Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
“alkali, derleme, sirlari, su”, suyun, üzerine

“Alkali Su” Ve &Quot;Su&Quot;Yun Sirlari Üzerine Derleme...

Eski 10-07-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

“Alkali Su” Ve &Quot;Su&Quot;Yun Sirlari Üzerine Derleme...



Sert suyun zararları
a) Sert sular, cildi sertleştirmeleri ve yıkanma, bulaşık, çamaşır gibi ev işlerinde fazla sabun sarf ettirmeleri ve işlemleri güçleştirmeleri nedeniyle pek istenmezler Örneğin 25 sertlik derecesinde bir litre suyu tamimiyle köpürtebilmek için en az 3 gr sabun sarf etmek gereklidir Buna göre 300 litre su ile yıkanan bir ev çamaşırı için 900 gr sabun gereklidir Eğer yumuşak su ile aynı iş yapılacaksa sarf edilecek sabun yarı yarıya azalır
b) Sabun çökeleği banyo veya duş sonrasında insan derisine yapışır Deri gözeneklerini tıkar ve saç tellerini kaplayarak sertleştirir Deriye yapışan bu kütle, bakteri üremesi için elverişli bir ortam yaratır
c) Sudaki sertlik zamanla kendiliğinden veya su ısıtıldığında hızla çözünürlüğünü kaybeder ve geçtiği yüzeylere yapışmaya başlar Su borularının içi hızla dolar, su basıncı ve akışı azalır
d) Suyun ısıtıldığı yüzeylerde daha da artan kireçlenme, yalıtkanlığa sebep olur ve elektrik tüketimini artırır Kalorifer tesisatındaki kireçlenme yakıt tüketiminin artmasına sebep olur Buhar elde etmek için kullanılan sularda, gerek ekonomi ve gerekse kazanların dayanması bakımından sertliğin büyük önemi vardır Geçici sertliği 12,5'tan fazla olan sert sular çok çöküntü yapıcıdırlar Bu gibi sular ısıtılınca bikarbonatlar, karbonat halinde çökerek, kazanda ve borularda bir kabuk oluştururlar Oluşan bu kabuk, ısının güç iletilmesine ve dolayısıyla fazla enerji kullanılmasına neden olacaktır
e) Sertlik mineralleri yemeklerde istenmeyen bir tat verir Sert su ile yapılan buz buğulu bir görünümde olur Ayrıca tahıl, baklagiller ve sebzeleri sertleştirebilirler, bu yüzden yemeklerin geç ve güç pişmelerine sebep olarak zaman ve enerji kaybettirirler
f) Tekstil, boya, kağıt, deri, şeker, bira endüstrileri için sert sular elverişsizdir
g) Diğer taraftan çok tatlı sular, karbondioksit ile fazla yüklü olduklarından agresif, yani kemiricilerdir Bu yüzden özellikle su borularında bulunan kurşun, kalay ve kadmiyum gibi ağır metalleri eritirler Halbuki sular kireçten zengin olduğu zaman, boruların içini ince bir kireç kaplayacağı için kurşunla suyun teması önlenmiş olur

Suyun sertliğinin sağlık üzerine zararlı bir etkisi yoktur Fazla sert suların mideye biraz ağır gelmesi nedeniyle, yaklaşık bir sınır olarak içme sularının toplam sertliklerinin de 12'yi geçmemesi önerilir Ayrıca fazla magnezyum sülfat içeren suların, laksatif etkileri nedeniyle içilmemeleri gerekir

Sert suların yumuşatılması
Suyu yumuşatmanın en pratik yolu iyon değiştirici reçine kullanmaktır İyon değiştirici reçineli sistemler genelde sodyum iyonları ile sertlik iyonlarını yer değiştirterek çalışırlar Proses esnasında su reçine tanecikleri arasından süzülerek geçer Reçine tanecikleri üzerindeki elektrik yükü sodyum iyonlarını reçine taneciği üzerinde tutar Ancak, reçine taneciklerinin aynı zamanda sertlik minerallerini tutma kabiliyeti de vardır Reçine taneciklerinin sertlik minerallerini tutma kabiliyeti sodyum iyonlarını tutma kabiliyetine göre daha fazladır Bu şekilde iyon değişimi gerçekleşir

Belli miktarda sert su reçine yatağından geçtikten sonra, reçine tanecikleri tamamıyla, sertlik mineralleriyle kaplanır Bu durumda sertlik minerallerinin tutulması son bulur Sertlik iyonlarının tekrar sudan tutulabilmesi için reçine taneciklerinin sertlik minerallerinden kurtarılarak tekrar sodyum taneciklerinin bağlanması gereklidir Bu işleme ‘rejenerasyon’ adı verilir Rejenerasyon esnasında tuzlu su reçine tankına verilir ve reçine sodyuma doyurulur Reçine tankında biriken yüksek konsantrasyondaki sodyum iyonları sertlik iyonlarını reçine taneciklerinden ayırır Reçine daha sonra temiz su ile durulanarak, fazla tuz ve sertlik mineralleri tanktan atılır Reçine tankı tekrar sertlik iyonlarını tutmaya hazır durumdadır
Sularda sulfatlardan ileri gelen kalıcı sertlik alkali karbonatlarla da giderilir
CaSO4 + Na2CO3------> Na2SO4 + CaCO3
MgSO4 + Na2CO3------> Na2SO4 + MgCO3
Bikarbonatlardan ileri gelen geçici sertlik ya suları ısıtarak erimeyen karbonatlar halinde çöktürerek veya aşağıdaki şekilde işleme tabi tutarak gidermek olasıdır
Ca(HCO3 )7 + CaO-------> 2CaCO3+ H2 O
Mg(HCO3 ) 7 +Ca(OH) 2 -------> 2MgCO3+2H2 O
Kalsiyum ve magnezyumun hem bikarbonat ve hem de sülfat bileşikleri zeolit ve permutit gibi doğal veya sentetik maddelerden yararlanarak iyon değiştirmek suretiyle sular yumuşatılır

Kireç soda usulü, sodyumu hidroksitle muamele, sodyumu fosfat ile yumuşatma yöntemleri Mg+( ve Ca+) iyonlarının suda çözünmeyen bileşikleri halinde çöktürülmesiyle gerçekleştirilir İki şekilde olur İyon değiştirme ise Pozitif bir iyon (katyon) ile pozitif başka bir iyonun yer değiştirmesidir Negatif bir iyon (anyon) ile başka bir negatif iyonun yer değiştirmesi ise anyon katyonlar Ca+, Mg+, Na+ ,H+, Fe+ ve Mn+ gibi elementler, anyonlar da genel olarak Cl, SO+ , No+ gibi maddelerdir

Organik madde
Genel olarak organik maddeler sulara bitkilerden, insan ve hayvanlarda olmak üzere çeşitli kaynaklardan karışabilir Bitkisel kaynaklı organik maddeler zararlı olmadıklarından önemsizdirler

Hijyen yönünden tehlikeli olan insan ve hayvanlar tarafından suya bulaştırılan organik maddelerdir Özellikle kanalizasyon, fosseptik, ahır, ağıl, kümes gibi yerlerden organik maddelerin suya karışması önemlidir Bu gibi sularda bulunan organik maddelerin oranı, bu maddeleri yakmak için tüketilen oksijen oranı ile belirtilir Çözünmüş organik maddeler, karbonun öncelikle hidrojen ve oksijen, ikinci olarak da fosfor, azot, kükürt gibi elementlerle yaptığı bileşiklerdir Organik madde tanecikleri dip kısımda çökmüş veya koloidal moleküller düzeyde çözünmüş olarak bulunur

Akarsulara yüzme şeklinde gelen maddelerde toplam kirlilikte önemlidir Bunun tek önlemi ise suların arıtılarak deşarj edilmeleridir Ortamdaki mevcut olan mikroorganizmaların organik kirlilik parçalanmasında rol oynaması nedeniyle parçalanabilir organik madde ve mikroorganizma yoğunluğu arasında orantılı bir oksijen tüketimi olduğu düşünülerek organik madde toplam miktarı tayin yöntemi geliştirilmiştir TS 2789 a göre kimyasal oksijen ihtiyacı 3,5 mg O /lt den fazla organik madde içeren sular kirlidir

Amonyak
Ne serbest halde, nede çeşitli tuzları halinde sularda bulunmaz Organik maddelerin parçalanması ile oluşan amonyağın bulunması halinde özellikle dışkı vb maddelerin karıştığının bir belirtisi olarak kabul edilmektedir Fakat bazı derin kuyu ve toprağın temizliği ispatlanmış sularda amonyağa litrede1/100 mg' a kadar rastlanılabilmektedir Buradaki amonyak bitkisel kaynaklı olup hayvansal ve insan kaynaklı kadar tehlikeli değildir Kaynak içme ve kullanma sularında amonyak bulunmamalıdır Amonyağın kısmen oksitlenmesiyle oluşan nitritlerin suda bulunması kuyu veya kaynaklara dışkı suyunun bulaşmasının göstergesidir Eğer nitratlar organik maddelerle kirlenmiş sularda mevcutsa organik maddelerin parçalanmasının son ürünü olması ve suların kendi kendini temizleme sırasında oluşması sonucu bulunmasından dolayı kirliliğe işaret sayılmazlar

Nitrit
Organik maddelerin parçalanması sonucu oluşan amonyağın, inorganik bileşiklere dönüşmesi sırasındaki ilk oksidasyon safhasını oluşturur Nitritlerin varlığı kuyulara veyahut kaynaklara dışkı suyunun sızması işaretidir

Nitrat
Parçalanmış organik maddelerin azotlarının oksidasyonu ile tamamen mineralize olmuş ve kirlilik bakımından zararsız hale gelmiş ürünlerdir Yetişkinler için zararsızdır Derin olmayan yeraltı sularında litrede 1 mg kadar bulunurlar Fakat çok derin yeraltı sularında, yapay gübre ile gübrelenen toprakların yeraltı sularında fazla miktarda (500-1000 mg/lt) bulunduğu saptanmıştır 20 mg/lt 'den fazla nitrat içeren sularla hazırlanan mamalarla beslenen 6 aylığa kadar bebeklerde siyanozla ortaya çıkan methaemoglobinemi'ye neden olduğu saptanmıştır6 aylığa kadar olan bebeklerde mide pH'sı 49'un üstündedir Bu pH derecesinde midede nitratları nitrite indirgeyen bakteriler kolayca üreyebilir ve nitratları nitrite dönüştürebilir Böylece kana karışan nitritler hemoglobin'e bağlanarak okside olmasını engeller Sonuçta metheamoglobinemi denilen ve siyanozla kendini gösteren zehirlenme ortaya çıkar

İçme sularıyla vücuda giren nitrat, bağırsak kanalında 4-12 saatte absorbe olur ve böbreklerle atılır Tükürük bezlerinde konsantre olabilirler Ağızda anaeorobik ortam etkisiyle nitritlere indirgenirler Toksisitesi şu aşamalarda gerçekleşir:
1 Primer toksisite: Yetişkinlerde bağırsak, sindirim ve idrar sistemlerinde yangılar görülür
2 Sekonder toksisite: Yüksek nitrat derişimi böbreklerde methemoglobinemi oluşmasına neden olur Hemoglobinin Fe3 haline yükseltgenerek kan O2 taşıma kapasitesi düşer Bebeklerde mide asiditesinin tam oluşmamış olması da bu olayı etkiler
3 Tersiyer toksisite: Asit ortamda nitritlerin, sekonder ve tersiyer aminler, alkil amonyum bazlar ve amidlerle reaksiyonu sonucu ortaya çıkar Oluşan nitrosaminler ve nitrosomidler kanserojendir

Klorür
Suya başlıca iki kaynaktan karışırlar Bunlardan birincisi toprak ikincisi ise idrar ve temizlik sularıdır Topraktan karışan klorür'ün sağlık açısından bir sakıncası yoktur Sularda en çok toprak kaynaklı sodyum, potasyum ve lityum gibi alkali ile kalsiyum, magnezyum toprak alkalileri klorürlerine rastlanılmaktadır Tamamen klorürsüz su içildiğinde lezzetsiz ve yavandır Boğazda kuruluk yaptığı gibi susuzluğu gidermez Dolayısıyla içme sularında iz halinde klorür bulunmalıdır 50 mgr/lt'den fazla tuz içeren suların lezzeti bozulmakta ve içimi güçleşmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

“Alkali Su” Ve &Quot;Su&Quot;Yun Sirlari Üzerine Derleme...

Eski 10-07-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

“Alkali Su” Ve &Quot;Su&Quot;Yun Sirlari Üzerine Derleme...



Serbest klor
Suda okside veya klorüre olmak üzere klor absorbe eden, organik ve inorganik maddelerin absorbsiyonundan sonra serbest kalabilen ve suların dezenfeksiyonunda esas rol oynayan klordur Serbest klorun miktarı suyun koku, lezzet ve kemiricilik niteliğinde etkili olur Standarda göre izin verilebilecek en yüksek miktar suyun litresinde 05 mg, tavsiye edilebilecek miktar olarak da 01 mg/lt belirlenmiştir

Sülfatlar
Sularda en çok bulunan kimyasal maddelerden birisidir Özellikle kalsiyum sülfat halinde bulunurlar Suların süzüldüğü ve toplandığı topraklardan kolayca sulara geçebilirler

Demir
Sularda iki değerlikli çözünmüş olarak özellikle hidrojen karbonat ve bazen de sülfat şeklinde bulunur Fazla miktarda demirli sular hava ile temas edince kollidal demir hidroksit oluşumundan dolayı suyun görünüş ve tadını bozar

Suların temizlenmesi
Alimentasyon suyu; kimyasal, fiziksel ve mikrobiyolojik özellikleri bakımından tamamen temiz olmalı, yani berrak, kokusuz, renksiz, sağlığa zararlı hiçbir madde içermemeli ve içinde patojen hiç bir madde bulunmamalıdır İşte su içerisinde bulunan yabancı maddelerin çıkartılarak içiminin hoş bir duruma getirilmesi ve dezenfekte edilerek sağlığa zararsız bir hale getirilmesi için uygulanan bir seri işleme suyun temizlenmesi denir Bu işlemlerin çoğu tabiatta bulunan suyun temizlenme faktörleri uygulanarak yapılmaktadır Suların temizlenmesi:
1Fiziksel temizlik
2Mikrobiyolojik temizlik (suların dezenfeksiyonu)
3Kimyasal bozuklukların düzeltilmesi
olmak üzere 3'e ayrılır
I Fiziksel temizlik

1Kokunun giderilmesi
En pratik olarak havalandırma ile temin edilir Suların fıskiye veya çağlayan tarzında veya az miktardaki sularda kaptan kaba aktarılarak havalandırılmaları ile suya fena koku ve lezzet veren ve suda yaşayan planktonların çürümesinden ileri gelen bazı kokulu gazlarla kükürtlü hidrojen ve karbonik asit giderilebilir Fakat bu usul ile endüstri sularından ileri gelen kokuların ortadan kaldırmak olası değildir Havalandırma işleminde sudaki organik maddelerde oksitlenirler Yani suda erimiş bulunan Fe ve Mg tuzları da kolaylıkla okside olarak süzgeçlerle tutulabilecek suda erimeyen bileşikler haline gelirler
4Fe(HCO3 )2 + O 2+ H2 O------> 4Fe(OH )2 +CO2
4Mn(HCO3 )2 + O 2+ H2 O------> 4Mn(OH )2 +CO2
Böylece süzülme sırasında sudan ayrılmaları mümkün olur

2Bulanıklığın giderilmesi
Suların ilk temizlik şartı, tamamen berrak olmalarıdır Bunun içinde temizlenecek sularda ilk yapılacak işlem bu suların Bulanıklılığını gidererek, berrak bir hale getirilmesidir Suda suspansiyon halinde bulunan maddelerin sudan uzaklaştırılması için su ya kum taneleri 3-4 mm büyüklüğünde olan 50 cm kalınlıktaki bir kum süzgecinden bir ön süzmeye tabi tutulur veya büyük havuzlarda uzun süre dinlenmeye sevk edilerek çökme ile durulmaya terk edilir Çok kirli sular, bir süre dinlendirilir yada akma hızları azaltılırsa, içinde bulundurdukları asılı maddeler yavaş yavaş çökeltilerek iyileştirilir Bu çöken maddeler aynı zamanda önlerine gelen mikroorganizmaları da sürükler Bulanıklığın giderilmesi için çeşitli usuller kullanılır Bu usullerden herhangi birisinin seçimi, suların özelliklerine ve miktarının az veya çok olduğuna göre değişir

A Az miktardaki sularda bulanıklığın giderilmesi
1Kumaştan süzme: Bazı bulanık sularda birkaç kat kumaştan süzüldüğünde bulanıklığı tamamen giderilebilir
2Dibe çöktürüp aktarma:
aBasit usul: Bazı sular bir kap içerisinde bir süre bekletilmeye bırakılırsa kolloidal maddeler dibe çöker ve üste kalan kısım aktarılarak berrak su elde edilir
bFlokulasyon ile çöktürüp aktarma ve süzme: Flokülasyon bir solüsyonda bulunan kolloidal maddelerin bir araya toplanıp kitle yapması olayıdır Bu usul diğer vasıtalarla ortadan kaldırılamayan ve suda kolloidal halde bulunan çok küçük cisimleri birbirine birleştirip, dibe çöktürerek suyun berraklaştırılmasıdır Bunun için en fazla alüminyum sülfat veya demir III klorür kullanılır Bu maddeler sudaki toprak alkalileri ile karşı karşıya geldiği zaman Alüminyum hidroksit veya demir III hidroksit meydana gelir
Al2(SO4)3 + 3CaCO3 + 3H2O 2Al(OH)3 + CaSO4 + 3CO2
Bu hidroksitler sudaki kollidlerin elektriklerinin aksi elektrik yükünü taşıyan birer elektrolittir Sudaki maddelerin flokülasyonlarını ve sonra dibe çökmelerini temin ederek suya renk, koku ve bulanıklık veren kolloidal maddeleri ortadan kaldırmış olurlar

Suların litresine az bulanık ise 15-20 mg, orta derecede bulanıksa 20-30 mg, çok bulanıksa 30-50 mg alüminyum sülfat konularak çöktürülmeye bırakılır Çöküntü tamamlandıktan sonra üsteki su aktarılarak berrak su elde edilir İhtiyaca göre 100-500 litre hacminde biri tabanın en çukur yeri hizasında, diğeri tabandan 25-30 cm yukarıda olmak üzere çifte musluklu madeni kaplardan yararlanılır Alüminyum sülfat konulan su kapları içinde tortunun çökmesi için en az birkaç saat bekletilmelidir
3Gözenekli süzgeçler: Bunlar içinden geçirildikleri suyun pislik ve mikroplarını gözenekleri arasında tutarak suyu süzen vasıtalardır Birçok çeşitleri vardır 24 saate 30 litre kadar suyu süzebilirler Bu süzgeçler bir müddet çalıştıktan sonra boşlukları tıkanır, gözeneklerde tutulmuş olan mikroorganizmalar, buralarda birikmiş olan organik maddeler içinde üreyip çoğalırlar Bir zaman gelir ki sular süzgece girdiklerinden daha kirli ve mikroplu olarak çıkmaya başlar Bu yüzden süzgeçlerin sık sık temizlenmesi gereklidir

BBüyük miktardaki suların bulanıklığının giderilmesi
Bu suların bulanıklığının giderilmesi iki safhada yapılır Birinci, safhada suyun kaba bulanıklığı alınır İkinci safhada tamamen berraklaştırılır

Alıntı Yaparak Cevapla

“Alkali Su” Ve &Quot;Su&Quot;Yun Sirlari Üzerine Derleme...

Eski 10-07-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

“Alkali Su” Ve &Quot;Su&Quot;Yun Sirlari Üzerine Derleme...



IIMikrobiyolojik temizlik (İçme sularının dezenfeksiyonu)
Bu safha suların temizliğinin en önemli safhasıdır Sularda mevcut hastalık yapan patojen bakteri ile suya renk, koku ve tadını bozan organizmaların imha edilerek suyun güvenle içilebilmesi için yapılan işleme suların dezenfeksiyonu denir Sulardaki patojen mikroorganizmaları öldürmek için fiziksel ve kimyasal yöntemler kullanılır

Fiziksel yöntemler
1Isı ile: Su 100°C'de 10 dakika kaynatılırsa içinde ki su epidemilerine neden olabilecek bütün mikroorganizmalar ölür Kimi sporlu mikroorganizmalar bu ısı derecelerine dayanırsa da bunların hijyen bakımından bir önemi yoktur Kaynatma usulü her yerde ve şartta kolayca uygulanabilecek basit bir usuldür Kişi ve aile gereksinimleri için elverişli ise de büyük insan topluluklarına uygulanmasında bazı güçlüklerle karşılaşılır Ayrıca kaynamış suda gazların uçmuş olması nedeniyle lezzetinin bozulması ve bu suların soğuması için uzun bir zaman beklemek zorunluluğu da sakıncaları arasındadır Bununla beraber kaynatma, özellikle epidemi zamanında tam bir güvenle uygulanacak su temizleme yöntemidir
2Ultraviole ışınları ile: Ültraviyolenin mikroorganizmalar üzerine öldürücü etkisi çok fazladır Özellikle dalga uzunlukları 2500-2900 A arasında bulunan ültraviyole ışınları en kuvvetlidir Fakat güneş ışınlarının ültraviyole etkisi pratikte pek bir yarar sağlamaz Ancak bu amaçla yapılmış çeşitli sistemler (Nogier ve Lacarriere lambası) mevcuttur Aşırı derecede bulanık sular ışınları absorbe edeceklerinden mikroorganizmaların üzerine etkilerini engeller Suyun lambaya uzaklığı ve lambanın önünde kalış süresi önemlidir Ultraviolenin etkisi suyun ışınlanmasından sonra bir süre devam ettiğinden, bu etkiden yararlanabilmek için suları hemen kullanmamalıdır

BKimyasal yöntemler
Suların dezenfeksiyonu için en çok kimyasal yöntemler kullanılır Kimyasal maddelerin sudaki mikroorganizmalar üzerine etkisi yüksek, ucuz, uygulama tarzları kolaydır Suların dezenfeksiyonu için kullanılacak maddeler aşağıdaki özellikleri taşımalıdır
aİnsan sağlığına hiçbir zararlı etkisi bulunmamalıdır,
bSudaki patojen mikroorganizmaları belirli zamanda öldürdüğü deneylerle ispatlanmalıdır,
cSuyun organoleptik niteliklerini belirgin bir şekilde bozmamalıdır,
dÇabuk sonuç vermelidir,
eBasit bir teknikle uygulanabilmelidir
Suyun dezenfeksiyonu için kullanılan kimyasal maddeler

1Ozon
Ozon oksijenin bir hali olup çok aktif oksidan ve çok kuvvetli bakterisit bir gazdır Diğer bütün dezenfektanlardan üstünlüğü vardır Fazlalığı zararlı değildir Ozonu sudan uzaklaştırmak için havalandırmak yeterlidir Ozon organik maddeler varlığında yeniden oksijen olmak üzere üçüncü atomunu bırakarak organik maddeleri oksitler Bunu yaparken de bakterileri parçalar Organik maddelerin oksidasyonu, bakterilerin sonradan gelişmesini de olanaksız duruma getirir

Ozonun aktif olması için fazla demir ve albüminli maddeler içeren berrak olmayan bir suya ilave edilmemelidir 05-10 mgr/ml hesabı ile suya ilave edildikten sonra iyice karıştırılır ve 10 dakika sonra suda ozonun varlığı rengi maviye çeviren sodyum iyodürlü ve nişastalı reaktif yardımı ile denetim altında bulundurulur
Ozonlama genellikle iki aşamada uygulanır Birinci aşamada ozanizör veya ozonör denilen cihazlarla ozon elde edilir İkinci aşamada ise elde edilen ozon ozonlama kolonlarında su ile karıştırılır Ozonizörler elektrikle çalışan birbirlerinden belirli bir uzaklıkta bulunan, kıvılcım meydana gelmesi için üzeri cam veya mika ile izole edilmiş iki alüminyum elektrota sahip cihazlardır 10000-20000 voltluk elektrik akımı geçen elektrotlar arasından kuru hava geçirilerek havanın oksijeni ozon haline getirilir

Böylece elde edilen ozonlu hava ozonizörün ozonlama kolonlarına sevk edilir Kolonun alt tarafından ozonlanacak su ile birlikte giren ozonlu hava küçük kabarcıklar halinde suya karışarak kolonun üstünden çağlayan şeklinde düşerken fazla ozonunu da bırakarak dezenfekte edilmiş şekilde çıkar

Ozonun üstünlükleri oldukça fazladır10 dakikada çabuk bir dezenfeksiyon sağlar, suya hiçbir lezzet bozukluğu vermez ve zararsızdırBakterisit etkisi klordan 10 kat daha çabuktur Spor ve kistlere karşı klordan daha etkilidir

2İyod
Sıcak ülkelerde uygulanır Bakterileri ve protozoerleri yıkımlar Doğuş halinde bulunan iyodun yüksek bakterisit etkisinden yararlanılır Bu yöntem uygulanacak suların berrak olması, önceden süzülmesi gereklidir Bir litre suya 15 mg sodyum iyodat (NaIO3) ve 100 mg potasyum iyodür (KI) ile iyodun açığa çıkmasını sağlamak için 100 mg tartarik asit ilave edilerek 20 dakika dezenfeksiyonun olabilmesi için beklenir Sonra fazla iyot 110 mgsodyum hiposülfit ile nötralize edilir Bu uygulamada iyot çinko, saç ve tahta kaplara tesir ettiği için cam veya emaye kaplar tercih edilmelidir Piyasada bu amaç için özel preperatlar bulunmaktadır Bu yöntem kişisel gereksinimler için uygulanır

3Potasyum permanganat
Özellikle kolera salgınlarında etkilidir Bulanık sularda da uygulanabilir Suyun lezzetini değiştirmez Kürar ve striknin gibi zehirlerin etkilerini nötrleştirebilir 1 litre suya 006 gr hesabı ile kullanılır Su koyu menekşe rengi alır 15 dakika bekletildikten sonra aynı miktarda sodyum tiyosülfat ilave edilerek rengi giderilir Süzüldükten sonra berrak, renksiz ve temiz bir su elde edilir
4Klorlu kireç (Kireç kaymağı, javel suyu, kalsiyum hipoklorit)
Suların yukarıda anlatılan kimyasal maddeler ile dezenfeksiyonu olası ise de geniş insan topluluklarının ihtiyacı olan suyun dezenfeksiyonu için en uygun kimyasal madde KLOR'dur Klor,1774 yılında Scheele adlı İsveçli bir kimyager tarafından bulunmuştur 1904'de Houston tarafından ilk defa Lincolin'de içme sularının dezenfeksiyonu için kullanılmıştır Klor sarımsı-yeşil renkte havadan 15-25 defa daha ağır, keskin kokulu iritan bir maddedir 1 litre sıvı klorun 455 litre gaz oluşturduğu kabul edilmektedir Klorun bakterisid etkisi fiziko-kimyasal bir olaya dayanmaktadır Klor mikroorganizmaların membranına etki yaparak, buradaki proteinlerin yapısında bulunan aminoasitlerden kloraminler meydana getirmek suretiyle mikroorganizmaların çoğalma ve gelişmelerini önler
NH 3 + HOCl <-------------> NH2Cl + H2O
NH2Cl + HOCl <--------> NHCl2 + H2O
NHCl2 + HOCl <--------> NHCl3 + H2O
Etkisi daha fazla olursa hücrenin albüminlerinin kolloidal durumunu bozarak ölüme neden olur Ancak etki az ve mikroorganizma tamamen ölmemiş ise, hücre az sonra kendisi ile birleşmiş kloru çıkartır Tekrar yaşam faaliyetlerini sürdürür Bu nokta çok önemlidir Klorun sudaki etkisi üç safhada olur:
1 Klor suda bulunan organik ve inorganik bir kısım maddeyi okside eder
2 Organik ve inorganik bir kısım madde ile kimyasal olmamak üzere birleşir, onları klorüre eder
3 Bütün bu birleşmelerden geri kalan klor mikroorganizmalar üzerine bakterisid etki gösterir
Klorlamada etkisi olan faktörler
1 Organik ve inorganik madde miktarı: Suda klorla okside olabilen ve onunla fizik bir birleşme yapabilen organik ve inorganik bileşiklerin miktarları, suya katılacak klorun miktarının belirlenmesinde çok önemlidir
2Suyun sıcaklığı: Sıcaklık arttıkça klorun etkisini çabuklaştırır
3Karıştırma: Klorun su ile iyice karıştırılmasıyla yığınlar halinde bulunan bakteriler dağılarak klorun etkisiyle daha fazla karşı karşıya bırakılmış olurlar
4 Berraklık: Suların berrak olması da etkiyi kolaylaştırır Su berrak olmaz ise klorlamadan sonra klorun koku ve lezzeti uzaklaştırılamaz Bulanıklık yapan cisimler hem fazla klor harcanmasına neden olur ve hem de mikroorganizmaları klorun etkisinden saklayarak güvenliği bozar
5Süre: Suya konulan klorun mikroorganizmaları öldürmesi için gerekli olan süre en az yarım saattir Bu nedenle klorlanmış su en az yarım saat bekletilmelidir
6Ortamın pH'sı: pH 7'nin altına düştükçe klorun etkisi artar Özellikle organik maddeleri az olan sularda pH 6-65 arasında koku ve lezzet vermeyecek kadar az bir klorla suyu 10-15 dakikada tamamen sterilize etmek bile olasıdır Aksine pH yükseldikçe klorun etki süresi gecikir ve etkisi azalır
Suların klor ile dezenfeksiyonunda bu faktörler dikkate alınarak yeterli klor oranı saptanabilir Özellikle sudaki klorla birleşebilen maddeler, ilave edilen kloru önce absorbe ederler ve tutulan klordan sonra serbest kalan klor mikropların üzerine bakterisit etkisini yapabilir Serbest klorun suda artmaya başladığı bu noktaya break point denilir

Alıntı Yaparak Cevapla

“Alkali Su” Ve &Quot;Su&Quot;Yun Sirlari Üzerine Derleme...

Eski 10-07-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

“Alkali Su” Ve &Quot;Su&Quot;Yun Sirlari Üzerine Derleme...



Suların klor ile dezenfeksiyon yöntemleri
1Basit klorlama: Suda patojen mikroorganizmaları öldürecek fakat koku ve lezzet bozukluluğu vermeyecek ölçülü bir oranda gaz klor veya serbest klor verebilen klorlu bir madde ile yapılan dezenfeksiyondur Basit klorlamada amaç, suyun güvenli bir şekilde dezenfekte edilmesi ve bütün dezenfeksiyon bittikten sonrada suda artık serbest klor kalmamış ve suyun koku ve lezzetinin bozulmamasını sağlamaktır Klor suya katıldıktan 10 dakika sonra, serbest kalan klor miktarının litrede 050-075 mg olarak ayarlanması gerekir klor miktarı fazla olursa suda klordan ileri gelen bir koku hissedilir Az miktardaki koku havalandırma ile, fazla miktardaki ise sodyum hiposülfit gibi anti klor maddelerle uzaklaştırılabilir Fakat koku klorun organik maddelerle birleşmesinden ileri geliyorsa bu durumda amonyaklı klorlama veya superklorasyon tercih edilir
2Superklorasyon ve nötralizasyon: Emniyetle dezenfeksiyon yapabilmek için, suya klor tutucu cisimlerin absorbe edebilecekleri miktardan çok daha fazla klor ilavesine superklorasyon ve dezenfeksiyondan sonra fazla kalan klorun nötrleştirilmesine de nötralizasyon denir Superklorasyonda suyun litresine 5-10 mg hesabı ile yüksek miktarda aktif klor konulur 30 dakika bekletildikten sonra suda kalan fazla klor, aktif kömürden süzülerek uzaklaştırılır Aktif kömür aynı zamanda suya koku ve değişik lezzet veren diğer maddeleri de uzaklaştırır Diğer bir yöntemde de antiklor madde olarak sodyum tiyosülfat kullanılır
3Amonyaklı klorlama: Önce suya amonyak ve ardından klor ilave edilerek amonyakla klorun birleşmesinden meydana gelen klor amin ile mikroorganizmaları öldürmektir Bu yöntemin iki üstünlüğü vardır
• Sadece klor ile yapılan dezenfeksiyonda, klorun organik maddeler veya diğer yabancı cisimlerle yapmış olduğu birleşmelerden meydana gelen kokunun söz konusu olmaması,
• Kloramin'in kalıcı ve devamlı etkisi seviyesinde suyun sonradan mikroorganizmalarla kontamine olması halinde mikroorganizmaların yaşayamamasıdır
Basit klorlamada 2-3 saat sonra suda klor kalmadığından, sonraki bulaşmalarda mikroorganizmalar tehlike oluşturabilir Bu yöntemde suya önce amoniatör denilen aletlerle sonradan konacak klorun 1/2-1/5'i kadar amonyak konulur Su ile amonyak iyice karıştırıldıktan sonra gaz klor veya klor bileşiklerinden biri ile klorlanır Etki süresi suyun pH derecesine göre (suyun pH'sı 75'tan aşağı olmamalıdır) 05- 2 saattir

Dezenfeksiyonda kullanılan klor bileşikler
Sıvı klor ; Gaz halindeki klorun basınçta sıkıştırılmasıyla elde edilir Çelik tüplerde muhafaza edilir Bunların kullanılmasında özel sistemlere gerek duyulur En ekonomik sistem sıvı klorla yapılan sistem olmasına rağmen her hangi gaz kaçağında tesisi çalıştıran personelin zehirlenme olasılığı nedeniyle çok dikkatli kullanılması gerekir
Gaz klor: Büyük şehir merkezlerinde klorlamada en fazla gaz klor kullanılmaktadır Basınçla sıvı haline getirilmiş klor çelik tanklarda saklanır Suya ilave edilmek için basınç kaldırılarak gaz haline getirilir ve bundan bir ana solüsyon hazırlanır
Peroxde de chlor (ClO2): Keskin ozon kokusunda, kuvvetli oksidan bir gazdır Sodyum klorat üzerine HCl etki ettirilerek elde edilir Suda uzun süre koku ve lezzetinin kalmasından ve madeni kaplara etkisi nedeniyle pek fazla kullanılmaz
Hipoklorit'ler: En fazla saf toz veya solüsyon halinde kullanılan kalsiyum hipoklorittir (CaOCl2) Kireç kaymağı ismi ile tanınan bu madde kireç üzerinden klor gazı geçirilerek elde edilir
Ca(OH)2 + Cl2® CaOCl2 + H2O
Bileşiminde %35 kadar klor vardır Fakat havanın rutubetini çekerek sulanır Aktivitesini kaybeder Bu nedenle renkli şişelerde, nemsiz ortamlarda, ağzı gayet iyi kapatılmış olarak saklanır Toz ve tablet halinde bulunduğu gibi solüsyon halinde “javel suyu” adıyla ticarette satılmaktadır

III Suların kimyasal bozukluklarının düzeltilmesi
Suların geçtikleri toprak tabakalarından eritip aldıkları kimyasal maddelerin bazıları, vücut gereksinimini sağlamaları nedeniyle çok faydalı oldukları halde diğer bir kısmı, suyun organoleptik niteliklerini bozar, su tesislerinde veya kullanım sahalarında teknik ve ekonomik sakıncalar doğurur veya doğrudan sağlık için zararlı olabilir Diğer taraftan sular, tesisattan ve içinde bulundukları kaplardan endüstri atık ve artıklarından zehirli maddeler karışabilir yahut savaş ve cinayet vasıtası olarak karıştırılabilir İşte böyle suların kimyasal olarak düzeltilmesi gereklidir
Agressiv sular: Bulundukları kaplar veya geçtikleri boruların minerallerini eriterek aşındırıcı etki ederler ve erittikleri minerallerin cinsine göre zehirli olurlar Yumuşak sular tatsız ve yavan olur Öte yandan kalp, damar ve troid hastalıklarına neden olurlar Doğa şartlarında sulara agressivite veren etken özellikle CO2 'dir Bulundukları kaplar ve geçtikleri boruların minerallerini eriterek korozyona neden olarak, erittikleri minerallerin cinsine göre zehirli olurlar Yüksek çözgenlikleri temas ettikleri bakır, çinko, kadmiyum, gibi toksik metalleri çözerler ve bu maddeleri içerirler Kalsiyum ve magnezyum bikarbonatları sularda CO2 ile denge halinde bulunurlar Yüksek CO2 derişimine sahip yumuşak sular kireç taşına karşı agresiftir Böyle suların özel kaplarda iletilmesi veya CO2 'in ortadan kaldırılması gereklidir Bunun için;
1Su havalandırılır veya buharla ısıtılır
2Böyle sular kireç veya magnezyum ilave edilir
3Kireç magnezyum vererek veya su mermer parçalardan geçirerek CO2 doyrulur
Tuzlu sular: Sularda fazla tuzu gidermek için elektrosmoz ve distilasyon metotları kullanılır Sularda yapılan kimyasal analizler, erimişler gazlar, içerdikleri organik madde parçalanma ürünleri olan nitrat, nitrik, ve amonyak, mineral maddeler, pestisitler, radyoaktif serpintiler ve sertlik derecesinin tespit edilmesi amaçlarıyla yapılır Erimiş gazlardan daha çok oksijen karbondioksit ve serbest klor saptanır Oksijen saptanmasında Wingler metodu kullanılır Suda organik madde arttıkça oksijen oranı azalır Temiz sularda litrede 2 ml 6 ml arası olmalıdır Serbest klor su içinde gaz halindeki erimiş olarak bulunur

Alıntı Yaparak Cevapla

“Alkali Su” Ve &Quot;Su&Quot;Yun Sirlari Üzerine Derleme...

Eski 10-07-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

“Alkali Su” Ve &Quot;Su&Quot;Yun Sirlari Üzerine Derleme...



Suyun özellikleri
a Topografik anket
Suyun bulunduğu yerde toprağın yapısı ve suyun akışı, toplanışı, derinliği vb kaynaklarının genel ve özel nitelikleri bir anket şeklinde incelenip değerlendirilmelidir
b Epidemiyolojik anket
Suyun daha önce bir salgın hastalığa neden olup olmadığı araştırılmalı ve bu konuda bir sicil tutulmalıdır
c Teknik anket
Suyun kaynağının gerekli ihtiyacı karşılayıp karşılamayacağı araştırılmalıdır
d Lâboratuar analizleri
Suların gerçek nitelikleri, temizlik ve kirlilik dereceleri ancak suyun fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik analizleri ile olasıdır
İşte yukarıdaki anket ve işlemler aynı zamanda incelenip değerlendirildikten sonra suyun hijyenik kalitesi hakkında bir hüküm verebilir


Alıntı Yaparak Cevapla

“Alkali Su” Ve &Quot;Su&Quot;Yun Sirlari Üzerine Derleme...

Eski 10-07-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

“Alkali Su” Ve &Quot;Su&Quot;Yun Sirlari Üzerine Derleme...



Su I

Bir hamam ki, arınma gayesinden şaheser;

Arınmışların yeri, Cennette nurlu Kevser

Su II

Kâinatta ne varsa suda yaşadı önce;

Üstümüzden su geçer doğunca ve ölünce

Su III

İnsanlar habersizken yolların verâsından,

Gökle toprak arası su şaşmaz mecrâsından

Su IV

Su kesiksiz hareket, zikir, ahenk, şırıltı;

Akmayan kokar diye esrarlı bir mırıltı

Su V

Kâh susar, kâh çırpınır, kâh ürperir, kâh çağlar;

Su, eşyayı kemiren küfe ve pasa ağlar

Su VI

Su bir şekil üstü ruh, kalıplarda gizlenen;

Yerde kire battı mı, bulutta temizlenen

Su VII

Bu dünya insanlığa manevî hamam olsa;

Her rengiyle insanlık tek renkte tamam olsa

Su VIII

Su duadır, yakarış, ayna, berraklık, saffet;

Onu madeni gökte altınlar gibi sarfet!

Necip Fazıl Kısakürek

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.