Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinema, Müzik & Online Videolar > Müzik Tutkunları

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
analizinde, arkeolojik, hitit, kültürünün, medeniyeti, müzik, rolü, verilerin

Hitit Medeniyeti Müzik Kültürünün Analizinde Arkeolojik Verilerin Rolü

Eski 06-18-2009   #1
[KAPLAN]
Varsayılan

Hitit Medeniyeti Müzik Kültürünün Analizinde Arkeolojik Verilerin Rolü



Hitit Medeniyeti müzik kültürünün analizinde arkeolojik verilerin rolü


Hititlerin, çevre kültür ve medeniyetlerle ilişkilerine ait arkeolojik veriler, Hitit Medeniyeti müzik kültürünün analizi konusunda büyük önem taşımaktadır Farklı dönemlere tarihlendirilen bu arkeolojik verileri yazılı ve görsel olarak temel iki başlık altında toplamak mümkündür
Yazılı veriler özellikle törenlerin, şölenlerin, merasimlerin anlatılmış olduğu çivi yazılı tabletler; görsel veriler ise üzerinde müzikle ilgili sahnelerin tasvir edilmiş olduğu silindir mühür, rölyefli keramik vazolar, metal sunu kapları ve duvar rölyefleridir Bu yazılı ve görsel arkeolojik veriler sayesinde medeniyetler ve kültürler arası alışverişler, resmi, dinsel ve gündelik hayattaki törenler, şölenler, merasimler ve bu olaylar içinde müziğe ne şekilde yer verildiği tespit edilebilmektedir Bu araştırma temel olarak arkeolojik verilerin müzik kültürü açısından analizi konusunda izlenmesi gereken yola ve dikkat edilecek noktalara işaret etmeyi amaçlamıştır Bunun başlıca sebebi, müzik arkeolojisi ile ilgili olarak yapılan yayınlarda arkeolojik verilerin müzik kültürü açısından yorumlanması konusunda bazı problemlerin varlığının tespit edilmesidir Bu problemlerden en önemlisi arkeolojik verilerde tespit edilen çalgıların isimlendirilmesinde zaman zaman belirsiz, zaman zaman ise hatalı görüşlerdir Bu verilerin değerlendirilmesindeki belirsiz ve hatalı görüşlerin temel kaynağı ise görsel malzemedeki sahnelerin törenin tamamını bire bir olarak ifade ettiğinin düşünülmesi ve buna bağlı olarak yorumlanmaya çalışılmasıdır Makalede bu problemlerin tespiti ile birlikte, müzik sahnelerinde var olan müzik gruplarındaki kişi sayıları, müzisyenler ile müzik grupları arasındaki icra paylaşımı, çalgılar ve diğer müzikal unsurlar konusundaki olasılıklar üzerinde de durulmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Hitit Medeniyeti Müzik Kültürünün Analizinde Arkeolojik Verilerin Rolü

Eski 06-18-2009   #2
[KAPLAN]
Varsayılan

Cevap : Hitit Medeniyeti Müzik Kültürünün Analizinde Arkeolojik Verilerin Rolü



Anadolu'da oldukça uzun bir süre gerek siyasi gerekse kültürel açıdan etkili olmuş olan Hititle-rin, çevre kültür ve medeniyetlerle olan ilişkileri yerli Anadolu kültürel unsurlarının diğer kültürler içerisinde yayılmasına neden olduğu gibi, bu kültürel unsurların yerli halk tarafından benimsenmesine de sebep olmuştur Ticaret amaçlı olarak gelen ve uzun bir süre Hitit topraklarında yaşayan insan gruplarının kültürel iletişimde büyük rol oynadığı, özellikle Mezopotamya kültür ve sosyal yaşantısı etkilerinin Hitit kültür ve sosyal yaşantısındaki yansımalarından anlaşılmaktadır Hititler ayrıca Anadolu'nun yerli halkı Hittilere ait gelenekleri ve dinsel uygulamaları da benimsemişler ve bunların uzun bir süre boyunca yaşatılmasını sağlayarak, kendi kültürlerinin bir parçası haline getirmişlerdir Hitit müzik kültürü konusunda önemli bilgilere işaret eden arkeolojik veriler, yazılı ve görsel olmak üzere iki ana başlıkta toplanabilir Görsel veriler üzerinde tasvir edilmiş olan sahneler, müziğin hangi sosyal yapı içerisinde icra edildiğini, müzik gruplarının yapısal özelliklerini, müzikal icranın özelliklerini, çalgıları, mızrap ve phorbeia kullanımını, dans etkinliklerinin müzikal yapı ile olan bağlantısını tespit ve yorumlamaya imkân sağlamaktadır Öte yandan müzikal unsurların görülmediği sahnelerin bulunduğu görsel malzemelerin de genel sahne ve tören düzeninin belirlenmesinde önem taşımaları nedeniyle değerlendirmeye alınmaları gerekmektedir Yazılı veriler çivi yazılı tabletlerdir ve bu tabletlerin bilim insanları tarafından yapılmış olan çevirilerinde farklı kültürel unsurların ne şekilde birbirleri ile ilişkilendirilmiş olduğu konusunda önemli bilgiler bulunduğu gibi; kült törenleri, adak uygulamaları, ölü ritüelleri, dinsel içerikli uygulamalar hakkında metinlere ve bilgilere rastlamak ve bu anlatımlarda müziğe önemli görevlerin yüklendiğini, müzisyenlere tören bölümlerinin vurgulanmasında görevler verildiğini tespit etmek mümkün olmaktadır Yazılı belgelerden ayrıca çalgılar, çalgısal icra, vokal icra ve dans ile ilgili bilgi edinmek ve bu unsurların etkinlikler içinde ne şekilde kullanıldığını anlamak da mümkün olmaktadır Görsel nitelikteki arkeolojik kaynakları öncelikle Hitit medeniyetine ait olanlar ve Hitit medeniyetine ait olmayanlar olarak iki ayrı grupta değerlendirmek ve incelemek gerekmektedir Hitit Medeniyetine ait olmayanlar, Hitit Medeniyeti'nin iletişim içerisinde bulunduğu kültür ve medeniyetlere ait olan arkeolojik verilerdir ve bunların değerlendirmesi sayesinde, Hitit arkeolojik verileri üzerinde tespit edilemeyen ancak benzerliklerin olabileceği öğeleri saptamak mümkün olmaktadır Örneğin, Antik Yunan Medeniyeti'ne ait arkeolojik veriler üzerindeki tasvirler karşılaştırma açısından ciddiyetle ele alınmayı gerektirmektedir


Arkeolojik verilerin Hitit müzik kültürü açısından yorumlanmasındaki problemler ve öneriler

Çalgılarla ilgili terminolojik problem ve öneriler

Özellikle Türkçe yayınlanmış kaynaklarda veya bunları örnek alan yabancı kaynaklarda, Hitit Medeniyeti'ne atfedilen arkeolojik veriler üzerindeki müzik sahnelerinin farklı şekillerde yorumlanmış olduğu, bu yorumlamaların en temel dışavurum araçlarından biri olan "müzik terminolojisi seçimi"ndeki farklılıkların yapılan yorumları belirsizleştirdiği, yapılan kaynak taramasında belirginleşmiş bir alan olarak karşımıza çıkmıştır Çalgıların "genel olarak" isimlendirilmesi konusunda "alet", "enstrüman" "saz" (aynı zamanda saplı lutlar için de kullanılmış) gibi kelimelerin tercih edilmiş olduğu görülmektedir Özellikle bazı çalgıların isimlendiril-mesinde tercih edilmiş olan bu kelimelerin ne sebeple seçilmiş olduğu, hangi çalgıya işaret ettiği de açık bir şekilde anlaşılamamaktadır Çalgıların isimlendirilmesinde kullanılan terimlerin en azından belirli bir sınıflandırma sisteminde ifade edilerek belirtilmiş olması, dünya çalgı bilgisi literatürünü takip etmeyi gerektirmektedir Ancak, çoğu kaynak müzikolojinin alt dallarından biri olan organoloji (çalgı bilgisi) ile ilgili olan çalışmaları değerlendirmeye bile almamıştır

Elimizdeki veriler doğrultusunda bilgi sahibi olduğumuz Hitit çalgılarını sınıflandırmak için uygun sistem "Hornbostel-Sachs Çalgı Sınıflandırma Sistemi"dir Bu sistem dünya organoloji literatüründe, dünya müziklerinde kullanılan tüm çalgıları inceleyerek sınıflandırmış bir sistem olması açısından 20 yüzyılın başında yapılmış en detaylı sınıflandırma sistemidir ve Hitit müzik çalgılarının sınıflandırma çalışması yapılırken Hornbostel-Sahcs'a ait "Systematik der Musikinstrumente" adlı Almanca kaynaktan İngilizce'ye çevrilmiş olan metin kullanılmıştır (Myers, 1992)

Çivi yazılı metin çevirilerinde yer alan başta çalgılar olmak üzere, müzikal unsurlarla ilgili tanımlamalar, terminolojik kararsızlığın ya da belirsizliğin önemli bir göstergesi olarak karşımıza çıkar Kaynaklarda, aynı çalgıyı farklı terminoloji kullanarak ifade etmenin altındaki tek sebep bu organolojik sınıflandırma sistemlerinden haberdar olunmaması ile ilgilidir Çalgılarla ilgili olan tanımlama belirsizliklerinin temel kaynağı öncelikle orijinal dildeki karşılığının izdüşümü olan isimlerin çözümlenememesi konusundaki güçlük ve çelişkilerden kaynaklanmaktadır Diğer sebep ise, doğru terminolojinin kullanılmış olduğu yabancı dildeki bazı bilimsel kaynakların Türkçe'ye çevirisinde, yine terminoloji ve sınıflama bilinmediğinden farklılıklar olmasıdır ("lir"in, "arp" ile terminolojik olarak karıştırılması gibi) Bu açıdan bakıldığında "Hornbostel-Sachs Çalgı Sınıflandırma Siste-mi"nde ChordophonesKordofonlar (Telli Çalgılar) olarak genel başlık altında değerlendirilmiş olan telli çalgıların alt gruplarında olan lirlerin (Lyres) 3212, arpların (Harps) ise 322 numarayla yer verilmesi, bu iki çalgının farklı iki grup çalgı olduğunu göstermektedir Ama birçok çeviride bu iki çalgı sanki aynı tür çal-gıymış gibi değerlendirilmiştir Oysaki bir çalgının "lir" ya da "arp" olduğunu anlamak ve değerlendirmek için bahsettiğimiz sınıflandırma sistemindeki tanıma uyup uymadığına bakmak yeterli olacaktır

Lavta, ud, saz, bağlama gibi terimlerle ifade edilmiş olan çalgılar için de sorun aynıdır Hitit tasvirlerinde görülen bu tip çalgılar için yine Chordophones-Kordofonlar (Telli Çalgılar) genel başlığı altında yer alan Lute-Lut sınıflamasının da alt başlıklarından olan Saplı Lut (Neck Lute) terimini kullanmak, çalgıların yapı özelliklerini de belirtmesi açısından daha doğrudur Bu örnekleri farklı çalgı tanımları için çoğaltmak mümkündür Örneğin, kaynaklarda "çifte obua", "ikili flüt", "flüt", "aulos" olarak adlandırılmış olan Çoklu Klarnetler (Sets Of Clarinets) 42222 ya da Çoklu Obualar (Sets Of Oboes) 42212 sınıflandırma numarası altında ifade edebileceğimiz ve genel başlık olarak Aerophone (Havalı Çalgılar)'a giren bu alt sınıflama için ise "Çift Borulu" terimini kullanmak mümkündür Ayrıca boynuz veya boru olarak da adlandırılmış olan "Doğal Trompet"in ise Doğal Trompetler (Natural Trumpets) 4231 sınıflandırma numarasıyla verilmiş olan çalgıları işaret ettiğini belirtmek gerekmektedir Hitit arkeolojik verileri üzerindeki tasvirlerde görülen "küçük deri gerili" çalgının Tek Yüzüne Deri Gerilmiş Olan Çerçeveli Membranafonlar (Single Skin Frame Drums) 211311, "büyük deri gerili" çalgısının ise 21131 olarak Membranaphones (Deri Gerili Vurmalı Çalgılar) genel başlığında, simbal (Cymbal) çalgısının 11114 numara ile, sallamalı idyofon çalgısının ise 1121 numara ile Idiophones (Kendinden Ses Veren Vurmalı Çalgılar) ana başlığı altında ifade edilmesi daha bilimsel bir yaklaşım olacaktır Ayrıca bu çalgıların orijinal dildeki karşılıkları konusunda bazı öneriler söz konusu olsa da, aynı dönemdeki kaynaklarda bile bir çalgı için farklı adlandırmalar kullanılması ve belirsizlikler olması nedeniyle, döneme ait terimleri kullanmak, şu anki tespitlerle mümkün olamamaktadır Çalgının tanımlanması ya da isimlendirilmesi konusunda zorlukların olması durumunda, ilgili olduğu düşünülen dört temel sınıflandırma basamağının (idyofon, membrafon, kordofon ve aerofon) ismiyle çalgıyı ifade etmek daha bilimsel bir yaklaşım olacaktır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Hitit Medeniyeti Müzik Kültürünün Analizinde Arkeolojik Verilerin Rolü

Eski 06-18-2009   #3
[KAPLAN]
Varsayılan

Cevap : Hitit Medeniyeti Müzik Kültürünün Analizinde Arkeolojik Verilerin Rolü



Müzik kültürü açısından değerlendirilen arkeolojik verilerin yorumlanması konusundaki problemler, öneriler

Arkeolojik veriler, gerek zamansal gerekse mekânsal olarak büyük bir dizgenin parçası olduğundan, çalgı, müzik grubu gibi müzikal unsurlara yer verilmemiş olan sahnelerin de diğer veriler kadar üzerinde önemle durulması gerekli sahneler olması, ayrıca, müzikal unsurlarla ilgili tasvirlerin olduğu sahneler üzerinde de oldukça dikkatli ve şüpheci bir yaklaşımla durulması ve yorumlanması gerekliliğinden bahsetmiştik Bu yaklaşım, özellikle üzerinde çalgı ya da müzisyen tasvirlerinin sadece bir bölümünün görülebildiği arkeolojik verilerin yorumlanması açısından büyük bir önem taşımaktadır Gelecekte bulunmayı bekleyen (ya da çivi yazılı metinler gibi çözümlenmeyi bekleyen) arkeolojik veriler, şu an tahmin edilemeyen özelliklere işaret edebileceğinden; Hitit Medeniyeti müzik kültürü ile ilgili olarak (özellikle de sadece arkeolojik veriler üzerindeki sahnelerden yola çıkarak) "değişmez, kesin" yargılara varmanın imkânsızlığını açıkça ortaya koymakta, ayrıca arkeolojik veriler üzerindeki sahnelerin her zaman "bire bir olarak gerçeği yansıttığı" düşüncesi de yorum hatalarına sebep olmaktadır Sahneleri tasarlamış olan sanatçıların müzik gruplarındaki kişi sayıları, çalgıların formları, boyutları, tel sayıları, ağızlıkları, zilleri vb gibi müzikal unsurları birebir olarak tasvir etme zorunluluğunun bulunmadığı açıktır ve bu kişilerin sahneleri kendi birikimleri ve görüşleri doğrultusunda tasarlamış olabilecekleri göz ardı edilmemelidir

Müzikal unsurların yorumlanmasında çeşitli olasılıklar üzerinde durmanın da geçerli ve tutarlı bir yol olduğu, bunun yapılabilmesi için ise özellikle çevre kültürlerdeki benzer uygulamalarla ilgili tasvirlere başvurmak gerekliliği ve karşılaştırmalı yaklaşımlar, bu verilerin değerlendirilmesinde çok büyük bir önem arz etmektedir ve müzik etkinliklerinin "içerisinde bulundukları yapıdan" bağımsız oldukları düşüncesinden kurtulmak gerekmektedir Öte yandan (Zincirli, Karatepe, rölyeflerindeki gibi) bazı müzik gruplarında yer alan çalgı icracılarından her birinin "o çalgı ya da çalgının ait olduğu sınıflandırma grubunu" ifade etmiş olduğu düşünülebilir (Tek bir lir icracısıyla birden fazla lir icracısına işaret edilmiş olabileceği gibi) Ayrıca bu grupların gerçekteki gibi tasvir edilmiş olabileceğini de "bir olasılık olarak" ele almak ve müzisyenlerin sahnede yer alış sıralarının görülenden daha farklı oluşumlarda olabileceğini de göz önünde bulundurmak gerekmektedir Bazı arkeolojik verilerin üzerinde birden fazla müzik grubunun tasvir edilmiş olması ise yapılacak yorumlamaların daha da farklılaşmasına sebep olmaktadır
Çivi yazılı tabletler, özellikle müziğin içerisinde yer aldığı adak etkinliklerine, kült törenlerine ve festivallere ait bilgileri de içermektedir Ünal (2003), söz konusu metinlere dayanarak farklı isimlerle ifade edilen şarkılara işaret ederken, Alp (1999), metinlerde geçen bazı tören görevlilerinin isimlerini de vermektedir Çivi yazılı metinler arasında özellikle Asur ticaret kolonileri dönemine tarihlendirilmiş olan Kültepe tabletleri, Sever (1998)'in belirttiği üzere "karum" ya da "wabartum" adı verilen ticaret merkezlerinin Asurlu tüccarların Anadolu'ya gönderdikleri temsilcileri tarafından yönetilmiş olduğuna işaret etmektedir Anadolu'da oldukça uzun bir süre yerleşik olarak yaşadıkları ve beraberlerinde, çalışanlarının yanı sıra kültür ürünlerini de getirmiş oldukları göz önüne alınacak olursa, bu kolonilerin yerli halkın kültürel yapısı üzerinde etkili oldukları söylenebilir Kınal (1987)'ın da belirttiği üzere, köleliğin yaygın bir şekilde benimsenmiş olduğu Hitit Medeniyeti'nde, bu insanların, bir mal gibi el değiştirmiş oldukları bilinmektedir Farklı bölgelerden getirilmiş olan köle müzisyenlerin Hitit saraylarında, tapınaklarında görev almış olmasının müzikal unsurların çeşitlenmesinde büyük bir rol oynadığı anlaşılmaktadır Coşkun (1969), Boğazköy tablet arşivinde, büyük kral tarafından yönetilmiş olan törenlere ait yapıyı gösteren tabletlere işaret etmektedir ve gerçekleştirilme aşamalarının, dikkat edilmesi gereken unsurların detaylı şekilde anlatılmış olması törenler konusundaki hassasiyete işaret etmektedir Bryce' ın (2003) da öne sürdüğü üzere krala ya da tanrıya hizmet konularında ihmalkârlık yapmanın ölüm cezasını gerektirdiği, bazı durumlarda görevlilerin ailelerinin de aynı cezaya çarptırılmış olduğu bilinmektedir Bir tören ya da tapınak görevlisi olarak müzisyenlerin de benzer sebeplerle görevlerini dikkatli bir şekilde yerine getirmiş olmaları gerektiği söylenebilir Bu sebeple törenlerin aksamaması açısından çalgıların ve bunlara ait parçaların (tel gibi) hazırda bulundurulması gerektiği ve bu tapınaklarda özellikle çalgıların yapımı, bakımı ya da tamiri ile ilgili bazı görevlilerin olduğunu düşündürmektedir Alp (2000), bazı kral vasiyetlerinde özellikle kült törenlerinin hazırlanması ile ilgili önemli bilgilerin yer aldığını belirterek, tapınak işlemlerine verilen önemden ve eskiyen malzemelerin yenilenmiş olduğundan bahsedilen metinler üzerinde durmaktadır Bu da bize yukarıda bahsettiğimiz gibi kült törenlerinde de kullanılmış olan çalgıların bu konuda tecrübeli kişiler tarafından tamir edilip bakımlarının yapılmış olduğu düşüncesini kuvvetlendirmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Hitit Medeniyeti Müzik Kültürünün Analizinde Arkeolojik Verilerin Rolü

Eski 06-18-2009   #4
[KAPLAN]
Varsayılan

Cevap : Hitit Medeniyeti Müzik Kültürünün Analizinde Arkeolojik Verilerin Rolü



Kralın, tanrısal karakterler adına yapılan kült törenlerine verdiği önem, onlar adına yapılacak olan törenlerde kullanılan aletler ve tören görevlileri konusundaki eksikliklerin giderilmesi yönündeki kesin emirlerinin anlatılmış olduğu ve Alp'in (2000) çevirisini vermiş olduğu bazı fermanlar ise, kralların bu törenler konusundaki hassasiyetine işaret etmektedir Öte yandan kral ve kraliçenin Martino'nun (2002) da belirtmiş olduğu bazı bayramlar süresince uğramış oldukları şehirlerde törenlerle karşılanmış oldukları, buralardaki müzikal uygulamaların doğru bir şekilde gerçekleşmesi için gerek çalgıların yapımı ve icrası, gerekse müziğin bu törenlerde yer alma şekilleri konusunda tecrübeli görevlilerin bu şehirlere götürüldüğünü düşündürmektedir

Ünal'ın (1998) kaynaklarda bahsettiği bazı çivi yazılı metinler, yapı inşası ayinleri içerisinde de müzikal etkinliklerin yer aldığını gösterirken, bazı çivi yazılı metinler ise ölü törenlerinde, kült etkinliklerinde dans ve müzik birlikteliğinin yanı sıra, bazı çalgıların ve müzisyen konumunda olan tören görevlilerinin tören bölümlerinin belirlenmesinde kullanılmış olduğuna işaret etmektedir (Alp, 1999)

Hitit Medeniyeti müzik kültürü hakkında bilgi veren en erken arkeolojik veriler arasında yer alan rölyefli keramikler üzerinde, çoğunlukla kabartmalar halinde, içerisinde müzikle ilgili etkinliklerin de yer aldığı kült törenleri ve adak uygulamalarına ilişkin tasvirlerin olduğu görülmektedir İnandık ve Bitik vazoları üzerinde tasvir edilmiş olan sahneler bu açıdan büyük bir önem taşımaktadır Bütünü hakkında bilgi sahibi olduğumuz bu vazoların yanı sıra, bu şekildeki arkeolojik verilere ait olduğu düşünülen keramik parçaların üzerlerinde kısmen de olsa müzisyen ve çalgı tasvirlerine yer vermiş olması açısından büyük bir önem taşımaktadır Üzerinde Hieros gamos (kutsal evlilik) töreniyle ilgili bazı ritüellerin tasvir edilmiş olduğu İnandık keramik vazosu Hitit müzik gruplarının bu törenler içerisindeki yerine işaret eden önemli bir arkeolojik veri olarak karşımıza çıkar

Vazonun en üst frizinde bir akrobasi grubunun yanı sıra iki ayrı müzik grubunun tasvir edilmiş olduğu görülmektedir Özellike bu friz, aynı etkinlik içerisinde kült törenlerinin yanı sıra eğlence amaçlı etkinliklerin de gerçekleşmiş olduğuna işaret etmektedir Bu yaklaşım, kült törenlerinin anlatılmış olduğu çivi yazılı tabletler tarafından da desteklenmektedir İnandık vazosu, iki ya da daha fazla müzik grubunun aynı ortamda ya da aynı tören içerisinde yer almış olduğuna da işaret etmektedir Bu grupların birbirinin ardından, aynı anda farklı mekânlarda, ya da aynı anda paylaşımlı şekilde (veya bir arada) icra etmiş olabilecekleri düşünülebilir Vazo üzerindeki alanın kısıtlılığı, özellikle müzik gruplarındaki kişi sayılarının bire bir olarak gerçeği yansıtmadığını ortaya koymaktadır İlk frizde kordofon ve idyofonların birlikte kullanımlarına işaret eden iki ayrı müzik grubunun tasvir edilmiş olduğu görülmektedir Benzer bir müzik grubu, vazonun ikinci frizinde de karşımıza çıkmaktadır Bu şekildeki etkinliklerde saplı lut ve lir icracılarına simbal icracılarının eşlik etmiş olduğu anlaşılmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Hitit Medeniyeti Müzik Kültürünün Analizinde Arkeolojik Verilerin Rolü

Eski 06-18-2009   #5
[KAPLAN]
Varsayılan

Cevap : Hitit Medeniyeti Müzik Kültürünün Analizinde Arkeolojik Verilerin Rolü



Yumruk biçimli bir metal sunu kabı ise Hitit törenlerindeki müzikal etkinliklere işaret eden bir başka arkeolojik veri olarak karşımıza çıkmaktadır Bu sunu kabı üzerindeki sahnede, iki lir ve bir simbalden oluşan müzik grubunun bir adak törenine eşlik ettiği tasvir edilmiştir (Şekil 7) (Alp, 1999) Kordofon ve idyofonların Hitit müzik gruplarındaki birlikteliğine işaret eden önemli bir veri olarak karşımıza çıkan sahnede iki lir icracısını takip eder şekilde tasvir edilmiş olan simbal icracısı görülmektedir

Bu şekildeki törenlerin ilerleyişi ile ilgili komutların verilmesi esnasında, müziğin oldukça düşük bir şiddette icra edilmesi, komutlar esnasında müziğin durması anlamına gelmektedir Bu tören esnasında törene özgü metinlerin bir tören görevlisi (ya da görevlileri) tarafından okunması esnasında müzik grubunun sessiz kaldığı, bir adak melodisi çaldığı, ya da belirli ritimsel kalıpların idyofon ve membrafonlar tarafından tekrarlanmış olduğu da düşünülebilir Törenler içerisindeki farklı aşamalar (ya da adak maddeleri) için farklı müzikal yapıların olduğu, bir tören boyunca aynı ya da farklı müzik gruplarının görev almış olduğunu da öne sürmek mümkündür Ayrıca adak maddesinin sunak üzerine koyulma ya da sunağın dibine dökülme süresinin müzisyenlerin "çalmama" ya da "özel bir adak melodisini çalma" süresine işaret ettiği, sadece ardıl adak işlemleri sırasında müzik yapılmış olduğu da olasılıklar arasında yer almaktadır Sıvı adakların, yürüyüş esnasında kabın içerisinden taşıp dökülmemesi için ağır bir tempoda yürüdükleri, bunun ise müziğin ritimsel bileşeni üzerinde etkili olabileceği de düşünülmelidir

Üzerinde müzikal unsurlar tasvir edilmemiş olsa da, diğer bazı sahnelerin törenlerin işleyişi hakkında önemli bilgiler vermiş olduğundan söz etmiştik Geyik biçimli bir metal sunu kabı üzerindeki sahnede de benzer bir adak töreninin müzikal unsurlar olmadan tasvir edilmiş olduğu görülmektedir Her iki arkeolojik veri, üzerlerindeki sahnede tasvir edilmiş olan tören görevlileri açısından (müzik grubu dışında) benzer özellikler göstermektedir Bu benzerliklere rağmen geyik biçimli sunu kabı (ya da diğer bir deyişle geyik ritonu) üzerinde tasvir edilmeye çalışılmış olan bu gibi törenlerde "müzikal unsurların" yer almadığını düşünmek doğru bir yaklaşım olmayacaktır Ayrıca bazı törenlerde sadece vokal icradan oluşan müzikal yapıların söz konusu olduğu da bilindiğinden; bir çalgı figürünün görülmemesi, o sahnede müzik icra edilmediğinin kanıtı değildir

Hitit ev eşyaları arasındaki libasyon kapları, bazı adak yerlerinin yanı sıra evlerde de libasyon törenleri yapıldığına işaret etmektedir

Bu adak ve kült törenlerinin gerçekleşmiş olduğu mekânların, tören görevlileri için ayrılmış olan bölümlerin büyüklüğü ise müzisyen sayılarını doğrudan etkileyecek olan bir değişken olarak karşımıza çıkmaktadır Küçük bir mekânda çok sayıda müzisyen "fiziksel olarak" yer alamayacağı gibi, çok büyük bir mekânda sesin duyulması endişesiyle çok sayıda müzisyene yer verilmiş olduğu düşünülebilir Hitit duvar rölyefleri ise müzikal unsurların yanı sıra dans etkinliklerine de işaret etmektedir Alacahöyük rölyeflerinden birinde, adak etkinliğine eşlik ettiği anlaşılan saplı bir lut icracısının tasvir edilmiş olduğu görülmektedir (Şekil 8) (Alp, 1999) Bu rölyef'te tasvir edilmiş olan saplı lut, diğer arkeolojik veriler üzerinde tasvir edilmiş olan lutlardan farklı bir yapıdadır Bu ise Hitit-lerde daha değişik saplı lut çeşitlerinin kullanılmış olabileceğine işaret etmektedir Bu şekildeki adak etkinliklerinde özellikle kordofon icracılarının, vokal icra da yapmış oldukları düşünülebilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Hitit Medeniyeti Müzik Kültürünün Analizinde Arkeolojik Verilerin Rolü

Eski 06-18-2009   #6
[KAPLAN]
Varsayılan

Cevap : Hitit Medeniyeti Müzik Kültürünün Analizinde Arkeolojik Verilerin Rolü



Üzerlerinde dörder kişiden oluşmuş müzik gruplarının tasvir edilmiş olduğu Zincirli ve Karate-pe rölyefleri ise özellikle lirlerin geç Hitit müzik kültüründeki önemine işaret eden veriler olarak karşımıza çıkmaktadır Zincirli rölyefinde, iki def icracısının iki lir icracısını takip ettiği tasvir edilmiştir Bu rölyefte tasvir edilmiş olan iki ayrı lir tipi, Hitit müziğinde çok çeşitli lirlerin kullanılmış olduğuna işaret etmektedir (Şekil 9) (Alp, 1999) Bu sahnede lirlerin üzerinde tasvir edilmiş olan tel sayıları ise (diğer arkeolojik veriler üzerindeki tasvirler için söyleyebileceğimiz üzere) tasarımcının düşüncesine göre belirlenmiş olan sembolik bir sayıya işaret etmektedir Bu sebeple tel sayılarının bazı müzikal saptamalar yapılmasında kullanılması, çok doğru bir yaklaşım olmayacaktır

Zincirli rölyefi "küçük deri gerili"lerin ve lirlerin Hititlerde ne şekilde tutularak icra edilmiş olduğu konusunda önemli bir veri olarak karşımıza çıkmaktadır Özellikle ellerinin pozisyonundan, "küçük deri gerili" icracılarının sol el ile kasnağa yakın yere, sağ el ile ise derinin ortasına yakın bir kısma vurarak icra ettikleri anlaşılmaktadır Günümüzdeki benzer icralar bu düşüncemizi destekler niteliktedir Bu ise, sol ve sağ ellerin paylaşımlı şekilde kullanılmasıyla gerçekleştirilen bir müzikal icraya işaret etmektedir Bununla beraber bu şekildeki icra tarzının Hitit "küçük deri gerili" icracıları tarafından benimsenen "değişmez" bir icra tarzı olduğunu öne sürmek doğru olmayacaktır İki lir, bir "küçük deri gerili" ve "çift borulu" icracısından oluşan bir müzik grubunun tasvir edilmiş olduğu Karapete rölyefinde de farklı tipte lirlerin tasvir edilmiş olduğu görülmektedir (Şekil 10) (Alp, 1999) Bu sahnede de lir icracılarının "küçük deri gerili" icracısı tarafından takip edilmiş olduğu, en önde ise bir "çift borulu" icracısının yer aldığı görülmektedir

Zincirli rölyefinde ve bu rölyefte tasvir edilmiş olan müzik gruplarında yer alan kişi sayılarının tasvir edilmiş olandan daha farklı olabileceği göz önüne alınmalıdır Ayrıca bu şekildeki etkinliklerde idyofon icracılarının da yer almış olduğu, (membranafon icracıları ile beraber bu kişilerin) müzik gruplarının arkasında yer alma sebeplerinin ise, diğer çalgıların seslerini örtme endişesinden kaynaklandığını düşünmekteyiz Bu açıdan bakıldığında, müzik gruplarında bütün icracıların her zaman aynı anda icra etmiş olduklarının düşünülmesi doğru bir yaklaşım olmayacaktır Bu şekildeki etkinliklerde paylaşımlı bir icra tarzı benimsenmiş olabileceği gibi, etkinlik ya da törenlerin belirli bölümlerinde değişik icracıların yer almış olabileceği de düşünülmelidir Ayrıca her iki rölyef de Hitit lir icracılarının mızrap kullanımı konusundaki seçiciliğine işaret etmesi açısından büyük bir önem taşımaktadır Bir başka Karatepe rölyefinde ise iki dansçı bir "çift borulu" ve lir icracısının tasvir edilmiş olduğu görülmektedir(Şekil 11) (Alp, 1999) Bu sahnenin en önemli özelliklerinden biri "çift borulu" icracısının, bazı Antik Yunan aulos icracıları gibi "phorbeia" takmış olmasıdır

Bu şekildeki etkinliklerde özellikle dansın vurgulanmak istendiği durumlarda sadece idyofon veya membrafonların icra edilmiş olduğu düşünülebilir Ayrıca dansçıların vokal icra ile müzikal yapıya destek vermiş olduklarını da öne sürebiliriz Öte yandan phorbeia kullanmamış olan "çift borulu" icracılarının bazı durumlarda çalmayı bırakarak vokal icra ile müzikal yapıya katkıda bulunmuş oldukları düşünülebilir Sahnede "çift borulu" icracısının önünde tasvir edilmiş olan kısa boylu figürün elindeki idyofonlar ise göreceli olarak hareketli bir müzikal yapıya işaret etmektedir Bu rölyefin üst kısmında yer alan sahnede tasvir edilmiş olan "küçük deri gerili" icracısının ise, bir tür dans etkinliğine eşlik ettiğini düşünmekteyiz Karate-p e röly efl erinden bir diğeri üzerinde ise bir yemek ve içki sahnesi yer almaktadır Bu sahnede müzik icracılarının tasvir edilmemiş olması; "yeme, içme etkinliklerine müzisyenlerin eşlik etmediğini" göstermemektedir Bunun en önemli kanıtlarından biri olarak, benzer bir sahnenin tasvir edilmiş olduğu Kargamış rölyefi gösterilebilir Bu rölyefte bir saplı lut icracısının eşliğinde içki içme ya da ziyafet etkinliği tasvir edilmiştir

Bu şekildeki etkinliklerde saplı lut icracılarının aynı zamanda vokal icra da yapmış oldukları düşünülebilir Bazı çivi yazılı metinlerde "tanrısının şerefine" içilmesi ile belirli bir çalgının icrası arasında dolaysız bağlantıların kurulmuş olduğu anlaşılmaktadır (Alp, 1999) Elinde kadehle tasvir edilen adamın, saplı lut icracısının söylediği bazı sözlere karşılık bir saygı jesti olarak kadehini kaldırdığı da söylenebilir Bu şekildeki yeme, içme etkinliklerinde lirlerin ve (benzer Antik Yunan etkinliklerindeki gibi) "çift borulu"ların yanı sıra Mezopotamya etkisiyle arpların kullanılmış olduğu da düşünülebilir Bu sahnedeki saplı lut icracısının çalgıyı tutuş şekli İnandık vazosunun yanı sıra Karga-mış ve Alacahöyük rölyeflerinde tasvir edilmiş olanlarla benzerlik göstermektedir Bir diğer Kargamış rölyefi ise bir "büyük deri gerili"yi aynı anda çalan iki icracı ile bir "doğal trompet" icracısına işaret etmektedir Hititlerde "büyük deri gerili"lerin ellerle olduğu gibi tokmaklarla da çalındığı, bu şekildeki gruplarda "doğal trompet" ve "büyük deri gerili" icracıları arasında bir icrasal paylaşımın olduğu da söylenebilir

Ayrıca Hitit arkelolojik verileri arasında, özellikle küçük boyutlardaki simballerin yanı sıra Hatti dönemine tarihlendirilen "sallamalı idyofonlar" da büyük bir önem taşımaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Hitit Medeniyeti Müzik Kültürünün Analizinde Arkeolojik Verilerin Rolü

Eski 06-18-2009   #7
[KAPLAN]
Varsayılan

Cevap : Hitit Medeniyeti Müzik Kültürünün Analizinde Arkeolojik Verilerin Rolü



Gerek dolaylı, gerekse dolaysız olarak vermiş oldukları bilgilerle Hitit Medeniyeti müzik kültürünün analizinde büyük bir önem taşıyan arkeolojik verilerin yorumlanması konusunda dikkat edilmesi gereken unsurları şu şekilde sıralamamız mümkündür:
İlk olarak, özellikle çalgı terminolojisi konusunda tutarlı olmak ya da belirsizlik durumunda kullanılan terimlerin belirli bir sınıflandırma sistemi üzerinden ifade edilmesidir
Zorunlu durumlarda çalgının ilgili olduğu düşünülen (idyofon, membrafon, kordofon ya da aerofon) temel sınıflandırma başlığıyla ifade edilmesi gerekliliğidir Ancak bu terminolojik oluşum için düşünülen öneri ise, bu konu ile ilgili bilim insanlarının oluşturacağı bir çalışma ile bugüne kadar Türkçede oluşturulamamış bir çalgı terminolojisi geliştirmektir

İkinci olarak, arkeolojik verilerin değerlendirmesi ile ilgili olan bölümdür ki bu veriler yazılı ya da görsel olsun, birbirleri üzerinden, karşılaştırılmalı olarak yorumlanmaya çalışılmalıdır Hititlere ait olan arkeolojik veriler kadar ait olmayanlara da önem verilmeli; müzikal unsurlar ile ilgili olan anlatı ve sahneler kadar olmayanlar da önemle ele alınmalıdır Ayrıca, arkeolojik veriler üzerindeki sahnelerin, "gerçeğin birebir kopyası" olmadığının göz önüne alınması, özellikle kordofonlar üzerinde tasvir edilmiş olan tel sayılarından yola çıkarak "kesin" sonuçlara varılmaması gerekmektedir Müzik gruplarındaki kişi sayıları, kullanılmış olan çalgılar, gerek müzik grupları içerisindeki kişiler, gerekse aynı etkinlik içerisinde bu müzik grupları arasında birbirleriyle olan iletişimleri ve paylaşımları konusunda çeşitli olasılıkların da göz önüne alınması gerekmektedir Diğer bir deyişle bu sahnelerde ve çivi yazılı metinlerde "hangi olguların ifade edildiği"nden çok "hangi olguların ifade edilmek istendiği" üzerinde durulması gerekmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.