Aklın Iraden Içindir, Kalbip Hissetmezse Yürektir!
Duyduğum
Çok zarif bir keman sesiydi
Hissiyatım kendince dalgalanıyordu
Alamıyordum
Kendimi, sesin geldiği yönün
İstikametine doğru öyle adımlıyordum
Çok eskilerde
Küllenmiş sayfaları tekrar
Gün yüzüne perdeleriyle çıkartıyordu
Oysaki ben
Tamburun perdelerinden
Süzülen, varlığın ahengini nağmeyi severdim
Birden sergi
Açılmıştı önümde farklı farklı
Hatıraları anlatan, ibret için zorlayan bazdı
Duygularım
Kendiliğinden akıyordu
Hissetmek bu kadar mı aşikâr farklılaşıyordu
Gönül bu derler
Bırak gittiği yöne diye isterler
Hakikat karşısında daha sonra taaccüp ederler
Hislerin sahibi
Muhakkak vaziyet etmeyi bilmeli
Yoksa onun var olan iradesine nasıl güvenmeli
Heveslerin engeli
Kanaat ile çaresizle zikredilmeli
Bir sivilcede kıvılcımın mazisi idrak edilmeli
Nağmeler
Anıların güzelliğinde dinlenmeli
Asla bir nedametle gölgelenmeden nefeslenmeli
Pişmanlık anlıktır
Zamana yayılan en önemli zarardır
Kar farklıdır onun beyazlığında ne hikmetler saklıdır
İnsan candır
Kanın hükmünü bilen yardır
Ruhun itminanlığındaki kalp istikametle sıratı bulandır
Aşk kalbin tadı
Ruhun cilası, vicdanın kalesidir
Hilkatin asliyetini bilmeyen vaziyet edememektedir
Mustafa CİLASUN
__________________
Aşk; halin demidir!
|