir attığı yer

Bağlantılı bilet
ing: (connection ticket fra: billet de correspondance alm: Anschlußfahrkarte)
birden çok havayolu biletinin birbirine bağlı şekilde ve aynı zamanda tek bir sözleşmeyle yolcuya veriliş şekli

Bağlantılı uçuş
ing: connection flight fra: vol à correspondance alm: Anschlußflug
uçak yolculuğunda hedef noktasına varıncaya kadar değiştirilen uçuş

Bağlantılı uçuşa yetişememe
ing: misconnection fra: manquer la correspondance alm: Fehlanschluß
bağlantılı uçuşu gerçekleştirecek olan uçağı kaçırma

Bahşiş
ing: tip fra: pourboire alm: Trinkgeld
bir hizmet görene hakkı olan ödemeden ayrı olarak verilen para

Bakım ve tedavi tesisi
ing: nursing and treatment facility fra: établissement de soin alm: humanmedizinische Anlage
yaşlılık ya da sağlık bozulması nedenleriyle normal yaşam sürdüremeyen insanların bakım ve tedavilerinin yapıldığı hastane bakımevi huzurevi gibi tesis

Balayı paketi
ing: (honeymoon package fra: voyage de noces organisé alm: Paketreise für Flitterwöchner)
yeni evlenen çiftlerin konaklayacağı odalarda bazı lüks ilâvelere yer verilen önceden plânlanan gezi paketi

Balneoterapi
ing: balneotherapy fra: balnéothérapie alm: Balneotherapie
mineralize termal sular ile yapılan kür uygulamaları

Bar
ing: (bar fra: bar alm: Bar)
her çeşit alkollü ve alkolsüz içkilerin alındığı hafif yiyeceklerin sunulduğu çeşitli büyüklükteki yer

Bar yöneticisi
ing: bar supervisor fra: chef de bar alm: Barvorgesetzter
barda çalışanları yöneten kişi

Barboy
ing: bar boy fra: commis de bar alm: Barpage
barda çalışan komi

Barınak
ing: shelter fra: abri alm: Anlegestelle
deniz araçlarının barınmasına yarayan doğal ya da yapay bağlama yeri

Barmen
ing: (barman bartender fra: barman alm: Barkeeper)
alkollü içkileri alkolsüz sıcak ve soğuk içecekleri ve bunlarla birlikte hafif yiyecekleri sunmakta uzmanlaşmış erkek personel

Barmeyd
ing: (barmaid fra: barmaid alm: Bardame)
alkollü içkileri alkolsüz sıcak ve soğuk içecekleri ve bunlarla birlikte hafif yiyecekleri sunmakta uzmanlaşmış bayan personel

Bavul turizmi
ing: suitcase trade fra: tourisme frontalier alm: Kofferhandel
yabancı ziyaretçilerin ülkelerine dönerken toptan aldıkları malları beraberinde götürdükleri turizm türü

Bebek tarifesi
ing: infant fare fra: tarif enfant alm: Preis für Kinder unter zwei Jah
iki yaşın altındaki çocuklar için aile indirimi kapsamında uygulanan özel tarife

Bedava içki
ing: complimentary drink fra: boisson de faveur alm: Freigetränk
yolculuk sırasında ikram edilen ve karşılığında ücret talep edilmeyen içki

Bedenen güçlü yolcu
ing: able-bodied passenger fra: passager disponible pour le sec alm: kräftiger Passagier
uçak veya gemilerde muhtemel tahliye durumlarında mürettebata yardım etmesi için acil çıkış kapısı yanında oturmasına izin verilen ya da rica edilen yolcu

Bedesten
ing: bedesten fra: bedesten alm: Bedesten
içinde değerli eşya alış verişi yapılan kapalı çarşı

Bel kaptan
ing: bell captain fra: chef groom alm: Erster Page
danışma ve bagaj hizmetleri elemanlarının düzenli ve tam hizmet vermesinden sorumlu kişi

Belboy
ing: bellboy fra: groom alm: Hotelpage
otele gelen müşteriyi ön bürodan alarak eşyaları ve oda anahtarı ile odasına götüren müşteri adına gelen posta ve mesajı ileten ve otelden ayrılırken aynı şekilde ilgilenen görevli

Belgelendirme
ing: licensing fra: homologation alm: dokumentieren ausweisen
turizm yatırım ve işletmelerine durum ve sınıflarına göre ilgili idare tarafından yatırım ya da işletme izni belgesi verilmesi konusundaki işlemlerin tümü

Belgeli Seyahat Acentaları Enstütisi
ing: Institute of Certified Travel A fra: Institut des Agences de Voyages alm: Institut für lizensierte Reisea
seyahat acentaları için eğitici kurslar düzenleyen kuruluş

Belgeli turizm işletmesi
ing: licensed tourism establishment fra: etablissement touristique homol alm: lizensierter Fremdenverkehrsbet
turizm işletme belgesi verilmiş turizm tesisi

Belgeli turizm yatırımı
ing: licensed tourism investment fra: investissement homologué de tou alm: lizensiertes Tourismusinvestmen
turizm yatırım belgesi verilmiş girişim

belgesiz tesis
ing: tourism facility without licens fra: établissement non homologué alm: ohne touristische Betriebserlau
turizm işletme belgesi taşımayan turizm tesisi

Bide
ing: bidet fra: bidet alm: Bidet
banyolarda vücudun özel yerlerinin yıkanmasına imkân veren musluk sistemi

Bilet
ing: ticket fra: billet alm: Billett
sinema tiyatro vBulletin yerlere giriş ya da taşıt araçlarında seyahat etme hakkı tanıyan belge

Bilet gişesi
ing: box office fra: guichet alm: Fahrkartenschalter
bilet satış gişesi

Bilet payı
ing: ticket al******** fra: quota de billet alm: Fahrkartenanteil
belli bir sefer için bir bilet satış acentasına sayısal olarak tanınan bilet hakkı

Bilet stoku
ing: ticket stock fra: billet vierge alm: Kartenstock
seyahat acentaları tarafından doldurulduktan ve tasdik edildikten sonra geçerlilik kazanan hava ulaştırma şirketlerinin boş bilet formları

Biletli turizm
ing: ticketing tourism fra: vol sec alm: Kartentourismus
ulaştırma aracı için bilet alındıktan sonra seyahate çıkılarak konaklama ve diğer ihtiyaçlarla ilgili kısımların gidilen yerde programlaştırılması şeklindeki turizm

Biletsiz seyahat
ing: ticketless travel fra: voyage à billet électronique alm: kartenlose Reise
yolcu ile ilgili kişisel bilgilerin havayolu şirketi elektronik hafızasında muhafaza edildiği biletsiz taşıma sistemi

Bitki temalı turizm
ing: phythome fra: phythôme alm: Phythome
bitki örtüsünün çekim unsuru olarak kullanıldığı turizm türü

Broşür
ing: brochure fra: brochure alm: Broschüre
tanıtıcı yayın türü

Buharlı gemi
ing: steam boat fra: bateau à vapeur alm: Dampfer
buhar gücüyle çalışan gemi

Bareboat charter
Bir yatın mürettebatsız ve malzemesiz kiralanması

Basit Getiri Oranı
Accounting Rate of Return
Basit kârlılık oranı da denilen basit getiri oranı yatırım önerilerinin değerlendirilmesinde kullanılan en kolay ve pratik yöntemdir

Başabaş Noktası
Break even point

Başabaş noktası grafiği
Break even chart
Başabaş noktası işletme giderlerinin işletme gelirlerine eşit olduğu faaliyet hacmini gösterir Bu noktaya kâra geçiş noktası veya sıfır kâr noktası denilmektedir Turizm sektöründe başabaş noktası analizleri asgari kapasite asgari doluluk oranları satışlar kâr ve fiyat politikasının belirlenmesinde büyük yararlar sağlar

Belgeli yatak
Certificated-bed

Belgeli turizm yatırım veya işletmeleri
Certificated tourism investments and estableshments
Turizm Bakanlığı'nca belgelendirilmiş yatırım veya işletmeleri ifade eder

Bileşik tur
Combined tour

Bilgilendirme gezisi
Information trip

Bina İnşaat Harcı İstisnası
Exemption from building and construction taxes
Belediye Gelirleri Kanunu hükümleri çerçevesinde inşa edilen binalardan alınması gereken bina inşaat harcı teşvik belgeli tesislerden alınmamaktadır Bina inşaat harcı istisnasından yararlanabilmek için teşvik belgesinin olması yeterlidir ayrıca bir belge alınmasına gerek yoktur

Biniş reddi tazminatı
Denied boarding compensation
Teyit edilmiş rezervasyonu olan bir yolcunun uçağa alınmaması nedeniyle havayolu işletmesinin ödemesi zorunlu olan tazminat

Bireysel Paket Tur
Individual IT
Turistin tek başına satın aldığı turdur Bu tür turlar paket rurun tüm özelliklerini taşırlar ancak bireysel olarak gerçekleştirilen paket turlarda herhangi bir grup olmadığı için tur lideri de söz konusu değildir

Brüt işletme geliri
Gross operating profit

Booking
Rezervasyon

Boş-dolu garantili fiyat
Price on full-empty bases

Boş zaman
Free time

Bölge sorumlusu
(Area manager région directeur Fläche Direktor)

Brüt Gezi Eğilimi
Brüt Gezi eğilimi= TP/P x 100
TP bir ülkenin veya belirli bir yörenin bireylerinde yapılan gezi sayısını
P Bir ülkenin veya belrili bir yörenin toplam nüfusunu ifade eder

Brüt gezi eğiliminde ikinci ve üçüncü kez yapılan geziler önemli bir yer tutmakta ve böylece her yüz kişinin kaç kez gezi yaptığı belirlenmektedir Örneğin 100 kişilik bir grupta 60 kişi yılda bir defa ya da 30 kişi yılda iki defa geziye çıkarsa her iki durumda da istem 60 gezidir

BSP
Bank settlement plan
Bir tür havayolu bilet satış şekli Hava taşımacılığında belli bir tarihe kadar satılmayan havayolu biletlerini uygun fiyata alınıp tüketiciye düşük kar marjıyla satılması

Bugünkü değer
Present value Google Page Rankingésent valeur Gegenwart wert
Belirli bir dönem sonunda elde edilecek tutarın bugünkü değeri Bileşik faiz esasına göre yapılan uygulamada bugün faize yatırılacak bir sermayenin (N) dönemi sonunda ulaşacağı tutar c= a(1+t)n formülüne göre bulunur Buna göre şayet (n) dönem (yıl) sonraki tutar C ise bu tutarın bugünkü değeri
a= C/(1-t)n olacaktır

Bulk Paket Tur
(Bulk IT)
Grup olarak gerçekleştirilen paket turların bir türü olan Bulk IT esas itibariyle birbirini izleyen ve devamlılık arzeden (back-to-back) kafileler için tarifeli bir uçaktan belirli bir koltuk kapasitesi sağlanarak önceden belirlenmiş bir ülke veya bölgeye düzenlenen gezilerdir

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü

Eski 06-26-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü / Turizm Sözlüğü



A

a la carte
1Bir restoranda geniş bir seçeneği kapsayan her tabağın ayrı olarak fiyatlandırıldığı menü Genellikle tabldottan daha pahalı olur
2Tur operatörleri tarafından üst sınıf tatilleri imkan dahilindeyse müşterilerin bireysel zevklerini karşılayacak nitelikte olan tatilleri tanımlamak üzere kullanılan bir terim

am
Ante meridiem Geceyarısı saat 12 ile öğle vakti saat 12 arasındaki 12 saatlik zaman dilimi Öğleden önce

AA
Otomobil Kurumu

AAC
Havayolları Birlikleri Derneği

ABC
1Başlangıçta tren tarifeleri yayımlayan daha sonra da diğer taşımacılık alanlarını da kapsayan yayıncı "ABC"den söz eden seyahat acenteleri genellikle artık eskimiş olan ve OAG adıyla yayımlanan Hava ABC'sini kastederler
2 Bkz Önceden Yer Ayırtılmış Charter

abaft
kıç bir geminin arka kısmı

ABLJ
Kaldırma gücü ayarlanabilir cankurtaran yeleği

ABPCO
İngiliz Profesyonel Konferans Organizatörleri Birliği

ABTA Seyahat Acentaları Sertifikası
İngiltere'de ABTA ve Seyahat Eğitim Şirketi (Travel Training Company) tarafından geliştirilmiş sınava dayalı bir belge Daha önceleri ABTA'nın Ulusal Eğitim Kurulu ve Londra Kent Loncaları tarafından yürütülen COTAC ve diğer sınava dayalı belgelerin yerini almıştır ABTAC NVQ (bkz ulusal mesleki sınav) ile kullanılan diğer değerlendirme yöntemlerini sınava dayalı belgeleme sistemiyle ikmal etmek isteyen turizm sektörü baskısı sonucu kullanıma girmiştir

AB yasaları
(ing: European Union Legislation fra: Législation de I'Union Européen alm: Gesetzgebung der Europäischen U)
Avrupa Birliği'ne üye ülkeleri bağlayan uyum yasaları

Aborijin turizmi
(ing: aboriginal tourism fra: tourisme aborigène alm: Tourismus in Siedlungsgebieten)
Yerli kabilelerin bulunduğu yörelerde yerel ekonomik yapı tüketim ve üretim alışkanlıkları kültür etnik bütünlük ve çevre faktörlerinin otantik karakteri değiştirilmeden yapılan turizm türü

Aboryer Raporu
Restoran girişindeki Aboryer'in hangi odalara kaç porsiyon verdiğini işaretlediği rapor Bu rapor her öğün içi ayrı ayrı düzenlenir Ala cart alınan yiyecek ve içecekler raporda yer almaz Rapora ayrıca bedelsiz yemek alanlar da örneğin müdür şef acenta temsilcisi rehber vBulletin işaretlenir Böylece bir öğünde kaç porsiyon yemek verildiği tesbit edilir

AC
1 Klima anlamına gelen bir araç kiralama kısaltma ifadesi Klimasıcak bölgelerde iş yapan bir şirketin sunduğu bir seçenektir; araç camlarının kent içinde kapalı tutulabilmesi gibi yararı vardır ki özellikle dünyanın bazı bölgelerinde güvenlik açısından önemlidir
2 Alternatif Akım Voltajda sıfır noktasından belirli bir zirve değere sonra da ters istikamette zirve değere ulaşan ve bunu bir saniye içinde birçok defa yapan elektrik akımı İngiltere'de bu değişim frekansı (sıklığı) saniyede 50 defadır ABD'de ise 60'tır seyahat edenlerin cihazlarının farklı frekanslara uyumlu olması konusunda dikkatli olmaları gerekir

Acente :
(ing: agency fra: agence alm: Agentur )
Belirli bir sıfatı olmaksızın bir sözleşmeye dayalı olarak belirli bir yöre veya yerde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinmiş kimse Faaliyet konusu bu olan kuruluş

Açık sistem kuramı
Open system theory
Bir örgütün çevresindeki yaşamdan ayrılmış ama onunla karşılıklı etki vve tepki ilişkilerinde bulunan ve bu ilişkilerin örgütün yaşama gelişme br büyümesinde çok önemli rolleri bulunduğunu savunan bir yönteim kuramı

Açık alan
(ing: open area fra: aire ouverte alm: freies Feld )
İmar görmemiş veya konutlardan ve diğer yapılardan nisbeten arınmış toprak parçası

Açık boşaltım sistemi
(ing: outfall fra: décharge publique alm: offener Abfluß)
İşlem görmüş atık suyu ya da diğer sıvı atıkları doğrudan alıcı ortama ileten taşıyıcı deşarj hattı

Açık büfe
(ing: buffet fra: buffet à volonté alm: offenes Buffet)
Davetlilerin veya müşterilerin önceden hazırlanmış büfedeki yiyecek ve içeceklerden dilediklerini istedikleri miktarda alabildikleri düzenleme biçimi

Açık fiyat
(ing: open rate fra: prix libre alm: freier Preis)
Fiyatlandırmada birlik sağlanamayan güzergâhlar için taşıyıcı firmaların kendi fiyatlarını belirleme konusunda serbest olmaları

Açık hava müzesi
(ing: outdoor museum fra: musée en plein air alm: Freiluftmuseum )
Ender ilginç ve eski eserlerin yer aldığı açık ziyaret alanı

Açılır kapanır koltuk
(ing: jump seat fra: siège ejectable alm: Klappsitz)
Uçak yardımcı personeli için geliştirilen koltuk türü

Advertised tour
Broşürü yayınlanmış IT koşulları taşıyan gezi

Adyabatik serinlik
(ing: adiabatic cooling fra: fraîcheur adiabatique alm: adiabatische Kühlung)
Seyahat sırasında yüksek arazilere çıktıkça hava yoğunluğunun azalması nedeniyle sıcaklığın düşmesi

Affinity group
(ing affinity fraaffinité; AlmAnziehung)
Değişik ve özel paket tur çeşitleri özel programlar

Afiş
(ing: poster fra: affiche alm: Plakat )
Bir şeyi tanıtmak duyurmak için hazırlanan çoğu resimli duvar ilânı

Aft
(ing: aft fra: arriére alm: Heck)
Uçak ya da geminin arka kısmı

Aile bileti
(ing: family ticket fra: billet de famille alm: Familienkarte )
Aile fertleri için verilen özel şartlara tâbi bilet

Air/Sea
Bir kısmı havayolu bir kısmı deniz yolu ile yapılan gezi

Akarsu turizmi
(ing: white water tourism fra: tourisme à eaux vives alm: Flußtourismus )
Akarsularda yapılan turizm amaçlı sportif aktiviteleri içeren faaliyetlerin tümü

Akdeniz iklimi
(ing: Mediterranean climate fra: climat méditerranéen alm: Mittelmeerklima )
Yazların sıcak ve yağışsız olması nedeniyle turistlerin en çok tercih ettiği iklim türü

Akıl Payı
Mind Share
Sirketlerin tüketici nezdindeki imajını tüketicinin kafasında ne kadar yer aldığını ifade eder

Akifer
(ing: aquifer fra: couche aquifère alm: wasserhaltig )
Suyun çok uzak mesafelere gitmesini sağlayan yer altı sularını pınarlara veya kuyulara ileten gözenekli toprak ya da jeolojik oluşum

Akıllı acenta
(ing: intelligent agency fra: agence intelligente alm: intelligente Agentur)
Turizmde gelir yönetimi tüketici profili veri araştırması tur paketi oluşturulması doğrudan pazarlama gibi değişik uygulamaları olan temel teknoloji

Akşam yemeği
(ing: dinner fra: dîner alm: Abendessen)
Çeşitli zenginliği olan günün son ve esas yemeği

Aksesuar
(ing: accessories fra: accessoires alm: Zubehör )
Bir aletin temel fonksiyonunun görülmesi ile ilgili bulunmayan fakat onun fonksiyonuna ayrı bir kolaylık veya özellik kazandıran ilâve parçalar

Aktarma
(ing: connection fra: correspondance alm: Anschluß )
Gideceği yere doğrudan araç bulunmadığı için yolcunun bir taşıttan başka bir taşıta geçmesi

Aktarma yapılan taşıt
(ing: connecting carrier fra: correspondance alm: Anschlußfahrzeug )
Yolcunun daha ileri bir noktaya taşınması için ara bir noktada transfer edildiği taşıt

Aktarmalı bilet
(ing: interlining ticket fra: billet à correspondance alm: Anschlußfahrkarte)
Yolcuların farklı ya da aynı havayollarına ait uçaklarla aktarmalı yolculuk yapabildikleri tek bilet

Aktarmalı yolcu
(ing: connecting passenger fra: passager en transit alm: Umsteiger)
Gideceği yere doğrudan araç bulunmadığı için taşıt değiştirmek durumunda kalan yolcu

Aktif çamur süreci
(ing: activated sludge process fra: méthode de cambouis activé alm: aktiver Verschlammungsprozeß )
Atık su arıtma tesislerinde kullanılan aerobik biyolojik arıtma süreci

Aktivite
(ing: activity fra: activité alm: Aktivität)
Hareketlilik etkinlik

AKTOB
The Associatin of the Mediterranean Tourism Businesmen and Hotel Owners
Akdeniz Turistik İşletmeciler ve Otelciler Birliği

Alman Turing ve Otomobil Kurumu
(ing: German Touring and Automobile C fra: Club Touring et d'Automobile d' alm: Deutscher Touring- und Automobi )
Üyelerine turistik bilgi karayolları ve ulaşım konularında yardımda bulunan kurum

Almanak
(ing: almanac fra: almanach alm: Almanach)
Yılın gün hafta ay gibi bölümlerinden başka bayram yıl dönümü gibi belli günleri ve bir takım astronomik meteorolojik istatistikî bilgileri gösteren kitap biçiminde takvim

Alış-veriş merkezi
(Shopping centerfra: centre commercial alm: Einkaufszentrum)
Ceşitli tüketim mallarının satışını yapan mağaza ve dükkânlar ile yeme-içme yerleri banka araba park yeri danışma noktası gibi ortak ihtiyaç tesislerinin yer aldığı kompleks

Alış veriş tesisleri
(ing: shopping facilities fra: magasin alm: Einkaufsanlagen)
Alış veriş yapılmak üzere hizmette bulunan tesisler

Alkollü içki
(ing: alcoholic beverage fra: boisson alcoolisée alm: alkoholisches Getränk)
Çeşitli tahıl meyve ve köklerdeki karbonhidratların fermantasyonu ile hazırlanan ve değişik oranlarda alkol içeren içeceklere verilen genel ad

Alkollü içki satışı ruhsatı
(ing: permit for selling alcoholic b fra: autorisation de vente des boiss alm: lizensierter Alkoholausschank)
Otel restoran eğlence yeri gibi bir tesise müşterilerine alkollü içki satma konusunda izin veren ilgili yerel yönetim tarafından düzenlenmiş belge

All expense tour
Tüm Masrafları içeren paket gezi
Turistin ihtiyacı olan ulaştırma konaklama yeme-içme yerel turlar transferler havaalanı-otel-havaalanı gibi tüm hizmetleri içeren paket gezi

Alternatif pazarlama stratejisi
(ing: alternative marketing strategy fra: stratégie de marketing alternat alm: alternative Vermarktungsstrateg)
Tur düzenleyicisi tarafından üretilen bir turun pazarlanmasında genel yöntemler dışında o turun özelliklerine ve hedef kitlesine göre uygulanan satış yöntemi

Alternatif turizm
(ing: alternative tourism fra: tourisme alternatif alm: Alternativtourismus)
Sosyal ve ekolojik uyuma yerel ve yabancı girişimcilerin işbirliğine ve gelişmede yerli malzeme kullanılmasına öncelik verme amacını güden turizm çeşidi

Alt gelir grubu
(ing: low income group fra: groupe à faible revenu alm: einkommensschwache Gruppe)
Gelir dağılımında en az payı alan tüketim harcamaları sınırlı toplum kesiti

Alt yapı
(ing infrastructure İnginfrastructure alminfrastruktur)

Alt yapı yatırımları
(inginfrastructural investments frainfrastructural investissement Alminfrastruktural investition)
Alt yapı yatırımları turizm sektörünün gelişme plan ve programlarında açıkça görülmeyen bir nevi gizli yatırımlardır Alt yapı yatırımları sektörü oluşturan diğer turistik yatırımların hayata geçirilmesi ve işlevlerini gerçekleştirebilmesi için gerekli olan genel ve doğrudan turizm amaçlı yatırımları içerir
Alt yapı yatırımları başlıca iki başlık altında incelenebilir:
a)- Genel (Çok Amaçlı) Alt Yapı Yatırımları: Bu yatırımlar doğrudan turizme yönelik olmayan öncelikle yörenin ekonomik ve sosyal yaşamı için zorunlu olan çok amaçlı yatırımlardır
b)-Turizm Amaçlı Alt Yapı Yatırımları: Bu yatırımlar turizm sektörünün gelişmesi ve sektöre dinamizm kazandırılması için gerekli olan yatırımlardır Artan turizm hareketlerine paralel olarak turizm bölgelerinin düzenlenmesine yönelik çeşitli yatırımlar özellikle turizmin ortaya çıkardığı alt yapı yatırımlarıdır

Amerikan bar
(ing: American bar fra: bar américain alm: amerikanische Bar f )
Lokanta otel veya evlerde içki için ayrılmış köşe

Amerikan Hava Ulaşımı Birliği
(ing: Air Transport Association of Am fra: Association de Transport Aérien alm: Union der amerikanischen Flugge)
Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren tarifeli uçaklarla ilgili meslek kuruluşu

American Plan
(ing: shopping facilities fra: magasin alm: Einkaufsanlagen pl)
Otelde kalış ve iki öğün yemek dahil fiyat

Amerikan Motel Birliği
(ing: Motel Association of America-MA fra: Association des Motels de l'Amé alm: Amerikanischer Motelverband)
Amerika Birleşik Devletleri'nde motel işletmecileri birliklerinin eyaletler halinde temsil edildikleri meslekî kuruluş

Amerikan servisi
(ing: American service fra: service américain alm: amerikanischer Service)
Yiyeceklerin mutfakta tabaklara hazırlandıktan sonra müşteriye sunulduğu servis şekli

Amerikan Seyahat Acentaları Birliği
(ing: American Society of Travel Agen fra: Association Américaine des Agen alm: Union der amerikanischen Reisea)
170 ülkeden seyahat sektörü ile bağlantılı seyahat acentaları tur operatörleri havayolu şirketleri oteller kiralık oto firmaları kruvaziyer işletmelerinden 26500 üyesi bulunan bir meslek kuruluşu

Amerikan Seyahat ve Turizm İdaresi
(ing: United States Travel and Touris fra: Administration de Voyages et de alm: Reise-und Tourismusverwaltung)
Turist girişini sağlamak ve geliştirmek amacıyla Amerikan Ticaret Bakanlığı bünyesinde kurulu turizm organizasyonu

Amortisman
ing: Appreciationfra: appréciation alm: Würdigung
Turizm sektöründe özellikle konaklama sektöründe amortismana tabi varlıklar ve olayla 4 grupta toplanır:

1- Binalar
2- Mefruşat ve demirbaşlar
3- Özel ekipmanlar
4- Revizyon ve değişiklikler

Anahtar görevlisi
(ing: key clerk fra: responsable des clés alm: Schlüsselbewahrer)
Otellerdeki anahtarları muhafaza eden ve müşterilere otel hizmetleri hakkında bilgi veren kişi

Ana yat limanı
Ana yat limanı dalga etkisinden uzak kapalı bir alanı kapsayan büyük çapta kışlama ve bakım-onarım imkanlarının yanısıra Yat Turizmi Yönetmeliği'ne uygun özellikleri taşıyan limanları ifade eder

Animasyon
(ing: animation fra: animation alm: Unterhaltungsprogramm)
Seyahat eden veya konaklama tesislerinde kalan müşterilerin hoşça vakit geçirmesini sağlamak amacıyla yapılan tüm etkinlikler

Animatör
(ing: animator fra: animateur alm: Animateur)
Tatilcileri eğlendiren kişi

Anıt mezar
(ing: mausoleum fra: mausolée alm: Mausoleum)
Önemli kişiler için anıt şeklinde tasarlanmış görkemli mezar

Antik kent
(ing: antique city fra: cité antique alm: antike Stadt)
Tarihî dönemlerden kalma yerleşim yeri

Ara durak
Stop over

Arap Turizm ve Seyahat Acentaları Birliği
(ing: Arab Association of Tourism and fra: Association Arabe de Tourisme e alm: Union der arabischen Tourismus)
Arap ülkeleri seyahat acentalarının üye oldukları uluslararası kuruluş

Arasta
(ing: shops of the same trade built i fra: marché des commerçants qui vend alm: Reihe von Geschäften mit gleich)
Çarşılarda aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu sıralı kısım

Araştırma-geliştirme (Ar-Ge) harcamaları
(ing: research and development (R-D) expenditures fra: études de recherche et de dével alm: Forschung und Entwicklung)
Temel uygulamalı araştırma ve geliştirme gibi faaliyetlere yapılan harcamalar

Ar-Ge harcamaları teşviki
Tax deferral on research and development expenditures

Arazi kiralama
(ing: land leasing fra: bail alm: Pacht)
Kamuya ait bir toprak parçası üzerinde belli konuda tesis kurmak üzere kira karşılığında uzun süreli irtifak hakkı oluşturma

Arazi tahsisi
(ing: land al******** fra: al******** des terrains alm: öffentliche Landnahme)
Bir kamu arazisini bir amaç için ayırma

Arıtma
(ing: purification fra: épuration alm: Klärung)
Atık su ya da gazların kirleticilerden temizlenmesi işlemlerinin tümü

Asansör
(ing: elevator fra: ascenseur alm: Aufzug)
İnsanları veya yükleri bir yapının bir katından ötekine veya yüksek yerlere çıkarıp indiren elektrikle işler araç

Asgarî ücret
(ing: minumum wage fra: salaire minimum alm: Mindestlohn)
Bir ülkede niteliksiz bir işçiye verilmek üzere hükümetler tarafından belirlenen en düşük ücret

Asit Test Oranı
Acid-Test Ratio
Cari likit aktiflerin (nakitler hemen satılabilir tahviller vBulletin) cari borçlara oranı

Askerî amaçlı tesis
(ing: military facility fra: établissement militaire alm: militärische Anlage)
Askerî amaçlarla kullanılan tesis

Askerî yasak bölge
(ing: prohibited military zone fra: zone militaire interdite alm: militärische Zone)
Askerî güvenlik nedeniyle girişlerin yasaklandığı bölge

Aşçı
(ing: cook fra: cuisinier alm: Koch)
Mutfak bölümünün hamur pasta işleri hariç her kısmında yemek pişiren görevli

Aşı
(ing: vaccination fra: vaccination alm: Impfung)
Bazı hastalıklara karşı tavsiye olunan veya zorunlu görülen koruyucu sağlık uygulaması

Atık
(ing: waste fra: déchets alm: Abfall)
çevrede olumsuz etkiler meydana getirecek miktarda atılmış sıvı katı gaz ya da radyoaktif madde

Atık gömme
(ing: landfill fra: ensevelissement des déchets alm: Abfallenentsorgung)
Özellikle katı atıkların toprak katmanları arasına depolanması şeklindeki en yaygın tasfiye yöntemi

Atık su yönetimi
(ing: waste water management fra: gestion des eaux usées alm: Abwasserkontrolle)
İnsan sağlığını ve çevreyi korumak amacıyla atık suyun izlenmesi ve tasfiyesi ile ilgili sistemlerin geliştirilmesi ve uygulanması

Atık toplama ve imhası
(ing: waste collection and removal fra: collecte et élimination des déc alm: Abfallsammlung und-vernichtung)
Turistik merkezlerdeki yoğunlaşmanın sağlık altyapı hizmetlerine eklediği yükün çöp ve sıvı atık imhasına yansıması

Atraksiyon
(ing: attraction fra: attraction alm: Attraktion)
Eğlence yerlerinde dans arası sunulan ilgi çekici gösteri

ATTA
(Bkz Türkiye Seyahat Acentaları Birliği)

ATURJET
Türkiye Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği

Audio konferans
(ing: audio conferencing fra: audio-conférence alm: Audio-Konferenz)
Farklı mekânlardaki üç veya daha fazla sayıda kişi arasında telefonla yapılan görüşme

Avcılık
(ing: fishing or hunting fra: pêche et chasse alm: Jagd und Fischfang)
Suda ya da karada avlanma eylemi avlanma sporu

Av tezkeresi
(ing: hunting certificate fra: permis de chasse alm: Jagdschein)
Vatandaşlara avcılık yapma olanağı veren yetkili kurumlardan alınmış sertifika

Av turizmi
(ing: hunting tourism fra: tourisme de chasse alm: Jagdtourismus)
Avlanmak için yapılan seyahat organizasyonlarının doğurduğu olay ve ilişkilerin tümü

Av turizmi izin belgesi
(ing: license for arranging hunting fra: licence d'organisation de chass alm: Lizens für den Jagdtourismus)
Av turizmi düzenleyen seyahat acentalarının bu faaliyette bulunmaları için TC Orman Bakanlığı'ndan almaları gereken sertifika

Avrupa Çevre Eğitim Vakfı
Foundation for Environmental Education in Europe(FEEE)

Avrupa Ekonomik Topluluğu
European Economik Community
1 Ocak 1959'da yürürlüğe giren Roma Anlaşmasıyla kurulan Avrupa Gümrük Birliği

Avrupa Ülkelerarası Tren Tarifesi
Thomas Cook's Continental Time Table

Avrupa Para Birimi
European Currency Unit
Avrupa para sistemi içinde yer alan para birimi

Avrupa Para Sistemi
European Monetary System (EMS)
Avrupa Ekonomik Topluluğu ülkelerinin gerçekleştirdiği bir para sistemi

Avrupa plânı
(ing: European plan-EP fra: plan européen alm: Übernachtungspreis)
Avrupa usulü sadece yatak ücretini içeren konaklama tarifesi

Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi
European Free Trade Area
Avrupa Ekonomik Topluluğu dışında Avrupa'da yer alan bir iktisadi birleşme

Avrupa Sosyal Turizm Koordinasyonu
(ing: European Coordinating Committee fra: Comité Européen de Coordination alm: Europäisches Koordinierungskomi)
Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında sosyal turizmi geliştirmek amacıyla 1984 yılında oluşturulan kuruluş

Avrupa Yatırım Bankası
European Investment Bank (EIB)
Avrupa Ekonomik Topluluğu'na dahil finansal kuruluşlardan biri

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.