&Quot; Anılar Koğuşu &Quot;

/ Hiç niyetim yoktu hicran mevsimimin sonbaharinda, nüfusu gönüllü aşk mahkûmları olan,

sığındığım küskün sevdalılar barınağındaki anılar koğuşumdan çıkmaya /

Soğuk, önü kışa mahkûm, yüzü soluk bu günlerde

s/aklandığım hatıralar çıkardı açığa

kavruldum hazırlıksız anılarımın kuru ayazında

çırılçıplak savunmasız bahtımın karasıyla

Aykırı günahlarımdan arta kalan benliğimle

kalmıştım da hissiz, sönmüş şömine başında

hayatın sabır tesbihini çekiyordum ard-arda

içi boş mumya misali b/akarak

ait olamadığım asude tabloya

Hâlbuki nede güzel örtmüştü Kasım

gölgesinde üşüdüğüm sevdaları bu sonbaharda,

hâlbuki kaldıkça yıllanmış şarap misali değere biniyordu

yarım yamalak hayallerim, sarılıyordum üşümemek için sıkıca

Ağırlığında ezildiğim, omuzlarımda ki günah heybesi

alnıma gölgesi vuran kader gıyabında cilvesi,

karışınca umudun mavileri düşkırıklığında siyaha

o vakit eflatun merdivenlerde hedefsiz yolculuk başlıyor

süreçiz ucube göçe

Uyuyan zehirli bir yılan hışmında ki öfkem yoldaşımdı birtek,

sol yanimdan aldığım her nefesi umut mavisine uğurlayan yalnızlar rıhtımında

Yanmıyorum haşa

Anmıyorum asla !

Hesabı da kapattım vicdan ile

ne alacagım var nede vereceğim, el elde, baş başda

/ insanın verseler eline kalemi silgiyi, yeniden siler-yazar belkide bahtında ki yazgıyı /

Paklandım günlerce tevbe havuzunda yıkanıp da

aşkın kirli sularında bulaştığım leke/ler/den

Sabrın gölgesinde, huzur gölündeyim şimdi

Artık;

Kuş gibi hafifim, gagasında yem taşıyan

Ceylan gibi yüregim avcılardan sek sek kaçan

gözlerimde belirsiz olsa da sönük parıltı

görenler anlıyor aşk''tan olduğumu alacaklı

Hakkımı almadan veda etmeyeceğim sana ey aşk;

boşuna çirkin emelinle zafer bayrağı sallama yüzümüdeki izlerinde

boşuna oynama benimle ikinci perde oyunları

birinci perde de düştün sen sahneden

aynı zamanda vadesi dolmuş hayallerimden

d/ört Kasım gözlerimi huzurla /

Nar-ı Çiçek