Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
karaman

Karaman

Eski 07-31-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman



KARAMAN'IN KISA TARİHÇESİ
Karaman kentinin ilk kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber yapılan arkeolojik kazılar neticesinde, önemli bir yerleşim bölgesi, ticaret ve kültür merkezi olduğuna dair belgeler bulunmuştur
Karaman ve çevresinin MÖ8000 yıllarında yerleşik iskana sahip olduğu ortaya konulmuştur İl, Hititler zamanında bir askeri ve ticaret merkezi olmuş daha sonra Firigya ve Lidya'lıların egemenliğine geçmiş, MÖ322 de Yunan Kralı Perdikkos ve Filippos'un işgaline ve talanına uğramıştır
Karamanoğulları Anadolu Selçuklu Devletinin zayıflamasından ve yıkılmasından sonra bağımsızlıklarını ilan edip Karamanoğlu Devletini kurmuşlardır Karamanoğulları OĞUZ'ların SALUR boyuna mensuptur 24Oğuz boyu şunlardır 1Kayı 2Bayat 3Alkaevli 4Karaevli 5Yazır 6Döğer 7Dondurga 8Yaparlı 9Avşar 10Kızık 11Beğdili 12Karkın 13Bayındır 14Biçene 15Çavuldur 16Çepni 17Salur l8Eymür l9Alayuntlu 20Üreğir 21Iğdiz 22Büğdüz 23Yuva 24Kınık Bu 24 boy 6 ata da birleşir 1Günhan 2Ayhan 3Yıldızhan 4Gökhan 5Dağhan 6Denizhan

Şehir Klasik dönemlerde LARENDE olarak bilinir 1256'da Karamanoğulları devletinin başkenti olan Larende, Cumhuriyetin ilanından sonra Konya iline bağlı olarak KARAMAN adını almıştır
Karamanoğlu Mehmet bey Konya civarında Moğollarla yaptığı savaşı kazanarak Konya'yı moğol işgalinden kurtarmış ve Karamanoğlu Devletinin başkenti yapmıştır O tarihlerde Anadolu Selçuklularının resmi dili Arapça, edebiyat dili Farsça idi Yönetenlerle yönetilenler arasında dil konusunda büyük farklılıklar meydana gelmişti Dil farkı büyük reaksiyonlar doğurdu Hacı Bektaş Veli, Tapduk Emre, Yunus Emre, Aşık Paşa, Sarı Saltuk ve Karamanoğlu Mehmet Bey başta olmak üzere daha birçok kültür tarihinin büyük simaları Türk kültür ve medeniyetinin tahrip edilmekte ve yok edilmekte olduğunu görerek, siyasi ve kültürel taarruza geçmişlerdir Karamanoğlu Mehmet Bey Türk Milliyetçilik tarihine altın harflerle yazılması gereken 13 Mayıs 1277 yılında yayınladığı bir fermanla Türkçe'nin zaferini sağlamıştır Bu fermanla "Bu günden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya" diyerek Türkçe'den başka konuşulan ve yazılan dilleri yasaklamıştır
Bugün Karaman halkının civar yerleşim bölgelerine nazaran daha düzgün bir lisan kullanmasını bu fermanda aramak lazımdır
Karamanoğulları devletinin sınırları, en güçlü olduğu zamanlarda, Karaman, Konya, Sivas, Kayseri, Niğde, Adana, Antakya, Silifke, Anamur, Mut, Gülnar, Alanya, Gazipaşa, Antalya, Isparta, Beyşehir'e kadar uzanıyordu
Karamanlılar kuvvetli düşmanlarının karşısında sarp yerlere bilhassa Toros dağlarına çekilerek korunurlar ve tehlike geçince tekrar İçel ve Larende (Karaman) tarafına geçerlerdi Geçitler vasıtasıyla Konya'ya ulaşan ticaret kervan yollarını kontrol eden Karamanlılar, Ceneviz, Kıbrıs ve Malta tacirlerinden aldıkları vergiler ile mühim bir gelir temin ediyorlardı Lamos, Silifke, Anamur, Manavgat gibi kendilerine ait limanlardan tahsil ettikleri gümrük resmi önemli gelirlerdendi Karamanoğullarının Alaaddin Bey'den itibaren hedeflerinin gümüş sikkeleri görülmektedir
Hıristiyan alemi tarafından kutsal sayılan ve antik şehir olarak bilinen DERBE kenti Avrupalı hıristiyan turistlerin dikkat ve ilgisini çekiyor (Derbe Karaman'a bağlı Aşıran köyü yakınlarında yer alır) Hıristiyanların Hz İsa Peygamber'den sonra kendilerine dini lider olarak bildikleri MICHAEL Derbe'de yatmaktadır Burayı ve MICHAEL'in kabrini ziyaret edenler Hıristiyan inancına göre kendilerinin hacı oldukları edinilen bilgiler arasındadır
Karaman 15 Haziran 1989 tarihinde Türkiye'nin 70 Vilayeti olmuştur
TARİHÇİLERE GÖRE KARAMAN
Eb-ül Fida'ya göre Karaman :

Rum Beldelerinin, birisi de KARAMAN topraklarıdır Buralarda Türkmenler oturur Karamanoğulları çevresindeki beyliklerin en güçlüsü ve en uzun ömürlü olanıdır Konya'nın bir günlük Güneyinde Rum Beldesinden birisi de Larende (Karaman) dır

Evliya Çelebi'ye Göre Karaman :

Evliya Çelebi, Karaman ve tarihi eserlerini incelemiş, Yunus Emre'nin de Karamanda olduğunu belirtmiştir
Karaman Kalesinden, Aktekke (Mevlana'nın Annesinin mezarının bulunduğu cami), Nuh Paşa camii, Dikbasan camii, Karabaş Veli Camii, Kirişçi Baba camii ve bunlardan başka çok sayıda cami, medrese, çeşme, han, hamam ve imaretlerden bahseder Evliya Çelebi bu tarihi eserlerden başka, büyük bir cadde üzerinde 470 dükkandan bahisle, Karamanlıların tarihlerde yaşantılarını ve binlerce evliyanın mevcudiyetini ve Yunus Emre'nin merkadi-nin (Mezarının) Karaman'da olduğunu yazmaktadır

Katip Çelebi'ye Göre Karaman :



Katip Çelebi "Cihannüma"sında; Konya'nın kazalarını sıraladıktan sonra, Larende için "Konya'nın Doğu Cenubunda, arası bir menzil düz yerde kasaba ve kala'dır Akarsuyu, bağ, bahçeleri, camileri ve hamamları vardır
Katip Çelebi Karaman eyaletini şöyle yazmıştır "Der beyan-ı Eyalat-ı Karaman:Osmanlılardan evvel bu yerlerde Al-i Karaman iskan etmekle, bu diyara Karaman denilmiştir Daha evvel bu memleket, ta denizde sonra ererdi

Konya Salnamelerinde Karaman:

1289, 1291 Hicri, (1872, 1874 Miladi) tarihli Konya Salnamelerinde Karaman Tarihi hakkında bilgi verildikten sonra, 88'inci sayfada şöyle deniliyor; "Karaman'da Kibar'ı Evliyaullahtan Tabduk Emre, Yunus Emre, Mader-i ve Birader-i Hz Mevlana ve Kettaue Baba, Canbaz Kadı medfundurlar"
1294 -H (1877 M) tarihli salnamede de şunları yazıyor: "Karamanda büyük küçük 41 camii, 82 mescit, 17 medrese, l kütüphane, 5 tekke, 12 zaviye, l rüştiye mektebi ve biri Ermeni, diğeri Rum 2 adet kilise ve 51'i İslam ve 2'si Rum olan 53 mektep, ikisi çift ve yedisi tek olmak üzere 9 hamam 115 çeşme ve şadırvan, 422 dükkan, 7 han, 5 adet bezirhane, 11 yağhane, 33 değirmen, l imaret, 11 sebil, 12 sarnıç, l buzhane, 4 karlık, l adet Kala-i atik mevcuttur"

Lugat-ı Tarihiyye ve Coğrafiyye Müellifine Göre Karaman:

Karaman bugün Konya vilayeti dahilinde olup, evvelce Pizidi kıtasını teşkil eden ve sonra bir müddet emirlik halinde idare olunan Larende, Niğde, Ermenek, Konya, Kayseri, Akşehir, Beyşehir, Seydişehir ve Karahisar sancak ve kazalarını toplayan eyaletin ismidir Bu eyaletin çok yeri dağlık ise de güzel üzüm, afyon yetişir ve tuzlaları vardır"
Şemseddin Sami Bey'e göre Karaman:

Sems'eddin Sami Bey (Kamus-ül A'lam'ında Karaman ilini) şöyle yazmıştır"Anadolu'nun orta kısımlarının Güney cihetine verilen isim olup, Konya, Niğde, İçel sancaklarından ibarettir Bu bölge, Selçuk Devletinin çökmesinden sonra, İstiklâl kazanarak oralarda hüküm süren Karamanoğullarının adı ile anılır Bu hükümetin ilk teşekkülünde Larende Kasabası merkez olup, sonra yine Konya'yı terke mecbur olmuşlar, Larendeye çekilmişlerdir Şimdi dahi Karaman ilinin merkezi Larende ad olunup, bu kasabaya Karaman dahi denilir"

Yümaz Öztuna'ya göre Karaman:

Karamanoğulları, Anadolu Türkmen Beyliklerinin en mühimi, en büyüğü, en kudretlisi ve en devamksıdır Karaman Türkmen Beyliği, 1250 yıllarından 1487'ye kadar takriben 237 yıl sürmüştür Karamanoğulları Oğuzların Kaçar Boyu Beylerinden olan Ahmet Sadettin Bey'in oğlu Nure Sofi Beyden inmişlerdir2,5 asırlık tarihleri sırasında, Karamanoğulları'nın toprakları zaman zaman büyüyüp küçülmüştür Karaman Beyliği, Türkiye'nin şu vilayetlerine yayılmıştır: Konya, Karaman, Niğde, Aksaray, Ankara, Nevşehir, İçel, Kırşehir vilayetlerinin tamamı, Antalya'nın doğu yarısı, Karamanoğulları nüfuz ve tabiyetinde bulunmuştur Karamanoğullan batıya doğru Antalya, İsparta, Afyon dolaylarında zaman zaman yukarıdaki sınırlarıda aşmışlar, akın mahiyetinde çok daha uzaklara gitmişler ve Bursa'ya da girmişlerdir Yukarıda gösterilen topraklar 146000 km2 olup, o dönemde bu topraklar üzerinde 2 milyon insanın yaşadığı tahmin edilmektedir

BEYLİK ÖNCESİ DÖNEM


Anadolu'nun merkezi bir yerinde bulunan Karaman; Batı Anadolu'dan Akdeniz'e ve özellikle Çukurova'ya inen yolların da geçiş noktasında yer almaktadır Bu nedenle Karaman ovası, bereketli topraklara sahip olmasının yanında, bu stratejik konumu sebebiyle de ilk çağlardan itibaren insanoğlunun ilgisini çekmiş ve yerleşim alanı olmuştur Karaman ve çevresinde arkeolojik kazılar henüz yeterince yapılmadığından, prehistorik çağlara ait bilgiler çok fazla değildir Ancak 13 km kuzeydoğuda yeralan höyüklerin satıh araştırmaları ve özellikle Canhasan höyüğünde yapılan bilimsel kazılar, Karaman ovasındaki uygarlığın sekizbin yıl öncesine uzandığını göstermektedir
İlk çağlardaki durumu henüz aydınlanmamış olan Karaman, Hititler döneminde yarı bağımsız bir devlet olan Arzava Devleti'nin sınırları içinde yer almıştır Bu devirdeki önemli askeri ve ticari bir merkez konumunda olduğu, Karadağ ve Kızıldağ'da bulunan, Hititlerden kalma kitabe ve roliyeflerin incelenmesinden anlaşılmaktadır
MÖ VII yy'da Frikyalıların, Vlyy'da Lidyalıların saldırısına uğrayan Karaman, bu yüzyılın sonlarında Perslerin egemenliğine girmiştir
Klasik devirlerde LARANDA olarak bilinen Karaman, Lykaonia bölgesinde yer almaktaydı Büyük İskender'in haleflerinden Perdikkas ve Flippos'un MÖ322 yıllarında talan ve tahribatına uğrayan Karaman, daha sonra Antigon'un ve Selevkos'un eline geçmiş, MÖ Iyy'a kadar Anadoldaki krallıkların elinde kalmıştırKaraman, Romalılar devrinde mahalli krallardan Derbe Hakimi Anlipütros'un idaresine girmiş, Galatla kralının Amyntos'u yenip öldürmesi üzerine, Galatlardın eline geçmiştir Bu dönemde Lykaonia Birliği'ne bağlı önemli bir ticaret merkezi olarak kalmıştır Hristiyan alemi tarafından kutsal sayılan ve antik şehir olarak bilmen Derbe yeri konusunda tarihçiler arasında ihtilaf var ise de, merkez ilçeye bağlı Ekinözü (Aşıran) köyü yakınlarında bulunduğu görüşü ağırlık kazanmaktadır Hristiyanların, Hz İsa'dan sonra, kendilerine dini lider olarak kabul ettikleri Michael'in mezarı da Derbe'de bulunmaktadır
Karaman MS, Vllve IX, yy'larda Arap orduları tarafından birkaç kez, kısa süreli işgal edilmiş; Selçuklular dönemine kadar da Bizans egemenliği altında kalmıştır
Karaman MS 1165 yılında Anadolu Selçuklu Devleti'nin egemenliğine girmiş ve 1256 yılına kadar bu egemenlik devam etmiştir

BEYLİK SONRASI DÖNEM
Karamanoğulları Beyliği yıkıldıktan sonra, Osmanlılar'ın devlet politikaları sonucu, Karamanlılar, başta Rumeli olmak üzere imparatorluğun değişik bölgelerine yerleştirilmişlerdir Zaman İçinde, bir kısım Karamanlılar da Kıbrıs adasına göç etmişlerdir
Ulu önder Atatürk'ün annesinin ailesi de, Kültür Bakanlığı yayınlarından bu Burhan Göksel tarafından yazılan "Atatürk'ün Soykütüğü Üzerine Bir Çalışma" isimli eserin 67 ve 10 sayfalarında verilen bilgilere göre, Rumeli'ye göçmüş Karamanlılardandır
Kıbrıs Cumhurbaşkanı(eski) Rauf Denktaş'ın ailesinin de Karamanlı olduğu bilinmektedir
Karamanoğulları Beyliği tarih sahnesinden silindikten sonra Konya, Osmanlı toprakları içinde önemli bir vilayet olmuş ve "Karaman Eyaleti" adını almıştır İdarenin başında da, her zaman bir beylerbeyi bulunmuştur
Larende (Karaman) ise, önce Konya Vilayetine bağlı bir sancak merkezi haline getirilmiştir Kanuni Sultan Süleyman döneminde, ilçe merkezi olmuştur
Karaman, Osmanoğulları döneminde, hiçbir zaman Karamanoğulları dönemindeki, parlak günlerine kavuşamamış, mütevazi bir Anadolu kenti olarak, Cumhuriyet dönemine kadar gelmiştir Cumhuriyetin ilanından sonra, Konya iline bağlı şehrin "Larende" olan adı, "Karaman" olarak değiştirilmiştir Nihayet, 15 Haziran 1989 tarihinde çıkarılan 3589 sayılı Yasa ile Türkiye'nin 70 ili olmuştur


BAZI TARİHİ BİLGİLER
Karaman'ın tarih sahnesindeki yerini daha iyi değerlendirebilmek ve gelişimini izleyebilmek için, birtakım tarihi bilgileri de burada vermeyi uygun gördük
Kanuni Sultan Süleyman zamanında, eski önemini kaybeden şehir, askeri teşkilat itibariyle Konya merkez sancağına bağlanmıştır 1522 olan bu tarihte, Karaman'da 33 mahalle, 570 vergi mükellefi, 462 ev, 18 müslüman olmayan nüfus, bir imaret, 4 cami, 25 mescid, 7 medrese, l Hadis, 3 Hafız, l Öğretmen Okulu, 10 zaviye, l yoksullar yurdu, 7 hamam, 246 dükkan vardı Bu tarihte şehrin nüfusunun, 1020 olduğu tahmin edilmektedir Bugün de ismi kullanılan mahallelerden; Sekiçeşme (Sekizçeşme), Külhan, Alişahane (Alişahane), Hacıcelal, Koçakdede (Köçekdede), Abbas, Ahiosman, Çeltek, Tapucak/Topucak (Tabdukemre), Mansurdede, Kirişçi (Kirişçibaba), Hocamahmut, Kazalpa (Gazalpa/Gazialp), Emekseven o dönemden bugüne, ya aynen veya ufak tefek değişikliklerle gelmiştir
III Murad zamanında, 1587 yılında hazırlanan "Kanunname-i Karaman" defterinde, Karaman'ın merkez nüfusu 2027; kendisine bağlı bulunan 63 köyün nüfusu ise, 3603 olarak gösterilmiştir Yine aynı kayıtta, o dönemde, Karaman'ın nüfus bakımından yoğun olan en büyük köyleri, 288 nüfusla bugünkü adıyla Güldere ve 255 nüfuslu Divle (Üçharman) köyleridir Bugün 7 hanenin yaşadığı Değle'de Ahmedler, Kamereddin ve İydalı adında üç mahalle bulunuyor; bu mahallelerden birinde ise, müslüman olmayan halk yaşıyordu Müslüman olmayan halk, inanç noktasında İslam olanlardan ayrılmasına rağmen; isim, gelenek ve kültür açısından bir bütünlük gösteriyordu Bunların isimlerinin, Arslan, Şehriban, Murad, Bayramgibi Türk-İslam isimleri olması da dikkate değer bir husustur
İslam olmayan bu bölgede halkının, din hariç olmak üzere, diğer yaşayışlarının Türk halkıyla özdeşleşmiş olması, bu insanların, Hristiyan Türkler olduğu düşüncesini yaygınlaştırmıştır Hatta Karaman'dan İstanbul'a göç eden bu insanların, Türkçe'de 12 ağızdan biri olarak bilinen "Karamanlıca"ağzını konuşmaları ve bu ağızla XVIII asırda bir gazete ile birlikte, çeşitli kitaplar yayınlamaları; bu iddiaların doğruluğuna delil olarak kabul edilmektedir Ana Britannica'da bu konuda yazılan "Karamanlıca" maddesine bir gözatalım

KARAMANLICA AĞZI

Karamanlı Türkçesi olarak da bilinen, Türkçe'nin bu ağzını Karamanlı Ortodoks Hristiyanlar konuşur Bu dili konuşan Karamanlılar, bazılarına göre Türkleşmiş Rumlar; bazılarına göre ise, Selçuklular döneminde Bizansla yakın ilişki sonucu Hristiyanlığı benimsemiş Türk'lerdir Osmanlı belgelerinde "Zımmiyan-ı Karaman", ya da "Karamanian" adıyla anılan bu Karamanlılar, bazı değişikliklerle Yunan alfabesini kullanmışlardır XVIII yy'dan başlayarak Türkiye ve Avrupa'da bazı kitaplar yayınlamışlardır
Karamanlıca'nın Türkiye Türkçesi'ne göre başlıca ses farklılıkları, ünlü türemesi ve ünlü değişmesidir
Örnek: Secde/secide; sıcak/ısıcak; uğramak/oğramak; ihtiyar/ehtiyar; gümüş/gömüş
Ünsüz Değişmesi: Değil/deil; niyaz/niaz; kulübe/gulübe; vücut/ücut; cevap/coğap
Bazen de çoğul ekleri sesuyumu dışında kalır: Onlar/anler; ayaklar/ayekler
-meçe ulaç eki bu ağızda sıkça kullanılır: "İbret almaca" gibi
Hatta bu insanlar, hristiyanlığa bağlı olmalarına rağmen, hristiyanlığı da kendi anlayışları içerisinde yaşamışlardır Çünkü buradan İstanbul'a göç edenler, İstiklal Savaşı sırasında, Milli Hükümet'in koruması altında, İstanbul Rum Patrikhanesi'nden ayrılarak yeni bir patriklik kurmuşlardır (İslam Ansiklopedisi)



Alıntı Yaparak Cevapla

Karaman

Eski 07-31-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karaman



COĞRAFi BİLGİLER

Karaman 3711 kuzey enlemleri, 3315 doğu boylamları arasında İç Anadolu bölgesinin güneyinde yer alır Kuzeyinde Konya, güneyinde Mersin doğusunda Ereğli, güneydoğusunda Silifke, batısında Antalya yer alır Deniz seviyesinden yüksekliği 1033 metredir Yüzölçümü 9590 km2’dir Merkez il nüfusu 106 bindir
Toplam nüfus ise 220 bindir Yüzölçümü bakımından Türkiye genelinde 34 Merkez ilçe nüfusu bakımından 27 ilden büyüktür
İklimi yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı geçer Son yılların yağış ortalaması 350 mm’dir
Karaman genelde ova görünümündedir Ova merkez ilçenin kuzeyindedir Ovanın yüzölçümü 1400 km2’dir Ovanın doğu ve güney bölümü alüvyonlu toprakla batı ve kuzey batı bölümü kolüvyol toprakla kaplıdır
Son yıllarda yapılan gölet ve sulama kanalları ile tarıma daha bir canlılık gelmiştir Ovada kuru tarım yapılan bölümlerde tahıl türleri, sulu tarım yapılan bölümlerde ise sanayi bitkileri yetiştirilir
Anadolu’da medeniyetin gelişim safhalarında Karaman bulunduğu yer itibarıyla önemli bir tarım ve hayvancılık merkezi geçit yeri olmuştur
Hititler bütün komşularıyla münasebetlerinde Konya-Karaman yolunu takip etmişler İranlılar ise Yunanistan’a olan seferlerinde ve İskender seferinde Karaman ovasından geçerek Suriye’ye ulaşmışlardır Seferlerin buradan yapılmış olmasının sebebi Karaman’da bu devirde münbit bir arazi ve gelişmiş bir tarım hayatının bulunmasıdır

Karaman il sınırları içeresinde bulunan arazinin üçte ikisi dağlıktır İlin en yüksek dağı, Sarıveliler ilçesinde bulunan, Orta Toroslardaki Yunt Dağı'dır ve yüksekliği 3227 metredir Ayrıca, il merkezinin 20 Km kuzeyinde bulunan Karadağ, 2271 metre yüksekliğindedir Sönmüş bir volkanik dağdır
İl merkezi ovada kurulmuştur Hemen güneyinde Torosların uzantıları yeralır Mut yönünden Akdenize, merkez Toroslar üzerinde, önemli bir geçit olan Sertavul Beli (Geçidi), İç Anadolu'yu Akdeniz'e bağlayan önemli geçitlerden biridir Daha güneyde ve görkemli Orta Toroslar'm üzerinde, Ermenek, Başyayla ve Sarıveliler ilçeleri yeralmaktadır Bu bölgede yer alan Göksu Nehri'nin iki ana kolu, Orta Toroslarla birleşerek, dik ve derin uçurumlu Taşeli (Klikya) platosunu oluşturmaktadır
Kazımkarabekir ilçesinden güneye inildiğinde, yine Toroslara ulaşılır Buranın en yüksek dağı Hacıbaba Dağı ile, doğusunda yeralan Musa, Yülek ve Çavdarlı tepeleri, daha güneyde, Toroslara dahil Geyik ve Bolkar Dağları'na ulaşılır
Ayrancı ilçesini kuşatan dağlar; Bolkar, Bozoğlan, Musa, Meke ve Çakırdağ silsileleridir Toroslara dahil bu dağların arasındaki "Tarihi Mara Yolu" ndan İçel iline ulaşma olanağı mevcuttur
Karaman etrafında bulunan dağların ve Karadağ çevresinde, ovada yeralan iç denizin kıyı kesimlerinde, falezlere rastlanmaktadır Bu falezlerin (Taraça, Seki) diklikleri l ile 10 m arasında değişmektedir 900-995-1010 m yükseltilerde yeralmaktadırlar Jeolojik devirlerde bu falezler, Karaman-Konya-Ereğli havzasındaki iç denizin seviye değişmelerine bağlı olarak meydana gelmiştir
Bu havzada yeralan Karadağ, andezit ve dazit intifalarından meydana gelmiş; intifalar, bazaltik lavların çıkışı ile son şeklini almıştır Karadağ, esas itibariyle büyük bir koni görünümündeyse de, aslında üç koninin birbirleri ile kaynaşmasından meydana gelmiştir Bu üç koni, Karadağ'ın en yüksek noktası Mihaliç Tepe (2271 m); bunun kuzeyindeki, Baştepe ve doğusundaki Kızıltepe konileridir Baştepe'nin üzerinde, çapı 150 m olan bir krater bulunmaktadır
Karadağ'da yeralan kraterlerin en büyüğü, büyük bir kısmı tahrip olan Mihaliç konisi üzerindedir Bu kraterin uzun ekseni 500 m ve genişliği 600 mdir Bu konilerin yaşları da aynı değildir En yenisi Baştepe konisidir Zira, çok daha yüksek Mihaliç tepe konisinin zararına, onu kısmen parçalıyarak çıkmıştır Bölgede bulunan diğer volkanik koniler ise trakit, andezit tüfleri ve hematit cinsi tüflerden oluşmuştur

Karaman ilinin iki önemli ovası bulunmaktadır İl merkezinden Konya ve Ereğli'ye doğru deniz seviyesinden 1000-1050 m yükseklikte verimli "Karaman Ovası" yeralmaktadır Alanı 600 kın olan ovada, tarıma engel olmayacak şekilde hafif dalgalanmalar ve insan eliyle oluşturulmuş büyükler bulunmaktadır Diğer bir ova "Ayrancı Ovasıdır Ovanın genişliği 375 km; deniz seviyesinde yüksekliği ise 1010 - 1026 mdir

İlin belli başlı akarsuları içinde en büyüğü ve önemlisi Göksu Nehri'dir Yerköprü Santrali mevkisinden çıkan nehir, Yünalanı mevkiinde Akdeniz'e dökülür Uzunluğu 296 km olan nehrin, il sınırları içindeki uzunluğu ise 47 kındir
İl içinde doğan akarsulardan en önemlisi, Gödet Çayı'dır 81 km uzunluğundaki bu çay, Yüzlük Dağı'ndan doğup; Gödet Barajı'nda son bulmaktadır
Ayrancı Barajı'nı dolduran Berendi Çayı, Göztaşı tepeden doğup büyük bir vadi oluşturduktan sonra Sudurağı, Aşıran, Kubaşan ve Akçaşehir Canhasan ovalarında kaybolan 80 km uzunluğundaki İbrala Deresi 27 debiye sahiptir
Ermenek Çayı, 112 km uzunluğundadır Göksu Nehri'nin bir koludur 56 kmsi, Karaman sınırları içinde bulunmaktadır; Mut yakınlarında Suçatı denilen yerde Prinç suyu ile Göksu nehrine birleşir Ermenek çayını, Göktepe yakınlarında Mençek suyu, Ermenek içinden akan Maraspoli suyu, Muz vadide Bahçegözü suyu, Nadire değirmenleri suyu Balkusan çayı ve Zeyve Çayı beslemektedir
Diğer akarsular ise, sel rejimli özelliğe sahip, Deliçay, Eskiçay ve Kocaderedir

AKGÖL:
Doğa harikası bu göl, Ayrancı ilçesi sınırlarında bulunmaktadır Yüzölçümü 298 km'dir En derin noktası 2 mdir Denizden yüksekliği 990 m olan bu göle, Ereğli ilçesinin tahliye sularının karışması sonucu, göl bir bataklık haline gelmiştir Doğal bir kuş cenneti olan gölde, üçyüze yakın kuş türü olduğu saptanmıştır Doğal özelliklerini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalan göl, Karaman Valiliğinin girişimleri sonucunda, Bakanlar Kurulu'nca koruma altına alınmıştır Av yasağı getirilen göl 1995 yılında "Milli Park" kapsamına alınmıştır

ACIGÖL:
Merkez ilçe sınırları içerisinde Süleymanhacı Köyü yakınındadır Halk arasında bilinen diğer bir adı da, "Süleymanhacı Gölü"dür Yüzölçümü 17 km olan gölün en derin yeri 4 m; denizden yüksekliği de 987 m'dir Gölün çevresi, Karaman Valiliği'nce 1994 yılında ağaçlandırılmıştır

DOKUZ YOL GÖLETİ:
Ayrancı ilçe sınırları içinde, sulama amaçlı olarak yapılmıştır Homojen dolgu tipli olarak yapılan göletin yüksekliği 16 mdir Maksimum hacim 390000 m, dolgu hacmi 97500 m'tür Gölet 30 hektarlık sulama kapasitelidir

GÖDET BARAJI:
Merkez ilçeye 75 km mesafede ve Gödet Çayı üzerinde, sulama amaçlı olarak kurulmuştur Kaya dolgu tipi olarak yapılan barajın yüksekliği 64,7 m, yüzölçümü 6828000 m'dir 158 milyon m su kapasitesi olan barajın dolgu hacmi 5700000 m'tür Karaman Ovası Sulaması 1Merhalesinde olan Gödet Barajı, 1988 yılında hizmete girmiştir

AYRANCI BARAJI:
Ayrancı ilçesi sınırları içindedir 1962 yılında yapımı tamamlanmıştır Kocadere üzerinde toprak dolgu olarak yapılan barajın yüzölçümü 2368050 m; yüksekliği 36 m, maksimum göl hacmi 30900000 m; dolgu hacmi 2300000 m'tür

DELİÇAY BARAJI:
Yapımına 1993 yılında başlanmıştır Karaman Ovası Sulaması 1 Merhale kapsamında yeralan barajın depolama hacmi 256 milyon m ve yüksekliği 34 mdir 1998 yılında tamamlanması öngörülen barajın hizmete girmesiyle 39600 dekarlık tarım arazisi sulanabilecektir
Bu barajlardan başka, ihale aşamasında bulunan İbrala Barajı ve Ermenek ilçesinde yapılması düşünülen Görmeli Barajı'nın da tamamlanmasıyla , ilimizin sulama alanındaki sorunları, önemli ölçüde giderilmiş olacaktır





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.