Hayko26'dan 5 Ağustos Haberleri

46 general ve amiralin görev süreleri 1 yıl uzatıldı
ANKARA (İHA) - 30 Ağustos 2008 tarihinden geçerli olmak üzere 46 general ve amiralin görev süreleri bir yıl uzatıldı

Görev süresi 1 yıl uzatılan general ve amiraller şunlar:

"Kara Kuvvetleri Komutanlığı

Korgeneraller: Korgeneral Hasan Memişoğlu, Korgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler, Korgeneral Selahattin Uğurlu
Tümgeneraller: Tümgeneral Adem Huduti, Tümgeneral Mehmet Taş, Tümgeneral Uğur Uzal, Tümgeneral Tuncay Çakan, Tümgeneral Necmettin Baykul
Tuğgeneraller: Tuğgeneral Sezai Bostancı, Tuğgeneral Hüseyin Şentürk, Tuğgeneral Aydın Semerci,
Tuğgeneral Fikret Salih Tolungüç, Tuğgeneral Muharrem Yavaş, Tuğgeneral Bahadır Uçkan, Tuğgeneral Uğur Tarık Özkut, Tuğgeneral Birol Erdem, Tuğgeneral Mehmet Tevfik Bedük, Tuğgeneral Ahmet Kemal Emren, Tuğgeneral Ünal Akbulut, Tuğgeneral İzzet Ocak, Tuğgeneral Atakan Altıparmak, Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, Tuğgeneral Şahin Tarlan, Tuğgeneral Orhan Köprü
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
Koramiral: Koramiral Şevki Erdal Bucak
Tümamiral: Tümamiral Recep Bülent Bostanoğlu
Tuğamiraller: Tuğamiral Deniz Dağlılar, Tuğamiral Doğan Bozkurt, Tuğamiral Hasan Uşaklıoğlu, Tuğamiral Ahmet Serdar Akınsel
Hava Kuvvetleri Komutanlığı
Korgeneral: Korgeneral Bilgin Balanlı
Tümgeneraller: Tümgeneral Osman Yıldırım, Tümgeneral Akın Öztürk, Tümgeneral Şirin Ünal
Tuğgeneraller: Tuğgeneral Ahmet Bertan Nogaylaroğlu, Tuğgeneral Muzaffer Ok, Tuğgeneral Mehmet Yılmaz Erdoğan, Tuğgeneral Osman Kapani Aktaş
Jandarma Genel Komutanlığı
Tümgeneral: Tümgeneral Mehmet Tayfun Yıldız
Tuğgeneraller: Tuğgeneral Mustafa İhsan Batı, Tuğgeneral Osman Baykurt, Tuğgeneral Faik Canbolat,
Tuğgeneral Selahattin Yıldırım
Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığı
Tuğgeneraller: Tuğgeneral Harun Tatar, Tuğgeneral Ersoy Işık
Tuğamiral: Tuğamiral Cemil Turgut Tufan

Antalya'daki yangın 5gününde
Antalya tarihinin en büyük yangını beşinci gününe girdi Manavgat ve Serik ilçelerinin köylerinde 5 gündür etkili olan orman yangınında, karadan müdahale gece sabaha kadar sürdü

ANTALYA'DAKİ ORMAN YANGININDA UÇ NOKTAYA ULAŞILDI

Köylüler Arazözü Taşladı

TSK'nın 10 yılı şekillendi
ANKARA (ANKA) – Türk Silahlı Kuvvetleri'ni 2020'li yıllara taşıyacak olan komuta kademesi bugünden belli oldu Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, Orgeneral Yaşar Büyükanıt'tan Genelkurmay Başkanlığı'nı devralmasının ardından gözler sonraki yıllara çevrildi

Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki teamüllere uyulması durumunda, Orgeneral Başbuğ'dan da görevi Orgeneral Işık Koşaner, Org Koşaner'den de bu yıl 2 Ordu Komutanlığı'na getirilen Orgeneral Necdet Özel bayrağı devralacak Geçtiğimiz yıl orgeneralliğe terfi eden ve Ege Ordu Komutanlığı'na atanan, bu yıl ise 2 Ordu Komutanlığı'na getirilen Orgeneral Necdet Özel 2013 yılının bir numaralı Genelkurmay Başkanı adayı oldu Özel'e Genelkurmay Başkanlığı yolunun açılmasında kendisinden önce orgeneralliğe terfi eden 5 orgeneralin yaş durumları etkili oldu

Talat Aydemir'in darbe girişimi nedeniyle Kara Harp Okulu 1963 ve 1964 yıllarında mezun vermemesi etkisini 2000'li yıllarda gösterdi İki dönemin eksikliği, komutanların yaş haddi sorunuyla karşılaşmasıyla sonuçlandı Normal süresi 4 yıl olan Genelkurmay Başkanlığı görevinde Orgeneral Yaşar Büyükanıt iki yıl kalabildi Orgeneral Başbuğ da Orgeneral Büyükanıt gibi görevini iki yıl sürdürebilecek Orgeneral Işık Koşaner ise 3 yıl kalabilecek

-"İSTİKBALİ" YAŞ HADDİ BELİRLİYOR-

Kıdemli komutanların yaş haddine takılması, ardından gelenlerin önünün açılmasına ya da kapanmasına yol açıyor Bu nedenle yaş haddi konusu, müstakbel Genelkurmay Başkanlarının yanı sıra kuvvet komutanları ile diğer orgeneralleri de yakından ilgilendiriyor Orgeneral İsmail Koçman 1943, Orgeneral Ergin Saygun, Orgeneral Hasan Iğsız ve Orgeneral Avni Atila Işık ise 1946 doğumlular

-KORGENERAL ÖZEL İLE 4 YIL-

Orgeneral Koşaner 2008-2010 döneminde Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevinde bulunup Genelkurmay Başkanlığı'na atanacak 2010 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na Orgeneral Iğsız ya da Orgeneral Işık atanacak Ancak yaş haddi nedeniyle 2 yerine 1 yıl görevde kalabilecekler 2011'de Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanacak olan Orgeneral Özel, 2013'te Genelkurmay Başkanı olabilecek

Eğer Orgeneral Iğsız ya da Orgeneral Işık'ın yaş haddi sorunu olmasa, 2013'ün Genelkurmay Başkanı adayı bu yıl terfi bekleyen korgenerallerden biri olacaktı
1950 doğumlu olan Orgeneral Özel 4 yıl Genelkurmay Başkanlığı yapabilecek Orgeneral Özel ile birlikte komuta kademesinin "yaş haddi" sıkıntısı son bulacak

-DOĞAN GÜREŞ KIŞLASI -

Orgeneral Özel, 1995'te tuğgeneralliğe, 1999'da tümgeneralliğe, 2003'te korgeneralliğe ve geçtiğimiz yıl da orgeneralliğe hep birinci sırada terfi etti Özel'in tuğgeneral rütbesiyle Kahramanmaraş 172 Zırhlı Tugay Komutanlığı görevindeki son gününde dikkat çekici bir olay yaşanmıştı Tugay karargahının bulunduğu ''Orgeneral Doğan Güreş Kışlası''nın adı ''General M Hayri Tarhan Kışlası'' olarak değiştirilmişti Eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'in 28 Şubat sürecinde DYP'de siyaset yapması nedeniyle dönemin komutanları karargahın ismini değiştirmişlerdi

-BÜYÜKANIT İLE KOŞANER'İN ŞANSI-

TSK'da yaş hadleri hesaplanırken 30 Ağustos milat kabul ediliyor Yani bir komutan 30 Ağustos'tan sonra doğduysa, yaş haddi 1 yıl sonra doğmuş gibi hesaplanıyor Orgeneral Yaşar Büyükanıt 1 Eylül 1940 doğumlu olduğu için Genelkurmay Başkanı olabildi 2 gün önce doğmuş olsa Kara Kuvvetleri Komutanı dahi olamadan yaş haddinden emekliye ayrılacaktı

Orgeneral Koşaner de aynı gerekçeyle Genelkurmay Başkanlığı'nda 1 yıl kazanacak Orgeneral Koşaner'in doğum tarihi 5 Aralık 1945 Bu nedenle yaş haddi 1946 doğumluymuş gibi hesaplanacak

Rektör gelmeden istifa ettiler
BURSA (İHA) - Bursa'da, Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi başhekimi ve 6 yardımcısı görevlerinden istifa etti

Başhekim Kayıhan Pala ve yardımcıları Nevzat Kahveci, Cüneyt Özakın, Ayberk Kurt, Sinan Çavun, Güldal Güleç ve Nizamettin Kılıç, yeni rektör tayinini beklemeden görevlerinden istifa etti Başhekimlik toplantı salonunda yapılan açıklamada, istifa gerekçesinin rektörlük seçimleriyle alakalı olmadığı bildirildi Görevde bulundukları süre içerisinde neler yaptıklarını ve seçilecek olan yeni yönetime nelerin yapılması gerektiğini anlatan Pala, rektörülük seçimlerinde haksızlık yapıldığını ileri sürerek, "ıÜüRektör hocamızın bize verdiği görevi yerine getirdik ve onunla birlikte bayrağı devrediyoruz Melike Yurtkuran'nın rektör seçimlerinde en fazla oyu almasına rağmen Cumhurbaşkanı'na isminin gönderilmemesi bizi elbette üzmüştür Ancak bizim istifa gerekçemiz bunlarla alakası yoktur Rektör Mustafa hocamızın görevi bitti Biz de görevimizin burada bittiğine inanıyoruz Bundan sonra akademik alanlarımıza çekilip kendi işlerimizi yapacağız" şeklinde konuştu

Hastanenin uzun süredir uluslararası birleşik komisyon olarak bilinen "Join Commission International" tarafından akreditasyon belgesi almak için çalıştığını belirten Pala, geçen yıl 14 Aralık`ta bu belgeyi alıp, verilen görevi yerine getirdiklerini kaydetti Bu güne kadar yaptıkları çalışmaları anlatan Pala, "Hastanemizde çeşitli çalışmalar yaptık Yarım kalan çalışmalarımızın devam etmesi için yeni gelen yönetime görevlerimizi devredeceğiz Çıtanın yükseleceğinden eminiz Yaptığımız çalışmalar neticesinde hastanemize gelen hasta sayısı 2007 yılında 25-30 bin arasında iken bu sayı 2008 Temmuz ayı itibariyle 47 bin 66 oldu Yatan hasta sayısında ortalama yatış günlerinde bir düşüş söz konusu Temmuz ayında 2 bin 544 kişiyi ameliyat ettik Tüm verilen bu hizmetlerin bedeli 10 milyon 490 bin 154 YTL'dir Yatan hastalarımıza uygulanan ankette hastaların 947'si hastanemizden memnun olduğunu belirtmişlerdir" dedi

Ayda 10 milyon YTL'nin üzerinde cirosu olan ve ürettiği hizmeti güncel olarak faturalandırabilen bir kurum bıraktıklarını belirten Pala, yeni gelecek olan rektörün kendilerine teklif sunması halinde bunu olumsuz karşılayacaklarını söyledi

TSK'da yeni komuta kademesi belli oldu
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayının ardından Yüksek Askeri Şura kararları açıklandı Açıklanan kararlara göre Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeni komuta kademesi belirlendi Genelkurmay Başkanlığı'na Orgeneral İlker Başbuğ atandı Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na da Orgeneral Işık Koşaner getirildi

İşte yeni komuta kademesi

TSK'NIN 10 YILI ŞEKİLLENDİ

46 GENERAL VE AMİRALİN GÖREV SÜRELERİ UZATILDI

İlker Başbuğ kimdir?

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın 30 Ağustos 2008 itibariyle yaş haddinden emekliye ayrılacak olması nedeniyle Genelkurmay Başkanlığı'na Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ getirildi Orgeneral İlker Başbuğ, Türkiye Cumhuriyeti'nin 26 Genelkurmay Başkanı olacak Orgeneral Başbuğ, 4 yıl olan Genelkurmay Başkanlığı görevini yaş haddi nedeniyle 2 yıl yürütecek

Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Şura çalışmaları dışında yapılan atamalarla Orgeneral Başbuğ'dan boşalacak Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sebahattin Işık Koşaner atandı Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Koşaner'in yerine ise Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral Avni Atila Işık getirildi

Genelkurmay 2 Başkanı Orgeneral Ergin Saygun da emekliye ayrılan 1 Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Koçman'ın yerine atandı 2 Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız da Genelkurmay 2 Başkanı oldu Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Necdet Özel ise Iğsız'ın yerine 2 Ordu Komutanlığı'na getirildi Orgeneralliğe yükselen 4 Kolordu Komutanı Korgeneral Aslan Güner Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı'na atanırken Ege Ordusu Komutanı da Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hayri Kıvrıkoğlu olduDeniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu ise görevlerini birer yıl daha
sürdürecek

BU YIL İHRAÇ YOK

30 Ağustos tarihinden geçerli olmak üzere 32 general ve amiral bir üst rütbeye, 46 albay ise general ve amiralliğe yükseltildi 46 amiral ve generalin görev süreleri ise 1 yıl uzatıldı Bu yılki YAŞ'ta herhangi bir ihraç çıkmadı

Prof Dr Akdur: "Bunlar yaşatılamayan bebeklerdir"
ANKARA (ANKA) - Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof Dr Recep Akdur, Dr Zekai Tahir Burak Doğumevi'nde 15 günde 27 bebeğin hayatını kaybetmesinin hastane enfeksiyonu ya da ihmalden kaynaklanmadığını belirterek “Bunlar normal bebek değil Yaşatılmaya çalışılan bebekler Dünyanın diğer ülkelerinde de bu şekilde doğan bebekler çok zor yaşatılıyorlar Dolayısıyla bunlar ölen değil, yaşatılamayan bebeklerdir” dedi

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof Dr Recep Akdur, Dr Zekai Tahir Burak Kadın Doğumevi'nde 15 günde 27 bebeğin hayatını kaybetmesini ANKA'ya değerlendirdi Prof Dr Akdur, bebek ölümlerinin hastane enfeksiyonundan kaynaklandığını düşünmediğini ifade ederek “Böyle söylentiler var Hastane enfeksiyonu olması için belirli ölçülerinin olması gerekiyor Belli sayıda, belirli oranda ve belirli etkenle olması lazım Bu ölçülerin hiçbiri yok” dedi Prof Dr ölen bebeklerin hiçbirinin normal olmadığını belirterek “Bunlar yaşatılmaya çalışılan bebekler Dolayısıyla bebek ölümü demekten ziyade yaşatılmaya çalışılan bebek (prematüre) demek daha doğru” diye konuştu Prof Dr Akdur şunları söyledi:

“Yapılan açıklamalara göre, bin gramın altında olanlar var Dünyanın diğer ülkelerinde de bu şekilde doğan bebekler çok zor yaşatılıyor Dolayısıyla bunlar ölen değil, yaşatılamayan bebeklerdir”

-15 GÜNDE 27 SAYISI FAZLA DEĞİL-

Prof Dr Akdur, hastane yetkililerinin verdiği bilgiye göre, bir ay içinde prematüre kliniğine 504 bebek kabul edildiğini hatırlatarak “Bunlar böyle yüksek düzeyde bir bakım görmese, hepsi de ölüme aday bebeklerdir Bunlardan yüzde 91'den fazlası yaşatılmış ve kurtarılmıştır Geriye kalan yaklaşık yüzde 9 kadarı yaşatılamamıştır Konu kesinlikle bir ihmal ya da hastane enfeksiyonu biçiminde değildir” dedi

15 günde 27 sayısının fazla olduğu söylenemeyeceğini ifade eden Prof Dr Akdur, “Bu tarz tesadüfler bazen olur Bazı zamanlarda kayıpların fazlalaşması olabilir Olayı yıllık değerlendirmek lazım Aylık ya da yıllık olarak baktığımızda yüzde 9 oranı geçmiş yıllara göre, çok yüksek görülmemektedir” diye konuştu

Sağlık Bakanlığı bebek ölümlerini araştıracak
Sağlık Bakanlığı, Dr Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki bebek ölümlerinin araştırılması için inceleme heyeti oluşturdu

ProfDrAkdur: Bunlar yaşatılamayan bebekler

Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Dr Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki bebek ölümleri haberlerinin ardından, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın talimatı ile konunun her boyutuyla araştırılması için bir inceleme heyeti oluşturulduğu belirtildi Bilim heyetinde, üniversite ve eğitim araştırma hastanelerinden uzmanlar ile Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulundan bir müfettişin yer alacağı kaydedildi

Açıklamada, ''inceleme sonucunda varsa kusurlu olan ilgililer hakkında gerekli işlemlerin yapılacağı, konunun bütün detaylarının da kamuoyuyla paylaşılacağı'' bildirildi

Antalya ve Çanakkale'deki orman yangınları kontrol altında
Ankara - Antalya'nın Serik bölgesindeki orman yangınının ilerlemesi önceki gün akşam saatlerinden itibaren durduruldu Kumluca ve Manavgat bölgesindeki yangınlar kontrol altına alındı Çanakkale'nin Ayvacık
bölgesindeki yangının da ilerlemesi durdurularak büyük ölçüde kontrol altına alındı

Çevre ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü Yangın Harekat Merkezi, Antalya'nın Serik, Kumluca ve Manavgat bölgeleri ile Çanakkale Ayvacık'ta çıkan orman yangınlarına ilişkin yazılı açıklama yaptı Açıklamaya göre, Serik'te 31 Temmuz Perşembe günü çıkan yangının ilerlemesi dün akşam saatlerinden itibaren rüzgarın hafiflemesi ve nemin yükselmesiyle durduruldu, 4 tarafı çevrilerek büyük ölçüde kontrol
altına alındı Yangının etkili olduğu son nokta olan Kepez'de de saat 2330'da tehlike atlatıldı Bölgede söndürme çalışmaları devam ediyor

Kumluca bölgesinde 2 Ağustos Cumartesi günü saat 1600'da çıkan yangının genişlemesi durduruldu ve kontrol altına alındı Manavgat bölgesinde dün saat 1425'te çıkan yangının da ilerlemesi durdurularak saat 1730'da kontrol altına alındıÇanakkale'nin Ayvacık bölgesinde dün saat 1630'da çıkan yangının, akşam saatlerinde rüzgarın hafiflemesiyle ilerlemesi durdurularak, büyük ölçüde kontrol altına alındı

Güneş tutulması büyük depremi mi getirecek?
'Yunanistan'daki deprem fırtınası Türkiye'yi tehdit ediyor'

Ege Denizi'nde önceki gün 0029'den itibaren meydana gelen 17 deprem Yunanistan'da ve Türkiye'nin Ege kıyılarında paniğe yol açtı 45 saat içinde olan 17 depremin büyüklükleri ise Richter ölçeğine göre 53 ,le 29 arasında

Merkez üssü Ege Denizi olan depremler bir hasara yol açmadı Peki 1 Ağustos'taki güneş tutulmasının büyük bir deprem olma riskini artırır mı? Deprem uzmanları dünkü deprem fırtınasını yorumladı Prof Dr Ahmet Ercan Ege'deki depremlerin sürebileceğini söylerken "Gerginlik Yunanistan'da başladı ve Türkiye kıyılarına doğru gelişiyor Ege Denizi'nde irili ufaklı depremler olmaya devam edecektir Deprem İstanbul'da beklediğimiz Kuzey Anadolu Kırığı'nın Ege uzantısı üzerinde ama İstanbul'da deprem üretmesi söz konusu değil" dedi

Doç Dr Oğuz Gündoğdu ise, aktivitenin başladığını ve depremlerin şaşırtıcı olmadığını belirterek, "Daha büyük deprem olacak ama Yunanistan'ı tehdit ediyor" şeklinde konuştu

İnek-mısır kavgası cinayetle bitti
AYDIN (İHA) - Aydın'ın Çine ilçesine Kabataş Köyü'nde, ineklerin mısır tarlasına girmesi meselesinden dolayı iki köylü arasında çıkan kavgada bir kişi hayatını kaybetti Olayda 31 yaşındaki Hüsnü Altay'ın hayatını kaybetmesi Kabataş Köyü'nü yasa boğdu

Olay dün meydana geldi Edinilen bilgiye aynı köyde oturan HM (47) önceki gün mısır ekili bahçesine bir başkasının ineğinin girip zarar verdiğini görünce, ineklerin köylüsü Hüsnü Altay'a ait olduğunu iddia ederek Altay'la kavga etti Hüsnü Altay, ineklerin kendisine ait olmadığını ancak zararı da ödemeye razı olduğu bildirildi Olaydan bir gün sonra HM ile Hüsnü Altay arasında aynı meseleden yine tartışma çıktı Görgü şahitlerinin ifadesine göre bahçesinden traktörü ile slaj getirmekte olan Hüsnü Altay ile karşılaşan HM arasında yine tartışma çıktı

HM bıçakla köylüsü Hüsnü Altay'ı göğsünden bıçaklayarak yaraladı Yaralı halde bir müddet HM ile kavga eden Hüsnü Altay daha sonra olduğu yerde baygınlık geçirerek yere yığıldı Köylüleri tarafından hastaneye kaldırılmak istenen Altay yolda hayatını kaybetti Kavga esnasında yaralanan HM ise gözaltına alındı Olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi

İki defa kalbi duran genç hayata döndürüldü
ORDU (İHA) - Ordu'da geçirdiği kalp krizi sonucu yaşama şansı yüzde 1 olan hasta, 13 kişilik ameliyat ekibinin olağanüstü çabası sonucu yaşama döndü

Perşembe ilçesi Medreseönü beldesi Okçulu köyündeki evlerinde uyuyan Çağlayan Deniz (30), gece saat 0200 sıralarında göğsünde bir ağrı olduğunu belirterek ailesini uyandırdı Ağrının şiddetlenmesi üzerine kalp krizi geçirdiği anlaşılan genci ailesi Fatsa Devlet Hastanesi'ne getirdi Burada bir anda kalbi duran genç hasta elektroşok ve masaj tedavisi yapılarak hayata döndürüldü Ambulansla acilen Ordu Devlet Hastanesi'ne sevk edilen Çağlayan Deniz'in kalbi burada da ikinci kez durdu Yapılan elektroşok ve masaj tedavisinin ardından yeniden hayata döndürülen gencin şuuru kapandı Solunum cihazına bağlanan gencin yapılan teşhisinde kalbini besleyen bir damarında tıkalı olduğu, kalp krizinin devam edeceği ve hastanın yaşama şansının ancak yüzde bir olduğu belirlendi

13 KİŞİLİK EKİBİN OLAĞANÜSTÜ ÇABASI

Dakikaların sınırlı, hastanın yaşama şansının çok kısıtlı olduğu bir ortamda ameliyata karar kılındı Ordu Devlet Hastanesi'nde üç ay önce İstanbul Medical Park Hastanesi ile yapılan işbirliği ile kalp ameliyatlarını başlatan ProfDr İsmet Dindar başkanlığında 13 kişilik ekip bütün riskleri alarak gece yarısı ameliyata girdi Kalp Damar Hastalıkları Uzmanı OprDr Kemal Uzun'un gerçekleştirdiği 3 saat süren ameliyat sonunda Çağlayan Deniz yaşama döndürüldü Kalbi besleyen damarların yeniden açılmasıyla hayata tutunan Deniz, yoğun bakım servisinde narkozun etkisinden kurtulup gözlerini açtığında yaşadığına inanamadı

Ameliyatı gerçekleştiren Kalp Damar Hastalıkları Uzmanı OprDr Kemal Uzun, hastanın geldiğinde şuurunun kapalı, kurtulma şansının ise ancak yüzde 1-2 dolayında olduğunu söyledi Kalbi besleyen bir damarın tıkalı olduğunu belirledikten sonra anjiyo, masaj, elektroşok gibi tedavilerin çare olmadığını görmeleri üzerine ameliyata karar kıldıklarını belirten OprDr Uzun, "Büyük bir risk aldık ama gerçekten başarılı bir ameliyat oldu Hastamıza yaşama şansı kazandırdığımız için mutluyuz" dedi

YAŞADIĞINA İNANAMADI

Kalp krizi geçirdikten sonra Fatsa ve Ordu devlet hastanelerine getirildiğini hiç hatırlamadığını belirten Çağlayan Deniz ise gözlerini açtığında yaşadığına inanamadığını söyledi Kalp krizi geçirdiği günün akşamında nişanı olduğunu belirten Çağlayan Deniz, şöyle konuştu: "Kalp krizi geçirdiğim gün nişanım olacaktı Nişan hazırlıklarının planladığımız bir sohbetten sonra yattım Gece 0200 sıralarında göğüs kafesimde bir ağrı başladı Sabah saat 0500'e kadar geçer diye bekledim ama geçmedi Kız kardeşim ve enişteme haber verdim Ondan sonra hiçbir şey hatırlamıyorum Nasıl hastaneye gittim ve ne durumda ameliyata alındım hiçbir şey hatırlamıyorum Yaşadığıma da inanamıyorum" dedi Çok sigara içtiği için kalp krizini sigaranın tetiklediğini düşündüğünü belirten Çağlayan Deniz, herkese çağrı yaparak "Sigara içmeyin, benim durumumu görüyorsunuz" diye konuştu

Anne Fatma Deniz ise oğlunu yaşama döndüren doktor ve hemşirelere teşekkür ederek, "Sabahtan beri hiçbir şey yemedim ama açlıkta hissetmiyorum Oğlumun yaşadığını, gözlerini açtığını görünce bütün her şeyi unutuyorum, bu mutluluk bana yetiyor" ifadelerini kullandı

Hastaneye giden genç 8 gündür kayıp
MERSİN (İHA) - Mersin'in Silifke ilçesine bağlı Demircili köyünde yaşayan Durna ailesi, 8 gündür haber alamadıkları 19 yaşlarındaki oğullarını arıyor

Ahmet Durna'nın babası Adem Durna (45), oğullarının 8 gün önce muayene olmak için Silifke Devlet Hastanesi'ne gideceğini söyleyerek evden çıktığını ve bir daha da dönmediğini belirtti Polis ve jandarmaya başvurduklarını ve tüm tanıdıklarına haber verdiklerini belirten Durna, "Her yerde oğlumu arıyorum Oğlumu gören ya da yerini bilenler polise haber versin" dedi Durna ayrıca, 0538 6533422 ile 0535 6697639 nolu telefon numaralarına bilgi verilmesini istedi

Bin 400 yıllık şifa kaynağı
TOKAT (İHA) - Bin 400 yıllık şifa kaynağı dünyaca ünlü "Niksar Ayvaz Suyu", böbrek rahatsızlığı ve safra kesesi rahatsızlığı olan hastalara tavsiye ediliyor

Tokat'ın Niksar ilçesinin güneydoğusunda kente iki kilometre uzaklıkta Ayvaz mevkiinde çıkan Ayvaz Suyu'na ünlü seyyah Evliya Celebi de tanık olmuş ve seyahatnamesinde şöyle bahsetmiştir: "Şehrin kıble tarafı dışında haylice mesafede güzel ve küçük bir ılıca var Suyu çok faydalıdır, gayet güzel ve lezzetlidir, çevresinde meşhur ve güzel bir ılıcadır"

Bilinen kaynaklar, suyun varlığının 14 asırlık olduğunu gösterirken, ancak yeni tarihi kalıntılar suyun geçmişinin daha da eski olduğu gerçeğini ortaya koyuyor Cam şişeleme fabrikasının arkasında bulunan tarihi mozaiklerin suyun aslında 2 bin yıldan daha fazla bir süre varlığının devam ettiği gerçeğini yansıtıyor Ayvaz Suyu ise ismini eski adıyla ayazma olarak bilinen meskun mahalden aldığı iddia ediliyor Ayazmalar, Hıristiyanlık dünyasında Ortodokslarca şifa verdiği kabul edilen ve bu nedenle kutsal sayılmış ya da sonradan kutsanan su kaynakları üzerine inşa edilmiş binalar olarak biliniyor Burada bulunan mozaiklerle Niksar Ayvaz Suyu'nun doğrusal bir bağı olduğunu ifade eden Jeoloji Mühendisi Hüseyin Şahin, Niksar Ayvaz Suyu'nun kutsallığının yanı sıra bilimin uzağında bir zamanda ve yaşamda insanların deneme yanılma yoluyla suyu şifa niyetiyle kullanıyor olmasının manidar olduğunu bildirdi Dünyanın en önemli ve kaliteli su kaynağı sözü hiçte şaşırtıcı ve abartılı olmadığını ifade eden Şahin, şöyle konuştu: "Dünyada ender sular incelendiğinde, volkanik kökenli kayalardan beslenen tüm sular ender ve kıymetli kabul edilmektedir Niksar Ayvaz Suyu'nun beslenme havzası o kadar büyük ve geniş volkanik alanlardır ki, ender su olarak kabul edilmesi içten bile değil Bu beslenme havzasının ise Türkiye'nin en fazla yağış alan bölgesinde olması ise ayrıca önemlidir"

Şahin, Niksar Ayvaz Suyu'nun yıllardır uzman doktorlar tarafından böbrek rahatsızlığı ve safra kesesi rahatsızlığı olan hastalara tavsiye edildiğini söyledi
Niksar Ayvaz Suyu'nun ayrıca Türkiye'de şişelenen ve ekonomik olarak değerlendirilen ilk su olma özelliği taşıdığını belirten Şahin, sözlerine şöyle devam etti: "İnsanların suya para vermeyi zül kabul ettiği bir dönemde piyasaya giren Niksar Ayvaz Suyu, hijyenik şartlardan şişelenen su olmaktan ziyade, insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı şifa niyetiyle alıcı buluyordu İngiltere Kraliyet Ailesi ve Arap şeyhleri ise suyun yaşamlarına kattığı sağlık nedeniyle kullanıyordu İnsanların suyu almaları ile ilgili kriterleri değişse de, Niksar Ayvaz Suyu'nu farklı kılan karakteristik özellikleri hiç değişmedi

Kazadan canlı kurtulan Çatlı öldürüldü mü?
Ergenekon iddianamesinin açıklanmasının ardından örgütle ilgili bildiklerini anlatmak isteyen bir kişi savcı tarafından 'gizli tanık' statüsüne alındı Tanık, Abdullah Çatlı'nın Susurluk'taki kazada araçtan sağ çıktığını ancak orada bulunan bir ekip tarafından öldürüldüğünü iddia etti

Yeni Şafak Gazetesi'nin haberine göre, Ergenekon iddianamesinin kamuoyuna açıklanmasından sonra 'gizli tanık' olmak isteyen bir kişi soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'e şok bilgiler verdi Tanık verdiği ifadede Abdullah Çatlı ve sevgilisi Gonca Us'un Susurluk'taki meşhur kazada ölmediğini, orada bulunan bir ekip tarafından öldürüldüklerini iddia etti Ergenekon iddianamesinin oluşmasına önemli ölçüde katkı sağlayan 'Dilovası' ve 'İsmet' gibi kodlu gizli tanıklara bir 'gizli tanık' daha eklendi

Ayvacık'ta orman yangını devam ediyor
ÇANAKKALE (İHA) - Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Baharlar köyü yakınlarındaki Kazdağları'nın eteklerinde dün akşam çıkan orman yangını devam ediyor Hava ve karadan yapılan çalışmalarla yangının kontrol altına alınmasına çalışılıyor

Yetkililer, Ayvacık ilçesine bağlı Baharlar köyü yakınlarında bilinmeyen bir sebepten dolayı çıkan orman yangınının rüzgarın etkisiyle büyüdüğünü açıkladı Yangın söndürme çalışmalarına havadan 5 uçak ve 3 helikopter, karadan da il merkezi ve ilçelerin yanı sıra civar il ve ilçelerden çok sayıda arazöz ile itfaiye ekibi katılırken, bölgedeki çalışmalar aralıksız devam ediyor Bu arada yangının bölgedeki köyleri tehdit etmediğini belirten yetkililer, Yenioba ve Kırca köylerinde de bir sıkıntı kalmadığını ifade etti Yanan alanla ilgili bir açıklama yapmaktan kaçınan yetkililer, bölgede yapılacak incelemenin ardından kesin sonuca varılacağını açıkladı Bu arada bazı orman çalışanları bölgede yaklaşık 150-200 hektarlık alanın yandığını iddia etti