Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgi, hakkında, mardin

Mardin Hakkında Bilgi

Eski 08-14-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mardin Hakkında Bilgi



Mardin Firdevs Köşkü



Mardin Nusaybin yolu üzerinde Vali Konağı’nın yanında bulunan Firdevsi Köşkü, Artuklulardan Melik Salih (1312-1363) döneminde yapılmıştır


Saray niteliğindeki bahçeli köşke avlu duvarındaki basit bir kapıdan girilmektedir Büyük havuzlu ilk bölüm diğer bölümlerden bir duvarla ayrılmıştır Bunun arkasında selsebilli bir eyvan yer almaktadır Bu ana eyvanın sağında ve solunda selsebilli küçük eyvanlara yer verilmiştir Bunlardan küçük eyvanın ikinci katlarında sıra halindeki pencereler bahçeye açılmış ve burada birbirleri ile bağlantılı mekânlara yer verilmiştir Bunlardan soldaki eyvanın önüne sonradan yapılmış iki katlı bir eyvanın eklendiği kalıntılarından anlaşılmaktadır Bu eyvanın önüne de ahır olarak kullanıldığı sanılan üç tonozlu bir mekâna yer verilmiştir


Köşkün yapımında moloz taş ağırlık kazanmıştır Duvar örgülerinde de özenli bir duvar işçiliği görülmemektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Mardin Hakkında Bilgi

Eski 08-14-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mardin Hakkında Bilgi



Mardin Köprüleri


Dunaysır Köprüsü (Kızıltepe)

Mardin Kızıltepe (Dunaysır) ilçesinde bulunan Dunaysır Köprüsü’nün XII-XIIIyüzyılda Artukoğulları zamanında yapıldığı sanılmaktadır Kitabesi günümüze gelememiştir Mezopotamya’dan Anadolu’ya gelen kervan yolunun bu köprüden geçtiği bilinmektedir

Günümüzde harap halde olan bu köprü, beş gözlü olarak yapılmıştır Köprünün ortadaki gözü diğerlerine göre daha büyük olup, iki yanındaki ikişer göz de sivri kemerli ve daha küçüktür Kesme kireç taşı ve moloz taştan yapılmış olan köprünün Artukoğullarından Artuk Aslan Bin Ilgazi Bin Albi Bin Temurtaş Ilgazi tarafından yaptırıldığı bazı kaynaklarda belirtilmiştir

Köprünün taş işçiliğinde malzeme ve yapım farklılıkları görülmektedir Bu da köprünün değişik zamanlarda onarıldığına işaret etmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Mardin Hakkında Bilgi

Eski 08-14-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mardin Hakkında Bilgi



Mardin Manastır ve Kiliseleri


Bunların arasında Süryani manastır ve kiliseleri çoğunluktadır Mardin 1932 yılına kadar Süryanilerin patriklik merkezi olmuş ve bu nedenle de Mardin başta olmak üzere yörede birçok manastır ve kilise yapılmıştır Patrikliğin bu tarihten sonra Suriye’ye götürülmesine rağmen yöre Süryaniler açısından önemini yitirmemiştir

Aramilerin Hıristiyanlığı kabulünden sonra Suriye-Asur sözcüklerinden Süryani kavramı ortaya çıkmıştır Süryaniler Anadolu’da ilk dini yerleşim merkezlerini Antakya ve Urfa’da kurmuşlardır Mardin’de 493 yılında yaptırılan Deyru’z-Zaferan (Deyrüzzafaran) Manastırı ile Süryanilerin önemli bir merkezi olmuştur


Dayru’z-Zaferan (Deyrüzzzafaran) Manastırı (Merkez)

doğusunda bulunan Daru’z-Zaferan Manastırı Yukarı Mezopotamya’ya bakan yamaçlarda bulunmaktadır Manastırın güney kısmı dışında çevresi dağlarla çevrilmiştir

Manastır IV Yüzyılda kurulmuş Süryani cemaatinin önemli bir dini merkezi olmuşturIX-X Yüzyıllarda en parlak dönemini yaşamış, 1293-1932 yılları arasında da patriklikmerkezi olmuştur

Bizans’ın baskısına karşılık Antakya merkez kilisesinde bulunan temel taşı da Dayr’uz-Zaferan’a taşınmıştır Süryani havarilerinden Petrus adına dikilen bu taşın Hz İsa’dan kaynaklanan bir de kutsal önemi vardır Hz İsa’nın Petrus’a “Temel kaya sensin, senin üzerinde kilisem inşa olunacaktır” dediği ve bu taşın da dikildiği kilisenin merkez olduğu kabul edilmiştir Yapımındaki harçta yörede yetişen zaferan çiçeği kullanıldığı için de bu temel taşından ötürü kiliseye Deyru’z-Zaferan Kürsüsü Kilisesi denilmiştir Bu olaydan sonra da kilise Süryanilerin haç merkezi konumuna gelmiştir

Her yıl dünyanın çeşitli yörelerinden Süryaniler, 700 yıla yakın bir süre bu manastırı görmek için Mardin’e gelmektedir

Manastırın ne zaman kurulduğu konusunda kesin bir tarihlendirme yapılamamaktadır Bununla beraber manastırın Mardin ili ile birlikte kurulduğu sanılmaktadır Bu manastır ilk defa XIXyüzyılda dikkati çekmiştir Manastırın en büyük özelliklerinden birisi de süryani patriklerinden elli ikisinin burada gömülü ve özel şekilde korunmakta oluşudur



Manastır iki katlı büyük bir bina olup, duvarlarının alt kısmında 100x300 m boyunda blok taşların harçsız olarak birbiri üzerine oturtulduğu görülmektedir Bunun üzerine yöresel taşlardan manastırın duvarları örülmüştür Manastırın mimari yönden en büyük özelliği tavanlarıdır Manastırın mozaikli mihrabı orijinal halini korumuştur Ayrıca mabedin her iki tarafında kurban sunulan kemerli bölümler bulunmaktadır Yapının içerisindeki kubbe ve sütunlar ile ahşap el işlemeli kapıları da orijinalliğini korumaktadır

Manastır çeşitli dönemlerde yapılan eklerle genişletilmiş, ayrıca farklı dönemlere ait Mor Hanonya, Meryem Ana, Mor Petros kiliseleri ile bir şapel burada yapılmıştır Ayrıca kuzeyindeki dağda kayalara doyulmuş olarak, belirli aralıklarla Meryem Ana, Thedoros, Mor Yakub, Mor İzozoli, Mor Behnam manastırlarıyla Mor Yusuf Savmaası yapılmıştır


Mar Barbara Manastırı (Merkez)

Mardin il merkezinde bulunan Mar Barbara Manastırı, XVIIyüzyılda yapılmıştır Kaynaklarda bu manastır ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır

Kesme taştan dikdörtgen planlı kilisenin yanında manastırın müştemilat yapıları bulunuyordu Günümüzde bu manastır harabe halindedir


Mor Efram Manastırı (Merkez)

Mardin’de bulunan bu manastırı Patrik Cercis Şelhet 1884 yılında yaptırmıştır Kesme taştan yapılan kilise, çevresinde papaz odaları ve çeşitli yapılardan oluşmuştur Günümüzde harap bir durumdadır


Meryem Ana Manastırı (Midyat)

Mardin Midyat ilçesi Anıtlı Köyü’nde bulunan bu manastır, Süryanilere aittir Süryani inancına göre üç aziz gelerek bu manastırı kurmuştur


Mor Dimet Manastırı (Savur)

Mardin Savur ilçesi Dereiçi Köyü’nde bulunan bu manastırın ne zaman yapıldığı konusunda kaynaklarda bir bilgiye rastlanılmamıştır

Manastır, kilise ve onun çevresindeki yapılardan meydana gelmiştir Kesme ve moloz taştan yapılmıştır İnanışa göre bu manastıra gelen romatizma hastaları burada şifa buluyorlarmış Bu nedenle de manastıra Romatizma Manastırı ismi de verilmiştir


Mor Cırcıs Manastır (Derik)

Mardin, Derik ilçe merkezinde bulunan Mor Cırcıs Manastırı’nın yapım tarihi ile ilgili bir bilgiye kaynaklarda rastlanmamaktadır

Manastır, kesme taştan yapılmış bir kilise ile çevresindeki müştemilattan meydana gelmiştir Dikdörtgen planlı kilise kesme taştan yapılmıştır Kilisenin özellikle yüksek tavanı ve apsisine yönelik U şeklindeki koro balkonunun oluşturduğu, kendisine özgü bir mimarisi vardır


Deyrulumur Manastırı (Midyat)

Mardin, Midyat ilçesinin 18 km doğusunda bulunan Deyrulumur Manastırı, Savurlu Mor Samuel ile Kartminli Mor Şemun tarafından 397 yılında yaptırılmıştır VII Yüzyılda, metropolitlik merkezi olmuş ve bu durum 1049 yılına kadar sürmüştür

Manastıra Mor Şemun tarafından barınma ve dua yerleri, İmparator Theodosius zamanında içerisine lahitlerin konacağı anıtsal bir yapı, Meryem Ana Kilisesi, Resuller Kilisesi, Kırk Şehit Kilisesi, Mor Şamuel kilisesi yapılmıştır Söylentiye göre İmparatorun kızı Theodora’nın Mor Şamuel tarafından iyileştirilmesinden ötürü de manastıra Theodara Kubbesi eklenmiştir


Mor Yakup Manastırı (Nusaybin)

Mardin Nusaybin ilçesinde bulunan bu manastır Yukarı Mezopotamya bölgesindeki kiliselerin en eskisi sayılmaktadır Mor Şabo ve on bir öğrencisinin öldürülmesinden ötürü yaptırılmıştır Manastır Mor Yakup’un 328 yılında öldürülmesi üzerine aynı yerde bulunan bir mecusi mabedi üzerine yaptırılmıştır

Manastır kesme taş ve moloz taştan yapılmıştır İbadet mekânının üzeri ana kubbeyi destekleyen yarım kubbelerle örtülmüştür Manastır kilisesinin batı cephesinin duvarları sonradan yıkılmış ve 872 yılında yenilenmiştir Manastır içerisinde Mor Yakup’un Türbesi bulunmaktadır

Episkopos Mor Yakup ile öğrencisi Mor Efram Nikeia’da Hıristiyanlığın konsil toplantılarına katıldıktan sonra Nusaybin’e döndüklerinde burada Nusaybin Okulunun yapımına başlamışlardır Bu okulu 326’da açmışlar ve Mor Efram 38 yıl boyunca bu okulu yönetmiştir Bu okul putperestlik döneminden kalan bir yapı üzerine kurulmuştur Bu okulda felsefe, mantık, edebiyat, geometri, astronomi, tıp, hukuk eğitimi verilmiştir Aynı zamanda bu okuldaki çalışmalar sonunda Grekçe’den birçok yazma eser Süryanice’ye çevrilmiştir

Bu okulun en büyük özelliği o dönemde Nusaybin’in ileri düzeyde bir eğitim merkezi oluşunu göstermesidir Mor Yakup’un 338’de ölümünden sonra kilisenin bodrum katına gömülmüştür Ondan sonra Episkoposluğa Mor Babo (338-343), Mor Logos (343-361), Mor Abraham (361-?) getirilmiştir Bu dini merkezin son Episkoposu Rahip Hanna olmuştur Nusaybin okulu Sasanilerin 363’de Nusaybin’i almasına kadar öğretime devam etmiştir Bundan sonra okulun öğretim kadroları dağılmış ve Suriye’de öğretime devam edilmiştir Sonraki yıllarda Bizanslılar Nasturilere karşı baskı kurunca Urfadaki (Edessa) okul Nusaybin’e nakledilmiş ve burası Nasturilerin dini merkezi olmuştur Okulun yönetimindeki Narsay ve Episkopos Barsavmo’nun yerine geçen II Mor Huşoh döneminde okul büyük ün yapmıştır Bu nedenle de Nusaybin “İlimlerin beşiği, eğitim şehri ve öğretmenlerin annesi” olarak isimlendirilmiştir

Manastır XIX yüzyıla kadar işlevini sürdürmüştür Mor Yakup Kilisesinin restorasyonunu Nusaybin Belediyesi ÇEKÜL Vakfı ve Mor Yakup Kilisesi Süryanı Kadim Cemaati Midyat Metropolitliği, Deydülzaferin Kilisesi Vakfı tarafından restore edilmiştir


Mor Evgin Manastırı (Nusaybin)

Mardin Nusaybin ilçesi, Girmeli Bucağının 7 km kuzeyinde, Tûr Abidin Dağı yamacında ovadan yaklaşık 500 m yüksekliğinde kurulmuştur Manastırın çevresinde bazı mabet ve yapı kalıntıları bulunmaktadır Mor Evgin’in Hıristiyan azizlerinden olduğu bilinmektedir

Manastırın kurulduğu dönem kesinlik kazanamamıştır Halk arasında bu manastır “Deyr-Marog” ismiyle de tanınmıştır


Mor Abraham Manastırı (Nusaybin)

Mardin Nusaybin ilçesinde Bagok Dağı’nda kayalar arasında kurulmuş olan bu manastırın yapım tarihi bilinmemekle beraber geçmişinin çok eskiye indiği bilinmektedir Buradaki yapı topluluğu Hıristiyanlığın ilanından sonra manastıra çevrilmiştir Yapı olarak yüksek duvarları ile manastırdan çok bir kaleyi andırmaktadır


Mar Petrus ve Paulus Kilisesi (Merkez)

Mardin Gül Mahallesi’nde bulunan bu kilise, Patrik II Abdullah döneminde Papaz Abdülmesih’in çabaları ile Aziz Petrus ve Paulus adına 1914 yılında yapılmıştır

Kesme taştan yapılmış olan kilise dikdörtgen planlı olup, üzeri çatı ile örtülüdür Taş işçiliğinde dikkati çeken bir bezemeye rastlanmamaktadır Kilisenin en büyük özelliği kök boyalarla el işinden yapılmış olan baskı perdeleridir


Mor İliyo Kilisesi (Merkez)

Mardin Kalesi’nde bulunan bu kilise IIIyüzyılda yapılmıştır Kesme taştan yapılan kalenin mimari yapısını tam olarak tespit edebilmek mümkün olamamıştır


Mor Behnam (Kırklar) Kilisesi (Merkez)

Mardin Şar Mahallesi’nde bulunan bu kilisenin Vyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır
Kırk din şehitlerine ait kemiklerin 1170’de bu kiliseye getirilmiş olmasından ötürü aynı zamanda Kırk Şehitler Kilisesi ismiyle tanınmıştır Günümüzde Mardin Metropolitlik Kilisesi’dir

Kilise yöresel kesme taştan, geniş bir avlu içerisinde yapılmıştır Duvar işçiliğinde son derece ince bir işçilik uygulanmıştır Üç ayrı girişi olan kilisenin cephelerinde dantel gibi işlenmiş taş örgüler dikkati çekmektedir Apsisi, çan kulesi ve 1500 yıllık kök boya perdeleri ile dikkat çekici bir yapıdır


Surp Kevork (Kırmızı) Kilisesi (Merkez)

Mardin Ermeni cemaatinin kullandığı bu kilise, kayıtlarından öğrenildiğine göre 420 yılında yapılmıştır Ancak değişik zamanlarda yapılan onarımlar sonucunda özelliğinden büyük ölçüde uzaklaşmıştır

Kesme taştan yapılmış olan kilisenin ibadet mekânı 10 payenin taşıdığı bir çatı ile örtülmüştür Apsisindeki geometrik taş süslemeleri ile dikkati çekmektedir


Protestan Kilisesi (Merkez)

Mardin il merkezinde bulunan bu kilise oldukça geniş bir alan üzerine 569 yılında yapılmıştır Kesme taştan yapılmış olan kilisede geometrik ve çeşitli bitkisel motiflere yer verilmiştir


Mor Hırmıs Kilisesi (Merkez)

Mardin il merkezinde bulunan bu kilise 430 yılında yapılmıştır Başlangıçta Hıristiyanların kullandığı kiliseyi 1552 yılından sonra Nasturiler kullanmıştır

Kesme taştan yapılmış olan ve yer yer geometrik taş bezemelerin bulunduğu kilise de iki metropolitin mezarının bulunması daha da önem kazanmasına neden olmuştur


Mor Yusuf Kilisesi (Merkez)

Grigoryus tarafından Mardin Metropolitliğine getirilen Melkun Nazaryan tarafından yaptırılmıştır Mimari Lole’dir Kilisenin yapımına 1864 yılında başlanmış ve 1894 yılında da ibadete açılmıştır Ayrıca kilisenin yanına ruhbanların ikametine ayrılan bir bina ile ruhban okulu da eklemiştir

Kilisenin yapımı sırasında temellere rutubeti önlemek için tuzlar dökülmüş ve bundan sonra da temeller atılmıştır Kilise kesme taştan bazilika planında olup, üzeri düz bir dam ile örtülüdür İbadet mekânının içerisinde 21 sütun bulunmaktadır Ayrıca altı apsisi ve koro balkonuna yer verilmiştir


Meryem Ana Kilise ve Manastırı (Merkez)

Kilise, Patrik Antuan Semheri tarafından 1860 yılında yaptırılmıştır

Kesme yöresel taştan yapılan kilise dikdörtgen planlı olup, ibadet mekanı 21 sütun ile üst örtüyü taşımaktadır Kilise, patriğin oturduğu yer ve İncil okunan bölümlerdeki üzüm salkımı motifleri ile dikkati çeken bir yapı görünümündeydi

Kilisenin yanında bulunan ve Antakya Patrigi İğnatios Benham Banni tarafından 1895 yılında yapılan patrikhane günümüzde Mardin Müzesi olarak kullanılmaktadır


Meryem Ana Kilisesi (Merkez)

Mardin Savur Kapı Mahallesi’nde bulunan kilisenin kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir 1857’de ibadete açılmıştır

Kesme taştan yapılmış, üzeri dam ile örtülü kilise uzun süre terkedilmiş ve günümüze yıkık bir durumda gelmiştir


Mor İvennis Kilisesi (Merkez)

Mardin, Eski Kale Köyü’nün güney doğusunda bulunan bu kilise 793 yılında Mor Circis Kilisesi ile birlikte yaptırılmıştır

Kilise kesme taştan olup üzeri düz bir dam ile örtülmüştür


Mor Circis Kilisesi (Merkez)

Mardin Eski Kale Köyü’nün kuzeybatısında bulunan bu kilise Mor İvennis Kilisesi ile birlikte 793 yılında yaptırılmıştır

Kilise kesme taştan olup üzeri düz damla örtülmüştür


Mor İliye Kilisesi (Merkez)

Mardin Çiftlik Köyü’nde bulunan bu kilisenin yapım tarihini belirten bir kitabe veya belgeye rastlanılmamıştır

Kesme taştan, dikdörtgen planlı olarak yapılan kilisenin yanında ayrı bir bölüm halinde, alçak tavanlı iki oda bulunmaktadır Bu bölümün ruh ve sinir hastalıkları tedavisinde yararlanıldığına inanılmıştır Kilisenin Taka diye isimlendirilen bu bölümü ziyaret edilmektedir


Mor Yakup (Mor Kuryakus) Kilisesi (Merkez)

Mardin Bülbül Köyü’nde bulunan bu kilisenin kitabesi bulunmadığı gibi kaynaklarda da yapım tarihini gösteren bir bilgiye rastlanılamamıştır Bununla beraber IIIyüzyılda manastır kilisesi olarak yapıldığı söylenmektedir

Kesme taştan düz damlı olarak yapılan kilisede bezeme elemanlarına rastlanılmamıştır


Meryem Ana Kilisesi (Merkez)

Mardin Göllü Köyü’nde bulunan bu kilisenin yapım tarihi bilinmemektedir Kesme taştan yapılmış olan kilise yıkık durumdadır


Mor Yuhanna Kilisesi (Merkez)

Mardin Dereiçi (Kıllıt) Köyü’nde bulunan bu kilise 370 yılında yapılmıştır Kesme taş ve moloz taştan yapılan kilise dikdörtgen planlıdır Üzeri düz bir dam ile örtülüdür


Mor Babi Kilisesi (Nusaybin)

Mardin Nusaybin ilçesi Günyurdu Köyü’nün kuzeybatısında bir tepede bulunan bu kilisenin yapım tarihi bilinmemektedir

Kilise, kayaların yontulmasıyla yapılmıştır Bu nedenle de Mağara veya Yeraltı Kilisesi olarak da tanınmaktadır


Mor Aho Kilisesi (Nusaybin)

Mardin Nusaybin İlçesi Günyurdu Köyü’nün kuzeyinde bir tepe üzerinde bulunan kilisenin yapım tarihi bilinmemektedir Patrik IIIYakup döneminde kiliseye bazı ilaveler yapılmıştır

Kilise moloz taştan ve dikdörtgen planlı olarak yapılmış, üzeri düz bir dam ile örtülmüştür


Mor Şemun Kilisesi (Nusaybin)

Mardin Nusaybin İlçesi Günyurdu Köyü’nün kuzeyinde bulunan bu kilisenin yapım tarihi bilinmemektedir Kitabesi günümüze gelememiştir Kaynaklarda da onunla ilgili yeterli bir bilgiye rastlanamamıştır Bununla beraber yapı üslubundan IIIVyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır

Kesme taştan yapılmış olan kilise dikdörtgen planlıdır ve üzeri de düz bir damla örtülmüştür

Mor Yuhanna Kilisesi (Nusaybin)

Mardin Nusaybin ilçesinde Turabdin Dağı’nın kayalık yamacında yer alan kilisenin yanında müştemilat yapıları bulunmaktadır Halk arasında “Deyr-Gazel” diye bilinmektedir Mar Evgin Manastırı'na 5 km uzaklıktadır

Kilisenin yapımında kesme taş ve kayalardan yararlanılmış olup, dikdörtgen planlıdır Üzeri düz bir damla örtülmüştür Kilise içerisinde bezeme elemanlarına rastlanılmamıştır


Mor Sumuni Kilisesi (Nusaybin)

Mardin Nusaybin ilçesi Eski kale Köyü’nün güneyinde bulunan bu kilise kaynaklardaki bilgilerden öğrenildiğine göre, 793 yılında yapılmıştır

Yapımında kesme taş kullanmıştır Dikdörtgen planlı olup, üzeri düz bir damla örtülmüştür

Alıntı Yaparak Cevapla

Mardin Hakkında Bilgi

Eski 08-14-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mardin Hakkında Bilgi



Mardin Kaleleri


Mardin Kalesi (Merkez)

Bunlardan biri kale içerisinde, diğeri de kalenin eteklerinde bulunan yerleşim alanlarıdır Kale dışındaki yerleşim alanı Dış Mahalle olarak isimlendirilmiş ve bugünkü şehir de burada kurulmuştur

Mardin Kalesi doğuda 1200 m, batıda da 1180 m yüksekliğindeki bir tepenin üzerindeki düzlükte kurulmuştur Kale içerisindeki yerleşim de doğudan batıya doğru 800 m, kuzeyden güneye 30 m ile 150 m arasında değişen düzlükte yer almıştır Bu yerleşim alanı kale yamacının bittiği noktalarda sarp kayalıklarla ayrılmıştır Bu yüzden Kartal Yuvası ismi verilen kalenin duvarları ile burçları kayalıkları da kapsayacak biçimde yapılmıştır Bundan ötürü de kale, doğal bir görünümdedir

Kalenin girişi güneyde olup, bu giriş rampa şeklinde yükselir ve bir merdivene ulaşır Tarih boyunca ele geçirilemez olarak ün yapan Mardin Kalesi’nden ilk defa IVyüzyılda Bizans tarihçisi Ammianus Marcellinus söz etmiştir Ardından İmparator İustinianus dönemi tarihçilerinden Prokopios’tan başka uzun süre bu kaleden söz edilmemiştir VIIyüzyılda Arap akınları sırasında Arap tarihçileri arasında bu kaleden söz edenler olmuştur XIXyüzyılda Fransız Dupré bu kalenin çok eski tarihlere indiğini, Bizans imparatorları tarafından da onarıldığını belirtmiştir

Mardin Kalesi Xyüzyılda Al-Bâz (Şahin Kalesi), XIVyüzyılda Kal’at al Şahba, Kal’at-ı Kuh, Kal’at Gurâb (Karga Kalesi) olarak isimlendirilmiştir 1471 yılında Mardin’e gelen Barbaro şehirden yüksekte bulunan ve merdivenlerle çıkılan kale içerisinde yoğun bir nüfusun ve 300 evin bulunduğunu belirtmiştir Evliya Çelebi’ye göre de, kalenin altındaki mağara ve mahzenlerde hububatın saklandığı ve sarnıçlarında su biriktirilmiştir XVIIIyüzyılda Niebuhur bu kalenin oldukça sağlam ancak, tahrip gördüğünü belirtmiş, içerisinde 80’i oturulabilir 200 kadar ev olduğunu belirtmiştir XIXyüzyılın başlarında Olivier Bağdat paşasının kaleyi tamir ettirdiğinden söz etmiştir Bundan sonra Mardin Kalesi’nden 1891’de Cuinet, 1930 yılında Gabriel değinmiştir

Mardin Kalesi’nin yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır Bununla beraber bazı kaynaklarda bu kalede Subari, Sümer, Babil, Mitaniler, Asur, Pers, Roma, Bizans, Emevi ve Abbasilerin de hâkim olduğu yazılıdır Bazı kaynaklarda ise; kalenin Xyüzyılda Hamdaniler tarafından yapıldığı sanılmaktadır Kalede bulunan kitabe ve kabartma parçaları ise kesin bir tarihleme vermekten çok uzaktır Söylentiye göre; MS330 yılında ateşe ibadet eden ve güneşe tapan Şad Buhari isminde bir kral gelip Mardin kalesinde kalır Rahatsız olan kral, kalede kaldığı süre içerisinde iyi olunca, kendisine bir kasır yaptırıp, 12 yıl burada yaşar Daha sonra kendi memleketi Pers ve Babil’den birçok asker ve sivil getirip, onları Mardin’e yerleştirmiştir M5442’da veba salgınından dolayı kaledeki halkın birçoğu ölmüş ve Mardin Kalesi MS 542’e kadar boş kalmıştır MS975-976’da Hamdaniler’den Hamdan Bin El Hasan Nasır El Devle Bin Abdullah Bin Ham binlerce yıldır hâkim bir konumda bulunan bu doğal kaleyi bir takım eklemelerle, daha korunaklı bir hale getirmiştir Sonraki yıllarda Selçuklular, Artuklu, Karakoyunlu, Akkoyunlu, Safaviler ve Osmanlılar da bu kaleyi savunma amaçlı olarak kullanmışlardır

000 m kadardır Kalenin bir kısmı sarp kayaların üzerine oturmuştur Meyilin fazla olduğu yerlerde ise surlar eklenmiştir Kalenin güney kesiminde bir kule günümüze sağlam bir şekilde gelebilmiştir Kalede daha önceleri mesken olarak kullanılmaya yarayan kalıntılar bulunmaktadır IXyüzyılın ilk yarısında mevcut olan surların, bugün bazı yerlerde yalnız temellerine rastlanmaktadır Birçok kez kuşatılan kale, saldırılara karşı direnişini, bünyesinde barındırdığı su sarnıçları ve ambarlarındaki bolluk ile sağlamıştır

Kalenin altı kapısı bulunuyordu Bunlar; İlin batısında Diyarbakır Kapı, Doğuda Savur Kapısı, Kuzeyde Bab-ı Şavt, Kuzeybatıda Bab-ı Hamara, Güneybatıda, Bab-ı Zeytun, Güneyde Bab-ı Cedid (Yeni kapı) dir Bu kapıların ve sur duvarlarının sağlamlığı ve topoğrafik konumu kalenin uzun yıllar ele geçirilemeyişinde önemli bir etkendir

Güney yönündeki basit ve yuvarlak kemerli ana kapıdan içerisine girilen kalenin duvarları yer yer kayalarla desteklenmiş olup, kesme taş ve tuğladan yapılmıştır Güney yönünde kesme taş ve yuğla örgülü bir burç dikkati çekmektedir Beşgen planlı olan bu burç dışa doğru çıkıntılıdır


Kız Kalesi (Kal’at ül al Mara-Lorna-Jurekm) (Merkez)

Mardin il merkezinin 5 km doğusunda bulunan Kız Kalesi gözetleme ve karakol kalesi niteliğinde bir yapıdır Kalenin ne zaman ve kimler tarafından yaptırıldığı konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır

Kale, yöreye özgü kesme taştan yapılmıştır Kale içerisinde Kral kızına ait olduğu söylenen bir taht, su sarnıçları, kuyular, çeşitli yapı kalıntılarının temelleri ile mağaralar bulunmaktadır Günümüze harap bir durumda gelebilmiştir


Dara Kalesi (Daras Anastasiupolis) (Merkez)

Mardin il merkezinin 30 km doğusunda, Dara Harabelerinin bulunduğu yerdeki yığma bir tepede bulunan bu kalenin yapım tarihi kesinlik kazanmamıştır Bazı kaynaklara göre de Pers Hükümdarı Darius tarafından yaptırılmıştır Tarih boyunca Perslerle Romalılar arasında sürekli el değiştirmiştir

Kalenin bulunduğu yerleşim alanı Yukarı Mezopotamya bölgesinin en önemli merkezlerinden birisi idi Çağının önemli bir eğitim merkezi de burada kurulmuştur Günümüze kale dışında tiyatro kalıntıları, su sarnıçları gelebilmiştir Kale yöresel kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır


Anır Kalesi (Merkez)

Mardin il merkezine 5 km uzaklıkta, Deyrulzaferan Manastırı’nın arkasındaki tepe üzerinde bulunan kalenin kitabesi günümüze gelememiştir Ayrıca kaynaklarda da yeterli bilgiye rastlanmamıştır Bu bakımdan yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır

Savunma ve gözetleme amaçlı yapılan kale, yöresel kesme taş ve moloz taştan yapılmıştır Oldukça harap durumda olduğundan planı çıkarılamamıştır

Zarzavan Kalesi (Merkez)

Mardin-Diyarbakır Karayolu üzerinde bulunan bu kalenin yapım tarihi bilinmemektedir Yapımı ile ilgili bir kitabesi günümüze gelemediği gibi kaynaklarda da yeterli bilgiye rastlanmamıştır

Tarihi İpek Yolunu koruma amaçlı olarak 50 m yüksekliğindeki bir tepe üzerindeki kaleyi Timur ele geçirmiş, yakıp, yıkmıştır Günümüze kalenin kesme taştan yapılan kalıntıları gelebilmiştir



Rabat Kalesi (Derik)

Mardin Derik ilçesinin 15 km batısında Hisaraltı Köyü’nde bulunan Rabat Kalesi’nin kitabesi günümüze ulaşamamış olup, kaynaklarda da yeterli bir bilgiye rastlanmamıştır Bu bakımdan kalenin yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır

Kale Artuklular döneminde onarılmış, bu dönemde de bir takım ilavelerle genişletilmiştir Artuklu dönemi öncesi hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır Günümüze gelebilen kalıntılarından kalenin yöresel kesme taştan ve yer yer de moloz taştan yapıldığı anlaşılmaktadır Oldukça büyük ölçüde olan kale 15 burcu olup, dikdörtgen planlıdır Köşelerinde dört gözetleme kulesi bulunmaktadır Buradaki burçlar ve kuleler 15 m yüksekliğe kadar ulaşmaktadır Kalenin doğu ve batısında iki kapısı vardır Kale içerisinde, yeraltında depolar ve birtakım barınaklar olduğu kalıntılardan anlaşılmaktadır Kale içerisindeki kalıntılardan bir bölümünün kale komutanına ait bir köşke ait olduğu da iddia edilmiştir


Dermetinan Kalesi (Mazıdağı)

Mardin Mazıdağı ilçesinin 20 km kuzeybatısında Gümüşyuva Köyü’nde bulunan bu kalenin de yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır Kaynaklardan öğrenildiğine göre Anadolu’yu istila eden Timur Mezopotamya’yı ve Karadağ’a hâkim olmak, Mardin ile Diyarbakır’ın yolunu kesmek amacı ile bu kaleyi ele geçirmekte zorlanmıştır

Dermetinan Kalesi 150 m yüksekliğinde bir tepe üzerindeki düzlükte kurulmuştur Yöresel kesme taş ve moloz taştan yapılmış olan kalenin 8 burcu ve gözetleme kuleleri bulunmaktadır Kalenin giriş kapısı kuzey yönündedir İçerisinde su sarnıçları ve yapı temel kalıntıları bulunmaktadır Burada yapılan yüzey araştırmalarında Bizans dönemine ait mezarlar ve küçük buluntular ele geçirilmiştir Ayrıca duvarlarında kabartmalar bulunmaktadır


Savur (Sauras) Kalesi (Savur)

Mardin Savur ilçesinde, yüksek bir tepe üzerindeki düzlükte bulunan bu kaleyi MSIIyüzyılda Romalılar yaptırmıştır Stratejik yönden yöreye hâkim bir yerde olan kale, Romalılar ile Araplar arasında sürekli el değiştirmiştir İpek Yolunun korunması yönünden de önemli bir konumdadır

Bu kale üzerinde yeterli bir araştırma yapılmamıştır Günümüze gelebilen kalıntılarından yöresel kesme taş ve moloz taştan yapıldığı anlaşılmaktadır Mimari yönden planını çıkarmak mümkün olamamıştır


Aznavur Kalesi (Nusaybin)

Mardin Nusaybin ilçesinin 14 km kuzeydoğusunda, geniş bir vadi üzerindeki bu kale Hamdan Bin A1 Hasan Hasır Al-davla Bin Abdullah Bin Hamdan tarafından 970 yılında yaptırılmıştır

Kale yöresel kesme taş ve moloz taştan yapılmış olup, doğudan batıya 400 m uzunluğundadır Genişliği ise 30-60 m arasında değişmektedir Üzerinde kurulduğu düzlük alan doğuda 800 m, batıda da 300 m yüksekliğindedir Kalenin güneydeki kapısı dışında başka bir girişi bulunmamaktadır Kalenin 14 burcu ile 2 gözetleme kulesi bulunmaktadır Bunlardan Suriye Ovası’na hâkim olan kule iyi bir durumda günümüze gelebilmiştir


Rahabdium (Hafemtay) Kalesi (Nusaybin)

Mardin Nusaybin ilçesinin 20 km kuzeydoğusunda, bugünkü Suriye sınırına yakın bir tepe üzerinde bulunan kale, MSIIyüzyılda Romalılar tarafından yaptırılmıştır Doğusundaki Nusaybin-Midyat kervan yolunu kontrol altında tutmak amacıyla yapılmıştır Ayrıca Suriye’den gelecek Arap akınlarına karşı karakol görevini de üstlenmiştir Tarihi kaynaklardan öğrenildiğine göre Araplar ile Romalılar arasında sürekli savaşlar bu kale için yapılmıştır

Kale yöresel kesme taş ve moloz taştan yapılmış olup, güneyden kuzeye kadar uzanan sur duvarları 14 burç ve 2 gözetleme kulesi ile desteklenmiştir Uzunluğu 1500 myi bulan surların yüksekliği 10 m, burç ile gözetleme kulelerinin yüksekliği de 20 m yi bulmaktadır Kalenin güney yönünden tek bir girişi vardır Kale içerisinde su sarnıçları, erzak depoları, mahzenleri ve ne oldukları anlaşılamayan yapı temel kalıntıları bulunmaktadır


Merdis (Marin) Kalesi (Nusaybin)

kuzeydoğusunda bulunan bu kale, eski Merdis kentinin üzerindeki kayalık alanda yapılmıştır Kalenin yapım tarihi kesinlik kazanamamakla beraber, duvar işçiliğinden Bizans döneminde yapıldığı veya onarıldığı anlaşılmaktadır

Kalenin çevresi 1500 m genişliğinde olup, 12 kule ve burçla desteklenmiştir Güneyde demir bir kapısı bulunmaktadır Kalenin sur ve burçları iyi bir durumda günümüze gelebilmiştir Kalenin doğusunda Merdis Kralının şatosu yer almaktadır Kayalar üzerindeki bu şato 500x1800 m ölçüsünde olup, derinliği de 500 mdir Şatonun altında ayrıca kayalara oyulmuş mahzenler ve bir sarnıç vardır


Haytam Kalesi (Turabdin-Dimitriyus) (Nusaybin)

Mardin Nusaybin ilçesinde Günyurdu ve Dibek köyleri arasındaki deniz seviyesinden 1254 m yükseklikteki İzlo Dağı’nın doğusunda bulunan bu kale, MS351 yılında Büyük Constantinius’un oğlu Custas tarafından yaptırılmıştır

Kalenin yakınında Deyrul Umur Manastırı bulunmaktadır Kale Akkoyunlular ile Bizanslılar arasında birkaç kez el değiştirmiş, 1462’de de Uzun Hasan tarafından ele geçirilmiştir Yöresel kesme taş ve moloz taştan yapılan kale günümüze harap bir durumda gelebilmiştir Planı ve duvar işçiliği günümüze gelen kalıntılarından tam olarak anlaşılamamaktadır

Yeni Kale (Saçlı Ali) (Nusaybin)

Mardin, Midyat-Nusaybin kervan yolu üzerindeki boğazın dar geçidinde, dağın bittiği yerde, derin vadide, tek parça bir kayalık düzlükte kurulan bu kaleyi Bizans İmparatoru IIConstantinius’un emri ile Dimitrios yaptırmıştır Kaleye halk arasında yakıştırılan Saçlı Ali isminin nereden kaynaklandığı bilinmemektedir

Kale Midyat-Nusaybin kervan yolunu kontrol amacıyla kayalık bir alanda yapılmıştır Kale oldukça geniş bir alana yayılmış olup, çevresi 1000 myi bulmaktadır Surlarının yüksekliği de 10 m den fazla olduğu duvar kalıntılarından anlaşılmaktadır Moloz taş ve kayalardan yapılan kalenin kalıntılarından bazı mekânlar, su sarnıçları ve duvarları destekleyen burç kalıntıları günümüze kadar ulaşabilmiştir


Sirvan Kalesi (Nusaybin)

Mardin Nusaybin ilçesi, Günyurdu Köyü’nün kuzeydoğusunda, Turgutlu ile Değirmencik köyleri arasında bulunan bu kale Vyüzyılda Sasaniler tarafından Bizanslılara karşı korunmak amacı ile yapılmıştır

Kale kesme taş ve moloz taştan yapılmıştır Günümüzde harap bir durumda olduğundan ve kalede yeterince bir araştırma yapılmadığından planı ve yapı şekli hakkında bilgiler yetersizdir


Erdemeşt Kalesi (Yeşilli)

Mardin Yeşilli ilçesi, Bülbül Köyü ile Arur Kalesi arasındaki bir tepe üzerinde bulunan kalenin yapım tarihi bilinmemektedir Tarihi kaynaklarda da ismine rastlanmamıştır

Kalenin yöresel kesme taş ve moloz taştan yapıldığı temel kalıntılarından anlaşılmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Mardin Hakkında Bilgi

Eski 08-14-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mardin Hakkında Bilgi



Mardin Müzesi




Bu yapı bir süre askeri garnizon, kooperatif binası, sağlık ocağı ve polis karakolu olarak kullanılmıştır Kültür Bakanlığı 1988 yılında yapıyı Süryani Katolik Vakfı’ndan satın almış, restore ettikten sonra da 1995 yılında müze haline getirilmiştir

Mardin Müzesi daha önce Artuklu Sultanı Sultan İsa’nın XIVyüzyıl başlarında yaptırmış olduğu Zinciriye Medresesi’nde bulunuyordu

Bugünkü müze binası üç katlı olup, sarımtırak renkli kalker taşından yapılmıştır Binanın çift girişi vardır Dış cephe görünümü tonoz, kemer ve sütun başlıklarındaki taş oymaları ve süslemeleri ile dikkati çekmektedir

İkinci katında etnoğrafya sergi salonu, kütüphane ve eser depoları bulunmaktadır Üçüncü katta bütünüyle arkeolojik eserler sergilenmekte olup, yönetim birimleri de bu katta yer almaktadır

Mardin Müzesi’nin belli başlı eserlerini Girnevas kazısından çıkan tabletler, silindir mühürler, keramikler, figürinler, kandiller, gözyaşı şişeleri, iğneler, kült kapları, takılar; Kuzey Mezopotamya ve Güneydoğu Anadolu kültürlerinden Eski Tunç, Asur, Urartu, Grek, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı dönemlerine ait kültür varlıkları oluşturmaktadır Ayrıca altın, gümüş ve bakır sikkeler de onları tamamlamaktadır

Bunların arasında Midyat’a özgü gümüş işlemeler, kolyeler, küpe, bilezik, halhal, alınlıklar bulunmaktadır Ayrıca delici ve kesici silahlar, kahve (mırra) takımları, hamam eşyaları, tespihler, ısınma araçları ile çeşitli amaçlarda kullanılmış bakır eşyalar da onları tamamlamıştır



1Cadde, Cumhuriyet Alanı Mardin
Tel : (0482) 212 16 64
Faks : (0482) 212 77 97

Alıntı Yaparak Cevapla

Mardin Hakkında Bilgi

Eski 08-14-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mardin Hakkında Bilgi



Mardin Sivil Mimari Örnekleri


Mardin Mazı Dağlarının güney yamaçlarında, doğudan batıya doğru 2500 m uzunluğunda, 500 m genişliğindeki bir alana kurulmuştur Doğal konumundan ötürü de Mardin Kalesi’nden bakıldığı zaman yapıların birbiri üzerine yığılmış sıkışık bir görünümde olduğu görülür Ancak, doğal konumdan kaynaklanan bu sıkışık yapılaşma kentte kendine özgü bir sivil mimariyi de ortaya koymuştur Mardin Kalesi eteklerinden başlayarak ovaya doğru teraslar halinde yayılan bu evler sıkışık olmalarına karşılık ilginç bir mimari yapılanmayı da ortaya koymuşlardır Büyük ölçüde Orta Çağ mimarisini yansıtan bu yapılaşma Kuzey Suriye ve Urfa, Diyarbakır mimarisi ile de farklı olduğu noktalar bulunduğu kadar benzerlikleri de bulunmaktadır Kısacası bu yapılaşma Mardin’de kapalı bir bölge şehircilik anlayışını da beraberinde getirmiştir Bu yapılanmada doğa şekillerinin ve iklimin de büyük payı olmuştur

Mardin sivil mimari yönünden iki ayrı bölümden meydana gelmiştir Bunlardan biri kale ve çevresi, diğeri de dış mahalle olarak isimlendirilen kale eteklerindeki asıl yerleşimdir Birbirlerinden farklı özellikleri olan çeşitli toplulukların bir arada yaşadığı Mardin’de tapu defterlerinden öğrenildiğine göre Sürgücüyan, Akkeçilü, Mişki, Dinabi, Şah Nasibi, Zoli, Duraçlu, Behramki, Bradi, Dehlevi gibi kısmen yerleşik, kısmen de göçebe aşiretler tarih boyunca şehir çevresine yerleşmişlerdir Sonraki dönemlerde milli oymaklardan bazıları XVIIIyüzyıl başlarında Diyarbakır ve Mardin çevresine de yerleşmişlerdir

yüzyılda kale çevresinde 300 kadar evin olduğu ve geniş bir nüfusun da olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir Ancak bu nüfus 1526’da veba salgını ile kısmen azalmıştır XVIyüzyıl sonlarında Suriye, Urfa ve Babil’den göçenlerle nüfus yeniden canlanmıştır XVIIIyüzyılda şehirde 2000’i Müslüman ve gerisi Hıristiyan olmak üzere 3000 ev olduğu yine kaynaklardan öğrenilmektedir

Mardin’de sivil ve dini mimari örneklerini daha çok evlerin oluşturduğu bir dokuya sahiptir Anadolu’daki en eski yerleşim alanlarında görüldüğü gibi bu evler dar sokaklar etrafında sıralanmıştır Bir veya birkaç evin kullandığı çıkmaz sokaklar, evlere girişte yapılan sahanlıklar ve bazen sokak üstlerinde veya altlarında bir geçit bırakılarak yapılmış odalar ortak kullanım alanları farklı bir yapılanmanın burada uygulandığını göstermektedir

Mardin sokakları, insan ölçülerinin yanı sıra yörede kullanılan eşek, at, deve gibi binek hayvanlarının boyutları dikkate alınarak, dar yapılmıştır Bununla beraber şehirdeki geniş sokaklar İshak, patika biçimindekiler ise Zabok olarak isimlendirilmiştir Mardin sokakları yerleşim dokusuna bağlı olarak doğu-batı, kuzey-güney doğrultusundadır Şehrin doğu-batı yönündeki sokaklar, şehrin kurulduğu yamaca paralel olup, bunlar bazen eğimli, bazen de düz yollardır Kuzey-güney doğrultusundaki sokaklar ise bunlara dik konumdadır ve zaman zaman da eğimden ötürü merdivenlere dönüşmüştür Yüksek kalın duvarlar ile yapılardan ayrılan bu sokakların evlerle olan ilişkisi giriş kapıları, havalandırma pencereleri ve çıkmalarla sağlanmıştır Şehir yapılanmasında sokakların bazıları bir noktada kesişir ve küçük meydanlar oluştururlar

Evlerin yükseklikleri ve kat adetlerinin nedeni yapının bulunduğu arsanın başlangıç ve bitim noktaları arasındaki kot farkından kaynaklanmaktadır Evlerin avlulu giriş katı bulunduğu parselin güneyinde ise, alt kot düzleminde, son katı ise parselin üst kot düzleminde bulunmaktadır İki kat arasına kaç adet katın sığabileceği ise tamamen arazi eğimine bağlıdır Ancak bazı durumlarda kat yükseklikleri de değişebilmektedir Zengin ailelerin kat yüksekliklerinin daha fazla tutulduğu da görülmektedir Bu farklılık mimariye de yansımıştır Şehirde etkili olan nüfuslu ailelerin evleri ise bazen anıtsal boyutlara ulaşmıştır Çoğunlukla evlerin giriş katları binek ve taşıma hayvanlarının ahırlarına, ambarlarına ve depolarına ayrılmış, bu yüzden de kat yükseklikleri fazla tutulmuştur Evlerin bazılarında ara katlara da yer verilmiştir Bunlar ambarlarda asma kat niteliği taşımaktadır ve ahşap dikme ile kirişler üzerine oturtulmuşlardır Bazı evlerde ise bu asma katlar dekoratif olarak da yapılmıştır

Mardin evleri kapalı mekânlar, yarı açık mekânlar, eyvanlar, revaklar ve köşkler olarak da ayrı gruplara ayrılmaktadır Geleneksel Mardin evlerinin cephelerinde çeşitlilik meydana getirilmiştir Bu cepheler bulundukları yamaçtan ötürü Mardin Ovası’na açık olarak yapılmıştır Bu nedenle manzara öncelik kazanmıştır Kat girişleri doğu, batı ve kuzeyde olan kapalı mekânların havalandırma pencereleri ile köşeleri dikkati çekmektedir Evler şehrin her bölgesinde teraslar halinde olduğundan birbirlerinin önünü kapatmamaktadır Ancak cephe bütününde simetriye pek dikkat edilmemiştir

Avlu ve teraslara bakan bütün cepheler, tonoz başlangıçlarına kadar iç mekân duvarları, doğu, batı, kuzey cepheleri kesme taştan yapılmıştır Düzgün taşların yanı sıra kaba yontma taşlar da yapılarda kullanılmıştır Ancak, kaba taşlar Mardin Ovası’na bakmayan cepheler ile zemin katı avlu duvarlarında kullanılmıştır Moloz taşlar daha çok önemi olmayan duvarlarda, iç örgüde, tonoz veya kubbelerde kullanılmıştır Evlerin kapalı, yarı açık ve açık bütün mekânlarının döşemeleri taştan yapılmıştır Bununla beraber avlularda taş, toprak veya her ikisinin birlikte kullanıldığı da görülmektedir Üst katların taş döşemeleri bir alt katın tonoz çeşitlerini içeren tavanlar üzerine oturtulmuştur Tavanlar daha çok manastır tonozu, beşik tonoz, aynalı tonoz biçiminde olup, kubbeye çok az yer verilmiştir Katlar arasında bağlantıyı sağlamak üzere merdivenler kullanılmıştır Bu merdivenler yapı içerisinde eyvanların açık yüzlerinin karşısına gelen sağır duvarlarda veya duvar içlerine yerleştirilmiştir
Mardin evlerinde pencereler cephelerde çoğunlukla iki sıralı olarak düzenlenmiştir Bunların en özgün karakteri de iki kanatlı ahşap kapaklı oluşlarıdır Pencerelerin önüne lokmalı veya geçmeli demir şebekeler yerleştirilmiştir Üst sıra pencerelerde cama yer verilmediği durumlarda ahşap kapaklardan yararlanılmıştır

Dış mekâna yansıyan yapı elemanlarında ve iç mekânda pencere kapı ve niş çevrelerinde ayrı malzemeden bezemeler de yapılmıştır Yörede Midyat İşi denilen taş işçiliğinin son derece geliştiği görülmektedir Kapı, pencere çevreleri, sütunlar, kemerler, saçak altları, kat silmelerinde taş işçiliğinin oya gibi işlendiği bezemelere yer verilmiştir Ayrıca odalarda Taka denilen, yuvarlak kemerlerli taş işlemeli, gömme dolaplar da bulunmaktadır Bununla beraber, taş dışında kullanılan malzemeler oldukça sınırlıdır Ahşap malzeme pencere kapakları, kapılar, dolap kapakları ve kilerlerin asma katlarında kullanılmıştır Geç dönemlerde alçı tepe pencerelerinin vitrayları ile tavanlarda yapılan basit süslemelerde kullanılmıştır Demire ise yalnızca pencere şebekelerinde yer verilmiştir

Mardin’de kapalı bir yaşam biçiminin egemen olduğu dikkate alındığında evlerin harem ve selamlıktan meydana geldiği de görülmektedir Selamlık kısmında ana odaya tek basamaklı, parmaklıklarla ayrılmış bir seki altından girilmektedir Bu bölümde kahve ocağına yer verilmiştir Harem bölümündeki odalarda ise kullanım olarak bir ayırım gözetilmemiş ve odaların hepsinde oturulmakta, yatılmakta, yemek yenilmekte ve konuklar ağırlanmaktadır Bu odalar avluya bakan önleri revaklı bir eyvanın çevresine sıralanmışlardır Evlerin çoğunda ayrı bir mutfak yoktur Kilerin, açık avlunun veya eyvanın bir bölümü mutfak olarak kullanılmıştır Bununla beraber, bazı evlerde mutfak ve helâların yapıdan ayrı olduğu da görülmektedir

Bu kitabeler giriş kapısı üzerine yerleştirilmiştir Ayrıca katlarda eyvan ya da revaktan girilen giriş kapıları üzerine de kitabeler yerleştirilmiştir Bu evlerin tarih konulan bir başka yeri de tavanlardır Ancak bu tür tarihlemeler daha çok son dönemlerde yapılan evlerde görülmektedir

Günümüze gelen Mardin tarihi evlerinden en önemlileri Hacı Kermo ailesinin evi, Süryani ailesinin evi ve Milli ailesinin evidir Bunun yanı sıra Diyarbakır Mahallesi’nde, Şar Mahallesi’nde, Diyarbakır Kapısı Mahallesi’nde, Emineddin Mahallesi’nde, Latifiye Mahallesi’nde, Necmeddin Mahallesi’nde, Yeni Kapı Mahallesi’nde, Ulu Cami Mahallesi’nde, Teker Mahallesi’nde, Şehidiye Mahallesi’nde, Gül Mahallesi’nde, Savur Kapı Mahallesi’nde ve Meydanbaşı Mahallesi’nde de tarihi Mardin evlerine rastlanmaktadır

Bu evlerden Savur Kapı Mahallesi’ndeki Hacı Kermo ailesi evi, XVIIyüzyıla kadar inen bir tarihe sahiptir Bu yapı zemin katı ile birlikte üç katlıdır Ara merdivenlerle ulaşılan ara katlar da bunların içerisine yerleştirilmiştir Bu eve üç farklı kottan girilmekte olup, zemin katta avlu çevresini U biçiminde saran bir tasarım bulunmaktadır Böylece bu ev üç ayrı birimden meydana gelmiştir Cephesinde zemin kattan üst kata doğru bir farklılaşma olduğu da dikkati çekmektedir Zemin ve birinci katta pencere ve kapılarda, revaklar ve eyvanlarda, son iki katta ise çeşitli bezemelerle süsler görülmektedir Günümüzde Mungan ailesinin yaşadığı bu ev içerisinde birçok ailenin yaşamasından ötürü çeşitli bölümlere ayrılmış, yarı açık mekânlar kapatılmış ve ekler yapılmıştır

Bu yapı zemin kat ile birlikte beş katlıdır Yapıldığı bölgedeki arazi eğiminden ve parsel derinliğinden kaynaklanan evde kat adedi arttırılmıştır Evin tasarımı teraslama biçiminde gerçekleştirilmiştir Farklı kademelerde bulunduğundan ötürü bu ev grubu üç avlu çevresinde geliştirilmiştir Revakların iki yanı açık olup, bunların arkasında yüksek ve sivri kemerli bölümlere de yer verilmiştir

Mardin’in Ticaret Merkezi’nin yanında yer alan Medrese Mahallesi’ndeki Milli ailesi evi de çeşitli yapı birimlerinden meydana gelmiştir Girişleri birbirlerinden bağımsız olan bu birimler biçimsel farklılıklar göstermektedir Buradaki konak tasarımı bir defada ortaya çıkmamış ve yapı birimlerinin birbirlerine eklenmesinden meydana gelmiştir Burada da diğer Mardin evlerinde görüldüğü gibi, birden fazla girişe yer verilmiştir Güneydeki çıkmaz sokaktaki tonozlu bir geçitten sonra zemin kat birbiri içerisine geçmiş üç avlu ve bunların çevresinde de yapılar sıralanmıştır Buradaki yapı birimlerinin hepsi kendi avlularına ve sokağa açık cepheler halindedir

Günümüzde Mardin ve Midyat evleri başlı başına birer açık hava müzesi niteliği taşımaktadır Bir müze kent olarak düşünülen Mardin’e 1,5 saat uzaklıktaki Midyat’ta da Mardin’dekilere benzer evler ile karşılaşılmaktadır Bugünkü görünümü ile bir Orta Çağ kentini andıran Mardin evlerinde Telkâri olarak isimlendirilen taş işçiliğinin en güzel örnekleri ile karşılaşılmaktadır Midyat evleri de yapılanma, konum ve işçilik yönünden Mardin evleri ile benzerlik göstermektedir

Taş avlu alt katta kayadan oyma bölümlerle çevrelenmiştir Üst katlarda eyvanın iki yanında yer alan odalar önünde Gezenek ismi verilen teras ve mekânlar birbirini tamamlamıştır Bu planlama anlayışındaki en önemli kural, Midyat evlerindeki pencerelerin birbirlerini görmemesi ve evlerin mahremiyetinin sağlanması ön plana çıkarılmıştır Midyat evlerini Mardin yöresindeki diğer sivil mimariden ayıran en önemli özellik ise, bezemenin yapıların dışında olduğu gibi iç mekânlarda da aynı yoğunlukta tekrarlanmasıdır Özellikle karanfil, püskül, lale, burma ve süpürge motifleri belirli bir düzen içerisinde yapılarda tekrarlanmıştır Ayrıca Emevi ve Abbasi süsleme geleneğinin etkileri pencere sövelerinde, silmelerde ve sütunlarda da görülmektedir

Midyat mimarisinde görülen zengin süslemeler takılarda ve süs eşyalarında, gümüş telkâri işçiliğinde kendini göstermiş ve mimari süsleme sanatına, el sanatlarına etkili olmuştur
Mardin Nusaybin ilçesinde Diyarbakır Valisi Hafız Mehmet Paşa'nın 1837 yılında, oldukça geniş bir alana yaptırmış olduğu kışla 1970'li yıllardan sonra yıkılmıştır Sultan IIAbdülhamid zamanında kurulan Hamidiye Süvari Alayı'nın birlikleri bu kışlada konuşlandırılmıştı IIDünya Savaşı sırasında da kullanılan bu kışlanın 300'den fazla odası, giriş kapısında da iki büyük aslan heykeli bulunuyordu

Mardin ve Midyat evlerinin en önemli öğesi de çeşitli dini toplulukların değişik kültürlerin ve dillerin birleşmesidir Midyat evlerini ÇEKÜL Vakfı “Yedi Bölge ve Yedi Kent Programı” içerisine almıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Mardin Hakkında Bilgi

Eski 08-14-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mardin Hakkında Bilgi



Mardin Doğal Güzellikleri


Mardin doğal güzelliklerinin başında mağaralar, kaplıcalar ve mesire yerleri gelmektedir

Mağaralar

İplik Mağarası (Merkez)

Mardin Saraçoğlu Mahallesi’nin alt kısmında bir takım mağaralar bulunmaktadır Bu mağaralar iç içe birbirine geçen 60’a yakındır Bu mağaralar eski tarihlerde iplik imalâthanesi olarak kullanılmış, bu yüzden de halk arasında İplik Mağaraları olarak isimlendirilmiştir


Gümüşova Mağarası (Mazıdağı)

Mardin Mazıdağı ilçesine 30 km uzaklıktaki Gümüşyuva Köyü’nde bulunan bu mağara Bizans döneminde kullanılmıştır Mağara içerisinde Bizans döneminden kalma temel kalıntıları ile giriş kapısı üzerinde de iki mühür resmi bulunmaktadır


Deniz Mağarası (Derik)

Mardin Derik ilçesinin batısında, Hanok’un 8 km kuzeybatısındaki Buhur Köyü’nde bulunan bu mağara içerisinde yeraltı gölü bulunmaktadır Bu yüzden de bu mağaraya Deniz Mağarası ismi verilmiştir


Hanok (Cin) Mağarası (Derik)

Mardin Derik ilçesinin batısında, Çukursu Köyü’nün yakınında bulunmaktadır


Linyevri Şifa Mağarası (Midyat)

Mardin Midyat ilçesi, Gelinkaya Beldesinde bulunan bu mağaranın üzerinden akan sular bulunmaktadır Halk arasındaki inanışa göre bu suların kaşıntıya iyi geldiği sanılmaktadır


Bunların dışında Mardin ve çevresinde Şakolin ve Firiye, Kefilsannur, Şenköy Kefilmelep, Kefilmardin, Hapisnas, Tınat, Kıllıt, Hanika, Salah, Hessinmeryem, Sercahan, Gümüşyuva, Avrıhan, Derinsu, Dırkıp, Haramiye Mağaraları bulunmaktadır


Kaplıcalar

Germ-i Ab Kaplıcası (Dargeçit)

Mardin Dargeçit ilçesine 18 km uzaklıkta, Dicle Nehri kenarında bulunan Germ-i Ab Kaplıcası kimyasal özellikleri yönünden zengindir Kaplıcanın kükürtlü suyu 40 C olup, bu suyun deri hastalıklarına ve romatizmaya iyi geldiği söylenmektedir


Mesire Yerleri

uzaklıktaki Bakırkırı (Bağrıkara), Mardin’e 3 km uzaklıkta Fahriye Bahçeleri ile Ravziye Bahçeleri, Mardin Kalesi arkasında Zınnar Bahçeleri; Nusaybin’in Şahnişin Köyü’nde Çağçağ Mesiresi; Kızıltepe’de Gurs Şelaleleri; Nusaybin-Midyat arasında Beyazsu, Karasu; Savur meyve Bahçeleri; Yeşilli Vadisi yörenin belli başlı mesire yerleridir

Alıntı Yaparak Cevapla

Mardin Hakkında Bilgi

Eski 08-14-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mardin Hakkında Bilgi



Mardin Çeşmeleri


Mardin’de çeşmeler genellikle külliyelerin veya medreselerin eyvanları içerisinde yapılmıştır Çoğunlukla bunlar kemerli nişler olarak görülmektedir Mardin sokaklarında bireysel olarak yapılmış çeşmeler ile meydan çeşmelerine rastlanmamaktadır

Mardin çeşmeleri Artuklular zamanında XII-XIIIyüzyıllarda yapılmışlardır Bunlardan Necmeddin Ilgazi’nin yaptırmış olduğu külliye içerisinde bulunan ve günümüze pek az kısmı gelebilen hamam avlusundaki çeşme Anadolu’nun en eski çeşmelerinden bir örnektir Bunun dışında Mardin’de Kasımiye, Firdevs, Fahriye, Ayn Kapak, Cevheriye, Ayn Saraç ve Savur Kapı çeşmeleri bulunmaktadır


Emünüddin Çeşmesi (Merkez)

Mardin Mâristan (Mesken) Mahallesi’nde, Artuklu Sultanı Necmeddin Ilgazi (1108-1122) yaptırmış olduğu Emünüddin Külliyesi’ne bir de çeşme ilave etmiştir

Çeşme yöresel taştan niş içerisinde bulunmakta olup, kitabesi günümüze gelememiştir Ayna taşı ve önündeki yalak taşının yanı sıra arkasında çeşmeye su getiren künkler bulunmaktadır


Altunboğa Medresesi Çeşmesi (Merkez)

Mardin’de Altunboğa Medresesi XIIIyüzyılın sonu ile XIVyüzyılın başında yapılmıştır Bu medreseden günümüze yalnızca çeşmesi gelebilmiştir

Bir eyvan içerisinde bulunan çeşme kesme taştan yapılmıştır Çeşmenin sivri kemerli nişleri olup, arkasında da deposu bulunmaktadır


Kasımiye Medresesi Çeşmesi (Merkez)

Mardin’in güneyinde Akkoyunlu Sultan Kasım’ın 1487-1502 yılları arasında yapımını tamamladığı medrese avlusunun ana eyvanı içerisinde bir de çeşme bulunmaktadır Çeşmenin kitabesi bulunmamaktadır Ancak, medrese ile birlikte yapıldığı sanılmaktadır Avlunun kuzeyindeki havuzlu ana eyvanın yanındaki niş içerisinde bulunan bu çeşme sivri kemerli olup, önünde yalak taşı ve arkasında da su haznesi bulunmaktadır


Savur Kapı (Ayncevzi Bab-ı Savr)Çeşmesi (Merkez)

Çeşme medresenin bir bölümünü oluşturduğu gibi bulunduğu yere merdivenle çıkılmaktadır
Çeşmenin medrese ile birlikte XIII-XIVyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır

Çeşme sivri kemerli, yerel Midyat taşından yapılmıştır Sivri kemerli nişin içerisine dikdörtgen mermerden ayna taşı yerleştirilmiştir Çeşme yakın tarihlerde restore edilmiştir
__________________

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.