Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
araçlarını, etkileri, insan, olumlu, olumsuz, teknoloji, teknolojinin, üzerindeki, yönleri

Teknolojinin İnsan Üzerindeki Etkileri Teknoloji Araçlarını Olumlu Ve Olumsuz Yönleri

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Teknolojinin İnsan Üzerindeki Etkileri Teknoloji Araçlarını Olumlu Ve Olumsuz Yönleri



Teknolojinin insan üzerindeki etkileri Teknoloji Araçlarını Olumlu Ve Olumsuz Yönleri
Teknolojinin insan üzerindeki etkileri Teknoloji Araçlarını Olumlu Ve Olumsuz Yönleri

İnsanlar yaşamları boyunca birçok engelle karşılaşır Parasızlık ve onun sağladığı zor yaşam koşulları değişik deneyimler ve değişik insanlar Hepsi hayatımızı tamamlayan ve yenmek için uğraştığımız unsurlar Peki ya Sağlık? Sağlık olmadan bütün bunlarla savaşmak mümkün mü? Tabi ki hayır Bütün bu yaşam savaşı yanında sağlık problemleri ile de savaşmak insanların en önemli uğraşlarından biri olmuştur Gelişen dünyamızda birçok yenilik ve de birçok hayat kolaylaştırıcı şey var
Bunların çoğu hızla ilerleyen teknoloji sayesinde hayatımıza girmeye başlamıştır Televizyonlar bilgisayarlar, fakslar ve bunun gibi birçok cihaz günümüz hayatında olmazsa olmazların başında gelmektedirler Son yıllarda hayatımıza giren cep Telefon ları bu “olmazsa olmazlar” listesinde baş sıraya gelmek üzereler Ülke nüfusumuzun neredeyse yarısı cep telefonu olmadan hayatlarını sürdüremeyeceklerini söylüyorlar Kimi iş adamları, mankenler ve birçok iş alanında insanlar işlerini cep telefonu üzerine kurmuşlar

Cep telefonunun yokluğu çoğu insan için bir panik meselesi haline gelmiştir Peki, hiç düşünmeden sarıldığımız bu cep telefonlarının bize sağladığı yararlar zararlarından daha mı etkili Kesinlikle hayır Cep telefonları birçok yararı ve birçok kolaylığı olmasına rağmen sağlığımıza olan olumsuz etkileri yüzünden kullanılmaması gereken bir cihazdır

Cep telefonlarının hayatımızda gözle görülür birçok olumlu etkisi vardır Günümüzde kullanımı çok yaygınlaşmış olan cep telefonları sadece telefon değil iletişim konusunda birçok ihtiyacımızı giderecek teknolojiye sahipler GPRS ve WAP gibi sunulan servisler, sadece evde veya internet kafelerde kullanabildiğimiz interneti cebimize taşıyor Buradan, her türlü hizmete ulaşmak çok kolay Elektronik postalar, bankacılık işlemleri veri gönderimi ve alımı ve bunlar gibi daha birçok hizmet cep telefonlarıyla çok daha kolay hale gelmiştir Faks özellikli olan cep telefonları bütün bu özelliklerin üzerine faks hizmetini de cebiniz kadar yakın bir mesafeye taşımaktadır
Cep telefonları sadece bu özellikleriyle değil çok acil durumlarda imdadınıza koşmasıyla da insanların gönlünü fethediyor Çok ıssız bir yolda arabayla gittiğinizi ve lastiğin patladığını bir hayal edin hele bir de lastik değiştirmek konusunda bilginiz olmadığını Yapmanız gereken sadece bir iki tuşa basıp yardım çağırmak Panik yapmadan gayet kolay bir şekilde hallettiğimiz birçok iş cep telefonlarının bize getirdiği güven ve kolaylık sayesinde gerçekleşmektedir Her güzel şeyin olduğu gibi cep telefonlarının da kötü yanları vardır bunları da unutmamak gerekir
Madalyonun diğer yüzüne baktığımızda cep telefonlarının hayatı kolaylaştırdığı kadar faydalı nesneler olmadığını da açıkça görüyoruz Evet hayatımızı kolaylaştırdığı apaçık ortada fakat sağlığımıza verdiği zararla bir katil bile olabiliyor Bu konuda yapılmış birçok araştırma bunu açıkça ortaya koyuyor Mesela Oxford Üniversitesi’nde yapılmış bir çalışmaya göre düşük doz radyasyonun bile hücre ve dokular üzerinde olumsuz etki gösterdiği vurgulanıp ve önlem alınması gerekliliği önemle belirtilmiştir Örnek olarak çocukların gösterildiği çalışmada çocuk beyinlerinin küçük ve henüz gelişmekte olduğu kafatası kemiklerinin ince olduğu ve telefonlardan yayılan radyasyonun onlar için büyük tehlike teşkil ettiğinin ve başta çocuklar olmak üzere insanların cep telefonu kullanımından kesinlikle vazgeçmeleri gerektiğinin altı çizildi
Cep telefonları bu örnekte de belirtildiği üzere insanları direkt olarak etkilediği gibi dolaylı olarak da hayatımıza kötü anlamda yol çizmesi mümkün Son yayınlanan Amerikan kaynaklı bir raporda telefona bağlı 699 kaza bildiriliyor Telefonla konuşurken frene basmada 0,5 sn gecikme olduğu ve bunu da kaza riskini belirgin olarak arttırdığı gösterilmiş ve bu nedenle halen 4 Avrupa ülkesi ve 3 Asya ülkesinde arabada cep telefonuyla konuşmak yasak durumda Görüldüğü gibi cep telefonları bize çok güzel şeyler çağrıştırmıyor Hayatı hızla kolaylaştıran cep telefonları aynı hızla yaşamlarımızdan parçalar koparıyor
Son olarak insan hayatını kolalaştıran teknolojinin aynı zamanda hayatımızla oynadığı apaçık ortada Cep telefonu kullanımının hızla yaygınlaştığı ve teknoloji üzerine kurulu bir hal alan dünyamızda insan hayatı büyük tehlike altına girmektedir Hiç düşünmeden kullandığımız cep telefonları da bu tehdidin başında gelen unsurlardan biri ve en tehlikelisi Yapılan araştırmalar ve deneyler cep telefonlarının insan hayatıyla oynayan katiller olduğunu gösteriyor Küçücük insanların ellerine tutuşturulan telefonun gözle görülmeyen zararları, seneler geçtikçe ortaya çıkar ve bunu engellemek için de bayağı geç olacaktır Bütün toplumların bazı teknolojik aletleri kullanma konusunda bilinçlendirilmesi ve özellikle de cep telefonlarının gözle görülmeyen uzun vadede ortaya çıkan zararları anlatılmalıdır
Aksi takdirde insanlık teknolojinin esirliğinden kurtulamayıp kendi sonunu hazırlama yolunda ilerleyecektir Her geçen gün ömrümüzden biraz daha alıp götürüyor Evet teknoloji hayatımızın çok önemli bir parçası her şeyimiz ona bağlı hayatımız bile Teknolojisiz bir hayatın düşünülemeyeceği kesin fakat biz sağlıklı olmadığımız sürece teknolojiyi kullanmamız imkansız

Alıntı Yaparak Cevapla

Teknolojinin İnsan Üzerindeki Etkileri Teknoloji Araçlarını Olumlu Ve Olumsuz Yönleri

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Teknolojinin İnsan Üzerindeki Etkileri Teknoloji Araçlarını Olumlu Ve Olumsuz Yönleri



Teknoloji ve İnsan
İnsanlığın Bilinen Geçmişi

İnsan olarak anılan canlı varlık, üzerinde yaşadığımız Dünya gezegeninin ve güneş sistemimizi oluşturan tüm gezegenlerin en akıllı canlısıdır İnsanı diğer canlılardan farklı kılan en önemli özelliği aklı ve yetenekleridir
İnsan, bilinen geçmişi süresince çevresinde oluşan hareketle*ri ve bunların nedenlerini, üzerinde yaşadığı dünyayı, güneş sis*temini, kendi galaksisini ve tüm evreni algılama yolunda sürek*li çaba sarf etmiştir Et ve kemikten oluşan vücudu ile yapama*yacağı işleri, yarattığı âletlerle yapabilmek için çalışmıştır Bir bakış açısı ile sanki yapısının derinliklerinde, yani genetik enfor*masyonunda, "Varoluşunun Keşfedilmesi" görevi yatmaktadır
Bilinen ya da tahmin edilen insanlık tarihi MÖ 50000 yılı*na kadar uzanır Bu döneme ilişkin fosil kalıntılar, yazılı yapıt*lar ve efsaneler günümüze kadar gelmiştir Bilindiği gibi can*lıların ve insanların yeryüzünde varoluşlarına ilişkin çeşitli yaklaşımlar ve dogmatik inanışlar vardır Skolâstik yaklaşıma göre tüm canlılar sembolik bir anlatımla ilâhi bir güçle bir günde yaratılmışlardır Evrim teorisine ve genel bulgulara gö*re ise Homo Erectus günümüzden 200 ile 500 bin yıl önce de*nizlerden karalara çıkarak iki ayağı üzerinde dikilmiş, sürecin devamında ise düşünebilen insan yani Homo Sapiens oluşmuş*tur Günümüzden 200 bin yıl önce düşünebildiği varsayılan in*san, günümüzden sadece 6000 yıl önce dev adımlar atmaya başlamış ve yeryüzünde geçmişi bilinen bir insanlık tarihi oluşmuştur İnsanlığın son 6000 yıllık geçmişinden önceki dö*neme ilişkin ise çeşitli düşünceler vardır Bu düşüncelerin te*melinde, tüm kutsal kitaplarda ve semavî dinlerin ortaya çıkı*şından önceki dönemlere ilişkin tarih kitapları ve sanatsal ya*pıtlarda anlatılan olaylar yatmaktadır Bunlardan "Büyük Tufan Efsânesi", "Kıyamet Tanımlanışı" geçmişe yönelik düşün*celerin ve insanlığın varoluşu olgusunun büyük bir merakla araştırılmasına neden olmaktadırlar Bir diğer yaklaşıma göre tüm canlıların yeryüzüne içinde yaşadığımız galaksinin kıyamet sonucu yok olan bir gezegenin*den gelmiş oldukları da düşünülmektedir
Bilindiği gibi dünya gezegeni Samanyolu olarak adlandırı*lan gezegenler topluluğu içinde bulunmaktadır Samanyolu ga*laksisi Evrende bulunan milyarlarca galaksiden sadece biridir Samanyolu galaksisi de kendi içinde milyarlarca güneş siste*minden oluşmaktadır İçinde bulunduğumuz güneş sistemi bel*ki de Samanyolu galaksisinin en ücra köşesinde kalmış, belki de en unutulmuş parçalarından biridir
İnsan, bizim bildiğimiz kendini tanıma ve bilme zamanından bu yana sürekli olarak varoluşunu irdelemiş, yaşadığı günün ga*ilelerinden bir an uzaklaşıp tefekküre dalarak "nereden gelip ne*reye gidiyoruz" sorusunu kendi kendine sürekli sormuştur Du*varları ve sınırları olmayan bir uzayda ara sıra sanki bir tefek*kür hücresine girmiştir Bu sorgulamayı aklını bildiğimiz anlam*da kullanmaya başladığı dönemlerde sembolik anlamda da ger*çekleştirmeye devam etmiştir Naacal tabletlerinden öğrendiği*miz kadarı ile Mu uygarlığında bu sorgulamayı tefekkür hücre*lerinde kendi kendine yapmıştır Mu uygarlığının devamı olarak kabul edilen Mısır uygarlığının yarattığı Keops, Kefren ve Mikerinos piramitlerinin (MÖ 3000) altında bulunan hücrelerde de ara sıra tefekküre dalarak çözemediği bu soruya cevap bulmak için çaba sarf etmiştir Binlerce yıl sonra da keşfedilen onca bi*linmeyen olmasına rağmen halâ aynı soruyu kendi kendine sor*makta ve sembolik anlamda tefekkür hücresine girmektedir
İnsan bu araştırma sürecinde, hedefine ulaşabilmek için ya*şamını kolaylaştıracak âletleri yaratma, icat etme yolunda iler*lemektedir Geçen binlerce yıllık süre içinde sarf edilen sürekli çabalar nicel birikimler oluşturmuş, bu birikimler bazı zaman*larda parlatılan kıvılcımlarda nitel dönüşümler yaratmışlardır
Yeryüzündeki insan yaşamını tümü ile etkileyen bu büyük dönüşümler çağ olarak adlandırılmışlardır Çağ kavramı insan*lık tarihinde yaşanan kültürel gelişmelerde elde edilen büyük aşamaları belirlemektedir İlkçağ, Ortaçağ, Yeniçağ derken, "çağ" kavramı bu anlamda kullanılmaktadır
Yaşamın bilinen ilk çağında insan dünyanın zor doğal koşul*ları içinde yaşam mücadelesi vermekteydi Bu döneme ilişkin bulgular yaşanılan dönemleri Taş ve Maden devirleri olarak adlandırmamıza neden olmaktadır Yontma Taş ve Cilâlı Taş dönemlerinde insan dünya üzerindeki yaşam mücadelesini sürdürebilmek için yararlanabileceği diğer canlıları öldürebilmek amacı ile taştan silâhlar yapmıştır Sürecin devamında ateşi kullanarak madenleri işlemiş, gelişimini ve doğa ile mücadele*sini sürdürmüştür
Âlet yapma yeteneği, insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerinden biridir İnsan, bildiğimiz başlangıç döne*minden bu yana teknoloji üreten bir varlıktır Bu bakış açısı ile de teknolojinin tarihi insanlığın tüm evrimini içerir Teknoloji insanlığın ilk dönemlerinde zanaatkarlar tarafından üretilmek*tedir Eski Yunanlılar teknoloji kavramım "Techno" yani "zanaat" ve "logos" yani "söz" sözcüklerinden oluşan bir tanımlama ile ifade etmekteydiler
İnsanlık tarihi içinde doğanın zor koşullarına karşı verilen yaşam mücadelesi binlerce yıl sürmüştür Yapılan âletlerin ya*şamı kolaylaştırıcı özelliklerinin kullanılması ve bu sürecin ar*tarak hızlanması ile teknolojik ilerlemeler yaşamı belirlemeye başlamıştır
İnsanın evrim süreci içinde, bilginin, bunu değerlendirerek ve yargılayarak sonuç elde eden aklın, akıl ve mantığın sonucu ortaya çıkan teknolojinin, birbirini etkileyen ve ilerleme kayde*den bir süreç olduğu görülür Bilgi bir süreç ve birikim ile elde edilmiş,akıl ile değerlendirilmiş, elde edilen sonuç yeni keşif ve icatların yani yeni âletlerin yapılmasını sağlamıştır Bunların kullanımı ile yeni güzellikler ve yeni bilgiler elde edilmiştirRÖNESANS
Bilinen tarihte ilkçağ, insanın doğa ile yoğun mücadelesi ile geçmiştir Bu çağın devamındaki antik çağ olarak adlandırılan MÖ 700 - MS 500 yılları arasında araştırıcılık, felsefe, keşifler ve icatlar ön plândadır
Tarih boyunca insanların sürekli sorguladığı "Varoluş" olgu*su antik çağda da yoğun bir şekilde araştırılmıştır Gerçek bili*min henüz varolmadığı bu dönemde düşsel tasarımlara bilim denilmektedir Tanrıların, Evrenin ve insanın yaratılışı üzerinde felsefî anlamda düşünce üretilmektedir Yunan filozofları Evre*nin oluşumunu tabiat olayları ile araştırmışlardır Evreni oluş*turan ana maddeyi Thales "Su" olarak tanımlamıştır Anaximenes buna "Hava", Herakleitos "Ateş" Anaximandros "Sınırsız ve Vasıfsız Bir Madde" demiştir Demokritos ise Evreni "Boş Uzaydaki Atomlar" olarak tanımlamıştır Antik çağ boyunca araştırılan "Nereden Geliyoruz" sorusuna tek tanrılı dinlerin or*taya çıkması ile bir cevap bulunmuştur Bu olgu belki de araş*tırmaktan yorgun düşen insanın bir teslimiyeti olmuş ve ortaçağ boyunca düşünce, yerini inanışa bırakmıştır
Ortaçağ, bireysellik bilincinin bastırıldığı, insanların din bir*liği içinde toplumsal bir kimlikle yaşadığı bir dönemdir Özel*likle batı ülkelerinde yaşamın ve devlet yönetiminin temel un*suru kilise teşkilâtıdır Kilisenin dogmalarına dayalı yönetimi altındaki halk, yaratma özgürlüğünün tanrılara özgü bir etkin*lik olduğuna inanmakta ve bu dünyadaki yaşamını öteki dünya*ya hazırlık için sürdürmektedir Dogmalara dayalı bu karanlık yaşam uzun sürmemiştir Kilise dışında etkin bir güç olan derebeyleri barutun Çin'de icadı, batıya gelmesi ve teknolojinin ge*lişmesi sonucu etkinliklerini kaybetmeye başlamışlardır Tek*nolojik gelişme ile batı toplumunda bireysellik bilinci de uyan*maya başlamış, atölyeler bazında yapılmaya başlayan üretim, zamanla, sermaye birikiminin oluşmasını da beraberinde getirmiştir 15 yy'ın sonlarında yani Dünyada büyük coğrafya keşif*lerinin yapılmaya başlandığı sırada önce İtalya'da başlayan sonra da diğer Avrupa ülkelerine yayılan edebiyat ve sanat ala*nındaki yeniliklere Rönesans denilmektedir Ortaçağın din top*lumuna dayanan toplumsallık bilincinden bireysellik bilincinin filizlenmesi Rönesans'la birlikte olmuştur Bilindiği gibi bu dö*nemde özellikle sanatçıların bireysel çabaları ile dogmalara dayalı düzen çökmüş ve dünya bugünkü medeniyetin başlangıcı olan aydınlanma çağını yaşamaya başlamıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Teknolojinin İnsan Üzerindeki Etkileri Teknoloji Araçlarını Olumlu Ve Olumsuz Yönleri

Eski 09-11-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Teknolojinin İnsan Üzerindeki Etkileri Teknoloji Araçlarını Olumlu Ve Olumsuz Yönleri



Sosyalleştirme Araçları Nelerdir?

Teknoloji dediğimiz şey öncelikle yeniliklerin ve gelişimlerin insan hayatını kolaylaştıracak biçimde uygulanması anlamını içeren genel bir kavramdır Peki teknoloji gelişirken ve gün geçtikçe insan hayatında daha çok yer edinip, işleri kolaylaştırırken yani bütün bunları yaparken hiç zararı olmuyor mu? Tabiki oluyor
Doğanın temel fiziksel unsurları olan, hava, su ve toprak üzerinde olumsuz etkilerin oluşması ile ortaya çıkan ve canlı öğelerin hayati aktivitelerini olumsuz önde etkileyen çevre sorunlarına “Çevre Kirliliği” adı verilir
Teknolojinin neden olduğu çevre kirliliğinin sebepleri ve yol açtığı sorunlar şöyledir:
Çevre Kirliliğinin Sebepleri:
  • Trafiğe her yıl daha fazla sayıda araç çıkmakta ve bu araçların yaydıkları egsoz dumanları ozon tabakasının incelmesine sebep olmaktadır
  • Ormanların kağıt üretimi, toprak genişletilmesi, hayvancılık alanı oluşturmak gibi sebeplerle denetimsizce kesilmesi, ağaçların gündüzleri oksijenli solunum yaparak ortama oksijen salınımı yapmasını kısıtlıyor
  • Fabrika bacalarından çıkan zehirli gazla atmosferi kirleterek, havadaki oksijen oranını azaltmaktadır Ayrıca havanın bu denli kirlenmesi asit yağmuru olarak inerek toprağı da etkilemektedir
  • Hastalık taşıyan hayvanlarla ortama geçen bakteri ve virüslerin sulara veya havaya karışması
  • Fabrikalardan atılan arsenik, siyanür, fenol gibi toksik endüstri atılarının sulara karışması
  • Tankerler veya borularla taşınan petrolün kaza sonucu sulara karışması
  • İnorganik tuzlar, zirai mücadele ilaçları ve yapay organik kimyasal maddelerin sulara karışması
  • Radyoaktivitenin etkisi yani: Nükleer enerji santralleri, çeşitli nükleer denemeler, tıbbi içerikli üretimler ve çeşitli endüstri tipi üretimleri, radyoaktif maddeye sahip hayvansal ürünler (et, balık, süt, vb) ve bitkiler, bu zararlı maddeyi besin zinciri ile insanlara ve diğer canlılara taşır Böylece bağışıklık mekanizmasını felce uğratmak ve kansere neden olmak gibi sorunlara yol açar
Önemli Not: Atmosferdeki ve topraktaki kirletici maddeler asırlar sonra da olsa eninde sonunda suya geçerler
Çevre Kirliliğinin İnsan Üzerindeki Etkileri:
  • Hava kirliliğinde en çok açığa çıkan gazlardan biri olan sülfürdioksit, solunum yolu problemlerine yol açıyor; üstelik akciğer dokusunu da zedeliyor Monoksit, sinir sisteminin çalışmasını etkiliyor Kurşun ise çocuklarda beyin zararlarına yol açıyor Yine bol miktarda bulunan nitrojendioksit, nefes almayı güçleştirirken astıma da neden oluyor
  • Sulara karışan bakteri, virüs ve çeşitli kimyasal yapılar insan vücuduna girerek her çeşit hastalığa yol açabilmektedir
  • Radyasyonun insan vücudunu etkilemesiyle bağışıklık mekanizması felce uğrar ve insan vücudunda kanserli hücrelerin oluşumu ve yayılımı gözlenir
Teknolojinin Zararları:

Teknoloji ürünlerinin neredeyse tamamı elektrikle çalışmaktadır Elektrikle çalışan her alet bir elektromanyetik alan oluşturur İnsan beyninin de kendine ait bir elektromanyetik alanı vardır Çünkü sinirler nöronlar aracılığıyla elektriksel uyarıları beynin çeşitli yerlerine ulaştırarak çalışırlar Bu nedenle günlük hayatta kullandığımız her elektrikli cihaz mutlaka bizi olumsuz etkilerler Örneğin cep telefonu ile bize en az zarar verecek şekildeki konuşma süresi doktorlarca günlük azami 5dk olarak açıklanmıştır Tabiki bu 5dk süresince telefonun yaydığı elektromanyetik dalga miktarı maksimum seviyesine çıkar ve insanın beyin ısısının artmasına neden olur Beyindeki bu manyetik düzensizlik, uzun vadede beyin hücrelerinin ölmesine ve özellikle kulaktaki birtakım organların görevini yitirmesine yol açmaktadır Bu da duyu kaybı ve denge bozuklukları gibi etkilere neden olabilmektedir
Elektromanyetik alan konusunda en çarpıcı ve tehlikeli örnek olarak cep telefonunu verdik Fakat günlük yaşamımızda kullandığımız bluetooth cihazlar, kablosuz ürünler(modemler, fareler, klavyeler, oyun kumandaları vs), televizyonlar, crt ve lcd monitörler gibi birçok alet oluşturdukları manyetik alan miktarlarına göre insan vücudunu ve kimyasını olumsuz etkilemektedir
Benzer şekilde yüksek gerilim hatları yakınındaki evlerde yaşayan çocuklarda Amerikan Bilimler Akademisi tarafından yapılan incelemeye göre lösemi görülme riskinin diğerlerine göre 15 katı fazla olduğu tespit edilmiştir Yapılan epidemiyolojik çalışmalar yüksek gerilim hatları ve elektrikli aletlerin kanser riskini artırdığını göstermektedir 0-300 Hz frekanslı alanlardan iletkenlik özellikleri nedeniyle en çok etkilenen dokular beyin sıvısı ve kan, ikincil derecede etkilenen dokular ise göz, göz sıvısı, troid, kas, gastrointestinal sistem, prostat ve testis dokuları olarak açıklanmıştır Yani gün içinde teknolojiden yararlandığımız ölçüde giderek artan oranlarda zarar görmekteyiz
Baz istasyonlarına veya büyük çanak antenlere yakın yerler de manyetik kirlenmenin fazla olduğu bölgelerdir
Bu nedenle teknolojiyi mümkün olduğunca ve sadece olmazsa olmaz önemdeki ihtiyaçlarımız için kullanıp, özellikle cep telefonu görüşmelerimizi kısa tutmaya ve cihazı mümkün olduğunca vücudumuzdan uzakta bulundurmaya özen gösterelim

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.