Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dilbilgisi, kuralları, türk

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları

Eski 08-16-2012   #31
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları







BÜYÜK HARFLERİN KULLANILDIĞI YERLER


Büyük harflerin kullanıldığı yerler aşağıda sıralanmıştır:


A Cümle büyük harfle başlar: Ak akçe kara gün içindir


Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir (Atatürk)


Cümle içinde tırnak veya yay ayraç içine alınan cümleler büyük harfle başlar ve sonlarına uygun noktalama işareti (nokta, soru, ünlem) konur:


Atatürk, "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!" diyor


Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz


(Nurullah Ataç)


Ancak iki çizgi arasındaki açıklama cümleleri büyük harfle başlamaz:


Bir zamanlar -bu zamanlar çok da uzak değildir, bundan on, on iki yıl önce- Türk saltanatının maddi sınırları uçsuz bucaksız denilecek kadar genişti


(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)


İki noktadan sonra gelen cümleler büyük harfle başlar:


Menfaat sandalyeye benzer: Başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan yükseltir (Cenap Şahabettin)


Ancak iki noktadan sonra cümle niteliğinde olmayan örnekler sıralandığında bu örnekler büyük harfle başlamaz:


Bu eskiliği siz de çok evde görmüşsünüzdür: duvarlarda çiviler, çivi yerleri, lekeler (Memduh Şevket Esendal)


UYARI: Rakamla başlayan cümlelerde rakamdan sonra gelen kelime büyük harfle başlamaz: 2005 yılında Türk Dil Kurumunun 73 yılını kutladık


UYARI: Örnek niteliğindeki kelimelerle başlayan cümlede de ilk harf büyük yazılır: "Banka, bütçe, devlet, fındık, kanepe, menekşe, şemsiye" gibi yüzlerce kelime, kökenleri yabancı olmakla birlikte artık dilimizin malı olmuştur "Et-, ol-" fiilleri, dilimizde en sık kullanılan yardımcı fiillerdir


B Dizeler genellikle büyük harfle başlar:


Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi;


Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi


(Muhibbi)



Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak


Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak


(Mehmet Akif Ersoy)




Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik;


Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik


(Yahya Kemal Beyatlı)


C Özel adlar büyük harfle başlar:


1 Kişi adlarıyla soyadları büyük harfle başlar:


Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Kâzım Karabekir, Ahmet Haşim, Tevfik Fikret, Mehmet Emin Yurdakul, Hüseyin Cahit Yalçın, Orhan Veli Kanık, Sait Faik Abasıyanık, Yunus Emre, Evliya Çelebi, Gevheri, Karacaoğlan, Âşık Ömer, Wolfgang von Goethe, Wilhelm Radloff, Vilhelm Thomsen, Victor Hugo


Takma adlar da büyük harfle başlar: Muhibbi (Kanuni Sultan Süleyman), Demirtaş (Ziya Gökalp), Tarhan (Ömer Seyfettin), Aka Gündüz (Hüseyin Avni, Enis Avni), Kirpi (Refik Halit Karay), Deli Ozan (Faruk Nafiz Çamlıbel), Server Bedi (Peyami Safa), İrfan Kudret (Cahit Sıtkı Tarancı), Mehmet Ali Sel (Orhan Veli Kanık)


2 Kişi adlarından önce ve sonra gelen saygı sözleri, unvanlar, lakaplar, meslek ve rütbe adları büyük harfle başlar:


Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Kaymakam Erol Bey, Sayın Prof Dr Hasan Eren, Hamdi Bey, Mustafa Efendi, Zeynep Hanım, Bay Ali Çiçekçi, Prof Dr Mehmet Kaplan, Doktor Behçet Uz, Mareşal Fevzi Çakmak, Yüzbaşı Cengiz Topel; Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Genç Osman, Deli İbrahim, Avcı Mehmet, Nişancı Mehmet Paşa, Deli Petro


Akrabalık bildiren kelimeler büyük harfle başlamaz: Tülay abla, Ayşe teyze, Fatma nine, Kemal dayı, Saim amca, Ali enişte


Akrabalık bildiren kelimeler başa geldiğinde lakap yerine kullanıldığı için büyük harfle başlar: Nene Hatun, Baba Gündüz, Dayı Kemal, Hala Sultan


Bazı tarihî ve menkıbevi şahsiyetlerde ise akrabalık bildiren kelime sonda olduğu hâlde unvan değeri kazandığı ve özel ada dâhil olduğu için büyük harfle yazılır: Gül Baba, Susuz Dede, Adile Hala, Gülsüm Bacı, Sultan Ana


Resmî yazılarda saygı bildiren sözlerden sonra gelen ve makam, mevki, unvan bildiren kelimeler de büyük harfle başlar:


Sayın Bakan,


Sayın Başkan,


Sayın Rektör,


Sayın Vali,


Hitap kelimeleri de büyük harfle başlar:


Sevgili Kardeşim,


Aziz Dostum,


Değerli Arkadaşım,


3 Hayvanlara verilen özel adlar büyük harfle başlar:


Sarıkız, Fino, Karabaş, Pamuk, Minnoş, Tekir


4 Millet, boy, oymak adları büyük harfle başlar:


Türk, Alman, İngiliz, Rus, Arap, Japon; Oğuz, Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar; Karakeçili, Hacımusalı


5 Dil ve lehçe adları büyük harfle başlar:


Türkçe, Almanca, İngilizce, Rusça, Arapça; Oğuzca, Kazakça, Kırgızca, Özbekçe, Tatarca


6 Devlet adları büyük harfle başlar:


Türkiye Cumhuriyeti, Amerika Birleşik Devletleri, Suudi Arabistan, Azerbaycan Cumhuriyeti


7 Din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını bildiren sözler büyük harfle başlar:


Müslümanlık, Müslüman; Hristiyanlık, Hristiyan; Musevilik, Musevi; Budizm, Budist; Hanefilik, Hanefi; Malikilik, Maliki; Protestanlık, Protestan; Katoliklik, Katolik


8 Din ve mitoloji ile ilgili özel adlar büyük harfle başlar:


Tanrı, Allah, Cebrail, Zeus, Oziris, Kibele


Ancak tanrı kelimesi özel ad olarak kullanılmadığında küçük harfle başlar:


Eski Yunan tanrıları


Bazı dinî terimlerin küçük harfle başlaması gelenekleşmiştir:


cennet, cehennem, uçmak, tamu, peygamber, sırat köprüsü


9 Gezegen ve yıldız adları büyük harfle başlar: Merkür, Neptün, Plüton, Halley, Dünya,Güneş, Ay vb


UYARI: Dünya, güneş, ay kelimeleri gezegen anlamı dışında kullanıldığında küçük harfle başlar


10 Yer adları (kıta, bölge, il, ilçe, köy, semt, cadde, sokak, semt vb) büyük harfle başlar:


Asya, Avrupa, Afrika, Amerika; İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Yakın Doğu; Ankara, İstanbul, Taşkent, Bağdat, Moskova; Turgutlu, Ürgüp, Ahlat; Çayırbağı, Akçaköy; Bahçelievler, Cebeci; Atatürk Bulvarı, Ziya Gökalp Caddesi; Sankiyedim Sokağı, Asmalımescit Sokağı


UYARI: Doğu ve batı sözleri yön bildirdiğinde küçük olarak yazılır: Bursa’nın doğusu Bu sözler düşünce, hayat tarzı, politika vb anlamlar bildirdiğinde ise büyük olarak yazılır: Batı medeniyeti, Doğu mistisizmi vb


Yer adlarında ilk isimden sonra gelen deniz, nehir, göl, dağ, boğaz vb tür bildiren ikinci isimler büyük harfle başlar:


Ağrı Dağı, Aral Gölü, Çanakkale Boğazı, Dicle Irmağı, Ege Denizi, Erciyes Dağı, Fırat Nehri, Tuna Nehri, Van Gölü, Zigana Geçidi, Süveyş Kanalı


UYARI: Özel ada dâhil olmayıp tamlama kuran şehir, il, ilçe, bucak, belde, köy vb sözler küçük harfle başlar: Konya ili, Etimesgut ilçesi, Taflan köyü vb


Mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adlarında geçen mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak kelimeleri büyük harfle başlar: Gazi Osmanpaşa Mahallesi, Yıldız Mahallesi, Yunus Emre Mahallesi, Karaköy Meydanı, Zafer Meydanı, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Ziya Gökalp Bulvarı, Nene Hatun Caddesi, Cemal Nadir Sokağı, Fevzi Çakmak Sokağı, İnkılap Sokağı, Reşat Nuri Sokağı, Türk Ocağı Sokağı


UYARI: Yer bildiren özel isimlerde de kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğu zaman, kelime başında büyük harf kullanılır: Hisar’dan, Boğaz’dan, Bulvar’dan


11 Saray, köşk, han, kale, köprü, anıt vb yapı adlarının bütün kelimeleri büyük harfle başlar:


Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı, İshakpaşa Sarayı, Çankaya Köşkü, Horozlu Han, Ankara Kalesi, Alanya Kalesi, Galata Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Mostar Köprüsü, Beyazıt Kulesi, Zafer Abidesi, Bilge Kağan Anıtı


12 Kurum, kuruluş ve kurul adlarının her kelimesi büyük harfle başlar:


Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Dil Kurumu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Devlet Malzeme Ofisi, Millî Kütüphane, Çocuk Esirgeme Kurumu, Atatürk Orman Çiftliği, Çankaya Lisesi; Anadolu Kulübü, Mavi Köşe Bakkaliyesi; Türk Ocağı, Yeşilay Derneği, Muharip Gaziler Derneği, Emek İnşaat; Bakanlar Kurulu, Danışma Kurulu, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı; Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü


13 Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge adlarının her kelimesi büyük harfle başlar: Medeni Kanun, Borçlar Hukuku (kanun), Atatürk Uluslararası Barış Ödülü Tüzüğü, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği


UYARI: Kurum, kuruluş, kurul, merkez, bakanlık, üniversite, fakülte, bölüm, kanun, tüzük, yönetmelik vbni bildiren kelimeler, belli bir kurum vb kastedildiğinde büyük harfle başlar: Bu yıl Meclis, yeni döneme erken başlayacaktır Son aylarda Kurum, yazım konusunda yoğun bir çalışma içine girmiştir 2876 sayılı Kanun bu yıl yeniden gözden geçiriliyor Bu madde Yönetmelik’in 4’üncü maddesine aykırı düşmektedir


14 Kitap, dergi, gazete ve sanat eserlerinin (tablo, heykel, müzik) her kelimesi büyük harfle başlar:


Nutuk, Safahat, Kendi Gök Kubbemiz, Anadolu Notları, Sinekli Bakkal; Türk Dili, Türk Kültürü, Varlık; Resmî Gazete, Hürriyet, Milliyet, Türkiye, Yeni Yüzyıl, Yeni Asır; Saraydan Kız Kaçırma, Onuncu Yıl Marşı


UYARI: Özel ada dâhil olmayan gazete, dergi, tablo vb sözler büyük harfle başlamaz: Milliyet gazetesi, Türk Dili dergisi, Halı Dokuyan Kızlar tablosu


UYARI: Büyük harflerin kullanıldığı yerlerde bulunan ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de sözleriyle mı, mi, mu, mü soru eki küçük harfle yazılır: Mai ve Siyah, Suç ve Ceza, Leyla ile Mecnun, Turfanda mı, Turfa mı? Diyorlar ki, Dünyaya İkinci Geliş yahut Sır İçinde Esrar, Ya Devlet Başa ya Kuzgun Leşe, Ben de Yazdım


15 Millî ve dinî bayramlarla bayram niteliği kazanmış günlerin adları büyük harfle başlar:


29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Nevruz Bayramı, Anneler Günü, Öğretmenler Günü, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü, 14 Mart Tıp Bayramı, Hıdırellez


Kurultay, bilgi şöleni, açık oturum vb toplantıların adlarında her kelime büyük harfle başlar: V Uluslararası Türk Dili Kurultayı, Manas Bilgi Şöleni


16 Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar:


Kurtuluş Savaşı, Millî Mücadele, Cilalı Taş Devri, İlk Çağ, Yükselme Devri, Millî Edebiyat Dönemi, Servetifünun Dönemi, Tanzimat Dönemi


UYARI: Tarihî dönem bildirmeyip tür veya tarz bildiren terimler küçük harfle başlar: divan şiiri, divan edebiyatı, halk şiiri, halk edebiyatı, eski Türk edebiyatı, Türk dili, Türk sanat müziği, Türk halk müziği, tekke edebiyatı


17 Özel adlardan türetilen bütün kelimeler büyük harfle başlar:


Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Türkolog, Türkoloji, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Asyalılık, Darvinci, Konyalı, Bursalı


UYARI: Özel ad kendi anlamı dışında yeni bir anlam kazanmışsa büyük harfle başlamaz: acem (Türk müziğinde bir perde), hicaz (Türk müziğinde bir makam), nihavent (Türk müziğinde bir makam), acemi (tecrübesiz), amper (elektrik akımında şiddet birimi), jul (fizikte iş birimi), allahlık (saf, zararsız kimse), donkişotluk (gereği yokken kahramanlık göstermeye kalkışmak)


UYARI: Para birimleri büyük harfle başlamaz: avro, dinar, dolar, lira, yeni kuruş, liret


UYARI: Özel adlar yerine kullanılan "o" zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz


UYARI: Müzikte kullanılan makam ve tür adları büyük harfle başlamaz: acemaşiran, acembuselik, bayati, hicazkâr, türkü, varsağı, bayatı


18 Yer, millet ve kişi adlarıyla kurulan birleşik kelimelerde özel adlar büyük harfle başlar:


Antep fıstığı, Brüksel lahanası, Frenk gömleği, Hindistan cevizi, İngiliz anahtarı, Japon gülü, Maraş dondurması, Van kedisi


Ç Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar:


29 Mayıs 1453 Salı günü, 29 Ekim 1923, 28 Aralık 1982'de göreve başladı Lale festivali 25 Haziranda başlayacak


1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım (Atatürk)


Belirli bir tarihi belirtmeyen ay ve gün adları küçük harfle başlar: Okullar genellikle eylülün ikinci haftasında öğretime başlar Yürütme Kurulu toplantılarını perşembe günleri yaparız


D Levhalar ve açıklama yazıları büyük harfle başlar:


Giriş, Çıkış, Müdür, Vezne, Başkan, Doktor, Otobüs Durağı, Dolmuş Durağı, Şehirler Arası Telefon, III Kat, IV Sınıf, I Blok


E Bilim dallarında kullanılan terimlerin büyük harfle yazılışı, ilgili dallardaki uygulamaya bağlıdır:


Canis canis, Carduelis carduelis, Ardea alba, Populus alba, Prunus domestica, Pinus silvestris


F Kitap, bildiri, makale vbnde ana başlıkta bulunan kelimelerin tamamı, alt başlıkta bulunan kelimelerin ise yalnızca ilk harfleri büyük olarak yazılır


G Kitap, dergi vbnde bulunan resim, çizelge, tablo vbnin altında yer alan açıklayıcı yazılar büyük harfle başlar


Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları

Eski 08-16-2012   #32
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları



SAYILARIN YAZILIŞI


1 Sayılar metin içerisinde yazıyla yazılır:


bin yıldan beri, dört kardeş, haftanın beşinci günü, üç ayda bir, yüz soru, iki hafta sonra, üçüncü sınıf


Yaş otuz beş, yolun yarısı eder

(Cahit Sıtkı Tarancı)


Buna karşılık saat, para tutarı, ölçü, istatistik verilere ilişkin sayılarda rakam kullanılır:


1730'da, 1100’de, 1500000 lira, 25 kilogram, 150 kilometre, 15 metre kumaş, 1250000 kişi, % 25, % 50


Saat ve dakikalar metin içinde yazıyla da yazılabilir:


saat dokuzu beş geçe, saat yediye çeyrek kala, saat sekizi on dakika üç saniye geçe, mesela saat onda


2 Birden fazla kelimeden oluşan sayılar ayrı yazılır:


iki yüz, üç yüz altmış beş


3 Para ile ilgili işlem ve senet, çek vb ticarî belgelerde geçen sayılar bitişik yazılır:


650,35 (altıyüzelliYTL,otuzbeşYKr)


4 Notayı niteleyen sayılar ayrı yazılır:


on altılık


5 Oyun adlarını niteleyen sayılar bitişik yazılır:


altmışaltı


6 Romen rakamları ancak yüzyıllarda, hükümdar adlarında, tarihlerde ayların yazılışında, kitap ve dergi ciltlerinde ve kitapların asıl bölümlerinden önceki sayfaların numaralandırılmasında kullanılabilir:


XX yüzyıl, III Selim, XIV Louis, II Wilhelm, V Karl, VIII Edward, 1XI1928, I Cilt, XII Cilt


7 Beş ve beşten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır ve araya nokta konur:


326197, 49750812, 28434250310500


8 Sayılarda kesirler virgül ile ayrılır:


15,2 (15 tam, onda 2), 5,26 (5 tam, yüzde 26)


9 Sıra sayıları yazıyla ve rakamla gösterilebilir Rakamla gösterilmesi durumunda ya rakamdan sonra bir nokta konur ya da rakamdan sonra kesme işareti konularak derece gösteren ek yazılır:


15, 56, XX; 5'inci, 6'ncı


UYARI : Sıra sayıları ekle gösterildiğinde rakamdan sonra sadece kesme işareti ve ek yazılır; ayrıca nokta konmaz:


8'inci değil 8'inci, 2'nci değil 2'nci


10 Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla belirtilir:


2'şer değil ikişer, 9'ar değil dokuzar, 100’er değil yüzer

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları

Eski 08-16-2012   #33
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları





Yabancı Özel Adların Yazılışı





Arapça ve Farsça Adların Yazılışı


Arap ve Fars kökenli kişi ve yer adları Türkçenin ses ve yapı özelliklerine göre yazılır:


Ahmet, Bedrettin, Fuat, Mehmet, Necmettin, Nizamettin, Ömer, Rıza, Saadettin; Cezayir, Fas, Filistin, Mısır, Suudi Arabistan; Bağdat, Cidde, Erdebil, Halep, İsfahan, İskenderiye, Medine, Mekke, Şam, Şiraz, Tahran, Tebriz, Trablusgarp


Latin Yazı Sistemini Kullanan Dillerdeki Adların Yazılışı


1 Latin yazı sistemini kullanan dillerdeki özel adlar özgün biçimleriyle yazılır:


Beethoven, Byron, Cervantes, Chopin, Eminescu, Grimm, Horatius, Molière, Puccini, Rousseau, Shakespeare; Bologna, Buenos Aires, Iorga, Ile-de-France, Karlovy Vary, Latium, Loire, Mann, New York, Nice, Rio de Janerio, Vaasa, Wuppertal Ancak Batı dillerinde kullanılan adların okunuşları ayraç içinde gösterilebilir: Shakespeare (Şekspir) vb


Yabancı özel adlardan türetilmiş akım adları Türkçe söylenişlerine göre yazılır:


Dekartçılık, Epikürcülük, Kalvenci, Kalvencilik, Kalvenizm, Kartezyenizm, Lüterci, Lütercilik, Marksçılık, Marksist, Marksizm


2 Batı kökenli kişi ve yer adlarının bir bölümü eskiden beri dili*mizde yerleştiği biçimiyle yazılır: Napolyon, Şarlken, Şarl (Demirbaş Şarl); Atina, Brüksel, Cenevre, Londra, Marsilya, Münih, Paris, Roma, Selanik, Venedik, Viyana, Zürih; Hollanda, Letonya, Lüksemburg


3 Ait olduğu dilde ayrı yazılan yer adları Türkçede de ayrı yazılır:


Buenos Aires, Frankfurt am Main, Freiburg im Breisgau, Hyde Park, Mont Blanc, New Orleans, New York, Rio de Janeiro, San Marino, Wiener Neustadt, Titov Veles


Yunanca Adların Yazılışı


Yunanca adlar yazılırken Yunan harflerinin ses değerlerini karşılayan Türk harfleri kullanılır: Homeros, Herodotos, Euripides, Pindaros, Solon, Sokrates, Aristoteles, Platon, Venizelos, Karamanlis, Papandreu, Onasis


Ancak Herodotos, Sokrates, Aristoteles, Platon, Pythagoras, Euklei-

des adları dilimizde yaygın olarak Herodot, Sokrat, Aristo, Eflatun, Pisagor, Öklid biçimlerinde yerleşmiştir


Rusça Adların Yazılışı


Rusça özel adlarda Rus harflerinin ses değerlerini karşılayan Türk harfleri kullanılır: Bolşevik, Brejnev, Çaykovski, Çehov, Dostoyevski, Gogol, Gorbaçov, İlminskiy, İlyiç, Katayev, Klyaştornıy, Malov, Mendeleyev, Prokofyev, Puşkin, Şolohov, Tolstoy, Yeltsin; Moskova, Omsk, Orenburg, Petersburg, Volga, Yenisey


Çince ve Japonca Adların Yazılışı


1 Çince adlar, Türkçede yerleşmiş biçimlerine göre yazılır:


Honan, Huangho, Kanton, Nankin, Pekin, Şanghay, Vuhan


Çincede soyadları küçük adlardan önce gelir Soyadları çoklukla tek hecelidir, küçük adlar ise bir veya iki heceden oluşur Bu adlar büyük harfle başlar; heceler arasına çizgi konur: Sun Yat-sen, Lin Yu-tang Yalnız Konfüçyüs gibi yaygınlık kazanmış adlar bitişik yazılır


2 Japon yer ve kişi adları da Türkçede yerleşmiş biçimlerine göre yazılır: Tokyo, Hiroşima, Nagazaki, Osaka, Hokkaydo, Kyoto; Hirohito, Nobuo Haneda, Kayako Hayashi, Sbuishi Kato, Masao Mori


Türk Devlet ve Topluluklarındaki Özel Adların Yazılışı


Türk devlet ve topluluklarındaki özel adlar Türkçede yerleşmiş söyleniş biçimlerine göre yazılır:


Azerbaycan, Özbekistan; Taşkent, Semerkant, Bakü, Bişkek; Abdullah Tukay, Abdürrauf Fıtrat, Bahtiyar Vahapzade, Baykonur, Cafer Cebbarlı, Cemal Kemal, Cengiz Aytmatov, İslam Kerimov, Muhtar Avazov, Osman Nasır


Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları

Eski 08-16-2012   #34
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları



DÜZELTME İŞARETİ



Düzeltme işaretinin kullanılacağı yerler aşağıda gösterilmiştir:


1 Yazılışları bir, anlamları ve okunuşları ayrı olan kelimeleri ayırt etmek için, okunuşları uzun olan ünlülerin üzerine konur:


adem (yokluk)_____________âdem (insan);

adet (sayı)______________-_âdet (gelenek, alışkanlık);

alem (bayrak)______________âlem (dünya, evren);

alim (her şeyi bilen)_____ ___âlim (bilgin);

aşık (eklem kemiği)___ ______âşık (vurgun, tutkun);

hakim (hikmet sahibi)_______ hâkim (yargıç);

hal (pazar yeri)________ ____hâl (durum, vaziyet);

hala (babanın kız kardeşi)____ hâlâ (henüz);

şura (şu yer)_______________şûra (danışma kurulu)


UYARI : Katil (< katl = öldürme) ve kadir (< kadr = değer) kelimeleriyle karışma olasılığı olduğu hâlde katil (ka:til = öldüren) ve kadir (< ka:dir = güçlü) kelimelerinin düzeltme işareti konmadan yazılması yaygınlaşmıştır


2 Arapça ve Farsçadan dilimize giren birtakım kelime ve eklerle özel adlarda bulunan ince g, k ünsüzlerinden sonra gelen a ve u ünlüleri üzerine konur:


dergâh, gâvur, ordugâh, tezgâh, yadigâr, Nigâr;

dükkân, hikâye, kâfir, kâğıt, Hakkâri, Kâzım, mahkûm, mekân, mezkûr, sükûn, sükût


Kişi ve yer adlarında ince l ünsüzünden sonra gelen a ve u ünlüleri de düzeltme işareti ile yazılır:


Halûk, Lâle, Nalân; Balâ, Elâzığ, İslâhiye, Lâdik, Lâpseki


3 Nispet i'sinin belirtme durumu ve iyelik ekiyle karışmasını önlemek için kullanılır Böylece (Türk) askeri ve askerî (okul), (İslam) dini ve dinî (bilgiler), (fizik) ilmi ve ilmî (tartışmalar), (Atatürk'ün) resmi ve resmî (kuruluşlar) gibi anlamları farklı kelimelerin karıştırılması da önlenmiş olur


Nispet i'si alan kelimelere Türkçe ekler getirildiğinde düzeltme işareti olduğu gibi kalır: millîleştirmek, millîlik, resmîleştirmek, resmîlik

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları

Eski 08-16-2012   #35
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları



KISALTMALAR



Kısaltma; bir kelime, terim veya özel adın, içerdiği harflerden biri veya birkaçı ile daha kısa olarak ifade edilmesi ve simgeleştirilmesidir Kısaltmalarla ilgili kurallar şunlardır:


1 Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları genellikle her kelimenin ilk harfinin büyük olarak yazılmasıyla yapılır:


TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi), TDK (Türk Dil Kurumu), ABD (Amerika Birleşik Devletleri); KB (Kutadgu Bilig); TD (Türk Dili), TK (Türk Kültürü), TDED (Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi); B (batı), D (doğu), G (güney), K (kuzey); GB (güneybatı), GD (güneydoğu), KB (kuzeybatı), KD (kuzeydoğu)


Ancak bazen kelimelerin, özellikle son kelimenin birkaç harfinin kısaltmaya alındığı da görülür Bazen de aradaki kelimelerden hiç harf alınmadığı olur Bu tür kısaltmalarda, kısaltmanın akılda kalabilmesi için yeni bir kelime oluşturma amacı güdülür: BOTAŞ (Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi), İLESAM (İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği), TÖMER (Türkçe Öğretim Merkezi)


Gelenekleşmiş olan TC (Türkiye Cumhuriyeti) ve T (Türkçe) kısaltmalarının dışında büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz


2 Element ve ölçülerin uluslararası kısaltmaları kabul edilmiştir:


C (karbon), Ca (kalsiyum), Fe (demir); m (metre), mm (milimetre), cm (santimetre), km (kilometre), g (gram), kg (kilogram), l (litre), hl (hektolitre), mg (miligram), m² (metre kare), cm² (santimetre kare)


3 Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarıyla element ve ölçülerin dışında kalan kelime veya kelime gruplarının kısaltılmasında, ilk harfle birlikte kelimeyi oluşturan temel harfler dikkate alınır Kısaltılan kelime veya kelime grubu; özel ad, unvan veya rütbe ise ilk harf büyük; cins isim ise ilk harf küçük olur:


Alm (Almanca), İng (İngilizce), Kocatepe Mah (Kocatepe Mahallesi), Güniz Sok (Güniz Sokağı), Prof (Profesör), Dr (Doktor), Av (Avukat), Alb (Albay), Gen (General); is (isim), sf (sıfat), hzl (hazırlayan), çev (çeviren), ed (edebiyat), fiz (fizik), kim (kimya)


* * *


Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kelimenin okunuşu esas alınır:


cm'yi, kg'dan, mm'den, YKr’un Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde ise kısaltmanın son harfinin okunuşu esas alınır:


BDT'ye, TDK’den, THY'de, TRT'den, YTL’nin


Ancak kısaltması büyük harflerle yapıldığı hâlde bir kelime gibi okunan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın okunuşu esas alınır:


ASELSAN'da, BOTAŞ'ın, NATO'dan, UNESCO'ya


Sonunda nokta bulunan kısaltmalar kesmeyle ayrılmaz Bu tür kısaltmalarda ek, noktadan sonra ve kelimenin okunuşuna uygun olarak yazılır:


Almdan, İngyi, vbleri


Tonsuz (sert) ünsüzle biten kısaltmalar, ek aldıkları zaman okunuşta tonsuz ses tonlulaştırılmaz:


AGİK'in (AGİĞ'in değil), CMUK'un (CMUĞ'un değil), RTÜK'e (RTÜĞ'e değil), TÜBİTAK'ın (TÜBİTAĞ'ın değil)


Ancak birlik kelimesiyle yapılan kısaltmalarda söyleyişte k'nin yumuşatılması normaldir:


ÇUKOBİRLİK'e (söylenişi ÇUKOBİRLİĞE), FİSKOBİRLİK'in (söylenişi FİSKOBİRLİĞİN)





Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları

Eski 08-16-2012   #36
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları







DEYİMLERİN, İKİLEMLERİN VE ALINTI KELİMELERİN YAZILIŞI




Deyimlerin Yazılışı


Deyimler ayrı yazılır:


akıntıya kürek çekmek, çam devirmek, çanak tutmak, gönlünden geçirmek, göz atmak, kulak asmak, kulak vermek, çantada keklik, devede kulak, yağlı kuyruk, yüz görümlüğü


İkilemelerin Yazılışı


İkilemeler ayrı yazılır:


adım adım, ağır ağır, akın akın, allak bullak, aval aval (bakmak), cır cır (ötmek), çeşit çeşit, derin derin, gide gide, güzel güzel, karış karış, kös kös (dinlemek), kucak kucak, şıp şıp (damlamak), şıpır şıpır, tak tak (vurmak), takım takım, tıkır tıkır, yavaş yavaş


bata çıka, çoluk çocuk, düşe kalka, eciş bücüş, eğri büğrü, enine boyuna, eski püskü, ev bark, konu komşu, pılı pırtı, salkım saçak, sere serpe, soy sop, süklüm püklüm, yana yakıla, yarım yamalak


m ile yapılmış ikilemeler de ayrı yazılır: at mat, çocuk mocuk, dolap molap, kapı mapı, kitap mitap


İsim durum ekleri ve iyelik ekiyle yapılan ikilemeler de ayrı yazılır: baş başa, diz dize, el ele, göz göze, iç içe, omuz omuza, yan yana; baştan başa, daldan dala, elden ele, günden güne, içten içe, yıldan yıla; başa baş, bire bir (ölçü), dişe diş, göze göz, teke tek; ardı ardına, boşu boşuna, günü gününe, peşi peşine, ucu ucuna


Alıntı Kelimelerin Yazılışı


Yabancı kökenli kelimelerin yazılışlarıyla ilgili bazı noktalar aşağıda gösterilmiştir:


1 İki ünsüzle başlayan batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına ünlü konmadan yazılır:


francala, gram, gramer, gramofon, grup, kral, kredi, kritik, plan, pratik, problem, profesör, program, proje, propaganda, protein, prova, psikoloji, slogan, snop, spiker, spor, staj, stil, stüdyo, trafik, tren, triptik


Bu tür birkaç alıntıda, söz başında veya iki ünsüz arasında bir ünlü türemiştir Bu ünlü söylenişte de yazılışta da gösterilir: iskarpin, iskele, iskelet, istasyon, istatistik, kulüp


2 İçinde yan yana iki veya daha fazla ünsüz bulunan batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına ünlü konmadan yazılır:


alafranga, apartman, biyografi, elektrik, gangster, kilogram, orkestra, paragraf, program, telgraf


3 İki ünsüzle biten batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına ünlü konmadan yazılır:


film, form, lüks, modern, natürmort, psikiyatr, seks, slayt, teyp


4 Batı kökenli alıntıların içindeki ve sonundaki g ünsüzleri olduğu gibi korunur:


biyografi, diyagram, dogma, magma, monografi, paragraf, program; arkeolog, demagog, diyalog, filolog, jeolog, katalog, monolog, psikolog, ürolog


Ancak coğrafya, fotoğraf ve topoğraf kelimelerinde g’ler, ğ’ye döner


Aşağıdaki durumlarda batı kökenli kelimeler, özgün biçimleri ile yazılırlar:


1 Bilim, sanat ve uzmanlık dallarında kullanılan bazı terimler:


andante (müzik), cuprum (kimya), deseptyl (eczacılık), quercus, terminus technicus (teknik terim)


2 Latin yazı sistemini kullanan dillerden alınma deyim ve sözler:


Veni, vidi, vici (Geldim, gördüm, yendim); conditio sine qua non (Olmazsa olmaz); eppur si muove (Dünya her şeye rağmen dönüyor); to be or not to be (olmak veya olmamak); l'art pour l'art (Sanat sanat içindir); l'Etat c'est moi (Devlet benim); traduttore traditore (Çevirmen haindir); persona non grata (istenmeyen kişi)


Mesele falan değildi öyle,


To be or not to be kendisi için;


Bir akşam uyudu;


Uyanmayıverdi


(Orhan Veli Kanık)


Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları

Eski 08-16-2012   #37
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları





NOKTALAMA İŞARETLERİ



Nokta ( )


1 Cümlenin sonuna konur

Artık o, ne üniformalı bir başkumandan, ne fraklı ve beyaz kravatlı bir devlet başkanıydı

(Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Panorama)

2 Kısaltmaların sonuna konur: Alb (albay), Dr (doktor), Yard Doç (yardımcı doçent), Prof (profesör), Cad (cadde), Sok (sokak), s (sayfa), sf (sıfat), vb (ve başkaları, ve benzerleri, ve bunun gibi); T (Türkçe), Alm (Almanca), Ar (Arapça), Far (Farsça), Fr (Fransızca), İng (İngilizce), Lât (Lâtince) (bk Kısaltmalar)

Ancak, bazı kısaltmalarda nokta kullanılmaz: TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi), TDK (Türk Dil Kurumu); KB (Kutadgu Bilig), TD (Türk Dili); B (batı), D (doğu), GB (güneybatı), GD (güneydoğu); m (metre), cm (santimetre), g (gram), kg (kilogram), l (litre), hl (hektolitre); C (karbon), Fe (demir) (Ayrıntı için bk Kısaltmalar)

3 Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur: 3 (üçüncü), 15 (on beşinci), IV (dördüncü); II Mehmet, XIV Louis, XV yüzyıl; 2 Cadde, 20 Sokak (bk Sayıların yazılışı 6)


UYARI: Cadde ve sokak numaralarında nokta mutlaka kullanılmalıdır Nokta kullanılmadığı takdirde yukarıdaki örneklerden 2 adet cadde, 20 adet sokak anlaşılır


4 Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra konur:

I 1 A a

II 2 B b

5 Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur: 2951453, 29X1923

Tarihlerde ay adları yazıyla da yazılabilir Bu durumda ay adlarından önce ve sonra nokta kullanılmaz: 29 Mayıs 1453, 29 Ekim 1923

6 Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur: Tren 0915'te kalktı

Tören 1730'da, hükûmet daireleri kapandıktan yarım saat sonra başlayacaktır (Tarık Buğra)

7 Arka arkaya sıralanan virgülle veya çizgiyle ayrılan rakamlardan sadece sonuncu rakama nokta konur: 3, 4 ve 7 maddeler; XII – XIV yüzyıllar arasında

8 Bibliyografik künyelerin sonuna konur:

Agâh Sırrı Levend, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, Ankara 1960

9 Üçlü gruplara ayrılarak yazılan büyük sayılarda gruplar arasına konur: 16551000, 22465660 Gruplara ayrılan sayılarda nokta kullanılmaması da mümkündür (bk Sayıların yazılışı 4)

10 Matematikte çarpma işareti yerine kullanılır: 45 = 20



Virgül ( , )


1 Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur:

Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sıcak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum

(Halide Edip Adıvar, Kalp Ağrısı)


Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller

Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller

(Faruk Nafiz Çamlıbel)

2 Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur: Bir varmış, bir yokmuş

Umduk, bekledik, düşündük

(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Fakat yol otomobillere yasak olduğundan o da herkes gibi tramvaya biner, kimse kendisine dikkat etmez

(Falih Rıfkı Atay, Denizaşırı)

3 Cümlede özel olarak vurgulanması gereken ögelerden sonra konur:

Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz

(Mustafa Kemal Atatürk)

4 Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan ögeleri belirtmek için konur:

Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi, koltuğundan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti

(Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Panorama)

5 Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur:

Örnek olsun diye, örnek istemez ya, söylüyorum

Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım

(Mustafa Kemal Atatürk)

6 Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur:

Akşam, yine akşam, yine akşam,

Göllerde bu dem bir kamış olsam!

(Ahmet Haşim)

Kopar sonbahar tellerinden

Derinden, derinden, derinden

Biten yazla başlar keder musikisi

(Yahya Kemal Beyatlı)

Ancak, ikilemelerde kelimeler arasına virgül konmaz: akşam akşam, yavaş yavaş, bata çıka, koşa koşa

7 Tırnak içinde olmayan aktarma cümlelerden sonra konur: Datça'ya yarın gideceğim, dedi

– Bugünlük bu kadar her gün üç mermi, diye düşündü

(Tarık Buğra, Küçük Ağa)

8 Konuşma çizgisinden önce konur:

Hatta bahçede gezen hanımefendi bile işin farkına varıp,

– Nen var senin çocuğum, diye sormak zorunda kaldı

(Haldun Taner, Hikâyeler)

9 Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bildiren hayır, yok, yoo, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, baş üstüne, öyle, haydi, elbette gibi kelimelerden sonra konur: Peki, gideriz Olur, ben de size katılırım Hayhay, memnun oluruz Haydi, geç kalıyoruz

Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor

(Yahya Kemal Beyatlı)

— Yoo, güvercinlerime dokunmayınız, dedi

(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

10 Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime gruplarıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek için kullanılır:

Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır

(Halit Ziya Uşaklıgil, İzmir Hikâyeleri)

Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi

(Reşat Nuri Güntekin, Bir Kadın Düşmanı)

11 Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur:

Efendiler, bilirsiniz ki, hayat demek, mücadele, müsademe demektir

(Mustafa Kemal Atatürk)

Sayın Başkan,

Sevgili kardeşim,

Değerli arkadaşım,

12 Yazışmalarda, başvurulan makamın adından sonra konur:

Türk Dil Kurumu Başkanlığına,

13 Yazışmalarda, yer adlarını tarihlerden ayırmak için konur:

Kuşadası, 7 Şubat (Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu)

14 Sayıların yazılışında, kesirleri ayırmak için konur: 38,6 (otuz sekiz tam, onda altı), 25,33 (yirmi beş tam, yüzde otuz üç), 0,45 (sıfır tam, yüzde kırk beş) (bk Sayıların yazılışı 5)

15 Bibliyografik künyelerde yazar, eser, basım evi vb maddelerden sonra konur:

Falih Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitap Evi, İstanbul 1938

Yazarın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül konur:

Ergin, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara 1958


UYARI: Metin içinde ve, veya, yahut bağlaçlarından önce de, sonra da virgül konmaz:

Nihat sabaha kadar uyuyamadı ve şafak sökerken Faik'e bol teşekkürlerle dolu bir kâğıt bırakarak iki gün evvelki cephe dönüşü kıyafeti ile sokağa fırladı (Peyami Safa, Mahşer)



Noktalı virgül ( ; )


1 Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için konur: Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir

2 Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur: Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum Sabahtan beri bekliyorum; ne gelen var, ne giden İş işten geçti; artık gelse de olur, gelmese de

3 Virgülle ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak için konur: Türkiye, İngiltere, Azerbaycan; İstanbul, Londra, Bakû

4 Kendilerinden evvelki cümleyle ilgi kuran ancak, yalnız, fakat, lâkin, çünkü, yoksa, bundan dolayı, binaenaleyh, sonuç olarak, bununla birlikte, öyleyse vb cümle başı bağlaçlarından önce konur:

Halis bir şiir fena okunabilir; lâkin sahte bir şiir iyi okunamaz

(Yahya Kemal Beyatlı)

Bir millet ordusunu kaybedebilir, bağımsızlığını da kaybedebilir; fakat dilini sakladıkça o millet yaşıyor demektir

(Nihal Atsız, Türk Ülküsü)

Sıralı cümleler arasında ancak, fakat, çünkü vb cümle başı bağlayıcılarından önce yazar, araya nokta, virgül, noktalı virgül koymakta serbesttir Bu husus, yazarın üslûptaki tercihiyle ilgilidir



İki nokta ( : )


1 Kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonuna konur: Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bir kısmını sıralayalım: Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip Yöntem

Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile yazmayan iki kişi görmüşümdür: Atatürk ve İnönü!

(Falih Rıfkı Atay, Çankaya)

– Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?

Ziraatçı sayar:

– Yulaf, pancar, zerzevat, tütün

(Falih Rıfkı Atay, Çankaya)

2 Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur:

Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi: Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır

(Mustafa Kemal Atatürk)

Kendimi takdim edeyim: Meclis kâtiplerindenim

(Falih Rıfkı Atay, Denizaşırı)

Derler: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük;

Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük (Yahya Kemal Beyatlı)

3 Kütüphanecilik alanında yazar adı ile eser başlığı arasına konur: Yahya Kemal Beyatlı: Kendi Gök Kubbemiz, Falih Rıfkı Atay: Çankaya, Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Yaban, Faruk Nafiz Çamlıbel: Bir Ömür Böyle Geçti (bk Virgül 15)

4 Ses biliminde uzun ünlüyü göstermek için kullanılır: a:ile, ka:til, usu:le, i:cat

5 Edebî eserlerdeki karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişinin adından sonra konur:

Bilge Kağan: Türklerim, işitin!

Üstten gök çökmedikçe

altan yer delinmedikçe

ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin?

Koro : Göğe erer başımız

başınla senin !

Bilge Kağan: Ulusum birleşip yücelsin diye

gece uyumadım, gündüz oturmadım

Türklerim Bilge Kağan der bana

Ben her şeyi onlar için bildim

Nöbetteyim !

(A Turan Oflazoğlu, Anıtkabir)

6 Matematikte bölme işareti olarak kullanılır: 56:8=7, 100:2=50




Üç nokta ( )


1 Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:

Ne çare ki, çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveriyordu da, bu yanı

(Tarık Buğra, Dönemeçte)

2 Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak istenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur: Kılavuzu karga olanın burnu btan çıkmaz

B, 7 Nisan (Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu)

Arabacı B'a yaklaştığını söylüyor, ikide bir fırsat bularak arabanın içine doğru başını çeviriyordu

(Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur)

3 Alıntılarda; başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümlerin yerine konur:

Mümtaz, bu dükkâna bakarken hiç farkında olmadan Mallarmé'nin mısraını hatırladı: "Meçhul bir felâketten buraya düşmüş"

(Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur)

Alınmayan kelime ve bölümlerin yerine yay ayraç içinde üç nokta konması da mümkündür

4 Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun muhayyilesine bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur:

Karşı sahilde mor, fark olunmaz sisler altındaki dağlar, korular, beyaz yalılar Ve bütün bunların üzerinde bir esatir rüyasının havaî hakikati gibi uçan martı sürüleri

(Ömer Seyfettin, Bahar ve Kelebekler)

Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı

(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)

Sana uğurlar olsun Ayrılıyor yolumuz!

(Faruk Nafiz Çamlıbel, Sanat)

Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz O noktainazar şudur: Türk milletini, medenî cihanda, lâyık olduğu mevkie is'at etmek ve Türk cumhuriyetini sarsılmaz temelleri üzerinde, her gün, daha ziyade takviye etmek

(Mustafa Kemal Atatürk)

5 Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:

Gölgeler yaklaştılar Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:

— Koca Ali Koca Ali, be!

(Ömer Seyfettin, Diyet)

6 Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır:

— Yabancı yok!

— Kimsin?

— Ali

— Hangi Ali?



— Sen misin, Ali usta?

— Benim!

— Ne arıyorsun bu vakit buralarda?

— Hiç

— Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa !

— !

(Ömer Seyfettin, Diyet)



UYARI: Türk imlâsında iki nokta yan yana kullanılmaz


Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları

Eski 08-16-2012   #38
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları



Soru işareti ( ? )


1 Soru bildiren cümle veya sözlerin sonuna konur:

Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı?

(Faruk Nafiz Çamlıbel, Yolcu ile Arabacı)

Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

(Ahmet Haşim, Merdiven)

Atatürk bana sordu:

— Yeni yazıyı tatbik etmek için ne düşündünüz?

(Falih Rıfkı Atay, Çankaya)

Soru, vurguyla belirtildiği zaman da soru işareti kullanılır:

Gümrükteki memur başını kaldırdı:

— Adınız?

Soru bildiren cümle veya sözlerde bazen cevabın ne olacağı sözün gelişinden belli olur Bu tür cümle ve sözlerin sonunda da soru işareti kullanılır: Haksız mıyım? Liderler içinde Atatürk gibisi var mı?

Yoksa bu sözümde yalan var mı?

(Bilge Kağan)

2 Bilinmeyen yer, tarih vb durumlar için kullanılır: Yunus Emre (1240?-1320), (Doğum yeri: ?)

Türk halk felsefesinin, Türk nükteciliğinin ve mizah dehasının büyük mümessili Nasreddin Hoca da (Hâce Nasirüddin) bu asırda yaşamıştır (1208 ?-1284)

(Türk Dünyası El Kitabı)

3 Bir bilginin şüpheyle karşılandığı veya kesin olmadığı durumlarda yay ayraç içinde soru işareti kullanılır:

Ankara'dan Konya'ya 1,5 (?) saatte gitmiş

1496 (?) yılında doğan Fuzulî


UYARI : mı / mi eki -ınca / -ince anlamında zarf-fiil işleviyle kullanıldığı zaman soru işareti konmaz: Akşam oldu mu sürüler döner Hava karardı mı eve gideriz

Alp Er Tonga öldi mü

Esiz ajun kaldı mu

Ödlek öçin aldı mu

Emdi yürek yırtılur

Bahar gelip de nehir çağıl çağıl kabarmaya başlamaz mı içimi geri kalmış bir saat huzursuzluğu kaplardı

(Haldun Taner, Onikiye Bir Var)


UYARI : Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona konur:

Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?

Üsküdar'dan mı, Hisar'dan mı, Kavaklar'dan mı?

(Yahya Kemal Beyatlı)

Ruhunu karartan neydi, yağmur mu yağıyordu; yoksa şimşekler mi çakıyordu?



Ünlem işareti ( ! )


1 Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümlelerin sonuna konur:

Ne mutlu Türküm diyene! (Mustafa Kemal Atatürk)

Gurbet o kadar acı

Ki ne varsa içimde

Hepsi bana yabancı

Hepsi başka biçimde!

(Kemalettin Kâmi Kamu)

Hava ne kadar da sıcak!

Aşkolsun!

Ne kadar akıllı adamlar var!

2 Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur:

Ordular! İlk hedefiniz Akdenizdir, ileri!

(Mustafa Kemal Atatürk)

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir (Mustafa Kemal Atatürk)

Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle! (Yahya Kemal Beyatlı)

Ey köyleri hududa bağlayan yaslı yollar,

Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar!

(Faruk Nafiz Çamlıbel)

Dur, yolcu! Bilmeden gelip bastığın

Bu toprak bir devrin battığı yerdir

(Necmettin Halil Onan)

Ünlem işareti, seslenme ve hitap sözlerinden hemen sonra konulabileceği gibi cümlenin sonuna da konabilir:

Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken

Sana uğurlar olsun Ayrılıyor yolumuz!

(Faruk Nafiz Çamlıbel)

3 Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için ayraç içinde ünlem işareti kullanılır:

İsteseymiş bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş (!)

Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor



Kısa çizgi ( - )


1 Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna konur:

Soğuktan mı titriyordum, yoksa heyecandan, üzüntüden mi bilmem Havuzun suyu bulanık Kapının saatleri 12'yi geçmiş Kanepelerde kimseler yok Tramvay ne fena gıcırdadı! Tramvaydaki adam bir tanıdık mı idi acaba? Ne diye öyle dönüp dönüp baktı? Yoksa kimseciklerin oturmadığı kanepelerde bu saatte pek başıboşlar mı oturur?

(Sait Faik Abasıyanık, Havuz Başı)

2 Ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için kullanılır: Örnek olsun diye -örnek istemez ya- söylüyorum

3 Dil bilgisinde kökleri ve ekleri ayırmak için konur: al-ış, dur-ak, Dur-sun, Dur-muş, gör-gü-süz-lük

4 Dil bilgisinde fiil kök ve gövdelerini göstermek için kullanılır: al-, dur-, gör-, ver-; başar-, kana-, okut-, taşla-, yazdır-

5 Dil bilgisinde eklerin başına konur: -den, -lık, -ış, -ak

6 Dil bilgisinde heceleri göstermek için kullanılır: a-raş-tır-ma, bi-le-zik, du-ruş-ma, ku-yum-cu-luk, ya-zar-lık, prog-ram

7 Eski harfli metinlerin yeni yazıya aktarılmasında Arapça ve Farsça kurallara göre yapılmış tamlamaların, birleşik ve türemiş kelimelerin ögelerini ayırmak için kullanılır: dârü'l-fünûn, resm-i geçit, resm-i kabûl, Cemiyet-i Akvâm, Hâkimiyet-i Milliye, Servet-i Fünûn, hokka-bâz, âteş-perest, menfaat-perest, bî-bedel, nâ-mağlûb, fî-sebîlillâh, min-tarafillâh, bilâ-ücret

8 Kelimeler arasında “-den-a, ve, ile, ilâ, arasında” anlamlarını vermek üzere kullanılır: Türkçe-Fransızca Sözlük, Aydın-İzmir yolu, Ankara-İstanbul uçak seferleri, Türk-Alman ilişkileri, Ural-Altay dil grubu, 0930 - 1030, Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşması, Manas Destanı'nda soy-dil-din üçgeni, 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı, 1995-1996 öğretim yılı

9 Bazı terim ve kuruluş adlarında kelimeler arasına konur: sıfat-fiil, zarf-fiil; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi

10 Yabancı özel adlarda ve henüz dilimize mal olmadığı için özgün imlâlarıyla yazılan yabancı kelimelerde kullanılır: Joliot-Curie, Lévy-Bruhl, Saint-Gotthard, Sainte-Beuve, Boulogne-sur-Mer, Bouches-du-Rhône, Salins-les-Bains, by-pass, check-up, Aix-en-Provence

11 Adres yazarken semt ile şehir arasına konur: Kurtuluş - ANKARA

12 Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır: 50 - 20 = 30



Uzun çizgi (—)


Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için kullanılır Buna konuşma çizgisi de denir

Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu:

“Hancı dedim bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?”

Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende,

Dedi:

— Hana sağ indi, ölü çıktı geçende!

(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)

UYARI : Konuşmalar tırnak içinde verildiği zaman uzun çizgi kullanılmaz



Eğik çizgi ( / )


1 Şiirlerden yapılan alıntılarda, mısraların yan yana yazılması gereken durumlarda mısraları belirlemek için kullanılır: Ne sen, ne ben / Ne de hüsnünde toplanan bu mesâ / Ne de âlâm-ı fikre bir mersâ / Olan bu mâî deniz / Melâli anlamayan nesle âşinâ değiliz (Ahmet Haşim, O Belde)

2 Adres yazarken apartman numarası ile daire numarası arasına konur: Altay Sokağı, Nu: 21/6

3 Adres yazarken semt ile şehir arasına konur: Altay Sokağı, Nu: 21/6 Kurtuluş / ANKARA

4 Dil bilgisinde eklerin farklı şekillerini göstermek için kullanılır: -a/-e, -an /-en, -lık /-lik, -madan /-meden

5 Bölme işareti olarak kullanılır: 70 /2 = 35



Tırnak işareti ( “” )


1 Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tırnak içine alınır: Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin ön cephesinde Atatürk'ün “Hayatta en hakikî mürşit ilimdir” vecizesi yer almaktadır Ulu önderin “Ne mutlu Türküm diyene!” sözü her Türk'ü duygulandırır

Bakınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:

“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır

Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır


UYARI : Aynen alınmayan söz ve yazılar tırnak içinde gösterilmez

UYARI : Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb) tırnak içinde kalır: “Akıl yaşta değil baştadır” atasözü yüzyılların tecrübesinden süzülüp gelen bir gerçeği ifade etmiyor mu?

“İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar

(Yahya Kemal Beyatlı)


UYARI : Uzun alıntılarda her paragraf ayrı ayrı tırnak içine alınır


2 Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır: Yeni bir “barış taarruzu” başladı

Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınmadan koyu yazılarak veya altı çizilerek de gösterilebilir

Höyük sözü Anadolu'da tepe olarak geçer

3 Kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınır:

Yahya Kemal'in bazı şiirleri “Kendi Gök Kubbemiz” adı altında çıktı

(Ahmet Hamdi Tanpınar)

“İmlâ Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir

Kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınmaksızın koyu yazılarak veya eğik yazıyla (italik) dizilerek de gösterilebilir:

Cahit Sıtkı'nın Şairin Ölümü şiirini Yahya Kemal çok sevmişti

(Ahmet Hamdi Tanpınar)

Bugünün gençleri Dar Kapı'yı okumalıdırlar (Ahmet Hamdi Tanpınar)

UYARI : Tırnak içine alınan sözlerden sonra kesme işareti kullanılmaz: Yahya Kemal’in “Kendi Gök Kubbemiz”i okudunuz mu?



Tek tırnak işareti ( ‘’ )


1 Tırnak içinde verilen ve yeniden tırnağa alınması gereken bir sözü belirtmek için kullanılır: Edebiyat öğretmeni “Şiirler içinde ‘Han Duvarları’ gibisi var mı?” dedi ve Faruk Nafiz'in bu güzel şiirini okumaya başladı

“Şinasi'nin ‘safi Türkçe’ ile yazdığını söylediği şiirlerden sonra vardığı bu konuşulan dil fikri şüphesiz ki ondan gelen en büyük kazancımızdır

(Ahmet Hamdi Tanpınar)

2 Dil yazılarında verilen örneğin anlamını göstermek için kullanılır: Göktürk Anıtları'nda geçen fakat günümüze ulaşmayan bazı örnekler: bodun ‘millet, kavim’, sab ‘söz’, eçü apa ‘ecdat, atalar’, tüketi ‘tamamen, bütünüyle’



Denden işareti (")


Bir yazıdaki maddelerin sıralanmasında veya bir çizelgede alt alta gelen aynı sözlerin veya söz gruplarının tekrar yazılmasını önlemek için kullanılır:

a Etken fiil

b Edilgen "

c Dönüşlü "

ç İşteş "



Yay Ayraç ( ( ) )


1 Cümlenin yapısıyla doğrudan doğruya ilgili olmayan açıklamalar için kullanılır:

Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz

(Nurullah Ataç, Söyleşiler)

Süleyman Şah'ın cenazesi sudan ihraç olunarak (çıkarılarak) hemen orada defnedilmiştir ki makarrı (durağı) hâlâ “Türk Mezarı” namiyle maruftur (tanınmıştır)

(Refik Halit Karay, Bir İçim Su)

UYARI : Hakkında açıklama yapılan söze ait ek, ayraç kapandıktan sonra yazılır:

Yunus Emre (1240?- 1320)'nin

UYARI : Yani ile yapılan açıklamalar ayraç içine alınmaz

2 Tiyatro eserlerinde konuşanın hareketlerini, durumunu açıklamak ve göstermek için kullanılır:

İhtiyar – (Yavaş yavaş Kaymakama yaklaşır) Ne oluyor beyefendi? Allah rızası için bana da anlatın

Kaymakam – (hiddetle) Ne olacak baba Oğlunun katili ecnebi tebaasıymış Düşman gemileri üstümüze toplarını çevirmişler, Adalı'yı istiyorlar Sağ salim onu teslim edecekmişiz

İhtiyar – (Evvelâ vurulmuş gibi sendeler, sonra derin ve saf bir bakışla Kaymakam ve arkadaşlarına) Etmeyin Efendiler Benim gibi dertli bir ihtiyarla eğlenmek günahtır Sizin gibi efendilere yakışmaz

(Reşat Nuri Güntekin, İstiklâl)

3 Alıntıların aktarıldığı eseri veya yazarı göstermek için kullanılır:

Cihanın tarihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet daha gösteremez Senin kadar kimse kendi vatanına sahip olmağa hak kazanmamıştır Bu vatan ya senindir, ya kimsenin

(Ahmet Hikmet Müftüoğlu)

Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin

Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin? (Safahat)

4 Alıntılarda, başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümlerin yerine konulan üç nokta, yay ayraç içine alınabilir (bk Üç nokta 1)

5 Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için kullanılan ünlem işareti yay ayraç içine alınır (bk Ünlem işareti 3)

6 Bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya kesin olmadığını göstermek için kullanılan soru işareti yay ayraç içine alınır (bk Soru işareti 3)

7 Bir yazının maddelerini gösteren rakam ve harflerden sonra kapama ayracı konur:

I) 1) A) a)

II) 2) B) b)



Köşeli ayraç ( [ ] )


1 Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda yay ayraçtan önce köşeli ayraç kullanılır:

Mongolın Ertniy Tüü0 (Arheologiyn Nayruulal) [Mogolistan'ın Eski Tarihi (Arkeolojik Araştırmalar)], BNMAU-ın şinjleh U0aanı Akademii Tuu0ıyn)ureelen, Ulaanbaatar 1977

2 Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır: Reşat Nuri [Güntekin], Çalıkuşu, Dersaadet 1922

Yekta Bahir [Ömer Seyfettin], Yeni Lisan, Genç Kalemler

3 Bilimsel çalışmalarda, metinde bulunmayan veya silinmiş olan, fakat araştırıcı tarafından tamamlanan bölümler köşeli ayraç içine alınır:

Babam kağan öldüğünde küçük kardeşim Kül-tegin ye[di yaşında kaldı]

(Çözülmüş Orhon Yazıtları)



Kesme işareti ( ' )


1 Özel adlara getirilen iyelik ve hâl eklerini ayırmak için konur: Fatih Sultan Mehmet'e, Atatürk'üm, Türkiye'm, İnönü'den, Yurdakul'dan, Kâzım Karabekir'i, Yunus Emre'yi, Ziya Gökalp'tan; Türk'e, Alman'ı; Jüpiter'den, Venüs'ü; Türkiye'de, Van Gölü'ne, Ağrı Dağı'nın; Ziya Gökalp Bulvarı'nda, Çankaya Köşkü'ne, Sait Halimpaşa Yalısı'ndan; Kiralık Konak'ta, Sinekli Bakkal'ı

Ancak aşağıda belirtilen özel adlardan sonra kesme işareti kullanılmaz:

a Kurum ve kuruluş adları: Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Dil Kurumundan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanlığına

b Akım, çağ ve dönem adları: Eski Çağın, Yükselme Döneminin, Klâsik Türk Edebiyatına, Millî Edebiyat Akımının, Edebiyat-ı Cedide Topluluğunun

c Kişi adlarından sonra kullanılan unvanlar: Mustafa Kemal Paşaya, Nasrettin Hocada, Enver Paşanın, Zeynep Hanıma, Ayhan Beyden, Ahmet Mithat Efendinin, Enver Paşayı

ç Ay ve gün adları: 29 Ekime, 30 Ağustos Çarşambadan sonra

d Deyimlerde geçen özel adlar: Allahtan hayırlısı, Allaha emanet; Alinin külâhını Veliye, Velinin külâhını Aliye


UYARI : Ahmet, Halit, Mehmet, Murat, Recep; Gazi Antep, Sinop, Zonguldak gibi örneklerde kesme işareti kullanılır Ancak kelimeler, Ahmeti, Haliti, Mehmeti, Muratı, Recepi, Gazi Antepi, Sinopu, Zonguldakı şeklinde telâffuz edilmez; Ahmedi, Halidi, Mehmedi, Muradı, Recebi, Gazi Antebi, Sinobu, Zonguldağı şeklinde telâffuz edilir


UYARI : Özel adlar yerine kullanılan"o" zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz ve kendisinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz


2 Yabancı özel adlardan sonra getirilen çokluk ve yapım ekleri kesme işaretiyle ayrılır: Nice'ler, Lille'li, Bordeaux'lu, Honolulu'lu


UYARI : Yabancı özel adlar dışındaki özel adlara getirilen yapım ekleri ve çokluk eki kesmeyle ayrılmaz: Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Müslümanlık, Hristiyanlık, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Aydınlı, Konyalı, Bursalı; Ahmetler, Mehmetler, Yakup Kadriler, Ereğliler Bu eklerden sonra da kesme işareti kullanılmaz: Türklüğün, Türkleşmekte, Türkçenin, Müslümanlıkta, Hristiyanlıktan, Aydınlıdan


3 Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için konur: TBMM'nin, TDK'nin, BM'de, ABD'de, TV'ye


UYARI : Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kelimenin okunuşu; büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın son harfinin okunuşu esas alınır: kg'dan, cm'yi, mm'den; BDT'ye, THY'de, TRT'den Ancak kısaltması büyük harflerle yapıldığı hâlde bir kelime gibi okunan kısaltmalara getirilen eklerde bu okunuş esas alınır: ASELSAN'da, BOTAŞ'ın, NATO'dan, UNESCO'ya


UYARI : Sonunda nokta bulunan kısaltmalarla üs işaretli kısaltmalar kesmeyle ayrılmaz Bu tür kısaltmalarda ek noktadan ve üs işaretinden sonra, kelimenin ve üs işaretinin okunuşuna uygun olarak yazılır: vbleri, madsi, Almdan, İngyi, Nudan; cm³e (santimetre küpe), m²ye (metre kareye), 64ten (altı üssü dörtten)


4 Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur: “1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım” 1985'te, 8'inci madde, 2'nci kat; 7,65’lik, 9,65’lik


UYARI : Sıra sayıları ekle gösterildiği zaman rakamdan sonra sadece kesme işareti ve ek yazılır; ayrıca nokta konmaz: 8'inci değil 8'inci, 2'nci değil 2'nci


UYARI : Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla gösterilir: 6'şar değil altışar, 10'ar değil onar


5 Dilimizde kolmak, netmek, neylemek, napmak gibi fiiller yoktur Ancak konuşmada ve vezin dolayısıyla şiirde bu tür kullanılışlar ortaya çıkabilmektedir Seslerin vezin dolayısıyla şiirde veya konuşma sırasında düştüğünü göstermek için kesme kullanılır: K'oldu, N'oldu? N'etsin? N'eylesin? N'apalım?

Bir ok attım karlı dağın ardına

Düştü m'ola sevdiğimin yurduna

İl yanmazken ben yanarım derdine

Engel aramızı açtı n'eyleyim

(Karacaoğlan)

6 Bir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak için konur: A'dan Z'ye kadar, b'nin m'ye dönüşmesi, Türkçede -daş'la yapılmış birçok söz vardır

7 Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığı takdirde kesme işareti yay ayraçtan sonra konur: Yunus Emre (1240?-1320)'nin, Yakup Kadri (Karaosmanoğlu)'nin

Ancak, cins isimler için yapılan açıklamalarda yay ayraçtan sonra doğal olarak kesme işaretine gerek yoktur: İmek fiili (ek fiil)nin geniş zamanı şahıs ekleriyle çekilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları

Eski 08-16-2012   #39
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Dilbilgisi Ve Kuralları





ANLATIM BOZUKLUKLARI



# Dilin en önemli görevi onu kullanan insanlar arasındaki anlaşmayı sağlamaktır

# Söylenmek istenen her şey, açık, yalın ve anlaşılır biçimde dile getirilmelidir

# İyi bir cümlede kelimeler yerli yerinde kullanılmalı, gereksiz kelimelere yer verilmemeli, anlatılmak istenenin dışında bir anlam çıkarılmasına mahal verilmemelidir

# Eğer konuşmada ve yazmada açıklık, yalınlık ve anlaşılırlık yoksa ortada bir anlatım bozukluğu var demektir

# Anlatım bozuklukları ile ilgili soruların doğru çözülebilmesi için kelimelerin anlamları, ekler, kelime türleri, cümlenin öğeleri, cümle çeşitleri konuları iyi bilinmelidir

# Dil yanlışlarının önemli sebeplerinden biri gramer (dil bilgisi) bilgisinin eksikliğidir

# Günlük konuşmalarımızda hâliyle anlatım bozuklukları yapılacaktır Bunlar toplumdaki yerimize ve aldığımız eğitime bakılarak hoş görülür ya da görülmez

# Her insan yeterli dil eğitimi almadığı için gerek konuşurken gerek yazarken birçok yanlışlık yapmaktadırlar

# Ama yazılı anlatımda bu bozukluklar asla affedilemez Çünkü yazı dili kültür dilidir Kültür, bu ifade sayesinde kalıcılaşır Eğer bu ifadede de bozukluklara yer verilirse insanlar arasında anlaşma eksikliği ortaya çıkar

# Anlatım bozuklukları ÖSS'de en çok soru çıkan konulardandır

# Bol örnek sorular çözülerek ÖSS'de çıkacak sorulardaki anlatım bozuklukları önceden hissedilecek seviyeye gelinmelidir

# Anlatım bozukluğu olan bazı cümleler sesli okunduğu zaman yanlışı bulmak daha kolay olmaktadır

# "Anlatım bozuklukları" konusuna ÖSS'de önem verilmesi yazı dilimizi olumlu yönde etkilemiştir

# Cümlelerde ne gibi yanlışlıklar yapıldığı konusunda bilgi sahibi olmak bozukluğu kısa sürede bulmamızı sağlar

# İnsan kendi yazdıklarında ne gibi yanlışlık yaptığını kolay kolay bulamaz Bu sebeple ÖSS'de dil yanlışlarını bulmamız zor değildir; çünkü cümleler başkalarına aittir

# Konunun zorluklarından diğeri de bozukluk sayısının hayli fazla olmasıdır Her cümlede bu hatalardan herhangi biri söz konusu olabilir

# Bu konu hakkında bilgi sahibi olmayan öğrencilerin tam başarı sağlaması mümkün değildir

# Başarısızlığın sebeplerinden biri de öğrencilerin kendi yazdıklarında aynı hataları yapmış olmalarıdır

# Aşağıdaki cümlelerdeki bazı yanlışlıklar altı çizilerek belirtilmiştir Üzerinde düşünmeniz halinde konuyu çok daha iyi öğreneceğinize inanıyorum



a) Eş anlamlı kelimelerin bir arada kullanılması


"Bu konuda herkesin fikir ve görüşünü almalısınız"


"Hava sıcaklığı sıfırın altında eksi sekiz derece imiş"


"Yirmi dakika geçmesine rağmen program henüz, hâlâ başlamadı"


"Güç ve müşkül zamanlarda üstüne düşeni yerine getirir"


"Ben çok varlıklı, zengin biri değilim"


"Neşeli, sağlıklı, şen bir görünüşü vardı"



b) Anlamı zaten diğer kelimelerde bulunan kelimelerin gereksiz yere kullanılması


"Yaşanmış deneyimlerinden hareketle bu sonuca varıyor"


"Millî maçın oynanacağı gün yaklaştıkça, ülkedeki heyecan gittikçe artıyor"


"Yanına gidiniz, konuşarak derdinizi anlatınız"


"Problemi çözmek için iki arkadaş üç saat süre ile uğraştılar"


"Az kalsın merdivenlerden düşeyazdı"


"Çocukların davranış biçimlerinde gariplikler görüldü"


"Takımın, boyu en kısa oyuncusu bendim"



c) Bir kelimenin yerine yanlış anlam verecek şekilde başka bir kelime kullanılması


"Bu iki sınıf arasındaki ayrıcalık tespit edilemedi"


"Yeni kaydolan öğrenciler bu kadar çekimser davranması normaldir"


"Petrol fiyatlarının ucuzlamasına halk olumlu tepki gösterdi"


"Olayların gerçek yüzü araştırmalar sonucunda ortaya çıkacak"


"Küçük kızın saçları hayli büyümüş"


"Ormanda yetişen bir çam fidanını salonunuzdaki saksıya ekemezsiniz"


"Başarısızlığını düzensiz çalışmasına borçludur"


"Böyle hareketler ülkede demokrasinin işlememesini sağlayacaktır"


"Yarın İzmir’e gidecek; buna zorunlu"


"Elindeki bıçağı vücuduna batırmış"


"Bu, Türkiye’ye özel bir durumdur"


"Buradan gidersek yakalanma şansımız nedir?"



d) Birbiriyle çelişen sözlerin bir arada kullanılması


"Kesinlikle yarın gelebilirler"


"Şüphesiz bu sözleri bütün öğrenciler duymuş olmalı"


"Aşağı yukarı bundan tam yirmi yıl önceydi"


"Sözünü ettiğiniz şairin herhâlde on altıncı asırda yaşadığını zannediyorum"


"Eminim bu saatlerde eve gelmiş olmalı"


"Mutlaka bir gün çocukluk arkadaşlarını belki yine arayacak"


"Yanılmıyorsam, bu ikisinin aynı şey olduğunu tahmin ediyorum"



e) Eklerin yanlış kullanımı


"Öğrencilerin başarısına ilgilenmek gerekir"


"Bizi en çok sevindiren onun bu sınavı kazandığıdır"


"Bazı yolcuların giriş işlemleri yapmaya başlandı"


"Dünkü toplantıda Ali bize sınıf arkadaşlarını tanıştırdı"


"Biricik arzumuz sınavı kazanmak ve iyi bir bölüme girmemizdir"


"Bu çocuklar, fakir bir ülkenin, savaş nedeniyle kendileriyle ilgilenilmeyen, gerekli eğitimi alamayan çocuklardır"


"Yazarlarımızın köy yaşantısına ilgilenmeleri toplumumuz açısından çok yararlıdır"



f) Özne-yüklem uyumsuzluğu: Farklı yüklemlerin aynı özneye bağlanması


"Herkes ondan nefret ediyor, yüzünü görmek istemiyordu"


"İkinci cümlenin öznesi eksik İlk özne yanlış anlam verecek şekilde ortak olarak kullanılmış"


"Ben ve sen balığa çıktınız"


"Hiçbiri anlatılanlara inanmıyor, kendi fikrinden ısrar ediyordu"


"İkinci cümlenin öznesi eksik İlk özne yanlış anlam verecek şekilde ortak olarak kullanılmış"



g) Nesne-yüklem uyumsuzluğu: Nesne eksikliği


"Bu konuda öğrenciler aralarında anlaşıp karar verecekler ve uygulayacaklar"


"Söylenenlere hemen inanıyor ve her yerde savunuyordu"


"Kendisine bütün sınıf adına teşekkür eder ve tebrik ederim"


"Onlara niçin bu kadar yardım ediyor ve destekliyorsun?"


"Büyüklere gereken saygıyı göstermeli, incitmemeliyiz"


"Bize yardım edeceklerine inanıyor ve bekliyoruz"



h) Tümleç yanlışları



"Kayaya yaklaşıyor muyuz, yoksa uzaklaşıyor muyuz?"


"Öğrencileri teşvik etmeli, yüreklendirmeli, destek olmalıyız"


"Olanları böyle değerlendirmek, bu gözle bakmak gerekir"


"Öğrencileri rahat edecekleri odalara yerleştirmiş, bütün imkânları sağlamıştı"


"Duvarları kirletmek,yazı yazmak kesinlikle yasaktır"


"Bu güçlüklere nasıl göğüs gerdi, nasıl başa çıktı?"


"Düşünme ve mantık hataları Problemleri karşılıklı anlayış ve birlik içinde çözeceğiz"


"Yiyecek bir lokma ekmeğimiz hatta yemeğimiz bile yok"


"Yarının mutlu günlerine özlem duyuyorum"



i) Fiilin veya yardımcı fiilin yanlış kullanılması


"Ben ona ağabey ( ), o da bana kardeşim derdi"


"Bazı yiyecekler sağlığı yerinde ve yaşlı olmayan kişilerce özellikle yenmelidir"


"Kitap için kendisine verilen paranın eksik ( ) ve yeterli olmadığını söyledi"


"Gerekli yerlere başvuruda bulunmuş, ama bir sonuç almış değiliz"


"Çorbaya biraz acı ( ), biraz da tuz ve limon sıkılabilirdi"


"Boyu kısa, bedeni de pek biçimli değildi"


"Hangisinin başarılı, hangisinin başarılı olmadığını öğreneceğiz"


"Çok az ( ) veya hiç çalışmadan çok para kazananlar var"



j) Tamlama yanlışları


"Bu ülkeye teknik ve bilgi yardımında bulunulacak"


"Son derste belgisiz ve sayı sıfatlarını öğrendik"


"Siyasî ve ekonomi ilişkileri çıkmaza girdi"


"Bu bölge coğrafî ve iklim açısından ilgi çekici özelliklere sahiptir"


"Kar yüzünden tüm özel ve devlet okulları tatil edildi"


"Ülkemiz Bosna’ya askerî ve gıda yardımı yaptı"


"Şehrimizde çeşitli kültürel ve sanat etkinlikleri gerçekleştirildi"



k) Kelimelerin yanlış yerde kullanılması


"Yeni durağa gelmiştik ki otobüs de hemen geldi"


"Bu toplantıda çekinmeden düşünceler dile getirilmeli"


"Her yolda kalan insana yardım etmeliyiz"


"İdare, henüz yarın ders yapılıp yapılmayacağını bildirmedi"


"İzinsiz inşaata girilmez"



l) Birleşik cümlelerde yüklemler arasındaki uyumsuzluk


"Her ne kadar iyi hazırlanılmışsa da istenilen sonucu alamadı"


"Bir yıl boyunca devamlı çalışarak kazanıldı"


"Her ne kadar şehir dışına taşınmışsa da beklenen huzur bulunamamıştı"



m) Deyim yanlışları


"Ona ayak bağı oluyor, işini çabuk bitirmesini sağlıyordu"


"Ona yardım et, elinden geleni ardına koyma"



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.