Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Doğu Anadolu Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgi, erzurum, hakkında

Erzurum Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzurum Hakkında Bilgi



Erzurum Çeşmeleri


Erzurum çeşmelerinin su kaynaklarının büyük bir kısmı dağ sularından gelmektedir Bu kaynaklar Osmanlı İmparatorluğu döneminde şehrin gereksinimini karşılayabilmek için hayırsever kişiler tarafından Palandöken Dağı eteklerinden künklerle şehre getirilmiş, künkler aracılığıyla da çeşmelere dağıtılmıştır Bu suların içerisine yabancı maddelerin karışmamasına da önem verilmiştir
Erzurum'un değişik mahalle ve semtlerindeki çeşmelere getirilen suların en önemlileri; Yeğenağa Suları, Lalapaşa Suları, Tophane Suları, Çetecibaşı Suları, Murat Paşa Suları, Şeyhler Suları, Hacı Derviş Ağa Suları, Habib Efendi Suları, İbrahim Paşa Suları ve Cafer Efendi Suları idi Bu nedenle de şehrin hemen her köşesinde ve her sokağında gereksinimden fazla çeşme yapılmıştı Tarihi kaynaklar Erzurum'da 200'e yakın çeşmenin varlığından söz etmişlerse de günümüzde bunların sayısı azalmıştır Bu çeşmeler Klasik Osmanlı dönemi çeşmeleri burada da uygulanmıştır Çeşmelerin büyük çoğunluğu mahalle aralarında tek çeşme olarak yapılmıştır Bunun yanı sıra camilerin, medreselerin yanında da onlara bağlı ve o yapıları yaptıran kişilerin eklediği çeşmeler de bulunmaktadır Çoğunlukla dikdörtgen şekilde olup, yuvarlak veya sivri kemerler içerisine ayna taşları, altına da yalak taşları konulmuştur Bunların üzerine de banilerinin ve yapım tarihlerini belirten kitabeleri yerleştirilmiştir Arkalarına da su hazneleri ve suyu buraya getiren kanallar yapılmıştır

Erzurum çeşmeleri Anadolu’nun diğer bölgelerinde olduğu gibi kesme köfeki taşı veya yöresel Sivişli (Keverk) taşından yapılmışlardır Kitabeler mermerdendir Erzurum çeşmelerinin büyük bir bölümü XVIIIyüzyılda yapılmıştır Genellikle tek yüzlü ve dikdörtgen bir cephe gförünümündedirler Bu cephelere özel bir itina gösterilmiştir Erzurum çeşmeleri birbirinin tekrarı görünümünde olup, küçük ayrıntılarla mimari farklılıklar yaratılmıştır
Günümüze gelen Erzurum çeşmeleri arasında Cennet Çeşmesi, Gürcü Kapısı Hacı Mehmet Çeşmesi (1681), Safiler (Sabahane) Çeşmesi (1556), Kale Çeşmesi (1745), Yazıcıoğlu Çeşmesi (1748), İsmail Ağa Çeşmesi (1734), Çeteci Abdullah Paşa Çeşmesi (1750-1755), Dört Güllü Çeşmesi (1775), Osman Ağa Çeşmesi (1677), Narmanlı Camisi Çeşmesi (1734), Akpınar Çeşmesi, Hacı Dede Ağa Çeşmesi, Kırmızı Çeşme, Sansarcıbaşı Çeşmesi, Dabakhane Çeşmesi, Gül Ahmet Çeşmesi, Recep Ağa Çeşmesi, Paşa Pınarı Çeşmesi, Sıvırcık (Sığırcık) Çeşmesi ve Bakırcılar Cami Çeşmesi bulunmaktadır Bunların yanı sıra kitabesi olmayan ancak, suları yönünden önemli çeşmeler de vardır Bunların başında; Kırk Çeşme, Zeynel Çeşmesi, Cennet Çeşmesi, Dabakhane çeşmesi, Ali Paşa Çeşmesi, Ayas Paşa Çeşmesi, Bakırcı Çeşmesi ve Esat Paşa Çeşmesi gelmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzurum Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzurum Hakkında Bilgi



Erzurum Sivil Mimari Örnekleri


Bu durum Erzurum’a özgü bir sivil mimarinin ortaya çıkmasına neden olmuştur Sivil mimarinin yapımında soğuğu engelleyecek kalın taş duvarlara gereksinim duyulmuş, bu taş duvarlar birbirlerine kalın ağaç kirişlerle bağlanmış ve evlerin üzeri de çoğunlukla düz toprak dam ile örtülmüştür Bu yapı sanatının aynı zamanda deprem kuşağı üzerinde bulunan Erzurum evlerinin yıkılmasına karşılık bir önlem amacını gütmüştür Erzurum’un sivil mimarisini oluşturan evler genelde çift katlı olarak planlanmıştır Bu evlerin alt katlarına taşlık, mutfak, kiler ve yemek odaları, üst katlara da oturma ve yatak odaları yerleştirilmiştir Bu odalarda dolaplar, yüklükler bulunmaktadır Bazı yatak odalarına da gusülhaneler eklenmiştir Geleneksel evlerde oturma odalarına sedirler konulmuştur Tavanlar genelde ahşap olup, zengin kişilere ait olanlarda da bezemelere yer verilmiştir

Erzurum evlerinin yapımında birbirinden farklı taş cinsleri kullanılmıştır Bunlardan koyu renkli bazalt cinsi karataş temel ve su basmanlarında; hafif kalker olan boztaşlar da yapıların cephe duvarlarında kullanılmıştır Kırmızı ve pembeye yakın kamber taşı ise daha çok zengin ailelerin evlerinde kullanılmıştır Yapıların ara duvarlarında tuğlaya yer verilmiştirBunların yanı sıra ahşaba da yer verilmiştir Çıralı çamın dayanıklılığından ötürü taşıyıcı kirişlerde ve kapı ile pencerelerde, taş duvarlar içerisinde de hatıl olarak kullanılmıştır Yapıların taş duvarlarında, özellikle pencere ve kapı sövelerinde, köşelerde kesme taşlara; evlerin orta kısımlarında moloz taşlara yığma olarak yer verilmiştir Ancak bunların dışında zenginlere ait evlerin tüm yüzeyleri kesme taş ile kaplanmıştır İç duvarlarda tuğlaları bağlayıcı olarak kireç harç kullanılmıştır Bağdadi yapılarda ağaçları birbirine bağlanmasının yanı sıra boşluklar ot ve samanla doldurulmuştur

Üst örtüde kare biçimli boşluk üzerine diyagonal bindirmelerle ahşap kirişler üst üste daralacak biçimde yerleştirilmiş ve böylece ortaya sekizgen piramidal bir çatı çıkmıştır Bu örtü sistemi Erzurum evlerinin kendine özgü örtü sistemidir Bunun yanı sıra iki yana eğimli daha basit bir örtü sistemi vardır ve Pasin Örtü olarak isimlendirilmektedir Bu sistemde alınlıkların örtülmesinde kullanılan iki yana eğimli ağaç kirişlemenin üzerine söğüt dalları yerleştirilir ve bunun üzerine de toprak serilir Böylece Pasin Örtü ile evlerin üst örtüsü tamamlanmış olur

Erzurum evleri iklim nedeniyle dışa fazla açılmamıştır Pencereler küçük ve kepenklerle korunaklıdır Bununla beraber kentteki yoksul halkın yaşadığı tek katlı basit evler de çoğunluktadır Bu evlerin dışa kapalı birer avlusu olup, asıl yaşam zemin katta geçmektedir Avluda ise Tandır Evi denilen mutfaklar, Merek denilen saman depoları da bulunmaktadır Bunlardan tandır evlerinin üzeri çoğunlukla kırlangıç örtü ismi ile anılan bindirme ahşap hatıllarla oluşturulmuş sahte bir kubbe ile örtülmüştür Tandır evinde ev halkının yemekleri pişirilir, bunun yanı sıra yemek yenir, dinlenilir ve yatılırdı

kadar dışarıya taşırılarak çıkmalar yapılır Böylece üst katın yalnızca bazı odaları dışa taşırılır Bu sitem Anadolu’nun bir çok yerinde görüldüğü gibi yapının tüm katını kapsamamaktadır

Erzurum evlerinin çoğunda zemin katına bir de ahır yerleştirilmiştir Erzurum’da zenginlere ait evlerde harem ve selamlık uygulamasının yapıldığı da görülmüştür Ancak Anadolu’nun diğer yerlerinde olduğu gibi selamlık ayrı bir bölüm olarak planlanmamış, Baş oda denilen misafir odası ile haremlik zemin katta yer almıştır Üst katta ise sofanın çevresine odalar ve yüklükler yerleştirilmiştir Bunlardan selamlığın baş odaları diğer oda cephelerine göre kısmen dışa taşkın olarak yapılmıştır

yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilen (1739 tarihli) Zırnıklı Vehbi Bey evidir Bunun yanı sıra XIXyüzyıla tarihlendirilmiş evlerin başında; Cevat Dursunoğlu Evi (1824), Narmanlıoğlu Evi (1827), Alemdarların Evi (1887) gelmektedir Salih Efendi Evi, Ahmet Somunoğlu’nun Evi, Hasanağasigilin Evi, Vahdettin Üstün Evi, Faik Albayrak Evi, Hacı Bekirzade Ağa Efendi Evi Erzurum’daki günümüze ulaşan diğer sivil mimari örneklerindendir

XIXyüzyılın ilk çeyreğine tarihlendirilen ev sayısı ise çok azdır Bunun da nedeni Erzurum’un bu dönemde işgale uğramasından ötürü birçok yapının ortadan kalkmasıdır Bunun yanı sıra Atatürk Evi, Erzurum Kongre Binası, Rıza Avcı Evi (1901), Nusret Gedik Evi (1913) gibi evler XIXyüzyılın ilk yarısına aittir Cumhuriyetin ilanından sonra Neo-Klasik üslupta yapılan hükümet ve eğitim kurumlarına ait binalar da o dönemi yansıtan sivil mimari örneklerindendir Bunların başında; Erzurum Hükümet Konağı, Erzurum Gar Binası, Yakutiye Belediye Binası,Mareşal Fevzi Çakmak Hastanesi, İsmet Paşa İlk Öğretim Okulu, Tatbikat İlk Öğretim Okulu, Erzurum Lisesi, Nene Hatun Kız Lisesi gelmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzurum Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzurum Hakkında Bilgi



Erzurum Doğal Güzellikleri


Narman Kanyonu (Kırmızı Periler Vadisi) (Narman)

Bundan sonra UNESCO ile bağlantı kurularak bazı bülten ve yayınlarda kullanılmıştır Ardından da Narman Kanyonu gezi programlarına dahil olmuştur

Narman Kanyonu doğal oluşumlu bir vadi olup, Kapadokya’daki peri bacalarına benzer niteliktedir Bu vadide çeşitli hayvanlar yaşamakta olup bunların başında; Kaya Kartalı, Şahin, Kerkenez, Atmaca, Kınalı keklik, Bıldırcın, Kaya bülbülü, Çinte, Toygar, Kırlangıç, Arı Kuşu, Serçe, Saksağan ve Karga gelmektedir Ayrıca vadide; Gelengi(Yer Sincabı)Afrika Tavşanı, Tilki, Kurt, Domuz, Su Samuru, Tavşan, Ayı ve Porsuk gibi memeli hayvanlar da bulunmaktadır


Tortum Şelalesi (Tortum)

uzaklıkta, Tortum Gölü’nün bitiminde, Tortum Çayı’nın 48 m yükseklikten dökülmesi ile meydana gelen Tortum Çağlayanı vadideki bir dağın heyelan sonucu akarsuyun önünü kapatmasından oluşmuştur

Tortum Şelalesi yörenin önemli bir mesire yeridir Günümüzde burasının milli park haline getirilme çalışmaları sürdürülmektedir



Akdağ (Ilıca)

Erzurum’un Ilıca ilçesinde, Dumlu Dağı eteğindeki Akdağ Köyü bahçe ve kaplıcaları yöre halkı tarafından mesire yeri olarak kullanılmaktadır Buradaki Dumlu Dağı’nın zirvesi deniz seviyesinden 2600-3000 m yükseklikte olup soğuk su kaynakları ile ünlüdür Aynı zamanda IDünya Savaşı’ndan ve Osmanlı-Rus Savaşı’ndan kalma mezarlar bulunmaktadır Bu nedenle de halk tarafından ziyaret edilmektedir


Tekederesi Göleti (Merkez)

Erzurum’a 22 km uzaklıktaki Tekederesi Köyü yakınlarında bulunan DSİ tarafından sulama amaçlı yapılan Tekederesi Göletinin çevresi ağaçlıklı olduğundan piknik ve mesire yeri olarak kullanılmaktadır Buradaki gölette Aynalı Sazan Balığı üretilmektedir


Balıklı Göl (Merkez)

Erzurum Merkez ilçesine bağlı Söğütlü Köyü’nde bulunan Balıklı Göl günümüzde mesire yeri olarak kullanılmaktadır


Palandöken Dağı (Merkez)

000-3176 m yüksekliğinde olup, günümüzde kış turizminin önemli merkezlerinden biridir

Palandöken dağ sıraları, korunaklı vadiler ve ağaçlandırma alanları dışında genelde çoraktır Bu bölgelerde bozkır ve çalılar genel bitki örtüsünü oluştururlar Ancak erozyonun yüksek olmasından ötürü de dik yamaçlarda aniden ortaya çıkan düzlüklerle karışık bir topoğrafik karışım ortaya çıkar Yükselti arttıkça geniş çanaklar ve koni şekilli doruklar belirir Burada Büyük Ejder Tepesi’nin kuzey ve güney yamaçlarında 12 km ye varan kayak pistleri bulunmaktadır Bu kayak merkezinin Erzurum havalimanına uzaklığı 15 kmdir ve burası daha çok Alp disiplinli serbest kayak yarışmalarının yapılması için son derece elverişlidir

Palandöken kayak tesisleri Uluslararası Kayak Federasyonu’nca dünyanın ikinci büyük kayak merkezi olarak kabul edilmiştir Bugün buradaki pist ve tesisler Hınıs Boğazı’na doğru genişletilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzurum Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzurum Hakkında Bilgi



Erzurum Kiliseleri


Hınıs Kilisesi (Hınıs)

Erzurum Hınıs ilçesinde, Kilise Deresi denilen yerde bulunan bu kilisenin kitabesi günümüze ulaşamamıştır Aynı zamanda kaynaklarda da onunla ilgili yeterli bir bilgiye rastlanmamıştır Kilise harap ve yıkık durumda olduğundan mimari yapısından da hangi döneme ait olduğu kesin olarak anlaşılamamaktadır

Temel ve duvar kalıntılarına dayanılarak kilisenin kapalı Yunan haçı planında olduğu anlaşılmaktadır Büyük olasılıkla bu kilise XI-XIIyüzyılda, Bizans döneminde yapılmıştır Kalıntılardan moloz ve kaba yontma taştan yapıldığı anlaşılmaktadır

Meryem Ana Kilisesi (Haho (Hahuli) Manastırı (Tortum)

Davut tarafından 976-1001 yıllarında yapılmıştır

Manastırı oluşturan yapılar bu kilisenin çevresinde yer almıştır Kilise kapalı Yunan haçı ile bazilika planının birleştirilmesi ile meydana gelmiş kendine özgü bir yapıdır Oldukça düzgün, kaliteli kesme taşlarla yapılan kilisenin üst örtüsü kırma çatılıdır Kilisenin içerisindeki kabartmalarda arslan, boğa, kartal, grifon gibi figürlere geniş ölçüde yer verilmiştir Ayrıca iç mekanın duvarları ve özellikle apsid İncil’den alınma sahneleri içeren ve Hzİsa ile Meryem’i tasvir eden fresklerle bezenmiştir

Kilisenin apsid bölümünün üzeri kule şeklinde yükselmiştir Ayrıca girişin yanında kesme taştan üç kat halinde çan kulesi bulunmaktadır Kulenin üst noktası yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanmış, üzeri kubbeli bir köşk şeklindedir Kilisenin içerisine uzun kenarların ortasındaki yuvarlak kemerli bir kapıdan girilmektedir

Öşvank Kilisesi (Uzundere)

Adenese tarafından 961 yılında yapımına başlanmış, Magistras Bagrat tarafından 966 yılında da tamamlanmıştır Kilisenin mimarı Öşklü Grigor Usta’dır

Hristiyan Gürcülerince önemli olan ve her yıl yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği bu kilise ile ilgili olarak halk arasında, “İşhanın nakışı, Vank'ın bakışı, Haho'nun oturağı” sözü yaygın bir deyiş haline gelmiştir

Öşvank Kilisesi iki renkli taş bezemeleri ve kabartma figürleri ile ünlüdür Haç planlı olan bu kilisenin dıştan transetli olmasına karşılık içeride apsidlerin oluşturduğu üç dilimli bir bölüm ve onun devamı olan uzun bir kol kilisenin planını tamamlamaktadır Haç planlı kilisenin kısa ucunda apsidi ile iki yandaki neflerden oluşmaktadır Bu bölümleri dört büyük konsol ve sütunlar taşımaktadır Sütunların kaideleri bitkisel, arabesk ve çam kozağı motifleri ile bezenmiştir
Kubbe kasnağında on iki pencere bulunmaktadır Apsidin karşı duvarında ortada bir büyük, yanlarda da birer küçük kemerli pencere bulunmaktadır Pencerelerin dış yüzleri kabartma silmelerle sınırlanmıştır Sivri kemerli ve ince uzun olan bu pencereler Gotik üslubu yansıtmaktadır Bu pencerelerin iç yüzlerinde Azizlerin renkli freskleri bulunmakta olup, bunlar günümüze çok harap durumda gelebilmiştir Apsidin üstü yıkılmış olan kilisenin ön cephesindeki portaldeki ilave bölüme ait sütunlardan birisi günümüze gelememiş ve onun yerine bir ağaç kütüğü konulmuştur Ayrıca yapı içerisinde duvarların ve kemerlerin bazı taşları yerinden sökülmüştür Bu arada içerideki figürlerden bazıları yurtdışına kaçırılmak üzere yerlerinden sökülmüş, ancak söken kişiler yakalanmıştır

Günümüzde haç planının uzun kolunun üstü bütünüyle açıktır Haçın uzun kollarının yüzlerinde düzgün kesme taşlardan örülmüş yuvarlak kemerli nişler bulunmaktadır Bunların üzerindeki ikinci katta da yine yuvarlak kemerli birer pencere açılmıştır Kilisenin müştemilatından hamam, yatakhane, vaftizhane, rahip evleri ve mutfak gibi bölümler bugün harap durumdadır Kilisenin üst örtüsü XIyüzyılın başlarında Bizanslılar döneminde onarılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzurum Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzurum Hakkında Bilgi



Erzurum Oltu Taşı


Özellikle Oltu taşından yapılmış 33 taneli tespihlerin stres giderici bir özelliği olduğuna da inanılmıştır

Oltu Taşı, siyah, tıkız, parlak ve kavlı biçiminde kırıkları olan, parlatılabilen, tıraşlanabilen bir nevi linyit taşıdır Erzurum’da Oltu Taşı altın ve gümüşle birlikte kullanılarak çeşitli süs eşyaları ve tespihler yapılmaktadır Oltu Taşının ocaktan çıkarılması ve işlenmesi oldukça zordur Çok çabuk kırılma özelliğinden ötürü çıkarılma ve işlenmesinde özel aletler kullanılmaktadır

Orta Çağlarda tespihlerde, kutsal sayılan sandıklarda ve heykel yapımında kullanılan Oltu Taşı XIXyüzyılda mücevher yapımında da kullanılmıştır Günümüzde Erzurum’un Oltu ilçesinde 300’den fazla ocaktan çıkarılan ve Erzurum Kehribarı olarak isimlendirilen Oltu Taşı’ndan yapılan eserler Rüstem Paşa Bedesteni (Taşhan)’nde işlenmekte ve satılmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.