Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Atatürk Köşesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
açıldığında, ağacından, büyük, gül, tabutu, yaşandı, yıl, şaşkınlık

Gül Ağacından Tabutu 15 Yıl Sonra Açıldığında Büyük şaşkınlık Yaşandı

Eski 11-10-2013   #1
Şengül Şirin
icon110

Gül Ağacından Tabutu 15 Yıl Sonra Açıldığında Büyük şaşkınlık Yaşandı



Gül ağacından tabutu 15 yıl sonra açıldığında büyük şaşkınlık yaşandı

Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşının bulunduğu tabut 10 Kasım 1953'te Anıtkabir'e naklinden bir gün önce açıldı Ulu önderin yüzü, yapılan tahnit işleminin başarısı nedeniyle vefatından 15 yıl sonra bile hasta yatağında sanki uyuyormuş gibi duruyordu



Aydın Hasan -milliyetcomtr
Atatürk'ün naaşı, Anıtkabir'deki ebedi istirahatgahine nakli öncesinde Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabirde tutuldu Naaş, 10 Kasım 1953'te Anıtkabir'e törenle nakledildi Ali Güler'in Sarı Paşa - İnsan Atatürk kitabında yer verilen bilgiye göre, Profesör Kamile Şevki Mutlu, Atatürk'ün Anıtkabir'e naklinden önce tabutunun açılması anını şöyle anlattı:



"Yüksek Sanat Okulu grubundan gül ağacı tabutun kapağını açmalarını rica ediyorum Ne çevik ve enerjik bir çalışma Vidaların sökülmesi dakika sürmüyor Eşimin ve öbürlerinin yardımıyla katafalka çıkıyorum Gül ağacı tabut içinde her yanı lehimli galvaniz tabut görünüyor Bunun kapağının yalnız üç kenarında lehimin sökülmesini istiyorum Bu da hemen yerine getiriliyor Lehimi sökülmeyen kenarın da dışa çevrilerek kapağın açılmasıyla derin bir rahatlığa kavuşuyorum Duyduğum rahatlığın nedeni naaş ile galvaniz tabut arasındaki boşlukları silme dolduran ince tahta tozunun ıpıslak oluşu ve koruyucu eriyikteki şimik maddelerin kokusunu almış olmam coşkum artıyor Demek Ata'nın fizik varlığını hiç bozulmamış olarak yaşamının sona erdiği anda nasılsa öylece görebileceğim Oysa kulaklarımıza ne söylentiler gelmişti
Konservasion iyi yapılmamış Çürüyüp bozulma sonucu meydana gelen fazlarla tabut patlamış, nöbetçi er kokusundan bayılmış ve daha neler

Meclis Başkanı Ata'nın yüzünü görünce bayıldı
Bu dedikodulardan yıllarca bir doktor ve bir patalog olarak nasıl üzülmüşüm Şimdi ise şu ıslak tahta tozu ve şimik maddelerin özel kokuları bana her işin yolunda yapılmış olduğunu kesin olarak haber veriyordu Tahta tozu tabutun ayak yönüne doğru toplandı Naaş kahverengi muşamba ile sarılı olarak göründü Yüzünü örten ıslak pamuk kitlesi kaldırılınca Ata'nın heykel gibi duran yüzü ile karşılaştım Ata ve eseri bir an birbirimize bakıştık sanki Uzun sarı saçlarından ince bir tutam sol göz kapağının üstüne düşmüş Ata sanki yıllarca önce Dolmabahçe Sarayı'ndaki hasta yatağında uyuyor Ağzımdan hemen şu sözler döküldü: bu konservasyonu Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin eski hocalarından Profesör Lütfi Aksu yapmıştı, kendisi de iki yıl önce öldü, nur içinde yatsın Evet, ideal bir konservasyondu bu Sayın hoca konservasyon eriğinden iki şişe doldurup ağızlarını lehimlemiş, üzerine yapıştırdığı etiketlerine eriğin kimyasal yapısını yazmayı bile unutmamış ve şişeleri Ata'nın koltuklarına yerleştirmişti Başımı iki yana çevirdiğim zaman kimse nefes bile almıyor sandım Aşağıda duran komite üyelerine (Yüzünü görmek ister misiniz?) dedim Ansızın bir fısıltıyla karışan geri çekilir gibi bir hareket ve sonra yine derin sessizlik Saygı duruşundaki subaylara varıncaya değin herkesin bir bir katafalka çıktığını, hele Meclis Başkanı Abdulhalik Renda'nın Ata'nın yüzü ile karşılaşır karşılaşmaz tabutun yanına yığıldığını unutmam O sırada Doçent Cahit Özden elimi öpüyor ve coşkuyla (Hocam sağolun bana bu günü yaşattınız) diyor
Komite üyelerine naaşın tahta tabuta hemen o gün konulmasının sakıncalarını ve bu işin Anıtkabir'e götürme törenin yapılacağı ertesi sabahın erken saatlerine bırakılmasının bilimsel zorunluluğunu açıklıyorum Numune Hastanesi'ne gönderdiğim Doktor Şerif Yazgan'a bir miktar fiksatör hazırlatıp galvaniz tabut içine ekliyoruz Kapak yeniden lehimleniyor, üzerine gül ağacından tabut kapağını da koydurtuyorum ve oradan ayrılıyoruz"

Aydın Hasan -milliyetcomtr

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.