♥♥ηÜkteler ♥♥ |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
♥♥ηÜkteler ♥♥♥♥♥ NÜKTELER ♥♥♥ Âlemin kurtuluşu Allahı tanısaydı, gafletteki insanlar Âlem felâh bulurdu, tam olurdu noksanlar Yaratılış gayesi Rabbimize kulluktur, yaratılış hikmeti Dikkatli olmalı hep, bırakmalı gafleti Rızaya kavuşmak için Rabbimizin emrini ihlâs ile edâ et Allah rızâsı için neyin varsa fedâ et Sabır-şükür Hayır ve şer Hak�tandır, takdire sabır gerek Şerler hayra çevrilir, her hale şükür gerek Tefekkür Tefekkür düşünerek yaratıcıyı bilmektir Batılları bırakıp gerçeğe yönelmektir Duâ Allaha yalvararak, ihlâslı bir kalb ile Kişinin murâdını getirmesidir dile İhlâs İhlâs; bir müslümanın ziynetidir, süsüdür Onda îmân nurunun dıştan görüntüsüdür Hubb-i fillah ve buğd-ı fillah Resûlullah buyurdu: (En kıymetli ibâdet Hubb-i fillah ve bir de buğd-i fillahdır elbet) İhlâs ve sevgi İhlâslaAllah�ı seven bir kişi Kelebekler gibi özler ateşi Sevip de ateştenkaçarsaeğer Roldür, gösteriştir onun bu işi Allah sevgisi Allah için muhabbet, elbette büyük nimet Dünyada çile ise, ahirette ganimet Resulullah Teşrîf ettiği zaman, değişmişti insanlar Îmânla şereflendi nice puta tapanlar Resulullah efendimize Güzel yanağını bilen, güle bakar mı hiç? Senin sevginde eriyen, derman arar mı hiç? Fenersiz mum İman bir muma benzer, ibadet ise fener Fenersiz olursa mum, gün gelir birden söner Zaman geçiyor İlmihâlini öğren, geçip gidiyor zaman (Elbette aldanmıştır, iki günü bir olan) İlmihâlin önemi Her işinden bellidir, cahil olanın hâli Dinden habersiz olur, bilmeyen ilmihâli Huzur Huzur istersen eğer, fazilet olsun yolun Dinimiz emrediyor: (Güzel ahlâklı olun!) Fen ve sanat Fen ve sanat müminin kaybettiği malıdır Kimde, nerde bulursa, elbette almalıdır İlim farzdır İlim öğrenmek farzdır, kadına ve erkeğe Emir vardır en uzak yere bile gitmeğe Düzgün iman Sapıtmak istemezsen, önce imanı düzelt İlmihâlini öğren, emri yasağı gözet Arife tarif olmaz Arife tarif olmaz, sivrisinek saz gelir Gafile söz nafile, davul zurna az gelir İlim öğrenmek Dinimiz emrediyor, dikkat eyle şu sese: İlim öğrenmek farzdır, kadın erkek herkese Kalem unutmaz Kitapları okurken not tutanı överler Âlim unutur ama kalem unutmaz derler Kitap çok ama Tatlı çok, bal başkadır, çiçek çok gül başkadır Kitaplar pek çok ama Tam İlmihal başkadır Âlim tevazu ehlidir Başak boşsa dik durur, ona verilmez değer Taneli başak ise, başı aşağı eğer Ağaç yaş iken eğilir Unutmayın ki çocuk küçükken eğitilir Odun bükülür mü hiç, ağaç yaşken eğilir Âlimsiz olmaz Salih âlim olmazsa yanlış fikre sapılır Bid�at ehli övülür, tağutlara tapılır Kafayı doldurmak Faydalı ilimlerle kafa doldurmaya bak Kafa sağlam dolunca, cep de dolar muhakkak Hak rızası Ne mutlu ona, maksadı Hak rızası ola İlmihal okudukça, gönlü imanla dola Ayıp Bilmemek ayıp değil, sormamaksa ayıptır İlimden mahrum kalmak elbet büyük kayıptır Amelsiz ilim İlimsiz ve ihlâssız Cennet bulunur mu hiç? Amelsiz ilim ile âlim olunur mu hiç? İlmi yazmalı Çalışan, işleyen demir pas tutmaz Âlim unutur da, kalem unutmaz Besmele ile başlamak Besmeleyle başlarız, hayırlı olsun kelâm Allaha hamdü senâ, Resûlüne de selâm Oruç ve sabır Oruç sabrın yarısı ateşe perde olur Mükâfatı büyüktür oruçlu felâh bulur Kadir gecesi Bin aydan faziletli, ne kadar kadri yüce Sayısız günahkâr kul, affa uğrar bu gece Ramazan gidiyor On bir ayın sultanı, bize veda ediyor İçimiz kan ağlasın, sevab ayı gidiyor Ramazana elveda Çok şükür Rabbimize orucu ettik eda Bugün ayrılıyoruz, ya Ramazan elveda Bayram Ramazan-ı şerifi memnun ederek salan Bugün artık sevinsin, orucu kabul olan Oruçlunun uykusu Oruçlunun uykusu bile bir ibadettir Ramazan mümin için ne büyük saadettir Bedenin zekâtı Buyuruldu ki: (Oruç zekâtıdır bedenin) Defteri sevap dolar onu eda edenin Sahur yemeği Sahur yemeklerinin fazileti pek çoktur Sahur yemeği için sual ve hesap yoktur Allah�ın emaneti Evde saliha kadın, şüphesiz büyük nimet Yüce Rabbimizden o, erkeklere emanet Rabbin emanetine etmeli çok riayet Çok zarar görür elbet, ona eden hıyanet Erkek ev işine karışmaz Erkek karışır ise, evin içine eğer İki cihanda bunun sıkıntısını çeker Sultan üzülmez Mümin kadın sultandır onu üzmemek gerek, Belayı bulur er geç, sultanı üzen erkek, Dünya kusuru Dine zarar vermeyen kusuru görmemeli Dünya işleri için hanımı yermemeli Bir insan Edepliyse, kusuru öyle kolay görülmez Edepsizse iyilik etse değer verilmez Keskin sirke İnsan öfkeli iken, çok yanlış karar verir Unutma keskin sirke, küpüne zarar verir Selâmet istersen Mazlum ol, zâlim olma! Üzül de üzen olma Mahşerde hesap zordur, ezil de ezen olma Eden bulur Kötü cezasız kalmaz, eden bulur sonunda Elbette su testisi kırılır su yolunda Sabır acıdır Allah için sabreden, sıratta atlı olur Sabır acı ise de, meyvesi tatlı olur Nimet - ganimet Dine hizmet ederken, sıkıntıyı nimet bil Herkese nasip olmaz, hizmeti ganimet bil Kötü arkadaş Kötü arkadaş seni, azdırır, yardan atar Bir gün gelir, bakarsın, beş para için satar Kalbin temiz ise Kalbi kara olana, günahlar kolay gelir Kalbi temiz olanlar, günahı zehir bilir Hayır dile Soğuk su katmayasın, hiç kimsenin aşına Hayır dile komşuna, hayır gele başına Geç kalma Zararın neresinden dönülse kârdır elbet Henüz nefes alırken, durma hemen tevbe et Ele kuyu kazmak Eden kendine eder, belâyı bulur azan Önce kendisi düşer, el için kuyu kazan Gülü bülbül bilir Gülün güzelliğini, ancak bülbül biliyor Sizin sevginiz bana, âb-ı hayat geliyor Bilenin korkusu Cam sarayda oturan, rastgele taş atamaz Dünyayı fâni bilen, gailesiz yatamaz Kışa yazdan hazırlık Dünyadan ahirete, halis ameller taşı Karıncadan ibret al, yazdan karşılar kışı Öfkenin zararı Kim ki öfkeyle kalkar, ahmak nefsine uyar İstediğini söyler, istenmeyeni duyar Sağlıklı hayat Sağlığını düşünen, mideyi az doyursun Az yersen az uyursun, çok yersen güç uyursun Kötü dost Kötü ile dost olan, umursamaz günahı Hak sözü duymaz olur, hatırlamaz Allahı Asıl pehlivan Pehlivan sayılıyor hasmını yere vuran Öfkesini yenenler işte asıl pehlivan Sabır ve zafer Cenab-ı Hak her zaman sabreden kulu sever Resulü buyuruyor: (Sabreden bulur zafer) Edeb Gafleti bırakmalı, ömür akar, su gibi Her yerde ve her zaman gözetmeli edebi Şifreli kasa Paraya gönül veren, bürünür sonsuz yasa Şifresi unutulur, kilitli kalır kasa Mihnet yeri Hizmet, ganimet iken, isteme istirahat Dünya mihnet yeridir salihler etmez rahat Affeden affedilir Cehenneme lâyıktır, Müslümana kin güden Elbet sevilir seven, affedilir affeden Fitne Allah lanet ediyor fitne fesat saçana Fertlerin, toplumların arasını açana Tevekkül Tedbir dinin emridir, edilmeli riayet (Deveni sıkı bağla sonra da tevekkül et) Eken biçer Dünya nimet yeridir, ahiret âşığına Ne koyarsan aşına, o gelir kaşığına Acele şeytandandır Hep aceleci olma, ayakların burkulur Acele ile kalkan, pişmanlıkla oturur Tuzağa dikkat Yakını görmüyoruz, gözlerimiz uzakta Her an dikkat etmeli, ayağımız tuzakta Acele Yavaş ol, tökezlersin, düşüp başın yarılır Acele etsen de iş, olacağına varır Tatlı söz ve yılan Acı söz çok kimseyi çekip çıkarır dinden Tatlı söz de yılanı çıkarır deliğinden Tevazu ve kibir Mütevazı olana, tevazu ile yaklaş Kibirliyle dost olma, hemen ondan uzaklaş Sadaka gibi Tevazu fazilettir, çirkindir büyüklenmek Sadaka gibi sevap, kibirliye kibretmek Kalb temizliği Rab, şekle, mala değil, sadece kalbe bakar İmansız olan kalbi, sonsuz ateşte yakar Hakka dayan Pişman olmamak için, artık uyanmalısın Batılları bırakıp, hakka dayanmalısın İki baş Anarşidir ikilik, her takımı yatırır, Şüphesiz iki kaptan, bir gemiyi batırır Acele iş Hızlı yaşayan kişi, ölüm ile yarışır Unutma ki acele işe şeytan karışır Felsefeci Felsefeci sonradan olmayı inkâr eder Der ki bu âlem böyle gelmiş böyle gider Zırh Öyle başıboş gezme, ölüm gelir muhakkak Söndürme imanını, ibadet zırhını tak İyilik rehberi Bil ki salih arkadaş, iyiye rehber olur Kişi sevdiği ile elbet beraber olur Zengin ve zekât Salih zengin düşünür muhtaç olan fakiri Bilir ona aittir malının kırkta biri Doğru esnaf Müjde doğru esnafa, eşi yok iyilikte Mahşer günü haşrolur, şehitlerle birlikte Kalbi temizlemek Hep gafletle dolaşma, biraz kendine acı Artık bulmaya çalış, kalb yıkayan ilâcı İmanın önemi Allah iman vermişse, daha ne vermedi ki? Ya iman vermemişse, bu kula ne verdi ki? Zühd nedir Düşmemek için asla harama ve şüpheye Zühd denir mubahların çoğunu terk etmeye Tesirli söz Takva sahibi ise, yazıp konuşan eğer Nasihat ettiğine, sözü de tesir eder Îsâr nedir Kendisi muhtaç iken, elindekini kişi Başkasına verirse îsâr olur bu işi İbadet Şu olmalı ibadet edenin düşüncesi; Bu, hem Allahın emri, hem kulluk vazifesi İslam�ın özeti Sacayağı gibidir; ilim, ihlâs ve amel Birisi noksan ise, dinimiz tutmaz temel Adalet Âlimler buyurdu ki; �hikmet, şecaat, iffet Bir araya gelince, buna denir adalet� Büyük cihat Resulullah buyurdu, bir harpten geldiği gün; �Döndük küçük cihattan, büyük cihada bugün� Sadık Kim ki Resulullaha, tâbi olursa eğer Sadıklardan olmanın, saadetine erer Müminin hali Her hâliyle gösterir mümin sadakatini Doğruluk ve ihlâsla yapar ibadetini Sabır Sabretmek; günahlardan sakınmaktır ilkönce Sonra tahammül gerek, dert ve belâ gelince Şecaat (kahramanlık) Şecaat göstermenin gerektiği bir yerde Korkaklık eden kimse, benzetildi merkebe Selamet isteyen Fazla şaka ve alay cahillik alâmeti Susmayı bilmelidir isteyen selâmeti Hayâ Çirkin olan şeylerden arınma duygusudur Esası da, utanma ve Allah korkusudur Müminin vasfı İyilik ve ihsanda yarışır mümin olan Kin gütmez, dargın durmaz barışır mümin olan Vakar sahibi Bir hadis-i şerifte şöylece buyurulur; (Mümin vakar sahibi, yumuşak huylu olur) Hikmet Hikmet, hakkı batıldan ayıran bir kuvvettir Ruhun idrak gücünü gösteren bir haslettir Havf ve recâ Allahü teâlâdan çok korkmalı Müslüman Ümidi kesmemeli, rahmetinden de bir an Salih Müslüman Dünya menfaatini kalblerinden çıkaran Allah adamlarına denir salih Müslüman Tevbe Tevbe, pişman olmaktır, söz vererek Allaha Yapmamaya çalışmak, o günahı bir daha Tevazu Tevazu orta yoldur, ne gurur, ne de zül�dür Zıddına kibir denir, çoğu da tezellül�dür Merhamet Mümin cenab-ı Haktan diler af ve merhamet Kendisi de herkese, aynı davranır elbet İstişare Meşveret; kısacası ehline danışmaktır Başlamadan bir işe sebebe yapışmaktır Tevekkül Kalbin bütün işlerde, her şeyi Yaradan�a Teslimiyet gösterip güvenmesidir Ona İhsan Bir insana hakkından fazlasını vermektir Hakkını vermemek de zulmü reva görmektir En cömert zat Gelmiş-geçmiş-gelecek insanların cömerdi Kâinatın serveri, hazret-i Peygamberdi Hilm nedir? Gazabın, şiddetin ve sertliğin mukabili Hilm; yumuşaklık, ruhun sakin olması hâli Besmele Önce Besmele ile kapıdan içeri gir Rabbimiz şükredene, sayısız nimet verir Danışmak İstişare edenler, hiç pişman olmaz elbet Danışacak bir yerin varsa ne büyük nimet Şükür Şükreden kullarını cenab-ı Allah sever İmansız ölebilir şükredilmezse eğer Sabır Sabır, haktan gelene, razı olmak demektir Her işte ve her zaman Allaha şükretmektir Tevazu göstermek İyi bil kibirdendir hep tevazu göstermek Bu aciz bu günahkâr diye kendini yermek En zor imtihan Hayat imtihanının gayet zor olanı var: Herkese ömür boyu, namus imtihanı var Haset Haset etmemek için, o kimseyi metheyle Hediye ver, öğüt ver, iyiliğini söyle Sözün esiri Bizlere esirdir söz, ağzımızdan çıkmadan Biz onun esiriyiz, çıkınca ağzımızdan İyilere kötülük Kötüleri yaşatmak, iyilere ölümdür Zalimleri affetmek, mazlumlara zulümdür Yaşamak için yemek Sırf yiyip içmek için, koca ömür taşınmaz Yaşamak için yenir, yemek için yaşanmaz Binmeyi öğrenmek Şu dünya bir binektir, taşır binersen seni; Bilmezsen binmesini, taşıttırır kendini Baş kesen söz Öyle sözler vardır ki, keser kanlı savaşı Yine sözler vardır ki, kestirir suçsuz başı |
♥♥ηÜkteler ♥♥ |
08-02-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
♥♥ηÜkteler ♥♥Az konuşmak Göz iki, kulak iki, ağzımız ise tektir Çok görüp, çok dinleyip, az söylemek gerektir Aç gözlü Gözü aç olan için, ömürde tokluk yoktur Kanaatkâr olana, bir lokma bile çoktur Gülümse Güler yüzlü olmaya, geç kalmadan ver karar Unutma tebessümden kimseye gelmez zarar Her kapta ne varsa o sızar Bazıları sakindir, bazıları hep kızar Bir kapta ne var ise, içinden hep o sızar Gül tutan elde Kim iyilik ederse karşılığını alır Gül ikram eden elde, gülün kokusu kalır Vefalı kimse Vefalı olan kimse, hatayı görmez gider Yapılan iyiliği her zaman takdir eder Fakir ve zengin Fakir, zengin olsa da, mal hırsıyla yanandır Zengin, malı çok olan değil, kanaatkâr olandır Rast gele atış yapmak Elbette olur pişman düşünmeden konuşan Ateş edene benzer bakıp almadan nişan Kalb kırmak Herkesle iyi geçin, öfkelenip sert çıkma Kalb Allahın evidir, Kâbe�yi sakın yıkma Bakar kör olmak Göz gibi olma sakın, ötesini göremez Dünyaları görse de kendisini göremez Ayıp araştırmak Nefse öyle güvenme, akıl her şeye ermez Hep ayıp araştıran, kendinde ayıp görmez Akıl akıldan üstün Verimli kara toprak kumdan, çakıldan üstün Bir bilene sormalı, akıl akıldan üstün Altın anahtar Bir sanat öğrenenler, kalmaz elbette naçar Çünkü altın anahtar, her çeşit kapıyı açar Akıllı düşman Hasır, ayı derisi olan posttan iyidir Akıllı düşman bile, ahmak dosttan iyidir Salihler yurdu Çalışanın ziyneti alnındaki teridir Unutma Cennet ancak salihlerin yeridir Mazlumun âhı Sakın kimseyi üzme, kulağın olmalı seste Alma mazlum âhını çıkar aheste aheste Allah isterse Hak irade edince her işi asan eder Halk eder sebebini bir anda ihsan eder Kurtuluş reçetesi İşte özlü nasihat bütün müminlere has Kurtuluş için şarttır, ilim, amel ve ihlâs Öfke ve nefret Akıllı hep sakindir, göstermez hemen hiddet Öfkeli olanlardan elbet edilir nefret Ak akçe Gayen hak rızası olsun, çalışma asla ün için İktisat et, israftan kaç, ak akçe kara gün için Düşmana güvenilmez Dostunun dostluğuna itimat etmiyorsun Düşmanın dostluğuna nasıl güveniyorsun? İş işten geçince İhtiyaçla yanarken, bütün dostlar yok olur Araba devrilince, yol gösteren çok olur Gönlüme düştü Cemre, havaya düşer, toprak ve sudan önce Gönlüme hemen düştü, onu ilk kez görünce Akılsız baş Yapılan kötülükler çıkacak teker teker Akılsız başın cezasını ayaklar çeker Can kurtarma devri Önce can gelir sonra canan demişler Gemisini kurtaran kaptan demişler Danışmanın önemi Evde yapılan hesap, çarşıya uymaz elbet Danışarak iş yapan, pişmanlık duymaz elbet Pişmanlık tevbedir Tevbe kesin söz verip hep pişmanlık duymaktır Günahlardan vazgeçip hak emrine uymaktır Ferasetli bakış Marifet sahipleri ferasetle bakarlar Kalblerdeki kirleri bir bakışta yıkarlar İyi örnek Aldanmaman gerekir, her yüzüne gülene İyi örnek olasın senden sonra gelene İyilik ve kötülük Düşmanın olur dosta kötülük edersen Düşmanın da dost olur iyilik edersen Gençlik uçup gitti Gençlik kitabımı okudum bitti Ah bir ömür nasıl da uçup gitti Yalnız Allah sevgisi Hak sevgisinden başka, güzel olan ne varsa Hepsi birer zehirdir, hatta şeker de olsa Gül Gonca gül ne yapar, bülbül de olmasa Aşkı bilinir mi, sararıp solmasa Bülbül Garip bülbül ne yapar, gonca güle gitmese Aşkı nasıl bilinir, gece gündüz ötmese Başa kakmak Ettiğin iyiliği başa kakıcı olma Laf taşıma hiç onu buna takıcı olma Hasetten kurtuluş Haset etme kimseyi, niye onun var diye Onu övmelisin hep, ayrıca ver hediye Kızgınlık ateşi Öfkelenmek insanı, ateş gibi yandırır Hiddetin aşırısı hep nefret uyandırır Kanaat Kanaat her hâlinde Allaha şükretmektir Her şartta ve her zaman mevcutla yetinmektir Gafile söz nafile Öyle kolay uyanmaz, ne söylesen gafile Eğer nasibi yoksa ne söylesen nafile Adam adamdır Eşek eşektir olsa bile atlastan çulu Adam adamdır olmasa da parası pulu Akılsız iş Dünyaya para için öyle dalınır mı hiç? Ahireti verip de, dünya alınır mı hiç? Yolcu yoluna gerek Dünya bir hana benzer, biz de yolcu gibiyiz Dün geldik, bugün kaldık ve yarın gideceğiz Tevbe için tevbe Midemiz gayet dolu, ruhumuz ise çok aç İbadetler tevbeye, tevbe, tevbeye muhtaç Doğru yol tektir Ömür sermayesini sakın eyleme heder Sayısız yol var ancak birisi Hakka gider Sonsuz azap Sonsuz azap yanında her sıkıntı rahattır Acı değil de sanki uygun istirahattır Sinirlenmek Şeytan sinirleneni hemen kolay kandırır Yüksek sesle bağıran hep nefret uyandırır Akla uygun din Dinde akla aykırı olan bir hüküm yoktur Ama akıl ermeyen şeyler belki pek çoktur Din akılla anlaşılmaz Dindeki hükümleri akıl ile anlamak Peygamberliğe olur elbette inanmamak Sevgi tarif edilmez Sevgi anlatılamaz, gelmez kaleme dile Gül, demişler bülbüle, ağlamış feryat ile Sağlık için Ruhun sağlığı, az günah işlemektedir Bedenin sağlığı, az yiyip içmektedir Çare sizsiniz Halinizden bellidir, pek çok çaresizsiniz Sebeplere yapışın, yine çare sizsiniz Ümit sizsiniz Niye kurtuluştan bu kadar ümitsizsiniz Haktan ümit kesilmez, yine ümit sizsiniz Çilesizsiniz Ne kadar mutlusunuz, ne de çilesizsiniz Bozulursanız eğer, artık çile sizsiniz Güvensizsiniz Hep yalan söylerseniz, elbet güvensizsiniz Doğru konuşursanız, artık güven sizsiniz Gönülsüz iş Kişi, angarya ile hedefine varamaz Hevessiz ve gönülsüz işini başaramaz Çile çekmek Kütükler yontulmadan düzgün tahta olamaz Çile çekmeyen insan, rahata kavuşamaz Temelsizsiniz Altyapınız yok ise, elbet temelsizsiniz Dini öğrenirseniz, artık Temel sizsiniz Servetsiz Ahlakça fakirseniz elbet servetsizsiniz Güzel ahlaklı olun, artık servet sizsiniz Yol kesici Bid�ati yaymak için çalışırsın dört koldan Yol kesici olma sen, çekil mübarek yoldan Gözü aç olmak Dünyaya malik olsa, cimrinin gözü açtır Sıkıntıları bitmez, o her zaman muhtaçtır Sitem ve matem Kötüleri methetmek, iyilere sitemdir Zalimi alkışlamak, mazlumlara matemdir Hiddet nefret uyandırır Aşırı ise hiddet, uyandırır hep nefret Lüzumsuz şakalarda, elbet yok olur heybet Alışan kudurmuş gibidir Haramla yorulanın, akıttığı pis terdir Günahlara alışan, kudurmuştan beterdir Keklik avı Herkes aynı metotla, yola gelmez, tavlanmaz Davul zurna çalarak dağda keklik avlanmaz Kuş avlamak Avlanmayı bilene, ava gelmez kuş olmaz Belalara hazır ol, başa gelmez iş olmaz |
♥♥ηÜkteler ♥♥ |
08-02-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
♥♥ηÜkteler ♥♥Dikensiz gül Dikensiz gül bulunmaz, hatasız da kul olmaz Gönül sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz Aman diyene Çorak toprağa tohum ekilmez Aman diyene kılıç çekilmez Fakir kimdir Dünya malı fanidir, bir hayal, bir yalandır Fakir, parasız değil, arzusu çok olandır Hakkını helal et Çok sevaba kavuşmak istiyor isen şayet İyi kötü herkese, hakkın varsa helal et Uzun emel İnsanın halini ameli tartar Emeli artanın elemi artar Ağlatan söz Âlemde nice göz var, sözden iyi anlatır Öyle söz de vardır ki, kuru gözü ağlatır Zirveye çıkmak Tam zirvedesin ama nasıl geldin oraya? Kimisi dimdik gelir, kimisi büzülerek Hem yılan da, şahin de çıkar en yüksek dağa Ama biri sürünerek, biri süzülerek Nasip meselesi Eğer rast giderse işin Taşa bile geçer dişin Ama ters giderse işin Aş yerken kırılır dişin Hakkı sökerek almak Hiç kimseden sakın beddua alma İyilik altında ezilip kalma Hakkımı sökerek alırım deme Her zaman mazlum ol da, zalim olma Elin tavuğu İnsan sahip olduğu nimeti hep küçümser Fakat sahip olmadığı şeyi ise önemser Mesela elin tavuğu ele kaz görünür Çok çirkin olsa bile karısı kız görünür Sırrı gizlemek Rabbin ihsan eder, nimet verirse İyilik etmekten kaçıcı olma İnsanın başına bir iş gelirse Sırrını herkese açıcı olma İyilik eyle Ömrünü geçirme faydasız şeyle Ya sükût et otur, ya hayır söyle Yaptığını başa kakıcı olma Elinden geldikçe iyilik eyle Dinin direği Namaz dinin direği, kul olmanın gereği Günahlara kefaret, ibadetin yüreği Namaza mani iş Namaza mani işte, elbette hayır yoktur Doğru namaz kılana müjdeler gayet çoktur Namaz Araç değil amaçtır, İslam�ın binasıdır Gözlerin nurudur, kalblerin cilasıdır Namaz önemlidir Namaza önem verip doğru dürüst kılmalı Yalan yanlış kılmaktan utanıp sıkılmalı Dua kabul olmaz Namaz kılmayanların kabul olmaz duası İyi işler yapsa da, silinmez kalbin pası Namaz ve iman Kişi namaz kılmazsa, imanı sağlam kalmaz Kolayca küfre girer, farkında bile olmaz Kalbin şifası Namaz kalbe şifadır, gönülleri şen eder Doğru kılındığında, kötülükten men eder İlahi rıza Namazdır insanı Rabbine bağlayan Namazdır ilahi rızayı sağlayan En efdal amel Namaz en efdal amel, edası pek çok sevap Kabirde nurlu ışık, Münker Nekir�e cevap Gafletle namaz kılmak Her kim kötülüklerden değil ise selâmet Namazını gafletle kıldığına alâmet İhlâslı namaz İhlâsla namaz kılan, kavuşur her nimete Hiç sıkıntı çekmeden, doğru girer Cennete Cemaat Namaz kılarak göster, Mevla�ya itaati Fazileti büyüktür kaçırma cemaati Sonsuz mutluluk Kurtuluş kolaylaşır, secdeye değse başlar Çünkü sonsuz mutluluk, ancak namazla başlar Yarına bırakma Hep düşünmelisin kışı ve yazı Kıl namazı bırak ahmakça nazı Hep �yarın kılarım� diyen kişinin Bugün kılındı cenaze namazı Danışmak İstişare sünnettir, danışan dağı aşar Danışmayan zavallı, düz yolda bile şaşar Karganın kılavuzluğu Sapık şeyh çoğaldıkça, zil takıp oynar şeytan Kurtulamaz pislikten, rehberi karga olan Gözden ırak olmayın Sevgi yakınlık ister, kaçan mahrum kalırmış Gözlerden ırak olan, gönülden de olurmuş Bir bilene danış Şaşkınlık içindesin, sendeki bu çile ne? Eğer bin bilsen bile, gel danış bir bilene Soran bulur Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp olur Ehline soran kişi, hakiki yolu bulur Sohbetin önemi Herkes zanneder ki sıhhat gibi devlet olmaz Ehli de bilir ki sohbet gibi nimet olmaz Gönül işi Eğer gönlün bizim için çarparsa Fizan�da olsan da yanımızdasın Eğer gönlün başka diyarlardaysa Yanımızda olsan da uzaktasın Sevilen güzeldir Kaptırırsa bir âşık, gönlünü bir güzele Rahat edemez asla, başka güzel yanında Yüz demet fesleğen verseler de bülbüle Koklamaz hiç birini, yine gider o güle Kimseye baki değildir Mal-ü mülke olma mağrur, deme var mı ben gibi? Bir muhalif yel eser, savurur harman gibi Güç iş Kıyamet yaklaştıkça, güçleşir uymak dine Ateş almaya benzer avucunun içine Ecel şerbeti Ecelin şerbetini herkes bir gün içecek Ettiğini bulacak, ektiğini biçecek Öleceksin Nasıl yaşarsan yaşa, muhakkak öleceksin İstediğini topla, bir gün terk edeceksin Eken biçer Şu dünya ahiretin tarlasıdır muhakkak Bil ki tohum ekmeden mahsul umanlar ahmak Herkes ektiğini biçer Bugün ne ekmişsen, yarın onu biçersin Yaşayışın nasılsa, elbet öyle göçersin Ölüm Ne kadar çok yaşasan, ölüm vardır muhakkak Gün gelir herkes için, vaki olur emr-i hak Ölmeden önce ölmek Elbette kaçınılmaz ecel gelince ölmek Ama ne saadettir ölmeden önce ölmek Ölüm pusuda Bilinmez ölüm seni bekliyor nerelerde O halde onu bekle her zaman ve her yerde Ayrılık Tomurcuk gül de solar, bir gün kopar dalından Elbet herkes ayrılır, sevdiğinden, malından! Ölüm var Unutma bu dünya boş, geçicidir sanma hoş Ölümden kurtuluş yok, nereye koşarsan koş Dün öldü Dün öldü, bugün ise, sanki can çekişmede Yarın henüz doğmadı, doğmayacak belki de Üç şey Felaketten kurtulup, olmak isteyen halâs Şu üç şeye sarılsın: ilim, amel ve ihlâs Sözüm çok sana Az söyledim, çekindim kalbini kırmamaya, Ürkütmek istemedim, yoksa sözüm çok sana Mahrum kalan Nimete kavuşana, afiyet şeker olsun, Nimetten mahrum kalan, suçu kendinde bulsun Hakka teslimiyet Kim Ona korkusundan ağzını açabilir, Teslim olmaktan başka, nereye kaçabilir? Şükür Vücuttaki her zerre, gelse de dile, Şükrün binde birini yapamaz bile Siperlenmek Düşmana hücum edilmez, her zaman her meydanda, Savunmak, siperlenmek lazım olur bazan da Saadet Her işin ihlâs olsun, serde oldukça canın, Elbette saadeti budur iki cihanın Çocukken Çocukken öğrenmeli en güzel hareketi, Baharından bilinir senenin bereketi Mazlumun duası Her tarafı sarsa da, zalimlerin belası, Hepsini yere serer, bir mazlumun duası Sebeplere yapışmak Sebeplere yapışan, elbette kalmaz naçar, Rabbim dilerse ona, sayısız kapı açar Müminin miracı İyi bilmeli namaz, ebediyet tacıdır, Yerin göğün nuru ve müminin miracıdır Küfür İman Dini doğru öğrenmek gerekir her insana, Küfrü bırakmadıkça, kavuşulmaz imana İlmihal ve namaz İlmihali okuyup dinimizi bilelim, Namaza yapışarak, kalbden pası silelim Mağrur olma Dünyaya olma mağrur, deme var mı ben gibi Muhalif bir yel eser, savurur harman gibi Haddini bilmek Haddini bilmek gibi, ilim ve irfan olmaz, Hak aşkıyla sulanan bahçenin gülü solmaz Cehalet ve ilim Her türlü iyiliğin düşmanı cehalettir, İlimden uzak kalmak, çok büyük felakettir Hasret Dostun ayrılığından, kalbim kan ağlıyor, Hasret ateşi yakıp ciğerimi dağlıyor Tevekkül Tevekkül sahibinin yardımcısı Hak olur, Yardımcısı Hak olan, nasıl olsa kurtulur Gel Hasta ruha can veren, etkili bakışa gel, Kıymetli silsileye götüren akışa gel Haktan ayrılmamalı İhlâsla amel etmek, mümini usandırmaz, Doğru yolda gideni, Rabbimiz utandırmaz Fırsatı kaçırma Ehl-i sünneti öğren, boşuna inat etme, Fırsat eldeyken uyan, ömrünü berbat etme Düşmanı güldürme Hâline şeytan güler, görünce bu gafleti, Yapış dine, güldürme kendine o laneti Hüner İnsanoğlu bir fener, âkıbet bir gün söner, Harap olmuş bir kalbi, tamir etmektir hüner İlim İlim yoksa din çekilir, milletin arasından, Kurtulmalı cehalet denen yüz karasından Gaflet Cehennem azabına, kimler dayanabilir? Gaflet içinde yatan, nasıl uyanabilir? Ruh İnsan denilen varlık, el, kol, ayak, baş değil, İnsan ruha denilir, burun, kulak, kaş değil Evliya Velinin zahirine bakar gafil serseri, Evliya candır, canlı cana olur müşteri Yağmur gibi Dertlere maruz kalır, enbiya ve evliya, Semadan yağmur gibi, onlara yağar belâ Sevmekten maksat Onu sevmekten maksat, sıkıntıyı tatmaktır, Başkalarından gelen, tadı silkip atmaktır Sebebe yapış Hakka bırak işini, sebebe yapış yeter, Peki diyorsan eğer, bu sözümü et rehber! Asıl marifet Ehl-i hüner, kendine her mihneti zevk eder, Bilir ki neşe ve keder, her zaman gelip gider Mezar Gitti gençlik, fayda yok, etsek de hep âh-u zar, Hazırlıklı olmalı, bizi bekliyor mezar Hak yoldan sapma Dininden taviz verme, paraya pula tapma, Nefse, şeytana uyup, Ehl-i sünnetten sapma Dünya Bu dünya gelip geçer, burda sonsuz kalınmaz, Malın pek çok olsa da, asla murat alınmaz Malın hesabı Mal mülk biriktirmekle insan niçin yorulur? Mirasçılar yer içer, hesap ondan sorulur Ayrılık Yıllarca ayrı kalsam, seni her an anarım, Hasret ateşi ile durmaz her gün yanarım Kader keder Gurbet ellere düştüm, böyle imiş kaderim, Sıkıntım tükenmiyor, çoğalıyor kederim Kimsesizler kimsesi Herkesin var bir kesi, bu bi kesin yok kimsesi, Bu kesin, sen ol kesi, ey kimsesizler kimsesi Evliyanın sohbeti Erenlerin sohbeti, öyle kolay bulunmaz, Sohbete kavuşanlar, feyizden mahrum kalmaz Akıllı ve ahmak Akıllı mallarını, yok etmez, hayra verir, Ahmak ele bırakır, düşmanı sevindirir Nasipsiz kimse Bir kimse iyiliğe elverişli değilse, İstifade edemez, Peygamberi de görse Niçin Kâmil mürşidin yoksa niçin talep etmezsin? Varsa ne duruyorsun, niçin ona gitmezsin? Âlemlere rahmet Rabbimizin mahbubu, Hazret-i Muhammed�dir, Cismi pak, ismi Ahmed, âlemlere rahmettir Viran olur Kanma fani dünyaya, gün gelir viran olur, Bu sürdüğün demlerin, hepsi de yalan olur Dilerse Rabbim dilerse eğer, herkes sana yol verir Sebepleri yaratır, ihsan edip bol verir Boş gelmeli Boş geldim evimizden, hiç bir şey getirmedim, Ne biliyorsam hepsini yalnız senden öğrendim Bulunmaz hazine Âlimin her kelamı, bulunmaz hazinedir, Bir sohbeti, yıllarca, bitmez kütüphanedir İmanlı olmak Çingeneye kan göründü, berrak olan Nil nehri, Fakat su gördü Hazret-i Musa ile ümmeti Terazi Adalet terazisi, bir gün elbet kurulur, Herkesin yaptığı iş, teker teker sorulur Adam sen de Haram helal demeyip, bulduğunu yiyenler, Yarın azap çekecek, adam sen de diyenler Kibirlenmemeli Şeker kamışı boşum dedi de, şekerlendi, Kavak ise yükseldi, hemen baltayı yedi Esrarlı kuş Bu öyle bir kuştur ki, tarif edemem sana, Zümrüdü Anka ile bulunuyor yan yana Danışmak Salihlere danışan doğru olanı bulur, Kerimlerle yapılan işler pek kolay olur Âşık maşuk Maşuklar denizinin görünmez asla dibi, Âşıkların sesleri çıkar bir davul gibi Aşk olmasaydı Eğer aşk olmasaydı, sevgiyi kim yayardı? Şiiri, ilahiyi, kim okur, kim duyardı? Mehtap Şöyle rahat bir gece ve hoş mehtap bul bana, Açıklarım her şeyi, işte o zaman sana Hikmet Ya Rab, ne muazzamdır bütün işlerin senin, Elbette aklı ermez, hikmetine kimsenin Bahane Demeyin, (Henüz genciz, her şeyimiz şahane) Ölüm gelince olur, baş ağrısı bahane Dinin direği (Namaz karın doyurmaz) diyen ahmak çok olur Kişi kılmazsa namaz, din yıkılır, yok olur Zehirdir Rabbi anmaktan başka, ne güzellik varsa, Hepsi cana zehirdir, şeker bile olsa Tedbir ve takdir Gerekli tedbirini al, takdir nedir bilinmez, Yaratanın takdiri, tedbirle de değişmez Hazinenin nişanı İstenen hazinenin, nişanı verildi sana, Artık dönmemelisin, o yana ve bu yana |
♥♥ηÜkteler ♥♥ |
08-02-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
♥♥ηÜkteler ♥♥Gözyaşı Neler yapar gözyaşı ile edilen dua, Binlerce top ve tüfek, onu yapamaz asla Sözüm çoktur Yeterince bildirdim, fazla şey sorma bana, Belki de incinirsin, yoksa sözüm çok sana Sohbet Halk içinde, muteber bir şey yok, devlet gibi, Gerçekte devlet olmaz, bir saat sohbet gibi Aşkın ateşi Aşkın ateşi kalbden kalblere akar gider, Maşuktan başkasını, ne varsa yakar gider İki şeyin hasreti Hasrette iki şeyin, bulunmaz yoktur eşi, Bunun biri gençliktir, diğeri din kardeşi Belki faydalanırsın Dinin için gerekli her şey söylenmiş sana, Belki faydalanırsın, ya çarpar kulağına İşin özü Kitaplardan naklettik, sana işin özünü, Sakın yabana atma, büyüklerin sözünü Güzellik Ne de olsa bulunur, bir güzellik çirkinde, İnci gibi görünür bütün dişler zencide Kıymetini bil Ehl-i sünnet yolunu, aynen naklettim sana, İster kıymetini bil, istersen darıl bana Nazı bırakmalı Hak yola baş koyanın, harika olsa da pek, Nazlanmayı bırakıp, hep naz çekmesi gerek Dost Herkes farklıdır, kimi yaya, kimi atlıdır, Ama dosttan konuşmak, elbet daha tatlıdır Tükenmez sözüm Lafımı uzatmadım, anlarsın iki gözüm, Belki kalbin kırılır, yoksa tükenmez sözüm İş budur İbadetler yapılmazsa, kurtuluş ümidi güçtür, Asıl mesele budur, bundan başkası hiçtir Beşer şaşar İnsan beşer, bazen şaşar, eder hata üçer beşer, Yürürken düz yolda bile, ayakları sürçer, düşer Usanma Senelerce yaşarım, sonsuz kalırım sanma! Hep iyilik etmekten sakın bıkıp usanma Gençlik İyi tohum ekmeli, şu gençliğin çağında, Ne ekmişsek biçeriz, elbet Cennet bağında İki kimse Şu iki kimse elbet ölümü hatırlamaz Haramlardan sakınmaz, biri de namaz kılmaz! Bir gün Unutma bir gün gelir, tutmaz olur bu eller Elbette söyleyemez, Allah demeyen diller! Tevbe Elbette kurtulacak tevbeyle ölen kişi Müjdelere kavuşur günahsız gelen kişi Öfke Hem keskin sirke, küpe zarar verir diyoruz Buna rağmen kızıyor, küplere biniyoruz Allah için sevgi Kim sevdiğini Allah için severse eğer Çok sıkıntı çekse de, bunlar her şeye değer Aklı yoktur Görülmeyen şeye yok diyenin yoktur aklı Olsa görülür idi diyen değil mi haklı? Naz çekmek gerek Nazlı olsa da, aşka yakalanan kişi Hep naz çekmek olmalı artık onun işi Feryat Âşıkların feryadı, boş değil, manidardır Elbette sözlerinde, ibretli çok şey vardır Dostun ayrılığı Dostların ayrılığı, çok gelir, sürse de az, Gözde bir kıl olursa, kim buna hiç aldırmaz? Kötülük ve iyilik Kötülüğe kötülük, her kişinin kârıdır Kötülüğe iyilik, er kişinin kârıdır Akla güvenme Hep akla güvenenin, ayağı tahtadandır, Tahta olan ayağa, denilir mi sağlamdır? İhlâs Makbul ibadet için, ihlâslı olmak gerek, Elbet işe yaramaz, içi boş bir çekirdek Zordur Ona kavuşmak zordur, denizde ve karada Derin uçurumlar ve sarp dağlar var arada Allah aşkı Ne mutlu Allah aşkı her tarafı sarıyor Kalb onu düşünüyor, gözler onu arıyor Onun için O, ne iyi bir dil ki, her an onu anıyor Ne talihli bir kalb ki, onun için yanıyor Yol Rahatı bırakmalı, bu bir çile yoludur Teçhizatsız gidilmez, yollar çok korkuludur Âşık Âşık yaya olsa da, yolunda atlıdır o, Dağda belde sürünmez, uçar kanatlıdır o İntihar İntihar çare değil, kurtuluş yok ölünce, Anlaşılır, melekler, sorgu için gelince Medeni olmak Eğer medeni olmak, açmak ise bedeni, Demek ki şu hayvanlar, Batı�dan da medeni Sohbet Gönül ne kahve ister, ne kahvehane Gönül hep sohbet ister, kahve bahane Bela yazmaz İnsana bela gelmez, Rabbimiz yazmadıkça, Rabbimiz bela yazmaz, insanlar azmadıkça Ölümü unutur Şu iki kimse elbet ölümü hatırlamaz: Biri haramdan kaçmaz, biri de namaz kılmaz Diploma Diplomaya güvenir, kendini âlim sanır, Böyle kimse şeytana, gayet kolay aldanır Cepsiz kefen Sonun cepsiz kefendir, zengin ol, yahut fakir Varlığa mağrur olan, mecnun değil de nedir? Kurban bayramı Gönüller neşe dolsun, bayram mübarek olsun, Kestiğimiz kurbanlar, sıratta binek olsun! Rast giderse Rast gider ise işin Her şey yoluna girer Taşa da geçer dişin Ters gider ise işin Muhallebi yer iken Kırılıverir dişin Batı medeniymiş Eğer medeni olmak, açmak ise bedeni, Demek ki şu hayvanlar, Batı�dan da medeni Diploma Diplomaya güvenir, kendini âlim sanır, Böyle kimse şeytana, gayet kolay aldanır Tabut ve yakut Tahtadan olsa da, korkutur tabut, Taştan yapılsa da, ziynettir yakut İbret almak İbret almak gerekir, çağımızın halinden, Yer taşımaz isyanı, yarılır vebalinden Nemelazımcılık Şu nemelazımcılık, bizi yiyip bitirir, En güzel hasletleri, heder edip götürür Herkes ektiğini biçer Serden geçer de insan, yardan geçebilir mi? Kötülük eken kimse, hayır biçebilir mi? Yalancı Yalancının evi yanmış, hiç kimse inanmamış, Çünkü herkes o yine, bir yalan söyledi sanmış Allah dostunu seven Kişi sevdikleriyle beraber olacaktır, Allah dostunu seven, elbet kurtulacaktır Dost ve düşman Şerrin azı da çoktur, hayra bir sınır yoktur, Bin dost olsa da azdır, bir düşman bile çoktur Beterin beteri Gel haline şükreyle, beterin beteri var, Hiç bir şey kötü değil, imansız ölmek kadar Ahirete hazırlık Arpa eken bir kimse, nasıl buğday biçer ki? Ömrü imansız geçen, nasıl mümin göçer ki? Bir tut Mecnuna deli deme, Leyla ile bir tut Bir damlayı hor görme, derya ile bir tut Eğer ilmiyle amil, değilse bir âlim Bülbül gibi şakısa, karga ile bir tut! Sen nesin? Deliysen doktora git, ölüysen mezara gir, Müminsen dine uy ki, kalmasın pislik ve kir Zakir ve hakir Şükreden şâkir olur, zikreden zâkir olur, Allah�ı tanımayan zelil ve hakir olur Akılsız Göremediği şeye, yok diyenin yoktur aklı (Aklı olsa görünürdü) diyen ne kadar haklı Gözyaşı Mümin için gözyaşı, ilahi bir rahmettir, Rabbimizden kuluna ihsandır, merhamettir Ağlamak Dünya için ağlamak, zillet, hem de zulmettir, Garabetin yanında, katmerli cehalettir Dünya Dünya peşinde koşmak, kasvettir, felakettir, Boşuna bir zahmettir, apaçık dalalettir Herkes ektiğini biçer Nasıl yaşarsan yaşa, elbet bir gün göçersin, Ettiğini bulursun, ektiğini biçersin! İslam gelince İslamiyet gelince, değişti hep insanlar, İmanla şereflendi nice puta tapanlar Marifet ehli Kâmil mürşid olanlar, firâsetle bakarlar, Zulmetteki kalblere nurlu ışık yakarlar İhlaslı ol Bütün ibadetleri ihlâs ile edâ et Allah rızâsı için, neyin varsa fedâ et Niye bugün değil Yarın iyi bir tevbe edeceğim ben dersin Bugünü yarınlara sebepsiz ertelersin Adamsız elbise Çok fakirin sesi yok, yeni elbisesi yok, Bazı elbiseler var, içinde kimsesi yok Malını bırakacaksın Nasıl yaşarsan yaşa, mezara gideceksin Biriktirdiğin malı, bir gün terk edeceksin Dini bilmek için Senin bildiklerini çoluk çocuk bilemez, İlmihal okumayan dinini öğrenemez Dine uymak zorlaşır Kıyamet yaklaştıkça, güçleşir uymak dîne Ateş almaya benzer avuçların içine Bilgi sizsiniz Yoksa ilmihaliniz, gayet bilgisizsiniz, İlmihaliniz varsa, artık bilgi sizsiniz Değer sizsiniz İmansızsanız eğer, elbet değersizsiniz İmana kavuşunca, artık değer sizsiniz Akılsız başın cezası Öfkeli cahil kişi, çocuğa dayak çeker Başımız akılsızsa, cezayı ayak çeker Araba devrilince Araba devrilince, yol gösteren çok olur Yardım istendiğin an, hepsi birden yok olur Gül için figan Bülbülün figanı var, Gülle halvet anı var, Canansız can aşksızdır, Her canın cananı var Mazlumun gözyaşları Aldatmasın şatonun, renkli mermer taşları, Kralı suda boğar, mazlumun gözyaşları Tefekkür Çekirdek içinde orman gizlidir, Zehirler içinde derman gizlidir, Bunları ibretle tefekkür gerek, Tahıl tanesinde harman gizlidir Neye yarar Altının yanında pul neye yarar? Hakkı tanımayan kul neye yarar? Doğru diye herkes bir yolda gider, Cennete çıkmayan yol neye yarar? Bülbülün derdi Dikenle gül dost olmuş, Bülbülün gözü dolmuş, Göğe çıkmış feryadı, Tutup saçını yolmuş Demişler ki hey bülbül, Al sana lale sümbül, Bülbül ah çekip der ki İstemem, ille de gül Yeni sene Yıllar gelip geçiyor, geldi yeni bir sene, Boşa harcama ömrü, kıymetini bilsene! |
|