evlilik |
10-02-2006 | #1 |
mate
|
evlilik>> >> >>Evlilik, inanmadigim halde içerisinde 17 seneyi >>bitirdigim bir kurum benim için >>17 senede (abartmiyorum) 40 çift arkadasimin son >>verdigi kurum ayni zamanda da >>Evliligimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belkide >>kuruma inanmamaktan geçiyor >>Evliligi toplumun dayattigi sekilde >>yasamamaktan >>Nedir bu dayatmalar? >>Erkegin muhakkak kadindan yasça büyük olmasi, egitim seviyesinin >>erkegin lehine yada en azindan esit olmasi >> >>bunlarin sadece ikisi >>Olmaz, yürümez diyor toplum Erkek yasça büyük >>olmali ki, kadina "hot" dediginde oturmali kadin >> >>Yada yumusatiyorlar; efendim kadin erkekten önce >>çöktügü için (hani dogum felan) küçük olmaliymis >>yasi >>Egitimde de böyle Kadinin çok okumusu bilmis >>olurmus, evde kalmakmis layiki >>ESiM BENDEN 2 YAS BÜYÜK; ne "hot" dememe gerek kaldi >>17 senede, ne de benden önce çöktü >> >>Yillar içinde ben yaslandikça o gençlesti, "oo >>Can bey kapmisiniz çitiri" esprilerine muhattap >>dahi oldum >>ESiM 3 ÜNiVERSiTE BiTiRDi; ben bi taneyi 9 senede >>bitirdim >> >>Ne o bana bilmislik tasladi, ne ben ona ezik >>baktim >>Kulaga gelen müzik tekse de, onu olusturan notalar >>farklidir der Halil Cibran >>Bunu unutmadik biz Ben konusurken o dinledi, >>Ben dinlerken o konustu 17 sene >> >>O öfkeliyken ben, ben öfkeliyken o "haklisin >>bitanem" dedik, >> >>öfke bitip firtina duruldugunda "ama bi de böyle >>düsün" de dedik fikrimizi savunurken >> >>Farkli insanlar olarak görmedik birbirimizi, >>ayni amaç için savasan neferlerdik bu hayatta >>Asla bilmedik ne kadar para kazandigimizi, ortak >>cüzdanimizdan gerektigi kadar aldik >> >>Ne kadar çalarsa çalsin masanin üstünde telefon, >>kim bu saatte arayan karsi cins diye sorgulamadik da >>ama >>Sevginin en büyük dostuydu bizim için "güven" Ve >>güvenin ardina saklanmis bir "saygi" vardi daima >>Ne kavgalar, ne badireler atlattik 17 senede >> >>Eee ülkeler neler gördü, biz çekirdek aile mi >>sütliman yasayacaktik >> >>Öyle bir girdik ki birbirimize, ben ilk kez >>odamin disinda yattim bi gece, misafir odasinda >>Gece yarisi kapi açildi, esim "ne yapiyosun burda?" >>diye sordu kapinin esiginden, >>"uyuyorum" dedim buz gibi bi sesle >>Gitti, gelmesi 1 dakikasini almisti elinde >>yastikla "kay yana" dedi daracik yatakta >>"ne yapiyosun?" dedigimde "benim yerim senin yanin, >>sen gelmezsen ben gelirim" dedi >>Anladim ki o gece, en uzun kavgamiz yat saatine >>kadar sürecek >>Ve bence dogrusu da bu >>Özen gösterdik o günden sonra, evin her yerinde >>kavga ettik, yatak odamiz haric >> >>Kirsak da zaman zaman kalplerimizi, asla kin >>tutmadik birbirimize >>Toplum kurallariyla oynasaydik bu oyunu belki de 41 >>inci çift olacaktik o listede >> >>Ama oyunun kurallarini biz koyduk Nede olsa >>bizim oyunumuzdu, oynanan >>Evlilik; hesapsiz içine dalinmasi gereken bir oyun >>bence >>Topluma kulaklarini tikayarak hemde Ne benim, ne >>de bizim sözlerimizle >>Sadece gönlünüzden geçtigince >>Dedigi gibi Ataol Behramoglu' nun; >>"Yasadiklarimdan ögrendigim bir sey var: Yasadin >>mi büyük yasayacaksin, irmaklara, göge, bütün evrene >>karisircasina Çünkü ömür dedigimiz sey, hayata sunulmus bir >>armagandir Ve hayat, sunulmus bir armagandir insana" >> >> >> >> >> >> >> >>Hayat kisa gelen bir battaniye gibidir >>Yukari cekersin ayak parmaklarin isyan eder >>Asagi cekersin omuzlarin titrer >>Ama yine de, neseli insanlar dizlerini >>karinlarina ceker, rahat bir uyku uyumayi basarir not: arkadaşlar bu yazının can dürdara ait olduğu söleniyo ama aslında onun değilmiş kendi sitesinde yazmış benim değil diye yinede kim yazmışsa eline sağlık güzel olmuş bence:))) |
|