Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anıları, anısı, atatürkün, eğitim, hayatı, ile, ilgili, nelerdir, öğrenim

Atatürk'ün Öğrenim Hayatı İle İlgili Anıları Nelerdir? Atatürk'ün Eğitim Hayatı Anısı

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürk'ün Öğrenim Hayatı İle İlgili Anıları Nelerdir? Atatürk'ün Eğitim Hayatı Anısı



Atatürk'ün Öğrenim Hayatı İle İlgili Anıları Nelerdir? Atatürk'ün Eğitim Hayatı Anısı
Atatürk'ün Öğrenim Hayatı İle İlgili Anıları Nelerdir? Atatürk'ün Eğitim Hayatı Anısı

Atatürk'ün Vakit Başyazarı Ahmet Emin’e Ocak 1922'de verdiği röportaj
Günümüz Türkçesine uyarlanmış olarak Atatürk'ün bütün eğitim hayatına dair kendisinin anlatmış olduğu anıları - Çocukluğuma ilişkin ilk hatırladığım şey, okula gitmek meselesiyle ilgilidir Bundan dolayı annemle babam arasında aşırı bir mücadele vardı Annem ilâhîlerle okula başlamamı ve mahalle okuluna gitmemi istiyordu Gümrük Dairesinde memur olan babam o zaman yeni açılan Şemsi Efendi Okulu’na devam etmem ve yeni yöntem üzerine okumamdan yanaydı
Sonunda babam işi ustaca bir biçimde çözümledi Öncelikle alışılmış törenle mahalle okuluna başladım
Böylece annemin gönlü yapılmış oldu Birkaç gün sonra da mahalle okulundan çıktım Şemsi Efendi Okulu’na yazıldım
Az zaman sonra babam öldü Annemle birlikte dayımın yanına yerleştik Dayım köy hayatı yaşıyordu Ben de bu hayata karıştım Bana görevler veriyor, ben de bunları yapıyordum Başlıca görev tarla bekçiliği idi Kardeşimle birlikte bakla tarlasının ortasındaki bir kulübede oturduğumuz ve kargaları kovmakla uğraştığımızı unutamam Çiftlik hayatının öteki işlerine de karışıyordum
Böylece biraz vakit geçince annem, okulsuz kaldığım için kaygılanmaya başladı Sonunda Selânik’te bulunan teyzemin evine gitmeme ve okula devam etmeme karar verildi: Selânik’te liseye yazıldım Okulda Kaymak Hafız isminde bir öğretmen vardı
Bir gün sınıfımızda ders verirken başka bir çocukla kavga ettim Çok gürültü oldu Öğretmen beni yakaladı Çok dövdü Bütün bedenim kan içinde kaldı Büyükannem zaten okulda okumama karşıydı, hemen okuldan çıkardı
Yakınımızda Binbaşı Kadri Bey isminde bir kişi oturuyordu Oğlu Ahmet Bey askerî ortaokula devam ediyor ve okul giysisi giyiyordu Onu gördükçe ben de böyle giysi giymeye hevesleniyordum Sonra sokaklarda subaylar görüyordum Bu aşamaya ulaşmak için izlenmesi gereken yolun askerî ortaokula girmek olduğunu anlıyordum
O sırada annem Selânik’e gelmişti Askerî ortaokula girmek istediğimi söyledim Annem askerlikten çekiniyordu Asker olmama zorla engel olmaya çalışıyordu
Kabul sınavı zamanı ona sezdirmeden kendi kendime askerî ortaokula giderek sınav verdim Böylece anneme karşı oldu bitti olmuş oldu
Ortaokul’da en çok matematiğe ilgi duydum
Az zamanda bize bu dersi veren öğretmen kadar, belki de daha çok bilgi sahibi oldum Derslerin üstünde işlerle ilgileniyordum Yazılı sorular yazıyordum, matematik öğretmeni de yazılı olarak cevap veriyordu
Öğretmenimin ismi Mustafa idi Bir gün bana dedi ki; “Oğlum, senin de ismin Mustafa benim de Bu böyle olmayacak Arada bir fark bulunmalı, bundan sonra adın Mustafa Kemal olsun!”
O zamandan beri adım gerçekten Mustafa Kemal kaldı Öğretmen sert bir adamdı Sınıfta birinci, ikinci tanımıyordu Bir gün bize:
“Aranızda kimler kendine güveniyorsa kalksınlar onları çalıştırma danışmanı yapacağım” dedi, öncelikle duraksadım Ayağa öyleleri kalktı ki ben kalkmamayı yeğledim Bunlardan birinin danışmanlığı altına girdim Görüşmenin sonunda dayanma gücüm son noktaya geldi Ayağa kalkarak;
“Ben bundan iyi yaparım” dedim Bunun üzerine öğretmen beni çalıştırma danışmanı yaptı, eski danışmanı benim danışmanlığım altına verdi
Askerî ortaokulu bitirdiğim zaman merakım oldukça ileri gitmişti Manastır Askerî Lisesi’nde matematik pek kolay geldi Bununla uğraşmayı sürdürdüm Ancak Fransızca’da geri idim Öğretmen benimle çok uğraşmıyor, acı uyarılarda bulunuyordu Bu uyarılar benim çok gücüme gitti İlk ev izni zamanında çözüm aradım İki, üç ay gizlice Frerler Okulu’nun özel sınıfına devam ettim Böylece okul derslerine oranla fazla derecede Fransızca öğrendim
O zamana kadar edebiyatla çok ilişkim yoktu, Merhum Ömer Naci, Bursa Lisesi’nden kovulmuş, bizim sınıfa gelmişti Daha o zaman şairdi Benden okuyacak kitap istedi Bütün kitaplarımı gösterdim Hiçbirini beğenmedi Bir arkadaşın kitaplarımdan hiçbirini beğenmemesi gücüme gitti Şiir ve edebiyat diye bir şey olduğunu o zaman öğrendim Ona çalışmaya başladım Şiir bana cazip göründü Ancak yazı (kompozisyon) öğretmeni diye yeni gelen bir kişi, bana şiirle uğraşmayı yasakladı
“Bu meşgale biçimi seni askerlikten uzaklaştırır” dedi Bununla birlikte güzel yazı yazma isteği bende kalıcı oldu
Lisede iken dirençle çalışıyorduk Sınıfta birinci, ikinci olmak için hepimizde güçlü bir gayret vardı Sonunda liseyi bitirdim Harp Okulu’na geçtim Burada da matematiğe ilgim devam ediyordu Birinci sınıfta temiz gençlik düşlerine tutuldum Dersleri aksattım Yılın nasıl geçtiğinin hiç farkında olmadım Ancak dersler kesilince kitaplara sarıldım
İkinci sınıfa geçtikten sonra askerlik derslerine ilgi duydum Şiir yazmaya ilişkin lise öğretmeninin koyduğu yasağı unutmuyordum Ancak güzel söylemek ve yazmak isteği kalıcı idi Ders aralarında kompozisyon alıştırmaları yapıyorduk Saati elimize alıyor “Bu kadar dakika sen, bu kadar dakika ben söyleyeceğim” diye yarışma ve tartışmalar düzenliyorduk
Harp Okulu yıllarında siyaset düşünceleri baş gösterdi Duruma ilişkin henüz etkili bir düşünce oluşturamıyorduk Sultan Hamit Dönemi idi Namık Kemal Beyin kitaplarını okuyorduk Kovuşturma sıkı idi Çoğunlukla ancak koğuşta yattıktan sonra okuma imkânı buluyorduk Bu gibi yurtsevercesine eserleri okuyanlara karşı kovuşturma yapılması, işlerin içinde bir kötülük bulunduğunu sezdiriyordu, Ancak bunun iç yüzü gözlerimiz önünde bütünüyle netleşmiyordu
Kurmay sınıflarına geçtik Alışılmış derslere çok iyi çalışıyordum Bunların üstünde olarak bende ve bazı arkadaşlarda yeni düşünceler açığa çıktı Ülkenin yönetiminde ve siyasetinde bozukluklar olduğunu keşfetmeye başladık
Binlerce kişiden oluşan Harp Okulu öğrencisine bu keşfimizi anlatmak isteğine kapıldık Okulun öğrencileri arasında okunmak üzere okulda el yazısıyla gazete kurduk
Sınıf içinde küçük teşkilatımız vardı Ben Yönetim Kurulu’nda idim Gazetenin yazılarını çoğunlukla ben yazıyordum
O zaman okullar müfettişi İsmail Paşa vardı Bu işlerimizi keşfetmiş, izlettiriyormuş Okulun müdürü Rıza Paşa isminde bir kişiydi Bu kişinin, padişah katında İsmail Paşa tarafından yanlışı ortaya çıkarılmış;
“Okulda böyle öğrenci var Ya farkında olmuyor ya görmezden geliyor” denilmiş Rıza Paşa konumunu korumak için inkâr etmiş
Bir gün, gazetenin gereken yazılarından birini yazmakla uğraşıyorduk Veteriner dersliklerinden birine girmiş, kapıyı kapamıştık, kapı arkasında birkaç nöbetçi duruyordu Rıza Paşaya haber vermişler, sınıfı bastı Yazılar masa üzerinde ve ön tarafta duruyordu Görmemezlikten geldi Ancak dersten başka şeylerle uğraşmak nedeniyle tutuklanmamızı buyurdu Çıkarken:
“Yalnız izinsizlikle yetinebilir” dedi Sonra hiçbir ceza uygulamasına gerek olmadığını söylemiş Böyle davranmasında kendine yüklenen eksikliği ortaya çıkarmak çabasının etkisi olmakla beraber iyi niyet de inkâr edilemezdi
Kurmay Subaylar Grubu sınıflarının sonuna kadar bu işlere devam ettik Yüzbaşı olarak okuldan çıktıktan sonra İstanbul’da geçireceğimiz süre içinde bu işlerle daha iyi uğraşmak için bir arkadaş adına bir apartman tuttuk Ara sıra orada toplanıyorduk Bu hareketlerimizin hepsi izleniyordu ve biliniyordu
Bu sırada Fethi Bey adına eski arkadaşlardan subay iken askerlikten uzaklaştırılmış bir kişi karşımıza çıktı Kendisinin yoksulluğundan, yardıma ihtiyacı olduğundan, yatacak yeri bulunmadığından söz ederek bize sığındı Biz de bu kişiyi sahip olduğumuz apartmanda yatırmaya ve kendisine yardım etmeye karar verdik
İki gün sonra kendisinin isteği üzerine bir yerde görüşecektik Gittiğim zaman yanında Saray’a mensub bir de yâver gördüm Apartmanda yatan İsmail Hakkı Bey adında bir kişi vardı, anında götürmüşler Bir gün sonra da bizi tutukladılar Fethi Bey oysa ki İsmail Paşanın gizli polisi imiş Bir süre hücre hapsinde kaldım Sonra Saray’a götürdüler Sorgulandım İsmail Paşa, Başkâtip, bir de sakallı bir adam hazır bulunuyordu Sorgudan anladık ki gazete çıkardığımızdan, teşkilât kurduğumuzdan, apartmanda çalıştığımızdan özet olarak, bütün bu işlerden dolayı zan altında olmak, şüphelenilmek Daha önceki arkadaşlar yaptıklarını kabul etmişler, birkaç ay böyle tutuklu kaldıktan sonra bıraktılar

Alıntı Yaparak Cevapla

Atatürk'ün Öğrenim Hayatı İle İlgili Anıları Nelerdir? Atatürk'ün Eğitim Hayatı Anısı

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürk'ün Öğrenim Hayatı İle İlgili Anıları Nelerdir? Atatürk'ün Eğitim Hayatı Anısı



ATATÜRK'ÜN ÖĞRENİM HAYATI

Küçük Mustafa, Şemsi Efendi İlkokulu'ndan sonra bir süre Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne devam etti ise de Kaymak Hafız adlı Arapça öğretmeninin kendisine haksız yere sopa ile vurması üzerine bu okuldan ayrıldı ve Askerî rüştiyeye giden bir komşu çocuğunun giyimini ve genel olarak subayların kılığını pek beğenen küçük Mustafa, askerî rüştiiyeye girmek ister; askerlikten ürken annesi ise bunu istemez, ancak Mustafa bir akrabasının delaletiyle okulun kabul zamanında askerî rüştiyeye gidip imtihan verir ve okula alınır (1893) Böylelikle annesine karşı bir olup-bitti yapmış ve kendisine en uygun gelecek yola girmiş bulunur Yazları, dayısı Hüseyin Efendi'nin yanına gider, okul zamanına kadar çiftlikte kalırdı Mustafa bu okulu gerçekten sevmişti Arkadaşları arasında zekâsı ve üstün yetenekleri ile kısa zamanda kendisini gösterdi ve öğretmenlerinin sevgisini kazandı; öğretmenleri neredeyse kendisine bir arkadaş muamelesi yapma gereğini hissetmişlerdi

Bu okulda matematik öğretmenliği yapan Yüzbaşı Mustafa Efendi, genç öğrencisinin yetenekleri ve zekâsı karşısında sınıftaki diğer Mustafa'larla aralarındaki farkı belirtmek üzere öğrencisinin adının sonuna " Kemal " ismini ilâve etti Artık genç öğrenci Mustafa Kemal olmuştu

Mustafa Kemal, Selânik Askerî Rüştiyesi'ni bitirdikten sonra 1896 yılında Manastır Askerî İdadisi'ne girdi Burada Ömer Naci ile arkadaşlık yaptı İlerde ünlü bir hatip olarak tanınacak olan bu kişi, Mustafa Kemal'in hitabet ve edebiyat sevgisinde etkin rol oynadı Yakın arkadaşlarından biri olacak olan Ali Fethi ( Okyar ) de bu okulda öğrenci idi Genç Mustafa Kemal, askerî öğreniminin yanı sıra yabancı dil öğrenimini de ihmal etmiyor yazları izinli olarak Selânik'e döndüğü zaman Fransızca dersleri alıyordu

Genç Mustafa Kemal, Manastır Askerî İdadisi'ni de başarı ile bitirerek 13 Mart 1899 tarihinde İstanbul'da Harp Okulu'na girdi 3 senelik başarılı bir Harbiye öğreniminden sonra 10 Şubat 1902'de bu okulu Teğmen rütbesiyle bitirdi ve öğrenimine Harp Akademisi'nde devam etti 1903 yılında Üsteğmen olmuştu

11 Ocak 1905 tarihinde de Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle Harp Akademisi' nden mezun oldu

Harp Okulu'nda ve Harp Akademisi'nde de zekâsı, yetenekleri ve üstün kişiliği ile kendisini arkadaşlarına ve öğretmenlerine tanıtmış, onların içten sevgi ve saygısını kazanmıştı Askerlik derslerine büyük ilgisi yanında matematiğe, edebiyata ve güzel söz söylemeye karşı da merakı ve eğilimi vardı

Harbiye'de ve Harp Akademisi'nde, memleket ve millet davaları ile ilgilenmesi, düşüncelerini cesaretle ifadeden çekinmemesi sebebiyle aydın ve inkılâpçı bir subay olarak tanınmıştı Devir istibdat idaresi idi ve bu davranışları aleyhine olabilirdi; ancak çevresince gerçekten çok sevilişi, düşüncelerinde samimi oluşu, onun herhangi bir tertibe kurban gitmesini önlemişti Bununla beraber Harp Akademisi'nden mezuniyetini izleyen günlerde istibdat ve padişahlık rejimi aleyhindeki düşünceleri ve durumu, şüphe çekerek birkaç ay İstanbul'da tutuklu kaldı; sonra bir nevi sürgün olarak vazife ile 5 Şubat 1905 tarihinde Suriye bölgesine, Şam'a atandı (Kaynak: Mkemalataturkcom)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.