Kovulmuş Şeytanın Şerrinden |
10-28-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kovulmuş Şeytanın ŞerrindenEûzubillâhimineşşeytânirracîym “Kovulmuş olan şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım” Tek sığınılacak yer tabii ki Allah’tır, fakat burada önemli olan sığınmada dikkat edilecek hususlar vardır Sana sığınıyorum Allah’ım dedikten sonra statik duruma geçip her oluşumu Allah’tan beklemekle, sığınma fiiliyatı tamamlanmış oluyor mu? Bu soruyu, Kur’an-ı Kerim‘ de sıkça dile getirilen aklınızı kullanın ayetlerine uygun olarak düşünüp, sonuca varmak gerekmez mi? İslamiyet; mümin kula aklını kullanmasını emreden bir din, her zorluğun karşısında Allah’a sığınmak, mümin kulun kendisine kullanması için emredilmiş bir haktır ve en önemlisi Allah’ın rahmetidir, bu hakkı kullanırken kulunda yapması uygulaması gereken amelleri vardır Yaşadığı her an Allah’a muhtaç olan insan, belirli zamanlarda hatadan kaçınmak üzere Yaradanına sığınıyor, diğer zamanlarda ihtiyaç hissetmiyor olabilir mi? Nefsi yaşam içinde olduğunda yani masivaya takıldığında, gönül ile olan iletişim kesintisinden dolayı, kendine güven ve kibri onu Hakk’ı unutturmaktadır Nefs ile kibir birbirinden ayrılmayan yapışık kardeşlerdir, aynı düzlemde hareket kabiliyetine sahip birbirlerini tamamlayıcı özellikleri vardır Sığınmadaki özellik, kulun muhtaç olduğunun bilincinde olmasından kaynaklanan idrakli bir talepdir, tevazu sonucu oluşan bu davranış her daim yapılması gereken emirler listesinde yer almaktadır Sığınma talebi; düşünüldüğü zaman aslında nefs ve kibirden uzak kalmaktır, gönül ile iletişimi sağlayıp Hakk’ın rızasını kazanmak amaçtır Allah (cc) kendisine ihlaslı olarak sığınan her kulundan rahmetini esirgemiyor, bunu Er-Rahim sıfatının tecellisinden biliyoruz İhlaslı olarak Allah’a sığınmak; biz kullara verilen sınavlardan kaçmakla olmaz, o sınavlardan, Kur’an-ı Kerim’den alınan Hakk ilmiyle başarılı olarak çıkmayı talep etmek ile olur ”Ve söyle niyaz et: Rabbim! Gireceğim yere dürüstlükle girmemi sağla; çıkacağım yerden de dürüstlükle çıkmamı sağla Bana tarafından, hakkıyla yardım edici bir kuvvet ver” Ayette verlidiği gibi, ”hakkıyla yardım edici kuvvet ver” talebi el kol bağlı, her oluşumu Allah’tan beklemek değildir, benim bu yolda talebim; Allah’ım sana ulaşmaktır, benim yolumun üzerine çıkacak olan engeller ile uğraşmak ve onları aşabilme gücünü talep ediyorum demektir, Allah’ım her daim bizi izlediğini biliyoruz, beşer yönümüzden dolayı hataya açığız, bu açığımızı kapatmamıza yardım etmeni talep ediyorum demektir İnsanın; ihlas içindeki bu talebi gönülde Hakk ile vuslatıdır Bu buluşmadan rahatsızlık duyan iblis’tir İblis kendisine mühlet verilenlerdendir Kula verilen mühlet dünya yaşamı ile sınırlandırılmıştır Sınırlı olan dünya yaşamında kulun yapması gereken seçim, nefs ve kibri kullanarak iblise hizmet etmek mi? Yoksa! Bizleri Yaratan gerçek sevginin, hoşgörüsüne sığınarak bu güne kadar yaptığımız hatalardan, El-Afüv sıfatına sığınarak sayılı olan dünya yaşamında Allah’ın rızasını kazanarak, Allah’a hizmet etmek mi? “12 Allah buyurdu: Ben sana emretmişken seni secde etmekten alıkoyan nedir? (İblis): Ben ondan daha üstünüm Çünkü beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi 13 Allah: Öyle ise, "İn oradan!" Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir Çık! Çünkü sen aşağılıklardansın! Buyurdu 14 İblis: Bana, (insanların) tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver, dedi 15 Allah: Haydi, sen mühlet verilenlerdensin, buyurdu 16 İblis dedi ki: Öyle ise beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım 17 "Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulamayacaksın!" dedi 18 Allah buyurdu: Haydi, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık! Andolsun ki, onlardan kim sana uyarsa, sizin hepinizi cehenneme dolduracağım! “ Yukarıda ki ayetlerde açıklandığı gibi nefsin ve kibrin kimden geldiği gayet açık olarak belirtilmiştir ALLAH YÂR VE YARDIMCIMIZ OLSUN! |
|