Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Akdeniz Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
antalya, tanıtımı, şehir

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




Antalya Şehir Tanıtımı

Yüzölçümü:

Melekler Mekanı - Antalya Şehir Tanıtımı 20815 km²Nüfus:

1132211 (1990)Antalya sahip olduğu arkeolojik ve doğal güzellikler sayesinde "Türk Rivierası" adını almıştır Deniz, güneş, tarih ve doğanın sihirli bir uyum içinde bütünleştiği Antalya, Akdeniz'in en güzel ve temiz kıyılarına sahiptir

630 km uzunluğundaki Antalya kıyıları boyunca, antik kentler, antik limanlar, anıt mezarlar, dantel gibi koylar, kumsallar, yemyeşil ormanlar ve akarsular yer alır

Palmiyelerle sıralanmış bulvarları, uluslararası ödül sahibi marinası, geleneksel mimarisi ile şirin bir köşe oluşturan Kaleiçi ve modern mekanları ile Türkiye'nin en önemli Turizm Merkezi olan Antalya, Aspendos Opera ve Bale Festivali, Uluslararası Plaj Voleybolu, Triathlon, Golf Müsabakaları, Okçuluk, Tenis, Kayak yarışmaları vb etkinliklere, 1995 yılında açılan Antalya Kültür Merkezi ile de plastik sanatlar, müzik, tiyatro, sergi gibi birçok kültürel ve sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır

İLÇELER:

Antalya ilinin ilçeleri; Akseki, Alanya, Elmalı, Finike, Gazipaşa, Gündoğmuş, İbradı, Kale, Kaş, Kemer, Korkuteli, Kumluca, Manavgat ve Serik'tir

Akseki: Alanya'dan sonra Antalya ilinin en eski ilçesi olan Akseki Torosların yapısına uygun engebeli ve dağlık bir görünüme sahiptir

Antalya ili ve çevresinde son yıllarda görülen turizm alanındaki gelişmelere paralel olarak, Akseki ilçesinde turizm faaliyetleri gelişmektedir Avcıların ve turistlerin uğrak yeri olan Akseki, "KARDELEN ÇİÇEĞİ' nin ana yurdudur Kış aylarında Kardelen Çiçeğini görmek için yerli ve yabancı turistler ilçeyi ziyaret ederGiden Gelmez Dağları, dağ keçisi koruma ve av sahası avcıların ücretli olarak devamlı avlanacağı yer olup, Sinan hoca ve Gümüşdamla köylerinde kurulan alabalık üretme tesisleri avcıların ve turistlerin uğrak yerleri arasındadır

Göktepe Yaylası, Çimi Yaylası, Irmak Vadisi son aylarda keşfedilen 340 metre derinliğindeki Bucakalan Mağarası, ilçe merkezindeki Ulu Camii ve Medresesi görülmeye değer diğer eserlerdir

Elmalı: Likya bölgesi içerisinde yer alan Elmalı'nın kesin kuruluş tarihi bilinmemektedir Doğuda Semahöyük yakınlarında Karataş'ta, batıda Beyler Köyü yakınındaki Beyler köyünde yapılan kazılar bölgenin bronz çağından bu yana iskan edildiğini göstermektedir

Höyükler: Şehre bağlı köylerde üç höyük bulunmaktadır Bunlardan ilki şehrin batısındaki Müğren Köyü'ndeki höyüktür Arkeolojik yüzey araştırmaları burada çeşitli uygarlıklara ait izler olduğunu göstermektedir Yine batıda Semahöyük Köyü'nde bulunan ikinci höyüğün üstünde Osmanlı ve Türk mezarlığı bulunduğu için bugüne kadar araştırma yapılmamıştır Üçüncü ve en büyük höyük ise şehrin güneyinde, Elmalı - Kaş yolu üzerinde, Beyler Köyündeki Beyler Höyüğüdür Bu höyükte yapılan kazılarda, bronz çağından bu yana devamlı bir yerleşimin izleri görülmektedir Kazılarda çıkarılan arkeolojik buluntular Antalya Müzesi'nde sergilenmektedir

Tümülüsler: Şehrin doğusunda, Elmalı'ya 6 km uzaklıktaki Bayındır Köyü yakınlarındadır Yan yana duran birkaç tümülüsten birinde yapılan kazılarda MÖ 7 yya ait buluntulara rastlanmıştır Antalya Müzesi'nin özel bir bölümünde sergilenen bu buluntular bölgenin bu dönemdeki yaşamından kesitler vermektedir

Anıt Mezarlar Bilinen iki anıt mezar vardır Bunlardan ilki Karaburun diğeri ise Kızılbel'dedir Antalya - Elmalı yolu üzerindeki Karaburun Kral mezarı odasının duvarları av ve savaş sahnelerinden oluşan fresklerle süslüdür Kızılbel mezar anıtı ise şehrin batısında Elmalı - Yuvayol yolu üzerindedir Kalker bloklardan oluşmuş bir odadan ibarettir

Define: 1984 yılında Antalya - Elmalı yol çizgisinin hemen kuzeyinde, Kral Mezarı ile Gökpınar Köyü arasında bulunmuştur 190 adet gümüş antik sikkeden oluşan bu define antika kaçakçıları tarafından Amerika'ya kaçırılmıştır Halen özel bir kişinin malı olarak Boston Museum Fine Arts'da bulunmaktadır Yeryüzünün en kıymetli antik sikkesi olarak nitelenen Atina Decadrachmeleri (14 adet, her biri 600000$) bu büyük define yer almaktadır

Camiler: İlçede yer alan Selçuklu Camii, Kütük Camii, Sinan-ı Ümmi Camii, Ömer Paşa Camii ve Külliyesi kentin görülmeye değer eserleridir

Korkuteli: Antalya'ya 67 km uzaklıktadır Korkuteli'nin 3 km batısında, bugün yalnız kapısı ayakta kalan Alaaddin Camii ve yine aynı yörede, 1319'da Hamidoğulları'ndan El Emin Sinaeddin tarafından yaptırılan ve aynı adla anılan Selçuklu Medresesi görülebilir

Gündoğmuş: Antalya'ya 182 km mesafedeki Gündoğmuş ilçesinde pek çok antik kent kalıntısı bulunmaktadır Güzel Bağ Bucağı'nın kuzeyinde 7 km mesafede ve halen kazı yapılmamış olan Ayasofya Şehri, Gündoğmuş şehir merkezinin güney-batısında ve şehre 7 km mesafede Sumene mevkisinde, Asar Harabeleri, Senir Köyü' nün doğusunda 2 km mesafedeki Kese Mevkiindeki harabeler, Gündoğmuş Şehir merkezinin güney-batısında ve şehre 11 km mesafedeki Gedfi Harabeleri önemli antik kent kalıntılarıdır

İlçe merkezindeki Cem Paşa Camii, Gündoğmuş/Pembelik Köyü arasında ilçe merkezinin doğusundaki, 15 km mesafedeki Sinek Dağı'nın tepesindeki harabeler, Alanya/Konya Kervanyolu, Gündoğmuş/ Antalya karayolu üzerinde Taşağır mevkisinde Kazayir Şehri Harabeleri diğer görülebilecek eserlerdir

Gazipaşa: Antalya'ya 180 km mesafedeki Gazipaşa, 10 km uzunluğundaki kumsalı, orman kaplı alanları, turkuaz mavisi koyları, doğal güzellikleriyle şirin bir ilçedir İskele, Koru ve Kahyalar plajlarının bulunduğu kumsallar, Caretta Caretta kaplumbağalarının önemli bir üreme merkezidir Bugüne kadar bakir kalmış Gazipaşa, konaklama, dinlenme tesisleri, tarih ve doğa güzellikleri, yapımı süren havaalanı ve yat limanı ile gözde bir turizm merkezi olma yolunda ilerlemektedir



Alıntı Yaparak Cevapla

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




Antik Kentler

Antiocheia Adcragum: Gazipaşa ilçesinin doğusunda, 18 km uzaklıktaki Güney Köy sınırları içerisindedir Kentin adı Kommagene Kralı 4 Antiochus'dan gelmektedir Kalesi, sütunlu cadde, agora, hamam, zafer takı, kilise, kentin nekropol alanı kalıntıları bulunmaktadır Kentin nekropolünde bölgeye özgü beşik tonozlu, ön avlulu anıtsal mezarlar oldukça iyi korunmuştur

Adanda-Lamos: Antik kent, Gazipaşa ilçesinin 15 km kuzeydoğusundadır Bugünkü Adanda köyünün 2 km kuzeyinde, yüksek ve sarp bir dağın zirvesinde kurulmuştur Kent surlarla çevrilidir Kentin giriş kapısının güneyinde, büyük bir kule bulunmaktadır Kentin diğer kalıntıları arasında doğal kayaya oyulmuş çeşme ve iki adet tapınağı sayabilir Bu kentin nekropolünde de blok taşların oyulması ile yapılmış yekpare lahitler önemli kalıntılar arasındadır Kalıntılar, dağlık Klikya bölgesinin kültürünü ve sanatını en iyi şekilde yansıtmaktadır

Nephelis: Antik kente ulaşım, Gazipaşa-Anamur 12 km'sinden sonra Muzkent Köyünün içinden geçerek güneye sapan yaklaşık 5 km stabilize bir yol ile sağlanmaktadır Kent, akropol ve doğu-batı boyunca uzanan kalıntılardan oluşmaktadır Kentin ayakta kalabilmiş yapıları Orta Çağ Kalesi, Tapınak Odeon Sulama sistemi ve nekropol alanlarıdır

Selinus: Gazipaşa Plajının bulunduğu Hacımusa Çayının güneybatısındaki yamaçlarında yer alan antik Selinus kenti, dağlık Klikya bölgesinin en önemli kentlerinden biridir Kentin akropolü tepeye kurulmuştur Tepe üzerindeki Orta Çağ Kalesinin sur duvarları ve kuleleri oldukça iyi korunmuştur Akropol, içerisindeki kilise ve sarnıç günümüze kadar gelebilmiş önemli yapılardandırKentin diğer yapıları hamamlar, agora, İslami Yapı (Köşk), su kemerleri ve nekropol'dur Alanya Müzesindeki ostoteklerin çoğunluğu Selinus Nekropolünden getirilmiş olup, burada ostotek atölyesinin varlığını sürdürmektedir

Kumluca: Alakır Çayı ile Gavur deresinin dağlardan sürükleyip getirdiği alüvyonlu bir ovada yeralan Kumluca Finike ve Elmalı İlçeleri ile çevrelenmiştir Kumluca sahil boyunca plajlar, konaklama tesisleri ve koylara sahiptir Kumluca'nın 27 km kuzeyinde yeralan Altınkaya yaylası, Alabalık üretme çiftliği, Sedir Ormanları ve bol suları olan güzel bir yayladır Korydalla ve Olympos Antik kentleri Kumluca ilçesi sınırlarında yer almaktadır

Alanya: Alanya, geniş plajları, tarihi eserleri, modern otel ve motellerin sayısız balık lokantaları, kafe ve barlarıyla mükemmel bir tatil merkezidir Gelenleri ilk karşılayan, Alanya Yarımadası'nın üzerinde bir taç gibi kurulmuş olan ve 13 yüzyıldan kalma şahane Selçuklu Kalesidir Etkileyici kalenin yanı sıra eşi benzeri olmayan tersanesi ve anıtsal güzellikteki sekizgen Kızıl Kule görülmeye değerdir

Limanı çevreleyen kafeler ve barlar akşam saatlerinde liman yolu boyunca el sanatları, deri, giysi, mücevherat, el çantaları ve yöreye özgü ilginç renklere bezeli su kabaklarının satıldığı butikler yer alır Eğer mağaraları keşfetmekten hoşlanıyorsanız Damlataş Mağarası'nı gezmeniz gerekir Mağara yakınında Etnografya Müzesi yer almaktadır Tekneyle üç deniz mağarasına ulaşabilirsiniz: fosforlu kayalarıyla Fosforlu Mağara, korsanların kadın esirleri tuttukları Kızlar Mağarası ve Aşıklar Mağarası

Alanya'nın 15 km doğusunda yer alan Dim Çağı Vadisi gölgelerin serinliğinde dinlenmek için ideal bir yerdir Tüm sahillerinden denize girilebilen Alanya tam bir güneş, deniz, kum cennetidir

Finike: Finike, Antalya iline bağlıdır Portakalları ile ünlü Finike tarihle, doğa ve denizin birleştiği bir turizm beldesidir Portakalları ile tanınan kent, Limyra kenti kalıntıları ve Arykanda antik kenti kalıntıları ile ilgi görmektedir

Kaş: Likya'nin önemli kentlerinden olan Kaş, ilçeyi çevreleyen Antik Döneme ait kentler ve tarihsel degerlerle doyumsuz kültür seyahatleri; Akdeniz'in derinlerde yarattığı heyecanlari doruklarda hissettiren sualtı dalışları; nehirlerde yapılan macera dolu 'kano turları', ekolojik uyumun keşfedildiği 'doğa yürüyüşleri'; derin ve karanlık mağaralara teknik donanımlı mağara dalışları; yüksek dağlardan turkuaz rengli suların manzarasına süzülen 'yamaç paraşütü'; Akdeniz'de değerli taşları andıran adalar ile çevreye yapılacak 'Mavi Yolculuk ve tekne turları; damak tadınıza uygun deniz ürünleri ve dağlarda yetişen kokulu otlarla tatlandırılan yöresel yemeklerden oluşan mönüsü; yüzlerce yılın mirası, el sanatlarının çeşit ve güzelliği; Kaş'ın bağlı olduğu Antalya ve ilçelerine ait turizm merkezleri ile tabiat, tarih ve kültür zenginliğini, alternatif turizm imkanları ve çevresinde yer alan turizm merkezlerinden oluşan renkli yelpazesi" ile düşsel bir mekandır

Manavgat: Antalya İline bağlı olan Manavgat tarih ve doğanın içiçe girdiği her türlü turizm aktivitesinin yapılabildiği bir turizm merkezidir

Serik: Antalya'nın ilçesi olan Serik, önemli Pamfilya kenti olan Aspendos'u barındırmaktadır Günümüze kadar bozulmadan ulaşan, mükemmel akustiğe sahip Aspendos Tiyatosu, bugün önemli sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmaktadır

Kale (Demre): Antalya, iline bağlı olan Kale Noel Baba' nın yaşadığı yer olarak önemli bir inanç turizmi beldesidir


Alıntı Yaparak Cevapla

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




ANTALYA ÖNEMLİ TELEFONLAR

--------------------------------------------------------------------------------

AMBULANS

Antalya Sağlık Hizmetleri

Tel 242 00 00

--------------------------------------------------------------------------------

DORUK AIR ( HAVA AMBULANS )

Tel 0 242 311 43 16

--------------------------------------------------------------------------------

FALEZ TIP MERKEZİ

Tel 0 242 312 50 50

--------------------------------------------------------------------------------

VAKIF HASTANESİ

Tel 0 242 247 90 01

--------------------------------------------------------------------------------

Polis imdat 155

jandarma imdat 156

Acil Yardım 112

İtfaiye 110

Orman Yangın 177

Elektrik Arıza 186

Su Arıza 185

Alo Zabıta 153

Cenaze Hizmetleri 188

--------------------------------------------------------------------------------

Devlet Hastanesi 238 53 53

SSK B Hastanesi 345 45 50

Tıp Fakültesi 227 43 43

Kızılay Kan Merkezi 247 30 23

Verem Savaş Dispanseri 241 10 02

Vakıf Hastanesi 247 90 00

Hayat Kalp Hastanesi 335 00 00

İnter Hospital 311 15 00

Lara Hastanesi 349 40 40

Özel An-Deva Sağlık Merkezi 322 63 63

Özel İlgi Polikliniği 242 42 44

Antalya Tüp Bebek Merkezi 345 47 00

Falez Tıp Merkezi 312 50 50

Mezarlıklar Müdürlüğü 227 12 22

Ö Antalya Çocuk Sağ Mrk 312 22 09

Adli Tıp 237 22 33






Alıntı Yaparak Cevapla

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




SERİK : Serik İlçesi, Ülkemizin 36-37 derece enlem, 31-32 derece boylamları arasında yer almaktadır Antalya - Mersin karayolu üzerinde, Antalya' nın 38 Km doğusunda,Manavgat İlçesine 40 km uzaklıktadır Akdeniz' de 22 km kıyı şeridine sahip olup; 8 Km içeride, denizden 26 M Yüksekliktedir Kısmen dalgalı ovalık bir arazi üzerinde kurulmuştur İlçenin yüzölçümü 1550 Km 2 ' dir Bunun 45,360 hektarı tarım arazisi, 65764 hektarı da orman arazisi geri kalan kısmı da vasıfsız yerdir Serik Antalya ovasının doğuya doğru uzanan bir parçasını teşkil eder Dağlık kesimlerinde hayvancılık, ormancılık, ova kesimlerinde de ziraatçılık özellikle turfanda sebzecilik yapılmaktadır Ticari hayatı Antalya şehir merkezine bağlıdır İlçenin kuzeyinde batı Toros dağları yükselmeye başlar,

Serik İlçesi batıda; Antalya Merkez İlçe, doğuda; Manavgat İlçesi, kuzeyde; Burdur İline bağlı Bucak ve Isparta İline bağlı Sütçüler İlçeleri, Güneyde; Akdeniz ile çevrilidir

İlçemizde Akdeniz iklimi hakimdir Yazlar kurak ve sıcak, kışlar ılık ve yağışlı geçer Bu iklimin sonucu olarak doğal bitki örtüsü de makilerdir

SERİK İlçesinde İlk yerleşim yeri, MSII Yüzyılda Bergama Krallığına bağlı olarak bu günkü Yanköy Köyü yakınlarında bulunan “SİLLYON” (Koçhisar tepesinde) da ve Belkıs köyünde “ASPENDOS” olarak iki yerde kurulmuştur1817 yıllarında yerleşim bölgelerinin çok aralıklı olması nedeni ile İlçe önceleri “SEYREK” diye anılmış, 1890 yıllarına doğru SERİK olarak adlandırılmıştır 1900 Yılında bu günkü ilçe merkezinde KÖKEZ adı altında Bucak merkezi olmuştur, 1926 Yılında da SERİK İlçe olmuştur Batı Trakya Türkleri Balkan Savaşı sırasında Muhacir olarak; Girit savaşı sırasında da, Girit Türkleri Serik'e gelip yerleşmişlerdir

Bölgenin en önemli akarsuları, KÖPRÜÇAYI ve AKSU çayıdır

Serik İlçemizin dünyaca bilinen tarihi ve turistik ören yerleri olarak, ASPENDOS, SİLLYON gibi yerler sayılabilir

Aspendos: Pamfilya kenti olan Aspendos Antalya'nın 48 km doğusundadırAspendos'a Antalya-Manavgat yolundan ayrılan bir asfalt ile ulaşılır Kent, Serik İlçesinin 8 km doğusunda Köprü Çayı'nın dağlık bölgeden düzlüğe ulaştığı yerde, biri büyük, diğeri küçük iki tepe üzerine kurulmuş zengin şehirlerden biridir İlk ismi bastığı sikkeler üzerinde de görüleceği gibi Estvadiiys'tir Antik dünyada en güçlü para Aspendos sikkesidir

MÖ 7yy başlarında kurulan şehir, Perslerin, Attik Delos Deniz Birliği'nin, Büyük İskender'in, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı egemenliklerini tanımıştır Evrimedon Çayı ağzındaki konumu ile önemli bir liman ve ticaret kenti olarak ünlenen Aspendos, mısır, gül ağacından yapılmış süs eşyaları, şarap, tuz ve at ticareti yapmıştır Kent ayrıca antik dünyanın en iyi atlarını yetiştirmesi ile de ünlüdür

Aspendos'taki eserler, Aşağı Kent Yapıları ve Yukarı Kent Yapıları olarak ikiye ayrılır Yukarı Kent Yapıları arasında agora, bazilika toplantı yapısı, nymphaeum ve eksedra yer alır Aşağı Kent Yapıları arasında ise tiyatro, stadion, hamamlar, su kemeri, tapınak ve nekropoller sayılabilir Aspendos surlarının Helenistik Dönem de yapıldığı, sonraları Geç Roma ve Bizans Dönemlerinde birtakım onarımlar gördüğü bilinmektedir

Aspendos'u sanat merkezi yapan yapıtların başında tiyatro gelmektedir Aspendos Tiyatrosu antik dünyadan günümüze gelebilmiş en sağlam tiyatrodur Küçük bir tepenin yamacına kurulmuş olan tiyatronun mimarı Aspendoslu Thedoros'un oğlu Zenon'dur Kapasitesi 15000 kişiliktir En önemli özelliği sahip olduğu muhteşem akustiktir Tiyatro Selçuklular döneminde kervansaray olarak kullanılmıştır Sahne binasının bazı yerlerinde görülen beyaz sıralar üzerine zikzak motifleri Selçuklu Dönemine aittir Tiyatronun cavea bölümü yarım daire planlı olup, geniş bir diazoma ile ikiye ayrılır Üst caveanın arkasını 59 kemerden oluşan geniş bir galeri boydan boya çevirmektedir Caveanın iki tarafında girişlerin üzerindeki özel localar imparatorluk ailesine ve ocak rahibelerine ayrılmıştır Orkestradan itibaren yükselen oturma sıralarının ilki senatör, yargıç ve yabancı elçilere, ikincisi kentin ileri gelenlerine aittir Kadınlar genellikle üst sıralarda, galerinin altındaki bölümde otururlardı Geri kalan bölümler kentin tüm vatandaşlarına açıktır Sahne tiyatronun en çarpıcı bölümüdür

Konglemara bloklarından inşa edilen iki katlı fasadın alt katında aktörlerin sahneye çıkışlarını sağlayan beş kapı vardır Orkestra düzeyindeki küçük kapılar vahşi hayvanların kapatıldığı dehlizlere aittir Üst kattaki sütunlu cephe mimarisinin tam ortasında üçgen bir alınlık içinde tiyatroların kurucusu ve koruyucusu olan şarap tanrısı Dionysos'un bir kabartması işlenmiştir






Alıntı Yaparak Cevapla

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




Sillion : Perge' nin kuzeydoğusunda, denizden 12 km içerde, ova ortasında, yayvan biçimli yalçın ve yüksek bir tepe üzerinde kuruludur Antalya-Alanya Karayolunun 29 km sinde, Eski Yörük Köyü'nden sapıldığında 5 km lik bir yoldan sonra antik kente varılır

MÖ IV yy da kurulan ve Bizans Döneminde Psikoposluk merkezi olan kent Selçuklu çağlarını yaşamıştır Tepenin hafif eğimli batı yönü Helenistik çağlardan kalma surlarla çevrilidir Bu surları kuleler, kapılar ve kente çıkılan yollar tamamlamaktadır Kentin kapısı tepenin batı yanındaki surlar üzerindedir Tepenin çıkıldığında kuzeybatı yönünde ev kalıntıları, sokaklar, batıda Selçuklu Camii, Bizans Kilisesi ve sarnıç görünmektedir Tepenin güneybatı eteğinde 8000 kişilik tiyatro ve yanında odeon bulunmaktadır

MANAVGAT : Manavgat İlçesinin kuruluş tarihi ile ilgili olarak kesin bir tarih verilmese de sınırları içerisinde bulunan Side (Selimiye Köyü) ve Selge (Altınkaya Köyü) antik kentlerinin MÖ6yy'da kuruldukları sanılmaktadır Manavgat 1220 yılında Selçuklu, 1472 yılında da Osmanlı İmparatorluğu'nun idaresine geçmiştir 1914 yılında ilçe olmuş, Taşağıl ve Beşkonak Nahiyeleri kurularak ilçeye bağlanmıştır

GEZİLECEK YERLER

Manavgat Şelalesi

Manavgat ilçesinin 3 km kuzeyinde bulunan şelale, ilçe ile aynı adı taşır Şaşırtıcı bir yükseklikten dökülmesine karşın geniş bir alan üzerinde gürül gürül akışı ile görülmeye değer bir manzara oluşturur Şelalenin hemen yanıbaşında doğa ile içiçe piknik yapılabilir ve çevresindeki lokantalarda taze balık yenilebilir

AntikKentler

Side: Manavgat'a 7 km uzaklıkta olan Side tarihi bir yerleşim merkezidir Tarihçiler tarafından İÖ 1405'te kurulduğu ifade edilen Side, İÖ VI yy ın yarısından itibaren, sırası ile, Lidyalıların, Perslerin, İskender'in, Antiogonos'un, Ptolemaiosların egemenliğini tanımıştır İÖ 215 ten sonra Suriye Krallığı'nın denetiminde imar edilip bir bilim ve kültür merkezi haline getirilen kent İÖ Apameia barışı ile Bergama Krallığı'na bırakılmıştır, daha sonra Doğu Pamphilya bölgesi ile birlikte bağımsızlığını koruyarak büyük bir ticaret donanmasıyla refaha ve zenginliğe kavuşmuştur

İÖ 78 den sonra Roma egemenliğinde bulunan Side, daha sonra Bizans egemenliğine girdi İS V yy ve VI yy larda Psikoposluk merkezi olan Side en parlak devrini yaşamıştır

Eşsiz bir işçiliği olan kentin ana kapısı iki kule arasındadır Side kentinde iki ana cadde vardır Bu caddeler Antik Çağın sütunlu caddelerine örnektir Kent kapısını geçtikten sonra yassı taşlarla döşeli alan bu caddelerin başlangıç yeridir Bu caddelerin her iki yanında sütunlu portikler ve onların arkasında dükkanlar bulunmaktadır

Surun dışında, kent kapısını karşısında Anadolu'nu en büyük tarihi çeşmesi "nymphaeum" vardır Bu çeşmenin önünde geniş bir havuz yeri alır Tiyatrodan sonra geniş bir caddeden geçip anıtsal bir yapıya varılır Bu yapı boyutları 100x100 m olan agoradır Kentin Pazar yeri olan agora portiklerle çevrilidir ve üç yanında dükkanlar yer alır Agoranın güneyindeki cadde üzerinde, üç salondan oluşan ve dört tarafı portiklerle çevrili Gymnasium vardır Kuzey- güney doğrultusundaki ana cadde de Roma Döneminde yapılan kemerli bir yapı vardır Side kentinin tiyatrosunun mimarlık tarihi açısından önemi diğer roma tiyatroları gibi dağ yamacına değil kemerli mekanlar üzerine kurulmuş olmasıdır

Cavea, oskestra ve scene olmak üzere üç bölümden oluşan tiyatro, Pamphylia tiyatroları içinde en büyük ve anıtsal olanıdır ve 20000 seyirci alacak büyüklüktedir

Side'nin surları dışında geniş mezarlıklar yer alır ve bunların en önemlisi olan Batı Negropolü 1,5 km uzaklıktadır Side'de ayrıca tapınaklar ve su kemerleri vardır Tapınaklardan en önemlileri Athena, Apollon ve Men tapınaklarıdır Side'nin suyu yaklaşık 25 km mesafeden, Oymapınar baraj gölü içinde bulunan dumanlı kaynağından getirilmiştir Bu su taşıma sistemi kimileri iki katlı olan on su kemerinden oluşur En büyüğü Oymapınar yakınında olup 40 gözlüdür

Büyük bir Roma Hamamı bugün müze haline getirilmiştir ve bölgenin en güzel arkeolojik eserler kolleksiyonunu barındırır XIII yy da Selçuklu'ların XIV yy da ise Hamitoğulları ve Tekelioğullarının, XV yy da kesin olarak Osmanlı egemenliğine geçik kent bu dönemlerde yerleşim yeri olmamıştır

Halen, Roma ve Bizans dönemlerinin yapı ve özelliklerini taşıyan kent surlarının bir çok yeri yıkılmışsa da kara tarafındaki surların hemen tümü ayakta kalabilmiştir






Alıntı Yaparak Cevapla

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




Selge: Serik'in 35 km kuzeyinde, Torosların güney yamacında, Köprü Çayı (Eurymdon) yakınlarında eski bir dağ kenti olan Selge'ye Köprülü Kanyon Milli Parkı'ndan sonra dik virajlı, 14 kmlik stabilize yoldan gidilir Doğa güzelliği bakımında çok zengin olan köprülü kanyondan geçen yol üzerinde Göreme'deki Peri bacalarına benzeyen ve bütün dağ yamacını kaplayan oyuntulu kayalar vardır

Psidia'ya bağlı olup sonradan Pampheylia sınırları içine alınan kent sırasıyla Lidya, Pers, İskender ve Roma yönetimlerinde kalmıştır

Kuzeydeki 5 kapılı ve 45 basamaklı tiyatrosu önemli anıtıdır Kayalığa oyulmuş tiyatronun güneyinde stadium ili gymnasium, batısında tavanı kartal motifi ile süslü İon tipinde bir tapınak göze çarpar Stadiumun güneyinde Çeşme ve Agora bulunmaktadır Kentin güneybatısına uzanan surların kuzeyinde Artemis ve Zeus anıtları ile necropol yer almıştır

Seleukia: Side'nin 23 km kuzeydoğusunda Sinler Köyü'ne ise yaya olarak bir saat uzaklıkta bulunan bu antik kent Selevkoslar tarafından kurulmuştur Antik kentin özellikle çam ormanlarının süslediği çok güzel bir doğa görünümü vardır Bir tepe üzerine oturtulmuş olan kent tüm ovayı ve denizi gözler önüne serer

Kentin gelişmişliğinin göstergesi olarak iki katlı agorası, bazilikası, sarnıç ve kanalizasyon sistemi sayılabilir Kent kazıları sırasında çıkarılan mozaikler bugün Antalya Müzesi'nde sergilenmektir

Etenna: Manavgat'ın 29km kuzeyindeki Etenna, bugünkü Sırt Köyü'nün üst tarafına düşen tepe üzerine kurulmuştur Bizans devrinde psikoposluk merkezi olduğu sanılan kentin tepesinde Akropal kentin en yüksek ve en iyi korunan yeri ve yamaçlarında yer alan, çevresi surlarla çevrili teraslardan ibarettir Kentin güneyinde ise Herron (yüceltilmiş bir ölü için yapılan mezar) vardır Bunlardan başka bazilika, agora, kilise, hamam ve sarnıçlar önemli tarihi kanıtlardır

Hanlar

Alarahan: Manavgat'dan sonra batıya doğru gidince 9 km sonra alarahan'a varılır 13 yy da Selçuklular tarafından Konya ile güney kıyılarının başkenti Alanya arasındaki ticaret bağlantısı sağlamak için inşa edilmiştir Bu kervansaray ile seyehat edenlerin ve tüccarların güvenli ve konforlu konaklamaları ve dinlenmeleri sağlanmıştır

Yaylalar

Köprüçayı Vadisinin ikiye ayırdığı Torosların üzerinde birçok yayla bulunmaktadır

En önemlileri Güğlenpınar ve Beloluk Yaylaları, Avanos Beliği, Tefekli Bölgesinde Gücer Yaylası, Kesikbeli, Akçaalan Yaylası, Topalceviz, Alıç ve Demre Yaylaları, Dumanlı Yaylası ile Bozburun Dağı eteklerindeki İkiz Yaylasından oluşur Köy halkının büyük çoğunluğu yazın yaylalara göçer

Milli Parklar ve Korunan Alanlaron

Sportif Etkinlikler

Jeep-Safari : Antalya , Kemer, side ve Alanya'daki Seyahat acentaları Toros dağlarına Jeep Safari turları düzenlerler Günlük turlar sabah erken saatlerde başlayıp akşama kadar Offroad heyacanı yaşayarak sürer

Binicilik : Bazı otellerin binicilik için geniş alanları mevcuttur İngiliz, Arap ve Haflinger atları bulunur Binicilik ve atlama dersleri bir saat süresince veya günlük geziler halinde yapılmaktadır Aynı zamanda üç günden , yedi güne kadar nehir boyunca veya dağlara turlar yapılır

Rafting : Köprüçay, Manavgat ve Dragon nehirleri Akdenizdeki Cehennem Suyu ratfing için mükemmel güzergahlardır






Alıntı Yaparak Cevapla

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




KUMLUCA :

Kumluca'nın ilk yerleşimi ilçenin merkezinin 5 km kadar doğusunda, tepelerin eteklerinde San Kavak adıyla 1830 yıllarında kurulmuştur

Elmalı'dan ayrılan Finike ile Antalya'ya bağlı Iğdırmağardıç bucağı Kumluca ve Kemer diye ikiye ayrılarak, Kemer Antalya'ya, Kumluca'da Finike'ye bağlanmıştır Bu sırada Sarı Kavak, Iğdırmağardıç bucağının bir köyüdür Bu günkü Kuzca Köyü ise o zaman ayrı bir bucak idi 1924 yılında Kuzca Bucağının merkezi Gödene'ye (Altınyaka) alınmış ve zamanla göçebe halkın yerleşerek kalabalık bir merkez haline getirdiği bugünkü ilçe merkezinin bulunduğu yerde Kumluca Bucağı kurulmuştur Kumluca Bucağı sonraları daha da büyümüş, 7033 sayılı kanunla 01041958'de Finike'den ayrılarak ilçe olmuştur

Kumluca adı rivayete göre henüz bugünkü ilçe merkezinde hiç yerleşme yokken, Sarı Kavak'tan bir köylü Gavur Deresi'nin batı kıyısındaki kumluk ve fundalık bir arazi olan, şimdiki şehir merkezinin bulunduğu yere karpuz ekmiş Kumsal ve verimli arazide karpuzlar oldukça iri olmuş Yetişen karpuzları yetiştiricisi köylere götürüp satarken, köylüler bu karpuzları nerede yetiştirdiğini sormuşlar O da "derenin kıyısındaki kumlu yerde" diye cevap vermiş Bu köylünün meşhur karpuzlarının methi, karpuzların yetiştiği yerin adının zamanla "Kumluca" olmasına neden olmuştur

Turizm

OLYMPOS

Kumluca'nın doğusunda yer alan Olympos ise Hellenistik devirde kurulmuş bir şehir olup, Kumluca'ya 25 km uzaklıktadır Kumluca'dan Antalya'ya giderken Ulupınar'a varmadan önce (çavuş Köyüne sapan yoldan gidilir Varlığını MÖ II yüzyılda bastırdığı sikkelerden tanımaktayız MÖ100'de Lykia Birliğinin önde gelen ve üç oy hakkına sahip altı şehrinden birisidir MÖ 1 yüzyılda korsanların yatağı olmuş, MÖ 78'de Romalı kumandan Servilius isauricus, Olympos'u korsanlardan temizleyerek Roma topraklarına katmıştır MSIIYüzyılda Rhadiopolis'li Opramoas buraya da yardım elini uzatmış şehir en mamur hayatını bu yüzyılda yaşamıştırŞehrin ortasından bir derecik akmaktadırDerenin güney yakasında Bizans Bazilikası (Mahkeme salonu) yer alırOnun gerisinde tiyatro, tiyatronun batısında nekropol vardır Derenin kuzeyinde ise deniz tarafında 50 metre yükseklikte akropol, onun batısında kubbeleri mozaiklerle kaplı hamam ve daha batıda sadece anıtsal kapısı kalmış olan mabet yer alır

RHADİOPOLiS

Rhadiopolis ise Corydella ile aynı yönde, Kumluca'nın batı yönünde,şehre 4 km uzaklıkta bir dağın yamacında kurulmuştur isminden dolayı Rodosluların kurduğu bir şehir olduğu arkeologlarca söylenir XIX Yüzyıl bilginlerince kentin adı "Rhudos" (Gül) ile ilgili görülmüştür Kentle ilgili bilgileri Rhadiopolis'in yapılmasında büyük yardımları bulunan Hadrian zamanında yaşamış Opramoas adlı Lykia'lı bir zenginin diktirdigi anıttan öğrenmekteyiz Arkeolog Cevdet Bayburtluoğlu'na göre Lykia dilinde yazılmış kitabelerin en doğuda olanı Rhadiopolis'te olduğu ve Lykia ülkesinin doğu sınırının bu şehirde olduğunu gösterir

Kral Opramoas zamanında en zengin devrini yaşayan şehir,adı geçen kral vasıtası ile komşu şehirlerin tahrip olan eserlerini de yardım ederek onarttırmıştır Şehrin tiyatrosu, hamamı, Opramoas anıtı, kilisesi,kaya mezarları ve lahitleri çok sayıda su sarnıcı bulunmaktadırTiyatronun skenesinde yazılı olan 12 imparator mektubu,19 procurator mektubu ve 33'u birlik toplantısına ait yazılı anıt antikacılarca tahrip edilmiştir

AKALİSSUS

Kumluca'dan Alakır barajı kenarından 30 km gidilerek asfalt yoldan Karacaören köyü İncirağacı mahallesine varılır Köyün güneydoğusunda kaya mezarlarına ve lahitlere rastlanır Burada 1950'li yıllarda çok büyük hazineler köylüler tarafından çıkarılmış ve hepsine devlet tarafından el konulmuştur






Alıntı Yaparak Cevapla

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




CORYDELLA (KORYDALLA)

Şehir Kumluca'nın batısındaki ve ilçe merkezine 1 km uzaklıktaki iki tepe üzerinde kurulmuşBugün toprak üstünde yalnızca şehre su getiren aguaduktur kalıntıları seçilebilmektedirDiğer eserler yok edilmiştirKent özellikle Bizans ve geç Bizans devirlerinde gelişme göstermiştirFakir bir köylü kadının keçisinin ayağına bir zincirin takılması ile ortaya çıkan ve "Kumluca Definesi" diye tanınan define bu ören yerinde çıkmıştırNe yazık ki çok değerli altın ve gümüş eşyalardan oluşan definenin büyük bir kısmı Amerika'ya kaçırılmış, çok az bir kısmı Antalya Müzesi'nde sergilenmiştir

GAGAE

Mavikent Kasabası Aktaş Mevkiinde bulunan Gagae isimli antik kent Akropolis kayalığı ile Deniz arasında kalan bir alanda kurulmuştur Buradaki yapılar Roma ve Ortaçağ izlerini taşımaktadırŞehrin duvarları ve bazı Hıristiyan Kiliseleri ile bir çok kalıntılar hala durmaktadır Gagae aşağı ve yukarı olarak değerlendirilen bir Akrepolis idi Gagae'ye Paleopolis'de denilmiştir Gagae ismi varlığının şu an araştırılmasının mümkün olmadığı,bir tür taş olan Gagates'tin türediği bilinmektedir Serpentin Porfiritit tuzaklar ve kireçtaşından oluşan çevrenin mineral özellikleri hakkında özel bir araştırma bulunmamaktadır

iDEBESSİOS (KOZAĞACI)

Kumluca'dan alakır barajı kenarından 30 kmgidilerek asfalt yoldan Karacaören köyü incirağacı mahallesine varılır Buradan 5 kmkadar stablize yoldan kuzeyde gidilerek Karacaören köyü Kozağacı mahallesine varılırBurada İbedessios Antik kenti vardırkentte bir tiyatro ile hamam,su yolu,kilise ve kitabeli-kabartmalı aile mezarları,gözetleme kulesine rastlanırŞehrin yapılarının çoğu geç Bizans devrine aittirŞehrin en önemli özelliği lahitlerin U planı oluşturacak şekilde üç mezarın yan yana konulmasıyla aile mezarlarının meydana getirilmiş olmasıdırLahitlerin üzerinde çoğunlukla kitabe ve vazo şekilleri vardırBoğayı parçalamaya hazırlanan bir aslanın lahit üzerine yarım kabartma şeklinde işlendiğini gösteren tablo ilgi çekicidirAncak boğanın başı kırılmıştır

KORMOS (KORMİ)

Karacaören Köyü Karabük mahallesinde bulunan Antik Kent Tarihi hakkında herhangi bir bilgi edinilememesine rağmen kent kalıntıları halen varlığını göstermektedir

MELANİPPE

Mevikent Kasabası sınırları içerisinde bulunmaktadırAntik kente ait kalıntılar hala mevcut olmakla; Melanippe antik kentinin geçmişi ile ilgili detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır Kent hakkında edinilen bilgilere göre Hellenistik döneme ait bir kent olduğu söylenilmektedir






Alıntı Yaparak Cevapla

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




Antalya Korkuteli KORKUTELİ :

1 - Etiler Zamanında PİSİDYA Cumhuriyeti Devri

2 - Roma Bizans Devri

3 - Selçuklular Devri

4 - Hamitoğulları ve Teke Beyliği Devri

5 - Osmanlılar Devri olmak üzere 5 ana bölümden oluşmaktadır

1-ETİLER ZAMANINDA PİSİTYA CUMHURİYETİ DEVRİ:

Korkuteli Antalya'nın kuzey batısında ve Antalya'ya 60 Kmuzaklıkta bulunmaktadırEvliya Çelebi'nin Istanoz hakkında yazdığı bilgiye göre burada İsinda adında bir kasaba vardıİsinda Kasabası Pisidyalılar zamanında kurulmuşturAlaaddin Kışla Mahallesinde İsinda kasabası Pisidyalılara ait şehir kalıntılarına rastlanmaktadırPisidya Cumhuriyeti Eti İmparatorluğuna bağlı,içişlerinde bağımsız bir devlet idiPamiiya Karyalıkya gibi diğer küçük devletlerle komşu bulunuyorduPisidya' nın çevresinde bulunan diğer küçük devletlerden bazıları şunlardırKOMABE (Garipçe),KRATOPOLİS (Kızılkaya),LEGOST (Büyükköy Yakası),POGLA (Çomaklı),SERGÜCİA (Bayat),TİMPRİANDA (İmrahor),VEBRE (Bozova),TERMESUS (Güllükdağı) gibi

Antalya Müzesi Müdürlüğündeki eski memur merhum Süleyman ERTEN'den alınan bilgiye göre ayrıca vilayet tarihinden edinilen bilgilere göre İsidya kasabası adına para basıldığı tesbit edilmiştirİsidya halkının Pisidyalılardan olduğu tahmin edildiğine göre bunların Türk ırkından olduğu Etiler zamanında buralara gelip yerleştikleri anlaşılmaktadırAlman Alimlerinden KREŞEHLER küçük asya devletlerinden lisanı ile Anadolu'nun öz lisanlarından Eti lisanı ile benzerliği olduğu tespit edilmiştirPisidyalılarla Eti'lerin akraba oldukları çeşitli araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştırMÖ1295 te Etiler ile Mısırlılar arasında meydana gelen meşhur Kadeş savaşında Pisidokyanın Hitit İmparatorluğuna askeri yardımda bulunduğu tarihi bir olaydırŞimdiye kadar çevremizde Etilere ait tarihi araştırma yapılmamış olması nedeniyle Eti Hyografi yazısının etraflıca çözümlenmemiş olması sebepleriyle yeterli bilgi toplanamamıştır

Mekedonya Hükümdarları Büyük İskenderin yaptığı doğu seferinde Pisidyalıların kahramanca karşı koymaları bilhassa Termesusluların boyun eğmemiş olmaları bu bölgede yaşayanların çok cesur bir kavim olduklarını gösterirÇok uzun süre kuşatma sonunda Termesusu almayan iskender “Bir kartal yuvası ile uğraşmam” diyerek daha sonra kuşatmadan vazgeçmiş ve buradan ayrılmıştırNe yazıkki İskender öfkeyle ayrılırken çevrede bulunan zeytinlikleri de ateşe vermiştir

Bu bölge sakinlerinin dini inançlarına gelince;taptıkları ZEUS' turMitolojiye göre Zeus tanrıların adını taşırTermesus harebelerinde Zeus'un tasvir ettiği görülmektedir

Uygarlıkta ne kadar ileri gittikleri zamanımızda rastlanan kalıntılardan anlaşılmaktadırTermesus şehri harebeleri,Kozağacı,Büyükköy Yaylasındaki kalıntılar İsidya uygarlığına ait birer belgedir

Tarihçilerin belirttiğine göre bölge uygarlığı Yunanistan'a kadar giderek Yunan Uygarlığının doğmasına sebep olmuştur

2-ROMA BİZANS DEVRİ :

Pisidya Cumhuriyeti MÖ395 Roma İmparatorluğu doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrılmıştırDoğu Roma İmparatorluğunun bir ismi de Bizans'tırBölgenin uygarlıktaki inkişafı İskenderin ölümünden sonraki Helenistlik çağda başlar Doğu kültürü ile batı kültürünün kaynaşması Roma'nın

doğuya hakim olması buralarda kurulan medeniyetlerin birer örneğidir

Korkuteli (Istanoz) Romalılardan kalma eserler şunlardır

• Keşiş Evi: Taş oymadan yapılmış olup Alaaddin kışla semtindeki cirim boğazı civarındadır

• Eski Roma Mabedi: Şimdiki yerinde Hamitoğullarından kalma taş medrese vardır

Medresenin giriş kapısının sağ tarafındaki taş duvarında roma yazısı ile yazılmış kitabede olimpiyat müsabakalarına ait hatıralar vardırİfade edildiğine göre çekişmeli geçen müsabakaların berabere kaldığı hatıra olarak yazılmıştır

3- SELÇUKLULAR DEVRİ :

İlçemiz Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin KEYHÜSREV zamanında (1207) Bizanslılardan alınmıştırSultan Gıyaseddin KEYHÜSREV Alaşehir yakınında yapılan savaşda şehit olduğunda yerine oğlu 1İzzettin KEYKAVUS geçmiştir(1210-1219) Alaaddin KEYKUBAT'ın yaz mevsimi Korkuteli de kış mevsiminide Antalya'da geçirdiği bilinmektedirHükümdarlığı 1219-1237 yılları arasında geçmiştirÖlümünden sonra yerine 11 Gıyaseddin KEYHÜSREV geçmiştir1243 yılında Moğollarla yapılan Kösedağ savaşından sonra devletin zayıfladığı ve parçalanmaya yüz tuttuğu görüldüAlaaddin KEYKUBAT zamanında bütün Akdeniz kıyıları Türk hakimiyeti altına girmiştirİlçemiz “Alaaddin Mahallesi” isminin Sultan Alaaddin KEYKUBAT'a izafeten verildiği bilinmektedir

İlçemizde Selçuklulardan Kalma Eserler Şunlardır

a) Sultan Alaaddin Camii: (Alaaddin Kışla semtindedir) Enkazsından büyük bir eser olduğu

anlaşılmaktadırAlaaddin KEYKUBAT zamanında veya sonrasında ona izafeten yaptırıldığı sanılmaktadır

• İmarethane: Hamitoğullarının-Hamit - Abatlıların yaptırmış olduğu taş medresenin

bulunduğu yerde büyük bir imarethane mevcutmuşBu enkaz üzerinde sonradan Hamitoğulları şimdiki taş medreseyi inşaa etmişlerdir

c) Su Tüneli : Alaaddin kışla semtinin sulanmasında büyük fayda sağlamış olan bu eser kışla

semtinin batısında bir yer altı tüneli iken; Şu anda Korkuteli Barajı altında kalmıştır

d) Porsuyu Kalıntıları: Korkuteli Sülekler köyündeki por (kireçli) suyunun o zamanlardan

getirilmiş olduğu toprak altından çıkan su künklerinden anlaşılmaktadır

e) Hamamlar : Kışla semtinde 3 adet hamam kalıntısı ile kızılkahveler civarında kullanılmaz

durumda bir hamam mevcutturHamam 1990 yılında restore edilmiştir

f) Türbeler : Rivayete göre Selçuklular bu havaleyi fethederlerken beş büyük zat şehit

düşmüştürBunlar YARANDEDE (Atatürk Orman Parkı Arkası),KURTBABA(İmrahor Köyü karşısı),ALİFAHRETTİNİ KEBİR ( Büyükköy),ALİFAHRETTİNİ SAĞİR (Küçükköy),KUREYŞ BABA (Gümüşlü Köyü),isimli zatlardırAdı geçen semtlerde türbelerinin olduğu sanılmaktadır

4-HAMİTOĞULLARI VE TEKE BEYLİKLERİ DEVRİ:

Korkuteli ilçesinin Hamitoğulları ve Teke beyliği devrinide yaşadığını görürüzKorkuteli Isparta' da hükümet kuran Hamitoğulları tarafından Antalya'dan daha önce alınmıştırAntalya Hamitoğulları tarafından 1321 de alınmıştır Hamitoğlu İlyas beyin ölümünden sonra oğlu Yunus bey Antalya Teke Beyliğinin kurucusu olmuşturAlaaddin mahallesinin kışla semtinde mevcut Hamitoğullarının Taş medresesinin 1319 tarihli kitabesinde Emir SİNANÜDDİN-ÇALIŞBİR-İLYASBİN HAMİT ismi mevcutturTekeoğulları (1300-1423) Yunus beyin ölümünden sonra yerine oğulları Mahmut ve Hızır Bey Teke Beyi olmuşlardırYunus beyin diğer oğlu Sinanüddin Çalışbey Korkuteli Beyi idi1393 tarihinde Teke Beyi Osman beyin elinden Osmanlı Devleti Hükümdarı Yıldırım BEYAZIT tarafından alınarak Osmanlı Devletinin eline geçmiştir 1423 tarihinde Osman Beyin öldürülmesi ile Karahanlı Oğulları tarafından alınmak istenmiş isede Osmanlı Hükümdarı IIMurat Hamitoğulları ve Teke Beyliklerini ortadan kaldırmıştır1423 yılında topraklarını kendi topraklarına katmıştır

Tekeoğulları 1300-1392 tarihine kadar 92 yıl,1392 den 1423 yılına kadar 31 yıl toplam 123 yıl iktidarda kalmıştırKorkuteli bu tarihler içerisinde Teke Beyliğine 1402 den 1423'e kadar 21 yıl başkentlik yapmıştır






Alıntı Yaparak Cevapla

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




Antalya Kemer

KEMER : Kemer İlçesi'nin ildeki bilgi ve itibarıyla, bilinen tarihinin MÖ690 Yılına kadar uzandığı ve günümüze kadar varlığını sürdürdüğü anlaşılmaktadır

Kemer' de bilinene ilk yerleşim yerinin İlçenin Batısında 15 Km mesafede bulunan Phaselis Antik Şehridir Şehrin MÖ690 yılında 1 Okios tarafından kurulduğu bilinmektedir Kemerin en eski bilinen tarihi başlangıcı Phaselis Şehri'nin varlığı ile anlaşılmaktadır Phaselis Antik şehri sürekli el değiştirmekle birlikte, bir çok önemli tarihi yapıları bünyesinde barındıran ve günümüze kadar gelebilen önemli bir ticaret ve liman kenti görünümündedir

Olimpos (Çıralı, Yanartaş) Antik şehri bir vadinin iki yanında Helemistik devirde ve MÖ 2 yüzyılda kurulduğu anlaşılmaktadır MÖ78 yılında şehir Romalıların eline geçmiştir Şehrin kurulduğu toprak yapısında metan gazı çıkmakta olduğu için yanıcı özelliğiyle günümüze kadar gelmiştirKuzdere-Gedelme Mahallesi içerisinde Romalılar döneminde kurulduğu sanılan tarihi şehir kalıntıları mevcuttur

Kemer (İdropolis) İlçe Merkezi itibarıyla Antik kentinin Kemer Dağı'nın güneydoğu sahilinde Anavura Burnu'nun (Ayışığı Parkı) bulunduğu koyda MS3 yüzyılda kurulduğu sanılmaktadır Şehir MS 4-7 yüzyılları arasında gelişimini sürdürmüştür Gemicilik ticareti bakımından önemli bir Likya liman şehri olduğu bilinmektedir Şehir 12 yüzyılda Selçuklu'lar ile Türklerin egemenliğine geçmiştir

Kemer' in Türklerin eline geçmesi ile 1326 yılında dağlardan düzlüğe inen Yörükler şehri yeniden kurmuşlardır Osmanlı döneminde yörede yaşayan halk, 1916-1917 yıllarında sel sularından korunmak için Kuzeydeki dağların eteğine 23 Km uzunluğunda taş duvar örmüşlerdir Bu duvar kemer görüntüsü verdiğinden Eskiköy diye bilinen şehir Kemer Köyü adını almıştır Kemer 28 Mart 1919 yılında İtalyan işgaline uğramış ve bu durum Cumhuriyetin kuruluşu ile sona ermiştir

Kemer, Cumhuriyet Dönemi içerisinde köy konumundan çıkıp, Nahiye (Kasaba) idaresine geçmiştir 1980 yılların başında nahiye idaresinin sona ermesi ile birlikte, bir süre muhtarlıkla idare edilen Kemer, 06 Haziran 1986 yılında Belediye idaresi kurulmuştur Kemer 13 Eylül 1991 tarihinden itibaren İlçe statüsü kazanmış ve mevcut konumunu sürdürmektedir

GEZİLECEK YERLER

Kemer'in başta gelen çekiciliklerinden birisi doğa güzelliğidir Deniz, orman ve dağlar bir noktada birleşmektedir Örneğin deniz dalgalarının çam ağaçlarına kadar uzanması ve çam ağaçlarının plajlarda gölgelik olarak kullanılması oldukça cazip gelmektedir Denizin berraklığı, ormanın yeşilliği Kemer'de bir başka güzelliktir

Yakınında Faselis, Olympos gibi antik bölgelerin de bulunması bir başka çekiciliktir Kemer'den Faselis ve Olimpos'a denizden ve karadan ulaşmak mümkündür Son yıllarda Söğüt Cuması, Altınyaka Dere Köyü gibi yüksek yerlere safari turları da çevre çekicilikleri arasında yer almaktadır

Ayrıca yöredeki diğer çekicilikler ide mağaralarıdır Bu mağaralardan Beldibi mağarası Antalya'nın 27 km güneybatısında deniz kenarındadır Tarih öncesi çağlara ait kalıntılar bulunmuştur Bir diğer görülmeye değer mağara ise Molla Deliği mağarası olup, Kemer'in batısında yükselen Tahtalı Dağ'ın doğu yamacında yer alır Bu mağaraya Kemer-Kumluca karayolu üzerinde bulunan Aşağı kuzeydere veya Tekirova köylerinden ancak yaya olarak gidilebilir Her iki köyden de 35-4 saat yürümek gerekmektedir

Antik Kentler

Phaselis: Antalya - Finike karayolunun 58 km'sinde bulunmaktadır Kemer'e 15 km olan Phaselis kentine deniz yoluyla da ulaşmak mümkündür

Lykia'nın doğu kıyısı şehirlerinden olan Phaselis'in MÖ VI yüzyıla ait ilk Helenistik çağın ticaret limanlarından biri olduğu sanılmaktadır Romalılar döneminde piskoposluk merkezi olmuştur Üç limandan oluşan Phaselis'in doğusundaki limanın kalın duvarları halen çok iyi durumdadır Ön ve batı kısmı kumlar altında kalan batı limanı ise denize girmek için çok uygundur

Phaselis'de bu gün toprak üstünde bulunan kalıntıların büyük bir bölümü Roma devrinden kalmıştır Bu kalıntılar; liman, kale duvarları, Zeus Mabedi, Kral Antonius Caravella yolu, ayrıca yirmi sıralı tiyatro kalıntıları bulunmaktadır Yarımadanın boyun kısmını kapsayan cadde muhteşemdir Güney limandan başlayıp şehir kapısına kadar uzanır Bu caddenin genişliği ve kısalığı yüzünden, zaman zaman stadyum olarak da kullanıldığı sanılmaktadır Çünkü tarih Phaselis'de iki önemli atletizm karşılaşmasının yapıldığı yazar

Agoranın yanında iki tapınak bulunmaktadır Bir tanesi Phaselis için çok önemli bir tanrı olan 'athena polias' adına yapılmıştır Diğeri ise 'heista' ve 'Hermes' içindir Bu tapınaklardan Athena'da Homer 'in mitolojik kahramanı Acchileus'un bronzdan; yapılmış mızrağı bulunmaktaydı Caddenin kenarlarında bina harabelerine, bir kilise ile bu harabelerin arasında piskopos evlerine rastlanmaktadır

Şehrin su ihtiyacını karşılayan su kemerleri Roma stili inşaa edilmiş olup hala çok iyi bir durumdadır

Phaselis'de çıkan bazı tarihi eserlerin bulunduğu bir de müze mevcuttur Ayrıca burası tarihi zenginliğinin yanı sıra sığ bir koy, ince kum ve ormanı, dağ, deniz birleşmesinden oluşan ideal bir ören ve plaj yeri olarak da dikkati çekmektedir

Olympos: Antik Likya'nın en önemli liman kentlerinden olan Olympos, tarih boyunca mitolojiyeye konulmuştur Konumunun elverişliliği nedeniyle korsanların barınağı olan Olympos, bugün sahip olduğu tarihsel değerleri, 3200 m'lik muhteşem sahili, endemik bitkileri, Caretta caretta'ları Khimaira'sı, tüm sportif etkinliklere olanak veren muhteşem doğası ve pansiyon olarak kullanılan meşhur ağaç evleri ile tüm dünyaca bilinmektedir

Sportif Etkinlikler

Jeep Safari: Kemer'den Toroslar'a günübirlik cip safari turları, bu konuda uzmanlaşmış acenteler tarafından organize edilmektedir

Bisiklet Turları: Seyahat acentaları kemer çevresindeki parkurlarda bisiklet turları organize etmektedir

Binicilik: Kemer ve çevresindeki konaklama tesislerinde bulunan çiftliklerde gerekirse binicilik hocaları ile binicilik imkanı bulunmaktadır

Yatcılık: Kemer Yat Limanı yatçılara kaliteli hizmet sunmaktadır Kemer çıkışlı mavi turlar Kemer-Kaş arasındaki koylar ve limanlar, antik yerleşimler ve doğal güzellikleri görme imkanı vermektedir






Alıntı Yaparak Cevapla

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




Antalya Kaş KAŞ : Kaş köyleri edinilen belge ve buluntulara göre, Lykia medeniyetinin en önemli bölgesidir Teke yarımadası sahillerinin MÖ 6 bin yılı öncesinden beri iskan edildiği bilinmektedir Kaş arazi kesiminin batısında ve denize bakan bir tepede kurulmuştur Şehir daha sonra genişlemiş ve kuzeybatıya doğru büyümüştür Kaş'ın doğu ve kuzeyinde yer alan dağlarda birçok kaya mezarı bulunmaktadır Lykia yazılarını taşıyan kaya mezarları "İonik" tarzda şekillendirilmiştir Kaş'ın eski ismi Antiphellos'tur Bu isimden de anlaşılacağı gibi şehir bir Lykia şehridir

Likya'nin önemli kentlerinden olan Kaş, ilçeyi çevreleyen Antik Döneme ait kentler ve tarihsel degerlerle doyumsuz kültür seyahatleri; Akdeniz'in derinlerde yarattığı heyecanlari doruklarda hissettiren sualtı dalışları; nehirlerde yapılan macera dolu 'kano turları', ekolojik uyumun keşfedildiği 'doğa yürüyüşleri'; derin ve karanlık mağaralara teknik donanımlı mağara dalışları; yüksek dağlardan turkuaz rengli suların manzarasına süzülen 'yamaç paraşütü';

Akdeniz'de değerli taşları andıran adalar ile çevreye yapılacak 'Mavi Yolculuk ve tekne turları; damak tadınıza uygun deniz ürünleri ve dağlarda yetişen kokulu otlarla tatlandırılan yöresel yemeklerden oluşan mönüsü; yüzlerce yılın mirası, el sanatlarının çeşit ve güzelliği; Kaş'ın bağlı olduğu Antalya ve ilçelerine ait turizm merkezleri ile tabiat, tarih ve kültür zenginliğini, alternatif turizm imkanları ve çevresinde yer alan turizm merkezlerinden oluşan renkli yelpazesi" ile düşsel bir mekandır

Cevap: Antalya Şehir Tanıtımı frmacil sayfa 2iki Cevap: Antalya Şehir Tanıtımı




Alıntı Yaparak Cevapla

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




Antalya Kale KALE : Myra (Demre) her zaman Likya'nın en önemli şehirlerinden birisi olarak bilinir En erken sikkeler MÖ 3yy tarihlenir Fakat şehrin en azından MÖ 5yy da kurulduğu tahmin edilmektedir Roma egemenliği döneminde Myra gelişmiş ve zenginleşmiş şehirliler sivil projelere cömertçe para yardımında bulunmuşlardır Sen Pol Roma' ya gitmek için Andriake Limanından hareket etmeden evvel MS 6yy da şehri ziyaret etmiştir Bizans döneminde Myra önemli bir idari ve dini bir merkez olmuştur Piskoposluk merkezi de olan Myra'da StNicholaus IVyy başında Piskopos olarak görev yapmış; halka kendini sevdirmiş, inancı uğruna çok acılar çekmiştir Myra o zamandan sonra hep haç yollu yapılan bir yer olmuştur Bu bakımdan Demre Hıristiyan Dünyasının her bakımdan ilgisini çekmiştir Her yıl 6 Aralık'ta Noel Baba etkinliklerini yapmak geleneksel hale gelmiştir

Myra gibi önemli bir şehirden kalabileceği beklenen kalıntıların bir çoğunu bugün Demre'de göremiyoruz Likya'nın en büyük tiyatrosundan kalanlar bugün ayaktadır ve bu aynı zamanda Likya'nın en iyi korunmuş tiyatrosudur 29 oturma sırası ve 9-10 bin seyirci kapasiteli tiyatro tepeye yaslanmıştır Bugün bile bazen festival ve oyunlar için kullanılmaktadır Myra metropoli muhtelif tip Likya mezarlarını önemli örneklerini ihtiva etmektedir Tiyatro doğu ve batı metropoli diye ikiye ayrılmış ve Myra'nın arkasında yükselen kayalık, tepede kurulmuştur Kayalar oyularak mezarlar kabartma ve yazılarla süslenmiştir

Başka önemli bir kalıntı StNicholaus kilisesidir Kilise bugün 7 m toprak seviyesinin altındadır StNicholaus kemikleri kilise içindeki mermer bir mezarda bulunuyordu Fakat bazı kemikler İtalyanlar tarafından çalınmış ve Bari'ye kaçırılmıştır Bir Rus Prensi 1862 yılında Kiliseyi restore ettirmiş olup, StNicholaus Rusya'da çok kutsal sayılmaktadır Ruslar bir kilise çanı ilave ederek kubbeyi bir ilaç tonozu ile değiştirmişlerdir Bazı kemikleri bugün Antalya Müzesinde teşhir edilmektedir StNicholaus çocukları, gemicilerin ve ağır işlerde çalışan işçilerin koruyucu azizidir Bilindiği üzere de bütün Dünya çocuklarının Noel Babasıdır İlk defa 1904 yılında Eynihal adıyla köy statüsüne kavuşan Demre; 6 Haziran 1968 yılında 4 köyün birleşmesiyle Belediyelik; 4 Temmuz 1987 gün ve 3392 sayıl yasa ile de Kale adıyla ilçe olmuştur

GEZİLECEK YERLER

St Nicolaus (Noel Baba) ve Kilisesi: Patara doğumlu St, Nicolaus MS 4yy ortasında yaşamıştır Yardımseverliği ve mucizeler yaratarak hastaları iyileştirmesi ile ünlenmiştir Başlangıçta sade bir rahip iken bu ünü nedeniyle aziz ilan edilmiştir Kilisesi de bir hac merkezine dönüşmüştür

Bugünkü kilisenin ana öğesini MS 5 yy'a ait kilise yapısı oluşturur Kilisede bulunan lahitlerden hangisinin StNicolaus'a ait olduğu tartışmalıdır

St Nicolaus'un ölüm günü olan 6 Aralıkta her yıl Noel Baba Kilisesi'nde "Noel Baba ve Dünya Barışına Çağrı" etkinlikleri düzenlenir

Andriake: Part Savaşını planlayıp Asia ve Lykia'ya gelen Traian, Myra'da konakladığında Lykia' nın güneyinde güzel bir limanın yapılması gerektiğini belirtmiştir Ancak planlama ve uygulama Hadrian Döneminde gerçekleşmiştir

Andriake kenti büyük ölçüde limanın güneyindeki tepenin eteğine yayılmıştır Şehrin bir kısım kalıntıları ile nekropolü liman ağzının kuzeyinde bugünkü Demre' ye çok yakın bir kesimde bulunmaktadır

Kalıntılar arasında su kemerleri, Nymphaion, agora, sarnıç görülebilir Agoranın batısında ünlü Norrea veya granariun (silo, hububat deposu) yer alır

Myra: Demre çayının kenarındadır Noel Baba Kilisesi'nin kuzeyinde kalan dağ yamacındaki antik kenttir Myra'da kaya mezarları ve çok iyi korunmuş tiyatro bulunmaktadır

Demre: Demre yeşille denizin birleştiği bir yerdir Demre'de Çayağzı, Kömürlü ve Sülüklü Plajlarından denize girilebilir






Alıntı Yaparak Cevapla

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




Antalya İbradi

İBRADİ : Psidya sınırları içinde yer alan İbradı' nın kuruluş tarihi tam olarak bilinmiyor Ancak, İbradı ve çevresinde bulunan kalıntılardan Roma devrine uzandığı tahmin ediliyor Örneğin, İbradı'ya 2 km mesafede kurulu Ormana Belediyesi ile 7 km mesafedeki Ürünlü Köyü' nün arasında Roma dönemi Erimna Antik Kenti'nin kalıntıları mevcuttur Kentin Nekropolü ise Ormana'yı çevreleyen kayalık sırtlardır

Yine Ormana'ya 11 km uzaklıkta Çukurviran Köyü çevresinde Helenistik dönemlere ait kalıntılar görülmektedir İbradı kervan yolunun Kesikbel mevkiinde bulunan Selçuklu Kervansarayından geriye sadece temel taşları kalmıştır Evliya Çelebi, ünlü Seyahatnamesinde ibradı'nın 17 Asırda oldukça mamur ve mühim bir belde olduğunu yazar

İbradı'ya 3 km mesafedeki Ardınçınar (ormana)'da çok eski devirlerden kalma bazı kitabelerle bunların kalıntıları, 8 km mesafede Ürünlü (Unurla) civarında yer altı mağaraları ve gölü mevcuttur

ALTINBEŞİK DÜDENSUYU MAĞARASI (ÜRÜNLÜ- İBRADI)

Altınbeşik Düdensuyu mağarası ilk kez 1966 yılında, Türkiye Sepoloji Derneği Kurucu ve Onur Başkanı Dr Temuçin Aygen tarafından bölgede Oyma pınar barajı ile ilgili araştırmalar yaptığı sırada bulunmuş ve adını bir üst kısmında yer alan Altınbeşik tepesinden almıştır Ve 1966-18967 yıllarında İngiliz ve Fransız mağaracılar ile ilk denemeler yapılarak kamuoyuna tanıtılmıştır Türkiye'nin en büyük dünyanın üçüncü büyük mağarasıdır Ülkemizin uluslar arası çapta, bilimsel önemi bulunan bu bağara içinden çıkan su, yeraltından Beyşehir Gölü ile irtibatlıdır

Beyşehir Gölü'nün kuzeyindeki Mada adasında bulunan bir düdene kaçan su üzerinde yapılan boya deneyi, Altınbeyik Düden suyu mağarasından çıkan ve Manavgat Çayına karışan suyu boyamış ve böylece bu yer altı ilişkisi kanıtlanmıştır Altınbeşik Düden suyu mağarası iki kat üzerine yayılmıştır Mağaraya 200mt uzunlukta bir ayeraltı gölü üzerinden botla girilmektedir Bu gölün sonunda şahane güzellikte traverten oluşumları vardır Göl sonundan 44 mt'lik dikey bir traverten oluşumu üzerinden ikinci kata çıkılmakta ve oradada 130mt uzunlukta ince uzun sığ bir göl başlamaktadır İkinci katın sonuna kadar küçük gölükcükler ve orta kısmındada göçük yapan çok büyük ve yüksek bir salondaki kalker blokları üzerinden, 1,5km kadar ilerlenebilmektedir Mağaranın bu bölümü kısmen fosil durumuna geçmiştir, üst kat sağ ve sol cihetlerde bulunan yan kolların hepsi henüz araştırılmamıştır

1985 yılında Ürünlü köyüne gelip mağara önünde kamp kuran 10 kişilik bir Japon mağara grubunun, 1 ,göl sonundaki 44 metrelik duvar önünden, memba şeklinde çıkansuya dalış yaparak sifonun arka tarafına geçtikleri ve kumsal bir zemin üzerinden birçok gölleri geçerek dağın içine doğru 3500mt İlerledikleri bildirildikten, 1992 Ekim Ayı'nda Dr Temuçin Aygen başkanlığında Orta Doğu Teknik Üniversitesi su altı dalış ekibine mensup, mağara sifonlarına dalış yapan dalgıçlar, Altınbeşik Düdensuyu mağarası içindeki yer altı gölüne dalış yapmışlar, fakat arkaya geçit veren sifonun ağzını bulamamışlardır Altınbeşik Düdensuyu mağarasındaki araştırmalar henüz bitmemiştir Zaten mağara turizme açıldığında da bütün sistemin dolaşılması mevzubahis değildir Yukarıdaki ikinci katın ortalarına kadar mağaranın en fazla 1km kısmı turizme hazırlanacaktır Altınbeşik Düden suyu mağarasın a Manavgat'tan iki yolla gidilebilir 1,yol dağ yolu olup Avason (yayla alanı) Tefekli çeşmesi, Moiz'in hanı yolundan direkt Ürülü köyüne varan yol 55km'dir 2,yol ise; Alanya yolundan ayrılan Konya yolu olup, Akseki'ye 5km kala sapan ibradı, Ormana içinden geçerek, Ürünlü köyüne varan yoldur Bunun uzunluğu ise 150km'dir ürünlü köyünden itibaren mağaraya araç yolu açılmıştır Mağaranın denizden yüksekliği 450 metre, Ürünlü köyünün ise 750- 800 metredir Altınbeşik Düden suyu halen aktif bir sistem olduğundan, bu durumu gözetilerek turizme açılmıştır Yağışlı günlerde Düden patlaması olmakta ve mağaradan çok büyük su çıkmaktadır






Alıntı Yaparak Cevapla

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




Antalya Gündoğmuş GÜNDOĞMUŞ : Geçmişi antik çağlara dayanan Gündoğmuş İlçesi'nin bugünkü yeri Romalılar döneminde iskan edilmiş bir yerdir İlçe sınırları içerisindeki Roma harabeleri ki, Taşahır mevkiindeki Kaseyir Şehri harabeleri, Senir köyü yakınındaki Kese mevkiindeki Roma harabeleri en eski harabeler olma özelliğini taşıdığı söylenebilir Daha sonra ki dönemlerde özellik Malazgirt Zaferi sonrasında Anadolu'nun Türkleşmesi döneminde şehir Selçukluların egemenliğinde kalmış ve 2Beyazıt döneminde de Osmanlı Devleti topraklarına katılmıştır

Bir rivayete göre; Konya'nın İksile Köyü'nden çeşitli sebeplerle ayrılan bir ailenin bu bölgeye yerleştiği ve sonralarıda buraya "Eksere" denildiği söylenmektedir

Eksere Köyü 1936'ya kadar Akseki'ye bağlı bir köy iken 1936'da "Gündoğmuş" adıyla ilçe yapılmıştır

GÜNDOĞMUŞ YAYLALARI

Sedir ve ardıç ağaçlarıyla kaplı

Antalya’nın Akseki ve Alanya ilçeleri arasında kalan Gündoğmuş Yaylaları’na yürüyüş yapmak ve doğayı kucaklamak isteyenler sonbaharda akın ediyor Burada küçük ve büyük onlarca yayla var Yedisi turizme yönelik olarak da hizmet veriyor Sedir ve ardıç ağaçlarıyla kaplı Gündoğmuş Yaylaları, Toroslar’ın yüksek zirvelerinden Geyik Dağı eteklerinde yer alıyor Gündoğmuş’un Antalya kent merkezine uzaklığı 140 kilometre Yaylaların ilçe merkezinden uzaklıkları ise 30-40 kilometre arasında değişiyor Sınırları içinde Colybrassus, Casae Gelefi ve Taşavur gibi antik kent yerleşimi kalıntıları bulunuyor Konaklama tesisi yok

Gündoğmuş’a yaklaşık 35 km uzaklıktaki Baş Yayla, sedir ve ardıç ağaçlarıyla dikkati çekiyor Çaltı Yaylası Gündoğmuş’un yaklaşık 35 km doğusunda Soğuk suyu, karaçam, sedir ve ardıç ağaçları yaylanın özelliklerinden Cündüre Yaylası ise Gündoğmuş’un 30 km doğusunda İlçenin yüksek yaylalarından Boğazoluk’ta kirazcılık yapılıyor Eğrigöl Yaylası’na asfalt yolla ulaşmak mümkün Güzel bir göl manzarası var Belli başlı yaylalardan biri olan Gören de Gündoğmuş’a 40 km uzaklıkta Cevizi ve soğuk suyu meşhur Seyricek, Gündoğmuş’un en uzak ve en yüksek yaylalarından biri Akdağ ile Geyik Dağı arasındaki düzlükte yer alıyor Yakınında adı bilinmeyen bir antik kentin kalıntıları var






Alıntı Yaparak Cevapla

Antalya Şehir Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antalya Şehir Tanıtımı




GAZİPAŞA : Gazipaşa'nın bilinmeyen veya tahmin edilen tarihi, tarihi perspektif içerisinde oldukça derinlere uzanmaktadır Ana hatlarıyla bu tarihsel serüveni İÖ2000'lerde başlar

Hititlerin bir kolu olan Luviler yine Hititlerin Kizzuvatna (Çukurova bölgesi) ve Arzava (Antalya yöresi) ülkeleri diye adlandırdıkları bölgede yaşamışlardır Gazipaşa'da

bu bölge içinde kalması nedeniyle ilçemizin tarihi yolculuğa Luvilerle-Hititlerle başlamış olması kuvvetle muhtemeldir Nitekim Karatepe (Sivaslı) civarındaki harabaler içinde yer alan aslan kalıntıları bu bilgiler doğrular niteliktedir

Gazipaşa'nın tarihsel yolculuğu içindeki önemli bir kilometre taşı da İÖ 628 yıllarıdır Selinus adıyla tarihte iki kent mevcuttur Sicilya'da Yunanlı Mağara-Hyblaia halkı tarafından bu tarihte bir site devleti olarak kurulan Selinus, diğeri Anadolu'nun güneyindeki Selinus Kilikya Bölgesi'nde ve Hacımusa (Kestros) Çayının iki yakasında kurulmuş liman kentidir Kalesi ise şimdiki kale kalıntılarının bulunduğu yerde olup o zamanlar ada konumunda idi Buradan başta Mısır olmak üzere, o günün ticaret merkezleri ile deniz ticareti yapılmakta idi

Yunan yönetiminden İÖ I97'de Antiokhos dolayısıyla Roma egemenliğine geçen kente İS 1yy'da Akdeniz kıyılarının doğu seferine çıkan Roma Kralı Trayan hastalanarak Selinus limanına gelmiş ve bir tüccarın evine konuk olmuş, daha sonra iyileşmeyerek burada ölmüştür Yerine tahta geçecek olan Hadrianus, Selinus' a gelerek cenazeyi Roma' ya götürmüş, anısmada bir mezar yaptırmıştır Bu nedenle de Selinus'un bir süre Traianapolis adıyla anıldığı Hıristiyanlık döneminde ise Seleukeia-Silifke Başpiskoposluğu'na bağlı Piskoposluk merkezi olduğu bilinmektedir MÖ I yy da başlayan Roma imparatorluğu dönemi, bu devletin Anadolu sınırları içinde bulunan Gazipaşa'da VI yy'a kadar devam etmiştir MS VI yy'den başlarak Güney Akdeniz Bizans İmparatorluğu'nun egemenliğine girmiş, bu yeni dönemde Gazipaşa, Antalya ve Alanya ile birlikte Pamfilya nün Türkleşmesi süreci içinde Selinus, Selçuklu Sultanı I Alaiddin Keykubat'ın 1221 yılında Alanya'yı, 1225'e kadar da buradan itibaren belki de Toroslardan kaynaklanıp şehir merkezinden geçerek denize karışan beş büyük çayın zaman zaman sel baskınına neden olması dolayısıyla Selinti olarak anılmaya başlanmıştır 1268'lerde Moğollar'ın Anadolu işgali sırasında Selinti, Anadolu Selçuklu Devletinin Konya ve bağlı bölgeleri sınırları içinde yer almaktaydı

Anadolu beylikleri döneminde 1335 yılından itibaren Antalya ve civarı Teke Beyliğinde kalırken Alanya, Selinti ve doğusu ile Kuzey yöreleri merkezi Konya olan Karamanoğulları hakimiyetine girmiştir

Osmanlı Döneminde Fatih Sultan Mehmet'in Deniz Kuvvetleri Komutanı (Kaptan'ı Derya) Gedik Ahmet Paşa, 1470 yılında Alanya'yı, 1472 yılında ise Selinti, Anamur ve Silifke yöresini Karamanoğlu Beyliği'nden alınarak Osmanlı hakimiyetine dahil etmiştir Ünlü gezginimiz Evliya Çelebi meşhur Seyahatnamesinin 126 sayfasında "XVIII yy'da Selinti kazasının İçel (Mersin) sınırları içerisinde Silifke Sancağına bağlı 26 köyü olan ve yıllık 80 akçe vergi veren bir kazadır Deniz kenarında bakımlı cami ve evler ile yemyeşil dağlara sahiptir Kıbrıs'a 70 mil uzaklıkta iskelesi vardır" demektedir

Tarihi Yerler

ANTIOCHEIA AD CRAGUM : Gazipaşa ilçesinin doğusunda, 18 km uzaklıktaki Güney Köy sınırları içerisindedir Kentin adı Kommagene Kralı 4 Antiochus'dan gelmektedir Kent kalıntıları denize doğru uzanan üç tepe üzerinde toplanmıştır Batıdan doğuya doğru birinci tepe üzerinde Orta Çağ Kalesi, ikinci tepe üzerinde sütunlu cadde, agora, hamam, zafer takı, kilise, üçüncü tepe üzerinde ise kentin nekropol alanı yer almaktadır Kent yapıları Roma ve Bizans dönemlerine tarihlenmektedir Kentin nekropolünde bölgeye özgü beşik tonozlu, ön avlulu anıtsal mezarlar oldukça iyi korunmuştur Halen kalıntıların önemli bir bölümü görülebilen tapınak bölgede sevilen bir tanrı olan Zeus Lamotes için yapılmış olmalıdır

ADANDA - LAMOS : Antik kent, Gazipaşa ilçesinin 15 km kuzeydoğusundadır Bugünkü Adanda köyünün 2 km kuzeyinde, yüksek ve sarp bir dağın zirvesinde kurulmuştur Kent surlarla çevrilidir Doğuya bakan kentin giriş kapısının güneyinde, büyük bir kule bulunmaktadır Kentin diğer kalıntıları arasında ağıra, doğal kayaya oyulmuş çeşme ve iki adet tapınağı sayabiliriz Bu kentin nekropolünde de blok taşların oyulması ile yapılmış yekpare lahitler önemli kalıntılar arasındadır Kent, olasılıkla genç Roma döneminde Lamotis olarak adlandırılan bölgenin başkenti durumunda idi Kalıntılar, dağlık Klikya bölgesinin kültürünü ve sanatını en iyi şekilde yansıtmaktadır Kent, en görkemli dönemini Gallianus zamanında geçirmiş olmalıdır

NEPHELIS : Antik kente ulaşım, Gazipaşa-Anamur 12 km'sinden sonra Muzkent Köyünün içinden geçerek güneye sapan yaklaşık 5 km stabilize bir yol ile sağlanmaktadır Kentin güneyi deniz ve sarp kayalıklarla çevrilidir Kent, akropol ve doğu-batı boyunca uzanan kalıntılardan oluşmaktadır Kentin ayakta kalabilmiş yapıları Roma ve Bizans dönemlerine tarihlenmekte olup, bunlar, Orta Çağ Kalesi, Tapınak Odeon Sulama sistemi ve nekropol alanlarıdır Şu anda Alanya müzesinde sergilenmekte olan bu kentten getirilen yazıtlardan birisi Bizans İmparatoru Zenon dönemine ait olup Zenon için övgüler içermekte, bu imparatorun kent için yardımlarından bahsetmektedir İkinci bir onur yazıtında ise, Klikya Valisi Cornelius Dexter'ın adı geçmektedir Bu onur yazıtı, kent halkı ve Danışma Meclisi tarafından dikilmiş olup, kentteki meclislerin varlığını kanıtlar durumdadır Klikya bölgesine özgü küçük odeonu kentteki kültürel faaliyetlerin göstergesidir

SELINUS : Antik Selinus kenti, Gazipaşa ilçe sınırları içerisinde Gazipaşa Plajının bulunduğu Hacımusa Çayının güneybatısındaki denize dirsek gibi uzanan bir tepenin üzerinde ve yamaçlarında yer alır Kentin akrapolü tepeye kurulmuştur Ayrıca bu tepe üzerinde Orta Çağ Kalesi de bulunmaktadır Kalenin sur duvarları ve kuleleri oldukça iyi korunmuştur Akropol, içerisindeki kilise ve sarnıç günümüze kadar gelebilmiş önemli yapılardandır Selinus kentinin diğer yapıları sahilde ve yamaçta yer almaktadır Bu yapılar arasında, hamamlar, agora, İslami Yapı (Köşk), su kemerleri ve nekropol alanını sayabiliriz Selinus, Dağlık Klikya bölgesinin en önemli kentlerinden biridir Roma İmparatorluğu'ndan Traian'ın bu kentte ölmesi kentin adının bir süre bu adla anılmasına sebep olmuştur Kentin büyük hamamı, Klikya bölgesi diğer kentlerindeki hamamlar ile benzerdir Nekropolündeki anıtsal mezar anılmaya değer olup, Alanya Müzesindeki ostoteklerin çoğunluğu Selinus Nekropolünden getirilmiş olup, burada ostotek atölyesinin varlığını sürdürmektedir

Turizm

Gazipaşa mevcut durumuyla daha ziyade tarım toplumu görünümünde ise de 13 Eylül 1989 tarih ve 20281 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla ( 89 / 14499 ) turizm bölgesi ilan edilmesi nedeniyle özellikle havaalanı ve yat limanı inşaatlarının başlamasıyla turizm sektörüne hızlı bir geçiş yapmaya başlamıştır Halen 2 normal ticari otel, 2 adet turistik ( biri apart ) otel, Gazipaşa Belediyesi Deniz Tesisleri İşletmesi'ne ait bungalovlar ve 1 adet tatil sitesiyle yatak kapasitesi 600 ' e ulaşmış olup hızla otel ve motel inşaatları devam etmektedir

İlçemiz ören yerleri itibariyle diğer yörelere göre oldukça zengin durumdadır Ancak bunların tamamına yakının yol ve koruma hizmetleri yoktur veya yetersizdir

Gazipaşa Akdeniz sahilinin Caretta Carette türü deniz kaplumbağalarının yumurtalarını bıraktığı 17 merkezden biridir

Yalan Dünya Mağarası başta olmak üzere tarihi kale ve şehir kalıntıları, tertemiz deniz ve kumsalları, bol yeşil ve oksijenli yaylaları ,özetle bozulmamış doğasıyla turizm bakımından çok büyük bir potansiyele sahiptir






Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.