Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
İçkinin, kötülüğü

İçkinin Kötülüğü

Eski 03-13-2007   #1
abdullah_avci
Varsayılan

İçkinin Kötülüğü



Müspet olduğuna inandığım ve buraya koymayı uygun bulduğum bir alıntıdır
İslâm dini aklın muhafazasına çok önem vermiştir Aklı izale edip faaliyetlerini durdurması yönünden insana çok büyük zararı olan içkiyi ve uyuşturucu maddeleri yasaklamıştır Çünkü bunlar insanın yalnız aklına ve vücuduna değil; nesline, malına, şeref ve haysiyetine de zarar verir

İçki içmenin haramlığı kesin delillerle sabittir

Bu hususta Allah-u Teâlâ Âyet-i kerimelerinde şöyle buyurmaktadır:

Ey iman edenler! İçki, kumar, putlar ve fal okları, şeytan işi pisliklerdir (Mâide: 90)

Görüldüğü üzere içkinin haramlığı putlarla beraber zikredilmiştir

İçki içen puta ibadet eden gibidir (İbn-i Mâce)

Hadis-i şerifin işaretinden anlaşıldığı gibi, içki içmek puta tapıcılık kabilinden gösterilmiş, diğer taraftan da pislik olarak vasıflandırılmıştır

Bunlardan kaçının ki saâdete eresiniz (Mâide: 90)

Ondan uzak durmak saâdete ermek için sebep olarak kabul edilmiştir Bu yasağı çiğnemek ise felâketin tâ kendisi olur

Şeytan; içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin s****k, sizi zikrullahtan ve namazdan alıkoymak ister Artık siz bunlardan vazgeçtiniz değil mi?(Mâide: 91)

Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- bu ifadeyi ilk duyuşunda "Vazgeçtik ey Rabbimiz vazgeçtik"! diye haykırmıştır

Binaenaleyh insanlar arasındaki ismi ne olursa olsun ve her neden yapılırsa yapılsın, sarhoşluk veren içkilerin azı da çoğu da haramdır

Bu hususta Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin beyanları ise şöyledir:

Her sarhoşluk veren şey içkidir ve her sarhoşluk veren şey haramdır (Müslim: 2003)

İçkinin haramlığı hususunda İcmâ vardır

İçki, içilmesi günah olan bir mefsedettir Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz içki içene ceza uygulatmıştır

Diğer Hadis-i şeriflerde ise şöyle buyurulmaktadır:

Ümmetimden bir tâife olur ki içki içerler ve içkinin adını değiştirip istedikleri bir ismi ona takarlar (Ahmed bin Hanbel)

Her ne olursa olsun çoğu sarhoşluk veren şeylerin azından da sakınınız (İbn-i Mâce)

Çoğu sarhoşluk veren şeylerin azından da sizi nehyederim (Tirmizî)

Her sarhoşluk veren haramdır (Buhâri)

Her sarhoşluk veren hamrdır (alkollü içkidir) (Camius-sağir)

Çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır (Tirmizî)

İçkiden uzak durunuz Çünkü o her kötülüğün anahtarıdır buyurmuşlardır (Hâkim)

İçki içen, onu içtiği sırada kâmil bir mümin olarak içemez (Buhârî Tecrîd-i sârîh: 1889)

İman nûru şarab içenin kalbinden çıkar (Camius-sağir)

İçki bütün kötülüklerin anasıdır İçki içenin kırk gün namazı kabul olunmaz Eğer içkili olarak ölürse, cahiliyye ölüsü hâlinde göçmüş olur (Camius-sağir)

Dünyada içki içip de tevbe etmeden ölen, âhirette cennet şarabından mahrum olur (Buharî, Tecrîd-i sarîh: 1888)

Müskiratı (alkollü içkileri) içen kimsenin Cenâb-ı Allahın rahmetinden mahrum olacağı Tevrat ve İncil ve Kuranda da beyan buyurulmuştur (Camius-sağir)

Allah-u Teâlâ derdi de devâyı da indirmiş ve her derd için bir devâ halketmiştir

Öyle ise, hastalıklarınızı tedâvi ettiriniz! Fakat haramla tedavi ettirmeyiniz (Ebu Dâvud)

İçki ilâç değil, hastalık ve dertlerin ta kendisidir (Müslim)

Allaha ve ahiret gününe inanan kişi, üzerinde içki içilen sofraya oturmaz (Ahmed bin Hanbel)

Alenen haram işleyen fâsık kimselerin ziyâfet dâvetine icâbet menhiyâttandır (Heysemî)

İçki İle İlgili Hükümler:

a Zaruret durumu dışında azını da çoğunu da içmek haramdır

b İçkiyi helâl sayan kâfir olur

c Müslüman için alış, satış, hibe ve benzeri yollarla şaraba mâlik olmak veya başkalarına mülk olarak vermek haramdır

Çünkü bunlar içkiden yararlanmadır, bu ise bir müslüman için haram kılınmıştır

Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:

Allah içkinin kendisini, içeni, sunanı, satıcısını, satın alıcısını, imal edeni, imal ettireni, taşıyanı, taşıttıranı lânetlemiştir (Tirmizi)

d İçki ağır şekilde (muğallaz) bir necis maddedir Bir dirhemden fazlası elbiseye dökülse, namazın câiz olmasını engeller[/font][/color][/b][/font][/color]

Aklın sıhhatli düşünme ve muhakeme yeteneğini gideren, sarhoşluk denilen hale sebep olan içecekler

Kur'an-ı Kerîm içkiyi yasaklamış ve haram olduğunu bildirmiştir: "Ey Iman edenler! içki (hamr), kumar, dikili taşlar ve fal okları Şevtanın işlerinden bir pisliktir" (el-Mâide, 5/90) Ayette geçen hamr kelimesini fakihlerin çoğu aklı gideren bütün içkileri kapsamına aldığını söylemişlerdir Hanefiler hamrı şöyle izah etmişlerdir: Köpüklenip kuvvetlenen yaş üzüm suyu, yalnızca bu tür içkilerin ismi hamr'dır Bunun dışındaki sarhoşluk veren içkiler hamr kelimesinin şumûlüne girmez Bu tür içkiler sarhoşluk verdiği için hamr'a kıyasla haramdır Fakihlerin çoğunluğu, sarhoşluk veren bütün içeceklerin azının da çoğunun da haram olduğunu ve hamr kelimesinin kapsamına dahil olduğunu söylemişlerdir (Sahih-i Müslim, Terceme ve Şerh, A Davudoğlu, IX, 247, vd)

Içki içmek Islâm'da yasak olduğu gibi, önceki semavî dinlerde de bu konuda bazı yasaklar getirilmiştir Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat'ta şu cümleler dikkatıçeker: "Ve Rab Hârun söyleyip dedi: Sen ve seninle beraber oğulların, toplanma çadırına girdığınız zaman, ölmeyesiniz diye şarap ve içki içmeyin, nesillerinizce ebedî kanun olarak, tâ ki, kutsalla, bayağı şeyi ve murdarla temiz olanı birbirinden ayırdedesiniz" (Tevrat, Levililer, Bab, 10, A 8, 9-11)

Incil'de bu konuda şöyle denir: "Onlar yemek yerlerken, Isa ekmek aldı, şükran duası edip parçaladı ve tâbilerine verdi ve dedi ki: Alın, yiyin, bu benim bedenimdir Ve bir kâse şarap alıp şükretti ve onlara vererek dedi ki, bundan içiniz Çünkü bu benim kanım, günahların bağışlanması için birçokları uğrunda dökülen ahdin kanıdır Fakat ben size derim: Babamın melekûtunda sizinle taze olarak onu içeceğim o güne kadar, ben asmanın bu ürününden artık içmeyeceğim" (Incil, Matta, bab, 26, A:26-29, Yuhanna, A 0:vd)

Eski Türklerin Islâm'dan önce Şamanizm'e bağlı oldukları bilinmektedir Bu dinde genellikle sevinçli zamanlarda ve kutsama törenlerinde Kımız vb çeşitli içkilerin içildiği bilinmektedir (Mehmet Aydın-Osman Cilacı, Dinler Tarihi, Konya 1980, s 97 vd)

Islâm'dan önce ve Islâm'ın ilk devirlerinde, câhiliye Arapları içki içer ve bunu hayatın bir parçası gibi görürlerdi Islâm beş şeyin korunmasına büyük önem vermiştir Bunlar: Akil, sağlık, mal, ırz ve dindir Içki içen kimse bu beş unsuru da koruyamaz duruma düşer Amerika'da içki aleyhtarlarının kurduğu bir teşkılat yeryüzünde ilk defa içkiyi kimin yasakladığını araştırır Ilk yasağın Hz Muhammed tarafından ortaya konulduğu anlaşılınca O'nun hatırasına New York'ta "Muhammed Çeşmesi adını verdikleri bir âbide yaptırırlar (Yeşilay Dergisi, sy 441, Ağustos 1970)

Kur'an-ı Kerîm'de içki yasağı tedrîc prensibine göre gelmiştir

Mekke'de inen ilk ayette yasak hükmü yer almaz

"Hurma ve üzüm ağaçlarının meyvelerinden içki yapıyor güzel rızık ediniyorsunuz, bunda aklı eren bir kavim için elbet bir ibret vardır" (en-Nahl, 16/67)

Bundan sonra Hz Ömer bir gün Resulullah (sas)'a gelerek şöyle dedi: "Ya Resulullah! Şarap malı helâk edici ve aklı giderici olduğu malumunuzdur Yüce Allah'tan, şarabın hükmünü bize açıklamasını iste Hz Peygamber; "Ey Allah'ım, şarap hakkında bize açıklayıcı beyanını bildir" diye dua edince şu ayet indi:

"Sana içkiyi ve kumarı sorarlar, de ki "Onlarda hem büyük günah hem de insanlar için bazı faydalar vardır Ancak günahları faydalarından daha büyüktür" (el-Bakara, 2/219) Bu ayet inince, bazı sahabîler "büyük günah" diye içkiyi bırakmış bazıları ise "insanlara faydası da var" diyerek içmeye devam etmişlerdir

Bir gün Abdurrahman b Avf bir ziyafet vermiş, ashâb-ı kirâmdan bazıları da bu ziyafette hazır bulunmuştu Yemekte içki de içmişlerdi Akşam namazının vakti girince, içlerinden birisi imam olmuş ve namaz kıldırırken "kâfirûn" sûresini yanlış okumuştu Bunun üzerine Hz Ömer: "Ya Rabbi bize içki konusundaki beyanında ziyade yap" diye dua etmiş ve daha sonra şu ayet inmiştir: "Ey iman edenler, siz sarhoşken ne söyleyeceğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın" (en-Nisa, 4/43) Bu surette içki yalnız namaz vakitlerinde olmak üzere yasaklanmıştır Artık onu içenler yatsı namazından sonra içiyorlar, sarhoşlukları geçtikten sonra sabah namazını kılıyorlardı

Yine bir gün Utbe b Mâlik (ra) bir evlenme ziyafeti vermişti Sa'd b Ebî Vakkas da oradaydı Deve eti yediler, içki içtiler, sarhoş olunca da asalet iddiasına kalkıştılar Sa'd bu konuda kavmini öven ve Ensar'ı hicveden bir şiir okudu Ensar'dan birisi buna kızarak, sofradaki bir deve kemiği ile Sa'd'ı yaraladı Sa'd da durumu Resulullah (sas)'a şikâyette bulundu Bunun üzerine bu konuda kesin içki yasağı bildiren ayetler indi:

"Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın amelinden bir murdardır Bunlardan kaçınınız ki, felaha eresiniz Şeytan içki ve kumarla aranıza kin ve düşmanlık s****k, sizi Allah'ı anmaktan ve namazı kılmaktan alıkoymak ister Artık vazgeçtiniz değil mi?" (el-Mâide, 5/90-91)

Hz Peygamberin çeşitli hadisleri bu konuda uygulama esaslarını gösterir:

"Her sarhoşluk veren şey şaraptır ve her sarhoşluk veren şey haramdır Bir kimse şarabı dünyada içer de ona devam üzere iken Tövbe etmeden ölürse âhirette kevser şarabını içemez" (Müslim, Eşribe, 73)

"Çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır" (el-Askalânî, Bulûgu'l Merâm, Terc A Davudoğlu, lV, 61 vd)

Hz Peygamber'e ilaç için şarap yapmanın hükmü sorulunca; "Şüphesiz şarap deva (ilâç) değil aksine derttir" (el-Askalânî, age, IV, 61)

"Ümmetimden bir takım kimseler, çeşitli adlar koyarak içki içeceklerdir" (el-Askalânî, age, IV, 61)

Içkinin yasak oluşu icma-ı ümmetle sâbittir

Islâm fakihleri bu konuda görüş birliği içindedirler Ancak müctehidler arasında bazı içki çeşitleri üzerinde ihtilaf vardı Hz Ömer bu konudaki şüpheleri kaldırmak için, Allah elçisinin minberinden "aklı perdeleyen her şey içkidir" sözüyle özlü bir tarif yapmıştır Buna göre insana aklını kaybettiren ve onu iyi ile kötüyü, hayırla şerri ayıramaz duruma getiren herşey içki sayılır Sıvı veya katıolması sonucu değiştirmez Afyon, eroin ve benzeri bütün uyuşturucular aynı niteliktedir Çünkü bunları kullanan kişilerde aklın fonksiyonları değişir; uzağı yakın, yakını uzak görür; olağan şeylerden ayrılarak, olmayan ve olmayacak şeyleri hayal etmeye ve rüyalar denizinde yüzmeye başlar Bazı uyuşturucular da vücûdu durgunlaştırır, sinirleri uyuşturur, ruhsal çöküntülere yol açar, ahlâkı düşürür, iradeyi zayıflatır ve ferdi topluma faydasız hâle getirir Işte Islâm dini, fert ve toplum için faydalı olan şeyleri emrederken, zararlı olanları da yasaklamıştır İslam'ın yasakları tıb tarafından incelendiğinde, bunların fert ve toplum yararına olduğu görülür Nitekim, içki ve domuz eti gibi yasaklar ilmin ve tıbbın süzgecinden geçirilmiş, nice maddî ve mânevi zararları uzmanlarca açıklanmıştır (bk Yusuf el-Kardâvî, el-Helâl ve'l-Harâm fi'l-Islâm, Terc Mustafa Varlı, Ankara 1970, s 50-53, 75-88)

Islâm, içkinin içilmesini yasakladığı gibi, müslümanlar arasında ticaretini de yasaklamıştır Hz Peygamber şöyle buyurmuştur: "Peygamber (sas) içki konusunda on kişiyi lanetlemiştir: Sıkan, kendisi için sıkılan, içen, taşıyan, kendisi için taşınan, içiren, satan, parasını yiyen, satın alan ve kendisi için satın alınan" (Tirmizî, Büyû', 59; Ibn Mâce, Eşribe, 6)

Mâide suresindeki kesin içki yasağı bildiren ayet geldikten sonra Allah Resulu uygulama ile ilgili olmak üzere şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah içkiyi haram kılmıştır Bu ayeti haber alıp da yanında içki bulunan kimse, ondan içmesin ve satmasın" (Müslim, Müsâkât, 67; bk Buhârı, Megâzî, 51; Büyû, 105, 112; Müslim, Büyû, 93; Fer', 8; Ibn Mâce, Ticârât, 11; Ahmed b Hanbel, II, 213, 362, 512, III, 217, 324, 326, 340; Ibn Kesîr, Muhtaşaru Tefsîri Ibn Kesîr, Beyrut (ty), I, 544-547)


Hz Mehdi'nin Nerden Zuhur Edeceği,yardimcilari Ve Kendisi Istemediği Halde Biat Edilm
HADİSLERDE BU BİDAT IN MEKKE DE VEYA MEDİNE DE OLACAĞI BİLDİRİLMEKTEDİR OYSA BİR DİĞER HADİS İSE HZ MEHDİ AS IN VE ONUN YARDIMCILARININ ARAP OLAMAYACAĞI KONUSUNDADIR DOLAYISI İLE BURADA BİR ÇELİŞKİ VARDIRMADEM HZ MEHDİ AS MEKKE DE VEYA MEDİNE DEN ZUHUR EDECEKTİR PEKİ NASIL OLURDA MEHDİ VE YARDIMCILARI ARAP OLMAZ
ANADOLU YA GENEL OLARAK BAKTIĞIMIZ ZAMAN HER YÜZ SENEDE GÖNDERİLEN MÜCEDDİDLER ÖZELLİKLEDE BU SON ZAMANLAR YANİ HZ MEVLANA VE ONDAN SONRA GÖNDERİLEN BEDDÜZAMAN DA ANADOLUDA YETİŞMİŞ İNSANLARDIRBUNDAN TAM 1426 YIL ÖNCE İSLAM MEDİNE VE MEKKEDE BAŞLAMIŞTIR SONRA GELEN ALİMLER BU HADİSLERİ İSLAM'IN DOĞDUĞU YERLERE YORUMLAYARAK HZ MEHDİ AS IN BURALARDAN ÇIKACAĞINI DÜŞÜNMÜŞLERDİR AYRICA HZ MUHAMMET SAS İN SANCAĞI BAYRAĞI VE GÖMLEĞİNİN DE TOPKAPI SARAYINDA OLMASI HZ MEHDİ AS VE ONUN YARDIMCILARININ ANADOLU DA YETİŞMESİ VE BURADAN ZUHUR ETMESİ İHTİMALİNİ OLDUKÇA GÜÇLENDİRMEKTEDİR

HZ MEHDİ(AS)IN TÜRKİYE'DEN ZUHUR EDECEĞİNİ DESTEKLEYEN DİĞER ALAMETLERDE ŞUNLARDIR

1) TÜRKİYE DEN BU SON ZAMANLARDA BEN MEHDİYİM DİYENLER GİDEREK ARTMASI
2) SON MÜCEDDİDLER İN MEVLANA VE BEDDÜZAMANIN TÜRKİYEDE YAŞAMIŞ OLMASI
3) HZ MEHDİ VE YARDIMCILARININ ARAP OLMAYIŞLARI
4) HZ MUHAMMET SAS İN KUTSAL EMANETLERİNİN TÜRKİYE DE OLMASI
5) HZ MUSA AS IN TABUTU SEKİNESİ ANTAKYA MAĞARALARINDA OLMASI 6) BU KONULARLA İLGİLİ SON ZAMANLARDA TÜRKİYE DE OLDUKÇA ÇOK KONUNUN GÜNDEME GELMESİ

HER DEVİRDE PEYGAMBERLERLE VE ELÇİLERLE BİRLİKTE ÇOK AZ KİŞİNİN İMAN ETTİĞİ KURAN I KERİMDE BİLDİRİLMEKTEDİRHER GELEN PEYGAMBERİN VE ELÇİNİN YANLARINDA ONLARA YARDIM EDEN ÇOK NADİR İNSANLAR OLMUŞLARDIR BU DURUM HZ MEHDİ (AS) DEDE AYNI ŞEKİLDE OLACAKTIRKENDİSİNE BEDİR ASHABI KADAR KİMSENİN YANİ 300 KADAR KİŞİNİN BİDAT EDECEĞİ HADİSLERDE BİLDİRİLMİŞTİR

Nerede olsanız, Allah sizi bir araya getirir Bakara /148

• Taberi Sagir: Ebu Besir rivayet ediyor İmam Cafer Sadık buyurdu:

“Bunu Allah’ın Resulü müminlerin emirine imla etmiştir ve Mehdi’nin ashabının sayılarını ve isimlerini belirleyerek kendisine emanet etmiştir

… Bedir ehli (savaşçıları)nin sayısı kadar; üçyüz on üç kişidirler Allah onları bir cuma gecesi Mekke’ye toplayacak O cumanın sabahı hepsi Mescid’ül-Haram’da bir araya geleceklerdir İşte (söz konusu) ayetin yorumu budur… Onlar necip kişilerden, hakimlerden, yöneticilerden ve din bilginlerinden oluşur…”

• Fazl b Şazan: Abdullah b Sinan rivayet ediyor, İmam Cafer Sadık buyurdu:

“Yataklarından (evlerinden) kaybolanlar üçyüzonüç kişidir, Bedir ehlinin (Bedir savaşına katılan müslümanların) sayısı kadardır; Mekke’de sabahlarlar Allah’ın şu (yukarıdaki) ayeti buna işarettir, onlar Kaim Mehdi’nin sahabeleridirler

• Ayyaşi: Cabir b Yezid Cü’fi, İmam Cafer Sadık’ın şu buyruğunu rivayet etmiştir:

“Allah’a andolsun ki; aralarında ellisi kadın olan üçyüzon küsür kişi daha önce aralarında sözleşmeden, son bahar bulutu gibi bir araya toplanırlar… İşte Allah’ın: “…Nerede olsanız, sizi bir araya toplar…” buyruğu buna işarettir

• Ayyaşi: Mufazzel b Ömer rivayet ediyor, İmam Cafer Sadık buyurdu:

“İmam Mehdi’ye izin verildiğinde Allah’a İbranice’deki büyük adıyla (İbarince isim A’zam ile) seslenir, kendisine üçyüzonüç kişilik sahabe gönderilir, son bahar bulutu gibi bir araya toplanırlar Onlar velayet ehlidirler İçlerinden kimi bir gece yatağından kaybolur Mekke’de sabahlar… Onlar kaybolmuşlardır ve şu ayet onların hakkında nazil olmuştur: … nerede olsanız Allah sizi bir araya getirir…”

HZ MEHDİ YE İNSANLAR FİTNELERİN ÇOĞALDIĞI ZULMÜN ARTTIĞI BİR ZAMANDA ONA GELİP VE SEN DE ŞU ŞU ALAMETLER VAR VER ELİNİ SANA BİDAT EDELİM DEMELERİNE RAĞMEN O İSE MEHDİLİK GÖREVİNİ KABUL ETMEYECEKTİR,BUDA GÖSTERMEKTEDİR Kİ MEHDİ KENDİNİ MEHDİ OLARAK İLAN ETMEYECEK,BÖYLE BİR İDDA DA BULUNMAYACAKTIR

Ümmü Seleme (ra)den rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur Halifenin ölümü anında ihtilaf olur Medine halkından bir kişi koşarak Mekke’ye çıkar Mekke halkından bir grup onu, istememesine rağmen (bulunduğu yerden) çıkarırlar Hacer-i Esved’le Makamı İbrahim arasında ona biat ederler Sünen-i Ebu Davud, 5/94
El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 20

Naim b Hammad, İbni Mesud’dan tahric etdi:
Ticaret ve yolların kesildiği ve fitnelerin çoğaldığı zaman, muhtelif beldelerden yedi alim her birinin beraberinde üçyüz on küsur kişi olduğu halde, birbirlerinden habersiz bir şekilde Mekke’de bir araya gelirler Biri diğerine “Burada ne arıyorsun?” diye sorar Ona şöyle derler: “Biz O şahsı aramak için geldik ki, fitneler Onun eliyle sönebilir Konstantiniyye O’nunla fethedilir Biz O’nun Mekke’de olduğunu da biliyoruz “Bu yedi alim bu konuda birleşirler O’nu ararlar ve Mekke’de bulurlar Ve kendisine “Sen falan oğlu falansın” derler O ise “Ben sadece Ensar’dan birisiyim” der Onların elinden kurtulur O’nu tanıyan ve bilenlere anlatırlar, bunun üzerine “aradığınız sahibiniz O’dur ve Medine’ye gitmiştir” denilir Bu defa O’nu ararlar, halbuki O tekrar Mekke’ye dönmüştür O’nu tekrar Mekke’de bularak yine, “Sen falan oğlu falansın, annen de filan kızı filanedir, sende şu şu alametler vardır, birinci defa bizden kurtuldun uzat elini sana biat edelim” derler Bunun üzerine O “Ben aradığınız değilim” der ve tekrar Medine’ye gider Medine’de yine aranınca tekrar Mekke’ye döner Mekke’de kendisini Rükün da bularak şöyle derler: “Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve başında Haddam’dan birisinin bulunduğunu Süfyani ordusuna karşı korumazsan, günahlarımız Senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun” derler Bunun üzerine Mehdi, Rükun ile Makam arasına oturur ve elini uzatarak biatları kabul eder

ONUN BU GÖREVİ KABUL ETMEMESİNİN NEDENİ ŞUDUR,


BİR İNSANDA BU ALAMETLERİN HEPSİ OLSA DAHİ ALLAH CC IN İZNİ OLMADAN BU GÖREVİ HİÇ KİMSENİN BAŞARAMAYACAĞIDIR,BUDA DEMEKTİR Kİ HZ MEHDİ (AS) A ALLAH (CC) TARAFINDAN MEHDİLİK GÖREVİ SON ANA KADAR VERİLMEYECEKTİR DOLAYISI İLE MEHDİ (AS) DA ALLAH (CC) KARŞI YALAN SÖYLEMEKTEN YANİ BEN MEHDİYİM DEMEKTEN KAÇINACAKTIRYOKSA ONUN BU GÖREVİ KABUL ETMEMESİ GİBİ BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR

HZ YUNUS KISASINDA OLDUĞU GİBİ,O DA ELÇİLİK GÖREVİNDEN VAZGEÇMİŞ VE KAVMİNİ BIRAKIP GİTMİŞTİSAFFAT SÜRESİNDE KISASI ŞÖYLE ANLATILIR

139- Şüphesiz Yunus da gönderilmiş (elçi)lerdendi

140- Hani o, dolu bir gemiye kaçmıştı

141- Böylece kur’aya katılmıştı da, kaybedenlerden olmuştu

142- Derken onu balık yutmuştu, oysa o kınanmıştı

143- Eğer (Allah’ı çokça) tesbih edenlerden olmasaydı,

144- Onun karnında (insanların) dirilip-kaldırılacakları güne kadar kalakalmıştı

145- Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık

146- Ve üzerine, sık-geniş yaprakla (kabağa benzer) türden bir ağaç bitirdik

147- Onu yüzbin veya (sayısı) daha da artan (bir topluluk)a (peygamber olarak) gönderdik

148- Sonunda ona iman ettiler, Biz de onları bir süreye kadar yararlandırdık

BUDA DEMEK OLUYOR Kİ HİÇ KİMSE BÖYLE BİR GÖREVDEN ALLAH (CC)IN İZNİ OLMADAN UZAKLAŞAMAZ VEYA HİÇ KİMSE KENDİSİNİ BU GÖREVE GETİREMEZODA BU KURALI ÇOK İYİ BİLDİĞİ İÇİN YANLIZCA ALLAH (CC)IN RIZASINI BEKLEYECEKTİR

KENDİSİNE BİDAT EDEN BU İNSANLARLA BERABER TOPKAPI SARAYINDA BULUNAN HZ MUHAMMET SAS E AİT KUTSAL EMANETLERE DOĞRU ÖNLERİNDE SİYAH BAYRAKLARLA BİRLİKTE YÜRÜRLER FAKAT BUNLARIN ÖNLERİ KESİLİR VE İŞTE BURADA TÜM DÜNYA'NIN HZ MEHDİ AS I İNKAR EDEMEYECEKLERİ OLAY GERÇEKLEŞİR SEMADAN UZANAN BİR EL 3 DEFA EMİR MEHDİ DEDİR DİYE BİR SES DUYULUR HERKES ONA BAKAR VE ONU GÖRÜR

GÜNÜMÜZ ARAŞTIRMACILARI ,HERKES ONA BAKACAK VE GÖRECEKTİR HADİSİNİ TELEVİZYONDAN VE RADYOLARDAN YAYINLANAN YAYINLAR OLARAK AÇIKLAMAKTADIRLAR EVET BU DOĞRUDUR AMA ATLADIKLARI BİR GERÇEK VARDIRBURADA BİR MUCİZE OLACAĞINDAN BASEDİLMEKTEDİR HERKES ONA BAKACAK VE GÖRECEKTİRBURADA BİR BENZETME YOKTURİNSANLAR SEMADAN UZANAN BİR EL VE SESİ GÖRECEKLER VE BU OLAYI TÜM DÜNYA'YA TELEVİZYON VE RADYOLARDAN DUYURACAKLARDIRÇÜNKÜ BİR KİŞİ BEN MEHDİ YİM DEYİPTE BUNUN BÜTÜN DÜNYAYA DUYURULMASI İMKANSIZDIRDUYURULSA BİLE YANLIZCA BELLİ BİR BÖLGEDE KALACAKTIRHELE GÜNÜMÜZDE BU KADAR SAHTE MEHDİ VARKEN

“İstesek onların üzerine gökten bir mucize indiririz de boyunları ona eğilir” (Şuara Suresi,4)

• El-Mukaddesi es-Silmi: Ebu İshak Salebi, ebu Hamza Sümali’nin bu ayet hakkında şöyle dediğini rivayet etmektedir:

Allah daha iyisini bilir ya bize ulaşana göre: O (Mucize) Ramazan ayının ortasında gökten duyulacak bir sestir, o ses duyulduğunda “ense yerinden çıkar” (bu tabir, insanın duyacağı korkunun şiddetine dair bir kinayedir)

DAHA SONRA HZ MEHDİ AS IN ÖNÜ AÇILIR VE KUTSAL EMANETLERİ BULUNDUĞU YERDEN ALIRYATSI VAKTİNDE TÜM DÜNYA'YA ŞÖYLE SELENİR

ÖNCELİKLE ŞUNU BİLMENİZİ İSTERİM BEN

TEVRAT I HZ MUSA'YA ,ZEBUR'U HZ DAVUT'A ,İNCİL'İ HZ İSA YA VE SON OLARAKTA KUR'AN I KERİM'İ HZ MUHAMMET(SAS)E İNDİREN ALEMLERİN RABBİNDEN TÜM İNSANLIĞA GÖNDERİLEN GÜVENİLİR BİR ELÇİYİMDÜNYA KURULDUĞUNDAN BU YANA GELEN PEYGAMBERLER VE ELÇİLER SİZE ALLAH (CC)IN KANUNLARINI İLETTİLER İYİLİĞİ EMREDİP KÖTÜLÜĞÜ MEN ETTİLER,ALLAH(CC)SİZE 5 VAKİT NAMAZI FARZ KILDI, KADINLARIN ÖRTÜLERİNİ SIKICA ÖRTMELERİNİ EMRETTİ OYSA BU KANUNLARI SANKİ BU PEYGAMBERLER VE ELÇİLER KOYMUŞCASINA ONLARA HER DEVİRDE İSYAN ETTİLER,OYSA BU KANUNLAR ALLAH(CC)IN KANUNLARIDIR VE ONUN KANUNLARINDA DEĞİŞİKLİK BULAMAZSINIZ,ARTIK ALLAH(CC)A KARŞI BANA KARŞI VE TÜM İNSANLARA KARŞI BÜYÜKLÜK GÖSTERMEYİN ZİRA ALLAH (CC)IN KANUNLARINA KARŞI ÖNÜMDE DURAN 1 KİŞİ DAHİ OLSA,1 MİLYAR KİŞİ DAHİ OLSA VE HATTA TÜM DÜNYA DAHİ OLSA ALLAH(CC)IN İZNİ İLE KARŞIMDA GÜÇ YETİREMEZLERZİRA DÜNYA'NIN SONU PEK YAKLAŞMIŞTIR



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.