|
|
Konu Araçları |
atatürkün, cumhuriyet, dilinden, kemal, mustafa |
Mustafa Kemal Atatürk'ün Dilinden Cumhuriyet |
08-01-2009 | #1 |
Gözyaşı
|
Mustafa Kemal Atatürk'ün Dilinden Cumhuriyethttp://i249.photobucket.com/albums/g...simleri/50.gif
«Yeni Türkiye Anayasasının ilk maddelelerini size tekrar edeceğim: Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir Yürütme kudreti, yasama yetkisi milletin tek ve gerçek temsilcisi olan mecliste toplanmıştır Bu iki kelimeyi bir kelimede anlatmak mümkündür: Cumhuriyet'» 27091923, Neue Freie Preese Muhabirine Verdiği Demeç --------------------------------------------------------------------- «Cumhuriyet, fikir hürriyeti taraftarıdır Samimi ve yasal olmak şartı ile her fikre hürmet ederiz Her kanaat bizce muhteremdir Yalnız muhaliflerimizin insaflı olması lazımdır» 04 12 1923, Tercüman-ı Hakikat Başmuharririne Demeç --------------------------------------------------------------------- «Bütün dünya bilsin ki, benim için yandaşlık vardır ; Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum» (1924) --------- «Cumhuriyet, ahlâki erdeme dayalı bir idaredir Cumhuriyet erdemdir Sultanlık korku ve tehdide dayalı bir idaredir Cumhuriyet erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir Sultanlık korkuya, tehdide dayalı olduğu için korkak, alçak, sefil, rezil insanlar yetiştirir Aralarındaki fark bundan ibarettir» 14 10 1925, ızmir Kız Öğretmen Okulunda Bir Konuşma ------------------------------------------------------------------- «'Temeli büyük Tük milletinin ve onun kahraman evlatlardan meydana gelen büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun izalesi ile haleldar olabileceği zehabında bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır» 19061926, Anadolu Ajansına Demeç ---------------------------------------------- «Demokrasi ilkesinin en çağdaş ve en akılcı uygulamasını sağlayan yönetim şekli Cumhuriyettir» (1930) -------- «Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk Milletini emin ve sağlam istikbâl yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdeleyicisi olmuştur» 01 11 1936, 5 Dönem 2 Toplanma Yılını Açarken -------------------------------------------------------------- «Az zamanda çok ve büyük işler yaptık Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir» 29101933, Onuncu Yıl Nutku ------------------------------------ «Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür » (1936) -------- Cumhuriyet ideolojisi, ------------------------------------ A) İstiklal-i tam'cıdır Bunun için de siyasi, ekonomik ve kültürel bağımsızlığı ön koşul olarak algılamıştır Siyasi ve ekonomik bağımsızlığın da ülke kaynaklarının en akılcı bir şekilde kullanılmasına, öz kaynakların yerli ve yabancı oligarklar tarafından talan edilmemesine, milletin hakkının mutlu bir azınlık tarafından gasp edilmemesine, sanayi, tarım, eğitim, sağlık, savunma gibi alanlarda akılcı ve verimli yatırımlar yapılmasına, komprador (ya da işbirlikçi) olmayan milli burjuvazinin yaratılmasına, büyümeye yönelik ekonomik politikaların uygulanmasına, sosyal adaletin azami derecede tesis edilmesine, vatandaşın devletin merkezi olan Ankara'ya her anlamda güvenmesine, devletle vatandaş arasındaki uçurumun hızla ortadan kaldırılmasına, yeni kapitülasyonlar anlamına gelecek ekonomik tavizler verilmemesine, ülkenin aşırı borçlanma içerisine sokulmamasına, uluslararası ilişkilerde Türkiye'nin çıkarlarının ön plana çıkarılmasına, her ne pahasına olursa olsun Türkiye'nin milli çıkarlarından taviz verilmemesine, komşularla ve bölge ülkeleriyle iyi ilişkilerin geliştirilebilmesi için ittifak ve işbirliği mahiyetinde gerçekçi anlaşmalar yapılmasına ve paktlar oluşturulmasına, dünya gerçeklerinin sağlıklı ve verimli bir şekilde tahlil edilmesine, geleceği sağlıklı bir şekilde okuyarak buna göre hazırlanmaya bağlı olduğuna inanmıştır Cumhuriyet ideolojisi, dünya ülkeleriyle (komşu ve uzak ülkeler) siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesini bir dünya gerçeği olarak görmüştür; fakat, teslimiyetçi ve tavizkâr bir tutumu asla benimsememiştir Cumhuriyet ideolojisi, uygar toplumların ortaya koyduğu ilke ve kurumlardan azami derecede yararlanmış, yararlanırken de toplum gerçeklerini hiçbir zaman göz ardı etmemiştir Cumhuriyet ideolojisi, bu ilke ve temel şartlara 1940'lara kadar sadık kalmış ve bölgenin saygın bir ülkesi konumuna gelmiştir Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir Ben, milletimin ve büyük ecdadımın en kıymetli mirasından olan bağımsızlık aşkı ile yaratılmış bir adamım! Çocukluğumdan bugüne kadar ailevi, hususi ve resmi hayatımın her safhasını yakından tanıyanlarca bu aşkım bilinir Bence bir millette şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın yerleşmesi ve yaşaması, mutlaka o milletin hürriyet ve bağımsızlığına sahip olmasına bağlıdır Ben şahsen, bu saydığım özelliklere çok ehemmiyet veririm ve bu özelliklerin kendimde varlığını iddia edebilmek için milletimin de aynı özellikleri taşımasını şart ve esas bilirim Ben yaşayabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım! Bu sebeple milli bağımsızlık, bence bir hayat meselesidir Millet ve memleketetin menfaatleri gerektirdiği takdirde insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet gereğinden olan dostluk ve siyasi münasebetlerini, büyük bir hassasiyetle takdir ederim Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin de arzusundan vazgeçinceye kadar amansız düşmanıyım! 22041921, Hakimiyet-i Milliye ------------------------------------ «Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür» (1922) -------- « Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman, tam bağımsızlık istediğimizi herkesin anlaması gerekir» (1923) -------- «Türkiye, esir olarak mahvolmaktansa, son nefesine kadar mücadele ve savaş vermeye azmetmiştir' » 25 12 1922, Le Journal Muhabiri Paul Herriot'ya Çankaya'da Verilen Beyanat ---------------------------------------------------------------------------------- «'Milletlerin esareti üzerine kurulmuş kurumlar her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar' » 30 08 1924, Dumlupınar'da Konuşma ---------------------------------------------- «'Türk esaret kabul etmeyen bir millettir, Türk milleti esir olmamıştır' » 14 10 1925, ızmir'de ıleri Gelen Memurlarla Bir Konuşma ------------------------------------------------------------------- «Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası Hürriyet'tir » 1906, Vatan ve Hürriyet Cemiyetinin Selanik şubesini Kurarken --------------------------------------------------------------------------- «'Eğer bazen ihtiyatkar hareket ediyorsak, aşırı ölçüde şüpheli davranıyorsak, bize çok pahalıya malolan hürriyetimizi kaybetmek hususundaki korkumuzdandır Bu hürriyetin bir küçük kısmını sakat etmektense, hepsini birden feda etmeyi tercih ederiz » 29101923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot'ya Demeç ------------------------------------------------------------------- «Siyasî, adlî, iktisadî ve malî bağımsızlığımızı imhaya ve sonuç olarak yaşama hakkımızı inkâr ve ortadan kaldırmaya yönelik olan Sevr Antlaşması bizce mevcut değildir' » 17011921, United Telgraph Muhabirine Demeç ---------------------------------------------------------- «Misak-ı Millî, barış yapmak için makul ve asgarî koşullarımızı içeren bir programdır Barışa ulaşmak için biraraya getireceğimiz esasları içine alır' » Ocak 1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin'e Verdiği Mülâkat --------------------------------------------------------------------- «Barıştan sonraki çalışmada başarılı olabilmek milletin istiklalinin korunmuş olmasına bağlıdır Misak-ı Millî'nin hedefi, onu temindir » Ocak 1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin'e Verdiği Mülâkat -------------------------------------------------------------------- «Misak-ı Millî dairesinde varlığını temin ettikten sonra gürültü çıkarıp fesatçılık edecek ve araziyi genişletme fikrinde bulunacak adamlar ortaya çıkmaz Bence buna imkân yoktur » Ocak 1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin'e Verdiği Mülâkat --------------------------------------------------------------------- «'Dış politika, iç teşkilât ve iç politikaya, dayandırılmak mecburiyetindedir, yani iç teşkilâtın tahammül edemeyeceği genişlikte olmamalıdır Yoksa hayâlî dış politikalar peşinde dolaşanlar, dayanak noktalarını kaybederler' » 17 02 1923, ızmir ıktisat Kongresini Açış Söylevi ---------------------------------------------------------- « 'Dış politika bir toplumun iç yapısı ile sıkı sıkıya ilgilidir Çünkü iç yapısına dayanmayan dış siyasetler daima mahkûm kalırlar' » 23 03 1923, Afyonkarahisar Belediye Meclisi Üyeleriyle Konuşma ------------------------------------------------------------------------------ «Dışişlerinde dürüst ve açık olan politikamız barış fikrine dayanır Milletlerarası herhangi bir meselemizi barış yoluyla halletmeyi aramak bizim menfaat ve anlayışımıza uyan bir yoldur » (1929) -------- «Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunmaz» 1920 ------ «Balkan Antlaşması, Balkan devletlerinin, birbirlerinin varlıklarına özel saygı beslenilmesini göz önünde tutan mutlu bir belgedir» 01111934, TBMM 4Dönem 4 Toplanma Yılını Açarken ------------------------------------------------------------------------ «'Önemli bir hâdise de Balkan Paktı'dır Dört devlet; kendi güvenleri için ve Balkanların, karışma ve karıştırma konusu olmaktan çıkması için içten bir kanaatle birbirlerine bağlanmışlardır Balkanlı bağlaşıklarımızla gittikçe artan bir beraberlik ve dayanışma siyasası güdüyoruz» 09051935, CHP 4 Büyük Kurultayını Açarken ----------------------------------------------------------- « Cumhuriyet Hükümetinin, doğuda takip edegelmekte bulunduğu dostluk ve yakınlık siyaseti, yeni bir kuvvetli adım attı Sadabat'ta dostlarımız Afganistan, Irak ve ıran ile imza etmiş olduğumuz dörtlü antlaşma, büyük bir memnuniyetle kayda değer barış eserlerinden biridir Bu antlaşmanın etrafında toplanan devletlerin , aynı gayeyi takip eden ve barış içinde gelişmeyi samimiyetle isteyen hükümetleri arasında, iş birliğinin gelecekte de hayırlı neticeler vereceğinden emin bulunmaktayız » 01111937, TBMM, 5 Dönem 3 Toplanma Yılını Açarken --------------------------------------------------------------------- «'Türklerin asırlardan beri takip ettiği hareket, devamlı bir istikameti korudu Biz daima doğudan batıya doğru yürüdük Eğer bu son senelerde yolumuzu değiştirdikse, itiraf etmelisiniz ki, bu bizim hatamız değildir Bizi siz mecbur ettiniz Bu değişiklik gelip geçici ve istemeksizin oldu Takdir etmelisiniz ki, doğuda ikâmetgâh seçimine mecbur olduğumuz için, ırkımızın beşiği ile alâkadar olması nedeniyle mümkün olduğu kadar yakın batıda bir ikametgâh seçtik Fakat vücutlarımız doğuda ise fikirlerimiz batıya doğru yönelik kalmıştır» 29101923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot'ya Demeç ------------------------------------------------------------------- «Memleketimizi çağdaşlaştırmak istiyoruz Bütün çalışmamız Türkiye'de çağdaş, dolayısıyla batılı bir hükümet meydana getirmektir Medenîyete girmek arzu edip de, batıya yönelmemiş millet hangisidir? » 29101923, Fransız Muhabiri Pernot'ya Demeç -------------------------------------------------------- «Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır ; çalışkan olmak Sosyal hastalıklarımızı araştırırsak asıl olarak bundan başka, bundan mühim bir hastalık keşfedemeyiz O halde ilk işimiz bu hastalığı esaslı surette tedavi etmektir Milleti çalışkan yapmaktır Servet ve onun doğal sonucu olan refah ve saadet yalnız ve ancak çalışkan insanların hakkıdır » 16 01 1923 , ıstanbul Gazete Temsilcilerine ------------------------------------------------------ «Türkiye hükûmetinin tesbit ettiği projeler dahilinde belirli zamanlar zarfında vatanın bütün bölgeleri çelik raylarla birbirine bağlanacaktır Demiryolları memleketin tüfekten, toptan daha mühim bir emniyet silâhıdır Demiryollarını kullanacak olan Türk milleti, kaynağındaki ilk sanatkârlığının, demirciliğin eserini tekrar göstermiş olmakla iftihar edecektir Demiryolları Türk milletinin refah ve medeniyet yollarıdır » 13 02 1931, Malatya'da Bir Konuşma ---------------------------------------------- «Demiryolu yapmakta ilk milli teşebbüsün tatbikatına başlandığını bizzat görmek fırsatı, benim için cidden mesut bir tesadüftür Memleketimizin asırlardan beri yolsuz bırakıldığı ve bir demiryoluna olan ihtiyacın şiddeti düşünülürse, bu hususta girişimci olanları ne kadar takdir etmek ve onlara ne derece yardımcı olmak lâzım geleceği pek güzel anlaşılır' » 21 09 1924, Özel Teşebbüsle Yapılan Samsun-Çarşamba Demiryolunun Temel Atma Töreni --------------------------------------------------------------------------------------------- «Medeniyetin bugünkü araçlarını hattâ bugünkü fikriyatını demiryolu haricinde yaygınlaştırabilmek zordur Demiryolu refah ve uygarlık yoludur' » 01 11 1924, TBMM 2 Dönem 2 Toplanma Yılını Açarken ------------------------------------------------------------------------- «Demiryolları bir ülkeyi medenîyet ve refah ışıklarıyla aydınlatan kutsal bir meşaledir Cumhuriyetin ilk senelerinden beri, dikkatle, ısrarla üzerinde durduğumuz demiryolları inşaatı siyaseti, hedeflerine ulaşmak için durmadan başarı ile tatbik olunmaktadır » 0111 1937, TBMM 5Dönem 3 Toplanma Yılını Açarken ----------------------------------------------------------------------- «'Ekonomik siyasetimizin önemli amaçlarından biri de genel çıkarlarımızı doğrudan doğruya ilgilendirecek kurumlar ve ekonomik girişimleri malî ve ilmî gücümüzün elverdiği ölçüde devletleştirmektir Bu cümleden olarak, topraklarımızın altında terk edilmiş halde duran maden hazinelerini az zamanda işleterek, milletimizin yararına açık bulundurabilmek de bu yöntem ile gerçekleşir' » 01 03 1922, TBMM 3 Toplanma Yılını Açarken ------------------------------------------------------------- «'Partimizin takip ettiği program, bir yönden tamamıyla demokratik, halkçı bir program olmakla beraber iktisadî açıdan devletçidir Bu itibarla partimize dayanmakta olan cumhuriyet hükümetinin bütün açılardan vatandaşların hayatıyla, istikbâliyle ve refahıyla ilgilenmesi doğaldır Halkımız huy olarak devletçidir ki, her türlü ihtiyacı devletten istemeyi kendisinde bir hak görüyor' » 27 01 1931, ızmir'de Fırka Kongresinde Konuşma -------------------------------------------------------------- B) Cumhuriyet ideolojisi, Tanzimatçı, teslimiyetçi, mandacı, sığınmacı zihniyete ve aşağılık kompleksine uzaktır Kongreler döneminde sergilediği mandacılığı reddetme kararlığını daha sonra da devam ettirmiş, en zor durumlarda bile ülke topraklarına yönelik taleplere direnmiş, vatanın ve milletin birlik ve bütünlüğünü korumada sonuna kadar kararlı olmuştur Cumhuriyet ideolojisi, kurtuluşu diğer dünya milletlerini olduğu gibi taklit etmekte ve onların kendi şartlarından kaynakların sistemlerini bir şablon haline getirmekte gören aydınlara asıl temeli millet içinden çıkarmayı salık vermektedir Cumhuriyet ideolojisinin kurtuluşu toplumun kendi gerçeklerinden yola çıkarak sağlama düşüncesi, günümüz aydınları ve siyasileri için de ciddi bir uyarıdır Biz adam olamayız, ancak yabancıların (AB ülkeleri, ABD, vd) zoruyla (sopa ve dayatmalarıyla) adam oluruz düşüncesinin Cumhuriyet ideolojisinde asla yeri yoktur «'Aydınlarımız, milletimi en mutlu yapayım der Başka milletler nasıl olmuşsa onu da aynen öyle yapalım der Ama düşünmeliyiz ki, böyle bir teori hiç bir devirde muvaffak olmuş değildir Bir millet için saadet olan bir şey diğer millet için felaket olabilir Aynı sebep ve şartlar birini mutlu ettiği halde diğerlerini bedbaht edebilir Onun için millete gideceği yolu gösterirken dünyanın her türlü ilminden, keşiflerinden, gelişmelerinden istifade edelim, ama unutmayalım ki, asıl temeli kendi içimizden çıkarmak mecburiyetindeyiz» 20031923, Konya Gençleriyle Konuşma ------------------------------------------------- «' Aydınlarımız içinde çok iyi düşünenler vardır Fakat genellikle şu hatamız vardır ki, araştırma ve çalışmamıza zemin olarak çok vakit kendi memleketimizi, kendi tarihimizi, kendi geleneklerimizi, kendi özelliklerimizi ve ihtiyaçlarımızı almalıyız Aydınlarımız belki bütün dünyayı, bütün diğer milletleri tanır, ama kendimizi bilmeyiz» 20031923, Konya Gençleriyle Konuşma ------------------------------------------------- C) Tek vatan, tek millet ve tek dil ilkesini esas alan Cumhuriyet ideolojisi, ayrıştırmacı değil, bütünleştiricidir Farklılıkları normal karşılayarak daha çok benzerlikler üzerinde yoğunlaşan Cumhuriyet ideolojisi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarını, hangi kökenden gelirlerse gelsinler, Türk olarak kabul etmiş; millet, vatan ve devlet bütünlüğüne kast edebilecek her türlü etnik ve dinsel yapılanmyı bölücülük ve ayrıştırmacılık olarak nitelendirmiştir Cumhuriyet ideolojisi, milliyetçilik ideolojisidir; fakat, bu milliyetçilik, vatan toprakları içerisinde 'öteki'leri yaratan, başka milletlere düşmanlık besleyen bir milliyetçilik değildir «Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, ıstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır » 04101932, Dolmabahçe Sarayı, « Diyarıbekir » Gazetesinin Sahibine Demeç --------------------------------------------------------------------------------------------- «Gerçi bize milliyetçi derler Fakat biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle birlikte çalışan bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz Onların bütün milliyetlerinin gereklerini tanırız Bizim milliyetçiliğimiz herhalde bencil ve mağrurane bir milliyetçilik değildir' » 15081920, TBMM ------------------------ «Milliyetin çok belirgin niteliklerinde biri dildir Türk milletindenim diyen insan herşeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz» (1931) -------- «Türkiye Türklerindir; işte milliyetperverlerin ilkesi budur Biz, haklarımızı korumak için mücadeleye devam etmeye karar verdik » 1921, Ağustos, Associated Press Muhabirine Demeç --------------------------------------------------------------- Ç) Cumhuriyet ideolojisi laiktir, inançlara saygılıdır Hiçbir inancın, tarikatın, dinsel örgütlenmenin devletin yönetiminde söz sahibi olmasına hiçbir zaman sıcak bakmamıştır Cumhuriyet ideolojisi, tarikatları ve tekkeleri, milletleşme ve çağdaşlaşmanın karşısındaki büyük engellerden saymıştır Dinsel sınıflaşmaya sıcak bakmamış, şeyhlerin, müritlerin dini alet ederek millet üzerinde tahakküm oluşturmasının karşısında durmuştur Dinin siyasallaşmasına karşı çıkan Cumhuriyet ideolojisinin bu tutumunun önemi, siyasal ıslamcıların bugün kimlerle ittifak içerisinde oldukları, millet ve bağımsızlık kavramları karşısında sergiledikleri tutumları göz önüne getiridildiğinde daha bir anlaşılmaktadır Siyasal ıslam'ın sadece irticai bir tehdit oluşturmadığı, ülkenin bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı açısından da büyük bir tehlike oluşturduğu gerçeği asla göz ardı edilmemelidir Siyasal ıslam, takiyye yöntemiyle irticai tehdit boyutunu ustaca gizleyebilmekte, ulusal bağımsızlığı ortadan kaldırabilecek her türlü girişimde bulunabilmektedir Unutulmamalıdır ki, geçmişin işbirlikçi 'Hüsniyadis'leri günümüzde de değişik kisvelerin arkasına sığınarak varlıklarını sürdürmektedirler «Din bir vicdan meselesidir Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir Biz dine saygı gösteririz Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve fiile dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz » (1925) -------- « Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir Allah'ın emrettiği şey, Müslüman erkeğin ve Müslüman kadının beraber olarak bilim ve bilgi kazanmasıdır' » 31 01 1923, ızmir'de Halk ile Konuşma ----------------------------------------------- «'Hayat felsefesinin garip bir tecellisidir ki, her faydalı ve her yeni şeye karşı mutlaka bir kuvvet çıkar Buna bizim dilimizde (ırtica) derler ışte bu irticanın imhası için gerekli tedbirleri evvelden almış olmak lazımdır' » 18011923, ızmit'te Halk ıle Konuşma --------------------------------------------- «Unutmamalıdır ki, milletin hakimiyetini bir şahısta yahut belirli şahısların elinde bulundurmakta menfaat bekleyen cahil ve gafil insanlar vardır Hükümdarlar, kendilerini aslı olmayan bir kuvvetin temsilcisi tanırlar ve bundan zevk alırlar Fakat onların etrafındaki menfaatperestler, bunu din kisvesine büründürerek milleti iğfâle, küçük görmeye çalışırlar Nitekim şimdiye kadar çalışmışlardır Nihayet milletin kulağı bu söylentilerle dolar ve o telkinleri dinin icabı ve gerçeklerin ifadesi olarak kabul ederler Bu gibilere gerici ve hareketlerine irtica derler' » 31011923, ızmir'de Halk ıle Konuşma ---------------------------------------------- «Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir » (1930) -------- «Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını sağlamıştır » (1930) -------- «Mevcut tarikatların gayesi kendilerine tâbi olan kimseleri dünyevi ve manevi olan hayatta saadete eriştirmekten başka ne olabilir? Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için kâfidir » 30 08 1925, Kastamonu'da ıkinci bir Konuşma -------------------------------------------------------- «Tekkeler mutlaka kapatılmalıdır Türkiye Cumhuriyeti her şubede doğru yolu gösterecek kudrete sahiptir Hiçbirimiz tekkelerin uyarılarına muhtaç değiliz Biz, medeniyetten, ilim ve fenden kuvvet alıyoruz ve ona göre yürüyoruz Başka bir şey tanımayız Tekkelerin gayesi halkı deli (meczup) ve aptal yapmaktır Halbuki halk deli (mezcup) ve aptal olmamaya karar vermiştir Bunlar basit bir iş gibi görünür, fakat önemi vardır » 31081925, Çankırı, Anadolu Ajansı --------------------------------------------- ''Din icabı olan tesettür, kısaca ifade etmek lâzım gelirse, denebilir ki kadınları sıkıntıya sokmayacak ve adaba aykırı olmayacak basit şekilde olmalıdır Tesettür, kadını hayatından, mevcudiyetinden soyutlayacak bir şekilde olmamalıdır' » 31011923, ızmir, Halk ıle Konuşma ------------------------------------------- D) Cumhuriyet ideolojisi devrimci bir karaktere sahiptir Türk Devleti ile milletinin çağın gereklerine uygun bir şekilde donanmasını arzulamış ve bu donanımı her açıdan düşünmüştür Cumhuriyet ideolojisi, çağdaşlaşma sürecini, hiçbir batılı ülkeye boyun eğmeden, bağımsızlığı ve özgürlüğü tehlikeye atabilecek herhangi bir taahhütte bulunmadan, egemenliğin kısmen dahi olsa devrini düşünmeden gerçekleştirmiştir Cumhuriyet ideolojisini gerici ve statükocu bir ideoloji olarak nitelendirmek, Cumhuriyet karşıtlarının sergileyebileceği art niyetlilikten başka bir şey değildir Cumhuriyet ideolojisi, çağdaşlaşmayı, bilimde ve sanatta ilerlemeyi, dünyanın mevcut durumuna uyum sağlamayı ve geleceğe en modern araçlarla hazırlanmayı amaçlamış; fakat, bunu yaparken herhangi bir uluslararası yapılanmanın dayatmalarına boyun eğmemiştir Çağdaşlaşma sürecinde, Türk Devleti ile Türk Milleti'nin yüksek çıkarlarından başka bir şey kriter olarak nitelendirilmemiştir «'Kan ile yapılan inkılâplar daha sağlam olur, kansız inkılâplar ebedileştirilemez Fakat biz inkılâba ulaşmak için lüzumu kadar kan döktük Bu kanlarımız, yalnız muhabere meydanlarında değil, aynı zamanda memleketin dahilinde de döküldü Biliyorsunuz ki Hendek'te, Bolu'da, Konya'da, Yozgat'ta vesair memleketlerimizde bir çok isyanlar meydana geldi Ve bunların hepsi bastırıldı Temenni ederim ki, bu dökülen kanlar yeterli olsun ve bundan fazla kan dökülmesin' » 22011923, Bursa şark Sinemasında Halkla Konuşma ----------------------------------------------------------------- «Arkadaşlar ; inkılâbımız Türkiye'nin asırlar için saadetini garanti etmiştir Bize düşen onu idrak ve takdir ederek çalışmaktır » 11091924, Bursalılarla Konuşma ---------------------------------------- «'Efendiler, vatanın birliğini, hürriyet ve istiklâlini temin eden milletimizi Cumhuriyet idaresine kavuşturan inkılâbımız; iktisadi refah ve saadetimizi, medeniyet aleminde lâyık olduğumuz yeri de temin edecektir' » 16091924, Trabzonlularla Konuşma -------------------------------------------- «'Bu inkılâp, kelimenin ilk anda ima ettiği ihtilâl anlamından başka, ondan daha geniş bir değişimi ifade etmektedir Bugünkü devletimizin şekli, asırlardan beri gelen eski şekilleri bertaraf eden, en gelişmiş tarz olmuştur » 05111925, Ankara Hukuk Fakültesinin Açılışında ----------------------------------------------------------- «Türk milleti çok büyük olaylarla isbat etti ki, yenilikçi ve inkılâpçı bir millettir Son senelerden önceki devirlerde de milletimiz yenileşme yolları üzerinde yürümeye, sosyal inkılâba teşebbüs etmemiş değildir Fakat hakiki faydalar görülemedi Bunun sebebini araştırdınız mı ? Bu sebep işe esasından, temelinden başlanmamış olmasıdır » 30081925, Kastamonu'da ıkinci Konuşma --------------------------------------------------- «Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline getirmektir ınkılâplarımızın asıl gayesi budur' » 30081925, Kastamonu'da, 2 Konuşma ------------------------------------------------- E) Cumhuriyet ideolojisi, geçmişte 'Galata Bankerleri'nin Osmanlı Devleti'ni haraca bağladığını, hazineyi talan ettiğini, aşırı dış borçlanmanın (ki, alınan borçlar yatırıma dönüştürülmemiş ve ödenememiş borçlardır) ülkenin bağımsızlığını yitirmede nasıl bir işlev üstlenmiş olduğunu unutmamış, ülke kaynaklarının müflis tüccar mantığı ile yabancı sermayeye pazarlanmasına karşı çıkmıştır Birliği ve bağımızlığı vesayet altına alabilecek bir yabancı sermaya akışının önünde duran ve yabancı sermayenin 'Tahkim Yasaları'na değil de Türkiye yasalarına göre hareket etmelerini isteyen Cumhuriyet ideolojisi, ekonomik bağımlılığa neden olabilecek uygulamalardan kesin bir şekilde kaçınmıştır «'Hükümetimizin her medenî devlet gibi dış borçlanmalar yapması gereği vardır şu kadar ki, ödünç alınan yabancı paralarını şimdiye kadar Babıâli'nin yaptığı gibi ödemeye mecbur değilmişiz gibi, maksatsız israf ve kullanma ile borçlarımızın yükünü artırarak mali bağımsızlığımızı tehlikeye atmaya kesinlikle karşıyız Biz memlekette, ilerlemeyi, üretimi, ve halkın refahını temin edecek, zenginlik kaynaklarımızı geliştirecek faydalı borçlanmalara taraftarız » 01 03 1922, TBMM 3Toplanma Yılını Açarken ----------------------------------------------------------- «'Bugünkü mücadelelerimizin gayesi, tam bağımsızlıktır Bağımsızlığın tamamı ise ancak mali bağımsızlık ile mümkündür Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan mahrum olunca o devletin bütün hayati kuruluşlarında bağımsızlık felç olmuştur Çünkü devletin her organı, ancak mali kuvvet ile yaşar' » 01031922, TBMM, 3Toplanma Yılını Açarken ----------------------------------------------------------- «Kapitülâsyonların hiçbir kısmında istisnayı kabul etmiyoruz Adlî, malî veya askerî kapitülâsyonların hiçbirini tanımıyoruz » 26 09 1922, Chicago Tribun'un ızmir'e Gönderdiği Muhabirine Verilen Demeç ------------------------------------------------------------------------------------------- « Bana Avrupalıların ve bilhassa Fransızların doğudaki yararlarından bahsediyorsunuz Her şeyden evvel şurası bilinmek lâzımdır ki, Büyük Millet Meclisi hükümeti kapitülâsyonların devamını asla kabul etmeyecektir şayet yabancı uyruklular eskiden olduğu gibi, bundan sonra da kapitülâsyonlardan istifade etmeyi düşünüyorlarsa, aldanıyorlar Kapitülâsyonlar bizim için mevcut değildir ve asla mevcut olmayacaktır Türkiye'nin istiklâli her sahada tamamen ve eksiksiz onaylanmak şartıyla kapılarımız bütün yabancılara açık kalacaktır' » 2111922, Petit Parisien Muhabirine Bursa'da Verilen Demeç -------------------------------------------------------------------------- «'Millî hududlarımız dahilinde bulunan toprakların bize verilmesinde ısrar edeceyiz Ondan sonra, bu topraklar üzerinde tamamıyla, bağımsız, yani kapitülâsyonsuz bir Türkiye yaşamasını istiyoruz ışte bütün istediklerimiz budur' » 2111922, Petit Parisien Muhabirine Bursa'da Verilen Demeç ------------------------------------------------------------------------ «'Kapitülâsyonların Türk milleti için ne derece nefret edilen bir şey olduğunu size tarif edemem Bunları diğer şekil ve namlar altında gizleyerek bize kabul ettirmeye muvaffak olacaklarını planlayan ve hayal edenler bu konuda pek çok aldanıyorlar Zira, Türkler kapitülâsyonların devamının kendilerini pek az vakitte ölüme sevk edeceğini pek iyi anlamışlardır' » 25121922, Le Journal Muhabiri Paul Herriot'a Çankaya'da Verilen Beyanat ------------------------------------------------------------------------------------------- «'Tabidir ki, dışardan gelecek sermayeye, yol gösterici faaliyetlere, çalışma usullerine ihtiyacımız vardır Fakat bu, birliğimize, bağımsızlığımıza son verecek bir vesayet tarzı demek olamaz Bize yardımcı olacak insaniyetkâr kaynaklara biz de karşılıklı taahhüt ile birliğimiz ve bağımsızlığımız çerçevesinde samimiyetle bağlı oluruz » 24/25101919, Amasya'da Tasvîri Efkâr Muhabiri ile Mülâkat ------------------------------------------------------------------------- «'Kanunlarımıza uymak şartıyla yabancı sermayelerine lâzım gelen güvenceyi vermeye her zaman hazırız ve arzu e dilen odur ki, yabancı sermayesi bizim çalışmamıza ve servetimize katkıda bulunsun' » 17021923, ızmir ıktisat Kongresi'ni Açış Söylevi --------------------------------------------------------- F) Cumhuriyet ideolojisi, yaptığı tarih ve kültür araştırmaları ve verdiği çağdaş ve milli eğitimle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını (özellikle de gençleri) öz/milli benliklerine kavuşturmuş, özgüvenlerini arttırmış ve onları ulusal kalkınma seferberliğine hazırlamıştır «'Memleket sizindir, Türklerindir Bu memleket tarihte Türk'tü, o halde Türk'tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır » 16031923, Adana Esnaflarıyla Konuşma -------------------------------------------------- «Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca, hürriyet ve istiklâle sembol olmuş bir milletiz » (1927) -------- «Bütün uygar eserleri, bütün dünyada ilk defa yapmış ve yaşamış olan insanlar Türk ırkındandır » (1930) --------- «Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağım oldu Kendimi hiçbir zaman Osmanlılığın telkin ettiği başka ulusları öven ve Türklüğü aşağı gören eksiklik duygusuna kaptırmadım » (1931) «Ne Mutlu Türküm Diyene » 29101933, Onuncu Yıl Nutku ------------------------------------- «Türk ! Övün, çalış, güven » (1934) -------- «Yüksel Türk'Senin için yüksekliğin sınırı yoktur » (1935) -------- «Bilelim ki millî benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır» (1923) -------- «'Bizim takip edeceğimiz siyasetin temeli evvelâ mevcut cehaleti ortadan kaldırmaktır Ayrıntıya girmekten sakınarak, bu fikrîmi birkaç kelime ile açıklamak için diyebilirim ki, mutlaka bütün köylüye okumak, yazmak ve vatanını, milletini, dinini, dünyasını tanıtacak kadar coğrafî, tarihî, dinî ve ahlâki bilgiler vermek ve dört işlemi öğretmek eğitim programımızın ilk hedefidir » 01 03 1922, TBMM, 3 Toplanma Yılını Açarken ---------------------------------------------------------------- «Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı surette bütün öğrenim derecelerindeki öğretim ve eğitimlerinin uygulamalı olması mühimdir Memleket çocukları, her tahsil derecesinde ekonomik hayatta katkılı, etkili ve muvaffak olacak surette donatılmalıdır Millî ahlâkımız, medenî esaslarla ve her türlü fikirlerle artırılmalı ve takviye olunmalıdır Bu çok önemlidir; özellikle dikkatinizi çekerim Korkutmaya dayalı ahlâk, bir fazilet olmadıktan başka güvene de layık değildir » 25 08 1924, Mualimler Birliği Kongresi Üyelerine ----------------------------------------------------------- «Görülüyor ki, en mühim ve en verimli vazifelerimiz eğitim işleridir Eğitim işlerinde derhal muvaffak olmak lazımdır Bir milletin gerçek kurtuluşu, ancak bu surette olur Bu zaferin temini için hepimizin tek can ve tek fikir olarak esaslı bir program üzerinde çalışması lazımdır Bence bu programın esas noktaları ikidir : 1 Sosyal hayatımızın ihtiyaçlarına uygun olması 2 Çağdaş gerekliliklere uygun olmasıdır » 27 10 1922, Bursa, Öğretmenlere Hitap -------------------------------------------------- «Bütün ümidim gençliktedir » (1919) ---------- «Muhterem gençler, hayat mücadeleden ibarettir Bundan dolayı hayatta yalnız iki şey vardırGalip olmak, mağlûp olmak Size Türk gençliğine terk ettiğimiz ve bıraktığımız vicdanî emanet, yalnız ve daima galip olmaktır ve eminim daima galip olacaksınız' » 18 03 1923, Tarsus'da Gençlere Konuşma --------------------------------------------------- «Gençler ! Cesaretimizi kuvvetlendiren ve devam ettiren sizsiniz Siz almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile, insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli örneği olacaksınız Ey yükselen yeni nesil! Gelecek sizindir Cumhuriyeti biz kurduk ; onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz » 30 08 1924, Dumlupınar'da Konuşma ---------------------------------------------- «Gençliği yetiştiriniz Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız » (1927) --------- «Ey Türk Gençliği ! Birinci vazifen, Türk ıstiklâlini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir Mevcudiyetinin ve istikbâlinin yegâne temeli budur Bu temel senin en kıymetli hazinendir' » 1927 , Gençliğe Hitabesi ----------------------------- «Gençliğin çalışkan, duyarlı ve milliyetçi yetişmesi esas dileklerimizdendir Gençlik her türlü faaliyetlerinde Cumhuriyet kanunlarına ve Cumhuriyet kuvvetlerinin usül ve kurallarına uymaya da dikkatli olmalıdır » (1933) -------- «'Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlâtları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz Dinlenmemek üzere, yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar Türk gençliği gayeye, bizim yükselme idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir Biz de bunu görmekle bahtiyar olacağız' » 26031937, Ankara'da Tahsilde Bulunan Bursalı Gençlerin Tertib Ettikleri Uludağ Gecesinde Söylenmiştir ---------------------------------------------------------------------------------------- «Gençler! benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler ! Bir gün memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnum ve mesudum » (1937) --------- «Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, uyanık davranmak düşünmek ve zekâyı eğitmektir » (1936) --------- «'Kültür zeminle orantılıdır O zemin, milletin seciyesidir » 16071921, Ankara, Maarif Kongresini Açarken ---------------------------------------------------------- «Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey yüksek kültürde ve yüksek fazilette dünya birinciliğini tutmaktır (1932) -------- «Kültür, tabiatın yüksek verimleriyle mesut olmaktır Bu ifade içinde çok şey saklıdır Temizlik, saflık, yükseklik, insanlık vb bunların hepsi insanlık niteliklerindendir » (1936) G) Cumhuriyet ideolojisi, Kurtuluş Savaşı sonrasında yetimlerin, öksüzlerin, sakatların, evsizlerin ülkesine dönen genç Türkiye'yi yetimleri, öksüzleri, sakatları, evsizleri kollayan, onları devletin ve toplumun himayesine sokan bir yapıya kavuşturmuş, güçlünün zayıfı ezdiği bir sisteme asla izin vermemiştir Cumhuriyet ideolojisi, ıttihat ve Terakki'nin yeniden canlandırmaya çalıştığı toplumsal dayanışma ruhunu canlandırmayı başarmış, güçsüzlerin, yoksulların ve kimsesizlerin hem devletçe hem de halkça himaye altına alınmasını sağlamıştır Cumhuriyet ideolojisi, Kök-Türk yazıtlarında da ifade edildiği üzere, 'azı çok kılmış, açı doyurmuş, çıplağı donatmış, başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş, dostu güldürmüş, düşmanı ağlatmış'tır Cumhuriyet ideolojisi, yoksullara emlak tesis etmeye, kurduğu yetimhaneler ve yatılı okullarla öksüz ve yetimleri okutmaya, evlenemeyen yoksul gençleri illerdeki yöneticileri ve eşrafı devreye sokarak evlendirmeye çalışmıştır ğ) Cumhuriyet ideolojisi, dünyanın ağır ekonomik krizler yaşadığı 1929 ve sonrasında izlediği gerçekçi ve devletçi ekonomik politikalarla düzenli bir şekilde kalkınabilmiş, fabrikalar açabilmiş, genç kuşakların çağdaş eğitim anlayışına göre eğitilebilmesi için okullar açmış, sağlık hizmetlerinin verilebilmesi için sağlık merkezleri tesis etmiştir Osmanlı Devleti'nden kalan borçları büyük oranda ödeyebilmiş ve Türkiye'yi geçmiş dönemlere ait borç batağından ciddi anlamda kurtarabilmiştir Atatürk döneminde devlet, kalkınmanın adeta motoru işlevini görmüştür 1923-1938 Yılları arasında geçen on beş yıl boyunca fiyat istikrarı bozulmadan ve bütçe açıklarına gidilmeden çok büyük işler başarılmıştır Burada önemli olan nokta şudur; bir kalkınma hamlesine girişilirken ne yapılacağının hesaplanıp, yatırımların nasıl finanse edileceğinin planlanarak rasyonel bir şekilde hareket edilmesi gereklidir Dış borçla, karşılıksız para basılarak, enflasyonist politikalarla girişilen kalkınma hamleleri tıkanmaya mahkumdur Atatürk bunların hiçbirine tenezzül etmemiş, gerçekleştirilen tüm ekonomik başarılar ve yapılan yatırımlar o dönemin kendi gelirleriyle, ülkenin geleceğinden yenilmeksizin elde edilmiştir Gerçek başarı da budur O dönemde: ' Türkiye ış Bankası açılmış ve böylece ulusal bankacılığın ilk adımı atılmıştır ' Uşak'ta şeker fabrikası kurulmuştur ' Kayseri'de uçak fabrikası kurulmuştur ' Bünyan Dokuma Fabrikası açılmıştır ' Ereğli Bez Fabrikası açılmıştır ' Nazilli Bez Fabrikası açılmıştır ' Aşar vergisi kaldırılmış ve Türk köylüsü ağır bir yükten kurtarılmıştır ' Anadolu Demiryolları satın alınarak ulusallaştırılmıştır ' Ulusal Ekonomi ve Araştırma Kurumu kurulmuştur ' Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kurulmuştur ' Gemlik Suni ıpek Fabrikası, Bursa Merinos Fabrikası, ızmit Kağıt Fabrikası, Kayseri ıplik ve Bez Fabrikası, Eskişehir şeker Fabrikası gibi pek çok kurum ve kuruluş oluşturulmuştur ' Ticaret ve Sanayi Odaları kurulmuş, daha sonra da Türkiye Ticaret ve Sanayi Odaları Kongresi toplanmıştır ' ıstatistik Umum Müdürlüğü kurulmuştur ' Hükümete iktisadi konularda fikir vermek amacıyla çeşitli meslek kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan Ali ıktisat Meclisi kurulmuştur ' Birinci ve ıkinci Kalkınma Planları oluşturulmuştur ' 1927 Yılında Teşviki Sanayi Kanunu çıkarılmıştır ' 1930 Yılında Sanayi Kongresi, 1931 yılında da Ziraat Kongresi toplanmıştır 1920'de ülkemizdeki tasarrufların 542500 TL, yerli bankalarda, 1675400 TL'sı yabancı bankalarda değerlendiriliyordu 1934 yılına gelindiğinde, yerli bankalarda 55732900 TL; 12786300 yabancı bankalarda değerlendiriliyordu Bu ters dönüş, % 32'den % 82'ye yükselen yerli bankalara güven, Kemalist ekonominin güven verici, üretken gelişimi ile ilgilidir Beş beyazlar olarak adlandırılan; tekstil, şeker, un, kağıt ve çimentoda durum: 1927 yılında Tekstilde dışalım 81 milyon TL'den 1932'de 19 milyon TL'ye inmiştir şeker ve yan ürünler dışalımı, 1927'de 14 milyon; 1932'de 3 milyon TL Un ve buğday 1927'de 0,9 milyon, 1932'de dışalım hiç yok Kağıt, 1927'de 5 milyon TL, 1932'de 26 milyon TL'ye düşüyor Çimento dışalımı, 7 milyondan, 14 milyona düşüyor I) Cumhuriyet ideolojisi, Türk Ordusunu, zaferle beraber medeniyet ışıklarını taşıyan kahraman bir ordu olarak görmüş, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesi olarak nitelendirmiştir «Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve daha sağlam bir askere rastgelinmemiştir » (1921) -------- «Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin ordusu, istilalar yapmak veya saltanatlar yıkmak veya saltanatlar kurmak için şunun bunun elinde ihtiras aleti olmaktan uzaktır' » 18041922, TBMM, Ordu Hakkında ------------------------------------------- «Türkiye Büyük Millet Meclisi ordularının vazifesi, « Misak-ı Millî » hükümlerini temin etmektir » 2091922, ızmir'de ıkdam Muhabiri Yakup Kadri'ye Verilen Beyanat ------------------------------------------------------------------------------- «Ordumuz, Türk topraklarının ve Türkiye idealini tahakkuk ettirmek için sarf etmekte olduğumuz sistemli çalışmaların yenilmesi imkânsız teminatıdır » 01111937, TBMM, 5 Dönem 3 Toplanma Yılını Açarken --------------------------------------------------------------------- «Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çeliklemiş bir ifadesidir » 01111937, TBMM, 5 Dönem 3 Toplanma Yılını Açarken ---------------------------------------------------------------------- «Büyük millî disiplin okulu olan ordunun; ekonomik, kültürel, sosyal savaşlarımızda bize aynı zamanda en lüzumlu elemanları da yetiştiren büyük bir okul haline getirilmesine, ayrıca itina ve himmet edileceğine, şüphem yoktur » 01111937, TBMM, 5 Dönem 3 Toplanma Yılını Açarken --------------------------------------------------------------------- «Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber medeniyet ışıklarını taşıyan kahraman Türk ordusu ! Memleketini en buhranlı ve müşkül anlarda zulümden, felâket ve musibetlerden ve düşman istilâsından nasıl korumuş ve kurtarmış isen Cumhuriyetin bugünkü verimli devrinde de askerlik tekniğinin bütün modern silah ve vasıtaları ile donanmış olduğun halde vazifeni aynı bağlılıkla yapacağına hiç şüphem yoktur' » 9101938, TC Ordularına Mesaj, Ankara Hipodrumunda yapılan geçit resminden önce Başbakan Celâl Bayar tarafından okunmuştur ------------------------------------------------------------------------------------- ı) Cumhuriyet ideolojisi, Türkiye toprakları içerisinde yaşayan ve Lozan Antlaşması ile tespit edilen azınlıklara hoşgörü ile yaklaşmış, onların dini inançlarının gereğini yerine getirmeleri için her türlü ortamı hazırlamış, dini örgütlenmelerine izin vermiş; fakat, hiçbir zaman şer ve nifak yuvaları haline gelmelerine fırsat vermemiştir ıbadethanelerin ve azınlık okullarının Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Anayasasına göre işlemesi gerektiğini düşünmüş ve uluslararası ilişkileri bahane ederek anayasal hakların dışında herhangi bir ayrıcalık tanımamıştır «'Lâkin bir fesat ve hiyanet ocağı bulunan memlekette nifak tohumları ve uyuşmazlık saçan, hiristiyan hemşehrilerimizin huzur ve refahı için de uğursuzluk ve felaket nedeni olan Rum Patrikhanesini artık topraklarımız üzerinde bırakamayız Bu tehlikeli teşkilâtı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebepler gösterilebilir? » 25121922, Le Journal Muhabiri Paul Herriot'ya Verilen Beyanat ---------------------------------------------------------------------------- «'Fransız mektepleri, Türk milletine büyük hizmetler etmiştir Fakat, bazen yabancı mekteplerinin görev sınırlarını aştığını, rollerinden çıktıklarını, bilim dışı propaganda gayeleri takip ettiklerini ve bunun için halkımızın Türk olmayan unsurlarına dayandıklarını gördük » 29 10 1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot'ya Demeç -------------------------------------------------------------------- «Fransız mekteplerinin çoğunluğu rahipler ve hemşireler tarafından idare edilmektedir şu halde, meslekî bir mahiyeti vardır Bundan dolayı, dinî bir propaganda da bulunduklarından endişe edebiliriz Bununla birlikte, istiyoruz ki mektepleriniz kalsın Fakat, Türkiye'de bizim mekteplerimizin bile sahip olmadıkları ayrıcalığa, yabancı mekteplerinin sahip olması kabul olamaz' » 29 10 1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot'ya Demeç --------------------------------------------------------------------- J) Cumhuriyet ideolojisi kul, tebaa statüsünden vatandaş statüsüne çıkardığı Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarını iyi bir vatandaş olarak yetiştirmeye çalışmış, bireyler arası ilişkilerle birey ve devlet arası ilişkileri dönemin çağdaş anlayışına göre demokratik bir zeminde düzenlemeye çalışmıştır Devlet olarak her adımını Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının huzurunu, güvenliğini sağlamak için atmıştır Bireyi, Türklüğün ve modern toplumla devletin temeli olarak gören Cumhuriyet ideolojisi, bireyi modern devletler bünyesinde yaşayan bireylerin sahip olduğu haklara kavuşturmaya çalışmış, bu yönde yasalar çıkarmış, yasaların uygulanmasında tavizsiz bir tutum sergilemiştir Neredeyse her nefesini Türklük için alıp vermiş olan Mustafa Kemal Atatürk, toplumu oluşturan bireylere deyim yerindeyse bir baba şefkatiyle yaklaşmış, mağduriyetlerini kendi mağduriyeti, mutluluklarını da kendi mutluluğu olarak bilmiştir Fakat, 1950'lerden itibaren 'Küçük Amerika' haline getirilmek istenen Türkiye'de bireyler, küresel sistemle yerel uzantılarının mağdurları haline getirilmiş, kapitalist yaklaşımın kurbanı edilmiştir 1950'lerden bu yana izlenen politikalar, ulus ve vatandaş olma bilincine ulaşan bireyi yeniden kendisini aşiret, bölge ve tarikat kimliğiyle ifade eder bir duruma getirmiştir K) Cumhuriyet ideolojisi, 1930'lu yıllarda Avrupa ve Sovyetler Birliği faşizm ve komünizmin pençesinde kıvranırken, demokrasinin cenazesi kaldırılırken bölgenin en domokratik ülkesini yaratabilmiştir "Biz büyük savaşlar görmüş, büyük bir milletiz Ama savaşçı değil, barışçı felsefeyi benimsemiş bir milletiz Kendimizi dünyadan soyutlayamayız Dünya nimetlerinin emperyalist ülkeler tarafından zaman zaman pervasızca paylaşıldığını ve bu paylaşma esnasında gelişmemiş ülkelerin tarihten silindiğini hafızalardan silmek kadar gaflet olamaz Dünyanın bugünkü durumu hiç de parlak görünmüyor Her ülke, gençliğini bir başka ideolojiye sahip olarak yetiştirme gayreti içinde ıtalya faşizm ideolojisine dört elle sarılmış Bu ülkenin diktatörü olan Mussolini ülkesinin sekiz milyon faşist gencinin süngüsü üzerinde yaşadığını haykırıp duruyor Almanya'da Hitler'in yaratarak geliştirmekte olduğu Nazilik de faşizmin bir başka, bir büyük tehkileli benzeridir Hitler bir ırkçıdır Dikkat buyurunuz, milliyetçi demiyorum, ırkçıdır diyorum Alman ırkını en üstün ırk olarak gören bir mecnundur Tekmil Alman gençliğini peşine takmış, onlara bu ideali aşılamıştır Moskova'da oynanan oyun ise bir başka türlüdür Stalin yalnız kendi gençliğine değil, dünya gençliğine komünistlik ideolojisini aşılamaya çalışıyor Komünistlik propagandasının, fukarası ve cahili çok ülkelerde ne kolay taraftar topladığı ise ortada bir gerçektir (Sabiha Gökçen, Atatürk'ün ızinde Bir Ömür Böyle Geçti, s155) " Hayır Ne komünizm ne de faşizm Bu iki ideoloji de memleketimizin, ulusumuzun gerçeklerine karakterine asla uymaz şunu da hemen ilave edeyim ki, ne faşizmin ne de Nazizm'in sonu yoktur" (Sabiha Gökçen, Atatürk'ün ızinde Bir Ömür Böyle Geçti, s159)
__________________
|
|