Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
altındadır, ehli, himaye, hizmet, özel

Hizmet Ehli Özel Himaye Altındadır

Eski 08-02-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hizmet Ehli Özel Himaye Altındadır




Bir gün Medineli hanımlar mutad toplantılarından birinde iken ortaya şöyle bir sual attılar:

– Kadınlar mı daha faziletli, erkekler mi?

– Kadınlar daha faziletli Çünkü bütün peygamberleri onlar dünyaya getirdi

– Hayır, erkekler daha faziletli, çünkü erkekler olmasaydı, o peygamberler de olmazdı

Bu sırada bir hanımefendi daha kesin konuştu:

– Bir defa kadınlar erkeklerin sevabına erişemezler, fazîletlerine yaklaşamazlar Çünkü kadınlara Cuma farz değildir, cenazeye gitmezler, namazlarını cemaatle kılmazlar, bunlardan hepsinden fazla olarak da cihada da çıkamazlar Bu sebeblerle kadınlar erkeklerin sevabına erişemezler

Bir başka hanım:

– Neden öyle düşünüyorsunuz? Onların fıtrî ihtiyaçlarına biz muhatap değil miyiz? Çocuklarını karınlarımızda biz gezdirmiyor muyuz?
Evlerine, eşyalarına biz bakmıyor muyuz? Biz bunları yapmazsak onlar camiyede, cihada da gidebilirler mi? Bu yüzden diyorum ki onların, bizden fazla olarak yaptıkları hizmetlerine bizler ortağız

Sohbet bu minval üzere uzarken karar verdiler ki, rahat ve güzel konuşan ablaları Esmâ gidip, bu durumu Resûlüllah’tan sorsun

Hanımların temsilcisi olarak Hazret-i Esmâ hemen Huzur-u Risâlete girdi Herkes susmuş, mütesettire Esmâ söze başlamıştı:

– Yâ Resûlâllah! Buraya toplantıda bekleyen diğer hanımların temsilcisi olarak geldim, sohbet konusu olan meselemizi sormak istiyorum izin verirseniz

Efendimiz(sav):
– "Buyur yâ Esmâ, neymiş hanımlar cemaatinin müşkülü?"

– Yâ Resûlâllah, biz hanımlar Allah (cc) ve Resûlüne îman ettik, imanlarımızın icaplarını da nefsimize tatbik ettik Ne var ki bizler evlerimizin en tenha köşesinde ibadet ediyor, sizin birçok harici hizmetlerinizden mahrum kalıyoruz Bununla beraber erkeklerin fıtrî ihtiyaçlarına muhatap kadınlardır Çocuklarını onlar aylarca gezdirip, senelerce bakıp büyütür Sizler cumaya, cenazeye gidince, bizleri evlere bırakırsınız, eşya ve mallarınıza biz bekçilik ederiz Bunların hepsinden fazla olarak da sizler Allah (cc) için cihada gidiyorsunuz, biz bunlardan da mahrumuz Size bu hususların hepsinde de bizler yardımcı değil miyiz? Yoksa bütün bu sevaplar erkeklerin şahsına münhasır kalır, hanımları onlardan mahrum mu olurlar?

Böylece Esmâ sualini bütünüyle sormuştu

Resûlüllah’ın sualden son derece memnun olduğu besbelli idi Nitekim ashâbına döndü:

– "Dinî sual soranların içinde şimdiye kadar böyle güzel bir sual soran oldu mu?" dedi

Herkes susmuş, neticeyi merak ediyordu Nebiyy-i Ekrem Efendimiz ağır ağır ve kelimelere basa basa şöyle müjde verdi:

– "Yâ Esmâ, temsil ettiğin hanımlara söyle ki, onlar bu saydığın hizmetlerde kocalarına zorluk çıkarmıyor, yardımcı oluyorlarsa, hiç üzülmesinler, sevapların hepsine de ortaktırlar Cumasına da, cemaatına da, hattâ Allah (cc) için çıktıkları cihada da, yeter ki kocalarına yardımcı olsunlar, mania haline gelmesinler"

Resûlüllah’ın sözleri henüz bitmemişti ki, Esmâ yerinde daha fazla duramıyarak kalktı ve koşarak toplantı yerine döndü Onlar ise kapıya yakın yerde bekleşiyorlardı

Esmâ, onları görünce tekbir almaya başladı Onlar da hayırlı bir haberle geldiğini düşünerek tekbirle karşıladılar ve Esmâ aldığı müjdeyi verince birden bayram havası esmeye başladı Hattâ bu bayram, Medine kadınları arasında
günlerce devam etti

Bu hâdisede, hanımların beylerinin hizmetlerine ortak olmalarının tek şartı olduğu bildirilmektedir O tek şart da, saydıkları hizmetlerinde beylerine yardımcı olmaları, başka bir ifade ile evlerindeki sorumluluklarını yerine getirerek beylerinin hizmetlerine destek çıkmalarıdır
Bunu yaptıkları takdirde, beylerinin bütün hizmetlerinin sevaplarına hissedar oluyorlar, hattâ at üstünde çıktıkları cihaddan bile hissesiz kalmıyorlardı
Bu fevkalâde ibretli ve mânalı olayda, günümüzün dindar hanımlarına elbette açık seçik dersler vardır İhtar ve ikazlar söz konusudur Yeter ki, ibretle düşünsünler, tefekkürle değerlendirsinler Beylerinin hizmetlerine köstek değil, destek olsunlar Böyle yardımcı tutumlarıyla erkeklerin hizmetlerinin sevaplarına ortak olma liyakatlarını fiilen gösterip ispatta bulunsunlar


Allah (cc)' ım
Güzelsin, güzeli seversin
Beni iç ve dış güzelliğine ulaştır
Güzel görünüp güzel düşünen, hayatı istikametle yaşayan insanlardan eyle

Alıntı Yaparak Cevapla

Hizmet Ehli Özel Himaye Altındadır

Eski 08-02-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hizmet Ehli Özel Himaye Altındadır




Hikmet dolan, hizmet dokur


Ziyarette ziyafet yaşadım… Görüşmeyeli günler olmuştu… Hikmet konuşur, biz dinlerdik… Yine öyle oldu öğle öncesi ziyarette…

Konuşma esnasında hizmet ehli bir dost telefonla aradı, selâm söyledi… Selâm sohbeti ulvîleştirdi… Üstaddan bir anekdot anlattı Ali Ağabey…

Başka bir beldeye gidildiğinde hizmet niyetiyle gitmeyi tavsiye edermiş Üstad… Bir selâm götürmeyi bile hizmet sayarmış… Ola ki yolda öldünüz, hizmet yolunda ölmüş oluyorsunuz, şehitsiniz

“Allah yolunda ölenlere ölü demeyiniz, bilâkis onlar diridirler, fakat siz farkına varmazsınız” âyeti buna delil değil mi? Hizmette küçük küçük değildir… Niyetin derinliği ve ruhu esastır…

Bir kelâm, bir selâm çok büyük kapıları açan bir anahtar olabilir Kapının büyüklüğüne bakıp anahtarı küçük sayamazsınız, saydığınızda kapılar yüzünüze kapanır

Nereye, ne diye gidiyoruz? Sürüklenerek mi gidiyoruz, yoksa küçük adımlarımıza büyük anlamlar yükleyerek mi yürüyoruz? Normal gündelik işlerimizi hizmetle ilintilendirebiliyor muyuz? Değilse birilerinin rüzgârıyla savrulmaya başlamışızdır

Sorgulama sürecini yoğun geçirmemiz gereken günlerdeyiz… Bu günler hevâ ile hebâ edilecek günler değil… Ziyaretleri hikmet ve hizmet konuşarak ziyafete dönüştürmek büyük bir hizmettir

Kelâmlarımız kendimize olduğu kadar, karşımızdakine de bir şeyler hatırlatmalı… “Kendine iyi bak” diyene “Allah’a emanet ol” diyebiliriz meselâ… İçimize hikmet dolmuşsa hayatımız hizmettir… Selâmımız da, kelâmımız da… Yürüyüşümüz de, bakışımız da… Kâinat hizmet alanı…

Ali Çakmak Ağabey Bediüzzaman’ı ziyaret etmiş, duâsını almış bir hizmet âbidesi… Nur ziyafeti verir ziyarete gelenlere… Nazarları Nurlara çevirir Küçük bir hatırası büyük bir hizmet hatırlattı…






Hüseyin EREN

Alıntı Yaparak Cevapla

Hizmet Ehli Özel Himaye Altındadır

Eski 08-02-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hizmet Ehli Özel Himaye Altındadır




Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyuruyorlar:

“Müslüman, insanları eli ve diliyle rahatsız etmeyen kişidir”

“İnsanların en hayırlısı insanlara en çok faydalı olandır” Demek ki Müslüman olmak başkalarına zarar vermemekle, hayırlı bir Müslüman olmak ise başkalarına faydalı olmakla kemale erer İnsanlara faydalı olmanın her türlüsü medeniyetimizde «hizmet» olarak adlandırılmıştır

Her insanın kendi hâline göre yapabileceği bir hizmet mutlaka vardır Güler yüzden çocuk terbiyesine, muhtaç birinin ihtiyacını gidermekten güzel komşuluğa kadar hizmetin sahası çok geniştir

İbrahim bin Edhem buyuruyor ki:

“Her kim, insanlara mal-mülk ile yiyecek-içeceklerle yardım edemiyorsa, güler yüzü, iyi ahlâkı ve tatlı dili ile yardım etsin Mal-mülk çokluğu ile övünmeyin, fakir ve muhtaçların başına kakmayın, zayıf ve güçsüzleri incitmeyin”

İnsanoğlu nefsânî arzuların kıskacındadır İnsanların en fenası ise nefsinin her arzusuna değer verendir İnsan, nefsini başkalarından faydalanma arzusundan alıkoyup, onu başkalarına hizmet etmeye zorlayarak terbiye etmezse bir ömür, nefsinin tatmin olmayan isteklerinin peşinde perişan ve bedbaht olur

Hizmet yalnızca Allah Teâlâ’nın rızâsı arzulanarak yapılmalıdır Kulların teşekkürü, minnetler, övgüler, iltifatlar… Rızâ-yı Bârî’nin önüne asla geçmemelidir Mevlânâ Hazretleri’nin bir menkıbesini bu vesileyle zikretmek faydalı olacaktır:

Hazret-i Mevlânâ’ya hizmet eden bir genç derviş varmış Mevlânâ, etrafında hizmet edenlere teşekkür ettiği hâlde bu gence bir sözlü mukâbelede bulunmayıp, teşekkür etmez rolünü üstlenirmiş Hazret-i Mevlânâ’ya nazı geçenlerden biri:

“Efendim biz görüyoruz ki, bu genç hem sizin hem de etrafın hizmetlerini siz söylemediğiniz hâlde, canla-başla yerine getiriyor Siz ona rağmen bir iltifatta bulunup teşekkür etmiyorsunuz Bunun sebebi nedir?”

Hazret-i Mevlânâ buyurur:

“O bahsettiğiniz genç öyle ihlâsla, Allah için hizmet eder ki, âhirette alacağı yüksek derece ve mevkie bir eksiklik gelmesin, yaptığı işlerin karşılığını Allah’tan alsın diye gönlümden geçen teşekkürü lisanıma dökmüyorum, onun ecrinin tamamını Allah versin”

Evet, hizmette beklentilere girilmemeli, tek emel Allâh’ın rızâsı olmalıdır Lâkin hizmet erleri talep etmeseler de hizmette çok bereket vardır Hizmet eden hizmetinin karşılığını âhirette göreceği gibi dünyada da hisseler görür



Nitekim Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri bir davete iştirak etmiş, yatsı namazı hazırlıkları var, herkes bir işlerle meşgul Bâyezid Hazretleri bakmış ki bir kenarda bir ihtiyar, etrafta birçok hizmet edecek genç varken tek başına abdest alıyor; hemen, ihtiyarın yanına gidip, abdest suyunu dökmüş, ayakkabılarını giydirmiş ve şöyle demiş:

“–Babacığım, sen gençliğinde hiç hizmet etmedin mi ki, buradaki gençlerin hiçbiri sana yardımcı olmuyor”

İhtiyar tebessüm etmiş ve Bâyezid Hazretleri’nin kulağına eğilerek şunları söylemiş:

“–A güzel evlâdım hizmet etmez olur muyum, hem de senelerce bir Allah dostuna hizmet ettim, mahlûkata hizmet ettim, hiç hizmet etmeseydim senin gibi bir Allah dostu benim ayaklarıma su döker miydi?”

Hizmeti hayat tarzı hâline getirmek isteyenlerin, güler yüzlü, yumuşak kalpli olmaları iktiza eder İnsana hizmet etmek niyetinde olanlar öncelikle kalp katılığından kurtulmak zorundadırlar Âyet-i kerîme ne kadar mânidardır:

“Ey yüce Peygamberim, Allah’tan bir rahmet sayesindedir ki, Sen onlara yumuşak davrandın Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılıp giderlerdi” (Âl-i İmrân, 159)

Zaten hizmet aşkıyla dolu bir insanın kalbinde kin duygusunun yerleşememesi lâzımdır Hizmetle meşguliyet kalpten kini temizler Bu çok mühimdir Çünkü kin gönülden temizlenmezse insanı sürekli gazap hâlinde tutarak bedeni yakar ve tahrip eder

Bir Allah dostu şöyle buyuruyor:

“Allah ile ülfet edip, O’na bağlananlarda kin kalır mı?” bir başka ifadeyle şöyle söyleyelim: «Kin ile din bir arada bulunur mu?»

Alıntı Yaparak Cevapla

Hizmet Ehli Özel Himaye Altındadır

Eski 08-02-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hizmet Ehli Özel Himaye Altındadır





Hizmet Eden Misiniz Edilen Mi?

İsterseniz bir de Allah Resulü Efendimiz (sas)'e bakalım Hizmet edenlerin mi, yoksa edilenlerin mi içinde olmayı tercih etmektedir görelim

Bir savaş dönüşünde mola verilmiş, öğle yemeği hazırlamak isteyen ashab kesecekleri koyunun hizmetini konuşuyorlar

Biri, ben koyunu getireyim, öteki ben de keseyim, bir başkası da et hazırlamada görev alayım, derken Allah Resulü de oturduğu yerden kalkıyor ve şöyle diyor:

Ben de ötelerden odun toplayıp da ateşi yakayım

Diyorlar ki:

Haşa, yâ Resulallah! Siz oturun, biz hizmetin hepsini de yapar huzurunuza getiririz!

Şöyle buyuruyor Allah Resulü:

Bilirim ki siz bütün hizmeti yapar, ayağıma getirirsiniz Ancak ben başkaları hizmet ederken, seyirci kalmak istemem Ben de hizmet edenler arasında yerimi almayı tercih ederim Seyirci kalmak bana ağır gelir Hizmet etmek mutluluk verir

İşte Allah Resulü hizmet edilen değil de eden olmayı böyle tercih ediyor, tüketen değil de üretenden olmayı böyle ibretimize sunmuş oluyor


*Nitekim bir adam hakkında konuşulurken biri şöyle bağladı sohbeti Dedi ki:

Ben onunla hacca gittim, çok ibadet eden birisidir Her konaklamada hemen namaza durur, çok ibadet ederdi

Efendimiz şöyle sordu:

Her konaklamada ibadet ederdi de devesinin yemini, suyunu kim verir, kendisinin hizmetini kim yapardı?

Dedi ki:

Hizmetini biz yapardık

Efendimiz burada da tarihî sözünü şöyle söyledi:

Demek ki siz ondan çok ibadet etmişsiniz! Çünkü o, hizmet edilenlerden olmuş, siz ise hizmet edenlerden

*Bu konuda en çarpıcı bir misal de meşhur Bağdat vaizi Yahya bin Muaz'ın kardeşine söylediklerinde Mekke'de mücavir kalan kardeşi gönderdiği mektubunda der ki:

Mekke'de durumum çok iyi Bir de hizmetçim var, bana çok iyi hizmette bulunuyor

Hicri 235'in ünlü vaizi kardeşine gönderdiği cevabında şöyle ikazda bulunur:

Hizmet edilen olmakla iftihar etme de hizmet eden olmakla iftihar et Zira hizmet edilmek Allah'a mahsustur Hizmet etmek de kula mahsustur Sen Allah'a mahsus sıfatla muttasıf olmayı düşünme de kula ait sıfatla muttasıf olmaya çalış

Misalleri burada kesiyor, kendimize sorular soruyoruz

Bizim halimiz nasıl, durumumuz nedir? Hizmet etmeyi mi tercih ediyoruz, yoksa hizmet edilmeyi mi? Allah'a mahsus sıfat mı, yoksa kula mahsus sıfat mı?

RABBİM HİZMET EDENLERDEN OLMAYI NASİP ETSİN

Alıntı Yaparak Cevapla

Hizmet Ehli Özel Himaye Altındadır

Eski 08-02-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hizmet Ehli Özel Himaye Altındadır




HATİCE ANNEMİZİ UNUTULMAZ KILAN HİZMET

Eline aldığı kuru bir hurma dalına dayanarak Resûlüllahın kapısına kadar gelmiş olan yaşlı bir kadın, içeri girmek arzusunu izhar etmesi üzerine;
Yâ Resûlâllah, kim olduğunu bilmediğimiz bir ihtiyare kadın, zâtınızı görmek istiyor,dediler

Resûl-i Ekrem Hazretleri:

Müsaade edin, gelsin,buyurdular

İhtiyarlıktan âdeta rükû eder halde duran kadın, hurma dalından edindiği asâsına dayana dayana Resûlüllahın kapısından içeri girdi, bir-iki adım ilerledikten sonra, kendisini tanıyan Resûlüllah hemen ayağa kalktılar; altlarındaki içi hurma lifi dolu minderlerini göstererek oturmasını istediler

Resûlüllahın bu kadına gösterdiği hürmet ve alâka, orada hazır bulunan Hazret-i Ömerin dikkatini çekti; hattâ kim olduğunu merak ettiği bu ihtiyareye gösterilen bu ikramı, biraz da fazla gibi bulduğu içindir ki, ihtiyare kalkıp gittikten sonra: Yâ Resûlâllah, bu kadın kimdi ki, kendisine ayağa kalkacak kadar hürmet ettiniz, minderinizi verecek kadar alâka gösteriniz? dedi

Resûlüllahın cevabı tek cümleden ibaretti:

Bu kadın, bizim Hatîcenin dostlarındandı!”

Burada aklımıza şöyle bir sual geliyor:

Resûlüllah Hazretleri, senelerce evvel vefat etmiş olan Hatice Validemize, neden bu kadar alâkâ duyuyordu ki, Onun dostlarına bile ayağa kalkıyor, minderlerini vermek kadirşinâslığında bulunuyorlardı? Hatîce Validemizin kendisini bu derece sevdiren hususiyeti ne idi?

Bu sualin cevabını da, Hazret-i Âişe Validemizin hazır bulunduğu bir mecliste cereyan eden şu hatırada bulmak mümkündür Fahr-i Kâinat Efendimiz, bir aile sohbetinde, Hazret-i Hatîce Validemizi uzun uzun yâdetmiş; bazı hatıraları yeniden anlatarak, geçmiş günlerini dile getirmişti

Hazret-i Âişe Validemiz:

Yâ Resûlâllah, senelerce evvel ölüp gitmiş olan bir yaşlı kadını, bu kadar hatırlayıp yâdetmekte ne fayda var? Allahü Zülcelâl, size, Ondan daha genç ve güzelini ihsan etmiş; ağzında dişi bile kalmamış bir ihtiyare yerine daha gencini vermiştir, dedi Âişe Validemizin bu sözlerine karşı Resûlüllah Hazretlerinin, Hz Hatîce Validemizi niçin unutmadığını bildiren şu cevaplarını, dikkat ve ibretle okumaktayız:

Yâ Âişe! Seneler geçtiği halde Hatîceyi unutmayışım, Onun dış güzelliğinden değildir

Herkes beni red ve inkâr ettiği zaman, Hatîce bana inandı ve tasdik etti

Etrafımdakiler bana, yalancısın, dediği zaman; Hatîce bana, doğru söylüyorsun, asla çekinme, dedi

İnsanlar benden bir pulu esirgediği zaman, Hatîce, bütün servetini önüme sürerek bunların hepsi emrindedir, istediğin kadar harcayabilirsin, dedi

Dünyada yalnız kaldığım günlerde, Hatîce, benden asla geri kalmadı; bunların hepsi geçicidir, üzülme, ileride bu güçlükleri kolaylıklar takip edecektir, dedi

İşte ben, Hatîceyi, bu fedakârlıkları için unutmuyorum!

Hz Hatîceyi seneler geçtiği halde unutturmayan meziyetleri, Resûlüllah nezdinde, kadın arkadaşına oturduğu minderini verdirecek kadar kazanmış olduğu itibar ve kıymeti; hanımların dikkatlerini çekmelidir

Mümine hanımlar, İslâm dâvası uğrunda fedakârca çalışan kocalarına engel olmamalı Hatîce annemiz gibi, bütün kuvvet ve imkânlarıyla dâva uğrunda çalışan beylerini takviye ile yardımcı olmalıdırlar

Alıntı Yaparak Cevapla

Hizmet Ehli Özel Himaye Altındadır

Eski 08-02-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hizmet Ehli Özel Himaye Altındadır




Allah-u Zülcelal'in rızasını kazanmak için hizmetin içinde bulunmak kadar kazançlı bir iş yoktur Resulullah (sav) Efendimiz Hizmet ehlini şöyle övmektedir "Bir topluluk içinde en büyük sevabı, onlara hizmet eden alır" (Said b Mansur, Sünen, No:2406; İbnu'un Nahhas, Meşairul Eşvak, l, 314)

Ashab-ı Kiram (ranhum) hizmetin şerefini bildikleri için, hizmet işinin kendilerine verilmesini isterlerdi Onu elde edemezler ise müezzinlik hizmetinin kendilerinde kalmasını istirham ederlerdi
Kardeşlere yapılan hizmet, nafile ibadetten daha üstündür Bu konuda şu hadisleri hatırlatmamız yeterlidir Resulullah (sav) Efendimiz, bir müminin ihtiyacı için koşmanın faziletini ve şerefini şöyle belirtiyor: "Bir mümin kardeşimin ihtiyacını görmek için yürümem bana şu mescitte (mescidi-i nebide) oturup bir ay itikafa girmekten daha sevimlidir" (Tabarani, el-Kebir, 13646; İbnu Eb'd Dünya Kazau'l Hace, No 36; Elbani, Sahiha, ll,608)

Ebu Kilabe el- Basri (ra), şu hadiseyi anlatmıştır: "Resulullah (sav), yolculuk yaparken ashabını gruplara ayırıyordu Bir defasında grubun birisi Efendimiz'in (sav) huzuruna gelerek gruptaki bir şahsı şöyle övmeye başladılar: 'Ey Allah'ın Resulü! Biz bunun gibisini görmedik Bir yere indiğimizde hemen namaza koşar; durmadan namaz kılar Hareket edince tek işi Kur'an okumaktır Bir de devamlı oruç tutuyor' Resulullah (sav) : "Ona bunları yapma imkanını kim veriyor O bunları yaparken ihtiyaçlarını kim görüyor?" diye sordular Onlar: 'Bizler' diye cevap verdiler Resulullah (sav), aynı soruya bir kere daha sordu Onlar tekrar: 'Bizler!' diye cevap verince, Efendimiz (sav): "Bu durumda sizin hepiniz ondan daha hayırlısınız" buyurdu

Hace Ubeydullah Ahrar (ks) : Gönül almaya vesile olacak bir hizmet, zikir ve murakabeden önce gelir Bazıları nafile ibadetlerle uğraşmanın zikirden üstün olduğunu zannederler Halbuki; gönül feyzini temin eden şey, Allah için başkalarına hizmet etmektir" (Safi, Raşahat, 264)

Zamanımızın âlimlerinden birine: "İlim öğrenmeye mi daha çok önem verelim, yoksa hizmet yapmaya mı? Yoksa ibadetin üzerinde mi daha çok ehemmiyet verelim?" diye sorulduğunda, karşılık olarak şöyle cevap vermişlerdir "Bütün ilim, amel ve hizmetlerin her birisinin insanın maneviyatına katkısı farklıdır Nasıl ki insanın değişik gıdalar alması gerekiyor ve her gıdanın insanın vücuduna menfaati farklı ise kişinin de biraz ilimle, biraz hizmetle, biraz günlük nafile ibadetleriyle uğraşmak suretiyle her birisinin vereceği menfaatten mahrum olmaması gerekir"

Burada dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de şudur Hak yolcusunun günlük programını çok iyi yapması gerekir Eğer günlük bir program yapılmamışsa bütün amel, ibadet ve hizmetler birbirine karışır, insan ne yapacağını şaşırır Bu da hizmette ve manevî hayatta istikrarsızlık ve istikametsizliğe sebep olur Nihayetin de düzensizliğin getirdiği aksamalarda da insan amellerinden birisinden vazgeçmek durumunda kalıyor Mesela nefis ve şeytanın bir oyunu, insanın eğer ameline engel olamıyorsa daha değişik bir hile yaparak insana daha çok sevap ve menfaat göreceği bir ameli yaptırmayıp daha az sevap ve menfaat göreceği bir amel yaptırmak suretiyle menfaatini azaltmasıdır Buna benzer durumlarda salik, şeytan ve nefsin hilesine karşı uyanık olmalı Nefsinin hoşuna nasıl gidiyorsa o ameli yapması çoğumuzun düştüğü hatalardan birisidir Önemli bir hizmet olduğu zaman insanın nefsi istemediğinden türlü vesveseler ve telkinlerle hizmetten mahrum bıraktırıyor Şeytan ve nefsin bir hilesi de kişinin hem hizmet hem de nafile ibadet etmeye imkanı olmasına rağmen "hizmet yapıyorum" diye diğer nafile ibadetlerini zikir vs aksattırmasıdır

Kalbin Allah-u Zülcelal ile irtibatını ve uyanıklığını artırmayan bütün hizmetlere şeytan karışmış olabilir Bu durumda hizmet ehli, niyet ve vaziyetini bir daha kontrol etmelidir Hizmetteki hedef, hem nefsimize, hem de mümin kardeşlerimize fayda vermektir Asıl fayda, Allah-u Zülcelal'e yakınlık sağlayıp dost olmaktır

Şu iyi bilinmelidir ki, hizmetin nuru kalıcıdır




AHMET YALÇIN KOCABAŞ
Not: Metinde kısaltılma yapılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.