Konya Genel Tanitimi |
11-04-2012 | #31 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Konya Genel TanitimiCihanbeyli / Konya Cihanbeyli'nin ilk adı Esbikeşan'dır Daha sonraları "İnevi" adını almış ve uzun yıllar İnevi adını taşımıştır Esbikeşan İlçesi ilçelikten bucaklığa, bucaklıktan ilçeliğe çok kez yer değiştirmiştir Böğrüdelik Köyüne Cambegli Aşireti yerleşir Böğrüdelik 1928 yılında ilçe merkezi olur Cihanbeyli de "Mürseli Efendi" Nahiyesi adını alarak bu ilçeye bağlanır 1929 yılında Böğrüdelik'ten ilçelik kaldırılır, Mürseli Efendi Bucağı ilçe olur Böğrüdelik'te bulunan Cambeyli Aşiretinin adına uygun olarak Mürseli Efendi adı Cihanbeyli'ye dönüştürülür Yeni kurulan ilçeye Kulu Köyü, Altınekin ve Yeniceoba Bucakları bağlanır Daha sonra 1954 yılında Kulu, 1987 yılında da Altınekin ilçe merkezi durumuna getirilerek Cihanbeyli'den ayrılmışlardır Cihanbeyli, İç Anadolu Bölgesinin orta kısımlarına düşer Bağlı olduğu Konya İlinin 100 km kuzeyinde, Tuz Gölünün batısındadır Cihanbeyli kuzeye doğru uzanan Konya Ovasının devamı gibidir İlçenin bulunduğu kesimler geniş yayla özelliği gösterir Ova-yayla özellikleri Ankara'ya doğru Kulu İlçesi komşusunu da alarak sürer Ovaların deniz yüzeyinden yüksekliği genellikle 950 ile 1000 metre arasındadır Yayla kısımlarının deniz seviyesinden yükseklikleri 1000 metreyi aşar Önemli tepesi, güneyde bulunan Bozdağ'dır Yüksekliği 1150 m'yi bulur Cihanbeyli'nin doğusunda Tuz gölü ve Aksaray İli, batısında Sarayönü ve Yunak İlçeleri, güneyinde Altınekin İlçesi, kuzeyinde Kulu İlçesi ile Haymana İlçeleri vardır Yörenin tek akarsuyu İnsuyu Çayıdır Tersishan (Tersakan), Süt Gölü, Acı Göl ve Adil Göl, başlıca gölleridir |
Konya Genel Tanitimi |
11-04-2012 | #32 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Konya Genel TanitimiMeke Gölü / Konya Konya'nın Karapınar ilçesi Türkiye'nin tahıl ambarı olarak biliniyor Ama aslında burada Türkiye'nin en ilginç jeolojik oluşumlarından biri var: Meke Gölü ve çevresi Meke krater gölü, Konya'ya 101, Karapınar ilçe merkezine 8 kilometre uzaklıkta Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 1989 yılında birinci derecede doğal sit alanı ilan ettiği alanda içiçe iki krater gölü bulunuyor Bölge ilginç coğrafi oluşumlarıyla Sakarmeke, Çamurcun, Yeşilbaş, Angıt, Kızılbacak, Uzunbacak, Kızkuşu, Kuyruksallayan, Kuyrukkakan ve Delicedoğan gibi kuş türlerine ev sahipliği yapıyor Zamanla o da suyla dolarak ikinci bir göle dönüşmüş Deniz seviyesinden 981 metre yükseklikteki Meke Gölü'nün ortasında bulunan ve su seviyesinden 50 metre yükseklikteki volkan konisinde bulunan ikinci göl 25 metre derinlikte Adayı oluşturan volkanik kütlenin yapısı, en şiddetli yağmurları bile hemen emecek yapıda Volkanik patlamaların yarattığı garip tepeler, göller ve çukurlarla kaplı bu ilginç yeryüzü parçasını mutlaka görmelisiniz Bölgede gölün harika manzarasından başka İvriz'i de ziyaret edebilirsiniz Tuvana kralı Varpulovas tarafından MÖ 8 yüzyılda yaptırılan geç Hitit dönemine ait kabartmayı mutlaka ziyaret edin Burası aynı zamanda kiraz, fındık ve üzümüyle de ünlü bir bölge |
Konya Genel Tanitimi |
11-04-2012 | #33 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Konya Genel TanitimiHadim / Konya Daha çok Akdeniz iklimi hakim Gezmek için en uygun zaman ilkbahar ve yaz ayları Görülmeli Astra antik şehri ve Yerköprü Şelalesi görülmeli Astra Astra antik kenti Hadim´e yaklaşık 8 km uzaklıkta bulunuyor Basilika, Zeus Tapınağı, Odeon ve taş ocakları en önemli görülecekler arasında bulunuyor Yerköprü Şelalesi Yerköprü şelalesinin deri ve böbrek hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor Hadim´e yaklaşık km uzaklıktaki 9 kilometresindeki Bademli´de bulunmakta Etkinlikler Hadimi Hazretleri´ni Anma Günü: 4-12 Eylül Hadim Bağbozumu Şenlikleri: 18-20 Eylül |
Konya Genel Tanitimi |
11-04-2012 | #34 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Konya Genel TanitimiKızören Obruğu - Obruk Gölü Ve Bizans Dönemi Taşları İle Yapılan Han | Konya'ya 75 km Uzakta, Konya Aksaray Karayolu Üzerinde Kızören Beldesi'nden Beş km İçeride Kızören Obruğu da denilen Obruk Gölü ve hanı Konya'ya 75 kilometre uzakta, Konya Aksaray Karayolu üzerinde Kızören Beldesi'nden beş kilometre kadar içeride bulunuyor Bölgeye ilk yerleşim 13 yy'da başlamış Duvarlarında Bizans dönemi taşları kullanılan hanın yapılışının bu yıllarda olduğu, taşların çevredeki eski yerleşim yerlerinden sökülerek getirildiği tahmin ediliyor Bölgeye adını veren Obruk Gölü, günün her saatinde rengi değişen, 145 metre derinliğinde, Konya-Kapadokya arasında yolculuk edenlerin mutlaka görmesi gereken bir doğa güzelliğine sahip Obruk Hanı Obruk Gölü Çok ilginç oluşumlardır obruklar Yeraltı suları yerin kireçli katmanlarını zamanla eritir ve büyük yeraltı boşlukları oluşur Bu boşluklar bir gün aniden çöker ve böyle muhteşem görüntüler ortaya çıkar Bölgede oturan insanlar tarlalarını eker, biçer ama hiç belli olmaz bir gün bir bakarlar ki tarlalarının yerinde devasa bir çukur var Obruk : Baca veya kuyu şeklinde, keskin köşeli, derin çukurluklara obruk denir Derinliği 250-300 m'yi bulabilen obrukların bazılarının tabanında göl bulunur Türkiye'de İç Anadolu'nun güneyinde ve Toroslar'da yaygın olarak obruklar görülür İçel'deki Cennet-Cehennem mağaraları ve Konya'daki Kızören obruğu ülkemizdeki en güzel örneklerdir Gölün tamamını gösteren bir resim : Yöredeki Obruk ve Cihanbeyli Platoları ortalama 1000 m Yükseltiye sahip geniş düzlüklerden oluşurlar Tuz gölünün batısında Cihanbeyli platosu, güneyinde ise Obruk platosu yer alır Obruk platosu üzerinde kireç taşı tabakaları üzerinde gelişmiş karstik şekillerden olan obruklara rastlandığından bu isim verilmiştir Bunların en büyüğü Kızören obruğudur Konya'nın kuzeydoğusunda yer alan bu obruk kireç taşlarının çözülmesi ile oluşmuş yaklaşık 300 m Çapında 145 m Derinliğindedir Obruk içerisine suların dolması ile aynı ismi alan bir de göl oluşmuştur Göl tabanından fazla suları boşalttığından suları tatlıdır Obruk platosu yörenin en çukur yeri olan Tu Gölü ile Konya ve Ereğli ovalarını birbirinden ayıran bir eşik görünümündedir İlin kuzeyini kaplayan Cihanbeyli Platosu genel olarak kireçtaşı tabakaları ile kaplıdır Bu plato akarsular tarafından az parçalanmış dalgalı bir yüzeye sahiptir Zengin bozkırlarla kaplı olan bu platolar, il hayvancılığı ve tarımı açısından önemlidir OBRUK YAYLASI - KONYA Bozkırın sapsarı yüzünde ışıldayan derin göller toprağı yaran bir göz gibi açılmış devasal çukurlar Obruk Yaylasının mucizeleri ve onların yanı başında sürüleriyle yaylanın göçebeleri Konya kapalı Havzasının bu en ıssız ve unutulmuş parçası, dünyada eşi benzeri olmayan doğal oluşanları ve nadir canlı türlerini barındırıyor Obruk Yaylasında içinde su bulunan üç obruktan biri Kızören, adını 4 km ötesindeki Kızören kasabasından alıyor Uzun ekseni 180 metre , kısa ekseni 150 metreyi bulan Kızörende su tatlı ve içilebiliyor Obruk Yaylasında sulu obruklardan daha fazla kuru obruk var Dikkat çeken önemli kuru obruklardan biri de Meyil obruğu ile Çıralı Obruğu arasında olan Akobruktur Bölgedeki büyük obrukların bazılarının yanında oluşmuş küçük obruklara da rastlanır, adeta büyük obrukların uydusu gibidir bu küçük obruklar Dikmen Yaylası, obrukların yoğunlaştığı bölgede bulunur Yazları hayvancılık yapan Karapınar köylüleri buraya yaylaya çıkar Obruktaki en büyük yayla yerleşimi olan Dikmende 50 hane vardır Osmanlı döneminde önemli bir merkez olan Obruk Köyünde, yıkıntıları bile göz alıcı olan Obruk hanı zamana meydan okur Köylülerin deniz dediği Meyil Gölü, obruk göllerinin en büyüğüdür Meyil Yaylasındaki bu gölde diğer obruk gölleri gibi mevsimden mevsime renk değiştirir Mayıs ayında koyu lacivert olan göl, Temmuzda yeşile döner Obruk yaylası, dünyadaki en özel ve benzersiz doğa harikalarını, ona adını veren obrukları saklar Hangisi olursa olsun bir obruğun kıyısına vardığınızda gözleriniz kamaşır Sanki obruk, bozkırın sapsarı yüzündeki denizdir, mavi bir gözdür BONCUK MAVİSİ GÖL Obruk Han'ının, bir zamanların gözde yapılarından biri olduğu, ayakta kalan bir kaç duvara bakılınca bile anlaşılıyordu Taşların üstündeki yazılar ve put işaretleri, hanın yapılması için büyükçe bir kilisenin feda edildiğini belli ediyordu Hanın arka kapısından çıkınca, olduğum yerde adeta donup kaldım 4-5 metre aşağıdaki düzlükte, bembeyaz kalker taşlarının ortasında, yusyuvarlak, boncuk mavisi bir obruk gölü duruyordu Renkler öylesine büyüleyiciydi ki, aynı noktadan neredeyse bir makara film çektim Yol üstündeki bir çok tarihi mekánda olduğu gibi, burada da herhangi bir açıklama yoktu Hanı kim, hangi tarihte yapmıştı, gölün oluşumu nasıl gerçekleşmişti? Dönüşte de sordum soruşturdum, hiçbir bilgiye rastlayamadım |
|